22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6NİSAN1991 CUMHURİYET/17 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN ji Genel Müdür- lüğü'nden alınan bilgiye göre yur- dun baü kesımlen, Marmara'nın batısı ıle kıyı Ege yer yer sağanak yağışlı, diğer yerier açık geçecek *, H/VA SICAKLIĞI Önemli bır de- ? ğişiMik oimayacak. RÜZGAR. Gûney ve batı yönlerden orla kuv- vette esecek. Denizterde Akdentf- de gûnbatısı ve karayel, diğer de- nizlerde kıble w lodostan 2-4, yer Gölü'nde hava: Açık geçecek. Rüzgâr güney ve batı yön- yer 5 kuvvetinde, saatte 4-16, yer lerden orta kuvvette esecek. Görûş uzaklığı 10 km civa- yer 21 deniz mili hızfa esecek. rında bulunacak. Dakja yûkseklıği 05-1 rtı., yer yer 15-2 m dolaymda olacak. Van Adana Adapazan Adıyaman Afyon Ajn Ankata AAtakya An&iya Artvın Aydın BaMıesr Bleak &rBokı Bursj A 20° 13° DıyartraMr 8 10° 7°Edırne A 17» 8°Erancan B 12° 6°Eraırum A 12° 3°EskKtfw A 12° *>tauı*p A 21° M° ûresun A 18° Y 12° A 16° A 9° A 13" A W A 12° 6°Uarasa ş 4°M«sn 0° Muğla 5°Uuş 7°N4d4 8°0ıdu A 18° W Gûmüşhane A 14° 6° « a 4° 8* 8° A 11° A 13° B 10° Y 16° A 12° Ç Çorum Denm A 12° 7°Ha<*ârı Y 16° 8°lsparu 8 14° 4°ls&nt)ul B 10° 4°ta«r A 14° 6°Kas A 13° 5°Kastamonu B 12° B 10» «°Ka»»n A 14° B 12° 3°Kır)(brelı Y 12° 6°Konya A 12° 8°Kûtahya Y 14° 7»Malatya 5°Samsun 6°S«rt ı 8°Snas B 13° A 14° g 11° A 15° i Plratanı 6°lüneel 4°van 5°YtaBffl e°Zonguk)aK Y 15° 7° A 16° 9° A 20° 14» Y 14° 7° A 12° A 13° A 12° A 12 0 e° A 12° 7° A 15° 6° B 12° 7° A 14° 6° Y 12° 7° A 13° 7° A 13° 5° B 12° 6° A 12° 4° A 13° 4° s 10° e° t aç* ( g ^ tx*ıOu ^ A-jç* B-tjuKjt)u G-gûneşh K-lart S-sslı Y-yaJmuritj BULMACA 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 1/ Boş ve yararsız, saçma. 2/ Cıüz, za- yıf... tskâmbil deste- sinin en altındaki kâğıt. 3/ Akit. 4/ Hayat arkadaşı... Kadın hükümdar ya da hükümdar kansı. 5/ Bir vidada iki diş arasında kalan çu- kur bölûm... Ay in- cclemelerinde kulla- nılan Sovyet uzay sondaları ailesi. 6/ Piston... Baryumun simgesi. 7/ Oruç ayı.8/ Doğu Karadeniz'de, özellikle Rize yöresinde dokunan çamaşırlık ince bez. 9/ Haber...Bezdokumatez- gâhı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Osmanlı saray ve konaklannda haremle selamhk daireleri arasında- ki bölüm. 2/ Yerfıstığı... Bir nota. 3/ Alüvyon... Bir köşeden karşı köşeye doğru kesilmiş, katlanmış ya da ko- nulmuş olan. 4/ Cereyan... Çanak- kale Boğazı'nda, pek çok deniz kazasının meydana geldiği bu- run. 5/ Bir tür tuzsuz ve yumuşak peynir. 6/ Bağışlama... So- kakta bulunan sahibi belirsiz eşya. 7/ tnce yapıh... Argoda karnı aç ya da parasız kimse. 8/ "Hepiniz geçim derdinde/ Bir ben miyim keyif ehli —*inizde" (Orhan Veli)... Kimi Afrika kabile- lerinde krala verilen ad. 9/ Tanntanımaz... Pozitif elektrot. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Turing klüp 6NİSAN1931 Turing klüp, senelik kongresini dün Perapalas otelinde akdetmiştir. Kongre reisliğine Hakkı Şinasi Pş. intihap edilmis ve bir senelik rapor okunarak müttefıkan kabul edilmiştir. Bu rapora göre bir sene zarfında Türkiye'ye trenle gelenlerin miktan 4855'tir. Bütün yolcu ve seyyahlann yekûnu 45,503 kişiye baliğ olmuştur. Turizm kiübü son senelerde mühim faaliyetler göstermiş b^neloulçl.turiznî ittifelopa dabjl olmus yeBaJkan ^ ^ ^_^ ( federasyonu teşkilâtını tanzim etmeğe muvaffak olmuştırr. Klübün yenitanzim edilen nizamnamesi kabul edilmiştir. Bundan sonra bazı takrirler vererek klubün daha feyiili çalışmasi için aza kaydedilmesi için her azanın azamî gayret göstermesi teklif ve heyeti umumiyece kabul edilmiştir. Çiçek sevgisi Mayısta Taksim bahçesinde açılacak olan çiçekçilik ve kuşçuluk sergisi jüri heyetine intihap edilen zevat bu vazifeyi memnuniyetle kabul ettiklerini Ziraat Odasına bildirmişlerdir. Serginin tezyinatma müteallik hususatla meşgul olmak üzere bir kaç zat intihap edilmiştir. Sergiye iştirak için müracaatlar çoğalmaktadır. Çiçekçilik, sebzecilik ve fîdancılık için 15 kişi plân üzerinde birer yer almışlardır. Fenni gübreciliğe, bahçeciliğe ait ilâçlar için de 5 müessese müracaat etmiştir. Bahçe mühendislerinden iki, ressamlardan iki, tavuk ve diğer kümes hayvanatı için de sekiz müracaat vaki olmuştur. Diğer vilâyetlerden de muhtelif müracaatlar vardır. Bilhassa Bursa bahçıvanlan çok alâka göstermekte ve fidanlık kısmına talip olmaktadırlar. Jüri heyeti her şube için beş mütehassıstan mürekkeptir. Müsabakaya iştirak edecekler talimatnameye nazaran matbu cetvelleri doldurmağa ve serginin küşadından 15 gün evvel müracaat etmeğe mecburdurlar. Müsabaka kısımlanna kesilmiş çiçek, limonluk, nebati, meyva, sebzecilik, tohum, bahçıvanlık edevatı, tezyin san'ati ve saire dahildir. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyel Makarios'u itham 6NİSAN1961 Kıbns Müessiller Meclisinin Türk üyeleri mevcut bir kanun olmadığı halde Makarios, vergi memurlanna vergileri toplama emri verdigi için onu "anarşi yoiunu açmakla" itham etmişlerdir. 15 kişiden mürekkep Türk mebuslan | cumartesi gunü müddeti biten kanunun uzatılması aleyhinde Makarios vetolannı kullanmış buİunuyorlardı. Bunun sebebi de Adadaki Türk azınlığı için sivil servis hizmetlerine aynlan o?t 30'luk kontenjanın arttınlması taleplerinin yerine getirilmiş olmamasıydı. Başpiskopos, vergi toplamaya cevaz veren kanun bulunmamasına rağmen Anayasaya aykın bir adım atarak vergi memurlarına yine eskisi gibi vergilerini toplamalan emrini vermiştir. Meclisin Türk üyeleri bunun üzerine salı günü Mümessiller Meclisi Başkan Yardımcısı Orhan Müderrisoğlu imzasiyle bir protesto yaymlamışlardır. Tebliğde vergi toplama karannın ancak Meclis tarafından verilebileceği. Makarios'un hareketinin Anayasaya tamamen aykın olduğu belirtilmekte ve bu durumun memleketi anarşiye götüreceği ileri sürülmektedir. GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Basına sansür 6NİSAN1990 "özal'a Suikastta Meçhul Tanık" haberinin yer aldığı Sabah gazetesinin dağıtımına yasak konmasına ve Günaydın, Güneş ileMilliyet gazeteleri bürolarının polisce denetlenmesine tepkiler sürüyor. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ile DYP Genel Başkanı Süleymari Demirel, olayı kmadıklannı bildirdiler. tstanbul Barosu'nun 112. kuruluş yıldönümü nedeniyle dözenlenentörenekatılan SHP Genel Başkanı İnönü, gazetecilerin bu konudaki sorularına sadece "kmıyoruz" demekleyetinerek, daha geniş bir açıklama için konuyu ayrıntıh incelemeleri gerektiğini söyledi. Süleyman Demirel ise "Çok ayıp. Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışmayacak bir olay" diye konuştu. DÛNYA'DA BUGÜN Amstertam Y 14° Ammafi A 28° Atna Baj)dat Barceiona Belgrad Berfn Bonn Brtted Cenevre y Cidde Ouba Frankfurt Gime Hetsınkı Katnre Kopenttag KMı Y 14° A 24° B 15° 1 13° Y 18° Y 13° Y 15° Y 12° A 18° Y 12° B 18° A 27° A 34° Y 14° A 22° Y 12° A 26° Y 10° Y 15° A 21° Lenırrçrad Londra Madnd Mtono Mo<«eas Uoskma UMı MevtVSrk Osfcj Pans Rıyad Boma Sotya Şam Te!*rv TunuJ Venedık ViyaiB Zûı* B 8° Y 12° B 14° Y 16° B 10° Y 13° Y 7° Y 10° A 15° A 36° Y 17° Y 15° A 20° A 16° Y 19» Y 11° Y 12° TARTISMA MHhasebeeinin tİcreti Demokratik kitle örgütleri demokrasinin temel taşlarıdır. Bu örgütler üyelerinin çıkarlannı korumakla beraber, toplumun tümünün çıkarlarım ilgilendiren konularda uzlaşma yoluyla beraber olmalıdırlar. Muhasebecilerin asgari defter tutma üc- rctlerinin esnaf ve zanaaatkâr kesimince fazla bulunarak kamuoyunda tartışma se- bebi yaratması biz muhasebecileri hayrete düşürmüştür. Demokratik kitle örgütü olan ve henüz bir yaşına yeni basmış meslek oda- mızın görevlerinden biri de muhasebecile- rin sosyal sorumluluklannı tam manasıyla yerine getirebümeleri için ekonomik seviye- lerinin yükseltilmesini sağlamaktır. Ekono- mik seviyenin yüksetihTiesi de mükelleften hak edilen ücretin alınmasıyla mümkündür. Hak etme sözcüğü çeşitli kesimlerce farkh yorumlanabilir. Ancak muhasebeciler için tek bir yorum tara vardır; o da beyinsel ve bedensel emektir. Ülkemizin ekonomik geleceğinde önem- li görevler üstlenecek olan muhasebeciler, 3568 sayılı yasa ve yönetmeliklerle, toplum ve devlete karşı, işletme sahip ve yönetici- lerine karşı, meslektaşlanna karşı sorumlu- luklar yüklenmiştir. Bu sorumluluklann ye- rine getirilmesi ancak ekonomik bağımsız- Ukla mümkündür. Düşük ücretin getirdiği vaşam kavgasından dolayı yüzlerce ya da az sayıda defter tutan bir muhasebeciden bu sorumluluklann yerine getirilmesini ve ba- ğımsız olmasını beklemek büyük bir hak- sızlıktır. Muhasebe biliminden ve bu mesleği ya- pan kişilerden toplum adına bir şeyler iste- niyorsa, mesleğin muhatabı olan kesimle- rin de muhasebeciler kadar sorumluluk duyması gerekmektedir. Biz muhasebeciler bu sözleri söylerken Türk halkının sosyo- ekonomik yapısmı da çok iyi bilmekteyiz. Ve kendimizi bu yapının dışında tutmuyo- nız. Son yülarda uygulanan ekonomik po- litikalar nedeniyle muhasebecinin ağırlıkh Bîlim Dfli ve Tıirkçe Bu konuda yapılacak çalışmaların ivedilikle başlatılması gerekir. Şu anda pek dikkati çekmeyen bu durum, çağın hızlı akışı içinde, belki de kısa bir süre sonra önüne geçilemeyecek bir sorun haline gelebilir. Burada amac, eski dil, yeni dil tartışması değil, bilim dili olarak Türkçe'nin konumu- dur. Zaten bunun için Dil Devrimi'nden söz edilmemiş Türkçenin Arapça ve Farsça karşısında şu anda ulaştığı durum da belir- tilmemiştir. Günümüzde bu konular değil de Türkçenin Batı dilleri karşısındaki yeri tartışümahdır; çünkü içinde b\ılunduğumuz durum bunu gerektiriyor. Bilim dilindeki sözcüklerin, terrmlerin büyük bir çoğunlu- gu Batı kökerfH, börtların bûyük bîr kıstnı halk diline çoktan inmiş, neredeyse oran %30, %40'lara ulaşıyor. Kaba bir inceleme ile 14. yüzyıl sonlannda yaalan bilimsel ya- pıtlardaki yabana sözcük oranı, günümüz- deki yapıtlarda kullanılan yabana sözcük oranı ile eş düzeyde. Üstelik Türkiye Türk- çesinde Osmanhca niteliği taşıyan bir dilin oluşması için yüzyıllann geçmesi gerekmez, çağın olanaklan kuşkusuz bu süreyi azal- tacaktır. Aynca bir Ulkede bilim dilinin ya- bancı dillere dayalı olmasmın doğuracağı sakıncalar da unutulmamalıdır. öyle ise bu aşamada çok dikkatli olunması gereken bir noktadayız, önce şunu belirlemek gerekir. Bilim dili olarak anadilini kullanmanın, Türkçeyi bu alanda geliştinnenin yaran var mıdır? Ço- ğu ulus bu yolu benimsediğine dahası öz- leştirmede bizden çok ileri olduklanna gö- re bu tür çalışmalarda toplumun geleceği açısından yarar var gibi görünuyor. Öyle ise neler yapılabiür? 1. öncelikle toplumda anadili bilinci uyandırrnak gerekir. Bu konuda bilimle uğ- raşanlara da büyük sorumluluk düser; çün- kü bilimadamı düşünen, düşuncenin yolla- nnı bilen ve toplumun kültür yapısmı tem- sil eden aydın kişidir. Bunun için bulundu- ğu toplumda çok özel bir konumu vardır. Aydın kişilerde de anadili bilincinin olması doğaldır. Biiimscl eserlerin toplumun dü- şünce >"apısmı ve kültürünü geliştirdiği göz- önüne alınacak olursa, bilimsel yapıtlardaki bilgilerin, doğru bir dille ve olabildiğince Türkçe ile aktanlmasmın önemi de ortaya çıkar. Bilgilerin öneminin yanı sıra dil ku- raüanna uygun olarak yazılmalan da önem taşır. Bilimadamlanndan bir edebiyatçı gi- bi güzel yazmalan beklenemez; aroa doğru anlaşıhr bir Türkçe ile yazmalan ve dilleri- ne gereken özeni göstermeleri beklenmeli- dir. 2. Bilim terimlerini hazırlamak için yol gösterici çakşmalann sayısuu çoğaltmak ge- rekir. Bilimdeki gelişmeye bağh olarak ge- rek duyulan terimler Türkçeleştiriürken bi- limadamlan ya da o dalın uzmanlan ile dil- cilerin ortak çahşmalan en iyi yöntemdir; böylece her dabn terimler sözlüğü oluştu- rulabilir. 3. Günümüzde bazı uzmanlarca çeşitu te- rimler türetilmekte böylece bir terim için birden çok karşılık ortaya çıkmaktadır. Bunları seçici, birleştirici etkin bir çalışma yapacak bir kunıluşun olması gerekir. muhatabı olan, GSMH oluşumuna yakla- şık ^b20 katkıda bulunan milli gelir bölü- şümünde bizler gibi ya>-a kalan esnaf ve za- naatkânn büyük sıkıntı çektiğinin bilincin- deyiz. Yine aynı ekonomik politika nede- niyle rantiye gelirlerle vergisiz, krallar gibi yaşayanlan da çok iyi bilmekteyiz. Anayasamızın 73. maddesini esas alarak, GVK'nın mükerrer 116. maddesindeki "ha- yat standardı" esasına karşı çıkan biz mu- hasebecilerle, esnaf ve zanaatkâr kesimi 3568 sayıh yasaran ticari hayata oturtulma- sında el ele vermelidirler. Demokratik kitle örgütleri demokrasinin temel taşlandır. Bu örgütler üyelerinin çı- karlannı korumakla beraber, toplumun tü- münün çıkarlannı ilgilendiren konularda uzlaşma yoluyla beraber olmalıdırlar. Ser- best Mahasebecilik, Serbest Mnhasebcci Mali Müşaviriik ve Veminli MaU Muşavir- lik Kanunu Turk halkının geleceği ileyakın- dan ilgılidir. Bu denli önemli bir meslek gru- bunu, asgari aylık 100.000 TL. defter tut- ma Ucreti için "Mohasebeci bizi soyuyor" diye kamuoyuna takdim etmek bizce yan- lıştır. Muhasebe mesleği toplumda saygın yerine oturduğu zaman, bundan en büyük faydayı Türkiye genelindeki 3 milyonluk sa- yüanyla esnaf ve zanaatkâr görecektir. Bütün demokratik kuruluşlann küçük hesapları bırakıp ulus adına büyük hesap- lar yapmaları umuduyla... SABRİ TÜMER Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Istanbul 4. lüretilen terimlerin yaygınlık kazan- ması, o dalla ilgilenenlere ve halka üetılme- sinde çeşitli araçlan kullanılmalulır Bura- da kuşkusuz devlet desteği de önemli rol oy- nar. örneğin; Fransızlar, 1970*li yülarda dil- lerinde yayılma eğilimi gösteren yabana sözcüklere, özellikle tngilizceye karşı baş- lattıkları özleştirme akımı sonucu çeşitli sözcükler üretmişler ve bunlan listeler ha- linde resmi gazetede halka iletmişlerdir. 5. Dilimize artık yerleşmiş özellikle halk diline kadar inmiş olan terimlere karşıbk aramak ve bunlan değiştirmekle vakit yi- tirmek yerine, dilimize her gün girmekte olan çok sayıdaki terime hemen karşılık aranmalıdır. örneğin; "bilgisayar" terimi hemen önerilen bir sözcük olduğu içiri be- nimsenmiştir. 6. Terimleri Türkcelestirmede sımr, bili- madamının rahatlıkla Türkçe ile yazabile- ceği ya da yapacağı bilimsel bir çeviriden - belli bir bilgi biriküni olan- bireylerin ya- rarlanabileceği düzeyde olmalıdır. (Günü- müzde Türkçe ile anlatılamadığı için Ingi- lizce ile yazılan doktora ve doçentlik tezle- ri bulunmaktadır.) Bu konuda yapılacak çalışmalann ivedi- likle başlatılması gerekir. Şu anda pek dik- kati çekmeyen bu durum, çağın hızlı akışı içinde, belki de kısa bir süre sonra önüne geçilemeyecek bir sorun haline gelebilir; ön- lem alma aşaması da çoktan geçmiş olabi- lir. Ulusun geleceği açısından "bilim dili ve Türkçe" üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. NADtYE SARITOSUN İTÜ D0 ve İnkılâp Taribi Böl. Türk Dili Ögretim Elemanı KAMUOYUNA7.4.1991 Pazar günü saat 14'de Şişli Abide-i Hürriyet Meydanında, II Örgütümüzce düzen- lenen Kuzey Irak'taki Kürt Katliamını Protesto Yürüyüş ve Mitingimiz valilikçe yasaklanmıştır. Sınır kapısında perişanlık içinde açlıktan ve soğuktan ölen yüzbinlerce Kürt yardım eli bek- lerken, Kürt hamiliğine soyunan Özal lktldarı Istanbul'da yapılacak mitinge bile tahammül edememektedir. Hükümetin bu iki yüzlü tutumunu şiddetle protesto ediyoruz. Partimiz, bu konuda müca- delesini sürdürecektir. Tüm halkımızı duyarlı olmaya ve dayanışmaya çağırıyoruz. Mustofo BİRÇEK SOSYALİST PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANI SOSYALİST PARTİ İSTANBUL İL MERKEZİ Balabanağa Mah. A. Şuayip Sok. Ufuk Apt. No:5/8 Tel: 522 13 80 Laleti-İSTANBUL Bayram günleri&de, bütün Türldye'nin gazetesi Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığj İstanbul Bayram'dır. Nerede olunanız olan, bu güzel tatil günlerini gazetenizle renklendirebilirsiniz. BAYRAM'DA OKUNUR! Adres: Gazeteciler Cemiyeti Cağaloğlu-İstanbul . Tel: 513 83 00 (3) Teleks: 23508 yetı tr Fax: 526 80 46 Tel 117 2-» 05 117 50 87 BAIARLA lİIÜKTE YENÎ , B ü R D A LARIMIZ v GELDİ... ^•Burda Nisan Burda Bebeğimiz BurdaGelinlik •ANNA • VERENA • CARİNA bayilerinizde... YAYOAĞ TÜRKİYE MUMESSILI VE OAGITIMCISI • İSTANBUL: 567 11 67 • ANKARA: 342 11 21, 23 • IZMİR: 25 10 61 • AOANA: 15 99 94 TEŞEKKÜR Mesleki deneyimi, hastalanna karşı gösterdiği yoğun ilgisi ve duyarlığı sonucu derhal hastaneye başvurmama neden olan, Sn. Kardiolog Dr. ORYAL GÖKDEMİR'e, Anında teşhis koyup ameliyatımı başan ile gerçekleştiren ve beni sağlığıma kavuşturan, başta Sn. Opr. Dr. DENİZ GÜZEY Olmak üzere Sn. Dr. ADNAN ÖZPEK'e, Sn. Dr. HALİL tYÎKÖŞKER'e, Sn. Dr. BAHAR BESEN'e Dostluğunu esirgemeyen Sn. Opr. Dr. FATÎH ÇELEBt'ye ve ameliyat sonrası yakın ilgi gösteren Haydarpaşa Numune Hastanesi ). Cerrahi Kliniğî doktor, hemşire ve personeline • tesekkür ederim. SABAHATTtN G U N D O Ğ D U POLTTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Enstitüleri Anarken... Şair, Darüşşafaka için "Ben saye-i sakfında yetiştim bu binanın" der. Gerçekten de bu yoksullar okulu çok adam yetiştirmiştir Ahmet Rasim üstadımız da oradan çıkmadı mı? Köy Enstitüleri de yaşayabilse idi yetişecekti. Enstitü- den çıkma bir arkadaşıma anası bir gün "Bu enstitüleri kuranlar paşalar değil mi" diye sorar, "Ne diyorsun anne, orayı kuranlar paşa değil." "Paşa olmayana bu okulları kurdurmazlar, sen altını deş, paşaları göreceksin." Gerçekten altını deşecek olufsak kuranların arasında bir paşa (İsmet Paşa) çıkar; ama yıkanların arasında da bir paşa (Mareşal Çakmak) vardır. Enstitüler için kulağına 'komünist yuvası' diye fısıldar- lar, ondan sonra tut bakalım tutabilirsen. Bana kendi an- latmıştı, Albay Seyfi Kurtbek'i görevlendirmişler. Gitmiş bakmış, incelemiş. araştırmış, 'komünistlik' diye bir şey görememiş. Ama Mareşal ille de komünistlik istiyor. Ne yapsınlar, raporlarını o yolda vermişler. Seyfi Kurtbek o yıl- larda asker aydınlardan sayılırdı. Gazetelere, dergilere ma- kaleler yazardı, kitapları vardı. Söylentilere daha fazla da- yanamamış, çekivermiş kuyruğunu. Enstitüleri sadece as- kerler yıkmadı, parti içinden isteyenler de vardı. Bir kez ferman çıkmıştı, buralar kapatılacaktı!.. Öğretmen okuluna çevirdiler, kapattılar. Kapatılmasında iki partinin bağnaz- ları da bir oldular. Tevfik İleri ile Şemsettin Sirer aynı te- razinin kefeleri değil miydi? Anadolu oldum olası çile çeker. Bir yandan da şürier- de, "Buzdan ırmakları var / billur kaynaklan var" diye över- ler. Bir gün gene aydın kişiler Anadolu'yu överlerken ar- kadaşı Yaşar Kemal'e sorar; "Yaşar, buzdan ırmakları, billur kaynaklan olan Anadolu neresidir ki?" "Valla, ben de pek bilmiyorum." "G7İeyse şu haritaya bak bakalım." Eğilip bakmışlar haritaya, arkadaşı parmağını bastırmış; "Aha burası..." demiş. "Ula orası Çukurova değil mi?" Sırası geldiğinde enstitüleri durmadan goklere çıkarır- lar. Hasan Âli Yücel, İsmail Hakkı Tonguç ve arkadaşlan gibi ülkücüleri nerede bulacaksın da böyle bir işe girişe- ceksin. O yıllarda da olası değildi. Okuyorum anılarda; enstitü yöneticileri sıkıştılar mı hemen kaymakama, vali- ye başvururlarmış. Okulun eksiği, gediği ne ise hemen sağlanırmış, arka çıkarlarmış. Sonradan yıkanlar da on- lar oldu. Hasanoğlan'ı bilirim. O dönemin ne kadar değerli ay- dını, öğretmeni varsa ders verirlerdi. Sabahattin Eyüboğlu, Vedat Günyol aramızdan ayrılmış, vadeli vadesiz nice yi- ğrtler!.. Hürrem Arman anlatırdı: "Okulun kadrosuna alamaya- cağımız nice değerli kimseleri de konuk olarak çağırır, bir iki gece alıkor, söyleşilerini derse çevirirdik... Böylece öğ- renciler merak ettikleri ünlü kişilerle karşı karşıya gelmiş olurlardı." O dönemin şairleri olarak Orhan Veli, Necati Cumalı, Fethi Giray, Cahit Sıtkı. Talip Apaydın'ın enstitü anıların- da gidip şiir okuyan şairlerin uzunca bir listesi var. Baktı- ğımda neleri yitiıdiğimizi düşünüp yanıyorum. İCALISANLARIIV SORULARI/SORUNLARI YILMAZŞİPAL "Alt Sınır AylıklarT SORU: Temınuz 1990'da Genel tdare Hizmetleri Sınıfından 7. derece 4. kademe ve 760 genel aylık, 150 kıdem ve 1.000 taban aylık göstergesinden, 16 yıl hizmet iize- rinden rnalulen emekli oldum. Ocak 1991'deki artışlara göre bana 586 bin 752 li- ra odenmesi gerekirken, 530 bin 432 lira odendi. Ne- denini sorduğumda bana, "TC Emekli Sandığı Yasası'nın Ek 19. maddesine göre en düşük emekli aylıgı 14. derece 2. kademe 30 yıl calışmış bir me- murun emekli aylıgından az olamaz" yanıtı verildi. Emekli maaşımın ne olması gerekirdi? E.T. YANIT: 375 sayıh yasa hükmünde kararname ile getirilen kı- dem ayhklanna ilişkin göstergelerin, aynı kararname ile "5434 sayıh TC Emekli Sandığı Kanunu'nun 41. maddesinin (a) fık- rasına göre emekli, adi malulluk ve vazife malulluğu aylıkları- nın, ek 20'nci maddesine göre de emekli ikramiyesinin hesaplanmasına dahil" edilmesi de öngörülmüştür. TC Emekli Sandığı Yasası Ek Madde 19'da "bağlanacak emekli, adi malulluk, vazife malulluğu aylıklarının alt sının" beürlenmiştir. Alt sınır ayhğı 14. derece 2. kademenin genel ayhk göstergesi olan 520 uzerinden 30 füli hizmet yıh için hesapla- nacak emekli ayhğıdır. Dul ve yetimlere bağlanacak aylıklar ise alt sınır ayhğının; "a) Dul ve yetim sayısı 3 ve daha fazla ise lamamından, b) Dul ve yetim sayısı 2 kişi ise %90"ından, c) Dul ve yetim sayısı 1 kişi ise %80'inden az olamaz!' 7. derece 4. kademeden 16 yıl hizmet karşıhğı malulluk ayh- ğı 760 genel aylık, 150 kıdem aylık ve 1.000 taban ayhk göster- gesine göre %66'dan bağlanacak ve aylık tutan da 528.212 TL olacaktır. Ancak, %66 oran uzerinden bağlanan bu aylık ya- sada belirlenen alt sınır aylıgından daha düşük olduğu için, alt smır ayhğı ödenecektir. Alt sınır ayhğının hesabı: 520 genel aylık göstergesi (14. derece 2. kademenin) x 352 genel aylık katsayısı (1 Ocak - 30 Haziran 1991 için) V* 183.040 ayhk bağlamaya esas tutar x <%80 aylık bağlama oranı (30 hiz- met yıh karşıhğı oran) = 146.432 TL genel emekli ayhğı 200 kıdem aylık göstergesi (30 hizmet yıh karşıhğı) x 352 kıdem aylık katsayısı (1 Ocak - 30 Haziran 1991 için) = 70.400 kıdem ayhğma esas tutar x %80oran(30yılkarşıhğı) = 56.320 TL) kıdem ayhğı 1.000 taban ayhk göstergesi x 480 taban ayhk katsayısı (1 ocak - 30 haziran) = 480.000 taban ayhk bağlamaya esas tu- tar x %80 oran (30 hizmet yıh karşıhğı) = 384.000 TL taban emekli ayhğı. 146.432 TL (genel emekli ayhğı) + 56.320 TL (kıdem emek- li ayhğı) + 384.000 TL (taban emekli ayhğı) = 586.752 TL. Alt sınır ayhğı (En düşük emekli ayhğı) Dul ve yetim 3 ve daha fazla ise 586.752 x %100 = 586.752 TL alt sınır ayhğı Dul ve yetim 2 kişi ise 586.752 x %90 = 528.077 TL alt sımr ayhğı Dul ve yetim 1 kişi ise 586.752 x %80 = 469.402 TL alt sınır ayhğı Kısaca, aylığınızın 586 bin 752 lira olması gerekir. İLAN ŞEREFLİKOÇHİSAR İCRA TETKİK MERCtİ HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1989/16 Karar No: 1990/60 Davacı Alpaslan Başaran tarafından davalılar Muhittin Baydar, Ahmet Taş aleyhine ikâme eden itirazın refı davasında: Hâkimliğimizce verilen 20.12.1990 tarih ve aynı sayıh kararda da- valılar tarafından yapılan itirazın geçici olarak kaldınlmasına, da- vacırun yaptnış olduğu 58.500 TL yargılama gideri ile 50.000 TL avukatlık ücretinin tahsiline karar verildi. Davalılardan Muhittin Bay- dar'a dunışmada adresinin tespit edilemediğinden ilanen tebliğ edil- diğinden işbu karann da ilan tarihinden itibaren davalı Muhittin Baydar'ın 10 gün içerisinde verilen karan temyiz etmesi terayiz et- mediği takdirde karann kesinleşeceği ilanen tebliği olunur. Basın: 23220
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle