Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhunvet Matbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonım
Şirketı adına Berin Nadi # Murahhas Uye: Emine Uşaklıgil
# Genel Yayın Mudurü: Hasan Cemal, Yazı Işleri Muduru: Okay
Göaensin • Haber Merkezı Muduru: Yalpn Bayer, Sayfa
Düzenı Yönetmenı: Ali Acar # Temsıicıler: ANKARA: Ahmet
Tın, İZMİR: Hikmel Çetinkaya, ADANA: Çetin Yigenoglu
lç PolMıka: Celal Bajlangrç, Istanbul Haberlen Ş«ıa> KakVaa, Ekonomı: Menü Tam«. Dış Haberler
Ergnn Balcı, Iş-Sendıka: Şnkran Kctcnci, Kültür Cd«l Uster, Egıtım G«ıca> Şajlao, Vurt Haberlen
Vecdet Do£an. Spor Danıjmanı Abdulkadir YucHraın. Dızı Vazılar. Kcnm Çaltşkan. Araştırma.
Şahin 4lpa>, Duzeltme* Abdullah Yaz>a 0 Koordınatör Ahmel Korulsan 0 Mah t^ler: Erol Erfcut
9 Muhasebe Buknl Vener Ş Butçe-Planlama- Srvp Osmanbc^ogta 9 Reklam Ajtfe Tonın 0 Idare.
Huse>in Garer 0 Işletme- Önder Çdik • Bılgı-Islem Nail İnal 0 Personel- Sevgi Boslıncıojlu
IÛWI Kuru/u Başkan- llhan
Selçuk, Okta> Akbıl,
Yalçm Bayer, Hasan Cemal,
Hikmel (etinkayı, Oka>
Gönensin. IJgnr MunKu,
Ali Sırmen. Ahmel Tan
Basan ve Yuyan Cumhunyet Matbaacılık ve Gazetecılik TA.Ş. Tflrkocagl Cad.
39.41 Cağaîoğlu 34334 İst PK: 246 - Istanbul Tel 512 05 05 (20 hat), Tetoc
22246. Fav (1) 526 60 72 0 Burolar: Ankan: Zjya Gökalp Blv. Inkılap S. No:
194, Tel: 133 11 4M7, Tetot: 42344. Fax (4) 133 05 65 0 tımlr H. Ziya Blv.
1352 S 2/3, Tel: 13 12 30, Telra 52359. Fax (51) 19 53 60 0 Adana: lnönü Cad.
119 S. No: 1 Kat 1. Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78
TAKVIM: 25 EYLÜL 1991 Imsak: 5.22 Güneş: 6.47 öğle: 13.01 Ikindı: 16.24 Akşam: 19.04 Yatsı: 20.25
Marmara en kirli Karadeniz gittikçe karanyor, Akdeniz biraz ak
Denizlerimiz SOSveriyorMarmara ve Karadeniz'deki kirliliğin en büyük nedeni, antma
yapmaksızın saniyede binlerce ton atığın sulara bırakılması. Bu iki
denizde, deniz canhlarının ve canlı türlerinin sayısında ciddi azalma
var. Akdeniz, bu iki denize göre 'eh' dedirtiyor, ama hızla artan
tanker ve yat trafiği, tehdidini artarak sürdürüyor. Prof. Dr. İlkay
Salihoğlu, Doç. Ayşen Yılmaz ve Süleyman Tuğrul, denizlerimizin
son durumunu anlattı.
UFUK TEKİN
ADANA — Fonda, bulutlar-
dan kararmış bir gökyüzü,
önünde kirlendiği hemen anla-
şılan deniz. Daha onde de arka-
da olup-bıteni vurgulayan bir
yazı:
'Deniz bitti!'
Doğal Hayatı Koruma Der-
neği (DHKD) kirliliğin ulaştığı
noktayı böyle vurguluyor. 'Bi-
ten deniz'in artık balık neslini
tüketmeye başladığı, atık çamu-
runda yüzemeyen yunusların
karaya vurduğu anlatılıyor. De-
nizin bitmekte olduğunu ODTÜ
Deniz Büimleri Enstitusü sapta-
mış durumda. lçel'in Erdemli il-
çesinde kurulu enstitüden Prof.
Dr. Ükay Salihoğlu ile Doç. Ay-
şen Yılmaz ve Doç. Süleyman
Tuğrul'un yıllar süren araştır-
ması, 'kirli mi' sorusundan ote,
'hangisi daha kirii'sorusunu one
alarak 'çözüm' getirmeye çalı-
şıyor.
Prof. SalihoğJu ve arkadaşla-
rına göre Marmara 'en kirli',
Karadeniz 'oldukça kirli', Ak-
deniz de 'heniiz biraz ak.' An-
cak hepsi yüksek duzeydeki kir-
lilikleriyle SOS veriyor.
Marmara ve Karadeniz'deki
kirliliğin en büyük nedeni, ant-
ma yapmaksızın saniyede bin-
lerce ton atığın bu iki denize ve-
rilmesi. ODTÜ'lu araştırmacı-
lar, Karadeniz'deki kirliliğin bu
denize kıyısı olan bütün ülkele-
rin kıyı şeritlerinde, hızlı bir en-
dustriyel ve kentsel gelişme ne-
deniyle atıklannı denize verme-
sinden kaynaklandığına dikkat
çekiyorlar. Türkıye nüfusunun
yuzde 20'sinin, Sovyetler Birli-
ği'ndeki nüfusun da yüzde
25'inin Karadeniz kıyısında ya-
şadığıru belirten ODTÜ'lu bilim
adamlarının gozlemleri şöyle:
"Yüksek debili Tuna, Dinye-
per ve Dinyester nehirleri kıyı-
İannda y oğun bir endüstri faa-
liyeti bulunmakta ve antma te-
sislerinin olmaması nedeniyle
Karadeniz'e önemli düzeyde
kirleticinin taşındığı lahmin
edilmektedir. Aynca bu denizin
alt sulannın oksijen içermeme-
si ve tabandaki su kutlesinin ye-
nilenme sürecinin yaklaşık
2000-2500 yıl mertebesinde ol-
ması, bazı ülkelerin bu denizi
hâlfi atık boşaitmaya elverişli
alan olantk gönnesine neden ol-
makta ve bu uygulama zaman
zaman izinsiz -kaçak- olarak ya-
pümaktadır."
ODTÜ Deniz Bilimleri Ensti-
tüsü'nde gorevli araştırmacılar,
sanıldığının tersine Karadeniz'-
de guçlü akıntılar bulunduğuna
işaret ederken 'varil örneği'nden
yola çıkıyorlar:
"Son varil olaylan göstermiş-
tir ki, her ne kadar alt sulann
yenilenme süreci uzunsa da va-
rillerin kıyıya vurması, bu deni-
zimizin beklenenden ote dina-
mik bir yapıya sahip olduğunu
ve çok kuvvetli >atay akıntı sis-
temlerinin mevcudiyeti, yakın
zamanda elde edilen Karadeniz
uydu fotoğraflarından anlaşıl-
maktadır."
Prof. Dr. İlkay Salihoğlu,
Doçent Ayşen Yılmaz ve Do-
çent Süleyman Tuğrul, Karade-
niz'de ortaya çıkan aşın kirlen-
menin yol açtığı somut sonuç-
lann başında, deniz canlılannın
sayısmın ve bazı canlı türlerinin
yok olmasının geldiğini vurgu-
luyorlar.
Prof. Dr. İlkay Salihoğlu ve
arkadaşlannın araştırnıasında
'en kirli deniz hangisi' sorusu-
na 'atık deposu' olarak görul-
duğu için 'Marmara'dır' yanıtı
Sağhk
Şûrası
toplandı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Yüksek Sağhk Şû-
rası, sağlık personelinin hata-
lı meslek uygulamalarından
doğan adli konulan görüşmek
uzere toplandı. Sağlık Bakanı
Yaşar Eryılraaz, sağlık perso-
nelinin meslek hatalarını en
aza indirmek için hizmet içi
eğitime işlerlik kazandırılaca-
ğını söyledi.
Eryılmaz, dün 173. Sağlık
Şûrası'nın açılışında yaptığı
konuşmada, 1983 yıhndan bu
yana Yüksek Sağlık Şûrası'na
her yıl 150 dolayında adli dos-
ya geldiğini belirterek "Adale-
tin geciktirilmesini önlemek
için şûra, adli konulan ele
alacakür" dedi.
Eryılmaz, toplantıda göril-
şülecek 182 adii dosya bulun-
duğunu kaydederek dosyalar
arasında en yüksek dağıhmın
kadın doğum ve genel cerrahi
alanlannda göründüğünü söy-
ledi. 1983 yılına oranla hekim
sayısının artmasına karşın ge-
len adli dosyalann aynı kaldı-
ğına dikkat çeken Eryılmaz,
"Bunu, sağlık alanında olum-
lu bir gelişmenin göstergesi
olarak kabul ediyorum" diye
konuştu. Eryılmaz, göruşüle-
cek adli konulann arasında
"Deontolojiye (hekimlik mes-
legi ilkeleri) Muhalefef'in de
yer aldığını anımsatarak şun-
ları söyledi:
"Hekim ve diğer sağlık per-
sonelimizin mesiekJerini uygu-
larken herhangi bir hataya
meydan vermemek için titiz
davranmalannı ve özeüikk de-
ontolojiye uymalannı istiyo-
rnm. Böylece, vatandaşlanmı-
zın, sağlık personeline olan gü-
veni artacaktır."
Eryılmaz, şûrada alınacak
kararların, meslek ahlakına
uyan, görevini titizlikle yapan
doktorlann hakkını koruyaca-
ğını vurgulayarak olumsuz
davranışlar içinde olan sağlık
personeli için de uyan niteliği
taşıyacağuu söyledi.
Sıınday
Tîmes'ta
Atatürk
LONDRA (Cumhuriyet) —
London Times gazetesinin pa-
zar günleri çıkardığı özel sayısı
Sunday Times'ın "Çağa Dam-
gasını Basan 1000 Devlet Ada-
mı" Ansiklopedisi'nde Ata-
türk'e de yer verildi.
Sunday Times'ın her pazar
günü gazeteyle birlikte ek ha-
linde verdiği ansiklopedi fasi-
küllerinin geçen haftaki sayı-
sında Atatürk'e ayrılan bö-
lümde, Türkiye Cumhuriyeti'-
nin kuracusununastragan kai-
paklı fotoğrafı da yer aldı.
Mustafa Kemal Atatürk bölü-
münde şu bilgiler veriliyor:
"Devlet adamı. 1881-1938.
Modern Türkiye'nin kurucu-
su. Başlangjçta Gelibolu Sava-
şı'nı kazanan komutan olarak
ün yaptı. Birinci Dünya
Savaşı'ndan sonra Tiirk milli-
yetçilerini, ülkeyi bölmeyi
amaçlayan ittifak ülkeleri ve
Türkiye'nin bir kısmını işgal
etmek isteyen Yunanistan'a
karşı birleştirdi. Yunanlüan
yendi, padişahı tahtından in-
dirdi ve ittifak ülkeleriyle,
Türkiye'nin bağınısızlığını ta-
nıyan bir anlasma imzaladı.
Atatürk, ölümüne kadar
Türkiye'nin Cumhurbaşkanı
olarak görev yaptı. Devleti la-
ikkştirdi, şeriat yerine Baü an-
faıyışında bir anayasa kabul et-
tirdi. Kadınlara haklannı verdi
ve Arap alfabesi yerine Latin
alfabesini uygulamaya koydu.
Atatürk, hiçbir zaman dinsel
gericilige izin vermedi ve bu
tür eğilimleri engelledi. Ata-
türk'ten sonra gelen cumhur-
başkanlannın hepsi İslami ge-
ricflik sorunuyla mücadele et-
mek zonında kaldı."
İtfaiye güneşe su sıktıİstanbul İtfaiyesi,
'uygulamalı eğitim'e
Gaziosmanpaşa
Ortaokulu'ndan
başladı. Boğaz
kıyısmdaki okulda
önce yapay yangın
çıkarıldı. Sonra
öğrenciler de
itfaiyecilerle birlikte
alevlere su sıktı.
TAYFLN GÖNÜLLÜ
Fehime Sultan'ın küçük sara-
yı Boğaz'ı seyrediyor. 3 kath ah-
şap binanın beyaz yağlıboyala-
rı, Boğaz rüzgânna ve guneşine
pek direnememis. Abdülhamit'-
in 1881 yılında kızı Fehime Sul-
tan için yaptırdığı bu kuçük sa-
ray, şimdi yüzlerce öğrencinin
banndığı Gaziosmanpaşa Orta-
okulu.
Fehime Sultan'ın küçük sara-
yının bahçesinde dün İstanbul
itfaiyesi vardı. Boğaz'a su sık-
tılar, köpük yağdırdılar. Sulan-
nı güneşe ulaştırmaya çalıştılar.
istanbul ttfaiyesi 'İtfaiye
Haftası' nedeniyle öğrencilere
eğitim vermek için sabahın er-
ken saatlerinde Gaziosmanpaşa
Ortaokulu'na geldi. Bahçeye çı-
karılan öğrenciler elinde mega-
fon olan ve 'Ben kimim, bilin
bakahm?' diyen takım elbiseli
kişiyi izliyorlardı. Çocuklar, öğ-
retmenleri gibi konuşan bu kişi
için 'Olsa olsa bir okulun
müdüriidür' diye düşünüyorlar-
dı ki megafondan yeni bir ses
duydular: "istanbul ttfaiyesi"-
nin sorumlusu kimdir?" Hep
bir ağızdan 'ttfaiye Müdiiru" di-
ye bağırdılar. Okul müdurü san-
dıklan kişi "tşte ben İstanbul tt-
faiye Müdiiru Abdurrahman
Kıhç'un" dedi.
Bahçenin ortasmda iki büyük
mazotlu teneke içinde 'yangın'
çıkartıldı. öğrenciler, alevleri
ağızlan açık seyrediyorlardı. Bu
arada bir itfaiye eri, yangın tü-
pünden tenekeye beyaz kimya-
sal toz sıkarak alevi söndürdü.
öğrenciler hem sevinçten hem
de biraz korkudan panik halde
alkış tutarlarken, 'Hey...' diye
bağırdılar.
Sonra yapay yangınların bir
ikincisi, bir üçüncüsü çıkartıldı.
Bu kez yangınları teker teker
öğrenciler söndürdü. Aleve yak-
laşmaya korkan kız öğrenci,
hem başındaki kaskı düzeltiyor
hem yanındaki itfaiye erine ne-
redeyse sarüacak derecede yak-
laşarak tüpün hortumunu tene-
keye tutmaya çalışıyordu.
'Yangın' eğitimi renklenmeye
başlamıştı. Müdür Kılıç, atlama
çadınna kimın atlayacağını sor-
duğunda, yüzlerce parmak
kalktı. 3. kattan şişirilmiş dev
çadıra önce itfaiyeciler atladılar.
Havada, gri elbiseleri, kırmızı
çizmeleriyle bir kuş gibiydiler.
Öğrencilerin bazılan korkarken
ttfaiyecilerin gösterisi sırasında köpükler Boğaz'ın köpüklerine karıştı. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN)
kız öğrencilerden biri, arkada-
şına, "Ben oradan aşağı düşer-
ken dudaklanm uçuklar" diyor-
du.
Müdür Kılıç ile bir alt kattan
da öğrenciler atlamaya hazırlan-
dı. Gözlükler çıkartıldı, kravat-
lar gevşetildi. Alkışlar arasında
Metin, çadınn içinde kayboldu.
Sonra da diğerleri. Onlarca öğ-
renci "Ben de atlayacağım" di-
ye cama abanıyor, Müdür Kılıç
onları zor engelliyordu. Oğren-
ciler eğitimin en iyisini gördü.
İtfaiyeciler memnundu. Bazılan
ise bayan itfaiye memurlannın
etrafını sarmışiar, bilgi almaya
çalışıyorlardı.
Sıra köpük gösterisine gelmiş-
ti. Bir anda okulun bahçesi ya-
nm metre yüksekliğinde köpük-
le kaplandı. Öğrenciler sevinç-
le havaya uçuşan köpükleri ya-
kalamaya çalışıyorlardı. İstan-
bul İtfaiye Müdurü, gazetemi-
ze, "Azıııuk okulbn eğitim için
başvunıyor, Milli Eğitim okul-
lan ise bizim taleplerimizi geri
çeviriyor" demişti. Müdür Kı-
lıç, mutlu bir şekilde, "Gazete-
de çıkan haber üzerine onlarca
okul şimdi bizi çagınyor" dedi.
İtfaiye Haftası, diğer etkin-
liklerle de devam ediyor. Bugün
saat 10.30'da Sultanahmet Mey-
danı'nda Belediye Kent Orkest-
rası önce havayı yıımuşatacak
guzel parçalar çalacak. Sonra
meydanda tutuştunılan yangın
evine eski lstanbul'un tulumba-
cılan müdahale edecek. Tabii
onlar bu yangını söndüremeye-
cekler. lmdada, modenı İstan-
bul İtfaiyesi yetişecek ve mutlu
son olacak. Saat 16.00'da dayı-
lın itfaiyecisi seçilen Rüştii
Uzun, Genel Sekreter Tuğrul
Erkin'den ödülünü alacak.
veriliyor. Marmara'yla ilgili ve-
riler şöyle:
"Türkiye'nin kıyı sulannda-
ki kirliUk düzeyi tspanya, Fran-
sa ve ttalya kıyılannda gözknen
endustriyel ve kimyasal atıkla-
nn oiuşturduğu kirliliğe oranla
daha azdır. Ancak bazı bölge-
lerde ve özellikle istanbul Boğa-
zı'nın güney kesimlerinde, Ba-
tı'da Küçükcekmece'ye, doguda
İzmit Körfezi'ne kadar uzanan
sahil kuşağında tzmit, Bandır-
ma ve Izmir körfezlerinde kir-
lilik düzeyi aJarm verici boyut-
lardadır. Özellikle Marmara
Denizi nde doğal ekolojik den-
ge bozulmuş, çok sayıda canlı
türü yok olurken, kirli ortama
dayanabilen türler aşın çoğal-
mıştır. Bunun da ana nedeni,
evsel ve sanayi atıklannın canlı
bayatın yoğun olduğu üst sula-
ra genellikle antım uygulama-
dan boşaltılmasıdır. Oşinogra-
fik ve kirlilik izleme çalısmala-
nnda elde edilen sonuçlara gö-
re en kirli denizimizin Marma-
ra Denizi olduğu saptannuşbr."
Akdeniz biraz ak
ODTÜ Deniz Bilimleri Ensti-
tüsü'nün yaptığı araştırma, ham
petrol trafiği, yat limancılığı ve
'civa' girdisine karşın 'Akde-
niz'in hâlâ biraz ak' kalabildi
ğini gösteriyor. Prof. Salihoğlu,
Marmara'ya göre oldukça iyi,
Karadeniz'e göre ise 'eh' dedir-
ten Akdeniz'deki kirliliğin ne-
denlerini şöyle özetliyor:
"Akdeniz, hampetrol taşıyan
tanker trafiğinin en yoğun oldu-
ğu denizlerin başında gelmekte-
dir. Bunun sonucu petrol kirli-
liği, bu denizde 70'li yıllara ka-
dar sürekli artmış ve Akdenû
Ulkelerini tebdit eder boyutlam
ulaşmıştır. 1970'ten sonra uygu-
lamaya konulan uluslararası ko-
ruma onlemleri sayesinde kirli-
lik duze>i 1970'ten 1987ye ka-
dar yüzde 95 oranında azaltıla-
bilmiştir. Ancak hızla artan tan-
ker trafiğine, yetersiz idari ve
teknik önlemlere bağlı olarak
kıyı sulanmız petrol kirliliğinin
tehdidi alündadır. Özellikle BO-
. TAŞ'ın kapasitesini 280 bin va-
rilden 1,5 milyon varile çıkar-
ması Akdeniz'de Türk sulanna
gelen tanker sayısı artnuştır.
Yine son birkaç yılda önemli ge-
lişmeler kaydeden yat limancı-
lığı kıyısal kiriiliği artıran diğeı
etkendir.
Heniiz vakit varken
ODTÜ Deniz Bilimleri Ensti-
tüsü'nden verilen 'denizlerimiz-
deki kara tablo'ya karşın hâlâ
yapılabilecek şeyler var. Kiriili-
ği, BM'nin yaklaşımıyla "tn-
sanlar kanalıyla deniz çevresine
giren maddelerin canlılara zarar
vermek, insan sağlığı için tehli-
ke yaratmak, balıkçılık dahil ol-
mak Uzere deniz faaliyetlerini
aksatmak, deniz suyunun kali-
tesini düşürmek ve genel estetik
goninümü ve huzuru bozmak
gibi zararlı bir sonuç vermesi "
olarak tammlayan Prof. Sali-
hoğlu ile Doç. Yılmaz ve Tuğ-
rul'un kısa vadeli önerileri şöy-
le:
"—Evsel ve endustriyel atık-
sulann günümüz teknolojik ola-
naklannın ekonomik ve pratik
olarak uygulanabilir kabul ettiği
sınırlar içerisinde atık sulann
antılarak derin deniz ortamına
verilmesi.
—Canlı türlerinin üreme, bü-
yüme ve yaşamlannın yoğun ol-
duğu bölgelerde özel koruma.
denetim ve bilimsel araştırma-
larla birlikte yünitülmelidir.
—Mevcut koruma yönetme-
liklerinin uygulanması için ida-
ri ve teknik altyapının ülke ge-
nelinde oluşturulması.
—Derin deniz deşarjının bi-
limsel baza dayandınlarak gele-
cekte kaynak israfının önlenme-
si.
—Çevre koruma ve denetimi-
ni hızlı ve güvenilir şekilde sağ-
layacak modern, tam donanımlı
ölçüm, analiz ve araştırma labo-
ratuvan, yeterii uzman personel
Ue birlikte kunılmalıdır."
Hastalığın reçetesi: Kalsiyum, spor vefazia güneş
Kadınlar 4
osteoporoz'a dikkatHiç doğum yapmamış kadınlarla, çok doğum yapmış kadınlarda
osteoporoz riski bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dilşen, Türk
insanının kemik yoğunluğunun dünya standartlarının altında
bulunduğunu belirtti.
İstanbul Haber Servisi —
Dünyadaki kadın nüfusunun
üçte birinden fazlasını etkileyen
osteoporozun (kemik erimesi)
yetersiz kalsiyum alırru, alkol ve
sigara kullanımı, hareketsizlik
gibi nedenler sonucunda ortaya
çıktığı belirtildi. Osteoporoz,
uzmanlar tarafından hatalı çağ-
daşlaşmanın acı bir faturası ola-
rak değerlendiriliyor.
"istanbul Tıp Fakültesi 11.
Kurultayı" çerçevesinde düzen-
lenen "Osteoporoz Günü"nde
konuşan fakültenin Fizik ve Te-
davi ve Rehabilitasyon Bölüm
Başkanı Prof. Dr. GUzin Dil-
şan, Türkiye'de osteoporoz has-
talığına yakalanan kadınların
yüzde 45 civarında olduğunu
bildirdi. Türk toplumunda risk
faktörleri konusunda bir çahş-
ma yaptıklannı anlatan Prof.
Dilşen, "İnsanlanmız her şey-
den önce kalsiyumlu yiyecekler-
le beslenmiyor, spor yapmıyor
ve fazla güneşe çıkmıyor" dedi.
Bir kadının 63 kilonun altında
olmasının osteoporoz riskini
arttırdığına dikkati çeken Prof.
Dilşen, "80 kilonun üzerindeki
kadınlarda osteoporoza rastla-
nılmıyor. Bedensel aktivite
önemli. Ne çok haraket edecek-
siniz ne de az. Sigara, alkol ve
erken menapoza girmek risk,
eğer, ailede osteoporoza bağlı
kınklar varsa bu da bir risktir"
diye konuştu.
Hiç doğum yapmamış kadın-
larla, çok doğum yapmış kadın-
larda osteoporoz riski bulundu-
ğuna dikkat çeken Prof. Güzin
Dilşen, Türk insanının kemik
yoğunluğunun dünya standart-
lannın altında bulunduğunu be-
lirtti. Kemikler için kalsiyum
ahmının çok önemli olduğunu
vurgulayan Prof. Dilşen, kalsi-
yum için, süt ve sütlü gıdalar ile
yeşiJ sebzeler yenmesi gerektiği-
ni bildirdi.
Kopenhag Üniversitesi'nden
Prof. Dr. C.Christiansen de os-
teoporozun tedavisinde ostroje-
ne alternatif olarak kullanılan
Kalsitonin (bedenin kendi yap-
tığı hormon) tedavisi hakkında
bilgi verdi. Kalsiyumun beslen-
me yolu ile alınması halinde, vü-
cutta bulunması gereken mikta-
ra çok zor ulaşacağmı belirten
Christiansen, kalsiyumu ilaç
olarak almanın yararlı olacağı-
nı belirtti. Kadınların menapoz-
dan sonra o yaştaki erkeklere
oranla 10 kat daha fazla kemik
kaybı ile karşı karşıya kaldığını
ve üç kadından birisinin bu has-
talığa yakalandığını belirten
Çernobilzede
çocuklar
• İstanbul Haber Servisi
— Türkiye Sakatlar
Derneği Konfederasyonu ve
İstanbul Lioness Clup'ün
davetlisi olarak Türkiye"ye
gezmeye gelen 1986'daki
Çernobil faciasından
etkilenmiş 31 çocuğun
bulunduğu vagonun
Sofya'da Türk trenine
bağlanmasının
anlaşılamayan bir şekilde
aksadığı bildirildi.
Radyasyondan etkilenmeleri
nedeniyle bir süre sonra
yaşamlannın son bulacağı
bildirilen 31 Çernobilzede
çocuğun, dün sabah
saatlerinde Bulgaristan'dan
gelen trenden inmesi
bekleniyordu. Karşılama
törenine halk oyunlan
ekibi, Lioness'ler ile
Sakatlar Derneği yetkilileri
katıldı. Ancak tren
geldiğinde beklenen
konukların trende
olmadıkları anlaşıldı.
Bunun üzerine Sofya'yla
kurulan telefon
bağlantısında Çernobilzede
çocuklan taşıyan vagonun,
Türk trenine bağlanmasının
öğrenilemeyen bir şekilde
aksadığı anlaşıldı.
Çernobilzede çocuklann
bugün İstanbul'da olmalan
bekleniyor.
Gedikpaşalda
yangın
• İstanbul Haber Servisi
— Kumkapı Gedikpaşa
Caddesi'nde dün çıkan
yangın sonucu üç katlı bir
ev tamamen yandı. Can
kaybının olmadığı yangını
söndürme çalışmalarını
İstanbul İtfaiye Müdurü
Abdurrahman Kılıç yönetti.
Dün akşam saat 21.00
sıralannda Gedikpaşa
Caddesi, Kasırga Sokak'ta
bulunan 129 numaralı 3
katlı binada çıkan yangın
sırasında görgü tanıklannın
ifadesine göre evde
bulunanlar pencerelerden
atlayarak kurtulmayı
başardılar. Can kaybımn
olmadığı yangın İstanbul
İtfaiye Müdürü
Abdurrahman Kılıç
denetimindeki ekipler
tarafından söndürüldü.
İşletmecilik
kursıı
• İstanbul Haber Servisi
— Boğaziçi Üniversitesi
Meslek Yüksek Okulu İş
İdaresi Programı'mn
düzenlediği 'Genel
tşletmecüik Sertifıkası
Kursu'na kayıtlar sürüyor.
özel ve kamu sektörünün
işletmecilik eğitimi görmüş
ara eleman ihtiyacını
karşılamayı amaçlayan
kursa katılan öğrencilere bir
yıl süreyle pazarlama,
muhasebe, yönetim, işletme,
üretim, ekonomi, sayısal
yöntemler ve bilgisayar
uygulamalan konularında
eğitim verilecek.
İşletmecilik dışında bir
dalda yükseköğrenim
görenler ya da iş
deneyimine sahip lise
mezunlannın
başvurabildikleri kursa
görüşme yoluyla 40 öğrenci
kabul edilecek.
Gemiye 75
milyon ceza
• İSTANBUL (ANKA) —
İstanbul Büyükşehir
Belediyesi Çevre Koruma
ekipleri denizi kirleten
gemiye 75 milyon lira ceza
kesti. İstanbul Büyükşehir
Belediyesi'nin yazıb
açıklamasına göre çevre
koruma ekipleri,
Zeytinburnu açıklannda
hidrolik yağ ve mazot
akıtarak deniz kirliliğine
sebep olan 936 gros/tonluk
Tuncap Cepnioğlu isimli
Türk bandralı kum
kosterine 75 milyon lira
ceza verdi.
Christiansen, erken teşhisle bu
hastalann tedavi altına alınma-
sı gerektiğini \urguladı.
"Osteoporoz Günü"nde söz
alan Jinekolog Prof. Dr. Erdo-
ğan Ertüngealp ise, 15 yaşında
âdet dönemine giren bir kadın-
da, 50'li yıllannda menapoz
başladığını belirterek, kadınla-
nn östrojenle yaşadığı kadar,
östrojensiz de yaşamak zorun-
da kaldıklannı anlattı. Östrojen
hormonunun düşmesiyle kadın-
da bazı şikâyetlerin arttığına
dikkat çeken Prof. Ertüngealp,
6O'lı yaşlarda kadınlarda "kırik
eşiği" başladığını, menapozla
birlikte de kemik kaybının art-
tığını söyledi. aynca, osteopo-
roz tedavisinde östrojen ve kal-
sitonun kullanımı üzerinde du-
nıldu.
Türk lirası
ve döviz kredi taleplerini
k hlZİa karşılayan
bir banka ile calısmanın
avantajlannı
yaşıyor musunuz
DEMIRBANK
iyi günler diler"