20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OCAK 1992 •••• HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17 Demirel:Enflasyon% 50'ye inecek Cezayir'le Turkiye Farkı Başt akanSüleyman Demirel'in başkanlığında topİEJian ^PK'da bir dizi ekonomik sorun ele alıncı. Şeker teknolojisindeki gerilik Türkiye Şeker Fabrikalan'nın zararının en büyük nedeni olarak değerlendirildi. BİLAL ÇETtN ANKARA — Başbakan Süleyman Demirel'in başkanh- gındâ yapılan Yiıksek Planlama Kurulu toplaatılan yeni bakan- lar içit b>ir aniamda ekonomi se- minerı biçiminde geçti. Demirel YPK toplantıs.ından sonra gaze- tecüenn sorularını yanıtlarken enflas/onun bu yıl yüzde 50'ye indirileceğini l>elirtti. Karar topiantısı ıse dün saat 10.00'da daha dar bir kadro ile yapıldı. Başbakan ve YPK üye- si bakanlann yanı sıra ekonomi- den sorumlu müsteşarlar ile Mer- kez Bankası Başkanı'nın alındığı bu toplantıda Merkez Bankası- Geçen hafta sonunda yapılan geniş kapsamü YPK toplantılan boyunca ekonomiden sorumlu uzman bürokratlar hükümete teknik bilgi servisi verirken An- kara'nın ünlü Milka Pastanesi1 nin uzman personeli de aralık- sız kunı pasta ve meyve suyu servisi sundu. Toplantılarda bakanlarla üst düzey bürokratlar birbirlerini yakından taruma fırsatı buldu- lar. Bazı bakanlar da ekonomi- den '4yi anfaufcklannı" hem bü- nın para programı Ue Çüler eki- rokrasiye hem de dığer bakan binin hazırladığı ekonomik pa- •rkadaşlanna gösterrne fırsatı- ket görüşüldü. Program ve büt- m " ^ a değerlendırdıler. çe öğleden sonra da Bakanlar Kabinenın ıki ekonomi profe- Kurulu'nda ele alındı. s o r ü T *asa C l U e r « O n u r Kam ' baracıbaşı, konulara teorik ve pratik bazdaki yaklaşımları ile gerek diğer bakan arkadaşlan, gerekse de bürokratlar için "yararlı" ve "yol gösterici" ol- maya çalıştüar. ÇiIIer'in zor soralan Türkiye Demir Çelik Işletme- leri Genel Müdürü Sencer Imer, kuruluşunun durumu hakkında bilgi verirken ücret ödemelerinin geldigi düzeyin yarattığı sorun- ları anlattı. Finansman açısından ise "Ku- rataşumuzun dış borç ödemderi w faiz yükü dışında önemli bir sonmu yoktur" diyen lmer'e gö- re dış borç ve faizlerini de Ha- lansuÇiller 4 Imar'ın hesaplarına el konmadı' ANKARA <Cumhııriyet)— Tasarruf sahiplerinin paralarınj çekmek için şubeler önünde oluşturduklan lcuyruklar dün de devam ederken Devlet Bakanı Tansu ÇOler, Imar Bankası'nın hesaplarına el konulmasının söz konusu olmadıgıru söyledi. Çil- ler YPK topiantısı çıluşında ga- zetecilerin soruJan üzerine "Oy- le ei koyma diye bir şey yok. Ay- nca Tevfik Alunok, yazılı bir açıklama yapacak" dedi. tmar Bankası 'ndaki parasını çekmek isteyen mevduat sahip- leri, 2 günlük hafta tatilinin ar- dından dün de toaşta Istanbul ve Ankara olmak üzere pek çok merkezdeki banka şubelerine baş vurdular. Banka yetkilileri ise Anadolu Ajansı'na yaptıklan açıklamada endişelerin yersiz ol- duğu görüşünü tekrarlayarak mevduat sahiplerinin banka ile ilgili olarak basında çıkan ha- berlerden rahatsız olduklarını söylediler. Yetkililer, döviz he- sapları da dahil isteyen herkese parasını Ödediklerini, bu amaç- la şubelerin gece 24.00'e kadar çalıştığını belirttikr. Imar Ban- kası'ndan paralannı çekmeye çalışan mevduat sahipleri ise "Devlet bize yardım etsin. Ban- ka ne durumda bilmiyoruz. Merkez Bankası bankan/h duru- muyla ilgili açıklama yapsın. Ne olup bittigini ögrenmek istiyo- nız" diye yakındılar. Hazine el koymadı Tasarruf sahiplerinin resmi açıklama beklentisi dünkü Yük- sek Planlama Kurulu toplantı- sının çıkışında gazeteciler tara- fından Merkez Bankası Başka- m Raşdii Saraçoglu'na da iletil- di. Rüşdü Saracoğlu, bu konu- daki sorular üzerine, "O konu- da yetkili miiessese biz degil, Hazine'dir. Bankaya lisansı Ha- zine verir, Hazine kapaür. Sayın Altınok'la konuşun" yanıtını verdi. ' Hazine ve Dış Ticaret Müste- şan Tevfik Altınok ise "Imar Bankası'nın besaplanna el ko- nuldu mu" şeklindeki sorulan, "Şimdilik berhangi bir dunım yok. Nereden kim çıkardı bUmiyorum" şeklinde yanıtladı. Tevfik Altmok, normal dene- timde olan her bankada bir ta- ne bankalar yeminli murakıbı bulunduğunu, ancak gazetecile- rin Inar Bankası'nda görevli murahbm bulunuşunu yanhş değerfcndirdiklerirıi söyledi. Al- tmok, aşırı mevduat çekimi ha- tırlatıl»rak Imar Bankası'nın durununun sorulması üzerine de, "Her zaman ber bankanın dunınu yakından takip edilir, edilmck zorunda. Vani sadece o banka degil. Mevduat ber ban- kadaı her zaman çekilebiür. Bankj. banka olarak faaüyet göstetyor. Şu anda yapılmış, alınmş herhangi bir karar yok. Şu aala yok. Yann olur mu? Yannu duruma baglı. Bugiin şu anı s*ruyorsanız, şu anda böy- le bir Jnnım söz konusu degil" şeklixie konuştu. Bıx ırada îmar Bankası'mn tasannf sahiplerince vadeli he- saplaubozularak para çekilme- si üzeıne, döviz tevdiat hesap- larırrı. vadesiz faizini yüzde l'e düşûjıüğü beUrtildi. UBA'run habeane göre faiz düşürme ka- rarıoanıma günü Merkez Ban- kası*» bildiren Jmar Bankası yetkiJeri, ayrıca Bankalar Birlignce uyarılmalanna yol açan. tarl'deki reklamlanm da yayırıan kaldırmayı kararlaştır- dılar. 30 miiyon nufusa sahip Kanada- y1islanourda33yaşlndakigençbir Tiirk kadını lemsil edecek. Kanada hükümeti tarafından çok sayıda aday arasından seçi- lerek İstanbul Fahri Konsolosluğu'na getirilen Banu Tesal dün akşam Swissotel Balo Sa- lonu'nda Kanada Büyükelçiliği tarafından diizenlenen kokteylde diplomat dttnyası Ue basına tanıtıldı. Dunyanın en genç ve İstanbul'daki tek kadın fahri konsolos unvanını kazanan Tesal, böylece Panama'oın Trabzon Konsolosu ile biriikte Tıirkiye'de bu görevi yiirüten iki kadından biri olarak devlet protokolüne girmiş oldu. Kanada Büyiikelçisi Paul Lapo- inte >e eşinin yanı sıra çeşitli ulkelerin tstanbul konsoloslarınııı da katıldığı kokteylde ol- dukça neseli olduğu dikkat çeken Banu Tesal, bu görevi dışında iki ayrı özel şirketteki danışmanlık ve genel miidürliik gorevini de yiirutecek. Paris'te Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Yuksek Okulu'nu biliren 33 yaşındaki Banu Tesal, son beş yıldır Türk-Kanada Ekonomik İlişkiler Derneği'nin Genel Sekreterliği'ni ve geçen yıl ölen Kanada Fahri Kon- solosu Yavuz Kireç'in asistanlığını yapnordu. Fahri konsolosluk hizmetleri konusunda 1987 yıhnda Roma'da açılatı bir kursa katılan Banu Tesal, altı yaşında bir kız çocuk an- nesi. Kanada'nın yeni İstanbul Fahri Konsolosu Tesal, İngilizce ve Fransızca biliyor. Bağ-Kurda para bitti teklamların 2 hafta için- de ^.yından çekileceği öne sürüli. (Mftarafı 1. Sayfada) da aylık ödemelerini yapamaz duruma geldiğini belirterek, Başbakanlık'tan "acil yardun" istendiğini bildirdiler. Başba- kanlık'a yapılan başvuruda, Bağ-Kur'u yeni baştan yapılan- dırmayı amaçlayan yasa tasla- ğı ile düşünülen düzenlemeler hakkında bilgi verilerek, Bağ- Kur'un eylül ayından sonra kendi kendine yetecek, devlete yük olmayacak bir kurum ha- line getiriîeceği, ancak bu tari- he kadar ayakta durabilmesi için 1 trilyon lira acil paraya ge- reksinim olduğu belirtildi. An- cak bu isteme henüz bir yanıt verilmediği kaydedildi. Bağ-Kur'un halen 589 milyar lira borcunun bulunduğu, bu- nun yalnız 172 milyannın Halk Bankası'na, kalan borcun ise eczane ve hastanelerin bekleyen ödemelerinden oluştuğu kayde- düdi. Halk Bankası'na olan bor- cun, malullük, yaşlılık ve ölüm aylıklannın ödenmesi için yüz- de 90 faizle alındıgı, ancak he- nüz geri ödenemediği belirlen- di. 1 şubatta ödenmesi gereken 192 milyar liralık aylık ödeme için Bağ-Kur'un yine Halk Bankası'na başvurduğu, ancak banka yönetiminin bu ödeme- yi yapamayacağı yamtını verdi- ği de öğrenildi. Hükümetin, devreye girerek, bir defaya mahsus olmak üzere bankanın bu aylıklann ödenmesi için Bağ-Kur'a kredi vermesini sağ- layabileceği olasılığı üzerinde duruluyor. Ancak bunun he- nüz kesinlik kazanmadığı, bu nedenle 1 şubattaki ödemelerin gecikebilecegi beürtiliyor. Hazırlanan yeni Bağ-Kur ya- sa taslağında, kurumun yeni baştan düzenlendiği, aynca prim tahsilat sisteminin de ye- niden oluşturulduğu bildirildi. Cumhuriyet'in beürlemeleri- ne göre Bağ-Kur'un, 1989, 1990 ve 1991'inekimayına ka- dar, topiam 1 trilyon 202 mil- yar 7 miiyon liralık ödenmeyen prim borcu nedeniyle 602 bin 602 kişiyi icraya verdiği, bun- lardan 118 bin 914 kişiyle ilgili icra işleminin tamamlandığı ve 135 milyar 3 milyar 3 iiyon li- ranın tahsil edilebildiği belir- lendi. öte yandan, SSK'nın prim alacağı toplamının da 3 trilyon 26 milyar liraya ulaştığı kayde- dildi. 1991 temmuz ayı itibany- la ortaya çıkan bu alacağm, 1 trilyon 930 milyar 4 milyonu- nun kamu sektörünün, 1 tril- yon 95 milyar 6 milyon lirası- nın da özel sektörün prim borç- lanndan oluştuğu belirlendi. Kamu sektöründeki borçlu ku- ruluşlar arasında 861.4 milyar lira ile belediyelerin ilk sırayı aldığı da beUrtildi. Kamu sektöründe, Türkiye Taş Kömürü Işletmeleri'nin borcu 445.3 milyar lira, Devlet Demir Yollan'nın borcu 278.8 milyar lira, belediyelerin 861.4 milyar lira olan prim borçlan- nın 450.8 milyar lirası dört bü- yükşehir belediyesine ait. SSK'ya borçlu belediyelerin ba- şında tstanbul Büyükşehir Be- lediyesi geliyor. 234.2 milyar li- ra prim borcu bulunan Istan- bul'u, 145.6 milyar lira ile An- kara Büyükşehir Belediyesi iz- liyor. Izmir Büyükşehir Beledi- yesi'nin SSK'ya borcu 63.1 mil- yar lira, Adana Büyükşehir Be- îediyesi'nin borcu ise 7.8 mil- yar lira olarak belirlendi. Çin gribi için çelişik Fmtbolıımuzun Spor'da) tak» ıannın hem de genç milli takımlarımızın teknik direktör- luğüı yapıyorsunuz. Beşiktaş gibi altyapıya çok önem veren ve b» lunla onur duyan bir kuliibün size genç milli takımlar için nas^ıin verdiği anlaşılır gibi değil. Tiirkiye Futbol Federasyo- nu'K-ıı. atarken mangalda kıil bırakmadıgı, allyapı-genç takım- lar, sah 8-akşam 8 tam gun mesai isteyen, Genç Milli Takım- lar ~knik Direktorlügü'ne, kulüpte çalışan bir antrenörü gö- revfta<elirmesi de pek anlaşılır değil. ,<^^a asıl anlaşılmayan, sizin gibi bir insanın, 3 yıldır kendi- ne Asbu sorulan sormadan görev yapması. Sayın hocam; ne Beş-âış Kiulübü'nu, ne Sayın Erzik'i ve ne de sizi bu sorular rahasz «miyor belki, ama biz ve bizim gibi düşünenler sizin sıip» «€ienliğiniz ve kişiiiğiniz hakkında sorular sormaya başla- dık lalarımızda. Sizi iızmek istemezdik, fakat bilesiniz ki ge- lece^ıuşaklar bu sorulan çok daha acımasızca soracaklar..." (Bftarafi 1. Sayfada) yonlann da öliime neden olabil- mesi için o insanın vücut diren- cinin noksan olması, yaşlılık, çocukluk gibi baska nedenler ol- maİL Yoksa, normal saglıklı bir insanın gripten ötiimünii düşttn- mek mümkiin degıldir." Intemational Hospital uz- manlanndan Prof. Dr. Ali Gar- çay ise görüşlerini şöyle dile ge- tirdi: "Grip viriisü kişinin kalp ada- lesi ya da beynini tutarsa öliime neden olabiUr. Yiizlerce çeşit vi- riis vardır. Hepsi farklı yerleri tutarak hastalıklara neden ol- maktadır. Bu tiir virüslere, ilk kez rastlanüdıgı yerin adı veri- liyor. Çin gribinin viriisü de ilk kez Çin'de göriilmüştü." Geçen cumartesi yaşamını yi- tiren Gülgün Kursoğlu'nun ce- nazesi, kaldınldığı Adli Tıp Ku- rumu'nda otopsiye alındı. Adli Tip Kurumu yetkilileri, kesin ta- nının otopsi sonuçlannın alın- masından sonra konulabileceği- ni söylediler. Yetkililer, Kursoğ- lu'nun vücudundan alınan par- çanm inceleneceğini ve tıbbi ta- nırun bir aydan önce konulama- yacağını belirttiler. Kursoğlu'nun cenazesi bugün Eyüp Sultan Camii'nde kılına- cak öğle namazmdan sonra top- rağa verilecek. Öte yandan özellikle kış ayla- nnda görülen griple ilgili olarak vatandaşları uyaran tıp uzman- ları şu önerilerde bulundular: "Grip enfeksiyonlanna karşı alınacak önlemler arasında has- taya önce ates düşüıücii antibi- yotikler verilmeli. Bunlann etki- II olmadığı durumda ise vücut direncini arttıran C vitamini ve antibiyoük biriikte alınmalı. Nezle ve grip öpâsme yoluyla geçtiği için öpüşmemeye özen gösterilmeli. Bol bol siit içilme- a." Müge Ergenç"in okuduğu Sa- int Benoit Lisesi'nde dün de iki zine üstlenirse TDÇI'nin hiçbir önemli sorunu kalmayacaktı. Genel müdürün bu yaklaşımı Devlet Bakam Tansu Çilier'in birazcık camnı sıktı. Çiller, Bo- ğaziçi Üniversitesi'ndeki dokto- ra dersi öğrencilerine sorduğu sorulardan daha zor bir soruyu bu genel müdüre yöneltti: — Katma degeriniz içinde iş- çiük payının yüksek olduğunu söylediniz. Net katma değer içinde sermaye faizinin oranı ne kadar? İsçi yogun olmayan ye- •i bir teknolojiye yönelinse kat- ma deger bölüsümü nasü degi- şir? Imer bu zor soruya yanıt bu- lamadı! Demirel araya girip "Tansu Hanım, zaten onlar he- sapianabUse sorun olmazdı" de- yip konuyu değiştirdi. ödemeler dengesi rakamları tartışıhrken Başbakan Demirel1 in aklına muhalefet lideri oldu- ğu günlerde söyledikleri geldi. Demirel, "Biz bu konuda zama- unda ileri geri çok laf ettik. Şimdi, gerçekten Türkiye'ye ge- len her turist 600 dolar bırakı- yor mo" diye sordu. Italya ve bazı Akdeniz ülke- ierinde 300-400 dolar bırakan turist nasıl oluyor da Türkiye'- ye gelince 600 dolar bırakrp gi- diyordu? Geçmişte bu rakamla- ruı "uydurma" olduğunu savu- nan Demirel, şimdi gerçeğ^ gör- mek istemişti. DPTnin ilgili uz- manı anlatmaya başladı: "Efendim biiiyorsunuz bu 600 dolar rakamı yapılan bir anket sonocu ortaya çıknustır. Ancak bizler de bu anket sonucu orta- ya çıkan birtakım bulgulan baş- ka kanallardan çek ettik. Fazla değil. Aynca İtalya'da falan bir turistin ortalama kalıs süresi 3 giin, Türkiye'de ise kalış süresi 6.9 eün." Kendi kuruluşuyla ilgili bilgi veren bir başka KIT yöneticisi, Tekel Genel Müdürü Mustafa Güçlü Tekel'in gelecek yıl vergi borçlannı ödemediği takdirde finansman sorunu yaşamayaca- ğını anlattı. Başbakan Demirel, önündeki rakamlara baktı. Tekel zaten ge- çen yıllarda da vergi borçlarmı pek ödememişti. KİT'lerin fi- nansman sorunlarından buna- lan Demirel, Güçlü'ye "Peki, Merkez Bankası'ndan falan pa- ra istemiyor musunuz" diye sor- du. Güçlü, "Efendim, Tekel zaten 1982 yılından beri Merkez Ban- kası'ndan kredi kollanmıyor" yanıtını verince de "Hay Allah raa olsun, ilk defa Merkez Ban- kası'ndan para istemeyen bir ku- rulus çıktı" demekten kendini alamadı. (Baştarafı 1. Sayfada) yolunda yeterince yol alamadı Cezayir. 3) Ekonomide benimsenen "devletçi politika" 30 yıl boyunca sorunların çözümü- nü ve refahın yaygıniaşmasını sağlayamadı. Özellikle 1986'dan başlayarak düşen petrol gelirleri, ekonomik ve toplumsal sorunların olağanüstü tırmanmasına neden oldu. 4) İşsizlik özellikle genç kitleler arasında çok büyüdü. İslami Selamet Cephesi, mili- tanlarını daha çok bu işi gücii olmayan genç- lerin içinden buldu. 5) Gelir dağılımının yıllar içinde hızla bo- zulması, kitlelerde hoşnutsuzluğu körükledi. Son yıllarda kıtlık ve yoklukları bir ölçüde ön- lemek için karaborsaya göz yumulmasının yol açtığı vurgunlar, toplumda öfke patlama- larına neden oldu. Halkın gözünde partili bü- rokratlar, rüşvet, yolsuzluk ve hırsızlıkların kaynağında görülüyordu. 6) Kapah bir rejim, ülkeyi giderek her alan- da sıkıcı, yaratıcılıktan yoksun bir kısırlık ka- panına sokarken, kitlelerdeki tepkiyi en iyi örgütleyen de Islamcılar oldu. 7) Bu arada Ulusal Kurtuluş Cephesi, di- ne yatırımı iktidar oyununun bir parçası ola- rak kullandı. Özellikle Cephe'nın bir kana- dı, bu yolla İslamcı akımın güç kazanması- na -tıpkı bir zamanlar İran'da Şah diktasının yaptığı gibi- katkıda bulunmaktan geri kalmadı. 8) Böylesi koşullarda seçime gidilince de "İstikbal İslamındır" diyenlerin sandıktan çık- ması, doğrusu, pek şaşırtıcı olmadı. • .Cezayir'de yaşananlara bakınca, Türki- ye'de Kurtuluş Savaşı'nı vererek cumhuriyet rejımıni kuranlara daha çok saygı duymak gerekiyor. Batı'ya,karşı bağımsızlık savaşını kazan- dılar, ancak Batı değerlerini reddetmediler. Belki tarihlerinde hiç sömürge dönemi olma- dığı için, böyle bir komplekse kendilerini kap- tırmadılar. Her alanda atmaya çalıştıklan köktenci adımlarla genç Türkiye'yi modernleşme ra- yına oturttular. Çoğulcu demokrasinin teme- lini oluşturacak, başta laiklik olmak üzere bir- çok reformu gerçekleştirdiler. Onun ıçındir ki, İkincı Dünya Savaşı son- rasında çok partili düzene geçildiği zaman, tek partı iktidarınm siyasal alternatifi İslam- cılar olmadı. Atatürk'ün ve İnönü'nün büyüklüğü bura- da yatar. Onların sayesınde Türkiye, İslam dünyasında demokrasıyi, modernleşme tre- nini doğru dürüst yakalayabilen tek örnek ül- ke olmuştur. Cezayir'le Türkiye farkı işte bu açıdan da kavranabilir. DEMİREEDEN GÜNEYDOĞU'YA Aynmcılara yüz vermeyin'ANKARA (Cumhuriyet Bü- roso) — Başbakan Süleyman Demirel, Hakkâri, Bingöl, Muş ve Van illerinin "püot fl" düzen- lemesiyle kalkınmış iller düzeyi- ne getirileceklerini belirterek "Etle tırnak gibiyiz, birbirimiz- den aynlmayız. AyTimcılara yüz venneyin. Perişan olacakür, piş- man olacaktır" dedi. Başbakan Demirel, dün Van, Bitlis, Muş, Bingöl muhtarlany- la Hakkâri, Malatya ve Van'dan gelen heyetleri kabul etti. Kabul- de yaptığı konuşmada, hiçbir bölge ve parti ayrımı yapmadan hizmet vermeye çalıştıklanm vurgulayan Demirel, Hakkâri- nin Karabey köyüne düşen çığ ile ilgili olarak valiyi 6 kez ara- dığını, Yüksekova Kaymakamı ve Belediye Başkanı'ndan da bil- gi aldığını belirterek bölge hal- kına başsağlığı diledi. Demirel, Bingöl heyeti temsilcisinin bazı köylerde 180 dolayında "koru- kucaklayacak kisiyi getirtiriz."cu" varken bazılarında hiç ol- mamasından yakmması ilzenne şunları söyledi: Bakanlar Kurulu topiantısı "Bin senedir bir arada yaşa- basladıgı sıralarda eski Başba- dıgımız, aynı Allah'a inanan, ay- kanlık binası önüne gelen nı peygambere inanan, aynı si- kadınlı-erkekli yaklaşık 40 kişi- perde can vermiş insanlanz. Etle lik bir grup, üzerinde "Başba- tırnak gibiyiz, birbirimizden ay- ku'ın verdiği sözler tutulmadı. nlmayız. Ajnmcılara falan yüz Öjmeye geldik: Diyarbakır vermeyin. Hepsi perişan olacak- KÖYTEKS işçileri" yazılı bir tır, pişman olacaktır. Gelin, pankart açtılar. memleketi yaşanır hale getire- lim." ı Eylül 1989 tarihinde işe aün- "Bin senedir beraberiz, 10 bin dıklan KÖYTEKS Hazır Giyim sene de beraber olacagız" diyen Fabrikası'ndan sendikalaşma gi- DYP Hakkâri Milletvekili Mus- rişimleri üzerine atüdıklannı be- tafa Zeydan'ın, bölge halkına lirten işçiler, milyarlık tesisleri- şefkat gösterilmesi gerektiğini nin "muvazaah" bir şekilde yıl- belirtmesi üzerine de Başbakan lık 80 milyon lira gibi "sembo- Demirel şöyle konuştu: lik" bir miktar karşıhğı kiraya "Ben ArtvinJi, Muglalı ayırt verildiğini söylediler. Seçimler- etmeksizin hepinizi kucaklıyor- den önce kendilerine "iş" sözü sam, benim adıma iş gören adamlar da sizi kucaklamaya mecburdur. Kncaklamayanı ku- caklatınz. Kucaklamayanı alır, GüneydoğuVla gerilim verildiğini kaydeden işçiler Baş- bakan Süleyman Demirel'le gö- rüşmek için uzun süre Başba- kanük binası önünde beklediler. Şeker teknolojisi Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'nin önemli sorunlanndan birini de teknolojik yetersizliğin oluşturduğu önceki günkü top- lantıda ortaya çıktı. Uluslararası standartlara gö- re bir şeker fabrikasımn rantabl çahşabilmesi için üretim kapa- sitesinin en az 7 bin ton olması gerekiyordu. Türkiye'de ise bir- çok fabrikarun üretim kapasitesi 1000-1500 ton düzeyinde ve bu yüzden de çok fazla zarar edi- yorlardı. Bu konuda söz alan Başba- kan Yardımcısı Erdal tnönü, şunları söyledi: "Peki arkadaşlar, bir araştınl- sa acaba dünyada 1500 ton ka- pasite ile rantabl sonuç verecek bir fabrika teknolojisi yok mu? Varsa onu getirelim. Avrupa'da falan galiba atıl kapasiteyi de- gerlendirmek için bu durumda- ki fabrikalarda şekere ek olarak bir de şurup üretiMyonnuş. Biz- de de böyle yapdabilir mi bun- lan da araştıralım." Konut politikası Toplu konut uygulamalan gö- rüşülürken yeni Başkan Yigit Gülöksüz, Başbakan ve bakan- lann sorulannı büyük ölçüde yardımcısı, Cumhurbaşkanı özal'ın eski damadı Sait Gö- nenc'in yar4ımlanyla yanıtladı. Başbakan Demirel, uygula- nan toplu konut politikasını eleştirirken "Şimdi siz sosyal ko- nut inşa ediyorsunuz güya. Ama kaç paraya satryorsunuz yaptığı- nız konutlan. 150 milyon liraya. Ee bu 150 milyon liralık evleri dar gelirli isçi ve memuriar mı sabn alabiliyor? Hayır. Parasi otaalar, hatta evi olup da ikin- ci, üçüncü bir ev satın almak isieyenler alabiliyor. Bu işi yeni- den rayına oturtmamız İazım" diye konuştu. Başbakan Süleyman Demirel dün günün büyük bölümünü, yeni bütçe ve ekonomik paket üzerinde çalışarak geçirdi. Büt- çeye son şeklini vermek üzere dün YPK ve Bakanlar Kurulu toplantılanna başkanlık eden Demirel, bütçenin perşembe gü- nü Maliye Bakanı Sümer Oral tarafından açıklanarak Mech's'e sevk edileceğini söyledi. Demirel, Cumhuriyet'in soru- su üzerine de enflasyonun bu yıl yüzde 50'ye indirileceğini belirt- ti. Bütçerakamlanüzerinde yo- ğun bir çalışma yürüttüklerini de kaydeden Demirel, bütçenin yıl içinde gözden geçirilmesi ge- rekebileceğini kaydetti. Demirel, dünyadaki gelişmelerin yarattı- belirsizlikler ve Türkiye"nin (Baftarafı 1. Sayfada) Diyarbakır'ın Bağlar semtin- de kimlikleri meçhul kişilerce öl» dürülen, Dicle Üniversitesi'ne bağh Eğitim Fakültesi öğrenci- Ierinden Samet Çetin'in cenaze- si, önceki akşam Nusaybin'e gö- türüldü. Ilçe girişinde binlerce kişi ta- rafından karşılanan Çetin'in ce- nazesi önce babasının evine gö- türüldü, dün de Veysike Camii L ne getirildi. Cenaze buradan alınarak PKK'mn siyasi kanadı ERNK'nin bayrağına sanh ta- butla Haalar mezarbğına götü- rüldü. Cenaze törenine yaklaşık 7 bin kişi katıldı. Yeşil, kırmızı ve san renklerden oluşan bay- raklarla yürüyen topluluk, "Kahrolsun kontrgerilla", "Biji PKK, biji serok Apo" sloganlan attı. tlçede son derece yoğun gü- venlik önlemleri alan güvenlik güçleri, cenaze mezarhğa götü- rülürken müdahalede bulunma- dı. Ancak Samet Çetin'in topra- ğa verilmesinden sonra toplulu- ğun ilçe merkezine doğru yürü- yüşü sırasında bu kez müdaha- le edildi. Göstericilerin dağılmaması üzerine güvenlik güçleri ateş aç- mut Annak, cenaze törenine ka- tılacaklara engel olunduğu yo- lunda haberler alması üzerine tçişleri Bakanı İsmet Sezgin'i aradığmı bildirdi. Alınak, Cum- huriyet muhabirine, "Saym Sez- tı. Görgü tanıklarının "hem ha- 8™ bunun üzerine bir yetkikye, vaya hem de toplulugun üzeri- n a l k " k o t ü davranılmasm' diye talimat verdi. Ama aniaşüanne" diye belirttiği ateş sonucu 4 kişinin yaralandığı bildirildi. Gösteriye katılan yaklaşık 50 kişinin de gözaltına alındıgı öğ- renildi. Nusaybin Cumhuriyet Savcıhğı yetkilileri, olayı çok yönlü soruşturduklannı söyledi- ler. Çetin'in öldürüknesi ve cena- ze töreninin ardından çıkan olaylan protesto etmek amacıyla Nusaybin'de esnafm kepenk İca- pattığı beUrtildi. Aynı amaçla Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde de esnaf, dün sabahtan itibaren iş- yerlerini açmadı. Dicle Üniver- sitesi'nde de öğrenciler, Samet Çetin için iki günlük yas ilan et- ti. Bu arada, SHP Grup Başkan- vekiU Şırnak Milletvekili Mah- GENELKURMAYAÇIKLAMASI 'Cudi'de eşkıya kampı imha oldu'ANKARA (AA) — Güvenük kuvvetlerinin Cudi Dağı etekle- rindeki son operasyonu sırasın- da üç günde biri 25-30, diğeri ise 5-6 çadırlık iki eşkıya kampı ile eşkıya tarafından sığınak olarak kullanılan bir mağaranın savaş uçaklan, silahlı helikopterler ve bölgeye indirilen komando bir- likleri tarafından imha edildiği bildirildi. Genelkurmay Başkanlığı Ge- nel Sekreterliği yetkilileri, AA muhabirinin operasyonlara Uiş- kin sorulannı cevaplandınrken Güneydoğu Anadolu'da halen mevcut olan terör olaylarımn bastırılmasının bir 'devlet sorunu' olduğuna dikkat çektiler. Yetkililer, Cudi Dağı etekle- rindeki son operasyonun, Ola- ğanüstü Hal Bölge ValUiği'nce bölgede sürdürülen 'asayişi te- min etme harekâtı' çevresinde gerçekleştirilen bir operasyon ol- duğunu kaydettiler. Bölgede, Olağanüstü Hal Böl- ge valiliği'nde görev alan Jan- darma Asayiş Komutanlığı'na bağü birliklerin devamlı olarak operasyonlar planlayıp icra et- tiklerini belirten yetkililer, bu birliklere Içişleri Bakanlığı'nın talep ettiği durumlarda Türk Si- lahh Kuvvetleri olarak destek ve- rildiğini bildirdiler. Yetkililer, son olarak gerçek- leştirilen operasyon sırasında da bölgede görev yapan güvenlik görevlilerine savaş uçaklan ve si- lahlı helikopterlerle destek veril- diğini söylediler. öğrencinin rahatsıziandığı, aile- koşullanndan kaynaklanabile- jjc günlük ODeraSVOn leri tarafından grip endişesiyle ce k zorunluluklar nedeniyle, y * ^ i hastaneye götürüldüğü bildiril- b ü t Çe rakamlannın yıl içinde re- Genelkurmay yetkililerinin di. vize edilebileceğini ifade etti. verdiği bilgiye göre son operas- yon, Şırnak'ın kuzey bölgesinde Cudi Dağı eteklerinde kar kabn- lığmın yer yer 5 metreye ulaştı- ğı kesimde gerçekleştirildi. 8 ocak günü helikopterlerin bir keşfi sırasında, bölgede 25-30 çadu-hk bir eşkıya kampı- na rastlamldı. Bunun üzerine si- lahlı cobra ve sikorsky helikop- terleri ile ateş altına alınan böl- genin çevresi eşkıyamn kaçma- sına fırsat verilmemesi amacıy- la diğer helikopterlerle indirilen komando birlikleri tarafından sarıldı. Komandolar, ateş altına ahnarak imha edilen bölgede te- mizlik harekâtı gerçekleştirdiler. Yapılan keşifler sırasında im- ha edilen bu bölgenin kuzeyin- de de 5-6 çadırlık bir eşkıya kampı ile eşkıyalar tarafından sığınak olarak kullanılan bir mağara belirlendL Bu defa hava kuvvetlerine bağlı savaş uçaklan mağarayı bombardımana tutarken bu uçaklann desteğindeki silahlı helikopterlerle kamp bölgesi ateş altına ahndı. Mağaranın bombardımanı esnasında 15-20 kişilik eşkıya grubunun etrafa kaçıştığı görüldü. Silahlı heh- kopterler desteğindeki koman- doların bölgedeki operasyonla- n 11 ocakta da devam etti. Genelkurmay yetkilileri, ope- rasyonun gerçekleştirildiği böl- genin, hava kuvvetlerinin de- vamlı, ikaz edilmiş 'notamlı atış ve tatbikat bölgesi' olduğunu belirtirken, halen kontrol altın- daki bölgede irili ufaklı operas- yonlann devam ettiğini bildirdi- ler. Genelkurmay yetkilileri, bir soru üzerine, operasyon sırasın- da 'kesinlikle* kimyasal silah kullanılmadığını söylediler. toplumu terörize etmek isteyen- ler var. İçişleri Bakanı'un taü- matma ragmen ateş açüabiMyor" dedi. HEP'in Siirt ll Başkam Meh- met Demir'in 10 ocak günUnden bu yana kayıp olması da Siirt 1 te gerginliğe neden oldu. HEP Genel Başkam Feridun Yazar, Demir'in yasamından endişe et- tiklerini belirterek "kayıp olay- lannın tehlikeli boyutta" oldu- ğunu söyledi. Günde ortalama üç dört kişi- nin kaybolduğunu savunan Ya- zar, "Bu gelişmeler 'kim vurdu' korkusuna dönüşürse kötü olur. Bunun bir kıyıma dönmesi kö- tü olur" diye konuştu. HEP Ge- nel Başkam, Demir'in "polisler tarafından götürüldügünden kuşkulandıklannı" söyledi. Mehmet Demir'in, kaybolma olayımn hemen ardından Koçpı- nar köyüne taşınan eşi Edibe Demir, Cumhuriyet muhabiri Necati Mumay'a şunlan söyle- di: "Soruyoruz 'Gözaltına alınmadı' diyorlar. Başka olay- larda da öyle denmiş, ama or- taya ceset çıkmış. Eve gelsin, ye- ter ki ölü gelmesin. Cuma günü kaybounuş, sonrası meçhul. Bü- tttn gece gebneyince korknya ka- pıldık. Ertesi sabah da köye gel- dik, çocnklar da burada." Kaybolan HEP 1} Başkanve- kiü Mehmet Demir'in Özger Caddesi'nde işlettiği özgür Ke- bap Salonu çahşanlan ise olayı şöyle anlattılar: "Cuma günü 1730 sıralann- da 10 dakika sonra geri gelece- ğini söyleyerek aynldı. Aradan epey uzun bir süre geçti. Lokan- tayı bep kendia açar kendisi ka- patırdı. Bu yüzden geç saatlere kadar bekledik. Gelmeyince ka- panp çıktık. O gun aynı saatler- de bu caddede aramalar vardı, ama kimse tarafından götürül- düğünü gönnedik." Bu arada Nusaybin Tapu Ka- dastro Müdürü Adil Bayık, 12.30 sıralannda Baraj Sokak- ta kimhği meçhul kişilerce yay- lım ateşine tutuldu. Ağır yara- lanan Bayık, Mardin Devlet Hastanesi'ne kaldınlırken yolda öldü. K A D I K Ö Y SÜRKUR SURÜCÜ KURSU Hafta Sonu 18 Ocak Hafta ka 20 Ocak (Gündûz-Akşam) TAKSİTLE KAOIKÖY (Soğuifûçeşme Camıı yanı) Tel 349 1824-3360206-3360279 fax 349 18 25
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle