Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/10 DIŞ HABERLER 21 OCAK 1992
BRÜKSEL
SABETAY VAROL
'Davos'un Adı Bile Kötü...'
BRÜKSEL — Bundan tam bir ay önce idi.. Bir basın
mensubu, o sırada Brüksel'de bulunan Dışişleri Bakanı
Hlkmet Çetirfe, "Bu yılki Davos buluşmasında, bir Demirel-
Mitsotakis görüşmesi olup olmayacağını" sormuştu. Çe-
tin'in bu soruya verdiği karşılık, kelimesi kelimesine "Da-
vos olmaz, Davos'un adı bile kötü!" şeklınde olmuştu.
SHP'li Dışişleri Bakanı Hıkmet Çetin, Davos adının şim-
diye kadar zihinlerde kötü izler bıraktığını belirtirken, kuş-
kusuz bu dağ kasabasının, Turgut Özal'm dış politikasını
çağrıştırdığını ima ediyordu. Aradan kısa bir süre geçti.
Başbakan Süleyman Demireftn Davos'a gideceği, orada
Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakı$"\e görüşece-
ği açıklandı.
Turgut Özal'la Andreas Papandreu tarafından başlatılan
Davos süreci, Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunla-
rın iki değişik çalışma grubunda ele alınmasını öngörü-
yordu. Davos'ta benimsenen yöntem, teknisyen düzeyin-
de sürecek olan muzakerelere, herhangı bir tıkanma olun-
ca siyasi iradenin müdahale edebılmesı ve görüşmeleri
bu yolla tıkanıklıktan çıkarması idi.
Ancak zamanın Yunan Başbakanı Papandreu'nun, ünlü
Koskotas skandalı ile sarsılması, bir süre sonra da ANAP
:
ın belediye seçimlerinde ünlü 'yüzde 21.75'lik hezimet'e
uğraması, sürecin etkıli olma şansını yok etmişti. Son gün-
lerde aklanan Papandreu erken seçim istiyor, Özal ise
cumhurbaşkanı...
Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'in geçen ay Brüksel'de,
Davos süreciyle ilgili olarak dile getirdiği karşıt görüşleri-
rağmen
Giderek daha yoğun
biçimde bunalımlar bölgesi
haline gelen yakın
çevremizde siyasi ve
ekonomik anlamda etkili
olmak, tek başına hiçbir
zaman Batı Avrupa ile
bötünleşmenin
alternatifini oluşturamıyor.
ne rağmen ilk
Demirel-Mitsotakis
görüşmesi için Da-
vos'un seçilmesi, iki
eski başbakan tara-
fından başlatılan sü-
recin haleflerince
tazeleneceği olasılı-
ğını güçlendirdi.
Ekim ayındaki
Paris fiyaskosundan
sonra Türk-Yunan
ikili temaslarını tek-
rar canlandırmak,
bugünün dünyasında vazgeçilmez bir zorunluluk... Bal-
kanlar'da istikrarın hızla yitirildiği bir ortamda, Türkiye ile
Yunanistan arasındaki mevcut sorunların kısmen de ol-
sa yumuşaması, yarımadadaki gerginliği büyük ölçüde
azaltacak bir gelişme oluşturacaktır.
Çünkü kuzeybatımızdaki gelişmelerle ilgili olarak olay-
lara, yaygın deyışıyle 'dürbünün tersinden' bakacak olur-
sak, göreceğımiz manzara şöyledir:
Balkanlar, şimdiki haliyle zaten yeterince sorunlu bir böl-
gedır. Geleneksel Türk-Yunan görüş aynlıkları da, olaylar
böyle devam ederse Avrupa'nın bu bölgesine ister iste-
mez yansıyacaktır.
Yunanistan, şimdiden Ankara'nın Balkanlar'la fazlaca
ilgilenmesinden endişe duymaktadır. Türkiye'nin Make-
donya'yı tanıyabileceği haberlerinin yayılması bile Atina
hükümetini tepki göstermeye itmiştir.
Yunanlılann endişesi nedir? Türkiye'nin, Avrupa kıta-
sının bu bölgesindeki Müslüman nüfus topluluklarına, yani
Boşnaklara ve özellikle Kosova Arnavutlarma,
'arkanızdayırrf demesi ve onlara destek verdığını hisset-
tirmesı, bu destek Belgrad kadar Atina'yı da güç durum-
da bırakabilecektir. Öte yandan bölgede tansiyonun da-
ha da artmasının, yüzyıl başını hatırlatırcasına 'çapraz
tttifaklar' oluşturulmasının, Yunanistan gibi Türkiye'nin de
çıkarına olduğu fazlasıyla kuşkuludur.
• • *
Türkiye, 28-29 ocak tarihlerinde Moskova'da yapıtacak
çok taraflı Ortadoğu barış görüşmelerinin hazırlık toplan-
tısına katılacaktır. Öte yandan Ankara, 'BDT' ülkelerine
yapılacak Batılı yardımlarla ilgili ve AT ülketerinin büyük
önem verdiği VVashington'daki uluslararası toplantıda ye-
rini alacaktır. Orta Asya ve Kafkasya ülkelerı üzerınde Türki -
ye'nin ağırlığı, dünya kamuoyunda dikkatle izleniyor. Bun-
lar olumlu gelişmelerdir.
Diğer yandan AT içinde, yeni ülkelere 'genişleme' so-
rununun masaya yatırılacağı devreye girmiş bulunuyoruz.
Türkiye, bir o/asılıkla son bir-iki yılın siyasi ve ekonomik
gelişmeler bilançosunu çıkararak, Avrupa Topluluğu'nun
önüne getırme olanağına sahıp olabılecektir.
Giderek daha yoğun biçimde bunalımlar bölgesi hali-
ne gelen yakın çevremizde siyasi ve ekonomik anlamda
etkili olmak, tek başına hiçbir zaman Batı Avrupa ile bü-
tünleşmenin alternatifini oluşturamıyor. Bütünleşme ise
böyle bir dönemde, ancak Yunanistan engelini asarak
mümkün olacaktır. Bunun için de Süleyman Demirel'in,
Davos'ta, tüm diplomatik esnekliğini ve hünerini göster-
mesi gerekecek. Közlar eksik değil.
>ANGEMANN:
luriayesız bir
ÂT düşünülemezDış Haberlcr Servisi — Ye-
ni Ankara hükümetiyle görüş-
meler yapmak ve Avrupa'nın
Türkiye'deki ilaç endüstrisi ko-
nusundaki şikâyetlerini iletmek
üzere önceki akşam Türkiye'-
ye gelen AT Komisyonu Baş-
kan Yardımcısı Martin Bange-
mann, "Turkiyesiz bir Avrupa
Topluluğu düşünülemeyeceği-
ni, ancak Türkiye'nin Avrupa'-
daki yerini alabilmek için elini
çabuk tutarak ekonomisini dü-
zeltmek zorunda olduğunu"
söyledi.
Istanbul'da dün Türk-
Alman İlaç Endüstrileri Işbir-
liği toplantısına katılan Martin
Bangemann toplantıda yaptığı
konuşmada, Türkiye ile Avru-
pa Topluluğu arasındaki ilişki-
lerin bundan sonraki dönemde
yoğunlaştınlmasından yana ol-
duğunu vurgulayarak Türki-
ye'nin ilaç endüstrisinde AT'-
ye uygun olarak yapacağı de-
ğişikliklerin, AT'ye entegras-
yon yolunda atılmış bir adım
olacağını belirtti. Konuşmasın-
da, Türkiye'deki ilaç üreticile-
rinin AvrupaJı ilaç üreticisi fir-
maiarın patent haklarına say-
gj göstermedikleri yolundaki
eleştirilere ağırhk veren Bange-
mann, Avrupa'nın Turkiye'-
den patent uygulamasına geçil-
mesi gibi isteklerinin, 'Avru-
pa'dan Türkiye'ye bir davet'
niteliği taşıdığını söyledi.
Bangemann, Turkiyesiz bir
Avrupa düşünemediğini belir-
terek Avrupa'da politikayı
yönlendiren odaklarm büyük
çoğunluğunun da kendisiyle
aynı görüşte oldugunu savun-
du. Bazı politikacıların bu gö-
rüşü paylaşmadıklarmı kabul
eden Bangemann, ancak Tür-
kiye'nin ekonomisini geliştire-
rek kendisini kabul ettireceği-
ne inandığını söyledi.
Ote yandan lktisadi Kalkın-
ma Vakfı'mn düzenlediği ye-
mekli toplantıda konuşma ya-
pan Bangemann, tekstilciler ta-
rafından soru yağmuruna tu-
tuldu. İKV Yönetim Kurulu
Başkanı Jak Kamhi ile Rona
Yırcalı ise dikkatleri kamuo-
yunda oluşmaya başlayan Top-
luluk karşıtı duygulara çektiler.
Yırcalı, Türkiye'ye yönelik dam-
ping iddialannın haksız oldu-
gunu savundu.
Bu arada Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Erdal
loönii dün akşam Ankara'ya
gelen AT Komisyon Başkan
Yardımcısı Martin Bangemann
onuruna bir yemek verdi. Inö-
nü, yemekte yaptığı konuşma-
da, Avrupa Topluluğu'nun ka-
pılarını üyelere açmasmın bek-
lendiğini belirterek Türkiye'nin
Uyelik için gerekli şartlara sahip
oldugunu söyledi.
Islami Selamet Cephesi'nin kapatılması gündemde. Başkent Cezayir'de gerginlik büyüyor
Cezayirlde yüksek gerilimBir askerin ölümü, iki
polisin yaralanmasıyla
sonuçlanan bombalı
saldırıların ardından
başkent Cezayir'de
güvenlik önlemleri
şıklaştırıldı. Bir grup
İslamcı, saldırıyla
ilişkili oldukları
gerekçesiyle tutuklandı.
Dış Haberler Servisi — Ceza-
yir'de yönetimi elinde bulundu-
ran Yüksek Devlet Komitesi
(YDK) giderek sertleşiyor.
YDK'nın dil, din, ırk ya da böl-
ge esasına dayalı parti kurulma-
sını yasaklamak için çalışmalar
yaptığı bildiriliyor. Bu arada
YDK'nın, büyük çoğunluğu Is-
lamcıların elinde bulunan yerel
yönetimlerin yetkilerinin merke-
ze kaydınlması hesaplannı yap-
tığı da gelen haberler arasında.
Islamcılara iktidar yolunu ka-
patan anayasal darbenin ardın-
dan önceki gün bir askerin ölü-
müne, iki polisin yaralanması-
na yol açan bombalı saidırılar-
dan sonra başkent Cezayir'de
güvenlik önlemlerinin arttınldı-
ğı haber veriliyor. Ajanslar,
olaylarla ilgili oldukları gerek-
çesiyle bir grup Islamcının tu-
tuklandığını bildirirken Islami
Selamet Cephesi (FIS) "dikta-
törliik" uyansında bulundu.
FIS lideri Abdülkadir Hacani
Cezayir'de durumun patlama
noktasına ulaştığını söyledi.
YDK'nın çalışmalan
AP'nin büdirdiğine göre Mu-
hammed Budiaf başkanlığında-
ki 5 kişilik Yüksek Devlet Ko-
mitesi (YDK), FlS'ın kapatıl-
ması için 1989 Anayasası esas
alınarak yeni düzenlemelere gi-
decek. Bunu Fransız Le Matin
gazetesinin haberine dayandıran
ajans, yeni düzenlemeyle ırk,
din ve dil esasına dayalı parti
kurulmasının yasaklanmasının
amaçlandığını öne sürdü. Arap
basuıı da dün bu yöndeki haber-
lere yer verdi. Gözlemciler,
Tutuklamalar dışında olavsız atlatılan geçen cuma namazından sonra gozler >imdi bu haftaki cuma
namazına çevrildi. Gerilim \ukselirken bu cumanın ola>lı geçeceği beklentisi artı>or.(Fotograf: AP)
YDK'nın amacuıın FlS'ın kapa-
tılması oldugunu belirtiyorlar.
Cezayir'deki bir Batılı diplomat
da AFP'ye verdiği demeçte
"FlS'ın ömrü çok az" dedi.
Ajanslar, YDK'nın yerel yö-
netimlerin yetkilerini merkeze
devretmek yönünde de çalışma-
lar yaptığını haber veriyorlar.
Cezayir'de 1990 hazirarunda ya-
pılan yerel seçimleri FIS kazan-
mış ve yerel yönetimlerin büyük
çoğunluğu ele geçirmişti.
Bu arada YDK'nın ulusal bir
danışma konseyinin genel kuru-
luş koşullarını incelediği bildiril-
di.
YDK yayımladığı bildiride,
"Yüksek Devlet Komitesi, sivil
halkın çesitli kesimleriniıt lem-
silinin gerçekleştirilmesini sağ-
la>acak olan kıslasları
incelemiştir" dendi.
Bildiride ayrıca Ulusal Danış-
ma Konseyi'nin Yüksek Devlet
Komitesi yanında yer alacak bir
merci olduğu, komiteye siyasal,
ekonomik, sosyal ve kulturel so-
runların incelenmesinde yar-
dımcı olacağı ve komite ile ulu-
sal kamuoyu arasında bir bağ
oluşturacağı kaydedildi.
Bu arada Cezayir yönetimi
başkent Cezayir'de güvenlik ön-
lemlerini arttırdı. AFP'ye göre
baskente takviye birlikler gön-
derildi, tank sayısı arttırıldı.
Ajans, önceki gü:ı henüz kim
tarafından gerçekleştirildiği bi-
linmeyen bombalı saldırılardan
sonra başkentte durumun ger-
gin oldugunu duyurdu.
Cezayir'de geçen cumartesi
günü bir karakola düzenlenen
saldırıda bir asker ölmüş, iki
polis yaralanmıştı. önceki gün
de başkentte Jandarma Kuvvet-
leri Komutanlığı'na bombalı bir
saldırı duzenlenmişti.
AP'nin haberine göre saldın-
lann ardından güvenlik güçleri
bir grup İslamcıyı tutukladılar.
Polis tarafından yapılan açıkla-
mada tutuklanan Islamcılann
üzerinde balta, bıçak gibi kesi-
ci aletler bulunduğu bildirildi.
Bu arada önceki akşam geç sa-
atlerde başkent Cezayir'in El
Awasser semtinde bir karakola
bombalı saldırı düzenlendiği bil-
dirildi. Polis olayla ilgili ayrın-
tılı bilgi vermedi.
Ote yandan AP ajansının ha-
berine gore Yüksek Devlet Ko-
mitesi dun yayımladığı bir bil-
diride, güvenlik güçlerine karşı
girişilecek gerilla tipi saldırıları
bertaraf etmek amacıyla her tür
yontemin kullanılacağını duyur-
du.
Bu arada resmi APS Ajansı
da bir imamın, "halkı camiler-
den devlete karşı isyana teşvik
ettiği" gerekçesı ile ülkenin gu-
neyindeki bir yerleşim birimin-
de tutuklandığını bildirdi. Polis
kaynaklarına gore de bugün en
az 5 kişi gözaliına alındı.
FlS'ın geçici Uderi Abdülka-
dir Hacani, dün bir ttalyan ga-
zetesine verdiği demeçte Ceza-
yir'de patlama noktasına gelin-
diğini bildirdi. Hacani, yöneti-
me karşı büyük caplı bir kızgın-
lık oldugunu, bunun da çok ya-
kında patlayabileceğini kaydet-
ti.
Hacani, Cezayir'de yaptığı
açıklamada YDK'nın "dikta-
töringe" yönelmekte oldugunu
belirtti ve gerek duymaları ha-
linde alternatif bir yönetim ku-
racaklanm ileri sürdü. Hacani'-
nin verdiği bilgiye göre alterna-
tif yönetim, 26 aralıkta yapılan
ilk tur genel secimlerde parla-
mentoya girmeyi kazananlar
arasında oluşturulacak.
Yandaşlarının dinenişigidemkzayıflarken devrik Gürcü liderin ülkeden kaçtığı öne sürüldü
Gamsahıırdia'dan ses yokDış Haberier Servisi — Gürcistan'da
devrik Devlet Başkanı Zviad Gamsahur-
dia'nın taraftarlannın ülkenin batısında
Tiflis'teki Askeri Konsey yönetimine kar-
şı başlattıklan direniş, giderek zayıflıyor.
Ajanslar, Gamsahurdia'nın bulunduğu
sanılan ülkenin batısındaki kentlerden
büyük bölümünün Askeri Konsey'e bağlı
birlikier tarafından denetim altına alın-
dığını bildiriyorlar.
Tifüs'te yönetimi elinde bulunduran
Askeri Konsey'in liderlerinden Tengiz Ki-
tovani, dün gazetecilere yaptığı açıkla-
mada, "Gamsahurdia artık bitti. Gürcis-
tan'da hiçbir etkisi olamaz" dedi. Dev-
rik devlet başkanı Gamsahurdia'nın ne-
rede olduğu ise bilinmiyor.
Direniş zayıfladı
6 ocakta Tiflis'i terk ettikten sonra ge-
ri dönen ve Gürcistan'ın batısında üsle-
nerek Tiflis'teki yönetime karşı direniş
çağnsı yapan Gamsahurdia'nın artık ül-
keyi terk etmekten başka bir çaresinin
kalmadığı bildiriliyor. Ajanslar, Gamsa-
hurdia'nın çağrısıyla çeşitli kentlerde to-
parlanan eski devlet başkanının yanlılan-
mn direnişten vazgeçtiklerini ve^ilahla-
rını bıraktıklannı haber veriyorlar.
Reuter'in büdirdiğine göre Askeri
Konsey'e bağlı Ulusal Muhafızlar, ülke-
nin batısındaki birçok kentte başgöste-
ren direnişi kınnış gözüküyorlar. Tiflis'i
batıya bağlayan yollann kesişme nok-
tası niteliğindeki Kutaisi kenti tamamen
Ulusal Muhafızlarca denetim altında tu-
tuluyor. Aynca ülkenin batısındaki Aba-
za ve Samtredia kentlerindeki denetim
de Ulusal Muhafızlar'da bulunuyor.
Ajanslar, Zugdidi kentinde de direni-
şin zayıfladığını, Gamsahurdia yanlıla-
nnın silahlannı bıraktıklannı ve kentin
belediye başkanının Tiflis yönetimi ile te-
maslar yaptığını bildiriyorlar. Gamsa-
hurdia, Gürcistan'a döndükten sonra ilk
olarak Zugdidi de gorülmuştü. Kent
Gamsahurdia'nın "kaielerinden" biri
olarak büiniyor.
TifUs'te yönetimi elinde* bulunduran
Askeri Konsey'in liderlerinde Kitovani,
dün yaptığı açıklamada, Gamsahurdia-
nın Gürcistan'ın hiçbir etkinliğinin kal-
madığını ileri sürdü.
Bu arada Interfaks ajansı, Moskova'-
daki Ulusal Demokratik Parti Temsilci-
liği'nin sözcüsüne dayanarak verdiği ha-
berde, Gamsahurdia'nın, Çeçen Cumhu-
riyeti'nin başkenti Grozny'ye gittiğini du-
yurdu.
Haber, henüz başka kaynaklarca doğ-
ruianmazken Askeri Konsey, Gamsahur-
dia'nın halen Zugdidi yakınlarında bu-
lunduğunu bildirdi.
Bu arada Tiflis yönetiminin bütün
uyanlanna karşın önceki gün Gürcis-
tan'a bağlı Güney ösetya Ozerk Cum-
huriyeti'nde yapılan halk oylamasımn
sonucu "bagunsızlık" yönünde oldu.
BuLGARİSTAN
Jelev, soydaş
oyuyla kazandbı
Jelev, seçim zaferini şampanya patlatarak kutladı. (Fotoğraf: AP)
Dış Haberler Servisi - Bul-
garistan'da ilk kez yapılan
devlet başkanlığı seçimlerin-
den Jelyu Jelev galip çıktı. Je-
lev'in secilmesinde çoğunlu-
ğunu Türklerin oluşturduğu
Hak ve özgürlükler Hare-
keti'nin (HÖH) verdiği deste-
ğın önemli bir rol oynadığı
bildiriliyor.
Reuter'in haberine göre res-
mi olmayan kesin sonuçlara
göre Jelev, oylann yüzde 53'-
ünü, Vulkanov da yüzde 47'-
sini aldı. Bu sonuçlarla Jelev,
Bulgaristan tarihinde ilk kez
olarak halk oyuyla seçilen
devlet başkanı oldu.
Ajanslann büdirdiğine göre
Jelev, en yüksek oy oranına
Türklerin yoğun olarak yaşa-
dığı bolgelerde ulaştı. Kır-
atamalara kızdı ve hükümeti devirdi
Kongo'da garip darbe
KAMERUN
ORIAAFR
CUM /
f)
y /
f KONGO /
Xf\ I
^ ^ # Brazoville ZAIRE
Demokrasiye geçiş süreci içindeki Afrika
ülkesinin geçici hükümet başkanı Milongo,
yüksek komutanlığa danışmadan tayin yapınca
ordu isyan etti. Yeni başbakan atanmasını
isteyen darbeciler hükümette yer istemiyor.
Dış Haberier Servisi — De-
mokrasiye geçiş süreci içindeki
Afrika ülkesi Kongo'da, ordu ile
geçici hükumet arasında atama-
lar nedeniyle doğan hoşnutsuz-
luk dün darbe ile noktalandı.
Andre Milongo başkanlığında-
ki geçici hükümeti görevden
uzaklaştırdığıru ilan eden Silahlı
Kuvvetler Yüksek Komutanlığı,
geçiş döneminin yasama organı
Yüksek Cumhuriyet Konseyi'n-
den yeni bir başbakan ataması-
nı istedi.
Silahlı Kuvvetler Yüksek Ko-
mutanlığı dün bir bildiri yayım-
layarak Başbakan Andre Milon-
go başkanhğındaki geçici hükü-
met in görevden ahndığını ilan
etti. Kongo Radyosu'ndan oku-
nan bildiride, Milongo hüküme-
tinin "yetersiz" olduğu belirtile-
rek "Silahlı Kuvvetler Yüksek
Komutanlığı, Konsey'den yeni
bir başbakan belirleınek üzere
anayasal sorumlulukJannı yeri-
ne getirmesini istiyor" ifadeleri-
ne yer verildi. Genelkurmav
Başkanı, yeni hükümette yer is-
temediklerini açıkladı.
Darbenin nedeni, Başbakan
Milongo'nun Yüksek Komutan-
lığa danışmadan ordudan üst
düzey atamalar yapması. Ordu
birlikleri önceki gün radyo ve
havaalanını işgal ederek Miion-
go'nun Savunma Bakanı Micbei
Gangouo ile yeni atanan kolor-
du ve birlik komutanlannı geri
almasıru istediler. Ordunun iste-
ğini reddeden Milongo, önceki
gün radyodan yaptığı konuşma-
da, hükümetin "serbestçe ve
baskı altında kalmadan" atama
yetkisine sahip oldugunu belirtti
ve ordunun isteğini "siyasi" ola-
rak niteledi. Bunun üzerine ha-
rekete geçen ordu dün yönetime
el koydu.
caali'de jelev, oylann yüzde
64'ünü alarak rekor kırdı. Ni-
tekim, devlet başkanlığı yan-
şını kaybeden Vulkanov,
düzenlediği basın toplantısın-
da, "Jelev, HÖH'ün desteğij-
le seçildi" dedi. Sosyalist
Parti'nin yayın orgam Dumas
gazetesi ise, "Jelev, artık
HÖH'un rehini" şeklinde başük
attı.
Jelev, secildiğinin kesinleş-
mesinden sonra düzenlediği
basın toplantısında "Dini ve
etnik farkulıklan gözetmeksi-
zin tüm Bulgar vatandaşlanmn
iasan haklan için çalışmaya
hazır olduğuna" söyledi. Je-
lev'in dikkat çeken bir diğer
mesajı da "Bulgar vatandaşla-
rını etnik özeUUderi açısından
birinci sınıf, ikinci sınıf diye
ayırt edemem" diye konuşma-
sı oldu.
Jelev kimdir?
Jelev (56) Şumnu kenti ya-
kmlanndaki Veselinovo İcö-
yünde doğdu. 1958 yıhnda
Sofya Üniversitesi Felsefe bö-
lümünden mezun olduktan
sonra 1961'de aynı üniversite-
de öğretim görevlisi olarak
çalışmaya başladı.
1966 yıhnda resmi ideoloji-
ye yönelik eleştirilerinden ötü-
rü Burgaz yakınlannda bir
köye sürûldü. 1972 yılından
itibaren kültürel faaliyetler
merkezi ve Sofya Kültür Ens-
ütüsü'nde çalıştı. 1982 yıhnda
ise "Faşizm" isimli kitabı yü-
zünden görevinden uzaklaştı-
nldı.
Jelev, 1989 yıhnda Jivkov'-
un devrilmesinden sonra ülke-
nin ilk kurulan Muhalefet
Gücü Demokratik Güçler
Biriiği'nin başkanlığına getı-
rildi. 1990'da ise pariamento
tarafından cumhurbaşkanlı-
ğına seçildi.
SuriyeTye
BPTden silah
• BRÜKSEL (AA) —
Suriye*nin, Körfez krizinden
yararlanarak sağladığı
yardımlan, dağüan Sovyet
cumhuriyetlerinden süah
alımı için kullandığı
bUdiriliyor. NATO'ya
ulaşan istihbarat
raporlannın bu yönde
oldugunu belirten bir
yetkili, göruşierini
açıklarken Suriye'nin,
özellikle Rusya, Ukrayna ve
Beyaz Rusya'dan
konvansiyonel silah satın
almakta oldugunu kaydetti.
Azerbaycan
BM kapısında
• MOSKOVA (AA) —
Azerbaycan Birleşmiş
Milletler'e üyelik için
başvurdu. Interfaks
Ajansı'nın haberine göre
Azerbaycan Devlet Başkanı
Ayaz Muttalibov, BM Genel
Sekreteri Butros Gali'ye bir
mektup göndererek,
ülkesinin BM üyeliğine
kabul edilmesini istedi.
Azerbaycan, daha önce de
IMF ve Dünya Bankası'na
üyelik basvumsunda
bulundu.
İsrail: İşgale
devam
• KUDÜS (AA) — Israil
Maliye Bakanı İzak Modai,
ABD'nin kredi güvencesi
ohnadan
yasayabileceklerini, ama
işgal topraklan ellerinden
giderse ayakta
duramaycaklannı söyledi.
Israil radyosunda konuşan
Modai, "ABD, bize kredi
güvencesi vermese de olur,
ama Batı Şeria ve Gazze
Şeridi olmadan yaşamamız
olanaksız gibi bir şey"
dedi. "İşgal topraklanm
geri verirsek, buralara bir
daha yerleşemeyiz" diyen
Modaj, "Yerleşebilmek için,
çok kanlı bir savaşı göze
almak gerekir ki biz böyle
bir şeye karşıyız" diye
konuştu.
Fransız yolcıı
uçağı düştü
• STRASBOURG (AA) —
Kaybolduğu bildirilen
Fransız Air Inter Hava
Yollan'na ait bir yolcu
uçağının, içindeki 96 yolcu
ve mürettebatı ile birlikte
Vosges Dağları'nda düştüğü
bildirildi. Reuters'in
haberine göre Strasbourg'un
50 km. güneyinde bulunan
Barr köyunden bir görgü
tanığı, dun TSİ 20.30
dolaylannda şiddetli bir
patlama duyduğunu belirtti.
Kurtarma ve itfaiye
ekiplerinin yoğun bir
duman yükselen bölgeye
doğru hareket ettikleri
bildirildi.
Karabağ'da
saldın: 9 ölü
• MOSKOVA (AA) —
Azerbaycan'a bağlı olan ve
Ermenilerin çoğunluğu
oluşturduğu Dağhk
Karabağ bölgesinde dun
gece meydana gelen 2 ayn
saldında 9 kişi öldü. TASS
ajansının, Karabağ'daki
Erm«ni yetkililere
dayanarak verdiği habere
göre Azerbaycanlılann
yaşadığı Emiranlar
Köyü'nden Martuni kentine
açıîan top ateşinde 8 kişi
öldü, 4 kişi de yaralandı.
Karabağ'ın başkenti
Hankenti'ne (Stepanakert)
düzenlenen saldırıda ise bir
Ermeni milletvekili öldü, 5
kişi de yaralandı.
Neonaziler dil
kesti
• FRANKFURT (AA) —
Federal Almanya'nın Berlin
sehrinde neonazilerin, 19
yaşındaki bir Polonyah'mn
düini kestikleri bildirildi.
Berlin polisinin
açıklamasına göre,
Tiegranten bölgesinde
dolaşan Polonyah genç,
kimlikleri bebrlenemeyen
bir grup neonazinin
saldırısına uğradı.
Polonyah'mn dıline
uyuşturucu sıkarak bıcakla
kesmeye çalışan
saldırgarüar, bunda başanlı
olamayınca makasla dilin
yansmı kestüer.
'300 bin Jraklı
çoeuk öldti'
• VAN (AA) — Iran'ın
sesi radyosu, Körfez
savaşının yol açtığı olumsuz
koşullardan dolayı geçen yıl
300 bin Iraklı çocuğun
öldüğünü duyurdu. Radyo,
"Almanya Nükleer Savaş
Karşıtı Doktorian
Uluslararası Birh'ği"nin
açıklamasına dayanarak
verdiği haberde, savaştan
sonra Irak'ta çocuk
ölümlermin artmasının gıda
ve ilaç yetersizliğinden
kaynaklandıgını kaydetti