Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER / HAZİRAN 1991
POLİTİKA GÜNLÜGÜ
Beşifcçi'den
ödüle ret
• ANKARA (ANKA) —
Kürtler üzerine yaptığı
araştırmalarla tanınan ve
yine bu araştırmaları
nedeniyle yaşamının 11
yılını cezaevlerinde geçiren
sosyolog Doç. Dr. Ismail
Beşikçi, merkezi ABD'nin
New York kentinde bulunan
"Düşünceyi özgürce
Açıklama Fonu"nun 10 bin
dolarhk para ödülünü
almayı reddetti. Beşikçi,
ABD'li ünlü solcu
yazarlardan Lillian Hellman
ve Dashiel Hammet
tarafından vakfedilen fonun
yönetim kurulundan Gara
La Marche tarafından
yazılan, ödüle layık
görüldüğünü bildiren
mektubu yamtladı. Siyasi
baskılara maruz kalan
yazarlann desteklenmesi
amacına döıuîk olarak
verilen ödülü geri çeviren
Beşikçi, Gara La Marche'a
gönderdiği mektupta Sevr
ve Lozan anlaşmaları
çerçevesinde Kürt ve
Kürdistan sorunlarmın uzun
bir tahlilini yaparken
ABD'nin Kürt politikasının
utanç verici olduğunu
vurguladı.
Perinçek:
'Hedef
alınıyorum'
• Istanbul Haber Servisi
— 2000'e Doğru dergisinin
genel yayın yönetmeni.
Doğu Perinçek, kendisini
hedef alan "yoğun bir
psikolojik harekât"
yürütüldüğünü öne sürdü.
Perinçek, düzenlediği basın
toplantısında, bölücü örgüt
Hderi Abdullah Öcalan'la
yaptığı görüşmeyle ilgili
fotoğrafların "PKK ile
dayanışma politikasma
karşı bir grup Sosyalist
Partili" imzalı bir mektupla
son bir hafta içinde basm
kuruluşları Ue siyasi pârti
yöneticilerine gönderildiğini
TJİldirdi. Röportaja konu
olan fotoğrafların zalen
dergide de yayımlandığını
belirten Perinçek şunlan
söyledi: "Araştırma sonucu,
gönderilen bu mektupların
imza sahibini bulduk.
Sosyalist Partili falan değil,
resmi bir devlet kuruluşu.
Ama israi bugüne kadar
pek duyulmamış, devletin
yeraltı kuruluşlanndan,
Toplumla îlişküer
Başkanlığı. Aleyhimde
yoğun bir psikolojik
harekât söz konusu"
Basın
özgürlügü
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Ankara
Barosu'nca düzenlenen
"Anti-Terör Yasası ve Basm
özgürlüğü" konulu panel
dün yapıldı. Teoman
Evren'in yönettiği panelde
konuşan gazetemiz yazarı
Uğur Mumcu, işkenceli
sorguların kan davasına
dönüştüğünü belirterek
"Devlet, Dev-Sol'un
yöntemlerini kullanırsa .
devlet olmaz" diye konuştu.
Hürriyet gazetesi köşe
yazarı Oktay Ekşi de
Terörle Mücadele Yasası'nın
çıkartılmasının, "TCY'nin
163. maddesini kaldırmayı
ve PKK kökenli Kürt
teröriine ya da o dünyaya
çiçek atarak seçimde oy
;oplamayı hedeflediğini"
savundu. Panele, Milliyet
gazetesi yazan Mehmet Ali
Birand ile Türkiye gazetesi
yazarı Yalçın özer de
konuşmacı olarak katıldılar.
Aydın Engin
cezaevinde
• İSTANBUL (ANKA) —
Gazeteci Aydın Engin, 11
yıldır siyasi sığınmacı
olarak yaşadığı
Almanya'dan döndükten
sonra daha önce
kesinleşmiş cezasraın beşte
birlik kısmı olan 3 ay üç
günü geçirmek üzere
Bayrampasa Cezaevi'ne
gönderildi. Aydın Engin,
gözaltında tutulduğu sırada
olağandışı herhangi bir
işleme tabi tutulmadığını
belirtti. Engin, şartlı
salıverme yasası gereği bazı
cezalarının ortadan
kalktığını, 17 aylık
cezasınm ise beşte birini
yatması gerektiğini söyledi.
Bayrampaşa Cezaevi'ne üç
ay üç günlük cezasını
çekmek üzere nakledilen
Engin, cezaevinden
çıktıktan sonra "iş bulursa"
gazeteciiğini sürdüreceğini
ifade etti.
Dışkı
yedırme Ikibaşvuru daha HtKMETÇETİMCAYA
TURAN YELMAZ Bitüs'te jandarma karakolunda gözaltında tutulduklan
sırada kendisine 'köpek pisliği' yedirdiklerini öne süren
İslam Aysoy'un iki kardeşi de savcılığabaşvurdu.
özeüikle beni yere yabrdıklannda, ağ-
amı zorla açtüar, ama gözlcrim kapa-
bydı, agnma üç ayn maddeyi zorla sok-
tular. O sırada bagırmaya başladım, bir
de baktım ki agzımı bafladdar. Daha
sonra teknur işkence e»meye başladılar.
Tahminime göre 12 saat işkencede kal-
dını."
Sonra kendisine tuvalete gitme izni ve-
rildiğini, ağzını su ile çalkaladığını dile
getiren lsmet Aysoy, dilekçesinde, "Af-
federsiniz, bağınnasaydım, tecavöze
uğrayacaktım" iddiasında da bulundu.
llhan Aysoy da suç duyurusu dilek-
çesinde, karakol kömürlüğünde kendi-
lerine işkence yapıldığı savını yineledik-
ten sonra, "Bir de bizi yere yaürarak ag-
zımıza taayvan pisliği gibi şeyler
koydular" iddiasında bulundu. Kendi-
lerine sürekü "kalk, çok" denüerek kal-
GÜROYMAK/BtTLİS — Jandarma
karakolunda gözaltında tutulduğu sıra-
da kendisine "köpek pisnği" yedirildi-
ğini öne süren İslam Aysoy'un kardeş-
leri İsmet ve tlhan Aysoy da aynı gerek-
çeyle savalığa başvurdu. tsmet ve îlhan
Aysoy, savcüığa yaptıklan suç duyuru-
sunda, ağızlanna zorla konulan hayvan
pisliğinin kendilerine yuttundmak isten-
diğini öne sürdüler. lsmet ve llhan Ay-
soy, karakolda kendilerine tecavttze yel-
tenildiğini de iddia ettiler. Güroymak'-
ta incelemelerde bulunan SHP Tunceli
Milletvekili Kamer Genç, "insanlık
dnayeti" olarak nitelediği olayı TBMM
gündemine getireceğini söyledi. Bitlis
Cumhuriyet Bassavcüığı'nın, Aysoy'la-
nn suç duyurulannı incelemeye aldığa
öğrenildi.
Güroymak ilçesinde 11 mayısta çıkan
olaylar nedeniyle rutuklanan lsmet Ay-
soy'un (29), gözaltında tutulduğu jan-
darma karakolunda kendisine zorla
"köpek pisliği" yedirildiği iddiası, bir-
likte gözaltma ahndığı iki kardeşince de
doğmlandı. lsmet Aysoy (24) ve llhan
Aysoy (18) Bitlis Cumhuriyet Savcüığı'-
na birer suç duyurusu dilekçesi vererek,
karakolda kendilerine de "köpek
pisliği" yedirildiğini öne sürdüler. lsmet
Aysoy, suç duyurusu dilekçesinde, ka-
rakola götürüldüğünde gözleri bağlana-
rak kömürlüğe yatınldıklannı belirterek,
şu savlara yer verdi:
"Bize işkence etmeye başladılar. Bir
saat işkence yapüktan sonra yanımda IKIKARDEŞ — SHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç ve SHP Bitlis Ü Başkanı
bulunaa kardesim tlhan'ı ve beni zorla Avukat Kenan Coşar, kendilerine köpek pisliği yedirildigini öne süren lsmet ve
yere yaürarak, hayvan nisüfti yetirdiler. tlhan Aysoy ile görüstü. (Fotoğraf: Turan Yılmaz)
HASANPAŞA OPERASYÖNÜ
kıp oturtulduklanm, bu yapılırken alt-
lanna tahta parçalan konulduğunu da
öne süren llhan Aysoy, "Çökünce kal-
çalanmıza batryordu" dedi. Kendileri-
ne işkence yapanlann üç er olduğunu,
göz bantının biraz aşağı kayması üzeri-
ne gördüğünü de öne süren llhan Aysoy,
"Içkrinden biri tecavüze kaUastı. Bagn--
dtğım için zorla (cinsel organım) ağzıma
sokmak istedfler. Agzıını aemadığım için
basıma bir kova geçirip adeta davul ca-
hyorlardı. Bir de, 'Hiçkimseye
söylemeyin' diye tehdit ettiler" iddiala-
rında bulundu. llhan Aysoy dilekçesin-
de, "Bu kadar işkence yapmalamun ne-
deni nedir, suçumuzu öğrenmek
isrİYonız" dedi.
Olay TBMM'ye getiriliyor
Güroymak'ta incelemelerde buluna-
rak, kendilerine hayvan pisliği yedirildi-
ğini öne süren lsmet ve llhan Aysoy ile
görüşen SHP Tunceü Milletvekili Kamer
Genç, "insanhk dnayeti" olarak nite-
lediği olayı, TBMM gündemine getire-
ceğini açıkladı. tşkence uygulamalannın
ülkeyi yönetenlerin bilgisi dahilinde ger-
çekleştiğini de öne süren Genç, "tşken-
cenin en iğrenci, insanlara pislik
yedirilmesidir" dedi. Bunu yapanlann
amacının Türkiye'yi uygar dünyadan
koparmak, ülkedeki suistimalleri gizle-
yerek, "faşist bir diku kurmak" oldu-
ğunu da öne süren Genç, dışkı yedirmeyi
tanımlarken, "igrenç" sözcüğünün bi-
le hafif kaldığmı belirtti. Genç, "Ba in-
sanhk rinayetinin, insanlık tarihi üzerin-
de yara<tığı iz de suinmeyecektir. Bunu
yananlar, insan degüler. fnsan Idsveai al-
bnda yaşayan cani runlu hayranlardır"
diye konuştu.
Sorular yanıtsız kaldıSHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in Akbulut'a, Hatice Dilek Aslan
ve îsmail Oral'ın yakınlannın avukatlarının yetkililere sorduğu sorular
yanıt bekliyor: • 6 yıldır yaşanan ev, örgüt evi olabilir rni? • Eğer
'çatışma' olduysa evde silah ve patlayıcı madde ele geçirildi rni?
• Kaçarken vurulduğu öne sürülen Oral'a isabet eden kurşunlar neden
göğüs ve koltuk altlarında? • Oral'ın elbiseleri neden teslim edilmedi?
tstanbul Haber Servisi — Ka- noktalara dikkat çekiliyor:
dıköy Hasanpaşa'da Hatice Di- — Hasanpaşa'da yaklasık 6
lek Aslan ve Îsmail Oral'ın po- yıldır 7 yaşındaki oğluyla birlik-
lis operasyonu sonucu öldükle-
rinin açıklanmasımn üzerinden
10 gün geçmesine karşın, olayla
ilgili kuşkulu noktalar aydınlan-
madı.
Olayla ilgili sonışturmayı yü-
rüten Kadıköy Cumhuriyet Sav-
cısı Yavuz Berberoğlu, görevsiz-
lik karanyla dosyayı dün lstan-
bul Devlet Güvenlik Mahkemesi
Savalığı'na gönderdiğini beUrjti.
Aüelerle avukatlarm suç du-
yurularında ve SHP Tlınceli
Milletvekili Kamer Genç'in
TBMM JiiaşkanlığYna verdiği
soru önergesinde kuşkulu nok-
talar 6 soruda toplamyor. Polis
ve savcıhk, "Soroştunna sürii-
yor" demekle yetinirken Hatice
Dilek Aslan'ın yakınlanmn ara-
dan geçen 10 güne karşın eve
girmelerine izin verilmedi. 19
mayıs gecesi yapılan operasyon
sonrası Beylerbeyi'ndeki evinden
gözaJtına alınan tsviçreli Barba-
ra Anna Kistler'in siyasi şubede
olduğu ve sorgusunun sürdüğü
belirtildi.
Yasadışı örgüt üyesi oldukla-
n ve silahh eylemlere katıldıklan
öne sürülen Hatice Dilek Aslan
ve Îsmail Oral'ın yakınlannca
yetkililere iktilen çok sayıda
"kuşkulu nokta" bulunuyor. Ai-
le ve avukatlann ardından As-
lan'ın kardeşi Adil Dilek de ver-
diği suç duyurusunda, tanık ol-
duklarını savcüığa aktardı. Di-
lek, önceki gün düzenlediği top-
lantıda, 19 mayıs gecesi Hasan-
paşa'dan Kartal Gülsuyu'na ge-
len siyasi poüsin, kendisini kaç-
ması için teşvik edip, vurmayı
amaçladığını öne sürmüştü.
Avukat Mibriban Kırdök,
Mehmet Ali Kırdök ve Emel
Ataktürk'ün Kadıköy Cumhuri-
yet Savalığı'na verdikleri suç du-
yurusu dilekçesi Ue SHP Tunceli
Milletvekili Kamer Genç'in, Baş-
bakan Akbulut'un yanıtlaması
istemiyle TBMM Başkanlığı'na
sunduğu soru önergesinde şu
te oturan ve cevrede çok iyi ta-
nınan Hatice Dilek Aslan ile Îs-
mail Oral'ın bulunduğu evin ör-
güt evi olmasına olanak var mı?
— Eğer burası bir örgüt evi
ise AltıyoFda Marmara Tip Mer-
kezi'nde hemşire olarak çalışan
Aslan Ue Oral'ın eve ya da işye-
rine gidip gelirken sağ yakalan-
maları mümkün değil miydi?
— Olay sonrası polis, Aslan
ve Oral'ın kendilerine ateşle kar-
şdık verdiklerini ve bu yüzden
çatışma çıküğını belirtmişti. Ev-
de silah veya patlayıcı madde ele
geçirüdiğini, polis neden net bir
şekilde açıklayamadı?
— 'Çatışma'nın gece saat
23.30 sıralarında meydana gel-
diği belirtilmişti. Hatice Dilek
Aslan'ın ölü olarak Haydarpa-
şa Numune Hastanesi'ne getiri-
liş saati ise 01.30. 2 saatlik süre
içinde ne oldu?
— Arka pencereden bahçeye
kaçarken vurulduğu öne sürülen
Îsmail Oral'a isabet eden 16 kur-
şunun büyük çoğunluğu neden
göğsünde ve koltuk altlarında
bulunuyor?
— Îsmail Oral'ın elbiseleri,
olayın ardından niye ailesine tes-
'im edilmedi?
Aslan ve Oral'ın avukatları
Mihriban Kırdök ile Emel Atak-
türk, bir süre önce Kadıköy
Cumhuriyet SavcüığYna verdik-
leri suç duyurusu dilekçesinde,
müvekkillerinin "yakalandıktan
sonra tasarlanarak" öldürül-
düklerini öne sürmüşlerdi.
Operasyon gecesinin en
önemli tanığı, Hatice Dilek As-
lan'ın 7 yaşındaki oğlu Özgtir
Ciban Aslan. Halen annesinin
ölduğünden habersiz olan öz-
gür, babası Mustafa Aslan'a ve
daha sonra HEP'te düzenlenen
toplantıda gazetecüere gördük-
lerini anlatmıştı.
özgür Cihan Aslan'ın geceye
ilişkin anımsadıkları şöyleydi:
"Annem içeriye girmek istedi,
yattıgım odaya. Polisler izin ver-
medi. Polis bir odaya bırakü be-
ni. Sonra annem geldi. kafası-
nı kaldınp, 'Babanı ara' dedi.
Polis izin vermedL Tam o eğilir-
ken birisi ayagıyla kafasına bas-
tırdı. Annem ilk önce, İçeride
çocuk var, onun yanında böyle
yapmayın' demişti. Sonra beni
dışanya çıkartan polis, karako-
la götürdü."
19 mayıs gecesi olayın ardın-
dan Kartal Gülsuyu'na geçen
polis timlerinin, Hatice Dilek
Aslan'ın kardeşi Adil Düek'i an-
ne ve babasının yanından göz-
altına aldı. Birkaç gün emniyette
tutulan Adil Dilek, serbest bıra-
kıldıktan sonra yaşadıklannı ve
işittiklerini şöyle aktardı:
"Kapı>ı ayaklanyla büyük bir
gürültüyle çaldıklannda, ben aç-
tım. Ellerinde silah olan ve yüz-
leri atkıyla örtülii birçok kişi
içeriye girdi. Kısa bir aramadan
sonra babama kaç tane kın ol-
duğunu sordular. Babam da '5
kızım var' diye yamtladı. Polis,
elini babamın sırtına vurarak
dalga geçercesine, 'Tamam ihti-
yar, bir kızından kurtuldun' de-
di. Beni dışanya çtkardüar. Kol-
lanmdan tutan polisler beni bı-
raktılar. Bir tanesi babacan bir
tavıria, 'Kaybol, ortalıktan kaç"
dedi. Ben de kaçmam için bir
neden olmadığını söyledim. Bu-
nun üzerine tekrar kollanma
girdiklerinde, sokağm iki yanın-
da çok sayıda polis çıkfj."
Içişleri, İnsan Hakları Komisyomr ııa karşı
Bakantık tarafından Ankara Valiliği'ne gönderilen yazıda, II
özel îdaresi Yasası'nda, idareye böyle bir görev verilmediği
belirtilerek komisyonun 'yasal olmadığı' öne sürüldü.
GÜNEŞ GÜRSON
ANKARA — Içişleri Bakanlığı, Ankara
ll Genel Meclisi'nce kurulan "tnsan Hak-
lan ve Araşürma Komisyonu"nun iptalini
istedi. Bakanhk tarafından Ankara Valili-
ği'ne gönderilen yazıda, tl özel Îdaresi Ya-
sası'nda idareye böyle bir görev verilmedi-
ği belirtilerek komisyonun "yasal olmadığı"
ileri sürüldü.
Ankara ll Genel Meclisi'nde 10 üyenin
önergesiyle "İnsan Haklan ve Arastınna
Komisyonu" kuruldu. Valilikler bünyesin-
de ilk örnek olan komisyonun, insan hak-
lanna aykın eylemlerle ilgili yakınmalan
araştırması kararlaştınldı. Ankara Valiliğî,
yaklasık 15 gün önce kurulan ve 3'ü SHP,
2'si DYP, 2'si ANAP'h olmak üzere 7 üye-
den oluşan komisyon Ue ilgili olarak Içiş-
leri Bakanlığı'ndan görüş istedi.
Içişleri Bakanlığı Hukuk Müşaviri Şera-
fettin Tarhan ve Müsteşar Yardımcısı Rıza
Gür'ün imzalanyla valih'ğe gönderilen ya-
zıda, İnsan Haklan ve AraştuTna Komisyo-
nu kunnanın ll Genel Mecüsi'nin görevleri
arasında olmadığına dikkat çekilerek şöyle
denildi:
"h Özel Îdaresi Kannnu'nun 78. madde-
sinde tl Özel tdaresi'ne ait mahaOi hizmet-
ler beurtilınistir. Benrtilen bn hizmeüer için-
de 'İnsan Haklan ve Araştırma Komisyo-
nu kurulacağma' dair bir nükttm bulunma-
dıgmdan Ankara D Genel Meclis üyeterinin
teklif ettigi komisyonun kurulamayacagı gö-
rüşündeyiz."
Ankara özel Idare Müdürlüğu Hukuk
Müşavirliği de bildirdiği görüşünde, temel
hak ve özgurlüklerin tl Genel Meclisi tara-
fından komisyon kurularak incelemeye ahn-
masının "yasal olmadığı" ileri sürüldü. özel
tdare Müdürlüğu Hukuk Müşaviri Avukat
Gürcan Törkşen'in imzasıyla 28 Mayıs 1991
tarihinde valiliğe gönderilen yazıda şu gö-
rüşlere yer verüdi:
"tnsan haklan ve temel özgurlüklerin ev-
rensel olarak ayrun gözetilmeksizin herkes,
bütün vatandaştannuz icm gercekleştirume-
si, cfgıını«m, devletimizin ve kamu knrnm
ve kuruloslanmızm başlıca amaçlanndan
birisidir. Bu amaç, temel bak ve özgurlük-
lerin, insan lrişilifiııiıı aynlmaz bir öğesi ol-
duğu ilkesi, kamu kurum ve knrnluslannın
önemli bir görevi olduğu biMnmektedir. Kal-
dı ki insan haklan ve temel özgtirlnklerin
tanmması, httr ve bağunsıznk ilkesi Ue kişi
mal varlıklannın göıetim konusu olmakla
kalmayıp. bunlann güvence altına aunarak
aykın gidişlerden korunması, devlet ve do-
layısıyta kamu kuruluşlan kanalıyla korun-
ması ilke edinihniştir. Dünya banşı ve in-
san haklannın sürekli olarak givence altı-
na aunması, 1944 yıhnda Btrleşmiş MiUet-
ler kanalıyla oluslararası ekonomik, top-
hunsal ve insanal sonuüann çöznmünü ko-
laylaştırmak, insan haklanna ve temel hak
ve özgUriüklere saygı duyulması komisyo-
nu kurulmuş, bir antlaşma ile aralannda
Türkiye'nin de bulunduğu 50 ülke tarafın-
dan 1945 yıünda kabnl edilmiştir. Görnlfl-
yor ki, devletler arasında akdedflen andaş-
nuüaria kabul edilen hak ve özgurlüklerin
konuuna altına almması nedeniyle, & Ge-
nel Meclisi tarafından komisyon knndarak
incelemeye w>ıınn»« yasal degUdir. 3360 sa-
ydı tl Özel tdarekri Kanunu'na göre de bu
tür kuruluşlann kurulması da mümkün de-
pdir. 3360 sayuı kannnun 78. maddesi, Ü
Genel Medisi'nkı yerine getirilmesi gereken
görevleri açık bir şekilde saynuşür. Kannnla
belirtilen bu hizmetier içinde 'tnsan Hak-
lan ve Araştırma Komisyonu kurulacağma'
dair bir huküm bulunmadığından, ba tür
komisyonlann kurulamayacagı görüşünde
olduğumuzu bilgilerinize sunanz."
SHP Böyle Kaldıkça DSP
Daha da Güçlenecek...
Üç partinin lideri alanları dolduran topluluklara seslenir-
ken, insan gözlerinde bir umut ışığı gözleniyor. Havatıpkı,
1989 yerel seçimler öncesi. Alanlar kıpır kıpır ve liderter ge-
lecekten umutlu.
inönü, Demirel ve Ecevit ufukta bir erken seçim görmü-
yorlar. Ama yine de, haziranda yapılacak mini yerel seçim-
ler öncesi halkın nabzını tutuyorlar. Üç lider bir gün bura-
da, öteki gün orada. Bir koşuşturmaca, kovalamacadır sü-
rüp_ gidiyor.
Üç parti lideri alanlardaki heyecanı, devinimi gördükçe be(-
ki kendi kendilerine soruyorlardır:
— Acaba bir erken seçimde ya da 1992'de yapılacak ge-
nel seçimlerde tek baştna iktidar olabilir miyiz?
DYP lideri Süleyman Demirel, bu soruya kendi kendine
yanıt verirken belki şöyle diyor-.
— Ama daha fazla çalışmalıyız. Özellikle büyük kentter-
de asılmalıyız...
Demirel, Adapazarı, Manisa, Balıkesir ve Antalya'da ara-
dığını 1987 seçimlerinde de bulmuştu, 1989 - Adapazan dı-
şında - yerel seçimlerinde de. Alanlar tıklım tıklım dolup ta-
şıyordu, insanlar bir kurtarıcı arıyordu.
Süleyman Demirel, özel sohbetlerde 'Türkiye'nin günde-
mini özal sağlamıyor" yanıtını verirken, iste o alanları dol-
duran yığınların, gözlerinde yakaladığı ışığı anlatmaya çatı-
şıyordu. Demirel, "Türkiye'nin gündemini, Türkiye sağlıyor"
görüşünü aktarırken de çarpıcı bir noktaya değiniyordu:
— Türkiye'nin gündemi yoksulluk, pahaiılık ve ışsiziik. Se-
bebi sadece Sayin özal...
Demirel ardından da ekliyor:
— Sayın özal, Türkiye'nin gündemini saptıyor diyenler,
bir yalancı gündeme kendilerini kaptırmışlar. Onun için özal
gündemi saptamıyor, Özal Türkiye'nin gündemlerinden bir
tanesi...
Alanlarda ANAP yok. Ama geçmişte ANAP'a oy verenler
SHP, DYP ve DSP li-
derierini dinlemeye
koşuyor...
DSP lideri Bülent
Ecevit, 1986'dan bu-
güne dek epey yol
almış. Ecevit'in 1986
yılındaki kadrolanyla
bugünkü kadroları
arasındaki ayrınv
dikkati çekiyor. Beş
yıl önceki kadrolar
şimdi SHP'de yer
alıyor. Beş yıl önce
SODEP'te, daha
sonra SHP'de politi-
kayapanlar, 1991 yı-
lında DSP'de görü-
lüyor...
Bülent Ecevit'e
"Kadrosu yok, ekibi
yok" demek, 'tek
adam' partisi vakış-
tırmasında bulun-
Erdal İnönü, bu
eğilimin yani SHP
tabanının DSP'ye
kaydığını görüyor mu,
kendisine bu yolda
bilgiler geliyor mu?
Biz hiç şanmıyoruz.
Bir partide kimi
milletvekilleri özel
sohbetler bir yana ilçe
kongrelerinde çıkıp
açık açık "İnönü ile
bu gemi batar"
diyorlarsa, SHP'li
seçmen niçin DSP'ye
gidip oy vermesin?
mak bu saatten son-
ra acımastzlık, politikayı tepeden izlemek, gerçeği görme-
mek olur. Ecevit'in kadrosu da var, ekibi de, tabandan ge-
len gücü de... Ecevit diyor ki:
— Sizler bu partinin Bülent Ecevit'in, Rabşan Ecevit'in
değil, halkın partisi olduğunu göstereceksiniz...
Eğer Ecevit, bu sözleri 1986 ve 1987 yıltnda söyleseydi
biz aynen şu yanıtı verirdik:
— Doğru soylemiyorsunuz Sayın Ecevit...
Ama şimdi öyle değil. Yiğidin hakkını, yigide vermek ge-
rekir. DSP, SHP'nin hem kırsal kesim oylannı çekiyor, hem
de büyük kentlerdeki oylannı. Bir de, 1983 vei987 seçimle-
rinde ANAP'a kayan CHP oylannı.
Bu neden böyle oluyor?
Yanıtını bir SHP'li üst düzey yöneticisinden alalım:
— Partide çift başlı görüntû sürüyor. Bu durum parti ta-
banımızı, seçmenimizi olumsuz etkiliyor. öteden beri Ece-
vit faktörü vardı. Son aylarda seçmen tabanımız, parti içi çe-
kişrnelenjen bıktı usandı, DSP'ye eğilim gösterdi. Bizim der-
lenip toparlanmamız gerekiyor...
Erdal inönü, bu eğilimin yani SHP tabanının DSP'ye kay-
dığını görüyor mu, kendisine bu yolda bilgiler geliyor mu?
Biz hiç şanmıyoruz.
Bir partide kimi milletvekilleri özel sohbetler bir yana ilçe
kongrelerinde çıkıp açık açık "İnönü ile bu gemi batar" di-
yorlarsa, SHP'li seçmen niçin DSP'ye gidip oy vermesin?
DSP eskisi gibi değil. 4-5 yıl önceki 'lümpen kadrolar' bu
partide yok şimdi. O kadrolar, DSP'den ayrılıp SHP'de be-
lediye meclisi üyesi olmuşlar, ilçe yönetim korullanna seçil-
mişler.
Bir başka önemli nokta da şu:
— SHP'deki altıoklar değistirilmeli...
— Ya ne yapılmalı?
— Altıoktan cumhuriyetçiyiz çıkanlmalı...
Evet böyle bir kısır tartışma içinde SHP. DSP lideri de bu-
nu yakalamış, SHP'nin oy tabanına doğru yürüyor. Hem de
büyüyerek, güçlenerek.
SHP'liler hiç kızmasın...
ANMA VE TEŞEKKÜR
Sen inançla yaşamak tutkusunu, yüzünden
asla silmeden gflzel şeyler yapabilmenin
mutluluğunu yaşadın.
Değerli varlığımu
MEHMET KAY4'yı
Aramızdan aynlışmın kırkmcı gunttnde her
geçen gün bOyüyen özJemiyle anıyor,
acınuzı paylaşan tüm dost ve akrabalara
teşekkur ediyoruz.
UTKli-lT
Mirr n ŞEHSt KAYA
Terörle Mücadele Yasası'nın iptali için 2 bini aşkın imza toplandı
Açlıkgrevleri yayılıyor
Adana, Şanlıurfa, Diyarbakır, Lice, Ceyhan,
Gaziantep, Malatya, Bismil, Silvan ve
Mersin'de süren açlık grevleri Mardin'de
debaşladı.
ADANA (Cumnuriyet Gttney
Üleri Bürosu) — Terörle Müca-
dele Yasası'nın pıotesto edilme-
si amacıyla tutuklu ve hüküm-
Itt yakınlannca başlatılan açlık
grevleri Mardin ve ilçelerine de
yayıldı. Mardin HEP il örgütü
çevresinde önlem alan güvenlik
güçlerinin, yakmlanna battani-
ye götürmek isteyen dön çocu-
ğu gözaltma aldığı bildirildi.
Yasanm iptali için başlatılan
kampanyada iki bine yakın imza
toplandığı öğrenüdi.
Bölgedeki açlık greviyle ilgili
son durum şöyle:
ADANA — HEP il örgütün-
de 12 gün süreli açlık grevi, sü-
renin dolmasına karşın devam
ediyor. Tutuklu hükümlü ya-
kınlarından oluşanların açlık
grevi 13. gününe girdi.
ŞANLIURFA — Tutuklu ve
hükümlü yakınlarıyla Dicle
Universitesi öğrencilerinden
oluşan 110 kişilik açlık grevi 9.
gününü tamamladı. Önceki ge-
ce rahatsızlanan Zeliha Ağaç
adh grevci kadın, doktorun is-
teği üzerine evine döndü.
DİYARBAKIR — 94 tutuk-
lu ve hükümlü yakımnın HEP'-
teki açlık grevi 11. gününe gir-
di. Açlık grevindeki bazı yaşlı
kadınlann sağlık durumlannm
bozulduğu, ancak tedavi kabul
etmedikleri bildirildi. Diyarba-
kır 1 nolu E Tipi Cezaevi'nde
350 tutuklu ve hükümlü tarafın-
dan sürdürülen açlık grevi de 5.
gününe girdi.
LİCE — Aralannda HEP il-
çe yöneticilerinin de bulunduğu
11 kişi dünden itibaren açlık
grevine başladıklannı açıkladı-
lar.
MARDtN — Kent merkezi,
Derik, Kızıltepe ve Savur ilçele-
rinden gelerek HEP il örgütün-
de toplanan 30 kişi açlık grevi-
ne başladı.
NUSAYBİN — Aralannda
avukatlar ve HEP yöneticileri-
nin de bulunduğu 40 kişilik aç-
lık grevi 3. gününe girdi.
BATMAN — 75 tutuklu ve
hükümlü yakınının başladığı aç-
lık grevi 8. gününe girdi. Bat-
man Bölge Barosu'nca "Terörie
Mücadele Yasası'nın iptali"
amacıyla açtığı kampanyada bin
dolayında imza toplandığı belir-
tildi.
CEYHAN — Tutuklu ve hü-
kümlü yakınlannca HEP il ör-
gütünde sürdürülen açlık grevi
6. gününü tamamladı.
GAZİANTEP — HEP il bi-
nasında 40 tutuklu ve hükümlü
yakınının açlık grevi 8. günün-
de.
MALATYA — E Tipi Ceza-
evi'nde bir hafta süreyle başla-
tılan açlık grevi, sürenin dolma-
sına karşın sürüyor.
BtSMtL — 70 tutuklu ve hü-
kümlü yakınının açlık grevi 7.
gününe girdi.
SİLVAN — Tutuklu ve hü-
kümlü yakınlarından oluşan 30
kişinin açlık grevi 4. gününde.
MERSİN — 50 dolayında tu-
tuklu hükümlü yakınının 12 gün
olarak açıkladığı açlık grevi sü-
resi dolmasına karşın sürüyor.
Açlık grevi 13. gününe girdi.
YALOVA — HEP Yalova il-
çe örgütü'nce de dört gün ön-
ce başlatılan açlık grevi sürüyor.
Dönüşümlü olarak yürütülen
açlık grevini uç HEP üyesi üç
gündur devam ettirirken dün de
iki üye grevi devraldı.
Beko
Beko Ticaret A.Ş.'NİN
SERMAYE TEZYİDİNE
İŞTİRAK DUYURUSU
Şirketimizin 30.5.1991 günü yapılan Olağanüstü Genel Kurul top-
lantısında 15.000.000.000.— TL. olan şirket sermayesinin
7.500.000.000.—TL'sı nakten, 7.500.000.000.— TL'sı bedelsiz olmak
üzere 15.000.000.000.— TL'sı arttırılarak 30.000.000.000.— TL'ya çı-
karılmasına karar verilmiştir.
Türk Ticaret Kanunu ve esas mukavelemiz gereğince hissedarları-
mızın nakten artırılan 7.500.000.000.— TL'sından ellerindeki hissele-
rin %50'si nispetinde yeni htsse almak hususunda rüçhan haklan
vardır.
Rüçhan haklarını kullanmak isteyen hissedarlanmızın 17 Haziran
1991 tarihine kadar Şirketimiz merkezine müracaatla, yeniden satın
alacaklan hisseler için iki nüsha ve her biri ayn ayrı imzalanmış iştirak
taahhütnamesi vermeleri ve taahhüt edilen tiisselerin 1/4'ünü Şirketi-
mize peşin ödemeleri gerektiğini Türk Ticaret Kanunu'nun 394'üncü
maddesi gereğince duyururuz.
BEKO TİCARET A.Ş.
İSTİKLÂL CAD. NO: 349 BEYOĞLU-İSTANBUL