Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ARALIK 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/9
4EL
;ni hüktimetten beklentiler'
Lültür Servisi — Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal
ştırmaîar Vakfı (TÜSES) tarafından düzenlenen ve
hükiimetin kültür politikasına iüşkin beklentiler
ünden toplu bir bakış içeren panel bugün saat
K)'te The Marmara Oteli'nde gerçekleştirilecek. Killtür
canı Fikri Sağlar'ın da katüacağı panele giriş serbest.
ji Sağlar'ra açılış konuşmasmı yapacağı panel,
!SES Kültür Koraisyonu Başkanı Onat Kutlar
afından yönetüecek. Panele konuşmacı olarak Hulki
;tunç, Murat Belge ve Zulfü Livaneli kaülacak.
ERGI
W>tasun'un sergisi
I Kültür Servisi— Hulya Botasun ikinci kişisel resim
îrgisini Teşvikiye Zebra Galerisi'nde açtı. Botasun,
yeniden-yapım", "transavaganza"nın her şeyı yerinden
arstığı ve her şeyin yeniden duşunulmesini istediği bir
lönemde yeniden-yapımlara görselliklerin "sözel" yanını
ia kendine" ozgü duyarlıhkta gerçekleştirmeye çalışıyor.
Sanatçı, daha önce yapılmış resimleri, büiünlemek
istediği serüvenin bir basamağı ya da malzemesi olarak
kullanıyor. Botasun pop kulturünun yeniden-yapım
mantığını bugüne, tuvallerine aktanrken kendi ironik,
ıdeolojik söylemlerini resimsel oğelerini kullanarak
somutlaştıryyor. 1962 İstanbul doğumlu sanatçı halen
Marmara Üniversitesi Guzel Sanatlar Fakültesi Resim
Bölümü'nde yüksek lisans öğrencisi. Sergi 7 Ocak
1992'.ye kadar izlenebilir.
İstanbul da yeni galeri
• tSTANBUL (AA) — tstanbul'da yeni bir galeri,
karma bir sergiyle etkinliklere başhycr. Eminönü'ndeki
tarihi Zindan Han'da açılan Galeri Axtist, bugünden
itibaren sanatçı ve sanatseverlere hizmet edecek. 4 ocağa
değin açık kalacak ilk sergide yapıtları yer alacak
sanatçılar şunlar: Şeker Ahmet Paşa, Ali Rıza Beyazıt,
Celal Esat Arseven, Celal Uzel, Civanyan, Diyarbakırh
Tahsin, Hikmet Edip, Hakkı Köseoglu, Eşref Üren,
Fahrettin Baykal, Feridun Saraçoğlu, Fahri Kaptan, Fuat
Soyhan, Ferit Halil Paşa, Hayri ^izel, Hikmet Onat,
Cahit Derman, Halil Dikmen, tbrahim Safi, îbrahim
Çallı, Kadri Aytolon, Mehmet Uzel, Nazmi Dayan, Naci
Terzi, Naci Kalmukoğlu, Namık İsmail, Nazmi Ziya,
Nuri tyem, Pertev Boyar, Selçuk Toğul, Süleyman Seyyit,
Sami Yetik, Saim Özeren, Sım Eldem, Selahattin
Teoman, Şehit Hasan Rıza Bey, Şerif Renkgöriır, Şevket
Dağ ve Şeref Akdik.
TARİHİ ESER
Tarihi eser hırsızlığı
• TİRAN (AA) — Arnavutluk'ta bugüne kadar
gerçekleşürilen en büyuk tarihi eser hırsızhğında, ülkerün
güneyindeki Fier kenti müzesinden MÖ 3. yüzyıldan
kalma, paha biçilmez değerde 15 adet heykel, büst ve
rölyef çalındığı ortaya çılttı. Kültür Bakanuğı yetkilileri,
hırsızlığm iki hafta önce yapüdığmı ancak iki gün önce
anlaşılabildiğini belirttiler. Çahnan tarihi eserlerin son
derece kıymetli olduğunu ifade*eden yetkililer, yurtdışına
kaçırümadan bulur.abilmeleri için geniş çaplı bir
soruşturma başlatıldığım açıkladılar.
DİRĞI
Anons'un yeni sayısı
• Kültür Servisi— Ayhk olarak yayımlanmakta olan
Anons plastik sanatlar dergisinin arahk sayısı
yayımlandı. Anons'un dokuzuncu sayısında kapak
konusu olarak Fransız ressam Balthus yer alıyor. Ergin
Koparan, cumhuriyet döneminin ilk heykelc«erinden ve
unlu Alman heykelci Belling'in asistanı Yavuz Görey ile
konuşuyor. Bu sayıda yer alan diğer sanatçüar ressam ve
oğretim üyesi Tülin Onat ve özgun baskımn ünlü ismi
Prof. Süleyman Saim Tekcan. Hollandalı seramikçi
Evelyn van Baarda ve Bulgarisıanh heykelci Ziyatin
Nuriev Anons'un diğer konukları. Genç ressam Server
Demirtaş da bu sayının konukları arasında. Bu sayıda
tanıtüan sanat galerileri ise Urart ve Tanak.
türsak
TURKİYE SINEMA VE AUDIOV1SUEL KÜLTÜR VAKFI
S E M P O Z Y U M
TÜRKİYE1
NİN YENİ
RADYO-TELEVİZYON DÜZENİ
10.00-13 00 AÇIUŞ ve BİLDİRİLER
Fıkrı SAĞLAR (Kultur Bakanı / TÜRSAK Yonetım Kurulu Üyesi)
Gokberk ERGENEKON (Oevlet Bakanı)
"Açış Konuşmalan'
Yönelen: Prof Dr Cevat ÇAPAN (TURSAK Yönetim ve Yayın Kurulu
Üyesi) ,
Doç. Dr Melıh PAZARCI (1TU ' Elektrık-Elettronık Bolumu)
Elektromanyetik Spektrum ve Radyo TV Yayıncılığı"
Ibrahım GOKSEL (Telsız Genel Mudürlüğu / Genel Mudür)
"Radyo-TV Frekans Ptanlaması'
Alev ERIEVENT (TGM ı Genel Mudur Yardımcısı)
"Bugünün ve Yarının Radyo-TV Teknolojisi"
Prot Or ErsanlLALO-U Basın Yayın Yuksek Okulu)
"Uluslararası Oüzeyde Radyo TV Yayıncılığı, Hukuksal Modellerin
Karşılaştırılması"
Mahmut Talı ONGOREN (lletışım Uzmanı-Yazar)
"Yerel Yönetimler ve TV Yayıncılığı"
Hıfzı TOPUZ (UNESCO lletışım Komıtesı Başkanı)
"Kamusal Radyo-TV Yayıncılığı"
14.00-18 00 PANEL-TART1ŞMA
Yöneten Suha ARIN (TURSAK Yonetım ve Yayın Kurulu Uyesi)
Katılanlar- Gokberk ERGENEKON (Devlet Bakanı).
Bulent AKARCALl (ANAP İstanbul Mılletvekılı).
Akm BEŞİROĞLU (TRT Baştıukuk Muşavin)
ve ozel televızyon kanallarından temsılcıler.
Sıyast partı temsılcılen, tum demokratık kıtle örgutleri ve basın
tartışmaya katılmak uzere davetlıdır
18 00-19 00 Kokteyl
Sempozyum kamuoyuna açık ve ucretsızdır
14 Aralık 1991 Cumartesi / Saat. 10.00-19.00
Mimar Sınan Üniversitesi. Audıtorium/Fındıktı4stanbul
Marquez'in kısa rvmanından uyarlanan JCırrnm Püzartesi' Beyoğlu Sineması'nda
Herkesîn 2özleıi önünde
Dilimize de çevrilen
"Kırmızı
Pazartesi"nin
beyazperde
uyarlamasmda, "Isa
Eboü'de EhırdıTnun
yönetmeni Francesco
Rosi'nin imzası var.
"KırmızıPazartesi"
biraşk,tutku,öçve
cinayet filmi.
Kiltür Servisi - Bir Kolombı-
ya köyünde işlenen ortak bir
cinayet... Ünlü yazar Gabriel
GarciaMarquez'in romanından
uyarlanan ve Beyoğlu Sine-
ması'nda gösterime giren "Kır-
muı Pazartesi", namus ve ölüm
konulanna dayalı, gülmece ile
düşgücünün içiçe işlendiği bir
fılm.
Marquez'in romanından et-
ltilenen halyan yönetmen Fran-
cesco Rosi, "Kırmızı Pazartesi
bir mozatk; gerçek anlam tnm
parçalar biraraya geldikten son-
n ortaya çıkıyor" dvyor. 1987
yapımı fılm, gerçekten de bır
düğümün çozülmesi gibi yavaş
yavaş ulaşıyor sonuca...
Bayardo San Roman adlı ya-
bancınm Kolombiya'daki
küçük köye gelişi, önemli bir
olaydır... Bu yakıştklı adam kö-
yün en gûzel kızı Angela'yı bir
kez görüp evlenmeye karar ver-
dığinde ıse, düşûnün köydeki
heyecan dalgasmı. Ancak gör-
kemli düğün, ilk gecenin ardın-
dan bir "trajedi" ile sonuçlanır.
Taze gelin bakire değildir ve da-
mat gecenin bir vaktı km ailesi-
ne geri gönderir. Tûm köy
çalkalanır; suçlu kimdir? An-
gela'tun söylediğine göre, kö-
yün delikanlüanndan Santiago
Nasar'dan başkası değildir
"soçhı"...
Sonunda, bir sabah şalak
vakti, evinin önünde bıçaklanır
Santiago Nasar. Çıkan dediko-
dulara rağmen bu cinayet nasıl
önlenemez? Köyde yaşayan in-
sanlann saflığı, şıddeü ve çap-
raşık duygulan da katkıda
bulunmuştur bu trajediye...
Napoli'de dogan ve hukuk
eğitımi gören yönetmen Fran-
cesco Rosi. 2. Dünya Savaşı'nın
ardmdan tiyatro ve sinemada
çahşmaya başladı. Rosi. 1948
OKTAKBtR CtNAYET — "Kırmız' Pazartesi", Kolombiya'nmbir köyünde bir anlamda otaklasa işlenmiş bir cinayeün öyküsü
yapımı Rlm, daha önce Uluslararası İstanbul Festivali'nde de gösterilmişti.
gerceklık arasmdaki soyuu >one ile bırlikte rol aldığıyılında Visconti'ye "Yer Sarsılı-
yor" adlı fılmde asistanhk yaptı.
İlk konulu fılmini ise 1957 yıhn-
da gerçekleştirdi.
Toplumsal içerikli ve günü-
müz ttalyası'nın sorunlanna
değinen filmler yapan Frances-
co Rosi'nin "Kırmızı Paıartesi"
filmi, diğer fılmleri gıbı ölûm
duygusu, trajedinin derinliği,
öte yandan yaşama coşkusu ve
Latın ruhunu yansıtıyor.
"Carmen" fılminde olduğu
gibı, salt gerçekçiliği amaçla-
maz Rosi. "Kınnoı Paıartesi"-
de Latin kültürü ve geleneği ile
yaklaşan bağlantınm ortaya
konduğu bir fılmidir yöneüne-
nin. Olay, bir cinayetin önceden
ılan edilerek vahşice işlenmesi-
dir, herkesin gözlen önünde, bir
"ortak cinayefür...
Bu aşk, tutku, öç ve cinayet
Fılminin kadrosunda ttalyan
oyuncu Ornella Muti, Ropert
EYCrett, Anthony Delon. Gian
Maria Volonte ve lrene Papas
var.
Kısa bir süre önce bir Ameri-
kan yapınunda, Sylvester Stal-
ğ
"Oscar"da izledığimiz Ornella
Mutı, çocuksu güzelliğinin yanı
sıra duyarlı bir oyun sergiliyor
fılmde. Genç oyuncular Rupert
Everett ile babası eibt oyuncu-
luğu seçen Anthotıy Delon'un
yanı sıra yıllann oyunculan Gı-
an Mana Volonte ile lrene
Papas da ızlenmeye değer.
"Kınnızı Pazarteâ
M
nın yaza-
n, 1982 Nobel Edebiyat
Ödülü' nün sahibi Garcia
Marquez ise romanmın nasıl
yaaldığını şöyle anlatıyor:
KIRMIZI PAZARTESİ
Yapıt: Gabriel Garcia Marquez O>-WBC«d»r: Rupert Everett, Ornella
Yönetıaen: Francesco Rosi M u t i
> G i a n
Maria Volonte, lrene Papas,
Senarvo: Francesco Rosi, Tbnino Guerra l-ucia Bose, Anthony Deion.
<>öran(Ü y»netm«nit Pasqualino de Beyoglu Sineması: 12.00,14.15,16.30,
S a n t i s 19.00,21.15, Tel: 151 32 40
"Bu roraamn otnz >ıllık bir
geçmişi var. Başlangıcı gerçek
bir olaya, Kolombiv a'da bir ilçe-
de işlenen bir cinasete dayanır.
Ben bu faciayi çok yakından gö-
ren tanıklardan biri>im. O gün-
lerde birkaç övküm yayunlan-
mıştı, ilk romanımı daha
yazmamıştim. Bu ola>m benira
için çok önemli bir malzeme ol-
duğunu hemen anladım. Ama
annem önüme durdu. Olay m bazı
kahramanları ha>atta olduklan
sürece bu romanı hiçbir zaman
yazmamaroı söyledi. Bana ayrı-
ca sözkonusu kişilerin adlarını
da verdi. Annemin bu onerisini
kabul etmedim. Çünkü cinayet
olayıoın kapandığını sanıyor-
dum. Yalnız facia daha da geliş-
ti, sonunda bazı olavlar oldu. Bu
roroanı o günlerde >azmış olsay-
dım ola>ı daha iyi kavramama
yardımcı olacak birçok öğe
eksikkalacaktı"
BehçetNecatigü Şür ÖdiUü'nün bu yûki sahibi Turgay Kantürfc
ŞiirYenibir kitap üstünde çalışıyorum. Belki ''Oktay Rif at çok değer verdiğim bır şaır.
birkaç yıl sürecek. Belki de tüm yazma Behçet Necatigil, Türk şiirinm
serüvenim içinde devam edecek. Adı Binbir kuyumculanndan biri. Onda beni en çok
Geceyarısı. Bir anlamda benim Binbir Gece etkileyen sözcüklerle yakm ilişkisi ve seslere
Masallanm..." verdiği önem..."
AHU ANTMEN
Tekirdağ Altınova'da 0 deniz, kat
kaloriferli, komple eşyah yeya eşyasız,
süper lux yalı daire.
Tel: 554 60 52
Şair Bebçet Necatigü'in anı-
sına düzenlenen Bebçet Necati-
gfl Şnr Ödülü'nü bu yıl genç sair
Torgay Kantürk 'tlk Gibi Son'
adh kitabıyla aldı. Cemal Reşit
Rey Salonu'nda dün düzenle-
nen ödültöreninde ödülünü Ne-
catigil'in eşi Huriye Necattgfl'-
den alan Turgay Kantürk, bu-
güne dek Türk Dfti, Yeditepe,
Gösteri, Varhk gibi birçok der-
gide şürlerini yayımlamış. Kan-
türk ile çahştıgı Dormen Tiyat-
rosu'nda kulisteki odalardan bi-
rinde konuşuyoruz.
— Şiir serüveni nasıl başladı?
— 1981 yılmda ilk şiirimi ya-
yımladım. Daha sonra bu 10 yıl
içinde çeşitü dergüerde arahk-
ûrla yazdım, çünkü piyasariın
içinde yer almak istemedim. Ca-
ğaloglu Yokuşu psikolojisine
girmek istemedim. Orada bir
'yer kapma' savaşı var ve o sa-
vaş beni çok tedirgin ediyor,
çünkü ben şürin kendi sorunla-
nyla ilgilenen bir insamm. Bu
yüzden Cağaloğhı'na pek gir-
medim ve hep dısandan şiir ver-
dim.
— 3a 'geri çekUiş'in Cağa-
loglu Yokuşu psikolojisi dışın-
da nedenleri neydi?
— Bu bir anlamda kasıtlı bir
geri çekilişti. 80'li yıllarda top-
lumsal hayaüinızdaki sallantüar
edebiyata, edebiyat değetlerine,
ölçütlerine de yansıdı tabii ki
doğal olarak. Benim yazmaya
çahstığım şiir de bu anlayışlar-
la çok fazla örtüşmüyordu.
Onun için daha durulmuş, otur-
mus bir zaman gerekliydi ve
80'Ü yülann içindebir iki kez ki-
tap önerisi almama rağmen şi-
irlerimi kitaplaştırmak isteme-
dim. Nedeni de o gtinlerde ya-
zılacak şürle değerlendirilecek
olması, okur tarafından da o
anlayışla tüketilecek olmasıydı.
Samyorumbu bekleyis verim-
li oldu. Bu ödül söz konasu ol-
masaydı bile kitabımın en azın-
dan sunuluşu açısından benim
için önemli bir yayınevi tarafın-
dan (yalmzca şiir yayunlayan)
temiz bir baskıyla çıktı kitap. O
2amanlarda yayımlamış olsay-
dım sarunm 'gümbürtüye gide-
cekti' kitap...
— Ve beklemeyi sectiniz...
Bundan sonraki tavnnız ne ola-
cak?
— Evet, beklemeyi seçtim ve
sanınm iyi oldu bu bekleyis.
Uzun süre şiir yayımlamayı dü-
şünmüyorum bu kitaptan son-
\ ta. En azmdan bir dört beş ay.
Biraz düşünmek, kitabın karşı-
hğını almak istiyorum. Kitapta-
ki şürlerle yeni çıkacak şürlerin
kıyastenmasmı istemiyorum bir
süre. Onun için yine bir bekle-
yis içine gireceğim. Ama bu ara-
da yeni bir kitap üstüne calışı-
yorum. Bu, belki birkaç yû sü-
recek, belki de tüm yazma serü-
venim içinde devam edecek bir
kitap. Adı 'Binbir Geceyarısı.'
Bir anlamda benim Binbir Ge-
ce Masallanm.
— Sizinte aynı yaşlud» şiir
Onun için 80'li yıllarda bu böy-
leydi, 90'u yıllarda da bu böyle
surecek samyorum.
— Peki bu yülann bir deger-
lendirmesini yapabilir misiniz?
— Bizim şiirimizde öyle bir
şey var ki işçüik her zaman çok
az. Şiir bizde hep bir seyler adı-
na kullanılagelmiştir. Toplum-
sal anlamda demiyorum yalnız-
ca. Bireysel anlamda da şiir biz-
de cok kullanıhyor. Karşı çıkış-
lar, öfkeler, ruhsal sorunlar...
Hep şiir bunlara araç ediliyor.
Bu sadece onlann süçu değil,
bunu yureklendiren insanlar da
var piyasaıruzda. Şiiri kullanan
şiire Türkiye'de çok prim veri-
liyor. 90'b yıllarda şür dünya
edebiyatında da çok geriye gidi-
yor. Fakat geri dönüşler de baş-
ladı.
Benim şiirime ügi gösterihnesi
ve bu geri dönüşü bir anlamda
dogruluyor. Şürin şiir ohna gö-
revini bir kez daha hatırlatıyor
şairlere. Ben Turgay Kantürk'e
verihnesinden çok bu ödülün şi-
AYN1 ZAMANDA TTYATKOCr — Behçet Necatiga Şür Ödülü'nun sahibi Turgay Kantürk, ay-
nı zamanda Dormen Tiyatrosu'nun oyunculan arasında. Kantürk'un daha once "Pencereler" adlı
bir oyunu da sahnelendi. (Fotograf: ENİS ONAT)
yazmaya başlayan ve bugün
kendi 'şür seravenlerini' yaşa-
yan birçok insan var. Kendini-
zi çağdaşlannula kıyasladıgınız
oluyor rau? Sizce 90'h yıllarda
Türk şüri nereye gidecekî
— Şimdi benim şöyle bir so-
runum var: Kitabın gelişmesin-
de de ortaya çıkan bir sorun.
Ben 80'li ve 90'lı yıllarda ede-
biyat anlayışı açısından kendi-
mi çok yalruz hissediyorum.
Birkaç dost ses dışında hemen
hemen benim anlayışıma yakın
şair yok gibi. Bu beğendiğim şa-
ir yok anlamına gelmiyor; este-
tik seçimlerim açısından yakm-
laşabileceiim insanlar çok az.
Oysa benim sorunum şürin ken-
di başına bir varhk olabilmesi,
tabii sözünü ettiklerimizi de içe-
recek, çünku biz toplumsal ha-
yatm içinde yaşıyoruz. Bir dü-
zende yaşıyoruz. Belli öfkeler-
le, belU karşı çıkışlarla yaşıyo-
ruz, aima şür yazma diye bir ey-
lem söz konusu. Yazma eylemi
de şair ohna eylemi de şüri ger-
çekten sözcüklerle var edebilen
ve adma şiir denen, yazana şair
denen şey.
Bizde âlt alta bir şeyler yazan
şairler var. Birtakım lafları alt
alta getirip birtakım güzel laf-
ları bir araya getiren insanlar
yazdıklannı şiir zannediyorlar.
ire biçimsel anlamda değer ve-
ren insanlaraverümiş kabul edi-
yorum bu ödtilü bir anlamda.
Onun için benim bu yalnızhğım
sürecek sanırım 90'h yıllarda
da. Çünkü dünya edebbiyatm-
da da bütün türler birbirine gi-
riyor. Sinema ile müzik, tiyat-
ro ile şiir birbirine giriyor, tür-
lerarası bir iîişki yaşanıyor.
— Kendintze yakın bulduğu-
nuz şairler olmalı...
— Kendime yakın bulduğum
şairler var tabii ki. Türk edebi-
yatında şiir ağvrhkh bir yer dol-
duruyor. Ben de Türk diliyle
üreten bir ınsan olduğum için
Türk şiirini çok yakmdan takip
Anadolu'da
resim sergisi
• Kültür Servisi —
Anatolia Sanat Merkezi'nde
bugün Ahmet Öcal -
Mehmet Can Goksu Karma
Resim Sergisi açüacak. Saat
n.Offde verilecek bir
kokteylle açüacak sergi 30
arahk tarihine kadar
sanatseveTİerin ilgisine açık
kalacak. Sanat merkezinde
ayrıca kokteyl öncesi saat
15.30'da Hüseyin Çağm'ın
"Bizans'ın Kapıları"
başhkh söyleşisi ve sonrası
Erkan Dursun'un "Türk
Popunun Dünü ve
Bugününden öraekler" adlı
muzik dinletisi yapılacak.
Azeri öğretim
görevlileri
• EDİRNE (AA) —
Trakya Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Ahmet Karadetûz,
Azerbaycan'dan 12 öğretim
görevlisinin Türkiye'ye
gelerek üniversitede ders
vereceğini söyledi.
Üniversite bünyesinde bu
yü oğretime açılan
konservatuvar bölümü Uc
fen fakültesi ve hahcıhk
bölümlerinde ders verecek
olan Azeri öğretim
görevlilerinin dil sorunu
bulunmadığını beürten
Karadeniz, alınanlann,
branşlannda tanınmış
kişileT olduklarım bildirdi.
Malta
Kö^kü^ne ödül
• Kültür Servisi— Yıldız
Parkı'ndaki Malta Köşkü,
tspanya'nm en büyük
turizm kuruluşlanndan
Actualidad'ın verdiği Buyük
Gastronomi Ödulu'nu aldı.
Malta Koşkü, Türkiye
Turing ve Otomobil
Kurumu'nun İstanbul'da
açtıgı ilk tesisti. Malta
Koşku'nün "üstün
kalitedeki atmosferi ve
servisi"nden dolayı verilen
ödul, Madrid'de, Palas
Oteli'nde 1 Şubat 1992
tarihinde yapılacak bir
torenle verilecek.
bugün
bilsak
eden bir insanım. Belki de takip
ederdim demek daha doğru
olur, bugün yazüan şüri çok sık
takip ettiğimi söyleyemeyece-
ğim. Çünkü okuduğum şeyler
beni hep karanhk yerlere götü-
rüyor. Hep umutsuzluğa düşü-
yorum, şür konusunda özellik-
le. Yaratıcılığın günden güne
yok olduğuna inamyorum şiiri-
mizde. Sadece kısu duygu çö-
küşlerinden oluşan birtakım şi-
irler var ortahkta.
Tabii ki etkilendiğim, sevdi-
ğim, kendime yakın bulduğum
ya da yararlandıgım birtakım
şairler oldu. Omeğin Oktay Ri-
fat benim çok değer verdiğim
bir şair. Onun dışında eski şa-
üierimizden Yahya Kemal, Ah-
met Hamdi Tanpınar, Dranas
gibi şairleri zaman zaman tek-
rar okuyorum. Sanınm genç
kuşağın en önemü eksikliği bu
şairleri atlamaları.
Ben de ilk şür yazmaya baş-
ladıgım zaman her şeyin ken-
dimle başladığına inanırdım, ye-
ni bir söz söylediğimi sanırdım,
yazdığımın şiir olduğunu sanır-
dım. Ama geriye dönüp benden
önce yazüanakesinhkle bakmak
lazımdı. Bu da sıkı bir tarama-
yı, bir anlamda çahşmayı gerek-
tiriyordu. Şiir okuyarak, yaza-
rak, çahşmakla olan bir şey.
'Ben söyledim oldu' değil. Sa-
dece yaratüan değil. Biraz da
yapüan bir şey şiir. Onun için
sevdiğim şairleri hep baş ucum-
da tuttum.
Dünya edebiyatmdan da çok
sevdiğim şairler oldu. özellikle
çağdaş Fransız şairlerini çok se-
verim. Bauddaire, Rimbaud gi-
bi şairleri sık sık dönerek oku-
rum. Beat Generation çok aşın
bir uç olmasına karşm ordan da
değerlendirerek okurum. Oktay
Rifat dışında Melih Cevdet An-
day gibi Selahattin Kudret Ak-
sal gibi hatta gıderek Enis Ba-
tur gjbi genç sayılabilecek şair-
leri ısrarla takip ediyorum. Ken-
di dilimin başka dillerle çakış-
tığı noktalan bulmak zonında-
yım.
— Ya Behçet Neeatigil?
— Türk şürinin en önemü us-
talanndan, kuyumculanndan
biri. Onda beni en çok etkile-
yen, sözcüklerle yakm ilişkisi ve
seslere verdiği önem. Sözcükle-
rin anlamlarının dışında sesleri-
nin de kişiliklerinin de olduğu-
nu duşünen bir şair. Şürin öz so-
runlanyla devamh uğraşmış bir
şair. İnsan ve yaşadığı yer ara-
smdaki ilişküeri sadece çözüm-
lemiş, kavramaya çahşmış değil,
bunu şiirsel anlamda da bir ya-
pıya dönüştürmüş bir şair. O
anlamda geleneksel değerlerle
de hesaplaşmış bir şair. Behçet
Necatigil Şür Ödülü'nü almak
benim için güzel ve bunun öte-
sinde anlamlı.
14 ARALIK CL'MARTESt
Genç Tiyatrocular
Seminerleri 1:
"Tıyatroca Konuşmak"
Yön: Haluk Şevket
ATASEVEN, Cevat
ÇAPAN, SibelPEKÇE
Konuk:
Zchra ÎPŞİROGLU
Fotograf Çahşmaları
M. Ziya ÜLKENCİLER
yoneuminde
Laünce Çatışmalar
Salı-Perşembe
19.30-2130
Seramik Çalışmaları
KadriyeEzcl AĞAOĞIU
10.00-14.00
BtLSAK FINDIKLl
Cafe-Rar-Restaurant
Rezervasyon:
1523868-1520130
Cafe-Foyer-Bar(^Gıriş)
12.00 -00.30'
AfricanCaîe-Bar(5.Kai)
Pan\
bilsak, sıraselviler cad.,
soğancı sok. 7 cıhangir
143 28 79-99
OncelMeri
IRuslararası
Sempozyumu
lşığında
"TtRKM'NİN
ÖNÜNDE
Dr.T.ZiyaEKtNCl
EsKi Mılletvekılı
Haluk ŞAHtN
Gazeted-Yazar
14 Arahk 1991
Cumartesi Saat: 15.00
Mıilkıyelıter UAalı
Kanıçcşmc Tel İ5T J* M - 15
l ElVınliljTİmij, Restaunnt \t Lokalimu
Her1te5« \çıktır
Rc/ \wf -m