Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 25 EYLÜL 1991
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN
Devlet Meteoroioji İşleri Ge-
nel Müdürlüğû'nden alınan
bilgiye göre yurdun kuzeydo-
ğu kesimleri parçalı bulutlu.
diğer yerler az bulutlu gece-
cek. HAVA SICAKLIĞI Değış-
meyecek. RÛZGÂR: Kuzey ve
doğu yönlerden haftf, arasıra
orta kuvvette esecek. Denız-
lerde, Doğu Karadeniz'de gün-
doğusu ve poyraz, Batı Kara-
deniz, Gûney Ege ve Batı Ak-
deniz'de gûnbatısı ve lodos,
diğer denizlerde gûnbatısı ve
karavelden saatte 10-21 denız rnilı hızta esecek. VAN
GÖLJJ'nde hava açık geçecek. Rûzgâr, güney ve batı
yönlerden Hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. Göl
küçûk dalgalı olacak.
Adana
Adapazarı
Mıyaman
Alyon
AJn
Anlara
vnakya
Amalya
Artvın
^Oın
Bahtesr
Btleok
Bıngol
Bıtts
Bdu
Burea
Canakkale
Çorum
Deuzlı
A 34° 19° Oyattakır
A 27» 15° Edrne
A 32° 19° Erancan
A 25° 10° Erajnım
B 24° 6° Estoşetnr
A 26° FGazuntep
A 32°2i°Gın!sıın
A 31° 18° Gûmüşhane B
B 24° 12° Hakkâr
A 33° 16° Isparta
A 28° 11° Istanbul
A 24° 8°taM
A 30°12°K*5
A 26° 17° Kasömoou A
A 24° 8°Kajsen
A 28° 13° KırtdanHı
A 27°16°Konya
B 25° 7°Kutafıya
A 20° 15° Malalya
33° 15° Manısa
28° 13° K Maraş
27° 9°Metsın
22° 4c
Muğla
25° 7°Muş
31° 15° Ntfde
23° 17° Ortu
26° 9°Rıa
26° 13° SamstMi
28°10°S«rt
26° 17° Sınop
31° 19° Sıras
23" 6° TekırdaO
22° 7°Trata)n
26° 6°Tuncei
27° 13° U$ak
26° 9°Van
24° 9°Vtasa
25» 13° ZonguMak
A 31° 15D
A 32° 16°
A 31° 20°
A 29° 14°
A 28° 10°
A 26° 10°
B 23° 17°
B 24° 15°
B 24° 16°
A 32° 18°
A 22° 16°
A 24° 7°
A 24° 14°
B 24° 15°
B 30° 11°
A 27° 11°
A 24° 10°
A 23° 7°
A 22° 13°
*'
k t > u l u t l u <^X* B bulutlu 6-gûnesiı K-karlı S-ast Y-yaJmurlu
Kahıre •
BULMACA
SOLDAN SAGA:
1/ Kimi sözlerde ve
soz öbeklerinde, çı-
kaklan yakın sesle-
rin an arda gelmesi
sonucu söyleyışin
kulağı rahatsız etme-
si. 2/ Tarlalarda sa-
ban ve pullukla açı-
lan su yolu... Ispan-
ya'da Bask bolgesi-
nin bağımsıziığı için
savaşım veren gizli
örgüt. 3/ Yabancı
paralann ulusal pa-
ra cinsinden değe-
ri..." — -i mucize-
gûyem ne desem lâf değil / Çerh ile
söyleşemem âyinesi sâf değil" (Ne-
fi). 4/ Hamam... Akıtn şiddeti biri-
mi kiloamperin kısa yazıhşı. 5/ Ge-
minin kaplama tahtalarım ziftleyerek
su geçirmez duruma getirme işi. 6/
Kalsiyumun simgesi... Eskiden hu-
kümdara ayrılan gemi. 7/ Akdeniz
bölgesinde yetişen büyük bir ardıç
türu. 8/ Çin ve Japonya'da oynanan
bir çeşit satranç....Melez. 9/ "Sersem,
budala" anlamında argo sözcuk... Güney Amerika'da bir ülke.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Sincaba benzer kemirici bir hayvan. 2/ Asık surath... Şoh-
ret. 3/ Kar yağmış bir alana bakma sonucu ortaya çıkan goz
kamaşması... Eski Yunan mimarlığının uç biçeminden biri. 4/
Müsiahkem yer... "Serçeden korkan — ekmez!' (Atasözü). 5/
Kadercilik. 6/ Eski Türklerde çocuklan koruyan tanrıça... Ha-
yat arkadaşı. 7/ Kesintilerden sonra kalan miktar... İskambilde
valeye verilen bir başka ad. 8/ Eski dilde erozyon... Vilayet. 9/
lstemli kas hareketlerinde düzensizliğe yol açan eşgüdüm bo-
zukluğu.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Venizelos'un demeci
E î. M A M R A ritıcmılmh
Vfetomın itfc huvıJk Irtr tıjto» tftrlu
R ( k 1* M G f. C
SUZY VF.RNON *t PtERRE
HATCHF.FF »nfmdn
25 PYLÜL 1931
Venizelos bugün saat beşte
beni evinde kabul etti. Son
derecede memnun ve neş'eli
görünuyordu.
Dedik ki:
"— Birkaç gün sonra lsmet
Paşa Hz. ile muhterem
rüfekasını burada
selâmlıyacağımdan dolayı
pek memnun ve bahtiyanm.
Türk ricali geçen sene
Ankara'da kiişat ettiğimiz
Itilâf ve Öbstluk yöill '-•'
üzerinde bütün Yunan
milletinin yürüduğünu
burada bizzat tesbit edeceklerdir. Nasıl kı geçen sene ben
de Ankara'da aynı hali görmuştum. Iki milletin
münasebatı hakikaten dostanedir. Diğer milletler
arasındaki dostluklar bu iki milletin dostluğu kadar
hiçbir zaman kuvvetli olamaz"
30 YIL ÖNCE CumhuriYet
D.Almanya'nın varhğı
25 EYLÜL 1961
Batı Berlin'de ileri gelen gazeteci ve
gazete sahipleri ile yaptığı hususi
bir göruşmede Başkan Kennedy'nin
şahsi mürnessili General Lucius
Clay, Doğu Almanyanın
mevcudiyetinin kabul edilmesi
gerektiğini söylemıştir. Fakat, bu
beyanat Batı Almanyada o derece
heyecan yaratmıştır ki General
Clay'in isminin gizlenmesine imkân
hasıl olmamıştır. Aynı günde Birleşik Amerika Dışisleri
Bakanlığı, Batı Almanya'daki Birleşik Amerika
temsilcileri ve General Clay'in bizzat kendisi Birleşik
Amerika siyasetinde bir değişiklik olmadığını
bildirmişlerdir. Anlaşıldığına göre Birleşik Amerika Doğu
Almanyayı tanımaya kararlı olmakla beraber Clay
tarafından ortaya atılan yeni siyaset Sovyetlerle Berlin
üzerinde yapılacak göruşmelerde ortaya atılacak tekliflere
bir başlangıç teşkil etmekte ve bir zemin hazırlama
mahiyetindedir.
GEÇE1V YIL BUGÜN Cumhuriyet
Savaş son çare
25 EYLÜL 1990
Cumhurbaşkanı TUrgut Özal, CNN televizyonunda
kendisiyle yapılan söyleşide, savaşın son çare olduğunu
belirterek "Körfez krizi, yüzde 90-95 olasılıkla ambargo
yoluyla çözülecektir" dedi. Özal, Irak'm askeri gücünün
abartıldığını, Türkiye'nin ABD ile daha fazla ticaret
yapmak amacında olduğunu belirtti. Özal, ABD
gezisinin ilk gününe, Amerikan CNN televizyonunun
stüdyolarından yaptığı canlı yayına katılarak başladı.
J. Kennedy
İngiltere'de
AU-PAIR
• 17-27 yaş arası GENÇ
BAYANLAR
• Seçkin bir ailenin
yanmda, anneye yaıdımcı
olarak
• ÎNGİLİZCE'yi
tNGlLTERE'de öğrenmek
istiyorsanız
• REHBERİNİZ
OLABİLİRİZ!..
• BtZt HEMEN
ARAYIN!..
GB Lisan Okulbn Acmlesi
FEFA A.Ş.
Hüsrevgerede Cad. 142/3
80200 Tesvikıye/tSTANBUL
FAX. 160 37 10
TEL 136 18 68 - 136 13 80
WWBLEDON SCHpOL OF ENGLJSH
Eğltlmde presti]
Em. 81-947192) tt 135 1599
Ş f c h t a r C. 37/7 Totsim-İSI.Ş
G e n ç b a y a n k ı r a Au-PalrHk
(Ingıltere'de Amarıka'da Fransa'da)
DOGAN OPGANIZASYOM
İNGİÜZCEYİ
8 AYDA
KONUŞUN
Sizi Amerikalı
dostlarımızla tanıştıralım.
349 59 38
DÜNYA'DA BUGÜN
Amsterflarn
Annran
ABB
O
Baraıona
Basal
Bdgrad
Barfn
Bonn
Brûtsel
Budapeşte
Ztnem
Cezayır
Odde
Duta
Franldurt
Ome
Hetankj
Kopenhag
Kâtn
Y 16°
A 34°
A 29°
A 35°
B 2S°
A 19°
Y 19°
8 22°
B 21°
Y 16°
B 20°
A 20°
A 34°
A 37°
A 39°
B 21°
A 31°
Y 15°
A 31°
Y 17°
B 20°
A 34°
Lenngrad
LDndra
Madnd
Mıtano
Montreal
Mostam
Mün*
Y 14°
B 18°
B 23°
A 30°
B 12°
B 22°
Y 14°
Y 23°
B 19°
A2S°
A 27°
Y 25°
A 33°
W*ıv
ljnus
Varşova
Venedı»
Vijana
Wastıngton--
Zûrtı A 19°
Oslo
Pars
Prag
Roma
Sotya
$
B W°
A 29°
Nüfus kimliğımi kaybettim.
Hükünısüzdür
SABRÎ TA YLAN
TEM SANAT GALERİSİ
-IİZBCNVE
UıpıT S«VJI)
TO*ly«-(l«n17.17ralj«ncı
ulked«n 39, loplan 56
seçne sanatçidan
orıjnal saıuısal banular.
fclfc»O(, Cod fro* 0. Okt« bW S<* U*l
TARTKMA
Canka.ya'nın Bo^lııgu
Yürürlükteki anayasa kurallarına göre seçilen cumhurbaşkanı,
seçildikten sonra anayasadaki ifadesiyle "tarafsızlık"
konumunu beğenmemiş, kendine başkanlık sistemine göre
çalışan bir devlet başkanımn konumunu yakıştırmıştır.
Fransa 1804.
Napoleon Bonaparte, senato tarafından
"yasam boyunca konsül" seçilmiş, impara-
torluk tacını giymesine de az kalmıştır. Ar-
tık Fransa'nın tek adamıdır. Onca güçlü ko-
numuna karşın, yine de çoktandır Fransa
dışında yaşamakta olan Bourbon haneda-
nından, yani Fransa kraliyet tahtının yasal
varislerinden çekinmektedir. Onlara gözda-
ğı vermek amacıyla bir hanedan uyesini,
genç Enghien Dükü'nü yaşadığı tarafsız
topraklardan kaçırıp Fransa'ya getirtir ve
sudan bir bahaneyle kurşuna dizdirtir.
Napoleon'un bu davranışı, yandaşlan
arasında bile dehşet uyandınr. Bunun "bir
cinayet" olduğu kanısı, yaygındır. Büyük
Fransız Devrimi'yle tarih sahnesine çıkan,
önce ihtilal yönetimine, ardından Napole-
on'a, onun ardından da XVIII. Louis'ye hiz-
met vermeyi beceren donemin dahi devlet
adamı Joseph Fbuche ise bu olayı, sonra-
dan tarihe geçen bir cumleyle ozetleyip yar-
gılar: "Hayır, cinayetten de vahimdir, bir
hataydı!"
Fouche'nin burada anlatmak istediği, ci-
nayetin önemli olmadığı değildir; ama ya-
saûura aykın bir eylemin belli koşullarda yaJ-
nızca yasalara aykırılığı çok aşan ağırlıkta
sonuçlar doğurabileceğidir.
Bu türden cumlelerin tarihe geçmelerinin
nedeni, somut bir olayı çıkış noktası alma-
larına karşın, sonrasız gerçekleri dile geti-
rebilmeleridir. Hangi çağda ve hangi koşul-
lar altında olursa olsun, devletin ve devlet
adamının saygınlığına gölge duşmesi gibi...
1991 Türkiyesi'nde cumhurbaşkanlığı ma-
kamında bulunan kişinin davranışlarının
anayasaya aykırılık oluşturduğu, aslında -
açık ve seçikliğinden ötürü- artık tartışma-
ya değer bir konu değildir. Çünkü Türki-
ye'nin sekizinci cumhurbaşkanı, daha ant
içmesinin hemen ardından "politikadan"
geldiğini, "partisinin kurucusu" olduğunu,
dolayısıyla o doğrultuda düşünmesinin de
"doğal sayılması" gerektiğini açıkça söyle-
miştir. Bizim sistemimizde tarafsızlık yemi-
nini etmiş bir cumhurbaşkaaının bu davra-
nışı, hukuk dilinde "ikrar" ya da "itiraP'
sozcükleriyle tanımlanır. Seçildiği anda
"partisiyle ilişkisinin kesileceği" anayasa
kuralı olan cumhurbaskanının o partinin
yörüngesinden sapmayacağını söylemesi,
eylemleriyle de söylediklerini sürekli karut-
laması, bizim hukuk sistemimizde "itiraf
edilmiş" bir anayasa suçudur.
Durum şöyle de açıklanabilir: Yürürlük-
teki anayasa kurallarına göre seçilen cum-
hurbaşkanı, seçildikten sonra anayasadaki
ifadesiyle "tarafsızlık" konumunu beğen-
memiş, kendine başkanlık sistemine göre ça-
lışan bir devlet başkanımn konumunu ya-
kıştırmıştır.
Bu, yalnızca teknik anlamda anayasa ku-
rallarına aykınlığın bir anayasa suçunun
oluşmasmın çok ötesinde bir şeydir; bun-
dan iki yüz yıl önce söylenen cümlede dile
getirildiği uzere, bir hatadır. Sözü edilen
davranışların bir hata olmaları, Türkiye
Cumhuriyeti'nde devletin yapılanma biçimi-
ni bütünüyie olumsuz yönde elkilemelerin-
den, anayasa sistemimiz gereği anayasanın
bekçisi ve partiler üstu bir denge unsuru ol-
ması öngörülmüş bir makamı bu işlevler-
den bütünüyie yoksun kılmalarından kay-
naklanmaktadır.
Anayasamız, cumhurbaskanının tarafsız-
hğı konusundaki duyarhlığını, onun yoklu-
ğu halinde kendisine -örneğin başbakanın
değil- fakat Turkiye Büyuk Millet Meclisi
Başkanı'nın vekâlet edeceğini açıkça buyu-
rarak da ortaya koymuştur. Bu durumda ve
Kurtuluş Savaşı'nın en kritik günlerinde
Meclis'ten başkomutanhk görevinin süresi-
nin uzatılmasını isteyen, bu uzatma olma-
dığı takdirde görevine devam edemeyeceği-
ni belirten Mustafa Kemal'in, tarafsızlığı
konusunda söylenen bazı sözler üzerine
TBMM Başkanlıgı'na bir mektup yazarak,
"Yuce Meclis de bu kanıda ise" görevinden
cekileceğinı bildiren Fahri Korutürk'ün dav-
ranışlan göz önünde tutulduğunda, bugün
cumhurbaşkanlığı makamında bulunan ki-
şinin tutum ve davranışlarının doğrudan
devletin yapısını sarsar nitelikte olduğu ken-
diliğinden ortaya çıkmaktadır.
Türkiye'nin sekizinci cumhurbaşkanı, tıp-
kı üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar gi-
bi, devleti değil, ama partiyi yeğlemiş, ko-
numundaki değişiklikle partisinc cumhur-
başkanlığı yetkileriyle hizmet etmeye koyul-
muştur.
Önümüzdeki seçimler sonucu oluşacak
yeni Meclis'in, cumhurbaşkamna ait temel
işlevlerin yerine getirilmemesi nedeniyle
cumhurbaşkanlığı makamının boşalmış ol-
duğu yolunda bir karar alması, belki de yu-
karıdan beri sözünü ettiğimiz hatayı başka
hatalara yol açılmaksızın düzeltmenin tek
yoludur.
Bilindiği gibi anayasamız, cumhurbaş-
kanlığı makamının ölüm, istifa ya da baş-
kaca nedenlerle boşalmasından söz eder. Bu
durumda, işlevin ortadan kalkmasmdan da-
ha önemli başkaca nedenler düşunebilmek,
olası mıdır?
AHMET CEMAL
tstanbul
EĞİTİ M REHBERİ
OSS ve OYS ADAYLARI
U N I V E R S I T E L E R I N
YABANCI DİLLER BÖLUMUNE
HAZIRLAYICI GRAMER ve ÇEVIRİ AIGIRL1KLI
İNGİLİZCE SINIFLARI
İNGİLİZCEYİ
ÇANAJANS
Tei: 15100 44
FM: 151 41 55
ÖĞRETİR
SIBEN\
SURÜCÜ KURSU
26 Eylül Hafta Sonu
30 Eylül Hafta Içj
Sabah. Aluarn gruplaeına
kayıtlar>rnfr devam ediyor.
1991 model Renault Spnng
ve Doğın'larla
eğıLim venyons
SURKUR ISURKUR
ALTIYOL-KADIKÖY TEL: 349 48 42-43
KadıkıSy, HahaSaCad NO:13
349 48 42-43
SÜRÜCÜ
KURSU
Devr^er. "~
HaltaSonu: 21 Eyttl
Hafta tçt: 23 Eytıl
KADIKÖY
(SâCüttûçeyne Caını yan)
349 18 24 - 349 18 25
336 02 06 • 336 02 79
PRACTICAL
ENGLISH
U|yuııMwı»t«Til»i)lı
İNGİÜZCEÖĞRENto
23EyO
2«
KADKOY
111.3491824-1360206
33602 79 F« 3491)25
ÇeUceğinize İUfkin %pnularda
Stçiminizt Saygı "Duyar • • •
15KlŞlLlKTV-ViDBr>AUM0IX)^NTMUSINIrLARDA
> GENEL İNGİLİZCE
>- ÖZEL AMAÇLAR İÇİN İNGLİZCE (Tıp-Tıcan-Teknik vb)
9- ULUSLARARASI GEÇERLİLİKTEKİ
PET-CFC-TOEFL ve CPE sınavlarına hazırlama
> ÜNİVERSİTE ADAYLARINI İNGİLİZCE BÖLÜMLERİNE
HAZIRLAMA
>- ORTAOKUL ve ÜSE ÖĞflENCLERlNE İNGLtZCE
PROGRAMLAR
ÖDUL!
ÖĞRETECEĞİMİZ İNGİÜZCEDİR.
2. Devre Programiarımız 30 Eylül'de Başhyor
ANTİK İNGİLİZCE DİL KURSLARI
IstattUCad. KımnşaööoySok NoiO BAKRKÖV
TM: 572 18 44 - 572 18 60
iuvrre İNGİÜZCE
CAMBROGE ÛNlVERSrrESl
SINAVLARI
(ÇT |CM«IO(X fl€UMNWY|
Cft ICNCRDS RftST CERmCAIE:
GENEL İNGİLİZCE
• Yoğun, Yarı Yo^un
/ Yüksek Standart
S Ekonomik Fıyat
GwıpüriıCd No SûLALRI
520 8199
r SANTRAL
StRll'C KLRSl
ı Halta Sonu: 12 Ekım
Hatla Içı: u Ek.m
544 96 71-72 '
IİLGJSAYARPROGRAMLAMA
BİLG6AYARLIMUHASEBE
BİLGJSAYARLIOAKTİO
KURSLARI
BASiC-COBOL-PASCAL-C
DBASE-LOTUS
EGITIMMERI
AVRUPA STANDAR71AR1NDA
BAKIRKÖY, Istasyon Cd Gur Çarşısı K 5 '
Tel: 583 05 68-583 16 96
« 1 ÛĞBBÖVE Bft «MKİC VE IMKfrC BAŞH3A EÛMİM
ACI KAYBIMIZ
Şirketimiz eski Genel Müdiir Yardımcılanndan
SAIİHZEKİ
JNGİR'in
ölüm haberini büyük bir üzüntüyle öğrenmiş
bulunmaktayız. Kendisine Tann'dan rahmet, kederli
ailesine başsağlığı dileriz
İSFALTA.Ş.
Genel Müdürlüğü
OZEL BORA
SÜRÜCÜ KURSU
68. Dönem kayıtları başlamıştır
Hafta sonu cumartesi, pazar
Hafta ıci pazartesı, salı.
çarşamba, perşembe günlerı
bayan direksıyon hocalarımtz var.
Dershane OsfcMar: 343 67 12
Pistlerimiz
Kozyataiı: 362 47 33
Tarakya: 162 M 18
TEK YOL EĞİTİM
K A D I K O
SURKUR
SÜRÜCÜ
KURSU
Devrelsr:
HattaSonu: 21 Eylül
Hafta Iç) 23EylûJ
(Sabah-Akşam)
KADtKÖY
(Söğüdûçeşrrie Camii yanı)
Tel- *J918 24^36 02 06- 336 02 79
Fox:349 18 25
VEFAT VE BAŞSAGLIGI
Fatih Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürü, dayımın oğlu
SalihZeki
CİLİNGİR
görevi başında geçirdiği ani bir rahatsızlık sonucu hakkın
rahmetine kavuşmuştur.
Aziz naaşı, 25 EylüJ 1991 Çarşamba günü (Bugün) Fatih
Camii'nde kılınacak ikindi namazına müteakip Gungören
Aile Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Acımız büyüktür.
Çilingir ve Akyüz ailelerine, Fatih Belediye Bşk. Sn. Yusuf
GÜNAYDIN'a ve mesai arkadaşlarına, dost ve akrabalarına
başsağlığı dilerim.
Mevla rahmet eylesin.
Av.lAKUP AKYÜZ
Bakırköy Belediye Başkanı
3 aylık bebeğe bakacak yatılı ya da gündüzlü
bayan aranıyor. Tel: 386 34 45
K A D I K Ö Y
SURKUR
PRACTICAL
ENGLISH
• Huzurlu m tıcaK bir ortamda
• Uygun ödam» kofulanyla
İNGİLİZCE ÖĞRENİN
Davrolar:
HaftaiçiSEyiûl - HrftaSonu 28EyO
KAOKÛY (S4}ülû5
»fn. Caıri yn)
T«t 3K 18 İW36 02 06 - 336 02 79
Fox 34918 25
SURKUR
LISAN KURSU
12WşiHksınrfk3rc}a
"FİLOLOJİ'ye HA2RLJK"
• GRAMMAR «REAOING
• TRANSLATION »TESTING
D«vr*l«r:
HataSonu 21 EyU
Hdtalç: 7Bum
KADIKÖY (Sa0GtK>eHiıw C*m* ftn)
Ttt 34» 1834-3J6CB 06-336 02 7»
FOC349162S
POLİTİKA VE OTESİ
MEHMED KEMAL
Her Konuda Bir Dosya...
Rafet Ballı, Paris'te, La Fayette Caddesi'nde bir telefon ku-l
lubesi bulmak için çevresine bakınırken yanına bıyıklı, yaka-l
sı açık, utangaç iki esmer delikanlı yaklaşıyor Belli ki bizim!
'Doğulu' vatandaşlanmızdan,
"Abi, sen Türk müsün?" diye soruyorlar. ;
"Evet."
"Buralarda bir Kürt Enstitüsü varmış, yerini biliyor musun?"
İki yapı ilerisini gosteriyor,
"işte burası!.."
Paris'in göbeğinde iki Kürt, bir Türkten Kürt Enstitüsü'nü
soruyor, iyi mi? I
Daha önce de böyle bir öykü dinlemiştim. Münih'te iki işçi!
Türkiye Konsolosluğu'nu soruyorlar. '
"Nereden bildiniz Türk olduğumu?"
"Elıni ardına bağlayarak dolaşan biri Türkten başkası ola-
maz." j
Almanya'ya giden bir arkadaşıma, "Yolunu şaşmrsan he-j
men bir tuvalete gir ve adresi sor" demişler. i
"Neden?" j
"Tuvalet işçilerinin hemen hepsi Türktür." !
Bundan birkaç yıl önce Berlin'de bir açıkoturumda bulun-;
muştum. Soz döndü, dolaştı Kürt sorununa dayandı. Ben ko-j
nuşurken Kürt demiyor, hep Doğulu vatandaşlarımız diye la-!
fı geçiştirıyordum. Oturum süresınce kimse de "Niye Kürt!
demiyorsun" diye sormadı. Dışarıda Kürtlerden söz etmek!
bölücülük sayılıyor, dönüşte sıkıyönetim yakaya yapışıyordu.',
Bunu dışandakı Kürtler de bildiğinden hoşgörülü davranıyor-;
lardı. Oturumdan sonra koktelyde açıkladılar. ;
Irak'm Kürtleri zorladığı son göçte Kerkük, Erbil ve Duhok-;
tan kaçanlar yoksulluğu, açltğı, ölümü sırtlarında taşıyorlar-1
dı. Zulmün önünden kaçanlann çoğu kadın ve çocuktu. Irak j
zulmünü görenler,
"Türkiye'de böyle şey dmaz" diyorlardı.
"Neden?"
"Her şeyden önce Türk halkı razı gelmez."
Türk ve Kürt tarih içinde kaç yüzyıldan beri birlikte yaşa-
mıştır. İsyanlar olmamış mıdır? 1806'da Süleymaniye'de Ab-1
durrahman Paşa ayaklanmasından beri olmuştur. Ama ge- >
ne de bir arada yaşamayı bilmışlerdir. Günümüzde canlı ve!
dinamik bir Kürt sorunu vardır. Kürtler bulundukları coğraf-!
yayı bölecek yerde kendılerı bölünmüşierdır. Bugün de sılahlı j
eyiemden banş masasına değin türlü yolları denemek iste- |
yenler vardır. ]
Osmanlı'dan bu yana bir Kürt politikası olmamış mıdır? Ol-;
muştur ama tutarlı değildir. Bu politikanın en cahilcesı Kür-1
dü Türk sayma zorlamasıdır. i
Orduyu elinde tutan Mareşal Fevzi Çakmak, Doğu'ya okul, i
yol, fabrika yapılmasını ıstemezdi. Nedeni Kürtler, okur, uya-!
nır, aydınlanır devlete isyan ederdi. Cumhuriyet valisi genç;
Avni Doğan da tersini düşünürdü; yol, okul, fabrika yapılırsa;
Kürtler devlete daha çok bağlanırtardı. Kürt sorunu bir süre î
böyle anlasıldı. !
İki partili döneme gireceğımiz sırada muhalefet lideri Ce-!
lal Bayar bir gün Köşk'e çıkar. Millı Şef'ten yeni partı için ica-1
zet (izin) ister. j
Paşa, her türlü izni verecektir ama zihnini kurcalayan iki j
sorun vardır. Bunları açığa döker: j
"Sizden iki isteğim var. Dıni siyasete alet etmeyin, laikliğe <
dokunmayın!" Bayar için bu kolaydır, hemen evet' der. İkin- •
cisi şöyle: !
"Yeni partı Doğu'da örgütlenmemeli, örgüt kurmamalı..." !
"Nasıl olur Paşam? Doğulu vatandaşlarımız "Biz vergi verip!
askerlik yapmıyor muyuz? Biz vatandaş değil miyiz" diye sor-:
mazlar mı? Sorduklarında ne yanıt verebiliriz?" ]
Paşa bakar ki olacak gibi değil, örgüt kurulmasına izin verir.;
Bu konuşmalardan başlayıp gelen Kürt sorunu kapalılıktan
kurtulmuş, açıklığa kavuşmuştur. Ayrıntılarını bu konuda dü-
şünenlerın kanılarını okumak istersenız Rafet Ballı'nın
Dosyası'nı salık veririm (Cem Yaymevi).
ÇALISANLARIN
SORULARl/SORUNLARI
YILMAZŞİPAL
"Kıdem Tazminatı Hakkım Var
mı?"
SORU: Halen çalışmakta olduğum KtT'te 1982-1988 yıllan
arasında işçi statüsunde çahştım. Kendi istegimle ve
dilekçe ile başvurarak 1988'de sigortalı sozleşmeli me-
mur statüsıine geçtim. 1990'da bizi sigorta statüsün-
den Emekli Sandıgı statiisune geçirdiler. Şu anda
Emekli Sandıgı'na bağlı ve sozleşmeli memur olarak
göre yapmaktayım.
tşçi olarak çalışmaya başladığım ve sonra kendi is-
tegimle sozleşmeli memur statüsüne geçtiğim bu ku-
nımdan, işçilik siireme ait kıdem tazminatı hakkım
var mı?
Hakkım varsa nasıl hareket edebiürim?
Kıdem tazminatı hakkım zaman aşımına ugrar mı?
YANITi tşçi statüsünden isteğı dışında memur statüsüne geçi-
nlenlerin kıdem tazminatı almaya hakları olduğu yargı karar-
larında vurgulanmıştır.
(1) "ÖZET Muvafakatı ahnmaksızın memur yapılan işçinin
kıdem tazminatı istemeye hakkı vardır!'
(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 26.10.1977 tarih, 3401 esas
ve 841 karar)
(2) "Bakanlar Kurulu kararı ile işçi statusunden memur sta-
tüsüne geçirilen işçinin, iş koşullannda esaslı bir değişiklik ol-
muştur. Bu durum, 1975 sayılı kanunun işçiye fesih hakkım
tanıyan 16. maddesinin 11. bendinin (e) fıkrasındaki hali oluş-
turur. Ancak işçinin kıdem tazminatından yararlanabilmesi için
akdi feshederek yeni görevinde çalışmaması gerekir!' (Yargıtay
9. Hukuk Dairesi, 14.11.1983 günlü E. 1983/6963, K. 9260;
28.3.1984 gün E. 1984/2616, K. 3243 sayılı kararb-0
Gerek isteği ile gerekse isteği dışında işçilikten memurluğa
geçirilmekle birlikte iş aktini feshetmeden çalışmasını sürdü-
ren işçilere, kıdem tazminatı ödenmeyeceği yine yargı kararla-
rı ile kesinleşmiştir.
(3) "ÖZET: İşçi statüsunde çalışmakta iken Bakanlar Kuru-
lu Karan ile memur statüsüne geçirilen işçi iş aktini feshetme-
yerek yeni görevinde çalışmasını sürdürdüğü takdirde kıdem
tazminatına hak kazanamaz" (Hukuk Genel Kurulu, 29.1.1986
tarih, 1984/9 - 168 esas ve 1986/48 karar)
(4) "ÖZET: Hizmet akti ile çalışmakta iken Bakanlar Kuru-
lu Karan ile genel müdür yardımcıkğına atanan ve böylece sta-
tüsü değiştirilmiş olan, iş şartlannda esaslı bir şekilde değişiklik
nedeniyle fesih hakkım kullanmadıkça kıdem tazminatına hak
kazanamaz!'
(Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 13.2.1985 tarih, 1984/11443 esas
ve 1985/1727 karar)
Kaynak: (1) Osman USTA - Kıdem Tazminatı 1988, sayfa: 80
(2) Osman USTA - Kıdem Tazminatı 1988, sayfa: 81
(3) Lebib Yalkın Yayınlan cüt AA/13, sıra no: 269
(4) Yasa Hukuk Dergisi mayıs 1985, sayfa: 776
TEŞEKKUR
18.09.1991 tarihinde sevgili annem
ŞÜKRİYE USMAJVı
yitirdim. Acım sonsuzdur. Kendisinin hastalığı sırasında
göstermiş oldukları yakın ilgiden ötüru Teşvikiye Sağlık Evi
sahibi
D, OSMAN ÜÇER
ve
Dr. Josef Benbaneste'ye ve Sağlık Evi mensuplarına
ölümünden sonra cenazesine gelmiş olan akrabalanmıza ve
dostlarımıza teşekkiır ederim.
PROF. DR. MÜKERREM (USMAN) ANA^OLU