Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyel
Sahıbı Cumhun>et Matbaacılık ^e Gazeteulık Turk \nonım Şırkttı adına
Nadır N«lı 0 Gene) Yay r Muduru Hasın Crmal Mues^ese Muduru
Emıne L>akligıl \azı I^ler Muduru Oka> Gonens» 0 Haber Merkezı
Muduru Yalçın Bavr Savfa Duzcnı Yöneımen Ah * o r 0 Temskier
AbaıctTan IZMİR HıtmK Çttinkra AD-\NA Çtlın Yıjtnoilu
Is Polıtıka Cd«l B^bAgK D15 Habcrlcr Efgaa .talcı Ekonom Oftgiı Tvfcuı Iş Scndıka Şakıu bta*n. Kulıuf Cctat Ltin
lı'in,-.! HiM» KcnalKKık Ejıiım 0«>ca> Jaylaa lur Habtt erı \«*HM Do|u Spof D»n sman •.Mnlkalır Y •«*»>•.
Dtı Yanla- k n a t.lıjlı. \r»tıriu Şak» Upn Duztllm* IMıUI l n n 0 Koordınaıor Mtmn KOTISUI 9 Mal
I hc Lrol trk* 0 Muh**b« Buleal Vcwf 0 Bu t PıanlaTl* Srtfı CHauıbcfCOtİB % Rek ajn Vfc Toran 0 Ek Ya\ n ar
Hlfeı Myol # Idart HucMn G«rrf 0 ble r-e Oadtf tdlk 0 Bılgı U em Nıri laal 0 Pt -i ne Scvgı
)av n kun* u Ba4kan NadlrNadı Basan tp Ttavon. Cumhunyet Malbaacilık ve Guciecılık TA ^ Turkoca|ı Cjd 99 411
Oktvt Akhvl. \^ÇM fcytr H u u U^M n PK 246 tstanbul Tel *12 03 05 (20 lut) Telex 22246 Fax (1) S26 60 -2 0
Ccml HikM Çelııkm Otl; Sun^r A l l n /- ya Gokalp Blv Inkıkp S. No 19 4 Tcl 133 II 41-47 Tdcı 42344 F u 14) 133
l(.r MaıKiı llfcu 05 65 0 Izalr H Zı>n Blv 1352 S. 2/3 Td 1] 12 30 Tekx. ^2359 F.x (51) 19 53 60
, Alı v c n o \ a a « Tu 0 U ı u lnanıı Cad 119 S No I kJi 1 Td 19 3"1
52 14 İU[> Tdo- 62155 Fıı TD 19 25 71
TAKVIM 6 NİSAN 1991 tmsak 5 04 Guneş 6 33 öğle 13 11 Ikındı 16 48 Akşanv 19 40 Yatsı 21 03
Istanbul Belediyesi'nin düzenleyeceği 'ŞürForumu'(Poesium), Türkşairleri arasında tartışmayarattı
Şiirbelediyelik olclııLALE FİLOĞLU
Bu yıl ılk kez duzenlenecek
olan 1 Uluslararası Istanbul Şı-
ir Forumu Türk şaırlerının ayrı
kutuplarda toplanmasına neden
oldu "Seçilmişler ve seçihne-
mişler." Istanbul Büyukşehır
Beledıyesı Kultur Işlen Daıre
Başkanhğı'nm 6-12 mayıs tanh-
len arasında düzenleyeceği 'Po-
esium'a 24 Turk şaırı ıle 24 ya-
bancı şaır davet edddı Yundı-
şından davet alanlann 21 'ı, >-ur-
tıçınden davet alanlann ıse 18'ı
olumlu yanıt venrken çağrılı
ozan Fazıl Husnu Daglarca,
"Belki katılacağım" dedı Bu
arada Melih Cevdet Anday da
bıldırısını göndermekle bırlıkte
toplantılarda bulunmayacağmı
açıkladı
Ozdemır Ince'ye göre bunun
nedenı "Gcnç kuşagın kendi
temsilcilerıni seçememiş
olmasından" kaynaklanıyordu
tnce, "50 genç şairden beşini
seçmek çok zordu. Zaten bu se-
çimi genç şairier de kendi ara-
lannda yapamazdı..." dıyordu
Ancak bu yanıt Şıır Forumu'na
çağnlı ya da çağrısız şaırler ıçın
yeterlı değıldı Ayrıca, Turk şı-
irıne 20-30 yıl emeğı geçmış kı-
mı şaırlerın "yaştan kurtardıgı
halde" forum dışı bırakılması
da ayrı bır eleştırı konusuydu
Bu arada, göruştüğumuz şa-
irlerın bır bolumu, seçım şeklı-
nı eleştırmekle bırhkte ulkemız-
de ılk kez uluslararası alanda bır
şur etkınlığının gerçekleşmesını
oldukça olumlu ve yararlı bulu-
yordu Onlara göre şıır, kuytu
köşesınden çıkıp, daha çok ko-
nuşulur, okunur, dınlenır ola-
caktı Ve belkı de yurtdışında
Turk şunne olan ılgı artacaktı
Beledıyenın hazırladığı basın
bülterunde "Dunyanın onde ge-
len şairleri ile Turk şiirinin >a-
şa>an ve onde gelen şaırierini bir
•rava getırecek" dıye açıklanan
'Poesıum'a, kımı ozanlar da-
vetlı olduklan halde neden ka-
tılmıyorlardı
9
74 yaşındakı "delikanlı" Ca-
hil Kulebi neden katılmadığı so-
rusuna "Canım istemediği için
katılmadım" vanıtını verıyor ve
eklıyordu "Bize gelen çagrı
tnektupları çok alaturka idi.
Koşullan nedir, tstanbul dışın-
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 6-12 mayıs Foruma davet edümeyen veya davet edildiği halde
tarihleri arasında düzenleyeceği Toesium'a 24 katılmayacaklarını açıklayan şairler, seçimin
Türk şairi ile 24 yabancı şair davet edildi. Şiir hangi ölçütlere göre yapıldığının belli olmadığını
forumuna 47 yaşından küçük şair davet edilmedi. söylerlerken organizasyon sorumlusu Özdemir
İsmet Özel, Ece Ayhan gibi önemli şairler de İnce,"Forumungeniş ufku ve büyük amaçlarıyla
davet edilmeyenler arasında. kimse ilgilenmiyor" dedi.
ı
KÜLEBİ: Gcnçleri çngırmadı-
lar. Kumpanya bunlar.
TA.NYOL: 1970-1990 arasında
yazdmış şür yok.
ANDAY: Şairler için sn.ir.ama
var. Turk ^iiri boyie tanıülmaz.
ARtF: Dunyvuun her yerinde ki-
şisel kayırmalar rol o\nar.
OZEL: Demek ki bu seçım sa-
nat olçutleri dışında yapıldı.
POESİUM^A KATILACAK YABANCI ŞAİRLER POESİUM^A KAT1LACAK TÜRK ŞAİRLERİ
Alain Bosquet (Fransa), Jean Orizel (Fransa). Abdellatıf Laâbi (Fas), Adonis Ali
Ahmed Saıt (Lubnan), Jean-Claude Renard (Fransa), Gyorgy Somlyo (Macaris-
tan), Caj VVesterberg (FinJandiya), Egıto Gonçalvez (Portekız), Clara Janes (tspan-
ya), Johannes Poethen (Almanya), Gavın Ewart (Ingiltere), Henrık Nordbrandt
(Danımarka), Judıth Herzberg (Hollanda), Miroslav Holub (Çekoslovak>a), Frans
de Haes (Belçika), Lasse Soderberg (İsveç), Maurizıo Cucchi (ttalya), Richard
Murphy (trlanda), Spiros Tsaknıas (Yunanistan), Victor Sosnora (Sovyetler Bir-
ligi), Vlada Uroseviç (Yugoslav)n).
tlhan Berk, Salâh Birsel, Sabahattin Kudret Aksal, Necati Cumalı, Arif Damar,
Can Yucel, Gulten Alun, Ahmet Oktay, Cevat Çapan, Kemal Ozer, Hilmi Yavuz,
Ozdemir tnce, Ulkn Tamer, Ataol Bebramoglu, Refik Durbaş, Guven Turan, T.S.
Halman, Şukran Kurdakul, Melih Cevdet Anday (bildiri sunacak. toplantılara
katılmayacak).
DAVET ALIP DA KATILMAYAIVLAR
Cahit Kulebi, Ahmed \rii, Attıla llhan, Sezai Karakoç.
dan gelenler nerede kalacaklar
belli degil. Gerek belediye sanal-
çısı Hilmi Yavuz gerekse onun
>ardımcısı Ozdemir İnce boyle
işlere ginşirken >ontemlerini og-
renmeleri gerekir. A>nca birçok
yetenekli genç şair var. Şu an
aklıma gelen \hmet F.rhan, Y a-
şar Mıraç gibı. \ma gençleri ça-
ğırmadüar. \ynca dışandan ge-
lenler de o kadar onemli degil.
Yurtdışında çok toplantıya ka-
tıldım, bir kısmını tanıyorum.
Ben SHP'nin onur uyesiyim.
Boşuna para harcıyorlar. Kum-
panya bunlar. Şıır yazamayan
adamları çıkartıp tartışacaklar.
Şiir yazamayanlar şiir uzenne
konuşamazlar. Ben bu yaşa ka-
dar birçok toplantıya katıldım,
ama Hilmi'nin (\avuz) ıpıvle
cennete bıle ınmem".
Çağrılı olup da katılmavacak-
lar arasında yer alan Attilâ ll-
han, "Ben kalabalıktan hoşlan-
madığım ıçın katılmıyorum"
derken vaşamını Ankara'da sur
duren ozan Ahmed Arif, sağhk
nedenlerıjle şur forumuna ka-
tılmadığını bıldırdı Ahmed
Arif, öncehkle bu etkınhğı geı
çekleştırenlerı kutladığını belır-
terek "Bir sanat olayıdır, çok iyı
olmuştur. Sık sık >apılmalıdır"
dedı
Ahmed Arif de her >aştan şa-
ınn bu foruma seçılmesı goru-
şunu pavlaşıyor Bu yapılmadığı
ıçın de forumun demokratık ol-
madığını söyluyor ve devam edı-
>or "Bana sorarsanız, benım
de onereceğim isımler, kişisel
olur. Ancak her kuşaktan şair
seçılebilirdi. Dışandan çagnlan-
lar da buyuk ozan falan degil.
Turkiye'de 20. sınıf şaır olama-
yacak şairler var aralannda.
Dunyanın neresinde olursa ol-
sun, kişisel dostluklar, kajırma-
lar rol oynar."
îşlerı >oğun olduğu ıçın top-
lantılarda >er almayacağım, an-
cak bıldırısını gonderdığinı be-
lırten 'Yenı Şıır'ın kurucuların-
dan Melih Cİvdet Anday'ın ak-
lına takılan sorular ıse şunlar
"Beledıye neden boyle bir işe
kalktı? Şairler için sınırlamalar
konulmuş, bunun neye dayan-
dıgı belli degil. Turk şıirini tem-
sil edecek bo\le bir toplantının
sorumlulugunu kım ustleniyor?
Ve ne hakla! Turk şiiri boyle ta-
nıtılmaz."
'Yaşı tutmasına rağmen' bu
'poesıum'a da\et almayan şair-
ler arasında Ece Ayhan ve tsmet
Ozel de var Ece Ayhan 1931
doğumlu ve 1954 yılından bu
yana şıırlen yayımlanıyor İsmet
Ozel ıse yaş açısından tam sınır-
da olan bır ozan 1944'lu Poe-
sıum'a katılanlar ya da katılma-
>anlar en çok bu ıkı şaınn ne-
den davet edılmedıklennı soru-
yorlar
ismet Özel, "Benim, bu işin
içinde ya da dtşında olmam ola-
>ı buyutmez ya da kuçultmez"
dıyor ve konuşmasını surduru-
>or "Fransa'da basılan bir an-
tolojıde, teknik nedenlerle Ce-
mal Sureya yer almamıştı.
LNESCO'ya yayın haklarını
devreden mektubu gonderme-
mişti. Cemal Sureya, 'Bu ben-
den bır şey göturmez Ancak bu
antolojı noksandır Çunku ıçın-
de Cemal Sureya yok' demişti.
Şimdi bu işin ne kadar degerli
olduğunu ben bılmıvorum. Ba-
sından okudugum kadarıyla
AT'ye katılmak gibi polıtik bir
yonu de varmış. Demek ki şiiri
bırinci planda ılgılendırmıyor...
Aslında bunları soylemekten de
tedirgin oluyorum, katılmaya
can atıyormuşum gibi. Bu hava-
nın yaratılmasını ıstemiyorum.
Ben şiinmi yazmışım. olay oku-
yucuyla benim aramdadır. Şa-
irleri, okuyucuları bir yere da-
vet etsınler ya da etmesinler."
ismet Ozel'e gore seçım, sa-
nat olçutlerının dışın-ia yapıldı
Soyledıklerı şunlar "Ne kadar
duşuncesine ve yaptığına karşı
olursak olalım Turk şiiri soz
konusu olduğunda Ahmet Ha-
şim'i dışanda bırakamayız. Son
30 yılhk Turk şiirinde'de Ece
Ayhan'ı gozden uzak tutup da
şiirden soz etmek, o soz edeni
vetersiz kılar. Ece Ayhan, tar-
tışılamavacak >eri olan bir
adam Turk şiirınde. Demek ki
bu seçim biraz sanat olçuleri dı-
şında yapıldı."
1953 doğumlu olan Tugrul
Tanyol ısellhamı Soysal'ın 20
yıl once yazdığı antolojının ha-
len aşılamadığını söyluyor
"Antoloji 1944'lulerie bitmişti.
Derenin altindan çok sular ak-
tı. Ama biz hâlâ oradayız." Bu
şur forumunun duzenlenmesını
çok olumlu bulan Tanyol, "Se-
çim yapılırken Turk şiirinin do-
nemlen yansılılabılirdi. Forum-
da 1970-1990 arasında yazılma-
ya başlanmış şiir yok. Bu buyuk
bır eksiklik" dıyor
1934 doğumlu olan şaır, mı-
mar Cengız Bektaş ıse sınırlann
ve seçımlerıp tamamen karşısın-
da "Ben Âşık Veysel tadında
duşunuyorum" dıyor ve şuor-
neğı ven>or. "Bır tarıhte Âşık
Veysel'e bir dostum sordu:
'Genç ozanlar ıçın ne duşunu-
vorsun
9
' Aşık Veysel 'Elmaya
gıdıp armutun tadı sorulmaz'
demişti. Şimdi seçıcilik yapan
kişiler, hem elma olduklannı
kabul edıyor hem de diger mey-
veler hakkında ahkâm kesiyor.
Y anı bu şairler (Ozdemir İnce,
Hılmı Yavuz) nasıl oluyor da
kendilerinı 'onde gelen şaırler'
arasına sokabiliyor. Bana gore,
bu bir şolen olmalıvdı. Herkes
gelir, dağareıgında ne varsa onu
ortaya koyar. Bana gore her gu-
zel tumce hoş geldı sefa geldi.
Yuregımın uzerinde yen var. Bu
tur ayırımlarla nereye varılabi-
lir ki. Tabii ki onemli şiir var-
dır. Ama her şeyden once şiirin
sıcaklığı vardır."
Şur Forumu'nun sekreterlığı-
nı yapan Ozdemir tnce ıse ılke-
len açıklanmış bır seçım uzerin-
de yararsız bır tartışma açıldığı
kanısında İnce, "Uluslararası
Şur Forumu'nun geniş ufku ve
buyuk amaçlarıyla hiç kimse
ilgilenmiyor" dıyor Özdemir
ince, ıkıncı 'poesıum'a gençle-
rın de ahnacağını, ayrıca önu-
muzdekı yıllarda Uluslararası
İstanbul Buvuk Şıır Ödulu'nun
de verıleceğını söyluyor.
1944 doğumlu şaır Refik Dur-
baş'a gore ıse uluslararası bır şı-
ır forumu şaır ve şıır adına
onemli Genç şaırle
r
ıçın alter-
natıf şıır forumunu onerenler
arasında bulunan Durbaş'ın gö-
ruşlerı şunlar "Gerçi katılan şa-
ifier ve sunulacak bildiriler bel-
li bir sınırlama ıçınde, ama onu-
muzdekı yıllarda sanıvorum, bu
sınırlar genişleyecektir."
MAX FRISCH'İN
ARDINDAN
Once
sonra
yalnızlık
Nazizm, evlilik,
yaşlıhk, aydın
sorunsalı, kimlik gibi
problemler, onun
yaratıcıhk evrelerini
belirleyen eserlerinin
odakları olmuştur;
kendini tekrarlamamak,
Max Frisch'in
vurgulanacak bir
özelliğidir.
Prof. GL RSEL AYTAÇ~
"tnsan Nedir ki" başlığıvla
dihmıze çevırdığım eserı dolayı-
sıyla Zunh'te bızzat tanışrtuştım
Max Frisch'le Olum haberını
alınca, hakkında uzmanlık ala-
n»m gereğı kuru bır tanıtma ya-
zısı yazama>acağımı fark ettım
Onu, başka bır vesıleyle kaleme
aldığım ızlenımlenmı hatırlaya-
rak anlatmak ısterım
Yaşını gostermeyen, ılk bakış-
ta Aziz Nesm'e benzettığım bır
insandı Max Frısch Konuşma-
mız sırasında yıne Azız NeMn'e
gıttı akhm Çunku edebı çevırı
üzerıne Max Frısch onun tam
karşı kutbu savılacak tutumu
ortaya koyuyordu Başka dıller-
de çok çok ıyı çevırılerle, doğru
tanıtılma konusunda aşırı bır tı-
tizlık Kıtaplarının dızgı, baskı
özellıklerı bıle tam olarak yan-
sımalıydı çevırıye. Cumlelerı bö-
lünmemeh, "biz böyle demeyiz"
uğruna, orıjınalın "başkalıgı"
yok edılmemelıydı Edebıyat çe-
virisınıtı nankörluğunden söz et-
mıştı "İyı ve guzel çevnlen cum-
leler, pasajlar, sa>falar değıl de
koca çevırıde yapılan bırkaç
yanlış göze batar ve ınsanın he-
vesını kırar" dıyordu
Turkı>e'den bır bayan profe-
sörun, onun eserlerı arasından
"tnsan Nedir ki" gıbı son dere-
ce soyut-duşunsel bır kıtabı çe-
vırmesı onu galıba şaşırtmıştı
Bu kıtabının olumlu-olumsuz
eleştırıleri çoktu, ama "yankı"
uyandırmış olması yalnızca >a-
zarımn bır Max Fnsch olmasın-
dan değıldı kesınlıkle
Yazarlık kanyennde ılgmç bır
deîışım, gelışım çızgısı vardır
Max Frisch'in Konu seçımı, ıl-
Frisch.uzmanlık alanının ınımari oluşunu,'kurgu' ilkesine gosterdigi ozende algılatır okuyucuya.
gılendığı problemler çeşıtlılık
gosterır Bır Heinrich Boll'den
çok farklıdır bu bakımdan Işte>
"tnsan Nedir ki"de, toplumsal
konulardan, toplumdan uzak,
"ben"ını sorgulavan bır Max
Frısch çıkar karşımıza "Valnız-
lık"tır artık bu yaşlı duşunur va-
zarın ırdeledığı konu Nazızm,
evlılık, vaşlılık, a>dın sorunsalı,
kımlık v b problemler, onun va-
ratıcılık evrelerini belırleven
eserlerinin odakları olmuştur,
kendını tekrarlamamak, Max
Frisch'in vurgulanacak bır ozel-
lığıdır çunku
Ilk uzmanlık alanının mıına
rı oluşunu, yazarlığında
"kurgu" ıV.sıne gosterdığı
ozende algılatır okuyucuya ^>-
dın ınsan, kafa adamı, âdeta ça-
ğımızın temsıkısıdır onun eser-
lerınde Avustur>alı şaır-yazar
Ingeborg Bachmann'la bırlıkte-
lığı, sanırım bır uçuncu yazar
ıçın çekıcı bır roman konusu
olacak nıtelıktedır Eserlerinin
otobıvografık arka planını kur-
calama\a meraklı araştırıcılara
ofkelendığını çeşıtlı yaalarından
okumuştum Yaratıcıhk surecın
de yaşantıların ham gerçeklıkle
sınırlı olmadığını, vaşantıdan
edebıvata gıden >olun karmaşık
bır sureç anlamına geldığını ın-
san, Ma\ Frısch'ı tanıyınea da-
ha ıv ı anlıyor
Onun butun eserlerinin bır an
once, ama kendısının edebı çe-
vırıve gos'erdığı ozene savgı du-
>ularak dılımıze kazandırılma-
sı gerek
Türkçede Max Frisch
Phılıppe Hotz'un Buyuk Ofke-
M (1964)
Bav Bıedermann'Ia Kundak^ılar
(196S)
Ctvaevı Gunlen (1968)
Çarpık Sevda (1972)
Gunce (1990)
Insan Nedır kı (1989)
GRAHAM GREENE'İN ARDINDAN
'Eğlencelik' yazdı,
bir sohıkta okunduGraham Greene
doktora gider gibi
Tann'ya gitme
yararcılığına hep
alayla baktı. İyiyle
kötünün savaşında işin
kolayına kaçmayanlar,
kotüluğe yenik
düşseler de gerçek
annmışlar ve
'gunahtutmazlar'dır
ona göre.
JALE PARLA
Dostoyevsk>'nın "Yeraltından
Notlar"ımn kahramanı monolo-
ğuna ne kadar "ters" bır adam
olduğunu kannlamaya gırışerek
başlar Dıvelım kı dışı ağrımak-
tadır Bu durumda en mantıklı
ış bu ağnlardan kurtulmak ola-
cakken o bu tur "akılcı" tavsı-
yelere alaylı alaylı sırıtır Çunku
belkı de bu ağrı ona zevk ver-
mektedır Zevk oyle olçulur, bı-
çılır, paylaşılır, anlaşıhr bır şev
mıdır kı hemen onların aklına
uyup da ağrısını durdursun
1
Herkesın zevkı kendi seçımıvle
belırlenmelıdır ona gore, herke-
sın şeytanının, cennetının, ce-
hennemının kendi seçımıyle be-
lırleneceğı gıbı
Ingılız roman geleneğınde
Graham Greene, Bentham'ın ya-
rarcı ve akılcı formullerıne kar-
şı çıkmış vazarların sonuncula-
rındandır Yetışmesıne Jeremy
Bentham'ın bızzat katkıda bu-
lunduğu John Stuart MUI'den
başlayarak John Henry Nevv-
man, Thomas Carlyle, Chaıies
Dickens, Matthevv Arnold, Ge-
orge Eliot, Thomas Hardy ve
T.S. Diot'ın olu^turduğu bır çız-
gıde durur. Bu yazarlara gore
vararcı ve akılcı formullerle ne
yaşamın gızemı tutulabılır ne de
toplumun duzenı sağlanabılır
Insin zevk ve acıya ındırgene-
meyecek karmaşıklıkta bır var-
lıktır, aanın verdığı zevkı yaşan-
tısal bır gerçeklığe çevırebılme-
nın volu da onlara gore dın ya
da sanattır Çok kuçuk vaştan
ben ınsan doğasındakı şıddet,
acımasızhk, ıyılık ve kötuluğun
bırlıktelığı gıbı sorularla cebel-
leşıp bunlarla psıkanalızle de
başedemeyeceğını anlayan Gra-
ham Greene, vanıtı Katohk sa-
natta aradı Yırmıncı >uz>ılda
adının Evelyn VVaııgh, Françoıs
Mauriac gıbı romancılarla bır
GREENE — Romancı Katolik.
lıkte anılması bundandır.
Goethe'nın Faust'unun bırıncı
kısmının, Aydmlanma'nın bu
"ilahi komedisi"nın yayımlan-
masından kısa bır sure sonra
1825 yılında İngıltere'de James
Hogg dıye bır vazar tarafından
çok şaşırtıcı bır roman vayım-
landı
Bu roman sonradan And-
re Gide'ın sunuşuyla Fransa'da
da yayımlanacak olan Gunah-
tutmaz Bir Gunahkânn Mah-
rem Anı ve İüraflan (The
Private Memoırs and Confessi-
ons of a Justified Sinner) adlı
romandı Romanın kahramanı,
Robert Wrınghım, babası Papaz
Wrınghım'ın Tann'ya uzun ya-
karışları sonunda, Tann'nın seç-
tığı gunahsızlar, daha doğrusu
ne yaparlarsa yapsınlar "gunah
tutmayacaklar" saflarına kabulv
edılır Gel gor kı daha bu buyuk
nımetın ılahı ışaretının geldığı
gun Robert NVrınghım'ın benze-
rı, ıkızı, şeytanı, bın bır yuzlu
Gil-Martin onun karşısına çıkar
ve onunla butunleşerek gunah-
tan gunaha surukler "Gunah
tutmaz" Robert \Ynnghım son-
suza dek lanetlenınceye kadar
Ister kendısının "eglencelik"
dıve nıtelendırdığı "hafif" ro-
manları, ıster "roman" dı>e nı-
telendırdığı "agır" romanlan ol-
sun, Istanbul Treni'nden The
Power and The Glory've (Kud-
ret ve Ihtışam), The Heart of
the Matter'dan (Meselenın
Ozu) Onuncu Adam'a, Graham
Greene'm butun yapıtları ınsa-
nın gunah ve masumıyet arasın-
da yaptığı ve yapamadığı seçım-
lerın ıronık sonuçları uzenne
kuruludur Yaşam, aynı Robert
VVrınghım'ın yaşamı gıbı bır ka-
çıp kovalamaca, ıhanet, ıtıraf
dongusunde surup gıder Bu
dongude ınsanın en amansız
duşmanı, karşıtı, kendısı, ıkızı
\a da "içındekı ben"dır
Türkçede Greene
Satılmış Adam,
Uçuncu Adam,
Kaybeden Kazanıyor,
Casuslar ve İnsanlar,
Yıkıhş,
Havana'daki Adamımız,
Yıizbası ve Duşman,
tstanbul Treni.
Yeraltındakı adam, nasıl dış
ağrısını geçırmek ıçın doktora
gıtmeyı tenezzul edılmeyecek bır
yararcılık olarak göruyorsa,
Graham Greene de doktora gı-
der gıbı Tann'ya gıtme yararcı-
lığına hep alavla baktı İyiyle
kotunun savaşında, ışın kolayı-
na kaçmavanlar, kötuluğe yenık
düşseler de gerçek arınmışlar ve
"gunahtutmazlar"dır ona gore
Dıkkate değer olan, dınsel ve va-
roluşçu bır temel uzenne kurul-
muş bu alegonk romanlann ba-
zıları basıt polısıye romanlar
olarak nıtelendırılmış olsalar bı-
le gerçekten ne denlı zevk ve eğ-
lenceyle bır solukta okundukla-
ndır Kendını "eglendirici", ba-
zı romanlarını da "eglencelik"
dıye nıtelendırmış olan Graham
Greene, çok usta bır hıkâyecı ve
anlatıcıvdı
Trafige
bayram önlemi
• Haber Merkezi —
Emnıyet Genel Mudurlüğü,
bayramdakı trafık
yoğunluğu göz önune
alınarak bazı
karayoUarından ağır
taşıtların geçışıne
kısıtlamalar getırdı. Buna
göre 13-14 rusan ıle 20-21
nısan tarihleri arasında
07.00-23.00 saatlen
arasında ağır tasıtlara
kapatılacak yollar şunlar:
Edırne - İstanbul - tzmır,
Istanbul - Adapazan -
Bılecık - Eskışehır - Afyon
karayolu, İzmıt - Yalova -
Bursa - Balıkesır - Manısa
- İzmır karayolu, Edremıt -
Ayvalık - Dıkılı - tzmır -
Selçuk - Kuşadası - Aydın
karayolu, Ankara -
Sıvnhısar - Afyon -
Denızlı - Aydın - Muğla -
Marmarıs, Muğla -
Bodrum - Datça, Muğla -
Köyceğız - Fethıye
karayolları. TCDD,
Ramazan Bayramı
dolayısıyla 12 ve 13 nısan
tanhlerınde Ankara,
tstanbul ve tzmır arasında
ek tren seferlen koyarken
dığer hatlardakı mevcut
trenlere de 60-200 yolcu
kapasıteb vagon takvıyesı
yaptı.
1. Çocuk
Kurultayı
• Haber Merkezi —
Doğan Kardeş dergısının
duzenledığı 1 Uluslararası
Çocuk Kurultayı, Yapı
Kredı Bankası'nın
Bayramoğlu tesıslennde 4
nısanda bashyor Kurultaya
her üden, bın ılkokul,
dığen ortaokul öğrencısı
ıkışer delege katılacak
Kurultayda, ıllerın delegesı
olan çocuklar çevre, banş,
oyun-spor-sağlık, çalışan
çocuk-ozurlu çocuk, eğıtım
ve aüe konularında
oluşturulan komısyonlarda
cahşacaklar. Kurultayın
sonuç toplantısı ıse 11 nısan
gunu yapılacak
Trabzon'da Tlf.
6 rakanıb
• TRABZON
(Cumhuriyet) — Trabzon'da
telefon numaraları bugun
gece yarısından sonra 6
rakamlı olacak Trabzon
merkezi ıle Akçaabat ve
Yomra ılçelerını de
kapsavan uygulamaya göre
telefon numaralarının
başına " 1 " rakamı
eklenecek Telefon
numaralarının 6 rakamlı
olmasıyla bırlıkte Trabzon
ve Yomra'da daha önce 031
olan şehırlerarası otomatık
telefon kodu (03),
\kçaabat'ın (041) olan
kodu da (04) olarak değıştı
Ozon tabakası
• VVASHINGTON (AA)
— Amerıkalı bılım
adamları, dunyayı guneşın
zararlı ışıklanndan koruyan
ozon tabakasındakı
ıncelmenın şımdıye kadar
tahmın edılenden ıkı kat
daha hızlı artuğım
açıkladılar ABD Çevre
Koruma Daıresı Başkanı
Wılham K Reılly, bu
beklenmedık artışın,
gelecek 50 >ıl ıçmde
Amerıka'da 200 000 kışının
daha den kanserınden
ölmesıne yol açacağını
soyledı Reılly, ozon
tabakasını ıncelten,
havalandırma cıhazlannda
ve buzdolaplarında
kullanılan
"kloroflorokarbonların
(CFC)" kullanılmaması ıçın
daha fazla çaba
göstenlmesı gerektığını
bıldırdı Reıll>, şımdıye
kadar elde edılen bılgılerın,
ABD uzerinde ozon
tabakasının yuzde 4-5
oranında ınceldığını, eskı
tahmınlere gore bu oranın
yuzde 2 cıvarında olduğunu
söyledı