22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6NİSAN1991 EKONOMİ CUMHURÎYET/13 SERBESTPıYASADADÖVlZ ABO Dolan AlmanMario Isvıçre Frangı Hollanda Ronnı Ingıfa Sterlıni Fransız Frarnjı 100 I Lıretı SARıyali Avus Şılını Alış 3845 2295 2710 2020 6820 675 305 1010 325 Satış 3855 2305 2720 2035 6900 685 310 1020 330 ALTIN GÜMÛŞ Cumhunyet fteşat 24 ayar altm 22 ayar bıleak 900 ayar gûmü? Valaftank Altını Zraat Mtmı Halkaltın Alış 288 000 305 000 43 800 39.100 556 231.000 231.500 233.000 Satış 293 000 320 000 44 200 43 000 585 236 000 236 500 238 000 M.BANKASI PİYASALARI TL Piyasası Ofcnz Pıyasası Attm Ptyasası Ort Faız (%) IşlHac (MıfyarTLl Dolar kapınış (TL) lşl.Hac.<M.lyon İ) Kaparoş {msft Iştem Hacnn (kg) 11000 29612 3884 65 62 BAGFAŞ'tan % 50 temettü • Ekonomi Servisi — Bandırma Gübre Fabrikalan AŞ'nin (BAGFAŞ) önceki gün yapılan genel kurul toplantısında 1990 yılı kârından ortaklara yiizde 50 oranında temettü dağıtılması kararlaştırıldı. Toptantıda konuşan şirketx yönetim kurulu başkanı Recep Gencer, Körfez krizine rağmen geçen yıl gübre üretiminin yüzde 7, asit üretiminin de yüzde 30 arttınldığını ve 450 milyar liralık ciroya ulasıldığını belirtti. Asü Nadir'in şirketi • LONDRA (AA) — Polly Peck International şirketler grubunun uç kayyumundan Christopher Morris, dün Nadir ailesinin yatınmlannı işleten South Audley Management (SAM) şirketinin kapatılması için yüksek mahkemeye başvurdu. Polly Peck Grubu yönetim kurulu başkanı ve hisselerin dörtte birinin sahibi Asil Nadir'in şahsi rolünu ve grup içindeki faaliyetlerini incelemekle görevli kayyum Morris, SAM'm tasfiye edilmesine ilişkin başvurusunun mayıs ayında yapılacak duruşmada ele alınmasını istedi. Christopher Morris'in ortağı olduğu Touche Ross şirketinden dün yapılan açıklamada, girişim başarüı olursa yüksek mahkemenin atayacağı resmi tasfiye memurlarının SAM'ın yöneümini devralacakları belirtildi. Halkaaçık yerlere sigorta • ANKARA (AA) — Hazine ve Dış Ticaret Müste&arhğı, (HüTM) zorunlu sigorta turlerinin kapsamını genişletiyor. HDTM, sinema, lokanta, diskotek, kahvehane ve lokal gibi halka acık yerlerde meydana gelebilecek kaza ve yangmlann topluma, üçüncu şahıslara verebileceği zararlan teminat altına almak amacıyla çalışmalara başladı. Dünya Bankasi • WASHINGTON (AA) — Dünya Bankasi, Türkiye'ye "teknoloji geliştirme programı" çerçevesinde 100 milyon dolar kredi sağladı. 5 yıl Odemesiz 17 yıl vadeli olan kredi, yüzde 7.73 olarak belirlenen değişken faize bağlanacak. Teknolojik gelişimin sağlanması ve teknolojinin sanayide kullanılmasını amaçlayan kredi, ürün standardınm yükseltilmesini, vest ve kalite kontrol uygulâmasının yaygınlaştınlmasını, kamu sektöru yanmda bu çabaya özel sektörün de katılmasıru amaçhyor. Kredi, TÜBİTAK ve Türk Standartları Enstitüsu tesislerinin geliştirilmesi, özel test ve belgelendirme endüstrisi kurulraası ve kalite kontrol konusunda profesyonel bir enstitu oluşturulması projelerinde kullanılacak. Lastiğ geldi ezam • ANKARA (UBA) — Binek araba, kamyonet, kamyon ve otobüs lastiklerine yüzde 9 ile 12 arasında zam yapıldı. Zamdan sonra bazı araç lastiklerinin yeni fıyaüan şöyle oldu. Lastik Eski fi- Yeni fî- çeşidi yat (TL) yat (TL) Binek arb. 163.500 183.586 Kamyonet 184.000 201.0% Kamyon- otobüs 809.000 894.000 SaracoğlupatladıEkonomi Servisi — Merkez Bankasi Başkanı Rüşdü Sara- coğlu, para politikası konusun- da iktidan, Hazine'yi ve banka- lan suçladı. Kamu bankalanrun ilgili bakanın karanyla Merkez Bankasi kararlanna uymadığı- nı açıklayan Rüşdü Saracoğlu, herkesin para istediğini, ama mali olanaklann buna elverme- diğini söyledi. Merkez Bankasi kaynaklanna başvurulması du- rumunda Türkiye'nin uzun sü- re enflasyonla mücadeleye git- mek zorunda kalacağını vurgu- layan Saracoğlu, "Sistem zorlanıyor" dedi. Mülkiyeliler Birliği'nin dü- zenlediği "Merkez Bankasi bi- lançolantun irdelenmesi" semi- nerinde konuşan Ruşdü Sara- coğlu, yeni yılda sürdürdüğü suskunluktan çıkarak'patladı.' Saracoğlu, "Merkez Bankasi bankalann babasıdır. Ama biz- de bankalann babası Hazine'- dSr. Törkiye'de para yönetimi 2-3 başlı. Batı'da kabul gören ise para yönetiminin bölünme- mesidir" dedi. Rüşdü Saracoğlu, Hazine'nin hukuken bütçenin yüzde 15'i kadar bir avans çekebileceğini, bu oranın iç ve dış borç ana pa- ra ödemeleri dolayısıyla fıilen yüzde 25 'e kadar çıkabileceğini belirtti. Saracoğlu, "Kısa vadeti avans, bizde bütçe açıgını ka- patmakta kuUanılmaktadır. Bu yanlıştır" dedi. Bazı kamu bankalannın dis ponibilite oranlanru tutturma- mayı adet haline getirdiklerini açıklayan Saracoğlu, "Ööe di- ye tutturduğumuzda ise bakan onayı ile ertelettirivoıiar. Bu Merkez Bankasi'nın çalışması- nı zoriaşüran bir dnrum. Dispo- nibilite oranlanndaki artış yüz- de S degü, fükn yüzde 3 olnyor. Bu işin nygolanabilir bir müey- yidesi yoksa sistem çaltşmaz ha- Merkez Bankasi Başkanı Rüşdü Saracoğlu, uzun zamandır sürdürdüğü suskunluğu bırakarak, para politikası konusunda iktidarı, Hazine'yi ve bankalan suçladı. Merkez Bankasi Başkanı "Sistem zorlanryor" dedi. le geliyor" şeklinde konuştu. Körfez krizinden dolayı ocak ayında bankalardan büyük mevduat çekilişleri olduğunda, Merkez Bankasi'nın, Inter- bank'ta bankalara 3 trilyon li- radan fazla borç verdiğini açık- layan Saracoğlu, ancak izleyen haftalarda bankalann Hazine bonosu almadıklannı belirtti ve "Sonuçta bu iiç trilyon lira Ha- zine'ye açılan bir krediye dönttş- tü ve fazla Ukidite oluştu. Ted- bir olarak disponibilite oranla- nnın yükseltilmesini düşündük. Hazine, hâlâ borçlanamıyor. Çok büyük nakit açığı var. Mart ayında Hazine'nin maaşlan ödeyebilecek imkânı kalmayın- ca, kısa vadeli avansı 5.5 trilyo- na yukselttik. Biz 2.5 trilyonda tutmak istiyorduk. Ama maaş- lar ödenmeseydi bundan kim kazanırdı" diye sordu. Saracoğlu, konuşmasının de- vamında kurun yüzde 10.9 ora- nında birden düştüğü 'kara cu- ma'ya da açıkhk getirdi: "Avans miktan ertesi hafta 8 trilyon liraya yükseldi. Bu ara- da kurlar da yükseliyordu. Biz döviz piyasasına biiyuk miktar- larda satış yaparak müdahak etmeyecegimizi söylemiştik. Kaldı ki rakamiar o kadar bü- yüktü ki döviz rezervlerimizin büyük bir kısmını buraya tah- sis etmemiz lazımdı. O hafta Merkez Bankasi vtuiyet almadı. Bankalann kurtannı izledi. Kur persembeye kadar çok hızlı çık- ü. Cuma günü birdenbire düş- tö. 20 milyon dolariık kıiçük bir satış, kurlan bu oranda düsür- düyse, zaten ortada bir hata var demektir. Cuma günu geç saat- lerde Hazine Merkez Bankası'- na 1 trilyon ödedi. Bu ödeme kurlan düşürdü. Yoksa 20 mil- yonluk satış degü." Para politikasuun uygulan- masında üzerlerine geldiği için Hazine'yi suçlayamayacaklan- nı belirten Saracoğlu, "Hazine sadece faturayı göriıyor. Bunu da kolay kolay suçlayamayız. Yılların alışkanlıklan var. Her- kes hükümetten teşvik istiyor. Mesela turizmciler, Körfez kri- zinden zarar gördük diye para istiyorlar. Müteahhitler istiyor. tşçiler enflasyon dolayısıyla ve geçmiş yıllann kayıplannı kar- şüamak amacıyla çok yüksek ücret artışı istiyorlar. Çiftçi de devletten destekleme alımı yap- masını istiyor. KIT'lerin fınans- man açıklan da işci çıkartüma- dan ve zam yapümadan kapa- tüsın deniyor. Turkiye'de ciddi bir vergi de toplamıyoruz. Ver- gi baftasıyla da herhalde vergi toplanamaz. Devlet dedigimiz hepimizin kurdugu bir organi- zasyon. Biz kurumsal olarak hangi parti iktidarda olursa ol- sun, sıkışügımızda para basar verirler, duşüncesini silmek is- tiyoruz." Interbank faizlerinin yüksek- liğinden memnun olmadıkları- nı, ama indirildiğinde bu para- nın 'kumara' yarayacağıru belir- ten Merkez Bankasi Başkanı Rüşdü Saracoğlu, bu yıl içinde parasal programı açıklayacakla- rını söyledi. Kuveyt'te büyük îş yokEkonomi Servisi — Kuveyt'- in savaş sonrası durumu Türk muteahhitlerini hayal kınklığı- na uğrattı. Başbakan Yddırun Akbaiut'la birlikte günübirlik Kuveyt'e giden Türkiye Müte- ahhitler Birliği Başkanı Kadir Sever, Kuveyt'te Türk müteah- hitleri için sanıldığı gibi 20-30 milyor dolarhk iş hacmi olma- dığı beüıtilerek "Ontda alabile- cegimiz iş sıkı çalışırsak 1-1.5 milyar dolan geçmez" dedi. Kuveyt'te savaştan sonra 100 milyar dolarhk yatınmdan söz edildiği için bütün yollann, köp- rülerin, binaların yıkıldığı dü- şüncesine kapıldıklannı anlatan Sever, "Aslıada Kuveyt'te bü- yük tahribat olmadığını gördük. YoUar-köprüler yerinde dunı- yor" dedi. Petrol kuyulannda- ki yangınlar dışında evlerin ka- pı ve pencerelerinin kınldığını, haberleşme, elektrik ve su tesi- satlannda yıkıntı olduğunu an- lattı. Sever şöyle konuştu: "Biz petrol tesisleri için bir şey yapamayacağımıza göre ge- riye su tesisatlannın tamiri, ev- lerin bakım ve onanmı gibi iş- ler kalıyer. Bunlarda en iyimser hesaplamayla 1-1.5 milyar do- lariık bir hacim oluşturnyor". Kuveyt'in savaş sonrasında temizlenmesi ve restorasyonu için acil olarak 150 milyon do- larhk fınansman sağlandığını hatırlatan Müteahhitler Birliği Başkanı, bu paradan pay alan ilk Türk girişimcisinin AIi Rıza Bozkurt olduğunu bildirdi. Se- ver'in verdiği bilgiye göre Kör- fez savaşı sırasında Amerikan ordusuna şişe suyu satanAh Rı- za Bozkurt, savaştan sonra da Suudi Arabistan'dan Kuveyt'e su taşımaya başladı. Bozkurt Kuveyt'ten 22.5 milyon dolarhk pay almasını sağlayan bu iş için Türkiye'den 510 T1R ve tanker ile 400 şoför ve işçiyi çahş- tırıyor. Türkiye Müteahhitler Birliği'- nin Kuveyt'teki işlerden Türk müteahhitlerine daha fazla pay alabilmek için yeni bir organi- zasyona gittiğini anlatan Kadir Sever, Kuveyt'teki ihtiyaçları anında saptayıp Türkiye'ye bilgi verecek bir büronun kurulaca- ğıru söyledi. Birliğe bağh olarak çalışacak büro için Dışişleri Ba- kanhğı'na dün başvurduklanm bildiren Sever, "Bu büro saye- sinde bakım, onarun işleri için ön anlaşmayı çabucak yapabi- lecegiz. Aynca savunma tesisle- rinin ve yıkumış petrol tesisle- rinin yeniden yapılraası sırasın- da bu işleri üstlenecek tngiliz, Kanadalı ya da Amerikan fir- nuüanna uzman işçi ve ekipman sağlamada köprü başı olabile- cegiz" dedi. İstanbul'a ' zorLiman ücretlerinin yüksekliğj, İstanbul'a deniz yoluyla yapılan günübirlik turizmi zorluyor. CEM HAMULOĞLU Liman ücretlerinin yüksekli- ği, Türkiye'ye deniz yoluyla ya- pılan günübirlik turizmi olum- suz yönde etkiliyor. Türkiye, Akdeniz'de rakipleri olan ülke- lere göre oldukça pahalı liman faturalan yüzünden, turizmin WeriTrui' alanlanndan birisi olan 'kruvaziyer' turizminden hak ettiği payı alamıyor. Konaklama yapmamaianna karşın, şehir turlan ve ahşveriş yoluyla ülke turizmine katkıda bulunan turistik yolcu gemileri, artık Türk limanlanndan kaçı- yor. Bumerang Turizm'den Ah- met Kozikoğhı, "Biz, liman öc- retlerinden omurboyu dertliyiz. En kısa zamanda bütün liman ücretlerinin tekrar gözden geçi- rilip hiç değilse bizimle rekabet edebilecek limanlann seviyesine indirilmesi gerekmektedir" diyor. Turizm Bakanhğı'nın Emni- yet Genel Müdurlüğü'ne daya- narak verdiği sayüara göre. 1990 yılında Türkiye'ye gelen 5 mil- yon 374 bin turistten, 741.629'u deniz yoluyla giriş yapmış. Bu sayı, hava ve karayolunun ar- dından üçüncü sırada yer ahyor. Türk limanlanna yanaşmarun faturası her geçen yıl artıyor. Daha önce turist taşıyan yolcu gemilerine uygulanan yüzde İstanbul'a >anaşan turist gemilerinin giderek azaldığı belirtiliyor. 30'luk indirim, 1986 yüından bu yana 24 saatten fazla kalan ge- milere uygulandığı için artık 'is- lemiyor.' Acenteler, Ulaştırma Bakanhğı'na bağh Türkiye De- nizcilik Işletmeleri yetkiülerini 'transit yolcu' kavramını anla- mamakla suçluyorlar. Geçen yıl nisan ayında uygulanmaya baş- lanan çöp ve atık su için ahnan ücretlerin yüzde 300 oranında arttınlması ve fener ücretine 1990 ağustosunda yüzde 40 ora- nında zam yapılması eleştirili- yor. Ama acenteleri, daha ön- ce 1 mayısta başlayacağı açıkla- nan yüzde 30-100 oranları ara- sında değişen zamlar korkutu- yor. Ahmet Kozikoğlu, "Bizim limanlanmızdaki fiyatlar, zaten pahah. Hem döviz baandaki bir fiyata nasü yüzde 100 oranında zam yapılabuir. Bu çok komik bir şey"diyor. Konuyla ilgili bilgi aldığımız Ulaştırma Bakanhğı Müsteşar Yardıması Faik Koç, mayıs ayında uygulanacak zammın, Türk bayrakh gemiler ile ve tu- ristik olarak etkirüik gösteren gemiler için uygulanmaması ka- rarınm ahndığını söylüyor. Acentelerin, "Bu zam dondu- rulsa bile limanlar çok pahah. Mevcut fiyatlann da yüzde 50 oranında indirilmesi gerekiyor" önerisine ise Faik Koç katıhnı- yor ve Turkiye'de fıyalann di- ğer Ulkelerin altında olduğunu öne sürüyor. "9570 grostonluk Berlin ge- misinin lstanbul limanına ya- naşmasınm faturası geçen yıhn fiyattan Ue 10356 ABD Dolan. Eger mayıs ayındaki zam uygu- lanırsa, bu fatura 14693dolara çıkacak" diyen Ayhan Sungar, aynı geminin geçen yıl uğradığı öteki Akdeniz limanlanna kaç dolar ödediğini şöyle sıralıyor: Iimasol (Kıbrıs) 1036 dolar, İskenderiye (Mısır) 934 dolar, Ajaccio (Fransa) 1201 dolar, Tunus 3100 dolar, Malaga (tspanya) 3148 dolar, Valencia (tspanya) 2972 dolar, Hayfa (Is- raü) 2906 dolar, Malta 381 do- lar, Brindizi (îtalya) 3700 dolar, Volos (Yunanistan) 3318 dolar. Sana içîn boykot hazırlığıEkonomi Servisi — Türkiye Bakkallar Federasyonu, Sana yağı için boyköt hazır- lığına girişti. Bakkallar Federasyonu, Sa- na'nın içindeki sodyum benzoat oranının incelenmesi için Refık Saydam Hıfzıssıhha Merkezi'ne başvurduklanm, yağın içinde- ki sodyum benzoat miktannm insan sağlı- ğını tehdit edici bir boyutta olduğu anlaşı- hrsa tüm bakkal, market ve bayileTde bir Sana boykotu başlatacaklannı belirtti. Bir lngiliz-Hollanda ortakhğı olan ve margarin üretiminde dünyanın en büyük şirketlerinden bvri sayılan Ünilever'in Türkiye'deki yatınmı Ünilever İş AŞ tara- fından üretilen Sana yağı İzmir'de bir ih- racatçı firma tarafından tngiltere'ye ihraç edibniş, ancak Ingiliz gümrüğünde icerdi- ği sodyum benzoat miktan nedeniyle geri çevrilmişti. Ihracatçı firmaya Ingütere'de konuyla ilgili olarak verilen raporda, Sa- na yağında 0.480 gram sodyum benzoat bu- lunduğunu, tngjltere'deki gıda yönetmeli- ğine göre ise bu miktann çok fazla olduğu belirtüiyordu. Türkiye'deki katkı rnaddeleri yönetme- liğine göre ise gıdalarda bir kilogramda 1 gram sodyum benzoata izin veriliyor. Ege Üniversitesi Mühendisük Fakültesi Gıda Mühendisüği Bölümü'nün Cumhunyet Ege Bürosu'na verdiği bilgiye göre sodyum ben- zoat, ürünlerde mayalanmaya ve bakteri oluşumuna engel olmak amacıyla kullanı- lıyor. Türk standardınm da uluslararası gı- da kandeksiyle standardınm aynı olduğu belirtiliyor. Bu arada, Unilever Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Atilla Midillili, şöyle dedi: "Bize gelip teklif istenseydi, bizim for- mülümüz ve standartlanmızın İngiltere standardına uymadığını söylerdik. Her ül- kenin kendine göre bir standardı var." Öte yandan Türk Standartlan Enstifı- sü'nden yapılan açıklamada, enstıtünun bu olayla hiçbir ilgisi bulunmadığı belirtildi. Turkiye'de halk sağhğımn korunmasında yetkili kuruluş Sağhk Bakanlığı'du-. Gıda Katkı Maddeleri Tüzüğü'nü de Dünya Sağ- hk Teşküatı'nın kabullerine paralel olarak Sağhk Bakanhğı hazırlar" denilen açıkla- mada, dünyada geçerli olan benzoik asit oranının ise 1000 mg/kg olduğu belirtildi. EKONOM1DE KULIS MERALTAMER Japonlar Kempinski'yi sattı Ekonomideki değişikliklere en duyarlı olan ve en hızlı tep- ki veren uike Japonya. Kör- fez knzıyle birlikte dünya eko- nomisınde yaşanan son dur- gunluk da gösterdi ki Japon- lar bir ülkeye gelinceye kadar kılı-kırk yarıyor, uzun uzadıya düşünüp karar veriyor, ancak konjonktürel de olsa işler kö- tüye gitmeye başladığında bu kez en 'hızlı' karar veren- ler onlar. Hemen gerı çekili- veriyorlar. Britsh Ainvays Halkla II ış- kiler Şorumlusu'nun Londra^ da bize verdiği brifingde de gördük ki Körfez krizinin ha- vayolu taşımacılığında yarat- tığı olumsuz etki en fazla Ja- ponya hatlarında yaşanmış. En büyük düşüş Tokyo hatla- rında görülmüş, en yogun ip- taller Japonlar tarafından ya- pılmış. Japonlar Türkiye'deki faali- yetlerinin geleceğiyle ilgili olarak da çekimser davranı- yorlar. Örneğin Beşiktaş'ta yeni acılan Çırağan- Kempinski Oteli'nin çoğun- luk hissesine sahıp olan Ja- pon Kumagi Gumi firması, hisselerini sessiz sedasız bir Arabın sahibi bulunduğu TAKSİM firmasına satıvermiş. Satılan Çırağan Oteli'nin mül- kiyetı değil kuşkusuz, daha önce Japon firmasının Türk yetkilılerinden 49 yıllığına ki- ralama hakkı. Dendiğine gö- re Arap firması, Japonlara bu hısse değışıklığı için 150 milyon dolar ödemiş. Kem- pinski'nin işletmecisi ise eskiden olduğu gibi yine LUFTHANSA. Japonya'nın dev otomobil üreticisi TOYOTA da duy- duğumuza göre Türkiye'ye gelmekte bir miktar tereddüt göstermtş. Brisa'da 3 ay sü- reyle yaşanan grevin ardın- dan ücretlerin yüksek oran- larda artması ve Körfez krizi nedeniyle ekonomimızin istik- rarını yitirmesi, Japonları çe- kimser davranmaya itmiş. Bir süre "tamam mı desek, yok- sa devam mı etsek" diye te- reddüt geçirmişler, sonunda "devam" kararı almışlar. Ama dendiğine göre bu te- reddütlü günlerde Sabancı Grubu otomobil yatınmı için Fransa'da Peugeot'cularla te- maslarda bulunmuş. Zaten Sakıp Sabancı'nın Toyota ile yatırımın devam edeceğini te- yit etme gereğıni duyması da bu konuyla ilgili bazı tered- dütlerın yaşanmış olduğunu gösteriyor. lmpexbank'ta yönetici kalmadı lmpexbank'la ilgili geliş- meler, sanki hızlı çekilmiş bir fılm gibi. Sahneler başdöndü- rucü hızla değışiyor Daha bir hafta önceyapı- lan genel kurul sonrasında durum şuydu: • Çoğunluğu sağlayacak kritık hısseler mahkemede. • İkı azınlık grup arasında daha fazla hisseye sahıp olan Eliyeşil-Şemiler ekibı yöne- tim kurulunda çoğunlukta. • Ama genel mudurlük ve fiili yönetim Karamehmet- ler'de. Bir hafta çok bir zaman de- ğıl, ama şımdı durum müthiş değişik. Mehmet Reşat Kara- mehmet genel müdür vekıllı- ğinden ıstifaetmiş. Bankanır. genel müdür yardımcıları ve onların altmdakı departman müdürieri de topluca istifa etmişler. lmpexbank'ta yöne- tici kalmamış. Şu günlerde fi- ilen bankanın başındaki kişı, 1970'lerde Çukurova Sanayi İşletmelerı'nde genel müdür- lük yaptıktan sonra fiili yöne- ticilıkten çekıldıği belirtilen Mehmet Can Eliyeşil'miş. Yönetim Kurulu Başkanı Eli- yeşil, aynı zamanda "yö- neticilik" de yapıyormuş. Özetle bankanın bugünku manzara-ı umumıyesı şöyle: En yukarıdaki bir kısım htsse- darlar, onun altmdakı genel müdürlük, genel mudür yar- dımcılıkları ve onların altında- ki departman müdürlükleri boş ve departman müdürle- rinin de altındaki bölüm şef- leri. Dolayısıyla yönetim kuru- lu üyeleri bölüm şeflerine mu- hatap. Gelecek hafta durum ne olur, şımdıden bılınmez!... Bu arada İktısat Bankasi sahibi Erol Aksoy'un Asil Na- dir'den 5 milyon dolar dolay- larındaki alacağına karşılık şimdi de impexbank'la ilgi- lendtği yolundakı haberîer, şu günlerde kulislerde dolaştyor. Zavalh Asil Nadiri lmpexbank'ın sahipliği ile ilgili ola- rak Karamehmet kardeşler, Eliyeşit ailesı, Bülent Şemiler ve Kemal De- rinkök arasında kıyasıya süren mü- cadelede kabak galiba Asil Nadir'- in başında patlayacak. Çünkü Asil Nadir'in bankayı satışına karşılık Eli- yeşil ve Karamehmet kardeşlerin or- tak imzasını taşıyan 29 mart tarihli 13.5 mityon poundtuk ilk senet ödenmemiş. İkinci 13.5 milyon po- undluk senet ise haziran 1991 tarihli. Bu durumda Asil Nadlr bankayı sat- mış, ama parayı alamamış oluyor. Oysa, Asil Nadtr'den alacaklı 3 aracı kurum -Lehman Brothers, Barclays ve Carr Kitcat Altken- toplam 50 mil- yon poundluk alacaklarına karşılık bu senetlere haciz koy- "durtmuşlar ve paralarını 29 martta alacaklarını varsaya- rak Asil Nadir aleyhine açtıklan şahsi iflas davasından vaz- geçmişlerdi. Şımdi borç ödenmediğine göre Asil Nadir aleyhindekı iflas davası da yeniden başlatılacağa benzi- Bankalann bayram hazırlığıBankalarımız şu günlerde neden dövize pek rağbet etmiyor? Kimine göre Merkez Bankası'nın 2 hafta önceyaptığı müdahale, bankaları ürküttü. Bu nedenle bankalann dövize talebi azaldı. Kimine göreyse bankalar bayram hazırlı- ğında. Bayram tatili nedeniyle ellerinde bir miktar Türk Lirası nakit tutmak istiyorlar. Ay- rtca bayram ertesi Kurumlar Vergısi ödeme- leri için de bankalardan para çekilecek. Bu- na da hazırlıklı olmaları gerek. Bu arada Zı- raat Bankası'nın ay ortasında 2 trilyon lirayı aşkın maaş ödemeleri de var. Dolayısıyla nisan ayının ikinci yansı için ufukta özellikle TL sıkışıklığı görülüyor. Inter- bank'a girip de yüzde 150'lerı bulacağı tah- min edtlen faizlerte TL bulmak yerıne şimdı- den TL açısından hazırlıklı olmakta yarar var. Ayrıca TL bu denli kıymetleneceği için kim- senin döviz üzerinde spekülasyon yapa- cak hali kalmayacak. Yani nisan ayının ikin- ci yarısı için dövizde önemli bir değer artışı da beklenmiyor. Bu arada yarım gün içinde Amerikan Do- lan'nda 4150 liradan 3520 liraya çekilmesi- ne yol açan Merkez Bankasi para operasyo- nuyla ilgili olarak da çeşitli spekülasyonlar hâlâ sürüyor: Bir görüşe göre bu zikzak, Merkez Ban- kası'nın Ankaradaki yetkilileriyle o sıralar- da ABD'de bulunan Merkez Bankasi Başka- nı Rüşdü Saracoğlu arasındakı komünikas- yon kopukluğundan kaynaklandı. Merkez Bankasi komünikasyondaki kopukluk nede- niyle piyasaya müdahale etmekte gecikti. Bir diğer görüşe göreyse Türk hükümeti, Amerikan yetkilileriyle temaslarında belli bir finansman desteği bekliyordu. Buna karşı- lık da günlük kur ayarlamalarını yüksek tu- tarak istikrar tedbirlerine şimdiden başladık- ları izlenimini veriyorlardı. Ancak ABD'li yet- ktlilerie ilk tur görüşmeler olumsuz geçınce, ABD'den direktif verildi ve dövize müdaha- le edildi. Üçüncü görüşte ise Devlet Bakanı Günes Taner, Türkiye'aeki döviz fıyatlarına kişisel olarak müdahale etti. Güneş Taner'ın tavsi- yesi üzerine Ziraat Bankasi piyasaya gire- rek 2 saat içinde bir trilyonun üzerinde bir parayı çekiverdi. Türk Lirası, bu denli kısa sürede boytesine darahnca da döviz fiyatla- rı baş aşağı girti. TKB'nin borç ertelemesi Türkiye Kalkınma Bankasi Genel Müdürü îsmail Emen, turizm yatınmcılanmn Körfez krizinden önceki borçlarını 30 nisana kadar ödemeleri gerektiğini belirtti. Ekonomi Servisi — Türkiye Kalkınma Bankasi'na borcu olan ve Körfez krizinden önce- ki borçlarını 30 nisana kadar ödemeyen turizm yatınmcılan, erteleme karanndan yararlana- mayacak. Türkiye Kalkınma Bankasi Genel Müdürü tsmail Emen dün yaalı bir açıklama yaparak, turizm yatınmcüannın ertelenecek borçlan konusunda bilgi verdi. Yüksek Planlama Kurulu'- nun bu konudaki karannı anım- satan Emen, 1991'den önce Türkiye Kalkınma Bankası'na günü geçmiş borç taksidi olan- lann, bu borçlarını 30 nisan ta- rüıine kadar ödemeleri ya da bankanın uygun göreceği şekil- de yeniden taksitlendirmeleri gerektiğini belirtti. Emen, bunu yapmayanlann borç ertelemesi karanndan yararlanamayacak- lannı belirtti. Emen, ertelenecek borçlann tahakkuk tarihleri iti- barıyla Amerikan Dolan'na çevrileceğini ve bu borçlara, ödeme süreleri için temin edile- cek kaynağı, Türkiye Kalkınma tsmail Emen Bankası'na olan maliyetine 2 puan eklenerek bulunacak faiz oranının uygulanacağım sözle- rine ekledi. Yüksek Planlama Kuıulu, 16 KlSA KISA şubatta bir karar almış ve tu- rizm yatınmcılannın borçlannı 1.5 yıl odemesiz bir dönemden sonra ilk öderaesi 31 Ağustos 1992 tarihinde başlamak ve al- tışar aylık taksitlerle ödenmek kaydıyla 31 Ağustos 1994'e ka- dar ertelenmesini kararlaştır- mıştı. Yüksek Planlama Kuru- lu bu ertelemenin karşılanması için de bankaya 100 milyon do- larhk bir kaynak aktarılmasını öngörmüştü. Ancak YPK'mn karannda, bu 100 milyon dola- nn nereden ve nasü sağlanaca- ğına ilişkin bir açıklama bulun- muyordu. tsmail Emen de, dün yaptığı açıklamada, borç ertelemesinin ancak 100 milyon dolarhk kay-' nak sağlanırsa gerçekleşeceğrni bir kez daha vurguladı. • YAPI KREDİ'nin Telecard ve Genç Telecard'ları Pizza Hut'larda artık para yerine geçiyor. • YA-SA YAYINCILIK'ın bilgisayar dergisi tarafından düzenlenen 8. Türkiye Bilgisayar Kongresi 27-30 mayıs tarihlerinde AKM, The Marmara ve TÜYAP tstanbul Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilecek. • NURDAN SARIKAYA YILDIRIM, Halkla ilişkiler masterı vapmak için Amerika'ya New York'a gidiyor. Yıldınm, 1985 yıhndan bu yana Net Şirketler Grubu'nda basın danışmanlığı görevini sürdünlyordu. • ŞARK SİGORTA, yeni bir hayat sigorta şirketinin kuruluş çahşmalanna başladı. Yıhn ortalannda faaliyete geçecek şirketin genel müdurluğüne M. Kemal Olgaç atandı. • YASED (Yabancı Sermaye Koordinasyon Derneği) Genel Sekreterliği'ne Dr. Abdurrahman Anman getirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle