12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 ARALIK 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/ 199Vde Batı dünyası en değerli düşmanı SSCB'yi kaybetti;BirleşikAvrupa için tarihi bir adım atıldı NAIÖ sivılleşti, ATde birlik sanasıyaşanıyorSABETAY VAROL BRÜKSEL - Kuruluş olarak resmen içinde yer almasa da 1991 yılına Körfez savaşı şokunun etkisi altında başlayan NATO, 1992 yılına ise 'en değerli düşmanı" SSCB'yi kaybetmiş olarak giriyor. Kuzey Atlantık İttıfakj, geçen yılın 7-8 Kasım günlerinde Roma'da yaptığı zırveyle, 'yeni stratejik kavram' belgesini onayladı. Bu belgeyle savunma ittifakının 40 yıllık kavramlan alt üst oldu. Yeni ittifakın askeri stratejisi, *ne- reden geleceği ve ne zaman or- taya çıkacağı belirsiz' risklere göre yeniden ayarlandı. Bu risklere karşı koymak üzere 'Hızlı Mukabele Ğûcü' adı ve- rilen venı bir askeri yapı ku- rulması benimsendi. NATO, tarihte ilk kez, ger- çekten askeri konularda oldu- ğu kadar 'siyasi yönü' de ön plana geçen bir örgüt gibi var olmaya çalıştı. Nitekim, bir buçuk ay önce Roma'daki zirvede be- nimsenen stratejik kavram belgesi, hayli geniş bir de siyasal de- ğerlendirme boyutu taşıdı. Bu arada ittifakın askeri yapısından 1%6'da kopan Fransa'nın, müttefiklerle yakınlaştığı saptan- dı. Ne var ki Roma'da kabul edilen bazı kararlar, geleceğe dö- nük NATO faaliyetlerine gerçekçi biçimde ışık tularken bazı başka kararlar, kasırga gibi gelip geçen zamanın süratine da- yanamadı. Roma'da Sovyetler Bırliği, tam düşman olmaktan çıkanlarak el uzatılacak bir dost gibi görülmeye başlamışken orak-çekiçli kızıl bayrak, Kremlin'in bayrak direğinden ini- verdi. Oysa bu olaydan dört beş gün önce Brüksel'deki NATO merkezi, eski Varşova Paktı üyesi ûlkelerin dışişleri bakanlan- nın, 'Kuzey Atlantik tşbirliği Konseyi' adı altında NATO nıüt- tefîkleriyle bir araya gelmesine tanık olmuştu. Bu Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine gü- vence vermek hem de diğer süpergüç SSCB'yi gücendir- memek üzere bulunmuş bir ara çözümdü. Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in uzun vadede NATO üyeliğinden söz etmesi ve SSCB'nin bitme- si, 'gücendinne' endişelerini bir anda anlamsız kılıverdı. Öte yandan Avrupa Konse- yi ve Avrupa Topluluğu gibi, NATO, tüm Doğu Avrupa ülkelerınden gelen geniş bir katı- lım talebiyle yûz yüze kaldı. NATO içinde bazı çevreler, bu taleplere olumlu karşılık verilmesi gerektiğini söyleyerek NATO'nun etkinlik alanının genışietılmesını düşünürken ba- zılan da bunun tam aksini savunuyor. Bu sonuncular, AGİK gibi forumlann, tüm Avrupa'yı bir arada tutmak için daha uygun olduğunu öne sürüyor. 'Sulandırılmış bir NATO'da Türkiye gibi ara formüller arayanlar da eksık değil. NATO için olmak ya da olmamak BRÜKSEL - Avrupa Topluluğu liderlerinin Maastricht zirvesinde kabul ettiği yeni "birlik" anlaşması, 1992 yılının ilk günü, kesinleşmiş şekliyle 9 dilde resmen yayımlayacak. Halen yüzlerce çevirmen, doruk sırasında. belge üzerinde yapılan iri- li ufakk değişiklikleri, metindeki gerçek yerlerine yerleştir- mekle meşgul. 1 Ocak 1992 Çarşamba gününden itibaren, AT yeni "birlik" anlaşmasına kavuşacak. Geride kalan 1991 yılının, Avrupa Topluluğu'nun yaklaşık 35 yıllık tarihinin en önemli dö- nemeç noktalarından biri oldu- ğu kuşkusuz. 1992 yıü da top- luluk için son derece önemli bir yıl olacak. Çünkü bu yılın so- nunda 12 Avrupa ülkesi tek pa- zar'a geçecek. Başka bir deyiş- le, topluluk ülkeleri arasında gümrük duvarları ve ekonomik sınırlar büyük ölçude anlamını yitirecek. Ancak tahhteki tüm yeniliklerin engellerle karşılaştı- gı gibi 'tek pazar'ı hayata geçir- mek için AT'nin yeni mücadeleler vermesi gerekecek. Geçen yıl, Körfez savaşının son devresi, Yugoslavya iç savaşı ve SSCB'nin haritadan silinmesi gibi son derece önemli olaylara sahne oldu. Bu olaylar, 12'ler Avrupası'nın "güçlii" ve "zayıP' yanla- nnı açık biçimde ortaya çıkardı. Avrupa Topluluğu, sa- vunma düzeyinde, NATO ittifakının öncülüğünü kuşkuya yer bırakmayacak açıklıkta benimserken ABD'nin liderlik ettifei AT: 'Birlik' olmak ya da olmamak ittifak da topluluğa, Batı Avrupa Birliği (BAB) aracılığıyla, "Avrupa savunma kimliği"ni geliştirme hakkını teslim etti. BAB sekretervası, bu yıl içinde Londra'dan, NATO ve AT merkezlerinin bulunduğu Briiksel'e taşınacak. BAB'm her iki kuruluşla ilişkileri somut olarak yeniden inşa edılecek. Bu ara- da Türkiye gibi AT ve BAB'a üye olmayan ülkelerle, Avrupa savunma birlığ-nın ilişkısi netleştirilecek. 1992 yılının ilk yansında dönem başkanlığını Portekiz, ikinci yansında Ingıltere yü- riitecek. Yeni üyelere açılma konulan, topluluk gündemini ciddi olarak meşgul eden ko- nulardan bir diğeri olacak. Brüksel'deki Avrupa Komis- yonu'na da bu konuda önemli görevler düşecek. Yugoslavya iç savaşının ve üye ûlkelerin ekonomik güç- lüklerinin AT ülkeleri arasın- da yeni genlim odaklan yarat- ması şaşırtıcı olmayacak. Üye ûlkelerin iç bünyelerinde, topluluk karşıtı tepkilerin uyanmasın- dan da korkuluyor. Bu yıl içinde yapılması gereken Ingiltere meclis seçimleri de AT'nin geleceği için son derece önemli bir başka si- yasi gelişme olacak. Bilindiği gibi muhafazakâr John Major hü- kümeti, "biriik" anlaşması sırasındaki olumsu2 tavrıyia, 11 or- tagına kök sökturdü. Major'ın iktidarda kalıp kalmaması, daha büyük ağırlığı olan bir Avrupa birliğinin ortaya çıkıp çıkmama- sını etkileyecek. SOGUK SAVAŞ YILLARIYERINI YENİ DÜNYA DÜZENINE BIRAKIRKEN AOINDAN EN ÇOK SOZ EDILENLER 'Savaşların anası' bitti, 'halkların hak savaşı' sürüyor Hazırlayan YONCA ÖZKAYA 1991'e gergin ve tek süper güçle, ABD ile girildi. Tam 'Savaslar dönemi aıtık son buldn' diye sevinirken, girilen 'Savaşlann anası' eşitsiz güç dengesi ve gelişmiş teknolojinin 'oyuncaklan' sayesinde 100 saatte noktalandı. 'Halklann hak savaşı' ise yıl boyu sürdü. Kuzey Irak'taki Kürtler 'yaşama haklan'nı dağlara sığınarak komşu ülke topraklarına kacarak yakalamaya çalıştı. Haitili şiddetten, Arnavut açlıktan kaçmak amacıyla bot, tekne ne bulduysa içine doluşup zengin ülkelerin yoluna düştü. Sovyet, yıllarca hasretini çektiği 'özgürlügün' boş mideyle bir şeye benzemediğini, cumhuriyetlerin bagımsızlıklarını destekleyerek ve nihayet Mihail Gorbaçov'u 'yolda bırakarak' dile getirdi. Sırpla Hırvat yaşama hakkını diğerini yok ederek aradı. Güney Koreli insani haklar uğruna art arda kendini yaktı. Kampuçyab, sevdiklerini 'ölüm tarlalan'na gömen liderleri affetmediğini, onları ulkeye sokmayarak gösterdi. Siyah, Güney Afrika'da tünelin ucundaki 'hak ışıgı'nı yakaladı. Kara kıtada, soğuk savaşın kaymağını diktatör koltuklarına sürenler halkın patlayan öfkesi ile karşı karşıya kaldılar. Tbtunacak bir süper güç de bulamadılar. 1992'ye, tkinci DUnya Savaşı sonrasına damgasını vuran soğuk savaş simgelerinin teker teker temizlendiği, yeni dünya düzeninin kurallarının saptanmaya çalışıldığı bir yılı geride bırakarak adım atıyoruz. BORİS YELTSİN SSCB'nin varisi, halkın umudu Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un 1985 sonrası açtığı 'reform- açtkkk ve yeniden yaarianma yoiu'nda düşe kalka ılerledi. Moskova KP Başkanlığı'ndan istifa etti. Politbüro üyeliğinden . istifa ettirildi Kurulu düzeni ve * Gorbaçov'un temkinli reformlannı sürekli eleştirdı. Rusya Devlet Başkanlığı'na seçildi. 19 ağustos darbe gırışiminde, yanında yer aldığı Gorbaçov'la dayanışması uzun sürmedi. SSCB'riin kapısına kilit vurdu. Dünyaya, yeni düzende muhataplarının Rusya olduğunu bikjirdi. Halkın açlık ve dev ekonomik sorunlanyla boğuşma sırası şirrtdi onda. Cumhuriyetin çok ağır bir ekonomik bunalım geçirdiğini belirterek halkına 'paniğe kapılmayın' çagrısı yaptı. ERICH HONECKER Etti, buldu Soğuk savaşın simgesi Berlin Duvarı yıkıldı, lidefı olduğu Demokratik Almanya, Federal Almanya'nın içinde kaynadı gittı. Kendi de ortada kaldı. İki Almanya arasındaki sınırda görevlı askertere, kaçakları vurma ' - emri vermekle suçlandı. Mihail Gorbaçov, yaşı ve antifaşist geçmişi nedeniyle yargılanmasına karşı çıktı. Yeltsin Almanya'ya ıa_de edeceklerını söyledi. Hâlâ Moskova'daki Şili Büyûkelçiliğinde. Soğuk savaş yıllarında Batı'ya kaçmak ısteyenlerin "Aileme kavıışmak istiyenmT yakarışlanna kulak vermemışti 1991 yılında da onun "Son günlerimi Şili'deki kızımın ve tonınlanmın yamnda geçirmek tetiyorunr talebine kulak asan çıkmadı. JAMES BAKER Arabı, İsrail'le masaya oturttu f l Soğuk savaş dönemi kapanırken, İ • I dünyanm tek süper gûcü r « ~iA konumuna yûkselen ABD'nin Dışişleri Bakanı. yeni dünya düzeninin temeli atılırken çok ter döktü. Önce, Irak'a karşı savaş açılmadan. Kuveyt'ten çekilmesi için uğraştı Başaramadı. Savaş bitti, ancak Baker'ın Ortadoğu gezileri birbirini takip etti. Sekiz kere Kahire, Amman, Şam ve Kudüs arasında mekik dokudu. Çabalan boş çıkmadı Araplarla Israil ilk kez barış için masaya oturdular. Baker için önemli olan, sorunları çözmek üzere bir mekanizma oluşturmaktı, bunu başardı. ABD'nin Uzakdoğu'daki ilişkilerini geliştırmek, eskı dûşmanlarla diyalog başlatmak amacıyla adım atmak da onun göreviydi. PEREZ DE CUELLAR Mlrası, etkin bir BM Soğuk savaş döneminin ürûnü BM'ye adım attığında Sovyet ve ABD elçilennın veto kılıçları önüne dikilip duruyordu. Genel kurulda kararlar gün ışığını görmeden benımseniyordu. 1980 yılında oturduğu genel sekreterlik koltuğunda ancak beş yıl sonra rahat nefes almaya başJadı. Sovyetfer Bırliği'nde iktidara gelen Mihail Gorbaçov'la Güvenlık Konseyi'ndeki daimi veto kartlarından bıri ortadan kalktı. Ardından Afganistan. Namibya, Angola, Batı Sahra, El Salvador ve Kampuçya sorunları çözüm yoluna sokuldu. İran-lrak savaşı sona erdirildi. Görevini halefi Mısırlı meslektaşı Butros Gali'ye devrederken sadece *çeıw çalnaır bir kuruluş olmaktan cıkmıs bir uluslararası platform bıraktı. MOBUTU SESE SEKO/DANIEL ARAP MOI I FREDERIK DE KLERK MİHAİL GORBAÇOV Ardında bol soru işareti bıraktı Halklann bağımsızlığını, cumhuriyetlerin egemenliğini desteklerken SovyetJer Bıriiği'nm bütünlüğünün korunması gerektiği dûşüncesinden ödün vermedi. Sonuçta yalnız ve yetkisiz kaldı. Kimi, soğuk savaş dönemini kapatan ilk adımı kimı ise onu tümüyle başansız 'BlriJii konmakta ısrar etmemeitydT, *Etnik sanmian ekonomik ve slyasi reftrmUrta art e4tbilec«tM sanrfı' görûşleri ileri sürüldû 19851e yeriM daha mıkafazaUr Mri geçffliş eisayiı, SSCB knrtanlabilif mty«r, Yoksa, siper gûcân dûfişûnû ve Sovyet ideolojisJnin çökfişüni ençeHemere kimsenin gûcü yetmez mJvdİT sorularına hâlâ yanıt aranıyor. Lc 1attığını unutmadı, olmakla eleştirdi. LEONİD KRAVCUK SSCB'nin yok oluşunu garantiledi * 1990 temmuzunoa devlet başkanlığını ûstlendiğı Ukraynayı bağımsızlfk yoluna sokarken, Sovyetler Birlığı nın dağılışını da garantileı.iış oldu Uzun yıllar Ukrayna Komünist Partisi'nin j propaganda şefı olan Kravçuk, • Bağımsız Devletler Topluluğu'nun kurucu üyesi olarak SSCB'yi tarihe gömen liderler arasında yer aldı. Ukrayna Parlamentosu Başkanı iken gerçekleşen 19 ağustos darbe gırişimine karşı sessız kalması '•pcrttinist •Mniu' şeklinde değerlendirildi Beklenmeyen olaylarda koşulları lehine çevirme ustalığı ile tanınan Kravçuk Ukraynalıların yaşam koşullarını 15 yıl içinde Batılıların seviyesine çıkaracağını iddia ediyor. Kendi para birimini yürürlüğe koymaya karariı. K.MHIİU «YA 8ÖYÛK OKYAMJS XI %. O\ BÛYÖK OKYANUS \ ATLAS OKYANÜSU OKYA ^=> AVttSTRAlYA \ ABD'nin 'has adamlan' yalnız 26 yıldır Zaire'yi yöneten Mobutu ile Kenya Devlet Başkanı Arap Moi, soğuk savaşın Afrika kıtasını terk etmesine rağmen iktidarda kalmakta direten iki diktatör. Batı'nın baskısı sonucu çok partili seçimlere gönüisüzce onay verdiier. ABD artık Zairenin değerli madenlerinin Moskova'nın eline düşeceği endışesini taşımıyor. Angola'daki yönetime karşı savaşan gerillalara destek sağlama ihtiyacı da ortadan kalktı, 16 yıldır süren içsavaş mayısta ateşkesle noktalandı. Zambia'da 27 yıldır iktidarı elinde bulunduran Kenneth Kaunda, 31 ekimde yapılan ilk çok partili seçimde yönetimden düştü. Umut siyaha, güven beyaza Güney Afrika'da beyaz azınlığm egemenlığme son vermeyi kabul etti. Siyaha eşit haklar sağlarken, beyazın kazanılmış haklarından ödün vermeyeceğini açıkladı. Irk ayrımı yasalarını kaldırdı. Siyah direniş örgütlerini yasal ilan etti. Siyahın temsil hakkını tanıdı. Afrika Ulusal Kongresı Başkanı Nefson Mandefa ile görüşme masasına oturdu. Siyahların parlamentoya girmesine olanak tanıyan kararı olayladı. Yeni anayasada devlet başkanlığı görevinin sıyafılarla dönûşümlü olarak üslenilmesini istıyor. Hükümetin yetkisini sınırlayarak gûcûnün dengelenmesini öneriyor Sıyahlar ise tek adaaı tek oy' ilkesinde ısrar ediyorlar. Her ıkı tarafın aşırıları ise tûm güçleri ile tünelin ucundaki ışığı söndürmeye çalışıyor. HANAN ESRAVI İntifada çiçeği Filistinlilere ilk kez söz söyleme hakkı tanındığında iyi İngilizcesi nedeniyle öne çıkan isim oldu. Filistin heyeti Ortadoğu Barış Konferansı'nın ilk aşamasında Ürdün heyeti ile ortak temsil edilmeyi kabul etti. Zar zor gerçekleştirilebilen VVashington'daki ikinci turda, Israil ile tek heyet olarak görüşmekte ısrar ettiler. ABD Dışişleri binasında 'kerMor diplomasisJ' başlattılar. Ramallah'taki Bir-Zeit Ûnıversitesı'nde İngiliz edebiyatı dersi veren Esravi, 'Biztatte tek girüşneınck, varlığMizı katallenneiMktir' düşüncesiyle mücadele verdi Güçlerini ve mesruluklarını 'otanhı w yapıcı halk ayaklanmast' diye tanımladığı Intrfada'dan aldıklannı savunuyor. TERRY ANDERSON İlk kaçırıldı en son bırakıldı AP'nin Ortadoğu muhabiri, 16 Mart 1985'te Iran yanlısı örgütler tarafından kaçırılaa ve tarihe 'reMteter sonıiHi' olarak geçen yaprağa ısmı ilk yazılan Amerikalı oldu. Onu pek çok Amerikalı, İngiliz, Alman ve Italyanın renin aimması ızfedi. Ortadoğu, süper güçler ABD ile SSCB'nin çekişmesine sahne olurken tek süper gûç olarak ABD kalınca, bölgedeki dengeler de değişime uğradı. Medet umulacak bir ikinci güç olrnayınca ABD'ye boyun eğilecekti Önce Lübnan, ardından Filistin sorunu rayma sokuldu. BM'nin arabuluculuk girişimı ile ağustos ayırtdan bu yana serbest bırakılan 8 Batılı rehinenin ardından en uzun süre tutulan rehine Terry Anderson da sağ olarak serbest kaldı. NURSULTAN NAZARBAYEV Koziannı kullandı, kazandı Eski Sovyetler Biriiği'nin dördüncü büyük cumhunyetinin lideri kozlarını iyi oynadı. Nükleer silaha sahip tek Orta Asya cumhuriyetiydi Bağımsız Devletler Topluluğu'nun Slav egemenlıği altına gireceği yolundaki Müslüman cumhuriyetlerin endişelerini giderebilecek tek liderdi. Sonuçta, önce Mihail Gorbaçov'un tükenmediğini savunmuş olmasına rağmen Slav liderlerin birliğine kurucu üye olarak alınmayı başardı 19 ağustostaki darbe girişiminde muhafazakârları eleştinrken, Yeltsin'i de sınırlara dokunmaması konusunda uyarması ile Batı'nın dikkatini cektı. Rusya'nın büyük ağabey rolü oynamasına ve nükleer silahların Yeltsin'in denetımınde olmasına karşı. KHIEU SAMPHAN Kampuçyalı affetmedi Güneydoğu Asya ülkesi Kampuçya'yı 1975-79 yılları arasında 'ölûm tarlalan'na dönüştûren Kızıl Kmer liderlerinden Samphanın 13 yıl sonra ûlkesine geri dönmesi ve yeniden terk etmesi bir oldu. 23 ekimde imzalanan BM Barış Arttlaşması'na göre 13 yıldır savaşan taraflar ateş kestiler. Sürgûndeki liderler teker teker Ulusal Yüksek Konsey'de görev almak üzere Kampuçya'ya geri döndüler. Ancak Kampuçyalı. tarım ülkesi yaratma idealı uğruna kentlerden kırlara sürülûşünden ve 1 5 milyon kişinin öMürülüşünden sorumlu tuttuğu Kızıl Kmer'i affetmedi. Samphan, başından yaralı olarak 27 kasım gûnü geldiği ülkesini aynı gün terk etti ancak dün yine döndü. SADOAM HUSEYIN çekildi Bağdafta kaldı Irak lideri, yeni dünya düzeni oluşturulurken Ortadoğu'ya imzasını atmak istedi Izin verilmedi. Kuveyti işgal ederek bölge petrollerinin önemli bir bölümüne sahıp olmayı ve sesini yükseltmeyi amaçladı, 'sava^tann anasmı' ilan etti. 17 Ocak sabahı Bağdat Radyosu'ndan halkına seslenirken 'haklıyla kötünûn savaşını Allah'ın yardımıyla kazanacaklarım' ilan etti. Ancak askerleri pes etti, halkı 'kmMı.' Filistinlilere Golan Tepeleri'ni ve Lübnan'ı kurtaracağına dair verdiği sözler havada kaldı. Ortadoğu barışı için düzenlenen toplantılarda ona masada yer ayıran olmadı. Körfez savaşının amacı olmasa da Batı'nın düşü gerçekleşmedı: Iktidardan uzaklaştırılamadı. PETER ARNETT Soğuk savaş muhabiri Soğuk savaş yıllarının muhabiri, dönem noktalanırken çıkan savaşta da hazır bulundu. Bağdat'ta kalan son Amerikalı gazeteci olarak bu kez Körfez savaşını dünyaya aktardı. Yeni Zelandalı Arnett'ın verdiği haberler çoğu kez Bağdat yanlısı damgası yediyse de ABD'de Ulusal Basın Kulübü Ödülü'ne layık görüldü. Bangkok'ta başladığı gazeteciliği Vietnam Savaşı sırasında AP'ye çalışarak şûrdûrdü Vietnam'dan geçtiği haberlerte Pulitzer Ûdülü'nü almıştı. 11 ocakta Bağdat'a gecene kadar Beyrut'ta İntifada'yı ıztemekle görevliydi. Nikaragua, El Salvador ve Angola'daki savaşlara da "şahit elan" Arnett, yeni dünya düzenınde r ~ sıkıntısı çekecek mi acaba? Basuıda kara yıl: 83 gazeteci 6 görev başında' öldüDış Haberter Senisi — Geri- de bıraktığımız 1991 yılı gazete- ciler için "kara" bir yıl oldu. Ge- çen yıl boyunca dünyanın çeşit- li bölgelerinde tam 83 gazeteci, ya bir savaşın ortasında kurşun- Iara hedef olarak ya da bir ya- nardağın kızgın lavlarmın altın- da kalarak "görev başında" ya- şamını yitirdi. Merkezi Bniksei'de bulunan Uluslararası Gazeteciler Fede- rasyonu (DfJ) tarafından düıı yayımJanan birraporagöre, ge- çen yıl içinde yaşanan 83 gaze- teci öliimii, bu alanda başlı ba- şına bir "rekor" oluşturuyor. Raporu hazırlayan IFJ yetkiliie- rine göre 1989 yıhnda meydana gelen 58 ölüm olaymın ardından bu sayının geçen yıl birden bire 83'e fırlamasının en büyük so- rumlusu, Yugoslavya'daki iç sa- vaş. Raporun yayımlanması nede- niyle dün bir basın toplantısı dü- zenleyen IFJ Başkanı Mia Do- ornaert, resmi makamların elin- de bulunan rakamlara dayana- rak yaptığı açıklamada, geçen temmuz ayından bu yana şiddet- Ii çatışmalann yasandığı Yugos- lavya'da 21 gazetecinin öldürül- düğünü söyledi. Doornaert'e go- re daha önceki yıllarda gazete- ciler için en tehlikeli bölge olma nitelığini elinde bulunduran La- tin Amerika ülkelerini sollaya- rak birinci sıraya yeriesen Yu- goslavya'da ölen gazetecilerin, bilinenden çok daha fazla olma tehlikesi de var. Doornaert, üs- telik Yugoslavya'da Sırp asker- ler veya Hırvat milislerin kur- şunlarına hedef olarak ölen ga- zetecilerin çoğunun "kazayla" öldürülmediklerini, "yalnızca gazeteci olduklan ve çok fazla şey gordükleri için öldiiriildüklerini" bildirdi. Uluslararası Gazeteciler Fede- rasyonu'nun raporuna göre La- tin Amerika ülkeleri, 1991*de de toplam 22 gazeteciye mezar ol- du. Kolombiya'da 8, Peru'da ise 7 gazeteci uyuşturucu mafyası- nın ve terörist örgütlerle asker- lerin hesaplaşmasının ortasında kalarak yaşamını yitirdi. Haziran ayında 600 yılhk uy- kusundan uyanarak Japonya- daki pek çok yerleşim bölgesini yok eden Unzen Yanardağı'nın lavlan, bu olayı dünyaya duyur- maya çalışan 15 gazeteciyi de bu arada yuttu. Geçen yıl dünya kamuoyunu en çok meşgul eden olaylardan biri olan Körfez savaşı ise 7 ga- zetecinin ölümüne neden oldu. Dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşanan 83 ölüm olaymın tek tek dökümünün yapıldığı Ulus- lararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) raporunda, bu sayının kor- kunçluğu vurgulanarak, gazete- cilere daha güvenü çalışma ko- şullarının sağlanması için alın- ması gereken önlemierin üzerin- de duruldu. Federasyon Başka- nı Doornaert'ın açıklamasına göre IFJ, Birleşmiş Milletler'in basın özgürlüğünü korumak üzere tüm ülkelerde geçerli ola- cak esaslar belirlemesi ve yaptı- rımlar uygulaması için bir kam- panya başlatacak. Federasyonun bu konuda BNf ye önerdiği yap- tınmlann başında, insan haklan ihlallerinin en yoğun biçimde gorüldüğü gelişmekteolan ülke- lere vçrilecek ekonomik yardım- ların, basın özgürlüğünün sağ- lanması şartına bağlanması ge- liyor. Federasyon, görev başında ya- şamını yitiren veya yaralanan gazetecilerin ailelerine insani yardım yapılması, hastane mas- raflarının ödenmesi, tutukla- nanların avukat masraflannın karşılanması amaçlanyla, yeni bir yardımlaşma fonu kuracagı- nı da açıkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle