12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 HABERLER 14 ARALIK 1991 OZGURCE TURKER ALKAN Aşın Akımların 'Mezarcı'sı PariamentodurTopraği bol olsun, rahmefli Haşmet Akal benim resim öğ- retmenimdi. O her zamanki heyecanlı haliyle konuşmasını anımsarım sık sık. "Çocuklaf,'derdi eliyleöğrencileri göste- rerek, "bakın, ne güzel bir toplumuz. Her renkten, boydan, soydan insanımız var. Sarışını, esmeri, Türkü, Kürdü, Lazt, Çer- kezi... işte burada insanlann resmi yapılır. Ne sıktcıdır Kuzey ülkeleri. Hepsi aynı kahptan dökülmüş sarışın insanlar." Haşmet Akal'ın söyledikleri doğruydu, ama biraz eksik ka- lıyordu. Insanlarımızın yalnız dış görünüşü değil, iç dünya- ları da alabildiğine büyük farklılıklarla örülrnüş. Dincisi, din- sizi, ayrılıkçısı, milliyetçisi, solcu ve sağcı militanları, tek kur- tuluşu orta yolda bulanları, kafatasçi ve Turancı olanları, sos- yal demokratfarı... Böyle bir toplumun parlamentosu da farklılıklar mozaiğin- den oluşmaz mı? İki Kürt kökenli milletvekilinin yemin töreninde Kürtçe ko- nuşması büyük bir tepki çekti, "Ne işleri var bu insanlann Mil- let Meclisi'nde?" dendi. Şimdi de Refah Partili milletvekili Hasan Mezarcı'nın Ata- türk hakkında ipe sapa gelmez laflar ettiğini görüyoruz. Ge- ne aynı tepki, "Canım, bu adamın ne işi var yûce Mecliste?" Bence bu insania- ^ ^ ^ — ^ _ ^ _ ^ _ ^ _ _ — Din, dil ve etnik köken sorunlannı parlamento dışına iterek, yok sayarak, yasaklama yöntemleri ile çözemeyiz. Bunların tek çözüm yeri pariamentodur. Ulusal biriiği sağlayacak en etkin organ, fark gözetilmeden bütün ulusun katıldığı TBMM olabilir. nn yeri TBMM'dir! Yeteri kadar oy deste- ği olan her akım, bi- zim beğenimize ba- Kılmaksızın TBMM' de temsil edilmetidir. Hasan Mezarcı'nın sözlerini ben de onaylamıyorum. Ata- türk, bu devletin ku- rucusudur, hem kişi- liği hem de ilkeleri saygı görmelidir. Ama benim gibi dü- şünmeyenler varsa ve yeteri kadar siya- sal etkinlik taşıyorlar- sa neden Meclis'te yer almasınlar? Parlamento, sadece be- nim gibi düşünen insanlardan kurulu olacaksa, ona gerçek anlamda parlamento denebilir mi? Kürt milletvekıllerinin yemin töreninde yaptıklarını tarzola- rak yanlış buluyorum. Ama Kürt kimlığini vurgulama istekle- rini de anlayışla karşılamamız gerektiği kanısındayım. Bu ül- kede milyonlarca Kürt kökenli yurttaşımız yaşıyorsa, onlann da parlamentomuzda bu kimlikleri ile temsil eğilimlerini yan- sıtmaktan aciz bir parlamento neye yarar? Böyle bir sistem- de demokrasi işleyebilir mi? Hatta aynlıkçıların da, yeteriı oy desteğı sağlayacak olur- larsa pariamentoda temsil edilebilmeleri gerektiği kanısın- dayım. Ozgürlükçü sistemlerin oluşturduğu Batı Avrupa, bütün farklılıklarına rağmen birleşirken, baskıcı ve yasakçı sistem- lerin mirasını taşıyan Yugoslavya ve Sovyetler Biriiği hızlı bir dağılma sürecine girdi. Günümüzde ulusai biriiği sağlamanın yolu yasaklardan, baskılardan ve işkencelerden geçmiyor. Ancak temsili, de- mokratik ve ozgürlükçü bir ortamda her türiü farklılık hoş gö- rülebilmektedir. Bırakın ulusal biriiği, uluslararası birlik bile ancak ozgürlükçü ve katılımcı mekanizmalarla sağlanabili- yor. Din, dil ve etnik köken sorunlannı parlamento dışına ite- rek, yok sayarak, yasaklama yöntemleri ile çözemeyiz. Bun- laort tek çözüm yeri pariamentodur. Ulusal biriiği sağlayacak en etkin organ, fark gözetilmeden bütün ulusun katıldığı TBMM olabilir. Parlamentoların tarihi, bir bakıma aşın akımları evcitleş- tirmenin ve aşırı uçları merkeze doğru çekmenin de tarihi- dir. Aşırı saydığımız akımları parlamento dışında tutmak, bu akımlara karşı kullanabileceğimiz en etkin silahtan kendimi- zi mahrum etmek anlamına gelecektir. TOPLUMDA DİYALOG FORUMU \eni anayasa çalışmaları başladı 26 aralıkta İstanbul'da yapılacak toplantıda Türkiye'nin gündemindeki üç ana konu; anayasa, Kürt sorunu ve terör tartışılacak. AYŞENUR ARSLAN Çeşitli ke- simlerden ünlü isimlerin yer aldığı "Top- hımda Diyalog Fonunn", yeni anayasa için kollan sıvıyor. Fo- rumun, değişik seslerin temsil edildiği bir platform olarak "demokratik bir anayasa" ha- zırlığına katkıda bulunması amaçlaniyor, Toplumda Diyalog Forumu Düzenleme Kunilu'ndan, Mül- kiyeliler Biriiği Başkanı Hüse- yin Ergün, 26 aralıkta İstan- bul'da yapılacak toplantıda, Türkiye'nin gündemindeki üç ana konunun; anayasa tartış- ması, Kürt sorunu ve teröriin ele ahnacağını bildirdi. Ergün, anayasa tartışmalannda bir tür "mediatör" olabileceklerini belirterek anayasa sorununun "ııznn süreti" çözümü için kat- kıda bulunabileceklerini söyledi. Hüseyin Ergün, "Üzerinde çeşitli sosyal ve siyasal çevrele- rio uzlaşabilecegi, genel bir konsensusa dayalı bir anayasa için katkımız olabilir. Bu konu- da 'siyasal çevrelerin işbirliği- ne yardımcı olabilir raiyiz' di- ye dttşönüyonız" dedi. *zz flf 1991 başla- nnda oluşturu- lan Toplumda Diyalog Foru- mu'nda, ülke- deki çeşitli sos- yal ve siyasal kesimler temsil ediliyor. Forum'un Düzenleme Kurulu'nda şu isimler yer alı- yor: Mnrat Belge, Münir Cey- lan, Prof. Aysel Çelikel, Zül- fü Dicleli, Biilent Eczacıbaşı, Prof. Üstiin Ergüder, Hüseyin Ergün, Korel Göymen, Ekme- leddin thsanoğlu, Prof. Coş- kun Özdemir, Prof. Burhan Şenatalar, Erdal Talu, Fikret Toksöz, Prof. Nevzat Yalçın- taş ve Prof. Memduh Yaşa. Toplumda Diyalog Foru- % mu'nun 26 ara- , lıktaki Düzen- i leme Kurulu ı «toplantısın- da öncehkle TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un giri- şimiyle Meclis gündemine gel- mesi beklenen anayasa sorunu ele almacak. Kurulda, bir ana- yasa taslağı hazırlanması için bir komisyonun görevlendiril- mesi gündeme gelecek. Taslak hazırhk çalışmalanna, konuy- la ilgili uzmanlann ve ilgili ku- ruluş temsilcilerinin de davet edilmesi düşünülüyor. Gndoruk: "MGK anayasanııı savunucusu ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — TBMM Başkanı Hü- samettin Cindonık, Milli Gü- venlik Kuruiu'nun (MGK) "ül- kenin bölünmez bütünlüğü ve devletin vartığı konulannda bu- güne degin önemli görevler yaptıgraı, cumhuriyetin, anaya- sa ve demokratik ilkelerin savu- nuculuğu görevini üsttendiğini" söyledi. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral Nezihi Ça- kar, TBMM Başkanı Hüsamet- tin Cindoruk'a dün bir kutla- ma ziyaretinde bulundu. Orge- neral Çakar, MGK'mn ülkenin milli güvenliği yolunda karar- lar alan anayasal bir organ ol- duğunu belirterek "Bu kunılun genel sekreteri olarak saygılan- mı sunmak isterim" dedi. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk ise şunları söyledi: "MGK'nin bnndan sonra da başanlı bizmetler yapacagına inanıyonım. TBMM bu dö- nemde hem demokratik geliş- me sürecini hem de ülkenin dıs güveniiğini daba da saglam ha- le getirecek yasalar için gerekli çalışmaları yapacaktır." Türkiye Insan Hakları Vakfi tstanbul Temsüaliği bugün resmen açıhyor 32 işkence başvurusuVakfın, "işkence Rehabilitasyon Merkezi"ne başvuranların 4'ü kadın. Biri 9 yaşında bir çocuk. İsmi gizli tutuluyor. Çocuk, yıllarca özlemini çektiği ve şarth tahliyeden salıverilen babasının, bir gece yine yamndan alınıp gütürülmesinden korktuğu için uyuyamıyor ve bu yüzden tedavi görüyor. larca tel örgülerin, camlann ar- kasında, arada bir de açık gö- rüşlerde yüz yüze görüşebildiği, şarth tahliyeyle salıverildikten sonra "birlikte" bir yaşama alışmaya çalıştığı babası... Ço- BERAT GÜNÇIKAN İsmi gizli tutuluyor, ama 9 yaşında bir çocuk. Sorunu, ge- celeri uyuyamamak. Tüm gece- lerini ayakta, uğraşacak bir sey- ler arayarak geçiriyor. Sorunu- nun temelinde babası var. Yıl- cuk uyumuyor, belki de bir ge- ce yine babasının yamndan alı- nıp götürülmesinden korkuyor. Bu çocuk, bugün resmi açılı- şı yapılacak Türkiye tnsan Hak- lan Vakfc Istanbul Temsücüigi'- ne ilk başvunılardan biri. An- nesi ve babası, aylarca geceleri uyuyamayan, uykusunu gün- düzlere aktararak eğitimi, oyu- nu unutan çocuklanna çareyi, Vakfın kuruluşu İşkence Reha- bilitasyon Merkezi'nde anyor. Şimdi psikologlann denetimin- de çocukluğunu yaralayan uy- kusuzluk işkencesine çözüm an- yor. tşkence Rehabiütasyon Mer- kezi'ne 32 başvuru daha var. Bunlardan dördü kadın, biri de travesti. Dört başvurunun dışın- da kalanlann tümü ise yaşam- lannın en azından 10 yıhnı ce- zaevinde geçirdikten sonra şartlı tahliye yasasıyla salıverilenler. Insan Hakları Derneği kuru- culannca Ankara'da 15 Şubat 1990'da oluşturulan Türkiye tn- san Haklan Vakfı'nın amacı, "tüm işkence göreokre ve özel- likle bapishane koşullan nede- niyle ruhsal ve bedensel olarak etkilenmiş olan tutuklu ve hü- kümlüJere ve işkenceden etkile- nen yakınlanna tedavi ve reha- bilitasyon hizmeti vermek." özalve Akbuha Fıiikümetlerinin Kültür Bakaru Zeybek, DeınireFjn başdanışmanıNamık Kemal Zeybek, Başbakanlık Başdanışmanı ve Büyükelçi olarak dün göreve başladı. Zeybek'in Büyükelçiliği Özal döneminde çıkanlan bir kararnameye dayanıyor. ANKARA (AA) — Tnrgut özal ve Yıldınm Akbulut hükü- metlerinin Kültür Bakanı ve es- ki ANAP Istanbul MiUetvekili Namık Kemal Zeybek, Başba- kan Demirerin Başdanışmanı ve büyükelçi oldu. Atama kararna- mesinin önceki gün onandığı bildirilen Zeybek, büyükelçi un- vanıyla Başbakanlık Başdanış- manlığı görevine dün sabah res- men başladı. Zeybek'in "Başbakanlık Baş- damşmanı ve büyükelçi''' olarak atanmasının, Turgut Özal'ın Başbakanlığı döneminde yürür- lüğe giren, "Başbakanlık başda- mşmanlan sayısının 10'a çıkanl- ması ve buntara büyükelçilik un- vanı verilmesi" ne ilişkin karar- nameye dayandınldığı bildirildi. Zeybek, 1987 genel seçimle- rinde ANAP*tan Istanbul mil- letvekili olarak parlamentoya girmiş, son özal hükümetiyle Yıldınm Akbulut hükümetinde Kültür Bakanı olarak görev al- mıştı. Zeybek, Mesut Yılmaz'ın ANAP Genel Başkanı seçilme- siyle birlikte oluşturulan Yılmaz kabinesinde ise bu göreyi Gök- han Maras'a devretnifd. • 20 Ekim erken genel seçimle- ri öncesinde ANAP'tan istifa ederek DYP'den Bayburt millet- vekili adayı olan Zeybek, ancak ANAP'm itirazı üzerine Yüksek Seçün Kurulu karanyla adaylı- ğının geçersiz sayılması üzerine seçime katılamamıştı. PORTRE NAMIK KEMAL ZEYBEK Sağa olmayan sağaNamık Kemal Zeybek'e ANAP'm zirvesinde parlak bir yer biçiliyordu. İlk avantajı genç ol- masıydı; 1944 doğumluydu. Ikincisi, Türk sağı için çok önemli bir özelliğe sahipti; "halk çocuğu" idi. Bayburt'un Kitre köyünde doğmuş, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni Içişleri Bakanlığı bursuyla okumuştu. önemli bir dev- let tecrübesi vardı; 1966-77 arasmda kaymakam- lık, 1977'de 2. MC hükümetinin SHP'li Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak'ın müsteşarhğım yap- mıştı. Politikayla ilgisi MHP'den önceye Cumhuri- yetçi Köylü Millet Partisi'ne (CKMP) dayanıyor- du. Bu ilgisini 12 Eylül'le birlikte açılan MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'nda idam istemiy- le yargılanıp 33 ay tutuklu kaldıktan sonra be- raat etmekle taçlandırmıştı. ANAP'a geç girdi. 1987 seçimlerinde Istanbul milletvekili seçildiğinde parti içindeki ülkücü kö- kenlılerin başına geçeceği, milliyetçi kanadı da- ha da güçlendireceği eklendi. Ama Zeybek bü- tün enerjisini bu noktalarda yoğunlaştırmadı. özellikle 1 Nisan 1989"da oturduğu Kültür Ba- kanlığı koltuğu aracılığıyla hizipler, hatta ideo- lojiler üstü bir görünüm cizmeye çalıştı. Zeybek kendini hiçbir zaman "sağa" olarak nitelemedigini söylüyor. "Yerli ve milli" olmayı kendine en temel ilkeler olarak seçmiş. Bu yak- laşımdan hareketle sağın geleneksel olarak cep- he aldığı sol kökenli sanatcüara saygıyla yaklaş- ması, onlan onurlandırmaktan çekinmemesi eski ülküdaşlanmn yayın organlannda kıyasıya eleş- tirildi. Alevilere yoğun sempati göstermesi ise yalruzca "gercekten samimi mi" sorulanna neden olabil- di.Zeybek'in ANAP içindeki tırmanışı 14-15 Ha- ziran 1991'deki kongrede "yanlış at"a oynadığı için kesintiye uğradı. Yddınm Akbulat'u destek- lemek uğruna Mesut Yılmaz'ın adamı, eski ül- küdaşı Mostafa Tasar'la kongrede itişip kakış- ması "sertükten uzak" görünümünü tuzla buz etmeye yetti. ANAP kapısımn kapanmasıyla DYP kapısını açtı. Bu sefer 12 Eylül'ün anayasası kendisine en- gel oldu. DYP listesinden Bayburt birinci sıra adaylığı mümkün olmaymca yerine babasını koy- du. ama babası seçilemedi. Zeybek'in adı RP-MÇP-IDP ittifakınm ittiha- da dönüşmesi ihtimallerinde geçti. MÇP kökenli 19 milletvekilinin aynldıktan sonra kurmaya ça- hştıklan yeni "geniş tabanlı oluşunT'da da geç- ti. Ama o bunlara Utifat etmedi. Başbakan Sü- leyman Demirel tarafından Başbakanlık Başda- nışmanlığına atandı ve büyükelçi payesiyle tal- tif edildi. Sonuçta mületin değil, ama devletin ve- kili oldu. Çocuklara, yardım görecekler arasmda ilk sırayı veren vakıf, işkence sırasında cinsel saldın- ya maruz kalan kadınlara, cin- sel kimlikleri nedeniyle farklı bir cinsel işkenceye uğrayan eşcin- sellere de yardım eli uzatıyor. Izmir'den sonra bugün İstan- bul'da ikinci temsilciliğini de açacak olan vakıf, insan hakla- nnı savunan kişi ve kurumlar tarafından sağlanacak bağışla- ra ve proje gelirlerine dayanı- yor. Istanbul Üniversitesi Tıp Fa- kültesi Psikiyatri Ana Bilim Da- h öğretim üyesi Prof. Dr. Şahi- ka Yüksel'in başkanhğında oluşturulan Türkiye İnsan Hak- lan Vakfı Istanbul Temsilciliği'- nin yöneticilerinden Yelda, ça- lışmalanna iki ay önce başladık- lannı anlatıyor. tki ay içinde 32 başvuru olduğunu belirten Yel- da, 35 gönüllü sağlık personeli ile başvurulara yanıt verdikleri- ni, tek eksikliğin uzman kulak burun boğaz doktoru olduğunu söylüyor. Yelda çahşmalan şöy- le özetliyor: "SıraselvUer Caddesi ndeki tşkence Rebabilitasyon Merke- zi'ne başvurulann dışında halen cezaevinde olan insanlarla da il- gileniyoruz. Bunlardan biri, ha- len Sagmalcılar Cezaevi'nde olan Mustafa Taş. Bir çatışma- da bagırsaklanndan yaralana- rak yakalanan ve cezaevine ko- nulan Taş'ın bir kez ameliyat geçirmesine karşm hâlâ kana- ması var. Ameliyat olması gere- kiyor. Cezaevi idaresi ise onu iyUeşmiş sayıyor. Resmi bir ku- rum olmadıgımız için cezaevi yöneücikri bizi dikkate almı- yor. Biz de bu hastalara Tabib- ler Odası aracılığıyla ulaşmaya çalışıyoruz." tşkence Rehabilitasyon Mer- kezi'nin Sıraselviler'deki bina- sında "işkenceye duyarlı" bir restorasyon geliştirilmiş. Elek- trik kablolan ve borular gizlen- miş, doğrudan aydınlatmadan kaçımlmış. Sağlık personeli alı- şılmış beyaz önlüklerini kullan- mıyor. Muayenehane olarak kullamlan odalar desenli pano- lar, dantelli avizeler, renkli du- var boyalarıyla sakinliği yansı- tıyor. Amaç, hem işkencecileri hem de işkence aletlerini hiçbir şekilde çağnştırmamak, hatır- latmamak... Türkiye tnsan Haklan Vakfı Istanbul Temsilciliği, İnsan Haklan Haftası kapsammda bugün resmi açılışını yapıyor. Açıüş nedeniyle bugün ve yarın düzenlenen panellerde Türkiye'- de insan haklan, işkence, kadın ve çocuk haklan değerlendirile- cek. Açılış töreni ve paneller gerçekleştirilirken, 9 yaşındaki çocuk gün ışığına aktardığı uy- kusunu uyuyor olacak. Yt EKONOMISINE NAS1. BAKIYOR' FMORAMAOÜNLUNARKA K CIRIŞIMCILERIMI HEP BAŞKAN ADAYLARINDAN KAYAt SHP üe ittifak çok kötü yapıldı BEKLIYOR YATIRIM HARCAMALAR! VE AIOATLARirLA FRANCHISING YAPMAKISTEVEN YERUVE YABANCI FIRMAURIN 1.00 ÜNLÜ MARKA TÜRK GİRİSİMCİLERİNİ BEKLİYOR YATIRIM HARCAMALARI VE AİDATLARIYIA FRANCHISING YAPMAK İSTEYEN YABANCI VE YERÜ FİRAAAIARJN TAM ÜSTESİ HAZİNE MÜSTEŞARI TEVFİK ALTINOK, KİT'LER, MAÜYE, ÖZELLEŞTİRME VE FAİZLER KONUSUNDA NE DÜŞÜNÜYOR? FARUK BİLDİRk 1 ANKARA — HEP Genel Başkan adaylanndan Yaşar Ka- ya, SHP ile seçün ittifakının "kötü yapıkkğını" savundu. Ka- ya, bu ittifakın sonunda bazı milletvekillerini "bir yere getir- me noktasma ulaştığiBi" söyle- di. HEP'in yann Atatürk Spor Salonu'nda yapılacak olağanüs- tü kurultayında genel başkanlık için adaylık kulisleri sürüyor. Eski Malatya Milletvekili İbra- him Aksoy, Cumhuriyet'e aday olmadığını söyledi. Aksoy, adaylardan eski Ş. Urfa Beledi- ye Başkanı Feridun Yazar ile HEP Parti Meclisi üyesi Yaşar Kaya arasmda uzlaşma sağlan- ması olasıhğı bulunduğunu be- lirtti. Aksoy, "SHP'deki HEP kökenli milletvekflleri ile ilişki- niz nasıl" sorusuna, "Bu soru- yn onlara sorun. 'Partinizle iliş- kiniz ne durumda?' deyin" kar- şılığını verdi. 1959 yılında tutuklanan 49*lardan olan ve 1963 yılında Kürtçe-Türkçe çıkan "Deng" dergisinin yazı işleri müdürlüğü- nü yapmış olan Yaşar Kaya, Fe- ridun Yazar ile uzlaşma konu- sundaki soruyu, "Konuşacagız. Önümüzde bir iki günlük za- man var" diye yanıtladı. SHP'deki milletvekilleri konu- sunda, "Benim için önemli olan HEPi ayakta tutmak" diyen Kaya, "Gelsder, grnp kurarak bazı konularda avantajh ohıruiz, ama Türkiye demokratikleşme sürecine girdi. Yardımcı olmak hmm" görüşünü savundu. Kaya, aday olmasının nedeni ni şöyle anlattı: "Ehinyadaki demokratüdeşme hareketine paralel olarak Türki- ye'de Kürt halkının gelişen ulu- sal demokratik mücadelesi Hal- kın Emek Partisi gibi bir kitle parüsinin kurulmasını zorunlu künuştı. Halkın Emek Partisi, Kürt halkının hakh ulusal istem- leri ve Türk halkının demokra- si talebinin bir ürünüdör. Dola- yısıyla programı, örgütlenmesi ve çalışmalanyla var olup ama- cına hizmet etmek zorundadır. HEP'in kuruluş aşamasında kitle tabanına dayanmayan ve dar bir siyasi perspektifle parti- yi ele geçirmek isteyen sendika- ct grup, ne fikir ne de aksiyon olarak HEP'in gelişimi Ue örtü- şemedi. Çunkü Kürt halkının bir çığ gibi yükselen ulusal mü- cadelesinin istemkrini karşdaya- mayacaklardı ." Hayali ihracat önergesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç ve 13 arkadaşı, hayali ihracat iddialanna ilişkin Meclis araştrrması açılmasım istediler. Genç, Meclis araştırması açılmasma ilişkin önergesinde, hayali ihracat yapan fırmalann tek tek açığa çıkanlmasım istedi. SHP'nin insan haklan paneli • tç Poutika Servisi — SHP Istanbul il merkezi tarafından düzenlenen "2000'ü yülara doğru Türkiye*de insan haklan" konulu panel bugün yapıhyor. Panelin açış konuşmasını SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal tnönü yapacak. Daha sonra Devlet Bakanı Mehmet Kahraman, gazeteci Filiz Koçaü, hukukçu Bulent Tanör, Istanbul Milletvekili Ercan Karakaş, sanatçı Ethem Elma ve ilkokul öğrencisi Dicle Siverek birer konuşma yapacaklar. Panel saat 10.00'da Beşiktaş OTİM Salonu'nda başlayacak. IPI: Teztel salıverilsın • LONDRA (AA) — Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), gazeteci Deniz Teztel'in salıverimesini istedi. IPI larafından Başbakan Süleyman Demirere gonderilen mesajda, gazeteci Teztel'in 28 hazıranda tutuklandıktan sonra mahkemeye çıkanlmadığı öne sürüldü. Mesajda, Teztel'in cezaevine konmasının, ifade özgürlüğü ve kamuoyunun haber alma özgürlüğüne darbe indırdiği görüşüne de yer verildi. Tuzla caııı i^çileri • ISTANBUL (AA> — Tuzla cam işçilerinin 60 gündür devam eden eylemleri, polisin işçileri fabrika dışına çıkarmasıyla son buldu. Bu arada, 73 işçi, dün SHP Kartal ilçe binasında bir basın toplanttsr duzenl«yerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğültay'dan işten çıkanlan arkadaşlannın geri alınması konusunda yardım istediler. "> 15-16 haziran yazısıııa beraat • YALOVA (Cumhuriyet) — İstanbul'da yayımlanmakta olan Sorun BSD (BirliktetSosyalist Dergi) dergisinin Haziran 1991 sayısında 15-16 haziran işçi eylemleri ile ilgili yazı yazan Sorun \kyınlan sahibi Sırn öztürk ve derginin Yazı İşleri Müdttrü Zeki Öztürk hakkında açılan dava beraatla sonuçlandı. Derginin 21. sayısında yayımlanan yazı üzerine 312. maddeye göre "kanunun suç saydığı fiili övmek, halkı suç işlemeye teşvik etme gerekçesiyle" dava acılmıştı. Belediye başkanı öldti • GÜMÜŞHANE — Gümüşhane'de meydana gelen trafîk kazasında Köse'ye bağlı Salyan Belediye Başkanı ve bir kişi öldü, bir kişi de yaralandı. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre Köse'den Gümuşhane'ye giden Salyazı Belediye Başkanı Ergin Doğan'ın (44) kullandığı 29 AL 166 plakalı otomobil, Kazantaş köyü yakınlarında virajı alamayarak uçunıma yuvarlandı. Kazada, Refah Partili Belediye Başkanı Ergin Doğan ve otomobilde bulunan Vedat Uçan (38) hayatını kaybetti. AVUSTRALYA'DAN TÜRK ÖĞRENCİLERE DAVET VAR... ÜNİVERSİTE TEMSİtCİLERİ TÜRKİYE1 DEN ÖĞRENCİ BEKLİYOR. ÖĞRENİM UCUZ, PART-TIME İŞ OLANAKIARI TURİZİMCİLER AMASTRICHT ZİRVESİNDEN KAYGIU VESTEL YÖNETİM KURULU BAŞKANI TAHSİN KARAN: . "ŞİRKETE ORTAK ARIYORUZ" PARA PİYASALARINDA BU HAFTA NELER OLDU, DÖVİZİ VE BORSAYI NASIL ETKİLEDİ, GELECEK HAFTA NELER BEKLENİYOR? BU HAFTA AT-MAASTRICHTZirvesi'nin perde arkası. Yılın "een berbatlarını" DELI oloırian seçiyor. Balat Hikayeleri'nde Sencerin usta çizgısıyle "Şarkıcı küçük Gani" söylüyor. » Teretelli Can Barslan'dan "Cabbar ile Abbas" v Ercüment Menemen'ın son romanı "Ferit ilen Yıldınm Koalisyona karşı!..." Kemal Kenan ,Hayat Bilgisi derslerınde "Çokeşliliği (Ohagami)" anlatıyor. Derya Sayın hayatının sayfasını yaptı. * Peynir Gemisi'nde Gani Müjde "Doğramacı'nın krtabını yayımladı" * Ertekter, kadnsc bir dürryada nasıl olur? sorusunun yanıtı Kemal Gökhan'n BabazorHar'ında « M. Öykülerde Şiir-şaircanımlamaları ve Yeryüzü Tutanağı !e Metin Üstündağ ^ Olağanüstü Hal Tiplemeleri ve Kürdish Deli News tyle Ender Özkahraman. » Dr. Erdal Atabek bu hafta Erdal inönu'yu incelemeye aldı. Aynca; Cemil Catiiften Nebula ve Küçûk Hesaplar. Zeynep Burcu'dan kadın karikatürleri, Tuncer Erdem'ın öykuleri. Fanık Bayraktar'dan G Noktası, Tan Cemardan HB. okürianmıza uo'etsız Rehabilitasyon sayfası ve ve ve Selçuk Erdem
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle