Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
I
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhunyet Maıbaacıhk \e Gazetecıhk Turk Anonım Şırkelı adına
Bcnn Nadı 0 Murahhas Uye Hmine Uşaklıgıl 0 Genel Yayın Muduru
Hasaa Ccmal, Yazı Işlm Muduru Okay Gonensın 0 Haber Merkezı
Mudurü. Yalçın Ba>er, Sayfa Duzenı Yönetmenı Ab Ac»r 0 Temsılcüer
ANK\RA Ahmet Tın, IZMIR Hikmel Çttıaka>i. 4DANA ÇeUn Yıgenoglıı
Ekonomr Meral Tamer, Dış Haberler Ergun Balcı, Kultur Celal Cster, Yurt Haberlen Necdet
Dogan, Spor Danışmanı. Abdulkadir Yucelman, Dızı Yazılar Kerem Çalışkan, Araştırma Şahin
Alpay, Duzeltme Abdullah Vazıcı 0 Koordınator Ahmet Korulsan 0 Malı lşler Erol Krkul 0
Muhasebe Bulent Yener 0 Butçe-Planlama Sevgi Osraanbeşeoğlu 0 Reklam Ayşe Tonın 0 tdare
Huseyin Gurer 0 Işletme Onder Çelik 0 Bilgı-Işlenr Nail lnal 0 Personel Sevgi Bostancıoğlu
Bawn ıp )a\an Cumhume' Matbaaabk vs Gazaecıhk T \ Ş. Turkoca$s Cad 39/41 Cagajofhl
34334 ls[ PK 246 kunbul Tel 512 ı>< 05 120 hal), Jüa 22246, Fax (I) 526 60 ^2 0 Byrolar
\.k.ra. Zı>a Ookalp Blv lnkılap S No 19 4 Tc! 133 'I 41 47, Ttloı 42344. F» (4) 133 05 65
0 l a r H Zıja Blv 1352 S. 2/3 Tcl 13 12 30. Tdej. 52359 Flt. (51) 19 53 60 0 A4m.'
Inönu Cad 119 S No 1 Kal I Tel 19 y 52 (4 hat). Tdcs 62155 Fa* (71) 19 25 7g
TAKVIM: 29 KASIM 1991 Imsak: 5.29 Guneş: 6.59 öğle: 11.57 Ikindi: 14.22 Akşam: 16.44 Yatsı: 18.09
Öjretmen
30 saat
derse tepkî
jcfeteriyor
tstnbul Haber Servisi —
kamurdaki orta dereceli
iulkda görev yapan öğret-
Knke, Vali Hayri Kozakçı-
0 ı Urafından getirilen haf-
•b X) saat derse girme zo-
anhıhgu, tepkilere neden olu-
jor. Ejıtim-tş Sendikası tstan-
M & Baş Temsilcisi Ruhi Çan-
tathı. Valı Kozakçıoğlu'nun
*aw*cıt yasalan uygulamayıp,
ladj Idşisel, hukuk dışı tav-
t/m Mntna çozum aradıgını"
rtrfed.
Çutoğlu, dün yaptığı açık-
lanad», "Valflik bir devtet me-
•uiotadur. Vali de yasalan,
jMtliMİilılfii ve tüzükleri ny-
griamida gorevtidir. Yürüt-
neaİB bntün tasarnıflannn
yısılara aygnn olması bir ge-
nd hukuk kuralıdır" dedi.
Bazı okullardaki öğretmen
yetcrsizliği sorununun, öğret-
roen kurullannda, öğretmen
sendikalannda tartışılarak çö-
zümlenebileceğini, sorunun
çözümünün, öğretmenın hak-
lannı hıçe sayarak, ıstegı dışın-
da fazla ders yuklemek olma-
dıgını behrten Ruhı Çanlıoğ-
lu'na göre "ivedi çözümler"
şunlar
"— Yeterlik sınan babane
edüerek acıkta bırakılan bin-
leree ögretmene görev verttme-
si.
— 1980 sonrası, 1402 ve de-
gişik nedenierie veya gerekçe-
siı olank göıevierinden uzak-
laşunhn ogretmenlerin, tüm
haklan verilerek, görevlerine
döMİunılmesi.
— Ö içinde ogretmenlerin
ihtiyaaı göre dengeli dagılımı-
nu saglanması.
— Çagdaş, gerçekçi bir üc-
ret potiükasının uygiıtanma«r
"30 saat derse gireceksin"
demenin, hükumetin progra-
mına ve eğıtim konusundaki
anlayısına da aykın olduğunu
söyleyen Çanlıoğlu, "Bizler,
Eğtinvts üyderi olarak, bn
yasadışı uygulamamn durdu-
rulması için yasal baklanmızı
anyacak, 'hukukun UstUnlüğü
ilkesi'ni yaşama geçinneye
caüjacagız" dedi.
Tablo kürkler 2.5 ile 6 milyon
lira arasında satılacak.
(Fotoğnf: Ml HARREM AYDIN)
Bıı kış
kadınları
ressamlar
ısıtacak
isUnbul Haber Servisi —
Moda dünyasında pazardan
pay kapma savaşı yaratıcılığın
smırlarını zorluyor! Picasso,
Renoir, Joan Miro, Henri Ma-
tisse, Seurat, Lautrec, Gaugjn
ve Kandinsky gibi dünyaca ün-
lü ressamlar eğer önceki ak-
şam Pera Palas Oteli'nin tari-
hi salonunda düzenlenen defî-
leyi izleselerdı herhalde çok şa-
şınrlardı.
Modacı Mostafa Kop, fikir
babasT olduğu bir yöntemle
Türkiye'de ilk kez Merinos ko-
yunundan urettiği kürk ve pal-
tolara bu ünlü ressamJann bazı
tablolannı aynen aktarmış. Ta-
mamen el işçiliğiyle yaratüan
tablo görünumündeki kürk ve
paltoların gösterildiği defıleyi
izleyen davetliler, şaşkınlık ve
beğeniyle baktıklan ürünlerle
ilgili olarak aralarında u
Sanat
gaterisiııe mi geldik yoksa de-
füeye mi?" ya da "Tablo gibi
manken yahn!" yorumlannı
ve arkalarına dünyaca
ünlü ressamlann eserlerinin
aynısını işleyen Mustafa Kop,
"nodada çizgierin sanatla
bütinkşmesi" olarak nitelen-
dirdiği kürklerin 2.S milyon ile
6 milyon lira arasında satıldı-
ğuu söylüyor. Rengârenk kurk
ve paltolar yakında Avrupa ve
ABD'nin ünlü mağazalarında
satışa sunulacak.
Kiev'deyapüan X)smanlı Imparutoriuğu ve Ukrayna" konferunsında tarihin gölgede kalan bir bölümü de alındı
Ukrayna'da Osmanlı izleritLBER OKIAYLI
KtEV — Ukrayna'nın baş-
kenti Kiev'deki, "Osmanlı
tmparatorluğn ve Ukra>na"
konferansı 18 Ekim-20 Ekim
1991 tarihleri arasında yapıldı.
Ağırlıklı konu Zaporojye Ka-
zaklan ve Kınm Hanlığı idi.
Kuşkusuz iki ülke tarihinin
önemli bir bölümü bu iki konu
etrafında dönüyor. Ukrayna; ilk
defa böyle bir kongreye Simfe-
ropol (Akmescit) Üniversitesi
mensuplan ve Kınm'daki bazı
tarihçileri de davet etmişti.
Nitekim kongre sonunda Kı-
nm'a bir geâ tertiplendi. Simfe-
ropol, Sudak-Kefe, Bahçesaray
gezüdi. Hansaray'tn kısmen res-
tore edildiği, ama özellikle Kı-
nm hanlarının turbelerinin ha-
rap olduğu görülüyor, evvelce
depo olarak kullanıldığı anlaşı-
byordu.
Sarayın bir salonu Puşkin'in
Bahçesaray Çeşmesi ile ilgili re-
sımlerine ve belgelerine tahsis
edilmiş; ünlü şairin Bahçesaray
Çeşmesi adlı eseri olmasa belki
bu saray da zamanın ihmaline
terk edilır, harap olurdu.
Puşkin'in şiiri
Büyük adamlar zamanlanm
ve mekânlannı aşan ve dar mil-
liyetçiligi onkyen yaşam ve eser-
leriyle herkesin saygısım kazanı-
yorlar. Puşkin, bir başka uygar-
lığa da saygı duyup onu teren-
nüm eden büyük bir şair.
Türkiye ve Sovyetler arasında
60 yıllık soğukluk yaşanmış ve
elan yaşanan tarihin yazunııu
sapürmış, Osmanlı ve Ukrayna
tarihinin aslına uygun yorumu-
nu geciktirmıştir. Kongredekı
her biri alamna bir katkı olan
tebliğlerde bu sorunun vurgu-
landığı görülüyordu. İki ulkenuı
birikimı guçlü tarihçüen, kaybo-
lan zamanın bilançosunu çıka-
nyor ve adeta en yakın gelecek
için umıt vaat eden bir tarih ya-
zunının temellerini atıyorlar.
Kkv 19. yüzyılda
Kiev şehri 10. asırda Rus kili-
sesinin tarih sahnesine çıktığı bir
alan. Kiev, bugünkü Rusya'nın
mı, yoksa çağdaş Ukrayna'nın
mı, yoksa bu birbirine yakın iki
Slav halkın müşterek tarihinin
veşerdiği alan mı? Bu sorunun
tartışmasına ginneyelim, kanşık
bir konudur. Ama şimdilerdeİju
karışık meseleyi sadece Ukray-
nalı tarihçılenn değil, sokaklar-
da binker. halkın bile yaptığı gö-
rüluyor; "Knez Vladiıııir'in ve-
ya Yaroslav'ıa bagnnkii Rasla-
nn atası olduğuno kim söylemiş
kl, oalar Ukraynalı" diyorlar.
Stolypin'in mezan
Sokaklarda satılan posterler-
de Kiev knezlerinin portrelerini
Kazak Hetmanlannın izlediğı ve
hepsinin Ukrayna tarihinin yö-
neticileri olarak sıralandığı so-
yağaçlan yer alıyor. Kiev 19. asn
yaşıyor.
Dnepr kıyısmdaki tepelerde
yer alan Ortodoks Slav dünya-
sının eski manasürlanndan Pe-
çerskaya Lavra (Mağra manas-
tın) mistik ve cezbe halindeki
gruplarla dolup taşıyor. Eylül
1911'de Kiev'de tiyatroda öldü-
rillen çann başbakanı reformcu
Stolypin'in Aziz Mihail Kilisesi
avlusundaki mezan bir ara bu-
radan atdmışken şimdi tekrar
aynı yere taşınmış ve ziyaretçisi
pekbol.
Sokaklarda Ukrayna bayrak-
lan, dini semboller ve tartışan
kalabalıklar. Ukrayna ve Rus-
ya'yı 17. asırda birleştiren ünlü
Hetman Bogdan Hmelnitzki-
nin, iyi mi yoksa kötu mu bir iş
yaptığı tartışılıyor.
Kimlik tartışması: Kiev kentinde
Ukraynalılar köklerinin Rusya'ya mı
yoksa Ukrayna'ya mı ait olduğunu
tartışıyorlar. Kiev sanki 19. yüzyılı
yaşıyor. Konferansta Ukraynaca ve
Türkçe konuşuluyor. İlk kez İngilizce 3.
plana düşüyor.
Stolypin'in mezan: Kiev'de
tiyatroda öldürülen çarın başbakam
reformcu Stolypin'in mezarı atıldığı
yerden alınıp yeniden Aziz Mihail Kilisesi
avlusuna taşınmış. Ziyaretçisi pek bol.
Sokaklarda Ukrayna bayrakları, dini
semboller ve tartışan kalabalıklar var.
noksanlıklanna aldırmayıp teb-
liğlerini ille de Ukraynaca oku-
yorlar. Turkiye'den gelen tarih-
çilerimiz de Türkçe okuyorlar.
Konferans düzenleme kurulu
bunu özellikle istedi. Bu dilleri
anlayamayanlar bu işierle uğraş-
masın der gibiler. İlk defa ulus-
lararası bir konferansta tngiliz-
cenin ıiçuncu dereceye duştuğü-
nü görüyoruz.
Lvov'dan Prof. Yaroslav Daş-
keviç'in "Osmanlı İmparatoriu-
gu'nun parçası olarak Ukrayna"
başkkh tebüğini ilgiyle izliyonız.
Paris'ten Prof. Gilles Veinstein1
in "Osmanülann Kazaklar hak-
kındaki bilgileri ve poütikalan"
konulu tebliği bunu izüyor.
TebUğler
Osmanlı tarihinin en zayıf bil-
diğimız yanı kuzey bölgeleri, ya-
ni Karadeniz bölgesi. Oysa dün-
yanın bu köşesinde tarih henüz
yaşıyor, yani etkileri henüz yo-
ğun ve canlı, bunun için iyi bil-
mek gerekli.
Istanbul Marmara Üniversite-
si'nden Metamet Genç, "18. yüz-
yılda Karadeniz ticareti" uzerin-
de konuşuyor. Karadeniz Slav
halklanna 18. yuzyıla kadar ka-
palı kalmış. Prof. Omelyan Prit-
zak, "18. yüzyılda Ukrayna Ka-
zaklan ve Osmanlüar arasmda-
ki antlaşmalan" ele alıyor.
öne sürdüğü tez şu: Osman-
lılar Moskova Rusyası'ndan ön-
ce Ukrayna dünyası ile ilişkidey-
di. Rusya bu bölgeye geç gelen
bir komşu. Viktor Ostopçuk,
"17. yüzyılda Osmanlı arşivleri-
ne göre Osmanlı Ukrayna böl-
gesuin sınıriannT tespit ediyor.
Prof. Mehmet Ipşirli, Osmanlı
vekayinamelerindeki Ukrayna
tarihi ile ilgili bilgileri sergiliyor.
tlhan Şahin, Akkerman tari-
hi; Macar Maria Ivaniçs "Haps-
burg Avusturya ve Kınm Hanlı-
ğı ilişkileri" üzerinde durdu. Fe-
ridun Emecen, arşiv vesikalan-
na değiniyor. Metin Kunt,
Osmanh-Ukrayna ilişkilerini ge-
nel olarak değerlendınyor. Bun-
lar iki buçuk günlük konferans-
lardan bazı tebliğler. Son gun
Osmanh Arşivleri Müdürü Ya-
suf Haiacoglu Ukrayna bilgin-
lerini Osmanlı arşivlerini de tet-
kike davet etti ve ilgili koleksi-
yonlan tanıttı.
Kiev operasında Ukraynalı
ulusal besteci Gulak Artemovs-
kı'nin "Tnna'da Zaporojye
Kazaklan" adlı operasını dinlı-
yoruz. Osmanlı sultamnın Tu-
na'da rehin tuttuğu Kazaklar
arasında geçiyor konu.
Mozart'ın "Saraydan Ku
Kaçnma" adlı eserindeki üslup,
tür ve espri var. Âlicenab Türk
valisi sonunda Kazaklan bağış-
hyor ve serbest bırakıyor.
19. yuzyıhn Doğu Avnıpahsı
Türk unsuru kolay unutamıyor,
olumlu olumsuz hep anıyor.
Ukrayna Sovyet dünyası içinde-
ki kaynaşmalar içinde gözlerini
Batı'ya çevirmiş, ama Turkiye
ile ilgüenmeden, Türkiye'ye baş-
vurmadan edemiyor.
Bunu bilim hayatında da ik-
tisadi geleceğin planlanmasında
da gözlemek mumkün. Bugü-
nün Ukraynası yeryüzünün en
bereketli topraklan üzerinde sı-
kıntı çekiyor, ama geleceğe bü-
tün Sovyetler gibi yarı umutlu,
yan ürkek bakıyor. Geçmişle ge-
leceği inşa etmek istiyor, yakın
tarihi ise silmek niyetinde. Slav
dünyası ile olan gecmişimiz çok
önemli, geleceği birlikte dostça
inşa edecek kadar.
Lkravna'nın başkenti Kiev'de "Osmanlı Imparaturluğu ve Ukrayna" konferansına katılanlar toplu taalde.
Ukmyna'daki konfenmsm ve Doğubilimi amştırmalannın tarihçesinde kısa birgezjnti
Kırımskiy'rılnyeniden canlanışı
İngilizce 3. dil
Böyle bir ortamda da kültür
sarayında 'Ukrayna ve Osmanlı
İmparatorlugv' konferansı top-
lamyor. Tebliğlerin hepsi ilginc,
emek mahsulü.
Son yıllarda kongre turizmi
dolayısıyla yavanlaşan tebliğle-
re burada rastlanmıyor. Ukray-
nalı bilginler anında çevirinin
Ukrayna'da 1929 yılı haziran aylarında toplanan
"Doğubilimciler Kongresi'ni" Cumhuriyet
gazetesi adına Fuat Köprülü izleyip yazmıştı. O
zamanlar bu kongreye önderlik eden ünlü bilgin A.
Kırımskiy vardı.
Kınmskiy (Araştırmaa-bilgin)
Kiev'deki 'Ukrayna ve Osmanh tmpara-
torluğu Konferansı'nın tarihçesine göz atar-
sak karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor:
1929 yüı haziran ayı başlannda Ukrayna1
nın Harkov şehrinde Türkoloji tarihinin
önemli kongrelerinden biri 'Ukrayna Do-
ğubUimciler Kongresi' toplanmıştı.
Turkiye'den Fuat Kopnilü'nün katıldığı
ve kongre intibalarını "Cumhuriyet" gaze-
tesinde yayımladığı görülüyor. Fuat Köprü-
lü, bu kongreden Ukrayna, Rusya ve Tür-
kiye'deki Türkoloji tetkiklerinin geleceği
üzerine büyük ümitlerle ayrümıştı.
O tarihte Ukrayna Bilimler Akademisi
Doğubilim Enstitusü'nün başında unlü bü-
gin A. Kınmskiy vardı. Kınmskiy, 19. yuz-
yıl ve 20. yüzyü başındaki Rusya ve Ukray-
na aydın muhitinin tipik temsilcisidir. Uk-
rayna'mn bu dönemdeki unlü tarihçilerinin
başında gelen bir kişi de bağımsız Ukray-
na Rada Cumhuriyeti'nin başkanhğını ya-
pan ünlü tarihçi Hruşeyski'dir.
Kınmskiy, yanm duzine Avnıpa dili bi-
lirdi. Bu düzinenin içinde Fince dahi var-
dı. llave olarak Doğu dıllenni biüyordu. Bu-
na rağmen hayatında hiçbir makalesini Al-
manca veya Fransızca yazmamıştır. Dilde
ulusalcüık.'asnnın ve bilimde anadilini ge-
liştirme akımının şampiyonuydu. Anadili-
ni zengmleştirmek için onu işlemek ve o dil-
de yazmak gereğine inanmıştı.
Köprulü'nün Ukrayna ve Rusya Doğubi-
limciliği ve bu hayran olduğu muhitin Tür-
kiye ile ilişkileri üzerindeki umutlan gerçek-
leşmedi. 1930*lardan itibaren Türkiye ve
Sovyetler arasında soğukluk rüzgârlan es-
meye başladı ve 1940larda iki taraf birbir-
lerinın neşnyatını ve basınım dahi takip ede-
mez hale geldiler.
193O*lann başında bir trajik olay daha vu-
kua geldi. Moskova, Sovyetler Birhği için-
dekiDoğubilim araştırmalannı tek merkez-
de toplamak gerekçesıyle Ukrayna Akade-
misi ve üniversitelerindeki Doğubilim ens-
titülerini en başta Kınmskiy Enstitüsü'nü
kapattı.
Bu kuşkusuz Ukrayna aydınlannın dış
dünyayla kendi başlanna ilişki kurmalan-
nı yasaklayan bir tasarruf olarak değerlen-
dirilmiş ve bir burukluğun nedeni ohnuş-
tur. Enstitüsü kapatıldıktan sonra Kınms-
ki/nin akıbeti pek parlak olmadı. Işsiz kal-
dı ve ortalarda görünmedi.
1940'larda Kazakistan'da bir hapis-
hanenin revirinde öldü.
Ukrayna şimdi onun enstitusünü yeniden
kunıyor ve ismini veriyor. Enstitünün direk-
törlüğüne dış dunyadaki Ukrayna bilginle-
ri arasında hakb bir üne sahip olan Har-
vard Üniversitesi tarih profesörlerinden ve
Ukrayna Araştırmalan Enstitusü'nün Mü-
dünı Omeijan Pritzak, Ukrayna Bilim Aka-
demisi uyesi seçilerek tayin edildi.
Ukraynah
başkana saldırı
• MOSKOVA (AA) —
Ukrayna Parlamentosu
Başkanı Leonid
Kravçuk'un, devlet
başkanhğı seçimi
kampanyası çercevesinde
bulunduğu Harkov
kentinde meydana gelen
saldında, bir koruma
görevlisi ağır yaralandı.
Interfaks ajansı, Kravçuk
bir pazar yerinde halkla
konuşurken bir kişinin,
parlamento başkanının
koruma görevUlerinden
birini bıçakla ağır şekilde
yaraladığını bildirdi. Ajans,
saldında Kravçuk'a bir şey
ounadığını ve saldırganın
yakalandığını kaydetti.
Harkov'daki yerel
gazeteciler ise saldırganın
Kravçuk'u bıçaklamak
istediğini, bir koruma
görevlisinin araya girerek
Parlamento Başkam'm
korudugunu ve kendisinin
yaralandığını söylediler.
Türkiye'yi
taıutmı fibııi
• Haber Merkezi —
Young & Rubicam /
Reklamevi'nin tskandinav
ülkelerinde ya>ımlanmak
üzere Turizm Bakanlıgı için
gerçekleştırdiği tanıtım
filmi, reklamcılık
dunyasımn en büyük
yanşmalanndan biri olan
"International Film and TV
Festival of New York"ta
fınale kaldı. 34 yıldır
yapılan festivalde bu yıl 47
ülkenin ajanslan yanştılar.
"Türizm ve Seyahat"
dalında fınale kalan film 60
saniyede Türkiye'nin doğal
ve tarihsel guzelliklerini
mizahi bir dilde tanıtıyor.
Finalistler 10 Ocak 1992'de
altın, gumüş, bronz
madalya için yanşacaklar.
bu yıl Y&R / Reklamevi'nin
Türk Hava Yollan için
hazırladığı basın
kampanyası da Epica
ödüllerinde finahst
olmuştu.
Iiselilere
prezervatif
• Haber Merkezi —
ABD'nin New York
kentindeki liselerde
öğrencilere prezervatif
verme uygulaması
başlatıldı. International
Herald Tribune gazetesinin
haberine göre öncelikle iki
lisede başlatılan
uygulamada öğretmenler ve
belletmenler isteyen
öğrencilere prezervatif
veriyor. Bu iki pilot okula
iki hafta içinde on altı
lisenin daha katüacağı
bildirildi. New York
yetkiüleri 1992'ye kadar da
120 lisede 260 bin
öğrencinin prezervatif
dağıtüması uygulamasından
yararlanabileceğini
söylediler. New York
belediyesi uygulamayı
başlatma karan aldığmda
kilise ve bir grup öğrenci
velisinin sert tepkileriyle
karşılaşmıştı.
Altm Koza
Film Festivali
• ADANA (Cumhuriyet
Güney tlleri Burosu)— Eski
film sanatçısı Demir
Karahan, Altın Koza Film
Festivali'ni yapmak üzere
kunılan Koza Kültür
Şirketi'ndeki genel
müdürlük ve murahhas
üyelik görevlerinden istifa
etti. Festivali, şirket ortağı
Adana Büyükşehir
Belediyesi Başkanı
Selahattin Çolak ve diğer
yöneticilerinin sanat ve
kültüre olan duyarsızhğı
yüzünden 3 kez ertelemek
zorunda kaldıklaruıı öne
suren Karahan, "Koza
Şirketi'nden Altm Koza
Film Festivali'ni
gerçekleştinnek amaayla
ayrilıyorum" dedi.
Cermhpaşa Tıp Fakülîesi Dekanı Insel, gazetemize açıklama gönderdt
'Cerrahpaşa'da huzursuzluk yok'Prof. Hürol İnsel açıklamasında, Prof.
Aktuğlu'nun görevden alınmadığını, disiplin
soruşturması tamamlanana kadar "görevden
uzaklaştırıldığını" belirtiyor.
Haber Merkezi — Gazetemi- ması gereği ve tamamen huku-
zin arka sayfasında dün yer alan
"Cerrahpaşa karıştı" başhklı
habere ilişkin olarak tstanbul
Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fa-
kültesi Dekanlığı'ndan gazete-
mize bir açıklama geldi. Fakül-
te Dekanı Prof. Dr. Hürol tn-
sel'in imzasını taşıyan açıklama-
da şöyle deniyor:
1- Istanbul Üniversitesi Cer-
rahpaşa Tıp Fakültesi'nde
"huzursuzluk" bulunduğuna
üişkin beyan ve yazılar gerçeğe
aykındır. Ortada bir huzursuz-
luk bulunmadığına göre Prof.
Dr. Yüdınm Aktuğlu'nun hak-
kında açılan disiplin soruştur-
ka uygun olarak verilen geçici
görevden uzaklaştırma karan-
nın da "var olan huznrsuzluğu
su yttzüne çıkardıgı" iddia edi-
lemez ve bu iddialaı gerçeklere
aykındır.
2- Prof. Dr. Yüdınm Aktuğ-
lu hakkında açılan soruşturma
devam ettiğinden, hukuk kural-
lan ve usulü gereği soruşturma-
yı şu veya bu şekilde etkilemek
yerinde olmayacağından, Prof.
Dr. Yıldınm Aktuğlu'nun disip-
lin soruşturmasına konu oluştu-
ran eylemleri ve davramşlan
hakkında, esasa ilişkin aynntılı
açıklamalar yapmak istemekle
birlikte, gazetenizin haberinde
yer alan hususlar ve iddialar
hakkında ve tamamen bu çerçe-
vede, gerçeğm nasıl olduğunu
göstermek ve kamuoyunu ay-
dınlatmak amaçlanyla, aşağıda-
ki hususlan da belirtmek iste-
rim:
a) Prof. Aktuğlu'nun tç Has-
talıklan Anabilim Daü Başkan-
hğı seçimi öncesi yayuıladığı ya-
züı metin iddia edildiği gibi bir
mektup değildir. Hakaret dolu
bir bildiridir.
Nitekim, hakaret ve haksız
suçlamalar dolu bu bildiri ile de
yetinmeyen Sayın Aktuğlu, da-
ha sonra herhangi bir izin ve
yetkisi olmadan, öğretim üyele-
rinin bulunmadığı bir zamanda
öğretim üyesi odalarma girmiş;
ne amaçla yaptığını kestireme-
diğim bir şekilde, odalarda re-
simler çekmiş ve hakkı olmadı-
ğı halde, dekardığa hakaret do-
lu mektuplar yollamıştır.
Bu eylemlerinin hepsi bir di-
siplin suçu oluşturduğu kamsıy-
la Prof. Aktuğlu hakkında di-
siplin soruşturması açılmıştır.
b) Prof. Aktuğlu görevden
alınmamıştır. Üniversite mevzu-
atmda "görevden alma" mües-
sesesi yoktur. Sadece 2547 sayüı
kanunda değil, daha önce yü-
rürlükte bulunan 1750 sayüı ka-
nuna bağü üniversite mevzua-
tında da disiplin soruşturması-
na ilişkin olarak ve tamamen
soruşturmanm selameti açısın-
dan uygulanan ve bir ihtiyati
tedbir niteliğinde olan, "görev-
den uzaklaştırma" kurumu var-
dır.
Bu hukuki kurumun ve yö-
netmelik hükmünün, yukanda
açıklanan nedenierie, 1980 ön-
cesi de bulunduğu için, bir as-
keri diizenle ilgisi yoktur. Yal-
nız üniversite öğretim elemanla-
nnı değil, tüm kamu görevlile-
rini ügüendiren butun hukuk
düzenlerinde, olağan zamanlar-
da disiplin soruşturmasının uy-
gun ve tarafsız yapüması neden-
leriyle, geçici olarak ve bir ted-
bir mahiyetinde olan bu kurum
bulunmaktadır. Bu bir ceza de-
ğüdir ve zaten, tarafsız öğretim
üyelerinin yaptıklan soruştur-
manın sonucuna göre hareket
edilecektir.
c) Disiplin soruşturması de-
vam ederken bu sonışturmayı
etkilemek amacıyla ve gerçeğe
aykın olarak, kimi öğretim üye-
lerimizin yaptığı bu tür açıkla-
ma ve yazılann, genel hukuk ve
basın kuralları ile bağdaşmaz. HUKUMET VE PROGRAMI