15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OCAK 1992** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19 OLAkTAREy ÖzaPdan hükümete yine veto ^RDEVDAKI Gecekondu îmar Baııkası Yılmaz: Paket hayalci GERCEK'Batştcrafı l.Styfada) iir bûtçediı Kaldı kı bu butçe ıçıgı da sanımı değıldır ve çok iafıa yuksek gerçekleşmesi nızhtemeldT. Birtarafu tkonomiyı denge- \eme program yapılmakıa, di- \er tarafta tkonomık dengeleri tumüylt bouuak kararlar birer birer yururüğe konulmaktadır. Betedıytlenıt borçlanmn konso- lide edıimesı, erken emeklilık, çiftçi borçlanmn affı, Bağ-Kur borflannın iffı gibı uygulama- lar, enflasyonu azdıracak uygu- lamaJardır." j4na muhılefet lıderının altı- nı ç-ızdığı bu konular kuşkusuz onem taşıyo r Kamu açıklarının makul bır duzeye mdırılmesı, burfenın deik bağlanabılmesı, vergı gelırlerınm arttırüması, sağ/am kaynağa dayanmayan gıderlerden kaçmılmast. Bunla- rın tunıu enflasyonun dusurul- mesı ıçın olmazsa olmaz koşul- lardır Ama bır nokta var Bu konulara dıkkat çekılme- sı ıle şımdıden bunlann olama- yacağınm soylenmesı, bırbırın- den ayrılmalıdır. Ekonomik paketm yumuşak karnını, gerçekten Sayın Yıl- maz'ın da ışaret ettığı konular oluşturuyor Bu konularda ge- reklı ûzen gosterılemezse, koa- lısyon hukumetı ekonomıde to- kezler. A ncak bu konuda daha sağ- lıklı bır yargıya varabılmek ıçın bıraz daha zamana gerek oldu- ğuna ınanıyoruz. Ama Sayın Yılmaz, ana mu- halefet lıden olarak koalısyon hukumetmın başansız kalacağı- nı daha bugunden vurguluyor Bu şımdılıkyalnızca bır ıddıa değerı taşıyor Tabıı, ıddıanm ınandırıcılığı açısından bır nokta daha anım- satılabûır Sekız yıllık ANAP ık- tıdarlarının enflasyon ve hayat pahalılığı, kamu açıkları, butçe açıkları, vergı gelırlerı, K/T'le- rın özelleştırümesı gıbı konular- dakı başartsızlıkları Son ola- rak da 20 Ekım öncesı ızlemış olduklan "seçım ekonomısı"nm bugune bıraktığı olumsuz eko- nomik mıras.. Son söz. tktıdarın kendmı gosterebıl- mesı, muhalefetm mandırıa ola- bılmesı ıçm zamana gereksmım var * * * Yaşasın grip! (Baştarafı 1. Sayfada) tatil ettı ~ ' " Öğrencılen sevındınrken ha- zırlıksız yakalanan vehlen şaşır- tan karann, Aktuna'nın Mıllı Eğmm Bakanı Köksal Toptan'ı dun telefonla arayarak "Grip salgınının daha tehlikeli boyut- lara vannasını onlemek için okullann tatilini onermesi"yle alındığı ıfade edıldı Mıllı Eğıtım Bakanhğı da bu- nun uzerıne yazılı bır açıklama yaparak "Grip salgını nedeniy- le okullann 4 gun tatil edildi- ğini" duyurdu Bakanhğm açıklaması aynen şoyle "Son gunlerde yayılma istidfltı gosterdiği izlenen grip salgını nedeniv le Saglık Bakan- lığı'nın onerisı de dikkate alına- rak 21.1.1992 salı sabahından geçerii olmak uzere Turkiye'de- ki resmi ve ozel tum ilk ve orta dereceli okullar ile sunıcu kurs- lan valilik takdirinde kalmak kaydıyla tum dershaneler ve kurslar 4 gun sureyle tatil edil- miştir." Bakanhğm kararlaştırdığı dort gunluk tatıhn, arkasına so- mestr tatılının de eklenmesıyle oğrencıler, yaklaşık 25 gunluk bır tatıle gırecekler Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nın, Sağlık Bakanlığı'nın ısteğı uze- rıne anıden erken yarı yıl tatılı karan alması, bn suredır kamu- oyunun gundenunı meşgul eden "grip salgını tehlikeli boyutla- ra ulaştı mı" sorusunu da yeni- den gundeme getırdı Mıllı Eğıtım Bakanlığı yetkı- lılerı, okullarda grip salgınının tehlikeli boyutlarda olmadığını, ancak alınan onlemle olası bır salgının önune geçılmesının he- deflendığını soyledıler Sağlık Bakanlığı yetkılılerı de benzer bır açıklama yaparak "Bu karar geniş çaplı bır salgın olduğu için değil, olası bir sal- gına karşı alınmıştır" dıye ko- nuştular Yetkılıler, endışeye kapılma- ya gerek olmadığını da savun- dular Bu arada açıklamanın akşam saatlennde yapılması yu- zunden, sadece basına ıletılebıl- dığı, Mıllı Eğıtım Mudurlukle- rı'ne ıse talımat gondenlmedığı belırlendı Bu yuzden oğrencıle- rı sevındıren karar, \ehler gıbı Mıllı Eğıtım Mudurluklerını de şaşırttı Ankara'dakı Numune Hasta- nesı ve Hacettepe Tıp Fakulte- sı'ndekı yetkılıler de "Çok bu- yuk çaplı olmamakla birlikte grip vakalarında artış olduğu- nu" ıfade ettıler Başvuruların basuıda çıkan "Çin gribı oldu- ruyor" turunden haberler yu- zunden vatandaşlann endışelen- mesı yuzunden de antığına dık- kat çeken yetkılıler, "Ancak bi- ze yapılan başvurularda nonnal grip teşhisi konulmuştur. Salgı- nın oldurucu boyuta ulaştıgına ilişkin bir saptamamız olma- mışür" dedıler (Baştarafı 1. Sayfada) lenmesı yasası, erken emeklilık karan ve Yığıt Guloksuz'un atanma kararında olduğu gıbı "veto" ıle karşılaştı Daha ön- cekı açıklamalannda, söz konu- su KHK'yı "Borcunu zamanın- da odeyen çiftçileri haksızlığa uğratıyor" dıye eleştıren özal, veto gerekçesınde de aynı goru- şe yer verdı Cumhurbaşkaru Ozal, gerı gonderme yazısında, "Çiftçile- rin borç faızlennın affına ilişkin KHK'nın, anayasanın eşıtlik il- kesini zedelediğini ve kararna- meden bankacılık sektonınun olumsuz yonde etkilenecegini" savundu Toplam 577 mılyar lırayı bu- lan kredı faızlennın affı halın- de, özellıkle Zıraat Bankası'nın "çok kısa zamanda kendisınden beklenen hizmeti veremez hale gelecegi" kaydedılen gerekçede, kararın "yeniden gozden geçi- rilmesi" ıstendı Özal'ın gerekçesınde, "Ben- zer bir kararın ANAP iktidan tarafından da seçım oncesinde sunuldujju ve aynı gerekçelerle iade edildiği" de aynca belırtıl- dı. tmzalanan kararnameler Çankaya Köşku'nden dun bır 'veto'nun yanı sıra çok sayıda ımzalı atama karamamesi çıktı 1987 yılında yolsuzluk dosya- lannı hazırlatan kışı olarak son gunlerde adı gundeme gelen Kutlu Savaş'ın ıstıfasıyla boşa- lan Başbakanlık Teftış Kurulu Başkanlığı'na Turan Guven atandı Başbakanlık Idarı îşler Daıre Başkanlığı'na Hasan Er- gun, muşavırlıklere de tbrahim Aybar, Orhan Taneri, Murat Deniz, trfan Soylemezoglu, Ne- catı Ozturk, Mithat Sirmen ve Hasan Şahan getınldı tmzalanan karamameler ara- sında, Bayındırlık ve Iskân Ba- kanlığı Musteşarlıgı'na Prof Dr. Atay Birand'ın, Sağbk Ba- kanlığı Musteşarlıgı'na Prof Dr. Ühan Ozdemir'ın atamala- n da yer alıyor Bu arada, ANAP eskı Mıllet- vekılı Namık Kemal Zeybek'e "buyukelçUik" unvanı verüme- sıne ılışkın kararname de Ozal tarafından onaylandı Özal, 39 Bakanlar Kurulu ka- rarı ıle 92 uçlü kararnameyı ım- zalarken, dun Çankaya Koşku'- ne yenı atama kararnamelerı gonderıldı TPAO Genel Muduru Ozer Altan'ın gorevden alınarak ye- nne Okan Ozdemir'ın getınlme- sı, Kultur Bakanlığı Muşavırlı- ğVne de SHP Genel Başkaru Er- dal tnonu'nun eskı sekreterı Hadiye Nugay'ın atanmasına ılışkın kararlar Cumhurbaşka- nı'nın onayına sunuldu Hükümette YOK aynmı (Baştarafı 1 Sayfada) Hukumetın ıkı kanadının YÖK konusuna yaklaşımlannda farklılıklar var En onemlı yol ayrımını ıse Prof Doğramacı- nın yasa değışıklığıyle gorevıne son verılıp venlmemesı oluştu- ruyor. Edınüen bılgıye göre SHP'nm taslağında, Doğramacı'nın emeklı edıimesı ıstemyor Tas- lakta, YÖK'un profesör uyelerı- ne uygulanan 67 yaş sınınnın YÖK Başkanı ıçın de getmlme- sı önenlıyor Bu durumda 76 ya- şındakı Doğramacı'nın gorev su- resı yenı yasayla bırlıkte sona erecek Başbakan Yardımcısı Er- dal tnonu'nun de bır sure once Toptan'ı zıyaret ederek SHP'nın YÖK Yasası konusundakı goruş- lerının dikkate alınması ıçın an- laştığı bılınıyor Öte yandan Toptan'ın tasla- ğında Doğramacı'nın YÖK'un başından ındırılmesıne olanak sağlayan bır hukum >er alma- ması durumunda, bazı SHP mılletvekıllerının tasarının TBMM'de goruşulmesı sırasın- da yasa değışıklığı önerısı verme hazırlığında olduklan öğrenıldı SHP'run taslağında anayasa Jeğıştırlemedığı ıçın YÖK'un varlığımn ">etkueri budanarak" >urmesı öngöruluyor SHP'nın yukseköğretıme yaklaşımı uç asamada ozetlenıyor Bırıncı aşama olarak YÖK'te ve unıver- sıtelerde acü olarak ıç demokra- tıkleştırmenın sağlanması öngö- nilürken, ıkıncı aşama mevcut anayasa degışmeden yapılacak ayrıntılı bır yasa değışıklığını, son aşama ıse anayasayı değış- tırerek sonınun köklu bır çözu- me bağlanmasını hedeflıyor SHP'mn taslağındakı bazı so- mut onenler de şoyle YOK Başkanlığı: 67 yaş sını- rı getırılerek Doğramacı emeklı edıiecek Rektor ve dekan seçimi: Rek- tör ve dekanlar yarı seçım usu- luyle atanacaklar Rektor, unı- versıtelerın seçtığı ıkı ada> ara- sında s.umhurbaşkanı tarafın- dan, dekan ıse fakultelerın seç- tığı ıkı aday arasından YOK ta- rafından atanacak YÖK'un yapısı: Yasa değışık- lığıyle, YÖK uyelerı yeniden be- lırlenecek Unıversıtelerarası ku- rulun seçtığı uye sayısı arttırılır- ken Cumhurbaşkanı'nın kon- tenjanı ıkı>e ındırılecek Bazı uyelerı de hukumet atayacak SHP'nın taslağının kendısıne ıleuldığını doğnılayan Mılb Eğı- tım Bakanı Toptan, Doğrama- cı'nın emeklı edılmesını öngoren yasa değışıklığı konusunda, "Alıp okuduğumuz, degerlen- dirmeye çalıştığınuz bir goruş. Ama hukumet goruşu olması soz konusu degildir" dedı ANKA'nın haberıne göre Toptan, gazetecılerle yaptığı bır sohbet toplantısında, YÖK de- ğışıklığıyle ılgdı bır soruyu "Siz sormaktan, ben cevaplamaktan bıkmadık" dıye yanıtladı Top- tan şoyle konuştu "Bakanlık olarak taslağı ba- zıriayıp, kimseye haber verme- den Bakanlar Kurulu'na gotu- rup, orada da bir kanun tasan- sı balinde Meclis'e sevk etmeyi duşunmuyonız. Yani çok acele etmektense doğru bir şey yap- maya çalışıyoruz. Bir sure degişik >onlenyle tartışıldıktan sonra daba duzgun, beğeni ka- zanabilecek, olgunlaşmış bir taslağı Bakanlar Kurulu'na go- turecegiz." (Baştarafı I. Sayfada) kım ekıplerı ılk önce 10 yıllık İETT şoforu Dursun Çelen'ın evmı yıkmaya başladı Çelen aı- lesı bıreylerının dırenmelerıne karşın gecekondunun buyuk bır bölumu yıkıldı. Bu sırada dığer gecekonducu- lar da yıkım ekıplerını taş yağ- muruna tutmaya başladı Gece- konduculann attıkları taşlardan bırı, ola\ı goruntuleyen arkada- şımız Ahmet Şık'ın kafasına ısa- bet ettı Kanlar ıçmde yere du- şen Ahmet Şık, zabıta ekıplenn- ce Istınye Devlet Hastanesı'ne kaldırıldı. Amelıyata alınan Şık'ta hayatı tehlıke bulunma- dığı behrtıldı Gecekonduculann dıremşının surmesı uzerıne bolgeye takvıye çevık kuvvet göndenldı Dursun Çelen'ın gecekondusundan son- ra Halıt Aydın'ın gecekondusu- nu yıkmaya yönelen ekıpler ye- niden taş yağmuruna tutuldu Kadınlı çocuklu grubun taşh so- palı saldırısı sonucu bır zabıta memuru da yaralandı Çatışma sırasında gecekonduculardan Meryem tlgın'le Havva Çelen'- ın de çeşıtlı yerlennden yaralan- dıkları öğrenıldı Guvenlık kuvvetlerının mu- dahalesıyle olay buvumeden ön- lendı. Bu arada, vatandaşlar be- ledıyeyı suçladılar Kendılerıne yıkım ıçm önceden haber venl- medığmı, evlennın yıkılması du- rumunda kışı sokakta geçırmek zonında kalacaklarını belırten yurttaşlar, şunlan soyledıler: "Devlet, yurtdışından gelen Bulgar goçmenlerine ev verirken bizi evlerimizden atmaya calışı- yoriar. Seçim zamanı bize izin verenler şimdi evlerimizı yıkma- ya geüyorlar. Bizım evterimizin bulunduğu arazi, Oto Sanayii Sitesi Kooperatifı ik ihtüafh. Bu yuzden mahkememiz halen de- vam ediyor, mahkeme sonuç- lanmadan evlerimizin yıkılma- ması gerekir." Yıkımı yanm kalan 2 evı ta- mamen yıkmak ıçın son bır kez daha harekete geçen zabıta ekıplerı, çevrede ıoplanan hal- kın taşlarla ve sopalarla uzerle- nne saldırması sonucu olay ye- rinden ayrıldılar ve Adabank Hürriyet'e dava açtı tSTANBUL (AA) — Imar Bankası ve Adabank, Hurrıyet gazetesı sahıbı Erol Simavi, ga- zetenın yazarı Emin Çolaşan ve gazete sorumlu mudurlennden Doğan Satmış aleyhınde tazmı- nat davası açtılar Imar Bankası ve Adabank'tan ayn ayn yapüan yaab açıklama- larda, Hurrıyet gazetesının 17 Ocak 1992 tarıhlı nushasında Emın Çölaşan ımzası ıle yayım- lanan "tmar Bankası vurgunu mu" başlıklı yazının, bankala- rının ıtıbannı hedef alan bır sal- dırı olduğunu, buna neden olan sorumlular aleyhınde savcılığa şıkâyette bulunulduğu kaydedıl- dı. Imar Bankası'nın açıklama- sında şoyle denıldr "tmar Bankası vurgunu mu başlıklı yazı 3e bir kısım gaze- teierde çıkan maksatlı yazılar ve surdurulen karalama kampanya- sı yuzunden bankamızın vurgun vurduğu ıthamı >er almıştır. ln- safla bagdaşma>an ve basın hur- riyetinin kotu kullanımının üpık bir ornegirü oluşturan bu gerçek dışı iddia ve yonımia gerek tmar Bankası, geerekse Uzan ailesi agır ve haksız bir saldınya mu- batap olmuştur. Uzan ailesinin ve bankamızın itibannı hedef alan bu saldın so- nımluları Erol Simavi, Emin Çolaşan ve Doğan Satmış aley- hine savcılığa şıkâyette bulunul- muş, aynca S milyar liraltk ma- nevi tazminat davası açılnuştır." Adabank'tan yapılan açıkla- mada da bankanın söz konusu yazı dolayısıyla ağır ve haksız bır saldınya muhatap olduğu belırtılerek "Bankamızın itiba- nnı hedef alan ve mudilerimizin guvenini sarsmaya matuf bu sal- dın sonımluları Erol Simavi, Emin Çolaşan ve Doğan Satmış aleyhine savcılığa şikâyette bu- lunulmuş, aynca 2 milyon lira- lık manevi tazminat davası açıl- mıştır." İlk Ateş İlk ateşi yakıyoruz... İstanbul'da doğalgaz çağını açıyoruz. İstanbul'un damarlarında şimdi yeni bir enerji dolaşıyor: Doğalgaz. Şimdi kentimize, çevremize doğalgaz sağlığı, temizliği geliyor. İnsanımıza mutluluk, kolaybk, konfor geliyor. Dünyanın en büyük doğalgaz projesi tamamlandı. Şimdi doğalgazı evlere veriyoruz. Tüm halkımızı "İlk Ateş" törenine bekliyor... Doğalgaz mutluluğunu paylaşmaya çağırıyoruz. Merhaba Doğalgaz... Merhaba sağlıklı çevre. Prof. Dr. Nurettin Sözen İstanbul Buyukşehir Belediye Başkanı 22 OCAK 1992 Sahrayı Cedid Kavşağı, Sahrayı Cedid Camii Yanı Kayışdağı Caddesi Kadıkoy Saat 11.00'de "İlk Ateş"i birlikte yakıyoruz. (Baştarafı 1. Sayfada) leştınlmesı hedeflennın gerçek- leştınlmesının mumkun olmadı- ğını savundu Yılmaz, progra- mm başansızlığının hukumetm geleceğıne ılışkın sıyası sonuçlar da doğurabıleceğını soyledı Yılmaz, hukumetın ekono- mik programını, partı genel merkezınde kurmavları Husnu Doğan, Ekrem Pakdemırlı ve Işın Çelebi ıle bırlıkte duzenle- dığı basın toplantısında değer- lendırdı Programın sahıbının hukumet, bızzat da Başbakan Suleyman Demirel olduğunu belırten Yılmaz, "Başka bir ba- kan tarafından hazırianıp açık- lanması ve açıklanırken kendi- sinin davul zurnalı heyetleri ka- bul ediyor olması, hiçbir şekil- de Sayın Başbakanı bu progra- mın sorumluhığundan kurtara- maz" dedı DYP'nın seçımler- den önce açıkladığı UDİDEM modelını program olarak getır- dığını, bu modelı en çok eleştı- ren SHP'nın de şımdı hıçbır re- zerv koymaksızın bunu kabul ettığmı savunan Yılmaz, "Hat- ta UDtDEM'i en çok eleştiren- lerin bugun hukumette yer al- malan, SHP'nin ulke ekonomi- si için onereceği hiçbir şeyi ol- madığını acıkca ortaya koymuş- tur" dedı Hukumetın dış ıtıban yuksek bır Türkıye devraldığını behrte- rek, "Bu nedenle ekonomik programın esas hedefi enflasyon olmahydı" dıyen Yılmaz, "Enf- lasyonu aşağıya çekmek, ancak kamu açıklarını azaltmakla mumkundur ve bunun başlıca araçlan da vergı gehrlennı artür- mak ve KİT'leri ozetleştirmek- tir. Maalesef her iki alanda da ciddiye almabilecek hiçbir ted- bir getirilmemiştir" dıye konuş- tu. Butçede öngörulen 32 trıl- yonluk açığın da samımı olma- dığını, açığın çok daha yuksek gerçekleşeceğını savunan Yıl- maz, "Bir taraftan ekonomivi dengeleme programı yapümak- ta, diger taraftan ekonomik dengeleri tumuyle bozacak ka- rarlar birer birer yururluğe ko- nulmaktadır. Belediyelerin borçlanmn konsolıde edilmesi, erken emeklilık, çiftçi borçlan- mn affı, Bağ-Kur borçlannın affı gibi uygularaalar enflasyo- nu azdıracak uvgulamalardır ve ması mumkun degildir. Ama boyle bir mudze gerçekleşse bile geriye kalan uç ayda yuzde 42'den yuzde 10'a inmesi hayal- dir" dedı. Hukumetm vaatlen- nın şımdıden cıddı erozyona uğ- radığım da savunan Yılmaz, Başbakan Demırel'ın enflasyon hesabında tuketıcı fıyatlan en- deksıne ıtıbar edıimesı gerektı- ğını savunduğunu, bu endekse göre enflasyon oranırun yuzde 71 olduğunu anımsattı. Yılmaz, "Sonuç olarak bu ekonomik paket, bugun Turki- ye'yi yonetenterin Turkiye'de 10 senedir başanyla uygulanmak- ta olan serbest pıyasa ekonomisi modeUni kavrayamamış olduk- lannı ve buna uygun bir ekono- mik program hazıriamakta ne kadar vetersiz ve hazıriıksız ol- duklannı ortaya koymuştur" dedı Bu- soru uzenne, açıklanan programın olumsuz sonuçlanm 3 ay sonunda göstermeye başla- yacağını kaydeden Yılmaz, "Enflasyonla UgUi hedefkrin gerçekleştirilememesi, hatta en- lasyonun daha da ürmanması, dovize kaçışla biriikte doviz kurlanmn vukselmesi, KtT urunlerine çok yuksek zamlar yapılması ve cauşanJara yılın ilk yansında olduğu gibi ikinci ya- nsında da enflasyonun alünda bir ucret artışı yapılması" gıbı olumsuz sonuçlann doğabılece- ğını bıldırdı. 4 Koalisyon (Baştarafı l. Sayfada) rı yerıne hukumet konusuna çev rıldı SHP kuhslennde ıl ıl delege hesapları yapılırken her ıkı ta- raf da geçen kurultaydakı oyla- ma sonucunun kendı lehlenne değıştığı ıddıasında bulunuyor. Denız Baykal, ıl örgtıtlennı dolaşarak yaptığı kurultay çalış- malannı bugün de İstanbul'da delegelerle toplanarak surdure- cek. lnönu ıse Uşak, Afyon ve Samsun dışında bır gezıye çık- madan, kurultay çalışmalannın ağırlığım bakanlara ve genel merkeze bırakıyor. Delegelerdekı hukumet deste- bu ortaklığın devamı yö-nu azdıracak ujgulamalardır e y 1975-«0 donemınde ulkeyı ıfla- nundekı duyarlığın beürlenme- sa goturen ekonomik politika- s l uzerıne her ıkı kanat da kulıs lan hatıriatmaktadır" dedı faabyetlennı bu noktada yoğun- Programın vaat edılenın ak- laştırdı sıne toplumsal uzİLşma üe değü, Baykal kanadı, kazanmaJarı kapah kapılar ardından hazır- halınde koalısyonun bozulma- landığını da öne süren Yılmaz, yacağı tezını vurgularken tnönü "Ortada hiçbir dddi tedbir yok- k a n a d j koalısyonun devam ede- tur. Yapılan iş, DPT'nin meyeceğını, tüm bakanlann çe- 1%3'ten bu yana her yıl hanr- kıleceğıru anlatıyor. SHP Genel Sekreten Selvı, Cumhurıyet'e gezı ızlenımlennı aktanrken "Umdugumdas da- ha olumlu" değerlendırmesınde bulundu Delegelerı hukumetın devamı konusunun etkılediğını l S l ladığı klasik yıllık programı al- layıp pullayıp yenı bir program gibı sunma gayretınden ıbaret- tir. Seçim oncesinde ve seçim sı- rasında yapılan vaatler bu pa- ketle temennilere donuşmu^tur. Ancak ongorulen tedbirierie bu soyleyen Selvı, "Hepsinden temennilerin gerçekleşmesi onemlisi bıkkınlık var. Herkes mumkun degildir" dıye konuş- ardı arkası gelmeyen kurultay- tu Genışhalk kesımlerının gelı- lann partınin dışa donuk orarn- rını arttırıcı hıçbır onem getırıl- lu çalışmalannı etkilediginin medığını kaydeden Yılmaz, farkında. Bu sonınu çozecek- ler" dedı istanbul'da program ıle ozelleştırmenın ka- derının de çok başlı, karmaşık burokratık yapılara terk edıldı- ğını öne surdu. Hukumetın 500 gunde enflasyonun vuzde 10'un altına ındınleceğını vaat ettığı- nı de anımsatan Yılmaz, "1991 yenıhkçi kanat adına yayımlanan ve bağımsız bır çızgı ızlenmesını savunan bil- dınden sonra Ankara'da yıne 'Yenilikçi" kanat adına açıkla- ma yapılması ıçın surdurulen yılında toptan eşya fiyat endek- çalışmalar dun tamamlandı. Bu- sinegoregerçekleşenenflas>on gun bu kanattan bazı kışılenn oranı vuzde 59'dur. 5>ımdı 1992 ımzasını taşıyan büdınnın açık- yüında yuzde 59'un yuzde 42'ye lanması ve tnonu'nun destekle- indirilmesi hedeflenmektedir. neceğının duyurutaıası bekleni- Bu tedbirierle bu bedefe ulaşıl- yor. STEFANOS YERASİMOS (Baştarafı 2. Sayfada) nın sahıp olabıleceğı bır ayrıcalıktı Sonradan kentlerdekı arsa spekulasyonu sosyal konutları alabıldığıne ust üste yığmaıya, da- ha da olmayınca dar gelırlılerı kentten 40-50 kılometre uzak, bah- celı. tek katlı konutlara dağıtmaya başladı Kentın göbeğınde ıse eskı hâkım sınıfların konakları, ışyerierını ya da en az gelırlı aı- lelerı barındırıyordu Aynı zamanda yetmıslı yıltann başında başgösteren savas son- rası ılk ekonomik krız ve gıderek artan çevre kırlenmesı "mo- dern"e, ılerlemeye olan guvenı sarstı, geleceğın kaçınılmaz ola- rak daha 1yı olacağı konusunda kuşkular yaratarak eskının çe- kıcıhğını arttırmaya başladı Reklamcılıkta bıle eskı "geleneksel" sloganlar, "yenı" ve 'modern"\ bastırmaya başladı Boylece ko- nutta da eskıye ve dolayısıyla eskı kent merkezlerıne dönus baş- ladı Ancak bu donuşun ıkı kosulu var Bırıncısı "modern"ın ta- dına bakmıs ve ondan bıkmış olan eskıye dönmeye meraklı So- kakta camura batıp evınde susuz kalanı, mutfağı zemın katta, helası bahçede olanı eskının cekıcılığıne ınandırmak otdukça zor Ikıncısı, eskıyı restore etmek, yanı aslına uygun tnçımde tamır etmek ve aynca ıcıne, goruntusunu bozmayacak bıçımde, mo- dern kontoru yerleştırmek, yenı ınsaattan çok daha pahalıdır Yanı kısacast, eskıde yaşamak gorgulu zengın ışıdır Oysa bugun eskı, genellıkle kır kokenlı dar gelırlının barınağı halıne gelmıştır Bu durumda neyı kımın ıçm korumak gerek'' Bunun yanıtını tam olarak vermek olanaksızdır Sokağı, çeş- mesı, dukkânı çevresı ıle geleneksel konut alanları, kultürel bır değer olarak toplumun malı olmalıdır Ancak bır muzenın, bır anıtın aksıne, boyle bır butunün en onemlı ozellığı, ıçınde yaşa- yan ınsanlarla bırlıkte var olmasıdır Oysa bugun, burada yaşa- yanlar ya bınaları eskı ıslevlerıne aykırı bıçımde bannak olarak kullanan kısıler ya da mahallenın eskı sakınlerıdır Fakat özlem- lerı genellıkle, modern mekânlara yonelıktır Eskı sakınlerın mekânlarına çok bağlı olduğu yerler, her za- man bır ıstısna olmuştur Geriye, buraya meraklı özel kışılerı çek- mek ya da yerlı meraklısı çıkmazsa turızme tahsıs etmek kalı- yor Bırkac yıl once Tunzm Bankası'nm tum Galata ve Beyoğlu^ nu bır turıst pansıyonu bolgesı olarak duşunmesı gıbı Bunun altında, "Eskı bızım umurumuzda değıl, yabancı beğenıyorsa ten- dısı kullansın" ya da 'Burası ılgınç ama yaşanılacak gıbı değıl, once tunst burasını senlendırsın sonra bız de arkadan gelınz" gıbı ıkı ayn duşunce yatabılır Turıst gettoları kurmakla sorunun çozûleceğı şüphelı Enınde sonunda bır toplumun kultürel değerını oluşturan geleneksel ko- nut alanlarına toplumun kendısı sahıp çıkmalı Bunun önculerı, dünyanın her yerınde olduğu gıbı artıstler, aydınlar, gençler, "Bu- rada oturulmaz buradan gece geçılmez" denılen yerlerde yer- lesmeyı goze alanlardır Yoksa "gece geçılmez" Beyoğlu, yaya yolları ve tramvaylarla şenlendırıldıkten bır yıl sonra oyun salon- larıyla doluyorsa, kısa bır zamanda yeniden "gece geçılmez" oır hale gelecektır Prof. Dr. STEFANOS YERAStMOS, Parıs Ünıversıtesı öğretım uyesıdır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle