25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 OCAK 1992 HABERLER CUMHURİYET/3 TISK, sendikalann görüşüne sunulan yeni işyasası taslağını sert bir dille eleştirdi Işverentaslağı beğenmediANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Çahşma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Mehmet Mogul- Uıy tarafından önceki gün açık- lanan, haksız ve keyfı işten çı- lcarmalara karşı işçi lehine yeni düzenlemeler getiren yasa lasla- ğında yer alan hükümler belli oldu. Bakanlık, taslağı işçi ve iş- veren kuruluşlannın görüşüne sundu. TİSK, sendikalann görüşleri alındıktan sonra son şekli veri- lcrek Bakanlar Kurulu'nun ona- yına sunulacak olan taslağı sert bir dille eleştirdi. Taslağın gerekçesinde iş akdi feshi şekillerine açıklık getirildi. İşcinin kişiliğinden kaynaklanan sebeplere örnek olarak 'isçinin zihinsel veya bedensei yetersiz- ligi, bilgi veya beceri eksikligi. yeteneksizliği ve benzeri dnrumlar' gösterildi. tşçinin davranışlarından doğan feshin ise "isçinin zaman zaman işe geç getmesi, işten erken aynlma- sı, arkadaşlan veya amirleri ile sıkça ve gereksiz yere tartışma- ya girişnıesi" gibi sözleşme ile üstlendiği yükümlülüklere aykı- rı herhangi bir davranışta bu- lunması halinde söz konusu ola- bileceği belirtildi. Taslak gerek- çesinde işyeri gereklerinden kay- naklanan fesih sebepleri olarak "işyerinde rasyonalizasyon ön- iemkrinin alınması (öraegin bil- gisayara geçme), üretim yön- temİerinin degtştirilmesi, bir bö- lümde faaliyetin durdurulması gibi teknik ya da ekonomik sebeplerin" sayılabileceği kay- dedildi. tşletme gereklerine dayandı- nlan fesihlerde, isçinin aynı iş- yerinin bir başka kısmında ve- ya aynı işletmeye bağlı başka bir işyerinde çalıştırılması olanağı- nın bulunması durumunda fes- hin haksız sayılacağı bildirildi. İsçinin değişik iş şartları ile ça- lışmayı sürdürebilme olanağı bulunduğu halde ve işçi de bu- nu kabul ettiği halde yapılan an- laşma feshi de haksız kabul edil- di. İsçinin, sendikaya üye olma- sı veya olmaması ya da benzer başka bir sendikal faaliyet ne- deniyle işine son verilmesi duru- munda da fesih işleminin haklı sayılmayacağı belirtildi. Dava 2 ay içinde so nuçlandınlacak Taslakta, feshin bildirimi ta- rihinden sonra bir ay içinde açı- lacak davanın, mahkeme tara- fından iki ay içinde sonuçlandı- rılması öngörülüyor. Buna gö- re mahkemenin feshin haksız ol- duğunu saptaması durumunda fesih, bildirim tarihinden itiba- ren geçersiz sayılacak. tşçi, ça- lıştınlmadığı süre içinde dogmuş olan ücret ve diğer hakları ken- disine ödenmek üzere işe geri dönecek. Yargıç, taraflardan birinin is- teği üzerine, hizmet akdinin de- vamının katlanılamayacak bir duruma gelmiş olduğu kanısına vanrsa, işe iade karan yerine, iş- çinin altı ay ile bir yülık ücreti tutannda bir tazminata hükme- debilecek. Taslak, İş Yasası'nın en katı maddelerinden biri olan 17'nci maddenin değiştirilmesini de öngörüyor. Maddenin yeni şekli işverenin bidirimsiz fesih hakkı- na karşı, işçi veya ilgili sendika- nm , fesih sebebinin haklı olma- dığı savı ile yargı yoluna başvur- masına olanak tanıyor. "İsçinin kendi kastından ya da dertt top- lu olmayan yaşayışından yahut içkiye d^şkunlüğünden dogacak bir hastalıga veya sakatltga uğraması" ve "isçinin bulaşıcı veya işi ile bağdaşmayacak de- recede tiksinti verici bir hasta- uga tutulduğunun anlaşdması" durumunda işverene tanınan bildirimsiz fesih hakkı kaldın- lıyor. İsçinin hastalanması, kazaya uğraması, doğum ve gebelik gi- bi durumlar sebebiyle isçinin de- vamsızlığının, işten çıkarma ne- deni olabilmesi için, mevcnt ya- sada tanınan "işyerindeki çalış- ma suresine göre geçerli bildirim süresini altı haftayı aşması" ko- şulu, taslak ile "sekiz haftaya" çıkarılıyov. Bildirimsiz fesih hakkı sağlayan, "İşverenin evinde oturan isçinin yaşayişının o evin adabına ve usüllerine uy- İşten çıkanlan Izmirli belediye işçilerinin Ankara yürüyüşü ikinci haftasına girdi İşçi yürümekle yorulmuyortş-Sendika Servisi — Eylem yaptıklan gerekçesiyle Izmir Bü- yükşehir Belediyesi, ESHOT ve IZSU'dan tazminatsız olarak iş- ten çıkartılan belediye işçilerinin Ankara yürüyüşü birinci hafta- sını doldurdu. Manisa'nın Kula ilçesinden önceki sabah hareket eden ve geceyi Uşak'a 35 kilometre uzaklıktaki Yenişehir Köyü'nde geçiren 280 işçi ve Belediye-tş Sendikası yöneticileri, dünU din- lenerek geçirdiler. tşçiler, geniş güvenlik önlem- leri altındaki yürüyüşlerine bu sabah tekrar başlayacaklar. Bu geceyi Gediz Kavşağı yakınla- nnda geçirdikten sonra yann akşam Uşak il merkezine vara- caklar. Belediye-lş Sendikası Uşak Şubesi Başkanı Hüseyin Demir- d, dün yaptığı açıklamada, pro- testocu işçileri destekiediklerini, tüm ihtiyaçlarını karşılayacak- larını belirterek Uşak'ta bir de moral gecesi düzenleyeceklerini söyledi. Yürüyüşe katılan Belediye-lş Sendikası Teşkilatlandırma Ge- nel Sekreteri Hüseyin Özkan, önceki gün Kula'da yaptığı açıklamada, Izmir'den 10 oto- büs dolusu isçinin daha Uşak'a gelerek protestocu işçilerle bir- leşeceklerini ve eyleme katıla- caklannı bildirmişti. Ancak bu- gün Izmir Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur'un sendikacılarla yaptığı görüşme- nin sonuçlarını bekleyen Izmir'- deki 300'e yakın işçi, eyleme ka- ulma planlannı erteledi. Izmir Büyükşehir ve bağlı ku- , nıluşlarında çalışan toplam se- kiz bin belediye işçisi beş ayhk mesai, bayram parası, bir maaş Kria'nn 16 km dışımlan yirirö KEMALPAŞA'DA JANDARMA DUVARI — Izmir Büyükşehir Belediyesi, ESHÖT ve tZSU'dan tazminatsız olarak işten çı- kanldıklan için Ankara'ya yürüyüş yapma karan alan işçiler, eylemin ikinci günündedurdunılmuştu. ve 30 günlük ikramiyelerinin ödenmemesi üzerine 10 gün di- reniş yapnnş, 9 eylülde eylem ge- rekçesiyle 405 işçi tazminatsız olarak işten çıkartılmıştı. İşten çıkartılanlar arasında raporlu ve izinli bulunanların geri alınma- sından sonra, atılanların sayısı 35O'ye düşmüştü. Izmir Büyük- şehir ve bağlı belediyelerinden İçişleri Bakanhğı'nın getirdiği vize zorunluluğu gerekçe göste- rilerek ocak ayı başında da top- lam 1800 geçiçi işçi işten çıkar- tılmıştı. 7 ocak 1992 tarihinde Anka- ra'ya gitmek üzere Izmir'den yü- rüyüşe geçen 226 belediye işçisi arasında 15 kadar da geçici işçi bulunuyor. Ankara'da Çalışma Bakanı Mehmet Mogultay ile görüşmek üzere yürüyen işçiler, "Haksız işten atılmalann orta- dan kaldırılması, iş yasalannda işten atılmalan hâkim karanna baglayacak yasal degişikliklerin saglanması, haksız olarak işten atüanlann yetkili kunıllarda du- nımlan gönışülerek tekrar işle- rine alınması" taleplerini hükü- mete iletecekler. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Çakmur, belediyenin istihdam müessesesi olmadığını belinerek "Kouu, artık hukuku ilgilendinnektedir. Aynca işten atıhuı işçilerin eylemi 8.5 milyar liraya mal oldu. Herkes ayagı- nı denk alsın" dedi. Çakmur, beraberinde beledi- ye üst düzey yöneticileri ve mec- lis üyeleriyle birlikte Türk-tş 3. Bölge Temsilci Vekili Mustafa Kundakçı'yı ziyaret ederek sen- dikacılarla görüştü. İki saat sü- ren ve tartışmalı geçen toplan- tıya, Türk-fş'e bağlı sendikala- nn İzmir'deki şube başkanları da katıldılar. Bazı siyasilerin işçilere konı- macılık yaptığını öne süren Çakmur, şöyle devam etti: "tşcileri geri alırsam, en bü- yttk kötülüğü İzmir halkına ya- panm. Bunun için elinizi vicda- nınıza koyunuz. Siyaslere de seslenmek istiyorum. Siz bunu olumlu buluyorsanu, kendi bünyenize alınız. Artık bn po- litik oyunlan bırakalım." Bunun üzerine söz alan Türk- Iş 3. Bölge Temsilci Vekili Mus- tafa Kundakçı, Cumhurbaşka- nı Turgut Özal'ın "Anayasayı bir kez degiştirmekle bir şey olmaz" dediğini bildirerek "Hukuku bir kez de siz defişti- riniz, bir şey olmaz" dedi. gun veya genel ahlak bakımın- dan düzgün olmaa" hükmünün yasadan çıkanlması öngörülü- yor. Yürürlükteki yasada yer alan "isçinin işverenden izin al- maksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki gün veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatü gününden son- raki iş günü yahut bir ayda üç iş günü işine devam etmemesi" durumuyla ilgili hüküm de tas- lakta "isçinin bir suçtan dolayı gözaltına alınması ve tutuklan- ması hali dışında, işverenden izin almaksızm veya haklı bir se- bebe dayanmaksızın ardı ardı- na iki gün veya bir ay içinde 3 iş günü işe gelmemesi" şeklin- de yeniden düzenleniyor. Yürürlükteki yasa hükmü, iş- lerine son verilen işçi sayısının 10 ve daha fazla olması halin- de, işverenin, yeni bir işe yerleş- tirilebilmeleri için, -bu kişilerin adlannı İş ve İşçi Bulma Kuru- mu'na bildirme zorunluluğu ge- tirirken, bakanlıın taslağında, bu konuda bölge çalışma mü- dürlüklerinin izninin alınması koşullannı getiriyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı'nın, keyfı işten çıkar- malara yargı denetimi getirilme- si amacıyla hazırladığı yasa de- ğişikliği taslağına Türkiye lşve- renler Sendikalan Konfederas- yonu (TİSK) tepki gösterirken Türk-lş bir değerlendirme yap- mak için hukukçulannı toplan- tıya çağırdı. TİSK Yönetim Kurulu Baş- kanı Refik Baydur, yaptığı ya- alı açıklamada, çahşma hayatı- nın tarafı olarak önceden ken- dileriyle görüşülmeden böyle bir tasanmn hazu-lanmasmı ve hü- kümetin kamuoyuna bu konu- da angaje olmasını yadırgadığı- nı bildirdi. Hükümetin böyle bir yola git- mesini, diyalog anlayışıyla bağ- daştıramadığını kaydeden Bay- dur, "Bu davranış bir siyasi şovdur" dedi. İş hayatına getirilen kısıtla- malann işsizliği artıracağmı, ye- ni yatınmlan kısıtlayacağını, kacak istihdamı artıracağını an- latan Baydur, "Bu düşiince, iş- tetmelerin işverenler tarafından degil, mahkemelerce yönetilme- si anlamına gelir" dedi. Türk-İş, söz konusu yasa tas- lağı ile ilgili olarak bir açıklama' yapmadı. Türk-lş Genel Başka- nı Şevket Yılmaz, taslağın de- ğerlendirilmesi amaayla, Türk- Iş'e bağlı sendikalann hukukçu- lanyla perşembe günü bir top- lantı yapacaklanm bildirdi. Türk-lş'in görüşü, bu değer- lendirmeden sonra kamuoyuna açıklanacak. Ancak Türk-lş'in, getirilen değişiklikleri genel ola- rak olumlu bulduğu öğrenildi. Hak-tş Genel Başkanı Neca- Ü Çeük ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Mo- ğultay tarafından açıklanan ve işten çıkarmalara yargı güven- cesi getiren yasa taslağından öv- güyle söz etti. 92'nin ilk grevi,50 saat sürdü BURSA (Cumhuriyet Büro- sn) — Bursa Büyükşehir Bele- diyesi'nde ve üç merkez ilçe belediyesinde çahşan 2 bin 500 isçinin cumartesi günü başlat- tığı grev, Devlet Bakanı Cavit Çaglar'ın hakemliğinde yapı- lan toplantıda sona erdirildi. Böylece 1992'nin ilk grevi top- lam 50 saat sürdü. Hizmet-lş Sendikası yetkili- leri ile büyükşehir ve merkez ilçe belediye başkanlan dün büyükşehir belediyesinde bir araya gelerek sözleşme imza- ladılaı. Yaklaşık 4 bin isçinin calıştığı Büyükşehir Belediye- si'nde 2 bin 500 işçiyi kapsa- yan sözleşmeye göre en düşük ücret alan bir isçinin eline sos- yal yardımlarla birlikte bir milyon 775 bin lira geçeçek. Yurtiçi Kargo Servisi'nde iş bırakma eylemi tş-Sendika Servisi — Yurti- çi Kargo Servisi işyerlerinde TÜMTİS Sendikası'mn örgüt- lenme aşamasında başlayan ve 800 işçiyi kapsayan işten çı- kartmalar üzerine gelişen işçi direnişleri Türkiye geneline ya- yıldı. Başta Istanbul, lzmir, Bur- sa ve Adana olmak üzere Türkiye genelinde toplam 1500 işçi, iş durdurarak işyerleri önünde bekleme eylemi yapı- yorlar. Birçok şehirde eyleme şube müdürleri ve müdür yar- dımalannm da katıldığı öğre- nildi. İşten atılan işçilerin geri alınması talebiyle işyerleri önünde bekleyen işçiler, işve- renin dışardan getirdiği işçile- rin işbaşı yapmalannı engelle- meye çahşıyorlar. Direniş yü- zünden Yurtiçi Kargo Servisi- nde nakliye işlemlerinin yüzde 80 oranında durduğu bildirildi. Sendikal Özgürlükler Komitesi, hükümetin planladığı değişiklikleri olumlu buldu ILD Türkiyeden üıııitliANKARA (AA) — Uluslara- rası Çahşma Örgütü (ILO) Sen- dikal Özgürlükler Komitesi'nce Türkiye ile ilgili olarak hazırla- nan raporda "hükümet tarafın- dan planlanan anayasa ve yasa- lardaki degişiklikler olumlu- dur" denildi. Sendikal özgürlükler Komi- tesi'nce en son hazırlanan ra- porda DlSK'in mal varlığına el koyma girişimmden vazgeçüme- si istenerek "Komite hükümet- ten DİSK ve bagh sendikalann mal varbgmı iade rtmesini ve bu konu ik ilgili olarak alınan ön- lenüerle DlSK'in yasal durumu hakkındaki getişmeteri bildinne- sini istemektedir" denildi Raporda sendikal hakların normal bir sekilde kullamlması Uluslararası Çalışma Örgütü Sendikal Özgürlükler Komitesi'nin Türkiye raporunda, örgütlenme özgürlüğu ilkelerine ters düşen anayasal ve yasal hükümlerin değiştirilmesi için görüşmelerin hızlandırılması istendi. için sendikalann mali variıkla- nnın korunmasımn çok önemli olduğuna işaret edildi. Raporda hükümetin ILO ta- rafından pek çok kere eleştiri- len "Bir sendika veya üst kunı- luşunda yönetici olabilmek için en az 10 yıl işçi olarak çalışma şartı", "Grev ve lokavtın erte- lenmesi ya da yasaklanması ha- linde uyuşmazlıklann Yüksek Hakem Kurulu na intikal ettiril- mesi zorunluluğu", "Siyasi amacu grev ve lokavtlann daya- nışma grevi ve lokavtın genel grev ve lokavtlann, işyeri işga- li, işi yavaşlatma ve üretimi dü- şünne gibi işlemlerin yasaklan- ması" ile ilgili anayasa madde- lerini değiştirmeyi tasarladığı vurgulandı. Raporda şu görüş- lere yer verildi: Komite, hükümet tarafın- dan planlanan anayasa ve yasa- Ivdaki degişikliklerte diğer ge- lişmeleri olumlu bulmaktadır. Hükümetin daha geniş kapsamlı yasal degişiklikler üzerinde üç- lü konsensüs oluşturmak için sürdürülen görüşmeler artık bir sonnca ulaştınlmalı ve somut önlemler alınmalıdır. Sonuç olarak komite hükü- metten örgütlenme özgüriügü il- kderine ters düşen anayasal ve yasal hükümlerin değiştirilmesi için yapıcı üclü gönışmeleri hu- landırmasını istemektedir. Şikâyet üzerine Körfez krizi ssrasmda yaşanan grev erteleme olayını da ele alan komite, bu karann savaşa dönüşen krizin en kritik döneminde alındığına ve uygulanmasınuı bir ay sonra kaldünldığına dikkat çekti. Maden işçilerinin geçen yıl Zonguldak'tan Ankara'ya yü- rüyüşlerine de değinilen rapor- da, bu yürüyüş sırasında mey- dana gelen olaylarla ilgili şikâ- yet ve iddialann Türkiye'de iş ilişkilerinin gerilediği ve Türk iş- çi hareketinin gittikçe daha da düşmanca bir ortam içinde fa- aliyet yürüttüğünün bir göster- gesi sayıldığı vurgulandı. İşçilerin yürüyüşü Komitenin bir Ulkedeki sendi- kal durumlar bakkında genel sonuçlar çıkarma görevi bulun- madığı kaydedilen raporda ma- den işçilerinin yürüyüşü ile ilgi- li olarak doğru karar verebil- mek bakımından yeterli bilgiye sahip olunmadığı belirtildi. Raporda aynca hükümetin ve bu konuda şikâyetçilerin maden işçilerinin yürüyüşü sırasındaki olaylarla ilgili olarak komiteye daha fazla bilgi sunması isten- di. Müliyet'iboykotafîşe çıktıHaber Merkezi — Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), ca- lişanlannı sendikadan istifaya zorlayarak sendikasızlaştırma güişimleri yaptığı gerekçesiyle el ilanları dağıtıp duvarlara afişler yapıştuarak Milliyet okurlannı, sendikalan ve demokratik kuru- luşları gazeteyi boykot etmeye çağırdı. TGS genel merkeziyle Anka- ra, Istanbul ve İzmir şubelerin- de başlatüan boykot kampanya- sında şube yöneticileri ve gaze- teciler, Milliyet'teki uygulamala- n protesto amacıyla dün bu şe- hirlerdeki merkezlerde en görü- nür yerlere boykot afışlerini as- tılar. TGS afışlerinde, Milliyet işvereninin kamuoyuna açıkla- dığı yayın ilkelerinin aksine, sen- dika ile yürütülen toplusözleşme görüşmeleri sırasında "basm ta- rihinde ilk kez" lokavt karan alabildiğine işaret edildi. Sendikarun boykot çağnsmda aynca Milliyet işvereninin, çalı- şanlara baskı yaparak sendika- dan istifaya zorladığı kaydedile- rek "Demokrasiye ve sendikal hakbtra saygısı olmayan bu ga- zeteyi ve yöneticilerini protesto ediyor, siz degerli okuyuculan Milliyet gazetesini, bu davranı- şından dolayı boykot ederek uyarmaya davet ediyoruz," denildi. TGS açıklaması Öte yandan TGS Genel Baş- kanı Orhan Erinç imzasıyla dün yapılan yazılı açıklamada "Mil- liyet gazetesi işvereninin, çalı- şanlanna sendikadan istifa et- meleri baskısı nedeniyle başlat- tıgımız uyan boykotuna karşı yaptığı açıklama kamuoyunu yanlış yönlendirmeyi amaçtamaktadır" denildi. Açık- lamada, yer alan "Hiç kimse sendikadan aynlmaya zorlan- mamış, bu konuda hiçbir baskı- nuz olmamıştır" cümlesine dik- kat çeken Erinç şunlan ekledi: "Açıklamada belirtildigi gibi hiçbir baskı uygıüanmanuşsa Is- tanbul'dan, Ankara'ya, İzmir'e, Adana'ya giden üst düzey yetki- lileri niçin gittiklerini ve ne yap- üklannı açıklamalıdjriar. Noter- lerin aynı anda işyerlerine çag- nlması nasıl bir rastlantidır. Fotokopilerle çogaltılan ve genelde aynı daktilo veya bilgi- sayaıia bir bölümü bemen yöne- tkiler tarafından işyerinde im- zalaüMığı için üzerinde bem im- za fotokopisi bem de noter önünde atdmış iki imza bulunan istifa büdirimleri nasıl izah edi- lebilecektir? İstifa işlemiyle birlikte imza- latüao hizmet sözleşmesi ne za- man ve hangi amaçla hazırian- mışür? Her iki işlemin birlikte yürii- tühnesinin özellikle hükümet ta- rafından baslaülan çalışma ve sendika yasalannda işçiye gü- vence getirecek iyileştinnelerin sürdüriildügü ve kamuoyuna açıklandıgı bir sırada yangından mal kaçuircasuıa ve toptuca ger- çeklestirilmesinin manbklı bir açıklaması nasıl yapüacakür? Uyan boykotu çagnnuz, hiç- bir biçimde Milliyet gazetesinin yayın bayatından cekilmesine yönelik olarak yonunlanamaz. Yaptıgımız, üyelerimizin çıkar- lannı konımak için kamuoyu- nun destegine duydugumuz ih- trraan karşılanmasıdır. Uyan boykotu çagnnuz demokratik il- kelere ve basın ozgürlügüne ay- kın bir girişim de degildir. Da- ha önce de belirttigimiz gibi Türkiye'nin örgüdü toplum ol- ması için verilmekte olan sava- şanun bir saygm yayın orgaıunın sahibi tarafından başlatılmasma karşı uyguladığımız demokratik bir haktır. Milliyet gazetesi işvereni tara- fından başlatdan sendikasızlaş- tırma baskılannın 212 sayıh Ba- sın İs Yasası'nın cıkanldıgı gün- lerde işverenlerin başlattıgı üç gün gazete yayımlamama boy- kotundan 31 yıl sonra aynı gün- lere rastlaması da ilgi cekicidir. Kişilerie şu aşamada hiçbir so- nınumuz yoktur. Ancak bu do- nım, bildiklerimizi gelecekte açıkbunayacagımız anlamım da taşımamaktadır. Türkiye Gaze- teciler Sendikası, Milliyet calı- şanlannın kazanılmış haklannı da ellerinden almayı amaçlayan sendikal baskıiar sona erene ka- dar görevini yerine getirmeyi sürdürecektir. Çabalanmız in- san haklaruun, pariamenter de- mokrasinin savunulmasuun, ça- hşanm ve emegin yanında yer al- manın sendikal haklann gelişti- rilmesi için TGS'nin bugüne ka- dar veridigi çabalann dofal bir parcasıdır." GUMJN NOTLARI OSMAN ULAGAY Gene Zor Bir Yıl... Gazetecilerin olumsuz haberleri daha çok sevdikleri, her olayda olumsuz boyutu bulup öne çıkarmaya çaltş- tıkları hep söylenir. Belki bir gerçek payı da var bu kanı- da, ama bu işi belli bir süre yaptıktan sonra insana en fazla bıkkınlık veren şeylerden biri hiç kuşkusuz olumsuz gelişmeleri ya da beklentileri yazmak zorunda kalmak. İç açıcı bir şeyler bulup yazmak özlemi bir noktadan sonra giderek artıyor insanın içinde. Bunu başaramayıp gene olumsuz gelişmelerden ya da beklentilerden söz etmek ise sıkıcı ve zor geliyor. Türkiye'nin 1992'ye DYP-SHP koalisyonuyla girmesinin, Demirel ve İnönü gibi kişisel hırslarını ve takıntılarını aş- mış görünen iki liderin ortak sorumluluk almasının bir şans olduğunu bu yılın ilk yazısında belirtmiştim. Evet böy- le bir koalisyonun kurulmuş bulunması Türkiye için bir şans, ama koalisyonu bekleyen sorunlar 1992'nin hiç de kolay bir yıl otmayacağını düşündürüyor. Türkiye'nin, pek çok kesimin sorunlarına çözüm beklediği bir ortamda enf- lasyonu düşürme gereğiyle karşı karşıya bulunması işle- ri bir hayli zorlaştırıyor. • ANAP'tan devralınan ekonomik miras hiç de parlak de- ğil. Son sekiz yılda Türkiye'de kuşkusuz bazı şeyler ya- pıldı, ama yapılanların çogu hep avans kullanılarak, gü- nün sorunları geleceğe aktarılarak ve geleceğin gelirle- rini ipotek altına alan bir borçlanmaya gidilerek yapıldığı için iktidan devralanlara kötü bir miras devredildi. Demirel'in istikrar kaygısı Şimdi bu ortamda hükümet enflasyonu aşağı çekme ko- nusunda samimiyse birçok kesimi düş kırıklığına uğrat- ması da kaçınılmaz. Bu noktada ortaya çıkan temel soru şu: İstikrarı sağlama ve enflasyonu düşürme hedefine mi öncelik verilecek, yoksa her kesimi biraz memnun ede- lim, enflasyonu da idare ederiz anlayışı mı egemen ola- cak? Edindiğim bilgiye göre Başbakan Demirel'in Yüksek Planlama Kurulu toplantılarında sergilediği tavır bu soru- yu yanıtlamamıza yarayacak önemli bir ipucu niteliğınde. Konulara hâkimiyetiyle YPK toplantılarına damgasını vu- ran Sayın Demirel, 1992 yılı için yüzde 5.5'lik bir reel bü- yüme hedefiyle önüne konan programa şöyle bir bakıp mealen şunlan söylemiş: "Beyler yüzde 5.5'lik büyümeyi yapabilir miyiz? Bu se- ne büyüme hızını zorlarsak gelecek yıl ne olacağmı kimse bilemez. Unutmayın ki ilk hedefimiz istikrar ve enflasyonun aşağı çekilmesi. Bununla tutarlı bir büyüme hızı rakamını benimsemeliyiz. Hesaplannıza bu gözle tekrar bakın, prog- rama yapabıleceğimiz bir reel büyüme rakamı koyalım ve yıl sonunda kimseye mahcup olmayalım." Sanıyorum bu talimat doğrultusunda rakamlara yeni- den bakılacak ve 1992 yılı için öngörülen reel GSMH bü- yüme hızı yüzde 5.5'in bir miktar altına çekilecek. Bütün bunlar 1992'nin tur ekonomik canlılık ve bolluk yılı olmayacağım gösteriyor. Olumlu bir beklenti içine gir- miş olan ve "Hiç değilse ben kendimi kurtarırım" diye dü- şünen kesimlerin tepkiteri ne olacak bu durumda? Hü- kümet bu tepkileri nasıl göğüsleyecek ve bu tepkilere kar- şın istikrar programını nasıl uygulayacak? Türk-İş'le neler olur? ::" Sorunlu ilişkilere yol açabilecek kesimlerden biri sendi- kah-örgütlü işçi kesimi. Bu yıl Türk-İş'e bağlı 650 bin do- layında kamu işçisinin toplusözleşmesi var. Aynca Türk- İş'in genel kurul yılı. Böyle bir yılda sendika yöneticileri- nin ve Türk-İş üst yönetiminin işçi tabanından gelecek ta- leplere duyarsız kalması olanaksız. İşçi tabanından yan- sıyan havanın ise en az geçen yılki toplusözleşmelerin dü- zeyinde ücret artışlarını gündeme getireceği belirtillyor. Bu, kaba bir hesapla yüzde 110 dolayında bir ücret artışı talebi anlamına geliyor. Şimdi enflasyonu düşürme hedefinde samimi olduğu- nu söyleyen ve yılbaşı-yılsonu fiyat artışlarını yüzde 40'larda tutmayı hedefleyen bir iktidar kendi işçisine yüzde 100'ün üzerinde zam yapabilir mi? Yaparsa istikrar prog- ramının ve enflasyonun hedefinin inandıncılığı kalır mı? Böyle bir zam, KİT'leri çok daha içinden çıkılmaz bir du- ruma itmez mi? Ya da yapılması düşünülen ücret zammı, işçi tabanı- nın isteğini yansıtan yüzde 100'lerin, 110'ların çok altın- da kalırsa sendikalarla ve Türk-İş'le ilişkiler ne olur? Yay- gın uyuşmazlıklar ve grevler gündeme gelebilir mi? Reel faiz düşer mi? Öte yandan iş âleminde, sanayi kesiminde, faizlerin mutlaka düşürüleceği ve hiç değilse finansman yönün- den bir rahatlama sağlanacağı beklentisi var. Ancak ger- çekten ciddi bir istikrar programı uygulanacaksa bu bek- lentinin gerçekleşme olasılığı da pek fazla değil. İstikrar programının gereği olarak parasal genişlemede çok dik- katli gidileceği ve enflasyonun da yıl içinde düşmeye baş- layacağı varsayddığında reel kredi faizlerinde bir düşüş beklemek iyice güçleşiyor. Büyüme hızının sınırlı tutula- cağı bir ekonomide, hele iç pazarda belirgin bir canlan- ma da uzak blasılık olduğuna göre sanayicinin rahatla- ması da pek kolay görünmüyor. Bu arada geçen yıldaıi sarkan finans sorunlarını da karşısında bulacak olan bir kısım sanayici için hayat gerçekten tatsız olabilir 1992'de. Evet, yaptık gene gazeteciliğimizi, olumsuz olasılıklan peşpeşe sıraladık. Şu an için görünen tablo ne yazık ki farklı bir şey yapmamıza olanak vermiyor. Â7&4 KISA • Bursa Eğit-Sen Şubesi üyeleri, tlk-San'a maaşlanndan yüzde 2'lik kesinti yapılmasına yönelik karann iptali için Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan'a telgraf çektiler. PTT Ulucami Telgraf MüdüFİüğü'nde toplanan Eğit-Sen üyeleri, karann kendilerine danışılmadan ahnmasından yakındılar. Üyeler, Ilk-San'ın bugüne kadar kendilerine bir fayda sağlamadığını ileri sürdüler. Önceden sandığa 20 bin lira öderken, yeni bir kararla maaşlanndan yüzde 2'lik kesinti yapılmasını antidemokratik bir uygulama olarak nitelendiren öğretmenler, Îlk-San'ın ana statüsünün iptalini de istediler. • Adana'nın Sarıçam Mahallesi'nde iki grup arasında çıkan olayda dört kişi av tüfeğiyle vurularak yaralandı. AA muhabirinin Adana Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden edindiği bilgiye göre yörede Cono aşiretinden bir grup ile mahalle sakinleri arasında dün akşam saatlerinde henüz bilinmeyen bir nedenle kavga çıktı. Olaylar sırasında Cono aşiretinden dört kişi av tüfeğiyle el ve ayaklarından hafif şekilde yaralandılar. Adana Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınan yaralılar, ilk ifadelerinde kendilerini Rasim Karaşahin ile soyadlannı bilmedikleri İsmail ve Hikmet adh kişilerin av tüfeğiyle yaraladığını söylediler. • Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde çığ düşmesi sonucu üç bin kavak ile çok sayıda meyve ağacı hasar gördü. Son yıllann en şiddetli kışının hüküm sürdüğü Şemdinli'de, kalınlığı yer yer iki metreyi bulan kar yüzünden sık sık çığ olayları yaşanıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle