Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6NİSAN1991 CUMHURİYET/17
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN
ji Genel Müdür-
lüğü'nden alınan bilgiye göre yur-
dun baü kesımlen, Marmara'nın
batısı ıle kıyı Ege yer yer sağanak
yağışlı, diğer yerier açık geçecek *,
H/VA SICAKLIĞI Önemli bır de- ?
ğişiMik oimayacak. RÜZGAR.
Gûney ve batı yönlerden orla kuv-
vette esecek. Denizterde Akdentf-
de gûnbatısı ve karayel, diğer de-
nizlerde kıble w lodostan 2-4, yer Gölü'nde hava: Açık geçecek. Rüzgâr güney ve batı yön-
yer 5 kuvvetinde, saatte 4-16, yer lerden orta kuvvette esecek. Görûş uzaklığı 10 km civa-
yer 21 deniz mili hızfa esecek. rında bulunacak.
Dakja yûkseklıği 05-1 rtı., yer yer
15-2 m dolaymda olacak. Van
Adana
Adapazan
Adıyaman
Afyon
Ajn
Ankata
AAtakya
An&iya
Artvın
Aydın
BaMıesr
Bleak
&rBokı
Bursj
A 20° 13° DıyartraMr
8 10° 7°Edırne
A 17» 8°Erancan
B 12° 6°Eraırum
A 12° 3°EskKtfw
A 12° *>tauı*p
A 21° M° ûresun
A 18°
Y 12°
A 16°
A 9°
A 13"
A W
A 12°
6°Uarasa
ş
4°M«sn
0° Muğla
5°Uuş
7°N4d4
8°0ıdu
A 18° W Gûmüşhane A 14° 6° « a
4°
8*
8°
A 11°
A 13°
B 10°
Y 16°
A 12°
Ç
Çorum
Denm
A 12° 7°Ha<*ârı
Y 16° 8°lsparu
8 14° 4°ls&nt)ul
B 10° 4°ta«r
A 14° 6°Kas
A 13° 5°Kastamonu B 12°
B 10» «°Ka»»n A 14°
B 12° 3°Kır)(brelı
Y 12° 6°Konya
A 12° 8°Kûtahya
Y 14° 7»Malatya
5°Samsun
6°S«rt
ı
8°Snas
B 13°
A 14°
g 11°
A 15°
i
Plratanı
6°lüneel
4°van
5°YtaBffl
e°Zonguk)aK
Y 15° 7°
A 16° 9°
A 20° 14»
Y 14° 7°
A 12°
A 13°
A 12°
A 12
0
e°
A 12° 7°
A 15° 6°
B 12° 7°
A 14° 6°
Y 12° 7°
A 13° 7°
A 13° 5°
B 12° 6°
A 12° 4°
A 13° 4°
s 10° e°
t aç* ( g ^ tx*ıOu ^ A-jç* B-tjuKjt)u G-gûneşh K-lart S-sslı Y-yaJmuritj
BULMACA
9
SOLDAN SAĞA:
1
2 3
1/ Boş ve yararsız,
saçma. 2/ Cıüz, za-
yıf... tskâmbil deste-
sinin en altındaki
kâğıt. 3/ Akit. 4/
Hayat arkadaşı...
Kadın hükümdar ya
da hükümdar kansı.
5/ Bir vidada iki diş
arasında kalan çu-
kur bölûm... Ay in-
cclemelerinde kulla-
nılan Sovyet uzay
sondaları ailesi. 6/
Piston... Baryumun
simgesi. 7/ Oruç
ayı.8/ Doğu Karadeniz'de, özellikle
Rize yöresinde dokunan çamaşırlık
ince bez. 9/ Haber...Bezdokumatez-
gâhı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Osmanlı saray ve konaklannda
haremle selamhk daireleri arasında-
ki bölüm. 2/ Yerfıstığı... Bir nota. 3/
Alüvyon... Bir köşeden karşı köşeye
doğru kesilmiş, katlanmış ya da ko-
nulmuş olan. 4/ Cereyan... Çanak-
kale Boğazı'nda, pek çok deniz kazasının meydana geldiği bu-
run. 5/ Bir tür tuzsuz ve yumuşak peynir. 6/ Bağışlama... So-
kakta bulunan sahibi belirsiz eşya. 7/ tnce yapıh... Argoda karnı
aç ya da parasız kimse. 8/ "Hepiniz geçim derdinde/ Bir ben
miyim keyif ehli —*inizde" (Orhan Veli)... Kimi Afrika kabile-
lerinde krala verilen ad. 9/ Tanntanımaz... Pozitif elektrot.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Turing klüp
6NİSAN1931
Turing klüp, senelik
kongresini dün Perapalas
otelinde akdetmiştir. Kongre
reisliğine Hakkı Şinasi Pş.
intihap edilmis ve bir senelik
rapor okunarak müttefıkan
kabul edilmiştir.
Bu rapora göre bir sene
zarfında Türkiye'ye trenle
gelenlerin miktan 4855'tir.
Bütün yolcu ve seyyahlann
yekûnu 45,503 kişiye baliğ
olmuştur.
Turizm kiübü son senelerde
mühim faaliyetler göstermiş
b^neloulçl.turiznî ittifelopa dabjl olmus yeBaJkan ^ ^ ^_^ (
federasyonu teşkilâtını tanzim etmeğe muvaffak olmuştırr.
Klübün yenitanzim edilen nizamnamesi kabul edilmiştir.
Bundan sonra bazı takrirler vererek klubün daha feyiili
çalışmasi için aza kaydedilmesi için her azanın azamî gayret
göstermesi teklif ve heyeti umumiyece kabul edilmiştir.
Çiçek sevgisi
Mayısta Taksim bahçesinde açılacak olan çiçekçilik ve
kuşçuluk sergisi jüri heyetine intihap edilen zevat bu vazifeyi
memnuniyetle kabul ettiklerini Ziraat Odasına
bildirmişlerdir. Serginin tezyinatma müteallik hususatla
meşgul olmak üzere bir kaç zat intihap edilmiştir. Sergiye
iştirak için müracaatlar çoğalmaktadır. Çiçekçilik,
sebzecilik ve fîdancılık için 15 kişi plân üzerinde birer yer
almışlardır. Fenni gübreciliğe, bahçeciliğe ait ilâçlar için de 5
müessese müracaat etmiştir.
Bahçe mühendislerinden iki, ressamlardan iki, tavuk ve
diğer kümes hayvanatı için de sekiz müracaat vaki olmuştur.
Diğer vilâyetlerden de muhtelif müracaatlar vardır. Bilhassa
Bursa bahçıvanlan çok alâka göstermekte ve fidanlık
kısmına talip olmaktadırlar. Jüri heyeti her şube için beş
mütehassıstan mürekkeptir. Müsabakaya iştirak edecekler
talimatnameye nazaran matbu cetvelleri doldurmağa ve
serginin küşadından 15 gün evvel müracaat etmeğe
mecburdurlar.
Müsabaka kısımlanna kesilmiş çiçek, limonluk, nebati,
meyva, sebzecilik, tohum, bahçıvanlık edevatı, tezyin san'ati
ve saire dahildir.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyel
Makarios'u itham
6NİSAN1961
Kıbns Müessiller Meclisinin Türk
üyeleri mevcut bir kanun olmadığı
halde Makarios, vergi memurlanna
vergileri toplama emri verdigi için
onu "anarşi yoiunu açmakla" itham
etmişlerdir.
15 kişiden mürekkep Türk mebuslan |
cumartesi gunü müddeti biten
kanunun uzatılması aleyhinde Makarios
vetolannı kullanmış buİunuyorlardı. Bunun sebebi de
Adadaki Türk azınlığı için sivil servis hizmetlerine aynlan
o?t 30'luk kontenjanın arttınlması taleplerinin yerine
getirilmiş olmamasıydı.
Başpiskopos, vergi toplamaya cevaz veren kanun
bulunmamasına rağmen Anayasaya aykın bir adım atarak
vergi memurlarına yine eskisi gibi vergilerini toplamalan
emrini vermiştir.
Meclisin Türk üyeleri bunun üzerine salı günü Mümessiller
Meclisi Başkan Yardımcısı Orhan Müderrisoğlu imzasiyle
bir protesto yaymlamışlardır. Tebliğde vergi toplama
karannın ancak Meclis tarafından verilebileceği.
Makarios'un hareketinin Anayasaya tamamen aykın olduğu
belirtilmekte ve bu durumun memleketi anarşiye götüreceği
ileri sürülmektedir.
GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet
Basına sansür
6NİSAN1990
"özal'a Suikastta Meçhul Tanık" haberinin yer aldığı Sabah
gazetesinin dağıtımına yasak konmasına ve Günaydın,
Güneş ileMilliyet gazeteleri bürolarının polisce
denetlenmesine tepkiler sürüyor.
SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ile DYP Genel Başkanı
Süleymari Demirel, olayı kmadıklannı bildirdiler.
tstanbul Barosu'nun 112. kuruluş yıldönümü nedeniyle
dözenlenentörenekatılan SHP Genel Başkanı İnönü,
gazetecilerin bu konudaki sorularına sadece "kmıyoruz"
demekleyetinerek, daha geniş bir açıklama için konuyu
ayrıntıh incelemeleri gerektiğini söyledi.
Süleyman Demirel ise "Çok ayıp. Çağdaş Türkiye
Cumhuriyeti'ne yakışmayacak bir olay" diye konuştu.
DÛNYA'DA BUGÜN
Amstertam Y 14°
Ammafi A 28°
Atna
Baj)dat
Barceiona
Belgrad
Berfn
Bonn
Brtted
Cenevre
y
Cidde
Ouba
Frankfurt
Gime
Hetsınkı
Katnre
Kopenttag
KMı
Y 14°
A 24°
B 15°
1 13°
Y 18°
Y 13°
Y 15°
Y 12°
A 18°
Y 12°
B 18°
A 27°
A 34°
Y 14°
A 22°
Y 12°
A 26°
Y 10°
Y 15°
A 21°
Lenırrçrad
Londra
Madnd
Mtono
Mo<«eas
Uoskma
UMı
MevtVSrk
Osfcj
Pans
Rıyad
Boma
Sotya
Şam
Te!*rv
TunuJ
Venedık
ViyaiB
Zûı*
B 8°
Y 12°
B 14°
Y 16°
B 10°
Y 13°
Y 7°
Y 10°
A 15°
A 36°
Y 17°
Y 15°
A 20°
A 16°
Y 19»
Y 11°
Y 12°
TARTISMA
MHhasebeeinin tİcreti
Demokratik kitle örgütleri demokrasinin temel taşlarıdır. Bu
örgütler üyelerinin çıkarlannı korumakla beraber, toplumun
tümünün çıkarlarım ilgilendiren konularda uzlaşma yoluyla
beraber olmalıdırlar.
Muhasebecilerin asgari defter tutma üc-
rctlerinin esnaf ve zanaaatkâr kesimince
fazla bulunarak kamuoyunda tartışma se-
bebi yaratması biz muhasebecileri hayrete
düşürmüştür. Demokratik kitle örgütü olan
ve henüz bir yaşına yeni basmış meslek oda-
mızın görevlerinden biri de muhasebecile-
rin sosyal sorumluluklannı tam manasıyla
yerine getirebümeleri için ekonomik seviye-
lerinin yükseltilmesini sağlamaktır. Ekono-
mik seviyenin yüksetihTiesi de mükelleften
hak edilen ücretin alınmasıyla mümkündür.
Hak etme sözcüğü çeşitli kesimlerce farkh
yorumlanabilir. Ancak muhasebeciler için
tek bir yorum tara vardır; o da beyinsel ve
bedensel emektir.
Ülkemizin ekonomik geleceğinde önem-
li görevler üstlenecek olan muhasebeciler,
3568 sayılı yasa ve yönetmeliklerle, toplum
ve devlete karşı, işletme sahip ve yönetici-
lerine karşı, meslektaşlanna karşı sorumlu-
luklar yüklenmiştir. Bu sorumluluklann ye-
rine getirilmesi ancak ekonomik bağımsız-
Ukla mümkündür. Düşük ücretin getirdiği
vaşam kavgasından dolayı yüzlerce ya da az
sayıda defter tutan bir muhasebeciden bu
sorumluluklann yerine getirilmesini ve ba-
ğımsız olmasını beklemek büyük bir hak-
sızlıktır.
Muhasebe biliminden ve bu mesleği ya-
pan kişilerden toplum adına bir şeyler iste-
niyorsa, mesleğin muhatabı olan kesimle-
rin de muhasebeciler kadar sorumluluk
duyması gerekmektedir. Biz muhasebeciler
bu sözleri söylerken Türk halkının sosyo-
ekonomik yapısmı da çok iyi bilmekteyiz.
Ve kendimizi bu yapının dışında tutmuyo-
nız. Son yülarda uygulanan ekonomik po-
litikalar nedeniyle muhasebecinin ağırlıkh
Bîlim Dfli ve Tıirkçe
Bu konuda yapılacak çalışmaların ivedilikle başlatılması
gerekir. Şu anda pek dikkati çekmeyen bu durum, çağın hızlı
akışı içinde, belki de kısa bir süre sonra önüne geçilemeyecek
bir sorun haline gelebilir.
Burada amac, eski dil, yeni dil tartışması
değil, bilim dili olarak Türkçe'nin konumu-
dur. Zaten bunun için Dil Devrimi'nden
söz edilmemiş Türkçenin Arapça ve Farsça
karşısında şu anda ulaştığı durum da belir-
tilmemiştir. Günümüzde bu konular değil
de Türkçenin Batı dilleri karşısındaki yeri
tartışümahdır; çünkü içinde b\ılunduğumuz
durum bunu gerektiriyor. Bilim dilindeki
sözcüklerin, terrmlerin büyük bir çoğunlu-
gu Batı kökerfH, börtların bûyük bîr kıstnı
halk diline çoktan inmiş, neredeyse oran
%30, %40'lara ulaşıyor. Kaba bir inceleme
ile 14. yüzyıl sonlannda yaalan bilimsel ya-
pıtlardaki yabana sözcük oranı, günümüz-
deki yapıtlarda kullanılan yabana sözcük
oranı ile eş düzeyde. Üstelik Türkiye Türk-
çesinde Osmanhca niteliği taşıyan bir dilin
oluşması için yüzyıllann geçmesi gerekmez,
çağın olanaklan kuşkusuz bu süreyi azal-
tacaktır. Aynca bir Ulkede bilim dilinin ya-
bancı dillere dayalı olmasmın doğuracağı
sakıncalar da unutulmamalıdır. öyle ise bu
aşamada çok dikkatli olunması gereken bir
noktadayız,
önce şunu belirlemek gerekir. Bilim dili
olarak anadilini kullanmanın, Türkçeyi bu
alanda geliştinnenin yaran var mıdır? Ço-
ğu ulus bu yolu benimsediğine dahası öz-
leştirmede bizden çok ileri olduklanna gö-
re bu tür çalışmalarda toplumun geleceği
açısından yarar var gibi görünuyor. Öyle ise
neler yapılabiür?
1. öncelikle toplumda anadili bilinci
uyandırrnak gerekir. Bu konuda bilimle uğ-
raşanlara da büyük sorumluluk düser; çün-
kü bilimadamı düşünen, düşuncenin yolla-
nnı bilen ve toplumun kültür yapısmı tem-
sil eden aydın kişidir. Bunun için bulundu-
ğu toplumda çok özel bir konumu vardır.
Aydın kişilerde de anadili bilincinin olması
doğaldır. Biiimscl eserlerin toplumun dü-
şünce >"apısmı ve kültürünü geliştirdiği göz-
önüne alınacak olursa, bilimsel yapıtlardaki
bilgilerin, doğru bir dille ve olabildiğince
Türkçe ile aktanlmasmın önemi de ortaya
çıkar. Bilgilerin öneminin yanı sıra dil ku-
raüanna uygun olarak yazılmalan da önem
taşır. Bilimadamlanndan bir edebiyatçı gi-
bi güzel yazmalan beklenemez; aroa doğru
anlaşıhr bir Türkçe ile yazmalan ve dilleri-
ne gereken özeni göstermeleri beklenmeli-
dir.
2. Bilim terimlerini hazırlamak için yol
gösterici çakşmalann sayısuu çoğaltmak ge-
rekir. Bilimdeki gelişmeye bağh olarak ge-
rek duyulan terimler Türkçeleştiriürken bi-
limadamlan ya da o dalın uzmanlan ile dil-
cilerin ortak çahşmalan en iyi yöntemdir;
böylece her dabn terimler sözlüğü oluştu-
rulabilir.
3. Günümüzde bazı uzmanlarca çeşitu te-
rimler türetilmekte böylece bir terim için
birden çok karşılık ortaya çıkmaktadır.
Bunları seçici, birleştirici etkin bir çalışma
yapacak bir kunıluşun olması gerekir.
muhatabı olan, GSMH oluşumuna yakla-
şık ^b20 katkıda bulunan milli gelir bölü-
şümünde bizler gibi ya>-a kalan esnaf ve za-
naatkânn büyük sıkıntı çektiğinin bilincin-
deyiz. Yine aynı ekonomik politika nede-
niyle rantiye gelirlerle vergisiz, krallar gibi
yaşayanlan da çok iyi bilmekteyiz.
Anayasamızın 73. maddesini esas alarak,
GVK'nın mükerrer 116. maddesindeki "ha-
yat standardı" esasına karşı çıkan biz mu-
hasebecilerle, esnaf ve zanaatkâr kesimi
3568 sayıh yasaran ticari hayata oturtulma-
sında el ele vermelidirler.
Demokratik kitle örgütleri demokrasinin
temel taşlandır. Bu örgütler üyelerinin çı-
karlannı korumakla beraber, toplumun tü-
münün çıkarlannı ilgilendiren konularda
uzlaşma yoluyla beraber olmalıdırlar. Ser-
best Mahasebecilik, Serbest Mnhasebcci
Mali Müşaviriik ve Veminli MaU Muşavir-
lik Kanunu Turk halkının geleceği ileyakın-
dan ilgılidir. Bu denli önemli bir meslek gru-
bunu, asgari aylık 100.000 TL. defter tut-
ma Ucreti için "Mohasebeci bizi soyuyor"
diye kamuoyuna takdim etmek bizce yan-
lıştır. Muhasebe mesleği toplumda saygın
yerine oturduğu zaman, bundan en büyük
faydayı Türkiye genelindeki 3 milyonluk sa-
yüanyla esnaf ve zanaatkâr görecektir.
Bütün demokratik kuruluşlann küçük
hesapları bırakıp ulus adına büyük hesap-
lar yapmaları umuduyla...
SABRİ TÜMER
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Istanbul
4. lüretilen terimlerin yaygınlık kazan-
ması, o dalla ilgilenenlere ve halka üetılme-
sinde çeşitli araçlan kullanılmalulır Bura-
da kuşkusuz devlet desteği de önemli rol oy-
nar. örneğin; Fransızlar, 1970*li yülarda dil-
lerinde yayılma eğilimi gösteren yabana
sözcüklere, özellikle tngilizceye karşı baş-
lattıkları özleştirme akımı sonucu çeşitli
sözcükler üretmişler ve bunlan listeler ha-
linde resmi gazetede halka iletmişlerdir.
5. Dilimize artık yerleşmiş özellikle halk
diline kadar inmiş olan terimlere karşıbk
aramak ve bunlan değiştirmekle vakit yi-
tirmek yerine, dilimize her gün girmekte
olan çok sayıdaki terime hemen karşılık
aranmalıdır. örneğin; "bilgisayar" terimi
hemen önerilen bir sözcük olduğu içiri be-
nimsenmiştir.
6. Terimleri Türkcelestirmede sımr, bili-
madamının rahatlıkla Türkçe ile yazabile-
ceği ya da yapacağı bilimsel bir çeviriden -
belli bir bilgi biriküni olan- bireylerin ya-
rarlanabileceği düzeyde olmalıdır. (Günü-
müzde Türkçe ile anlatılamadığı için Ingi-
lizce ile yazılan doktora ve doçentlik tezle-
ri bulunmaktadır.)
Bu konuda yapılacak çalışmalann ivedi-
likle başlatılması gerekir. Şu anda pek dik-
kati çekmeyen bu durum, çağın hızlı akışı
içinde, belki de kısa bir süre sonra önüne
geçilemeyecek bir sorun haline gelebilir; ön-
lem alma aşaması da çoktan geçmiş olabi-
lir. Ulusun geleceği açısından "bilim dili ve
Türkçe" üzerinde durulması gereken önemli
bir konudur.
NADtYE SARITOSUN
İTÜ D0 ve İnkılâp Taribi Böl.
Türk Dili Ögretim Elemanı
KAMUOYUNA7.4.1991 Pazar günü saat 14'de Şişli Abide-i
Hürriyet Meydanında, II Örgütümüzce düzen-
lenen Kuzey Irak'taki Kürt Katliamını Protesto
Yürüyüş ve Mitingimiz valilikçe yasaklanmıştır.
Sınır kapısında perişanlık içinde açlıktan ve
soğuktan ölen yüzbinlerce Kürt yardım eli bek-
lerken, Kürt hamiliğine soyunan Özal lktldarı
Istanbul'da yapılacak mitinge bile tahammül
edememektedir.
Hükümetin bu iki yüzlü tutumunu şiddetle
protesto ediyoruz. Partimiz, bu konuda müca-
delesini sürdürecektir. Tüm halkımızı duyarlı
olmaya ve dayanışmaya çağırıyoruz.
Mustofo BİRÇEK
SOSYALİST PARTİ
İSTANBUL İL BAŞKANI
SOSYALİST PARTİ İSTANBUL İL MERKEZİ
Balabanağa Mah. A. Şuayip Sok.
Ufuk Apt. No:5/8 Tel: 522 13 80 Laleti-İSTANBUL
Bayram günleri&de, bütün Türldye'nin
gazetesi Gazeteciler Cemiyeti'nin
yayınladığj İstanbul Bayram'dır.
Nerede olunanız olan, bu güzel tatil
günlerini gazetenizle renklendirebilirsiniz.
BAYRAM'DA
OKUNUR! Adres:
Gazeteciler Cemiyeti
Cağaloğlu-İstanbul .
Tel: 513 83 00 (3)
Teleks: 23508 yetı tr
Fax: 526 80 46
Tel 117 2-» 05 117 50 87
BAIARLA lİIÜKTE
YENÎ
, B ü R D A LARIMIZ
v
GELDİ...
^•Burda Nisan
Burda Bebeğimiz
BurdaGelinlik
•ANNA
• VERENA
• CARİNA
bayilerinizde...
YAYOAĞ TÜRKİYE MUMESSILI VE OAGITIMCISI
• İSTANBUL: 567 11 67 • ANKARA: 342 11 21, 23
• IZMİR: 25 10 61 • AOANA: 15 99 94
TEŞEKKÜR
Mesleki deneyimi, hastalanna karşı gösterdiği yoğun ilgisi ve
duyarlığı sonucu derhal hastaneye başvurmama neden olan,
Sn. Kardiolog Dr.
ORYAL GÖKDEMİR'e,
Anında teşhis koyup ameliyatımı başan ile gerçekleştiren ve
beni sağlığıma kavuşturan, başta
Sn. Opr. Dr. DENİZ GÜZEY
Olmak üzere
Sn. Dr. ADNAN ÖZPEK'e,
Sn. Dr. HALİL tYÎKÖŞKER'e,
Sn. Dr. BAHAR BESEN'e
Dostluğunu esirgemeyen
Sn. Opr. Dr. FATÎH ÇELEBt'ye
ve ameliyat sonrası yakın ilgi gösteren Haydarpaşa Numune
Hastanesi ). Cerrahi Kliniğî doktor, hemşire ve personeline •
tesekkür ederim.
SABAHATTtN G U N D O Ğ D U
POLTTIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Enstitüleri Anarken...
Şair, Darüşşafaka için "Ben saye-i sakfında yetiştim bu
binanın" der. Gerçekten de bu yoksullar okulu çok adam
yetiştirmiştir Ahmet Rasim üstadımız da oradan çıkmadı
mı?
Köy Enstitüleri de yaşayabilse idi yetişecekti. Enstitü-
den çıkma bir arkadaşıma anası bir gün "Bu enstitüleri
kuranlar paşalar değil mi" diye sorar,
"Ne diyorsun anne, orayı kuranlar paşa değil."
"Paşa olmayana bu okulları kurdurmazlar, sen altını
deş, paşaları göreceksin."
Gerçekten altını deşecek olufsak kuranların arasında
bir paşa (İsmet Paşa) çıkar; ama yıkanların arasında da
bir paşa (Mareşal Çakmak) vardır.
Enstitüler için kulağına 'komünist yuvası' diye fısıldar-
lar, ondan sonra tut bakalım tutabilirsen. Bana kendi an-
latmıştı, Albay Seyfi Kurtbek'i görevlendirmişler. Gitmiş
bakmış, incelemiş. araştırmış, 'komünistlik' diye bir şey
görememiş. Ama Mareşal ille de komünistlik istiyor. Ne
yapsınlar, raporlarını o yolda vermişler. Seyfi Kurtbek o yıl-
larda asker aydınlardan sayılırdı. Gazetelere, dergilere ma-
kaleler yazardı, kitapları vardı. Söylentilere daha fazla da-
yanamamış, çekivermiş kuyruğunu. Enstitüleri sadece as-
kerler yıkmadı, parti içinden isteyenler de vardı. Bir kez
ferman çıkmıştı, buralar kapatılacaktı!.. Öğretmen okuluna
çevirdiler, kapattılar. Kapatılmasında iki partinin bağnaz-
ları da bir oldular. Tevfik İleri ile Şemsettin Sirer aynı te-
razinin kefeleri değil miydi?
Anadolu oldum olası çile çeker. Bir yandan da şürier-
de, "Buzdan ırmakları var / billur kaynaklan var" diye över-
ler. Bir gün gene aydın kişiler Anadolu'yu överlerken ar-
kadaşı Yaşar Kemal'e sorar;
"Yaşar, buzdan ırmakları, billur kaynaklan olan Anadolu
neresidir ki?"
"Valla, ben de pek bilmiyorum."
"G7İeyse şu haritaya bak bakalım."
Eğilip bakmışlar haritaya, arkadaşı parmağını bastırmış;
"Aha burası..." demiş.
"Ula orası Çukurova değil mi?"
Sırası geldiğinde enstitüleri durmadan goklere çıkarır-
lar. Hasan Âli Yücel, İsmail Hakkı Tonguç ve arkadaşlan
gibi ülkücüleri nerede bulacaksın da böyle bir işe girişe-
ceksin. O yıllarda da olası değildi. Okuyorum anılarda;
enstitü yöneticileri sıkıştılar mı hemen kaymakama, vali-
ye başvururlarmış. Okulun eksiği, gediği ne ise hemen
sağlanırmış, arka çıkarlarmış. Sonradan yıkanlar da on-
lar oldu.
Hasanoğlan'ı bilirim. O dönemin ne kadar değerli ay-
dını, öğretmeni varsa ders verirlerdi. Sabahattin Eyüboğlu,
Vedat Günyol aramızdan ayrılmış, vadeli vadesiz nice yi-
ğrtler!..
Hürrem Arman anlatırdı: "Okulun kadrosuna alamaya-
cağımız nice değerli kimseleri de konuk olarak çağırır, bir
iki gece alıkor, söyleşilerini derse çevirirdik... Böylece öğ-
renciler merak ettikleri ünlü kişilerle karşı karşıya gelmiş
olurlardı."
O dönemin şairleri olarak Orhan Veli, Necati Cumalı,
Fethi Giray, Cahit Sıtkı. Talip Apaydın'ın enstitü anıların-
da gidip şiir okuyan şairlerin uzunca bir listesi var. Baktı-
ğımda neleri yitiıdiğimizi düşünüp yanıyorum.
İCALISANLARIIV
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZŞİPAL
"Alt Sınır AylıklarT
SORU: Temınuz 1990'da Genel tdare Hizmetleri Sınıfından
7. derece 4. kademe ve 760 genel aylık, 150 kıdem
ve 1.000 taban aylık göstergesinden, 16 yıl hizmet iize-
rinden rnalulen emekli oldum.
Ocak 1991'deki artışlara göre bana 586 bin 752 li-
ra odenmesi gerekirken, 530 bin 432 lira odendi. Ne-
denini sorduğumda bana, "TC Emekli Sandığı
Yasası'nın Ek 19. maddesine göre en düşük emekli
aylıgı 14. derece 2. kademe 30 yıl calışmış bir me-
murun emekli aylıgından az olamaz" yanıtı verildi.
Emekli maaşımın ne olması gerekirdi?
E.T.
YANIT: 375 sayıh yasa hükmünde kararname ile getirilen kı-
dem ayhklanna ilişkin göstergelerin, aynı kararname ile "5434
sayıh TC Emekli Sandığı Kanunu'nun 41. maddesinin (a) fık-
rasına göre emekli, adi malulluk ve vazife malulluğu aylıkları-
nın, ek 20'nci maddesine göre de emekli ikramiyesinin
hesaplanmasına dahil" edilmesi de öngörülmüştür.
TC Emekli Sandığı Yasası Ek Madde 19'da "bağlanacak
emekli, adi malulluk, vazife malulluğu aylıklarının alt sının"
beürlenmiştir. Alt sınır ayhğı 14. derece 2. kademenin genel ayhk
göstergesi olan 520 uzerinden 30 füli hizmet yıh için hesapla-
nacak emekli ayhğıdır.
Dul ve yetimlere bağlanacak aylıklar ise alt sınır ayhğının;
"a) Dul ve yetim sayısı 3 ve daha fazla ise lamamından,
b) Dul ve yetim sayısı 2 kişi ise %90"ından,
c) Dul ve yetim sayısı 1 kişi ise %80'inden
az olamaz!'
7. derece 4. kademeden 16 yıl hizmet karşıhğı malulluk ayh-
ğı 760 genel aylık, 150 kıdem aylık ve 1.000 taban ayhk göster-
gesine göre %66'dan bağlanacak ve aylık tutan da 528.212 TL
olacaktır. Ancak, %66 oran uzerinden bağlanan bu aylık ya-
sada belirlenen alt sınır aylıgından daha düşük olduğu için, alt
smır ayhğı ödenecektir.
Alt sınır ayhğının hesabı:
520 genel aylık göstergesi (14. derece 2. kademenin) x 352
genel aylık katsayısı (1 Ocak - 30 Haziran 1991 için) V* 183.040
ayhk bağlamaya esas tutar x <%80 aylık bağlama oranı (30 hiz-
met yıh karşıhğı oran) = 146.432 TL genel emekli ayhğı
200 kıdem aylık göstergesi (30 hizmet yıh karşıhğı) x 352
kıdem aylık katsayısı (1 Ocak - 30 Haziran 1991 için) = 70.400
kıdem ayhğma esas tutar x %80oran(30yılkarşıhğı) = 56.320
TL) kıdem ayhğı
1.000 taban ayhk göstergesi x 480 taban ayhk katsayısı (1
ocak - 30 haziran) = 480.000 taban ayhk bağlamaya esas tu-
tar x %80 oran (30 hizmet yıh karşıhğı) = 384.000 TL taban
emekli ayhğı.
146.432 TL (genel emekli ayhğı) + 56.320 TL (kıdem emek-
li ayhğı) + 384.000 TL (taban emekli ayhğı) = 586.752 TL.
Alt sınır ayhğı (En düşük emekli ayhğı)
Dul ve yetim 3 ve daha fazla ise 586.752 x %100 = 586.752
TL alt sınır ayhğı
Dul ve yetim 2 kişi ise 586.752 x %90 = 528.077 TL alt sımr
ayhğı
Dul ve yetim 1 kişi ise 586.752 x %80 = 469.402 TL alt sınır
ayhğı
Kısaca, aylığınızın 586 bin 752 lira olması gerekir.
İLAN
ŞEREFLİKOÇHİSAR İCRA TETKİK
MERCtİ HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 1989/16
Karar No: 1990/60
Davacı Alpaslan Başaran tarafından davalılar Muhittin Baydar,
Ahmet Taş aleyhine ikâme eden itirazın refı davasında:
Hâkimliğimizce verilen 20.12.1990 tarih ve aynı sayıh kararda da-
valılar tarafından yapılan itirazın geçici olarak kaldınlmasına, da-
vacırun yaptnış olduğu 58.500 TL yargılama gideri ile 50.000 TL
avukatlık ücretinin tahsiline karar verildi. Davalılardan Muhittin Bay-
dar'a dunışmada adresinin tespit edilemediğinden ilanen tebliğ edil-
diğinden işbu karann da ilan tarihinden itibaren davalı Muhittin
Baydar'ın 10 gün içerisinde verilen karan temyiz etmesi terayiz et-
mediği takdirde karann kesinleşeceği ilanen tebliği olunur.
Basın: 23220