22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
JÎSAN1991 KENTOAŞAM CUMHURİYET/15 tjT^UGUN • Aydınlar Ocağı'nın AKM'deki haftalık açık oturumu bugün saat 14.00'te. Prof. Mustafa E.Erkal'ın oturum başkanlığını yapacağı açık oturumun konuşmacıları Prof. Enis Öksüz "Kuzey Irak'taki geiişmelerin ışığında milli bütünlüğümüz" ve Prof. Tuncer Gülensoy "Doğu Anadolu Osmanlıcası üzerine" konuşacaklar. • İstanbu» Barosu'nun 113. kuruluş yıldönümü kutlamaları çerçevesinde Belediye Meclisı salonunda "Savcı, Yargıç, Avukat ve Adliye Personelinın eğitimi" konusunda Prof. Sait Güran, Av. Turgut Kazan, Av. Fazıl Sağlam, Yılmaz Aliefendioğlu, Prof. Ülkü Azrak, Prof. II Han ûzay, Prof. Yıldızhan Yayla, Dr. Pertev Bilgen, Av. Turgut Sarıcı, Şükrû Sarıca, Şükrü Ozdemir, Prof. Baki Kuru, Prof. Saim Üstündağ konuşacaklar. Konuşmalar 0930'da başlayarak 19.00'daki 113. Yıl Kokteyli ile brtecek. MEKTUP~ Tfolçökmüş durumda • Oolmabahçe semtinde lnönü Stadı'nın yamndan Nişantaşı yönüne giden yol, yer yer yanlmış ve çökmüş durumda. tlgililer, kazı çalışmaiarı sonucunda yollann bu hale dönüşmesini önlemeliler. Befczat Dogan *AKIRKÖY Asfalt yapılmalı • Mahmutbey semtinde cturan vatandaşlar, doğalgaz çalışmaları sonrasında onarılmayan yolların asfalt çahşmalannın yapılmasını Bakırköy Belediyesi yetkililerinden diliyorlar. Hasköy'de intüıar • tSTANBUL (AA) — Hasköy'de kimliği belirlenemeyen 25 yaşlannda bir kadın, denize atlayarak intihar etti. Saat 01.30 sıralarında Haüe'Tn-Beyoğlu yakasmda bulunan Hasköy Iskelesi'ne gelen bir kadın, burada 15 dakika kadar dolaştıktan sonra denize atladı. Olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin çabası sonucu denizden çıkanlan kadının öldüğü anlaşıldı. Ceset üzerinde yapılan araştırmada kimliğini belirtir herhangi bir nota rastlanmadı. NEPin tanıtımı • Haber Merkezi — 1984 yılında kurulan Nova Bilgisayar, yeni versiyon olarak geliştirilen EntegTe Ticari Paket (NEP) progTammın tamtımını bugün yapacak. NEP'in bir çalışma ortamı olarak piyasaya sürüldüğünü belirten Nova yetküileri, programın assambler üstünlüğü, veri aktanmı kolayhklanmn kullanıcıya büyük avantaj sağladığını bildirdiler. 7milyonlukkent,yaşanuyla, hareketlüiğiyle insanı şaşırtan bir görünüm sergjliyor Şok ya da IstanbulGeçen mart ayı Istanbul ayaktaydı. Kentin sadece belirli semtlerini ayaklandıran film günleri bu yıl ramazan ayıyla çakıştı. Savaşın hemen ertesinde böylesine bir hareket ve böylesine bir insan cümbüşü herhangi bir turisti değil, Istanbullulanbile şaşırttı. tstanbul sadece Beyoğlu'ndan ibaret değildir. Ramazanda bütüncaddeler, bütün sokaklar, kahveler olmadık bir canlılığa kavuşur. tstanbul'a gelen bir turistin şoka girmemesi mümkün değil. Beyoğlu'nu gezerken kulağına gelen tek tük îngilizce sözlerden, yol boyu sıralanan filmlerden bir an dünyanın en kültürlü metropollerinden birinde dolaştığını düşünür; iftardan sonra yollarda neşeli neşeli çevredeki erkeklerle şakalaşarak camiye giren kadınlan görünce şaşkınhğı biraz daha artar. Kahveler ise onlar için tam bir şok yeridir. IŞIL ÖZGENTÜRK Bugünlerde Istantral'a gelen bir turistin bırakın şaşkınlığa düşmesini, bir şoka girmemesi imkânsız. Diyelim ki bu turist en yakın evin yirmi kilometre uzakta olduğu, günlerin ve ge- celerin hiç değişmeyen bir ritm- de gittiği Batı'nın o sakin kent- lerinden birinden gelsin. Birçok alışkanlığı da var ta- bii: "Her pazar kfliseye gitmek, her gitügi Util iilkesinin, kaldı- ğı motelin, yediği yemeğin, yü- rüdügü yolun fumini çekmek ve ber zaman iki kere ikinin dört oldugnna inanmak..." gibi. Dostlan biraz endişeü, öyle ya onu savaş dumanlannın hâ- lâ hissedildiği bir ülkeye yollu- yorlar. Ve o yüreğinde hafıf bir raa- cera duygusu, bu da hoşuna gh- mivor değil, lstanbul'a geldi. Istanbul her zaman tombul yanaklı bir Bavyeralı ya da hü- zünlü bir Finli için gizemli Do- ğulu bir kent imajına sahip ol- sa da bu mart ayında gizemden öte bir parlakhk, bir çılgınlık, bir rerik cümbüşü sunuyor. Çflnkü bu mart ayında bütün Istanbulayaktaydı. Kentinsade- ce belirli semtlerini ayaklandı- ran Istanbul Film Günleri bu yıl kentin başka semtlerine uyku- suz geceler geçirten ramazan ayıyla çakıştı. Bir dur durak bil- mez koşudur gidiyor... Sözün kısası savaşın hemen ertesinde böylesine bir hareket, böylesine bir insan cümbüşü herhangi bir turisti değil, tstanbullulan bile şaşırtıyor. Bir dostundan, "Aman tstan- bul'da özellikle Beyoglu barla- nndan, konsomatrislere ve iyi derecede Îngilizce konoşan yar- dımsever genç erkeklere çok dikkat et!" uyansım alan turis- timiz, bu apayn Beyoğlu'na hiç- bir anlam veremez. Kulağına ge- len tek tük Îngilizce sözlerden, yol boyu sıralanan film afişle- rinden bir an dünyanın en kül- türlü metropollerinden birinde dolaştığını düşünür... Hani ne- rede o Şark'ın esrarengiz kadın- lan, nerede salaş barlar? Nere- de dolarlannı avuç avuç serpe- ceği dansözler? Çok uzağa git- mesine gerek yok, Beyoğlu'nun bugunlerdeki özgür ve özgür ka- labalığından kurtulmak için he- men bir yan sokağa sapmak ye- ter, daha yolun başında turisti- mizi, ona her türlü hazzı suna- cak önerileri mükemmel bir În- gilizce ya da Almancayla sırala- yan gencecik beyaz gömlekli, si- yah takım elbiseli, ayakkabıla- n sivri topuklu adamlar karşı- layacaktır. Istanbul her şeyiyle ayakta. Teravih namazına akın akın Istanbul sadece Beyoğlu'ndan ibaret değildir... Hele ramazan ayında. Ramazanda bütun cad- deler, bütün sokaklar, kahveler olmadık bir canlılığa kavuşur... Iftardan hemen sonra sanki bir şenliğe gidermişçesine kadın- lar, erkekler kimileri son model arabalarla, kimileri yayan cad- deleri doldururlar. İftardan son- ra topluca kılınması gereken te- ravih namazı; deyim yerindey- se, aynı inana paylaşan kişile- rin birbirlerine selam verdikle- ri, günlük dedikodulan yaptık-- lan, güldükleri, kadınlann oğul- lanna kız beğendikleri, genç kız- lann beyaz örtülerin altında bel- li belirsiz makyajlı yüzleri ve genç gözleriyle çevreyi kolaçan ettikleri, yaşlılann yorgun ba- caklannı dinlendirdikleri bir toplumsal eyleme dönüşür. Turistimiz iftardan sonra yol- larda ellerinde seccadeleri ve be- yaz başörtülerini koydukları naylon torbalar, neşeli neşeli, çevredeki erkeklerle, dükkânını kapatmak üzere olan esnafla şa- kalaşarak camiye giren kadınla- rı görunce de şok geçirir. Batı medyası Türkiye'yle ilgili öyle- sine bir din karanlığı, öylesine ezilen bir Türk kadını imajı sun- muştur ki teravih namazına gi- den kadınlann rahatlığı, erkek- lerle yaptıklan şakalar onun için kavranması zor gerçeklerdir... Bir de camiden içeri girip, 1789 Fransız devriminden, ge- tirdiği insan haklarından, kadın haklanndan, bunun lslam di- Ramazanla birlikte yaşamda bir canlılık göztenir. Camiler teravih namazına gelenlerie dolar.Caddder, kahveler degtyk bir göriinüm a n eder. (Ugur Gttnyüz) Tarıın arazisine kîmya tesisiHÜRRİYET UYMAZ Yalova Belediyesi'nin mücavir alanın- dan çıkanlarak Istanbul Valıliği'nin yetki alanına bırakılan Denizçalı köyü Taşköp- rü mevkiinde kunılması planlanan klor- alkali tesisi, tepkiyle karşılandı. Yöre sa- kinleri, tesisin kurulmasının önlenmesi için dilekçeler hazırlarken, valilik tara- fından kamuoyunun bilgisine sunulan tesise ait dosya, çevre mühendislerince "yetersiz ve çevre için saluncah" bulun- du. "Birinci suuf bir tanm arazisinde, in- san ve çevre sa|hğuu tehdit edecek böy- le bir tesisin kunılamayacağını" belirten Inşaat Mühendisleri Odası, "Tesisin y«- pılacagı bölgenin bir süre önce verel yö- nedm mücavir alanından çıkanlarak va- liKğin sonımluluguna bınüulmasuıın ih- tiyatla kanşlanması gerektiğini" vurgu- ladı. Çevre mühendislerince incelenen dosyada, tesis için Çevre Etki Değerlen- dirme (ÇED) raporunun hazırlanmamış olduğu kaydedilirken şu görüşlere yer ve- rildi: "Yöriirlükte olan Çevre Kanunu ve Çevre Müsteşariığı görevleri hakkında- ki yasal prosedürier çerçevesinde, yeni kunılmakta olan tesiskr için ÇED rapor- lan yaporümas zonınlnluktur. Böylesine önemli bir dosyada ÇED raporunun bu- lunmayışı anlasılamamaktadur. Dosyada; bilinen üç tip teknoloji ile iiretim yapan klor-alkali tesislerinden, çevre kirlnİği «yıgndan en tennkelisi olan *crva)ı hncreier' yöneüminin knllanüma- yacagı belirtilmekteyse de veriler genei bir iiretim teknolojisi esasındadır." Klor-alkali tesislerinde birçok yöntem uygulanabilmesine karşın, daha düşük maliyetle sağlanabildiği için "civalı hücre" yöntemi tercih ediliyor. Ancak in- san ve çevre sağlığı açısından son dere- ce tehlikeli civa ile çalışan bu tesisler, bu- lunduklan bölgelerde bitki örtüsünden insana kadar her türlü canlı yaşama za- rar veriyor. İTÜ Kimya Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Olcay Tınay, böyle bir tesisin çevreye verecegi zararları şöyle açıkladı: "Civalı hiicre prosesi, çevreye iiç yön- den zarar verir. Öncelikle hava kiıiiliği yaratır. Tesisten cıkan klor gazı ve hipok- İorit havaya yayılır. Bunlann deri üzerin- de tahriş edici etkisi vardır. A> nca kes- kin ve rahatsız edici bir koku sonınn olnr. Civa yöntemi en fazla su kirlenme- sinde önem taşır." niyle nasıl bağdaşması gerekti- ğinden söz eden vaazı duysa hayretten küçük dilini yutabilir. Belki Istanbul'un bütün ca- milerinde vaazlar böyle değil, ancak benim gittiğimde uzun uzun Fransız devrimi ve insan haklan konuşuldu, vaazlann ötesinde teravih namazmın özel- likle kadmlar bölümünün bir şenlik yeri olduğu birkaç göz- lemden sonra kabul edilmesi ge- reken bir gerçek. Küçük kız çocuklan kendi aralannda bir oyun oynuyorlar. Bu oyunda sık sık yabancı ad- lann geçmesi hiç kimseyi yadır- gatmıyor. Gençler namaz kıl- mayı bilmediklerinden annean- nelerini seyretmekle yetiniyor- lar... Ve şenlik teravinin biti- minden sonra da sürüyor. Sahu- ra daha çok zaman var, erkek- ler kahvelere, kadmlar evlere çe- kiliyorlar, topluca son günlerin en gözde dizisi (Amerikan haya- tının vahşi anlatımım) lkiz Te- peleri seyretmek için... En kıyıdakiler Istanbul'un göbeğini Beyoğ- lu kabul edersek kentin içten dı- şa suya vuran dalgalar gibi ge- liştiğini görürüz. Şimdilerde on yıl öncesinin gecekondu semtleri kent merkezi oldu. Ondan son- raki dalga en kıyıdakiler, en son gelenler; henüz bir evleri yok, henuz bir gelecekleri yok, şim- dilik akraba evlerinde barını- yorlar... Onlann topluca gittikleri kahvelere henüz video girme- miş. O kahvelerde hiç dunna- dan sigara içip, içburucu bir hü- zünle bıraktıklan toprakları, oralardaki insan ilişkilerini, sı- caklığı anımsıyorlar. En kıyıdakiler omar, kentin en ucunda olanlar, Soğanhk'ta, Gülsuyu'nda, adlannı hiç bil- mediğimiz yeni yerleşme yer- lerinde... Olur ya turistimizin yolu ora- lara düşerse, önce şöyle bir du- rur, hiçbir şey kavramadan... Sonra çok eski zamanlarda Bağ- dat kentinin duvar diplerine sı- ralanıp hayal dağıtan hayal ta- cirleri gibi, o kahveleri istila eden yeni zamanlann hayal ta- cirlerine dalıp gider... Bu kahvelerdeki yeni zaman- lann hayal tacuieri artık aşklar- dan, sonu gelmeyen fırtınalar- dan, yuzyıllık savaşlardan söz etmezler, ister inanın ister inan- mayın yeni zamanlann hayal ta- cirleri, kentteki kuşatüacak ye- ni yerlerin coğrafyasından, ge- lecekte bu arsalann kazandıra- cağı paralardan söz ederler. Arada dolar ve markm yükseli- şinden. âazen bir Çingene şen şakrak kapıyı aralayıp içeri girer. Fal- larıyla umut, sevgi, parıltıh bir gelecek vaat eder... Ansızm her- kes bir masal kahramanı gibi hisseder kendini ve Çingene ce- bi dolu başka kahveleıe yolla- mr. Turistimiz kahveden çıktığın- da gözleri kamaşmışür, bir an bu ülkede yıldızlann toprağa daha yakın olduğunu düşünür. ACI KAYBIMIZ Odamız Üyesi Harita ve Kadastro Mühendısi İHSAN KAYMAKÇIOGLU'nu 1935-1991 Kaybettik. Tüm arkadaşlanmıza ve ailesine başsağlığı dileriz. HARtTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI KöNUK YAZAR Adalartla neler oluyor? T.C. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI GtRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ tLANEN TEBLtGAT Erenköy Giriş Gümrük Müdürlüğu'nün Bütaş Dış Ticaret AŞ fîr- masma ait TC Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarhğı Teşvik Uygulama Başkanlığı'nca Tanzimli 87/2-1934 sayılı 20.11.1987 tarihli lhracatı Teşvik Belgesi TC Başbakanlık Devlet Planlama Teş- kilatı Müsteşarhğı Teşvik Uygulama Başkanlığı'nın 28038 sayılı 22.8.1988 günlü yazüan ile iptal editerek firmaya ihracatı ve döviz kazandına faaliyetkri teşvik tebliğinin 47,'ncı maddesine göre mü- eyyide uygulanması istenmiştir. İptal edılen mezkûr lhracatı Teşvik Belgesi ile müdürlüğümüzden ithal edilen eşyalara ait aşağıda sayı ve tarihleri kayıtlı giriş beyan- namelerinde ihracatı ve döviz kazandıncı faaliyetleri teşvik tebligi- nin 47. maddesine göre tahakkuk eden gumrük vergi ve resimleri ile (varsa fon bedelleri) firmanın mudurlüğümuzde mevcut ve araştır- malar sonucu tespit edilen adreslerine yapılan tebhgatlarda fırmanın bu adreslerde bulunamayışı sebebiyle tebliği ve tebellüğO yapılama- maktadır. Müdürlüğümüzce tescilli aşağıda sayı ve tarihleri kayıtlı giriş be- yannamelerine ait tahakkuk eden 3.098.8OO.756 TL'nin eşyaların fı- ili ithal tarihlerinden itibaren faiz ve gecikme zammı tutarlan saklı kalmak Uzere 7201 sayılı Tebligat Kanunu'na göre ilanen tebliğine karar verildi. Firma Adresi: Şişli BüyOkdere Caddesi Damla AP No: 21 Kat: 2 Sis- li/lstanbul. Bayanname sayı ve tarihi: Ekli hstede kayıtlı giriş beyannamelerdir. Prof. ASIM MUTLU (Ada Dostlan Derneği Başkanı) Adalar Istanbul'da Akdeniz iklimini yaşatır. tskele çevresin- de geüşmiş bulunan yerleşim ye- ri limanı, çarşısı, gazino, lokan- ta, otel, pansiyonlan, cami, ki- lise ve sinagogu, yönetim, sos- yal ve kültür binalan, birbirin- den güzel köşkleri, bağ ve bah- çeleri ile tüm adanın ancak yansından az bir bölümünü kaplar. Adalar'da inşaat yasağı olan büyük alan zengin ve ba- kir bir doğaya bırakılmıştır. Ka- yalar, tepe, sırt ve vadileri kap- layan katıksız yeşil kızılçam or- manlan rengârenk makilikler, kıvrımlı kıyılara kadar iner, de- nizi kucaklar. Burası Adalar'ın Istanbullulann, yerli ve yaban- cı turistlerin, otomobilsiz, sessiz, temiz havalı, çam kokulu, ya- paylaşmamış bir doğa ortamın- da yürüme, tırmanma, denize girme, piknik yapma, bisikletle, eşekle, at arabası ile gezme gibi günümüzün ve kuşkusuz gelece- ğin de en önemli bir turistik ge- reksinimini karşılamaktadır. Yıl- lardan beri bilinçli olarak Ada- lar'da boş bırakılmış olan bu bü- yük yeri yollan genişleterek, yeni yollar açarak, teraslar setler ya- parak ve binalar kurarak yapay- laştırmak bir cinayettir. Koruyucu ve düzenleyici ka- nun ve yönetmeliklere karşı hal- km saygısı ve belediyenin bun- lann uygulamasını sağlamak uzere duyarlı ve titiz kontrolü, yakın geçmişe kadar, Adalar'ın özellik ve güzelliklerini koru- muştur. Ne yazık ki on onbeş yıldan beTİ Belediye kontrolleri- nin gevşetilmesi yönetmelikler- de yapılan yanlış değişmelerle Adalar'da en çok iki katb olması gereken yapılann üç hatta altı katlı yapılroasına göz yumul- muştur. Eskiden ifraz yasağı olan bağ ve bahçeler parsellen- miş, içlerine apartman bloklan yapümıştır. Orman ve yeşil alan- lardaki inşaat yasağı gevşetilmiş ve orman içlerine doğru yapılar yürümüştür. Eski eserleri koru- ma görevindeki bölge kurulla- rından bazılannda çevre koşul- lan gerektirmediği halde mev- cuttan daha büyük, daha yük- sek daha çok katlı, kanunsuz ta- sarımlar restorasyon projesi ola- rak kabul ve tasdik edilmiş ve bunlara göre yapılmış binalara oturma izni verilmiştir. Gene bu kurullarca eski köşklerin bahçe- lerine yeni binalar yapılması ila- ve olarak kabul edilmiştir. Ada mahallelerinin yeşilini kaybederek büyük ve yüksek bi- nalann oluşturduğu birer taş yı- ğımna dönüşmesine sebep ol- muş ama yap satcılık çok kârlı bir iş haline getirilmiştir. Artık tamamen dolmaya başlayan is- kân alanınının büyütülmesi dü- şünülmüş ve Adalar'ın çamlık vc yeşilliğine el atümıştır. Mevsim kısalığı nedeniyle ka- zancı artık doyurmayan ada otellerinin çoğunun kapatılarak, binalann apartmana dönüştü- rüldüğü gerçeği ilgililerden giz- lenmiş ve Adalar'da otel ve tu- rizm gereksinimi ileri sürülerek Bakanlar Kurulu'ndan Büyük Ada'da "büyük tur" yolunun tüm çevresi, Heybeli Ada'da Çam Limanı ve eski sanatoryum binasımn yer aldığı çamlıklann, turistik alan olması karan çıkar- tılmış ve buralann yapılaşması- na yeşil ışık yakılmıştır. Bu arada Adalar Belediyesi'- nce ısmarlanan ve onun direk- tiflerine göre yalnız ismi konı- ma amaçlı olan, bir imar planı da ortaya çıkmıştır. Ne yazık ki bu projede adanın özellik ve gü- zelÛkleri ve gerçekleri düşünül- memiştir. Büyük tur yolundaki eskiden mevcut bulunan binala- nn turizm amacına tahsisi ve mevcut gazino ve tesislerin geliş- tirilmesinin yeterli olacağı ileri sürülmemiş, bu suretle zengin doğanın konmması düşünülme- miştir. Eskiden yeşil alan veya orman smırlan içinde iken son zaman- larda bu sınırlann dışına ahnmış bulunan ve hepsi de belli kişile- re ak büyük parseUer turistik ya- pı alanı olarak planlara işlen- miştir. Buralara otel, lokanta ve- ya gazino ismi ile yapılacak bi- nalann villa veya apartmanlara dönüştürülecekleri kuşkusuz- dur. Aya Nikola'da ve diün çam- lık olan yönünde ortaya çıkacak mahalleler iskeleye uzak olduk- ları için oradaki konutlann sa- tış olasılığmı ve değerini arttır- mak uzere büyük tur yol kena- rındaki ağaçlar kesilerek geniş- letilmiş, elektrik direkleri dikil- miş; plan notlarına da burada Adalar'a özgü toplu taşıt işleti- leceği yazılmıştır. "Adalar'ın toprağı fakirleş- miştir. Artık kızılcamı besleye- mez dunıma gelmiştir. Kızılçam yerine daha dayanıklı, iyi gölge veren yapraklı ağaçlar dikerek ormanda tıir değişikliği yapmak lazımdır. Biz hem luzdcamdan kurtulmak hem de kiilleri ile topragı zenginleştirmek üzere tsa tepesinde bir alanda ıslak yakma deneyimi başan ile yap- mtş bulunuyoruz." Adalar için yapılan bir panel- de bir orman mühendisi tarafın- dan yapılan bu teklif, ada çam- lannın her yerinde çam fidele- rinin fışkırdığım gören, kazara çıkan yangınlarda doğamn ken- dini kısa zamanda yeniledığini gören ve bilen adalılann protes- tolan ile karşüanmıştır. Tüm ada çamhklannda tur değiştir- mek ekonomik açıdan olanak- sızdır. Buna göre mecburen kü- çülerek ağaçhk alan yerine yeni mahalleler kurmak mı planla- myordu? 1/5000 ölçekli planlar tasdik edilmeden, üzerine bugünku du- nımu belirtmek üzere kadastro harita dahi işlenmemiş bulunan 1/1000'lik imar planlarında çamlıklann denize kadar indiği kaymakamlık bahçesinin orta- sından yol geçirilerek yeni arsa- lar üretilmiş ve deniz kenaruıa üç katlı apartman bloklan yapıl- ması ön görülmüştür. Olup bit- ti olarak hazırlanmış ve Adalar- ın geleceğini karartacak olan 1/1000 ölçekli planlann düzel- tilmesinde anakent belediyemi- zin Adahlarla işbirliği yapmasını rica ediyonız. Belediyece Degirmen plajı ar- salanna çevredeki kaçak yüksek binalar emsal gösterilerek yük- sek apartman bloklanna izm ve- rilmiştir. Nizamdaki eski Haydar Bey çiçek bahçesine yüksek apart- man binalanndan oluşan bir mahalle kurulmuştur. Kumsal- daki halk plajı kapatılmış ve de- niz doldurularak yer özel bir ku- lübe tahsis edilmiştir. Tüm kanunlarla deniz dolgu- sunun yasaklanmış olmasına karşın imar planlannda çekek yeri-yapay plajlar için dolgu ya- pılması ön görülmüştür. Dikkatlerin Körfez savaşına yöneldiği zamanda başlayan, Adalar Belediye Başkanı'nın gönnediğini iddia ederek hâlâ durdunnadığı Büyük Ada'daki Anadolu Kulübü önündeki mu- azzam deniz dolgusu büyük bir umursamazhkla hâlâ devam et- mektedir. Sulann akmtılannı önleyerek yandaki kıyılan çöp- lük hale getiren deniz canhlan- nı öldüren, kıyı dantelini ve do- ğa güzelliğini bozan dolgulan engellemek şarttır. Adalar kısa zamanda tüm do- ğal güzellik ve değerlerini kay- bederek birer taş yığınına dö- nüşme tehlikesindedir. Bu yüz- den zararlı ve yanlış davranış ve tutumlara karşı hep beraber uyamk ve duyarlı olmamız ilgi- lileri ve kamuoyunu uyannamız bir yurt borcudur. TEREKLÎ TELEFONLAR 055 055 • ZaMa MMhttlt: 527 57 00 mmatmmmmmk 172 13 73 -74-75 ve 088 • M tna: 068 • SAftUb Itor»dl:û77 Sa|t* m«lı1HI. 511 89 18 Umkp^a T*: 588 48 00 Ça»i T*: 525 92 30 M m m Tv 340 01 00 •l>«HM|» • — r . 345 46 80 ?# Enafc 131 22 09 JHatm kkfanhK 152 43 00 SSK SaMtfa: 588 44 00 OK mwi|iıw 132 30 00 SSI UHt»K 358 67 60 • TMA: Tnflk p*l m.: 176 24 14 (İst.). 356 04 85-86 (Kadıköy) BMfl Tnflk: 377 22 07 (E-5), 356 04 86 (Şetunçı), 314 36 (B.Cdanece) • DIY: 527 00 50. 336 20 63 & P * ı SMtral 348 80 20 • VJVM: ^•Ur Kattan: 526 40 20, 144 42 33, Dwb Tıfem (Acmta): 145 53 66. 144 25 02, 149 18 96 tafaOMM: 149 15 38 • M.IUMUUİ: (Hava tahmim öflrenme) 573 89 80 • BBFnkMBk b 526 62 74, ^atı 526 62 74 150 83 50, 40 • TB:069 • CUUAMZJL 585 19 90 - 91. 152 10 15, 339 46 48 • MMCA: 522 97 03, 147 51 10, r 333 02 20, • fcTT BML IM.: 145 07 20 <17 h«) mnf: (11 (Bffinmeyen numaralar ve nibetp eczane sorma), •21 (anza), 02t (damsma), 031 (şetıırterarası), M 1 (sıra sorma), •1Z (mıllefletarası), OtZ (sıra sorma), 0 M (masal anlatma), •72 (uyandırma). •19 (posta kodu danışma), •41 (fono tel) M3 Alo Post Servısi Taksim Polisin ateşiyle öldü Istanbul Haber Serviai — Taksim'de bir polis kendisine kimlik sorduğu öne sürülen bir kişiyi tabancayla öldürdü. Taksim Gezi Parkı'nda dün 18.20 sıralannda meydana ge- len olay, polisten edinilen bil- giye göre şöyle gelişti: Şişli Emrüyet Amirliği'nde • görevü, adı açıklanmayan po- lis memuru, sivil olarak Maç-. ka Parkı'ndan geçerken üç kişi yanına yaklaşarak kimlik sor- du. Polis memuru kendisinin polis olduğunu söyleyince üç kişi silahlannı çektiler. Bunun üzerine beylik tabancasını çı- kararak ateş eden poüs memu- ru bir kişiyi vurdu, diğerleri kaçtılar. Yaralı, kaldınldığı Taksim Ilkyardım Hastanesi'- nde yaşamını yitirdi. Polis yetküileri, ölen kişinin üzerinden kimlik çıkmadığını ancak biri Hacı Dündar (22), diğeri Yaşar Akçam adına dü- zenlenmiş fotoğrafsız iki bel- ge ile 7.65 mm. çapında bir ta- banca çıktığını söylediler. Çarşıkapı Istimlak başhyor tSTANBUL (AA) — tstan- bul Büyükşehir Belediyesi'nce bu ay içinde temeli atılacak olan Sirkeci-Aksaray tramvay hattı projesi kapsamında Çar- şıkapı'da istimlaklar yapıldığı bildirildi. Büyükşehir Belediyesi Baş- kanlık Danışmanı Saadettin Öztulça, Çarşıkapı'da istimlak edilecek binalann bedellerinin belirlendiğini söyledi. öztulça, "Tiyatro Caddesi arkasındaki ada üzerinde yı- kım vapılacak. Ondan sonra minibüslerin Beyazıt'a çıkma- lan yasaklanacak" dedi. Fatih Zabıtalar dövüldü ISTANBUL (AA) — Fatih Belediyesi Zabıta Müdürlüğü'- nde görevli 2 kişi, denetim sı- rasında saldınya uğradı. Belediyeden yapılan açıkla- maya göre Hırka-i Şerif Paza- n'nda denetim yapan Halil Ipek ve Veysel Sever adh gö- revliler, 6 pazarcı tarafından dövüldüler. Adli Tıp'tan rapor alan me- murlar, sanıklar hakkında Cumhuriyet Savcdığı'na şikâ- yette bulunarak davacı oldu- lar. Su günlüğü Barajlar doluyor tSTANBUL (tÜHA) — İs- tanbul'un toplam 7 barajında- ki su rezervi 1 milyon 122 bin 600 metreküp arttı. tstanbul Su ve Kanalizasyon tdaresi (tSKt) yetküileri, son günlerde havanın yağışh geç- mesi sonucu barajlardaki su rezervinin sevindirici ölçüler- de arttığını belirterek bir gün- • lük artışın 1 milyon 122 bini 600 metrekübü bulduğunu; kaydettiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle