Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 ARALIK 1991 * * * HABERLERİN DEVAM CUMHURİYET/19
Gorbaçov Dönemi de Kapanırken...
(Baştarafı 1. Sayfada)
artık türnüyle yitirerek işlevsiz kaldığı açığa
çıkmış oldu.
Şimdi ne yapacak?
Dün Moskova kaynaklı yorumlarda bir
tümce özellikle dikkati çekiyordu: Mihail Gor-
baçov ıstifaya bir adım daha yaklaştı.
İstifa edip köşesine de çekılebilir; etmeyip
eski rakibi Yeltsin'in gölgesinde simgesel bir
görevle de yetinebilir. Ama bir nokta kesin-
dir: Gorbaçov'un siyaset sahnesindeki lider-
lik rolü sona ermiştir artık.
•
Gorbaçov, 1985yılında Komünist Partisi'-
nin başına geçip kendisinin başlattığı bu re-
form sürecinin günürt birinde kendisini böy-
le bir sona getirebileceğini herhalde hesap-
lamamıştı.
Perestroyka (yeniden yapılanma) ve glas-
nost (açıklık) politikalarıyla ülkesindeki tota-
liter sistemi reforme edebileceğini, böytece
Sovyetler'i özellikle ekonomik alanda güç-
lendirerek "süper güç" nitelığini koruyaca-
ğını sanmıştı.
Olmadı.
Bunun olamayacağını bir süre sonra ken-
disi de gördü. Komünist Partisi'nin iktidar te-
kelini elinde tuttuğu bir sistemin kendi için-
den reforme edilemeyecegini, rekabet koşul-
larından tümüyle yoksun, dışa kapalı bir eko-
nominin düze çıkmasının hayal olduğunu an-
lamaya başladı.
Ama yine de politik ve ekonomik alanda-
ki tekelci yapıları kırmakta sürekli gecikti
Gorbaçov. Komünist Partisi'nin iktidar teke-
line veda etmesi uzun zaman aldı. Hem ço-
ğulcu siyasal düzen hem de ekonomik ge-
lişme için ekonomide piyasa mekanizmala-
rının kaçınılmaz olduğunu anlaması da ko-
lay olmadı.
Kısacası yavaş gitti.
Fransız ihtilali'nin radikal önderlerinden
Robespierre, 1792'de çok hızlı gittiği için
kendisini eleştiren birine şöyle der:
"Sen galiba devrimsiz bir devrim istiyor-
sun."
Gorbaçov'un son altı yıl içinde izlemiş ol-
duğu duraksamalı çızgi haklı olarak bu sö-
zü çağrıştmyor.
Ama bir nokta yadsınamaz:
Sovyet lideri Gorbaçov'un başlatmış oldu-
ğu reform süreci, tarihin akışını olağanüstü
hızlandırmıştır. Doğu Avrupa'daki 1989 Dev-
rimi, yani bu ülkelerdeki totaliter rejımlerın
birbiri ardından iskambilden şatolar gibi yı-
kılmasında belirleyici rol kuşkusuz ona aittir.
Çağımızın son imparatoriuğunun dağılışını
-tabii istemeksizin- kendi eliyle hazırlayan
Gorbaçov, böylece soğuk savaşın noktalan-
masına da kapıyı açmıştır. Daha güvenli bir
dünyaya doğru atılan adımlarda oynadığı çar-
pıcı rolle geçen yıl Nobel Barış Odülü'ne de
hak kazanan Mihail Gorbaçov, yüzyılımıza
damgasını vuran ve tarihin akışını hızlandı-
ran büyük devlet adamlarından biri olarak
geçecek.
Ama bu demek değildir ki kuzey komşu-
muzda -ya da artık daha doğru deyişle- ku-
zey komşulanmızda işler bugünden yarına
düzelecek.
Bunu şimdi kimse söyleyemiyor.
25 bin kitap artık özgür Demirel ilk kez ÖzaPı
(Baştara/ı 1. Sayfada)
sında Panait îstrati, Maksim
Gorki, John Steinbeck gibi ya-
zarlaruı çeşitli eserleri de yer
alıyor.
Dep»oda aynca Cengiz Tun-
cer, llhan Seİçuk, Erol Toy, Ne-
cati Cumalı, Rauf Mulluay, Rı-
fat Dgaz. Bekir Yddız, Şevket
Süre)ya Aydemir, Cevdet Kud-
ret, Dogan Avcıoğlu, Nâzım
Hikmet, Sadun Aren, Çetin Al-
tan gibi ünlü isimlerinin değişik
kitaplarının da bulunduğu sap-
tandı.
Yasaklı kitaplar deposunda
dün bir basın toplantısı düzen-
leyen Kültür Bakanı Fikri Sağ-
lar, içeriği ve savunduğu düşün-
ce ne olursa olsun hiçbir kitabın
böylesine aşağılanamayacağını
belirterek "Kitaplan yakarak ya
da burada görüldüğü gibi hap-
sederek düşünceleri yok etmek
mümkiın olsaydı dünya bugün-
kü uygarlık diizeyine ulaşamaz-
dı" dedi.
Sağlar, kitaplan kısa bir dü-
zenleme sonrası özgürlüklerine
kavuşturacaklannı ve kütüpha-
nelere iade edeceklerini bildirdi.
Bakan Sağlar, tüm yasaklama-
larla ilgili olarak yaptıklan ça-
lışmalar sırasında ilk önceliği
idari kararlarla getirilen yasak-
lamalan tanıdıklannı ve bakan-
lıktan kaynaklanan tüm yasak-
lan kaldıracaklannı sözlerine
ekledi.
ADANA
fflPODROMU'NDAN
TAHMİNLER
1. KOŞU: F: Akmurat (4), P:
Adanagüzeli (1), PP: Rakkase
(3), S: Fış Fış (5).
2. KOŞU: F: Şehzade (1), P:
Burçakhanım (3), S: Zümrüt-
bey (4).
3. KOŞU: F: Türkay (2), P:
Nirvana (4), S. Adlan (5).
4. KOŞU: F: Sayyad (5), P:
Küçükfıliz (12), PP: Yiğithan
(7), PP: Tunahan (6), S: Gül-
şah 5 (11).
5. KOŞU: F: Burlington (2), P:
Golden lsle (4), PP: Lady Se-
ra (6), S: Sasa (1).
6. KOŞU: F: Ükşans (6), P:Ka-
ragümrüklü (2), PP: Taci (10),
PP: Sancan (8), S: Gülseren 1
(15).
7. KOŞU: F: Kartalbatur (5),
P: Ercan 77 (1), PP: Timuçin-
han (6), S: AJbayım (4).
Zam paketi 'Baba'yı bekliyor
(Baftarafı 1. Sayfada)
renildı.
Zamlarla ilgili olarak yapılan
teknik çalışmalarda normal ko-
şullarda 1992 yılında 39 trilyon
lira olacağı hesaplanan KİT sis-
teminin finansman açığının ilk
aşamada yan yanya azaltılması
öngörüldü. ANAP hükümeti
döneminde hazırlanan 1992 yılı
programında, gelecek yıl KtT-
lere bütçeden yapılacak 13 tril-
yon iiralık kaynak transfenne
rağmen kuruluşlann yine de
toplam 26 ırilyon lira açık vere-
ceği öngörülmüştü. Yeni Hazi-
ne Müsteşarı Tevfik Altınok'un
açıkları konusunda programı
hazırlayan DPTyı eleştırerek,
"24 Ocak'ta benimsenen bir
prensip vardı. Artık KİT denge-
leri sıfır açıkla yapılacaktı. Şim-
di siz, bu kadar açıkla nasıl bir
denge yapabiliyorsunuz. Bunu
değiştirmek yeniden sıfır açıklı
dengeye gitmek gerekir " dediği
öğrenildi.
Bu arada hazırlanan değışik
zam senaryolanna ve KİT yatı-
nmlannı kısıa önlemlere karşın
KİT açıklannın kâğıt üzerinde
dahi 20 trilyon lirarun altına çe-
kilemedıği görüldü. Teknik lop-
lantılarda temel mal ve hizmet
nitelığindeki KİTlere ilk aşa-
mada yüzde 20-40 arasında de-
ğişen oranlarda zam yapılması.
daha sonra da her kuruluşun
maliyet dengelerini gözeterek
aylık yüzde 3-5 arasında fıyat
ayarlamasına gitmesi öngörül-
dü.
Tansu Çiller'in yanı sıra Ma-
liye ve Gümrük Bakanı Sümer
Öral ıle Enerjı ve Tabii Kaynak-
lar Bakanı Ersin Faralyalı'nın
da katıldıklan dünkü toplantı-
da son biçimi verilen zam oran-
lannın Başbakan Demırel'in
onayına sunulduğu belirtildi.
Hazırlanan son tablolara gö-
re belli başlı ürünlerde beklenen
zam oranları şöyle:
ELEimiK Tüm sanayi için te-
mel girdi niteliğinde olması ve
tüm sanayi maliyetleri üzerinde
zıncirleme etkisi olacağı için
elektrik fıyatlanna yüksek
oranlı bir zam öngörülrnüyor
Ancak TEK aylık yüzde 3-5
oranında otomatik eylül ayın-
dan bu yana fiyat ayarlaması
yapamadığı için bir defaya özgü
olmak üzere elektrik fiyatlan-
nın yüzde 20-25 oranında arttı-
nlması öngörülüyor.
MMRYMOT: Petrol ürünlerının
fıyatlannın ortalama yüzde 25
oranında arttınlması üzerinde
duruluyor. Ancak bu oranın
tüpgaz (LPG) ve motorinde bir
miktar daha düşük tutulabile-
ceği belirtildi.
fEKER: Eski hükümet döne-
minde Başbakan Yılmaz'ın gerı
aldırdığı şeker zammının 5-10
puan fazlasıyla yürürlüğe ko-
nulması düşünülüyor. Ancak
bu konuda zammın gecikmesiy-
le yapılan stoklardan bazı cev-
relerin vurgun sağlamalarının
nasıl önüne geçileceğının sorun
oluşturduğu ifade ediliyor.
TtKEL tçki ve sigaraya yüzde
35-40 civannda zam yapılması-
nın düşünüldüğü, bu arada. ıt-
hal ürünlere \apılacak zam
oranının bir kac puan daha fazla
olabileceği kaydedildi.
Öte yandan. elektrik ve petrol
ürünlerine vapılacak zamlann
ulaştırma ve haberleşme başta
olmak üzere tüm KİT'lenn ma-
liyetlerini etkıleyeceği için de-
miryollan, THY ve PTTnin de
ücret tarifelerinı bu zamlara gö-
re yeniden ayarlayacağı kayde-
dildi.
Sağlar, "tçeriği ve savundu-
ğu düşünce ne olursa olsun hiç-
bir kitap böylesine aşağılana-
maz. Burada gordüğünüz kitap-
lar, Kültür Bakanlığı tarafından
1978-1979 yılları arasında ya-
yımlanan ve daha sonra yine
Kültür Bakanlığı'nca satışı ve
dağıümı yasaklanan kitaplardır.
Hemen hepsi Turkiye ve dünya-
ca tanınmış yetkin yazarlann
kitaplandır" dedi.
Fikri Sağlar kitaplann yasak-
lanma gerekçelerini içeren bir
raporu da gazetecilere dağıttı.
Raporda yer alan yasaklanma
gerekçelerinden bazılan şunlar:
Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın
"Yaramaz Sözcükler" kitabı
için rapor hazırlayan Bakanlık
Müşaviri Neşet Aykut, kitabın
"sağlayacağı faydalar" bölü-
münde şöyle diyor:
"Bir fayda sağlayabileceğine
kani degilin . Kitabın içinde ya-
tan espri de budur sanırım, an-
laşümasın, duyulmasın. yaşan-
masuı. Devrik cumlelerden olu-
şan kitabın 11. sayfasının birinci
satınndaki 'Hop/gel buraya'
sözünden başka anlaşılır başka
bir cümleye rastlanılamadı".
Alman edebiyatçı Frank Du-
renmatt'ın "Beşinci Frank" adlı
eserinin Tahsin Saraç tarafın-
dan yapılan çevirisi için olum-
suz rapor hazırlayan Prof. Dr.
Safinaz Duruman ise kitap için
"Durenmatt'ın bu tiyatro oyu-
nu tüyler ürpertici, güldürme-
yen bir güldürüdür" görüşunü
bildiriyor.
Durenmatt'm aynı kitabı için
rapor hazırlayan Bakanlık Mü-
şaviri Keraal Erdem ise raporu-
nun sonuç bölümünde, "Kana-
atim, kitap, okuyana fayda
sağlamaz" diyor.
James Joyce'un "Sürgünkr"
adlı kitabı için rapor hazırlayan
Bakanhk Müşaviri Zeki Yağ-
murdereli de daha çok kitabın
dilini eleştirerek "Kitap uydur-
ma kelimelerle doludur. Kulla-
nılan her kelime Ue güzel Türk-
çemize hakaret edilmektedir"
diyor.
Basım Gömeçlioğlu da Meh-
met Türkkan'ın "Neyidik ne
Olduk" kitabının yasaklanma-
sına, "Pek çok anlatışlar"ı ge-
rekçe gösteriyor. Gömeçlioğlu'-
nun verdiği örnek ise şöyle:
"— Senin olduğunu nerede
bildin? Ağa sordu.
— Bu köle güzel kızdır,
onunla yattın mı? Tuz ekmek
hakkı için doğru soyle.
— Tuz ekmek hakkı için doğ-
ru söylemem gerekiyorsa,
yattım.
— Kın soydun mo? Çınl çıp-
lak yaptın mı?
— Soydnm, çıniçıplak ettim.
— Kalçasındaki damgayı gör-
medin mi?
— Gördüm..."
Terörist ihbanna 50 milyon
tstanbul Haber Servisi — Po-
lis tarafından Emniyet Müdür
Yardımcısı Şakir Koç ve şofö-
rü Vedat Dilmaç'ın öldürülme-
si olayını gerçekleştirdikleri
açıklanan ve Devrimci Sol üye-
si oldukları belirtilen 5 kişi ile
aynı örgütün lideri cezaevi fıra-
risi Dursun Karataş'ın fotograf-
ları ve açık kimliklerinin yer al-
dığı afişler lstanbul'un çeşitli
yerlerine asıldı.
"Polis katilleri ve leröristler
aranıyor" başlıklı afışte, bu ki-
şilerin yerlerini bildirenlere 50
milyon liradan başlayan para
ödülleri verileceği ve kimlikleri-
nin gizli tutulacağı belirtildi.
Tutuklu bulunduğu Bayram-
paşa Cezaevi'nden geçen yıllar-
da firar eden Devrimci Sol ör-
gütünün lideri Dursun Karataş
ile örgütün bazı eylemlerinden
sorumlu oldukları ve son olarak
Emniyet Müdür Yardımcısı Şa-
kir Koç ile şoförüne yapılan su-
ikasn gerçekleştirdikleri polis ta-
rafından açıklanan Adnan Ber-
ber, Mustafa Demirer, Bahattin
Anık, Ali Aygül ve KemaJ Tam-
can'ın fotoğraflanyla açık kim-
liklerinin yer aldığı afışler, İs-
tanbul'un çeşitli yerlerine asıla-
rak bu kişilerin aranmalanna
başlandı. "Polis katilleri ve le-
röristler aranıyor" başlıklı afiş-
te, "Bulundukları yeri bildiren
vatandaslanmızın kimlikieri giz-
li tutulacak ve ödüllendirilecek-
lerdir. lhbarlann 055 numaralı
Polis İmdat telefonuna
bildirilmesi" ibaresi yer aldı.
Afışteki fotoğraflarda, Dursun
Karataş'ın firanndan önce Bay-
rampaşa Cezaevi'nde en son çe-
kilen fotoğrafı ile perukhı, bı-
yıklı ve gözlüklü halini yansıtan
3 fotoğraf bulunuyor. Devrim-
ci Sol lideri Dursun Karataş,
1953 Elazığ doğumlu. Selim,
Kemal, Dayı kod adlan kulla-
nan Karataş, Devrimci Sol da-
vasında idam istemiyle yargıla-
nırken 24 Ekim 1989'da tutuk-
lu bulunduğu Bayrampaşa Ce-
zaevi'nden Bedri Yağan'la bir-
likte fırar etmişti.
öte yandan Devrimci Sol adı-
na lstanbul Klodfarer
Caddesi'nde bir avukatın pa-
spasmın altına bırakılan bildiri-
de Sedat Simavi'nin anma töre-
ninde patlatılan bombanın
kontrgerilla eylemi olduğu ve
kendileriyle ilgisi bulunmadığı
iddia edildi.
(Baftarafı 1. Sayfada)
Havalimanı'na saat 08.55'tt
geldi. Demirel'i havaalanında
kendisinden önce gelen Tez kar
şıladı. Havaalanına daha sonr;
gelen devlet bakanlan Akın Go
nen ve Şerif Ercan da Özal'
karşılayan bakanlar arasınds
yer aldılar. Özal'ı karşılamaya.
Genelkurmay Başkanı Orgene-
ral Doğan Güreş Ue YÖK Baş-
kanı Prof. Dr. Ihsan Doğramacı
da geldi. Karşılamada, Ankara
dışında bulunan ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz adına
Hüsnü Doğan hazır bulundu.
Karşılama heyeti, ANAP'lı es-
ki ve yeni bazı milletvekillerinin
de katılımıyla 20 kişiden oluştu.
özal'ın gelişini şeref salonun-
da bekleyen Demirel, Cindoruk
ve bakanlar, uçak havaalanına
yaklaşınca yerlerini almak üze-
re dışan çıktılar. Demirel ve ba-
kanlann, Özal'ı beklerken so-
ğuktan titredikleri gözlendi. De-
mirel'in yanında protokole gö-
re sırasıyla Güreş, Doğan, Cey-
hun, Tez, Doğramacı, Gönen,
Ergenekon ve Ercan yer aldı.
Cindoruk, özal'ı ucaktan iner-
ken karşılamak üzere gruptan
aynldı.
Cindoruk, özal'ı
"Hoşgeldiniz" diyerek öptü.
Onur kıtasını denetleyen özal
ile yanında yürüyen Cindoruk,
bu süre içinde hiç konuşmadı-
lar. özal ile kendisine soğuk bi-
çimde "Hoşgeldiniz" diyen
Başbakan Demirel, öpüşmeden
tokalaştılar. Karşılamada hazır
bulunan bakanlar da aynı bi-
çimde davrandılar. Havaalanı-
nın şeref salonuna yan yana yü-
rüyerek, ancak konuşmadan gi-
ren özal, Cindoruk ve Demirel
10 dakika görüitüler. özal, bu
görüşmeden sonra Senegal gezi-
siyle ilgili bir açıklama yaptı.
özal, açıklamasını yaparken sa-
ğında Cindoruk, solunda Demi-
rel oturdu. Demirel'in, özal'ı
asık bir yüz ifadesiyle dinlediği
gözlendi. özal, açıklamasını ta-
mamladıktan sonra, yine Cin-
doruk ve Demirel ile yan yana
yürüyerek havaalanından aynl-
dı. özal'ın yürürken gülerek
Demirel'e bir şeyler söylediği,
kendisini gülümseyerek dinleyen
Demirerin çok kısa bir yanıt ve-
rerek sustuğu görüldü. Demirel,
arabasına binerken özal'ın eli-
ni sıktı ve yeniden "Hoşgeldi-
niz" dedi. Demirel, aracı hare-
ket ederken özal'ı, eündeki fötr
şapkasını sallayarak selamladı.
özal gittikten sonra Demirel ile
Cindoruk öpüşerek aynldılar.
Özal'ın açıklaması
özal, Islam Konferansı'nda-
ki temaslanyla ilgili yaptığı
açıklamada, Türkiye'nin Orta-
doğu'daki barış sürecine yakın
ilgisini, bölgede adil ve kalıcı bir
barış sağlanıncaya kadar ilgili
taraflann gerekli esneklik ve ak-
lıselimi göstermeleri gerektiğini
vurguladığını anlattı. Açıklama-
ya göre Özal, temaslan sırasın-
da katı müliyetçilik, etnik çekiş-
meler, yabancı duşmanlığı ve
bağnazlık sorunlarına da dikkat
çekti. özal, Kıbns sorunu konu-
sunda da Kıbns Türklerinin bü-
tün yapıcı gayretlerine, Türki-
ye'nin müzakere yoluyla bir çö-
züm bulunması yolundaki aktif
destek ve katkılarına rağmen
hâlâ soruna bir çözüm buluna-
madığma işaret etti. Özal, kar-
şı tarafın Kıbrıslı Türklerin sa-
mimi endişelerini anlaması ve si-
yasi eşitliğin gerçekten kabulü
yoluyla BM Genel Sekreteri'nin
arabuluculuk görevinde ilerleme
kaydedileceğini belirtti.
Özal, tslam Konferansı Örgü-
tü ve üye ülkelerin Kıbnslı
Türklere desteğiııi sürdürmesi-
ni istediğini ve IKÖ'nün, Kıbns-
h Türklerin üye olarak katüması
ve diğer uluslararası forumlar-
da da örgütün bu davayı destek-
lemesi gerektiğini vurguladığını
bildirdi. Özal, "Azerbaycan'ın
örgıite tam üye olarak katılma-
sının kabulünden duyduğumuz
memnuniyeti beyanla, diğer üye
ülkelerin de Turkiye'yi izleyerek
Azerbaycan'ı tanımalannı um-
duğumuzu belirtttm" dedi.
özal, zirve konferansında,
Kıbns konusunde ekim ayında
tstanbul'da yapılan 20. İslam
Dışişleri Bakanlan Toplantısı'n-
da alınan kararların teyit edil-
diğini ve KKTC'nin tam üyeli-
ği telaffuz edilmeden fiiliyatta
tam üyeliğin bütün avantajla-
rından yararlanmasımn kabul
edildiğini belirtti. Özal, "Bu ka-
rar 649 sayılı BM Güvenlik
Konseyi karariannın lisanını ay-
nen yansıtmakta ve Kıbns ko-
nusunda bugüne kadar tslam
Konferansı Orgütü'nce alınmış,
KKTC lehine en ileri karar ni-
teligini taşımaktadır" dedi.
Grip salgını
(Baftarafı 1. Sayfada)
mastan kaçınmak önerilebilir.
Ancak aşı, A ve B tipleri ile bun-
lann alt tiplerine karşı yüzde
50-80 oranında koruma sağla-
maktadır. Ancak aşının herke-
se uygulanması gereksizdir.
Yüksek riskli gruplar, yani kalp
hastalan, astım, bronşil, diabet
hastalıgı olanlar, 65 yaşın ustün-
dekiler, böbrek yetmeziiği olan-
lar, orak hücreli anemi vb has-
talıgı bulunanlar. bağışıklık sis-
temi baskı altında olanlar, gri-
be yakalanmamak için aşı ola-
bilirler."
1991 Turkiye Markalar Şampiyonu Renault
/ ^
bOSCH
SOtB M1AUVT
17 UNLU MARKA IKINCILIK İÇİN YARIŞTI..
1991 Turkiye Otomobil Sporları Yarışması'nda Renault bir kez daha şampiyon oldu..."Türkiye Markalar Şampiyonu" oldu.
Lanria, Ford, Opel, Mitsubishi, Toyota, Mazda,
Fiat gibi tanınmış tam 17 marka bu yıl
ikincilik için yanştı...
1991 Turkiye Otomobil Sporlan Yanşması'nda
bütün bu markalan geride bırakarak
" 1991 Turkiye Markalar Şampiyonu"
Renault oldu.
Bu yıl ralli, ralli kros, tırmanma ve pist kategorile-
rinde 32 ayrı yanş yapıldı. Renault bu yanşlarda
rakipleriyle birlikte zamana, çok zor yol ve doğa
koşullanna..kara, yağmura, çamura, rampalara,
virajlara, taş toprak zeminlere de meydan
okudu...Ve Renault, tek bir kategori veya tek bir
yanş değil, bütün kategoriler ve bütün yanşlarda
elde ettiği başanlarla şampiyon oldu.
Markalar Şampiyonu olmanın anlamı büyüktür...
Çünkü Markalar Şampiyonu olmak demek,
sağlamlıkta, dayanıklılıkta, teknolojide, güçtede
rakipleri geride bırakmak demektir
Renault her açıdan rakiplerinden önde olduğu
için şampiyon oldu... Ve yıllardır elde ettiği
başanlarla Renault şampiyonluklara, rakipleri
ikincilik için yanşmaya alıştı.
\ RENAULT