Katalog

CUMHURİYET/16 SPOR 11 OCAK 1991 Lider San-Lacivertliler, ezeli rakibi Galatasamy'ı 67-64yenerek rvvanşı vermedi Fenerbahçe bir kez dahaFenerbahçe: 67 - Galatasaray: 64 SALON: Lutfı Kırdar 5 FAUL: Levent (2833) (F.Bahçe) HAKEMLER: Aydemır Ektt (2), Gokhan Gunalp (3) İLK YARI: 44-37 (F.Bahçe önde) EBabçe Not Sayı Şut 3Po(» sayı dibi Faul S. Rib. H. Rib. Top Top Çal. Kay. 5 7 9 10 U 12 14 15 Aliço Cenk MAti Kemal Levent Hüsnu Güray Rıchard 3 6 5 6 6 6 5 5 — 0/2 0/4 — — — — — — 6 4 12 9 17 3 1/1 0/2 0/1 — 2/6 1/1 1/3 3/11 — 0/1 16 3/10 — 3/5 1/1 6/6 1/1 3/4 1/1 5/5 0/2 0/1 1/2 3 1 — 2 1 1 1 1 — 2 — I 2 — 7 9 11 13 J4 15 Toplam ve yuzdeler G.S*ny Yığıt Hakan Ctm Omer Uktfi Drapper Toplam ve yuzdeler Not 5 4 6 4 7 7 67 Sayı 2 9 16 2 22 13 7/23 30 Ş»t /// 3/7 6/11 1/2 2/3 1/3 6414/27 52 4/19 21 3 s«yı — 0/1 0/1 0/2 4/11 — 4/15 26 20/2 3 87 Pota dibi — 1/1 2/4 0/1 1/1 3/3 1/5 20 Fanl — 1/2 4/5 5/7 7/1010/14 70 71 18 S. Rib. — / / 7 1 10 20 7 H. Rib. 2 1 — 3 6 8 Top 1 2 6 Top Kay. 6 1 1 2 — 10 XEVENT YÜCELMAN Fenerbahçe ezeli rakibi Gala- tasaray'ı bir kez daha yenerek zirvedeki yerini korudu: 67-64... " tld takun da sahaya çıkarken ilk beşlcrinden "önce savunma" ya önem verecekleri belliydi. Çünkü savunmanın belkemiği G.Saray'da ömer ile Drapper Larry'i tutmaya hazırlaruyordu. Fenerbahçe'nin ilk beşinde ise savunmacı Kemal'in yer alması pek çok maçta F.Bahçe'nin ba- jma bela olan Hakan'ı bu oyun- çunun tutacağını gösteriyordu. tki takun da adam adama sa- vunma yaparak maça girdiler. p.Saray, ömer ve Drapper ile Larry'e double-team uygulayıp dışanda bir oyuncuyu boş bıra- karak bir anlamda kumar oyna- dı. Dışanda boş bıraktığı oyun- çu F.Bahce'de iyi şut atamayan tek oyuncu olarak Cenk olunca O.Saray girdiği riskten kârh çık- ü. Pota altında Larry'e adım at- tırmayan G.Saray, Cem ile Le- vent'e baskı uyğuladı. Ancak Hüsnü, Lütfi'nn savunmasın- dan, Larry de ömer ve Dra- ıkurtula- i tüm sorumlulu- ğu uzerine alıp hem sayı attı hem de attırdı. Larry'nin hü- cumda potadan uzaklaştığı ve ömer üe Drapper'in de kendisi- oi takip ettiği zaman pota altı- oa sızan Kemal ve Cenk'e iyi paslar çıkaran F.Bahçe, bu oyunculardan bulduğu sayılarla H. dakikada 26-15 öne gecti. Le- vent'i durduramadığı için Fener- bahçe'nin sayı bulmasını bir tür- tfl engeUeycmeyen San-Kırmızılı ekip, Kemal'in Hakan'ı çok iyi tutmasıyla da skor problemi ya- sadı. Bu, Hakan iyi tutulduğu zaman ömer ve Drapper'in hü- cumda oyundan düştüğünün bir göstergesiydi. Husnü'nün de sa- yüan üe farkı açan F.Bahçe dev- reyi 44-37 galip kaparken pota altında bulduğu sayı miktan 28'dL Maçın 2. yarısında G.Saray- m daha iyi savunma yapması, ancak sayı atamamaya çare bu- lamaması maçı tam zevksiz bir hale soktu. 28. dakikada Le- vent'in 5 faulle çıkmasından fonra Aliço ve M.Ali ile çift gu- ard oynayan F.Bahçe çok zor sa- yüar buldu, ancak üstünlüğü ra- kibine kaptırmadı. Larry'nin hücumda takuna olan katkısı hemen hemen sıfıra inince G.Sa- ray Cem'in şutlan ile rakibini yakalamaya çalıştı. Faullerini iyi kontrol altına alan Sarı- Kırmızüı ekip top kayıplanna "dur" diyemediği ve Cem ile Lütfi dışında sayı bulamadığı için rakibini yakalayamadı. GSaray'da Lütfi, Hüsnü'yü çok iyi savunup top almasını engel- lerken F.Bahçe sadece savunma- da verim alabüdiği Aliço, Ke- mal, M.A1İ ve hücumda etkisiz olan Larry ile eli kolu bağlan- masına ve faul problemi ile bu- yük yara almasına rağmen raki- bin hatalanndan yararlanarak 30. dakikaya 52-48 önde girdı. özellikle hakem Aydemir Ek- ti'nin ıki takırnın oyuncularının da birbirlerine yaptığı faullerı *es' geçmesi maçı daha da eiek- triklendirdi. Son 40 saniyede Lütfi'nin 3:iügü Ue skor 67-64 olduktan sonra F.Bahçe top çe- virerek maçtan galip ayrümayı basanrken rakibini kötu bir gü- nünde yakalayan G.Saray sade- ce savunma yaparak maçı kaza- namadı. TJöTLAR Sis bombalan nefes kesti DRAPPrK 1\ RİBAUNTLARI YETMEDf — Basketbolun derb>sinde Fenerbahçe, Galalasa- ray'ı yenerken Ron Drapper'in çabaları >elersizdi. (Fotoğraf: MUSTAFA ERSOY) HALDUN DOMAÇ Liglerin devre tatılı olması nedeniyle Fenerbahçe- Galatasaray arasında oynanan basketbolun önemli maçına ıl- gi buyuktu. Lutfi Kırdar ust katlara kadar tamamen dolar- ken, Fenerbahçeli taraftarlann Galatasaraylılara karşın buyuk seyirci ustunluğu vardı. Sarı- Lacivertli taraftarlar, sayısal ustunluklenni maç boyunca ullanırken, en çok "Aboneyiz abone, Cimbom Bom'u yenme.ve" şeklinde tezahurat tuttular. Yoğun sis Son aylarda futbol sahaları- mızda sıkça gorduğumuz renklı sis bombalarının salon kapısın- da yapılan yoğun aramalara rağmen içeri sokulduğu gorul- du. Oyunun başında ve deva- mı sırasında ateşlenen bu bom- balar, salonu nefessiz bıraktı. Fenerbahçe çahştırıcısı Çetin Yılmaz ilk yarının sonlarında salona atılan sarı bombadan sonra "medeni değiliz" yoru- mu ile şıkâyetlerıni dile getirir- ken, Hakem Gokhan Gunalp de gazetecilere donerek "Bu şartlarda spor yapılır mı? Sis cigerlerime yapıştı" dedı. Ba- sın trıbununde bulunan gazet- ciler ıse "tyi ki kapıda arama yapıldı. Yoksa salona miiral- yoz bile girebilirjii" dıyerek espri yaptılar. Ayrıca Hakem Gunalp, oyu- nun durduğu anlarda anons yaptırarak "Maçı seyircisiz oj- natınm. Tatil ederim.." şeklin- de tehdıtte bulundu. Galatasaray'ın Amerıkalı oyuncusu, takımının kazanma- sını sağlayamadı, ama yaptığı karşı şov ile bir haylı tepki al- dı. Drapper bir taraftarın salo- na attığı parayı yerden alıp Fe- nerbahçeli taraftarlann uzerine fırlattı. Bunun sonucu Sarı- Lacivertli taraftarlar, maç su- resınce Drapper'i yuhladı. Cenk ile Ömer tartıştı Fenerbahçe, Galatasaray maçında heyecan ve çekışme çok buyuktu. İyi bir maç olma- masına karşın, oyuncuların hır- sı zaman zaman tartışma nok- tasına geldi. Fenerbahçe taraf- tarının en çok tepkısını alan Omer, bir ribauntta Cenk'le ıtı- şince Cenk, Ömer'in uzerine yurudu. Omer de karşılık ve- nnce bir anda olay buyume du- rıımuna geldi. Yalman var, Aşık yok! Basketboldaki derbiyi izle- yenler arasında Galatasaray Kulubu Başkanı Alp Yalman da vardı. A>rıca Ekrem Du- rust, Sinan King de maçı ızler- ken Fenerbahçe'den Mesut Dizdar'ın şeref tribununde ye- rını aldığı goruldu. Ancak Fe- nerbahçe taraftarının bekledi- ğı Metın Aşık maçı izlemek uzere gelmedi. Hakemlerden temizlik Bir tarftarın salona attığı pet şışe, oyunun 15 dakıka durma- sına neden oldu. Şışenin ıçin- de bulunan ve ne olduğu bılın- meyen kavgan nıadde uzun uğ- raşlara rağmen bir turlu saha- dan sılınemedı. Venı paspaslar getırılirken, maçın ikı hakemı Gokhan Gunalp ve Aydemır Etkı de temızleme çalışmaları- na katıldılar. Erzik başkanlığındaki Futbol Federasyonu yeni yönetim kurulunda 8 işadamı bulunuyor Federasyonda çoğunluk işadamındaÖzerk futbolu genel kurula götürecek 'seçim yönetimi' olarak tanım bulan Futbol Federasyonu yeni yönetim kurulunda 8 işadamının yanında, 3 avukat, bir banİcacı, bir çiftçi, bir de doktor yer alıyor. Erzik ise Cankurtaran Holding'de yönetici olarak görev yapıyor. Spor Servisi — Şenes Erzik başkanlığındaki 2. Erzik yönetiminde ağırhk işadamlanmn... An- kara'da 6 ocakta açıklanan ve özerk futbolu Ge- nel Kurula götürecek "Secün Yönetimi" olarak tanım bulan Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nda 8 isadamı bulunuyor. 3 avukatın yer aldığı yeni yönetim kurulunda bir bankacı, bir çiftçi ile bir doktor yer alıyor. Bilindiği gibi 2. kez futbolun başına atanan Şenes Erzik ise Can- kurtaran Holding'te yönetici olarak görev yapı- yor. Bugün Futbol Federasyonu'nun Istanbul Ulus'taki binasında toplarup görev bölumü ya- pacak olan Futbol Federasyonu Yönetim Kunı- İu üyelerinin biyografüeri şöyle: özkan Oicay (1934-Samsun) Bundan öncejci Erzik federasyonunda da görev yaptı. Galatasa- ray Lisesi ve İTÜ inşaat mezunu. Sulama ve pre- fabrik konulannda çahşan Pekin Şirketler Gru- bu'nun ortağı ve yönetim kurulu üyesi... 1979-88 yülan arasında 3 dönem Galatasaray yönetimin- de bulundu ve asbaşkanük görevi yaptı. Ingiliz- ce ve Fransızca biliyor. Kemal Zortu (1950-tzmir) Erzik federasyonun- da ikinci kez görev alan Zorlu üniversite mezu- nu. Plastik işleri yapan Zorlu gnıbunun sahibi. Futbol oynadı ve Altay'da yöneticilik yaptı. Tah- silini Almanya'da yaptığından Almanca ve Ingi- lizce büiyor. Abduliaiı Acar (1932-Bnrsa) Bursa'da amatör kümede Gürsuspor'da futbol oynadı. Menkul de- ğerler işi yapan Acar Holding'in sahibi. 1979-83 yıllan arasında Ali Şen başkanüğında Fenerbahçe yönetim kurulunda mali komite başkanlığı gö~ revini yünlttü. Bursa Ticaret Lisesi mezunu, In- gilizce ve Sırpça büiyor. Sübeyl Önen (1952-Afyon) Birinci Erzik fede- rasyonunda dış ılişkiler komitesinde bulunan ve UEFA Gençler Komitesi üyeliği görevini yürtiten önen, Istanbul Üniversitesi Işletme Fakultesi me- zunu. Uluslararası taşunacüık yapan Urnak AŞ 1 nin yönetim kurulu başkanı. Amatör olarak fut- bol oynadı. Mehmet Ali Yılmaz başkanlıgında- ki Trabzonspor yönetiminde görev yaptı. Fran- sızca ve Ingilizce biliyor. Prof. Dr. Oktay Çokyüksel (1936-lsUnbul) 1. Erzik federasyonunda dış ilişkiler komitesinde çalıştı. Amatör olarak futbol ve atletizm spor- lan yaptı. 1952 ydından bu yana Beşiktaş kulu- bü üyesi. 1984 ydında Süleyman Seba yönetimin- de başkan yardımcıhğı görevini üstlendi. Beşik- taş'ta kulüp doktorlufu yaptı. Idealist grubun kurucusu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde öğretim üyesi. Itoraa Alp (1938-Vakfıkebir) tstanbul Üniver- sitesi Hukuk Fakultesi mezunu. Serbest avukat- lık yapıyor. Spor yapmadı. Şamil Ekinci ve Meh- met Ali Yılmaz başkanlığında Trabzonspor Yö- netim Kurulu'nda görev aldı. Fransızca biliyor. Kâmuran Çorturk (1950-Samsun) İnşaat Mü- hendisi. Bayındır Holding'in ortağı ve genel mü- dürü. tngüizce bih'yor. Şükrü Kanıhasano^ln (Tirebolu-1948) Emlak Bankaa Genei Müdüru olan Karahasanoğlu, Is- tanbul Üniversitesi Iktisat Fakultesi mezunu. Amatör olarak Tirebolu'da futbol oynadı. Üs- küdar Anadolu kulübünde yöneticüik yaptı. An- cak federasyona seçüince bu görevinden istifa et- ti. Ingüizce ve Fransızca biliyor. AbdaUah Kigılı (1943-Malarya) Istanbul Er- kek Lisesi mezunu. Erkek giyim uzerine imalat yapıyor. Kiğıh firmasının sahibi. Futbol oynadı. Güreş Federasyonu'nda asbaşkanlık ve başkan- lık görevlerinde bulundu. Fenerbahçe yönetimin- de görev aldı. Federasyona seçilmeden önce Is- tanbulspor yönetim kurulunda görev yapıyordu. Ingilizce biliyor. Mustafa Kefeli (1944-Samsûn) Ticaret Lisesi mezunu. inşaat müteahhit ve mümessilliği yapı- yor. Samsunspor, Ankara Demirspor ve Beşik- ta futbol oynadı. Almanca bih'yor. Nuri Karaca (1948-Karacabey) Yüksekokui mezunu olan Karaca, toprak sahibi ve çiftçi. Amatör olarak futbol oynadı. Amatör Spor Ku- lüpleri Konfederasyonu'nda yöneticüik yapü. Ka- racabeyspor'da ikinci başkan olarak görev yapı- yordu. Osman Çaghkoç (1952-lstanbnl) Istanbul Er- kek Lisesi ve Iktisat Fakultesi mezunu. Kâmii Koç otobüs işletmeleri sahibi ve Ford bayisi. Is- tanbulspor'da basketbol oynadı. 6 yıl Bursaspor- da yöneticüik yaptı. Almanca ve Ingüizce büi- yor. Necati Yörükoğlu (1949-Zonguldak) Ankara Üniversitesi Hukuk Fakultesi mezunu. Zongul- dak'ta serbest avukatlık yapıyor. Amatörce fut- bol ve voleybol oynadı. Fransızca büiyor. Turan Koyuncuoğlu ise Ankara'da serbest avu- kathk yapıyor. m Siyoh Gvdv' YILMAZ YUCETURK Birkaç yıl önce, Almanya'da kısa metrajh filmler yanşmasında 3. olan rejisöru Iranlı bir film belleğimden hiçbir zaman cıkmadı. Adı T t f ı ı i İ M n " (Yabanalaşma). Endüstri top- fumunda fabrika,özeUikle Fliessband (Yürüyen bant)'ta çahşan iscüerin zamanla bir makine- nin dişüsi konumuna gelip kendi insancıi özel- Uklerini, hasletlerini yitirmelenni dramatize edi- yor: Upuzun, temiz, ıssız bir korıdor. Tlk...'Ilk...Tlk... Puıl pml mermer tabanm çıkar- dıfı ayak sesleri ile birlikte, üzerlerinde beyaz önlükleri, ellerinde sterüize plastik eldivenleri, burun ve agızlan beyaz ameliyat maskesi ile ka- patıhnış, ayakkabılanna plastik şasonlar geçi- rilmiş, yürüyen genç kadınlar geliyor görüntu- ye. Sonra uzun bir yürüyen bant (Fliess bant) salonun ortasmda. Iki tarafmda l'er metre ara- hkla duran deri sandaiyelere yerleşiyor genç ka- dınlar. Bantm baş tarafmda büyük bir boru ağ- zı, sonunda da demirden kocaman bir çöp bi- donu. Onun tepesinde de bir piston. 1 Düğmeye basıyorlar. Başlıyor çalışmaya yü- rüyen bant. llginç.boru ağzından cıvil avıl civ- civler dökülüyor kosan bantm üstüne. Hepsi- de san, Tek renk. Cik... çik... cik... Genç kadınlar canlı civcivleri yanlanndaki in- ce, tahta, küçük kafeslere toplarlarken, ölü ve yan canlı olanlan bantın ustunde bırakıyorlar. Kimse dokunmuyor onlara sonuna kadar ban- tın, yalnızca canlı ve sağlam olanlar alnuyor ka- feşe. Bantın sonundan duşüyorlar, büyük de- mir çöp bidonunun içine, bu öiü ve yan canlı civcivler. Fazla kabanklık yapmamalan için de liniyor dakikada bir demir piston üstlerine. Non-stop devam ediyor koşturan banttaki bu 'uğras. Cik..xik..xik... Sesleri ile san civcivler; 'saglamlar küçük kafeslere, ölüler çöp bidonu- na. Birden san civcivlerin arasından siyah bir civ- civ düşüyor boru ağzından bantın üstüne, avıl avıl sağlam. Hayret! Kimse alnuyor onu siyah diye. ölü defü ki? Sapa sağlam canlı. Geçiyor bantın us- tünde genç kadınlann önünden tek tek, yakla- şıyor sonuna. Düşecek çöp bidonuna, inecek tepesine piston. Tam son anda hissediyor, başhyor banta karşı başa doğru koşmaya. BekJijor sanki onu da ahp kafeslere koysunlar diye. Fark eden yok. Tek- rar sonda tekrar öne doğru çırpınarak koşuş. Onun sağlam olduğunu, fınl fırıl koştuğunu fark edemiyor makineleşmiş genç kadınlar. Çünkü o siyah bir dvciv. Onlar ise san renge otomatikleşmişler. Son çırpınışlardan sonra, bitkin tükenmiş dü- şüyor çöp bidonuna. Piston iniyor kalkıyor. Çöp yığınlannın icinde bir kıpırtı; başını oy- natıyor siyah civciv, çıkmak ister gibi aradan. Tekrar iniyor piston ve film sona eriyor. Bu "yabanalaşma''' ile yaratılan "japay gün- demler"in uzenmızdekı diyalektik, olumsuz et- kileri arasında daima, özellikle de sporumuz- da, bir paralellik aramışımdfr. "Transfer ücretlerini ajlara bölecefiz... Hakemleri torbadan çekeceğiz..." Sayın bakanın bu beyanlanna karşı, "koliip "yöaeticieri baynun ediyor" manşetleri ile süs- lüyoruz sutünlanmızı. Bir kişi de çıkıp "Sayın Bakan; bu söyledikleriniz teknik konular, sizin defil özerk Futbol Federasyonu'nun işi'' demi- yor. İster sporcu olsun, ister sanatçı, ister politi- kaa, "SÛriar" ve dünyalan uzerine kuruyoruz gündemlerimizi. Yeni hükümet "Gençlik ve Spor Bakanlıgını" tekrar kuracağını programına alıyor, çalışma- lar başhyor; "Sayın Demirel, Sayın tnönü; bir tarmftan federasyonlar demokratik secimle'rle özerk hale getirilip, devletin sporumuzdaki is- kvi asgariye indirUmeye, kucüJtülmeye calışılır- ken, diger taraftan spora gereken önemi vere- ccfiz, bu oedenle tam teşkflatlanmış bir Genç- Uk ve Spor Bakanlı^ kuracağız. Nasıl dersiniz. Ba nasd çeiişki? DevJet spora şu anki konumun- dan daha fada mı d aUcak ki?" diyen hiç kim- se çıkmıyor. Yapay gundemlerle sarılı her yanımız. Kur- tulup, başımızı kaldıramıyonız. Bizi de diyalek- tik olarak etküeyip ahyorlar karnaval tartışma- lannın içine. "Uyuturuz dünyayı kimseyi uyandırmadan" Rıdvan da, yönetimde profesyonel değil Yöneticiler, 'O bizim evladımız' şeklinde Rjdvan'ı koruyor. Birilerini korumak isteyenler oldukça, korunmak gereksinimini duyan kuzucuklar da her zaman olacaktır. Temel çeiişki, Rıdvan'ın üretmeden tüketen bir konuma girmesinden kaynaklanıyor. METİN TÜKENMEZ Ülkelerde sistemler ve politi- kalar değişse de şimdilik değiş- meyen, en azmdan insanlığin de- ğişün sınırlanru zorlama aşama- sına gelmeyen bir şey var, o da tüketimini durduran veya yavaş- latan her ulke, kurum veya kişi- nin yok olmakla karşı karşıya olduğudur. Bu, aynı zamanda ekonomi politiğin de temel ya- sasıdır. Koskoca Sovyetler Bir- liği bile ' , .. insanlar arasındaki esitsizliği gidermek amacıyla uyguladığı "eşitlemecilik" politikası ile üreten-tüketen arasındaki çeliş- kiyi giderek büyütüp sonuçta kaçınılmaz çözülmeyi yaşadı. Sporsal imparatorluk "Sakın dönme^ Konuyu son günlerin güncel olayı Rıdvan'a getirmek istiyo- ruz. Rıdvan ile ekonomi politi- kin ne ilgisi var? Olmaz olur mu? Kulüpleri, kurumlan ve devletleri oluşturan da insanlar değü mi? Fenerbahçe de Turki- ye icinde bir sporsal imparator- luk değü mi? Onun yönetimi de Uç aşağı beş yukarı yönetim sa- natının bilgi ve becerisi ile do- natılmış insanlar gerektirmez mi? Rıdvan'ın Kızılcahamam'da yaptığı çalışmaiar ve futbol alanlanna dönmek için göster- diği sabırsızhk hâlâ belleklerı- mizdedir. Biz o zamanlar içımiz- den "eyvah" derken zaman za- man köselerimizden ise "Rıdvan sakın dönme" şeklinde feryat ediyorduk. Çünkü Rıdvan'ın olası bir futbol maçını ust dü- zeyde oynayabilecek genel kon- disyona sahip olmadan sahaya dönmesı daha da zorlaşacaktı. Sonuçta da Rıdvan bir futbol maçını üst düzeyde o3mayacak genel kondisyona sahip olma- dan sahaya çıktığı için yeni bir sakatlıkla kaçınılmaz sonu yaşa- dı. Rıdvan'ın Kızılcahamam'da çalıştığı günleri yeniden bellek- lerünizde canlandırahm. Orada birbirlerinin dilinden anlamayan iki insan. Rıdvan ve Znıbak. Aıtık ne sakat ne de sağiıkiı fut- bolcuya salt fıziksel antrenman yetmiyor. Bazen beyinsel antren- man (otojen treining) daha faz- la önem kazanabüiyor. Hele Rıdvan gibi bir psikolojik olay söz konusu oldu mu psikolojik amrenmanın önemi daha da ön plana çıkar. Rıdvan, Istanbul'un kötü ko- şullarından kurtulup doğal or- tamda antrenmanlannı yapıyor, transfer paraiannı ve oynamadı- ğı halde prim ve maaş alıyor. Yöneticiler de "O bizim evladmıız" şeklinde sürekli Rıd- van'ı koruyor. Birilerini koru- mak isteyenler oldukça korun- mak gereksinimini duyan kuzu- cuklar da her zaman olacaktır. Çeiişki üstüne çeiişki Bu nasıl profesyonel yönetici- liktir? Bugun Rıdvan Ue yöne- tim arasında yaşanan temel çe- iişki, Rıdvan'ın üretmeden tuke- ten bir konuma girmesinden kaynaklanıyor. Karşılıkh söyie- nen sözler ve yazılanlar ise so- runu çözeceğine çelişkiyi daha- da uzlaşmaz boyutlara tasımış- tır. Yönetim de, Rıdvan da ola- ya profesyonelce değil de duygu- sal yaklaşmışlardır. Salt izle- mekle ve konuşmakla yetinen değü de sorun çözebüen bir yö- netim Rıdvan konusunu bu bo- yutlara getirmeden çözumleye- bilirdi. Metin Aşık Rıdvan için karar yönetim kurulunun Spor Servisi — Fenerbahç» Kulübü Başkanı Metin Aşık 200 müyon lira para cezasın. çarptırdan ve süresiz kadro dı şı bırakılan Rıdvan'ın affedü mesi konusundaki yoğun is- tekler uzerine, "Karar yöne- tim kunılunundur. Benim ya- pabiiecegim bir şey yok" de- di. Rıdvan'ın iyiliği için ellerin- den gelen her şeyi yaptıklan- m kaydeden Başkan Aşık, şöyle konuştu: "Rıdvan, yanttş hareketle- riyle bizi bu cezaya adeta zor- ladı. Şimdi, bu futbolcumu- zun en azradan, kadro dtşı ce- zasının luddınlması için istek- ler var. Bu cenyı yönetim ver- mistir. Şu anda da af diye bir şey söz konusu değil. Ancak, onumuzdeki nafta başında ya-. pıiacak yönetim kurulu top4 lantısmda konu gundeme ge-j tirilirse goruşuiur. Aksi halde benim yapabilecegim hiçbir şey yoktur." Grekoromen 5 sıklette fînalistler belli oldu KÜTAHYA (Cumhuriyet)( — Türkiye Grekoromen Gü-ı res Birinciliği'ne dün yapılaa karşüaşmalarla devam edildi. 25 bölgeden 292 guresçinin; katıldığı şampiyonada ikinci gün karşılaşmaları sonunda 5 sıklette finalistler belli oidu. Küolannda finalist olan güteş- çiler şöyle: 48 kilo: ömer El- mas (Ank.) - Ramiz Çelik (tst.), 57 kilo: lsmail Yuntaş (Ist.) - Temel Yaşar (Ank.), 6» kflo: Hüseyin Demirtas (Ank.) - Mahmut Yıldınm (Ist.), 82 kilo: Erol Koyuncu (Rize) - El- van Mert (Ank.), 100 kilo: Ta- hir Yümaz (Ank.) - Osman Yaprak (Rize). Eltopu Birgalibiyet bir yenîlgî Spor Servisi — Uluslarara- sı Ankara Eltopu Turnuvası'nda Türkiye (A) milli takımı, Rusya'yı 24-18 yendi. 10. dakikadan itibaren 4-1 öne geçen Türkiye (A) milli ta- kunı, farkı koruyarak Rusya'- yı 24-18 yeruneyi basardı. Türkiye (B) takımı ise Ro- manya'ya 29-18 yenildi. Günün diğer maçlannda alı- nan sonuçlar ise şöyle: Israil-Yugoslavya: 29-24, Yunanistan-Bulgaristan: 18-16. Voleybol Eczacibaşu 3 ', SSeykoz: 0 \ HAKEMLER: Zeki Kubm' (7), Yaşar Ünsal (7). ECZACIBAŞI: Şehnaz (7), Serap (7), Gamze (7), Pelin (7), Perka (7), Arzu (7), Ay-> lin (6), Bahar (S), Ebru (S). ' S.BEYKOZ: Reyhan (5), Ay- sun (6), Songül (4), Csilla (6), Hütya (S), Pınar (5), Billur (4),, Nilgün (4), Vildan (4). SETLER: 15/2, 15/3, 15/2. ALEV ANAKÖK "j Altıh 13.6 j milyon verdi : Spor Servisi — önceki gün koşulan Izmir At Yarışlan neticesinde 61ı Ganyan: 3-2/6- 9/10-8-4-8 kombinesini büenlet 13 müyon 647 bin 165 lira ka-j zandı. ' Günün Programı BASKETBOL 18.00 PTT - Tofaş' SAS (Atatürk - An-İ kara), 16.00 EfesJ Pil- • sen - Beslen (Lütfi Kırdar - fs-3 tanbul), 17.30 Eczaabaşı -Z Karşıyaka (Lütfi Kırdar - İs-" tanbul), 14.30 Izmirspor - Fe-; nerbahçe (B) tehirj (Cumhuriyet Mah. S. Salonu* - Izmir), 15.00 Brisaspor - Ur-^ la Gençlik (B) Uhir (Atatürk,4 - Kocaeli), 16.30 Nasasspor -; Kolejliler (Atatürk - Kocaeli),< 14.00 Çukurovaspor - Paşa-' bahçe (Edip Buran - Içel). ; VOLEYBOL : 12.30 ENKA-Em-; lakbank (B) (Bur-^ 1^ han Felek - tstanbul), l 14.00 Galatasaray - Gazi ÜniJ! (B) (Burhan Felek - Istanbul)^ 15.30 Fenerbahçe - Arçelüc; (Burhan Felek - Istanbul)/ 17.00 Eczaabaşı - Beşiktaş^ (Burhan Felek - tstanbul). * TV de spor TVI : 20.40 Günün Spor Haberleri.-' T V 2 : 17.25 tngütere lig maçlan -