22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21NİSAN1991 KULTÜR-SANAT CUMHURİYET/7 SERGI-GOSTERI 'Gezici kültür bahçesi' • Kültür Servisi — Yeni Çizgi Sanat Evi ve Çocuk • Kulübü Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilecek bir "gezici sergi" ve "gezici kültür bahçesi" düzenledi. Merkezi Aabadem'de bulunan Türk Spastik Çocuklar Derneği bahçesinde 10 mayısta başlayacak etkinlikler kapsamında çeşitli sergiler, gösteriler, filtn gösterimleri, konserler ve masatenisi turnuvaları gerçekleştirilecek. Etkinlikler mayıs 1992'ye dek Istanbul'un ilçelerinde sürecek. "Gezici Kültür Bahçesi"ne, Türk Spastik Çocuklar Derneği, TSE, UNICEF, Kadıköy Sağlık Eğitimi Vakfı, Doğal Hayatı Koruma Derneği, Karikatürcüler Derneği ve kukla-karagözcüler katkıda bulunacak. YARIŞMA Fotoğraf yanşması • IZMtR (AA) — tl Türizm Müdürlüp, Çevre Vakfı ve Izmir Gazeteciler Cemiyeti'nce, "Izmir Kuş Cenneti Tanıtım Fotoğraf Yanşması" düzenlendi. Izmir Turizm Müdürü Nilgün Gültay, profesyonel fotoğrafçılar ile gazetecilerin katılabileceği dalda, birer milyon liralık 3 büyük ödül ile 500'er bin liralık 2 mansiyon verileceğini söyledi. Gültay, amatör fotoğrafçılann katılacağı kategoride ise 500'er bin liralık 3 ödül ve 250'şer bin liralık 2 mansiyon dağıtılacağmı da kaydetti. Yanşmaya katılacakların, dia olarak çektikleri yapıtlarını, en geç 22 mayıs akşamına kadar, Izmir Turizm Müdürlüğü'ne teslim etmeleri gerekiyor. SERGİ Ariş'in heykelleri • Kültür Servisi — Koray Ariş'in heykellerinden oluşan sergi 26 nisan günü Galeri Nev'de açılacak. 1944 yılında doğan sanatçı İDGSA Şadi Çalık atölyesinden mezun olduktan sonra, 1969-71 yıllan arasında Roma'da heykeltıraş Emillio Greco'nun atölyesinde çalıştı. 1975'te Türkiye'ye dönen Ariş, mezun olduğu okulda öğretim üyeliği görevini sürdürdü. 1977'de bu görevinden ayrılan sanatçı çalışmalarını atölyesinde yürüttü. Çok sayıda kişisel sergi açan ve karma sergilere katılan Ariş'in heykelleri, Galeri Nev'de 22 mayıs gününe dek görülebilir. ŞENLİK Çocuksuz çocuk şenliği • Kültür Servisi — îstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin düzenlediği 2. Çouk Şenliği dün Atatürk Kültür Merkezi'nde müdür Mesut tktu'nun açış konuşmasıyla başladı. Iktu, sezon boyunca çeşitli nedenlerle izlenemeyen çocuk müzikalleri, balesi ve korosunu "Çocuk Şenlikleri" kapsamında sunmayı ilke edindiklerini ve temel amaçlannın izleyiciyle bütünleşme olduğunu belirtti. Dün AKM Küçük Salon'da çocuk müzikali "Sihirbaz Oz"u izlemeye gelen çocuklar oldukça sınırlı sayıdaydı. Çeşitli yetkililerden edinilen bilgiye göre Istanbul'daki çeşitli çocuk yetiştirme yurtlan yöneticileri ile ilişkiye geçilmiş ve her türlü ulaşım sorununun çözülebileceği beliıtilmiş olmasına karşın dün şenliğe davet edilmiş olan Üsküdar, Bakırköy, Eyüp ve Kasımpaşa çocuk yetiştirme yurdu öğrencilerinin hiçbiri şenliğe katümamıştı. "Sihirbaz Oz"u, anne-babalan ile AKM'ye gelmiş az sayıda çocuk izledi. 'Hensel ve Gretel' • Kültür Servisi — 22 nisanda başlayıp 28 nisanda sona erecek olan Istanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolan'nın düzenlediği Çocuk Oyunlan Şenliği'ne, Şehir Tiyatrolan Çocuk Eğitim Birimi Kadıköy Haldun Taner Sahnesi Hensel ve Gretel ile katılıyor. Bu oyunun en önemli özelliği 7-14 yaş grubu çocuklardan oluşması. Bu öğrenciler Şehir Tiyatrolan'nda tiyatro eğitimine üç yıl önce başlamışlar. Grimm Kardeşler'in masalından oyunlaştırüan "Hensel ve Gretel"i Neş'e Altıner yönetiyor. Dekorlar Kezban Arca, Ayşen Aktengiz ve Sabahat Çolakoğlu'na, kostümler Sevim Çavdar'a ait. Oyunun müzlklerini Selim Atakan gerçekleştirdi. Oyun 23 nisan salı ve 26 nisan cuma günü saat 11.00'de Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde ücretsiz olarak perdesini açacak. TİYATRO 'Akademik Tıyatro' • BURSA (AA) — Azerbaycan Cumhuriyeti Kültür Bakanhğı Akademik Tiyatrosu yönetmeni Vagıf lbrahimoğlu, haziran ayında tstanbul Bakırköy Belediyesi Tiyatrosu'nun düzenleyeceği "Uluslararası Genç Tiyatrolar Festivali"ne katılacağıru açıkladı. Azerbaycan Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı Devlet Akademi Tiyatrosu "Yuğ" tiyatro stüdyosunda oynanan Şehriyar'ın "Haydar Baba'ya Selam" mesnevisinin yönetmenliğini Vagıf fbrahimoğlu yapıyor. Sahne yerine salonun ortasına mezarhk gibi yapılmış bir mekânda sunulan oyun, baştan sona Türklerin tarihini, gelişmesini ve imparatorluklann yıkılışlannı yansıtıyor. KÜLTÜR İki profesöre Avusturya nişanı • Kültür Servisi — Avusturya Cumhurbaşkanı tarafından MSÜ öğretim üyelerinden Prof. Dr. Bülent özer ile İÜ Ormancılık Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Muzaffer Selik'e, Avusturya 1. Sınıf Bilim ve Sanat Onur Nişanı verildi. Nişanlar, 25 Nisan 1991 günü saat 11.00'de tstanbul'daki Avusturya Kültür Ofisi'nde düzenlenecek törende, Avusturya'nın Türkiye*deki Büyükelçisi Dr. Friedrich Zanetti tarafından sahiplerine verilecek. Yayınlanyla restorasyonda Avusturya (Viyana) ekolünün anlayışını Türkiye"ye getirip yayılmasını sağlayan Prof. Özer, Avusturya sanatı ile mimarisini bir bütün olarak incelemiş. 1965 yılından başlayarak Viyana'nın son iki yüzyılhk sanat ve mimarhk gelişimi konulan üzerine gerek Avusturya'da gerekse Türkiye'de dersler ve konferanslar vermiştir. Avusturyalı bilim adamlarına, Türkiye'de onur doktoralannın verilmesini sağlayan Prof. Selik'in çabalarıyla, 1982'den bu yana Avusturya ile Türkiye arasında ormancılık konusunda karşıhklı doğa gezintileri başlatılmıştır. Getzson albümünün kayıtlarını Kopenhag'da Montmartre Kulübü'nde yaptı Yumiışak, hüztinlü bir karşılaşma Stan Getz, balladlarma geniş yer verdiği yeni albümünde son yıllarda birlikte çalıştığı dörtlüden davul ve bası çıkartmış, piyanist Kenny Barron'la bir ikili oluşturmuş. FERRUH YILMAZ KOPENHAG — Caz dünyasının bel- ki de en büyük tenor saksofoncusu Stan Getz'in önümüzdeki aylarda piyasaya çı- kacak yeni albümü, Getz'in saksofonu- nu sevenler için duygusal düzeyde yoğun, yumuşak, hüzünlü bir karşılaşma ola- cak. Getz, son albümünün kayıtlarını Kopenhag'ın ünlü caz kulübü Mont- martre*da dört akşam üst üste verdiği konserlerde yaptı. Stan Getz, 1987 yılın- da doldurduğu, birçok uluslararası ödüle layık görülen ve Grammy'ye aday gös- terilen 'Anniversay' adh albümünü de yi- ne Montmartre'da doldurmuştu. Stan Getz, balladlara geniş yer verdi- ği yeni albümünde son yıllarda birlikte çalıştığı dörtlüden davul bası çıkanp sa- dece piyanist Kenny Barron'la ikili oluş- turuyor. Konsere dayanan albümde bas ve davulun cerçevesini oluşturduğu fizik- sel yakınlık, duygusal tonlann ve roman- tizmin yoğunluğunda eriyip gidiyor. Da- vulun ekşjkliğine rağmen Getz'in ritm duygusu ve melodik tarzı, Barron'la kar- şılıklı atışmasına canlılık kazandınyor. Yeni albümde zaman zaman dinleyene nefesini tutturan fısıltılı pasajlar da var. Stan Getz, 80'lerin ortasından bu ya- na birlikte çalıştığı dörtlüsüyle verdiği konserlerin sonundaki Barron'la birlik- te yaptığı ikili bislerin izleyiciler tarafın- dan çok tutulması üzerine yeni albümü- nü Barron'la birlikte ve davulsuz, bas- sız yapmaya karar verdiğini anlatıyor. Stan Getz'in yeni albümünün kayıtla- rını yaptığı Montmartre konserinde Ko- penhaglüar, Getz'le belki de son defa bu- luştular. Ve yine belki yeni albüm Getz'in son albümü olacak. Çünkü 64 yaşında- ki Getz, 3.5 yü önce yakalandığı kanser- BU BELKİ SON ALBÜM — Stan Getz'in yeni albümünün kayıtlannı yaptığı Mont- martre konserinde Kopenhaglılar, Getz'le belki de son defa buluştular. Ve yine belki yeni albüm Getz'in son albümü olacak, çünkü 64 yaşındaki Getz 3.5 yü önce yakalandığı kanserden oldukça etldlenmiş göriinüyor. den oldukça etkilenmiş görünüyor. Getz bu nedenle birer saatlik iki set halinde- ki konserine doktorunun tavsiyesiyle bir saatlik ara veriyor. Hastalığın tüm konser boyunca otur- mak zorunda kalan Getz üzerindeki et- kileri açıkça görülüyor, buna karşılık müziğinde - belki aeının daha derinden hissedildiği hüzün dışında - kendini his- settirmiyor. Ama Getz, günlük yaşamın- daki acıyı müziğine yansıtan ve hangi parçayı çalarsa çalsın müziğe kişisel bir boyıit kazandıran (Chet Baker, Bill Evans, Art Pepper gibi) beyaz cazcılar- dan biri olarak tanınıyor. Tıpkı onlar ve daha birçoklan gibi Getz de zamanında uyuşturucu ve alkole sonuna kadar bât- mış ve müzik kariyerini bu nedenle teh- likeye sokmuş müzisyenlerden. Aeının muziğe derin bir boyut kazandırdığı, bel- ki de müziğin dihamiğinı oluşturduğu sık sık öne sürülür. (Bu tezin örneklerinden biri de Türkiye'den göçe zorlanan Rum- lann Yunanistan'da yaşadıkları acıların dile getirildiği Rebetiko müziğini / kül- türiinü anlatan Rebetiko filmidir. Yönet- meni Costas Ferris, "Ben sadece müzi- ğin değil. yaşanan acıların filmini yap- tım. Acılar güçlü bir küitürün dinami- ğini oluştururiar, bu vüzden de iktidar- lar tarafından hoş görülmezler" demiş- ti.) Stan Getz'in yeni albümünü Kopen- hag'da doldurması bir tesadüf değil; Getz yine Kopenhag'da doldurduğu An- niversao''de "Ben burada üç jü yaşadım, kalbimi Kopenhag'da bıraktım" diyor. Getz, 6O'lı yıllarda Kopenhag'ı mesken tutan Ben VVebsler, Dexter Gordon gibi ünlü cazcılardan biri. Getz'in Kopen- hag'daki dönemi, uyuşturucuyu bırak- tıktan hemen sonraya, 1960'ların başına rastlıyor. Stan Getz profesyonel müzik yaşamı- na 1942 yılında başladı ve bugüne kadar cazın ünlü isimlerinin hemen hemen tü- müyle birlikte çalıştı. Getz'in, Latin Amerika ve özellikle de Brezilya müzi- ğine sardırdığı ve birçoklan tarafından 'poplaşmak ve ticarileşmekle' suçlandı- ğı uzun bir dönemi var. Öte yandan bu eleştiriye karşı çıkanlar, Getz'in Brezil- ya melodilerini ve ritmlerini caza kazan- dıran ilk müzisyenlerden olduğunu ve Brezilya muziğinin Milton Nascimento ve Antonio Caıios Jobim gibi caza bü- yük isimler kazandırdığının göz ardı edil- memesi gerektiğini savunuyorlar. Bir süre sonra Latin tarzından sıkılan Getz, 6O'lı yıllardaki bu dönemin ardından 70*161x16 klasik caza yeniden dönmüştü. Cazın büyük isimlerinden biri daha caz dünyasından kaymak üzere. Getz'in saksofonunu ve anlatımını sevenler, önü- müzdeki aylarda çıkacak duo albümü- nü de çok sevecekler. ErolKınalı resimlerini Teşvikiye Sanat Galerisi'nde sergiliyor Tuvalde insan ve toprak biraradaErol Kınalı'nın resimlerinde insanlar var başından beri. Çünkü sanatçıya göre "insanda her şey var..." Tuvalinde, toprağa yakın renklerinin arasında bazı yazılar da saklı: Üzüntü, mutluluk, sevgi, nefret, korkmak, inanmak, inanmamak; tek kelime ile yaşamak..." yazmış birinin üstüne. AHU ANTMEN Dokuz yıl olmuş... 70'li yıl- lann sonunda, 80'ü yıllann ba- şında açtığı sergilerden ressam Erol Kınab'yı tanıyanlar, figür sorununun çözümüne yönelik çahşmalar yapan bu sanatçımn yıllardır "ortahkta" görenmedi- ğini fark etmişlerdir. 1982'de Almanya'ya yerleşen Erol Kına- h, bu uzun süreden sonra Türk- iye'deki ilk sergisini Teşvikiye Sanat Galerisi'nde açtı. Sergi, nisan ayı boyunca görüle- bilecek. Çocukluk döneminde başla- yan bir resim sevgisi... Çizerek geçen yıllar... Gazi Eğitim Ens- titüsü'nde resim ve heykel eği- timinden sonra, devlet bursu ile Almanya'ya gidiş... Hayalinde yaşattığı, ancak kitaplarda gö- rebildiği resimlerin "gerçek"le- rini görmek; insanın canı sıkı- hnca müzeye gidip Picasso res- mine bakması hoş bir şey olmalı... Sonra Türkiye'ye dönüş... Akademi'de birkaç yıl öğretim üyeliği ve yeniden Almanya. Erol Kmah'mn yaşamından bir- kaç kesit. Aslında onun yaşamı - nrrı gerçek kesitleri resimlerinin içinde. Sanatım anlatırken orta- ya çıkıyor bu. Insana olan tut- kusu, sevgisi, mutluluğu, mut- suzluğu, insanlar arasında yal- nızlığı... Kınah, yaklaşık 20 tablosunu taşıyabilmiş Almanya'dan Türkiye'ye. Hepsi son dönem çalışmalan. Resimlerinde yine figür ağırlıkta, ama galerinin "arka oda"sında duran birkaç eski dönem resmine oranla da- ha belirgin figürler bunlar, da- ha insancıl. önceki resimlerinde geomet- ri ve organik biçimler arasındaki ikilemi tuvalme yansıtan sanat- çı, uzunca bir süre bu ikisinin birbirine olan etkisini araştır- dıktan sonra "Geometrik bi- çünlerin kesinliği ve sınırlayıcı- lığı karşısında organik biçimle- rin daha akıcı, daha yumuşak, daha hareketli" olduğunu gör- müş. Bu ikisi arasındaki karşıt- hğı vurgulamak ise artık vazgeç- meye çahştığı bir konu; geomet- rik biçimler, son dönem çalış- malannda hâlâ rastlanmasına karşın terk edilmiş gibi, daha çok "yaşayan bir şeyler" ön planda. Aslında "Ta başından beri" insanlar var Kınah'nın resimle- rinde. Çünkü sanatçıya göre "İnsanda her şey var..." Form olarak, dış görünüş olarak, içe- rik olarak. Bu "içerik" duygu- yu, acıyı, sevgiyi, sevgisizliği, mutluluğu, mutsuzluğu çağrış- tınyor. Çizdiği her insan, belki de kendisi, tuval bir ayna gibi. Resminin her çizgisinde, doku- sunda, yüzeyin içindeki ışıkta, ALMANYA'DA BÎR TÜRK SANATÇI — "Kilimlerimizi ve yemeklerimizi tamyoriar" diyor Erol Kınah. "Ancak çağdaş Türk sanatı hakkında en ufak bir fikirleri yok." Kınah yaklaşık 20 tablosunu taşıyabilmiş Almanya'dan Türkiye'ye. (Fotoğraf: İbrahim Günel) gölgede, kısacası her molekü- lünde kendi duygulan olduğu- nu söylüyor sanatçı. Tuvalinde, toprağa yakın renklerinin ara- sında bazı yazılar da saklı. "Üzüntü, mutluluk, sevgi, nef- ret, korkmak, inanmak, inan- mamak; tek kelime ile yaşa- mak" yazmış birinin üstüne. Resmi, tuvalin karşısına geç- tiği an yapmıyor. Tuvalin kar- şısına geçmek, bir "anlar" top- lamı gibi. Anlaüyor: "Yolda gj- derken, arabada, arkadaşlarla konuşurken kafamda hep resim kompozisyonlan var. Resim.. sonra, yavaş yavaş boyayarak başhyor, tıpkı bir çocugun do- ğnp büyüdüğü gibi. Ama her zaman değil. Bazen duygularla. anlık bir heyecanla bir saat için- de bir resim bitiveriyor, bazen de aylar, yıllar süriiyor." Almanya'da bir Türk sanat- çı olmak? Sanatçıya yaklaşımm pek farklı olmadığını anlatıyor Kınalı. Ama zaman zaman Türk olmanın getirdiği "negatif" yanlar^a var: "Bir yerde sergi açacaksınız, resim- leriniz beğeniliyor, Türk oldu- ğunuzu söylediğinizde 'daha faridı' şeyler bekkdiklerini söy- leyenler oluyor. Ama bu her yerde gecerli deffl." Kınah'nın işaret ettiği bir di- ğer nokta da çağdaş Türk sana- tmın yurtdışında gösterüme ola- nağının kısıtlılığı. "Kilimlerimi- zi, yemeklerimizi tamyoriar" di- yor. "Ama artık yeter." Kınalı, çözümü kurumların sanatçılara destek olmasında görüyor: "Türkiye'deki galeri- ci, sanatçı, sanat eleştirmeni, müzeler -tabii devletin de yardımıyla- ortaklaşa bir şeyler yapsalar çok iyi olurdn." ABROVO10. ULUSLARARASIMIZAHBIENALI Dunya, güldugü ıçın halaGabrovo Mizah ve Hiciv Evi tarafından bu yıl onuncusu düzenlenen bienalde Türkiye'yi gazetemiz çizerlerinden Tan Oral temsil etti. Merafon adlı bir kasabada doğ- dum, ama İstanbul'da yaşıyo- rum. Evim Istanbul'un Asya ya- kasında, ama her gün Avrupa yakasına işe gidiyorum. Terzi ol- mak istiyordum, ama akademi- de mimarhk okudum. Mimar oldum, ama karikatürcülük ya- pıyorum. Çünkü karikatür çiz- mek bana iyi geiiyor. Ama ka- rikatürü çizilenlere de iyi geiiyor mu, onu bilemem. — Bulgaristan'da şimdi zor günler var. Bu zor günlerden, ekonomik ve politik sorunlann içinden çıkmamızda, mizah ve gülümseme bize yardımcı olur mu dersiniz? TAN ORAL — Güıebilmek her zaman iyidir. Sizin bir sözü- nüz var, "Dünya güldüğü için hâlâ yaşıyor" diye. Demokrasilerde doğru yohı bulmak, umudu yitirmemek, eleştiri yapabilmekten geçer. — Siz burada pek çok kari- katür gördünüz, De diyorsunuz? Bunlar insanları güldürecek mi, onlan daha dunyaya dönük ve daha mutiu edecek mi? Kültür Servisi — Gabrova Uluslararası 10. Mizah Bienali kısa bir süre önce sonuçlandı. 51 ülkeden 942 kişinin 2522 yapıt- la katıldığı bienal bu yıl da ka- rikatür, desen, gravür, resim ve heykel dallarında gerçekleş- tirildi. Türkiye'den g'azetemiz çizer- lerinden Tan Oral'ın yer aldığı bienalin uluslararası jürisi bü- yük ödül olan Altın Ezop'u Anthony Davis'e (lngiltere) ver- di. Uluslararası Fon Odülü olan Halklann Mizahı Ödülü ise Al- manya'dan Hartmund Beıiini- ke'ye verildi. Bulgaristan Gabrovo'da dü- zenlenen Uluslararası 10. Mizah Bienali'nde karikatür dalında SSCB'den Konstantin Bronzit birinci, lsviçre'den Claudio Gnani ikinci, Kitai'den Hu Peng Fei üçüncü oldular. Tan Oral'la, Sofya Radyosu bir söyleşi yaptı. Bu söyleşiyi su- nuyoruz: — Kendiniz ve sanatınızJa il- gili birkaç şey söyler misiniz? TAN ORAL — Anadolu'da TAN ORAL — Benim gördü- ğüm karikatürlerde, daha çok eski yönetimler ve anlayışlar eleştiriliyordu. Bu olabilir elbet- te, olmalı da. Ama bence bu çok da önemli değil. Demokraside bugünkü yöneticilerin eleştirisi asıldır. Çünku yine şu günlerde sizin çok yinelediğiniz gibi "Ka- ranlıkta tavşanın nereden çıka- cağı belli değildir." — Komşuluğu nasıl düşü- nürsünüz? TAN ORAL — Bir söz de bizden, "Ev alma, komşu al" denir. Bir de, "Komşu, akra- badan daha ileridir" — Bize bir fıkra anlatır mısınız? TAN ORAL — Varhklı bir ai- lenin bir çocuğu dünyaya gelir. Çocuk sağhklıdır. Büyür. Ama bir sorun vardır; çocuk hiç ko- nuşmaz. Doğduğu günden beri tek sözcük söylememiştir. Bir sabah aile hep beraber kahvaltı ederken çocuk birdenbire 'bu çayın şekeri yok' der. Herkes şa- şırır, donar İcahr. Sonra ona so- rarlar, 'şimdiye kadar neden hiç konuşmadın' diye. Çocuk, 'her- şey şimdiye kadar iyi gidiyordu' diye yanıtlar, 'ilk kez çaya şeker koymadınız.' BUar'da seminer • Kültür Servisi — Bilar'da 25 nisandan itibaren hafta boyunca iki seminer izlenebilecek. 25 nisan perşembe günü Leyla Özalp'in "Fihn Seti Pratiği" başhldı semineri saat 18.00'de başlayacak. Zeynep Kuban'm "Yunan Mitolojisi" konulu semineri ise 27 nisan günü saat 12.00'den itibaren izlenebilir. Hataylda sergi ve imza günti • Kültür Servisi — Bostancı'daki Hatay Lokantası'nda Nevhiz Tanyeli'nin resim çalışmaları 27 nisandan itibaren sergilenecek. Aynı gün saat 15.30'da Leyla Şahin, Nursel Duruel ve Tevfik Akdağ kitaplarını imzalayacaklar. Halil Gür'e ödül • Kültür Servisi — Hollanda'nın Limburg eyaletinin edebiyat ödüllerinden, "1991 Roermond Kent Edebiyat ödülü"nü HaUl Gür kazandı. 1974 yılından beri Amsterdam'da yaşayan Gür, Hollanda Yazarlar Birlıği, Hollanda Pen Kulübü ve Pen Amnesty üyesi. Gür'ün ilk öykü kitabı "Deli Mustafa" ise daha önce Brabant Katolik Üniversitesi'nin edebiyat ödülünü kazanmıştı. Mülkiyeliler'de panel • Kültür Servisi — "Tarihi Yarımada (Suriçi) Sit Alanı llan Edilmeli midir" başhklı panel 25 nisan günü saat 19.00'da Kuruçeşme'deki Mülkiyeliler Birliği'nde düzenlenecek. Panele konuşmacı olarak l.Ü Bizans Tarihi Kürsüsü'nden Doç. Dr. Ihsan Tunay, Eminönü Belediye Başkanı Naci Akgün, Anakent Çevre Komisyonu Başkanı Nusret Avcı ve İbrahim Eren katılıyor. Ozdemir'in resimleri • tSTANBUL (AA) — Sezai Ozdemir'in resim sergisi, 25 nisan perşembe günü Ramko Sanat Merkezi'nde açılacak. tlk kişisel sergisini 1987 yılında açan özdemir, 1985 yılında Tiglat genç ressamlar kategorisinde mansiyon, 24. DYO ve 4. Tekel yanşmalannda birinciük ve Ramko Çağdaş Türk Resmi Yanşması'nda da mansiyon aldı. Sezai Ozdemir'in sergisi, 15 mayısa kadar açık kalacak. Serajnik'te 33 yıl sergisi • Kültür Servisi — Çanakkale Seramik Sanat Galerisi'nde 33. sanat yıllarını kutlayan Ayfer- Sabit Karamani çiftinin seramik sergisi 27 nisana kadar uzatıldı. Sanatçı çift "Seramik'te 33 yıl" adlı sergilerinde aşk ve tekerlekler konusunu işliyorlar. 'Denizin SesT • Kültür Servisi — Türkiye Denizcilik İşletmeleri'nin yaymı "Denizin Sesi" adlı derginin nisan ayı sayısında Ersin Kalkan'm, "Kılavuzlar", Işık Soytürk'ün "Iassos", Engin Deniz'in "Kasımpaşa'da Bulunan Tarihi Denizci Çeşmeleri" adlı yazıları yer ahyor. Dergide aynca Karadeniz'e yapılan seferlerle ilgili bir yazı da okunabilir. Çocuk kitaplan sergisi BİR BAŞKA NASREDDİN HOCA—Gabrovo Mizah ve Hicrv Evi'nin önünde, yol üstiindeki yapıtlanndan biri de Nasreddin Hoca gibi bir fıkra kahramanı olan Hiter Peter'in eşeğe ters bin- miş he\kelivdi. Heykel, bu yıl seçici kurula başkanlık eden Bul- garların ünlü sanatçısı Çapkınov tarafından gerçekleştirilmiş. • ANKARA (AA) — Kültür Bakanlığı tarafından her yıl geleneksel olarak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları çerçevesinde düzenlenen "Uluslararası Çocuk Kitaplan Sergisi" bu yıl 22 nisanda açılacak. Kültür Bakanhğı'ndan yapılan açıklamaya göre çocuklara kitap okuma zevk ve alışkanhğını kazandırmak, ulkeler arası dostluk, anlayış ve işbirliği duygularının gelişmesine katkıda bulunmak amacını taşıyari sergiye, 20 ülke katılmak için başvurdu. Sergi, Ankara Atatürk Kültür Merkezi'nde pazartesi günü Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek tarafından açılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle