Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 MART 1991 HABERLER
tstanbuVu göçten kurtarmak için alternatifyatırım alanları aranıyor
3. köprü ÇaııakkaleVe
CUMHURİYET/3
DUNYADA BUGIJN
AUSİRMEN
Bâyındırlık ve İskân Bakanlığı, üçüncü Boğaz Köprüsü'nü
Çanakkale'ye yapmak için bir proje gündeme getirdi.
Köprünün yeri için, Kilitbahir-Çanakkale alanlarımn
yakınmdaki burıınlar öngörülüyor. Bakanlığa göre köprü
yapımından sonra, yatırımlar bu bölgeye kayacak ve
Istanbul'un yükü hafifleyecek.
GÜNSELt ÖNAL
ANKARA — Nüfusu beş yıl-
da yüzde 48 oranında artarak
7.5 milyona ulaşan lstanbul'a
yoğun ilginin azaltılması düşün-
celeri, üçüncü Boğaz Köprüsü'-
nün Çanakkale'ye yapılmasını
gündeme getirdi. tstanbui'un
yatınmcüar için cazibesini azalt-
mak ve ilgiyi bu kentin dışına
çekmek amacıyla Çanakkale'-
nin lstanbul'a alternatif hale ge-
tirilmesi planlanıyor. Bâyındır-
lık ve İskân Bakanı Cengiz Al-
tmkaya, "Ekonomik şartJan
Çanakkale'de biraz daha gelis-
tirebüirsek, yatınmohmn lstan-
bul'a yoğun baskısını o tarafa
aktannış olnnız" diyor. Mimar-
lar Odası yöneticileri ise İstan-
bul'a alternatif olarak Çanak-
kale'yi seçmenin tam bir aldat-
maca olduğunu belirterek
"Eğer lstanbul'a kurtarmak is-
tiyoriarsa önce buraya gelen gö-
ÇÜD kaynağına yatırım
yapnuüılar" diyorlar.
Istanbul, altyapısından yöne-
tim biçimine kadar sorunlarla
dolu bir kent haline gelirken uz-
manlar "yıilann ihmalinin" bir-
kaç projeyle ortadan kaldınla-
mayacağını savunuyorlar. İs-
tanbul için düşünülen "parçalı
yönetim"in de kesin çözüm ol-
mayacağını belirten şehir mü-
hendisleri, "Tiirkiye'nin hiçbir
bolgesi 8 milvon insanı bir ara-
da barındıracak doğal kaynak-
lara sahip değil. Bu göz önune
almarak başta İstanbul olmak
üzere kentlerimizin gelişimi ye-
niden ele alınmalı" diyorlar.
Bâyındırlık ve İskân Bakan-
lığı'nın lstanbul'a akını önle-
mek için gündeme getirdiği pro-
je ise Üçüncü Boğaz Köprüsü'-
nü Çanakkale'ye yapmak ve ya-
tırımcıları bu bölgeye kaydır-
mak. Bakanlığın görüşüne go-
re yatınmlar buraya kayınca İs-
tanbul'a göç azalacak, belki Is-
tanbul'daki bazı yatınmcılar da
burayı tercih etmeye baş-
layacak.
Çanakkale'ye yapılacak Bo-
ğaz Köprüsü'nün yeri için üç se-
cenek üzerinde dunıluyor. Köp-
rü, Boğaz'ın en dar üç noktası
olan ve Kilitbahir-Çanakkale
yerleşim alanlarımn yakınmda-
ki burunlar arasına yapılacak.
Bakanlık, köprü nedeniyle ka-
mulaştırma vapılacak bu yerler-
de yapılaşmayı mevcut haliyle
korumaya çalışacak.
Üçüncü Boğaz Köprüsü'nün
yapımı konusunda Çumhuriyet
muhabirinin sorularını yanıtla-
yan Altmkaya, bu köprünün
Ege Bolgesi ile Avrupa'yı yakın-
laştırmak amacıyla planlandığı-
nı söyledi. Üçüncü Boğaz Köp-
rüsü'nün İstanbul veya Çanak-
kale'ye yapüacağını, ancak han-
gisine öncelik verileceğine henüz
karar verilmediğini anlatan Al-
tmkaya, "Üçüncü köprü yapı-
mının, kendilerini bu konuya
adapte edecek kadar yakın ol-
madığını da" belinti. Köprünün
lstanbul'a yapılmasına karar
verilmesi durumunda köprü dı-
şında "metro" veya "tüpgeçit"
seçeneklerinin de göz önüne alı-
nacağını kaydeden Altınkaya,
"Ancak başka şartlan da göz-
önüne alırsak, rağbeti İstanbul'-
un uzaklanna çekmek için Ça-
nakkale'ye köprü yapabilirlz.
Çanakkale, iklim şartlan olarak
6 milyon metrekareyeyayılan 194 mezarlık Istanbullularayetmiyor
Yatacak yerimizyokÇarpık ve plansız
yapılaşma
mezarhkları da
tehdit ediyor. Her
yandan daraltılan
ve tahrip edilen
mezarlık alanları
artık İstanbul'un
ihtiyacına cevap
veremez durumda.
REMZİ GÖKDAĞ
Nüfus artışı ve göçle gelen
hızlı yapılaşmanın yeşil dokuyu
hızla azalttığı İstanbul'da, ağa-
cın korunabildiği mezarhklar da
tehlikede. Kamu arazilerinin
hızla parsellenip satıldığı, gece-
kondulaşmamn doruk noktası-
na ulaştığı kentin çeşitli semtle-
rindeki mezarhkJar çevresini sa-
ran kaçak yapılarla "işgal edi-
Uyor".
15 yıl öncesine kadar lstan-
bul'un köyü olan bugün kentin
kenar semti haline gelen Bak-
kalköy, Dolayoba, Mahmut-
bey, Güneşli gibi yerleşim bi-
rimlerinde yapılaşma artık me-
zarlık alanlanna yöneldi. Mezar
sınırlannın belirsiz ohnası nede-
niyle özellikle kentin dış bölge-
lerindeki yerleşim bölgelerinde
mezarlara bitişik kurulan ve me-
zarlıklara tecavüz eden yeni bi-
nalarının sayısı artıyor.
İstanbul Büyükşehir Beledi-
yesi zabıta tarafından denetlen-
mesi güç olan bölgelerde ilçe be-
lediyelerinin de isteği Uzerine
mezarlıklann çevTesini duvarla
çevirmeye başladı. Belediye yet-
kilileri mezarların duvarla çev-
rilmesinin bu bölgedeki kaçak
yapılaşmaya engel olacağını ve
mezarlıkların korunacağını be-
lirtiyorlar.
İstanbul Mezarhklar Müdürü
Zeki İbrahim İngin, imar plan-
larında mezarlık alanı olarak
aynhnış alanları yapılaşmaya
karşı korumak amacıyla mezar
bölgelerinin etrafının duvarla
çevrilme işleminin ihaleye çıka-
nldığını belirtti. tngin, bu amaç-
la ilk olarak Beykoz Toygarte-
pc, Kilyos, Pendik, Şıhh, Koca-
tepe ve Hasdal mezarhklannm
etrafında duvar yapımına baş-
lanacağını söyledi. _
Kentin gelişim sürecinde en
çok tahrip edilen, daraltılan me-
zarhklann başında bir zamanlar
onnan görünümündeki Karaca-
ahmet geliyor. İstanbul'un bu
geniş mezarhğı, önce taşlan sö-
külerek işgal edildi. İşgal 1974
yılına kadar sürdü. Bu tarihten
Boğaz Köprüsü ve çevre yolla-
rinın yapımı sırasında daralan
mezarhğın çevresi yüksek bina-
larla âdeta kuşatıldı.
Geçen yüzyılın ortalannda bi-
rer selvi ormanını andıran iki
büyük mezarhk da günümüze
kadar gelemedi. Kasımpaşa'dan
başlayıp Tepebaşı, sırüarından
Taksim'e kadar uzanan KUçük
Mezarlık olarak bilinen yerden
günümüze sadece Şişhane kav-
şağmdaki Loğusa Kadın Türbe-
si ayakta kalabildi. Yok olan
ikinci mezarlık ise "Büyük
Kaçak yapılaşma, yaşayanlan olduğu kadar ölüleri de rahatsız etmeye başladı. (Fotoğraf: Erdogan Köseoğln)
Mezarhk" adıyla biliniyor. Tak-
sim Atatürk Kültür Merke-
zi'nden başlayıp Gümüşsuyu'n-
dan Fındıkh'ya dek inen bu
mezarlıkta bugün Taşkışla, Gü-
müşsuyu Kışlası ve hastanesi gi-
bi tarihi eserlerle yüzlerce bina
bulunuyor.
İstanbul'da belediyeye ait
tüm yeşil alanlar yaklaşık 7.5
milyon metre kare iken pasif ye-
şil alan kabul edilen mezarlık-
lann toplam alanı 6 milyon met-
re kare. Günümüzde 194 mezar-
hğı bulunan İstanbul'da bu sa-
yı ihtiyaca cevap vermiyor. İs-
tanbul Mezarhklar Müdürlü-
ğü'nden aldığımız bilgiye göre
her yıl yaklaşık 15 dönüm alan
mezarlığa dönüşturülüyor. İs-
tanbul'un en geniş mezarlık ala-
nı 2 milyon 418 bin metre kare
ile Beyoğlu bölgesinde bulunu-
yor. İstanbul bölgesinde 1 mil-
yon 813 bin metre kare, Anado-
lu yakasmda ise 1 milyon 770
bin metre kare mezarlık alanı
bulunuyor. Mezarhklarda en
çok yetişen ağaçlardan selvi ve
sedir ilk sırayı alırken çam, aka-
ğaç, sakızağacı, dişbudak türü
ağaçlar da oldukça sık olduğu
belirtiliyor. En çok ağacı olan
mezarlıklar arasında Karacaah-
met, Zincirlikuyu, Merkezefen-
di ve Topkapı mezarhkları bu-
lunurken ağacı en az mezarhk-
lar arasında Hasdal, Yenitopka-
pı, Kocasinan ve Ümraniye ilk
sırada yer alıyor.
çok güzel bir yerde. Hava, ka-
ra ve deniz ulaşımını orada çö-
zümlediğimı/ takdirde, ihracat
imkânlan var. Ege Bolgesi ora-
dan Avrupa bağlantısı kurabi-
lir. Çanakkale'nin nüfusunu bi-
raz daha büyütecek organize sa-
nayi, havaalanı gibi tesisJerk bir
cazibe oluşturabilirsek, köprü
de buna yardımcı olur" diye ko-
nuştu. Altmkaya, "Bu düşünce-
nin altında İstanbul'daki hızlı
büyümenin Çanakkale'ye yön-
lendirilmesi mi yatıyor" biçi-
mindeki soruya, "Esasen her
şey ekonomive dayalıdır. Istan-
bul'un nüfusu çok hızlı büyü-
yor. Ekonomik şartlan Çanak-
kale'de biraz daha gejiştirebüir-
sek, yatırımcıların lstanbul'a
yoğun baskısını o tarafa aktar-
mış oluruz diye düşünüyorum"
karjılığını verdi.
Çanakkale'deki köprünün
yapımı için dış finansman ge-
rektiğini vurgulayan Altmkaya
şunları söyledi:
"tspanya ve tngiltere'nin tek-
Irfleri var. İlana çıktığımuda bu
teklifler çogalır. ABD, Japon-
ya da girer işin içine. Hepsi gi-
rer. Ancak yap-işlet-devret ile
teklif veren olmadığı için kendi
hesabımızı kendimiz yapmanuz
lazım. Aldığımız krediyi geri
ödeyecek olan biziz. Tesis geri-
ye ödeyebilecek durumda olur-
sa, Çanakkale'de köprü zaten
beklemeksizin yapüır. Çanak-
kale o noktaya 7-8 yıl içinde ula-
şabilir. 7-8 yılı beklemeden de
İstanbul'un cazibesini azaltmak
için öyle bir yolu seçebiliriz."
Bayındırhk ve iskân Bakan-
lığı'nın bu girişimleri "tam bir
aldatmaca" olarak nitelendiril-
di. İstanbul'da uluslararası ser-
maye biriktirme modeli uygu-
landığını belirten TMMOB Mi-
marlar Odası İstanbul Şubesi
Başkanı Yücel Gürsel, "IsUn-
bul'a yakın çevredeki arazUerin
hemen hepsinde, yatınmlara yö-
nelik bir deger artışı sağlanma-
ya çalışıldıgım" savundu.
istanbul'daki birinci Boğaz
Köprüsü'nün, Avrupa sermaye-
sinin Ortadoğu ile ticaretine ya-
nıt vermek uzere Avrupa serma-
yesi tarafından gündeme getiril-
diğini vurgulayan Gürsel, "Şim-
di de, tstanbul'a yönelen göç
baskısını ortadan kaldırmak, bu
anlamda da yatınmlan tstanbul
dışına çekmek, ciddi ve yurtse-
ver bir niyetse, yapılacak ilk iş
göçün kaynağı olan yerlere ya-
tırım yapmaktır. Göçü esas en-
gelleyecek olan tanm politika-
landır. Bunun için küçük ve or-
ta üreticinin iflas etmesini engel-
lemek lazıradır. tkinci olarak
yatınmlar Doğu Anadolu'ya
kaydmlmalı. en önemlisi de
loprak reformu yapdmalıdır"
dedi.
HÜKÜMET:
Genelkıırmay
bakanlığa
bağlı
olmayacak
ANKARA (Çumhuriyet Bü-
rosu) — Başbakan Yüdınm Ak-
bulut ve Milli Savunma Bakanı
Mehmet Yazar da Genelkurmay
Başkanlığı'nın Milli Savunma
Bakanlığı'na bağlanmasına ge-
rek olmadığını savundular.
Başbakan Akbulut, Genel-
kurmay Başkanı Orgeneral Do-
ğan Güreş'in önceki gün haber
ajansı temsilcilerinin sorularını
yanıtlarken "Silahlı Ku>"vetler
siyasi iradenin emrindedir. Bu
tamam, ama Başbakan'a bağlı-
dır. Milleti ona bu onuru
vermiştir" sözlerini değerlendir-
di. Akbulut, "Genelkurmay
Başkaıu'nın MSB'ye bağlanm»-
sı şeklinde bir çahşmamız yok
ve tabiatıyla sözleri doğrudur.
Genelkurmay Başkanı Başba-
kan'a bağlıdır ve çalışmalannı
da Başbakan'a bağlı olarak
yürütür" dedi. Akbulut, Genel-
kurmay BaşkanhğYnın statüsü-
nün değiştirihneyeceğini" vur-
guladı.
Mehmet Yazar da gazetecile-
rin aynı konudaki sorularına,
"Şu anda böyle bir çalışma yok.
Kendisi (Orgeneral Gureş) o ko-
nuda soru sorulduğu için o ko-
nudan bahsetmiş, şu anda öyle
bir fıkrimiz yok. Buna gerek de
yok" karşılığını verdi.
Karaborsayı önlemek veyükselen talebi karşılamak için 300 bin abonelikkapasiteye çıkılacak
'Çağrı cihazı'na yeni Japon sîstemiMERİH AK
İZMİR — 1986 yıhnda hizmete giren çağn ci-
hazı sistemı, başvurulan karşılayamaması nede-
niyle değiştiriliyor. PTT Genel Müdüru Emin Ba-
şer, bugünkü 39 bin kapasiteli şebekenin istem-
İere yanıt veremediğini belirterek yerine Japon-
ya'dan yapılan bağlantı ile 13 milyarhk, 300 bin
kapasiteli bir sistemin getirileceğini söyledi. Şu
anda şebekenin yetersizliğinin yanında cihazla-
nn da bulunamadığını belirten Emin Başer, ye-
ni sistemle birlikte cihazlann da eylül ayında
Türkiye'ye geleceğini ve böylece karaborsanın or-
tadan kalkacağını bildirdi.
1986 yümda 600 hat kapasitesi ile hizmete baş-
layan çağn sisteminde 1988 yıhnda 3 bin 787 olan
abone sayısı 1989 yıhnda 7 bin 46'ya yükseldi.
1990 yıhnda 20 bini geçen hat kapasitesi 1991 yı-
hnda sınır olan 39 bine dayandı. PTT Genel Mü-
dürü Emin Başer, şu anda 32 bin aboneye hiz-
met verildiğini belirterek yeni başvurulara yanıt
vermeye çalıştıklannı söyledi.
ABD ve Japonya'da çağn cihazı sisteminin lo-
kal olduğunu söyleyen Başer, "Bu ülkelerde böl-
gesel bir sistem uygulanıyor. O yüzden çok sayı-
da aboneye kısa sürede gidilebiliyor. Ancak
Türkiye daha iyi bir sistem uyguluyor. Ankara-
da bulunan bir abone tzmir'e gitüğinde cihazı ça-
lışabiliyor. Yani bizim uyguladığımız sistemde
bölgelerde ayn ayrı abone olmaya gerek yok. Bi-
zim abonemize Türkiye'nin çağn sistem merke-
zi bulunan 24 ilin hangisinde olursa olsun ula-
sabilirsiniz. Biz bu mantıkla Türkiye'yi tek şebeke
olarak projelendirdik, ama burada da karsımı-
za darbogaz olarak şebeke çıktı. 39 binde geldik
tıkandık" dedi.
Yapılan araştırmalar sonucunda Japonya'dan
yeni bir şebekenin geliştirildiğini saptadıklannı
belirten PTT Genel Müdürü Emin Başer, bunun-
la 300 bin aboneye kadar çıkılabildiğini belirle-
diklerini söyledi. Emin Başer, "Şimdi biz bunu
alıyoruz. Eylül ayında bu yeni şebekemiz hizmete
girecek. Türkiye'de böylece 300 bin abone ola-
cak. Elinde halen çağn cihazı bulunanlar da bu
yeni şebekeden yararianabilecekler. ama biz ha-
lihazırdaki bu sistemi eylül ayında kaldıracağız.
Zaten buna da gerek kalmayacak. Ancak biz bu
39 bin şebekeyi başka özel işlere tahsis edeceğiz.
Şu anki şebekenin kapasitesini arttırmak müra-
kün değil. Bu yüzden bu yola başvurduk" diye
konuştu.
Türkiye'de 24 ilde hizmet veren çağn cihazla-
rına büyük ilgi var. Buna karşın hem şebekenin
yetersizliği hem de cihazlann bulunamayışı ka-
raborsanın doğmasına neden oldu. Bugün PTT
tarafından 1 milyon 439 bin liraya satılan çağn
cihazlan karaborsada 2.5-3 milyon Iira arasında
müşteri buluyor.
PTT'ye başvurarak çağn cihazı almak isteyen-
ler uzun süre beklemek zorunda. 1990 yılı ağus-
tos eyında bireysel başvuru yapanlara yeni yeni
abonelik verilirken şirketlere öncelik tanındığı öğ-
renildi. Karaborsada ise istemler birkaç saat için-
de karşılanıyor. Komisyoncular, "Çağrı cihazla-
nna talep çok fazla. PTT'ye başvuru yapan bir
kişi aylar sonra cihazını alıyor. Oysa biz 1-2 saat
içinde bu isteklerini karşılayabiliyonız" diye ko-
nuştular.
Kıbns'ta Onemli
Gelişmeler...
Turgut Özal'ın ABD gezisinin hemen öncesinde, Kıbrıs'ta
çok önemli olarak nitelenebilecek gelişmeler oluyor.
17 yıl aradan sonra, ilk kez, başta Rum Demokratik Paıtisi
Başkanı Glafkos Klerides olmak üzere Rum kesiminden ge-
niş bir politik yelpazenin temsilcisi olan çeşitli partilerden po-
litikacıların Toplumcu Kurtuluş Partisi'nin 15. kuruluş yıkJö-
nümü için verilen kokteyle katılmaları hıç kuşkusuz çok önem-
li bir gelişmedir.
Klerides'in önümüzdeki günlerde KKTC Başbakanı Eroğ-
lu ile de bir görüşme yapması bekleniyor.
Kıbrıs Rum kesimi politikacıları arasında diyaloğa en açık
kişi olarak bilinen ve bu görüşlerini dile getirmekten, hatta
olaylann bu noktaya varmış olmasında kendilerinin bazı yan-
lışlarının da payının olduğunu yazmaktan çekinmeyen Kle-
rides'in 19 mayısta yapılacak başkanlık seçimlerinin yüzde
40'lar dolayında olduğu sanılan oy tabanı ile başkanlığın en
kuvvetli adayı olduğu düşünülürse, gelişmenin ne denli
önemli olduğu kolayca anlaşılabilir.
Kıbrıs'ta iki kesimin uzlaşmasını güçleştiren en büyük en-
gel ne toprak sorunudur ne Maraş ne üç özgürlük ne de ana-
yasal yapı. Evet gerçi bunların her birinin ve özellikle sonun-
cusunun önemli bir sorun olduğu doğrudur. Ama iki toplum
arasındaki güven bunalımı ve diyalog kopukluğu asıl temel
sorunu oluşturmaktadır.
Kıbns Rum kesimi şimdiye dek, uluslararası platformda el-
de ettiği propaganda olanağını, kendilerince usta bir biçim-
de kullanırken asıl çözümün ada halkını oluşturan iki toplum
arasında sağlanacağını, bunun için de diyalog ve karşılıklı
güven ortamımn oluşturulmasının önkoşul olduğunu göre-
memiştir.
Kıbrıs Rum kesimi ve Yunan politikacıları kendi yarat-
ttktarı şoven ortamm sonunda kendi manevra olanaklan-
nı sınırlarken Denktaş'ın da siyasal eşitlik konusunda en ufak
bir ödüne yanaşmasını sağlayacak ortamı engellediklerinin
ayırdına varamamışlardır.
Gerçi yıllardır, kimi Rum politikacılar kapalı kapılar ardın-
da daha yumuşak bir tutumu benimsediklerini söylemişler-
dir. Ama politikada, kamunun önünde söylenen sözler önem-
lidir, kapalı kapılar ardında ileri sürüıen iyı niyet görüşleri
değil.
Deneyimli bir politikacı olan Glafkos Klerides'in başkanlık
seçimlerinin hemen öncesinde böylesi bir diyaloğu başlat-
mış olması, bu bakımdan da önemlidir. Çünkü başkanlığın
en güçlü adayı, artık diyaloğun kaçınılmazlığını kamuoyu
önünde açıkça gösterebilmektedir.
Bu arada Türk kesiminin, Birleşmiş Mılletler Genel Sek-
reteri'nin ofisi ile iyi ilişkiler içinde olduğu ve sekiz maddelik
bir çerçeve anlaşması üzerinde anlaşmaya vardığı da düşü-
nülürse, artık her an çıkması beklenen BM raporunda Denk-
taş'ın uzlaşmaz taraf olarak gösterilmesinin güç, hatta ola-
naksız olduğu anlaşılır.
Ayrıca Klerides'in doğrudan diyaloğa yönelik girişimleri ka-
bul etmesini de adadaki Sovyet Büyükelçisi'nin sağladığı,
Moskovanın bir süredir uluslararası konferans görüşünü ileri
sürmediği de göz önünde tutulursa, KKTC ile Ankara'nın ol-
dukça rahat bir durumda oldukları görülür.
Bu rahatlığın, sonsuza dek sürmeyeceği, diyaloğun ve ge-
lişmelerin KKTC'yi bazı somut adımlara zorlayacağı da açıktır.
Bu adımlar arasında Maraş'ın ön sırayı alacağı söylenebilir.
Maraş konusunda KKTC'nin artık daha esnek bir tutum
içinde olduğu, Rum tarafının somut ve anlamlı bir girişimi
*karşısında bu konuda adım atılabileceği biliniyor. Üç özgür-
lükler diye adlandırılan kesimler arasında gidip gelme, yer-
leşme ve mülk edinme konusunun da büyük pürüzler çıkar-
mayacağını söyleyebiliriz.
Asıl büyük sorun, iki toplumun siyasal eşitliğidir. Burada
her iki tarafın da karşılıklı adımlar atması zorunlu görülüyor.
Rum kesimi her şeyden önce iki bölgeli federasyonu bütün
sonuçlarıyla kabul edip Türkleri basit bir azınlık olarak gör-
mekten vazgeçmesi, Denktaş'ın da yeterli güvenceleri aldık-
tan sonra mutlak matematik eşitlikten ödün vermesiyle so-
runun çözümü sürecine girilebilir.
Dışişleri kulislerinde koklanan hava Ankara'nın Kıbrıs ko-
nusunda, tyimser olduğu, geleceği karanlık görmediğidir.
Burada dikkatli bir gözlemciyi kaygılandıran iki nokta var:
Bunlardan birincisi şoven Yunan poiitikacılarının, adada ve
Yunanistan'daki bu duyguları şahlandırarak çözümün önü-
ne engel koymaları kuşkusudur.
İkinci kaygı ise dış politika konularında inanılmaz fütursuz-
luk içinde olan Özal'ın, hiçbir Dışişleri üyesini katmadan Bush
ile Camp David'de yapacağı görüşmedir
Bu görüşmeye gerçi Nüzhet Kandemir'in katılması söz ko-
nusudur. Ama acaba Kandemır, Dışişlerinin dikkatli tutumu-
na mı, Özal'ın fütursuz dış politik biçemine mi daha yakındır?
KlSA KISA
• Balıkesir 9. Ana Jet Üssü'nde T-33 tipi askeri uçakla
eğium uçuşu yaptığı sırada düşerek şehit olan pilot Binbaşı
Necdet Gümüş ile pilot Yüzbaşı Hilmi Şekerci'nin
cenazeleri, Balıkesir şehitliğinde dün toprağa verildi.
• Türk Silahlı Kuvvetleri'nin halka açılması programı
çerçevesinde, Kara Harb Okulu'nun 27 martta basın
mensuplanna gezdirileceği açıklandı. Genelkurmay'dan
yapılan açıklamada, Türk subayının eğitim ve öğretim
surecinin basın mensuplannca yerinde görülmesinin
amaçlandığı belirtildi.
• Almanya Posta ve Telekomünikasyon Bakanı Dr.
Schwarz-Schillig. dün Ankara'da Ulaştırma Bakanı Cengiz
Tuncer ile görüştü. Konuk bakan, Cumhurbaşkanı Özal,
Başbakan Akbulut ve Dışişleri Bakanı Alptemoçin ile de
görüşecek.
• Bu ay içinde THY filosuna katılacak olan ilk
Boeing-737-400 yolcu uçağı konusunda, THY, Boeing ve
GPA yetkilileri arasında anlaşmaya vanldı.
• DYP Denizli merkez ilçe 2. Başkanı Osman Gencer,
kimliği henüz belirlenemeyen kişi ya da kişiler tarafından
önceki gece başına iki kurşun sıkılarak öldürüldü. Olayla
ilgili soruşturma sürüyor.
• Türkiye'nin kuduz hastahğında, dünya ülkeleri
arasında ilk sırada yer aldığı bildirildi. Zonguldak'ta
düzenlenen toplantıda konuşan Tanm Orman ve Köyişleri
Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdür Yardımcısı
Mehmet Alkan, kuduzla mücadelede pilot il seçilen
Zonguldak'ta aşılama kampanyası başlatıldığını söyledi.
• TBMM Başkanı Kaya Erdem, Yaşlıları Koruma Derneği
Başkanı Mihraban Kural'ı kabul etti. Kabulde, hafta
dolayısıyla orta dereceli okullar arasında açılan resim
yanşmasında dereceye giren öğrenciler ile dernek
yöneticileri de hazır bulundular.
• Bülent Ersoy'u programını sunduğu sırada gazinoda
silahla yaralayan Hacı Tepe'nin yargılanmasına Adana 1.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Mahkeme heyeti,
sanık avukatlannın tahliye istemini reddetti.
• Devlet Konukevi'nden yararlanacakların kapsamı
genişletildi. Tüm kamu kurum ve kuruluşlan ile
müsteşarlar da devlet konukevi hizmetlerinden
yararlanabilecekler.
• Kayseri'de mali şube ekipleri Selçuklu dönemine ait 30
bakır sikke ele geçirdiler. Sikkelerle birlikte yakalanan
Şuayip Altınkaya adlı kişinin gözaltına alındığı, sikkelerin
de Kayseri arkeoloji müzesine teslim edildiği öğrenildi.
• Kütüphane Haftası 25 mart pazartesi günü başlıyor.
Haftaya Ankara'da Milli KUtüphane konferans salonunda
Şef Hikmet Şimşek'in yöneteceği bir konserle başlanacak.
Hafta boyunca yurdun çeşitli yerlerinde toplantı, panel ve
benzeri etkinlikler gerçekleştirilecek.
• Türkiye'de sosyoloji biliminin anlaşılması, gelişmesi ve
yaygınlaşmasına katkıda bulunmak amacıyla "Sosyoloji
Derneği" adıyla bir dernek kuruldu.
• Türkiye ile NATO arasında imzalanan "gizli" 70
belgeyi çaldığı iddiasıyla geçen yıl aralık ayında tutuklanan
İrfan Kaya Ulger'in yargılanmasına Genelkurmay Askeri
Mahkemesi'nde bugun başlanacak.