20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 HABERLER 6NİSAN1991 POÜTIKA GÜNLÜGÜ Istifaya • GtRESUN (Curahuriyel) — ANAP MKYK üyesi ve Giresun Milletvekili Dr. Burhan Kara, Merkez tlçe Başkanı Şaban Bulam'm istifa etmesi gerektiği yolundaki çağrısını tekrarladı. Dr. Kara, "Bulam'ın haysiyetiyle, şerefîyle istifa etmesini bekliyorum. İstifa etmemekte direnirse gerekeni yapanz" dedi. ANAP Giresun Merkez tlçe Teşkilatı'nda yasanan son gelişmeleri değerlendiren Milletvekili ve MKYK üyesi Dr. Burhan Kara, Merkez llçe Başkanı'na sert eleştiriler yöneltti. Merkez ilçe teşkilatında 13 asil ve 13 yedek yönetim kurulu (lyesinin Şaban Bulam'ın karşısında olduğunu hatırlatan Dr. Kara, "Bu arkadaslarımız Şaban Bulam'ı istemiyorlar. Kendisine birlikte çalışamayacaklannı söylediler. Bulam istenmediği yerde hâlâ neden bekliyor? Hâlâ nasıl kalabiliyor? Ona partimizin tüzüğünü okumasını öneriyorum" dedi. Bahar atagı • ANKARA (ANKA) — Ramazanın sona ermesinden sonra "bahar atağına" kalkacak olan DYP, DP'nin iktidara gelişinin yıldönümü dolayısıyla 12 mayısta Ankara'da "demokrasi şöleni" düzenleyecek. Partisinin nisan ve mayıs ayı programlannı açıklayan DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı törenleri . dolayısıyla TBMM'de önemli bir kojıuşma yapacagını söyledi. Arslan'a ceza • İç Politika Servfsi — 2000'e Doğru Dergisi Sorumlu Yazı Işleri Müdürü Tünca Arslan, bölücülük savıyla TCK'nın 142/3 maddesi uyannca yargılandığı iki ayn davada toplam 7,5 yıl hapis cezasına çarptınldı. Dergi tarafından dün yapılan yazılı açıklamada, 4 Mart 1990 tarihli 2000'e Doğru Dergisi'nde yayımlanan "Kürt sorununa çözüm önerisi / Federatif yapılanma" başkklı yazı nedeniyle açılan davada Istanbul 2 Numaralı DGM'de Arslan için 7,5 yıl' ceza verildi, ancak daha sonra bu ceza 6 yıl 5 aya indirildi. Paraya çevrilmeyen ceza için Yargıtay'a basvurulacağı bildırildi. Özal'a mektubaceza • İZMİR (Cumhnriyet Egc Birosn) — Cumhurbaşkanı Turgut özal'a yazdığı mektup nedeniyle 5 yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle yargılanan astsubay Hacı Bayram Yüksel, 3 ay hapis cezasına çarptınldı. Güne>r Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde dün yapılan yargüamada askeri savçı görüşünü açıkladı. Askeri savcı sanığın Cumhurbaşkanı'na yazdığı mektupta siyasi demeç verdiğini söyledi. 'Ozgürlük Dünyası' • İç Politika Servisi — Ayhk "özgürlük Dünyası" dergisinin son sayısı toplatıldı. Dergi, bu hafta yayımlanan sayısında yer alan "1 Mayıs'a Doğru" yazısında komünizm propagandası yapıldığı gerekçesiyle İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin kararıyla toplatıldı. istanbulBarosu'nun 113. kuruluşyıldönümü ve Avukatlar Günü kutlandı Hııkııkım üstünlüğü sağlansınAKM'de düzenlenen törene SHP lideri înönü ile DYP Genel Başkan Yardımcısı Cindoruk da katıldı. İnönü, iktidarın anayasaya uymak yerine, anayasayı kendi keyfi uygulamalarına uydurduğunu söyledi. Cindoruk da Adalet Bakanlığı'nın levazım deposu olmadığını vurguladı. İstanbul Haber Servisi — 5 Nisan Avukatlar Günü ve İstan- bul Barosu'nun 113. kuruluş yıl- dönUmü törenlerle kutlandı. SHP Genel Başkanı Erdal İnö- nü, 12 Eylül Anayasası'mn doğ- rultusunda ve siyasal iktidann uygulamaları nedeniyle huku- kun üstünlüğü ve hukuk devle- ti kavramlannın ciddi ölçüde ze- delendjğini vurgulayarak "Top- lıunumuz vargıdan yakınır hale gelmiştir" dedi. Hükumetin ce- zaevlerinin boşaltılması yolun- daki "vaatlerini" bir an önce gerçekleştirmesini isteyen tnönü, SHP olarak geniş kapsamlı bir af çıkarılmasından yana olduk- larını söyledi. DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel ise törene gönder- diği mesajda, gercek demokra- siyi kurmak, işletmek ve yerleş- tirmek için sonuç alıncaya kadar mücadeie edeceklerini belirterek hukukun üstünlüğünü gerçek- leştirebilmenin en önemli şartla- rından birinin serbest savunma hakkının işlemesi olduğunu söy- ledi. Avukatlar Günü ve 10.500 üyeli İstanbul Barosu'nun 113. kuruluş yıldönümü nedeniyle dün Atatürk Kültür Merkezi'n- de düzenlenen törene SHP Ge- nel Başkanı Erdal tnönü, DYP Genel Başkan Yardıması Hiisa- mettin Cindoruk, bazı yüksek yargı organlan üyeleri ve çok sa- yıda avukat katıldı. Başbakan Yıldırım Akbulut, TBMM Baş- kanı KayaErdem, bakanlar ve bazı yüksek yargı organlan tem- silcilerinin kutlama mesajlan ilettikleri tören, Baro Başkanı Tnrgut Kazan'ın konuşmasıyla açıldı. Kazan, avukatlık ve sa- vunma hakkıyla ilgili sorunları aktardığı konuşmasında "ahla- ki düşüklügü" nedeniyle görev- lerinden ihraç edilen yargıç ve savcılann avukatlık yapmaları- nı sınırlayan engellerin kaldırıl- masından ve hukuk eğitiminin Meslekte 35 yılını dolduran avukatlara plaketler verildi. Cindonık'un plaketini SHP lideri tnönü verdi.(Fotoğraf: Uğur Saner) İstanbuTda polisesuikasttstanbal Ha- ber Servisi — tstanbul Emni- yet Müdürlüğü Güvenlik Şu- besi istihbarat bölümünde gö- revli polis me- muru Hacıbey Kaya (28) Beşiktas Ihlamurde- re Caddesi'nde dün sabah saat 08.45'te silahü 2 kişi tarafından öldürüldü. Saldırganlara müda- hale etrhek isteyen Suat Cinci (28) adlı genç de kaburgalarına isabet edetı kurşun sonucu kal- dırıldığı hastanede ameliyat sonrası öldü. Kaçan saldırgan- ların yakalanması için polis ge- niş operasyonlara başladı. Sal- dırıyı yasadışı Devrimci-Sol ör- gütü üstlendi. tstanbul'da yılba- şından bu yana siyasi nedenler- le öldürülenlerin sayısı 6'yı bul- du. Görgü tanıkları ve polis yet- kililerinden edinilen bilgiye gö- re evli ve iki çocuk babası Ha- cıbey Kaya, dun sabah arkadaş- lanyla birlikte spor yapacağı ye- re gitmek üzere Beşiktas Ihla- murdere'deki evinden ayrıldı. Daha önce çevik kuvvette görev yapan ve bir süre önce de Gü- venlik Şube Müdürlüğu istihba- rat bölümüne geçen Kaya, Ihla- murdere Caddesi üzerindeki 170 kapı numaralı tüpgaz bayiinin önüne geldi. Bu arada daha önceden pusu kurduklan sarulan kimliği belir- siz silahlı iki kişi polis memunı Kaya'yı yaylım ateşine tuttu. Kaya, vücudunun çeşitli yerle- rine isabet eden 7 kurşunla olay yerinde yaşamını yitirdi. Bu sı- rada olay yeri yakınından geç- mekte olan ve saldınya müda- hale etmek isteyen Suat Cinci adh gence de isabet eden bir kurşun, kaburga kemiklerini parçaladı. Cinci, çevredeki va- tandaşların yardımlanyla Şişli Etfal Hastanesi'ne kaldınlarak ameliyata alındı. Ancak Cinci kurtarılamadı. Kaya'nın cesedi de aynı hastanenin morguna kaldınldı. Olay sonrası gazeteleri arayan ve kimliğini gizleyen bir kişi sal- dınyı yasadışı Devrimci-Sol adı- na üstlendiklerini belirterek "Si- yasi şubede gözaltında tutulan ve işkenceyle katledilen Yusuf Erjşti'nin durumu açıklanınca- ya kadar eyleralerimize devam edecegiz" dedi. TECİL BAKANLAR KURULU'NDA KABUL EDİLDİ Tasarı,pazartesi günüMeclis'te ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Ba- kanlar Kurulu, ceza tecilini antiterör yasa tasansına ekleyerek kabul etti. Bakanlar Kurulu, ceza tecilini de içeren antiterör ya- sa tasansımn pazartesi günü Meclis'e sevk edilmesini kararlaştırdı. Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Kemal Akkaya, "Bun- dan sonrası TBMM'nin işi" dedi. Benim- senen ceza tecüi uygulaması ile TCK'nın 125 ve 146. maddeleri, askeri suçlar, devlet gö- revlilerine karşı işlenen suçlar ve ırza geç- me suçları kapsam dışı bırakıldı. Tecil yet- kisi de başvuru koşulu ile yargıçlara bıra- kıldı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın başkan- lığmda toplanan Milli Güvenlik Kurulu'nca hükümete tavsiye edilen ceza tecili ve anti- terör yasa taslaklan, MGK'nın ardından Cumhurbaşkanhğı KöşkU'nde toplanan Ba- kanlar Kurulu'nda ele alındı. Dün akşam yaklaşık 3.5 saat süren Bakanlar Kurulu toplantısından sonra bir açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Kemal Akkaya, terörle mücadeie yasa taslağımn içine cezalann te- ciline ilişkin düzenlemenin de eklendiğini ve bu şekliyle aynen benimsendiğini söyle- di. Akkaya, ceza teciliyle ilgili uygulamaya ilişkin şu bilgileri verdi: "Cezalann ertelenmesine ilişkin uvgula- mada kamu görevlerini ifa ederken veya bu sıfatlan kalknuş olsa dahi görevleri dola- yısıyla öldürülenler hariç, diğer suçlan iş- levenler istisna hükümleri içinde yer almı- yorlar. Diğer taraftan TCK'nın 125 ve 146. maddelerinde yer alan suçları işleyenler is- tisna maddesi içinde yer alıyor. Irza geçme, askeri suçlar bu erteleme kapsamı dışında bulunuyorlar. Bu uygulama, Anarşi ve Te- rörle Mücadele Yasası içinde yer alacak. Pa- zartesi günü Meclis'e sevk edeceğiz. tvedi- likle görüşülmesi konusunda Meclis danış- ma kurullan karar verecektir." Akkaya, kapsam içinde yer alan suçlar- dan idam cezası alanların bu suçlarının ya- sanın yürürlüğe girrr-îsiyle birlikte 36 yıl ha- pis cezasına dönüştürüleceğini, ancak infa- zın gerçekleştirilmeyeceğini söyledi. Tasarının yasalaşmasının bayrama kadar gerçekleşip gerçekleşmemesinin TBMM'de- ki çalışmalara bağlı olduğunu da söyleyen Akkaya, yasanın anayasaya aykırılık teşkil etmediğini de savundu. Akkaya, cezalan te- cil edilen kişilerin devlet memurluğundan ve kamu haklanndan yararlanabilecekleri- ni, çünkü infaz gerçekleşmediği için suçtan herhangi bir sakıncamn ileri sürülemeyece- ğini bildirdi. Akkaya, tecil uygulamasının Cezalann tnfazına tlişkin Kanun'un 19. maddesine dayamlarak yapıldığını da kay- detti. Akkaya, düzenlemenin anayasa- nın eşitlik ilkesine aykırı olup ohnadığına ilişkin bir soruya da "Anayasanın eşitlik il- kesine girip girmemesini, biz onu... tabii bu yoruma muhtaçtır, biz onu anayasanın kap- samı içinde gordük" diye yanıtladı. Bu arada, yurtdışında bulunan ve vatan- daşbktan çıkarılanlann da başvurmalan ha- linde tecile ilişkin yeni düzenlemeden yarar- lanabilecekleri bildirildi. Tecil uygulaması, yararlanmak isteyenle- rin başvuru koşuluna bağlı tutularak, yar- gıçlann yetkisine bırakıldı. kalitesinin düşmesinden yakın- dı. Bu konuda kalitenin yüksel- tilmesi için taşradaki bazı hukuk fakültelerinin kapatılarak öğren- cilerin İstanbul, Ankara gibi şe- hirlere aktanlmasını öneren Ka- zan, "Üç luraatbanenin bulun- duğu Erzincan'a nasıl fakülte açarsınız? Eğer hemşerilerinize bir iş yapmak isliyorsanız, bu- yurunuz hal binası kunınuz. Amt hukakla oynamayınız" di- ye konuştu. Turgut Kazan, tutuklu ve hü- kümlülere aftan söz edilerek umutlandınldığını, şimdi ise "Söz verdik, senet vennedik" denildiğini anımsatarak "Devlet yaşamında bir başbakanın sözü senetten daha degerlidir. Aksi- ne bir davranış devletin lahribi demektir" dedi. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü de anayasa ve yasadışı uy- gulamalann iktidann belirgin niteliği haline geldiğini söyledi. Devletin sistemsizlik içinde yö- netilmek istendiğini belirten İnönü, amacını aşan kanun hükmündeki kararnamelerle TBMM'nin yasama yetkisinin elinden alındığını, ayrıca Ana- yasa Mahkemesi'ni etkisizleştir- mek doğrultusunda yeni tertip- lere girişildiğini anlattı. İnönü şöyle konuştu: "Bu iktidar anayasaya uymak yerine, anayasay ı kendi keyfı uy- gulamalanna uydurmak inadı içindedir. Daha kaygı verici olan, hükumetin yetkilerinin de Cumhurbaşkanlığı tarafından gasp edilerek kullanılıyor olma- sıdır. Hükümet fiilen devredışı kalmıştır. Burada hem hükümet açısından bem de cumhurbaşka- nı açısından birbirini tamamla- yan ikili anayasa ihlali ile karşı karşıyayız." Hukukun, toplumun gerisin- de kalmaması ve toplumsal ge- lişmenin yarattığı yeni beklenti- leri karşılayabilmesi gerekliliği- ne dikkat çeken İnönü, "polis devleti döneminden kalan, öz- gürlükleri ve demokratik geliş- meyi engelleyen baskıcı ve ya- saklayıcı tüm kurallaruı" hukuk sistemimizden ayıklanmasmı is- tedi. İnönü, 12 Eylül Anayasa- sı'mn, adalet reformu konusun- daki birçok kazanımları yok et- tiğini belirterek "Toplumumuz yargıdan yakınır hale getirilmiştir" dedi. Milli Güvenlik Kurulu toplan- tısı ve THY'deki grev nedeniyle törene katılamayan Adalet Ba- kanı Oltan Sungurlu ise salon- da okunan konuşma metninde, ülkemizde adalet reformunun gerçekleştirilmesi ve yargılama- nın hızlandınhnası konusundaki çalışmalann sürdüğünü belirtti ve bu konuda gerçekleştirilen yasal düzenlemeleri sıraladı. Sungurlu, Adalet Bakanlığı'nın yargının işleyişindeki temel gö- revinin "daha ziyade bir nevi lo- jistik destek sağlamak" olduğu- nu öne sürdü. DYP adına törene katılan Ge- nel Başkan Yardıması Hüsamet- tin Cindoruk ise konuşmasına, Adalet Bakanı Oltan Sungurlu 1 nun açıklamalarını eleştirerek başladı. Cindoruk, Sungurlu- nun Adalet Bakanhğı göre^'ini "lojistik destek vermektir" sek- lindeki sözlerine "Adalet Bakan- hğı bir levazım deposu degildir" karşılığını verdi. Cindoruk, 'Türkiye'nin eksiği, demokratik kimliğidir. Bir türiü demokratik kimliğimizi yapamadık. Biz sün- güyle anayasa yazmaya çalıştık. Gördük ki süngüyle anayasa ha- zırlanmıyor. Süngüyle geliyor, süngüyle gidiyor" diye konuştu. Konuşmalar sonrasında ara- larında Hüsamettin Cindoruk- un da bulunduğu meslekte 35 yı- hnı doldurmuş avukatlara şük- ran plaketleri verildi. Cindo- ruk'a plaketini Erdal tnönü verdi. HİKMETÇETİNKAYA DANIŞTAY ^TECİU UYGULAMASINI DEĞERLENDİRDİ: Af suçu, tecil kişiyi hedef alır TURAN YILMAZ ANKARA — Danıştay, hükumetin "cezaevlerini boşaltma" konusunda bir fonnül olarak gündeme getirdiği tecilin, Türk hukuk sisteminde yargıçlar tarafın- dan kullarulan bir yetki olduğunu beürt- ti. Danıştay, Türk Ceza Yasası'na 1926 yılında giren tecilin, yargıçlar tarafından tesadüfen suç işledikleri sonucuna varı- lan kişilerin cezalarına uygulanabilece- |ini kaydetti. Danıştay, tecili "kişiyi ce- zaevine sokmadan bir süre önce toplum içinde, ailesinden ve işinden koparmadan denemek iyi bal gösterdigi takdirde mah- kûraiyeüni yok saymak" diye tanımladı. Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu, cezası tecil edilen devlet memurlarına ilişkin farkh uygulamalara gidilmesi üze- rine aldığı, 1990/2 sayılı kararınüa, öğ- retide "kısa süreli hürriyeti bağlayıcı ce- zalann yerine konmuş bir hukuki raüessese" olarak tanımlanan tecil konu- sunda şu değerlendirmeyi vaDtı: "Tecilde hakim olan fikir, fail hakkın- daki cezanın infazından, muayyen müd- det içinde gösterecegi iyi hal neticesi fe- ragat edilmesi, onun cezaevine konma- sına y ine kendi gayreti ile engel olunma- sıdır. tlk defa suç işleyenlere (veya böyle kabul edilenlere) karşı daha merhamet- li davranılnıası, serbest hayatta tekrar tecrübe edilerek ceza infaz edilmeden da- hi ıslah olmalarına yardım edilmesi fik- ri, müessesenin mahiyetini teşkil eder. Deneme müddetini iyi hal ile geçirenin, nefsini ıslah ettiği kanaatine dayanıl- makta ve cezanın infazına gitmeden de muntazam bir hayat sünneye alışmış ol- dugu karinesi kabul edilmektedir." Kararda, 'İyi bir ceza siyaseti" olarak değerlendirilen tecilin, cezalann kişisel- leştirilmesi aracı olduğu, ayrıca kısa sü- reli hürriyeti bağlayıcı cezalann sakınca- lannı da ortadan kaldırdığı belirtildi. Ce- za hukukunda ıslah yönteminin ağırlık kazanmasıyla birlikte, suç yerine suçlu- nun ön plana çıktığı da kaydedilen ka- rarda, "Cezalar fiile değil, onu ika etmiş olan faile uydurulmalıdır. Bazı kimseler suç işlemiş olabilir. ancak kişiyi bu suça iten, suç işleme temayülü değil, toplum- sal zorunluluklar, bedeni-fikri düşkün- lük halleri olabilir. Bu kişiler için infaz mutlak zaruret arzetmeyebilir. Bunlann ileride tekrar suç işleyebileceği tasavvur edilemez. Bu nedenle suçlu iyice incelen- meli, tesadüfi suçlu ile suçu itiyat edin- miş olanlar aynlmalıdır" denildi. Kararda, tecile ilişkin şu saptamalar- da da bulunuldu: "Kanunumuzda tecil, umumi hüküm- lerde yer alır. Bu nedenle, başka türiü hükme bağlanmamış bütün suçlarda ce- zalann tecili mümkundür. Tecil bir bü- tündür Tecilde suç aynmı yapümaz. Esas olan mahkümiyetin cinsi ve süresidir ve dikkat edilecek olan, işlenen fiilin nevi değil, failde aranan subjektif şartlardır. Tecil bolünmez. Fail tecile ya layıktır veya değildir Layık görülmüşse hakkındaki cezalann hepsinin tecili gerekir. Fail için verilen cezarun bir kısrrunın tecili, bir kıs- mının infaz edilmesi, müessesenin gaye- siyle bağdaşmaz." Kararda, tecilin tümüyle kişiyi gözö- nünde tutan bir sistem olduğu belirtil- di. Kararda, yargıcın bu yetkiyi, faile iliş- kin subjektif şartlan inceleyerek, onun tesadüfen bu suçu işlediği sonucuna var- ması halinde kullanacağı kaydedildi. MERHABA Özgürtükten, bağımsızlıktan demokrasiden yana olan tüm insanlarımıza Merhaba demek için ÖZGÜR-DER'in açılışında birlikte olalım. GELECEK ÖZGÜR GUNLER ELLERİMİZDEDİR Tarih: 6.4.1991 Cumartesi Saat: 15.00 Adres: Fatih, İtfaiye Cad. Ferhatağa Sk. Arzu Apt. 4/2 Unkapanı HAKLAR VE ÖZGÜRLÜKLER DERNEĞİ Geçici Yön. Kur. Başk. Av. Zerrin Sarı Jk İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR gSte BELEDİYE BAŞKANUĞI'NDAN İstanbul Buyükşehir Belediyesi'nin ihtiyacı olan 5000 kg. (Send Granül) larva ilacı: 2886 sayılı Devlet Ihale Kanunu'nun 51/p maddesine göre iç veya dış piyasadan leklif alınarak pazarhk usulü ile satın alınacaktır. Şartname, Satın Alma Daire Başkanlığı Araç Gereç Satın Alma Müdürlüğü'nde görülebilir veya bedeli mukabili satın alınabilir. ls- tekliler bu iş için hazırlayacakları teklifleri en geç 2 Mayıs 1991 gû- nu saat 10.00'a kadar Büyükşehir Belediyesi Encümeni'ne teslim edeceklerdir. - Denizkaplumbağaları ile tanışalım. - Dalyan'da bayram. - Doğa ve tarıhle iç içe tatil olanağı. - Koyceğiz Gölu ve kanallarda yeşil turlar sizi bekliyor. - Cannos harabelerı, kaya mezarları ve Sultaniye Kaplıcaları. İki kişi 10 gün oda + sabah kahvaltısı 500.000^- TL. Fıyatlara KDV dahil değildir. SUN MOTEL-DALYAN Tel.: (6116) 1234-<6116) 1450 Yönetmen Oyundan Çekilince... 100 bine yakın Iraklının Çukurca bölgesine yerleştirilme- si düşünülüyor. Sınır boyunda 500-600 bin Iraklı Türkiye'ye geçmek için bekliyor. Onceki gece TV'de sınırdaki görüntüleri izliyoruz. Çoğun- luğunu kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Renkli cama ge- len görüntüler bir insaniık dramını sergiliyor. Bir doktor, üç yaşlarmdaki bir çocuğu muayene ediyor. Vücudundaki ya- ra izlerini gösterip anlatıyor: — Çocukların çoğu ishal. Salgın bir hastalığın Güneydo- ğu'da yayılması söz konusudur... Bir genç anne ağlayarak konuşuyor — Annem, babam, eşim, yeğenlerim toprak altında kal- dılar. On gündür dağlarda yürüyerek buraya ulaştık. Sad- dam hepimizi öldürecekti... Hakkâri yöresinde ısı, geceleri sıfırın altında. Çok sayıda bebe yollarda ölmüş. Iraklı sığınmacıların TV'de görüntüle- rini izledikçe insanın içi sızlıyor. Kadınlar ateş yakmış. Tencerelerde et pişiriliyor. Bunlar sürüleriyle sınıra dayanmış Iraklı Kürtler. Kürtleri Saddam'a karşı kışkırtan kim? Artık bu gerçeği bil- meyen yok. ABD, Iraklı Kürtleri Saddam'a karşı ayaklandır- dı. Sonra birden geriye çekikji. Saddam, Kuzey Irak'taki Kürt- lerin üzerine yürüdü, bombaladı. Geçmişte olduğu gibi bu- gün de bu insaniık dışı oyunun yönetmeni ABD... Acaba, Güneydoğu sınınmıza gelen ve Türkiye'ye geçmek isteyen 500-600 bin Kuzey Iraklı'ya nasıl bakıyor ABD ve Av- rupa ülkeleri? — Açın sının girsinler... Böyle bakıyor... Körfez savaşından önce bir koyup üç, beş, on, yirmi'alma hesabıyapan Cumhurbaşkanı Özal, şimdi kara kara düşü- nüyor. Ozal, ANAP milletvekillerine verdiği iftar yemeğinde, "Biz sının açamayız" — ^ ^ — diyor. Dün gece TV'de Kürtleri Saddam'a karşı de buna benzer şey- kıs kır tan kİm?ArtlkbU ler söytuyor. Kısaca, • - . . . . • özaiVyapti« nesabm gerçegı bılmeyen yok. yanhşlığını görüyor ABD, frakll KÜIİlerİ ama yine de görme- Saddam'a karSI mezlikten geliyor. oaooa/77 a Karşi oiacağı buydu... ayaklandırdı. Sonra IrakJı Kürtlerin yaşa- bjr( jen geriye ÇekİldL îâgfa'Sa şimdi: Saddam, Kuzey Irak'taki saddam, ABD'nin kış- Kürtlerin üzerine yürüdü, S S ' S : bombalad,. Geçmişte yor; onları Türkiye ve OİdUÇU ÇIÖI bUÇUH de bu Iran sınırına doğru ka- jnsanllk dlŞI OVUnUP K f B r A 3 yönetmeniABD... dışı dram karşısında "haydi bakalım, onlan alın" diyor Türkiye'ye... Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal... Ne yapacak Türkiye? Sının açacak mı? SHP MYK, Güneydoğu sımrımızdaki yaşanan bu insan- iık dışı vahşetin uluslararası hukuk kuraiları içinde ve ivedi çözüm yolunda Birleşmiş Milletler'in gereken ilgiyi göster- mesini istiyor... Evef, bölge ve dünya ülkeleri şimdi daha carpıcı, ilerisi için kaygı verici bir Kürt sorunuyla karşı karşıya. ABD, Kûrt- lerden desteğini çekti, Saddam da bunu fırsat bilip balyoz gibi Kürtlerin üzerine indi. ABD, şimdi kenara çekilmiş izliyor... Demek ki dış politikalar birilerinin kuyruğuna takılarak yü- rütülürse sonucuna da katlanmak gerekiyor Bir koyup üç, on, yirmi almak hesabını yapmanın da belirti bir faturası çr- kıyor. ABD, Kürtlere, "ayaklanın aslanım" deyip geri çekilince, tûm düşler attüst oluyor. Unutulmamalıdır, emperyalizmin kuralı budur. BM, konuya hiç süre yiiirmeden etkin ve köklü bir biçim- de sahip çıkacak mıdır? Saddam'ın, gerekçesi ne olursa ol- sun, masum sivil halka karşı giriştiği toplu yok etme eyle- mine BM ivedi önlem alacak mıdır? ABD ve Batı ülkeleri bastırıyor: — Sınırlarınızı açın, Kürtleri kabul edin... özal yanıt veriyor: — 200 binini biz alalım, 200 binini siz... Hesaplar karışıyor. ABD kışkırttığı Kürtlere sahip çıkma- yıp sadece izliyor. Aynı 1970'lerde Kürtlere destek verip beş yıl sonra "haydi eyvallah" dediği gibi... Bunda şaşılacak ne var? DEMOKRAT SELtM EATIH BORUCU 6.3.1959 - 11.3.1991 Kimse duymadan ölmeliyim! Ağzımın kenannda bir parça kan bulunmalı Beni tanıyanlar mutlak birini seviyordu demeliler Tanıyanlar ise zavallı demeli, çok sefalet çekti Fakat hakiki sebep bunlardan hiçbiri olmamalı • ORHAN VELİ Demokrat Selim bize güçlü olun demişsin Denemek kolay araa guçlü olmaya çalışacağız Seni sevmiştik her şey kendi guzelliği ile kalsın . Senı unutmayacagız. MEHMET KIVRAK - RAFET BOZ - HASAN ÖZTÜRK • H. HLSEYİN AKYOL - SLLTA1S KIVRAK - THOMAS MARTİ - ADRİAİN MARTt - NEVZAT ALTA.N İSVİÇREDEN DOSTLARIN SHP İSTANBUL İL KÜLTÜR VE EĞİTİM KOMİSYONU KÜLTÜR KURULTAYI 1991e DOĞRU... KENTLEŞME VE ÇEVRE TARTIŞIUYOR... 7 Nisan 1991 Pazar. Cemal Re?ıt Rey Konssr Safcmu, Küçflk Salon, İstanbul 10 30-11 00 SELAMLAMA VE AÇtŞ KONUŞMALAfll Ercan Karakaş. SHP İstanbul II Başkanı Prof Dr Tofga Yarman, SHP İstanbul II Kiiltûr ve Eğıtım Komsyonu B«k 11 00-13.00 I. OTURUM KENTLEŞME VE ÇEVRE SORUNLARINDA MEStEK OOALARININ GÖRÜŞLERI, KENTLEŞME POLITIKALARININ ÖNEMİ aurum Saşkam - Necdel UĞUR (Eskı Isı Mılletvelali. M Eğ Bak.) Yûcel GURSEL (TMMO6 Mımariar Odas. M. Subaa Başkanı) Solmai MARŞAN (TMMOB Inşaat Müh. Oda» Genel Sekreiefi) Ahmet TURGUT (TMMOB Şehır Piancılan Odası tstanbul Şub. Baş) Ahmet ISVAN (Eskı Istanöul Beledıye Başkanı) < 13.00-13.30 ARA 13 30-15.30 11 OTURUM KENTLEŞME VE ÇEVRENjN KÜLTÜREL YAŞAMLA ETKİLEŞIMI aurum Başkanı Yücel GÜRSEL (TMMOS ist Mımartar Odası Başk ) Prrt. Dr Doğan KUBAN (ITÜ Mımari* Fak Restorasyon Ana Bılım Dalı Bask ) Prof Dr Mete TAPAN (ITU Mım Fak Bına Bılgısı Ana Bil Dalı. İstanbul Anakent Betedıyesı Damşmanı) YrcfrDoç Dr. Zskaı GÖRGULÜ (Yıldız Unıversıiesı Şehıralık Ana Bılım Dalı Kentsel Yenılerne ve Ko r uma Ana Sılım D Bek.) Yrd Doç Dr. Gıiden ERKUT (ITU Şehır ve Bölge Planlama Böl. Soeyoiog) 15 30-16 00 ARA 16 00-18 00 III OT'JRUM KENTLEŞME POLITIKALARINA ÇÖZÜM ÖNERILERI Oturmrı Başkanı Prof Dr Hande SUHER (ITÛ Şehırcılık Ana Bılım Dalı Başk.) Prol Dr Yıldız SEY (ITU Mımariık Fak Yapı Bılgısı Ana Bılım Dalı Baş) Prof Dr Mehmet KAflPUZCU (Boğauçı Unı. Cevre Sılımlerı Enst) Prof Dr lorahım ŞANLI (Mimar Sinan Ûnı Şehu ve Bölge Pl İstanbul Anakent Belediye Danışmanı) Prol Dr Afıfe BATUR (ITU Mımariık Fak Mımariık Tanhı Ana Bılım Dalı)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle