14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
/ HAZÎRAN 1991 HABFRLER CUMHURÎYET, Kayıp vıllanıı da\ ası 26 vali boşta geçirdikleri 8yılın kayıpkmnı alabilmek için bakanlığı mahkemeye verdi /12 EylüTde resen emekli edilen 26 vali, 8 yıl boşta geçirdikleri süreye ilişkin maddi ve manevi kayıplannı alabilmek için tazminat davası açtılar Ttıı TURAN YILMAZ ANKARA — Resen emekli edildikleri görevlerine Danıştay karan ile dönebilen valiler, boş- ta geçirdikleri yıllara ilişkin maddi ve manevi kayıplanmn karşdanması için tçişleri Bakan- lıgı'nı mahkemeye verdiler. Ba- kanlıktan 1 milyar lira tazminat isteyen 26 validen Reşat Akka- ya Giresun Valiliğı'ne atanır- ken, b h u Söıgen de ANAP oyları ile Sayıştay üyesi oldu. Tilrk siyaset tarihine "1402'- Hkler" ve "101'ler" ile birlikte geçen "255**taklar"ın öyküsü, Emekli Sandığı Yasası'nın iki maddesinde değişiklik yapan, 14 Kasıra 1981 tarihli yasayla başladı. 2559 sayılı yasanın ilk maddesi, 20 yıl fîili hizmet sü- resini dolduranlardan kendi is- tekleri ile emekli olanlara yüz- de 25 daha fazla ilcramiye öden- mesini sağlarken ikinci madde- si emeküliğini istemeyenlerin kurumlannca resen emekli edi- leceklerini öngördü. "Bürokra- tik kadrolardaki sişkinliğln eritflmesi" amacıyla çıkanlan yasa ile 33 merkez valisi, 5 vali Ulusu hükümetince resen emekli edilen bu valilerden Reşat Akkaya Giresun'a vali yapıldı, Ilhan Sözgen de ANAP oylan ile Sayıştay üyesi oldu yardımcısı, 4 kaymakam, 23'fl merkez olmak üzere 73 emniyet müdûrü, 13 Milli Eğıtım Bakan- lığı müfettişi, 550 kadar polis memuru ve 330 kadar öğretme- nin aralannda bulunduğu top- lam 1322 kamu görevlisi resen emekli edildi. 12 Eylül dönemi- nin Başbakanı Bülend Ulusu im- zasıyia yayımlanan bir genelgey- le de resen emekli edilenlerin ka- mu görevlerinde çalıştınlamaya- caklan öngörüldü. Anayasamn geçici 15. maddesi nedeniyle de bu yasanın anayasaya aykınlık gerekçesiyle iptali istenemiyor. Resen emekli edilecek görev- lilerin saptanmasında, bakan- lıklarda bu işle görevlendirilen üst rütbeli subaylar etkili oldu. Bu şekilde belirlenen resen emekli edileceklerin listeleri, Ulusu hükümetinin Başbakan Yardımcısı Zeyyat Baykara, Maliye Bakanı Kaya Erdem ile Kültür ve Turizm Bakanı bhan Evliyaoglu'ndan olusan komis- yonca gözden geçirildi. Bu yasa, en büyük darbeyi merkez valilerine vurdu. 126 merkez valisinden 55'i resen emekli edilmemek için yüzde 25 fazla ikramiye alarak emeklilik- lerini istediler. Kalan 71 validen 33'ü resen emekli edildi, böyle- ce merkezde yalnız 38 vali kal- dı. Bu islemde nasıl bir yontem izlendiğini, resen emekli edilen valilerden llhan Sözgen ile Na- im Ural, "KcataUdc skfle balal- madı. Çonkii tridOeriıniz olum- hı nodarte dotoydu. Yaş da goz- öoöBde tmtmhomdı, çünkö bizim maiyetlertaKİe görev yaptıgımız, bizdea çok yaşlı vaUler görevde ratalarken, çogu geoç, bizier emekH edldik. Yaal uasü bir öl- çöt göz öaiude tutuldu. ba bir En iyi manken Fransız Loret Bu yıl 4'üncüsü düzenlenen "Dünyanın En tyi Mankeni" (Best Model of the World) yanşmasında birinciliği Fransız Lohengrin Loret kazandı. lstanbul'da Cemal Reşit Rey Salonu'nda dün gece yapılan ve televizyonun birinci kanalmdan naklen yayımlanan yanşmada Türkiye'yi temsil eden Deniz Pulas, 56 güzel arasından ikinci seçildi. Üçüncülüğü Malezya adma yanşan Christina Wong, dördüncülüğü de Guyanalı manken Mercier elde etti. "Dünyanın En İyi Mankeni" unvanını kazanan Lohengrin Loret'e tacıru geçen yılm birincisi Isveçli manken Melissa Gromell taktı. Organizatörlüğünü Erkan özennan'm üstlendiği yanşmada, mankenler, jüri önünde mayolu ve milli giysilerle seremoni yaptılar. Türkiye'yi Deniz Pulaş'ın temsil ettiği yanşmada 56 ülkenin mankeni, ayrıca ünlü Fransız modacı Paco Rabanne'nin yanı stra Ayyüdız, Zühal Yorgancıoğlu, Mualla özbek, Canan Yaka'nın kreasyonlarını sundular. Organizasyon Komitesi Başkanı Erkan özennan, Rabanne'nin giysilerini 7 milyar liraya sigortaladıklannı belirterek tüm giysüerin sigorta tutannın 10 milyar liraya mal olduğunu söyledi. Türk Kalp Vakfı yaranna duzenlenen gala gecesinde aynca dünyaca ünlü gitarcı Antono de Plata ile grubu bir konser verdi. Aralannda geçen yıl dünyamn en iyi mankeni seçilen tsveçli manken Melissa Gromell'in de bulunduğu jüri, verdiği oylar sonucu Avusturyalı Maria Hofer'i "en iyi gece giysisi sunan manken", Tayvanh Sabrinna Chen'i "en iyi yürüyen manken", Yunanistanh Georgina Petpoysi'yi "dostluk güzeli", Moldavyalı Lubov Belochkina'yı "en iyi milli giysi sunan manken", Dotninik Cumhuriyeti'nden Lucky M. Vasgueza'yı "en iyi prenses", yanşmaya KKTC'den katılan Şükran Paralık, Bulgaristanlı Daniella Serdanova ile Kuzey trlandalı manken Margaret Gelston'u ise "istikbal vaat eden mankenler" olarak seçti. Dünyamn En İyi Mankeni Yanşması'nda aynca gazeteciler arasında yapılan oylama sonucu Portekizli manken Angelica Rosado "basın güzeli" seçildi. ön elemeler sırasmda Türkiye Mankenler Kraliçesi seçilen ve yanşmada Türkiye'yi temsil eden mankenimiz Deniz Pulas ise Türk Kalp Vakfı'nın verdiği "kalp güzeli" unvanını kazandı. Pulaş'a ödülünü Türk Kalp Vakfı Başkanı Çetin Yıldınmakın verdi. Best Model of The World Yansması'nda son olarak da Istanbul'un en şık giyinen 10 erkek ye 10 hanımına TOPTEN ödülleri verildi. (Fotoğraf: Muharrem Aydm) türlii anlaşuamadı" diye açıkla- dılar. Resen emekli edilen 33 va- li şunlar: "Medt Sönmez, M. Hayri GüJer, M. Marît tskenderoğra, Abidin Coşknn, Burhanettin Çakar, Burhanettüı özkal, Do- faa Pazaıtıldı, Eaver Kazanof- lu, Fuat Çapanoglu, GMngör Aydın, tUum Sözgen, t. Ydmaz EreneJ, Kaya Uyar, Kemal Boz- bay, Mithat Çekin, Naim Ural, Necmettin Utkao, Nuri Erdem, Nüznet ErmtD, Recai Tosyab, Reşat Akkaya, Rıza Akdemir, Sabit Ariı, Yener Rakıctoglu, Zeki Demirkaıı, A. Rıza Yara- daookul, Nevzat Şensoy, E. Berld Koçoghj, Rafettin Kücük- tiryaki, Kadir Uysal, Mehmet Karasarlıoghı, Ümmet önalan, Hamza Esin. " Bu valilerden 14'ü göreve dö- nebilmek için dava açtılar. Da- nıştay 5. Dairesi, Ulusu'nun ge- nelgesini, başvurular üzerine ip- tal etti, ancak göreve dönüş ko- nusunda kesin bir karar verme- âi. Ancak tçişleri Bakanlığı, 1989'da geçen süre içinde ölen 4 vali ile yaş haddinden emekli olan 5 valinin dışında kalan 24 valiyi yeniden merkez valiliği görevine döndürdü. Göreve dö- nen valilerden Nüshet Erman da geçen yıl emekliye aynlırken ll- han Sözgen, ANAP'ın Sayıştay Yasası'nda yaptığı değisiklikten yararlanarak Sayıştay üyesi oldu. 12 Eylül 1980 öncesinde Or- du Valiliği görevindeyken Fat- sa'da sol görüşlülerin yakalan- ması için duzenlenen operas- yonlarda ülkücü eylemcileri yüzleri maskeli bir biçimde muhbir olarak kullanan Reşat Akkaya da tçişleri Bakanlığı'- nca bu hafta başında Giresun Valiliği'ne atandı. Bir süre ön- ce Mersin'deki evinde silahlı bir saldınya da uğrayan Akkaya'- nın bu ataraa işlemi, şimdilik vekâleten yapıldı. Göreve dönenlerle birlikte toplam 26 vali, resen emekli edildikleri tarihten, göreve dön- dükleri güne değin geçen 8 yıl 4 ay 22 günlük süreye ilişkin mad- di ve manevi kayıplanmn kar- şılanması amaayla tçişleri Ba- kanlığı hakkında tazminat da- valan açtılar. 1 milyar liraya ya- kın maddi ve manevi tazmina- ün yanı sıra özlük haklanmn da kendilerine verümesini isteyen valüerin açtıklan bu davaian in- celeyen Ankara 7 ve 8. Idare Mahkemesi, görevsizlik karan vererek dosyalan Danıştay'a gönderdi. Davalann önümüzde- ki günlerde Danıştay 5. Daire'- de incelenerek karara bağlan- ması bekleniyor. Çanakkale, arkeoloji dünyasını konuk etti Truva Hazinesi'ni istiyoruzVASLI KAVABAL ; ÇANAKKALE — 13. Ulusla- larası Kazı Araştırma ve Arke- ometri Sempozyumu için bir araya gelen arkeologlar, 1990 yı- lı kazı ve araştırma sonuçlannı bildiriler şeklinde sundu. Yılda bir kez duzenlenen ve bu yıl da 27-31 mayıs günleri Çanakkale'de bir araya gelen yerli-yabancı arkeologlann ka- rinin gerçekleştirilmesi gerekti- tıldığı uluslararası nitelikteki ğine bir kez de Prof. Dr. Tahsin sempozyumun Mehmet Akif Ozgüç değindi. Yurtdışında Bu- Ersoy Kültür Merkezd'ndeki açı- hşına Kültür Bakanı Namık Ke- mal Zeybck, yoğun işleri ve yurt içi gezileri nedeniyle katılama- yacağım bir telgrafla bildirdi. Açış konuşmalannda arkeoloji dünyasımn temel sorunlanndan, Türkiye'deki eski eser envante- lunan "Truva Hazinesi"nin Türkiye'ye geri verilmesi konu- su da gerek Prof. Dr. özgüc, ge- rekse Çanakkale Valisi Muzaf- fer Ecemiş'in konuşmalannda yer aldı. Arkeoloji dünyasımn taze ha- berleri beş gün boyunca Çanak- kale'deki Akol Oteli ile Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi ara- smda geldi gitti. 1990 kazılan içinde önemli ve değişik bulun- tuları ile üç höyük dikkat çeki- ciydi. Bu höyüklerden Prof. Dr. Refik Duru'nun iki yıidır kazdı- ğı Burdur'daki Höyücek, çok sayıdaki özgün fıgürenleri ve idolleri ile "giizel" ömekter sun- du. Ana tannça fıgürenleri, "is- kemlede o<uran", "bagdaş ku- ran", "doğum yapan" ve "stilize" fıgürenler şeklindeydi. Höyücek idollerinin ortak özel- liği ise "bassız" oluşlan. Bu idoller genellikle hazırlanan de- liğe sokulan tahta, pişmiş top- rak, taş, kemik ve taş başlı. Alman Prof. Dr. Herald Ha- uptmann'ın Urfa'da kazdığı Ne- SON BEŞ YILDA MENKUL KIYMETLER Menkul kıymetler işlem hacmi 3 h Marr 155M ûaıilıi 5.921.000 M%on TL'dır. ESBANK Tedbirli ve Kararlı 1986 143.000 1987 504.000 1988 1.270.000 1989 4.164.000 1990 9.516.000 1991 valo Çori'de geçen yılın iki önemli buluntusu keramiksiz neolitik döneme ait "biiyttk başlar" şeklindeki iki heykel. Kalker taşından yapılma 50 ve 30 cm'lik bu heykeller kutsal ta- pınak yapısı içinde bulunmuş. Bu başîardan biri "yılao kabartmah" bir baş öraeği, di- ğeri ise bir lnış. Aygül Süel'in kazı başkanlığı- m üstlendiği Çorum'daki Orta- köy'de ise geçen yılki kazılarda 1867 tabletin bulunduğu beürtfl- di. Ortaköy'ün Hitit imparator- luk çağında yoğun bir iskân gör- düğunü belirten Süel, tabletlerin dini metin ve mektuplardan Dhıştuğunu aktardı. Hurri düi ve Hititçe kaleme alınan bu metin- erin tarihi coğrafyaya ışık tuta- ^ığı belirtiliyor. Sempozyum süresince çeşitü kazılara yönelik "doğa müzesi", "tarun müzesi" ve "arkeolojik park" tasanlan dile getirildi. Paşalar kazısının yöneticisi Prof. Dr. Berna Alpagnt, 15 milyon yıllık bir geçmişi olan fa- unası ile dikkat çeken Paşalar- da, kanevinin yanında yakın za- manda bir "doğa müzesi" inşa edileceğini açıkladı. Diyarba- kır'da ilk üretimciliğe geçiş ev- resinin dnemli merkezlerinden Çayönü'nde de bir "tanm mtt- zesi"nin olusturulacağı Doc. Dr. Mehmet Özdoğan tarafından aktanldı. Bu arada klasik devir arkeolojisi için önemli bir mer- kez olan Afrodisias kazılannı Prof. Dr. Kenan Erim'in ölü- münden sonra 35 yaşındaki genç arkeolog R. Smith üstleniyor. Iskoç asıllı Smith, New York Üniversitesi'nde görevli. 1985 yı- Iından beri Prof. Erim'le Afro- disias kazüannda çalışan Smith, antik kentte yakın gelecekte bir arkeolojik park oluşturacakla- nndan söz ediyor. 13. Uluslararası Kazı, Araşür- ma ve Arkeometri Sempozyu- mu'nda "arkeoloji ögrencileri" önceki yıllara oranla sayıca da- ha azdı. DUNYADA BUGUN AIİStRMEN NATO'da Vurucu Güç NATD Savunma Bakanları Konseyi'nin BrOksei'de yaptlan toplantısı, hem örgütün yeni işlevinin tescili açısından hem de Türkiye'nin durumu bakımından önemli sonuçlaria kapandı. Son toplantmın önemli kararfarından biri, her ne kadar 'Sovyet tehdidinin tümden kalkmadığı1 dile getirilmiş de ol- sa, artık bu tehlikenin çok büyük ölçüde azaldtğı ve yapı de- ğişikliğini gerektirdiği üzerinde görûş biritğine vanlmtş olma- sıdır. ABD, NATO'nun siyasi savunma mekanizmasına dönûş- türülmesi gerektiğini de ileri sürmektedir ve öbur müttefik- (er de bu görüşe yatmaktadıriar. Ama görünüşe çabuk akjan- mamak gerekir. Aslında ABO, son toplantıdan, dişe dokunur karsrtsız güç olmanın utkusuyla çıkmış bulunmaktadır. Gerçekten VVashington, soğuk savaş sonrası döneminde Amjpa'nın güvenliğinin yine bu ülkeierin otuşturacağı birçe- kirdek vurucu güç tarafından sağlanması olasılığını saf dtşı etmesini bilmiş ve NATO'nun vurucu gücünün bu işlevi üst- lenmesini sağlamıştır. Son gelişmelerin Türkiye'ye yararian ve zararlannı incele- meye geçmeden once bir rtoktaya dikkati çekmek gerek. NA- TO'nun oluşturacağı 70.000 kişilik vurucu güç, yapısı gere- ği, Sovyet tehlikesine karşı değildir. Çünkü eğer boyie bir teh- like var ise bu güç o tehlike karşjsında devede kulak kala- caktır. Yeni oluşturulacak gücün Sovyetler Birliği'ne yönelik olmadığı kendiüğinden anlasılınca, artık bunun 'alan-dışı' so- TurrAu\\ik alıp almayacağı sorusu da önemini yttirfyor. Çün- kü bu gücün alan dışı sorumluluk alacağı son derecede açtk- tır. Son toptantıda Amjpa ülketerinin önemli bir boiümü, 'alan- dışı' sorumluluk karşısında soğuk ya da en hafif deyimiyle mesafeli bir tutum içine girmiş oisalar dahi sonuç pek de- ğişmiyor NATD artık Ortadoğu'ya yönelik bir kuruluştur. Fransa'nın bu cözûmü beğenmemiş ve böyie bir rofû ken- disine yakıştırmamış olması yüzündendir ki Paris, NATO'nun askeri kanadı dışında olduğunu anımsatarak bu gûçte de yer almama karannı vermiş bulunmaktadır. Son gelişmelerin Türkiye açısından yararian nelerdir? Her şeyden önce NATO'nun işlevini yitirmesinin Türkiye1 nin de önemini yitirmesi ve Batı'dan iyice dışlanmasına yol acacağından korkanlar rahat bir nefes almışlardır. NATO sür- mektedir ve Türkiye o örgüt içinde eskisi kadar önemlidlr. İkinci olarak üzerinde durmak istediğimiz nokta, Mehmet Ali Birand'ın da belirttiği gibi artık asker sayısının önemini yitirmiş olması, daha hareketli, ateş gücü yüksek vurucu or- dular döneminin açılmasıdır ki bu gelişme gerçekten Türki- ye açısından da yararlı sonuçlar doğurabilir. Ama gelismelere genel olarak bakıkJığında Türkiye'nin za- rarlarının daha büyük oiduğu kolayca anlaşılabilir. Her şeyden önce, NATO'nun 'alan-dışı' sorumluluğu Türki- ye'yi tüm Ortadoğu'da Batı'mn bir sıçrama tahtası rolü içine itmiştir. Zaten son Körfez bunalımında da ANAP iktidarı ül- kemize bu rolü oynatmış bulunmaktadır İşin garibi, Türkiye, bu rolü üstlenirken eskisinden daha çelişkilı ve tehlikeli bir duruma düşmüştür. Eskioen NATO'nun Ortadoğu'daki kalesi görevini üsttenen Türkiye gerçek bir tehlikeye karşı bu rolü oynuyordu ve olası bir savaşın yalnızca Türkiye ile sınıriı kalması olasılığı hemen hemen hiç yoktu. Oysa artık, soğuk savaşın sona ermiş olmasına karşın Türkiye, hâlâ gerginliğin odaklanndan biri olmak durumurt- da kalacak ve daha da kötüsü Ortadoğu'ya yönelik bir işlev- de savaşa sının olan, hatta savaş alanı haline gelmesi olası- lığı bulunan tek NATO ülkesi olacaktır. Bütün bu gelismelere ve otasılıkJara bakınca gerçekten çok garip bir durumla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Öyle ya dünya değişiyor, yainızca Türkive'niarolû M» u$n? de bulunduğu durum değişmiyor. Acaba dünya herkes için donerken, bizim için duruyor mu7 Ya da başka bir deyişle, dünya dönerkpn biz olduğumuz yerde mi duruyoruz? İŞVERENLERE ÇAĞRI g içenleri işe almayın'lstanbul Haber Servisi — Bernard Shavv "Sigarayı bırak- mak çok kolay. Ben çok defa bıraküm" diyerek sigara bırak- manın "geçiciliğini" vurgula- mak istemiş. Dünya Saglık Ör- gütü'nün (WHO) "sigarasız gün" olarak ilan ettiği 30 ma- yısta Sigara İçmeyenler Derne- ği'nce düzenlenen panelde ise sigara bırakmanm "kalıcılı- ğını" sağlamak için ahnacak önlemler tartışıldı. Ortak kul- lanım mekânlannda sigaranın yasaklanması istenerek tirya- kileri "psikolo- jik hasta" ola- rak nitelendi. tşverenlere siga- ra içenleri işe al- mamalan çağn- sı yapıldı. Siga- ra içmeyenler Derneği'nce Roche ilaç fir- masında düzen- lenen panele dernek başkanı Prof. Bıilent Arman, Prof. Esat Göktepe, Türk Kalp Vak- fı Başkanı Çetin Yıldınmakın, işadamı İshak Alaton, Tekel Genel Müdür Yardımcısı Do- ğan Sofracıoğlu ve Tahsin Ka- ran konuşmacı olarak katıldı. Panelistlerin sigara içmedikle- rini belirterek başladıklan ko- nuşmalannda, sigaraya karşı devletin yasaklayıcı önlemler alması istendi. Türkiye'de yılda 160 bin ki- şinin sigaranın neden oiduğu hastahklardan dolayı öldüğünü belirten Çetin, Yıldınmakın, Türkiye'de gençler arasında si- gara içme oranın yüzde 72-74 olduğunu söyledi. 20 milyon aktif tiryakinin bulunduğu Türkiye'de en az bu kadar ki- şinin de pasif içici olarak siga- ranın zararlanndan etkilendiği- ni vurguluyan Yddırımakın, kalp ve damar hastabklarında birinci etkenin sigara olduğunu belirtti. İshak Alaton ise Alarko için- de sigara içilmesini yasakladık- larım, işe alacaklan elemanla- rı sigara içmeyenlerden seçtik- Tir> akiier hasta lstanbul'da duzenlenen panelde sigarayı bırakma olayı tartışıldı. Prof.Dr. Esat Göktepe tiryakileri 'psikolojik hasta' olarak niteledi. lerıni belirterek "eğer çok ek- strem bir yefeneği yoksa, siga- ra içenleri iş« almıyoruz. Işa- damları da böyle davranırsa bu caydıncı bir >aptırıra olur" de- di. Prof .Esat Göktepe ise tirya- kiliği, "psikolojik bir hastahk" olarak niteleyerek şunlan söy- ledi: "Toplumumuzda sigara iç- me yetişkinligin bir siragesi ola- rak görülmektedir. Bu da genç- leri sigaraya özendirmekledir. Fizyolojik bağımlılık oltnadıgı için tedavisi yoktur. Sigara tiryakiligi psi- kolojik bir has- talıktır, kronik bir intihardır. Bu nedenle si- garayla psikolo- ji& bir savaş yü- rütülmelidir." Tahsin Karan, da konuşmasın- da sigaranın ya doktor, ya top- lum ya da ka- nun yasağıyla btraküabileceği- ni, tiryakilerin her yerde taciz edilmesi gerek- tiğini, halka açık yerlerde si- garanın yasak- lanması gerekti- ğini vurguladı. Tekel Genel Müdür Yardnncı- 'sı Dogan Sofracıoğlu da siga- raya karşı geliştirilen protesto- ları desteklediklerini, ancak Bülent Akarcah'mn Saglık Ba- kanlığı zamanında başlatılan sigarayı bu-akma kampanyasm- dan sonra satışlann yüzde 18'e varan oranlarda arttığını söv- ledi. Panelde sigara içen insa- nın fizik gücünün yüzde 12, randımanın yüzde 15, işgücfl- nun de yuzde 20 azaldığı vur- gulanarak sigaraya karşı şu ön- lemlerin alınması gerektiği bil- dirildi: "Sigara fiyatlanmıı her gtta satın alınamayacak kadar art- tınlması, bdediyeleriıı sinema, tiyatro gibi yerlerde sigarayı ya-' saklaması, kapah yerlerde ici- minin yasaklanması, tdeviz- yonda ann'-sigara reklamlannnı yayımlanması.halkın ortak kullaaımına açık yerlerde siga- ranın kanunla yasaklaunasi."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle