22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ŞUBAT 1991 • • • • HABERLERİN DEVAMI CUMHURtYET/17 OLAYLARIN ARDENDAKI GERÇEK (Baftarafi 1. Sayfada) lerini ve bütün değer yargıları- m çiğnediğininfarkında mıdır?~ Bu tutum karşısında hukümet hükümet ise ve Başbakan da başbakan ise Cumhurbaşkanı- m yasal sınırlanna çekilmesi için uyarmalıdır. Türkiye'de bugün hukuk dev- leti yoktur, kanun devleti de yoktun "keyfiyönetim " söz ko- nusudur. Sorumsuz. tarafsız, yetkisiz Cumhurbaşkanı, karısı- nın parti içi siyasetine karşı çı- kan hükûmeti düşüreceğini açıkça ilan ediyor. Sayın Ozal, eşinin tstanbul il başkanlığına karşı fıkir ileri sıirenleri tehdit ederken "martta fırtına kopacak" diyor. Gerçekten martta mı, yoksa bir bâşka ay ya da günde mi "firtma kopacak"; ama, birfır- tınanın gelisi ne kadar belirgin- se, nasıl kopacağı da o kadar be- lirsiz... Türkiye bir aşiret devleti ise ve "keyfi yönetim"i içine sindi- rebilirse diyecek bir şey yoktur. Eğer cumhuriyet devleti bu du- ruma düşmediyse, yasal meka- nizmalarm islemesi gerekiyor. Bunlann başında Büyük Millet Meclisi var. Meclis'in üçte iki ço- ğunluğunu oluşturan ANAP Meclis grubu Semra özal'ın ts- tanbul il başkanlığı için hûku- meti düsürecekse ve (daha önce görüldüğü gibı) tek adanun key- fi yönetimine tam teslimiyet içinde boyun eğecekse, zaten söylenecek söz kalmamıştır. Türkiye'de son kırkyıldan be- ri yasanmayan türde bir buna- lım, siyasal hayatımızı bilinme- yen bir yöne doğru sühiklüyor. • • • lfedeksubay hterhisi serbest ANKARA (Cumhuriyet Bii- rosu) — Genelkurmay Başkan- lığı 211. dönem yedeksubayların terhislerinin serbest bırakıldığı- nı ve terhisine tabi izne gönde- rilmeleri konusunda emir çıka- nldığını açıkladı. Genelkurmay BaşkanlığYn- dan edinilen bilgiye göre 211. dönem yedeksubayların terhise tabi izne gönderilmesi konusun- daki emir dün yayımlanarak bir- liklere gönderildi. Bilındiğd gibi Körfez savaşı çerçevesinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nde tüm izin- lerin kaldınlması üzerine yedek- subaylarada izin kullandınlmı- yordu. Genelkurmay BaşkanlığYnda yapılan çalışmayla ilk olarak er ve erbaşların terhise tabi izne gönderilmesi karara bağlandı. Muvazzaf sınıftan olmayan ye- deksubayların "magdur" edil- memeleri için yapılan çalışma da dün sonuçlandı. Bu çalışma çer- çevesinde yedeksubaylann ter- hisleri de serbest bırakılmış ol- du- Erler de uzman onbaşı olabilecek öte yandan kamuoyunda "profesyond orduya gecişin bir adımı" olarak nitelenen ve Uz- man Erbaş Yasası'nda değişik- lik yaparak erlere de "uzman onbaşı" olabilme olanagı getiren yasa tasansı, dün TBMM Milli Savunma Komisyonu'nda kabui edildi. lasanya göre, onbaşı ve ça- vuşlann yanı sıra, ortaokul me- zunu olan erler de muvazzaflık hizmetlerinden sonra uzman on- başı olabilecekler. Uzman çavuş ve onbaşılar Silahh Kuvvetler- in devamlıhk niteliği taşıyan tek- nik ve kritik görev yerlerinde ça- hştmlacaklar. lasanda, uzman onbaşı ve ça- vuşlann 30 olan yaş sınırı 35'e, astsubay okullarına girebilme yaşı ise 24'ten 27'ye yükseltili- yor. Böylece uzman çavuş ve on- başüar 27 yaşına değin astsubay sınıf okullannda görecekleri öğ- renim ve eğitimin ardindan ast- subay olabilecekler. Irak'a işgal (Baftarafi 1. Sayfada) Dışişleri ve Savunma bakan- hklarındaki bazı yetkililer, Amerikan işgal gücünün Irak hallu ile tüm temasları koalis- yondaki Arap ülkeleri ya da BM gücüne bırakmasını öne- riyorlar. Bir yetkilinin belirt- tiğine göre Dışisleri Bakanlı- ğYnda, Dış Yardım Dairesi'nde yerel halka gıda ve ilaç, yardım- a yapmak, sağlık hizmetleri sağ- lamak için acil durum planiarı yapüdi. Bu arada silahlı kuvvetler si- vil sorunlar birimleri de gereğin- de askeri yönetime yardımcı olabilmek için Irak'ın hükümet sistemini ve halkm özelliklerini inceliyorlar. Bu birimlerde ka- jnu yönetimi, sağlık ve ulaşım uzmanları bulunuyor. Adının açıklanmasını isteme- yen bir yetkili yaklaşık 1500 si- vil sorunlar görevlisinin Suudi Arabistan'a gönderildiğini bil- dirdi. Yetkili, bu görevlilerden bazılanrun savaş sonrası Ku- veyt'te kamu hizmetlerinin ye- niden kurulmasına yardımcı olacağmı söyledi. Ancak Irak'a da gönderilip gönderilmeyecek- leri konusunda biı açıklama yapmadı. Ozal: ABD bölgede kalacak GOZL™ Haftalık Alman 'Die Zeit' gazetesine demeç veren Cumhurbaşkanı Turgut özal, ABD'nin savaştan sonra kara kuvvetlerini geri çekeceğini belirterek, "Hava ve deniz kuvvetleri üslerde kalacaktır" diye konuştu. DİLEK ZAPTÇIOCLU BERLİN — Cumhurbaşkanı Turgut Özal, haftalık Alman "Die Zeit" gazetesiyle mülaka- tında "Amerika Birteşik Devlet- leri'nin güvenlik nedentariyle bölgede kalacagına inandıgını" söyledi. ABD'nin savaştan son- ra kara kuvvetlerini geri çekece- ğini söyleyen özal, "H«m vt de- niz kuvvetleri üslerde kalacak- ür" dedi ve Türkiye'deki üsleri bu amaçla kullandırabileceğine işaret etti. özal, lncirlik, Diyar- bakır, Batman ve Muş'taki üs- leri saydı. "Saddam'dan her şey bekle- nir" manşetiyle yayımlanan uzun mülakatta özal, Türkiye1 nin Irak topragında gözü olma- dığıru, ancak Irak'ın kuzeyinde bir KUrt devleti kurulmak iste- nirse veya üçüncü bir devlet Irak'ın kuzeyini işgal ederse, Türk ordusunun müdahale ede- ceğini bildirdi. özal, soru üze- rine Almanya'mn bazı branşlar- da yüksek işci ücretleri nedeniy- le sıkıntıya düştüğünü, bu branşlarda üretimini, düşük iş- çi ücretleri için Türkiye'ye kay- dırabileceğini anlattı. özal'ın önemli sorulara ver- diği yanıtlar kısaca şöyle: —Savaştan sonra bölgede nasıl bir güvenlik sfetemi kurulmasın- dan yanasıntz? ÖZAIr—Bunu söylemek zor. önce savaşın nasıl sonuçlanaca- ğını görmek lazım. Saddam, ik- tidarda mı kalacak? BM Güven- lik Konseyi kararlan kabul edi- lecek mi? Kapitülasyona mı gi- dilecek? Veya bugünkü rejim devrilecek aıi? Bir şey söylemek için çok erken. —Türkiye savaştan sonra Orta- dofu'da nasıl bir rol oyna- yabilir? ÖZAL—Güvenlik açısından ABD'nin bölgede kalacagına inanıyorum. Kara birlikleriyle değil, ama hava ve deniz kuvvet- lerini banndırdıklan üslerde ka- lacaklardır. Türkiye"nin de ya- kında üsleri vardır. tncirlik, Di- yarbakır, Batman, Muş gibi. Belki Türkiye Körfez ülkeleriy- le ikili anlaşmalar imzalar. Çoİc- uluslu bir düzenin işleyeceğine inanmıyorum. NATO'da da benzer sorunlar yaşadık. örne- ğin, Türkiye ve Körfez Işbirliği Konseyi ülkeleri arasında veya Türkiye*yle Mısır arasında an- laşmalar imzalanabilir. —AGtK (Avnıpa Güvenlik ve tşbirliği Konferansı) Ortadoğu- ya örnek teşkü edebilir mi? ÖZAL—Bu zor. AGlK'in tam kopya edilmesi düşünülemez, zi- ra bölgede demokrasi yoktur. Türkiye bölgede demokrasiye, serbest piyasa ekonomisine ve laik devlete sahip tek ülkedir. Bir de İsrail var. Ama demokra- si rüzgârları esecek, bölgede ba- zı değişiklikler olacaktır. —'Bu krizden Türkiye güçlene- rek çıkacaktır" derken ne kas- tediyorsunaz? ÖZAL—Bu krizde Araplar bölündü. Saddam yanlılarıyla Körfez tarafı. Bu, rejimlerin is- tikrarını nasıl etkileyecek? Ba- kın, Türkiye demokrasiye ve ser- best pazara sahip tek ülke. Ge- çen yıl krize rağmen yüzde ona yakın büyüme hızı kaydettik. Gayri safı milli hasıla yüzde on arttı. Model oluşturacak tek ül- ke biziz. —Harita yeniden mi çizilecek? ÖZAL—Sanmıyorum, bu zor olur. Sınırlar baştan beri yanlış çizilmiştir. Ingilizler, 'böl ve yönet' ilkesine göre çizgi çekmiş- ler. Ama bir kere kabul edildiği için değiştirmek zordur. özal, Türkiye sınırları içinde veya dışında Kürt devleti kurul- masına göz yummayacağını söy- ledi ve "Türkiye'nin GUneydo- ğu'sunda 3 milyon Kürt yaşıyor, belki daha az" diyerek şöyle de- vam etti "Kürtlerin çogu Baü'- da, tstanbul'da, Ankara, tzmir, Adana ve Antalya'da otunır. Bunlar uyum sağlamıştır. Eğer şimdi onları azınlık haline geti- rirşek ilelebet oyle görülürler." Özal bir soru üzerine 'Türki- ye'den Avnıpa'ya işçi göçünü is- tediginiz ötçüde dardnrmaya ha- zınm, bunun karşıügmda Türki- ye, AT'ye alınsın ve AT Türki- ye'ye daha çok yatırım yapsın" dedi. "Yüksek işçi ücretleri ne- deniyle ayakta tutamayacagınız branşlar var" diyerek Alman muhabirlerine hitap eden özal, Türkiye'deki düşük ücretler sa- yesinde buraya yatırım yapma- nın daha kârh olacağım söyledi. Alman muhabirler özal'la mülakatı Istanbul Orduevi'nde yaptıklannı, özal'ın "çay icip tes- pihiyle oynadıfuu" ve mülakat boyunca en önemli kaynak ola- rak gördüğü CNN'i seyretmeye devam ettiğini; yalnız televizyo- nun sesini kısmak için uzaktan kumanda cihazmın düğmesini bulmakta epey güçlük çektiğini yaayorlar. UGUR MUMCU Z İ R A A T ^ T A M H İ Z M E T B A N K A C I L I Ğ I TC ZİRAAT BANKASI 1282 0003 0001 961 BANKKARTİA ZİRAAT, SELF SERVİS (Baftarafi 1. Sayfada) Çokuluslu güçler, Irak Silahlı Kuvvetleri'ni yok etmek için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarındaki amacı da aşıp "yok etme harBkâtı" sürdürüyorlar. Biıieşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 660 sayılı kararı başta olmak üzere aldığı bütün kararlarda "Irak'ın Kuveyf- ten çekilmesi", eğer çekilmezse, bölgede uluslararası gü- venliğin ve barışın sağlanması için "her türtü aracın kuUanılması" kararlaştırılmıştı. ABD, Ortadoğu'da bir "yeni düzen" istiyor. Bölgede bu yeni düzeni kurmak için Saddam'ı bir "kışkırtıcı sjan" gibi kullandı. Irak'ın Kuveyt'i işgalı ABD'ye silahlı müdahale ola- nağı dogurdu. Amerika, Şili gibi ülkelerde CIA eliyle askeri darbeler dü- zenleyip "arka bahçesini" güvence altına alırken başta Gü- ney Amerika olmak üzere hemen hemen bütün azgelişmiş ülkelere "ekonomilerin militarizasyonu" modelini yerleşirdi. Bundan sonra sıra Ortadoğu'ya geldi. iran-lrak savaşı boyunca Batılısı, Doğulusu ile sanayileş- miş ülkeler, Saddam a silah satışında birbirleriyle yanştılar. Dünya silah ticaretınde ilk beş sırayı Sovyetler, ABD, Fran- sa, Federal Almanya, ingiltere ve Çin Halk Cumhuriyeti alıyor. Sovyetler Birliği, Fransa ve Çin Halk Cumhuriyeti, Irak'a silah satan üç büyük ülkedir. Federal Alman şirketler de Irak'a kimyasal silah satmışlardır. Bazı yüklenici Türk şir- ketleri de sığınak yapımlarında "taşeron şirket" olarak ça- lışmışlardır. ENKA gibi ünlü Türk şirketlerinin de Irak ile yo- ğun ilişkileri olmuştur. Saddam'ın silah pazann- daki alıcı payı yaklaşık yüzde 12 ddayındadır. Irak, silah satan devletler ve şirketler ve Türk yüklenici- leri için bulunmaz bir pazardı. Büyük yüklenici Türk şir- ketleri bu pazardan paylarını aldılar. Irak'ın silah alımı için gayri- safi milli hasıladan ayırdığı pay bu hasılanın yaklaşık yüzde 31.7'sidir. Türkiye'nin gayrisafi milli hasıladan ayır- dığı pay ise bu hasılanın yüz- de 4.2'sidir. Yunanistan, gayrisafi milli hasılasının yüzde 7.5'ini, Su- riye 14.5'ini, Bulgaristan yüz- de 6.5'ini savunma harcama- larına ayırıyor. ABD'nin savunma harca- maları yüzde 6, Avrupalı NA- TO ülkelerinde bu ortalama ise yüzde 3.5 dolaylarındadır. "Uçüncü Dünya ülkeleri" adı verilen Asya ve Afrika ül- kelerine ABD'nin sattığı silah, toplam silah satışının yüzde 45'ini oluşturuyor. Asya ve Afrika ülkeleri, Bir- leşmiş Milletler Güvenlik Kon- seyi sürekli üyelerinin silah müşterileridir. Silahı bunlar satar; sonra da uluslararası barış ve gü- venliği de yine bunlar sağlar! Bu, bütün dünyanın gözü önünde oynanan bir traji- komedidir... Saddam, savaş suçlusu olarak yargılanacaksa, Sad- dam ile birlikte, Irak'a açık ya da kapalı yollarla silah satan, böylece "Saddam canavannı" yaratan bütün "Frankeştayn devletler" ve şirketler hakkın- da da bir sorusturma açıl- malıdır. • • • Cumhurbaşkanı Özal, eşi- ni İstanbul il başkanlığına seçtirmek için ev toplantıla- rındaki kulislere bile giriyor. Anayasanın 101. maddesi cumhurbaşkanı seçilen mil- letvekilinin partisi ile "ilişkisi- nin kesileceğini" öngörüyor. Anayasa "partiden kaydı silinir" demiyor; dikkat edin; "ilişki kesilir" diyor. Partisinden ilişkisi kesilen bir cumhurbaşkanı, nasıl olur da cumhurbaşkanhğı forsu ile ilçe düzeyindeki kulislere gi- rebilir? Girerse, bırakın "milletin birliğini temsil" etmeyi, eski partisindeki birliği nasıl sağlar? Cumhurbaşkanı, taraftır; partiler içinde taraftır; ilişkisini kesmediği eski partisi içinde taraftır; ikiye böldüğü ailesi içinde de taraftır. Sayın Özal'ın bu tutumu, son bölümü, "görevi tarafsız- lıkJa yerine getimT&k için bütün gücümle çalışacağıma büyük Türk milleti ve tarih huzurun- da, namusum ve şerefim üze- rine ant içerim" sözcüklerin- den oluşan cumhurbaşkanh- ğı yeminine de açıkça ay- kırıdır. Bankkart'ınızla gece gündüz para çekme-yatırma imkanı: Ziraat'in on-line hizmet veren şubelerinde vadesiz hesabı- nız varsa, hemen bir Bankkart alın. Sonra, Ziraat Self Servis Terminalinin kolaylığını yaşayın. Bankaya girmeden Bankkart'ınızla her an para ve çek yatınn, para çekin, havale gönderin, hesap durumunuzu öğrenin. Yannın büyükleri için de aynı Bankkart geçerli. Yaşınız 18'in altında da olsa, Ziraat size Bankkart alma imkanı sağlar. Siz de Ziraat Self Servis' le bugünden tanışırsınız. Ziraat'te teknoloji konuşur. Vakit geçirmeden siz de yararlanın. TC ZIRAAT BANKASI "Hizmetbank 1 ' ŞtRİNYER HİPODROMIPNDAJV FtKRETDAĞLIOĞLU TAHMİNLER l.KOŞU: F: Dragon (2), P: Balca (4), S: Orhan 2(1). 2.KOŞU: F: Boğaziçi (7), P: Beybaba (6), PP: Taşkentli (4), S: tlknasip (1). 3.KOŞU: F: Polat (4), P: Arzum 3(3), PP: Harami (1), S: Nazbatur (11). 4.KOŞU: F: Henky Penky (5), P: New Halo (4), PP: Wind Mill (2), S: Muhittin (3). 5.KOŞU: F: İkimiz (1), P: Sürbatur (2), PP: Burak (4), S: Sipahi (3). 6.KOŞU: F: Golden Nugget (6), P: Dancing Ardross (5), PP: Doğukan (1), PP: Hello Baby (3), S: Hasat 1(7). 7.KOŞU: F: Dalhan (6), PP: Yurdabak (1), PP: Selbatur (4), S: Ehf (7).
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle