Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 14 ARALIK 1991
OZGURCE
TURKER ALKAN
Aşın Akımların 'Mezarcı'sı
PariamentodurTopraği bol olsun, rahmefli Haşmet Akal benim resim öğ-
retmenimdi. O her zamanki heyecanlı haliyle konuşmasını
anımsarım sık sık. "Çocuklaf,'derdi eliyleöğrencileri göste-
rerek, "bakın, ne güzel bir toplumuz. Her renkten, boydan,
soydan insanımız var. Sarışını, esmeri, Türkü, Kürdü, Lazt, Çer-
kezi... işte burada insanlann resmi yapılır. Ne sıktcıdır Kuzey
ülkeleri. Hepsi aynı kahptan dökülmüş sarışın insanlar."
Haşmet Akal'ın söyledikleri doğruydu, ama biraz eksik ka-
lıyordu. Insanlarımızın yalnız dış görünüşü değil, iç dünya-
ları da alabildiğine büyük farklılıklarla örülrnüş. Dincisi, din-
sizi, ayrılıkçısı, milliyetçisi, solcu ve sağcı militanları, tek kur-
tuluşu orta yolda bulanları, kafatasçi ve Turancı olanları, sos-
yal demokratfarı...
Böyle bir toplumun parlamentosu da farklılıklar mozaiğin-
den oluşmaz mı?
İki Kürt kökenli milletvekilinin yemin töreninde Kürtçe ko-
nuşması büyük bir tepki çekti, "Ne işleri var bu insanlann Mil-
let Meclisi'nde?" dendi.
Şimdi de Refah Partili milletvekili Hasan Mezarcı'nın Ata-
türk hakkında ipe sapa gelmez laflar ettiğini görüyoruz. Ge-
ne aynı tepki, "Canım, bu adamın ne işi var yûce Mecliste?"
Bence bu insania- ^ ^ ^ — ^ _ ^ _ ^ _ ^ _ _ —
Din, dil ve etnik köken
sorunlannı parlamento
dışına iterek, yok sayarak,
yasaklama yöntemleri ile
çözemeyiz. Bunların tek
çözüm yeri pariamentodur.
Ulusal biriiği sağlayacak
en etkin organ, fark
gözetilmeden bütün ulusun
katıldığı TBMM olabilir.
nn yeri TBMM'dir!
Yeteri kadar oy deste-
ği olan her akım, bi-
zim beğenimize ba-
Kılmaksızın TBMM'
de temsil edilmetidir.
Hasan Mezarcı'nın
sözlerini ben de
onaylamıyorum. Ata-
türk, bu devletin ku-
rucusudur, hem kişi-
liği hem de ilkeleri
saygı görmelidir.
Ama benim gibi dü-
şünmeyenler varsa
ve yeteri kadar siya-
sal etkinlik taşıyorlar-
sa neden Meclis'te yer almasınlar? Parlamento, sadece be-
nim gibi düşünen insanlardan kurulu olacaksa, ona gerçek
anlamda parlamento denebilir mi?
Kürt milletvekıllerinin yemin töreninde yaptıklarını tarzola-
rak yanlış buluyorum. Ama Kürt kimlığini vurgulama istekle-
rini de anlayışla karşılamamız gerektiği kanısındayım. Bu ül-
kede milyonlarca Kürt kökenli yurttaşımız yaşıyorsa, onlann
da parlamentomuzda bu kimlikleri ile temsil eğilimlerini yan-
sıtmaktan aciz bir parlamento neye yarar? Böyle bir sistem-
de demokrasi işleyebilir mi?
Hatta aynlıkçıların da, yeteriı oy desteğı sağlayacak olur-
larsa pariamentoda temsil edilebilmeleri gerektiği kanısın-
dayım.
Ozgürlükçü sistemlerin oluşturduğu Batı Avrupa, bütün
farklılıklarına rağmen birleşirken, baskıcı ve yasakçı sistem-
lerin mirasını taşıyan Yugoslavya ve Sovyetler Biriiği hızlı bir
dağılma sürecine girdi.
Günümüzde ulusai biriiği sağlamanın yolu yasaklardan,
baskılardan ve işkencelerden geçmiyor. Ancak temsili, de-
mokratik ve ozgürlükçü bir ortamda her türiü farklılık hoş gö-
rülebilmektedir. Bırakın ulusal biriiği, uluslararası birlik bile
ancak ozgürlükçü ve katılımcı mekanizmalarla sağlanabili-
yor.
Din, dil ve etnik köken sorunlannı parlamento dışına ite-
rek, yok sayarak, yasaklama yöntemleri ile çözemeyiz. Bun-
laort tek çözüm yeri pariamentodur. Ulusal biriiği sağlayacak
en etkin organ, fark gözetilmeden bütün ulusun katıldığı
TBMM olabilir.
Parlamentoların tarihi, bir bakıma aşın akımları evcitleş-
tirmenin ve aşırı uçları merkeze doğru çekmenin de tarihi-
dir.
Aşırı saydığımız akımları parlamento dışında tutmak, bu
akımlara karşı kullanabileceğimiz en etkin silahtan kendimi-
zi mahrum etmek anlamına gelecektir.
TOPLUMDA DİYALOG FORUMU
\eni anayasa
çalışmaları başladı
26 aralıkta İstanbul'da yapılacak toplantıda
Türkiye'nin gündemindeki üç ana konu;
anayasa, Kürt sorunu ve terör tartışılacak.
AYŞENUR ARSLAN
Çeşitli ke-
simlerden ünlü
isimlerin yer
aldığı "Top-
hımda Diyalog
Fonunn", yeni
anayasa için kollan sıvıyor. Fo-
rumun, değişik seslerin temsil
edildiği bir platform olarak
"demokratik bir anayasa" ha-
zırlığına katkıda bulunması
amaçlaniyor,
Toplumda Diyalog Forumu
Düzenleme Kunilu'ndan, Mül-
kiyeliler Biriiği Başkanı Hüse-
yin Ergün, 26 aralıkta İstan-
bul'da yapılacak toplantıda,
Türkiye'nin gündemindeki üç
ana konunun; anayasa tartış-
ması, Kürt sorunu ve teröriin
ele ahnacağını bildirdi. Ergün,
anayasa tartışmalannda bir tür
"mediatör" olabileceklerini
belirterek anayasa sorununun
"ııznn süreti" çözümü için kat-
kıda bulunabileceklerini
söyledi.
Hüseyin Ergün, "Üzerinde
çeşitli sosyal ve siyasal çevrele-
rio uzlaşabilecegi, genel bir
konsensusa dayalı bir anayasa
için katkımız olabilir. Bu konu-
da 'siyasal çevrelerin işbirliği-
ne yardımcı olabilir raiyiz' di-
ye dttşönüyonız" dedi.
*zz flf
1991 başla-
nnda oluşturu-
lan Toplumda
Diyalog Foru-
mu'nda, ülke-
deki çeşitli sos-
yal ve siyasal kesimler temsil
ediliyor. Forum'un Düzenleme
Kurulu'nda şu isimler yer alı-
yor: Mnrat Belge, Münir Cey-
lan, Prof. Aysel Çelikel, Zül-
fü Dicleli, Biilent Eczacıbaşı,
Prof. Üstiin Ergüder, Hüseyin
Ergün, Korel Göymen, Ekme-
leddin thsanoğlu, Prof. Coş-
kun Özdemir, Prof. Burhan
Şenatalar, Erdal Talu, Fikret
Toksöz, Prof. Nevzat Yalçın-
taş ve Prof. Memduh Yaşa.
Toplumda
Diyalog Foru-
% mu'nun 26 ara-
, lıktaki Düzen-
i
leme Kurulu
ı «toplantısın-
da öncehkle TBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk'un giri-
şimiyle Meclis gündemine gel-
mesi beklenen anayasa sorunu
ele almacak. Kurulda, bir ana-
yasa taslağı hazırlanması için
bir komisyonun görevlendiril-
mesi gündeme gelecek. Taslak
hazırhk çalışmalanna, konuy-
la ilgili uzmanlann ve ilgili ku-
ruluş temsilcilerinin de davet
edilmesi düşünülüyor.
Gndoruk: "MGK
anayasanııı savunucusu
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — TBMM Başkanı Hü-
samettin Cindonık, Milli Gü-
venlik Kuruiu'nun (MGK) "ül-
kenin bölünmez bütünlüğü ve
devletin vartığı konulannda bu-
güne degin önemli görevler
yaptıgraı, cumhuriyetin, anaya-
sa ve demokratik ilkelerin savu-
nuculuğu görevini üsttendiğini"
söyledi.
Milli Güvenlik Kurulu Genel
Sekreteri Orgeneral Nezihi Ça-
kar, TBMM Başkanı Hüsamet-
tin Cindoruk'a dün bir kutla-
ma ziyaretinde bulundu. Orge-
neral Çakar, MGK'mn ülkenin
milli güvenliği yolunda karar-
lar alan anayasal bir organ ol-
duğunu belirterek "Bu kunılun
genel sekreteri olarak saygılan-
mı sunmak isterim" dedi.
TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruk ise şunları söyledi:
"MGK'nin bnndan sonra da
başanlı bizmetler yapacagına
inanıyonım. TBMM bu dö-
nemde hem demokratik geliş-
me sürecini hem de ülkenin dıs
güveniiğini daba da saglam ha-
le getirecek yasalar için gerekli
çalışmaları yapacaktır."
Türkiye Insan Hakları Vakfi tstanbul Temsüaliği bugün resmen açıhyor
32 işkence başvurusuVakfın, "işkence Rehabilitasyon Merkezi"ne
başvuranların 4'ü kadın. Biri 9 yaşında bir
çocuk. İsmi gizli tutuluyor. Çocuk, yıllarca
özlemini çektiği ve şarth tahliyeden salıverilen
babasının, bir gece yine yamndan alınıp
gütürülmesinden korktuğu için uyuyamıyor ve
bu yüzden tedavi görüyor.
larca tel örgülerin, camlann ar-
kasında, arada bir de açık gö-
rüşlerde yüz yüze görüşebildiği,
şarth tahliyeyle salıverildikten
sonra "birlikte" bir yaşama
alışmaya çalıştığı babası... Ço-
BERAT GÜNÇIKAN
İsmi gizli tutuluyor, ama 9
yaşında bir çocuk. Sorunu, ge-
celeri uyuyamamak. Tüm gece-
lerini ayakta, uğraşacak bir sey-
ler arayarak geçiriyor. Sorunu-
nun temelinde babası var. Yıl-
cuk uyumuyor, belki de bir ge-
ce yine babasının yamndan alı-
nıp götürülmesinden korkuyor.
Bu çocuk, bugün resmi açılı-
şı yapılacak Türkiye tnsan Hak-
lan Vakfc Istanbul Temsücüigi'-
ne ilk başvunılardan biri. An-
nesi ve babası, aylarca geceleri
uyuyamayan, uykusunu gün-
düzlere aktararak eğitimi, oyu-
nu unutan çocuklanna çareyi,
Vakfın kuruluşu İşkence Reha-
bilitasyon Merkezi'nde anyor.
Şimdi psikologlann denetimin-
de çocukluğunu yaralayan uy-
kusuzluk işkencesine çözüm an-
yor.
tşkence Rehabiütasyon Mer-
kezi'ne 32 başvuru daha var.
Bunlardan dördü kadın, biri de
travesti. Dört başvurunun dışın-
da kalanlann tümü ise yaşam-
lannın en azından 10 yıhnı ce-
zaevinde geçirdikten sonra şartlı
tahliye yasasıyla salıverilenler.
Insan Hakları Derneği kuru-
culannca Ankara'da 15 Şubat
1990'da oluşturulan Türkiye tn-
san Haklan Vakfı'nın amacı,
"tüm işkence göreokre ve özel-
likle bapishane koşullan nede-
niyle ruhsal ve bedensel olarak
etkilenmiş olan tutuklu ve hü-
kümlüJere ve işkenceden etkile-
nen yakınlanna tedavi ve reha-
bilitasyon hizmeti vermek."
özalve Akbuha Fıiikümetlerinin Kültür Bakaru
Zeybek, DeınireFjn başdanışmanıNamık Kemal Zeybek,
Başbakanlık
Başdanışmanı ve
Büyükelçi olarak dün
göreve başladı.
Zeybek'in Büyükelçiliği
Özal döneminde
çıkanlan bir
kararnameye dayanıyor.
ANKARA (AA) — Tnrgut
özal ve Yıldınm Akbulut hükü-
metlerinin Kültür Bakanı ve es-
ki ANAP Istanbul MiUetvekili
Namık Kemal Zeybek, Başba-
kan Demirerin Başdanışmanı ve
büyükelçi oldu. Atama kararna-
mesinin önceki gün onandığı
bildirilen Zeybek, büyükelçi un-
vanıyla Başbakanlık Başdanış-
manlığı görevine dün sabah res-
men başladı.
Zeybek'in "Başbakanlık Baş-
damşmanı ve büyükelçi''' olarak
atanmasının, Turgut Özal'ın
Başbakanlığı döneminde yürür-
lüğe giren, "Başbakanlık başda-
mşmanlan sayısının 10'a çıkanl-
ması ve buntara büyükelçilik un-
vanı verilmesi" ne ilişkin karar-
nameye dayandınldığı bildirildi.
Zeybek, 1987 genel seçimle-
rinde ANAP*tan Istanbul mil-
letvekili olarak parlamentoya
girmiş, son özal hükümetiyle
Yıldınm Akbulut hükümetinde
Kültür Bakanı olarak görev al-
mıştı.
Zeybek, Mesut Yılmaz'ın
ANAP Genel Başkanı seçilme-
siyle birlikte oluşturulan Yılmaz
kabinesinde ise bu göreyi Gök-
han Maras'a devretnifd. •
20 Ekim erken genel seçimle-
ri öncesinde ANAP'tan istifa
ederek DYP'den Bayburt millet-
vekili adayı olan Zeybek, ancak
ANAP'm itirazı üzerine Yüksek
Seçün Kurulu karanyla adaylı-
ğının geçersiz sayılması üzerine
seçime katılamamıştı.
PORTRE NAMIK KEMAL ZEYBEK
Sağa olmayan sağaNamık Kemal Zeybek'e ANAP'm zirvesinde
parlak bir yer biçiliyordu. İlk avantajı genç ol-
masıydı; 1944 doğumluydu. Ikincisi, Türk sağı
için çok önemli bir özelliğe sahipti; "halk
çocuğu" idi. Bayburt'un Kitre köyünde doğmuş,
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni Içişleri
Bakanlığı bursuyla okumuştu. önemli bir dev-
let tecrübesi vardı; 1966-77 arasmda kaymakam-
lık, 1977'de 2. MC hükümetinin SHP'li Gümrük
ve Tekel Bakanı Gün Sazak'ın müsteşarhğım yap-
mıştı.
Politikayla ilgisi MHP'den önceye Cumhuri-
yetçi Köylü Millet Partisi'ne (CKMP) dayanıyor-
du. Bu ilgisini 12 Eylül'le birlikte açılan MHP
ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'nda idam istemiy-
le yargılanıp 33 ay tutuklu kaldıktan sonra be-
raat etmekle taçlandırmıştı.
ANAP'a geç girdi. 1987 seçimlerinde Istanbul
milletvekili seçildiğinde parti içindeki ülkücü kö-
kenlılerin başına geçeceği, milliyetçi kanadı da-
ha da güçlendireceği eklendi. Ama Zeybek bü-
tün enerjisini bu noktalarda yoğunlaştırmadı.
özellikle 1 Nisan 1989"da oturduğu Kültür Ba-
kanlığı koltuğu aracılığıyla hizipler, hatta ideo-
lojiler üstü bir görünüm cizmeye çalıştı.
Zeybek kendini hiçbir zaman "sağa" olarak
nitelemedigini söylüyor. "Yerli ve milli" olmayı
kendine en temel ilkeler olarak seçmiş. Bu yak-
laşımdan hareketle sağın geleneksel olarak cep-
he aldığı sol kökenli sanatcüara saygıyla yaklaş-
ması, onlan onurlandırmaktan çekinmemesi eski
ülküdaşlanmn yayın organlannda kıyasıya eleş-
tirildi.
Alevilere yoğun sempati göstermesi ise yalruzca
"gercekten samimi mi" sorulanna neden olabil-
di.Zeybek'in ANAP içindeki tırmanışı 14-15 Ha-
ziran 1991'deki kongrede "yanlış at"a oynadığı
için kesintiye uğradı. Yddınm Akbulat'u destek-
lemek uğruna Mesut Yılmaz'ın adamı, eski ül-
küdaşı Mostafa Tasar'la kongrede itişip kakış-
ması "sertükten uzak" görünümünü tuzla buz
etmeye yetti.
ANAP kapısımn kapanmasıyla DYP kapısını
açtı. Bu sefer 12 Eylül'ün anayasası kendisine en-
gel oldu. DYP listesinden Bayburt birinci sıra
adaylığı mümkün olmaymca yerine babasını koy-
du. ama babası seçilemedi.
Zeybek'in adı RP-MÇP-IDP ittifakınm ittiha-
da dönüşmesi ihtimallerinde geçti. MÇP kökenli
19 milletvekilinin aynldıktan sonra kurmaya ça-
hştıklan yeni "geniş tabanlı oluşunT'da da geç-
ti. Ama o bunlara Utifat etmedi. Başbakan Sü-
leyman Demirel tarafından Başbakanlık Başda-
nışmanlığına atandı ve büyükelçi payesiyle tal-
tif edildi. Sonuçta mületin değil, ama devletin ve-
kili oldu.
Çocuklara, yardım görecekler
arasmda ilk sırayı veren vakıf,
işkence sırasında cinsel saldın-
ya maruz kalan kadınlara, cin-
sel kimlikleri nedeniyle farklı bir
cinsel işkenceye uğrayan eşcin-
sellere de yardım eli uzatıyor.
Izmir'den sonra bugün İstan-
bul'da ikinci temsilciliğini de
açacak olan vakıf, insan hakla-
nnı savunan kişi ve kurumlar
tarafından sağlanacak bağışla-
ra ve proje gelirlerine dayanı-
yor.
Istanbul Üniversitesi Tıp Fa-
kültesi Psikiyatri Ana Bilim Da-
h öğretim üyesi Prof. Dr. Şahi-
ka Yüksel'in başkanhğında
oluşturulan Türkiye İnsan Hak-
lan Vakfı Istanbul Temsilciliği'-
nin yöneticilerinden Yelda, ça-
lışmalanna iki ay önce başladık-
lannı anlatıyor. tki ay içinde 32
başvuru olduğunu belirten Yel-
da, 35 gönüllü sağlık personeli
ile başvurulara yanıt verdikleri-
ni, tek eksikliğin uzman kulak
burun boğaz doktoru olduğunu
söylüyor. Yelda çahşmalan şöy-
le özetliyor:
"SıraselvUer Caddesi ndeki
tşkence Rebabilitasyon Merke-
zi'ne başvurulann dışında halen
cezaevinde olan insanlarla da il-
gileniyoruz. Bunlardan biri, ha-
len Sagmalcılar Cezaevi'nde
olan Mustafa Taş. Bir çatışma-
da bagırsaklanndan yaralana-
rak yakalanan ve cezaevine ko-
nulan Taş'ın bir kez ameliyat
geçirmesine karşm hâlâ kana-
ması var. Ameliyat olması gere-
kiyor. Cezaevi idaresi ise onu
iyUeşmiş sayıyor. Resmi bir ku-
rum olmadıgımız için cezaevi
yöneücikri bizi dikkate almı-
yor. Biz de bu hastalara Tabib-
ler Odası aracılığıyla ulaşmaya
çalışıyoruz."
tşkence Rehabilitasyon Mer-
kezi'nin Sıraselviler'deki bina-
sında "işkenceye duyarlı" bir
restorasyon geliştirilmiş. Elek-
trik kablolan ve borular gizlen-
miş, doğrudan aydınlatmadan
kaçımlmış. Sağlık personeli alı-
şılmış beyaz önlüklerini kullan-
mıyor. Muayenehane olarak
kullamlan odalar desenli pano-
lar, dantelli avizeler, renkli du-
var boyalarıyla sakinliği yansı-
tıyor. Amaç, hem işkencecileri
hem de işkence aletlerini hiçbir
şekilde çağnştırmamak, hatır-
latmamak...
Türkiye tnsan Haklan Vakfı
Istanbul Temsilciliği, İnsan
Haklan Haftası kapsammda
bugün resmi açılışını yapıyor.
Açıüş nedeniyle bugün ve yarın
düzenlenen panellerde Türkiye'-
de insan haklan, işkence, kadın
ve çocuk haklan değerlendirile-
cek. Açılış töreni ve paneller
gerçekleştirilirken, 9 yaşındaki
çocuk gün ışığına aktardığı uy-
kusunu uyuyor olacak.
Yt EKONOMISINE NAS1. BAKIYOR'
FMORAMAOÜNLUNARKA
K CIRIŞIMCILERIMI
HEP BAŞKAN ADAYLARINDAN KAYAt
SHP üe ittifak
çok kötü yapıldı
BEKLIYOR YATIRIM
HARCAMALAR!
VE AIOATLARirLA
FRANCHISING
YAPMAKISTEVEN
YERUVE YABANCI
FIRMAURIN
1.00 ÜNLÜ MARKA TÜRK
GİRİSİMCİLERİNİ BEKLİYOR
YATIRIM HARCAMALARI VE AİDATLARIYIA FRANCHISING YAPMAK İSTEYEN
YABANCI VE YERÜ FİRAAAIARJN TAM ÜSTESİ
HAZİNE MÜSTEŞARI TEVFİK ALTINOK, KİT'LER, MAÜYE, ÖZELLEŞTİRME VE
FAİZLER KONUSUNDA NE DÜŞÜNÜYOR?
FARUK BİLDİRk 1
ANKARA — HEP Genel
Başkan adaylanndan Yaşar Ka-
ya, SHP ile seçün ittifakının
"kötü yapıkkğını" savundu. Ka-
ya, bu ittifakın sonunda bazı
milletvekillerini "bir yere getir-
me noktasma ulaştığiBi" söyle-
di.
HEP'in yann Atatürk Spor
Salonu'nda yapılacak olağanüs-
tü kurultayında genel başkanlık
için adaylık kulisleri sürüyor.
Eski Malatya Milletvekili İbra-
him Aksoy, Cumhuriyet'e aday
olmadığını söyledi. Aksoy,
adaylardan eski Ş. Urfa Beledi-
ye Başkanı Feridun Yazar ile
HEP Parti Meclisi üyesi Yaşar
Kaya arasmda uzlaşma sağlan-
ması olasıhğı bulunduğunu be-
lirtti. Aksoy, "SHP'deki HEP
kökenli milletvekflleri ile ilişki-
niz nasıl" sorusuna, "Bu soru-
yn onlara sorun. 'Partinizle iliş-
kiniz ne durumda?' deyin" kar-
şılığını verdi.
1959 yılında tutuklanan
49*lardan olan ve 1963 yılında
Kürtçe-Türkçe çıkan "Deng"
dergisinin yazı işleri müdürlüğü-
nü yapmış olan Yaşar Kaya, Fe-
ridun Yazar ile uzlaşma konu-
sundaki soruyu, "Konuşacagız.
Önümüzde bir iki günlük za-
man var" diye yanıtladı.
SHP'deki milletvekilleri konu-
sunda, "Benim için önemli olan
HEPi ayakta tutmak" diyen
Kaya, "Gelsder, grnp kurarak
bazı konularda avantajh ohıruiz,
ama Türkiye demokratikleşme
sürecine girdi. Yardımcı olmak
hmm" görüşünü savundu.
Kaya, aday olmasının nedeni
ni şöyle anlattı:
"Ehinyadaki demokratüdeşme
hareketine paralel olarak Türki-
ye'de Kürt halkının gelişen ulu-
sal demokratik mücadelesi Hal-
kın Emek Partisi gibi bir kitle
parüsinin kurulmasını zorunlu
künuştı. Halkın Emek Partisi,
Kürt halkının hakh ulusal istem-
leri ve Türk halkının demokra-
si talebinin bir ürünüdör. Dola-
yısıyla programı, örgütlenmesi
ve çalışmalanyla var olup ama-
cına hizmet etmek zorundadır.
HEP'in kuruluş aşamasında
kitle tabanına dayanmayan ve
dar bir siyasi perspektifle parti-
yi ele geçirmek isteyen sendika-
ct grup, ne fikir ne de aksiyon
olarak HEP'in gelişimi Ue örtü-
şemedi. Çunkü Kürt halkının
bir çığ gibi yükselen ulusal mü-
cadelesinin istemkrini karşdaya-
mayacaklardı ."
Hayali ihracat
önergesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — SHP Tunceli
Milletvekili Kamer Genç ve
13 arkadaşı, hayali ihracat
iddialanna ilişkin Meclis
araştrrması açılmasım
istediler. Genç, Meclis
araştırması açılmasma
ilişkin önergesinde, hayali
ihracat yapan fırmalann
tek tek açığa çıkanlmasım
istedi.
SHP'nin insan
haklan paneli
• tç Poutika Servisi —
SHP Istanbul il merkezi
tarafından düzenlenen
"2000'ü yülara doğru
Türkiye*de insan haklan"
konulu panel bugün
yapıhyor. Panelin açış
konuşmasını SHP Genel
Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Erdal tnönü
yapacak. Daha sonra
Devlet Bakanı Mehmet
Kahraman, gazeteci Filiz
Koçaü, hukukçu Bulent
Tanör, Istanbul Milletvekili
Ercan Karakaş, sanatçı
Ethem Elma ve ilkokul
öğrencisi Dicle Siverek birer
konuşma yapacaklar. Panel
saat 10.00'da Beşiktaş
OTİM Salonu'nda
başlayacak.
IPI: Teztel
salıverilsın
• LONDRA (AA) —
Uluslararası Basın Enstitüsü
(IPI), gazeteci Deniz
Teztel'in salıverimesini
istedi. IPI larafından
Başbakan Süleyman
Demirere gonderilen
mesajda, gazeteci Teztel'in
28 hazıranda
tutuklandıktan sonra
mahkemeye çıkanlmadığı
öne sürüldü. Mesajda,
Teztel'in cezaevine
konmasının, ifade
özgürlüğü ve kamuoyunun
haber alma özgürlüğüne
darbe indırdiği görüşüne de
yer verildi.
Tuzla caııı
i^çileri
• ISTANBUL (AA> —
Tuzla cam işçilerinin 60
gündür devam eden
eylemleri, polisin işçileri
fabrika dışına çıkarmasıyla
son buldu. Bu arada, 73
işçi, dün SHP Kartal ilçe
binasında bir basın
toplanttsr duzenl«yerek
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Mehmet
Moğültay'dan işten
çıkanlan arkadaşlannın geri
alınması konusunda yardım
istediler. ">
15-16 haziran
yazısıııa beraat
• YALOVA (Cumhuriyet)
— İstanbul'da
yayımlanmakta olan Sorun
BSD (BirliktetSosyalist
Dergi) dergisinin Haziran
1991 sayısında 15-16 haziran
işçi eylemleri ile ilgili yazı
yazan Sorun \kyınlan
sahibi Sırn öztürk ve
derginin Yazı İşleri Müdttrü
Zeki Öztürk hakkında
açılan dava beraatla
sonuçlandı. Derginin 21.
sayısında yayımlanan yazı
üzerine 312. maddeye göre
"kanunun suç saydığı fiili
övmek, halkı suç işlemeye
teşvik etme gerekçesiyle"
dava acılmıştı.
Belediye
başkanı öldti
• GÜMÜŞHANE —
Gümüşhane'de meydana
gelen trafîk kazasında
Köse'ye bağlı Salyan
Belediye Başkanı ve bir kişi
öldü, bir kişi de yaralandı.
AA muhabirinin edindiği
bilgiye göre Köse'den
Gümuşhane'ye giden
Salyazı Belediye Başkanı
Ergin Doğan'ın (44)
kullandığı 29 AL 166
plakalı otomobil, Kazantaş
köyü yakınlarında virajı
alamayarak uçunıma
yuvarlandı. Kazada, Refah
Partili Belediye Başkanı
Ergin Doğan ve otomobilde
bulunan Vedat Uçan (38)
hayatını kaybetti.
AVUSTRALYA'DAN TÜRK ÖĞRENCİLERE DAVET VAR...
ÜNİVERSİTE TEMSİtCİLERİ TÜRKİYE1
DEN ÖĞRENCİ BEKLİYOR.
ÖĞRENİM UCUZ, PART-TIME İŞ OLANAKIARI
TURİZİMCİLER AMASTRICHT ZİRVESİNDEN KAYGIU
VESTEL YÖNETİM KURULU BAŞKANI TAHSİN KARAN: .
"ŞİRKETE ORTAK ARIYORUZ"
PARA PİYASALARINDA BU HAFTA NELER OLDU, DÖVİZİ VE
BORSAYI NASIL ETKİLEDİ, GELECEK HAFTA NELER BEKLENİYOR?
BU HAFTA
AT-MAASTRICHTZirvesi'nin
perde arkası.
Yılın "een berbatlarını" DELI
oloırian seçiyor.
Balat Hikayeleri'nde Sencerin
usta çizgısıyle "Şarkıcı küçük Gani"
söylüyor.
» Teretelli Can Barslan'dan
"Cabbar ile Abbas"
v Ercüment Menemen'ın son
romanı "Ferit ilen Yıldınm
Koalisyona karşı!..."
Kemal Kenan ,Hayat Bilgisi
derslerınde "Çokeşliliği (Ohagami)" anlatıyor.
Derya Sayın hayatının sayfasını yaptı.
* Peynir Gemisi'nde Gani Müjde "Doğramacı'nın krtabını yayımladı"
* Ertekter, kadnsc bir dürryada nasıl olur? sorusunun yanıtı Kemal Gökhan'n BabazorHar'ında
« M. Öykülerde Şiir-şaircanımlamaları ve Yeryüzü Tutanağı !e Metin Üstündağ
^ Olağanüstü Hal Tiplemeleri ve Kürdish Deli News tyle Ender Özkahraman.
» Dr. Erdal Atabek bu hafta Erdal inönu'yu incelemeye aldı.
Aynca; Cemil Catiiften Nebula ve Küçûk Hesaplar. Zeynep Burcu'dan kadın
karikatürleri, Tuncer Erdem'ın öykuleri. Fanık Bayraktar'dan G Noktası, Tan
Cemardan HB. okürianmıza uo'etsız Rehabilitasyon sayfası ve ve ve Selçuk Erdem