Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
^ 3 M 25 EYLÜL 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
SECIM '91
Dosyalı
propaganda
• ANKARA (ANKA) —
DYP Araştırma Bürosu,
ANAP'ın iktidara geldiği
1983 yılmdan bu yana
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal ve aılesi ile bakanlar
hakkında gazetelerde çıkan
yolsuzluk iddialarının
dosyasını hazırLadı.
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal, eşi Semra Özal,
çocukları Ahmet ve Efe
Özal'la ilgili derlenen
haberler DYP Genel
Başkanı Süleyman Demirel
ile Genel Başkan Yardımcısı
Hüsamettin Cindoruk'a
sunulacak. Toplam 6
dosyada yer alan haberlerde
özallar ve özellikle Devlet
Bakanı Mustafa Taşar
hakkında yayınlanan
yolsuzluk iddialarıyla ilgili
haberlerin bulunduğu
öğrenildi. Seçim
kampanyasına "hesap
soracağız" sloganıyla
başlayan DYP'nin söz
konusu dosyaları ANAP'ın
eski DMP Başkanı
Bedrettin Dalan'a ilişkin
yolsuzluk iddialarını ortaya
atması durumunda
gündeme getireceği
kaydedildi.
Lojnıan cinayed
• İZMİR (AA) — SHP
lzmir Milletvekili Erol
Gungör, kamuoyunda
'lojman cinayeti' olarak
bilinen, oğlu Mustafa
Güngör'ün öldürüldüğü
olayla ilgilenen herkesi, 26
eylül perşembe günu saat
10.00'da 'Cinayetin işlendiği
evde beklediğini' söyledi.
Erol Güngör, yaptığı
açıklamada, cinayetin
aydınlatılması için
girişimlerini sürdüreceğini
tekrarladı. Olayla ilgili
olarak belirlediği bazı
isimleri polise verdiğini
hatırlatan Güngör, şunları
kaydetti: "Başta Başbakan
ve Içişlerı Bakanı olmak
üzere olayla ilgilenen
herkesi, perşembe günü
saat 10.00'da, olay mahalli
olan Milletvekilleri
Lojmanlan 6. Sokak 23
numaralı evde beklıyorum.
Inönti anıldı
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) — Ismet lnönü,
doğumunun 107.
yıldönümünde îzmirde de
törenle anıldı. Inönü'nün
Ifeçpşgıelik semtindejci
doğduğu evde düzenlenen
törene Anakent Belediye
Başkanı Yuksel Çamur,
Konak Belediye Başkanı
Ahmet Sarışuı, Inönü'nün
damadı gazeteci Metin
Toker ile SHP ll Başkanı
Ttoran Karakaş ve çok
sayıda yurttaş katıldı.
Törende konuşan Çakmur,
Inönü'nün Kurtuluş Savaşı
ve Lozan Antlaşması'ndaki
katkılarının
unutulmayacağını söyledi.
Tıkriti: Özal
belge açıklasın
• ANKARA (UBA) —
Irak Ankara Büyükelçisi El
Tikriti, Irak'ın PKK'yı
desteklemediğini iddia
ederek Cumhurbaşkanı
özal'ın ve Türk
hükümetinin Irak'ın PKK'yı
desteklediğine ilişkin elinde
belge varsa açıklamasını
istedi. El Tikriti,
Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın, "PKK'yı Irak
destekliyor" sözleriyle ilgili
olarak, UBA'nın sorularını
yanıtlarken Irak'ın
kesinlikle PKK'yı
desteklemediğini belirtti.
Tikriti, "Irak hiçbir zaman
Türkiye'ye karşı herhangi
bir gücü desteklememiştir.
Bu konuda tavnmız açıktır.
Sayın özal'ın ya da Türk
hükümetinin elinde Irak'ın
PKK'yı desteklediğine
ilişkin belge arsa
açıklasınlar. Böyle bir olay
olmadığı için belgesi de
yoktur" dedi.
TRTde
propaganda
esaslan
• ANKARA (AA) —
YSK, siyasi partilerin radyo
ve TV'den yapacakları
seçim propagandasma
ilişkin esasları belirledi.
YSK'nın konuya ilişkin
karanna göre radyo ve
TV'den ANAP 50, SHP 40,
DYP 30, seçime katılan
diğer partiler 20'şer dakika
süreyle propaganda
yapacaklar. Seçime katılan
bütün partilere tamnan
10'ar dakikadan toplam
20'şer dakika propaganda
hakkına ek olarak
TBMM'de gruplannın
bulunması dolayısıyla
ANAP, SHP ve DYP'ye
10'ar dakika eklenecek.
Aynca ana muhalefet
partisi olması nedenile SHP
10 dakika, iktidar partisi
olması nedeniylede ANAP,
bunlara ilave olarak 20
dakika daha fazla
propaganda yapacak.
CÜNEYT ARCAYÜREK
Edebiyatçılar kimi seçecek?
Sanatçıyı anlayan seçilmeli— 2 —
REFtK DURBAŞ
Muzaffer Buyrukçu, geçmiş-
ten günümüze uzanan bir çizgi-
de şöyle çiziyor bu seçimin yö-
rüngesini:
"DP'nin 1950 yılında iktida-
n almasıyla 'Devlet' kavramı
gücünü ve Atatürkçülükle yoğ-
nılan kimliğini >itirdi; birtakım
çıkar gruplannın elinde çiftlik
gibi yönetilmeye başlandı. İlk
darbe, laiklikle özdeşleşmiş olan
Türkçe ezanın kaldırılmasıyla
geldi. Arkadan da Atatürk düş-
manlığı, cumhuriyet düşmanlı-
ğı yurürlüğe girdi, padişahlık ve
irtica hortlatıldı; Atatürk'ün
çağdaş bir yaşam biçimini ta-
nımlayan ilkeler, dini siyasete
alet eden politikacılar tarafın-
dan yozlastınldı, yaşamla ilişkisi
kesildi. Ilericiliğe, okumaya,
yazmaya, düşünmeye düşman
bir kitle oluşturuldu.
Bütün aydınların yakındığı
bu durum, etkilerini ve tahriba-
ünı çoğaltarak sürüp gidiyor.
Bu durumu ortadan kaldırarak
Atatürkçülüğu dev rimci temel-
lere oturtmayı amaçlayan bir
atılımı benimsemiş görünen
SHP seçimi kazanmalı. Kazana-
mazsa Atatürk'ün çağdaş yaşa-
ma uzayan, çağdaş yaşamdaki
yücelikleri temsil eden ilkeleri
büsbütün yok edilecek, mağara
karanhğım andıran bir karanlık
her yanımızı kuşatacaktır."
Vedat Gttnyol ise devletin, ik-
tidann sanata ve sanatçıya ba-
kış açısını şöyle yorumluyor:
"Devletin, iktidann sanata
bakışı konusu bizde çok acına-
sı bir dunımdadır. Bir defa dev-
let soyut bir varhktır. Onun so-
mutu iktidan elinde tutan bir
avuç insanla onlann halkçıları-
dır. Bugüne değin başbakan
olarak, yani hükümetin başı
olarak yalnız Ecevit, sanata ve
sanatçıya sıcak bakmıştır. Çün-
kü kendisi de bir sanatçıdır.
Onun dışında, birkaç bakanı
saymazsak, iktidarlar, yani
cumhuriyet devri iküdarları bu-
güne değin sanatçılara pek yüz
vermemişlerdir. 12 Eylül paşa-
lan, hani şu Türk Dil kurumu'-
nu, Türk Tarih Kurumu'nu ka-
DEMIRTAŞ CEYHUN VEDAT GUNYOL KONURERTOP
20 ekimde yapılacak
olana seçim de
dememek gerek. Bir
alavere, dalavere..
"Yalapşap seçim".
Geç kalmış erken
seçimde, hiçbir parti
kodamanının ağzından,
sanatseverlerle ilgili bir
söz çıkmadı.
Bizi çetın görevler
beklemektedir. Bu
göreve yan çizersek,
hepimizi birden
"öcüler" yiyecektir.
patan paşacmm güdümündekı
iktidar, yalruz birkaç müzikçi ve
tiyatrocuya devlet sanatçıst un-
vanını vermekle, sanatsever gö-
riinmeye çalışmışlardır o kadar.
Iktidardaki adamlar bir Yaşar
Kemal'e, bir Aziz Nesin'e şöy-
le saygı ile bakmışlar nudır?
Şimdi geç kalmış erken seçim-
de hiçbir parti kodamanının ağ-
zından sanatseverlerle ilgili bir
söz çıkmadı. Ne diyeyim, eski
hamam eski tas işte."
Türkiye Yazarlar Sendikası
tkinci Başkanı Yazar Demirtaş
Ceybun, ANAP'a karşı tavır
koyan sanatçılarımızdan.
"Oyumu ANAP'a atmayaca-
ğım" diyor. Aslında 20 ekimde
yapılacak olana da pek "seçim"
gözüyle bakmıyor. Ceyhun'un
görüşleri de şöyle:
"Bizim Adana'da bir deyim
vardır. Çok sevdiğimiz bir işi,
istemeye istemeye, onaylamadı-
ğımız, beğenmediğimiz bir bi-
çimde yapmak zorunda kahr
da, yaparsak, "It yesin... Ci-
ğer." deriz.
Doğnısu, 20 ekim seçimleri
de, bir anlamda tıpkı öyle.
Tek umudumuz seçim. Se-
çim, demokrasinin belkemiği,
tek yöntemi. Ama demokrasi-
den hiç nasiplenmemiş ANAP,
gene bir alavere dalavere, de-
mokrasinin belkemiğinin de içi-
ne edivermiş. Antidemokratik
bir hale sokuvermiş. Galiba 20
ekimde yapılacak olana seçim
de dememek gerek. Bir alavere
dalavere.. "Yalapşap seçim."
Çünkü, her gün sabah aksam
televizyonda, radyoda 1972 do-
ğumlular da oy kullanacak di-
ye ilan ediyorlar. Lakin, seçim
kütükleri yıllar önce düzenlen-
miş. Bugün 1972 doğumlu kızı-
mın kütükte adı var mı diye ba-
kayım dedim. Ne gezer. Muh-
tarlığın önü ana baba günü.
Muhtardan kâğıt alıp, seçim
savcıhğma başvuracakmış. Ora-
sı ise muhtarlıktan on kat daha
kalabalıkmış. Hiç uğraşma, ba-
şaramazsın dediler. Vazgeçtim.
Dedim ya... Gene de gidip
oyumu ANAP'a atmayacağım.
Ama oy kullanacagım. Çün-
kü... lt yesin... Ciğer..."
Eleştirmen Konur Ertop, bu
seçimde "umut" beklentisi için-
de olmayan bir tavırda. Kısa va-
dede durumun pek değişecegini
sanmıyor Ertop ve şunları söy-
lüyor:
"Çıkarcı, bencil, kötü politi-
ka ülkemizi ve halkımızı layık
olmadığı bir yere getirmiştir. Kı-
sa vadede hiçbir şey bu dunımu
değiştirmeyecektir. Bu yüzden
20 ekim seçimini de kesin bir çö-
zum sayamayız. Ancak seçim
sandığı yurttaşımızın ulaşabildi-
ği tek yerdir ve tek şansımızdır.
Aydıru, bilimi, kültürü, sanatı
dışlayan çirkin politikaya karşı
biz halkımıza aklın, bilimin ne-
yi gerektirdiğini duyurmalıyız.
Her oyun ülkemiz ve halkımızın
gerçek çıkannı koruyacak yol-
da kullanılmasını sağlamalıyız.
20 ekimi yakın bir seçimin da-
ha izleyecği anlaşılmaktadır.
Önümüzdeki günlerde bizi çetin
görevler beklemektedir. Bu gö-
reve yançizersek hepimizi birden
gene "öcüler yiyecektir!"
Hulki Aktunç'un yanıtı ise
oldukça kısa. Aktunç "sanatçı"
duyarhğı ile yaklaşıyor "secim"e
ve hiçbir partiyi hedef göstermi-
yor:
"Hiçbir sanatçının elifi mer-
tek sananlarla ilgisi bulunamaz.
Bütün sanatçılar, 'sanatçı' de-
nildiğinde sanatçıyı anlayan
partiye oy vermek zorundadir."
Şair Can Yiicel seçimlerde
"tercih" hakkını bir şiirle kul-
lanıyor. Bu, şiirin adına seçim-
de sandığa attığı "oy" anlamı-
na da gelebilir bir bakıma. Se-
çimde Can Yucel'in "Tereih"i
mi İşte:
TERCtH
Penguen olmak isterdim hep
Buzlar üstünde ayakta
'Niye milletvekili adayı
olmuyorsun?"
diye soruyorlar bana
Fraklanm var diyorum ben de
Siyahlı, beyazh
Buzlar üstünde
Hep bir penguen olmak
isterdim
Muammalarla açık konuşan
Eski DMPTilerden Dalan aleyhine propaganda
İSTANBUL (AA)— Feshedilen Demokrat
Merkez Parti'nin Istanbul ll Başkanı Dogu-
dan Bayiilgen, vatandaşların DYP'ye ve Bed-
rettin Dalan'a oy vermemeleri için çalışmalar
yapacaklannı bildirdi.
Bayulgen, bugun on cephesinde siyah bay-
rak ve siyah bez pankart asılı, eski DMP Fa-
tih ilçe merkezinde, il başkan yardımcısı Yal-
çın Bayraklar, Kartal ılçe başkanı Turgut
Gökso), Gaziosmanpasa ilçe başkanı Alaat-
tin Günhar, Sarıyer ilçe başkanı Nail Özgün,
Beyoğlu ilçe başkanı Yuksel Şener, Beşiktaş
ilçe başkanı Halil Hattatoglu'nun da katıldı-
ğı bir basın toplantısı düzenledi.
Bayulgen, DMP'nin DYP'ye kaülması ka-
rarı alınırken "DMP'nin kunıluşunda baş-
koymuş insanlann fikir ve göruşlerinin alın-
mak gereği duyulmadıgını" behrterek "İşte
biz ilkelerini hiçe sa>ıp davayı yan yolda bı-
raktığı için DaJan'ın peşinden gitmedik" dedi.
Bayulgen, şoyle konuştu.
"Almak için değil vermek için siyasete
girdik" diyen Dalan, DMP çaUsı altında ver-
meyi vaat ettiklerini bir solukta unutup bir an
evvel ve nasıl olursa olsun almayı tercih ede-
rek bu seçimlerden milletvekilligini garanti-
lemeyidüşiınmüştur" diye konuştu.
Bayulgen, "DYP'yi desteklemeyecek
DMP'lilerin egilimlerinin ne >onde olacagı"
sorusuna, "Olay bir etki tepki meselesidir.
Egilim agırlıklı olarak ANAP'a yaklaşım
içindegelişmektedir. Bunu izliyorum" ceva-
bını verdi.
HAYATINIZIN
GÜVENCESİNİ
GOODYEAR
SAĞLAR.
Beklentilerin üerisindeki teknoloji
Lastikleriniz...
Yol güvenliğiniz açısından
aracınızdaki en önemli ve
hayati unsurlardan biri,
birincisi. Hele aracınızda
aileniz de varsa...
Bu nedenle Goodyear
üretiminin her aşamasında
insan hayatına karşı büyük
sorumluluk duyar. Her yol
ve iklim şartında aracınıza
en üst düzeyde direksiyon
hakimiyeti, fren güvencesi
sağlayan üstün performanslı
lastikleri ileri teknolojisi ile
size Goodyear sunar.
Siz de Goodyear kullanın.
Hayatınız ve sevdikleriniz
için!
GOODfYEA
YAZlYOfl
Iki Testi Çarpışınca...
ANKARA — ANAP'ta hatalar birbirini kovalıyor. Önce Me-
sut Bey koalisyona razı olduğunu açıkladı. Tek başına ikti-
darı aklının ucundan bile geçırmediği ortaya çıktı. Çevresi
kuşkusuz liderden daha deneyimli. Koalisyona dünden ra-
zı lıderin açıklamasını çeşitli yorumlarla unutturmayı dene-
diler, ama olmadı.
Ikınci ve taze hata, ANAP genel merkezinın deyimiyle "dı-
şandan ithal propaganda" ustası Seguela'dan. Mesut Bey'i
solladı, "Hedefimız yüzde 26'ya erişmektir" diyor. Ha koa-
lisyona rıza göstermek, ha yüzde 26'yı zafer sayarak ikti-
dar savından vazgeçtiğinı ılân eylemek! Aynı kapıya çıkan
irdelemelerle ANAP'ın ustasıyla patronu benzeri türküyü
söylüyor. Beri yandan, propagandayı biçimlendirecek se-
çim hedeflerini saptarken, Mesut Bey'le Seguela'nın ANAP'-
ın yeniden tek başına iktidara gelemeyeceği görüşünde bir-
leştikleri anlaşılıyor.
Mesut Bey, büyük bir amacın peşinde. TÖ'den kurtulmak,
en azından TÖ'nün ANAP'la ilgisi kalmadığını halka sindir-
mek istiyor. Hanedan çirkinliği ülke çapında o denli yer et-
mış ki, "TÖ ailesinin 'keyfi' davramşlarını hangi partinin
önleyeceğı" soru olarak ANAP merkezınin kamuoyu araş-
tırmalarında yer alıyor. Evet, hem de "keyfilik" suçlama-
sıyla!
ANAP çelişkıler, çekişmeler, çatışmalar içinde. TÖ'den
kurtulmak, ana hedef. TÖ'nün 1987'dekı mılletvekıllerınden
kurtulmak, ikinci hedef. Ne var ki, bütün bunlardan önümüz-
deki 30 gün içinde kurtularak "selamete çıkılacağını" um-
mak, maya çalınan göle umut bağlamak gibi bir şey.
Örneğın, Mesut Bey'ın "doğal ve daimı" liderı TÖ ile il-
gili sözleri ınandırıcı olmuyor. Başbakanın "bizim kampan-
yamızda ve bundan sonraki icraatımızda -TÖ- ancak geç-
mişteki misyonuyla vardır, bugünkü kişiliğiyle yoktur" te-
ması havada kalıyor.
Bizzat TÖ, Mesut Bey'i de ANAP yöneticilerinı de yalan-
lıyor, hatta tersliyor. Geçen hafta "sus" diyen Mesut Bey'i
"Konuşmamı kımse engelleyemez" diyerek yurtdışından
azartayan TÖ, bu hafta ANAP icraatlarında bundan sonra
"bugünkü kışiliğıye var olamayacağı" savına yanıt vermek
için Yozgat'a gidiyor.
Bu zıdlaşmayı iki lıder sergileseydı; basın, bir gün birine
ertesı günü diğerine koşar, demeç üstüne demeç alarak ka-
muoyunu aydınlatmayı görev sayardı. Nedense aynı basın,
TÖ'nün Mesut Bey'i, Mesut Bey'in TÖ'yü dışlayan, hatta
kimi noktada küçümseyen sözlerini es geçiyor. Kulaklar sa-
ğır ojmuş, gözler kör.
TÖ'ye anayasadaki sorumluluğunu anımsatmak, TÖ'yü
anayasal çizgıye çekmek, Mesut Bey'in aklından geçmiyor.
Türk hukuk düzenını Seguela ne bilsin; o da gerçegi Me-
sut Bey'e anımsatamayınca, yardımcı öğe olarak geriye
Mustafa Taşar'ın engin kültürü kalıyor. Oysa soguk espirı-
lerle dolu kitaplar yazmaktan, sağa sola yumruk atmaktan
Taşar'ın zamanı yok.Mesut Bey art arda tüttürduğu sıgara-
sıyla başbaşa, 20 ekimı bekliyor.
Üstelik TÖ ile Mesut Bey'in kullandığı silah farklı değıl.
Bugünü unutturmak için düne vurmak, elierindeki tek slo-
gan,
TÖ, onceki geceyı Malatyalılarla birlıkte geçirdi. Oradaki
konuşmasında "Hesap soracaklarmış, sorsunlar" diye efe-
lenmesine bakmayın. Çankaya'dan ındirileceği, hesap so-
rulacağı korkusuyla gece gündüz yüreğı pır pır. Uyku tut-
muyor, sabahın erken saatlerıne kadar konuklarla söyleşi-
yor.
DYP'ye kin tutmuş, SHP'yı tımağı kadar sevmiyor. Me-
sut Bey'i gözü tutmuyor.
Iki testi çarpışırsa birı kırılır.
35 gün kaldı.
Siyasi partiler ,v ^
slogan yarıştırıyor
FARUK BtLDİRİCİ
ANKARA — "Slogan" siya-
si partilerin propaganda yan-
şında gıderek ön plana çıkıyor.
1983'te "kaşıkla verip kepçey-
le geri almak istemeyenlerin"
partisi ANAP, "11 ejlül karan-
lığına düşmeraeji" savunan
MDP'yi ortadan sildi. Bu kez
aynı sloganları devralan
ANAP, 1987'de, SHP'nin
"Bmon" engeliyle karşılaştı. Bu
engeli de "çağ atlayan Turkiye"
silahıyla aşan ANAP, SHP'nin
"supürge"siyle belediyelerden
temizlendi.
Bu seçimde de Seguela tak-
viyeli ANAP, Başbakan Mesut
Yılmaz'ın gülen posterleri ve
"Çünkü yapacak daha çok işi-
miz var" sloganıyla SHP'nin
"Sandıkta gûlkr açacak" sloga-
nı çarpışıyor. DYP. "Baba"yı
ön saflara sürüp "Hesap
29 Kasım 1987'deki secimler-
den itibaren ANAP slogan sa-
vaşlanndaki üstünlüğünü kay-
betti. Seçim döneminin başla-
masıyla birlikte SHP, "5 yıl da-
ha limon gibi sıkılmaya gficti-
nüz var mı" sorusuyla ortaya
çıktı. ANAP, başlangıçta "Va-
tandaş, oyunu bölme, vur müh-
ninii Anavatan üstüne, çag at-
layan Türkiye ile daha da
ileriye" ve "Kavgasız Türkiyei
ye sahip çıkınız" diyerek 12 Ey-
lül öncesine dönülmemesi te-
masını işledi. Ama SHP'nin il-
gi uyandıran "limon" ve ardın-
dan başlayan sanatçıların
"Oyum SHP'ye" yazılı ilanları
karşısında ANAP, kampanya-
nın yönünü değiştirmek zorun-
da kaldı.
DYP ise "Demirel: Pahalılı-
gın ateşten gömleğini sırtınız-
dan biz çıkartınz" ve "Kırat'ın
Doğnı Yol'unda karanlıktan
Mesut Yılmaz'ın gülen posterleri ve "Çünkü
yapacak daha çok işimiz var" sloganıyla
SHP'nin 'sandıkta güller açacak" sloganı karşı
karşıya. DYP, 'Baba'yı öne çıkarıp 'Hesap
soracağız' sloganını atarken DSP, bu savaşa
'Gözünaydın Türkiye' ile katılıyor.
soracağız" sloganını atarken,
DSP de bu savaşa "Gdzünay-
dın Türkiye" ile katılıyor.
1983'ten bu yana siyasi par-
tilerin slogan yanşı şöyle geliş-
ti:
"12 Eylül döneminin ardın-
dan ANAP'ın her yerde bom-
ba gibi patlayan kampanyası
karşısında MDP şaşkına dön-
dü. Secimlerden 1 ay kadar ön-
ce her sabah gazeteleri açanlar,
"ortadiregin hali ortada" diye-
rek gülumseyen Turgut Özal ile
karşılastılar. Özal'ın gülen re-
simlerinin altında ANAP'ın
amblemi ve vaatleri sıralanıyor:
"• Oyunu hayat pahalılığına
dur demesini bilen Özal'ın par-
tisine ver.
• Kaşıkla verip kepceyle geri
almamak için enhasyonu düşü-
recegiz.
• Yapacağınız tek şey; bilgi-
li, iş bitirici, akılcı bir idareyi iş
başına geürmektir.
• Konut süanüsuu çözecegiz.
Kimse issiz kalmayacak."
Ardından Turgut Sunaip'in
partisi MDP'nin tam sayfa ilan-
ları başladı. "Yeniden 11 eylül
karanlıgına düşmemek için
MDP'ye eksiksiz bir vekâlet
ver", "Sağhklı demokrasi, güçlü
Türkiye" mesajlarını içeren bu
kampanya ılgi görmedi. 6 ka-
sım seçimlerinin üçüncü parti-
si Halkçı Parti ise, gazete ilan-
ları vermedi ve kampanyayı sa-
dece mitingler yoluyla sürdür-
dü.
aydınlığa" sloganlarıyla çıkış
yapmaya çalıştı.
Bu seçimden SHP anamuha-
lefet partisi olarak çıkarker)
ANAP yeniden iktidar oldu.;
Ama 26 Mart 1989'daki ye^
rel seçimlerde ANAP, başansu
bir kampanya yurütürkert
SHP'nin slogan üstunlüğü sür;
dü. "Eli kolu bağlı bir beledU
ye başkanı ister miydiniz?" slo^
ganlarına SHP, meydanlarda
"süpürgelerle" yanıt verdil
"Süpüriin" diyen SHP'lüer v^
"Hanedan" eleştirileri karşısuıf
da ANAP cephesinde
"bozgun" başladı. Istanbul Be^
lediye Başkanı Bedrettin Dalarû
gazetelere verdiği ilanlarda,
posterlerinde ANAP amblemir
ni bile kullanmadı. 1984't<
"an" olarak tanıtılan Dalar^
ANAP'ın ve SHP'nin ilanlann.-
dan daha fazla ilan vererek 1si-
tanbul'a yapnklarını anlatmaf
ya çalıştı. Dalan'ın, "Yaptıklaf-
rım yapacaklanmiB
teminaüdır" sloganma SHP'Ğ
Nurettin Sözen, "Oyun içinde
oyun. Dalan, ANAP'ın kayber
decefini göriince kendini bat
ğımsızlaştırdı. ANAP her za<-
man ANAP" karşılığını verdi.
1983'ten bu yana ilk kez
1991'de partilerin çoğu birbir-
lerine yanıt yetiştirmek yerinei
kendilerini anlatmaya dönük;
"pozMf kampanya yünituyori-
lar. ->