22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 14 ARALIK 1991 fpBLOKNOT YAĞMUR ATSIZ %lü Slav İttifakı' ve Sonrası BONN — Rusya Federasyonu Başkanı Boris Yeltsin, Uk- rayna Cumhurbaşkanı Leonid Kravçuk ve Beyaz Rusya (Ak Rusya / Byelo Rosiya) Cumhurbaşkanı Prof. Stanislav Şuşkeviç'in "Üçlü Slav ittifakı", artık Sovyetler Birliği'nin kesin olarak tarihe karıştığı anlamını taşıyor. Bundan böyle en inançlı ve iyimser kimseler bile artık Sovyetler Birliği'nin varlığını sürdürebilme imkânından söz ede- mezler. Bu yeni gelişme, sabık SSCB'deki "Türki cumhuriyet- ler" (Azerbaycan, Türkmenistan, özbekistan, Kazakis- tan ve Kırgızistan) ile " iranî" Tacikistan ve Türkiye arası- ndaki ilişkilerin de hızla çok daha yoğun yeni hir safhaya girdiği anlamını taşıyor. Bu cumhuriyetlerin; Rusya, Ukrayna ve Beyaz Rusya'y- la sıkı ekonomik işbirtiği halinde kalmak istemeleri bu gerçeği değiştirmez, çünkü eski imparatoriuk yapısının doğurduğu bir mecburiyetten ileri gelmektedir. Aslında söz konusu altı cumhurıyet, devlet yapısı, eko- nomik yapı ve kültürel özetlikler açısından Türkiye'ye ola- ğanüstü ilgi göstermektedirler ve bu itgi her geçen gün artmaktadır. Bu arada Rusya Federasyonu içindeki Tataristan, Baş- kurdistan ve Yakutistan (Saha) özerk cumhuriyetleri ile Ukrayna'daki Kırım Türklerinin ve Moldava Cumhuriyeti'n- deki Gagavuz Türklerinin ikjisini de unutmamak gere- kir. Dünya tarihi, Türkiye'yi -bir bakıma 'kendine rağmen'- çok özel bir çığıra sürüklemekte, başka bir söyleyisle, ta- rih âdeta hükmünü . Dmya tarihl, Tirklyı'yi çtfc özel bir çtiıra sûriklsmkts, başka hir sftytoyişle, tarih itfata MHMini lcra etmektrtlp. Ancak Tûrklye bu BelişmenJıı Sonicu sanki •ÇanCII Mlnu DBII IHInCI kûme'ye yüks^an bir futbol takımına •'ftflmûjtûr. icra etmektedir. An- cak Türkiye bu geliş- menin sonucu olarak bir bakıma "vaktirv- den önce", yani tam olgunlaşmaksızın, sanki "üçüncü kü- me"den "ikinci kü- me'ye yükselen bir futbol takımına dön- müştür. iş böylesine aceleye geldiği içın şimdi bu "takım"ın "ikinci küme"de hakkını vererek oynayıp oynayamayacag; belli değildir. Üstelik Balkanlar ve Ortadoğu'da da Türkiye'yi acil ve çok karmaşık yeni görevlerin beklediği göz önüne alınır- sa, bu yeni rol ne kadar çekici olursa olsun, Türkiye'nin pek de öyle imrenilecek durumda olmadığı ortaya çıkar. Ne var ki Başbakan Süleyman Demirel, son Güneydoğu gezisindeki konuşmalarında, Türkiye tarafından Kuzey Irak Kürtlerinin kaderine artık aktif ılgı gösterileceğıni apaçık vurgulayarak yeni hükümetin cesaretle bu yeni rolü omuzlamaya hazır olduğu izlenimıni uyandırmıştır. Demirel'in Diyarbakır konuşması bu bakımdan tarihi nite- lik taşımaktadır. ûte yandan Türkiye'nin sabık Sovyetler Birliği bölgesindeki yeni dış polıtıkasını incelerken iki noktayı öncelikle dikkat nazarına almamız gerekir sanı- yorum: O bölgedeki yeni bağımsız devletlerin etnik bile- şimi, bir; devletlerin halihazırdaki politik ve sosyal örgüsü, iki. Baltık ülkeleri de dahil olmak üzere sabık SSCB'nin et- nik yapısı -çok kaba hatlarıyla- şöyledir: Sabık SSCB (1991 ekirni itibarıyla) nüfusu: 293 milyon, %51 Rus), Rusya Federasyonu (147 milyon, %83 Rus, 17 özerk cumhuriyet, 6.5 milyon Tatar Türkü, 1.6 milyon Baş- kurt Türkü, 700.000 Yakut / Saha Türkü, 1.7 milyon Çuvaş Türkü, aynca Kuzey Kafkasya'da birkaç yüz bin Türk), Uk- rayna (58 milyon, %21 Rus, 200.000 kadar Kırım Tatarı), Beyaz Rusya (10 milyon, %12 Rus), Estonya (1.5 milyon, %30 Rus), Letonya (3 milyon, %33 Rus), Litvanya (4 mil- yon, %4 Rus), Moldavya veya Moldava (4 milyon, %14 Rus, 200.000 Gagavuz Türkü), Gürcistan (5 milyon, %7 Rus), Ermenistan (3 milyon, %3 Rus), Azerbaycan (7 mil- yon, %7 Rus), Türkmenistan (4 milyon, %13 Rus), Özbe- kistan (20 milyon, %11 Rus), Kazakıstan (17 milyon, %41 Rus, %40 Kazak Türkü, %5 özbek ve Türkmen), Kırgızistan (4 milyon, %22 Rus), Tacikistan (5 milyon, 1989: %14 Rus, 1991: %7 Rus). Bu kadar şiddetii olmasa bile öbür Orta Asya cumhuri- yetlerinden de Ruslar anavatana dönüş yapmaktadırlar. Bu ülkelerden 1992 sonuna kadar Moskova yönüne bütün marşandiz vagonları rezervedır. Aynı vagonlar Mosko- va'dan Orta Asya'ya boş gitmektedir. "Şarkf" cumhuriyetlerin insanın dudaklarını uçuklata- cak nitelikteki polıtık ve sosyal yapısı ile Türkiye'yi bura- larda bekleyen ağır sorunları, yer darlığı sebebiyle bir başka yazıda ele almak istiyorum. BRÜKSEL BAB'a yeşil ışık yaktı NATO Savunma Planlama Komitesi, Maastricht doruğunun Avrupa savunma kimliğine itişkin kararlarını memnuniyetle karşıladı. Savunma Bakam Ayaz ile görüşen Amerikalı meslektaşı Cheney, Çekiç Güç'ün süresinin uzatılmasını istedi. iubir BRÜKSEL — NATO, Mast- richt doruğunun Avrupa sa- vunma kimliğine ilişkin karar- lanna "yesfl ışık" yaktı. Bu onay, Washington'un da Ma- astricht'te bulunan fonnüle "evet" dediği anlamına geldi. Böylece, Yunanistan'ın Batı Avrupa Birliği'ne tam üye ol- masım öngören, öte yandan Türkiye'ye BAB ana sözleşme- sinde tanımı yapümayan bir tür "ortak üye"lik statüsü tanı- yan, AT doruğu kararlan, Türkiye'nin üyesi olduğu NA- TO'nun savunma bakanlan toplanüsında bir kez daha vur- gulanmış oldu. NATO Savunma Planlama Komitesi toplantısı için Bnlk- sel'de bulunan Milli Savunma Bakam Nevzat Ayaz, Türkiye'- nin kendisine önerilen ortak üyelik statüsünün hükümet dü- zeyinde inceleneceğini, kesin karann bundan sonra verilece- ğini basın mensuplanna söyle- di. Türk bakanın, Brüksel'de bulunduğu üç gün boyunca tn- giliz, Alman ve ABD'li bakan- larla yaptıgı temaslarda, Anka- ra'ya önerilen ortak üyelik sta- tüsünün ne tür sonuçlar doğu- racağım anlamaya çalıştığı ifa- de edfldi. Ancak basın mensup- lannın ısrarb sorulanna rağ- men bakan, ileriye dönük yo- rum yapmaktan kaçındı. Bakan Nevzat Ayaz'la yak- tanışma toplantısı yapan ABD Savunma Bakam Dick Cheney, Türkiye'den "Provide Comfort" operasyonu için Türkiye'de bulunan Batıh güç- lerin görev süresinin uzatılma- sını talep etti. Milli Savunma Bakam Ayaz'ın, hükümetin bu konuyu incelemekte olduğunu ABD'li bakana söylediği belir- tildi. Türkiye'nin BAB'a ortak üyelik konusu da bu ikili görüş- mede ele ahndı. Alman Savunma Bakam ile önceki akşam ikili görüşme ya- pan Nevzat Ayaz, askeri yardı- mın kesilmesine ilişkin Alman Parlamento Komisyonu'nun kararını eleştirdi. Alman Sa- vunma Bakam Gerhard Stol- tenberg ise Ayaz'a bu konunun kendi hükümetinin görttşünü yansıtmadığmı, demokratik iş- leyiş içinde alınmış bir meclis karan olduğunu ifade etti. NATO savunma bakanlan toplantısının sonuç bildirisin- de, ittifak, Batı Avrupa Birliği ile ilgili olarak son Maastricht doruğu kararlarına ilişkin gö- ruşünü şöyle ifade etti: "Avrupa Savunma ve Gü- venlik Kimliği'Dİn birbirini iz- kyen aşamadan geçerek inşa edüeceğini, BAB'ın Avrupa Birliği'nin savunma bileşenini teşldl edeceğini ve aynı zaman- da ittifakın Avrupa bacağını guclendirecegini memnuniyet- le not ettik." Mitsotakis ile görüşen ABD Başkanı, Kıbns toplantısının 1992 başında yapümasında kararlı Bush ocakta zîrve îstiyorABD Başkanı Bush, "Başbakan Mitsotakis'in değerlendirme yeteneğine saygı duyduğum konulardan biri Kıbns" diyerek Yunan liderini övdü. Bush, "1992'de mümkün olan en erken zamanda üst düzeyde bir uluslararası Kıbns toplantısı umüdu beslemeye devam ettiğini" söyledi. WASHINGTON (Cumhuri- yel) — Beyaz Saray, önceki gün Kıbns konusunda yoğun görüş- melere sahne oldu. ABD Başka- nı George Bush, öğle vakti Yu- nanistan Başbakanı Koastantin Mitsotakis ile konuyu ele aldı, öğleden sonra da bir madalya toreni dolayısıyla Washington'- da bulunan eski BM Genel Sek- reteri Perez de Cuellar ile bir gö- rüşme yaptı. İki lider oval ofiste fotoğraf çektirirken Kıbns konusunda yöneltilen bir soru üzerine Bush şöyle konuştu: "Başbakan Mitsotakis'in mu- hakeneshıe sayjn duyduğum ko- •ulardan birisi Kıbns. Kendisi- nj temin eünck isterim ki eger Amerika bu konuda daha fazla •Kssfe glmmaana yardımda bu- hmabilirse, bunn denemekte ka- rarhyız. Biraz mesafe aldık. Sü- ıcç BerfcdL Şimdi bakaum bu n- yarettü ne olacak? Belki daha fazla yarduncı olabiliriz. Öyle düşünmek isterim. Başbakan bu konuda çaba gosterdiğimizi bi- Hyor." Görüşmenin yakında gerçek- kşeceği konusunda iyimser olup olmadıklan sorulan liderlerden Mitsotakis, "Ben her zaman Bush'un "dörtlü zirve" yerine "uluslararası toplantr ifadesini kullanması dikkat çekti. Bush, bu açıklama ile Yunan tezlerine daha yakın bir görüntü verdi. Mitsotakis ise "Önemli olan bir anlaşmaya varılması. Toplantının 'dörtlü' ya da 'uluslararası' olması önemli değil" diye konuştu. iyimserim" diye yanıt verince liği ve "suurlannuı kutsaBıgıııa" girdi. Bush, "Kendiieri işte bu yüzden iyi bir Başbakan zaten. Daima ileriye bakıyor" dedi. İki lider bu hava içinde baş- ladıklan görüşmenin ilk 20-25 dakikasuu oval ofiste yaptı. Da- ha sonra geniş heyetlerin de ka- tüdığı öğle yemeğine geçildi. Ye- mekten sonra Bush ve Mitsota- kis, Beyaz Saray'ın bahçesinde birer açıklama yaptılar. Bush, yazılı bir metinden okuduğu açıklamasında, "Yunanistan'ın bir insan haklan şampiyonu" olduğunu söyledikten sonra ABD'nin Yunanistan'ın güven- olan taahhüdünün altını çizdi. Bush'un hangi kaygılarla bu açıklamayı yaptıgı konusunda bir bilgi edinilemedi. Bush, Kıb- ns konusunda ise "1992'de mümkün olan en erken zaman- da üst düzeyde uluslararası bir Kıbns toplantısı umudu besle- meye devam ettiklerini" söyledi. Başkan Bush'un, ABD'nin sa- vunduğu "dörtlü ârve" yerine "uluslararası toplantı" ifadesini kullanması dikkat çekti. Bush, bu açıklaması ile Yunan tezleri- ne daha yakın bir görüntü içine Avrupa ve Kanada işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan Yar- dıması Thomas Niles ise görüş- meden sonra Beyaz Saray'da ba- sına bir brifing verdi. Türk se- çimlerinin geride kaldığını, ye- ni BM Genel Sekreteri'nin de se- çildiğini, dolayısıyla "sürecin" ocakta devam etmesinin önün- de engel kalmadığını ve BM'nin güçlü bir şekilde bu yönde hder- lik yapması beklentisi içinde ol- duklannı söyleyen Niles, ocak- ta da işe "sıfırdan" başlanmaya- cağıru, eylulde "kalınan yerdeıT devam edileceğini söyledi. Denktaş'tan Demirere davet Demirel, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı dün kabul ede- rek Kıbns sorununu göriiştü. Demirel'i Kıbns'a davet eden Denktaş, "Kıbns sizi bekliyor. Geldiğinizde bayram yapacağız" dedi. Demirel de Denktaş'ın davelini memnuniyetle kabul etti- ğini belirtti. Başbakan, ABD Başkanı Bush'un kendisini araya- rak "Kıbns sorununu beraberce çözelim" dediğini anlatarak "Önemli olaa~iki bölgeli, iki toplumlu siyasi eşitlige dayalı ve Türklerin güvenlik garantisinin bulunduğu bir siyasi çözümdür" dedi. "Yapıcı ve sonuç alıcı her çeşit çözüme vanz" diyen De- mirel, "Kıbns önemli bir sorundur. Kıbns milli bir meseledir. Kimse kendine göre şöyle ya da böyle yapamaz. Sovdaşlanmız müsterih olsunlar" diye konuştu. Demirel, dün aynca ABD'- nin Ankara Büyükelçisi Richard Barkley'i kabul ederek bir sü- re görüştü. Yaklaşık bir saat süren görüşmede Barkleş 'in, "Çekiç GUç'ün görev süresinin uzatılması isteğini dile getirdiği" bildi- rildi. (Fotoğraf: AA) KlBRIS Türkiye zemin kaybettî LTUK GÜLDEMtR Türkiye, Cuellartn Kıbns taslağının resmileşmesine karşı Ankaradan BM'ye uyarıTürkiye daimi delegesi Büyükelçi Ak§in, BM Güvenlik Konseyi'nde yaptıgı konuşmada Cuellar'ın eylül ayında hazırladığı anlaşma taslağjnı 'bir yığın yanılsama içeren çözümler' olarak niteledi ve dörtlü zirvenin bunları zorla kabul ettirme mekanizmasına dönüştürülmemesini istedi. ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK - Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın Kıbns konu- sunda sunacağı aralık raporu yaklaşırken Türkiye uzun süredir takındığı sessizliği bozdu. Önceki gün banş gücü görev süresi uzatıhrken Güvenlik Konseyi'nde Türkiye adına konuşan daımi delege Büyükelçi Mustafa Akşin, Cuellar'ın eylül ayında ha- zırladığı "anlaşma taslağuu"Güvenlik Konseyi'ne devrederek resmi bir belge hali- ne getirmemesini dıplomatik bir dille tavsi- ye etti. Büyükelçi Akşin hazırlanan anlaşma taslağını "Bir yığın yandsamayı içeren çözümler" olarak nitelendirdi. Tür- kiye daimi delgesi. "dörtlü rirvenin" böyle yanlış anlaşılmaya çok açık çözümlerin "Zorla kabul ettirilmesi için bir mekanizma obnaması gerektiğini" bildirdi. Türkiye, eylülde oluşturulan anlaşma taslağında kabul etmedıği 17 nokta olduğu- nu söylüyor. KKTC'ye göre ise üzerinde anlaşılmayacak çok daha fazla nokta mev- cut. Rum lideri Yorgo Vasiliu ve Yunan Başbakanı Konstantin Mitsotakis, Cuellar raporunu yazmadan önce üst düzeyde dip- lomasi girişiminde bulundular. Türkiye ve KKTC liderligi sessiz kalmayı yeğledi. ön- ceki gün Büyükelçi Akşin'in, Güvenlik Konseyi'nde yaptıgı konuşma Türkiye'nin bu sessizliğini sona erdirdi. Akşin dörtlü zirvenin halen desteklendiğıni bildirdi. Bu- na karşın Genel SekreterliAin anlaşma taslağına destek verilmediğini dile getirdi. Dıplomatlar. Genel Sekreter'in henüz ra- porda ne yapacağına kesin karar vermedi- ğini bildiriyorlar. Beklentıleri Cuellar'ın taslağı tümüyle Güvenlik Konseyi'ne ver- meden bazı noktalan açıklamakla ye'inece- ği yolunda. Yılbaşında yeni Genel Sekreter Butros Gali görevı devralacak. Gali'nin ça- lışmalann devamı için yardımcı olması yolunda Türk hükümetine bir mektup yaz- ması, bunu takiben Camillion ve Feissel'in Ankara, Atina ve Kıbns'ta yeniden temas- lara başlamalan bekleniyor. Aynca ABD Başkanı George Bustıun da bu sırada Baş- bakan Süleyman Demirel'i şahsen arayaca- ğı bıldiriliyor. Ekim ayında Güvenlik Konse>i'nden çı- kanlan 716 sayılı karar bir dizi gelişmeler sonucu gerçekleşti. Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz. Türkiye'nin dörtlü zırveye seçimler öncesinde de katılmaya niyeth ol- duğunu Washington"a bıldirdikten sonra hızlanan süreçte bir anlaşma taslağı oluştu- rulması hedeflendi. WASHINGTON — Türki- ye'nin Kıbns politikalan yeni hükümette bir dönüşüme sahne oldu: "Kıbns'ta taviz verecek- miş" görüntüsü veren yönetim gitti, yerine "hiç taviz venneye- cek" görüntüsü veren bir hükü- met geldi. Ancak bu da kendi- ne özgü sorunlar getirdi. örne- ğin yeni hükümet iç kamuoyu- nu tatmin için Kıbns konusun- da "diplomaük" yaklaşımdan uzaklaşmaya başlayınca bu kez dışanda Kıbns konusunda ze- min kaybedilmeye başlandı. önceki gün Beyaz Saray'da bu doğrultuda bir sahne yaşan- dı. Adil ve eşit bir federasyon kurulmasından asıl tedirgin olan tarafın Rumlar olduğunu VVashington dahi el altından ka- bul ederken Türkiye'den yükse- len "diplomaük olmayan" me- sajlar nedeniyle Aroerikan ma- kamlannm Beyaz Saray'da ver- diği brifınglerde sanki gerçek bir çözumun onündeki engel Türk- İfermiş gibi bir hava yaratüdı. Bu mesajlann kökeni seçim- den önceki Mesut Yılmaz hükü- metine dayanıyor. Yılmaz işba- şına gelene kadar Kıbns konu- sunda ipler büyük ölçüde Türki- ye'nin elindeydi. Cumhurbaşka- m Turgut Özal, zaman zaman bir demeçte ya da örneğin ABD Başkanı George Bush tam Yu- nanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis ile görUsecekken Be- yaz Saray'ı telefonla arayıp bir öneri yaparak üst platfonnda kalabiliyordu. Ancak Yılmaz'- ın iç politika öncelikleri nede- niyle Türkiye bu konuda inisi- yatifı Paris'te yitirdi. Bunun ardından Tûrkiye'de yeni bir hükümet işbaşına gel- di. Ama yeni hükumetten de "diplomaük" yaklaşunlar gel- medi. Mesajlar daha çok iç ka- muoyunu tatmine dönüktü. Mitsotakis, önceki gün Beyaz Saray'da tıpkı bir zamanlar özal'm yaptıgı gibi Bush'a "Kıbns işi kolay' dedi. "Yılmaz ile gecenlerde Paris'te göriiş- tüm, Demirel ile de görüşmek İçin sabırsızlanıyonım" diyerek diyalog arzulayan bir devlet adamı görüntüsü verdi. Özetle "diplomasi" yaptı. Patenti Türkiye'ye ait bu "diplomasi", Atina'ya Kıbns konusunda ze- min kazandırdı. Almanya Büyükelgsi Ekkhoff, Ankam*nm insan haklan ve demokrasi tutumunu tesaret veriti* buldu Bonn, yeni hükumetten memnıınANKARA (AA) — Alman- ya'nın Ankara Büyükelçisi Dr. Ekkehard Eickhoff, savunma alamnda Türkiye'ye olan taah- hütlerini yerine getireceklerini söyledi. Yeni Türk hükümeti- nin, insan haklan ve demokra- siyle ilgili açıklamalarının, Ankara-Bonn Uişkilerinin gele- cegi açısından kendilerine bü- yük cesaret verdiğini belirten Eickhoff, "tnsan haklan vc de- mokrasi alamnda atılacak ileri adımlar, Türkiye'nin, AT ve BAB'a üyeliklerini de kolaylaş- tıracaktır" dedi. AA muhabirinin sorulanm yamtlayan Ekkehard Eickhoff, iki ülke arasındaki ilişkilerde son zamanlarda bazı sorunlar ve yanlış anlamalann yaşandığını belirterek, "Ancak temdde, iliş- kilerimiz her zaman olduğu gi- bi sağlamdır, güçlüdür" dedi. Eickhoff, "Almanya, Türki- ye'ye özelükle bu yılın başında, Körfez savaşı ve Iraklı mülteci- ler gibi sorunlann ortaya çıkma- sı üzerine büyük miktarda yar- dımda bulundu" ifadesini kul- landı. Eickhoff, şunları söyledi: "Savunma işbirligimiz görül- memiş düzeylere ulaştı. Bunla- n söylüyonım, çünkü PKK'ya >araım etlığimtz, lıatta destek verdiğimiz iddia ediliyor. Türki- >e>e >aptığımız yardımlardan, sizinle işbirliği yapmayı nasıl takdir ettigimizi açıkça görebi- lirsiniz. Almanya, Türkiye'ye olan tüm taahhüüerini yerine geürecektir." Büyükelçi Eickhoff, Baü Av- rupa kamuoyunun, Kuzey Irak'ta yaşayan Kürtler konu- sunda duyarlı olduğunu kayde- derek, "Almanya'da yaşayan bazı Türk yurttaslan da ülkeni- zin güneydoğu bolgesinde mey- dana gelen olaylarla ilgili rahat- sızlıklannı ve şikfiyetlerini dile getiriyorlar" dedi. Bu kişilerle, PKK üyelerini kastetmediğini ifade eden Büyükelçi, PKK'nın terörist bir örgüt olduğunu da vurgulayarak şunlan söyledi: "PKK, Almanya'da Türk yurttaşlanndan haraç topluyor. Aileleri tehdit altında olan bu insanlar polise başvurmuyorlar. Bu durumda, soruşturma yap- mak ve suç işkyenleri yargı önü- ne getirmek btdm için çok güç hale geliyor. Eğer, PKK'nın, Almanya'da uyuşturucu kaçak- çılığı yaptıgı ortaya çıkarsa bu beni şaşırtmaz." Eickhoff, ülkesinin tüm dost- larıyla anlamh ve yakuı ilişkiler içinde olabilmesi için insan hak- larına saygı konusuna büyük önem verdiğini kaydetti. Büyü- kelçi, Turkiye'deki yeni hükü- metin programı ve koalisyon ortagı partilerin özellikle in- san haklan ve demokrasi ko- nularındaki açıklamalanndan, Ankara-Bonn ilişkilerinin ge- leceği açısından "Büyük cesaret aldıklannı" belirterek, "Yeni hükümet verdiği sözleri yerine getirirse, -burada sayın Demirel ve sayın İnönü'nün Güneydo- ğu'ya yaptıklan ziyaretin de al- ünı çizmek isterim- bu. ikih' iliş- Idterimize çok yararlı olacakur. Başbakan Demirel'in dış politi- ka alamndaki açıklamalaruu da memnuniyetle karşıladığımızı belirtmek isterim" dedi. Eick- hoff, "İnsan haklan ve demok- ratikleşme yohındaki adımlarm, Türkiye'nin AT ve BAB'a tam üyeliğiııi kolaylaştvacağmı" da belirtti Ozm Ceyhun, Kohle gönderilen îeşekkür mektubunu 'z/amansız' buldu Türkiyeli Yeşillere suçlamaAlman Yeşilleri'nin göç uzmanı Ceyhun, Türkiye Yeşiller Partisi'nm Başbakan Kohl'e 25 milyon marklık askeri yardımm iptali için yolladığı teşekkür mektubunun, Türkiye aleyhine yürütülen kampanyaya alet olabileceğini söyledi. DİLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN — Türkiye'deki Yeşülerin Al- man Başbakam Helmut Kohl'e yolladığı te- şekkür mektubu Alman Yeşilleri arasında tartışma yarattı. Federal Alman Yeşillerinin göç uzmanı Ozan Ceyhun, Türkiye Yeşiller Partisi'nin Başbakan Kohl'e 25 milyon marklık askeri yardımın iptali için yolladı- ğı teşekkür mektubunu onaylamadığını bil- dirdi. Gazetemize açıklama yapan Ozan Ceyhun, mektubu "zamansız ve yanlıs" ola- rak niteledi ve "Türkiye aleybinde Alman- ya'da yüriitülmekte olan kampanyaya alet oimast" yönünden eleştirdi. Kohl'e yollanan teşekkür mektubundan önceden haberi ol- madığını söyleyen Ozan Ceyhun, şöyle de- di: "Yeşiller her yerde silahlanmaya karşıdır- lar. Ama Yeşilerin Kohl'e yoUadıklan teşek- kür mektubu zamanlama olarak da, tavır olarak da yanlışlır. Çünkü Almanya'da Türkiye'ye karşı tek taraflı bir kampanya yurütülmektedir. Türkiye'ye askeri yardımın 25 milyon marklık bolümün kesUmesi de bu kampanya bağlamında sembolik bir onem taşıyor." Ozan Ceyhun, "Türkiye Yeşilleri, askeri yardımı birkaç ay önce eleşürselerdi buna denecek bir şey olmazdı" diyerek olayın bu- gün gündeme getirilmesini "zamanlama açısından son derece yanlış" olarak nitele- di. Ceyhun, "Yeşillerin bu mektubunun Türkiye aleybinde yürutülen kampanyaya alet olabileceğini" söyledi._ Bu arada Alman Sosyal Demokrat Par- ti'nin içinde kurulan bir "Kürt Sorunu Komisyonu" şu anda "SPD'nin Kürt Soru- nuna Bakışı" konulu bir dosya hazırlıyor. Eski Bremen Belediye Başkanı Koschnkk'in başkanlık yaptıgı Kürt Komisyonu'nun ha- zırladığı dosyada, "Kürt sorununun insan ve azınlık haklan çerçevesinde ele almması gereküği" dile getirilecek. Türkler küise işgal etti • NANCY (AA) — Fransa'dan siyasi sığınma talebinde bulunan 60 Türk vatandaşımn, taleplerinin kabul edihnemesi üzerine Nancy kentindeki bir kiliseyi işgal ettiği bildirildi. Fransız AFP'nin verdiği habere göre Türk vatandaşlan bu eylemi, kendilerine siyasi sığınma hakkımn tamnmamasuıı protesto için gerçekleştirdiler. Bu arada, Nancy-Toul piskoposluğunun, işgal eyleminden sonra bu kişiler için kent merkezindeki Saint-Sebastian kilisesinde bir oda ayırdığı vç protestoculann hareketlerine devam etmek üzere bu akşam odaya yerlesecekleri beürtildi. 6 Neonazi tutuklandı • MANNHEIM (AA) — Federal Almanya'mn Mannheim polisi, ekim ayında 17 yaşındaki bir Türk gencine saldıran ve agır yaralayan 6 Neonazi genci tutukladı. Samklann evlerinde polis yetküilerince yapılan araştırmalarda çok sayıda otomatik makineeli silah, cephane, beyzbol sopaları, bıçaklar, tkinci Dünya Savaşı'ndan kalma Nazi afişleri, bayraklar ve Hitler'in fotoğraflan bulunduğu açıklandı. Mannheim polis sözcüsü Volker Dressler'in yaptıgı açıklamaya göre, tutuklanan 6 Neonazi gencin yine ekim ayı sonunda başka bir Türk'e saldında bulunup bulunmadıklan araştınlıyor. Banş masası mola aldı • WASHINGTON (AA) — Ortadoğu Banş Konferansı'nın Washington'da sünnekte olan ikili görüşmeler aşamasında, tsrail heyeti ile Ürdün-Filistin heyeti arasındaki göruşmelere yarına kadar ara verildi. Filistin Heyet Başkanı Haydar Abdül Şafi ile Ürdün Heyet Başkanı Abdül Salim Majali, önceki gün lsrail ve Füistin-Ürdün heyetleri arasında gerçekleştirilecek görüşmelerin prosedürüne ilişkin son önerilerine Israillilerin cevap verdiklerini kaydettiler. Şafi, görüşme sonrasında basın mensuplanna yaptıgı açıklamada, cevabı incelemek için lsrail heyeti ile görüşmelerine pazar gününe kadar ara verdiklerini söyledi. MoekovaVla Honecker krizi • MOSKOVA (AA) — Şili'nin Moskova Büyükelçiliği'ne sığınan eski Demokratik Almanya lideri Erich Honecker, Rusya hükümetinin kendisini sımrdışı etme yonünde aldığı karan protesto etti. Honecker, SSCB hükümetinden siyasi sığınma hakkı istediğini, bu durumda Rusya'nın aldığı karann hukuka aykm olduğunu savundu. Almanya ise Honecker'i kesinlikle geri istediklerini, SSCB, Rusya ve Şili hükümetlerine bildirdiklerini söyledi. Şili hükümetinin başkent Santiago'da yayımladığı bildiride de Honecker'e bu ülke tarafından siyasi sığınma hakkı tanınmayacağı belirtildi. Izvestia'dan PKK açıklaması • MOSKOVA (AA) — Izvestia gazetesi, SSCB Dışişleri Bakanlığı'nın bu yıhn başında, bölücü PKK örgütünün liderlerinin görüşlerine gazetede yer verilmesi için, gazetenin bir yazanna telkinde bulunulduğunu açıkladı. Gazetenin dün yayımlanan sayısında Vladimir Hovratoviç adlı yazar, bu yılın başında SSCB Dışişleri Bakanlığı'ndan bazı yetkililerin, kendilerine bir PKK liderleri ile söylesi yapması için telkinde bulunduklannı bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle