13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1URÎYET/4 HABERLER 31 ARALIK 1991 J ÖZGÜRCE JRkER ALKAN feni Yıl Falı Yılbaş gelmeyegörsün, göbek atan dansözlerle falcı- lara feruhalde iş düşüyor. Dansözlere bir diyeceğim yok, fırsat buursam oturup keyifle izliyorum. Ama SJ falcılardan şikâyetçiyim. Bir kere, falın elektro- nikleşmşsine tahammülüm yok. Başımıza gelecek şey- leri bilgisayarlardan öğreniyoruz artık. Elektro-mistisizm, bu yüzyıın en çarpıcı karamizah öykülerinden birisi ol- malı. İkincis, nedense bu falcılar hep büyüklerin başına ne- ler geleceğınden dem vuruyorlar. Özal'ın, Semra'nımın, Süleyman Bey'in, Erdal Bey'in falları, ünlü film yıldızları- nın boşa-ııp boşanmayacağı, Sovyetler'de gelecek yıl iç savaş cxıp olmayacağı... ' Fallartutsa, yüreğim yanmayacak. Çoğu kez işkembe- den atıycrlar ve dedikleri unutulup gidiyor. Tesadüfen tu- tan bir ik tanesini de gelecek yıl pazarlamada kullanıyor- ter. Oysa Denim falım büyük ölçüde tutar. Çok yaman bir falcıyımor. Hemen her yılbaşı tılsımlı küreme bakarım, ge- lecek, b' ayna gibi gözlerimin önüne seriliverir. Bakınmesela, uzun yıllar Özal'ın ve ANAP çevreleri- nin en yaman destekçilerinden olan kalantor işadamı Müs- lihiddin Bey'i bu yıl Demirel'in çevresinde göreceğiz. Eşi Oolgun Hanım da büyük bir ihtimalle Papatyalar'dan ay- rılacak. TBMM Başkanı: Ayrılıkçılık savunulamaz, buna rağmen kürsüye dokunulamaz Cindomk'tan çifte uyarı Benim falım büyük ölçüde tutar. Çok yaman bir falcıyımdır. Hemen her yılbaşı tılsımlı küreme bakarım, gelecek, bir ayna gibi gözlerimin önüne seriliverir. ' Küçüd memur Ab- di Bey a>tıaşını getir- mede eskisine göre tiaha fazla zorlanır olacak. 3u nedenle evdekile'e daha faz- la dayakatacağı için büyük oçlan evi bıra- kıp kaçaoak. Gazeteler büyük oğlanın PKK'ya sığındığmı yazacaklar ama, Abdı Bey bu- nu yalanlayacak. Astsubaylıktan emekli Hayri Bey, emeklilik ikramiyesi ile açtığt bakkal dukkânı \\las edince bu acıya dayanama- yıp canına kıyacak. Karısı ve kızları "İyi oldu zibidiye" di- yecekler arkasından: "Bir baltaya sap olamayıp gitmişti zaten." Şırnak'ın mezralarından birinde yaşayan üç buçuk ya- şındakı Berivan, bölücü eşkıya ile güvenlık güçlerinın çar- pışması sırasında arada kalarak ölecek. Özal nezle olduğu için Amerika'da tedavı olmaya gider- ken uçağı arızalanacak, fakat büyük bir felaket olmadan kazayı atlatacak. Ecevit. bu seçim sisteminin adaletsizliğini bir kez da- ha vurgulayacak. Genekurmay Başkanı, "Vallahi billahi bu yıl darbe yap- mayı düşünmüyoruz" diyerek pimpirikli sivilleri yatıştırma- ya çalışacak. Ankara'nın uzak gecekondularından birinde bu yıl on üçüne basacak olan Dürdanecik sevmedıği bir ayakkabı boyacısı ile everilecek. Basma perdelerin arkasından so- kakta oynayan çocukları izleyecek, "Ah ben de ip atlayabilseydim" diye düşler kuracak. Ya dagüz gelmeden evden kaçacak Dürdanecik, ünlü bir film ve televizyon yıldızı olmanın düşüyle. Sonra bir evde basılacak, eteğiyle yüzünü kapayacak fotoğrafçılar- d'an kaçmak için. Aslinda fala bakmak hiç de zor değil, gördüğûnüz gi- bi. Banasosyal sınıfınızı söyleyın, size falınızı söyleyeyim! Bütün okurlarımın yeni yılını kutlarım. İnönü'nün 'Bahaiieri kabulü • ANKARA (AA) — Devlet Bakanı ve Başbakan Yardıması Erdal Inönii, Türkiye Bahai Dini Cemiyeti temsilcilerini makamında kabul ederek bir süre şörüştü. Heyet adına kabulde söz alan thsan Karakelle, Inönü'ye Bahai dini hakkmda bilgi verdi. Karakelle, Bahai dininin 150 yıllık evrensel bir din olduğunu, ruhban sınıfını içermediğini, dünyada banş ve insan sevgisinin hâkim kıunması, dinlerin ve insanların birliğinin sağlanmasını öngördüğünü belirtti. Kadın-erkek eşitliği, tek evlilik, kişi ile tann arasında herhangi bir aracı olmaması gibi yönleriyle Bahailiğin, Atatürk ilkeleriyle benzerlik taşıdığını da anlatan Karakelle, Mehdi olarak 1892 yılında Şiraz'da kurşuna dizilen, Hazreti Muhammed'in soyundan gelmiş olan Hazreti Bahaullah'ı kabul ettiklerini söyledi. Insan hakları ihlali • ANKARA (ANKA) — Türkiye'de işkence yapıldığı iddialan, insan hakları ihlali şampiyonu ülkelerden bile "protesto mektupları"nm yağmasına yol açıyor. TBMM tnsan Hakları Komisyonu Danışmanı Doç. Dr. Metin Kazancı tarafından bir yıllık çalışmalara ilişkin olarak hazırlanan raporda, işkence iddialannın en ağırhkh yakınma konusu olduğu belirtildi. Türkiye içinden komisyona 1.585 başvuru yapılırken, dünyanın çeşitli ülkelerinden de 4 bin dolayında protesto mektubu geldi. Uluslararası insan hakları örgütleri herhangi bir iddiayı tiırn dünyada bağlantıda oldukları örgütlere duyurarak protesto edilmesini sağlıyor. 1992'de yeni anayasa '• ANKARA (ANKA) — DYP-SHP koalisyon hükümetinin demokratikleşme hedefire varılması için birçok alanda gerçekleştirmeyi vaat ettiği reformlar, yeni yılda bir paket halinde TBMM'ye sunulacak. 1992 yılı içinde yeni anayasayı yapacak olan TBMM, hükumetin getireceği stabilizasyon paketini de onaylayacak. TBMM'yi yeni yılda yoğun bir çalışma temposu ve hareketli günler bekliyor. TBMM ilk iş olarak, en geç 15 ocağa kadar Meclis'e sunulacak olan, fonlann butçe disiplini altına alınmasıyla ilgili duzenlemeleri de kapsayan 1992 yılı bütçesini onaylayacak. Yeni yılda TBMM içtüzük değişikliği ile yeni demokratik anayasayı hazırlayacak olan Meclis, komisyonlarda birikmiş olan KHK'lan da görüşerek gundemini başlatacak. Bu arada, anayasa değişikliği gerektirmeyen yasa değişiklikleri de sırasıyla gerçekleştirilecek. HEP'ten Ecevit'e dava • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — HEP, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit aleyhine, HEP kongresiyle ilgili demeçlerinden dolayı tazminat davası açıyor. HEP, yayımlanan eleştirileri yanıtlamak üzere yanıt hakkı tanınması için TRT'ye başvurdu. HEP'in yeni yönetimi, olağanüstü kongrenin ardından görev bölümünu tamamlayarak çalışmalara başladı. Yeni yönetimin ilk icraatlarından biri, Abdullah Öcalan'ın annesinin de katılması nedeniyle kongreye yönelik eleştirilerde bulunan Ecevit'e karşı tazminat davası hazırlıklarına başlamak oldu. "Yüklü bir miktar" tazminat istemiyle açılması duşünulen davada, Ecevit'sn HEP kongresiyle ilgili olarak "PKK Ankara'ya kadar geldi" biçimindeki sözleri dayanak yapılacak. Ozal Katarh bakanı kabul etti '• ANKARA (AA) — Cumhurbaşkanı Turgut Ozal, Katar Enerji Bakanı Şeyh Hamid Bin Kasım Bin Cebır El Tani'yi Çankaya Köşkü'nde kabul ederek bir süre görüştü. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Katarlı konutt bakanı kabulünde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersin Faralyalı da hazır bulundu. Katar Enerji Bakanı El Tani, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersin Faralyalf nın resmi konuğu olarak Türkiye'de bulunuyor. Cindoruk TBMM'de ayrı düşüncelerin dile getirilmesi doğaldır. Demokrasi koşuludur. Ancak, bir aynlıkçı düşünce ve örgütün çatımızın altında yerleşmesi tarihin mantığına ve demokrasi ölçülerine sığmaz. Anayasaya da aykırıdır. Buna rağmen Meclisimizin kürsüsü, milletin ve cumhuriyetin özgür sesidir. Dokunulmazdır. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Meclis kursüsün- den ayrı düşüncelerin dile getirilmesinin doğal ve demokrasinm koşulu olduğunu belirtti. Cin- doruk, yeni yıl mesajında, "Ancak bir av rılıkçı düşünce ve örgütün çatımızın altında yerleşme- si, tarihin mantığına ve demokrasi ölçülerine sığmaz" diyerek HEP kökenlileri uyardı. Cindoruk, ülkemizde însan hakları özleminin duygusal boyutları aşarak yerleşme aşamasına geldiğini ifade ederek "Türkiye'ııin boiünmez bü- tünlüğu, üzerine titrediğimiz ortak temelimizi oluştunıyor. Bunlar milli kimliğimizin eşit değerleridir" dedı. Cindoruk, yeni yıl mesajında şu görüşlere yer verdi: "Yeni bir yıla giriyonız. Dünyada ve ülkemiz- de çeşitli ve değişimci sorunlar yaşanıyor. Ülkemizde de insan hakları özlemi duygusal boyutlan aştı. Verieşme aşamasına geldi. Demok- rasi iliklerimize işledi. Türkive'nin boiünmez bu- tunlüğü, üzerine titrediğimiz ortak temelimizi oluştunıyor. Bunlar, milli kimliğimizin eşit de- ğerleridir. Türkiye, kavuştuğu bu guzellikler ara- sında bir seçme yapmak zorunda değildir. Hep- si bir bütündür. Bir birieşimdir. Günümüzde pek- çok ülke, cağdaş devletin bu gereklerini bir ara- ya getirmeye uğraşıyor. Türkiye Cumhuriyeti tü- müne sahip olmuştur. Hiçbirini elden bırakma- yacağız. Türkiye Büyük Millet Meclisi, milletin ürünu- dür. Bu Meclis, Yüce Atatürk'un önderliğinde. ulkenin biıliğini ve milletin butünlüğünü milli bir savaş sonucunda sağlayan benzersiz kurucu or- ganımızdır. Meclisimiz; yetmiş yıldır, çektiği çi- lelere aldırmadan, Kuvayı Milliye ruhuna ve Milli Misak'a bağlılığını sürduriiyor. Millet Meclisi'n- de ayrı düşüncelerin dile getirilmesi doğaldır. Demokrasi koşuludur. Ancak bir aynhkçı düşün- ce ve örgütün çatımızın altında yerleşmesi tari- hin mantığına ve demokrasi ölçülerine sığmaz. Anayasaya da aykırıdır. Buna rağmen Meclisimizin kürsüsü, milletin ve cumhuriyetin özgür sesidir. Dokunulmazdır. Her ülkede olaylar, sorunlar ve yanlışlar olabi- lir. Bu sonınlan, çerçeveleri içinde tutmalı ve de- ğerlendirmeliyiz. Ve de köklu sonınlan çozecek milli egemenlik ka\ram ve kurumlannı dimdik. orselenmeden sürekli ayakta tutraasını bilmeii- yiz. 70 yıl, bir devletin olgunluk dönemidir. Sınıriarımız cetvelle değil, yedi düvele karşı milli ve ortak raücadele sonucu destanlaria çi- zilmUtir. Bir mendil kadar toprağımız için bile hiçbir ödün vermeyiz. Tartışmayız. tkinci Dün- ya Savaşı'ndan sonra kızıl bir tehdit ülkemiz top- raklarından isteklerde bulunmuştu. Onlar tari- he kanştı. Cumhuriyetin kökleri ise giderek de- rinleşiyor. Bugünün vapa\ istekleri, ancak hazan yapraklanna gücü yeten bir mevsim rüzgan gi- bidîr. Hızla gelip gececektir. Türkiye Cumhuri- yeti, özgüriüklerini kazanan genç ülkelere örnek bir devlettir. Önder devlettir. Milli egemenliği siz- ler adına ve oylannızın sonucu kullanan Yüce Mectis bu sonınlan çözmek ve denetlemek için görev başındadır. Türkiye iki taşın arasında değildir. Yüce Mec- lis'in önderliğinde engebeleri aşacağız. Bizi pırıl pınl ışddayan bir gelecek bekliyor. 1992 yılının, aziz milletimize, yartiçinde ve yurtdışındaki tüm vatandaşlanma, Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nde ve tüm dünyadaki soydaş- lanmıza barış, esenlik, özgürluk, dayanışma ve zenginlikler getirmesini Allah'tan diliyor, sevgi- ler ve saygılar sunuyorum." 1 V ldaiaSl: IVUİpta . , Q RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, önceki O İ U U : televizyonda naklen yayımlanan Hderler açık önceki akşam r açık oturu- munda "Kulp ve Lice'de üç bin kişi kara yatınlarak saaüerce bekletildi. Çoğu kadındı" deyince, Başbakan Süleyman Dtmirel, "Ol- maz böyle şey" dedi. HEP Diyarbakır İl Başkant Hüseyin Turhallı bizzat yaşadığı olayı şo>le anlattı: "24 aralık günü saat 09.45 sıralarııida Kİılp-Muş karayoluna çıkmak isteyen, Kulp Çayı Köprüsü civanndaki halkın üzerine ateş açıldı. SHP Milletvekili Mah- raut l >anık ile birlikteydik. Daha sonra 59 yurttaş gözaltına alındı. Geri kalan vatandaşların paltoları soyduruldu. Buzla kaplı zemin "üzerine elleri başlarının üzerinde >üz üstü yatırılıp yaklaşık 6 saat böyle bekletildiler. Yere >aünlanlar içinde bulunan genç kızlara cinsel tacizde bulunuldu. Bu anlattıklanmın tümü SHP milletvekili beyetinin raporlannda da mevcuttur." (ERGÜN AKSOV) SHP Kars MilletvekiliAlınak'tan MÇP Genel BaşkanCna suçlamcv Türkeş savaş çığırtkanı Istanbul'da 9parti bir araya geldi Teröre karşı ortak tavırDokuz partinin yöneticileri yaptıkları toplantıda, demokrasiyi savunanların teröre karşı ortak tavır alması gereği üzerinde birleştiler. Sorunun çözümü amacıyla ortak bir komisyon kurma kararı aldılar. fstanbul Haber Servisi— tiğine işaret etti. DYP Istanbul İl Başkanı Muh- SP'b Akkoç ise PKK'nın ya- sin Divan'ın çağnsıyla dün bir sallaşması gerektiğmi savuna- araya gelen 9 partinin il baş- rak "PKK'yı kabul etmeliyiz, kanları ve yöneticileri teröre yasallaştırmalıyız. Boylece bö- karşı ortak bir komisyon kur- lünmeyi büyük ölçüde azal- mayı kararlaştırdılar. Ubüiriz" dedi. PKK'nın halkıy- DYP İstanbul İl Başkanı la butünleştiğıni de iddia eden Muhsin Divan'ın girişimiyle bir Akkoç, PKK'nın Meclis'te ol- araya gelen, SHP İl Başkanı duğunu ve bir büyuk partinin Bozkurt Nuhoğlu, RP tl Baş- milletvekili seçimlerini etkiledi- kanı Tayyip Erdoğan, HEP İl ğini iddia etti. Başkanı Osman Özçelik, IDP İl HEP'li özçeUk de terörün, Başkanı Nevzaf Çetin, SBP İl çözüm arayışuıın tükendiği ka- Başkanı Atilia Coşkun, SP tl nısına varanların tercih ettiği Başkanı Mehmet Akkoç, bir yol olduğunu savunarak ANAP 11 Başkanvekili Faruk "HEP olarak hiçbir toplumsal Durak ve Yeşiller Partisi Kadı- sorunun şiddetle çözümlenece- ğine inanmıyonız, PKK Mec- lis'te değildir. Meclis'te buhınan milletvekilleri, HEP kökenli SHP milletvekilleridir" dedi. köy İlçe Başkanı Melek Giirev terör sorununun vozümü için ortak bir komisyon kurmayı kararlaştırdılar. DYP'li Divan, siyasi partile- HEP'in Kurt ve Türk halklan- rin demokrasinin vazgeçilmez nın arasındaki bir bağ olduğu- ANKARA (Cûmburi^etBürosu) — SHP Grup Başkanvekili Maiımut Ahnak, güven- lifc 1 görüşrtıeleri sırasıHtia lcürsuden indîril- mesi olayı ile ilgili olarak TBMM Başkanı Hüsatnettin Cindonık'a başvurarak Mec- lis'te grubu bulunan partüer tarafından bir komisyon oluşturulmasını ve konuşma raet- ni ile zabıtlann incelenmesini istedi. Alınak ayrıca, MÇP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'i savaş çağrısı yapmakla suçladı. Alınak, TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'a dün yazılı bir başvunı yaparak "Bütün insanlanmızu eşitlik temelinde bir- ligine, dostluguna, kardeşligine, banşa \e huzura zarar veren bir durum söz konusu. ise milletvekilliginden istifa dahil her lürlü bedeli ödemeye hazınm" dedi. Ahnak, Güneydoğu sorununun çözilmü- nün sürekli olarak askere havale edildiğini ifade ederek şu görüşleri savundu: "Ülkemiz ve insanlanmız büyük bir pro- vokasyon ve tehlike ile karşı karşıya getiril- mek istenmektedir. 12 Eylül askeri yöneti- mi ve onun devamı olan ANAP'ın karan- lık dönemi sona erdirilmek istenmemekte- dir. Bazı karanhk guçler önüne demokra- tikleşme hedefi koyan DYP-SHP koalisyon hukumebni, bu demokratikleşme çabalann- dan vazgeçirmeye calışmsktadırlar. Meclis'te Kurt-Türk aynhğına karşı kar- deşlik, dostluk ve birlik çağnsında bulun- mak istiyordum. Ama bazı mOletvekiBeriıı- ce şiddet kullanılarak kürsuden indirildim. Çözüm önerilerimi ortaya kovma fırsaü ve- rflmcdi." Ahnak, MÇP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in de "savaş çıgırtkanlıgı" yaptığı- nı, Istanbul'da MÇP'ye ait bazı otolarla hal- ka savaş çağrısı yapıldığını belirterek "HaDa savaşa çağınnak çok ağır bir suçtur. Halkı sükûaete, banşa ve kardeşliğe davet ediyorum" dedi. unsurlan olduklaruıı belirterek teröre karşı demokrasiyi savu- nu ve Kurt halkının sorunlan- nı demokratik şartlarda çöz- nanlann ortak tavır koyması mek istedigini belirtti. Bu &o- gerektiğini vurguladı. runlarin demokratil yonarta SHP'li Nuhoğlu da "devlet çözümlenebilmesinin de HEP terörüne ve sokaktaki infaza" kökenli milletvekillerimn Mec- karşı olduklarını belirterek te- lis'te konuşmalanna izin veril- rörün sebebini Türk toplumun- mesine bağlı olduğunu söyledi. daki adaletsizliğe, işsizliğe ve RP îl Başkanı Tayyip Erdo- gelir dağılımındaki eşitsizliğe ğan ve IDP tl Başkanı Nevzat bağladı. Devletin Kvirt halkına Çetin de teröru Batı'nın tahrik- yönelik politikasımn değişme- leri olarak yorumladılar. SBP tl si gerektiğini söyleyen Nuhoğ- Başkanı Av. Atilia Coşkun, te- lu, Türk ve Kürt aydınlarının rörün bir hastahk olduğunu be- gonüllu birliği istemeleri gerek- lirtti. Yerel secımıer SHPde belediye alarmıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Ozeliikle İstanbul'daki yerel seçimlerdeki gerile- me, SHP'de dikkatleri belediye- lere çevirdi. SHP'li belediyeler- deki rüşvet ve vurgun iddialan- nın genel merkez tarafından ta- kibe ahnması kararlaştırıldı. Ayrıca, belediyelerde yapılan- larla ilgili geniş bir tartışma açı- lacak ve sonucunda bir propa- ganda atağına başlanacak. 20 Ekim genel seçimlerinde- ki yenilginin ardından SHP ör- gütü henüz toparlanamadan ya- pılan ara yerel seçimlerin sonuç- lan, yenilginin nedenleri üzerin- deki tartışmalan yoğunlaştırdı. Yenilginin iki ana nedeninden biri olarak gösterilen "partide- ki iki başblık" konusunda 25-26 ocakta yapılacak olağanüstü kurultaya dönük hazırlıklar sü- rüyor. Öbür neden olan SHP'nin yönetimde bulunduğu yerel yönetimlere dönük eleşti- riler ise genel merkez yönetimin- ce incelenmeye başlandı. Ara yerel seçimlerin ertelen- mesine dönük yasanın Cumhur- başkanı'nca hemen onaylanma- ması, SHP'nin örgütlerin seçi- me yeniden hazırlanması için zaman kazanma çabasını sonuç- suz bıraktı. SHP yönetimi, şe- hircilikle ilgili Bakan Erman Şa- hin'in de katkısıyla belediyeler konusundaki kötü imajı silmek için hazırlıklara girişti. Belediyelerde yapılanlar ve yapüması gerekenlerle ilgili ola- rak, kurultay öncesinde bir he- saplaşma yaşanacak. Sosyal de- mokrat seçmenlerin sandık ba- şına gitmesini önleyen nedenler- den biri olarak görülen beledi- yelerin başkan ve yöneticileri, Ankara'da toplanarak, sorunun Kâğıthane'nin Refah Partili Belediye Başkanı ArifCalbarv Ugandada bile böyle belediye yok Kâğıthane'nin yeni belediye başkanı iyi bir kitap okuyucusu olduğunu söylüyor. Calban, müzikte Fatih KısapaFmak hayranı. GÜNDÜZ İMŞİR "Önce halk meclislerini kura- cağız. Daha sonra adil düzene geçilecek." Refah Partisi'nden Kâğıthane belediye başkanlığına seçilen Arif Calban'ın belediyecilik an- layışı, yukandaki bu sloganla özdeş. Seçimi kazanmasının ne kendisi ne de partisi için sürp- riz olmadığını belirten Calban, bu sonuçtaki en büyük etkenin de diğer partiler gibi seçim ça- hşmalarına, ilan edildiği tarih- ten çok once başlamalarını gös- teriyor. Kâğıthane'nin butun mahallelerinde kurulu çalışma heyetlerinin ilçe ilanından bu ya- na çalışmalannı sürdürduğunü vurgulayan Calban, bir özellik- leriyle de RP'nin Türkiye çapın- da en başanlı ilçe teşkilatı olduk- larını söylüyor. 7 yıldır aktif po- litikanın içinde yer aldığını be- lirten Calban, "Kâğıthane bele- diyesinin kurucu üyesiyim. tlçe- de yaptığımız çalışmayla 1990 yılında en başanlı ilçe teşkilatı olarak Genel Başkanımız Nec- mettin Erbakan tarafındn teşek- kürle ödüllendirildim. Bu saye- de partimin bu>uk kongresinde MKYK üyeliğine seçilerek, CALBAN — Tek fobim Allah korkusu Kırklareli II Mufettişliği'ne atandım. Bugüne kadar bu gö- revimi de yünittüm" diye konu- şuyor. 1957 yılında Gaziantep'in Ki- lis ilçesinde doğan Arif Calban ilk ve orta öğrenimini burada ta- mamladıktan sonra Konya Sel- çuk Üniversitesi Eğitim Fakül- tesi'ni bitirmiş. Partisinin 5 katlı ilçe binasında görüştüğümüz Calban, seçildiği ilk gunün sa- bahı partili arkadaşlan ve seç- menlerin yoğun ilgisiyle karşı- lanmış. Calban'la gorüşme ya- pacağımız odaya ulaşıncaya ka- dar, her katta gülsuyu ve lokum ikramıyla karşılaştık. Tek fobi- sinin "Allah korkusu" oldu- ğunu söyleyen Calban, aynı za- manda iyi bir kitap okuyucusu olduğunu söylüyor. Faydalı bul- duğu her kitabı türüne bakma- dan okuduğunu, özgün müzik tarzını benimsediğini anlatan Calban'ın müzikteki favorisi ise Fatih Kısaparmak. Halk meclislerinin nasıl işler hale getirileceğini sorduğumuz Calban, Kâfıthane'nin 16 ma- hallesi olduğunu belirterek söz- lerini şoyle sürdurdu: "Her hafta bir mahalleyi zi- yaret edip, öncelikle buraların sorunlarını yurttaşlardan dınle- yeceğiz. Sonınlan yaşayanların direkt olarak ağızlanndan öğ- rendiğimiz için de sorunlannın çözümlerine onlann katkılany- la ulaşacağız. Mahallede yaşa- yanlann tümü bizim halk mec- lislerimizi oluşturacak. Aracıyı ortaJan kaldırmış olacağız. Her seçmen istedıği zaman yönetime ve başkana aracısız ulaşabile- cek." Calban, belediye başkanlığına >artlı gelmediğini bu nedenle hiz- met yapan ve sürdüren her per- sonelc saygı duyacağını belirte- rek "Adil, dürust, insanca >e kardeşçe yönetira istiyoruz. Haklı olduktan sonra bizim için fakir de holding sahibi de bir- dir. Hepsine haklı olduklan yön- de hizmetimizi sürdürecefiz. So- nuçta, halk kendi yaranna olan bir şeye karşı çıkmaz. Zaten biz hata yaparsak karşı çıkıp, besap sorabilirler. Halka hizmetin hakka hizmet olduğu görüşüne inanıyorum ve bundan taviz ver- mem mümkün değil." Insanlan ve doğayı çok sevdi- ğini söyleyen Calban'ın Ayşa (10), Cibat (6), EMf (4), Mehmet (3) adlı 4 çocuğu var. Eşi İnci- nin ev hanımı olduğunu anlatan Calban, Kâğıthane'nin Türkiye 2 - nin, belki de dünyanın en prob- lemli belediyesi olduğuna dikkat çekerek şöyle konuşuyor: "Uganda'da bile böyle sorun- lu bir beiediyenin olacağını zan- netmiyorum. tlçeye adii bir yö- netimi yerleştirmeden, sorunla- nnı hemen hemen çözmek ola- naksız. Kâğıthane kentleşmenin olmadığı bir bolge. bçeye ne köy ne de kent diyebilirsiniz, Bu çar- pıkhğı önlemek için ilk aşama- da imar alanları üzerinde çalı- şacağız. Ana hedefin vatandaşa hizmet olduğu prensibinden >o- la çıkarak ilçenin diğer sorunla- nnı smıflandınna yapmadan tek tek çözmeye çalışacağız. Halkın ve hakkın zaferi olarak geldiği- miz belediye başkanlığında, ger- çek belediyeciliğin ne olduğunu herkese gostereceğiz. Bu nedenle bizi boylesine anlamlı bir maka- ma getiren seçmenlere ve parti- li arkadaşlanma teşekküru bir borç bilirim." toplu olarak değerlendirilmesi sağlanacak. Kurultay sonrasına da sarkması beklenen bu top- lantıda belediyelerin belirh, bü- yük projelere ağırlık vermeleri istenecek. Şehircilikle ilgili Dev- let Bakanhğı ile birlikte hazırla- nacak büyük projelerin SHP'nin yönetimde olduğu yer- lerde uygulamaya konması iste- necek. Merkezi yönetimin bele- diyeleTe desteğinin de arttınlma- sıyla birh'kte kurultay sonrasın- da belediyelerdeki SHP'li yöne- timlere dönük "kötü imaj'"ın değiştirilmesi için propaganda atağına geçilecek. Bu sırada koalisyon hüküme- tinin gerçekleştireceği icraatla- nn da SHP'nin propaganda ça- lışmalanna yardımcı olacağı dü- şünülüyor. Aynca İstanbul, An- kara ve lzmir gibi metropoller- de merkezi iktidarın su, ulaşım gibi ana projeleri üstlenmesi sağlanacak. Özellikle İstanbul'- un su sorununun çözümlenme- si için hükümet ivedi önlemler alacak. SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, Çatalca ve Kâğıthane'de- ki seçimleri değerlendirirken "Ciddi bir oy kaybımız yok. Artık bu küçük seçimler ölçü ol- maktan çıktı" dedi. Selvi, ku- rultay sonrasmda seçimlerde da- ha başanlı olacaklannı savunur- ken "Bu sonuçlar kısmen 20 Ekim seçimlerinin devamı. tk- tidanmız henüz belirgin çalış- malannı n sonuçlannı alamadı. Onun için partinin sorunlannı çözebildiğimiz ölçüde başannuz artacaktır" dedi. Seçim sonuç- larının düzeltilebilmesi konu- sunda da Selvi, şunlan söyledi: "Bugüne kadar kurultay ha- zırlıklanndan fırsat bulup, ye- rel yönetimlerin yönlendirilme- si çalışmaları yapılamadı. Par- timiz bir taraftan büyuk sorun- lanna çözüm bulamadığı gibi, diğer taraftan da hatalı davra- nışlanna uzak kalmıştır. Denet- leme olanağı bulamamıştır. Ancak kurultay sonrasmda yerel yonetimlerin sorunlanna daha ciddi yaklaşırken olumsuz- luklarıyla da yakından ilgileni- lecektir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle