15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 OCAK 1992 7. KURULTAYA DOĞRUSHP HABERLER CUMHURÎYET/5 Tenilikçiler yol aynmında Cevdet Selvi: SHPumut kaynağı olacak ANKARA (AA) — SHP Genel Sekreteri Cevdet Sel- vi, 25-26 ocak tarihinde ya- pıJacak olan SHP olağanüs- tü kurultayında, delegenin, " B e n gelirim bu partiyi kurtannm" diyenlere iltifat etmeyeceğini bildirerek "27 ocak sabahı her şeye rağmen b u parti, bütunlüğünü sağ- layacak, gelişigüzel davra- nışlardan vazgeçecek, yine Tiirkiye'nin umut ve güven kaynağı olma yolunda en el- kin girişimlere başlayacak- tır" dedi. AA muhabirine yaptığı açıklamada, SHP'nin iki başlılık, yeniden örgütlenme zorunluluğu iç kavgadan dı- şarıya dönüp bakamamak ve yerel yönetimleriyle ilgi- lenilmemiş olması gibi önemli sorunları bulundu- ğunu kaydeden Selvi, "Ki- şisel, grupsal ve duygusal yaklaşımlar" yerine aksak- lıklar ve eksiklerin neler ol- duğunun samimi ve objek- tif değerlendirmelerle tespit edilmesi halinde bu sorunla- nn çözümleneceğine inandı- ğını belirtti. Öte yandan Dışişleri Ba- kanı Hikmet Çetin, SHP kurultayı sırasında yurtdı- şında olmayı göze alamadı ve Bush yönetiminin düzen- lediği yardım toplantısına katılmaktan vazgeçti. 9 saat süren toplantıda Inönü'nün listesinde ağırlıklı olarak yer alınması için görüşmeler yapılması savunuldu. Bu görüşler Genel Sekreter Selvi tarafından înönü'ye aktarıldı. İnönü'nün bu tür toplantıları onaylamadığmı söylemesi üzerine Yenilikçi Grup geniş kapsamlı bir liste hazırlama kararı aldı. Yenilikçiler, kurultayda izleyecekleri tavır konusunda görüş birliği sağlayamadılar. 100'e yakın partilinin katıldığı toplantıda büyük çoğunluk İnönü'nün desteklenmesini istedi. Toplantıya katılan Genel Sekreter Selvi, Soysal'ı eleştirerek "Kontenjandan milletvekili yaptık, şimdi parti eriyor diye başımıza kakıyor" dedi. FARUK BtLDİRİCİ ANKARA — Yenilikçiler, olağanüstü kurultaya yönelik ta- vırlannı belirlemek üzere yap- tıklan toplantıda birçok konu- da görüş birliği sağlayamadılar. Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı ErdaJ İnönü, bu tür toplantılan onaylamadığı mesajını gönderince, toplantıda ağırhğı oluşturan Inönü yanlıla- rının "genel başkan listesinde yer almak için görüşme" öneri- si havada kaldı. Bunun üzerine partideki tüm kanatları kapsa- yacak biçimde Mümtaz Soysal, Lfluç Gürkan, Asaf Savaş Akat ve Halil Ergün gibi isimlerin bu- lunduğu bir parti meclisi listesi hazırlanması görüşü ağırlık ka- zandı. "Yenilikçiler"in önceki gün Ankara'da düzenledikleri top- lantıya yaklaşık 100 partili ka- tıldı. Bu toplantıya İnönü yanlı- sı oldukları bilinen Genel Sek- reter Cevdet Selvi, bakanlar Ta- hir Köse ve Seyfi Oktay, Genel Sekreter Yardımcısı Rıza Yümaz, Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in de katılması dikkati çekti. Istanbul Milletvekili Ercan Karakaş, "Hiçbir şekilde Baykal ile yandaş olamayız" görüşünü savunurken çağdaş bir sosyal demokrat parti olabilmek için bagımsız siyaset üretmenin öne- mini dile getirdi. Ertuğrul Gü- nay da partinin yapısal sorunla- rının ve yenileşme gereksinimi- ni vurguladığı konuşmasında iki aday arasında tercih yapmadan bagımsız bir çizgi izlenmesi ge- rektiğini söyledi. Cevdet Selvi de inönü'nün desteklenmesini iste- di ve Baykal'ı eleştirdi. Selvi, ya- zar ve Ankara Milletvekili Mümtaz Soysal için "Konten- jandan milletvekili yaptık. Şim- di parti eriyor diye başımıza ka- kıyor. Bunu eleştirmeye hakkı yok" diye konuştu. Daha sonra yapılan tartışma- lar genel başkan adaylanndan hangisinin destekleneceği, par- ti meclisi listesi çıkarılıp çıkanl- maması, parti sorunlarının çö- zümü için bagımsız siyaset üre- tilmesi konulannda yoğunlaştı. Tartışmalar sırasında söz alan Çanakkale ll Başkanı Tamer Barçık, Selvi ve Günay'ın genel sekreter seçiminde çekişmeleri- ni eleştirerek "Genel başkan adayı çıkarırsak kime yardımcı olacağız? Onu dıisünmek lazım. Parti Meclisi listesi çıkarmaya kalksak aramızda nasıl anlasa- cağız? Bir genel sekreter seçi- minde anlaşabildik mi" diye ko- nuştu. Barçık, İnönü'nün kurul- tayda kaybetmesi halinde koalis- yonun dağılacağı görüşünü sa- vundu. Kamer Genç, Karakaş'ın ba- kanlık, Günay'ın da milletvekil- liği beklentilerinin gerçekleşme- mesi nedeniyle parti içinde mu- halefeti sürdürdüklerini öne sür- dü. Genç, İnönü'yü destekledi- ği konuşmasmda Baykal için "düşman"nitelemesini kullandı. Genç, "Bazı arkadaşlar gidip düşmanımızla görüşüyor" dedi ve Günay'ın Baykal'a yakın ol- duğunu söyledi. Konuşmalar sırasında toplan- tıya katılanların çoğunluğunun İnönü'yü destekledikleri ortaya çıktı. Bu görüştekiler ayrı bir PM listesi çıkarıimamasını, lis- tesinde ağırlıklı olarak yer al- mak için înönü ile görüşmeler Atalay 'Yeni Sol'un yenilikçi kanatla bütünleşme zamanı geldi" dedi Ifeni SoFdan birleşme çağmsı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Yeni Sol'dan Fuat Ata- lay, "Yeni Sol'un yenilikçi ka- natla bütünleşme zamanı geldi" dedi. Yenilikçiler'e birleşme çağrısında bulunan Atalay, iki grubun da partinin içinde bu- lunduğu duruma ilişkin görüş- lerinin paralellik taşıdığını sa- vundu. Yeni Sol grubun lideri Deniz Baykal bugün Karadeniz gezisine çıkıyor. Parti örgütlerinin eğilimleri- ni saptamak üzere çeşitli illeri dolaşan Yeni Sol grubun temsil- cilerinin izlenimlerini değerlen- dirmek üzere önceki gün Cin- nah Caddesi'ndeki karargâhta bir toplantı yapıldı. Geçen ku- rultayda inönü'yü destekleyen bazı delegelerin bu kez Baykal'ı desteklediği ve "Seçim öncesin- de genel başkanı değiştirmek istemedik" dedikleri toplantıda, Baykal'ın adaylığının zorunlu olduğu dile getirildi. Bu kurul- Yeni Sol grubun lideri Deniz Baykal bugün 3 günlük Karadeniz gezisine çıkıyor. Fuat Atalay, hazırlayacakları PM İistesine Yenilikçi kanattan isimler aiabileceklerini belirterek "Yenilikten yana olanlar bir tarafta yer almalı" dedi. tayın parti için son şans olduğu kaydedilirken Baykal'ın gezile- re devam etmesi kararlaştırıldı. Adana il merkezinde meyda- na gelen tartışma benzeri olay- lann yaşanmaması için Baykal'- ın gezilerinde basma kapalı top- lantılar yapması benimsenirken ilk olarak bugün Karadeniz'e gi- dilmesine karar verildi. Baykal'ın bugün çıkacağı ve Kırıkkale ile Çorum'dan başla- yarak Rize'ye kadar uzanacağı Karadeniz gezisi üç gün sürecek. Baykal bu illerde delegelerin nabzını yokladıktan sonra An- kara'ya dönecek ve ardından Sı- vas, Konya, Kayseri ve Niğde'- yi kapsayan yeni bir geziye çı- kacak. Baykal'ın, adaylığı konu- sundaki "resmi" açıklamayı bu gezilerden sonra yapabileceği belirtiliyor. Baykal yanbsı Fuat Atalay, Cumhuriyet'e, Yenilikçiler'in önceki gün yaptıklan toplantı- yı değerlendirdiklerini belirterek "Erdal Bey'in, 'bu tip toplan- tılan yapmayın' mesajı gönder- mesi yanlıştır" dedi. Sosyal de- mokrat partilerde farklı çizgile- rin, farklı ideolojik yaklaşımla- nn bulunmasının son derece do- ğal olduğunu savunan Atalay, sözlerini şövle sürdürdü: "Bunlar tartışmalar, ama gerçek olan erime. Erdal Bey'- in ve çevresinin savunduğu gibi iktidarda olmak sorunu çözmü- yor. Yeni Sol'un Yenilikçi ka- natla bütünleşme zamanı geldi- gini düşunüyonım. Çünkü par- tinin içinde bulunduğu durum konusundaki tespitlerimiz para- lellik taşıyor/' yapılmasını savundular. Bu arada Cevdet Selvi ve An- kara İl Başkanı Şerif Vural, İnö- nü'nun, Büyuk Ankara Oteli'n- de düzenlediği 'yeni yıl' resep- siyonuna gittiler. Toplantıya iliş- kin bilgi verilmesi üzerine İnö- nü, bu tür toplantıları doğru bulmadığını belirterek Vural aracılığıyla toplantıdakilere "selam" gönderdi. İnönü'nün bu mesajımn PM için görüşme yolunun kapatılması olarak yo- rumlanması, bagımsız bir liste çıkanlması görüşünü güçlendir- di. Ancak bu konuda kesin bir karar alınmadı. Birçok ilde delegelerin görüş belirlemediği dikkate abnarak kurultaydan üç-dört gün önce nihai bir toplantı yapılması, bu toplantıya değin 20 kişilik bir komisyonun koordinasyonu sağlaması kararlaştırıldı. Top- lantıya ilişkin deklarasyona "İnönü'nün genel başkanlığı- 'nuı destekJendiği ifadesi konul- du. Ancak Günay ve bazı parti- lilerin itirazlan üzerine bu ifade metinden çıkarılarak "Yenilikçi gnıba İnönücu ve Baykalcı ya- kıştırmalarını doğru bulmuyonız" cümlesi konuldu. Ancak daha sonra basına yapı- lan açıklamada bu cümle de çı- karüarak "Sosyal demokrat par- tilerde kisi isimleri ile anılan ve düşünsel temeli olmayan gruplaş- malan doğru ve geçerli bir yol saymıyoruz" ifadesi yeterli gö- rüldü. Toplantıda üçüncü bir genel başkan adayı çıkanlması görü- şü de ortaya atıldı, ancak be- nimsenmedi. Deklarasyonda yer alan, "Yenilikçi bareket bu ku- nütay ve sonrasında si) ı aset üre- timine ve parümizin ideolojik ve örgütsel yenileşmesine yönelik çalışmalannı daha büyük bir özenle ve kesintisiz olarak sürdürecektir" görüşü, bu doğ- rultuda bir adım olarak nitelen- di. Deklarasyonda "Yenilikçi ha- reketin bagımsız bir siyaset çiz- gisi geliştirmeye çauşacagı" vur- gulanırken koalisyonun destek-* lendiği kaydedildi. İl başkanları ne diyor? AYDIN Bütünleştirecek bir kadro Ahmet Öztürk (SHP İl Başkanı): SHP'nin bolünmesini, eri- mesini durduracak kadroların, guçlu kadroların oluşması ge- rekmektedir. Partinin butunluk içinde bu kurultaydan çıkma- sı gerek. Eğer birlik ve beraberlik, butunluk sağlanamaz ıse eri- me durdurulamaz. Bu kurultayda partinin butunlugunu arz ede- cek o veya bu grubun değil partinin tumunun benimsediği bir yönetim kadrosu oluşması gerek. Bir de kurultaydan çıkan ne- ticeye bütün partililerin sahip çıkması gerekir. Tabii ki yeni- den gelecek yönetim kadrosunun, mevcut hükümete destek sağ- laması gerekir. Şu ana kadar İnönü dışında bir aday yok. Ba>- kal'ın aday olup olmayacağını bilemiyoruz. Şu anda uçuncu biri çıkmış değil. NİĞDE Baykal denenmelî Orhan Eraslan (SHP II Başkanı): Son kurultayda Genel Baş- kanımız Sayın İnönü, yüzde 51 ile kurultayı kazandı. Kurul- taydaki konuşma sırasında partimizi birinci parti yapacağına, hatta iktidara taşıyacağına dair sözu vardı. Oysa partimiz tari- hinde ilk defa uçuncu parti oldu. Dunyada ender rastlanan bir biçimde ana muhalefet partisi ıken kuçuk muhalefete duştuk. Koalisyon ortağı olunması, partinin uçuncu olduğu gerçeğini gizlemez. Bize verilen söz tek başına iktidardı. Kaldı ki koalis- yon ortağı olunması partideki erimeyi durdurmadı. Yani parti içi iktidarı yuzde 51 ile kazanan ekip başarısız olmuştur. Yuz- de 51 başarısız ise partinin yuzde 49'una sahip olalım kesin id- diaları daima gundemde sıcak kalacaktır. Partimizin liderin- den örgütlenme modeline kadar değişme ve yenileşmeye uğra- ması gerekir. Sayın Baykal'ın başında bulunduğu yüzde 49 de- nenmelidir. Zorlama ile lider yaratılmaz. BURDUR İnönü-Baykal formtilü Talât Öztaş (SHP İl Başkanı): Biz istiyoruz ki bu parti içi çekişmeye bir son verilsin. Eğer parti yıprandıysa, koalis>on ortağı olmasak daha çok yıpranırız. Türkiye'de sol oyların top- lamı >uzde 38'i geçmiyor. Bu, iki parti bölunduğu sürece sol hiçbir zaman tek başına iktidar olamayacak demektir. Ya ko- alisyonları göze alacağız ya da solda tek parti olacağız. Ben bun- dan önceki kadronun yönetimde olmasını istiyorum. Yanı İnönu Genel Başkan, Baykal Genel Sekreter. Demirel ile Inonu yıllarca muhalefet yapmış iki lider olarak bir araya geldiler. Aynı safta yer almış, a>nı davada savaşmış iki kişi neden bir araya gelemiyor? MANİSA Tepeden tırnağa değişme Mustafa Temiz (SHP İl Başkanı): SHP içinde partiyi kuçul- ten birçok unsur vardır. Bu unsurlann başında HEP ile yapı- lan bırleşmenin (protokolün) esaslarının, doğru olmasına rağ- men, örgütlere ve adaylarımıza anlatılamamasıdır. Dolayısı>- la bilgilendirilmeyen örgütler ve adaylar bu doğruyu halka an- latamadığı için partimiz buyuk bir oy kaybına uğramıştır. Bir diğer tehlike ise parti içi çekişmenin hukumet kurulması aşamasında ve sonrasında devamlı gundemde tutularak bu doğ- rultuda hareket edilerek taraflı atamalarla parti örgütünün ya- rısının yok sayılması. Kurultayda bu erimeyi durdurmak için parti içi tum gorüşlerin temsil edildiği, hiçbir göruşün dışlan- madığı, SHP'nin ilkelerinin koalisyonda uygulanmasını sağla- yan bir yontem oluşturulmalı, halkımızda ve tabanımızda tek- rar partiye guven sağlanmalıdır. Partideki tırmanmayı tekrar sağlamak için bu kurultayda tepeden tırnağa değişimin sağlan- ması şarttır. ' SDRECEK DiyarbakırMilletvekili istifada karursız : .. Zana: Onyargdı bakıyorlar SHP'denistifa etmemesi yönünde tabandan baskı yapıldığını belirten Diyarbakır Milletvekili Zana, Hatip Dicle'nin ihracının gündeme gelmesinden sonra "Arkadaşlarımla yeniden görüşüp tavır belirleyeceğiz" dedi. İÇ Politika Senisi — SHP li- deri Erdal İnönü'nün istifasını istediği HEP kökenli Diyarba- kır Milletvekili Leyla Zana, "is- tifa konusunda henüz karar vermediğini" söyledi. Zana, SHP'deki diğer arkadaşlan ile bir değerlendirme toplantısı yaptıktan sonra tavnnı açıkla- yacağını bildirdi. Leyla Zana, "İstifa etmemesi yönünde' ta- bandan baskı yapıldığını" da belirtti. SHP'den istifası istenen Leyla Zana bu konuda, "Sayın İnönü çok zor durumda denip, ona yardımcı olmak açısından istifamız öngöriilmüştü. Ama bugün bakıyoruz, arkadaşımız Hatip Dicle disiplin kuruluna havaie ediJmiş. tbraç dunımuy- la karşı karşrya kaldık. Bu ne- denle, Ankara'da gruptaki ar- kadaşlarla yeniden görüşüp bir karara varacağız. Ortak bir ta- vır belirleyeceğiz" dedi. Zana, bu aşamada HEP ta- banının, istifa etmemelerini is- tediğini de belirterek "thraç et- mek istiyoriarsa etsinkr diye baskı yapıyorlar. Bu nedenle be- lirli bir sıkıntıdayız" diye konuştu. Zana, istifa etmemesi yönünde tabandan büyük baskı yapıldığını söyledi. SHP'deki genel başkanlık ya- rışına ilişkin bir soruya karşılık da Leyla Zana şunları söyledi: "Partinin iç işlerine kanşmak istemiyoruz. Bu hükümetin düş- mesi kimsenin işine yaramaz. Sonuçta Sayın İnönü kaybeder- se, hükümetten kopma gibi bir durum söz konusudur. Bunun belli bir süreçte zarar getirecegi kanısındayım. Saruyorum bunu göz önüne alan arkadaşlar, ku- rultayda tnönü'yü destekieye- cekJer." Kürt kökenli milletvekillerine karşı önyargılı davranıldığını öne süren Leyla Zana, "Bize, demokratik bir miicadeleye de- ğil de sanki bir savaş alanına gelmisler gibi bakıyorlar. Bu ba- kışın değişmesini istiyoruz" de- di. Zana, demokrasi mücadele- sine devam edeceklerini de be- lirtti. Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Okutaru HEP'in kapısı Dicle'ye açık HEP Genel Sekreter Yardımcısı Okutan, 'Dicle bize gelirse şerefle partimize alırız" dedi. Okutan başta Dicle olmak üzere ANAP'tan, DYP'den ve SHP'den partilerine katılacaklara kapılarının açık olduğunu söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — HEP Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Okutan, SHP'den istifa etmesi beklenen Hatip Dicle için "Gelirse şerefle partimize alınz" dedi. Okutan, HEP Parti Meclisi toplantısında Dicle'nin SHP'den ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edilmesine ilişkin gelişmelerin görüşülmediğini belirtti. Okutan, Dicle'nin HEP'e geri dönmesi konusunda Parti Meclisi'nde "endişelerin dile getirildiği" haberinin doğru olmadığını savundu. "Hatip Dicle ve ilkelerimize uyan herkesi şerefle kabul ederiz" diyen Okutan, açıklamasında "Dicle SHP miUetvekilidir. SHP'nin iç sorunları bizim partimizin Parti Meclisi toplantısında gündeme alınıp görüşülemez" ifadesine yer verdi. "Dicle başta olmak üzere ANAP'tan, DYP'den, SHP'den bize katılacak olanlara kapımız açıktır" görüşünü savunan Okutan, Dicle'nin Viyana ve Brüksel'deki konuşmalarının bazı gazetelerde çarpıtılarak yayımlandığını öne sürdü. Okutan, Dicle'nin önceki gün İstanbul'a döndükten sonra havaalanında yaptığı açıklamanın tümünu benimsediğini ve a'dan z'ye katddıgını belirtti. SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, Diyarbakır Milletvekili Hatip Dicle için hazırladıkları dosyanın disiplin kuruluna gönderildiğini, kurulun iki gün içinde toplanacağını açıkladı. BAŞKENTTEN AHMET TAN Haber Peşinde. Başbakan "Hesaplar çok karışmış" dedi. "Toparladık, imkânlar ölçüsünde, memlekete en iyi hizmeti verebilecek bütçeyi yaptık. Ama yıl sonuna doğru bir düzeltme yapmak gerekebilecek." Demirel, inönü veya önemli bir bakan ile konuşmak hem de "özel konuşmak", her zaman "büyük haber" ol- muyor. Hatta kimi zaman haber bile olmuyor. Nitekim dün bu gerçeği sınadık. Heyecanlı haber yok- tu. Tesellimiz, varsayımımızın doğrulanması oldu. Muhataplarımızın da mutlu olduklarını umuyoruz, sa- nıyoruz. Önce Demirel ile konuştuk. Konumuz "1992 bütçesi" ve "Özal ile ilişkiler" idi. Başbakan, Allah'ı var, çok hoşgörülü bir insan. "Bütçe açığı nasıl kapanacak, enflasyon kaça inecek, Memurlara bir takviye olacak mı, Sayın Özal ile sürtüş- menizde son durum nedir" türünden en yaratıcı sorulara bile "ya sabır" çekmedi. Hepsini tek tek yanıtladı. Ama yanıtlarda haber kırıntı- sı yoktu. Oysa ki konular bayat olsa da ortaya kırıntılar döküle- bilirdi. Başbakan, "Hesaplar çok karışmış" dedi. "Toparladık, imkânlar ölçüsünde, memlekete en iyi hizmeti verebile- cek bütçeyi yaptık. Ama yıl sonuna doğru bir düzeltme yapmak gerekebilecek." Nasıl bir düzeltme? Demirel, sesinin tonunu bir perde yükseltti: "Ee.. dedi, şartlar, Türkiye'nin şartlan, dünyanın şart- ları belirsizlikler taşıyor. Sağlam tahminleryapmak zor. Bu yüzden, yeni durumlara göre, yeni bir gözden geçirme ge- rekir." Söz, istemeden enflasyona kaydı. "Enflasyon düşecek mı" diye sormakla enflasyon el- bette düşmeyecekti. Ama biz görevimizi yapmış olacaktık. Demirel, bu soruyu da sabır ve kararlılık içinde yanıtla- dı. "Yüzde 50" dedi, "Hedefimiz bunu gerçekleştirmektir. Hesaplarımızı buna göre yaptık. Bu hedefi sağlamaya azimliyiz." Ardından, 20 ekim sonrasının en banko sorusunu yönelttik: "Cumhurbaşkanı ile ilişkileriniz nasıl bir seyir izleyecek? Sayın Özal bir habe- re göre sizinle tele- fonla da görüşebıle- ceğini belirtiyor. Ne dersiniz?" Başbakan'ın Al- lah'ı var, dedik ya, yi- ^ " ~ " ~ " " ^ ~ " ~ ~ ~ ~ * ^ ~ ~ ne en küçük bir sıkıntı belirtisı göstermeden, sabırla ya- nıtladı: "Şunu açıklıkla ifade ediyorum. Milletten aldığımız so- rumluluğun şuuru içinde, millete en iyi biçimde hizmet ne- yı gerektiriyorsa onu yapmak peşindeyim. Çankaya iliş- kilerini birprestij meselesi yapmam. Bizim amacımız, he- defimiz, hizmeti gerçekleştirmektir. Bunun için, durum ne- yi gerektiriyorsa, onu da yaparım. Konuşmak gerekiyor- sa, telefonla veya bizzat konuşulur. Gerektiğinde konu- şuldu da. Bu tür tartışmalar gereksiz..." Başbakan'dan sonra Başbakan Yardımcısı ile ayaküfr» tü de olsa baş başa görüşme olanağı bulduk. inönü, genellikle, hükümet işleri konusunda açıklamat yapmak eğilimınde değil. Bunu iktidar disiplininin geregt olarak görüyor. Çok zorlanırsa, "parti genel başkanı" sıfatıyla konuş- tuğunun altını çiziyor. Ama dün bunu yapmak gereksinimi duymadı. Bütçenin kesin biçimini aldığını, hükümetin program ve protokol hedeflerini en iyi biçimde gerçekleştırecek bir büt- çe hazırlamaya çalıştığını belirtmekle yetindi. Sözü hemen kurultaya getirdik. Bu konuda söylenmedik sözü kalmadığı için mi, yoksa bizim üstümüzde "rakibin yöntemini" sınamak istediği için mi konuşmaya pek yatkın görünmüyordu. "Dört ayrı liste çıkacakmış, ne dersiniz" diye üsteledik. "Hayretle gözlerini açarak, "Maşallah" demekle yetindi. Kendisıne dilerse "rakibinin uyguladığı yöntemle" gö- rüşlerini yazabileceğimizi anımsattık. "Nasıl yani?" Onun ağzından değil de, "arkadaşlarına şöyle şöyle de- diği öğrenilmiştir" ya da "yakın çevresine söyiediğine göre böyle böyle düşünmektedir" gibi... İnönü yıne ikna olmadı. Gülerek, "Bakalım... bekleyelim..." demekle yetindi. Ardından Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin büromuzu zi- yarete geldi. Yanında Dışişleri Sözcüsü Büyükelçi Filiz Dinçmen de vardı. "Kurultay" diyecek olduk. •; Gülerek, Büyükelçi Dinçmen'i gösterdi. "Bakın dedi, yanımda devlet memuru var. Memurları- mın huzurunda parti içi konuları konuşamam." Nitekim, konuşamadık da... Hiç kimse konuşmak istemeyen bir politikacı kadar sus- kun olamaz. 'Insan hakları. insanla vardır' • ANKARA (AA) — Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta • Gungor Özden, insan haklarının anayasaların kabul ettiği oranda yaşanan olgular olmadığını belirterek, "İnsan hakları insanla beraber vardır ve onlann yaşanması, anayasanın yazmasına, kabulune bağlı değildir" dedi. i TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı SHP Mardin Milletvekili Ahmet Turk ile komisyon uyeleri dun Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden'i ziyaret ettiler. insan Hakları Komisyonu Başkanı Ahmet Türk, insan '. haklarının Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri *• olduğunu, gunumuzde insan haklarının bir ulkenin sorunu * olmaktan çıkıp tüm dünyanın sorunu haline geldiğini kaydederek, komisyonun amacının, Türkiye'de de insan £ haklarına saygılı bir anlayışın gelişmesine yardımcı olmak .* olduğunu söyledi. > Anti-TerÖr l^sası'nın raporubitti^ • ANKARA (AA) — Anayasa Mahkemesi raportöru, ' SHP'nin "Terörle Mucadele Yasasf'nın iptali yönündeki başvurusu ile ilgili incelemesini tamamladı. Kamuoyunda Anti-Teror Yasası diye bilinen yasaya ilişkin olarak SHP TBMM grubu adına Hasan Fehmi Guneş'in 10 mayıs 1991 tarihinde yaptığı iptal başvurusu ile ilgili çalışmayı yaklaşık 8 aydır sürdüren Anayasa Mahkemesi raportörü, incelemesini tamamladı. Yetkililer, daktilo edilen raporun onümüzdeki günlerde üyelere dağıtılacağını belirttiler. Yasaya göre raporun üyelere dağıtımından sonra Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Gungor Özden'in mahkeme gundemine göre belirleyeceği bir günde iptal başvurusu "esastan" görüşülmeye başlanacak. Yasaya göre Anayasa Mahkemesi raportörlerinin iptal başvuruları ile ilgili çalışmaları, konuyu irdeleyen kapsamlı inceleme niteliği taşıyor, ancak Anayasa Mahkemesi Kurulu açısından bağlayıcı bir yönü bulunmuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle