Katalog

2 OCAK 1992 EKONOMİ CUMHURİYET/U Arsa Ofisi'nden >eni area satışı • ANKARA (AA) — Arsa «Ofisi, tstanbul Kâğıthane'de 15 bin metre karelik salandaki 248 Onitelik arsayı ısatışa cıkardı. Arsa Ofısi :*arafından tstanbul, •Kâgıthane Ilçesi, Hasdal fiular tdaresi mevkiinde, 15 •ain 431 metre kare yüzölçümlü, 248 unitelik, CS2 adet imar parseli, 248 «utet (F) tipi sertifika •carşılığı konut arsaları olarak satışa çıkanldı. .Antalya'da dolmuşa zam • ANTALYA (AA) — Antalya'da şehir içi yolcu t-aşıma ücretlerine zam yapıldı. Minibüsçüler Esnafı Odası'ndan alınan t»ilgiye göre akaryakıt zamlan gerekçe gösterilerek şehir içi yolcu taşıma (icretleri yüzde elli oranında arttınldı. Daha önce bin lira olan dolmuş ücretleri t»in 500 liraya yukseltildi. Vetkililer, uzak semtler için dolmuş ucretinin bin 800 liraya, Kepez Tıp Fakültesi için ise 2 bin liraya çıkarıldığını kaydettiler. Karadeniz'de tıırizm egitJmi • TRABZON(AA) — Doğu Karadeniz'deki turistik tesislere vasıflı eleman yetiştirmek amacıyla Trabzon'un Vakfıkebir Uçesinde kurulan Turizm Eğitim Merkezi (TUREM), nisan ayında egitime açılacak. Trabzon ll Turizm Müdürlüğü yetkilileri, yaptıkları açıklamada, Doğu Karadeniz'deki büyük bir eksikliği giderecek TUREM'de yatılı olarak ortaokul mezunu 17-22 yaş arası kızlar ile 15-19 yaş arası erkeklerin 6 ay süreyle eğitime tabi tutulacaklannı söylediler. Adana'da uydu keııt • ADANA (AA) — Adana'da kurulan Türkiye'nin en büyük organize sanayi bölgesinin faaliyete geçmesiyle doğacak ihtiyacı karşılamak amacıyla, bölge yakınında 50 bin konutluk bir uydu kent kurulmasının planlandığı büdirildi. Adana Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) Müdürü Bumin Edil, yaptığı açıklamada, Yakapınar mevkiindeki bolgenin faaliyete geçmesiyle 50 bin kişiye istihdam olanağı yaratılaca|]nj belirterek, "Böylece, Misis kasabası yakınlarında önemli bir konut ihtiyacı ortaya çıkacak. AOSB'de çalışan işçiler, her gün şehir merkezine gidip gelrnektense yakın bir yerde oturmak isteyecek" diye konuştu. Izmir'de çöp vergisi • İZMİR (ANKA) — Türkiye'nin ilk çöp vergisi lzmir'in Konak ilçe belediyesince bu aydan itibaren aünmaya başlanıyor. Türkiye'nin en büyük ilçelerinden olan Konak'ta Belediye Meclisi'nin başta turistik işletmeler olmak üzere işyerlerinden "çöp parası" toplama kakan tzmir Valiliği'nin muhalefetine karşın tçişleri Bakanlığı'nca onaylandı. Kahveci'den vergi paketine tepki • ANKARA (UBA) — Maliye ve Gumrük eski Bakanı Adnan Kahveci, "Vergi reformunda asıl amac, vergiyi kaçıranı yakalamak olmalı" dedi. Vergi reformuna ilişkin tartışmalar sürerken eski Bakan Kahveci, "vergiyi kaçırmayandan daha fazla vergi almanın adaletsizlik olduğunu" söyledi. Egekent-2'de 1200 konut • tZMtR (AA) — tzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde geliştirilen toplu konut projelerinden Egekent-2'nin temeli, 11 ocak cumartesi günü atılacak. Ege-Koop Genel Sekreteri Huseyin Aslan, Egekent-2'de 1200 konut inşa edileceğini bildirdi. Ege-Koop'un, Izmir'deki konut sorununa çözüm bulunmasma yönelik çahşmalannı sürdüreceğini anlatan Aslan, "Ege-Koop, 8 bin 500'e yakın konutun bulunduğu Egekent'ten edindıği deneyimini Egekent-2'de en iyi biçimde değerlendirecektir" dedi. Beyaz eşyanın mutlu yılı NAZİRE KALKAN Beyaz eşya piyasası için 1991 yıh hem iç piyasada hem de ih- racatta oldukça başarıh geçti. Yıla Körfez krizinin olumsuz et- kileri ve ocak ayındaki toplu- sözleşmelerle başlayan sektörün toplam satışları 1990'a göre yaklaşık yüzde 10 oranmda ar- tarak ihracatta yüzde 30'la yüz- de 108 arasında değişen bir ar- tış oldu. Sektörün toplam ihra- catı bu yıl 427 bin adedi buldu. İç piyasada ise beyaz eşyada 1991 sonuna kadar ulaşılan sa- tış rakamlarının buzdolabı için 865 bin, otomatik çamaşır ma- kinesinde 630 bin, klasik çama- şır makinesinde 150 bin, mini çamaşır makinesinde 80 bin, fı- nnda 630 bin, mini fırında 137 bin, bulaşık makinesinde ise 170 bin olması bekleniyor. Beyaz eşyada en yüksek artış yüzde 104'le bulaşık makinesin- de görülurken otomatik çama- şır makinesi yüzde 51.9'luk ar- tışla 2'nci sırada yer aldı. Tüke- ticinin otomatik çamaşır maki- nesine eğilimi artarken klasik ve mini grup çamaşır makineleri- nin satışlarında geçen yıla göre yüzde 71 ile yüzde 74 arasında düşüş oldu. İhracatta ise Avrupa pazarı- na yönelen sektörde ekim ayı sonu itibarıyla en yüksek ihra- cat, 1990'a göre yuzde 108'lik bir artışla 164 bin adetle setüs- tü ocaklannda yapıldı. Bunu yüzde 32'lik artışla 133 bin buz- dolabı izliyor. 119 bin adet ih- raç edilen fırında ise yüzde 35.5'lik bir artış görülurken, 11 bin adet ihraç edilen elektrikli süpürgede geçen yıla göre yüz- de 23.4'lük bir azalma oldu. Be- 1991 )itında iç piyasada 865 bin buzdolabı, 630 bin otomatik çamaşır makinesi, 630 bin fırın satıldı. Beyaz eşya piyasası 1991 yılını iç pazarda yüzde 10'luk pazar büyümesiylekapatırken ihracatta da yüzde 30'la yüzde 108 arasında bir artış oldu. Sektörün toplam ihracatı kasım ayına kadar 427 bin adeti buldu. yaz eşyacılar 1991'de en fazla Avrupa ülkelerinden Fransa, Ingiltere, Benelux ülkeleri ve Aimanya'ya ihracat yaptılar. Avrupa'ya önemli ölçüde beyaz eşya satan Doğu Avrupa ve Yu- goslavya'nın buyuk orandadev- reden çıkmasının Türk üretici- Beyaz eşyada satış rakamları adet ChBİ Buzdolabı Otomatik Çam Mak. Klasik Çam Mak Fınn Bulaşık Mak Setûstû Ocak İçPlyasa 19M 792 899 415.584 210.502 579.097 84.915 142 275 1991* 865 000 630.000 150.000 630 0 0 0 ^ 170 000 185.000 bracat 1990 100 860 — — 38 522 — 78.754 1 9 9 1 " 133.349 — - 119 951 — 164 128 *Yıl sonu rakamlan tahmınıdır. "İhracat rakamları yılın ılk 10 ayını kapsamaktadır. sinin şansını arttırdığı belirtili- yor. Yetkililer beyaz eşyadaki pa- zar büyümesinin büyük oranda piyasanın doymamış olmasın- dan kaynaklandığını belirterek aynca ihracat hacmindeki artı'ş nedeniyle üretimin yükselmesi- nin de Fıyatlan olumlu etkileye- rek satışlan yükselttiği görüşün- de birleştiler. Yılın ilk 7-8 ayın- da markın fazla yükselmesi de saç, poliüretan gibi hammadde- leri Avrupa'dan alan sektörün döviz girdilerinin fazla yüksek olmamasını sağladı. Beyaz Eşya Üreticileri Derne- ği Başkanı Necdet Snnay yüzde 10'luk artışın sektörün ekono- mik yapısırun sağhkb olduğu- nun bir göstergesi olmasına rağ- men Türkiye gibi yılda yüzde 2.5'lik niifus artışı olan bir ül- kede bunun normal olduğunu belirterek, piyasadaki doyum oranının hâlâ oldukça düşük ol- masımn da satışları arttıran bir faktör olduğuna dikkat çekti. Yüzde 10 büyüme Türkiye'de evlerin yaklaşık yüzde 83'ünde buzdolabı, yüzde 57'sinde fınn, yüzde 50'sinde çamaşır makinesi ve yalmzca yüzde 6'sında bulaşık makinesi bulunduğunu söyleyen Sunay, sektördeki yüzde 10'luk büyü- menin önümuzdeki 5-10 yıl için- de de sürmesinin normal oldu- ğunu belirtti. Arçelik'in pazarlama şirketi Atıiım Pazarlama'nın Genel Müdürü Yusuf Ataç ise satışla- nn yükselmesinde, bu ürünler- de ortalama yüzde 50 olarak gerçekleşen fiyat artışımn yılhk enflasyon oranının altında kal- masının ve yılın ilk yansındaki toplusözleşmelerin ücretleri re- ei olarak yükseltmesiyle tarım- daki taban fıyatlarının yüksek tutulmasının etken faktörler ol- duğunu belirtti. Ataç şöyle de- vam etti: "Fiyat artıslannın beklenenin altında olmasında, seçim ekonomisi nedeniyle erte- ienen KİT zamları kadar döviz girdilerindeki artışın fazla yük- sek olmaması da etkili oldu. Ancak önümuzdeki yıl bnnlar gecerii olmayacağı için pazarda önemli ölçüde fiziki bir büyüme beklemiyonız" dedi. SALİH N. NEFTÇİ Avrupa îşsizlîğîn pençesînde FRANSA Sigorta pahalılığa yetmiyor MİNE SAULNIER PARİS — Fransa, 56 milyonluk bir ülke. Şu an devletin iş ve işçi bulma kurumuna kayıth işsiz sayısı: 2 milyon 796 bin. Başka bir deyişle, ülkenin iş gücünü oluşturan kesimin yüzde 9.7*si çalışan toplumun dışına itilmiş bulunuyor. Ulusal tstatistik Kurumu, 1992 haziran ayına kadar bu yüzdenin yüzde 10'», işsiz sayısımn da 3 milyona erişeceğini öngönnekte. Işsizler, çesitli ölçütlere göre belirlenen bir sıralamaya göre ilk aylarda son ücretlerinin yüzde 90 ila 80'iai, son aylarda ise yüzde 70 ila 60'ını, söz konusu sigortadan ahyorlar. 2 yılın sonunda ise, sigorta ödemeyi kesiyor. Bu iki yîilık süre içinde yeniden iş bulamayanlar, "dayanışma fonu" denilen ve gunde 70 ila 1W franklık (70 bin ila 100 bin TL) bir "asgari devlet yardımı" aüyorlar. Fransız Sosyalist Partisi'nin kabul ettiği bir yasaya göre hiçbir geliri olmayan her kişinin, 23M fnuüdik (2 milyon 300 Ma TL) bir "yoknülnk ı" hakkı var. i AJoe YUNANİSTAN Gençlerin 4'te biri gezer' an yaıHE"İşe ihtiyacım var (059-96-871). Yardım edebilir misiniz?" O, Almanya, Fransa ve \unanistan'da- ki işsizlerden çok farklı degil. "Boş bırakın" yazılı tabelanın yanında tam bir tezat oluşturuyor. ALMANYA Birleşmenin faturası 6 milyon işsiz DİLEK ZAPTÇIOĞLU Bu sayılar, Türkiye gibi bir fllke için, devletin "bavadan" verdiği paralar gibi görünebilir. Ancak en düşük kiranın, 5 metrekarelik odalar için 1 milyon liradan başladığı Fransa'da, kemikli etin kilosunun 60 bin, en düşük bir kahve fıyatının 6 Wn Ura olduğu bu diyarda, insanlan geçindirmiyor, Öldürmeden süründüren bir yoksuiluk içinde yaşatıyor. BERLİN — tşsizlik, Almanya'nın batısında 1980'lerin başından beri konjonktürel bir sorun olarak varhğını sürdürürken birleşmeden sonra eski Demokratik Almanya'da milyonlarca kişinin bugünden yarına karşı karşıya kaldığı dev bir sorun oldu. Batı'yla birleşmesi sonucu bütün ekonomik altyapısı ve ticari ilişkileri çöken Doğu Almanya'da yaklaşık 10 milyonluk çalışan nüfusun 4 milyonu 1992'de işsiz. Birleşmenin asıl maliyetini omuzlamak zorunda kalan bu kitleye Bonn hükümeti milyarlarca mark yardım yapsa da Doğu'da işsizlik probleminin kısa vadede cözülmesi olanaksız. Bütün Batı ülkelerinde olduğu gibi Almanya'da da birleşmeden önce işsizlik vardı. 2 milyon sınırında dolaşan ve tüm çalışanlara oranla yüzde 8'lik bir pay oluşturan işsizler ordusunun doğuşu belli faktörlere bağlı. Sendikalann etkin olduğu Almanya'da çalışma saatleri azalülırken ücretler sürekli yükselme gösteriyor. Almanya'daki nüfus yapısı da işsizliği körüklüyor. Her yıl iş piyasasma girenlerin sayısı, emekliye ayrılanlan aşıyor. Ayrıca her yıl Sovyetler Birliği ve diğer Doğu Avrupa ülkelerinden göç eden AJman asıllılar da (yılda yaklaşık 350 bin kişi) iş piyasasında darbağoz yaratıyor. tşsizlik Almanya'da yoksullaşma demekse de açlık anlamına gebrüyor. Devlet işsiz kalan Alman veya yabancıya genelde bir yıl boyunca son maaşınm yüzde 80'ine varan bir "işsizlik parası" veriyor. tş Bulma Kurumu'na başvurup kendisine önerilen işlerden birini seçmek zorunda kalan ya da artık eski mesleğinde çahşamayacaksa devlet tarafından yeni bir meslekte eğitilen işsiz, eğer bir yıl sonra hâlâ iş bulamamışsa aldığı para azalıyor. Birkaç yıl işsiz kalanlar sonunda devletin asgari yardım parası olan "sosyal yardım" almaya başhyorlar. STELYO BERBERAKİS, ATtNA (Cumhaıiyet) — Yunanistan'da işsizlik oranı son zamanlarda ağır adımlarla da olsa yükselmeye başladı. Son yapılan istatistikler, 10 milyon nüfuslu Yunanistan'daki işsiz orammn yüzde 8.4 olduğunu gösterdi. Ancak Yunanistan'ın üyesi olduğu Avrupa Topluluğu'nun (AT) yaptığı değerlendirmeye göre Yunanistan'daki işsizlik oranı 1992 yıh içide yüzde 9.25'e ulaşacak. Bu arada yaşlan 25'in altında olan gençler arasmdaki işsizlik oranının da oldukça yüksek olduğu saptandı. 1991 yıh içinde yapılan istatistikler, bu oranın yüzde 25 olduğunu gösterdi. yaşı 25'in altında bulunan Yunanlı genç işsizlerin oranı geçen yıl ymzde 23 idi. İş ve İşçi Bulma Kurumu'nun (OAED) ülke çapında yaptığı araştumalara göre eli iş tutabilen ancak iş bulamayanlann sayısı 322 bin 163'e ulaşıyor. Buna karşın iş sahibi olanlann 3 milyon 643 bin 102 olduğu anlaşıldı. Genç nüfus az olduğu için "yasulv ülkesi" olarak tanınan Yunanistan'da 6 milyon seçmenin olduğu da varsayılırsa "iş bnlma" sorununun hızla tırmandığı anlaşıhyor. Daha çok büyük kentlerde çekilen bu sıkıntının giderilmesi için yeni iş sahalarının bulunmasında da güçlük çekiliyor. Geçen yülara oranla işsizlik yüzdesini sabit tutan Yunanistan'da, örneğin 1989 yılında jüzde 7^, 1990 yüında ise ancak yüzde 7 oranında işsizlik vardı. Bir Stabilizasyon Önerisi CENEVRE — Enflasyonun stabilizasyonunda ilk dikkat edilmesı gereken nokta, iktjsat biliminin kurallanndan taviz vermemektir. Çünkü, enflasyon zaten geçmişteki sayısız tavizlerin bugüne çıkmış bir faturasıdır. Basite indiıgenmiş bir iktisat kuralına göre "kimse baş- kasının parasını, kendi parası kadar dikkatle harcamaz". Kamu finansmanındaki disiplınsizlik ve KİT sorunu bir an- lamda buradan kaynaklanır. İstikrar paketlerinin özünde, devlet harcamalarında bir açıklığa gitmek ve devletin eko- nomideki payını küçültmek yer almalıdır. • •* • Devlet harcamalarında açıklık, Merkez Bankası ve Ha- zine tarafından kamuoyuna açıklanacak programlarla ger- çekleşır. Merkez bankası para programını ele alalım. Bu, geleceğe dönük bir plan. Ama, kamuoyuna açıklandıği için banka üzerine bir disiplin getiriyor. Yöneticiler, ken- dilerine yapılan bas- — ^ ~ ~ ~ — - ^ - ^ ^ ^ — — — — Halkı istikrar programına inandıımak için ona, bütün bunların dışında somut bir şeyler vermek gerekli. Sanayiciye, sendikalara "Tamam, bu sefer, bu adamlar ciddi" dedirtecek bir tedbir. kılara daha rahat karşı koyabiliyorlar. Şimdiye kadar denenmemiş ol- makla birlikte, Hazi- ne harcamalarını kapsayan bir prog- ram belki daha da önemli. Hazine, iç borç ve kısa vadeli avans kullanımını yı- lın 12 ayına bölecek. İç borç vadelerini "optimal" olarak seçecek ve bu prog- ramı kamuoyuna açıklayacak. Belki Hazine yöneticileri- nin işi güçleşecek, ama sonuçta kamu finansmanına az da olsa bir disiplin gelecek. Üstelik bu, Merkez Bankası para programının başarıya ulaşması için de şart. Doğrudur, bir iç borç programının teknik bakımdan uy- gulaması güçtür. Ama yine de belirli marjlar içinde kalı- nabilir. • • • Vergi ve finans kesimiyle ilgili reform çalışmaları da bir yerde istikrarı sağlayıcı tedbirler olarak görülebilir. Bun- larla kamu finansmanı biraz daha düzelecek, mali piya- salar daha etkin çalışmaya başlayacaktır. Nihayet, döviz, hisse senedi ve para piyasalarındaki dengenin titizlikle korunacağını vurgulamanız da yarariı olacaktır. Kamunun, özel kişilerfe geçmışte yapmış olduğu "kont- raf'ları bozan geriye dönük tedbirlerin de karşısında ol- duğunuzu belirtmenız gerekir. • • • Görükjüğü gibi istikrar porgramına konması gereken bu tedbirlerin çoğu geleceğe dönük planlardan ibaret. Ne yazık ki kronikleşmiş enflasyon yaşanan bir ülkede topluma her çeşit vaat zaten geçmişte bir çok kez veril- miş. ve yerıne getirilmemiş. Yani, toplumu bu konuda de- neyli ve ileri dönük sözlere inandırmanız güç. Halkı istik- rar programına inandırmak için ona, bütün bunların dı- şında somut bir şeyler vermek gerekli. Sanayiciye, sen- dikalara "Tamam, bu sefer, bu adamlar cıddi" dedirtecek bir tedbir... • • • Türk halkının istikrar paketine anında inanması için programa ne koyabilirsiniz? Benim aklıma fazla bir sey gelmiyor. Tek bir olasılık görüyorum. Şimdiye kadar hiçbir hükü- metin tasfiyede başarılı olamadığı, ama toplumun bütün kesimjeri tarafından irrasyonel, yani akıl dışı çalıştığı bili- nen KİT'lerle ilgili cesur kararlar almak. Yapılmayana bir başlamak. ama hemen o gün başlamak. Bunu yaparken de acı reçetenin, toplumun çeşitli ke- simlerine adil dağıtılmasını sağlamak ve üst gelir gurup- larından, tek kez alınacak bir ek kaynak istemek. SALÎH N. NEFTÇİ New York City Üniversitesi'nin doktora fakültesinde ve Cenevre Institut des Hautes Etudes Internationales'de öğretim üyesi. PAMUKRAPORU Tekstilin geleceği GAP'a bağlı VahitErdem, gündemdekiprojelerin 6-9 milyar dolar tutannda olduğunu söyledi 'Savunma harcamalan kısdamaz'ANKARA (AA) — Savunma Sanayii Destekleme Fonu'nda bugüne kadar değişik kaynak- Jardan 6 trilyon 695 milyar lira toplanırken fondan projelere 5 trilyon 7533 milyar lira kaynak aktarıldı. Savunma Sanayii Müsteşan Vahit Erdem, Türkiye'nin sa- vunmaya ayrılan kaynaklannda kısa ve orta vadede azalma ola- cağuu söylemenin mümkün gö- rünmediğini söyledi. Vahit Erdem, bugüne kadar müsteşarlık tarafından 10'u araştırma-geliştirme alanında olmak üzere, 16 projenin kont- ratının imzalandığını bildirdi. Bu sayıya, zırhlı muharebe ara- cı (ZMA) projesi çerçevesinde imzalanan "gece göriiş", "güç paketi" ve "kupola alt sistemleri" kontratlarının dahil ohnadığım belirten Erdem, ha- len 10 projenin de değerlendir- me çalışmalarının sürdürüldü- ğünü kaydetti. Erdem, şöyle de- vam etti: "ZMA, ZMA alt sistemleri, F-16 eiektronik harp sistemi, HF-SSB telsizi, başlangıç eğitim nçagı, mobil radar komleksL, ha- flf nakliye ucagı ve SSM proje- lerini doğrudan ilgilendiren ko- nulann geiiştirilmesi ve gerekli insan gücünün yetiştirilmesini amaçlayan 10 AR-GE projesi, kontrata bağlanmıştır. Genel maksat helikopteri, çok namlulu topçu roketi, alçak irtifa hava savunma sistemi, 35 mm ucak- savar topu atış kontrol sistemi, mayın avlama gemisi, sahil gü- venlik botu, ileri teknoloji par- kı ve havaalanı ile denizde ikmal muharebe destek gemisi proje- leri ise deferiendirme cauşmala- n sördünilen projelerdendir." Vahit Erdem, bugüne kadar imzalanmış bulunan kontratla- nn eskalasyona tabi olmayan ve imzalandıkları tarih itibarıyla toplam tedarik bedelinin 2.8 Hükümetten vergide geri adım ANKARA (ANKA) — Hü- kümet, kredi rfialiyet yükünü azaltacak ve dövize olan tale- bi frenleyecek vergi düzeneme- lerinden vazgeçti. Bakanlar Kurulu'nun Resmi Gazete*nin dünkü mükerer sa- yısında yayımlanan kararlarıy- la banka ve sigorta muamele- leri vergisini yüzde 5'ten yüz- de l'e indiren karann uygulan- ması bir yıl süreyle ertelendi. Bu yöndeki karar, Mesut Yıl- maz hükümeti tarafından ağustos bugüne kadar sürekli olarak mevduat faiziyle kredi faizi arasmdaki farkın küçül- tüleceğini, bunun için de kre- di üzerindeki yüklerin azaltı- lacağını savunan hükümet bir anlamda geri adam atmış oldu. Demirel hükümeti, döviz tevdiat hesapları faizinden yüzde 25 oranında vergi ahn- masını öngören düzenlemeyi ise tümüyle iptal etti. Mesut Yılmaz hükümeti, 16 ağustos 1991 tarihinden sonra açılan döviz tevdiat hesaplannın fai- zinden yüzde 10 yerine yüzde 25 vergi alınmasıru kararlaştır- mıştı. Bu kararla, döviz tevdi- at hesaplannın getirisi, bağlı olarak dövizin cazibesi az da olsa azalacaktı. milyar ABD Dolan olduğunu söyledi. Erdem, bu rakama, müsteşarlıkça muhtelif projeler çerçevesinde savunma sanayii kuruluşlarına yatırun, işletme kredisi veya sermaye katıumı şeklinde sağlanmış olan yakla- şık 500 milyon dolarlık fınans- man desteğinin dahil ohnadığı- nı bildirdi. Değerlendirme çalışmaları devam etmekte olan projelerin toplam tahmini bedelinin de 63 milyar dolar tutannda olduğu- nu ifade eden Erdem, "Bu raka- ma, Türk tersaneleri tarafından tamamen yerii imkânlarla üre- tilmesi hedeflenen sahil güven- lik botu ve denizde ikmal mu- harebe destek gemisi proje be- deUeri dabil degüdir. Projeler çerçevesinde 30 Kasım 1991 ta- rihine kadar yüklenici firmala- ra toplam 1 milyar 71 milyon dolar ödeme yapıldı" diye ko- nuştu. GAZİANTEP (AA) — Tür- kiye'de yetiştirilen pamuk mik- tannın 1995 yıhnda, ancak iç ta- lebi karşılayabileceği belirtile- rek, Türkiye'nin pamuk ve pa- muklu dokuma sanayii ürünleri ihraç eden ülke olma özelliğini sürdürebilmesinin GAP'ta üre- tilecek pamukla mümkün olabi- leceği kaydedildi. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nce hazırlanan "Türkiye pamuk ve pamuklu dokuma sanayii Uretimi, dış ti- careti ve GAP'm olası etkileri" adlı raporda Türkiye'nin 1995 yılında pamuk lifî ihtiyacımn 562 bin ton dolayında olacağı kaydedilerek, bu miktann şu anda üretilen pamuk miktanmn üzerinde olduğu belirtildi. GAP'la sağlanacak üretim artı- şının 572 bin 520 ton olacağı an- latılan açıklamada, bu artışın tekstil sektörüne önemli avan- tajlar kazandıracağı bildirildi. GAP'la başlanacak sulu ta- nmla artacak pamuk üretiminin 1995'ten itibaren hissedilecek pamuk açığının kapatılmasını ve Türkiye'nin pamuk ihracat- çısı ülke konumunu sürdürme- sini sağlayacağı görüşünün sa- vunulduğu raporda, şöyle denil- di: "tbracattan vazgeçilse bik, pamuk üretiminde son yıllarda gözknen dureganlıgın devam etmesi halinde, ancak iç talep karşılanabilecek, 1995'ten son- ra ise önemli açıklar meydana getecektir. O halde, Türkiye pa- muk ve pamıklu doknma sana- yii ürüDİeri ikraç eden ülke ol- ma özelliğini sürdürecekse GAP'la sağlanacak artışı ger- çekkstinnek zorunda." Raporda, GAP'la gerçeklesc- cek üretim artışımn Türk tekstil sektörüne önemli avantajlar sağlayacağı kaydedildi. GAP belediyeleri 300 milyonluk ödenek peşinde DİYARBAKIR (Cumhu- riyet) — GAP Belediyeler Birliği'nce hükümete gönde- rilen bir raporda, ANAP hükümeti döneminde GAP idaresi tarafından birliğe ak- tanlması söz konusu olan 300 milyon liranın halen ödenmediği bildirildi. Birli- ğe uluslararası kredi sağlan- ması yönünde girişimlerde bulunulması da istendi. Raporda"BelediyelerBirliği, bu parayı bölgeye çok fayda- h olacağını düşündüğümüz ve organizasyon projesinin uygulanmasında finansal kaynak olarak kullanmak istemektedir" denildi. DÖVİZ KURLARI Dövton Cınsı 1 ABO Dofan 1 Alman Martu 1 Avustralya Doları 1 Avusturva Şılını 1 Belçıka Frangı 1 Danımarfca Kronu t fır Marttası 1 Fransu Frangı 1 HoUanda Honm 1 ispanyd Pezeüsı 1 Isvcç Kronu 1 Isvıçre Frangı 100 tetyan Lıretı 1 Japon Yeni 1 Kanada Dotan 1 Uoneç Kronu 1 Stertın 1 S Arabtstan RıyaJı DÖVI2 Al.ş 5087 80 3347 24 3866 73 476 94 162 50 86102 123132 980 31 2972 89 52 66 915 74 3745 16 442 03 40 75 440198 85187 950910 1356 75 Dovız Satış 5098 00 3353 95 3874 48 477 90 162 82 862 75 »233 79 - 982 27 2978 85 52 77 917 58 3752 67 442 92 40 83 4410 80 853 58 9528 16 1359 47 Efekm Ahş 5082 71 3343 89 3808 73 476 46 160 87 852 41 1219 01 979 33 2969 92 5161 906 58 3741 41 437 61 4014 4335 95 843 35 9499 59 1336 40 Efektrf Sabş 5113 29 3364 01 3886 10 479 33 163 31 865 34 1237 49 985 22 2987 79 52 93 920 33 3763 93 444 25 40 96 4424 03 85614 9556 74 1363 55 1KJUMN2 gtnuzMR $15200 Mnm Msta i 1 3158 Avust Dolan i 10 6675 Avus Şıhnı $ 31 3100 Bei Frangı $ 5 9090Dan Kronu $ 4 1320 fin Markkası $ 5 1900Fran Franoı i 1 7114 Hol Flonnı $ 96 61 Isp Pezetası i 5 5559 Isveç Kronu $ 1 3585 Isv Frangı S 1151 00 Hal üred % 124 85 Japon Yeni S 1 1558 Kanada Ool $ 5 9725 Norvw; Kr f 1 8690 ABO Dolan İ 3 7500 Suudı RryaJı