Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 20 MAKT 1991
Kahveci'ye
köşk sorıısu
• ANKARA (ANKA) —
SHP Hatay Milletvekili
Mehmet Dönen,
Cumhurbaşkanlığı
tarafından Istanbul'da satın
alınan dört köşkü Semra
özal'ın il başkanı
seçildikten sonra
kullanacağını öne sürdü.
SHP'li Dönen, Maliye ve
Gümrük Bakanı Adnan
Kahveci tarafından
yanıtlanması istemiyle
TBMM Başkanhğı'na
verdiği soru önergesinde
Cumhurbaşkanlığı'nm satın
aldığı dört köşke ilişkin
bazı iddialara açıklık
getirilmesini istedi. Diyanet
Vakfı tarafından koşkte
yapılan aslına uygun
restorasyon çalışmalarının
satıldıktan sonra
durdurulduğunu belirten
Dönen, köşklere "jaluzi,
yer karosu, kJozet, Alman
ve Hollanda malı duvar
kâğıtları" uygulanacağmı
kaydetti.
Köşk'te
toplantı
• ANKARA (AA) —
Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın ABD gezisi
öncesinde, deierlendirme
niteliğrnde bir toplantı
yapıldı. Çankaya Köşkü'nde
saat 14.15'te başlayan
toplantıya, Başbakan
Yıîdınm Akbulut,
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Doğan Güreş,
Milli Savunma Bakanı
Mehmet Yazar, Milli
Güvenlik Kurulu Genel
Sekreteri Orgeneral Nezihi
Çakar ile Dışişleri
Bakanlığı Müsteşarı
Büyükelçi Tugay Özçeri
katıldılar. Yaklaşık 2.5 saat
süren toplantının,
Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın 22-29 mart tarihleri
arasında ABD'ye yapacağı
ziyaret öncesinde bir
de&erlendirme niteliği
taşıdığı bildirildi.
Anti-terör
yasası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Başbakan
Yıldınm Akbulut, bugün
yapılacak Bakanlar Kurulu
toplantısında "anti-terör
yasa taslağının ele
alınacağını" söyledi.
Akbulut dün akşam
TBMM'den ayrılırken
gazetecilere, anti-terör yasa
taslağı ile birlikte infaz
yasasında yapılacak
değişikliklerin de
görüşüleceğini belirtti.
Ancak Adalet Bakanı Oltan
Sungurlu, bu konudaki
hazıruklan bakanlar
kuruluna vermediğini
kaydetti. Bakanlar Kurulu
bugün saat 12.00'de
Başbakan Akbulut
başkanlığında toplanıyor.
2 gazeteci
serbest
• VAN (AA) — İran'da
tutuklanan Hürriyet Haber
Ajansı'nın iki muhabiri
serbest bırakıldı. Irak'taki
kanşıklıkları izlemek üzere
Iran üzerinden Irak'ın
kuzey bölgesine geçmek
isteyen Hürriyet Haber
Ajansı Diyarbakır Büro
Şefi Ihsan Dörtkardeş ile
aynı büroda görevli Naci
Sapan, Urmiye şehrinde
polis tarafından gözaltına
alındı. Beş gün tutuklu
kalan gazeteciler dün sınır
dışı edildi.
Adnan Şen'in
tutukluhığu
• BURSA (Cumhuriyet
Bürosu) — Uludağ'da
geçen cumartesi bir otelde
çıkan kavgada, arkadaşı
Bülent Sorgün'ü tabancayla
yaraladığı iddiasıyla
tutuklanan işadamı Ali
Şen'in oğlu Adnan Şen ile
Hasan Kuray'ın
tutukluluğuna itiraz edildi.
Şen'in avukatları
mahkemeye başvurarak
tutukluluk durumunun
kaldırılmasını istediler.
Yaraianan Bülent
Sorgün'ün, "Beni Adnan
Şen vurmadı, kendi
kendimi vurdum"
şeklindeki yeni ifadesi de
olaya boyut kazandırdı.
Bursa'da bulunan işadamı
Ali Şen ise "Olayın ash bir
kaza. Neyin ne olduğu belli
değil. Ama olay kadın
meselesi değil" diye
konuştu.
İHDDiyarbakır Şubesi, Silvan'daki olaylar hakkında rapor hazırladv
Dkokul öğrencüeri eoplandıADAN A/DİYARBAKIR
(Cumhuriyet) — Silvan'da beş
öğrencinin yaralanmasıyla so-
nuçlanan olaylann gerginliği sü-
rüyor. Okul yönetiminin baskı-
larını protesto amacıyla başlatı-
lan "okula gitmeme eylemi" Li-
se Müdürü Ramazan Gürbüzel
ve öğretmen Celal Gül'ün görev-
den ahnmasına karşın dün de
sürdü. Öğrenci velileri ile öğren-
cüerin dün akşam yaptıklan yü-
rüyüş sırasında güvenlik güçle-
rinin müdahalesi üzerine çıkan
çaüşmada 5 kişi yaralandı. 21.30
sıralarında Adliye Binası 6nün-
de toplanan ve gözaltındaki öğ-
rencilerin sauverümeleri için slo-
gan atan kalabalığa polis gözya-
şartıcı bomba attı. Bunun üze-
rine başlayan taşlı sopalı kavga-
da yaraianan 5 kişi tedavi altı-
na alındı. Olaylar sırasında göz-
altına alınanlar olduğu kayde-
dildi. Bir grup öğrenci velisi,
dün Kaymakam Tamer Çağdaş1
la görüşerek "Görevden alınan
okul müdürü ve öğretmen ilçe-
den aynlmadığı sürece çocukla-
nmızı okula gondermeveceğiz"
Silvan'da bir grup veli, kaymakamdan, okul müdürü Ramazan
Gürbüzel ve öğretmen Celal Gül'ün ilçe dışına çıkartılmasını isteyip,
aksi takdirde çocuklarını okula göndermeyeceklerini söylediler. SHP
eski ilçe başkanı Nuri Yaşar'ın, gözaltına ahndığı Emniyet
Müdürlüğü'nden koma halinde Devlet Hastanesi'ne kaldırüması
üzerine SHP Milletvekili Atalay bölgeye gideceğini açıkladı.
dediler. Kaymakam, konunun
inceleneceğini ve gerekenin ya-
pılacağım söyledi. İHD Diyar-
bakır Şubesi de Silvan'daki olay-
larla ilgili hgzırladığı raporda
"Artık ilkokul öğrenrilerinin de
coplandıgını" belirtti. Bu arada
SHP eski ilçe başkanı Nuri Ya-
şar'ın dün sabah gözaltına alın-
dığı, Emniyet Müdürlüğü'nden
hastaneye kaldınldığı ve koma-
da olduğu bildirildi. Bunun üze-
rine Diyarbakır Milletvekili Fuat
Atalay, yann Diyarbakır'a gide-
ceğini açıkladı.
İHD Diyarbakır Şubesi yöne-
ticilerince Silvan'da beş öğrenci-
nin yaralanmasıyla sonuçlanan
olaylann incelenmesi için Sil-
van'a gönderilen heyet, "Artık il-
kokul ögrenciteri de coplanıyor"
başbklı rapor haarladı. Dün dü-
zenlenen basın toplantısıyla
açıklanan raporda, "Öğretmen-
lerin öğrencilere sürekli olarak
'Siz Kürtler adam olamazsımz,
gidin haydut olun' dedikleri"
öne sürüldü. Öğretmen ve okul
yöneticilerinin MİT ve emniyet
elemanı gibi davrandıklan da
öne sürülen raporda şöyle denil-
"Örencüerin protestosu öğret-
menlerin sürekli dayak atması-
na ve aşağılamasına karşıhktı.
Ders boykotu yapılması üzerine
okula gelen polisler, öğrenciye
karşı cop kullanmış, bu arada
beş öğrenci yaralanmıştır. Öğ-
rencilerin en doğal, en masum
isteklerine büe copla karşdık ve-
riliyor. Hatta ilkokul oğrencile-
rini dağıtmak için güvenlik güç-
lerince gozyaşartıcı bomba kul-
lanılıyor. Okul yönetimi ise öğ-
rencileri bilimsellikten uzak bir
eğitim sistemiyle eğitmek istiyor.
Öğretmen ve okul yöneticüeri,
bölgedekj asimilasyon politika-
sına hizmet ederek MİT ve em-
niyet teşkilatının birer elemanı
gibi hizmet etmektedirler."
Bu arada Bismil Lisesi'nin
300 oğrencisi, okuJ idaresince
düzenlenen resmi Nevruz kutla-
masını protesto etti. Lisenin
konferans salonunda düzenle-
nen törende tarih öğretmeni
Durmuş Akyüz tvafından Nev-
ruz bayramıyla ilgili konuşma
yapıidı. Konuşma sırasında öğ-
retmeni yuhalayan öğrenciler,
"Bu Nevruz santedir" sioganı
atarak, topluca salonu terk et-
tiler.
Mardin'in Dargeçit ilçesinde
iki kişinin ölümü, çok sayıda ki-
şinin de yaralanmasıyla sonuç-
lanan olaylann ardından başla-
yan gerginlik süruyor. İlçedeki
esnaf kepenklerini dün de açma-
dı. Fırınların dün de açılmadı-
ğı, ekmek ve gıda sıkmtısınui gi-
derek arttığı bildirildi. Olaylar
sırasında gözaltına ahnanların
Dargeçit Jandarma Komutaniı-
ğı'ndan Mardin Jandarma Alay
Komutanlığı'na gönderildikleri,
sayılannın da 60 dolayında ol-
duğu öğrenildi.
Halkm Emek Partisi Genel
Başkan Yardımcısı ve Şanlıurfa
İl Başkanı Feridun Yazar, Viran-
şehir Kaymakamı Saffet Karahi-
sarlı'nın yurttaşlar arasında ay-
nm yaptığmı öne sürdü. Dün
yaptığı basın toplantısında "Ciz-
re ve Dargeçit'te meydana gelen
olaylann Viranşehir'de de
oluşabilecegini" bildiren Yazar,
"Devletin kaymakamı vurttaşla-
ra karşı bölüculuk yapmaktadır.
bçe sorunlannın lartışıldıgı top-
lantılarda partimizi dışlamakta,
yurttaşlan makamına alma-
maktadır" diye konuştu.
DESTEK GREVt— HEP Adana il örgutunde 60 kışı, Malatya'daki açlık grevine destek amacıyla başlattıklan eylemi surdurusurdürüyor. (Yusuf Toprak)
Siirt HEP binasındaki eylemepolis müdahale etti: lOyaralı
Açlık grevine engelleme15 kişi tarafından sürdürülen
açlık grevine önceki gece
güvenlik güçlerince müdahale
edildi. Binada bulunan 60
kadar kişinin karşı koyması
sonucu 6 polis ile 4 eylemci
yaralandı.
ADANA (Cumhuriyet Güney tlleri Bü-
rosu)— Siirt 'HEP il örgütünde "haksız
gözaltılan" protesto amacıyla açlık grevi
yapanlara güvenlik güçlerince müdahale
edildi. Olayda, 6 polis memuru ile 4 eylem-
ci yaralandı. Belediye binasına ve kahve-
hanelere baskın düzenleyen güvenlik güç-
Ierinin, aralannda zabıta ve temizlik mü-
dürlerinin de bulunduğu bazı kişileri döv-
dükleri bildirildi. Siirt Vali Vekili Cemal
Yaldızer, "Devletle pazariığa girilmez"
dedi.
Malatya E Tipi Cezaevi'nde yönetimin
baskılannı protesto etmek amacıyla 180 tu-
tuklu ve hükümlü tarafından başlatılan sü-
resiz açlık grevi 10. gününe girdi. Grevci-
ler tarafından cezaevi yönetimine sunulan
21 maddelik istek mektubundan olumlu
sonuç almamadığı belirtildi. Malatya Ce-
zaevi'ndeki eyleme destek amacıyla HEP
Adana il örgütünde tutuklu ve hükümlü
yakmlannca başlatılan açlık grevi 6. günü-
ne girerken sayı da 60'a yükseldi.
Siirt'teki haksız gözaltılan protesto ama-
cıyla HEP il binasında 15 kişi tarafından
sürdürülen ve 6. gününe giren açlık grevi-
ne, önceki gece güv-'-nlik güçlerince müda-
hale edildi. HEP binasında bulunan 60 do-
layındaki kişinin çevik kuvvete mensup gö-
revlilere karşı koyması üzerine taşlı, sopa-
lı çatışma çıktı. Yaklaşık bir saat kadar sü-
ren olayda komiser Üzeyir Yümazoğlu, po-
lis memurlan Erdoğan Tuna, Hikmet Er-
doğan, Cengiz Ceylan, Coşkun Kara ve
Mustafa Kavakçı taş ve sopalarla grevciler-
den de Abdullah Sevim, Musa Yasak, Hif-
zullah Efe, Vezir Çetinkaya cop darbeieriy-
le yaralandılar.
Binada bulunanlardan 30 kadannı göz-
altına alan güvenlik guçleri daha sonra be-
lediye binası ve yanındaki kahvehaneye
baskın düzenledi. Güvenlik güçlerinin be-
lediyede bulunan zabıta müdürü Salih Kı-
lıçarslan ve Temizlik Müdürü Mahmut Ti-
murtaş ile bazı yuttaşları dövdükleri bildi-
rildi.
AKSUHAKKINDAKI GENSORU REDDEDÎLDİ
ANAI^ fîre vermediANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
SHP'nin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu
hakkında verdiği gensoru önergesi redde-
dildi. Aksu ile ANAP îstanbul II Kongresi
nedeniyle çatışan ve aralannda bakanlar
Mustafa Taşar, İbrahim Özdemir, Ercü-
ment Konukman'ın da bulunduğu liberal-
ler de önergenin reddi yönünde oy kullan-
dılar.
İlk sözü alan SHP Tunceli Milletvekili
Veli Yıldırun, Aksu hakkında "Kararsız ve
basiretsiz tutumu ile terör olaylarının kay-
gı verici boyutlara yükselmesinde, sorgu-
lamalarda insanların ölmesinde, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu'daki olaylann mey-
dana gelmesinde pay sahibi olduğu ve bu
olaylar karşısında acze düştüğü" iddiasıy-
la verdiği gensoru önergesi konusundaki
görüşlerini anlattı.
Yıldınm, sağlık nedeniyle ABD'de bulu-
nan İçişleri Bakanı Abdülkadir Âksu'nun
sağlıklı olarak dönmesini ve bakanlık kol-
tuğunda değil, milletvekili sıralarında otu-
racağını umduğunu söyledi. Son iki ayda
gözaltında iken ölenlerin sayısırun dokuz
olduğunu bildiren Yıldırım, 1990'da tele-
vizyonda cani olarak sergilenen 746 kişiden
yalnızca 72'sinin tutuklandığını, diğerleri-
nin serbest bırakıldığını anlattı. Bu tablo-
nun tam bir yüzkarası olduğunu söyleyen
Yıldırun, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde
halkın korunmasının, "Köy Korucuları
A.Ş."ye ihale edildiğini kaydetti. Âksu'nun
bir Nakşibendi tarikatının temsilcisi oldu-
ğu belirten Yıldınm, "Sayın bakan, şeriatle
yönetilen bir ülkenin içişleri bakanı mısı-
nız? Yoksa tarikattan aldığınız emirleri mi
yerine getiriyorsunuz" diye sordu.
DYP grubunun görüşlerini açıklayan Er-
zurum Milletvekili tsmail Köse ise, önerge-
deki iddiaların bir hükümetin yüce divan-
da hesap vermesini gerektirecek kadar
önemb" olduğunu söyledi. İddialann tümü-
ne katılmadıklannı bildiren Köse, önerge-
nin yanlış adrese verildiğini, İçişleri Baka-
nı'na değil, hükümet adına başbakana ve-
'nin İçişleri
Bakanı Aksu hakkında
verdiği gensoru önergesi
ANAP'lı milletvekillerinin
oylarıyla reddedildi.
Tartışmalı geçen
görüşmede SHP adına
konuşan Veli Yıldınm,
Âksu'nun Nakşibendi
tarikatı temsilcisi
olduğunu söyledi.
rilmesi gerektigini ifade etti. Son günlerde,
ülkenin bölünmesi yönünde planlı tatbikat-
ların uygulamaya konulduğunu savunan
Köse, anayasaca yetkili olmadığı halde
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın karışması
durumunda sorunlara çözüm bulunamaya-
cağını savundu. Köse, "Lisan olayını or-
taya atarak sanki bölgedeki insanların ka-
fasını kurcalamış, memleketimize en büyük
hıyanet yapnuştır. Birlik ve beraberliği sağ-
lamaktan sorumlu zatın, bu insanlan böl-
meye hakkı yoktur. içişleri bakanı, başba-
kan ne yapsın? Yelkileri bir şahsa terk et-
tiginiz sürece bu olaylann alündan kalkma-
nız zor" dedi. Köse, Âksu'nun bir dini Ii-
derin elini öpmesinin takdirle karşıladığı-
nı belirtti.
Aksu'yu İçişleri Bakanlığı'na vekâlet
eden Oltan Sungurlu savundu. Sungurlu,
tsmail Köse'nin Özal hakkındaki sözlerini
protesto ettiğini söyledi. "Ümit ederim,
141-142 ve 163 konusundaki değişiklikler
pek yakında Meclis gündemine gelecektir"
diyen Sungurlu, Aksu hakkındaki iddiala-
rın doğru olmadığmı, önergenin haksız ol-
duğunu savundu. "Sayın Aksu, bakanlığı
anayasa ve yasalara dayanarak yürütmek-
tedir. Ne şeyhlere ne de dedelere
dayanmaktadır" diyen Sungurlu, önerge-
nin reddedilmesini istedi.
El kaldınlarak yapılan oylama sırasında
SHP ve DYP'liler önergenin kabulü yönün-
de oy kullandılar. DYP'den Ertekin Dunı-
türk ve Fuat Kılcı çekimser kahnca ANAP'-
lılar, "bravo" diye bağırdılar. Başbakan
Yıldınm Akbulut ise görüşmelerin sonuna
katılarak önergenin reddi yönünde oy ver-
di. Görüşmeye katılan ANAP'lı bakanlar
ve milletvekillerinin oylanyla önerge red-
dedildi. Oylamada, ANAP İstanbul İl
Kongresi'nde Aksu ile birlikte hareket eden
bakanlar Mehmet Keçeciler, Cemil Çiçek
ile azledilen Bakan Hüsnü Doğan da bu-
lundular.
ANAP Mardin Milletvekrli Nurettin Yü-
maz ile Siirt Milletvekili Kemal Birlik ise
oylamaya katılmadılar.
ABD'de tedavi gören Âksu'nun yann
Turkiye'ye döneceği öğrenildi.
PKK, Özal'ın
Kürt
poUtikasına
karşı
DÜSSELDORF (ANKA) —
PKK, Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın kuzey Irak'ta mücadele
veren Kürt örgütlerinin liderle-
rinden Talabani ve Barzani'nin
temsilcisi ile yaptığı görüşmele-
rin ardından ortaya attığı yeni
Kürt politikasmı değerlendirir-
ken bu davranışıyla Özal'ın,
Kürtleri "imha" politikasmı ka-
mufle etmeye çalıştığını ileri sür-
dü.
PKK'nın bünyesinde bulunan
Kürdistan Ulusal Kurtuluş Cep-
hesi (ERNK) tarafından Düssel-
dorftan yapılan açıklamada,
Türk devletinin "Kürdistan'ın
bağımsulığa doğru yürüdüğünü
görünce kendisini ayakta tuta-
bilmek için başka yollar arama-
ya başladığını" ileri sürdü.
Türkiye*deki iktidarlann bu-
güne dek Kürt halkını ve
"Kürdistan'ı inkâr" politikası
izlediği belirtilen açıklamada,
Cumhurbaşkanı Özal'ın yakla-
şımı şöyle değerlendirildi:
"Bu yaklaşım Kürdistan'ı ve
Kürdistan'daki mücadeleyi in-
kârda ısrar etmek, devekuşu gi-
bi kafayı kuma gömmekti. An-
cak aşüan inkâr politikasında
anlamsızca ısrar etmek yerine
Kürtlerin varlığını kabul etme
temelinde ulusal kurtuluş müca-
delesinin öniine baraj oluştur-
mak daha akıllıcaydı. Bu, baş-
ta ABD olmak üzere emperya-
listlerin de istemi, hatta dayat-
masıdır. Kürt dili üzerindeki ya-
sağın kaldınlması bu politika
üzerine gündeme geldi. Güney
Kürdistanlı Kürt liderlerle Türk
devlet yetkilileri arasındaki gö-
rüşme yine bu politikaya bağlı
olarak gelişti. Ama Türk devle-
ti amaçlan ne olursa olsun, 68
yıldan bu yana ilk kez Kürt nal-
kının varlığını itiraf ederek ve
resmi düzeyde ilişkiye geçtiğini
Cumhurbaşkanı ağzından duyu-
rarak eski inkâr politikasının if-
lasını da en iist düzeyde resmen
itiraf etmiş oldu."
Açıklamada Özal'ın, bu poli-
tikayla kendisine yeni bir ma-
nevra alanı açmaya çalıştığı, iç
ve dış koşullar nedeniyle geliş-
tirme olanağı azalan "imha" po-
litikasını çeşitli yöntemlerle ka-
mufle etmek istediği iddia edil-
di.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Vitrin Değil,
Kafalar Değişmeli...SHP'de bir parti meclisi üyesi, üç beş arkadaşıyla bir araya
gelip konuştuktan sonra bir açıklama yapıyor:
— Biz artık eskidik. yenilenmemiz gerekiyor...
Niye, niçin?
İşte, bu soruyu sormuyor kendisine. Kalkıyor grup toplan-
tısında eleştiriyor. Yetmiyor, köy kahvelehne taşıyor tar-
tışmayı...
Bir parti meclisi üyesi bu eleştiriyi yaparken haksız da ola-
biiir, haklı da. Ancak bir siyasal partinin yönetimine seçilen
bir kişi, delege seçimleri yapılırken, ANAP'ta çözülme baş-
larken, ortaya çıkıp "Nereye gidiyoruz" diye soramaz. Eğer
sorarsa, ona şöyle derler
— Siz parti meclisine seçildiğinizden beri ne yaptınız?
Belki o klasik politikacı tipiyle şu yanıtı verir:
— 17 tane yasa tasarısı hazırladım...
Bu, sayın milletvekilinin, o parti meclisi üyesinin çok ça-
lışkan, üretken olduğunu göstermez. Onun görevidir bun-
ları yapmak. Uye yazımından, delege seçimlerinden fırsat
bulup. sosyal demokrasinin Türkıye'de gelişıp büyümesi, ge-
niş kitlelere yayılması için yapılacak daha bir sürü iş var...
Milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Edirne Milletvekili Erdal
Kalkan, kılıcım çekmiş yürüyor:
— Yeni kimliğe ve kişiliğe muhtacız. Bir anlamda bu par-
ti yeniden kurulmak zorundadır. Emek ağıtiıklı kitle partisi
çizgisinden koptuk...
Doğru söylüyor Kalkan...
Ama bu kopuşta onun da payı yok mu?
Sosyal demokrat kimi politikacılar gazete okumayı sev-
mez, kitaptan korkar, klasik müzik dinlemez, sinemaya, ti-
yatroya gitmezler. Politikayı içki sofralarında ateşli nutuklar
atarak yaparlar. De- ..
mokrasi, insan hakia- Önce SHP'de vitrin değil,
nyia iigiieneniere jyi kafalar değişmelidir.
Çağdaşlık birinci koşuldur.
Örgüt yemeklerinde nutuk
atmakla, zeybek
Güneydoğuda bir ö"r- OynamaklaSOİCUİUk
güt yemeğindeyken yapilmaz. SOİCU Oİmak
Lrayıpeşi sev!nç Ha"
ur
etken olmaktır; okumak,
mm'a so'rmuş: öğrenmektir; her türlü
— Bu gece tjyatro- sömürüye karsı cıkmaktır.
ya gidiyor musun? Ya- ' '
bir gözle pek bakmaz-
lar. Erdal Inönü'yü güi
zel konuşamadığı için
eleştirirler.
Geçen yıl
rın gece de mutlaka şu filfni seyretmeyi unutma...
SHP'de bir üst düzey yetkilisı, bu konuşmayı bize aktarıp
şöyle demişti:
"Partililer duyacak diye ödüm koptu. Biz örgütü düşünü-
yoruz, Genel Başkan sinemayı, tiyatroyu..."
SHP'yi daha iyi tanımak için anlattım bu olayı. Kimi sos-
yal demokratların kültürle sanatla ne denli ilgilendiklerini ser-
gilemek için...
Evet, SHP gerçekten kan yitiriyor. Çağa bir türlü ayak uy-
duramıyor.
Suçlu kim?
Baykalcı ekibe ve şimdilerde ortaya çıkan üç beş millet-
vekiline sorarsanız suçlu ortada:
— Erdal İnönü ve çevresindekiler...
Altı ay önce Erdal İnönü, Deniz Baykal ve arkadaşlanyla
birlikte çalışıyordu. Gezilerde İnönü ile Baykal'ın renkli pos-
terleri araçları, il ve ilçe binalarını süslüyordu.
Ortada biiinen ve görünün bir gerçek var. O da SHP'de
sevgi ve ideoloji eksikliği.
Bu iki öğenin eksikliği, SHP'yi bugün en çok eleştinlen
bir siyasal parti yaptı. Dar kadroculuk ve hizipçilik anlayışı
sosyal demokratları darmadağın etti. -; ' . ' ] . ~A
Erdal Kalkan diyor ki: " " "
J
' ,
— Partinin vitrini baştan aşağıya değişmelidir.
Önce SHP'de vitrin değil, kafalar değişmelidir. Çağdaş-
lık birinci koşuldur. Örgüt yemeklerinde nutuk atmakla, zey-
bek oynamakla solculuk yapılmaz. Solcu olmak üretken ol-
maktır; okumak, öğrenmektir; her türlü sömürüye karşı çık-
maktır.
Bunun adı Üçüncü Dünya solculuğu filan da değildir.
ANAP'a ve Özal'a karşı savaşım vermek de sosyal demok-
ratların birinci görevidir.
İşte o zaman vitrin değiştirmeye de gerek kalmayacaktır...
GÜZEL'DEN TARTİ İÇİ DEMOKRASt\
Partîlerde oKgarşi var
İç Politika Servisi — ANAP
Gaziantep Milletvekili Hasan
Celal Güzel, İstanbul kongre-
sinde Semra Özal'ın seçilebil-
mesi için her türlü oyunun ser-
gilendiğini ileri sürdü. Güzel,
"Semra Özal, antidemokratik
yollardan tabandaki mukave-
meti yenerse büyük kongrede
genel başkan adayı olabilir. Ben
de onun karşısında aday olu-
rum" dedi.
Gazeteciler Cemiyeti tarafuı-
dan düzenlenen "Basınla Soh-
bet" toplantısımn dördüncüsü
önceki akşam The Marmara
Oteli'ndegerçekleştirildi. "Parti
içi demokrasi" konusunun tar-
tışıldığı toplantıya ANAP Ga-
ziantep Milletvekili Hasan Ce-
cek bir kudrete sahip olmaya
başlamıştır."
Konuşmasında, kişilerin par-
tideki tüm görevlere seçimle
gelmesi ve bu kişilerin görevle-
rinden alınmalannın demokra-
tik şekilde olması gerektigini
anlatan Güzel, sözlerini şöyle
sürdürdü: "Yetkili kurul ve ki-
şilerin kanun ve tüzükJere bağlı
kalarak bütün yetkilerini sonu-
na kadar kullanmaları gerekir.
Ancak bunun neticesinde o ül-
kede, o partide demokrasi okJu-
ğu, tek kişi veya bir azınlık ta-
rafından değil, demokratik şe-
kilde idare edildiği söylenebi-
lir."
Parti içi demokraside son 3
yıldır sadece kendisinin acık ve
net bir tavır izlediğini belirten
"Demokrasi bir dengeler
rejimidir" diyen Güzel,
"Akbulut'un bu hali Sayın
Özal'a olan saygısından
olacak. Kendisine olan
saygısından değil" dedi.
lal Güzel'in yanı sıra Boğaziçi
Üniversitesi Siyaset Bilimi ve
Uluslararası İlişkiler Bölümü
Başkanı Prof. lîstün Ergüder
ile gazeteci Altan Öymen katıl-
dı. Parti içi demokrasiyi "seçi-
lecek her yere, parti içinde ge-
linecek her yere kişilerin seçim-
le gelebilmesi" olarak tanımla-
yan Güzel, ANAP'ta şimdiye
kadar seçilecek bütün yerlere
gelecek kişilerin genel başkan
ve onun görevlendirdiği birkaç
kişilik grup tarafından belirlen-
diğini belirtti. Güzel şunlan
söyledi: "Turkiye'ye 1950 ydın-
dan sonra, önce siyasi liderler
çıkıp partilerinin teşkilatlarını
kurdular, ancak daha sonra de-
mokratik şekilde seçilen lider-
ler ve etrafındaki kadrolar ya-
vaş yavaş oligarşik bir dunım
arzetmeye başladüar. Başlan-
gıcta demokratik şekilde seçilen
liderler, istediğini istediği yer-
den milletvekili seçtirebilecek,
il başkanı veya adayı yapabile-
Güzel, bir soru üzerine de "Ak-
bulut'un bu hali herhalde Sayın
Özal'a saygısından olacak. An-
cak mutlaka kendisine oton
saygısından değil" diye konuş-
tu. Güzel, Cumhurbaşkanı Tur-
gut Özal'ın anayasaya aykın
olarak taraf davrandığını, taraf
tanırru gündeme geldiğinde isö
"Benim taraf anlayışım deği-
şik" diye konuştuğunu hatırla-
tan Güzel, Turgut özal'ın bu-
güne kadar siyasi kudrete sahip
birini ikinci adam yapma nok^
tasına gelmediğini ileri sürerek
"Önemli olan, mümkün oldu-
ğu kadar bir tek kişinin, oligar-
şik bir ekibin hâkimiyetine, o si-
yasi partiyi, dolayısıyla siyasi
iktidan, o Ulkeyi terk etmemek-
tir. Demokrasi bir dengeler re-
jimidir. Demokraside milli ira-
denin de belirii ölçıide hiçbir
zamantaalkaters düşmeden, o
tepeden inme bir yaklaşıma ka-
pılmadan dizginlenmesi ve den-
gelenmesi şarttır" dedi.