Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
/ HAZÎRAN 1991 HABFRLER CUMHURÎYET,
Kayıp vıllanıı da\ ası
26 vali boşta geçirdikleri 8yılın kayıpkmnı alabilmek için bakanlığı mahkemeye verdi
/12 EylüTde resen emekli edilen 26 vali, 8 yıl boşta
geçirdikleri süreye ilişkin maddi ve manevi kayıplannı
alabilmek için tazminat davası açtılar Ttıı
TURAN YILMAZ
ANKARA — Resen emekli
edildikleri görevlerine Danıştay
karan ile dönebilen valiler, boş-
ta geçirdikleri yıllara ilişkin
maddi ve manevi kayıplanmn
karşdanması için tçişleri Bakan-
lıgı'nı mahkemeye verdiler. Ba-
kanlıktan 1 milyar lira tazminat
isteyen 26 validen Reşat Akka-
ya Giresun Valiliğı'ne atanır-
ken, b h u Söıgen de ANAP
oyları ile Sayıştay üyesi oldu.
Tilrk siyaset tarihine "1402'-
Hkler" ve "101'ler" ile birlikte
geçen "255**taklar"ın öyküsü,
Emekli Sandığı Yasası'nın iki
maddesinde değişiklik yapan,
14 Kasıra 1981 tarihli yasayla
başladı. 2559 sayılı yasanın ilk
maddesi, 20 yıl fîili hizmet sü-
resini dolduranlardan kendi is-
tekleri ile emekli olanlara yüz-
de 25 daha fazla ilcramiye öden-
mesini sağlarken ikinci madde-
si emeküliğini istemeyenlerin
kurumlannca resen emekli edi-
leceklerini öngördü. "Bürokra-
tik kadrolardaki sişkinliğln
eritflmesi" amacıyla çıkanlan
yasa ile 33 merkez valisi, 5 vali
Ulusu hükümetince resen emekli edilen bu
valilerden Reşat Akkaya Giresun'a vali yapıldı,
Ilhan Sözgen de ANAP oylan ile Sayıştay üyesi oldu
yardımcısı, 4 kaymakam, 23'fl
merkez olmak üzere 73 emniyet
müdûrü, 13 Milli Eğıtım Bakan-
lığı müfettişi, 550 kadar polis
memuru ve 330 kadar öğretme-
nin aralannda bulunduğu top-
lam 1322 kamu görevlisi resen
emekli edildi. 12 Eylül dönemi-
nin Başbakanı Bülend Ulusu im-
zasıyia yayımlanan bir genelgey-
le de resen emekli edilenlerin ka-
mu görevlerinde çalıştınlamaya-
caklan öngörüldü. Anayasamn
geçici 15. maddesi nedeniyle de
bu yasanın anayasaya aykınlık
gerekçesiyle iptali istenemiyor.
Resen emekli edilecek görev-
lilerin saptanmasında, bakan-
lıklarda bu işle görevlendirilen
üst rütbeli subaylar etkili oldu.
Bu şekilde belirlenen resen
emekli edileceklerin listeleri,
Ulusu hükümetinin Başbakan
Yardımcısı Zeyyat Baykara,
Maliye Bakanı Kaya Erdem ile
Kültür ve Turizm Bakanı bhan
Evliyaoglu'ndan olusan komis-
yonca gözden geçirildi.
Bu yasa, en büyük darbeyi
merkez valilerine vurdu. 126
merkez valisinden 55'i resen
emekli edilmemek için yüzde 25
fazla ikramiye alarak emeklilik-
lerini istediler. Kalan 71 validen
33'ü resen emekli edildi, böyle-
ce merkezde yalnız 38 vali kal-
dı. Bu islemde nasıl bir yontem
izlendiğini, resen emekli edilen
valilerden llhan Sözgen ile Na-
im Ural, "KcataUdc skfle balal-
madı. Çonkii tridOeriıniz olum-
hı nodarte dotoydu. Yaş da goz-
öoöBde tmtmhomdı, çünkö bizim
maiyetlertaKİe görev yaptıgımız,
bizdea çok yaşlı vaUler görevde
ratalarken, çogu geoç, bizier
emekH edldik. Yaal uasü bir öl-
çöt göz öaiude tutuldu. ba bir
En iyi manken
Fransız Loret
Bu yıl 4'üncüsü düzenlenen "Dünyanın En tyi
Mankeni" (Best Model of the World) yanşmasında
birinciliği Fransız Lohengrin Loret kazandı.
lstanbul'da Cemal Reşit Rey Salonu'nda dün gece
yapılan ve televizyonun birinci kanalmdan naklen
yayımlanan yanşmada Türkiye'yi temsil eden Deniz
Pulas, 56 güzel arasından ikinci seçildi. Üçüncülüğü
Malezya adma yanşan Christina Wong,
dördüncülüğü de Guyanalı manken Mercier elde
etti. "Dünyanın En İyi Mankeni" unvanını kazanan
Lohengrin Loret'e tacıru geçen yılm birincisi Isveçli
manken Melissa Gromell taktı.
Organizatörlüğünü Erkan özennan'm üstlendiği
yanşmada, mankenler, jüri önünde mayolu ve milli
giysilerle seremoni yaptılar. Türkiye'yi Deniz
Pulaş'ın temsil ettiği yanşmada 56 ülkenin
mankeni, ayrıca ünlü Fransız modacı Paco
Rabanne'nin yanı stra Ayyüdız, Zühal
Yorgancıoğlu, Mualla özbek, Canan Yaka'nın
kreasyonlarını sundular. Organizasyon Komitesi
Başkanı Erkan özennan, Rabanne'nin giysilerini 7
milyar liraya sigortaladıklannı belirterek tüm
giysüerin sigorta tutannın 10 milyar liraya mal
olduğunu söyledi. Türk Kalp Vakfı yaranna
duzenlenen gala gecesinde aynca dünyaca ünlü
gitarcı Antono de Plata ile grubu bir konser verdi.
Aralannda geçen yıl dünyamn en iyi mankeni
seçilen tsveçli manken Melissa Gromell'in de
bulunduğu jüri, verdiği oylar sonucu Avusturyalı
Maria Hofer'i "en iyi gece giysisi sunan manken",
Tayvanh Sabrinna Chen'i "en iyi yürüyen manken",
Yunanistanh Georgina Petpoysi'yi "dostluk güzeli",
Moldavyalı Lubov Belochkina'yı "en iyi milli giysi
sunan manken", Dotninik Cumhuriyeti'nden Lucky
M. Vasgueza'yı "en iyi prenses", yanşmaya
KKTC'den katılan Şükran Paralık, Bulgaristanlı
Daniella Serdanova ile Kuzey trlandalı manken
Margaret Gelston'u ise "istikbal vaat eden
mankenler" olarak seçti. Dünyamn En İyi Mankeni
Yanşması'nda aynca gazeteciler arasında yapılan
oylama sonucu Portekizli manken Angelica Rosado
"basın güzeli" seçildi. ön elemeler sırasmda
Türkiye Mankenler Kraliçesi seçilen ve yanşmada
Türkiye'yi temsil eden mankenimiz Deniz Pulas ise
Türk Kalp Vakfı'nın verdiği "kalp güzeli" unvanını
kazandı. Pulaş'a ödülünü Türk Kalp Vakfı Başkanı
Çetin Yıldınmakın verdi. Best Model of The World
Yansması'nda son olarak da Istanbul'un en şık
giyinen 10 erkek ye 10 hanımına TOPTEN ödülleri
verildi. (Fotoğraf: Muharrem Aydm)
türlii anlaşuamadı" diye açıkla-
dılar. Resen emekli edilen 33 va-
li şunlar:
"Medt Sönmez, M. Hayri
GüJer, M. Marît tskenderoğra,
Abidin Coşknn, Burhanettin
Çakar, Burhanettüı özkal, Do-
faa Pazaıtıldı, Eaver Kazanof-
lu, Fuat Çapanoglu, GMngör
Aydın, tUum Sözgen, t. Ydmaz
EreneJ, Kaya Uyar, Kemal Boz-
bay, Mithat Çekin, Naim Ural,
Necmettin Utkao, Nuri Erdem,
Nüznet ErmtD, Recai Tosyab,
Reşat Akkaya, Rıza Akdemir,
Sabit Ariı, Yener Rakıctoglu,
Zeki Demirkaıı, A. Rıza Yara-
daookul, Nevzat Şensoy, E.
Berld Koçoghj, Rafettin Kücük-
tiryaki, Kadir Uysal, Mehmet
Karasarlıoghı, Ümmet önalan,
Hamza Esin. "
Bu valilerden 14'ü göreve dö-
nebilmek için dava açtılar. Da-
nıştay 5. Dairesi, Ulusu'nun ge-
nelgesini, başvurular üzerine ip-
tal etti, ancak göreve dönüş ko-
nusunda kesin bir karar verme-
âi. Ancak tçişleri Bakanlığı,
1989'da geçen süre içinde ölen
4 vali ile yaş haddinden emekli
olan 5 valinin dışında kalan 24
valiyi yeniden merkez valiliği
görevine döndürdü. Göreve dö-
nen valilerden Nüshet Erman da
geçen yıl emekliye aynlırken ll-
han Sözgen, ANAP'ın Sayıştay
Yasası'nda yaptığı değisiklikten
yararlanarak Sayıştay üyesi
oldu.
12 Eylül 1980 öncesinde Or-
du Valiliği görevindeyken Fat-
sa'da sol görüşlülerin yakalan-
ması için duzenlenen operas-
yonlarda ülkücü eylemcileri
yüzleri maskeli bir biçimde
muhbir olarak kullanan Reşat
Akkaya da tçişleri Bakanlığı'-
nca bu hafta başında Giresun
Valiliği'ne atandı. Bir süre ön-
ce Mersin'deki evinde silahlı bir
saldınya da uğrayan Akkaya'-
nın bu ataraa işlemi, şimdilik
vekâleten yapıldı.
Göreve dönenlerle birlikte
toplam 26 vali, resen emekli
edildikleri tarihten, göreve dön-
dükleri güne değin geçen 8 yıl 4
ay 22 günlük süreye ilişkin mad-
di ve manevi kayıplanmn kar-
şılanması amaayla tçişleri Ba-
kanlığı hakkında tazminat da-
valan açtılar. 1 milyar liraya ya-
kın maddi ve manevi tazmina-
ün yanı sıra özlük haklanmn da
kendilerine verümesini isteyen
valüerin açtıklan bu davaian in-
celeyen Ankara 7 ve 8. Idare
Mahkemesi, görevsizlik karan
vererek dosyalan Danıştay'a
gönderdi. Davalann önümüzde-
ki günlerde Danıştay 5. Daire'-
de incelenerek karara bağlan-
ması bekleniyor.
Çanakkale, arkeoloji dünyasını konuk etti
Truva Hazinesi'ni istiyoruzVASLI KAVABAL
; ÇANAKKALE — 13. Ulusla-
larası Kazı Araştırma ve Arke-
ometri Sempozyumu için bir
araya gelen arkeologlar, 1990 yı-
lı kazı ve araştırma sonuçlannı
bildiriler şeklinde sundu.
Yılda bir kez duzenlenen ve
bu yıl da 27-31 mayıs günleri
Çanakkale'de bir araya gelen
yerli-yabancı arkeologlann ka- rinin gerçekleştirilmesi gerekti-
tıldığı uluslararası nitelikteki ğine bir kez de Prof. Dr. Tahsin
sempozyumun Mehmet Akif Ozgüç değindi. Yurtdışında Bu-
Ersoy Kültür Merkezd'ndeki açı-
hşına Kültür Bakanı Namık Ke-
mal Zeybck, yoğun işleri ve yurt
içi gezileri nedeniyle katılama-
yacağım bir telgrafla bildirdi.
Açış konuşmalannda arkeoloji
dünyasımn temel sorunlanndan,
Türkiye'deki eski eser envante-
lunan "Truva Hazinesi"nin
Türkiye'ye geri verilmesi konu-
su da gerek Prof. Dr. özgüc, ge-
rekse Çanakkale Valisi Muzaf-
fer Ecemiş'in konuşmalannda
yer aldı.
Arkeoloji dünyasımn taze ha-
berleri beş gün boyunca Çanak-
kale'deki Akol Oteli ile Mehmet
Akif Ersoy Kültür Merkezi ara-
smda geldi gitti. 1990 kazılan
içinde önemli ve değişik bulun-
tuları ile üç höyük dikkat çeki-
ciydi. Bu höyüklerden Prof. Dr.
Refik Duru'nun iki yıidır kazdı-
ğı Burdur'daki Höyücek, çok
sayıdaki özgün fıgürenleri ve
idolleri ile "giizel" ömekter sun-
du. Ana tannça fıgürenleri, "is-
kemlede o<uran", "bagdaş ku-
ran", "doğum yapan" ve
"stilize" fıgürenler şeklindeydi.
Höyücek idollerinin ortak özel-
liği ise "bassız" oluşlan. Bu
idoller genellikle hazırlanan de-
liğe sokulan tahta, pişmiş top-
rak, taş, kemik ve taş başlı.
Alman Prof. Dr. Herald Ha-
uptmann'ın Urfa'da kazdığı Ne-
SON BEŞ YILDA MENKUL KIYMETLER
Menkul kıymetler işlem hacmi
3 h Marr 155M ûaıilıi
5.921.000 M%on TL'dır.
ESBANK
Tedbirli ve Kararlı
1986
143.000
1987
504.000
1988
1.270.000
1989
4.164.000
1990
9.516.000
1991
valo Çori'de geçen yılın iki
önemli buluntusu keramiksiz
neolitik döneme ait "biiyttk
başlar" şeklindeki iki heykel.
Kalker taşından yapılma 50 ve
30 cm'lik bu heykeller kutsal ta-
pınak yapısı içinde bulunmuş.
Bu başîardan biri "yılao
kabartmah" bir baş öraeği, di-
ğeri ise bir lnış.
Aygül Süel'in kazı başkanlığı-
m üstlendiği Çorum'daki Orta-
köy'de ise geçen yılki kazılarda
1867 tabletin bulunduğu beürtfl-
di. Ortaköy'ün Hitit imparator-
luk çağında yoğun bir iskân gör-
düğunü belirten Süel, tabletlerin
dini metin ve mektuplardan
Dhıştuğunu aktardı. Hurri düi ve
Hititçe kaleme alınan bu metin-
erin tarihi coğrafyaya ışık tuta-
^ığı belirtiliyor.
Sempozyum süresince çeşitü
kazılara yönelik "doğa müzesi",
"tarun müzesi" ve "arkeolojik
park" tasanlan dile getirildi.
Paşalar kazısının yöneticisi
Prof. Dr. Berna Alpagnt, 15
milyon yıllık bir geçmişi olan fa-
unası ile dikkat çeken Paşalar-
da, kanevinin yanında yakın za-
manda bir "doğa müzesi" inşa
edileceğini açıkladı. Diyarba-
kır'da ilk üretimciliğe geçiş ev-
resinin dnemli merkezlerinden
Çayönü'nde de bir "tanm mtt-
zesi"nin olusturulacağı Doc. Dr.
Mehmet Özdoğan tarafından
aktanldı. Bu arada klasik devir
arkeolojisi için önemli bir mer-
kez olan Afrodisias kazılannı
Prof. Dr. Kenan Erim'in ölü-
münden sonra 35 yaşındaki genç
arkeolog R. Smith üstleniyor.
Iskoç asıllı Smith, New York
Üniversitesi'nde görevli. 1985 yı-
Iından beri Prof. Erim'le Afro-
disias kazüannda çalışan Smith,
antik kentte yakın gelecekte bir
arkeolojik park oluşturacakla-
nndan söz ediyor.
13. Uluslararası Kazı, Araşür-
ma ve Arkeometri Sempozyu-
mu'nda "arkeoloji ögrencileri"
önceki yıllara oranla sayıca da-
ha azdı.
DUNYADA BUGUN
AIİStRMEN
NATO'da Vurucu Güç
NATD Savunma Bakanları Konseyi'nin BrOksei'de yaptlan
toplantısı, hem örgütün yeni işlevinin tescili açısından hem
de Türkiye'nin durumu bakımından önemli sonuçlaria
kapandı.
Son toplantmın önemli kararfarından biri, her ne kadar
'Sovyet tehdidinin tümden kalkmadığı1
dile getirilmiş de ol-
sa, artık bu tehlikenin çok büyük ölçüde azaldtğı ve yapı de-
ğişikliğini gerektirdiği üzerinde görûş biritğine vanlmtş olma-
sıdır.
ABD, NATO'nun siyasi savunma mekanizmasına dönûş-
türülmesi gerektiğini de ileri sürmektedir ve öbur müttefik-
(er de bu görüşe yatmaktadıriar. Ama görünüşe çabuk akjan-
mamak gerekir. Aslında ABO, son toplantıdan, dişe dokunur
karsrtsız güç olmanın utkusuyla çıkmış bulunmaktadır.
Gerçekten VVashington, soğuk savaş sonrası döneminde
Amjpa'nın güvenliğinin yine bu ülkeierin otuşturacağı birçe-
kirdek vurucu güç tarafından sağlanması olasılığını saf dtşı
etmesini bilmiş ve NATO'nun vurucu gücünün bu işlevi üst-
lenmesini sağlamıştır.
Son gelişmelerin Türkiye'ye yararian ve zararlannı incele-
meye geçmeden once bir rtoktaya dikkati çekmek gerek. NA-
TO'nun oluşturacağı 70.000 kişilik vurucu güç, yapısı gere-
ği, Sovyet tehlikesine karşı değildir. Çünkü eğer boyie bir teh-
like var ise bu güç o tehlike karşjsında devede kulak kala-
caktır. Yeni oluşturulacak gücün Sovyetler Birliği'ne yönelik
olmadığı kendiüğinden anlasılınca, artık bunun 'alan-dışı' so-
TurrAu\\ik alıp almayacağı sorusu da önemini yttirfyor. Çün-
kü bu gücün alan dışı sorumluluk alacağı son derecede açtk-
tır. Son toptantıda Amjpa ülketerinin önemli bir boiümü, 'alan-
dışı' sorumluluk karşısında soğuk ya da en hafif deyimiyle
mesafeli bir tutum içine girmiş oisalar dahi sonuç pek de-
ğişmiyor NATD artık Ortadoğu'ya yönelik bir kuruluştur.
Fransa'nın bu cözûmü beğenmemiş ve böyie bir rofû ken-
disine yakıştırmamış olması yüzündendir ki Paris, NATO'nun
askeri kanadı dışında olduğunu anımsatarak bu gûçte de yer
almama karannı vermiş bulunmaktadır.
Son gelişmelerin Türkiye açısından yararian nelerdir?
Her şeyden önce NATO'nun işlevini yitirmesinin Türkiye1
nin de önemini yitirmesi ve Batı'dan iyice dışlanmasına yol
acacağından korkanlar rahat bir nefes almışlardır. NATO sür-
mektedir ve Türkiye o örgüt içinde eskisi kadar önemlidlr.
İkinci olarak üzerinde durmak istediğimiz nokta, Mehmet
Ali Birand'ın da belirttiği gibi artık asker sayısının önemini
yitirmiş olması, daha hareketli, ateş gücü yüksek vurucu or-
dular döneminin açılmasıdır ki bu gelişme gerçekten Türki-
ye açısından da yararlı sonuçlar doğurabilir.
Ama gelismelere genel olarak bakıkJığında Türkiye'nin za-
rarlarının daha büyük oiduğu kolayca anlaşılabilir.
Her şeyden önce, NATO'nun 'alan-dışı' sorumluluğu Türki-
ye'yi tüm Ortadoğu'da Batı'mn bir sıçrama tahtası rolü içine
itmiştir. Zaten son Körfez bunalımında da ANAP iktidarı ül-
kemize bu rolü oynatmış bulunmaktadır
İşin garibi, Türkiye, bu rolü üstlenirken eskisinden daha
çelişkilı ve tehlikeli bir duruma düşmüştür.
Eskioen NATO'nun Ortadoğu'daki kalesi görevini üsttenen
Türkiye gerçek bir tehlikeye karşı bu rolü oynuyordu ve olası
bir savaşın yalnızca Türkiye ile sınıriı kalması olasılığı hemen
hemen hiç yoktu.
Oysa artık, soğuk savaşın sona ermiş olmasına karşın
Türkiye, hâlâ gerginliğin odaklanndan biri olmak durumurt-
da kalacak ve daha da kötüsü Ortadoğu'ya yönelik bir işlev-
de savaşa sının olan, hatta savaş alanı haline gelmesi olası-
lığı bulunan tek NATO ülkesi olacaktır.
Bütün bu gelismelere ve otasılıkJara bakınca gerçekten çok
garip bir durumla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz.
Öyle ya dünya değişiyor, yainızca Türkive'niarolû M» u$n?
de bulunduğu durum değişmiyor.
Acaba dünya herkes için donerken, bizim için duruyor mu7
Ya da başka bir deyişle, dünya dönerkpn biz olduğumuz
yerde mi duruyoruz?
İŞVERENLERE ÇAĞRI
g içenleri
işe almayın'lstanbul Haber Servisi —
Bernard Shavv "Sigarayı bırak-
mak çok kolay. Ben çok defa
bıraküm" diyerek sigara bırak-
manın "geçiciliğini" vurgula-
mak istemiş. Dünya Saglık Ör-
gütü'nün (WHO) "sigarasız
gün" olarak ilan ettiği 30 ma-
yısta Sigara İçmeyenler Derne-
ği'nce düzenlenen panelde ise
sigara bırakmanm "kalıcılı-
ğını" sağlamak için ahnacak
önlemler tartışıldı. Ortak kul-
lanım mekânlannda sigaranın
yasaklanması
istenerek tirya-
kileri "psikolo-
jik hasta" ola-
rak nitelendi.
tşverenlere siga-
ra içenleri işe al-
mamalan çağn-
sı yapıldı. Siga-
ra içmeyenler
Derneği'nce
Roche ilaç fir-
masında düzen-
lenen panele
dernek başkanı
Prof. Bıilent
Arman, Prof.
Esat Göktepe,
Türk Kalp Vak-
fı Başkanı Çetin
Yıldınmakın,
işadamı İshak
Alaton, Tekel
Genel Müdür
Yardımcısı Do-
ğan Sofracıoğlu ve Tahsin Ka-
ran konuşmacı olarak katıldı.
Panelistlerin sigara içmedikle-
rini belirterek başladıklan ko-
nuşmalannda, sigaraya karşı
devletin yasaklayıcı önlemler
alması istendi.
Türkiye'de yılda 160 bin ki-
şinin sigaranın neden oiduğu
hastahklardan dolayı öldüğünü
belirten Çetin, Yıldınmakın,
Türkiye'de gençler arasında si-
gara içme oranın yüzde 72-74
olduğunu söyledi. 20 milyon
aktif tiryakinin bulunduğu
Türkiye'de en az bu kadar ki-
şinin de pasif içici olarak siga-
ranın zararlanndan etkilendiği-
ni vurguluyan Yddırımakın,
kalp ve damar hastabklarında
birinci etkenin sigara olduğunu
belirtti.
İshak Alaton ise Alarko için-
de sigara içilmesini yasakladık-
larım, işe alacaklan elemanla-
rı sigara içmeyenlerden seçtik-
Tir> akiier hasta
lstanbul'da
duzenlenen panelde
sigarayı bırakma olayı
tartışıldı. Prof.Dr.
Esat Göktepe
tiryakileri 'psikolojik
hasta' olarak niteledi.
lerıni belirterek "eğer çok ek-
strem bir yefeneği yoksa, siga-
ra içenleri iş« almıyoruz. Işa-
damları da böyle davranırsa bu
caydıncı bir >aptırıra olur" de-
di. Prof .Esat Göktepe ise tirya-
kiliği, "psikolojik bir hastahk"
olarak niteleyerek şunlan söy-
ledi:
"Toplumumuzda sigara iç-
me yetişkinligin bir siragesi ola-
rak görülmektedir. Bu da genç-
leri sigaraya özendirmekledir.
Fizyolojik bağımlılık oltnadıgı
için tedavisi
yoktur. Sigara
tiryakiligi psi-
kolojik bir has-
talıktır, kronik
bir intihardır.
Bu nedenle si-
garayla psikolo-
ji& bir savaş yü-
rütülmelidir."
Tahsin Karan,
da konuşmasın-
da sigaranın ya
doktor, ya top-
lum ya da ka-
nun yasağıyla
btraküabileceği-
ni, tiryakilerin
her yerde taciz
edilmesi gerek-
tiğini, halka
açık yerlerde si-
garanın yasak-
lanması gerekti-
ğini vurguladı.
Tekel Genel Müdür Yardnncı-
'sı Dogan Sofracıoğlu da siga-
raya karşı geliştirilen protesto-
ları desteklediklerini, ancak
Bülent Akarcah'mn Saglık Ba-
kanlığı zamanında başlatılan
sigarayı bu-akma kampanyasm-
dan sonra satışlann yüzde 18'e
varan oranlarda arttığını söv-
ledi. Panelde sigara içen insa-
nın fizik gücünün yüzde 12,
randımanın yüzde 15, işgücfl-
nun de yuzde 20 azaldığı vur-
gulanarak sigaraya karşı şu ön-
lemlerin alınması gerektiği bil-
dirildi:
"Sigara fiyatlanmıı her gtta
satın alınamayacak kadar art-
tınlması, bdediyeleriıı sinema,
tiyatro gibi yerlerde sigarayı ya-'
saklaması, kapah yerlerde ici-
minin yasaklanması, tdeviz-
yonda ann'-sigara reklamlannnı
yayımlanması.halkın ortak
kullaaımına açık yerlerde siga-
ranın kanunla yasaklaunasi."