Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sa
Cumhuriyet §
Sahibı: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonim Şirketi adına
Berin \»di 0 Murahhas Cye: Emiot Uşaklıgil # Genel Yayın Müdürü:
Hasan Cemal, Yaa tşlerı MüdürU. Ok«y Gonensi» « Yazı İşlerı Müdür
Yardımcılan: Salim Alpadan, Kerem Çabşkan, ıNccdec Dogan, Lolfu Tınç
Sayfa Dozenı Yönetmenı. Ali Acv £ Ankara Temsılcısv Abjnet Tıo
Iç Poütika: Mehnet Tezkan Ekoaomi: Meral Tamer, KÜltür: CeM Üster, tstanbul Haberleri: Muhfttiıı
Sirer, Spor: Abdidkıdir Yueelman, Makaleler: Şahin Alpay, Düzeitme: Abdullah Yazıcı • Koordina-
tör- Ahmet Korulsan 0 Malı lşler: Erol Erkut # Muhasebe: Bulent Yener % Bütçe-Planlama: Sevgi
Osmanbeşeoglu 0 Reklam: Ayje Torun # ldare: Höseyin Gurer f Işletme: Önder ÇeUk # Bılgı-lşlem:
Nail 1D«J # Personel: Scrgi BosUncıojln
Sasm ıv Kymı CumbunyH MatbaacUıt ve Grâtedkk TJLŞ. TBrtoaiı Cad. 39/41 C*tak>Clı
34334 İH PK 246 Istanbul Td 512 05 05 (20 hu), THra 22246, F« (1) 526 60 72 # ttrafo
Amkm Zıya GOk»lp Blv Inkılap S. No 19/4. TU. 133 11 41-47. TUot. 42344, Fıx (4) 133 05 6
0 lonir. H Zıya Bly 1352 S. 2/3, TU. 13 12 30. TUtt. 52359. FM (51) 19 53 60 0 Mtaı
Infloû C«d. 119 S. No: 1 Kal 1, Tü 19 37 52 (4 hM). Töar 62155. fta. (71) 19 25 7(
AlMANYÂ
TAKVtM: 14 OCAK 1992 Imsak: 5.49 Guneş: 7.19 Öğle: 12.18 İkindi: 14.44 Akşam: 17.05 Yatsı: 18.30
Bebekler de
emniyet
kemeritakacak
\hıanya'da bütün çocuklara emniyet kemeri
Dağlama zorunluluğu getiren bir yasa tasarısı
lafiriandı. Bu ülkede otomobilde geçirdikleri
laralardasakatlanan çocuklar için yapılan
ka'canıalar 1 trilyon lirayı buluyor.
EaberMerkezi — Otomobi-
lni saatîe 50 kilometrelik bir
hzk önden çsrpısırsa arabanın
tinle ba|ü olmadan seyahat
cdeı 5 vaşıcdaki bir çocuk
150» kg.lık bir ağırlıkla ön ca-
aa loğnı uçuyor. Almanya'da
btn •tomobil karasımn incelen-
aes sonucunda çocukJann so-
nnKuzcataşındığı, ölüm ora-
nım 12 ayın alundaki bebek-
la-d« dalıa fazla olduğu saptan-
d.
Yipılan başka bir araştırma-
nn sonucunda 12 yaşm altın-
dıki çocuklann Almanya'da
güvenlik içınde taşınmadıklan-
nın ortaya çıkmasıyla mecliste-
ki sosyal demokrat SPD grubu
bütün çocuklara bağlamna zo-
runluluğu getiren bir yasa tasa-
nsı hazırladı. önümüzdeki haf-
talarda parlamentoya getirile-
cek tasannın iktidardaki koa-
lisyonda karşı göruşler, eleşti-
riler bulacağı bildiriliyor. Ya-
sayı efcştirenler normal bir oto-
mobilde en fazla dört çocuğun
taşınabileceğini, yeni uygula-
mayla çok çocukhı ailelerin bir
minibüs edinmeleri gereğini
vurgulayıp okula servislerin
l l l i Ueri sûrüyorlar. Yi-
b
belirtiyorlar. Aynca taksilerle
çocuk taşınamayacağı da baş-
ka bir çekince olarak ileri sü-
rülüyor.
Tüm bu karşı tezlere rağmen
yeni düzenleme gerçekleşirse
binlerce çocuğun ölümlerden
ve sakatlıklardan uzak dura-
caklan gerçeği apaçik ortada
duruyor. Almanya'da otomo-
bilde geçirdikleri kazalarda sa-
katlanan çocuklar için yapılan
harcamalar 280 milyon markı
(yaklaşık 1 trilyon lira) bulu-
yor.
Diğer ülke-
lerdeki güven-
lik önlemlerine
bakıldığında
ABD'de genel
bağlanma zo-
mnluluğu öte-
den beri uygu-
lanıyor. Avus-
turya'da da bu
türden bir dü-
zenlemeye gidi-
lecek. Isveç'te
ise çocuklar 6
yaşına kadar
Ozel oturma
yerlerinde ta-
şınmak zorun-
dalar.
güvenlik sistemlerinin
Bu
y
ne aynı çevreler bir çocuğun
büyürken kapladığı yerin oto-
mobilde dört kez değiştiğini,
bunun güvenlik önlemlerine
ilişkin harcamalan arttıracağını
ebeveynlere artı harcamalar ge-
tireceği düşünülerek bebeklerin
koltuklan Isveç'te devlet tara-
fından ödünç veriliyor. VW,
Volvo, Mercedes gibi otomobil
üreticileri çocuklan için güven-
lik sistemleri geliştirdiler. Ame-
rikan Chrysler ise arka koltuk-
tan çıkan bir oturma yeri yap-
tı.
ABD'de güvenlik sistemleri-
ne ilişkin tartışmalar sürüyor,
ama başka bir boyutta. Sözge-
limi aksesuar üreticileri kedi,
köpeklerin güvenlik içinde yol-
culuk etmeleri için emniyet ke-
merleri reklamlan yapıyorlar.
General Motors'tan bir uzman
yeni hayvan kemerlerini övüp
şöyle diyor: "Köpegini seven
ona emniyet kemeri takar."
ANKARA
•»
Oğrencilerin
zamtnı
protesto
yiiruytişu
ANKARA (Cumhuriyet
Bfirosa) — Hacettepe Üni-
versitesi Beytepe Kampusu-
nda belediye otobüslerine
zam yapılması protesto edil-
di. Çok sayıdaöğrenci uygu-
lamayı eleştirmek ve bilet fi-
yatlanmn duşürülmesini sağ-
lamak amaayla dün yürüyüş
yaptı. oğrencilerin eylemine
jandarma tarafından engel
olunmak istendi. Jandarma
müdahalesüıin sonunda öğ-
renciler arasında yaralanan-
lar oldu. 79 öğrenci gozaltına
alınarak Ankara îl Jandarma
Alay KomutanlığYna götü-
riildü. Oğrencilerin ifadeleri
alınarak serbest bıraklıdığı
öğrenildi. EGOGenel Müdü-
rti Cihan Altınöz, bilet fiyat-
larında indirimin olanaksız
olduğunu söyledi.
Hacettepe Beytepe Kam-
pusu öğrencileri, otobüs bi-
letlerine yapılan zammı pro-
testo etmek amacıyla başlat-
tıklan eyleme dün de devam
ettiler. Öğrenciler kampusta
gösteri yürüyüşü düzenledi-
ler. Yüriiyüşe, oğrencilerin
ulaşıma engel oldukları ve
izinsiz gösteri düzenledikleri
gerekcesiyle jandarma tara-
fından müdahaleedildi. Jan-
darmalar ve öğrenciler ara-
sında çıkan tartışma sonucu
aralannda kız oğrencilerin de
bulunduğu 15 kadar öğrenci
yaralandı. Öğrenciler jandar-
malann kendüerine dipçikle
saldudıklannı öne sürdüler.
Gösterinin surmesi sonucu
öğrencüerden 79'u gozaltına
alınarak ll Jandarma Alay
KomutanlığVna götürüldü.
oğrencilerin yaklaşık iki sa-
at gözaltında tutulduktan
sonra ifadeleri alınarak ser-
bestbırakıldıklan öğrenildi.
Jandarma Alay Komutanlığı
yetkilileri, oğrencilerinizinsiz
gösteri yürüyüşü yaptıklan-
m ve konunun cumhuriyet
savcıhğına iletileceğini söy-
ledüer.
EGO Gend Müdürü Ci-
han Altınöz, ögrencilerin ey-
lemlerinden ötürü üzüntü
duyduğunu belirterek bilet fi-
yatlannda indirim yapmala-
nnın söz konusu olmadığını
söyledi.
Rock mimğindeyeni bir grup doğdu
KesmebeşekerimAdlarının niye
'Kesmeşeker' olduğunu
grubun basçısı Tayfun
şöyle anlatıyor: Kasetin ilk
yüzünde yer alan
"Hamdık, piştik olduk"
adlı parçanın bir yerinde
" e s " vardı. Sonra o
duraklamayı kaldırdık.
Ben şaşırıp kesiyordum.
Sonunda davulcu
arkadaşım "kesme be
şekerim" dedi. Bu laf çok
hoşumuza gitti.
ENİS ONAT
Türkiye'de son yıllarda rock,
heavy metal ve alaturka muzik
türünde, genç gruplar önemli çı-
kışlar yaptı. Bunlardan biri de
Kesmeşeker. Türkce rock müzi-
ğinde emin adımlarla yürümeyi
hedefleyen grubun üyeleri, ilk
kaset çahşmalarının adına
"Dipten ve Derioden" adını
vermişler.
Kesmeşeker, vokal, elektro ve
akustik gitarda Cenk Taner, vo-
kal bas gitarda Tayfun Çağlar,
elektro gitarda Beien Ünal ve
davul, vurmalı çalgüarda Melih
Rona'dan oluşuyor. Kasette bu-
lunan parçalardan biri dışında
söz ve müzik Cenk Taner'e ait.
Kasete adını veren parçanın söz-
leri Mevlana'dan alınmış. Kayıt
ve miksajını Yusuf BuCünley,
prodüksiyonunu Hasan Saltık
Ustlenmiş.
Bir grup kurmayı düşünen
Cenk Taner ve Tayfun Çağlar'-
m davulcu arayışlan sonucu ta-
nıştıklan Melih Rona'nın arka-
daşı Belen Ünal'ı da getirmesiy-
le oluşan "Kesmeşeker" üyele-
ri 1990 başından beri birlikte
müzik yapıyorlar. "Dipten ve
Derinden" adlı çaüşmalannda
müzik ve sözJeri öncelik açısın-
dan dengelemeye uğraştıklannı
vurgulayan Cenk Taner, teknik-
le duygusal yoğunluğu birleştir-
meye calıştıklanm söylüyor.
Rock müziği Türkçe sözlü
yapma nedenlerini Melih,
"Cenk sevgüiayte Türkçe kono-
şayor, yoldm yüriirken Türkçe
konuşuyor" diye anlatıyor.
Cenk ise "Yoida 'merhaba' de-
yip, sahnede 'hello' demek abes
bir şey" görüşünde.
Müzik felsefeleri tam olarak
benzeşmeyen grup elemanlan
zaman zaman bu konuda catış-
tıklanm belirtiyorlar. Fakat bu
tŞTE KESMEŞEKER — Kesmeşeker, vokal, elektro ve akustik gitarda Cenk Taner, «okal, bas gitarda Tayfun Çaglar, elektro
gitarda Belen Ünal, davul, vurmalı çaJgıiarda Melih Rona'dan oluşuyor. (Fotoğraf: ENİS ONAT)
çatışmanın diyalektiğin doğası
gereği gelişmeyi getirdiğini de
hemen vurguluyorlar. Melih,
Belen'le kendisinin gruba gel-
dikleri zaman, Cenk'in beste ve
hayallerinin olduğunu ve ilk
etapta bu hayallere hizmet ettik-
lerini vurguluyor.
Niye "Kesmeşeker?" Grubun
bascısı Tayfun anlatıyor:
"Kasetin Ok yuzünde yer alan
'Hamdık, piştik olduk' adlı par-
çanın bir yerinde 'es' vardı. son-
ra o duraklamayı kaldırdık.
Ama ben saşmp, gene kesiyor-
dum. Sonunda davulcu arkada-
şım 'kesme be şekerim' dedi. Bu
laf çok hoşumuza gitti. Sonra
grubun adı Kesmeşeker olarak
kakh. Yoksa başlarda, uznn sü-
re isimsiz çalıştık." Melih gule-
rek ekliyor: "Şimdi kopyalan-
mızdan korkuyoruz. Beyaz pey-
•ir, toz seker gibi... "
"Tarzuuzda biraz 'Police'
kokusu aldık" denince Melih
atıbyor.
"Ayn noktalardan geldik
ama hepimiz bir sekilde Poli-
ce'i dinledik ve sevdik. Kesişti-
gimiz tek nokta belki de 'Police'
idi".
Sözü Belen alıyor:
"Biz sokak muzisyenleriyiz. Bi-'
zim armoni hocaianmız olmadı.
Bu yüzden dinlediğimiz muzis-
yenlerden, parçalannı çıkartırken
etkilendik. Bir dehem konuştuğu-
mu2 dili hem de evrensel muzik di-
lini kullanarak bir şeyler yapma-
nın zamanı gelmisti."
Kasetleri için aldıklan eleşti-
rileri Cenk, "Türkçe sözlü rock
müzige garip ve sıcak bakanlar
var. Ya çok kotu ya çok iyi de-
dikr. Ortası yok. Ama betirV bir
Uvır koydugumuza inanıyo-
rum" diye belirtiyor.
Söyleşimize noktayı Melih
koyuyor:
"Biz uzayda bir nokta koy-
duk. Oradan çıkan ışının nere-
ye gidecegini zaten ikinci nokta
beUrleyecek. Bn yüzden ikind
kaset daba zor olacak."
Oıtaköy'ün sokakları hep Istanbulldur
Beş bin liradan bir buçuk milyona kadar, mutlaka alınacak bir
şey bulmak mumkıin Ortakoy'de. El işi takılar bayanların biı-
yük ilgisini çekiyor. (Fotoğraf: KADİR CAN)
REFİK DURBAŞ
"Ve şetarin sokaklan bep ts-
tanbul'dor. "
Ne zaman Ortaköy'den geç-
sem akhmın ucuna Ülkü Ta-
mer'in bu dizesi düşüyor. Istan-
bul'da "hep" Istanbul kalan
kaç "kent" kaldı böyle?
Once sokaklarından başlaya-
hm Ortaköy'ün.
Canfener, Yelkovan, Cami,
Hazine, Mecidiye Köprüsü adı-
nı taşıyan sokaklar... Ve bütün
bunlar avuç içi kadar bir yerde.
Yine avuç içi kadar bir yerde bir
cami, bir küise ve bir sinagog...
Onların da kaydını düşelim
buraya: Asu" adı Büyük Mecidi-
ye olan, halkın tabiriyJe Orta-
köy Camisi, Hagios Phokas
manastırı, ETZ Anayim Muse-
vi Sinagogu...
Bir kayıt daha düşelim gün-
lerden pazar, Ortakoy'de "pa-
zar ola" adına, ki kalemi nurlu
Evh'ya Çelebi'nin ışığı aydnılat-
sın yazımızı.
Asıl adı "Eski Vapur Iskele-
si Sokak". Bir ucunda vapur is-
kelesi, ötekinde Ortaköy Cami-
si. Sokağın yalnızca adı kalmış
kimliği okunmaz bir tabelada.
Daha dün "park" olan yanı
şimdi yeniden duzenleniyor. So-
kağın öbür yanı ise denizin etek-
lerine kadar silme çay bahçesi.
Çay ocaklan uzatmışlar sandal-
yelerini, masalannı, ayaklan
değdi değecek Boğaz'ın gümuş
sulanna...
Gözüme "T"si ayaklan dibi-
ne düşmüş "Muhabbet" caye-
vini kestiriyorum. "Yaz"ı andı-
ran bir laş günü. Karşı kıyüar sis
içinde. Güneş, bütün ışığını bu
sisin eleğinden geçirip Boğaz'ın
sulanna dökmuş. Bütün sokak
çay kokuyor. Çay ocağının
önünde dört tekerlekli bir ara-
bada "Nefiz Gödeme" yapıh-
yor. Gözleme sacda pişedursun,
çayımı yudumJuyorum.
İki tekne kıyıya bağlanrnış.
İçinde beş balıkçı ağlannı ona-
nyor. Kediler balıklann, çocuk-
lar güneşin kokusunda...
Birden ardı ardına gemiler
yanaşacak iskeleye ve bir insan
mahşerine dönecek Ortaköy.
Sis içinde gemi suretleri.
Ya Ortaköy sokaklarunn su-
retleri?..
Sokaklann sureti "ugurlu"
Bir resim: Amerika'da kon-
serler verecek bir müzik toplu-
luğunu gösteriyor. Topluluğun
ortasında ay-yıldızıyla Türk
bayrağı. Bayrağın sağında so-
lunda davullar. Davullann üze-
rinde eski harflerle yazılar...
Satıcı konuşuyor:
Alıcı, sanki o topluluğun bi-
reylerinden biri:
— Bak, diyor, bu mehteran
takımı degil, çünkü kıyafetleri
çok modern. lkincisi, davulla-
nn üzerinde "Jordan" diye ya-
zıyor. Yani Ürdün. Ne Ugisi var
bunlann Türk olmakla...
Ortaköy 'kendin yap kendin sat'çılann
Ortaköy'ü değil artık. Çoğu amatör,
yerini profesyonel satıcıya bırakmış.
Dünya değişiyor elbette... Ortaköy de
değişecek.
Gün akşama dönerken Vartan'a
uğruyorum. "Foto Sizin" dükkânının 70
yıllık maliki Vartan'a. 70 yıllık
makinesiyle ancak Vartan çıkarabilir
Ortaköy'ün suretini.
Afgan, Hindistan taşlannda,
cami önündekj mısırcının koku-
sunda, renk cümbüşü kuklalar-
da, kilim desenli sürahilerde, iç-
ki kadehlerinde, tedavülden
kalkmış "eski" paralarda, kib-
rit çöpünden yapılma
"Istanbul" manzaralarında,
çok çok eski fotografilerde, ev
işi tatlılarda, çöreklerde, keçe-
den dokunmuş yeleklerde...
Sokaklann sureti, el emeği
göz nurunun sureti...
Eski harflerle bir kitap: "Is-
tanbul'un Arsen Lüpen'i."
Bir şair: Yakuzca kendi yazıp
kendi bastığı kitaplan satıyor.
Ama Türk bayrağı, onu na-
sıl açıklamah...
Bugün havanın güzelh'ğinden
olsa, ahcıdan çok satıcılar dol-
durmuş sokakları.
Ve inanıhnaz bir şey: Istan-
bul'u "hep" Istanbul yapan on-
ca el işi arasında kentin dört bir
yamnı saran "Rus" malları...
El oyası bir tütün kesesi yanm-
da pilli bir Rus yapmıı tank. Tığ
işlemeli bir perde yamnda yine
pilli bir Rus kamyonu... Teda-
vülden kalkmış Türk paralan
yamnda geçerliliğini yitirmemiş
Rus ve Polonya paralan ile
Matruşkalar...
Bir pazar ki "Rus" malı olur
da aynı soydan alıcıları olmaz
mı?
Ve Ruslar da keşfetmişler Or-
taköy'ü...
Anlaşıhyor ki Ortaköy "ken-
din yap kendin satçı'Mann Or-
taköy'ü değil artık. Çoğu ama-
tör, yerini profesyonel satıcıya
bırakmış.
Dünya değişiyor elbette...
Ortaköy de değişecek...
Ama ne olursa olsun beş bin
liradan bir buçuk milyona ka-
dar, mutlaka alınacak bir şey
bulmak mümkün hâlâ. tster ço-
cuğuna beş bin liralık bir pol-
yester su kaplumbağası al, ister
evinin duvanna asmak için bir-
buçuk milyona bir tablo...
Gün akşama dönerken Var-
tan'a uğruyorum. "Foto Sizin"
dükkânınuı 70 yıllık maliki Var-
tan'a. 70 yıllık makinesiyle an-
cak Vartan çıkarabilir Orta-
köy'ün suretini...
Vartan, dükkânın önünde es-
ki Istanbul'un resimlerini asıyor
duvara. Eski Istanbul'la birlik-
te, yine bir fotoğrafçı olan ba-
basının resimlerini; kendi genç-
liğinin, anılannın resimlerini...
Dükkâmn tozlu karanhğın-
dan ayaklı makinesini çıkanp
güneşin yüzüne tutuyor. Var-
tan'a "Ortaköy kaç yaşında"
diye soruyorum.
Işaret parmağı, babasının
gençük resmi üzerinde duruyor:
— Bunun yaşında olmalı
herhalde...
Sonra ahp "Ortaköy"ün res-
mini babasının resmi yanına ası-
yor. Belki bu yüzden "Ve şeh-
rin sokaklan hep Istanbul"
kaüyor.
Çünkü Ortaköy'ün sureti,
Vartan'ın dükkânı...
Yaşı, kaç yaşuıdaysa anılar...
Ingütere'deyapılan toplantıda ileriyaşta doğum yapan annelerin, ailelerinden daha az destek gördüğü anlatüdı
Ilgi görmek îstiyorsan genç doğurDış Haberfer Servisi — Çahşan ve ileri yaşta
doğum yapan kadınların daha çok ilgiye ihtiya-
cı oluyor. tngiltere Coğrafi Araştu-malar Ensti-
tüsü'nün Svvansea'de yaptığı toplantıda, ileri yaş-
ta doğum yapan çahşan kadınlann, genç anne-
lere şöre ailelerinden daha az destek gördüğü dile
getirildi.
Kuruluş üyesi araşnrmacılar Güney Galler böl-
gesinde yaşayan 150 çahşan kadını, hamilelikle-
ri boyunca ve doğum sonrasında izleyerek şikâ-
yetlerini gözlemlediler. The Independent gazete-
sinde yer alan habere göre çahşan ve çocuk sa-
hibi olmayan kadınlar, hamile kaldıklannın fır-
kına vardıklannda önce çok mutlu oluyorlar.
Ancak büyükanne ve büyükbabaların
"saçmalama" gibisinden yorumlanyla bu sevinç-
leri kursaklannda kalıyor.
Çahşan kadın, hamileliğiyle ilgili olumlu test
sonuçlannı belgelese de büyükanne ile büyükba-
bayı inandırmakta buyük zorluk çekiyor.
Araştırmacılar, araştırmaya katılan kadınlar-
la hamileliklerinin 28. haftasında tekrar bir ara-
ya geldiklerinde, bu kez "saglıksız çocuk doğur-
ma endişesinin" ön plana çıktığını fark ediyor-
lar. Doktorlann "bir şey söylemiyorsak, sorun
yoktur" anlayışlan, ileri yaşta hamile kalan ça-
hşan kadınlann içini rahatlatmıyor. Doğacak be-
beklerin sağhk durumlarında bir gariplik olma-
dığının kendüerine sürekli olarak bildirilmesini
istiyorlar.
39. haftada, klinikte ya da hastanede geçiri-
len bekleme saatleri, rahatsız koltuklar, sağhk gö-
revlilerinin sürekli değişmesi dile getirilen sorun-
lar oluyor.
Araştırmacılann dikkatini çeken bir başka
nokta, anne adaylarının sigara içmekle çocuğun
sağhğmın bozulacağ) şeklindeki bilimsel teze
inanmamakta inat etmeleri. Sağhkh genç bir an-
ne adayının, tum dikkatine rağmen sakat çocuk
doğurmasına ve baca gibi tüten bir diğerinin sağ-
hkh çocuk doğurmasına şahit olmalan, bu ina-
dın nedeni olarak açıklanıyor.
Hilton'da basın
kultibti
• Istanbul Haber Servisi
— Türkiye Hilton Otelleri
Basın Kulubu, dün Istanbul
Hilton'da bir kokteyl ile
açıldı. Açılış kokteylinde,
Türk basınmın 1991 yılında
turizm sektörune
katkılanndan dolayı,
Gazeteciler Cemiyeti
Başkknı Nezih Demirkent'e
bir de plaket verildi.
Gazetelerin ust düzey
yöneticileri ve köşe
yazarlannın basın kulübüne
üye olacaklan bildirildi.
Kulübun uyeleri, uygulanan
tarifenin yarısına Hilton
otellerinde kalabilecekleri
gibi, havuzundan da
ücretsiz faydalanabilecekler.
Altını Lslatan
çocuklar
• ISTANBUL (AA> —
Altını ıslatan çocuklar
konusunda, ailelerin bazı
yanlış saplantılan nedeniyle,
sorunun çözümünün
güçleştiği bildirildi. Bazı
ailelerin, verilen ilaçlan
"kısırhk yapıyor" diye
kullanmadıkları
belirlenirken, zengin
ailelerin de "utanç"
yuzünden çocuklannı
doktora götürmekten
kaçındıkları belirtildi.
Uzman doktorlar, anne-
babalann altını ıslatan
çocuklanyla ilgili saplantı
halinde yanlış
duşuncelerinin
bulunduğunu, komşu,
kayınvalide, yakın çevrenin
etkısiyle oluşan bu
saplantılann bir kenara
bırakılarak doktorlann
onerdiği tedavi
yöntemlerine uyulmasmı
istediler.
Ingiliz yazara
Türk sigarası
• LONDRA (AA) —
Avrupa Topluluğu'nun
filtresiz Turk sigaralanna
getireceği yasağa
öfkelenerek The Times
gazetesine sert bir mektup
yazan Ingiliz oyun yazan
John Osborne, aldığa
yüzlerce destek mektubu ve
kolilerce Türk sigarası ile
yatıştı. The Times
gazetesinde çıkan yeni
mektubunda Osborne,
"Kapımın önune
muhtemelen omrumun
sonuna kadar yetecek Turk
sigaraları yığıidı. Artık iyi
bir Britanya vatandaşı
olamasam da en azından
lezzetli sigaramı çekerek,
aşağılayıcı dumanlı halkalar
halinde zehirli bulutlan
üfleyerek şunu ilan
edebilirim: Tann Bruksel'in
(Avrupa Topluluğu) ve
VVestminster'ın (Ingiliz
Parlamentosu) gücünü
parçalasın ve Burgundy
(Fransız) şaraplarının da
cam cehenneme" ifadesini
kullandı.
Çevre i^birliffl
• ANKARA (AA) —
Japonya'nın Ankara
Büyükelçisi Yoichi
Yamanguchi, çevre
sorunlan konusunda
Türkiye ile işbirliği
yapabileceklerini beürterek,
Aliağa Termik Santralı'nın
çevre açısından "yüzde 100
zararsız olduğu" görüşünü
savundu. Buyükelçi
Yamanguchi, Ah'ağa'da,
yüzde 70'i Japon firmalan
tarafından kurulması
öngörulen termik santrahn
yapımının "çevre sorunu
yaratacağı" gerekcesiyle
durdurulmasınm kendisinde
sıkıntı yarattığını bildirdi.
Beste
l^nşması
• tstanbul Haber Servisi
— "Tamburi Ishak" Beste
Yanşması ödül töreninde,
izleyenlere kuJaklarda
kalacak bir müzik şöleni
sunuldu. 500. Yıl Vakfı
tarafından gerçekleştirilen
"Tamburi Ishak" Beste
Yanşması'nda Metin Milli,
Zekâi Tunca, Haluk
Gençalp, Baki Duyarlar,
Bahattin Duyarlar ve
Mustafa Kandıralı odule
değer göruldüler. 1492
yılında tspanya'daki
engizisyon baskısından
kaçan Ispayol Musevisi
Sefaradlann Osmanlı
topraklanna sığınmasının
500. yıldönümünü
kutlamak amacıyla kurulan
500. Yıl Vakfı'nın Musevi
Türklerinin en önemli
müzisyenlerinden olan
Tamburi Ishak Bey'in
anısana düzenlediği
yanşmanın ödül töreninde,
Haluk Gerçel, Zekâi Tunca,
Metin Milli konser vererek
Mustafa Kandıralı,
(Klarnet), Abba Vite
(Kanun), Baki Duyarlar
(Ut)da sazlanyla izleyenlere
unutulmayacak anlar
yaşattılar.