28 Mart 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 2 OCAK 1992 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN BakanlKJı Meteorolotı Genel ûOûnden ahnan bügrye göre, Kndeniz, Iç Anadokı'nun kuzey ve doOusu üe Do0u we Gün«*Joğtj Ana- doiu Mlgetari yafrşiı geçecek. Vağış- lar DoOu KaradenLZ kıyılan ıle Güney- doOu Anaddu'da karla kanşık yağmur. « t v yerienJe lar seMmde olacak. Bu bageterin dçında kaün bOgefer ıse aç* geçecek. H A M StCAKLIĞI Do- gu bftgelennde biraz azaiacak, BaU- da dejışmeyecek RÜZGÂR Gûney- dojusudagûneyvebaUdıöeryefter- detaoey yADeıden kuvvcti. kısa sû- rei tvtmt şeMınde esecek Denıaer- deriogfc Ege'de yikfc ve poyraz. Do- gaAMenCde 8ün*atsı ve lodos, dı- Mana Mapazarı Adıyaman Afyon Afrı Anlara A/rtjkya Anttya Artvm Bdedk ğer denıztefde yıMızve karayekten saatte 16-23, Ege'de 45 denız mili hula esecek Van Gölü, kar yağtşjj otup, rüzgâr kuzey yön- lerden yer yer kuvvetlı esecek Mutedl dalgaJı olacak götde gö- rüş uzaklığı 1-5 Km ooiayınOa bukınacak. g Bitfcs Bofcj Bursa Çauttaıe Çonım Denef 6° 2° Oıyartuior 2°-i° Mme 3 (PErancan •1° -8° Eraırum •5° -13°Es*ı$elifr •2° -KFGaaantep 7° 3°ûresun 7» yGûnıûşlıaneK 1° -5° Hakkân 3° -3° Ispam 0°-5°istas*ul •1° -6° bıw •r -5° Kars 2° -6° Kastamonu K K B K •2° -7" lty O°-4° KıfkliIBk r-4» Konya 2°-6° Kütahya 3°-3°Malalya K -1 2°-1° Mamsa 0°-5° KMtraş -1° -«"Meran -4» -12°Mujla •1° -6° Muş 1°-2° Mğde 2"-1° OnJtj -4° -7° fte •5° -12°Samstm •1° -8°S«rt 2° -3° Snop 5°-2»S«as •4° -12°li*ntaS -3° -8° lratHon -3° -7° luncek O°-5°Uşak -2° W>van -2° -9" Yazgat -1° -5° Zongutok B «••!• B 3">-1° B 7° 3° B 2°-4° K -1° -5° K -1° -7° K 2°-1° K 2° 0° K f f K 2° 0 K 0°-2» K -3°-7° B 1°-4° K 2» 0° K -3°-8° B -1° -8° K o°-e° K -3° -10° K 0°-2° . * Ç * ^ yı^murlu £ £ sslı / ? kart A-açık 6-tuluSu G-gûneşk K-tart S-ssh Y-yattnurkj BULMACA SOLDAN 1/ Gerçek yaşamda olamayacak bir olay örgüsü içinde er- demli kişilerin kötu- lerin elinden çektiği acıları aniatan ve er- demin zaferiyle sona eren duygusal dram. 2/ El dokuması yün- den yapılmış ust gi- yeceği... Kaplarda su nedeniyle oluşan tortu. 3/ Utanmaz, rezil... Bir nota. 4/ Bir oyun ya da Fılm- de dinlenme süresi... Açığa çıkmış, duyulmuş. 5/ Uzayın nesnel gerçekliğini yadsıyan "Uçan Ok" ve "Akhilleus ve Kaplumbaga" adlı kanıtlarıyla ünlu Yunan filozo- fu. 6/ Bir renk— İnsanın bedensel ve ruhsal dengesini bozan her türlü et- kene verilen ad. 7/ Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir tür kumaş... Tath bir çörek. 8/ Afrika'da bir ülke... Matematikte kullanılan sabit bir sa- yı. 9/ Bir cetvel türü... Buyük kabuk- lu deniz hayvanlannı avlamakta kullanılan, ince dallardan örül- müş kapan. YUKARIDAN AŞAGrVA: 1/ Kırılmış taş doşenip silindir geçirilerek yapılan yol. 2/ Orta Anadolu'da bir göl... "Dest-bûsû arzusuyla ölürsem dûştlar / — eylen toprağım sunun anınla yâre su" (Fuzuli). 3/ Bir Gü- ney Amerika ülkesinin başkenti... Bir haber ajansının simgesi. 4/ İnce dantel... Kendinden geçmiş, sarhoş. 5/ Kanlı basur has- talığı. 6/ Güç, emek, çaba... Rütbesiz asker. 7/ Evrensel alıcı olan kan grubu... Çok çalışan öğrenci. 8/ Motorlu taşıtlarda motoru işletme düzeni... Deriyi kullanılabilecek duruma getir- mek için uygulanan işlemlerin tümii. 9/ Gerçek... Bir tür geçi- rimsiz toprak. 60 YIL ÖNCE CumhurİYet Selanik telefonunda mahim bir kcf<f 1DEMUJCTİDAR •uflâp oldu VİRiLıNE 2 OCAK 1932 Atina gazetelerinin verdiği malumata nazaran Ankara - Selanik telefonileilk mükâleme geçen cumartesi akşamı saat birde yapılmış, Gazi Hz. Selanik Belediye Reisi ıle görüşmek arzusunu izharetmiştir. M ükâleme şu şekilde cereyan etmiştir: Gece saat birde Selanik santralı çağnlmış, Ankara ile Selanik santra! müdürleri karşı karşıya gelmişlerdi. Ankara telefon müdürü Gazi Hz.'nin Selanik Belediye Reisi ile görüşmek arzu ettiklerini söylemiş, telefon da bir saat sonra açılmak üzere kapatılmıştı. Tam bir saat sonra, Gazi Hz. Selanik Belediye Reisini, telefona çağınyorlardı. Halbuki Selanik telefon müdürü bir saat evvelki mükalemede Gazi Hz. 'nin bizzat görüşeceklerini anlayamamış, Belediye Reisini de vaziyetten haberdaretmemişti. Selanik santralı Gazi Hz.'nin görüşeceğini anlar anlamaz. derhal şehir telefonile Belediye Reisini haberdar etmiştir. Belediye Reisi M. Vamvakas ta alelacele gıyinerek hemen telefon başına koşmuş ve: "-Allo.allo... Ben Selanik Belediye Reisi..." demiştir. Fakat, Ankara makinesi ufak biranzaya uğramıştı. Konuşulamıyordu. Bunun üzerine Belediye Reisi tekrar yatağına avdet etmiştir. Sabaha karşı saat dörtte Ankara, tekrar Selaniği çağınyordu: Bu sefer telefon başında Tevfık Rüştü Bey bulunuyordu. Selanik santralı Belediye Reisinin yatmağa gittiğini söyleyince Tevfik Rüştü Bey şu cevabı vermiştir: "-O halde, Belediye Reisine ve Selanik ahalisine Ankara şehrinin selamlannı söyleyiniz. Üç saat evvel Gazi Hz.'leri bir sürpriz yapmak istemişlerdi." Ankara - Sofya - Selanik telefon hattı işlemeğe başlamıştır. Dün bir aralık hattın Sofya kısmmda küçük bir anza görülmüş ise de hemen bertaraf edilerek Selanik ile görüşmek kabil olmuştur. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Dostluk taarruzu 2 OCAK 1962 Sovyetler Birliği Ankara Büyükelçisi Nikita Rijov'un Başbakan İnönü'yü ziyareti sırasmda Başbakanın bir davet vukuunda Rusya'ya gidip gitmiyeceğini öğrenmek istediği sızan haberlerden anlaşılmaktadır. Her ne kadar böyle bir yoklama İnönü"nün Rusya'ya resmen davet edildiği şeklinde tefsiredilmişse de bugün yaptığımız tahkikatta, henüz resmi birdavetin yapılmadığı öğrenilmıştir. Görünüşe göre Sovyetler, son zamanlarda yardım teklıfleriyle birîikte Türkiye'ye karşı dostluk taarruzunuartırmışlardır. Bilind ıği gibi, Sovyetlerin iktisadi yardım teklifı 500 mi yon dolardır ve bu yardımın mali şartlan hafiftir. Ancak. Sovyetlerin bu mali şartlar yanında bir takım siyasi tekli lerde de bulunacaklarına, Ankara'daki siyasi çevrelerde muhakkak nazariyle bakılmaktadır. Bu teklifler şimdiye kadar birkaç defa tekrarlanan NATO ûsleri ve NATO'nun verdiği silahlarla ilgilidir. GEÇEN m BUGÜN CumhuriY et Kanlı yıldönümü 2OCAK 1991 Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) en büyük gerilla grubu olan El Fetih'in 26. kuruluş yıldönümünde Gazze Şeridi'nde düzenlenen gösterilerde İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu 4 Filistinli öldürüldü. Filistinlıler, Israil'in, yıldönümü nedeniyle işgal altındaki topraklarda ilan ettiği sokağa çıkma yasağına karşın gösteri yapülar. El Fetih, yayımladığı bildiride Filistinlilere "işgalcilerin , ayaklannın altındaki toprağı yakın" çağnsında bulundu. İsmet İnönü Kahıre • DUNYA'DA BUGUN Amstertanı Amman Atna Barcetona Bmt Brtgra) Bertn Bonn BriUoal Bud»p«çle Cenem OHöe Oubaı ftuttun Hatoıta B 9° B 17» 6 10° B 17» B 13" B 9° B 2° B 5° B 7» 8 10° 8 2» B -1° B 16° B 20° B 20° B 8° B 13° B 0° B 15° B 7» B 7» B W° Londra Madnd Mılano Montreal Mostova MAnfı Oslo Pans Prag Riyad Ronu Sofy> Sam Vhm Tünus Venedik Vıyana Züntı K -1° B 10° B 12° e 13° K -3° B 2° K 1» B 8° B 2° B 21» B 10° B -2° B 1° 8 8° B 8° 8 0° HABERLERİN DEVAMI Çılgın (Baftarafi 1. Sayfada) yorlar. Kocadi'nde sadecees- ki Istanbul yolu ile Kandıra il- çesine bağlı bazı köy yolları kapalı bulunuyor. Izmit'te elektriklerin kesilmesinden dolayı belediyeye ait su pom- paları devreden çıkınca ba- zı mahallelere su verilemedi. Anadolu Ajansı'nın habe- rine göre Bursa şehir merkezin- de kar kalınlığı 20, Uludağ'da 150 santimetreye ulaştı. Kar ya- ğışı nedeniyle bugün yapılması gereken THTnin Bursa-Ankara, Bursa-îstanbul ile SHY'nin Bursa-lstanbul uçak seferleri ip- tal edildi. Bursa ll Hıfzıssıhha Kurulu karanyla merkez, Osmangazi, Yıldınm, Nilüfer, Gürsu, Kes- tel, Yenişehir, Büyükorhan ve tnegöl ilçelerinde ilk ve ortade- recdi okullar pazartesi gününe kadar tatil edildi. Bilecik'in Pa- zaryeri ilçesinde de kar yağışı nedeniyle ilk ve ortadereceli okuüarda öğretime pazartesi gününe kadar ara verildi. Karayollan 14. Bölge Müdür- lüğü hava muhalefeti nedeniyle Bursa-Orhaneli, Kütahya'nın Gediz-Altıntaş ilce yollarının ulaşıma kapandığını bildirdi. Köy Hizmetleri 17. Bölge Müdürlüğü de Bursa, Babkesir, Bilecik, Kütahya ve Çanakka- le'de 2 bin 100 köy yolunun ka- pah olduğunu, yoğun kar yağı- şı nedeniyle ulaşıma açılan yol- lann yeniden kapandığını kay- detti. öte yandan Istanbul'da ara- hklarla devam eden kar yağışı yeni yılın ilk günü ulaşımda ak- samalara neden oldu. Çevre yollannda meydana gelen buz- lanma nedeniyle trafiğin akışın- da sorunlarla karşılaşılırken Şe- hir Hatlan'na bağlı vapur sefer- leri dün sabah saatlerinde gecik- meli olarak gerçekleştirilebildi. Istanbul Büyükşehir Belediye- si'nde kunılan "kriz merkezi" çahşmalanru 24 saat aralıksız sürdürürken İSKI, don olayma karşı su sayaçlannın korunma- sı konusunda vatandaşlan uyar- dı. Yoğun kar yağışı yüzünden Kütahya, Trabzon, Kayseri, De- nizli, Kocaeli, Nevşehir ve bir- çok ilçede ilk ve orta dereceli okullar 6 ocak pazartesi günü- ne kadar tatil edildi. İstanbul- da dün başlayan kar yağışı üze- rine valilikte yapılan toplantıda, daha önce bu sabaha kadar sü- receği açıklanan tatilin uzatıl- masına gerek olmadığı kararlaş- tınldı. tstanbul'da ilk ve orta de- receli okullarda bugün ders ba- şı yapılacak. Yoğun kar yağışı, Doğu Ka- radeniz Bölgesi'nde de etkili oluyor. Kar yağışı nedeniyle Trabzon'da 21, Bayburt'ta 53, Gümüşhane'de 38, Giresun'da 30, Artvin'de 70, Rize'de 20 köy yolunun ilçe ve şehir merkezle- riyle bağlantısı kesildi. Zonguldak'ta kar yağışı ne- deniyle 170 köyün yolu kapanır- ken 35 köye elektrik verileme- di. Cumhuriyet Adana Güney ll- leri Bürosu'nun haberine jjöre Güneydoğu'da birçok yerleşim birimi yeni yıla karanlıkta ve çevre ile bağlantısı kesik girdi. Aşın kar yağışı nedeniyle ener- ji nakil hatlan kopuk olduğu için cuma gününden bu yana karanlıkta bulunan Adana'nın Salimbeyli ve Tufanbeyli Uceleri ve bağlı köylerinde halk TV'de- ki yılbaşı programlarıru izleye- medi. Sosisle Özgürlük... (Baftarafi 1. Sayfada) rak indiriliyor, yerine beyaz, kırmızı ve mavi renklerden oluşan Rusya bayrağı çeki- liyordu. Bayrak değişimi, 1917'de dünyayı sarsan Bolşevik ihtilali'yle tarih sahnesine fırlayan bir süper devletin 74 yıl sonra yine aynı sah- neden çekilişini simgeliyordu. Neden tarihe karıştı Sovyetler? Bu soruya ilişkin ipuçlan bu devletin en son başkanı sıfatını da kazanan Mihail Gor- baçov'un istifa konuşmasında bulunabilir. Şunları söylemiş: "Bol bol vardı her şeyimiz. Toprağtmız, pet- rol ve gazımız, daha başka doğal kaynakla- nmız... Akıllı ve yetenekli insan gücümüz... Her şeyden fazlasıyla vardı. Ama sanayileş- miş ülkelerin insanlarına göre çok daha kötü koşullarda yaşıyorduk. Ve her geçen yıl on- ların daha da arkasında kalıyorduk. Neden? Bu ülke, bürokratik bir komuta sisteminin zin- cirleri altında boğuluyordu. Gönülsüz, yarım ağız reformlarla bir yere gidilemezdi. Her şeyi radikal biçimde değiş- tirmek zorundaydık. Bu ülkenin çok daha önce başarılı ve re- fah içinde bir ülke olmasını engellemiş olan totaliter sistem tasfiye edildi. Demokratikleş- me yolunda büyük bir atılım yaptık. Serbest seçimler artık gerçek oldu. Ûzgür basın, din özgürlüğü. seçimle gelen yasama organları ve çok partili sistem, bunlann hepsi gerçek- leşti. İnsan haklanna en büyük önceliği ver- dik. Artık çoğulcu bir ekonomiye ve her türlü mülkiyetin eşıtliğine giden yol açılmıştır." Gorbaçov'un bu değerlendirmesi, hem kendisi açısından son derece içtenliklidir hem de çok yerindedir. Farklılık ve yarışmaya, çoğulculuk ve re- kabete tümüyle kapalı... Sadece belirli slo- ganlara indirgenmiş kendi doğrularına yer veren... Kısacası tüm buyurgan yapılarıyla totaliter sistemin, Sovyetler'in tarihe gömü- lüşünde en belirleyici rolü oynadığı artık ta- rih bilinci olan kimsenin yadsımadığı bir ger- çektir. Gorbaçov'un 1985'ten sonra bir sistem olarak Marksizm-Leninizm'i sorgulamaya başladığında, bunun Sovyetler'le birîikte kendi sonunu da hızlandıracağını öngördü- ğü herhalde öne sürülemez. Sovyetler'in son lideri, başlangıçta kendi içinde reforme ede- rek sistemi kurtaracağını sanmıştı. Aynı Gor- baçov, sonra da özellikle ekonomide köklü bir düzen değışikliğinın gereğini göre- memişti. Bu hatanın bugün ekonomide ödenmek- te olan bedeli çok acıdır. Eski Sovyetler Bir- liği'nde olağanüstü kıtlık çekiliyor. Dükkân raflan bomboş. Temel gıda maddeleri yok or- talıkta. Enflasyon olağanüstü tırmanıyor: 1992 için yüzde 600-700'lerden söz ediliyor. Ekonominin bu perişanlığı konusunda Rusya'nın lideri Boris Yeltsin, Gorbaçov'u şöyle suçlamış: "1987'den itibaren hata yapmaya başladı Gorbaçov. Bugünkü politikalanmızı o tarihler- de başlatsaydık, şimdiki ekonomik krizi ya- samazdık. Gorbaçov bir arada, yan yana ola- mayacak şeyleri birbiriyle kaynaşt/rmaya kal- kıştı. Kirpiyle yılanı evlendirmek gibi bir şey- dibu. Komünizmle pazar ekonomisini... Ka- mu mülkiyetiyle özel mülkiyeti... iktidar teke- line sahip Komünist Partisi'yle çok partili sis- temi... Olanaksızdı bu iş." (Nevvsvveek 6 Ocak 1992) Şimdi ne olacak? Totaliter bir sistem yıkıldı. Yeniden normal akışına kavuştu tarih... Ama şimdi de bir geçiş döneminin en baş- ta ekonomi olmak üzere her alanda kaosu yaşanıyor. Komsomolskaya Pravda, Gorbaçov'la ikjili yıl sonundaki baş yazısmda, "Nasıl sosis ya- pılacağını bilmiyordu; fakat özgürtüğün nasıl verileceğini çok iyi biliyordu" dedikten son- ra şunu eklemiş: "Ama kimileri sosisin özgûrlükten daha önemli olduğu sanısına kendilerini kaptırıriar- sa sonunda her ikisinden de, hem sosisten hem özgürlükten olurlar." Ekmekle özgürlüğün birbirinden ayrılama- yacağını, ömrü ancak 74 yıl sürebilmiş Sov- yetler Birliği örneği çarpıcı biçimde göster- miş olmadı mı? HALUK OZDALGA Başbakan TVl'de yayımlanan 'Sonı Yağmuru' programında gazelemiz adına Ankara Temsilcimiz Ahmet Tan, Milliyet'ten Yavnz Donat ve Hürriyet'ten Fatih Çekirge'nin sonılannı yanıtladı. (AA) lblsuzluk dosyaları yargı yolunda (Baftarafi 1. Sayfada) den sonra kurumdan ayrılırken gazetecilerin sorularıru yanıtla- dı. Demirel, hükümetin YÖK için onerdiği diğer üç adayın üyeliğinin Özal tarafından onay- landığına dikkat çekerek, "Ora- da duruyor. Önerilen dört tane YÖK üyesiydi. Üçıi imzalanmış gelmiş dün (önceki gUn) akşa- miistü. Belki bir soru filan İlk talihli Izmir'de ŞİRİNYER HİPODROMIPNDAN 1. KOŞU: F: Kuşadası (1), P: Varol (4), PP: Süslüihsan (2), S: Sürbatur (3). 2. KOŞU: F: Şansbalonu (7), P: Pikar (5), PP: Opulent Mill (3), S: Talihkuşu (6). 3. KOŞU: F: Alderviş (1), P: Hasanbey (11), PP: Toprak (6), S: ödül (2). 4. KOŞU: F: Inşallah (2), P: Misurata (5), PP: Romance (8), S: Prestige (7). 5. KOŞU: F: Power Of Lo- ve (7), P: He-Man (3), PP: Thunder Strom (9), S: Ligh- ting Bold (5). 6. KOŞU: F: Partner (3), P: Albeni (11), PP: Jocker Dan- cer (2), PP: O.Şah (9), S: Mu- hafız (8). 7. KOŞU: F: Uğursel (9), P: Dinçerbey (6), PP: Babatuluy (5), S: Mercangüzeli (4). İstanbul'dan aluıan bilete milyarçıktı İZMİR (AA) — Milli Piyan- go*nun yılbaşı çekilişinde 30 mil- yar Uralık büyük ikramiyenin isabet ettiği çeyrek biletlerden birinin Bornova PTT şubesinde memur olarak çalışan Murat Akaydın'da olduğu öne sürüldü. Edinilen bilgiye göre, Mu- rat Akaydın ikramiye çıkan 9466653 numaralı bileti lstan- bul'daki bir arkadaşına aldırdı. Bu arada, Murat Akaydın'ın ön- ceki gün içkili vaziyette görevli olduğu PTT Bomova Müdürlü- ğü'ne geldiği, ancak mesaiye kalmadan arkadaşlan ile birîikte ayrıldığı bildirildi. AA'nın sorularını yanıtlayan Bornova PTT Müdürlüğü yetki- lileri, Murat Akaydın'ın dün al- kollü bir şekilde ve elinde bileti ile müdürlüğe geldiğini belirte- rek şunları kaydettiler: "Kendisi şakacı bir arkadaşı- ınızdır. Pir de alkoUü olduğunu görünce şaka yaptığını zannede- rek inanmadık. Ama bize verdi- ği bileti gazeteden kontrol ettik. Bütiın numaralar uyuyordu. Ay- nca İstanbul'dan buraya tayin olduğu için, eski arkadaşlanyla da bağlantısını hiç koparmamış- ü. Sürekli Istanbul'daki arka- daşlan ile göriişürdü. Bu yüzden arkadaşına bilet aldırmış olabi- lir. Banka müdürü olduğu söy- lenen birisi kendisini alıp götür- dii. Ama arkadaşı da olabilir. Evini yeni taşıdığı için adresini de bilen yok. Herhalde eğlence yerlerinde dolaşıyordur." vardır" dedi. Toperi'nin Basın Yayın Genel Müdürlüğü görevinden alınıp Dışişleri Bakanüğı Müşavirliği- ne atanmasına ilişkin kararna- meyi imzalayıp Köşk'e gönder- diğinı bildiren Demirel, "Basın Yayın Genel Müdürlüğü önem- li bir fonksiyon. Bu görevi Sa- yın Ömer Tarkan yüriitecek. Orası tıkalı duruyor. Eger lazım degilse Basın Yayın Genel Mü- dürü, o ayn iş. Degil mi? Ben Kaya Toperi ile konuştum. On- lann istediği biçimde kararname gönderilmiştir. Dışişleri Bakan- lıgı'nın müşaviriigine alınıyor." Demirel, memurlara yapılan yüzde 25-30 oranındaki zam ile ilgili eleştirilerin anımsatılması üzerine de, "Yapabilecegimizin en iyisini yaptık. Bakanlar Ku- rulunun önüne gelen zam ora- nı yüzde 15-20'dir. Biz bunu yüzde 25-30'a çıkardık. Agırtıkb ortalamajı da yüzde 32'dir. Ge- çen sene yapılan zam ise yüzde 20'dir" dedi. TRT'nin Starl'deki "Kırmızı Koltuk" programına alternatif olarak gerçekleştirdiği "Soru Yağmuru" programında, gazete- miz Ankara temsilcisi Ahmet Tan, Hürriyet'ten Fatih Çekirge ve Milliyet'ten Yavuz Donat, Demirel'e çeşitli sorular yönelt- tiler. Ekonomik ağırlıklı sorula- ra Demirel, siyasi ağırlıklı yanıt- lar verdi ve "Her şeyden önce demokratikleşmeyi sağlamak zorundayız" dedi. Konuşması boyunca sık sık 500 günlük bir vade verdiklerini hatırlatan De- mirel, "Keşke mucizevi bir ilaç, büyülü bir reçete olsa da bir günde bütün bu sorunlan çöze- büsek. Ama böyle bir şey yok" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Turgut özal ile hükümet arasında yaşanan "kararnajne krizi"ne ilişkin bir soruya da Demirel şu yanıtı ver- dir"Geçmişte de bu çeşit engel- lerte karşdaşük. Bunlar konuşa- rak, yazışarak çözülür. Sonım- luluk, siyasi iktidardadır. Buna engel olunmamatıdır. Eğer olu- nursa sistemde ükanıkuk var de- mektir. Devleti tıkayamazsuıız. Kimse Türkiye'ye zarar vermeyi göze alamaz. Ne Çankaya, ne bükümet. ne de Meclis. Bunlar yatışır, yoluna girer." Yolsuzluk iddiaları konusun- da hükümete düşen görevin "te- spit etmek" olduğunu söyleyen Başbakan Demirel, "Bizim eli- mizde bazı dosyalar vardı. tkti- dara geldigimizde inceledik. Bir kısmında ciddi şeyler bulduk. Önümüzdeki haftadan itibaren bazı dosvalann hâkime tevdi edildiğini göreceksiniz" diye ko- nuştu. Demirel, "Koskotas dos- yası gibi mi" sorusuna da "Ar- tık ne dersen de" karşılığını ver- di. "2050 yılında nasıl bir baş- bakan olarak anımsanmak istersiniz" sorusuna, "Düriist devletin, gerçek demokrasinin savunucusu" karşılığını veren Demirel, özel yaşamını anlatır- ken de 15 yıldır sinemaya gitme- diğini, Isparta havalanndan Ağ- n havalanna kadar Türk halk müziğini çok sevdiğini, klasik muziğe de düşkün olduğunu an- lattı. Kraliçe, Dunhill'i aforoz (Baştarafı 1. Sayfada) hem çevrecüere hem sağlıkh ya- şamcılara şirin davraruşı, özel- likle genç kesimi ve Avrupa Topluluğu'nu hedeflemiş görü- nüyor. AT, yeni yılla birîikte tüm sigara reklamlarını yasak- lamayı amaçlıyordu, Ingiltere hariç. Ingiliz hükümetine göre böyle bir yasaklama, "Kişisel girişim ve özgür ticaret kuralla- rına, kişinin özgür seçme hak- kına ters düşer, ticaretin özün- de yatan rekabeti hiçe sayardı. " Ingiliz tütün sanayii her yıi 2 milyon sterlini (yaklaşık 18 mil- yar lira) sırf bu "seçim özgürlü- ğünü" savunmak için sigara reklamlanna harcıyor. Tütün Danışma Konseyi adıyla bir bayrak altında toplanan sigara üreticilerine bakılacak olursa, reklamlar, "Kişilerin bir marka- dan diğerine geçmesine yardım- cı oluyor, ama içmeyenleri siga- raya özendirmiyor." Sağlık Ba- kanlığı'nın kendi verileri ise tam aksine, 12-15 yaş grubunun rek- lamlardan en etkilenen kesim olduğunu gösterdi. Ağaların Ve Şeyhlerin Gfinahı Yabancı güçlerin kışkırtması ve bölgenin iktisadi geri kal- mışlığına ilaveten, Doğu ve Güneydoğu'nun geleneksel toplumsal yapısı Kürt sorununun bir başka temel nedeni olarak gösterilmektedir. özellikle sosyal demokrat ve de- mokratik sol çevrelerde yaygın olan bu kanıya göre bölge- nin "feodal" veya "yarı-feodal" diye adlandırılan toplum- sal yapısmdan kaynaklanan çelişkiler, bölücü ve ayrılıkçı akımlar için çok elverişli bir ortam yaratmaktadır. O yapıyı ortadan kaldıracak köklü bir düzen değişikliği gerçekleşti- rilmedikçe, üniterdevletyapısını korumak zordur. ilk bakışta oldukça etkileyici ve konuyu bütün derinliğiy- le ele alıyormuş gibi görünen bu yaklaşım, Doğu ve Gü- neydoğu'nun gerçeklerine uzak, Kürtlerin dünyasına yabancı bir masa başı imalatıdır. Bilindiği gibi Kürtlerin geleneksel yaşam biçimi aşiret düzenidir. Aşiret reisleri, ağalar ve şeyhler o yapının do- ğurduğuliderlerdir. Aşiret düzenini veya ağalarlaşeyhleri Türkiye'nin siyasi birliğini tehdit eden unsurlar olarak gör- mek, onlara hiç taşımadıkları bir günahı yüklemek olur. Aşiret düzeninin modern toplum hayatı ile bağdaşmayan pek çok yönü olduğu doğrudur; ama, ayrılıkçı akımlara uy- gun ortam oluşturmak gibi bir günahı yoktur ve hicbir zaman olmamıştır. Gerçek bunun tacn tersidir. Esasen, kısa ömürlü ve önemsiz bazı denemeler hariç, Kürtlerin tarih boyunca devlet kuramayışının en önemli tek nedeni, aşiret düzerv leridir. Çünkü o düzenin temel özelliği olan aşiret dayanış- macılığı ve dışlamacılığı, aşiret kimliklerini aşan ortak bir milli benliğin ve Kürt milliyetçiliğinin oluşmasına engel ol- muştur. Osmanlılar ve Safaviler gibi tarih boyunca Kürtleri yöneten bütün devletler, onların bu özelliğinden büyük öl- çüde yararlanmıştır. Millet kavramı aşiret düzenine uzaktır; milli devlet kav- ramı ise daha da uzaktır. O nedenle Kürtler, daima birden fazla devlet altında yaşamışlardır. Aşiret düzeninde aile- aşiret dayanşma,, BlllyiUlkIŞİPetdfiZSnlHİa bağlan, e«N dönüffi olnuyan UrçizâlmesüpediçJMlMllr. YartninetârysnlMlar alacak ve bunlar nasıl Ifade bulacaktip?BMSoranuıı cevıh, hayatl konilapın anaiıtapı oiacaktıp. nın üstündeki tek çer- çeve ümmet bilinci- dir, ümmet dayanış- masıdır. Kürtlerin bu özelliğinin de tarih boyunca önemli so- nuçları olmuştur ve olmaya devam et- mektedir. Islamın Ha- lifesi'ne kuvvetle bağ- lı Kürtlerin Osman- lı yönetimine karşı pek az isyan etmesinin nedeni odur. Kısmen milliyetçi renkler de taşıyan ayaklanmaların 1924'te halifeliğin kaldırılmasından sonra patlamaya baş- lamasınm nedeni odur. Demokrasiye geçtikten sonra Is- lamcı görüşleri savunan partilerin bölgede geniş destek bulmasının nedeni odur. "Ayrılıkçı hareketi önlemek için köklü düzen değişikliği yapıp yarı-feodal yapıyı ortadan kaldıralım" safsatası bir tarafa, son dönemde Kürt kimliğiyle ilgili taleplerin ve Kürt milliyetçiliğiyle ilgili işaretlerin artmasının, ayrılıkçı hare- keti n güçlenmesinin en önemli nedenlerinden biri, belki en önemlisi aşiret yapısının çözülmeye başlamasıdır. Merkezi hükümete karşı tepkilerin eşkıyalıktan siyasi amaçlı bir mucadeleye, geleneksel ayaklanmalardan mil- liyetçilik duygularına dönüşmesini engelleyen ağalık, şeyhlik ve aşiret düzeni dağılmaktadır. Bu gelişmelerle beraber Kürt sorunu, safsata ve abesfi- kirlerden türetilmiş polıtikalarla idare edilemeyecek bir noktaya varmaktadır. "Kürt sorunu yoktur, feodalite var- dır" veya "Kürt sorunu yoktur, fukaralık vardır" anlayışı üzerine kurulu politikalar yeterli değildir. Artık yeni politi- kalara şiddetle ihtiyaç duyulmaktadır. Tabular ve önyargı- lar terk edilmelidir. Yeni politiklar, baskıya değil serbestli- ğe, inkara değil farklılıkların kabulünedayanmakzorunda- dır. Hedei, llkay Sunar'\n veciz bir şekilde ifade ettiği "farklılıklara dayalı dirlik ve düzen"\ başarmaya çalışmak olmalıdır. Bütün belirtiler, bunun bizim için hiç kolay olma- yacağını göstermektedir. Ama başka yol var mıdır? ÇALHŞANLARIN SORULAR1/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "26 gün staj yaptun" SORU: 1949doğumluyum. Elektrik mûhendisi olarak çalı- yorum. Dununumu kısaca özetliyorum: a) Haziran 1965 tarihinde bir uçak fabrikasıoda 26 gün staj yaptım (meslek lisesi stajı) b) Yaptığun staja karşılık fabrikanın tekaüt sandığına 30 lira prûn kesildi. c) Ekim 1968 tarihinde bir kamu iktisadi kurulu- şunda ve Emekli Sandığı'na tabi olarak görev al- dım. 1980 yılında bu kurumdan ayrılarak 15 gün- lük bir aradan sonra SSK'ya tabi özel bir şirkette çaiışmaya başladım. Halen de aynı şirkette çalış- maktayım. d) SSK'ya ödenen primlerim 1980'den bu yana sürekli tavandan ödenmektedir. e) Hizmetlerimin birieştirihnesini SSK'dan iste- diğimde, staj yaptığun süre için 30 liranın o tarihte tarafıma ödendiği, dolayısıyla bu hizmetin sayda- mayacağı ve bu nedenle sigorta başlangıç tarihi- min Kasım 1968 tarihi olduğu bildirildi. f) Uzun uğraşlardan sonra 3279 sayılı yasa gere- ğince hizmet ihyası istedim. Verilen parayı faizi ile birîikte geri ödedim. g) Halen sigorta başlangıç tarihimin Haziran 1965 olacağı, SSK tarafından söylenmektedir. öğrenmek istediğim. 1965 yılında 16 yaşında ol- duğuma göre; 1) Sigorta başlangıç tarihim haziran 1965 mi, yoksa 18 yaşını doldurduğum 1967 yüı mı olacak- tır? 2) 1992 yılında uygulanacak 6.250 gösterge ra- kamı 1.1.1992'den itibaren mi, yoksa temmuz 1992'de mi gecerli olacak? 3) Primlerin bep tavandan ödendiğine göre 1992 yılında emekli olmak istersem. emekli maaşun bu- günün verilerine göre ne olacak? M.P. YANIT: 8 Mart 1981 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 2422 sayılı yasa ile Sosyal Sigortalar Yasası'nın "Yaşhlık Aylığından Yararlanma Şartlan"na ilişkin 60. maddesi de- ğiştirilmiş ve Sosyal Sigortalar Yasası kapsamında çaiışma- ya başlayanlardan, "18 yaşından önce Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalılanna tabi olanlann sigortalılık süresi, 18 ya- şını doldurduklan tarihte başlarhış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve ölüm Sigortalan primleri, prirn ödeme gün sayılannın hesa- bına dahil edilir" kuralı getirilmiştir. 15.12.1981 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 2565 sayı- lı Yasa, geçici madde 1 ile bu kural yeniden düzenlenmiş ve "1/4/1981 tarihinden önce malullük, yaşhlık ve ölüm sigor- talanna tescil edilmiş olanlar", kural dışı bırakılmıştır. Bir başka anlatımla, 1 Nisan 1981'den önce Sosyal Sigor- talar Kurumu kapsamında ve 18 yaşından önce çaiışmaya başlayanlann sigortalılık başlangıcı çaiışmaya başladıklan tarih olarak kabul edilmiştir. 1 Nisan 1981 'den sonra ilk kez SSK kapsamında ve 18 yaşından önce çaiışmaya başlayan- lann ise sigorta başlangıcı 18 yaşın dolduğu tarih kabul edi- lecektir. Bu nedenle sizin sigorta başlangıcınızın Haziran 1965 ol- ması yasa gereğidir. 2) Yaptığımız hesaplamada, 1 Ocak 1992'de toplam prim ödeme gün sayınız 8.370 gün dolayında olacaktır. 8.370 gü- ne karşılık %64 orandan, Üst Gösterge Tablosu'ndan, 6.250 göstergeye, günümüz katsayısı 470 ile sosyal yardım zammı 390 bin liraya göre yaşhlık aylığınız 2 milyon 270 bin liradır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle