Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 11 OCAK 1992
HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN
V BakanlK)ı Meteorotoji işten
Snt MCtütyBMen afcnan bifae
gAıa, Orta w OoOu karadenc Ne Oo-
0u Anadoki'nun kuzeytioğusu yağışlı
pçaeak. VSflışör kjyHarda yağmur.
iç losamlerde kar şeMinde olacak
Marmara üe yurdun iç ve dofiu ke-
smterinde yer yer yoflun sıs göru-
bcak. HAft StCAKLIGI Batı bölge-
larinde biraz artacak, dofiuda deöıs-
meyecstc RÜZGAR: Gûney ve batı
yftfcrden ara ara orta kuvvette ese-
cafc. Demztonte rüzgâr Batı Kara-
.«tonirte gûnbatısı ve lodos, Doğu
Kanbantrtte tatte * keştşjeme, Oo-
0u Akfaniz'de gündoğusu ve poy-
A 14? 3° DıyartaJor
A 10°-1° £ranc»
S -2° -9° Erzunım
S -14°-24°Esl<ışet«r
S t°-P GaaanlBp
A 15°-6°Gııw«fl
A 18° 4°GüınûşhaneK
K -2° -6° HtfMfi A
A 15° <°lswra S
S 16° 2°lstanbol S
S 7° 0°tomr A
S -6° -T6°Kare
6°-7» Marasa
6° -13°Me(5m
0°-5°Mus
9° 3°0nJu
-3°-9° « 3
-7° -18°Saıraun
r>-e>sm
13° 7°Sınop
ie°10°Snas
raz, tfığer denızlerde kıble ve lodostan yer yer 7 kuvvetmde
saatte 10-21 denız mılı hızla esecek \fen Gölü stsiı geçecek.
Hüzgir gûney ve batı yûniefdert ara ara orta kuvvette ese-
cek. Görûş uâldıği 5-10 km, 9s annda 1 km dvannda olacak.
Bcüu
Bursa
ÇaruMofc
Çonım
Dnazf
S -3° KPKastamonu S
S 4°-7° K^sen
S 10° 3°KHMarrti
S 13° 7°Konya
K 0°-3°Kü«ttya
A 12° 2°Matatya
2» 3° •hbzon
-2° -12°1üncelı
12° 4°Uşak
9°
1° -3° Zonguldak
A 12° 3°
A Vf-2°
A 16° 6°
A M° 1°
S -W-21°
S 0°-12°
Y 9° 3°
Y 9° 3°
A 9° 4°
A 4°-5°
A 13° 6°
S -5° -1«°
S 13° 5°
Y 9° 3°
S -f •V
S 10° 0°
A -2°-W°
S -3° -10°
A 14° 8°
* *
bulutlu Ckarlı A-açık Btnjluüu G-gûoey K-kartı S-sısh V*ajmur»i
/ Madrıd
Lenıngrao "
Moskova
•Berlın
• Pans~ " ^
• Zûrıh
*' • Belgrad
•Vıyana%
Ankara
• Tebriz"
$am
Kahıre •
DÜNYA'DA BUGÜN
Amsfcnttm A 10°
A/TKTiân A 19°
AHu A 17°
Bj4dat A 21°
teutou A t3°
e
Londra
B
Mgrad
Berfn
Bom
Cmvrc
Odde
ftmfart
Gkne
UMra
Koptftag
KMn
A H°
A 10°
A 12°
A 12°
A 2°
Y 5°
A 23°
A 19°
A 10°
A 14°
A 2"
A 22°
A 5»
A 12°
A 14°
Mûnh
NemYbrk
Osto
Pans
Pnm
R*ad
Roma
SaH»
$am
WAvtv
Inus
Mnedk
Viysna
ZûnA
K 1°
A 10°
A 12°
Y 3°
K 0°
A 12°
A 1°
10°
8°
18°
6°
18°
A 5°
A 2°
Y 7°
BULMACA
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8
1/ Çokeşlilik, 2/ Bir
başarı karşılığında
verilen armağan...
Trafık zorunluklan
dışında durma biçi-
mi. 3/ Genelge... Le-
ke, pasak. 4/ Aynı
ahır adına koşan ya-
ıış atlanna verilen
ad. 5/ Sıcak ve kuru
bir rüzgâr... Bir Av-
rupa ülkesinin para
birimi. 6/ Öğütül-
müş tahıl... Fazladan
kilınan namaz ya da
tutulan oruç. 7/
Simge... "Eyvâh, ne — ne yâr kal-
(lı/Gönlüm dolu ah ü zâr kaldı"
(Abdülhak Hâmit). 8/ Bir görevde
geçirilen sîire. 9/ Bir tür tuzsuz ve yu-
muşak peynir... Yabanıl hayvan ba-
nnağı.
YUKARIDAN AŞAGlYA:
1/ Kuru hamurdan hazırlanan ya da
arasına krema doldurulan, üzeri şe-
kerlemeyle kaplanan küçük pasta. 2/
Serbest meslek adamlarını içinde
toplayan resmi birlik... Avcının av beklemek için taş yığınlann-
dan yaptıgı pusu. 3/ Işık akısı birimi. 4/ Kemiklerin iç boşluk-
larını dolduran yağJı madde... Yunan mitolojisinde zafer tann-
*$ası. 5/ Bir işe girmek için bir süre parasız olarak o işe devam
;£den. 6/ Eski bir siyasal partinin simgesi... Fas'ın kuzey kesi-
•tnindeki sıradağlar... Türkçede adın durum eklerinden biri. 7/
•psmanlı devletinde bazı iskelelerden aiınan bir tür vergi. 8/ Oy-
'kımJu... Bazj bitkilerden elde edilen yumuşak bir reçine. 9/ Ya-
nardağ ağzj.
^ 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Hipodrom hafriyatı
:İ1 OCAK 1932
;fewelki sene İngilizler tarafından Hipodromu bulmak
maksadile Sultanahmet meydanında yapılan hafriyat
•müsbet netice vermemişti. Ahiren müzeler idaresi de
ayni maksatla bir sondaj ameliyesi icra etlirmeğe
başlamıştır. Bu sondaj daha esaslı malumata istinaden
yapıldığı cihetle müsbet neticeler vereceği ümit
edilmektedir.
Sondaj ameliyesine
şehrimizde bulunan Isviçreli
bir mütehassıs nezaret
ctmektedir. Bu zat
Hipodrom mes'elesi
etrafında beş seneden fazla
tetkikatta bulunmus,
malumat toplamıştır.
Müzeler Müdürü Aziz Bey
sondaj ameliyesi hakkında
bir muharririmize demiştir
ki:
— Burada bazı nukat
meçhul kalmıştı. Onun için
sondaj yaptırıyoruz. Bir
netice elde edeceğimizi
zannediyoruz. Eğer
Hipodrom'un ayakları
bulunursa mesele halledilmiş
olacaktır.
KAKAO
SCKCRU
CVİ K0KIMLU UEZtZ
N C r l S «• KUVKTUOm
Diğer taraftan Müzeler İdaresi tarafından Yalova'da
yaptırılacak olan sondaj ameliyesine de başlanmıştır.
Şimdiden bazı asara tesadüf edilmiştir. Ameliyat devam
etmektedir.
Beylerbeyi'ne elektrik
Elektrik Şirketi ile hükümet arasında yapılan itilafname
mucibince şirket Anadolu kısmının elektrik tesisatını beş
senede ikmal etmek mecburiyetinde bulunuyordu.
Şirket bu beş senelik tesisat ve faaliyet progranunı
hazırlıyarak Nafıa Vekâletine göndermiştir.
Şirket, Beylerbeyi elektrik tesisatını da yapmış, yalnız
beş senelik programı hükümete göndermediği için halka
cereyan vermemişti. Ahiren programın hututu esasiyesi
tespit edildiği için Beylerbeyi elektriği hali faaliyete
getirilmiştir. Yakında, Çengelköy'ü ve civarına da
elektrik verilecektir.
30 YDL ÖNCE Cumhuriyet
Irak'ta durum
11 OCAK 1962
Irak'ın asker Başbakanı
Abdülkerim Kasım bugün dört
muhtelif düşmana karşı mücadele
etmektedir. Kasım, bu mücadelede
muvaffak olamadığı takdirde bu
asker başbakanın siyasi hayatının
sonunu teşkil edecektir.
Londra'daki diplomatik çevreler,
târafsız olarak geçinen General
Kasım'ın bu mücadeleden muzaffer
çıkabileceğini zannetmemektedirler. * i a s ı m
Londra'daki siyasi uzmanlar Kasım'm mücadelesini
kazanamıyacağını, bundan evvel de iddia etmişlerse de
asker başbakan birçok krizi atlatmasını bilmiş ve hatta
1959 senesinde kendisine yapılan suikast teşebbüsünden
dç kurtulmuştur.
Kasım 1958 senesi ortalarında iktidara geçmiş, hanedanı
ortadan kaldırmıştır. Hanedanı tutanları yeraltı
teşkilatlarına sığınmaya sevketmiştir.
Bu mücadelenin sonunda Kasım çalışanlann sevgilisi,
üstün tabakalann da amansız düşmanı haline gelmiştir.
Kasım mücadelesinde daima Ingiliz ve Sovyet silahlan ile
mücehhez olan ordusuna güvenmiştir.
Şimdi Kasım yeni bir ihtilal tehlikesi ile karşı karşıya
bülunmaktadır.
GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet
Savaş telaşı
İİ OCAK 1991
ABD ve Irak heyetleri arasındaki Cenevre zirvesinin
sonuçsuz kalması dünyada "savaş telaşı"na yol açıyor.
BM'nin Irak'a Kuveyt'ten çekilmesi için son süre olarak
tanıdığı 15 ocak tarihine 4 gün kala başta Avrupa
ülkeleri olmak üzere birçok ülke son barış girisimlerini
deniyorlar.
TARTISMA
Marjînal AJan velstanbtıf
Bu politikalar ve daha bunlara eklenebilecek diğerleri birbirini
tamamlayan bir bütün olarak uygulanabildikleri ölçüde
etkinlikleri artacaktır.
Türkiye'nin yıllardır devamlı yoğun göç
alan büyük metropol kentlerinde kontrol dı-
şı oluşan marjinal yerleşme alanlannda ya-
şayan yeni kentli nüfusun toplam kent nü-
fusu içindeki oranı sürekli artış göstermekte
ve bir süredir artık kent nüfusunun çoğun-
luğunu oluşturmaktadır. Seçime dayalı bir
politik sistemde bu oran doğal olarak yerel
yönetimlerin karar organlarına da yansı-
makta, gerçek anlamda henüz "kenililes-
memis" bir "kentte oluranlar" çoğunluğu
giderek kentin bütünuyle ilgili kararlarda
belirleyici olmaktadır.
Son yerel seçimler öncesi yapılan bir araş-
tırma İstanbul'un marjinal alanlannda otu-
ran yeni kentli nüfusun Buyuksehir Belediye
Meclisi'nde çoğunluğu oluşturduğunu ve bu
çoğunluğun plan dışı oluşmuş alanlann ya-
sallaşması ve altyapı olanaklanna kavuşma-
sı konularına politik öncelik verdiklerini
göstermiştir. Böylelikle yürürlükteki yasa-
lara aykırı çarpık bir kentleşmenin merke-
zi hükümetçe zaman zaman çıkanlan imar
aflan olmadan da yerel yönetim kararlanyla
sürekli yasallaştırılması gibi düşündürücü
bir tablo ortaya çıkmış olmaktadır.
Aslında göçe bağlı olarak oluşan marji-
nal kentli nüfus hem üretim ve hem de tü-
ketim açısından geç gelişen bir ekonominin
yapısına uygun işlevler yüklenmekte ve böy-
le bir ekonomi içinde oluşan kır-kent ku-
tuplaşmasında toplumsal gerilimleri düşü-
ren bir tampon işlevi görmektedir. Ayrıca
marjinal kentU nüfusun çıkarlarmı savunur-
ken yürürlükteki siyasal sistemin meşru ku-
rumlarını ve kanallannı kullanmasını eleş-
tirirken de sistemin ayrıimaz parçası olan
siyasal haklar açısından dikkatli olmak ge-
rekir. Diğer yandan böyle bir sürecin çarpık
kentleşmeyi özendireceği ve özellikle Istan-
bul gibi kendine özgü doğası ve değerleri
olan kentlerde ağır yozlaştıncı sonuçlar do-
ğuracağı açıktır.
Böyle bir sorun özünde geç gelişme ko-
şullannda ekonomik ve sosyal yapı ile me-
kânsal yapı arasında ortaya çıkan toplumun
genel çıkarları açısından çelişkili durumla
ilgilidir. Mekân planlayıcıları bu yapıda bir
soruna bugüne kadar olduğundan daha çok
boyutlu bir bakışla ve temelindeki dinamik-
leri iyi tamyarak yaklaşmak zorundadırlar.
Sorunun mekânsal olduğu kadar ekonomik
ve sosyaJ yönlerini de dikkate alan böyle ge-
niş kapsamlı bir yaklaşım içinde konuyla il-
gili şu öneriler geliştirilebilir:
• Ülke ölçeğinde göç sürecini olabildiğin-
ce kontrol ve yönlendirme olanakları sağ-
layabilecek bir ülke kentleşme politikası ge-
liştirmek;
• Özellikle büyük kentlerde biriken mar-
jinal nüfusun yerleşme sürecini ekonomik
ve sosyal gerçeklerle tutarlı katılımcı yak-
laşımlar içinde ve çarpık kentleşme koşul-
larını azaltacak biçünde yönlendirmeye ça-
Iışmak;
• Kent toprağının göçü kamçılayan spekü-
latif çekiciliğini önleyici önlemler geliştir-
mek.
Bu politikalar ve daha bunlara eklenebi-
lecek diğerleri birbirini tamamlayan bir bü-
tün olarak uygulanabildikleri ölçüde etkin-
likleri artacaktır. Kuşkusuz toplumsal ge-
lişmenin genel belirleyicileri bu tür politi-
kaların geliştirilip uygulanabilmesinde sınır
koşullannı oluşturacaktır.
MSÜ tstubul
Kentsei Gözlem Grabu
Üniversiteler Demokratikleşiyor mu?
Yasada yapılacak herhangi bir değişiklik, karakterini kazanmış,
yani kuruluşu yıllarca öncesine dayanan üniversitelerde reform
niteliği taşıyabilecektir. Fakat taşra üniversitelerinde durum çok
farklıdır.
Yüksek öğretim kurumlan, 1981 önce-
si kamuoyunda tartışma konusu idi ve
YÖK Yasası ile de çeşitli tedbirler alın-
mak istenilmişti. Yüksek öğretim ku-
rumlannın yurt çapında dağılışı. öğrenci
sayısında artışlar, egitim düzeyi, öğretim
üyesi dağılımı, lisans üstü eğitımi, araş-
tırmalar ve yayınlann bilimsel dûzeyi,
yönetim ve özerklik konulan bugün de
tartışılmaktadır. Ülkemizin genç nüfusa
sahip olduğunu, toplumun beklentilerine
uygun ve gençlerimize daha çağdaş eği-
tim imkânı sağlanması gerektiğini biliyo-
ruz. O halde hedef bellidir; mevcudu iyi-
leştirmek olacaktır. Ama nasıl iyileşecek?
Herhalde bilim dışı odakların karanlık
çabalanyla veya çağdaş olmayan fikirle-
rin sihirleriyle sorun çözümlenemeyecek-
tir. Yüksek öğretimde reform yapılmasj
düşüncesi ashnda toplumumuzun her ke-
siminde vardır, baz ve potansiyel de ye-
terlidir. Yasada yapılacak herhangi bir
değişiklik, karakterini kazanmış, yani
kuruluşu yıllarca öncesine dayanan üni-
versitelerde reform niteliği taşıyabilecek-
tir.
Fakat taşra üniversitelerinde durum
çok farklıdır. Sayın Prof. Dr. Halil De-
miktaş (Milüyet, 12 Arahk 1991; Cum-
huriyet, 4 Arahk 1991) üniversitelerde
bir onanm rejimi uygulanmasının gerek-
tiğini belirterek konuya açıklık getirmiş-
lerdir. Hatta Sayın Prof. Dr. Aslan Oğuz
(Cumhuriyet, 20 Arahk 1991) bazı taşra
üniversitelerinde gruplaşmanın çok be-
lirgın olduğunu önemle vurgulamakta-
dır. Açıklamalannı yaparken kendi çalış-
tığı üniversitesini, yıllarca gorev yaptığı
kurumunu ömek gösteriyor gibi geldi
bana. Bunu ancak kendisi bilebilir.
Acaba bir odağın tepeden tırnağa aynı
(fıkirle?) kuşandınldığını ve bu grupla bu
yüksek öğretim kurumunun yönetildiği-
ni mi açıklamak istiyordu diye bir soruyu
sormaktan kendimi alamıyorum. Böyle
bile olsa bunu kendisi "zor yazar". Bu tip
gruplaşmaların bulunabileceği üniversi-
telerde, fıkirdaş öğretim üyesi atamalan-
nın hızlandığı bu dönemin arkasından
özerklik verildi diye seçimle rektör gele-
cek olsa, gelecek rektör nasıl bir tutum
içinde olacaktır?
Muhtemelen gruplaşmanın dışmda ka-
lanlar bannamaycaklar ve yer değiştir-
meye zorlanacaklardır. Bu tip üniversrte-
lerin mevcutlannı bile koruyamayacak
dunıma düşmeleri olasıhğı da vardır.
Düşüncelerin tam tersine bazı üniversite-
lerimizde "İmdat özerklik geliyor!" diye
feryat eden öğretim üyeleri çıkarsa buna
da şaşmamak gerekecektir.
Prof. Dr. YUSLF ÖZBAL
Erciycs Üniversitesi Tip Fakûltesi
GÖZÜNÜZ BU AY DA PERDEDEN
ÖNCE ANTRAKTTA OLACAK
BİR YILIN ARDINDAN. 1991'de Dünyada ve Türkiye'de Sinema Gündemi. Sinema yazarlan yıhn
en iyi filmlerini seçti... Sıkı durun sıkı; ZAZ geliyor "HOT SHOTS". JIM ABRAHAMS, PAT PROFT
ve VALERIA GOLINO. GÖKHAN AKÇURA'nın kaleminden... "KARŞINIZDA CİLALIİBO".
Kısa fîlm festivali RETINA '91'den HİLMİ ETİKAN yazdı... SUNGU ÇAPAN'm kaleminden megastar
KEVIN COSTNER... Eski bir hesabı. "REVENGE". GENE WILDER, RICHARD PRYOR
ikilisinden: "SEN BAŞKASISIN". Çocuk filmlerinin unutulabilir yönetmeni
JOHN HUGHES ve onun miniklere sömestr armağanı: "KÜÇÜK DALAVERECİ".
DANNY DE VITO, GREGORY PECK, PENELOPE ANN MILLER aynı filmde buluştu:
"BAŞKALARININ PARASI"... Bir yönetmen hikayesi: NORMAN JEWISON. Sıkı bir taşlama ustası
MEL BROOKS ve değişik bir filrai: "KOKUŞMUŞ HAYAT". Fütürist şiddet:
"HARLEY DAVIDSON ve MARLBORO MAN".!. Bizim serseri MICKEY yine kızgm...
Bu kez farklı bir çizgi-roman uyarlaması: "ADDAMS AÎLESt". Geç kalmış bir yıldız:
ANJELICA HUSTON. Birçizer: CHARLES ADDAMS... Kadm taarruzu siirüyor...
"V.I.WARSHAWSKr'... Ve KATHLEEN TURNER... Ölümsüz geri dönüyor:
"fflGHLANDER H". As'lann as'ı CHRISTOPHER LAMBERT...
Sinema yazarlığmın 25. yılında ATtLLA DORSAY... " ATEŞ ÜSTÜNDE YÜRÜMEK" ve
YAVUZ ÖZKAN... Parapsikoloji severlere: ALTINCI HİS... Söylemesi zor. izlemesi kolay:
EVDE BEŞ BAŞINA... EKRANDA CİNSEL EĞİTÎM...
SADECE 4 OTOBÜS BİLETİ FİYATINA SİNEMA DÜNYAS1NA
YOLCULUK... 4. SAYISI BAYİLERDE, SİNEMALARDA
i POLTITKA
IL VE ÖTESİ
MEHMED KEMAL
BirGizIİSotaı
1925ta yakayı stlcı Uapak
İMllnyaiMiMtrtMildi
Herkes bilir ki Türkiye'de bir g/zli sol var, bu gizli solun
bir tarihi var, bir de bu tarihi yapanlar var. Eski tüfek de
denilen bu gizli solun en yaşlılarından birini yakında yitir-,
dik: Cazım Aktemur. j
Izmir'e her yolum düştüğünde Nurullah Tugsavul ve Ah-;
metBilge 'ye uğrar, Cazım Aktemur'u bulur, söyleşiriz. Vur;
kır olaylarının yoğun olduğu günlerdeydi. Ramazandı ve'
Cazım oruç tutuyor, namaz kılıyordu. )
"Hayrola?"
"Ben bir otel odasında kalıyorum, her şey de kimvurdu-
ya gidiyor. Oruç tutayım, namaz kılayım ki bir kör kurşunla
gitmeyeyim."
Rahmetli Ulvi Uraz anlatırdı. Cazım babayla bir koğuşta,
aynı ranzada altlı üstlü yatarlarmış. Sabahleyin gazeteler
gelince Ulvi hemen sarılır, okumaya başlarmış.. Cazım üst
ranzadan seslenirmiş:
"Ulvi kardeş, gazeteler ne yazıyor, dünyada neler olu-
yor?"
"Bildiğimiz şeyler.."
"Bizlerden bir söz yok mu, mahkemeye ne zaman çıka-
cağız?"
Ulvi gülermiş;
"Ne gezer, tek bir kelime bile yok."
Giritli şivesiyle konuşurmuş, "Desene ki bir kuyunun di-
bine bir taş atmışlar, sonra da unutmuşlar, ne arayanımız,
ne soranımız..."
Aktemur, battani-
yeyi yeniden başına
çeker, uykuya varır-
mış... Cazım Akte-
mur, 1907 yılında Gi-
rh"m Kandiya sında
doğmuş. 1924'te mü-
badil olarak gelenler-
den. Anlatöğına göre
sünnetliler bu yana,
sünnetsizler öte yana
diye ayırmışlar... Bu mübadelede (değiştokuşta) mallannı ;
da vermişler. O mallar şimdi milyar ediyor, Cazım ondan
milyarder.. Kemeraltı'ndaki Keten Han, Gazikadınlar'öa
kocaman bir daire, Söke'de birkaç bin dönüm arazi, ban-
kada yüklüce nakit. Mirasçısı şimdilikbirteyzekızı.. Ama
ileride, şuradan buradan yeni mirasçılar çıkar.
1915 tutuklamasında içeri girenlere, !
"Nerelisin?" diye sorarmış.
Görenler, "Neden soruyorsun?" diyesi olmuşlar. Verdi-
ği yanıt ilginçtir:
"Eskiden her gelen solcu göçmendi. Şimdi gelen solcu-
ların çoğunluğu Anadolulu... Oldukça gelişme var."
Ankara Istiklâl Mahkemesi'rim karşısına çıkıyor, sorula-
n yanıtlarken, "Ben varltklı bir adamım, hiç komünist olur
muyum?" diyor. Savcı, aydın bir kişi olan Reşit Galiptir,
"Rusya'da devrimi yapan Çiçerin de bir konttu," demez
mi...
Açılan davalardan biri de "Keçi Davası" diye ünlüdür.
Solculardan biri yolda başıboş bir keçi görüyor, sahiplent-
yor. Keçiyi alıp yola koyulurken yakalanıyor. Hadi bakalım
karakola... Keçinin hesabını veremiyor. Üstünü arıyorlar.
Birdenegörsünler, her yani bildiriyledolu... Parti bildirile-
ri pat pat dökülüyor. Tutuklamalar başlıyor, Istanbul'a
değin uzanıyor. Bu tutuklamanm adı "Keçi Davası" olarak ,
kalıyor. :
1924 yılında Girit'ten gel, 1925te yakayı solcu olarak ele
ver, o günden bugüne uğraş dur bakalım. Cazım'ın bu
dünyadan giderken gizli solculuğu da kalmadı, her şey,;
açıkta artık... j
Sovyetler Birliği'nde solculuğun yıkıldığını gördü; acı '
değil mi? '!
CUMHURİYET FOTO
LABORATUVARI
(Sfyah Beyaz)
FİYAT LİSTESİ
9x ı «•••••••••••«••••••••••« 1 «OvO TL
13x 1 S.....................3.5OO TL.
1 Sx24................... 15.OOO TL.
20x25................... 18.000 TL.
20x30...........~......20.OO0 TL.
30x40...................3 5 .OOO TL.
43x60...................60.000 TL.
Fllm banyo...............7.OOO TL.
Kontak baskı......... I S.OOO TL.
' Hektronik Leitz agrandizörlerimiz
ve otomatik kart banyo makinalarımızla
siyah-beyaz veya renkli negatif
filrplerinizi değer kaybettirmeden
siyah-beyaz basanz.
Adres: Cumhuriyet Gazetesi
Türkocağı Caddesi No: 39/41 Cağaloğlu
Tel: 512 05 05-442
TC
MALİYE VE GÜMRÜK
BAKANLIĞI
H.PAŞA GİRİŞ
(ödeme emri)
AbdülJatif Paşa Cad. Şekerci Han No: 4/32 Aksaray tstanbul adre-
sinde faaliyet gösteren Altınsel Nakliyecilik ve Dış Tıcaret Ltd. Şti. fır-
ması adına düzenli 88/3-1361 sayılı 30.06.1988 günlü ıhracatı teşvik
belgesine istinaden müdürlüğümüzden ithal edilen aşağıda tanh ve sa-
yılan belirtilen giriş beyannameleri için tahakkuk eden vergi ve ream-
lerle fonlann bu kerre mezkur ihracatı teşvik belgesinin iptali ve
möeyyıde tatbıki dolayısıyla yapılan tebligatlardaki adreslerinde bu-
lunmaması nedeniyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu gereğince ödeme
emri yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Bey.No: Tarihi Tal
26636/06.12.1988
20771/14.07.1988
19055,23.08.1988
15718/05.07.1988
19056/23.08.1988
Basın: 17324
lep edilen meblağ
54.442.600.-TL
143.322.780.-TL
46.876.800.-TL
85.230.000.-TL
85.254.000.-TL
GÜMÜŞHANE
ASL^YE HUKUK MAHKEMESt
EsasNo: 1991/132
Oavacı SKK Genel Müdürlüğü vekıli Av. Sınan Yaacı tarafından
davalı Mustafa Çoraplı aleyhıne açılan alacak davasının yapılan yar-
gılaması sırasında verilen ara karan gereğince:
Davalı Mustafa Çoraplı adına Fatıh Mahallesi, Gelincik Sokak No:
5/4 Trabzon adresine tebligat yapıldığı halde iade edildiği ve yaptınlan
zabıta tahkikatında adresinin meçhul bulunması nedeni ile dava dılek-
çesının adı geçene Basın llan Kurumu araahğı ile ilanen tebligine ka-
rar venlmiştir.
Yukanda adı geçen davalıya duruşmamn bırakıldıgı 31.1.1992 tari-
hi saat 9.00'da bulunan duruşmada hazır bulunması veya kendisini bir
vekille temsil ettirerek, duruşraaya iştırakı, vekıl göndermediği takdir-
de HUMK'nun 213 ve 377 maddeleri gereğince yargılamamn yoklu-
ğunda devam edeceğı gibi karar da venleceğı dava dılekçesı yerine
kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 11 10.1991
Basın. 45024