23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
'>25 EYLÜL 1991 * • • HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17 BAŞKENTTEV AHMET IAN (Baştarafı 1. Sayfada) listelerini Yiiksek Seçim Kuru- In'na (YSK) teslim etmeleriyle. seçünin gerçek "finiş"i başladı. YSK'nın görevi, bu yanşın düzenini sağlaraak. Yansın bakemi, YSK'dır. Anayasanın 79. maddesine gö- re ise YSK, seçim yansının "başlamasından bkimine ka- dar", "seçimin diizeo içinde yapılması" ve "seçimin dürüst- hıgü ile Ugili tüm yolsuzluklan" şikâyet, inceleme ve kesin kara- ra baglamakla görevlidir. "Meydanlara çıkacagını" açıkiayan Cumburbaşkanı'nın dün üç yerde birden konuşma- sı, seçim düzenine ve esenligine etkisi nedir? Bu soruyu incekme sorumlu- lugu ve yetkisi, belirttiğimiz gi- bi YSK'nın Uzerindedir. Ancak, YSK'nın Cumhurbaşkanı'na kendiliğinden düdiik çalması zor. Daba dogrusu, çalabilecek durumda olduğu nalde, Türki- ye'de yiiksek yargının hukuk devleti anlayışı, "o kadar uzun boylu" degil. YSK'nın bunu yapması için birilerinin, SHP, DYP veya ANAP'ın (?) başvunısu gereki- yor. Bizce, Cumhurbaşkam'nı YSK'ya şikâyet konusunda ANAP'ın önceligj olmalı. Çiin- kü, "seçim stratejisi" aJtüst olan, bu partimizdir. Fransız reklamcının ana he- defi, Yılmaz'ın öne çıkanlma- sıydı. Başbakan'ın camsız çerçeve- li, çene lutan resimlerinin önü- ne, camlı çerçeveleri ye çenesi- ni tutmayan hali ile Özal geçti. Geçmekle kalmayıp sloganlan- nı da etkisiz hale getirdi. Nitekim, dün yeni ilcemiz Sa- raykent'te konuşurken, "kasa- baJarm iiçe, ilçelerin U yapılarak çag atlandıgım" söylerken, Yıl- maz'ın gazete sayfalanndaki re- simli sloganlannı yalanlıyordu. Seguela, bu reklamlannda "Çagı yakalamak için Mesut Yılmaz" demekledir. Seçmenin kafası altüst. Türkiye, Özal'ın dedigi gibi "çagı atladı" ise, Yılmazın "çagı yakalama" hedefi telaşı niye? YSK'nın yöneticileri konuş- raak istemiyorlar. Biz de YSK eski başkanvekil- ierinden Kâzun Yenice ile görüş- tiik. Yenice, "CumhurbaşkanT- mn, seçim döneminde meydan konuşmaJannın seçimi etkileye- cek nitelikte olup olmadığını in- celeme yükümlülüğünde oldu- ğunu" belirtiyor. Yenice'ye göre YSK bunu, partilerden birinin istegi ile de yapabilir, kendiliğinden de ya- pabilir. Bu seçim döneminde YSK'nın "hakem" olarak ya- kından izlemesi gereken iki ku- mm var. Birisi Cumhurbaskankgı, öte- ki Starl. Kısaca YSK, "aileyi" iyi iz- lemeüdir. Babanın ağzından veya ogu- lun ekramndan çıkanlar ve çıka- cak olanlar, seçim düzenini bo- zacak nitelikte mi, degil mi? YSK'nın ilk görevi bunu araş- tırmak ve önlemek olmalıdır. Duvariara yapıştınlacak parti afişlerinin birbirinden iki par- mak geniş veya dar olması ya da seçim pusulalarındaki parti amblemlerinin mürekkeplerinin solukluğu, seçim düzenini etki- lemez. Düzeni etküeyecek olan, bir günde üç defa meydanlara çı- kan Cumfaurbaşkanı ile onu yi- ne, bir günde üç defa ekranlara çtkaran Starl 'dir. Özal, niçin meydanlara çıkı- yor? ANAP için çıkngı söyleniyor. Anıı bu dogru degil. Özal, meydanlara kendisi için çıkıyor. Bir zaraanlar. Kenan Evren'in çıktığı gibi çıkıyor. Özal biliyor ki muhalefet ka- zanırsa, Çankaya'daki omrii bi- tecek. Kendisine "iniş bileti" kesilecek. BunuD sonu ise "hesap sorul- ma" süreci. Dün Saraykent'te "Benden hesap soramazsınız, ben hesabı- mı mahşerde Allahıma veririm" diyen Özal, bu olasılığın yuksel- digini göriiyor, bu süreci önle- mek istiyor. Bir günde üç meydana birden çıkması, bunun için. Özal, kendi yazgısını kendi "dizayn" etmek istiyor. "Mah- şerden ve Allah'tan" söz etme- si, bunun kanıtı... w w Ozal: Hesap soramazsınız Demirağ'ın 'Hariçten GazePi yasaklandı ANKARA (Cumhnriyet Bü- rosu) — Melike Demirag tara- fından söylenen şarkı ve türkü- lerin yer aldığı kaset, Kiiltür Ba- kanlığı tarafındaa yasaklandı. Avukat HaJit Çelenk yasaklama karannın iptali için Ankara Ida- re Mahkemesi'ne dava açtı. Melike Demirağ tarafından "Hariçten Gazel" adlı kasete \ izin verilmesi için yapılan başvu- ; ruya Kültür Bakanlığı olumsuz yanıt verdi. Kültür Bakanlığı'na bağlı Istanbul Telif Haklan ve ; Sinema Müdüdüğü tarafından ; denetleme kuruluna gönderilen ; kaset, yönetmeliğe aykın bulun- idu. Kurul, kasette yer alan "AlışamadıırT adlı şarkı sözle- rinin "milli duygulan incitici" olduğu karanna vararak şarkı- run kasetten çıkarılmasını iste- di. Yasaklamaya gerekçe olarak sinema, video ve müzik eserle- rinin denetlenmesi hakkındaki 10901 sayılı yönetmeliğin 10. maddesi gösterildi. 9 PKKTı ölü ele geçirildi edildiği belirtildi.ı Haber Merkezi — Diyarbakır ive Bitlis'te güvenlik güçleriyle içatışmaya giren teröristlerden 1 üçü ölü olarak ele geçirildi. Dic- le ilçesinde ise 3 teröristin cese- dinin bulunduğu bildirildi. Kars'ın Iğdır ilçesinde Çilli da- ğındaki TV verici istasyonu, ön- ceki akşam teröristlerin roketa- tarlı saldınsına uğradı. Burada çıkan çatışmada 1 terörist, terö- ristler tarafından kaçınlan ko- rucuların kurtarılması için baş- latılan operasyonJar sırasında çıkan çatışmada da 2 terörist ölü olarak ele geçirildi. Olağanüstü Hal Bölge Valisi Necati Çetinkaya, Siirt'in köy- lerinde göreve başlayan yeni ge- çici köy korucularına silah ve para dağıttı. Diyarbakır Büromuzun habe- rine göre Olağanüstü Hal Böl- ge Valiliği, Diyarbakır'ın Lice ilçesi Dibek köyünde görev ya- pan güvenlik güçlerinin köye gizlice girmek isteyen bir grup teröristle karşılaştığı bildirildi. Açıklamada 'dur' ihtanna ateşle karşılık verilmesi üzerine çıkan çatışmada bir terörist uzun namlulu silahıyla birlikte ölü olarak ele geçirilirken diğer te- röristlerin kaçtıklan belirtildi. Açıklamada, yine aynı gün Bitlis'in Mutki ilçesi kırsal ke- sinünde çıkan çatışmada 2 terö- ristin ölü olarak ele geçirildiği kaydedildi. Diyarbakır'ın Dicle ilçesi kır- sal kesiminde alman durumları değerlendiren güvenlik güçleri- nin 23 eyltil günü bir grup terö- ristle sıcak temas sağlandığı, uyanlara ateşle karşılık verilme- si üzerine çatışma çıktığı bildi- rildi. Olay bölgesinde 24 eylül günü yapılan aramada uzun namlulu silah bir adet seyyar te- lefon ve üç teröristin cesedi ele , geçirildi. ; Vaülik bildirisinde ölü ele ge- çirilen teröristlerin kimlik belir- leme çalışmalarıyla bölgedeki I arama ve operasyonlara devam TV istasyonuna saldın AA'nın haberine göre Kars'- ın Iğdır ilesinde Çilli dağmdaki TV verici istasyonuna terörist- lerce roketatar saldırısında bu- lunuldu. Edinilen bilgiye göre önceki gün saat 20.30 sıraların- da Çilli dağındaki TV verici is- tasyonu yakınlanna gelen bir grup bölücü eşkıya, verici istas- yonuna roketatarla saldırdı. Roketatar mermilerinden biri- nin isabet etmesi sonucu verici istasyonunda hasar meydana geldiği bildirildi. Daha sonra olay yerine gelen güvenlik kuv- vetleri ile teröristler arasında ça- tışma çıktıgı ve çatışmada bir te- röristin ölü olarak ele geçirildi- ği kaydedildi. Yetkililer, gece karanlığından yararlanarak ka - çan teröristlerin yakalanması için operasyonların geniş çapta sürdürüldüğünü söylediler. AA muhabirinin edındiği bil- giye göre bir süre önce Mutki'- ye bağlı Çaygeçit köyü yakmla- nnda bir yolcu minibüsünde kimlik kontrolü yapan terörist- ler, araçta bulunan bir astsubay ile üç köy korucusunu yanları- na alarak kaçtılar. Bunun üze- rine güvenlik kuvvetlerince böl- gede düzenlenen operasyonlar sürdüriilürken önceki gün ak- şam saatlerinde, kaçınlan astsu- bay Ömer Dogan'ın cesedi Geyikpınar-Kavakbaşı köyü dağlık kesimlerinde bulundu. Vali silah dağıttı Siirt'in Şirvan ilçesine bağlı Taşlı, Damlı, Taşlıkaya ile Bay- kan'ın ziyaret köylerinde yeni geçici köy korucularına silah dağıtım törenlerinde konuşan Olağanüstü Hal Bölge Valisi Necati Çetinkaya, vatandaşlar arasında hiçbir ayırım yapma- dıklarını, yapanın da karşısma önce kendisinin dikileceğini be- lirtti. (Baştarafı 1. Sayfada) nanistan'ı 1980'de yakaladığı ve sanayi ihracatında üç kat ileri geçtiğini söyledi. Özal şunları söyledi: "Hadi kıyaslayaJım. 1980 ön- cesi 10 seneyle 1980 sonrası 10 seneyi her alanda kıyaslayalım. Kimse kimseyi kandırmasın, ra- kamlar yaJan söylemez. 1970 oncesi adamlann gerisinde kal- mışız. Şimdi en az 3 kat daba gelişmişiz. Etrafta bir sünı gö- letler var. Bunlar ne zaman ya- püdı?" Özal, Türkiye'nin her tarafın- daki gecekonduların son model elektronik ve beyaz eşyayla do- lu olduğunu savundu. Özal, Türkiye'nin karanhk günlerinde devletin yönetimin- de sorumluluklar aldığım ve Al- lah'ın o günleri Türkiye'ye bir daha göstermemesini dileyince, kalabalık "Amin" diye bağırdı. Özal, 1980 öncesinde Başbakan- lık'ta paltoyla oturduğunu, ka- pı kapı dolaşarak para dilendi- ğini söyledi. Aydmcık'ta yaptı- ğı konuşma sırasında kalabalık- tan bir yurttaş, Cumhurbaşka- nı'na "Eskiden dövizimiz yok- tu, aç degildik. şimdi döviz var açız' diye bağırdı. Özal, bu söz- leri duymazlıktan geldi. Bu sı- rada kalabalık "Özal...Özal" diye tempo tuttu. Seçim vaatleri Cumhurbaşkanı özal, seçim- lerle ilgili olarak da şunları söy- ledi. "Herkes size Göğü vereceğiz' diyor. 'Çalışmanıza gerek yok, sizi emekli edeceğiz' diyenler de vardı. 1980 öncesin- de bunlan vaat ettiler. Turkiye, felakete gitti. Çalışmadan ver- mek. AJIah'a mahsustur. Çalış- madan bir şey olmaz. Ben baş- bakanken, bir gazeteci arkadaş bana 'Keşke bir petrol yatağı bulsak da bu sorunlardan kurtulsak' dedi. Beleşe alışmış. Ben de ona ' Allah göstermesin' dedim. Çünkü, önce çalışmalı- yu. Çalışmayı ögrenmeliyiz. Ne oldu? Bir petrol krizi çıktı. fi- yatlar düştü, kötü oldular. tşte fazla zenginlik Saddam Hüse- yin'i şunarttı. Bakın, ne dunı- ma geldi? Ben Cumhurbaşkanı- yım. Her şeyi açıkça ifade etme- liyim. 1980 öncesinde partiler, ülkeyi ekonomik çıkmaza gö- türdüler. Şimdi de aynı tehlike- yi görüyonım. İki anahtar vere- ceklermiş. Bir de yeşil kart çı- kardılar. Oldu mu bu? Kayna- gı ne? Paralar nereden geliyor? Şimdi bir kart daha çıkarmışlar. Bu kartı alan işsizse. iş veriyor- larmış. Bu palavralara kim ina- nacak? Bu palavralara inanırsa- nız felaket başınıza gelir. Hep bn yanlış politikalar yüzünden geriye gidildi." Kendi yönetimleri dönemin- de, 1970 li yıllarda olduğu gibi vatandaşlar arasında ayrım ya- pılmadığını, vatandaşa yapıla- mayacak işler için söz verilme- diğini dile getiren Özal, "Şim- di sizlere gökyıizunii. dünyayı vaat ediyortar. Yapılamayacak şeyin süzünü verenlerin iktidar olmak hakkı degildir. Gençleri- mizi, çocukiarımızı düşünmeli- yiz. 70 yıldır çabalıyoruz. Ha- yal kurmayalım. Ancak çalışa- rak ulaşabiliriz istedigimiz şeylere" dedi. Türkiye'de istikrarın devam etmesi durumunda "fişek gibi ileri gidilecegini", bunun örne- ğinin geçen 8 yıl içinde görüldü- ğünü dile getiren Cumhurbaşka- nı Özal, "Allah, her şeyin bol- lugunu bu ülkede devam ettir- sin" şeklinde konuştu. "Biz bu ülkeyi 20. asra götür- mek istiyoruz. Birliğimizi, bera- berligimizi bozmayın. Memle- keti yanlışlara gölürmevin. Her millet layık olduğu idareyi bu- lur. Bizim mflletimiz iyi idare- ye layıktır. Türkiye çok gelişmiş bir ülkedir, ama bunu devam et- tirmeli" diyen Cumhurbaşkanı özal, vatandaşlara Kayseri'de ettirdiği andı tekrarladı. Kendi- sine vatandaşların katılmasını isteyen Özai ile vatandaşlar, bir- likte şu sözleri tekrarladılar: "El ele, gönül gönüle, hep bcraber ülkemizi 21. asra götü- relim. Çagın önüne geçelim. 21. asır, Allah'ın izniyle Türkiye'- nin ve Türklerin asn olacaktır." Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile birlikte Yozgat ANAP mil- letvekilleri de geziye katıldılar. Yozgat Milletvekili eski Tarım, Orman ve Köyişleri Bakanı Lüt- fullah Kayalar'ın Özal ile birlik- te olmadığı gözlendi. Yozgat ANAP ll Teşkilatı da Ozal'ın gezisinde hemen hemen tam kadro yer aldı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, DYP lideri Suleyman Demirel'- in seçim propagandasının teme- lini oluşturan, "Hesap soraca- gız" sözlerine Yozgat'ta yanat verdi. Özal, "Siz bana hesap so- ramazsımz. Ben mahşerde hesa- bı Allahıma veririm" dedi. özal, "Ben kaçakçıuğı önledim. F-16 projesini gerçekleştirdik, 12 bin köye elektrik götürdük, yeşil futbol sahalan yaptık. renkli ve çok kanallı televizyo- nu getirdik, bunların hesabını mı bana soracaklar? Bunların hesabı kolay verilir" şeklinde konuştu. Özal, kendisini sevme- yenlerin bulunduğu, bunlann eski kaçakçılar ve karaborsacı- lar olduğunu da söyleyerek va- tandaşlara "Siz, dogru ve yalan söyleyeni gözünden tanırsınız" de'di. Hesap soramazlar Cumhurbaşkanı Turgut Özal Kadışehri'nde vatandaşlara hi- taben yaptığı konuşma su'asın- da, bugün her gittiği yeri il ya- panların bulunduğunu, bu kişi- iere, 9 yılı aşkın suren iktidar- lan süresinde söz verdikleri şey- lerden kaçını yerine getirdikle- rinin sorulması gerektiğini dile getirdi. Özal, "Biri çıkıyor her gittigi Uçeye 'Sen bilmem kaçın- cı ilsin' diyor. Ayinesi iştir kişi- nin, lafa bakılmaz. İnsan yap- tıklarıyla belb' olur, lafla değil" dedi. Cumhurbaşkanı Özal, konuş- masında devamla "hesap sor- ma" sloganını, seçim propagan- dasının önemli bir unsuru hali- ne getiren Süleyman Demirel'e bir kez daha yanıt verdi. Özal, şunları söyledi: "11 yıldır, çalışıyorum. Canı- mı disime taktım. Hizmet ver- mek için çabalıyorum. Daha da hizmet vermek istiyorum. An- cak hesap soracağız diyorlar. Benim için önemli olan, hesap günü o hesap venne onlan on- lann dedigi gibi degil. o hesap günü bazı şeylerin hesabının so- rulmasıdır. Mahşer gunüdür. Siz bana hesap soramazsınız. Ben o hesabı Allahıma veririm. O denli söyleyenler var. Ben on- lara eski kaçakçılar, karaborsa- cılar diyorum. Özal'ın çok düş- manı var. Bunlar başmda geli- yır. seni indirip 'Hesap soracağız' diyorlar. Ben kaçak- çılığı önledim. Memleketimizin iyiligini düşünuyoruz. Siz hiz- met edenleri, doğrayu söyleyen- leri ve yaîan söyieyenleri gözie- rinden tanırsınız. Rahmetli Menderes'i yanlış tanıttılar ve bizi aldaltılar. Ancak tarih, böyle yapanları unutturdu git- ti. Şimdi onlar. Adnan Mende- res ve merhum arkadaşlan ts- tanbul'da bizim >aptırdıgımız anıt kabirlerindeler. Hakikatler gün gibi ortaya çıkıyor. Bunun hesabı mahşer günü verilir. Biz bu memlekete çok hizmet ettik. Bütün dünyayı tanıyonım. Bi- ze her gittigimiz yerde itibar edi- yorlar. Şahsen üç defa da çok çalışmam nedeniyle ameliyat ol- dum. Ama canım, vatandaşla- nma feda olsun." Cumhurbaşkanı ÖzaJ, yeni il- çe olan Avdıncık'ta düzenlenen törende de vatandaşlara hitap etti. Özal, 8 yılda 250'den fazla kasabayı ilçe, 7 ilçeyi de il yap- tıklannı belirterek "Bu seçimler öne alınmasaydı 30 kadar ilçe- yi daha il yapacak, ilçe sayısını da 300'ün üzerine cıkaracaktık" dedi. Özal, birçok ülkeyi gezdi- ğıni ve çok sayıda devlet ada- mıyla tanıştığını bildirerek Türkiye'de ilk defa bir siyaset adamının dünya çapında bu ka- dar tanındığını söyledi. Cumhurbaşkanı özal, konuş- masını şöyle sürdürdü: "Önümüzde bir 9 sene var. Bu 9 sene için de gelecek seçim- lerden sonra istikamet belli ola- caktır. Ya ileriye gidecegiz, 2000')i yıUarda çagın ötesine ge- çecegiz veya yanlışlık yapacagız geriye gidecegiz." "Hayır, çünkü geride kavga var. Sahneler benziyor. Aynı in- sanlar sahnede. Şimdi başka türlü gözüküyoriar ve 'Anahtar vereceğiz, kart vereceğiz, şunu bunu vereceğiz' deyip, duruyor- lar. O vakit onlara sorun, 'Da- ha evvel niye verrr-^diniz?' diye. Bunlar vatandaşı bir parça saf zannetme zihniyetinin eseridir. Ama benim vatandaşım zeki- dir. " Avukat Halit Çelenk, yasak- lamanın anayasaya aykın oldu- ğunu belirterek Ankara Idare Mahkemesi'ne iptal davası açtı. Dava düekçcsinde, şarkı sözle- rinden hangisinin yönetmeliğin hangi maddesine aykın olduğu- nun kurul raporunda beürtilme- diği ileri süruldü. Yasaklamanın somut bir hükme dayandınlarak yapılmadığı belirtilen dilekçede, kararın anayasaya aykın olduğu savunuldu. Karânn yönetmeli- ğin yanhş değerlendirilmesinin bir sonucu olduğu ifade edilen dava dilekçesinde şu görüşlere yer verildi: "Yasaklama, anayasanın te- mel hak ve özgıirlükler başlıklı 13. maddesine aykındır. Kaset- te yer alan kimi şarkı sözieri son derece masumane eleştirilerdir. Ülkede düşünce özgürlügünün sağlandığı söylenirken bir yan- dan da bu iür yasaklamalann getirilmesi demokratikleşme su- recine ters dü$mektedir." Küçüklerin 4 büyük protestosu tlkögretim Okulu ögrencileri, okullannın ilk ve orta bölumle- rinin kapatılarak binanın liseye dönüşlürülmesi karannı pro- testo etmek amacıyla okul önünde gösteri yaptılar, slogan ata- rak caddeyi bir süre trafiğe kapattılar. Çocuklanyla birlikte pro- testo gosterisine katılan veliler, okuldaki öğrencilerin ve ögret- menlerin yavaş yavaş başka okullara nakledildiklerini öne sur- düler. Veliler, "Alınan bilgilere göre önce belli bir sınıfın ög- rencilerinin tamamının kaydı Beşiktaş İlkögretim Okulu'na ya- pılıyor. Daha sonra bu sınıtın öğrelmeni de geçici olarak Be- şiktaş İlçe Milli Egitim Miıdürlüğü'nce öğrencilerinin bulun- duğu okula tayin ediliyor. Tayinlerde kıdem ve terfi esasları, çevre okulların ihtiyaçlan dikkate alınmıyor" dediler. Veliler, Beşiktaş semtinde tüm ilkokullann çok kalabalık olması ve çift öğrenim uygulaması nedeniyle bu okulun kapatılması kararı- nın çevre halkına da zarar verdiğini söylediler. Yıldız Sabancı İlkögretim Okulu ögrencileri, anne-babalarıyla birlikte okulun önünde "Bizi okulumuzdan kovmayın" diye slogan atarak, "oturma eylemi" yaptılar. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) Çocuklar 6 mal' gibi icra ediliyor İDİL GÜRSEL ANKARA — Çocuklar da, bir "mal" gibi "icra" edi- liyor. Boşan- mış anne ve ba- balar arasında- ki anlaşmazlık nedeniyle ço- cuklar "icra" I yoluyla ebe- veynlerine gös- teriliyor. Yal- nızca Ankara 1 da geçen yıl 800 çocuk "icra" edildi. Hacettepe Üni- versitesi Çocuk Ruh Sağhğı Bölümu Öğre-1 tim Üyesi Doç. Dr. Bahar | Gökler, "icra" 1, huıcmolunan çocu^u .$bu cra emrmın :etl:gı LarjiLnden ııbaren vefl. gan ıçjıde .es!,m eunenj. kuçLıyjn lUr-, hukumle-, dAj- -esir.de lehıne nujtura venlen ile 3&hj>ı aıunaseo«t tesı^ıre engej :lma ~an-z AKS h&ide ;ocui ne-eae t>u.unursa bUunsuc tcya ve Iflas Ka - jr.unun 25 c-addes. gcmç^çe .lâm hukraom.n zor!s ır-a olunacagj 3~ ia çocj^ g.zlen-r .»ya şahsı manaaebe: eSjS_Te jj-sa &\i\ı Kandrjn -4" T.adoesır.aeK .-sanın . ^ j ı^s agi ıhuır DİUfiur If K 25 Zi al lc-a Vleaıunj Muhur l e Imza y o l u n a b a s v u - 'VHAYET KARART— Boşanan anne-baba, mahkemeden "velayet i karan" alıyor Velayet karannda, çocuğun kımın velayetıne venldığı n u m a s ı m n , ço- ^ tarafin, çocuğu ne kadar sıklıkla görebılecegı yazıyor Eğer ço- c u k l a r a yapıla- cu ^, karşı tarafa gösterilmek ıstenmezse. icra daireane basvuruluyor cak e n b ü y ü k Yap&rım gücüne sahıp olan icra daıresı, icra belgeani çocuğu göster- i ş k e n c e o l d u - ™& ıstemeyen tarafa gönöenyor ve karann uygulanmasını ıstryor İcra ^ ı n n Ivlirfprpk belgesınde belırienen süre ıçerisınde çocuk yine karçı tarata göstenl- g u n u UCUIICICK m e z s e ıcra yoiuyia aimıyor İcra emnne karşın çocuflu göstermek ıs- A n n e ve b a o a teme yen taraflara, bir aya kadar hapis cezası venlebılıyor arasındaki ça- tışmalarda çocuk, odak nokta- sı olmamalı" dedi. Hukukçular, çocuğu karşı ta- rafa göstermek is'emeyen anne ya da babalar hakkında kaçır- ma ya da alıkoyma davası açıl- dığını, bunun da bir aya kadar hapis cezası gerektirdiğini söy- lediler. Ankara Barosu avu- katlarından Çigdem Özcan, şu bilgiyi verdi: "Boşanma sonucu çocuk, ta- raflardan birine veriliyor. Diger tarafla 'şahsi münasebet tesisi' kunıluyor. Çocuklar ya kendi is- tekleriyle ya da anne ve babala- nn istemesi nedeniyle karşı ta- rafa gösterilmediklerinde icra yoluna basvuruluyor. Türk Ce- za Yasası'na göre genelde çocu- ğun 'şahsi münasebet tesisi'nde buluodugu tarafı haftada bir görmesi gerekiyor. İcra yoluna başvunılduktan sonra taraflara icra emri geliyor. Bu emirden sonra 7 gün içinde çocuğu gös- termeyenler, İcra ve İflas Kanu- nu'nun 25. maddesine göre zor- la icra ediliyor. Çocuk, icrası sı- rasında gizlenir veya şahsi mü- nasebet tesisine engel olunursa, buna neden olan kişi 1 aya ka- dar hapisle cezalandırüıyor." Ankara Barosu avukatlan, çocukların genelde "nafaka" problemi nedeniyle anneleri ta- rafından babaya gösterümediği- ni veya kaeırıldığınj ifade edi- yorlar. Avukatlar, anne ve baba arasındaki "kin" duygusu nede- niyle birçok çocuğun taraflara karşı soğutulmaya çahşıldığını anlatarak, "Eğer anne-baba zi- na nedeniyle boşandıysa çocuk- lar gösterilmek istenmiyor" gö- ruşünu savundular. İcra memurlan, çocuk icrala- rının "trajik sahnelere" neden olduğunu anlatıyorlar. Bir icra memuru, "genelde icra edüme- ye gelindiğinde çocuk kapıyı ki- litliyor, ağlıyor. gitmek istemiyor veya çocuk gitmek istese dahi kaçınlıyor, engel olunmaya ça- lışılıyor. Bu nedenle yanımızda bir polis memuru götürmek zo- runda kalıyonız" diye konuştu. Adını açıklamak istemeyen bir avukat, ergenlik cağındaki çocuklann icra edilmesinde bü- yük problemler yaşadıklannı belirterek, "Geçen yıl takip et- tigim bir icra davasında orta üçüncü sınıftaki 13 yaşındaki kız, babasını görmek istemedi- ğinden bileklerini keserek inti- har etmeye kalkıştı, zor kurtanldı" dedi. Avukatlar, belli bir ya$a geuniş çocukların iste- memesi halinde icra edilmedik- lerini kaydettiler. Doç. Dr. Bahar Gökler, ço- cuklann icra yoluyla görülmesi- nin intihara kadar varan ciddi kişilik bozukluklanna neden olacağını söyledi. Gökler, "Okul oncesi çocuklarda anne ve baba- lardan kaynaklanan anlaşmaz- lık sonucu ebevey nlerinden biri- ni görmemesi, çocuğun 'bu ay- rıiığın yegane nedeni, birlikte ol- duğum ebeveyn' şeklinde düşün- GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) Kuno Frick, "Trevisa-Treuhand-Anstalt ve Trebona Anstalt" şirketinin de mali müşaviri. Aynı şirket, Magic Box'ın Vaduz'daki temsilcisi. Kısa adı TTA olarak bilinen şirketin adresi "Vaduz Bal- zers Landstrasse 983." Bu adres, Federal Almanya'da "gurbetçi" yurttaşlarımız- dan para toplayarak kayıplara kanşan banker Nihat Orhan'ın Vaduz'daki "Arava Handels-Finanz A.G" şirketinin de ad- resldlr! Cem Uzan, Ahmet Tevfik Özal, Yekta Okur ve Erol Hür- baş 1.12.1989 tarihinde Türkiye'de "M.B.I. Reklamcılık ve Filmcilik Sanayi AŞ" adıyla bir şirket daha kurmuşlar; şir- ketin istanbul Ticaret Sicili'ndeki kayıt sayısı: 259 947-207 519. Aynı ortaklar, İstanbul'da, "Test Reklamcılık Sanayi ve Ti- caret AŞ" adiı bir şirket daha kurmuşlar. Ahmet Tevfik Özal'ın Yavuz Çizmeci ile bir başka şirketi var. O da biliyorsunuz: VIR Yavuz Çizmeci de "Türk Invest" şirketinde Nasrullah Ayan'ın ortağıdır. Nasrullah Ayan, Ankara 4 Nolu Sıkıyöne- tim Mahkemesı'nde (1983/421 esas sayılı dosya) yargılanan altın kaçakçılığı davası sanıklarındandır. Bu dava, Özal hükümetinın çıkardığı bir yasa ile düşmüş; bir ucu ünlü altın kaçakçısı Muhammed Şekerci'nin "Shar- kargo A.G." şirketine dayanan altın kaçakçılığı dosyası da kapatılmıştı. Ahmet Tevfik Özallı şirketlerin topoğrafyası bu. Ahmet Tevfik Özal, ne iş yapar? Bu kadar parayı nere- den bulur? Nedir kazanç kaynağı? Nereden para kazandı da Magic Box'a yurtdışında ortak oldu? Nereden geliyor bu degirmenin suyu? * "Ahmet'in televizyonu"nöar\ sonra gelelim "devletin tele- vizyonu"na. TRT Teftiş Kurulu'nun "32. Gün" adlı program yapımcısı M. Ali Birand ve kurum muhasebe görevlileri hakkında dü- zenlediği 14 Haziran 1991 günlü rapor, dün TFÎT Başhukuk Müşaviri Akın Beşıroğlu tarafından Ankara Cumhuriyet Baş- savcılığı'na gönderildi. Teftiş Kurulu raporunda, Birand hakkında "hususi evrak- ta sahtecilik" ve bu yolla "dolandıncılık" yapmak suçların- dan dava açılması ve faturaların tahsil zamanındaki döviz kurları üzerinden yapılan hesaba göre de yaklaşık 594 mil- yon lıranın Birand'dan geri alınması isteniyor. Hani "inceleme" sürüyordu? Hani Birand, TFÎT Genel Mü- dürlüğü'nün "güvendiği" bir gazeteciydi? Hani bu bir "iç ya- z/şma"ydı? TRT Genel Müdürlüğü kimi aldatıyordu? Birand kimi kandırıyordu? Bu soruşturma, Birand ile de bitmez. Böyle bir yolsuz- luk olayı, TRT içinde ve dışında daha geniş halkaları da içine alır. Başsavcılık, büyük bir olasılıkla olayın bu yönünü de göz önünde tutacaktır Birand olayı, bu soruşturmayla da bitmedi. Yeni yeni olay- lar da var. Son haber de Londra'dan. TRT'ye Eurovısion görüntüleri satan ingiliz "Visnew$ LJmited" şirketi uluslararası ilişkiler sorumlusu Michael Evans, TRT'ye bir "ihtamame" göndererek yaklaşık 314 mil- yon lira karşılığı dolar ve sterlin istiyor. "Parayı 14 gün içinde ödemezseniz" diyor; — TRT ile aramızdaki sözleşmeyi fesheder ve ingiliz mah- kemelerinde djva açarım. Süre de bu ayın sonunda bitiyor. Bu faturaların çoğu M. Ali Birand'ın. Bu faturaların bir kıs- mı da TRT tarafından Birand'a ödenmış! Birand, "32. Gün" adına Visnevvs şirketinden görüntü al- mış; para ödenmemiş, ancak paranın bir kısmı TRT tara- fından Birand'a ödenmiş. • Mucit Bakan Kahvecfden bir haftalık suskunluktan son- ra Bursa tekstil kaçakçılığı ile ilgili bir mektup geldi. Mek* tubu ve yanıtını da yarın okuyacaksınız. Ben Bakan'ı yeni- den tartışmaya çağıracağım, patentli Bakan yine kaçacak. Bakan'ı, seçim bölgesi Pendik'te tartışmaya çağırsam ne dersıniz? Pendik'in mayonezlerine de doyum olmaz! Birand'ın dosyası mesine neden olur. Bu çocuk, ebeveynine, 'Sen isteseydin, ba- bam/annem bizimle kalırdı, sen beni onunla buluşturmuyorsun' gibi sitemlerde bulunuyor" de- di. Çocuğun, ebeveyne gösteril- memesi veya aranmaması duru- munda "yalnız bırakılma" duy- gusu yaşayacağını da anlatan Gökler, "Böyle bir çocukta hu- zursuzluk, hırçınlık, okulda uyum zorlugu, evde kaldıgı ki- şilerie inatlaşma, söz tutmama, içe kapanıklık, altını ıslatma, korkular geliştirme olabilir" di- ye konuştu. Ergenlik çağında çocuğun ic- ra yoluyla görülmesinin, "ciddi davranış bozukluklanna yol açacagını" anlatan Doç. Gökler, "Çocuk evden ve okuldan kaç- ma, çetelere girme, sigara içme, intihar etme yoluyla ebevey nle- rinden öç almaya çalışır. Ergen- lik cağındaki bu çocuk, 'Siz mi beni alet ediyorsunuz, alın bak ne yapıyorum, kendinize gelin' davranışı içine girer" diye ko- nuştu. Evliliği anlaşarak götür- meyi başaramayan anne ve ba- balann, çocuk yetiştirilmesini birlikte deneyip öğrenmeleri ge- rektiğini saNiınan Gökler şunları söyledi: "Boşanan anne ve babalann, çocuğu zorluklardan korumala- rı için bir araya gelmeleri gere- kir. Kendi eski evliliklerinden dogan çatışmalan, çocuğu odak alarak sürdürmemeleri lazım. Çocuğu aracı olarak kullanma- malan, icra yoluna başvurulma- sına yol açmamalan gerek. An- ne ve baba, çocuklanna 'Biz ay- nlıyoruz, ama bu bizim sorunu- muz, senin yine anne ve babanız' deyip, çocuklan kendi- lerine aracı yapmadıklan zaman çocuklann biçbir nıhsal proble- mi olmayacaktır." (Baştarafı 1. Sayfada) fatura etmek" gibi eylemlerle "hususi evrakta sahtecilik" ve bu yolla "dolandıncılık" yap- mak suçlanndan cezalandınl- ması ve aynca 594 milyon lira- nın da Birand'dan geri alınma- sı isteniyor. Türk Ceza Yasasf nda "husu- si evrakta sahtecilik" suçu için 1 yüdan 3 yıla, dolandıncılık su- çu için de 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Dün Ankara Cumhuriyet Başsavcıuğı'na verilen soruştur- ma raporunda Merkez muhase- be Müdürü Yıimaz Güngör ile Şaban Adıgüzel'in görev ve so- rumluluklannı yerine getirmek- te "ihmalleri" nedeniyle ceza- landırılmalarının istendiği de öğrenildi. Türk Ceza Yasası'nın bu suç- lar için öngördüğü ceza 6 aydan 3 yıla kadar hapis. Raporda, TRT görevlileri hakkında aynca disiplin cezalan verilmesi de öneriliyor. Merkez Muhasebe Müdürü Yıknaz Güngör'e "ayüktan kes- me", Müdür yardımcısı Şaban Adıgüzel ve uzman llyas ön- gün'e "lunama", Muhasebe ve Mali İşler Dairesi eski Başkanı Ahmet Sağ'a "uyanna" cezata- n verilmesi de öneriliyor. Me- mur Kezban Ates hakkında da "gayretli ve iyi yöndeki çalışmalan" nedeniyle disiplin cezası verilmeyip, "yazdı olarak dikkaünin çekilmesi" isteniyor. Soruşturma raporunun sonuç bölümünde muhasebe görevlile- rinden Şaban Adıgüzel, Nihal Eser, llyas öngün, Mehmet Seyrentepe, Yıimaz Güngör, Kezban Ateş ve Edip Kuzudiş- li'den 600 bin liradan 3 milyon liraya kadar değişen kurum za- ranrun ödenmesi istemi de yer aldı. VELİEFENDrDEN FÎKRETDAĞLIOĞLU Rosemead'a güveniyoruz 1. Ayak: Avrupa orjinli ka- liteli kısrak Rosemead'ın güzel formu ile bu yanşı kazanması- nı bekliyoraz. En yakm rakibi ilk startında ikincı olan Celli- TAHMİNLER 1. Koşu: F. (8) Muska, P. (3) Akifbey, P. (6) Cariye, S. (4) Birtaç. 2. Koşu: F. (7)Rosemead, P. (2) Cellini, P. (4) Pirana, S. (1) Aybastı. 3. Koşu: F. (1) Bellaluna, P. (3) Sun Glow, P. (4) Yazgülü, S. (2) Kafkasya. 4. Koşu: F. (4) Tomboy, P. (3) Mimi, P. (9) Golden Isle, S. (5) Mihre. 5. Koşu: F. (5) Last Girl, P. (7) Hatsoff, P, (3) Robinson, S. (1) Good Luck. 6. Koşu: F. (6) Tanyıldızı, P. (7) Tesadüf, P. (5) Mercangü- zeli. S. (12) Arzu 4. S. (8) Si- nem 2. 7. Koşu: F. (9) Volta, P. (8) Sa- rar, P. (4) Alipaşalı, S. (5) Er- soy. fil ni'dir. Pirana ve Aybastı koşu- nun sürpriz taylan. 2. Ayak: Kalite ve perfor- mans olarak bu rakiplerinden üstün görünen Bella Luna'nın kazanacağına inanıyoruz. Çok iyi bir hazırlık devresi geçiren Yazgülü ve Sun Glow rakip tayiardır. 3. Ayak: Bulduğu üstün for- munu muhafaza eden Tomboy ve her geçen gün daha iyi du- ruma gelen Mimi yanşın en şansü isimleridir. 4. Ayak: Mesafe ve pist le- hine olan Last Girl düzelen for- mu ile bizim başta şans verdi- ğimiz isim olup istikrarlı yanş- ları ve güzel form durumu ile Hatsoff yakm rakibidir. Dün sabahki 36.5 23.5 R sprintinde göz dolduran Good Luck ve son yarışını kazanan Robinson bu iki ata sert rakip olacaklar- dır. 5. Ayak: Usta aprantisi ile Tanyıldızı'na ilk şansı veriyo- nız. Sevdiği bu pistte Tesadüf 3 ve toparlanma yolunda gör- düğümüz Mercangüzeli rakip- leridir. 6. Ayak: Her geçen gün yük- selen formu ile Volta ve ilk koş- tuğu yarışı kazanırken ilerisi için ümit veren Sarar, arasın- daki mücadele birinciyi belirle- yecektir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle