Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
) 28 ŞUBAT 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
Cangüve
~\ • ANKARA (UBA) —
"" Siirt'in Eruh ilçesine bağlı
"f
Emta (Donulaldı)
köylülerinin baskı nedeniyle
' terk ettikleri köylerine
' dönüşlerinin engellendiğini
öne süren HEP Diyarbakır
Milletvekili Salih Sümer,
konuyu Meclis'in
" gündemine getirdi.
' Köylülerin 'köye dönerseniz
' ölürsünüz' diye tehdit
edildiğini iddia eden Sümer,
bu konuda bir soru
önergesi verdi. Sümer'in
C Başbakan Yıldınm Akbulut
tarafmdan yanıtlanması
istemiyle verdiği soru
r önergesinde "Köyün
- boşaltılmasından sonra
*. halkın bağ ve bahçesinin
tahrip edildiği doğru
1 mudur? Aynca askeri
ı: birimler tarafından 'köye
ç dönerseniz ölürsünüLz' diye
.. tehdit edildikleri doğru
mudur? Bu insanlann can
. güvenliğinden kim
sorumludur? Köylerin zorla
boşaltılmasının, insanlann
• açliğa, sefilliğe ve göçe
sürüklenmesinin nedeni
nedir? Doğu'da
insansızlaştıraıa politikasını
daha ne kadar devam
ettirmeyi düşünüyorsunuz?"
dedi.
D.Ş'ye işkence
savı
• GÜMÜŞHANE
(Cumhuriyet) —Sınıf
tahtasına ortak-çekiç resmi
yaptığı gerekçesiyle okul
müdürü Yusuf Erdem ve
.öğretmen ömer Pir'in
şikâyeti üzerine gözaltına
alınan 16 yaşındaki D.ŞIye
-karakolda işkence yapıldığı
öne sürüldü. GözaJtına
-alındıktan sonra Devlet
ıHastanesi'ne götürülen
D.Ş., sağlık kontrolünden
geçirildi. Dr. Oğuz
-Kocamış'ın verdiği raporda,
-sağ kalçada 33 an, ayak
başparmağında da 2 cm
ekimoz olduğu belirtildi.
bitene
avukatlık
' • ANKARA (AA) —
TBMM Genel Kunılu,
disiplin cezası alan hâkim
,ve savcılann bu cezaJannın
7 yıl sonra silinmesini
amaçlayan yasa önerisini
benimsedi. Yasaya göre yer
değiştirme cezası alan
hâkim ve savcılar, bu
cezanın uygulanmasından
îtibaren yedi yıl geçtikten
sonra Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu'na
başvurarak cezalannın
sicillerinden silinmesini
isteyebilecekler. Bu istek
kunıl tarafından yerine
getirilecek. Yasaya göre
meslekten çıkartılmış hâkim
ve savcılar, mahalli
barolann uygun görmesi
halinde avukatlık
yapabilecek.
Çanakkale'de
açlıkgrevi
• ÇANAKKALE (AA) —
Çanakkale "E" Tipi
Cezaevi'nde 6 sol siyasi
hükümlü dün açlık grevine
başladı. Çanakkale
Başsavcısı Ertem Türker,
konu ile ilgili olarak
mahkûmlann savcıhğa
başvurmadıklannı belirterek
ancak bazı mahkûmlann
bugün yemek ahnadıklannı
ve açuk grevine
başladıklannı cezaevi
idaresinden duyduğunu
söyledi.
İsmail Beşikçi
yargılandı
• Istanbul Haber Servisi
— Dr. İsmail Beşikçi'nin,
"bölücü propaganda"
yaptığı savıyla
yargılanmasına başlandı.
Beşikçi duruşmada "Suçlu
ben değilim, suçlu Kürt
halkjnın düi ve gelenek,
göreneklerjnin gelişmesini
engelleyen, Kürtleri baskı
altında tutan devlettir"
dedi. tstanbul 2 Nolu
DGM'deki duruşmada
iddianame okundu. Deng
Dergisi'nin eylül 90 tarihli
6. sayısında yer alan
Beşikçi'yle yapılmış bir
röportajda "müli duygulan
zayıflatıcı bölücil
propaganda" yapıldığı ileri
sürüldü. İsmail Beşikçi ile
derginin Yazı Işleri Müdürü
Demir Ermiş ve dergide
yazılan bulunan Kamber
Soypak ve Mustafa Şahlan
hakkında aynı iddialarla
TCK'nın 142/3. maddesi
gereğince 7.5 yıla kadar
hapis cezası istendi.
Köşk'ten hükümete tehdit
Özpk Bu bakarüarla bu işi götüremeyiz, martta
CANAN GEDİK
FARUK BtLDİRİCİ
özal, Körfez krizinin başlan-
gıcından bu yana gelişmeleri
doğru tahmin ettiğini belirterek,
ANKARA — Cumhurbaşka- "Asker göudersek daha iyi ohır-
m Turgut Özal, ANAP milletve- dn. Ama asker göndenne flkri-
killeri ile gruplar halinde yeni- •! nuuüesef arkadaşlara ve hü-
den görüşerek 3 martta yapıla- kimete kabul ettirmem müm-
cak Istanbul il kongresi sonrası k*n olmadı"^ diye konuştu.
güvenoylaması için zemin yok- özal, DemireFin de Körfez po-
ladı. Cumhurbaşkanı Türgut litikasmda kendisiyle aynı nok-
Özal, ANAP milletvekilleriyle taya geldiğjni savundu.
görüşmesinde Semra Özalın GÜveDO.VUna gİderİZ
Cumhurbaşkanı özal, uzun
süre Körfez savaşı ile ilgili görüş-
lerini açıkladıktan sonra "BUi-
yoram, hepiniz şn son meseleyi
anlatmamı bektiyorsunaz" diye-
rek, Hiisnii Dogan'ın azledilme-
politikaya atılmasma tepki gös-
teren direnişçi bakanlan, "Bana
ihanet ettiJer. Artık bu arkadaş-
larla işi götünnemiz mümkfln
degil" diyerek eleştirdi. Özal, ts-
tanbul il kongresinin yapılacafc
3 mart sonrası, "fırtına kopaca-
ğnu" da ifade ederek "Gerektos si olayına girdi. özal, direnişçi
se gnıpta güwnoylamasına gfc. bakanlan "gerici" olarak nitele-
deriı" dedi. Özal'ın bu sözleri, di ve bu bakanlann 1988'de ya-
pılan ikinci kongreden itibaren
kendisine ihanet içerisinde bu-
lunduklarını belirtti. Edinilen
bilgiye göre özal, şunlan söyle-
3 mart sonrası hükümette geniş
çaph bir değişikliğin işaretleri
olarak yorumlandı.
Cumhurbaşkanı Türgut özal,
önceki gece Van Milletvekili Se-
lahaltin Mumcuoğlu'nun evin-
de ANAP mületvekilleri ile bir
araya geldi.
di:
"Ben bu arkadaşiara hiçbir
kötiilök yapmadım. Ama bana
mikast yapılan ikinci kongrede
bana ihanet ettiler. Bir çarşaf Hs-
te hadisesi oldn. Bunu çok son-
ra fark edebfldiın. Sonra da par-
tide kendi çalışmalannı surdür-
dfiler. Üye kayıtlan dogrn dü-
riist yapumanus. İstanbul'da de-
lege seçimlerini bile yaptırma-
mışlar. Bunu çok geç fark ede-
bildim. Bn partinin kurucusu-
yum. Partiyi ek geçirmek isti-
yorlardı. Semra Hanım kendin-
den fedakiriık yaparak aday ol-
du. Semra Hanım kaybederse
parti için iyi olmaz. İstanbul'u
kaybederseniz Türkiye'yi kaybe-
dersiniz. Biz partiye yeni bir vit-
rin kazandırmak istedik. Bu ki-
siler gönintiiyü bozuyorlar."
Cumhurbaşkanı özal,
ANAP'hlardan Semra özal için
calışılmasını da isteyerek "Sem-
ra Özal bundan ileri
gitmeyecek" dedi. özal, tstan-
bul tl Başkanı Eymen Topbaş
başta olmak üzere Başbakan
Akbulut ve direnişçi bakanlar-
la Semra özal'ın adaylığı konu-
sunu komıştuğunu da ifade ede-
rek sözlerini şöyle sürdürdu:
"Bu işe kansmayın dedim. Ama
kanştılar. Semra Özal'm aday-
hgına karşı ilçe başkanlanııı luş-
kırtülar. Tepemi arürdüar. Özel-
likle Hüsnü Dogan'a çok üzttl-
düm. Kendisi çok deger verdi-
ğün bir kisiydi. Gittiler, iiçe baş-
kanlan ile toplantüar yaptılar.
Başbakan da sessiz kaldı ve s-
kınUya girdi. Herkesten bekler-
dim, ama Hüsnü Dogan'dan bu-
nu beklemezdim, azledilmesine
mecbur kaldım."
özal, diğer bakanlann hâlâ
direnişi sürdurdüklerini ifade
ederek şunlan söyledi:
"Artık bn kişilerie birtikte işi
götüremeyiz. Direnişi surdürii-
yoriar. Böyle hükümet olur mn?
3 marttan sonra fırtına kopacak.
Gereldrse bu bakanlar için gnıp-
ta gSvenoylamasına da gidilir.
tşi bu nokUya kadar getirdüer.
Artık aynlmaları ve bir kenara
çekilmeleri gerekir."
özal, direnişçi bakanlardan
Devlet Bakanı Mehmet Keçed-
ler'i de eleştirerek "Ona da kır-
gınım. Eger tranlı bakan olma-
saydı, kendisini kabnl etmeye-
cektim. Kabul etroemin nedeni
SHP lideriy 'Bize hep ters cevaplar geliyor, aldırmıyoruz, alınmıyoruz' dedi
Iııöııü ısrarh:Birleşelim
tNÖNÜ — tktidar şaşkınlık içinde. (Fotograf: AA)
TÜREY KÖSE
ALAÇATI — SHP Genel
Başkanı ErdaJ tnönii, iktidann
şaşkınhk içinde olduğunu, ûlke-
de görülmemiş olaylar yaşandı-
gjnı, halkın sıkıntı çektiğini be-
lirterek, "Savaş bahane ediliyor-
du, inşailah savaş bitiyor. Hay-
di bakalım, bundan sonra üre-
ticinin, halkın dunununda degi-
şiklik olsun. ANAP iktidar ol-
dugu sürece hiçbir şey degiş-
mez" dedi. lnönü, halkın sorun-
lannın bir seçim sonucunda
SHP'nin iktidara gelmesiyle çö-
zümleneceğini vurguladı ve
"Bonun için sosyal demokradar,
arabtfindaki anhtşmazlıklan bir
yana bırakmalı. ama bize hep
ters cevaplar geliyor. Aldırmıyo-
ruz, alınmıyonız, deger vermi-
yonu" diye konuştu.
SHP Genel Başkanı Erdal
tnönü, dün sabah Alaçatı'da be-
lediye tarafmdan yaptınlan Ata-
türk Kültür Merkezi ile çarşı ve
belediye hizmet binasının açılış
törenlerine katıldı. Atatürk Kül-
tür Merkezi'nin açıhşı sırasında
yaptığı konuşmada tnönü, Ala-
çatı'nın tütün ve anason bölge-
si olarak dunyaca tanındığını
ancak üreticüerin perişan oldu-
ğunu söyledi. lnönü, "Tütün
için verdikleri fiyat, ber zaman-
kinden daha dttsük. Savaş var
diyorlar, savaş bahane. Savaş bi-
tiyor. Haydi bakalım, bnndan
sonra üretkrinin, halkın durumu
degissin. Ama ANAP iktidar ol-
dugu sürece degişmez. Seçim
yaklaşıyor, inanıyonım ki SHP
iktidara gelecek ve halk bu n-
kıntdardan kurtulacak" dedi.
Görülmemiş olaylar yaşandı-
ğım kaydeden SHP Genel Baş-
kanı tnönü, "tktidann içine
düştugü şaşkınhgı bir bir anlat-
maya kalksa diger toplanülara
yetişemeyecegini" belirtti.
Alaçatı'daki yel değirmenleri-
ni dolaşan tnönü sonra da
yeni belediye hizmet binasını
açtı, tnönü şunlan söyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanı'nın
yaptıklan hiçbir kurala sıgmı-
yor. Ne parlamenter rejime ne
başkanlık sistemine uyuyor.
Körfez krizi çıkbğında Özal an-
laşılmaz şeyler söyledi. Sanki
Türkiye asker gondermeye ha-
zırmış gibi. Bunlann hiçbiri ger-
çekleşmedi. Halk banş içinde
kalkınmak istiyor. Haikımız ba-
rışa sanldıgı için savaşa ginne-
dik. Savaş artık bitiyor. Şimdi
Güvenlik Konseyi kararlannın
yerine getirilmesi, savaşm bftme-
si, banşm kurulmasuiı istiyoruz.'
tnönu, konuşmasınm son bö-
lümünde sosyal demokratlann
iktidannın yaklaştığmı belirte-
rek şunlan söyledi:
"Sosyal demokratlann anaya-
sayı degiştirecek bir güçle par-
lamentoya girecekleri gün yak-
laşıyor. Bu nedenle sosyal de-
mokratlann aralanndaki anlaş-
majhHan bir kenara btrakıp de-
mokratik bir iktidann getirBme-
si için çalışmalannı bekliyoruz.
Bize bep ters cevaplar geliyor, al-
dırmıyoruz. Alınmıyoruz. Deger
vermiyonız."
Erdal tnönü, Ege Sosyal
Araştırmalar Vakfı'run "Yasa-
ma, Yürütme, Yargı ve Demok-
rasi" konulu konferansında
yaptığı konuşmada, 82 Anaya-
sası nedeniyle Türkiye'de yasa-
ma yetkisinin yüriltme tarafın-
dan işgal edildiğini, yargı ba-
ğunsızlığımn kalmadığını söyle-
di. lnönü, "Seçimden sonra du-
nım degişince 82 Anayasası'nı
tümüyle degiştireceklerini, on-
dan sonra da yeniden cumhur-
başkanlıgı seçiminin
yapdabilecegini" belimi.
ÖTjaVın ayrılıkçı liderlerle gizli görüşmeleryaptığını söyleyen Ecevit
adını da tarüşıyorlar'
Tür
Cumhurbaşkanı özal'ın istanbul'u parçalayıp yok etmeyi
amaçlayan tasarılar üzerinde çalıştığını, bu tutumuyla
ülkede bir federal yapı oluşturma hayali kuranlara umut
verdiğini öne süren Ecevit, "Türkiye'nin batısında böyle
bir düzenlemeye girişildi mi hemen ardından,
ye'nîn doğusuna da sıra geleceğini" belirtti.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — DSP Genel Başkanı
Biilent Ecevit, "Bngün Türkiye^
ye yönetik en büyük tehlike, böl-
gemiz için ve Türkiye için yeni
senaryplar hazıriayan bazı dış
çevrelerden de içimizdeki bir
avnç ayniıkçıdan ve onlann dı-
şandald kışkırtHalanndan degil,
Türkiye Cumhuriyeti Devleti^
nin başındaki kimseden
gelmektedir" dedi.
DSP Genel Başkanı Ecevit,
dün yaptığı yanlı açıklamada,
Irak'm yeniden biçimlendirilme-
sine ilişkin senaryolar üretilir-
ken, Cumhurbaşkanı özal'ın da
Türkiye'ye yönelik yeniden bi-
çimlendirme tasanmlan üretti-
ğini öHe sürdü. Ecevit, özal'ın
bunlan yaparken, ulusun nab-
zını yoklamadığını, TBMM'den
ve hükümetten yetki almadığı-
nı, "Ancak ABD Başkam'na
hatta bdki de tngiliziere damştı-
fam" iddia etti. Açıklamasında,
Ozal'm Irak ve Suriye'deki ayn-
lıkçı liderlerle iletişim kurduğu-
nu ve gizli görüşmeler yaptığını
da öne süren Ecevit, "Ülkemiz-
de aynlıkçı akuniann sözcülü-
Sinü yapanlar, Cumhurbaşkanı,
zal'ın verdiği işaretlerden yü-
reklenerek cumhuriyet tarihi-
mizde Uk kez Türkiye Cumhu-
riyeti'nin adını da tartışmaya
açıyoriar" dedi.
Cumhurbaşkanı özal'ın ts-
tanbul'u parçalayıp yok etmeyi
amaçlayan tasanlar üzerinde ça-
lıştığını, bu tutumuyla ülkede
bir federal yapı oluşturma hayali
kuranlara umut verdiğini öne
süren Ecevit, "Türkiye'nin batı-
sında böyle bir düzenlemeye gi-
rişildi mi hemen ardından,
Türkiye'nin doğusuna da sıra
geleceğini" kaydetti.
Türkiye'deki etnik sorunlann
Amerika ve tngiltere ile görüşü-
Ierek ve başka bazı Ortadoğu ül-
kelerindeki aynlıkçı akımlann
liderleriyle gizli ilişkiler kurup
pazarlığa gihşerek değil, kendi
içimizde çözümleneceğini vur-
gulayan DSP Genel Başkanı
Ecevit, açıklamasına şöyle de-
vam etti:
"Kaldı ki Türkiye'de etnik so-
run diye gündeme getirilmek is-
tenen sorun astanda, sosyal, eko-
nomik ve kültürel boyutlardan
oluşan bir sorundur. Bn sorun
büyük ölçüde Güneydogu ve
Dogu Anadolu'nun yan feodal
yapısından, sömnri düzenin-
den, toprak ve gelir dagüımı
adaletsizliğinden, geri kalmtşlı-
gından ve demokrasi rayından
çıkükça aguiaşan devlet baskı-
sından kaynaklanmaktadır."
DSP Genel Başkanı Ecevit,
Cumhurbaşkanı Özal'ın kendi
partisini, kendi kurdurduğu hü-
kümeti ve ailesini de parçaladı-
ğını öne sürerek "Ama ister do-
gudan, ister batıdan başlayarak
Türkiye'yi de parçalama>iı kal-
kıştı mı, ister oraya Asya, ister
Anadolu, ister Balkan, ister
Kafkas, ister Ortadoğu veya Af-
rika kökenli olsun Türk ulusu
bir avuç aynlıkçı dışında tüm
üyeleriyle bunun karşısına diki-
lir" dedi.
ına kopacak
hakanlıgına olan saygımdan"
biçiminde konuştu.
özal'ın gece saat O3.3Ö*a ka-
dar süren toplantısına katılan
ANAP'lılar, özal'm değerlen-
dirmelerinden, 3 mart sonrası
direnişçi bakanlan dışanda bı-
rakacak geniş çaplı bir hükümet
değişikliğine hazırlanıldığı izle-
nimi edindiklerini ifade ettiler.
özal'ın toplantısına çağnlı ol-
duklan halde Niğde Milletvekili
Haydar Özalp ile Kayseri Millet-
vekili Recep Ergun kanlmadılar.
Turlara devam
özal dün de TBMM'ye gele-
rek ANAP mületvekilleri ile gö-
rüştü. özal'ın bu görüşmeleri
ANAP kulisinde tstanbul il
kongresinin yapılacagı 3 mart
sonrası hükümet değişikliği ve
güvenoylaması için zemin yok-
laması olarak degerlendirildi.
Bu değerlendirmelere göre
kongre sonrası muhafazakâr
eğilimli bakanlann direnişinin
sürmesi halinde, Cumhurbaşka-
nı özal bu bakanlan yeniden is-
tifaya zorlayacak. Mehmet Ke-
çecUer, Abdülkadir Aksu ve Ce-
mil Çiçek'in istifa etmemekte di-
renmeleri halinde ise ANAP
grubunda güvenoyu istenecek.
Cumhurbaşkanı Ozal'm yakın
çevresine, "Gelsinler, kendileri-
ni grnpta savunsunlar bakalım.
3 mart sonrası fırûnalara hazır
olun" dediğı de öğrenildi.
Cumhurbaşkanı özal'ın Hüs-
nü Doğan'ın azledilmesi isteği-
ne uyan Başbakan Akbulut'un,
üç bakanın daha görevden alın-
ması isteği karşısında nasıl tavır
alacağı tartışılıyor. ANAP kuli-
sinde Akbulut'un bu bakanlar
için güvenoylamasına direnme-
si halinde, Özal'ın Başbakan'ın
da istifasmı isteyebileceği öne
sürulüyor. Akbulut'un istifa yo-
lunu seçmesi halinde Cumhur-
başkanı özal'm hükümet kurma
göre\ini yeniden Akbuiut'a ve-
rebileceği ve böylece direnişçi
bakanlan dışlayacak biçimde
köklü bir hükümet değişikliği-
ne gidebileceği belirtiliyor. Hü-
kümette büyük çapb bir değişik-
liğe gidilmesi durumunda
TBMM'den yeniden güvenoyu
istenecek. ANAP milletvekille-
rinden bazılan, bunun "riskli"
bir girişim olacağıru, ancak
özal'ın bu riski göze alabilece-
ğini belirtiyorlar.
Yusuf Özal'ın atagı
Cumhurbaşkanı'nın yeğeni
Hüsnü Doğan'm Milli Savunma
Bakanlığı'ndan azledihnesinden
sonra Özal ailesinde Cumhur-
başkanı'na karşı ikinci isyan da
kardeşi Yusnf Bozkurt Özal'dan
geliyor. Semra özal'ın politika-
ya atılmasma karşı olduğu bili-
nen Yusuf Bozkurt özal, Cum-
huriyet'e, yann saat 14.00"te bir
basın toplantısı düzenleyeceğini
söyledi.
Yusuf özal, "Geniş bir deger-
lendirme yapacağım. Körfezle
ilgili gelişmeleri de ANAP'taki
gelişmeleri de degeriendirece-
gim. Turgut Bey'e cevabımı da
orada hni«rai«aniT Her şeyi an-
latacagım" dedi.
Cumhurbaşkanı Ozal,
ANAP'lılara anayasa değişikli-
ği düşüncesini de açtı. özal,
cumhurbaşkanınm halk tarafm-
dan seçilmesi ve başkanlık sis-
temine yönelik anayasa değişik^
likleri ile birlikte erken genel sH
çimin duşünülebileceğini ifade
etti. Özal'm, "Sizleri özledim.
Aranıza dönmek istiyorum"
şeklindeki sözleri üzerine
ANAP'lılar, alkışlayarak "Çok
iyi olur. tşte 83 ruhu bu" dedi-
ler. Özal, muhalefetin bu anaya-
sa degjşikliklerini kabul etmesi-
nin zor olduğunu ifade ederek
"Cumhurbaşkanınm halk tara-
fmdan seçilmesini kabul eder-
lerse ben de aranıza dönerim. Is-
terierse onlar da cumhurbaskan-
lıgına aday olsunlar bakalım"
biçiminde espri yaptı.
Bunun üzerine Rize Milletve-
kili Mustafa Nazikoglo, "Parti-
de 83 ruhunun canlanması açı-
sından iyi olur, ama efer muha-
lefet partilerinin genel başkan-
lan istifa edip karşınıza cum-
hurbaskanı adayı olarak çıkma-
yacaklarsa cumhurbaşkanlıgın-
dan çekilmeniz yanlış olur" de-
ğerlendirmesini yaptı.
CÜNEYT ARCAYÜREK
YAZIYOR
seçilmesi ANAP'ta
kalan üç buçuk oyun
belirli ölçülerde çekip
gitmesini sağlayabilir.
Seçilmemesi ise bu
hükümetin gitmesini
hızlandırır. Kongrede
yapılması düşünülen
"tasfiyeyi erkene"
alabilir.
Aileyi Bekleyen Küçük ve
Büyük Kıyametler..
ANKARA — "Aile" çok önemli günlere gidiyor. Yirmi iki
ay sonra "büyük", iki gün sonra "küçük" kıyamet kopacak.
Aile ve bireyieri kıyamet günlerini büyük küçük diye sı-
nıflandırabilir veya kıyamet kıyamettir diyerek aynm yap-
mayabiiir.
Ne var ki aile için kıyamet sayılan o günler, ulusumuz ve
bireyter adına yeniden doğuş ve kuşkusuz "aileden
kurtuluşu" simgeleyen bayram günleri olacak.
En kötü olasılıkla yirmi iki ay sonra genel seçim yaptla-
cak. İki gün sonra ANAP İstanbul İl Başkanı seçilecek.
Seçkin kalemlerimizin nedense gözünden kaçıyor. TÖ,
ilk kez "yardım istiyor." Bakanlardan, milletvekillerinden,
merkez örgütünden. SÖ'yü tek basına seçtirme gücünü yi-
tirmiş sanki, böylece etkinliğinin azaldığını kabulleniyor.
Hem de yardım isteyen kim? Ünlü Spiegel dergisinin tant-
mına göre "Sultandan daha saltanatlı" TÖ.
Akbulut, genel merkezden örgütün başıyla öteki ilgilileri
İstanbul'a "SÖ'ye yardımcı olsunlar" diye gönderiyor. TÖ
ise geceleri milletvekillerini hem "başka bir şeylere" hazır-
lıyor hem de SÖ'nün "il başkanlığından daha ileriye
gitmeyeceği" güvencesini veriyor. Muhafazakâr ekibi yer-
den yere vurarak SÖ için oy ve yardım toparlamaya çalışıyor.
3 mart, küçük kıyamet günü ya SÖ seçilirse bir başka,
seçilmezse bambaşka kıyametler hazırlanıyor. SÖ'nün se-
çilmesi ANAP'ta kalan üç buçuk oyun belirli ölçülerde çe-
kip gitmesini sağlayabilir. Seçilmemesi ise bu hükümetin
gitmesini hızlandırır. Kongrede yapılması düşünülen "tas-
fiyeyi erkene" alabi- — ^ _ _ _ _ _ _
Iir
or-Andamiiietve- Mart, küçükkıyamet
killeriylesabahadek günÜ ya, SÖ SeÇİlİrSe
TÖ, durup durup Dir DoŞKo, seçilmezse
"Bu böyie gitmez" bambaşka kıyametler
derken bir amacı . , * ••
şimdiden aşılamaya naZinaniyOr.
çalıştığı izlenimi ve-
riyor. Sık sık diyor ki
"ihanete uğramış"
Hüsnülerden, Meh-
metlerden. "Bu,
böyle gitmezse" hü-
kümet ya grupta gü-
venoylamasıyla dü-
şer ya da TÖ'nün
askerleri Meclis'te
bir gensoru müza-
keresinde muhale-
fetle birlikte güven-
sizlik oyu vererek
Akbulut'un başba-
kanlıktaki yaşamına
bir nokta koyarlar.
Kesin mi? Türkiye'de hiçbir şey kesin değildir ama TÖ'-
nün dili altındaki baklalardan biri bu. Gerçekten "bu, böyle
gitmez". Akbulut, direneceği kadar direnmiş. özverili mi öz-
verili. "Sisteme sahip çıkabilmek için direndiğini" söylüyor.
Bakanlar ise -örneğin Turizm Bakanı İlhan Aküzüm- al-
mış eline sazı, öylesine övgülü sesler çıkarıyor ki mazallahl
Aküzüm'ün son demecine göre "Talat (SÖ'nün rakibi) kim
oluyor"muş. Hanımefendinin karşısına çıkıp, "reklam yap-
maya çalışan bir zurnacı."
• Uslûp bir ayna, kişilerin kimliğjni sergiliyor. SÖ seçimi yi-
tirirse "İstanbul'da taş üstünde taş kalmayacağı" tehdtdiyle
sürdürüyor bakanımız ve "Savaş eşiğindeki Türkiye'de ha-
nımefendinin karşısına cıkmak, 'devletin tahribi' demek
olur" diye sona erdiriyor ki kırk bir kere maşallah!
p<
Şarkıdaki "bir ihtimal" ölmekse TÖ'lerle geçen günler-
de iki olasılık önümüzde hazır: İyi niyetliye göre seçilse de
seçilmese'de demokrasi gereği. Buna benzer bir demeç ve-
rebilirtermiş!
Kuşkusuz "hayal etttği sürece yaşayanlara" özgü bir bek-
lenti.
Nedeni ise belli. TÖ, "hizip başı" görevi yapıyor.
Güncel konularda SHP ile DYP'nin ortak görüşlerini özet-
leyen cümleyi dün Demirel söyledi: "Dünyanın hiçbir ülke-
sinde, tabii Peron'un Arjantin'i hariç, böyle bir şey olmadı"
dedi.
Böyle yargılara Çankaya sağırdır.Üstelik küçük kıyame-
te iki gün kala...
P A B T İ L E R D E N
SHP İstanbul'da kongreler
• lç Politika Servisi — SHP tstanbul il
örgutü kongre takvimi bugün üye listelerinin
askıya çıkarümasıyla başlayacak. 15 haziran
günü yapılacak il kongresi ile noktalanacak.
Uye listeleri bugünden başlayarak 3 gün
askıda kalacak. Toplam 25 ilçede 116 bin
üyesi bulunan SHP tstanbul il örgütünde 24
mart pazar günü mahalle delege seçimleri, 11-19 mayıs
tarihleri arasında ilçe kongreleri bitmis olacak. İstanbul İl
Başkanı Ercan Karakaş, takvimin baslamasıyla ilgili olarak
seçimlerin tam demokrasi ilkesi içinde gerçekleştirilecegini
söyledi.
Baykal: Demekle birieşme olmaz
ANKARA (Cumhuriyet Bnrosu) — Aralarmda CHP'nin
Hatay eski milletvekillerinden Mehmet Sönmez'in de
bulunduğu 4 eski CHP'li parlamenter, dün Anadolu
Kulüp'te SHP eski Genel Sekreteri Deniz Baykal onuruna
bir yemek verdi. Yemekte bir konuşma yapan Baykal,
sosyal demokratlann birliktelikten sağlanabilecek güçten
yoksun olduğunu belirterek "Böyle bir ortamda sanıyorum
en temel konu, örgütsel dağmıklıktır. örgütsel bütünlüğü
tepede, masa başında sağlama olanağı göriilmüyor" dedi.
Etkisizlikle birieşme sağlanamayacağını ifade eden Baykal
şöyle konuştu: "Belki uzun bir süreç, ama bu yolu
denemek zorundayız. Yoksa 'gelin birleşelim'
yaklaşımlanyla, kolaycılığıyla birieşme sağlanamayacağı
görülmektedir. Birbirimize omuz vermenin erdemine,
yiiceliğine inanahm"
VEFAT
Bafralı merhum Şakir ve MevlUde Türker'in oğlu,
Nesrin, Nejat, Handan, Nihat'ın ağabeyleri, Demet
ve Hande'nifl doyamadıkları biricik babalan, Dr.
Nurşen Türker'in çok sevgili eşi
Elektrik Yüksek Mnhendisi
MEH UET
NECDET••
TURKER
27.02.1991'de hakkın rahmetıne kavuşmuştur.
28.02.1991 Perşembe günü ögle namazını müteakıp
Üsküdar Çiçekçi Camii'nden ebedi istirahatgâhına
defnolunacaktır.
AtI.FSt
NOT: Çelenk gönderilmemesi, arzu edenlerin T.E.Vc bağışta
bulunmalan rica olunur.
AaKAYBIMIZ
Şirketimiz yöneticilerinden
Elektrik Yüksek MUb#ndisi
MEHMET
NECDETA. ^ ™ •* ^^>CM_-^ al m JL.
TÜRKER'İ27 Şubat 1991 günü kaybetmiş bulunuyoruz.
Cenazesi 28 şubat günü Üsküdar Çiçekçi
Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip
Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verilecektir.
Merhuma Tann'dan rahmet, kederli ailesine sabu-
ve başsağlığı dileriz.
NETAŞ
NOT Çelenk gönderilmemesi, arzu edenlerin T.E.V> bağışta
bulunmalan rica olunur.
ACIKAYBIMIZ
Şirketimiz yöneticilerinden,
kıymetli mesai arkadaşımız
Elektrik Yüksek Mühendisi
MEHMET
NECDET
TÜRKEK'i27 Şubat 1991 günü kaybetmiş bulunuyoruz.
Cenazesi 28 şubat günü Üsküdar Çiçekçi
Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip
Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verilecektir.
Merhuma Tann'dan rahmet, kederli ailesine sabır
ve başsağlığı dileriz.
NETAŞ MENSUPLARI
NOT: Çelenk gönderilmemesi, arzu edenlerin T.E.V!e bağışta
bulunmalan rica olunur.