Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 OCAK 1992 HABERLER CUMHURİYET/3
TISK, sendikalann görüşüne sunulan yeni işyasası taslağını sert bir dille eleştirdi
Işverentaslağı beğenmediANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Çahşma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı Mehmet Mogul-
Uıy tarafından önceki gün açık-
lanan, haksız ve keyfı işten çı-
lcarmalara karşı işçi lehine yeni
düzenlemeler getiren yasa lasla-
ğında yer alan hükümler belli
oldu. Bakanlık, taslağı işçi ve iş-
veren kuruluşlannın görüşüne
sundu.
TİSK, sendikalann görüşleri
alındıktan sonra son şekli veri-
lcrek Bakanlar Kurulu'nun ona-
yına sunulacak olan taslağı sert
bir dille eleştirdi.
Taslağın gerekçesinde iş akdi
feshi şekillerine açıklık getirildi.
İşcinin kişiliğinden kaynaklanan
sebeplere örnek olarak 'isçinin
zihinsel veya bedensei yetersiz-
ligi, bilgi veya beceri eksikligi.
yeteneksizliği ve benzeri
dnrumlar' gösterildi. tşçinin
davranışlarından doğan feshin
ise "isçinin zaman zaman işe
geç getmesi, işten erken aynlma-
sı, arkadaşlan veya amirleri ile
sıkça ve gereksiz yere tartışma-
ya girişnıesi" gibi sözleşme ile
üstlendiği yükümlülüklere aykı-
rı herhangi bir davranışta bu-
lunması halinde söz konusu ola-
bileceği belirtildi. Taslak gerek-
çesinde işyeri gereklerinden kay-
naklanan fesih sebepleri olarak
"işyerinde rasyonalizasyon ön-
iemkrinin alınması (öraegin bil-
gisayara geçme), üretim yön-
temİerinin degtştirilmesi, bir bö-
lümde faaliyetin durdurulması
gibi teknik ya da ekonomik
sebeplerin" sayılabileceği kay-
dedildi.
tşletme gereklerine dayandı-
nlan fesihlerde, isçinin aynı iş-
yerinin bir başka kısmında ve-
ya aynı işletmeye bağlı başka bir
işyerinde çalıştırılması olanağı-
nın bulunması durumunda fes-
hin haksız sayılacağı bildirildi.
İsçinin değişik iş şartları ile ça-
lışmayı sürdürebilme olanağı
bulunduğu halde ve işçi de bu-
nu kabul ettiği halde yapılan an-
laşma feshi de haksız kabul edil-
di.
İsçinin, sendikaya üye olma-
sı veya olmaması ya da benzer
başka bir sendikal faaliyet ne-
deniyle işine son verilmesi duru-
munda da fesih işleminin haklı
sayılmayacağı belirtildi.
Dava 2 ay içinde
so nuçlandınlacak
Taslakta, feshin bildirimi ta-
rihinden sonra bir ay içinde açı-
lacak davanın, mahkeme tara-
fından iki ay içinde sonuçlandı-
rılması öngörülüyor. Buna gö-
re mahkemenin feshin haksız ol-
duğunu saptaması durumunda
fesih, bildirim tarihinden itiba-
ren geçersiz sayılacak. tşçi, ça-
lıştınlmadığı süre içinde dogmuş
olan ücret ve diğer hakları ken-
disine ödenmek üzere işe geri
dönecek.
Yargıç, taraflardan birinin is-
teği üzerine, hizmet akdinin de-
vamının katlanılamayacak bir
duruma gelmiş olduğu kanısına
vanrsa, işe iade karan yerine, iş-
çinin altı ay ile bir yülık ücreti
tutannda bir tazminata hükme-
debilecek.
Taslak, İş Yasası'nın en katı
maddelerinden biri olan 17'nci
maddenin değiştirilmesini de
öngörüyor. Maddenin yeni şekli
işverenin bidirimsiz fesih hakkı-
na karşı, işçi veya ilgili sendika-
nm , fesih sebebinin haklı olma-
dığı savı ile yargı yoluna başvur-
masına olanak tanıyor. "İsçinin
kendi kastından ya da dertt top-
lu olmayan yaşayışından yahut
içkiye d^şkunlüğünden dogacak
bir hastalıga veya sakatltga
uğraması" ve "isçinin bulaşıcı
veya işi ile bağdaşmayacak de-
recede tiksinti verici bir hasta-
uga tutulduğunun anlaşdması"
durumunda işverene tanınan
bildirimsiz fesih hakkı kaldın-
lıyor.
İsçinin hastalanması, kazaya
uğraması, doğum ve gebelik gi-
bi durumlar sebebiyle isçinin de-
vamsızlığının, işten çıkarma ne-
deni olabilmesi için, mevcnt ya-
sada tanınan "işyerindeki çalış-
ma suresine göre geçerli bildirim
süresini altı haftayı aşması" ko-
şulu, taslak ile "sekiz haftaya"
çıkarılıyov. Bildirimsiz fesih
hakkı sağlayan, "İşverenin
evinde oturan isçinin yaşayişının
o evin adabına ve usüllerine uy-
İşten çıkanlan Izmirli belediye işçilerinin Ankara yürüyüşü ikinci haftasına girdi
İşçi yürümekle yorulmuyortş-Sendika Servisi — Eylem
yaptıklan gerekçesiyle Izmir Bü-
yükşehir Belediyesi, ESHOT ve
IZSU'dan tazminatsız olarak iş-
ten çıkartılan belediye işçilerinin
Ankara yürüyüşü birinci hafta-
sını doldurdu.
Manisa'nın Kula ilçesinden
önceki sabah hareket eden ve
geceyi Uşak'a 35 kilometre
uzaklıktaki Yenişehir Köyü'nde
geçiren 280 işçi ve Belediye-tş
Sendikası yöneticileri, dünU din-
lenerek geçirdiler.
tşçiler, geniş güvenlik önlem-
leri altındaki yürüyüşlerine bu
sabah tekrar başlayacaklar. Bu
geceyi Gediz Kavşağı yakınla-
nnda geçirdikten sonra yann
akşam Uşak il merkezine vara-
caklar.
Belediye-lş Sendikası Uşak
Şubesi Başkanı Hüseyin Demir-
d, dün yaptığı açıklamada, pro-
testocu işçileri destekiediklerini,
tüm ihtiyaçlarını karşılayacak-
larını belirterek Uşak'ta bir de
moral gecesi düzenleyeceklerini
söyledi.
Yürüyüşe katılan Belediye-lş
Sendikası Teşkilatlandırma Ge-
nel Sekreteri Hüseyin Özkan,
önceki gün Kula'da yaptığı
açıklamada, Izmir'den 10 oto-
büs dolusu isçinin daha Uşak'a
gelerek protestocu işçilerle bir-
leşeceklerini ve eyleme katıla-
caklannı bildirmişti. Ancak bu-
gün Izmir Büyükşehir Belediye
Başkanı Yüksel Çakmur'un
sendikacılarla yaptığı görüşme-
nin sonuçlarını bekleyen Izmir'-
deki 300'e yakın işçi, eyleme ka-
ulma planlannı erteledi.
Izmir Büyükşehir ve bağlı ku-
, nıluşlarında çalışan toplam se-
kiz bin belediye işçisi beş ayhk
mesai, bayram parası, bir maaş
Kria'nn
16 km dışımlan
yirirö
KEMALPAŞA'DA JANDARMA DUVARI — Izmir Büyükşehir Belediyesi, ESHÖT ve tZSU'dan tazminatsız olarak işten çı-
kanldıklan için Ankara'ya yürüyüş yapma karan alan işçiler, eylemin ikinci günündedurdunılmuştu.
ve 30 günlük ikramiyelerinin
ödenmemesi üzerine 10 gün di-
reniş yapnnş, 9 eylülde eylem ge-
rekçesiyle 405 işçi tazminatsız
olarak işten çıkartılmıştı. İşten
çıkartılanlar arasında raporlu ve
izinli bulunanların geri alınma-
sından sonra, atılanların sayısı
35O'ye düşmüştü. Izmir Büyük-
şehir ve bağlı belediyelerinden
İçişleri Bakanhğı'nın getirdiği
vize zorunluluğu gerekçe göste-
rilerek ocak ayı başında da top-
lam 1800 geçiçi işçi işten çıkar-
tılmıştı.
7 ocak 1992 tarihinde Anka-
ra'ya gitmek üzere Izmir'den yü-
rüyüşe geçen 226 belediye işçisi
arasında 15 kadar da geçici işçi
bulunuyor. Ankara'da Çalışma
Bakanı Mehmet Mogultay ile
görüşmek üzere yürüyen işçiler,
"Haksız işten atılmalann orta-
dan kaldırılması, iş yasalannda
işten atılmalan hâkim karanna
baglayacak yasal degişikliklerin
saglanması, haksız olarak işten
atüanlann yetkili kunıllarda du-
nımlan gönışülerek tekrar işle-
rine alınması" taleplerini hükü-
mete iletecekler.
İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı Çakmur, belediyenin
istihdam müessesesi olmadığını
belinerek "Kouu, artık hukuku
ilgilendinnektedir. Aynca işten
atıhuı işçilerin eylemi 8.5 milyar
liraya mal oldu. Herkes ayagı-
nı denk alsın" dedi.
Çakmur, beraberinde beledi-
ye üst düzey yöneticileri ve mec-
lis üyeleriyle birlikte Türk-tş 3.
Bölge Temsilci Vekili Mustafa
Kundakçı'yı ziyaret ederek sen-
dikacılarla görüştü. İki saat sü-
ren ve tartışmalı geçen toplan-
tıya, Türk-fş'e bağlı sendikala-
nn İzmir'deki şube başkanları
da katıldılar.
Bazı siyasilerin işçilere konı-
macılık yaptığını öne süren
Çakmur, şöyle devam etti:
"tşcileri geri alırsam, en bü-
yttk kötülüğü İzmir halkına ya-
panm. Bunun için elinizi vicda-
nınıza koyunuz. Siyaslere de
seslenmek istiyorum. Siz bunu
olumlu buluyorsanu, kendi
bünyenize alınız. Artık bn po-
litik oyunlan bırakalım."
Bunun üzerine söz alan Türk-
Iş 3. Bölge Temsilci Vekili Mus-
tafa Kundakçı, Cumhurbaşka-
nı Turgut Özal'ın "Anayasayı
bir kez degiştirmekle bir şey
olmaz" dediğini bildirerek
"Hukuku bir kez de siz defişti-
riniz, bir şey olmaz" dedi.
gun veya genel ahlak bakımın-
dan düzgün olmaa" hükmünün
yasadan çıkanlması öngörülü-
yor. Yürürlükteki yasada yer
alan "isçinin işverenden izin al-
maksızın veya haklı bir sebebe
dayanmaksızın ardı ardına iki
gün veya bir ay içinde iki defa
herhangi bir tatü gününden son-
raki iş günü yahut bir ayda üç
iş günü işine devam etmemesi"
durumuyla ilgili hüküm de tas-
lakta "isçinin bir suçtan dolayı
gözaltına alınması ve tutuklan-
ması hali dışında, işverenden
izin almaksızm veya haklı bir se-
bebe dayanmaksızın ardı ardı-
na iki gün veya bir ay içinde 3
iş günü işe gelmemesi" şeklin-
de yeniden düzenleniyor.
Yürürlükteki yasa hükmü, iş-
lerine son verilen işçi sayısının
10 ve daha fazla olması halin-
de, işverenin, yeni bir işe yerleş-
tirilebilmeleri için, -bu kişilerin
adlannı İş ve İşçi Bulma Kuru-
mu'na bildirme zorunluluğu ge-
tirirken, bakanlıın taslağında,
bu konuda bölge çalışma mü-
dürlüklerinin izninin alınması
koşullannı getiriyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanhğı'nın, keyfı işten çıkar-
malara yargı denetimi getirilme-
si amacıyla hazırladığı yasa de-
ğişikliği taslağına Türkiye lşve-
renler Sendikalan Konfederas-
yonu (TİSK) tepki gösterirken
Türk-lş bir değerlendirme yap-
mak için hukukçulannı toplan-
tıya çağırdı.
TİSK Yönetim Kurulu Baş-
kanı Refik Baydur, yaptığı ya-
alı açıklamada, çahşma hayatı-
nın tarafı olarak önceden ken-
dileriyle görüşülmeden böyle bir
tasanmn hazu-lanmasmı ve hü-
kümetin kamuoyuna bu konu-
da angaje olmasını yadırgadığı-
nı bildirdi.
Hükümetin böyle bir yola git-
mesini, diyalog anlayışıyla bağ-
daştıramadığını kaydeden Bay-
dur, "Bu davranış bir siyasi
şovdur" dedi.
İş hayatına getirilen kısıtla-
malann işsizliği artıracağmı, ye-
ni yatınmlan kısıtlayacağını,
kacak istihdamı artıracağını an-
latan Baydur, "Bu düşiince, iş-
tetmelerin işverenler tarafından
degil, mahkemelerce yönetilme-
si anlamına gelir" dedi.
Türk-İş, söz konusu yasa tas-
lağı ile ilgili olarak bir açıklama'
yapmadı. Türk-lş Genel Başka-
nı Şevket Yılmaz, taslağın de-
ğerlendirilmesi amaayla, Türk-
Iş'e bağlı sendikalann hukukçu-
lanyla perşembe günü bir top-
lantı yapacaklanm bildirdi.
Türk-lş'in görüşü, bu değer-
lendirmeden sonra kamuoyuna
açıklanacak. Ancak Türk-lş'in,
getirilen değişiklikleri genel ola-
rak olumlu bulduğu öğrenildi.
Hak-tş Genel Başkanı Neca-
Ü Çeük ise Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Mehmet Mo-
ğultay tarafından açıklanan ve
işten çıkarmalara yargı güven-
cesi getiren yasa taslağından öv-
güyle söz etti.
92'nin ilk
grevi,50
saat sürdü
BURSA (Cumhuriyet Büro-
sn) — Bursa Büyükşehir Bele-
diyesi'nde ve üç merkez ilçe
belediyesinde çahşan 2 bin 500
isçinin cumartesi günü başlat-
tığı grev, Devlet Bakanı Cavit
Çaglar'ın hakemliğinde yapı-
lan toplantıda sona erdirildi.
Böylece 1992'nin ilk grevi top-
lam 50 saat sürdü.
Hizmet-lş Sendikası yetkili-
leri ile büyükşehir ve merkez
ilçe belediye başkanlan dün
büyükşehir belediyesinde bir
araya gelerek sözleşme imza-
ladılaı. Yaklaşık 4 bin isçinin
calıştığı Büyükşehir Belediye-
si'nde 2 bin 500 işçiyi kapsa-
yan sözleşmeye göre en düşük
ücret alan bir isçinin eline sos-
yal yardımlarla birlikte bir
milyon 775 bin lira geçeçek.
Yurtiçi Kargo
Servisi'nde iş
bırakma eylemi
tş-Sendika Servisi — Yurti-
çi Kargo Servisi işyerlerinde
TÜMTİS Sendikası'mn örgüt-
lenme aşamasında başlayan ve
800 işçiyi kapsayan işten çı-
kartmalar üzerine gelişen işçi
direnişleri Türkiye geneline ya-
yıldı.
Başta Istanbul, lzmir, Bur-
sa ve Adana olmak üzere
Türkiye genelinde toplam 1500
işçi, iş durdurarak işyerleri
önünde bekleme eylemi yapı-
yorlar. Birçok şehirde eyleme
şube müdürleri ve müdür yar-
dımalannm da katıldığı öğre-
nildi.
İşten atılan işçilerin geri
alınması talebiyle işyerleri
önünde bekleyen işçiler, işve-
renin dışardan getirdiği işçile-
rin işbaşı yapmalannı engelle-
meye çahşıyorlar. Direniş yü-
zünden Yurtiçi Kargo Servisi-
nde nakliye işlemlerinin yüzde
80 oranında durduğu bildirildi.
Sendikal Özgürlükler Komitesi, hükümetin planladığı değişiklikleri olumlu buldu
ILD Türkiyeden üıııitliANKARA (AA) — Uluslara-
rası Çahşma Örgütü (ILO) Sen-
dikal Özgürlükler Komitesi'nce
Türkiye ile ilgili olarak hazırla-
nan raporda "hükümet tarafın-
dan planlanan anayasa ve yasa-
lardaki degişiklikler olumlu-
dur" denildi.
Sendikal özgürlükler Komi-
tesi'nce en son hazırlanan ra-
porda DlSK'in mal varlığına el
koyma girişimmden vazgeçüme-
si istenerek "Komite hükümet-
ten DİSK ve bagh sendikalann
mal varbgmı iade rtmesini ve bu
konu ik ilgili olarak alınan ön-
lenüerle DlSK'in yasal durumu
hakkındaki getişmeteri bildinne-
sini istemektedir" denildi
Raporda sendikal hakların
normal bir sekilde kullamlması
Uluslararası Çalışma Örgütü Sendikal Özgürlükler Komitesi'nin Türkiye raporunda,
örgütlenme özgürlüğu ilkelerine ters düşen anayasal ve yasal hükümlerin
değiştirilmesi için görüşmelerin hızlandırılması istendi.
için sendikalann mali variıkla-
nnın korunmasımn çok önemli
olduğuna işaret edildi.
Raporda hükümetin ILO ta-
rafından pek çok kere eleştiri-
len "Bir sendika veya üst kunı-
luşunda yönetici olabilmek için
en az 10 yıl işçi olarak çalışma
şartı", "Grev ve lokavtın erte-
lenmesi ya da yasaklanması ha-
linde uyuşmazlıklann Yüksek
Hakem Kurulu na intikal ettiril-
mesi zorunluluğu", "Siyasi
amacu grev ve lokavtlann daya-
nışma grevi ve lokavtın genel
grev ve lokavtlann, işyeri işga-
li, işi yavaşlatma ve üretimi dü-
şünne gibi işlemlerin yasaklan-
ması" ile ilgili anayasa madde-
lerini değiştirmeyi tasarladığı
vurgulandı. Raporda şu görüş-
lere yer verildi:
Komite, hükümet tarafın-
dan planlanan anayasa ve yasa-
Ivdaki degişikliklerte diğer ge-
lişmeleri olumlu bulmaktadır.
Hükümetin daha geniş kapsamlı
yasal degişiklikler üzerinde üç-
lü konsensüs oluşturmak için
sürdürülen görüşmeler artık bir
sonnca ulaştınlmalı ve somut
önlemler alınmalıdır.
Sonuç olarak komite hükü-
metten örgütlenme özgüriügü il-
kderine ters düşen anayasal ve
yasal hükümlerin değiştirilmesi
için yapıcı üclü gönışmeleri hu-
landırmasını istemektedir.
Şikâyet üzerine Körfez krizi
ssrasmda yaşanan grev erteleme
olayını da ele alan komite, bu
karann savaşa dönüşen krizin
en kritik döneminde alındığına
ve uygulanmasınuı bir ay sonra
kaldünldığına dikkat çekti.
Maden işçilerinin geçen yıl
Zonguldak'tan Ankara'ya yü-
rüyüşlerine de değinilen rapor-
da, bu yürüyüş sırasında mey-
dana gelen olaylarla ilgili şikâ-
yet ve iddialann Türkiye'de iş
ilişkilerinin gerilediği ve Türk iş-
çi hareketinin gittikçe daha da
düşmanca bir ortam içinde fa-
aliyet yürüttüğünün bir göster-
gesi sayıldığı vurgulandı.
İşçilerin yürüyüşü
Komitenin bir Ulkedeki sendi-
kal durumlar bakkında genel
sonuçlar çıkarma görevi bulun-
madığı kaydedilen raporda ma-
den işçilerinin yürüyüşü ile ilgi-
li olarak doğru karar verebil-
mek bakımından yeterli bilgiye
sahip olunmadığı belirtildi.
Raporda aynca hükümetin ve
bu konuda şikâyetçilerin maden
işçilerinin yürüyüşü sırasındaki
olaylarla ilgili olarak komiteye
daha fazla bilgi sunması isten-
di.
Müliyet'iboykotafîşe çıktıHaber Merkezi — Türkiye
Gazeteciler Sendikası (TGS), ca-
lişanlannı sendikadan istifaya
zorlayarak sendikasızlaştırma
güişimleri yaptığı gerekçesiyle el
ilanları dağıtıp duvarlara afişler
yapıştuarak Milliyet okurlannı,
sendikalan ve demokratik kuru-
luşları gazeteyi boykot etmeye
çağırdı.
TGS genel merkeziyle Anka-
ra, Istanbul ve İzmir şubelerin-
de başlatüan boykot kampanya-
sında şube yöneticileri ve gaze-
teciler, Milliyet'teki uygulamala-
n protesto amacıyla dün bu şe-
hirlerdeki merkezlerde en görü-
nür yerlere boykot afışlerini as-
tılar. TGS afışlerinde, Milliyet
işvereninin kamuoyuna açıkla-
dığı yayın ilkelerinin aksine, sen-
dika ile yürütülen toplusözleşme
görüşmeleri sırasında "basm ta-
rihinde ilk kez" lokavt karan
alabildiğine işaret edildi.
Sendikarun boykot çağnsmda
aynca Milliyet işvereninin, çalı-
şanlara baskı yaparak sendika-
dan istifaya zorladığı kaydedile-
rek "Demokrasiye ve sendikal
hakbtra saygısı olmayan bu ga-
zeteyi ve yöneticilerini protesto
ediyor, siz degerli okuyuculan
Milliyet gazetesini, bu davranı-
şından dolayı boykot ederek
uyarmaya davet ediyoruz,"
denildi.
TGS açıklaması
Öte yandan TGS Genel Baş-
kanı Orhan Erinç imzasıyla dün
yapılan yazılı açıklamada "Mil-
liyet gazetesi işvereninin, çalı-
şanlanna sendikadan istifa et-
meleri baskısı nedeniyle başlat-
tıgımız uyan boykotuna karşı
yaptığı açıklama kamuoyunu
yanlış yönlendirmeyi
amaçtamaktadır" denildi. Açık-
lamada, yer alan "Hiç kimse
sendikadan aynlmaya zorlan-
mamış, bu konuda hiçbir baskı-
nuz olmamıştır" cümlesine dik-
kat çeken Erinç şunlan ekledi:
"Açıklamada belirtildigi gibi
hiçbir baskı uygıüanmanuşsa Is-
tanbul'dan, Ankara'ya, İzmir'e,
Adana'ya giden üst düzey yetki-
lileri niçin gittiklerini ve ne yap-
üklannı açıklamalıdjriar. Noter-
lerin aynı anda işyerlerine çag-
nlması nasıl bir rastlantidır.
Fotokopilerle çogaltılan ve
genelde aynı daktilo veya bilgi-
sayaıia bir bölümü bemen yöne-
tkiler tarafından işyerinde im-
zalaüMığı için üzerinde bem im-
za fotokopisi bem de noter
önünde atdmış iki imza bulunan
istifa büdirimleri nasıl izah edi-
lebilecektir?
İstifa işlemiyle birlikte imza-
latüao hizmet sözleşmesi ne za-
man ve hangi amaçla hazırian-
mışür?
Her iki işlemin birlikte yürii-
tühnesinin özellikle hükümet ta-
rafından baslaülan çalışma ve
sendika yasalannda işçiye gü-
vence getirecek iyileştinnelerin
sürdüriildügü ve kamuoyuna
açıklandıgı bir sırada yangından
mal kaçuircasuıa ve toptuca ger-
çeklestirilmesinin manbklı bir
açıklaması nasıl yapüacakür?
Uyan boykotu çagnnuz, hiç-
bir biçimde Milliyet gazetesinin
yayın bayatından cekilmesine
yönelik olarak yonunlanamaz.
Yaptıgımız, üyelerimizin çıkar-
lannı konımak için kamuoyu-
nun destegine duydugumuz ih-
trraan karşılanmasıdır. Uyan
boykotu çagnnuz demokratik il-
kelere ve basın ozgürlügüne ay-
kın bir girişim de degildir. Da-
ha önce de belirttigimiz gibi
Türkiye'nin örgüdü toplum ol-
ması için verilmekte olan sava-
şanun bir saygm yayın orgaıunın
sahibi tarafından başlatılmasma
karşı uyguladığımız demokratik
bir haktır.
Milliyet gazetesi işvereni tara-
fından başlatdan sendikasızlaş-
tırma baskılannın 212 sayıh Ba-
sın İs Yasası'nın cıkanldıgı gün-
lerde işverenlerin başlattıgı üç
gün gazete yayımlamama boy-
kotundan 31 yıl sonra aynı gün-
lere rastlaması da ilgi cekicidir.
Kişilerie şu aşamada hiçbir so-
nınumuz yoktur. Ancak bu do-
nım, bildiklerimizi gelecekte
açıkbunayacagımız anlamım da
taşımamaktadır. Türkiye Gaze-
teciler Sendikası, Milliyet calı-
şanlannın kazanılmış haklannı
da ellerinden almayı amaçlayan
sendikal baskıiar sona erene ka-
dar görevini yerine getirmeyi
sürdürecektir. Çabalanmız in-
san haklaruun, pariamenter de-
mokrasinin savunulmasuun, ça-
hşanm ve emegin yanında yer al-
manın sendikal haklann gelişti-
rilmesi için TGS'nin bugüne ka-
dar veridigi çabalann dofal bir
parcasıdır."
GUMJN
NOTLARI
OSMAN ULAGAY
Gene Zor Bir Yıl...
Gazetecilerin olumsuz haberleri daha çok sevdikleri,
her olayda olumsuz boyutu bulup öne çıkarmaya çaltş-
tıkları hep söylenir. Belki bir gerçek payı da var bu kanı-
da, ama bu işi belli bir süre yaptıktan sonra insana en
fazla bıkkınlık veren şeylerden biri hiç kuşkusuz olumsuz
gelişmeleri ya da beklentileri yazmak zorunda kalmak. İç
açıcı bir şeyler bulup yazmak özlemi bir noktadan sonra
giderek artıyor insanın içinde. Bunu başaramayıp gene
olumsuz gelişmelerden ya da beklentilerden söz etmek
ise sıkıcı ve zor geliyor.
Türkiye'nin 1992'ye DYP-SHP koalisyonuyla girmesinin,
Demirel ve İnönü gibi kişisel hırslarını ve takıntılarını aş-
mış görünen iki liderin ortak sorumluluk almasının bir
şans olduğunu bu yılın ilk yazısında belirtmiştim. Evet böy-
le bir koalisyonun kurulmuş bulunması Türkiye için bir
şans, ama koalisyonu bekleyen sorunlar 1992'nin hiç de
kolay bir yıl otmayacağını düşündürüyor. Türkiye'nin, pek
çok kesimin sorunlarına çözüm beklediği bir ortamda enf-
lasyonu düşürme gereğiyle karşı karşıya bulunması işle-
ri bir hayli zorlaştırıyor.
• ANAP'tan devralınan ekonomik miras hiç de parlak de-
ğil. Son sekiz yılda Türkiye'de kuşkusuz bazı şeyler ya-
pıldı, ama yapılanların çogu hep avans kullanılarak, gü-
nün sorunları geleceğe aktarılarak ve geleceğin gelirle-
rini ipotek altına alan bir borçlanmaya gidilerek yapıldığı
için iktidan devralanlara kötü bir miras devredildi.
Demirel'in istikrar kaygısı
Şimdi bu ortamda hükümet enflasyonu aşağı çekme ko-
nusunda samimiyse birçok kesimi düş kırıklığına uğrat-
ması da kaçınılmaz. Bu noktada ortaya çıkan temel soru
şu: İstikrarı sağlama ve enflasyonu düşürme hedefine mi
öncelik verilecek, yoksa her kesimi biraz memnun ede-
lim, enflasyonu da idare ederiz anlayışı mı egemen ola-
cak?
Edindiğim bilgiye göre Başbakan Demirel'in Yüksek
Planlama Kurulu toplantılarında sergilediği tavır bu soru-
yu yanıtlamamıza yarayacak önemli bir ipucu niteliğınde.
Konulara hâkimiyetiyle YPK toplantılarına damgasını vu-
ran Sayın Demirel, 1992 yılı için yüzde 5.5'lik bir reel bü-
yüme hedefiyle önüne konan programa şöyle bir bakıp
mealen şunlan söylemiş:
"Beyler yüzde 5.5'lik büyümeyi yapabilir miyiz? Bu se-
ne büyüme hızını zorlarsak gelecek yıl ne olacağmı kimse
bilemez. Unutmayın ki ilk hedefimiz istikrar ve enflasyonun
aşağı çekilmesi. Bununla tutarlı bir büyüme hızı rakamını
benimsemeliyiz. Hesaplannıza bu gözle tekrar bakın, prog-
rama yapabıleceğimiz bir reel büyüme rakamı koyalım ve
yıl sonunda kimseye mahcup olmayalım."
Sanıyorum bu talimat doğrultusunda rakamlara yeni-
den bakılacak ve 1992 yılı için öngörülen reel GSMH bü-
yüme hızı yüzde 5.5'in bir miktar altına çekilecek.
Bütün bunlar 1992'nin tur ekonomik canlılık ve bolluk
yılı olmayacağım gösteriyor. Olumlu bir beklenti içine gir-
miş olan ve "Hiç değilse ben kendimi kurtarırım" diye dü-
şünen kesimlerin tepkiteri ne olacak bu durumda? Hü-
kümet bu tepkileri nasıl göğüsleyecek ve bu tepkilere kar-
şın istikrar programını nasıl uygulayacak?
Türk-İş'le neler olur? ::"
Sorunlu ilişkilere yol açabilecek kesimlerden biri sendi-
kah-örgütlü işçi kesimi. Bu yıl Türk-İş'e bağlı 650 bin do-
layında kamu işçisinin toplusözleşmesi var. Aynca Türk-
İş'in genel kurul yılı. Böyle bir yılda sendika yöneticileri-
nin ve Türk-İş üst yönetiminin işçi tabanından gelecek ta-
leplere duyarsız kalması olanaksız. İşçi tabanından yan-
sıyan havanın ise en az geçen yılki toplusözleşmelerin dü-
zeyinde ücret artışlarını gündeme getireceği belirtillyor.
Bu, kaba bir hesapla yüzde 110 dolayında bir ücret artışı
talebi anlamına geliyor.
Şimdi enflasyonu düşürme hedefinde samimi olduğu-
nu söyleyen ve yılbaşı-yılsonu fiyat artışlarını yüzde
40'larda tutmayı hedefleyen bir iktidar kendi işçisine yüzde
100'ün üzerinde zam yapabilir mi? Yaparsa istikrar prog-
ramının ve enflasyonun hedefinin inandıncılığı kalır mı?
Böyle bir zam, KİT'leri çok daha içinden çıkılmaz bir du-
ruma itmez mi?
Ya da yapılması düşünülen ücret zammı, işçi tabanı-
nın isteğini yansıtan yüzde 100'lerin, 110'ların çok altın-
da kalırsa sendikalarla ve Türk-İş'le ilişkiler ne olur? Yay-
gın uyuşmazlıklar ve grevler gündeme gelebilir mi?
Reel faiz düşer mi?
Öte yandan iş âleminde, sanayi kesiminde, faizlerin
mutlaka düşürüleceği ve hiç değilse finansman yönün-
den bir rahatlama sağlanacağı beklentisi var. Ancak ger-
çekten ciddi bir istikrar programı uygulanacaksa bu bek-
lentinin gerçekleşme olasılığı da pek fazla değil. İstikrar
programının gereği olarak parasal genişlemede çok dik-
katli gidileceği ve enflasyonun da yıl içinde düşmeye baş-
layacağı varsayddığında reel kredi faizlerinde bir düşüş
beklemek iyice güçleşiyor. Büyüme hızının sınırlı tutula-
cağı bir ekonomide, hele iç pazarda belirgin bir canlan-
ma da uzak blasılık olduğuna göre sanayicinin rahatla-
ması da pek kolay görünmüyor. Bu arada geçen yıldaıi
sarkan finans sorunlarını da karşısında bulacak olan bir
kısım sanayici için hayat gerçekten tatsız olabilir 1992'de.
Evet, yaptık gene gazeteciliğimizi, olumsuz olasılıklan
peşpeşe sıraladık. Şu an için görünen tablo ne yazık ki
farklı bir şey yapmamıza olanak vermiyor.
Â7&4 KISA
• Bursa Eğit-Sen Şubesi üyeleri, tlk-San'a maaşlanndan
yüzde 2'lik kesinti yapılmasına yönelik karann iptali için
Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan'a telgraf çektiler.
PTT Ulucami Telgraf MüdüFİüğü'nde toplanan Eğit-Sen
üyeleri, karann kendilerine danışılmadan ahnmasından
yakındılar. Üyeler, Ilk-San'ın bugüne kadar kendilerine
bir fayda sağlamadığını ileri sürdüler. Önceden sandığa
20 bin lira öderken, yeni bir kararla maaşlanndan yüzde
2'lik kesinti yapılmasını antidemokratik bir uygulama
olarak nitelendiren öğretmenler, Îlk-San'ın ana
statüsünün iptalini de istediler.
• Adana'nın Sarıçam Mahallesi'nde iki grup arasında
çıkan olayda dört kişi av tüfeğiyle vurularak yaralandı.
AA muhabirinin Adana Emniyet Müdürlüğü
yetkililerinden edindiği bilgiye göre yörede Cono
aşiretinden bir grup ile mahalle sakinleri arasında dün
akşam saatlerinde henüz bilinmeyen bir nedenle kavga
çıktı. Olaylar sırasında Cono aşiretinden dört kişi av
tüfeğiyle el ve ayaklarından hafif şekilde yaralandılar.
Adana Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınan yaralılar,
ilk ifadelerinde kendilerini Rasim Karaşahin ile
soyadlannı bilmedikleri İsmail ve Hikmet adh kişilerin
av tüfeğiyle yaraladığını söylediler.
• Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde çığ düşmesi sonucu üç
bin kavak ile çok sayıda meyve ağacı hasar gördü. Son
yıllann en şiddetli kışının hüküm sürdüğü Şemdinli'de,
kalınlığı yer yer iki metreyi bulan kar yüzünden sık sık çığ
olayları yaşanıyor.