Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
JÎSAN1991 KENTOAŞAM CUMHURİYET/15
tjT^UGUN
• Aydınlar Ocağı'nın
AKM'deki haftalık açık
oturumu bugün saat
14.00'te. Prof. Mustafa
E.Erkal'ın oturum
başkanlığını yapacağı açık
oturumun konuşmacıları
Prof. Enis Öksüz "Kuzey
Irak'taki geiişmelerin
ışığında milli
bütünlüğümüz" ve Prof.
Tuncer Gülensoy "Doğu
Anadolu Osmanlıcası
üzerine" konuşacaklar.
• İstanbu» Barosu'nun
113. kuruluş yıldönümü
kutlamaları çerçevesinde
Belediye Meclisı
salonunda "Savcı, Yargıç,
Avukat ve Adliye
Personelinın eğitimi"
konusunda Prof. Sait
Güran, Av. Turgut Kazan,
Av. Fazıl Sağlam, Yılmaz
Aliefendioğlu, Prof. Ülkü
Azrak, Prof. II Han ûzay,
Prof. Yıldızhan Yayla, Dr.
Pertev Bilgen, Av. Turgut
Sarıcı, Şükrû Sarıca,
Şükrü Ozdemir, Prof. Baki
Kuru, Prof. Saim Üstündağ
konuşacaklar. Konuşmalar
0930'da başlayarak
19.00'daki 113. Yıl Kokteyli
ile brtecek.
MEKTUP~
Tfolçökmüş
durumda
• Oolmabahçe semtinde
lnönü Stadı'nın yamndan
Nişantaşı yönüne giden yol,
yer yer yanlmış ve çökmüş
durumda. tlgililer, kazı
çalışmaiarı sonucunda
yollann bu hale
dönüşmesini önlemeliler.
Befczat Dogan
*AKIRKÖY
Asfalt yapılmalı
• Mahmutbey semtinde
cturan vatandaşlar,
doğalgaz çalışmaları
sonrasında onarılmayan
yolların asfalt
çahşmalannın yapılmasını
Bakırköy Belediyesi
yetkililerinden diliyorlar.
Hasköy'de
intüıar
• tSTANBUL (AA) —
Hasköy'de kimliği
belirlenemeyen 25
yaşlannda bir kadın,
denize atlayarak intihar
etti. Saat 01.30 sıralarında
Haüe'Tn-Beyoğlu yakasmda
bulunan Hasköy Iskelesi'ne
gelen bir kadın, burada 15
dakika kadar dolaştıktan
sonra denize atladı. Olay
yerine gelen itfaiye
ekiplerinin çabası sonucu
denizden çıkanlan kadının
öldüğü anlaşıldı. Ceset
üzerinde yapılan
araştırmada kimliğini
belirtir herhangi bir nota
rastlanmadı.
NEPin
tanıtımı
• Haber Merkezi — 1984
yılında kurulan Nova
Bilgisayar, yeni versiyon
olarak geliştirilen EntegTe
Ticari Paket (NEP)
progTammın tamtımını
bugün yapacak. NEP'in
bir çalışma ortamı olarak
piyasaya sürüldüğünü
belirten Nova yetküileri,
programın assambler
üstünlüğü, veri aktanmı
kolayhklanmn kullanıcıya
büyük avantaj sağladığını
bildirdiler.
7milyonlukkent,yaşanuyla, hareketlüiğiyle insanı şaşırtan bir görünüm sergjliyor
Şok ya da IstanbulGeçen mart ayı Istanbul ayaktaydı. Kentin sadece belirli semtlerini
ayaklandıran film günleri bu yıl ramazan ayıyla çakıştı. Savaşın hemen
ertesinde böylesine bir hareket ve böylesine bir insan cümbüşü herhangi
bir turisti değil, Istanbullulanbile şaşırttı. tstanbul sadece Beyoğlu'ndan
ibaret değildir. Ramazanda bütüncaddeler, bütün sokaklar, kahveler
olmadık bir canlılığa kavuşur.
tstanbul'a gelen bir turistin şoka girmemesi mümkün değil. Beyoğlu'nu
gezerken kulağına gelen tek tük îngilizce sözlerden, yol boyu sıralanan
filmlerden bir an dünyanın en kültürlü metropollerinden birinde
dolaştığını düşünür; iftardan sonra yollarda neşeli neşeli çevredeki
erkeklerle şakalaşarak camiye giren kadınlan görünce şaşkınhğı biraz
daha artar. Kahveler ise onlar için tam bir şok yeridir.
IŞIL ÖZGENTÜRK
Bugünlerde Istantral'a gelen
bir turistin bırakın şaşkınlığa
düşmesini, bir şoka girmemesi
imkânsız. Diyelim ki bu turist
en yakın evin yirmi kilometre
uzakta olduğu, günlerin ve ge-
celerin hiç değişmeyen bir ritm-
de gittiği Batı'nın o sakin kent-
lerinden birinden gelsin.
Birçok alışkanlığı da var ta-
bii: "Her pazar kfliseye gitmek,
her gitügi Util iilkesinin, kaldı-
ğı motelin, yediği yemeğin, yü-
rüdügü yolun fumini çekmek ve
ber zaman iki kere ikinin dört
oldugnna inanmak..." gibi.
Dostlan biraz endişeü, öyle
ya onu savaş dumanlannın hâ-
lâ hissedildiği bir ülkeye yollu-
yorlar.
Ve o yüreğinde hafıf bir raa-
cera duygusu, bu da hoşuna gh-
mivor değil, lstanbul'a geldi.
Istanbul her zaman tombul
yanaklı bir Bavyeralı ya da hü-
zünlü bir Finli için gizemli Do-
ğulu bir kent imajına sahip ol-
sa da bu mart ayında gizemden
öte bir parlakhk, bir çılgınlık,
bir rerik cümbüşü sunuyor.
Çflnkü bu mart ayında bütün
Istanbulayaktaydı. Kentinsade-
ce belirli semtlerini ayaklandı-
ran Istanbul Film Günleri bu yıl
kentin başka semtlerine uyku-
suz geceler geçirten ramazan
ayıyla çakıştı. Bir dur durak bil-
mez koşudur gidiyor... Sözün
kısası savaşın hemen ertesinde
böylesine bir hareket, böylesine
bir insan cümbüşü herhangi bir
turisti değil, tstanbullulan bile
şaşırtıyor.
Bir dostundan, "Aman tstan-
bul'da özellikle Beyoglu barla-
nndan, konsomatrislere ve iyi
derecede Îngilizce konoşan yar-
dımsever genç erkeklere çok
dikkat et!" uyansım alan turis-
timiz, bu apayn Beyoğlu'na hiç-
bir anlam veremez. Kulağına ge-
len tek tük Îngilizce sözlerden,
yol boyu sıralanan film afişle-
rinden bir an dünyanın en kül-
türlü metropollerinden birinde
dolaştığını düşünür... Hani ne-
rede o Şark'ın esrarengiz kadın-
lan, nerede salaş barlar? Nere-
de dolarlannı avuç avuç serpe-
ceği dansözler? Çok uzağa git-
mesine gerek yok, Beyoğlu'nun
bugunlerdeki özgür ve özgür ka-
labalığından kurtulmak için he-
men bir yan sokağa sapmak ye-
ter, daha yolun başında turisti-
mizi, ona her türlü hazzı suna-
cak önerileri mükemmel bir În-
gilizce ya da Almancayla sırala-
yan gencecik beyaz gömlekli, si-
yah takım elbiseli, ayakkabıla-
n sivri topuklu adamlar karşı-
layacaktır.
Istanbul her şeyiyle ayakta.
Teravih namazına
akın akın
Istanbul sadece Beyoğlu'ndan
ibaret değildir... Hele ramazan
ayında. Ramazanda bütun cad-
deler, bütün sokaklar, kahveler
olmadık bir canlılığa kavuşur...
Iftardan hemen sonra sanki
bir şenliğe gidermişçesine kadın-
lar, erkekler kimileri son model
arabalarla, kimileri yayan cad-
deleri doldururlar. İftardan son-
ra topluca kılınması gereken te-
ravih namazı; deyim yerindey-
se, aynı inana paylaşan kişile-
rin birbirlerine selam verdikle-
ri, günlük dedikodulan yaptık--
lan, güldükleri, kadınlann oğul-
lanna kız beğendikleri, genç kız-
lann beyaz örtülerin altında bel-
li belirsiz makyajlı yüzleri ve
genç gözleriyle çevreyi kolaçan
ettikleri, yaşlılann yorgun ba-
caklannı dinlendirdikleri bir
toplumsal eyleme dönüşür.
Turistimiz iftardan sonra yol-
larda ellerinde seccadeleri ve be-
yaz başörtülerini koydukları
naylon torbalar, neşeli neşeli,
çevredeki erkeklerle, dükkânını
kapatmak üzere olan esnafla şa-
kalaşarak camiye giren kadınla-
rı görunce de şok geçirir. Batı
medyası Türkiye'yle ilgili öyle-
sine bir din karanlığı, öylesine
ezilen bir Türk kadını imajı sun-
muştur ki teravih namazına gi-
den kadınlann rahatlığı, erkek-
lerle yaptıklan şakalar onun için
kavranması zor gerçeklerdir...
Bir de camiden içeri girip,
1789 Fransız devriminden, ge-
tirdiği insan haklarından, kadın
haklanndan, bunun lslam di-
Ramazanla birlikte yaşamda bir canlılık göztenir. Camiler teravih namazına gelenlerie dolar.Caddder, kahveler degtyk bir göriinüm a n eder. (Ugur Gttnyüz)
Tarıın arazisine kîmya tesisiHÜRRİYET UYMAZ
Yalova Belediyesi'nin mücavir alanın-
dan çıkanlarak Istanbul Valıliği'nin yetki
alanına bırakılan Denizçalı köyü Taşköp-
rü mevkiinde kunılması planlanan klor-
alkali tesisi, tepkiyle karşılandı. Yöre sa-
kinleri, tesisin kurulmasının önlenmesi
için dilekçeler hazırlarken, valilik tara-
fından kamuoyunun bilgisine sunulan
tesise ait dosya, çevre mühendislerince
"yetersiz ve çevre için saluncah" bulun-
du.
"Birinci suuf bir tanm arazisinde, in-
san ve çevre sa|hğuu tehdit edecek böy-
le bir tesisin kunılamayacağını" belirten
Inşaat Mühendisleri Odası, "Tesisin y«-
pılacagı bölgenin bir süre önce verel yö-
nedm mücavir alanından çıkanlarak va-
liKğin sonımluluguna bınüulmasuıın ih-
tiyatla kanşlanması gerektiğini" vurgu-
ladı. Çevre mühendislerince incelenen
dosyada, tesis için Çevre Etki Değerlen-
dirme (ÇED) raporunun hazırlanmamış
olduğu kaydedilirken şu görüşlere yer ve-
rildi:
"Yöriirlükte olan Çevre Kanunu ve
Çevre Müsteşariığı görevleri hakkında-
ki yasal prosedürier çerçevesinde, yeni
kunılmakta olan tesiskr için ÇED rapor-
lan yaporümas zonınlnluktur. Böylesine
önemli bir dosyada ÇED raporunun bu-
lunmayışı anlasılamamaktadur.
Dosyada; bilinen üç tip teknoloji ile
iiretim yapan klor-alkali tesislerinden,
çevre kirlnİği «yıgndan en tennkelisi olan
*crva)ı hncreier' yöneüminin knllanüma-
yacagı belirtilmekteyse de veriler genei
bir iiretim teknolojisi esasındadır."
Klor-alkali tesislerinde birçok yöntem
uygulanabilmesine karşın, daha düşük
maliyetle sağlanabildiği için "civalı
hücre" yöntemi tercih ediliyor. Ancak in-
san ve çevre sağlığı açısından son dere-
ce tehlikeli civa ile çalışan bu tesisler, bu-
lunduklan bölgelerde bitki örtüsünden
insana kadar her türlü canlı yaşama za-
rar veriyor.
İTÜ Kimya Fakültesi öğretim üyesi
Prof.Dr. Olcay Tınay, böyle bir tesisin
çevreye verecegi zararları şöyle açıkladı:
"Civalı hiicre prosesi, çevreye iiç yön-
den zarar verir. Öncelikle hava kiıiiliği
yaratır. Tesisten cıkan klor gazı ve hipok-
İorit havaya yayılır. Bunlann deri üzerin-
de tahriş edici etkisi vardır. A> nca kes-
kin ve rahatsız edici bir koku sonınn
olnr. Civa yöntemi en fazla su kirlenme-
sinde önem taşır."
niyle nasıl bağdaşması gerekti-
ğinden söz eden vaazı duysa
hayretten küçük dilini yutabilir.
Belki Istanbul'un bütün ca-
milerinde vaazlar böyle değil,
ancak benim gittiğimde uzun
uzun Fransız devrimi ve insan
haklan konuşuldu, vaazlann
ötesinde teravih namazmın özel-
likle kadmlar bölümünün bir
şenlik yeri olduğu birkaç göz-
lemden sonra kabul edilmesi ge-
reken bir gerçek.
Küçük kız çocuklan kendi
aralannda bir oyun oynuyorlar.
Bu oyunda sık sık yabancı ad-
lann geçmesi hiç kimseyi yadır-
gatmıyor. Gençler namaz kıl-
mayı bilmediklerinden annean-
nelerini seyretmekle yetiniyor-
lar... Ve şenlik teravinin biti-
minden sonra da sürüyor. Sahu-
ra daha çok zaman var, erkek-
ler kahvelere, kadmlar evlere çe-
kiliyorlar, topluca son günlerin
en gözde dizisi (Amerikan haya-
tının vahşi anlatımım) lkiz Te-
peleri seyretmek için...
En kıyıdakiler
Istanbul'un göbeğini Beyoğ-
lu kabul edersek kentin içten dı-
şa suya vuran dalgalar gibi ge-
liştiğini görürüz. Şimdilerde on
yıl öncesinin gecekondu semtleri
kent merkezi oldu. Ondan son-
raki dalga en kıyıdakiler, en son
gelenler; henüz bir evleri yok,
henuz bir gelecekleri yok, şim-
dilik akraba evlerinde barını-
yorlar...
Onlann topluca gittikleri
kahvelere henüz video girme-
miş. O kahvelerde hiç dunna-
dan sigara içip, içburucu bir hü-
zünle bıraktıklan toprakları,
oralardaki insan ilişkilerini, sı-
caklığı anımsıyorlar.
En kıyıdakiler omar, kentin
en ucunda olanlar, Soğanhk'ta,
Gülsuyu'nda, adlannı hiç bil-
mediğimiz yeni yerleşme yer-
lerinde...
Olur ya turistimizin yolu ora-
lara düşerse, önce şöyle bir du-
rur, hiçbir şey kavramadan...
Sonra çok eski zamanlarda Bağ-
dat kentinin duvar diplerine sı-
ralanıp hayal dağıtan hayal ta-
cirleri gibi, o kahveleri istila
eden yeni zamanlann hayal ta-
cirlerine dalıp gider...
Bu kahvelerdeki yeni zaman-
lann hayal tacuieri artık aşklar-
dan, sonu gelmeyen fırtınalar-
dan, yuzyıllık savaşlardan söz
etmezler, ister inanın ister inan-
mayın yeni zamanlann hayal ta-
cirleri, kentteki kuşatüacak ye-
ni yerlerin coğrafyasından, ge-
lecekte bu arsalann kazandıra-
cağı paralardan söz ederler.
Arada dolar ve markm yükseli-
şinden.
âazen bir Çingene şen şakrak
kapıyı aralayıp içeri girer. Fal-
larıyla umut, sevgi, parıltıh bir
gelecek vaat eder... Ansızm her-
kes bir masal kahramanı gibi
hisseder kendini ve Çingene ce-
bi dolu başka kahveleıe yolla-
mr.
Turistimiz kahveden çıktığın-
da gözleri kamaşmışür, bir an
bu ülkede yıldızlann toprağa
daha yakın olduğunu düşünür.
ACI KAYBIMIZ
Odamız Üyesi Harita ve Kadastro Mühendısi
İHSAN
KAYMAKÇIOGLU'nu
1935-1991
Kaybettik.
Tüm arkadaşlanmıza ve ailesine
başsağlığı dileriz.
HARtTA VE KADASTRO
MÜHENDİSLERİ ODASI
KöNUK YAZAR
Adalartla neler oluyor?
T.C.
MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI
GtRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ
tLANEN TEBLtGAT
Erenköy Giriş Gümrük Müdürlüğu'nün Bütaş Dış Ticaret AŞ fîr-
masma ait TC Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarhğı
Teşvik Uygulama Başkanlığı'nca Tanzimli 87/2-1934 sayılı 20.11.1987
tarihli lhracatı Teşvik Belgesi TC Başbakanlık Devlet Planlama Teş-
kilatı Müsteşarhğı Teşvik Uygulama Başkanlığı'nın 28038 sayılı
22.8.1988 günlü yazüan ile iptal editerek firmaya ihracatı ve döviz
kazandına faaliyetkri teşvik tebliğinin 47,'ncı maddesine göre mü-
eyyide uygulanması istenmiştir.
İptal edılen mezkûr lhracatı Teşvik Belgesi ile müdürlüğümüzden
ithal edilen eşyalara ait aşağıda sayı ve tarihleri kayıtlı giriş beyan-
namelerinde ihracatı ve döviz kazandıncı faaliyetleri teşvik tebligi-
nin 47. maddesine göre tahakkuk eden gumrük vergi ve resimleri ile
(varsa fon bedelleri) firmanın mudurlüğümuzde mevcut ve araştır-
malar sonucu tespit edilen adreslerine yapılan tebhgatlarda fırmanın
bu adreslerde bulunamayışı sebebiyle tebliği ve tebellüğO yapılama-
maktadır.
Müdürlüğümüzce tescilli aşağıda sayı ve tarihleri kayıtlı giriş be-
yannamelerine ait tahakkuk eden 3.098.8OO.756 TL'nin eşyaların fı-
ili ithal tarihlerinden itibaren faiz ve gecikme zammı tutarlan saklı
kalmak Uzere 7201 sayılı Tebligat Kanunu'na göre ilanen tebliğine
karar verildi.
Firma Adresi: Şişli BüyOkdere Caddesi Damla AP No: 21 Kat: 2 Sis-
li/lstanbul.
Bayanname sayı ve tarihi: Ekli hstede kayıtlı giriş beyannamelerdir.
Prof. ASIM MUTLU
(Ada Dostlan Derneği Başkanı)
Adalar Istanbul'da Akdeniz
iklimini yaşatır. tskele çevresin-
de geüşmiş bulunan yerleşim ye-
ri limanı, çarşısı, gazino, lokan-
ta, otel, pansiyonlan, cami, ki-
lise ve sinagogu, yönetim, sos-
yal ve kültür binalan, birbirin-
den güzel köşkleri, bağ ve bah-
çeleri ile tüm adanın ancak
yansından az bir bölümünü
kaplar. Adalar'da inşaat yasağı
olan büyük alan zengin ve ba-
kir bir doğaya bırakılmıştır. Ka-
yalar, tepe, sırt ve vadileri kap-
layan katıksız yeşil kızılçam or-
manlan rengârenk makilikler,
kıvrımlı kıyılara kadar iner, de-
nizi kucaklar. Burası Adalar'ın
Istanbullulann, yerli ve yaban-
cı turistlerin, otomobilsiz, sessiz,
temiz havalı, çam kokulu, ya-
paylaşmamış bir doğa ortamın-
da yürüme, tırmanma, denize
girme, piknik yapma, bisikletle,
eşekle, at arabası ile gezme gibi
günümüzün ve kuşkusuz gelece-
ğin de en önemli bir turistik ge-
reksinimini karşılamaktadır. Yıl-
lardan beri bilinçli olarak Ada-
lar'da boş bırakılmış olan bu bü-
yük yeri yollan genişleterek, yeni
yollar açarak, teraslar setler ya-
parak ve binalar kurarak yapay-
laştırmak bir cinayettir.
Koruyucu ve düzenleyici ka-
nun ve yönetmeliklere karşı hal-
km saygısı ve belediyenin bun-
lann uygulamasını sağlamak
uzere duyarlı ve titiz kontrolü,
yakın geçmişe kadar, Adalar'ın
özellik ve güzelliklerini koru-
muştur. Ne yazık ki on onbeş
yıldan beTİ Belediye kontrolleri-
nin gevşetilmesi yönetmelikler-
de yapılan yanlış değişmelerle
Adalar'da en çok iki katb olması
gereken yapılann üç hatta altı
katlı yapılroasına göz yumul-
muştur. Eskiden ifraz yasağı
olan bağ ve bahçeler parsellen-
miş, içlerine apartman bloklan
yapümıştır. Orman ve yeşil alan-
lardaki inşaat yasağı gevşetilmiş
ve orman içlerine doğru yapılar
yürümüştür. Eski eserleri koru-
ma görevindeki bölge kurulla-
rından bazılannda çevre koşul-
lan gerektirmediği halde mev-
cuttan daha büyük, daha yük-
sek daha çok katlı, kanunsuz ta-
sarımlar restorasyon projesi ola-
rak kabul ve tasdik edilmiş ve
bunlara göre yapılmış binalara
oturma izni verilmiştir. Gene bu
kurullarca eski köşklerin bahçe-
lerine yeni binalar yapılması ila-
ve olarak kabul edilmiştir.
Ada mahallelerinin yeşilini
kaybederek büyük ve yüksek bi-
nalann oluşturduğu birer taş yı-
ğımna dönüşmesine sebep ol-
muş ama yap satcılık çok kârlı
bir iş haline getirilmiştir. Artık
tamamen dolmaya başlayan is-
kân alanınının büyütülmesi dü-
şünülmüş ve Adalar'ın çamlık vc
yeşilliğine el atümıştır.
Mevsim kısalığı nedeniyle ka-
zancı artık doyurmayan ada
otellerinin çoğunun kapatılarak,
binalann apartmana dönüştü-
rüldüğü gerçeği ilgililerden giz-
lenmiş ve Adalar'da otel ve tu-
rizm gereksinimi ileri sürülerek
Bakanlar Kurulu'ndan Büyük
Ada'da "büyük tur" yolunun
tüm çevresi, Heybeli Ada'da
Çam Limanı ve eski sanatoryum
binasımn yer aldığı çamlıklann,
turistik alan olması karan çıkar-
tılmış ve buralann yapılaşması-
na yeşil ışık yakılmıştır.
Bu arada Adalar Belediyesi'-
nce ısmarlanan ve onun direk-
tiflerine göre yalnız ismi konı-
ma amaçlı olan, bir imar planı
da ortaya çıkmıştır. Ne yazık ki
bu projede adanın özellik ve gü-
zelÛkleri ve gerçekleri düşünül-
memiştir. Büyük tur yolundaki
eskiden mevcut bulunan binala-
nn turizm amacına tahsisi ve
mevcut gazino ve tesislerin geliş-
tirilmesinin yeterli olacağı ileri
sürülmemiş, bu suretle zengin
doğanın konmması düşünülme-
miştir.
Eskiden yeşil alan veya orman
smırlan içinde iken son zaman-
larda bu sınırlann dışına ahnmış
bulunan ve hepsi de belli kişile-
re ak büyük parseUer turistik ya-
pı alanı olarak planlara işlen-
miştir. Buralara otel, lokanta ve-
ya gazino ismi ile yapılacak bi-
nalann villa veya apartmanlara
dönüştürülecekleri kuşkusuz-
dur. Aya Nikola'da ve diün çam-
lık olan yönünde ortaya çıkacak
mahalleler iskeleye uzak olduk-
ları için oradaki konutlann sa-
tış olasılığmı ve değerini arttır-
mak uzere büyük tur yol kena-
rındaki ağaçlar kesilerek geniş-
letilmiş, elektrik direkleri dikil-
miş; plan notlarına da burada
Adalar'a özgü toplu taşıt işleti-
leceği yazılmıştır.
"Adalar'ın toprağı fakirleş-
miştir. Artık kızılcamı besleye-
mez dunıma gelmiştir. Kızılçam
yerine daha dayanıklı, iyi gölge
veren yapraklı ağaçlar dikerek
ormanda tıir değişikliği yapmak
lazımdır. Biz hem luzdcamdan
kurtulmak hem de kiilleri ile
topragı zenginleştirmek üzere
tsa tepesinde bir alanda ıslak
yakma deneyimi başan ile yap-
mtş bulunuyoruz."
Adalar için yapılan bir panel-
de bir orman mühendisi tarafın-
dan yapılan bu teklif, ada çam-
lannın her yerinde çam fidele-
rinin fışkırdığım gören, kazara
çıkan yangınlarda doğamn ken-
dini kısa zamanda yeniledığini
gören ve bilen adalılann protes-
tolan ile karşüanmıştır. Tüm
ada çamhklannda tur değiştir-
mek ekonomik açıdan olanak-
sızdır. Buna göre mecburen kü-
çülerek ağaçhk alan yerine yeni
mahalleler kurmak mı planla-
myordu?
1/5000 ölçekli planlar tasdik
edilmeden, üzerine bugünku du-
nımu belirtmek üzere kadastro
harita dahi işlenmemiş bulunan
1/1000'lik imar planlarında
çamlıklann denize kadar indiği
kaymakamlık bahçesinin orta-
sından yol geçirilerek yeni arsa-
lar üretilmiş ve deniz kenaruıa
üç katlı apartman bloklan yapıl-
ması ön görülmüştür. Olup bit-
ti olarak hazırlanmış ve Adalar-
ın geleceğini karartacak olan
1/1000 ölçekli planlann düzel-
tilmesinde anakent belediyemi-
zin Adahlarla işbirliği yapmasını
rica ediyonız.
Belediyece Degirmen plajı ar-
salanna çevredeki kaçak yüksek
binalar emsal gösterilerek yük-
sek apartman bloklanna izm ve-
rilmiştir.
Nizamdaki eski Haydar Bey
çiçek bahçesine yüksek apart-
man binalanndan oluşan bir
mahalle kurulmuştur. Kumsal-
daki halk plajı kapatılmış ve de-
niz doldurularak yer özel bir ku-
lübe tahsis edilmiştir.
Tüm kanunlarla deniz dolgu-
sunun yasaklanmış olmasına
karşın imar planlannda çekek
yeri-yapay plajlar için dolgu ya-
pılması ön görülmüştür.
Dikkatlerin Körfez savaşına
yöneldiği zamanda başlayan,
Adalar Belediye Başkanı'nın
gönnediğini iddia ederek hâlâ
durdunnadığı Büyük Ada'daki
Anadolu Kulübü önündeki mu-
azzam deniz dolgusu büyük bir
umursamazhkla hâlâ devam et-
mektedir. Sulann akmtılannı
önleyerek yandaki kıyılan çöp-
lük hale getiren deniz canhlan-
nı öldüren, kıyı dantelini ve do-
ğa güzelliğini bozan dolgulan
engellemek şarttır.
Adalar kısa zamanda tüm do-
ğal güzellik ve değerlerini kay-
bederek birer taş yığınına dö-
nüşme tehlikesindedir. Bu yüz-
den zararlı ve yanlış davranış ve
tutumlara karşı hep beraber
uyamk ve duyarlı olmamız ilgi-
lileri ve kamuoyunu uyannamız
bir yurt borcudur.
TEREKLÎ
TELEFONLAR
055
055
• ZaMa MMhttlt: 527 57 00
mmatmmmmmk
172 13 73 -74-75 ve 088
• M tna: 068
• SAftUb
Itor»dl:û77
Sa|t* m«lı1HI. 511 89 18
Umkp^a T*: 588 48 00
Ça»i T*: 525 92 30
M m m Tv 340 01 00
•l>«HM|» • — r . 345 46 80
?# Enafc 131 22 09
JHatm kkfanhK 152 43 00
SSK SaMtfa: 588 44 00
OK mwi|iıw 132 30 00
SSI UHt»K 358 67 60
• TMA:
Tnflk p*l m.: 176 24 14 (İst.).
356 04 85-86 (Kadıköy)
BMfl Tnflk: 377 22 07 (E-5),
356 04 86 (Şetunçı),
314 36 (B.Cdanece)
• DIY:
527 00 50.
336 20 63
& P * ı SMtral 348 80 20
• VJVM:
^•Ur Kattan: 526 40 20,
144 42 33,
Dwb Tıfem (Acmta): 145 53 66.
144 25 02, 149 18 96
tafaOMM: 149 15 38
• M.IUMUUİ:
(Hava tahmim öflrenme) 573 89 80
• BBFnkMBk
b 526 62 74,
^atı 526 62 74
150 83 50,
40
• TB:069
• CUUAMZJL
585 19 90 - 91.
152 10 15,
339 46 48
• MMCA:
522 97 03,
147 51 10,
r 333 02 20,
• fcTT BML IM.: 145 07 20 <17 h«)
mnf:
(11 (Bffinmeyen numaralar ve
nibetp eczane sorma),
•21 (anza),
02t (damsma),
031 (şetıırterarası), M 1 (sıra sorma),
•1Z (mıllefletarası), OtZ (sıra sorma),
0 M (masal anlatma),
•72 (uyandırma).
•19 (posta kodu danışma),
•41 (fono tel)
M3 Alo Post Servısi
Taksim
Polisin
ateşiyle öldü
Istanbul Haber Serviai —
Taksim'de bir polis kendisine
kimlik sorduğu öne sürülen bir
kişiyi tabancayla öldürdü.
Taksim Gezi Parkı'nda dün
18.20 sıralannda meydana ge-
len olay, polisten edinilen bil-
giye göre şöyle gelişti:
Şişli Emrüyet Amirliği'nde •
görevü, adı açıklanmayan po-
lis memuru, sivil olarak Maç-.
ka Parkı'ndan geçerken üç kişi
yanına yaklaşarak kimlik sor-
du. Polis memuru kendisinin
polis olduğunu söyleyince üç
kişi silahlannı çektiler. Bunun
üzerine beylik tabancasını çı-
kararak ateş eden poüs memu-
ru bir kişiyi vurdu, diğerleri
kaçtılar. Yaralı, kaldınldığı
Taksim Ilkyardım Hastanesi'-
nde yaşamını yitirdi.
Polis yetküileri, ölen kişinin
üzerinden kimlik çıkmadığını
ancak biri Hacı Dündar (22),
diğeri Yaşar Akçam adına dü-
zenlenmiş fotoğrafsız iki bel-
ge ile 7.65 mm. çapında bir ta-
banca çıktığını söylediler.
Çarşıkapı
Istimlak
başhyor
tSTANBUL (AA) — tstan-
bul Büyükşehir Belediyesi'nce
bu ay içinde temeli atılacak
olan Sirkeci-Aksaray tramvay
hattı projesi kapsamında Çar-
şıkapı'da istimlaklar yapıldığı
bildirildi.
Büyükşehir Belediyesi Baş-
kanlık Danışmanı Saadettin
Öztulça, Çarşıkapı'da istimlak
edilecek binalann bedellerinin
belirlendiğini söyledi.
öztulça, "Tiyatro Caddesi
arkasındaki ada üzerinde yı-
kım vapılacak. Ondan sonra
minibüslerin Beyazıt'a çıkma-
lan yasaklanacak" dedi.
Fatih
Zabıtalar
dövüldü
ISTANBUL (AA) — Fatih
Belediyesi Zabıta Müdürlüğü'-
nde görevli 2 kişi, denetim sı-
rasında saldınya uğradı.
Belediyeden yapılan açıkla-
maya göre Hırka-i Şerif Paza-
n'nda denetim yapan Halil
Ipek ve Veysel Sever adh gö-
revliler, 6 pazarcı tarafından
dövüldüler.
Adli Tıp'tan rapor alan me-
murlar, sanıklar hakkında
Cumhuriyet Savcdığı'na şikâ-
yette bulunarak davacı oldu-
lar.
Su günlüğü
Barajlar
doluyor
tSTANBUL (tÜHA) — İs-
tanbul'un toplam 7 barajında-
ki su rezervi 1 milyon 122 bin
600 metreküp arttı.
tstanbul Su ve Kanalizasyon
tdaresi (tSKt) yetküileri, son
günlerde havanın yağışh geç-
mesi sonucu barajlardaki su
rezervinin sevindirici ölçüler-
de arttığını belirterek bir gün- •
lük artışın 1 milyon 122 bini
600 metrekübü bulduğunu;
kaydettiler.