27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 KASIM 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/11 Azerbaycan ve Ermenistan liderleri,Dağlık Karabağ konusundaki anlaşmazlığı çözmek için doğrudan görüşecekler Kafkasya savaşın eşiğînden döndü Demirel'in çağrısına tepki Bakü olumlu buldu MOSKOVA (AA) — Azerbaycan Devlet Başkanı Ayaz Muttalibov'un, Başbakan Süleymu Demirel'in önceki gün cumhuriyet hükümetine gönderdiği mesajı, "çok otamlu ve yapıcı" bulduğu bildirildi. Başbakan Süleyman Demirel'in mesajını Azerbaycan Başbakanı Hasaı Hasanov'a iletmek üzere önceki gün havaalanına giden Türkiye'nin Moskova Büyükelçisi Volkan Vural, sis nedeniyle uçak seferlerindeki aksama yüzttnden Bakfl'ye hareket edemedi. Bunun üzerine BOyükelçi Vural, Başbakan Demirel'in mesajını, Karabağ sorununun ele alınacafc devlet konseyi toplantısı için Moskova'da bulunan Azerbaycan Devlet Başkanı Ayaz Muttalibov'a sundu. Ayaz Muttalibov, Başbakan Demirel'in mesajını okuduktan sonra "çok olumlu ve yapıcı" olarak niteledi. Muttalibov, "Bu mesajın Azerbaycan halkı için çok yararlı bir tavsiye oldngunu" söyledi. Başbakan Süleyman Demirel önceki gün Azerbaycan Başbakanı'na gönderdiği mesajda "dunımu daha da tınnandıracak harekeUerden kaçiHilmasuu" istemiş, olaylann "sakin ve sogukkaniı bir şekilde" değerlendihlmesini talep etmişti. KENYA Batı desteği askıdaDış Haberter Servisi — Af- rika'nın doğu kıyısmda bulu- nan Kenya'da yönetim ile Ba- tılı "hamDeri" arasında bir sü- redir ürmanan gerginlik, Dün- ya Bankası'nın bu ulkeye 1992'de yapacağı yardımın be- Jirleneceği görüşmeleri altı ay için askıya aldığını açıklama- sıyla yeni bir boyut kazandı. Demokrasi karşıtı tutumu ile tanınan Devlet Başkanı Da- niel Arap Moi'nin tek partılı yönetiminde bulunan Kenya 1 da yolsuzluklann giderek yay- gınlaşmasıru, insan haklanmn çiğnenmesini ve demokrasi ve çok partili sistem yanlılannın sert tepkilerle karşılaşmasını eleştiren Dünya Bankası, eko- nomik ve politik reformlar başlatılana dek görüşmelere başlanmayacağmı bildirdi. Soğuk savaş döneminde ABD ve diğer Batılı ulkelerin en güvenilir antikomünist ka- lelerinden biri olarak öne çı- kan Kenya'da, son yıllarda top- lumdan gelen demokrasi is- temlerinin sert biçimde bastı- nlması, Moi yönetimi ile Ba- tılı hamilerini karşı karşıya ge- tirdi. Bir suredir ABD'nin des- teğini de büyük ölçüde yitiren Moi'nin 16 kasunda başkent Nairobi'de demokrasi yanlıla- nmn yapacağı bir gösteriyi ya- saklaması Batılı büyükelçüerin tepkisine yol açtı. özellikle ABD Büyükelçisi Smith Hempstone, Kenya yönetimini ve Devlet Başkanı Moi'yi dik- tatörlükle suçlayan görüşler belirtti. Kenya-ABD ilişkilerin- de böylece tırmanışa geçen gerginlik, Kenya Dışişleri Ba- kanı Ndolo Ayah'ın, Batılı bü- yükelçileri ulkesinin içişlerine karışmakla suçlarken Hemp- stone için "ırkçı ve köleci" bi- ri diye nitelemesiyle doruğa çjktı. Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Gorbaçov, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki savaş tehlikesinin son anda atlatıldığını söyledi. Dağlık Karabağ Parlamentosu, bölgenin geleceği konusunda aralık ayı içinde halkoylaması yapılması karannı aldı. Dış Haberler Servisi — Kafkasya'da savaşın eşiğinden dönuldü. Azerbaycan Devlet Başkanı Ayaz Muttalibov ile Er- menistan Devlet Başkanı Levon Ter- Petrosyan'ın önceki gün Moskova'da yaptıklan görüşmenin ardından bir acık- lama yapan Sovyetler Birliği Devlet Baş- kanı Mihail S.Gorbaçov, görüşmede olumlu adımlar atıldığnıı ve "savaş teh- likesinin son anda atlatıldıgım" söyle- di. Diğer yandan ABD de Azerbaycan - Ermenistan çatışmasmda devreye gire- rek çıkabilecek bir çatışmanın iki cum- huriyetin Washington ile olan ilişkileri- ni etkileyebileceği konusunda uyardı. Azerbaycan Devlet Başkanı Muttali- bov ile Ermenistan Devlet Başkanı Pet-- rosyan'ın yam sıra SSCB lideri Gorba- çov ve diğer cumhuriyetlerin liderlerinin katılımıyla önceki gün Moskova'da ya- pılan devlet konseyi toplantısı, iki cum- huriyet arasında patlama noktasına ge- len gerginliğin yumuşamasmı sağladı. Muttalibov ve Petrosyan'ın Dağlık Ka- rabağ konusunda kendi tezlerini anlat- tıklan toplantıda bölgedeki krizin çözül- mesi için iki lider arasında doğrudan gö- rüşmeler yapılması kararlaştınldı. Devlet Konseyi'nin toplantısında "Dağlık Karabağ'ın anayasal statüsü- nün geri verimesi" ve Azerbaycan par- lamentosunun bölgeyi kendine bağlama karanrun iptal edilmesi istendi. Karar- da aynca her iki cumhuriyetin sınır boy- lanndaki yasadışı silahlı gruplan dağıt- maJan ve ortak sınır boyunca tampon bölgeler oluşturmalan tavsiye edildi. Sovyetler Birliği'nin en üst düzeyli ka- rar organı olan konsey, Azerbaycan hal- kının Ermenistan'a uygulanan demiryo- lu ve doğalgaz ablukasını da kaldırma- sını istedi. Devlet Konseyi toplantısının sona er- mesinden sonra bir açıklama yapan Sov- yetler Birliği Devlet Başkanı Mihail S.Gorbaçov, Azerbaycan de Ermenistan arasında çıkabilecek bir savaşın "eşigin- den dönnldttgnnü" söyledi. Karabag'da halkoylaması İki cumhuriyet arasındaki en önemli çatışma konusu olan Dağlık Karabağ bölgesinin yerel parlamentosu ise bölge- nin geleceği konusunda aralık ayında halkoylaması yapılmasını kararlaştırdı. Seçmenlere "hangi cumhoriyete bağlı olarak yaşamak istediklerinin" sorula- cağı halkoylamasının, Devlet Konseyi toplantısında vanlan uzlaşmayı sabote etme amacına yönelik olabileceği savu- nuluyor. Dağlık Karabağ sorununun çözüme kavuşturulması için iki cumhuriyet ara- sında yapılacak olan doğrudan göruşme- lerin gelecek hafta gerçekleştırilmesi ön- görülüyor. Ermenistan Devlet Başkanı Petrosyan, Sovyet televizyonuna yaptı- ğı açıklamada, Azeri ve Enneni heyet- Ierinin gelecek hafta yapacağı öngörüş- menin ardından, devlet başkanlan ola- rak Ayaz Muttalibov ile kendisinin de yıl sonundan önce Rusya'nın güneyin- deki Jeleznovosk'ta bir araya gelecekle- rini söyledi. Azerbaycan Devlet Başkanı Ayaz Muttalibov ise Moskova'da diyalog yo- lunun açılmasından hoşnut olduğunu söyledi. "Dağlık Karabağ sonınunnn banşçı yoldan çözümüBiin tek yolu diyalogdur" diyen Muttalibov, Azer- baycan'ın asla saldırgan konumda ol- mak istemediğini belirtti. Ancak siyasal gözlemciler, Muttali- bov'un izlediği yumuşak çizgiye karşın Azerbaycan'ın geri adım atmasının güç olduğunu beh'rtiyorlar. Muhalefetteki Halk Cephesi'nin Ennenistan'a karşı sert önlemler alınmasını istediğine ve hü- kümete sürekli olarak baskı yaptığına dikkat çeken gözlemciler, Muttalibov'- un hareket alanırun daraldığıru ve uzlaş- manın güçleştiğini savunuyorlar. ABD, Ermenistan ve Azerbaycan'ı, aralarında çıkabilecek çanşmanın Was- hington ile olan Uişkilerini etkileyebile- ceği konusunda uyardı. İran'dan arabuluculuk Iran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Vela- yeti, ulkesinin, Azerbaycan ve Ermenis- tan başta olmak üzere tüm Sovyet cum- huriyetlerinin arasında sağlıklı ilişkiler kunılması için yardıma hazır olduğunu bildirdi. Ermenistan lideri Petrosyan ile önceki akşam bir görüşme yapan Vela- yeti, özellikle Iran'a coğrafi bakımdan yakın olan cumhuriyetler arasında ba- nşçı ilişkiler olması gerektiğini söyledi. ÖAMIRAMIN Ifeni dünya düzeni kargaşadır Dış Habeıier Servisi — Üçüncû Dünya Forumu Baş- kanı iktisatçı Samir Amin, "Yeni diiBya düzeni denen şey gerçekte dünya kargaşasıdır" dedi. Mfllkiyeliler Birliği'nin çağ- nlısı olarak Ankara'da bulu- nan Amin, Siyasal Bilgiler Fa- kültesi Konferans Salonu'nda yaptığı konuşmada, Üçüncü Dünya ile ilgili sorunlann Sov- yet sisteminin çöküşünun ar- dından kazandığı görünümü ele alarak, Üçüncü Dünya'nın kapitalist sistemle bütünleşme sürecine değindi. Yeni dünya düzeninin de- mokratik mücadelelerin yolu- nu tıkayacağını söyleyen Amin, "Eski sosyalist olkeier- dc ve Üçincö Dünya'da Derici bir demokrasi için mncadele- kr güçJeşecektir. Aynı zaman- da kapitalist merkezler arasın- da derin uyuşmazlıklar görii- lecektir. Bn dunım, özellikle 'Avrupa Projesi'ne zarar ve- recektir. Biitün bu gelişmeler sosyalizme geçiş sorununun yeni bir biçimde ele aluunası- nı zonmlu kılryor" diye konuş- tu. Bugün saat 18.30'da aynı yerde demokrasiye ilişkin bir konuşma yapacak olan Samir Amin, Üçüncü Dünya kuramı- na katkılanyla tanınıyor. BM Güvenlik Konseyi özel elçi Vance'in aynntüı bir rapor ha&rlamasını istedi Yugoslavyada barış gücüne îlk adım Federal ordu birlikleri Zagreb'in güneyinde bulunan Hırvat direniş noktalarından Cetingrad'ı ele geçirdi. Sırp ana muhalefet partisi, Devlet Başkanı Miloseviç'i faşistlikle suçlayarak Hırvatistan'a yönelik saldırıları kınadı. ÇAREStZLİK GÖZYAŞLARI— Art arda düşen bombalar karşısında çaresizlik içinde kalan yaşlı Hırvat kadınlann elinden ağlamaktan başka bir şey gelmiyor. (Fotograf: AP) Dış Haberler Servisi — Birleşmiş Mil- letler Güvenlik Konseyi önceki gün al- dığı kararla Yugoslavya'ya barış gücü gönderilmesi yönünde ilk adımı attı. Hn^atistan'da federal ordunun Osijek'e önceki gün duzenlediği saldında 19 Hır- vat'ın öldüğü bildirildi. New York'tan Şebnem Atiyas'ın bil- dirdiğine göre BM Güverdik Konseyi'n- de oy birliği ile kabul edilen kararla Cu- ellar'ın özel Temsilcisi Cyrus Vance'in Yugoslavya'da taraflarla göruşmelerine dayanarak banş gücu ile ilgili önerileri- ni rapor halinde bildirmesi istendi. Van- ce hafta sonunda bu raporu oluşturmak uzere Yugoslavya'ya gidecek. Vance'in Güvenlik Konseyi'ne sunacağı önerile- re dayanılarak Yugoslavya'ya banş gü- cü gönderilecek. BM Güvenlik Konseyi'nde önceki gün oy birliği ile alınan Yugoslavya'ya yö- nelik karar, BM banş gucunün Avrupa'- ya "ilk adımı" olarak nitelendirildi. BM diplomatlan, karan, "Böylece Avrupa'- ya banş gücü gönderilmesi yolu açüdı ve ilk adım atıldı" diye nitelendirdiler. BM Genel Sekreteri Pereı de CueUar'ın Madrid'de yaptığı açıklama ve BM dip- lomatlannın ifadeleri Yugoslavya'ya ilk etapta yaklaşık 9-10 bin BM banş gücü görevlisinin gönderilmesi planlandığını kanıtlıyor. Cuellar bu operasyona 200 milyon dolar gerekeceğini bildirdi. Yugoslavya'ya barış gücu gönderilme- si doğrultusunda alınan karar Güvenlik Konseyi'nde uzun bir süreci gerektirdi. Yugoslavya'da süren iç savaş nedeniyle Güvenlik Konseyi'nin banş gucü gön- derme karan alması Irak'tan sonra ikin- ci "iç işlerine mudahale" adımı. Bu ne- denle başta Çin olmak üzere çeşitli ül- keler Yugoslavya'ya bir güvenlik gücü gönderilmesi karanna itiraz ettiler. tti- raz eden ülkeler Yugoslavya'da iki ta- rafın da ayn ayn banş gücü isteğinde bulunduğuna dikkat çektiler ve doğru- dan Yugoslavya hükumetinden gelen bir istek olmadığı için Güvenlik Konseyi'- nin alacağı her karann iç işlerine müda- hale olacağım belirttiler. Ancak karar çıkmadan bir gece önce Yugoslavya'mn BM temsilcisi, hükumeti adına Güven- lik Konseyi'ne başvurarak banş gücü- nün gönderilmesini istedi. Güvenlik Konseyi bu başvunıyu resmi başvuru olarak kabul etti ve banş gücü ile ilgili karan hazırladı. Ordu ilerliyor öte yandan Hırvatistan'da federal birliklerin ilerleyişi süruyor. Tanjug'un haberine göre ordu birbkleri Hırvat baş- kenti Zagreb'in güneyinde Kordon böl- gesinde bulunan son Hırvat direniş nok- tası Cetingrad'ı da ele geçirdi. Hırvatis- tan radyosu da Zagreb'in batısında yer alan Novska çevresinde federal ordu bombardımanının yoğunlaştığını duyur- du. Bir haftadır yoğun biçimde bomba- lanan Osijek kentinde çarpışmalann dün erken saatlerde durulduğunu bildiren radyo, kente önceki gün dUzenlenen füze saldınsında 19 Hırvatın öldüğünü, 22'sinin de yaralandığını öne sürdü. Sırplarda anlaşmazlık Sırbistan ana muhalefet partisi, Vu- kovar'ın Yugoslav ordusunca ele geçi- rilmesini ve Osijek'in bombalanmasını kınadı. Sırp Yenileşme Hareketi lideri Vuk Draskoviç, Sırbistan devlet Başkanı Slobadan Miloseviç'i, ülkeyi faşizme sü- rüklemekle sucladı. Draskoviç, Borba gazetesine verdiği demeçte, "Sırplar ve Hırvatlar en utanç verid düsüşlerini yaşıyorlar" dedi. YemerieyeHeşen ürüü îerörist Çakal Carlos'u, Suriye başmdan attı, Libya kabul etmedi Araplar Carlos'u dışladı PORTREUYİÇ RAMIREZ SANCHEZ Emekli teröristUluslararası terorizmin en buyük mitosu haline gelen tl- yiç Ramirez Sanchez, Venezuelah Marksist bir büyuk bur- juvanın oğlu. Devrimci eylemle genç yaşında ilgilenmeye baş- lıyor. Moskova'daki Patrice Lumumba Üniversitesi'nde öğ- renci iken, gayri ciddi davranışlanndan ötüru okuldan atılı- yor. 1970'li yıllarda, George Habbaş yonetimindeki Filistin Halk Kurtuluş Ordusu saflarında "gizli" görevler yüklenmek üzere Vahit Hatta tarafından "işe" alınıyor. Asıl işlevi Isra- il'e karşı terörist eylemlere katılmak olmakla birlikte, zaman zaman Japon Kızıl Ordusu, Baader Meinhof çetesi ile sıkı işbirliği yaptığı oluyor. Ünlü teröristin yüzlerce eylemi ara- sında 1975 yılında Viyana'daki OPEC toplantısında tum dün- ya televizyonları önunde altı kişilik bir komando ekibiyle 12 petrol bakanı dahil olmak uzere 70 kişiyi rehin alması var. Bu eylemin sonucu, üç olü ve sekiz yaralı. Carlos, Cezayir ile Trablus arasındaki uçuşta, adam- larıyla birlikte "buhar oluyor". Son eylemi ise 1 Ocak 1984'te, LibyaTrablus'takıFransız Kültür Merkezi'ni bombalamak oluyor. MİNE G.SAULNIER PARİS — Fransa'da yayım- lanan Iiberation gazetesinin dün birinci sayfada ve Pierre Pean imzasıyla verdiği habere göre 1984 yılından bu yana "te- rorizm emeklisi" varsayılan Carlos'un Suriye'den Libya'ya sürülmek istendiği, Libya'dan geri çevrilerek Yemen'e yerleş- tiği bildiriliyor. Gazeteninh, Libya gümrü- ğtode aunan pasaport kopyala- n ile birlikte yayunlanan araş- tırmasına göre asıl adı Üyic Ra- mirez Sanchez olan ve "Çakal" lakabıyla tanınan Venezüela asılh Carlos ve ailesi, 21 eylül- de Libya başkenti Trablus'a gi- riş yapmak istemiş. Suriye yet- küilerinin Libya yönetimine ha- ber vermeden gerçekleştirmek istediği bu "ihraç"ın öyküsü, Fransız gazetesi tarafından şöy- le aktanhyor: Filistin-tsrail müzakerelerin- de ABD'nin desteğiyle yeniden güvenilir bir muhatap haline gelmek yolunda önemli aşama- lar kaydeden Suriye yönetimi, uluslararası terorizme yataklık etmek damgasından aklanmak üzere bir tür "temiziik " harekâ- tına girişmiş bulunuyor. Eylül ayırun sonlanna değin Suriye'- nin başkenti Şam'da yüksek memurlann yaşadığı Al Akşam Bin Seyfi sokağının El Candali apartmanındaki giriş katında oturan Carlos, 21 eylülde Suri- ye Havayollanna bağlı 359RB uçuş numarab bir Boeing 747 ile saat 19.30'da Libya'mn başken- ti Trablus'a iniyor. Havaalam- na getirilen, Trablus'taki Suri- ye konsolosu ve saatlerce süren tartışmalardan sonra Libya yet- kilileri Carlos ve yanındakileri alanda bekletilmekte olan Suri- ye uçağına yeniden bindirerek gerisin geri gönderiyorlar. Temiziik harekâtı Avrupa İnsan Haklan Divanı'nın kararu İfade özgürlüğüne yasak konamaz'SABETAY VAROL STRASBOURG — Avrupa însan Haklan Divanı, daha önce ifşa edildiği için herkesin bildiği "gizli" bilgilere, gü- venlik gerekçesiyle yayın engeli konama- yacağma karar verdi. Emekli istihbaratçı Peter Wrigbt'ın "Spycatcber" adlı ki- tabından bazı bölumlerin yayımlanma- sını "geçici bir siire" yasakladığı için, Ingiliz hukumetı; "Sunday Times", "Observer" ve "Guardian" gazeteleri- ne 100'er bin sterlın tazminat ödemeye mahkûm edildi. Londra, Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin, "ifade özgürlü- gü"ne ilişkin 10. maddesini ihlal etmekle suçlandı. lngüiz istihbarat örgütlerinin faaliyet- lerinde, çeşitli yasadışı yöntemlere baş- vurduğu yönünde açıklamalar ihtiva eden ve 1985 yılında Peter Wright tara- fından kaleme alınan kitap, 1985 yılın- da lngiltere Savcılığı tarafından geçici olarak yasaklanmıştı. Savcılık, kitabın toplatılması için, yayımlandığı ülkede olan Avustralya mahkemesi nezdinde gi- rişimde bulunmuştu. Ancak, aynı kitap 1987 yılınm haziran ayında bu kez ABD'de yayımlanmış ve hasılat rekoru kırmıştı. Avustralya'da kitabı engelle- meye kalkan Ingiliz Başsavcıhğı, ABD için aynı yola başvurmamıştı. Kitabın ABD'de yayımlandığı bu ta- rihe kadar geçen süre içinde lngiltere Baş- savcıiığYnın koyduğu "geçici" ya- sağı, Avrupa İnsan Haklan Divanı do- ğal karşıladı. Ancak divan, kitap ABD'- de yayımlandığı andan itibaren, herkes- çe bilinen şeyler hakkında yayın yasağuu surdürmenin, hakk bir gerekçeye dayan- mayacağına ve "ifade özgürlügü"nü kı- sıtlama anlamına geleceğine karar ver- di. Bu geçici yasağın, hem bir yandan emekli lngüiz ajanı Wright hakkında de- vam eden davamn gizliliği hem de kitap- ta yer alan bazı bilgilerin ulusal güven- liği sarsabilecek mahiyetten oluşu yü- zünden konduğu gerekçesiyle Avrupa Mahkemesi'nce kabul ediliyor. Ancak kitabın 1987 haziranında ABD'de ya- yımlanışından, ekim 1988'e kadar geçen süre içinde geçici yasağm kaldınlmamış olmasından ötürü, tngüiz Başsavcılığı haksız işlem yapmış gibi gösteriliyor. Aynı şekilde kitabın ABD'de yayımla- masından sonra tngiltere'deici yayın haklannı satın alan Sunday Times ga- zetesine konan yayın yasağı da Avrupa İnsan Haklan Divanı'nca benzer gerek- çelerle mahkûm edildi ve bu gazeteye de 100 bin sterlin tazminat ödenrnesi kabul edildi. Liberation gazetesi, ABD'nin güvenini kazanmak isteyen Su- riye'nin artık Carlos'u isteme- mesi gibi son günlerde ABD ile Fransa'nın kesin cephe aldıkla- n, Libya'mn da ünlü teröristi kabul etme cesaretini göstere- mediğini beürtiyor. BUindiği gi- bi Libya lideri Kaddafi'nin aile yakınlan ve Libya gizli servisle- rinin UTA havayollanna ait Fransız DC10 ve Amerikan Lockerbie uçak kazalanndan doğrudan sorumlu olduklan iki hafta önce kanıtlanmıştı. Libya yetkililerinin, Carlos'u "Trab- lus çıkarması ve geri püskürtül- mesi" ile ilgili olarak pasaport kopyalannı Liberation gazetesi- ne vermeleri, havaalanındaki müzakereleri videoya çekmele- ri ve en önemlisi bu olayı Libe- ration kanalıyla Fransız basını- na sızdırmalan kendilerini bir anlamda Suriye gibi uluslararası terorizmden aklamaya çahşmak çabasmdan başka bir şey değil. Yine aym gazetenin bildirdi- ğine göre Carlos ve yakınlan Libya dönüşü birkaç gün daha Şam'daki luks apartman daire- sinde "konuk" edildikten son- ra Yemen'e gönderilmiş bulu- nuyorlar. Kısacasi 1984 yılından bu yana bir çeşit "eylem" emekliliği yaşayan ve "genç" teröristlere öğutler vennek, gizli servislere daruşmanlık yapmak görevlerini sürdüren Carlos, gi- derek daha çok devlet için "is- tenmeyen adam" ve "dikenli yük" konumuna giriyor. Kohl-IVIajor görüşmesi • BONN (AA) — lngiltere Başbakanı John Major ile Almanya Başbakanı Helmut Kohl'un, önceki akşam Bonn'da bir görüşme yaptıklan bildirildi. Bir lngüiz sözcu, dört saatlik görüşmenin dostluk havası içinde gectigini, iki başbakanın 9-10 aralık tarihlerinde Hollanda'nın Maastricht kentinde yapılacak AT zirvesi ile ilgili konulan ele aldıklannı bildirdi, ancak başka aynntı vennedi. Major, önceki gün ttalya Başbakanı Giulio Andreotti ile de göruşmüş, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, AT zirvesinin başanlı olması halinde, tüm zorluklann aşılarak bir anlaşmaya vanlmasının söz konusu olabileceğini söylemişti. Türk-Bulgar • SOYA (AA) — Bulgaristan, Uluslararası Ekonomik İlişkiler Enstitüsü temsilcisi Marin Todorov, ülkesi ile Türkiye arasında artık uzun vadeli bir işbirliğinin yolunun açıldığım söyledi. Türk- Bulgar Iş Konseyi'nin ilk toplantısı çerçevesinde Sofya'da düzenlenen basın toplantısında konuşan Todorov, iki ülke arasında özellikle kimya sanayii, hafif sanayi, turizm ve gıda sanayii alanlannda geniş işbirliği olanaklan sağlandığım belirtti. COsetya'da cumhuriyet ilanı • MOSKOVA (AA) — SSCB'nin Gürcistan sımrları içinde yer alan Güney Osetya özerk bölgesinin parlamentosu, özerk bölgeyi 'cumhuriyet' ilan etti. Interfaks ajansının haberine göre yerel parlamento önceki gece sona eren toplantısında 'Güney Osetya Cumhuriyeti'nin başbakanhğına, aynı zamanda parlamento başkam da olan E. Gassiev'i atadı. Parlamento aynca cumhuriyetin tüm topraklarında da 'olağanüstü durum' ilan etti. ABD'den yardım • WASHINGTON (AA) — ABD Kongresi, Sovyetler Birligi'ne, ülkedcki nukleer silahlann imha edümesine yardım etmek ve acil yiyecek sağlanması için 500 milyon dolar yardımda bulunmayı kabul etti. Kanun, Temsilciler Meclisi'nden 114 red oyuna karşın, 303 kabui oyuyla geçtikten sonra, Senato'da da açık oylama sonucunda kabul edildi. Kanunun, ABD'nin, Sovyetler BirliğTnde bulunan 15.000 civarındaki taktik nükleer silahlar, mayınlar, bombalar ve toplann, ülkedeki karışıklık sırasında, teröristlerin veya diktatörlük peşinde koşanlann eline geçmesinden endişe duymasının bir göstergesi olduğu belirrildi. Yüksek Sovyet'in çağrısı • MOSKOVA (AA) — SSCB Yüksek Sovyeti'nin iki kanadından biri olan Cumhuriyetler Meclisi, siyasi birlik sözleşmesinin imzalanması çağnsmda bulundu. Cumhuriyetler Meclisi önceki gün kabul ettiği bir açıklamada, sözleşmenin imzalanmasımn, egemen cumhuriyetler arasındaki ih'şkilerin bir sisteme oturtulması için gerekli temeli oluşturacağını belirtti. Açıklamada, Cumhuriyetler Meclisi'nin sözleşme tasansmı müzakere etmeye hazır olduğu kaydedilerek meclisin tasan üzerindeki önerilerini cumhuriyetlerin liderlerine ve parlamentolanna da sunacağı ifade edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle