22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 HABERLER 22 KASIM 1991 D\l*-SHPlıüküıııetiııiııişi zorEKONOMİ KÎT sistemi iflasın eşiğinde DIŞ POLİTİKA ANKARA (Comhuriyet Bürosu) — Sü- tan da yine satış hasdatıoın yüzde 30'ana leyman Demirel başkanhğındaki koalisyon çıktı. Satış basılatından geri kalan yüzde hükümeti, ekonomide "acil önlem" gerek- 30'luk hammadde ve enerji girdileri mi kar- tiren bir dizi ağrr sorun devraldı. Sorunla- şüanacak, yatınm giderleri mi?" nn çözümü için hukümetin önümüzdeki KlT'lerin toplam borçlarının 62 trilyon günlerde KİT zamları, maaş katsayılan, liraya ulaştığı da belirtılerek bunun 12 tril- bütçe ve vergi düzenlemeleri başta ohnak yon liralık bölümunün ticari banka borç- üzere bir dizi ekonomik önlem ve karar al- lan, 6 trilyon lirasının vergi borçları, 2.8 ması bekleniyor. Ekonomiden sorumlu bi- trilyon lirasının SSK borçlan, 6 trilyon li- rimlerin Demirel hukümetine sunulmak rasımn tahvil borçlan ve 35 trilyon lirası- üzere hazırladıklan raporlarda, öncelikle nın da dış kredi borçlanndan oluştuğu kay- kamu finansman açıklan sorununa çözüm dedildi. getirilmesi öneriliyor. KİTfiyatayarlama- KtT iiriinlprinp viizrip 20-25 larının bir an önce yapılması, temel vergi K 1 1 "ronienne yUZOe W-LS düzenlemelerinin yıl sonuna kadar yürür- lüğe konulması gerektiği kaydediliyor. Ka- munun; işçilere, çiftçilere ve müteahhitle- re biriken yaklaşık 4 trilyon lirahk borcu- nun nasıl tasfıye edileceğme de Demirel ka- rar verecek. Edinilen bilgiye göre DPT, genel ekono- mik durum, temel sorunlar ve önlem öne- rileri konusunda 350 sayfalık bir rapor ha- zırladı. Hazine, Maliye ve Merkez Banka- sı ile Kamu Ortaklığı idarelerinin de ken- di görev alanlan ile ilgili sorun ve önlem önerilerini içeren birer raponı önümüzde- ki günlerde Başbakan Süleyman Demirel'e verecekleri belirtildi. Ekonomideki en önemli sorunun bütçe ve genelde kamu kesimi finansman açık- lan olduğu belirtilen buraporlarda,enf- lasyonun düşürülmesinin de bu sorunun çözümüne bağlı olduğu kaydediliyor. Bu arada hukümetin ekonomiyle ilgili olarak dört temel konuda öncelikli olarak karar vermesi gerektiği ifade edildi. önce- likli karar gerektiren konuların başında KİT zamları geliyor. DPT ve Hazine'nin yaptığı değerlendirmeye göre "geçen dö- nemde uygulanan hatalı politikalar ve se- çim ekonomisi, KtT'lerin çogunu iflasın eşigine getirdi". Raporlarda KIT'lerle ilgi- li değerlendirme özetle şöyle: "Toplusözleşmelerle saglanan yüksek ücret arnşlan, istindam fazlası olan ve mali yapıian zaten bozuk olan birçok kunılu- şu iyice darboğaza itti. Bunun ardından temmuz ayından bu yana fiyat ayarlama- tannın dondunılması, KİT finansman acıklanm buyüttü. Bugün KİT sisteminin ücret ödemeleri toplamı gayri safi saüş ha- sıiadannu yüzde 40'ına, borç servisleri tu- nu ve görev zaran aJacaklarını zamanında ve yolcu taşıma tarifelerine zam yapılma- tahsil edememesi nedeniyle mali darboğaz smın kaçınılmaz olduğu, zammın da bu yaşıyor. Ticari banka borçlan 350 milyar kuruluşun sorunlanna çözüm olamayaca- İirayı geçerken, Maliye'ye olan vergi borç- ğı ve köklü bir reorganizasyondan geçiril- ları da 4 trilyon liraya ulaştı. Tekel ürünle- mesi gerektiği ifade edildi. rine yüzde 25-30 oranında zam yapılabile- Hükünjet 1992 yılı için önce üç aylık bir geçici bütçe hazırlayacak. Daha sonra da Mesut Yümaz hükümetinin son ana ka- dar beklettiği KİT zamlannın bugünlerde yeni hukümetin gündemine geleceği belir- tildi. Zam için yeni hükümetten onay bek- leyen KtT'ler şöyle: Şeker Türkiye Şeker Fabrikalan AŞ, ye- ni mahsul pancardan ürettiği şekerde kilo başına 350-400 lira zarar ediyor. Ticari banka borçlan da 1.6 trilyon lirayı bulan Şeker Şirketi'nin en azından eski Başbakan Yılmaz'ın engellediği yüzde 22'lik zammı bir an önce yürürlüğe koyabilmesinin ge- rekli olduğu ifade ediliyor. Çay: Çay-Kur'a Hazine*den bir süre ön- ce sermaye transferi yapılarak dunımunun bir ölçüde iyileştirildiği ve maliyet-fiyat dengesinin de bugünkü aşamada yüksek oranh bir zam gerektirmediği kaydedildi. Tekel: Tekel Idaresi, tutün sübvansiyo- ceği belirtildi. Elektrik: TEK borç yükü en ağır KİT. lç ve dış borçları toplamı 17.5 trilyon lira- yı bulurken, fonlara yapması gereken öde- meleri de bir süredir yerine getiremiyor. Otomatiğe bağlanan elektrik zamları da se- çim ekonomısi nedeniyle 2.5 aydır bekle- tiliyor. Elektrik fıyatlannm ilk aşamada yüzde 10-15 artırılması bekleniyor. Kâğıt: SEKA'nın kâğıt fıyatlarma da yüzde 20 civarında zam yapması gerekti- ği, ancak ucuz ithalat nedeniyle bunun şimdilik güç olduğu, ithalat rejiminde ge- rekli düzenlemeler yapıldıktan sonra fiyat ayarlamasına gidilebileceği belirtildi. Yem: Yem Sanayii AŞ, Yılmaz hüküme- tinin engellediği yüzde 25'lik zam karannı yeni hükümete bir an önce onaylatmak is- tiyor. TCDD: Birikmiş 550 milyar lira vergi ve 500 milyar lira da SSK borcu bulunan Dev- let Demir Yollan'mn son dönemde tam bir mali çıkmaz içinde olduğu belirtildi. Pa- rasızlık yüzünden personel maaşlannı öde- yemez duruma düşen TCDD'ye Hazine, her ay maaş ve ücret giderleri kadar ser- maye transferi yapıyor. Demir Yollan, yük kendi politikalan doğrultusunda bütçe ta- sansmı hazırlayıp TBMM'ye sunacak. Hu- kümetin memur maaşlannda yapılacak ar- tışla ilgili katsayı önerilerini de 10-15 gün içinde Meclis'e getirmesi bekleniyor. Ekonomi bürokratlannca hazırlanan ra- porlarda, ekonomideki pek çok sorunun temelinde bütçe açıklannın yattığı vurgu- lanıyor. Artan bütçe açıklannın finansma- nı için Hazine'nin sürekli olarak daha bü- yük oranlarda iç borçlanmaya başvurma- sı, bir yandan özel kesimin fon olanakla- nnı daraltırken, diğer yandan da faizlerin yükselmesine yol açıyor. Aynca, iç borç- lanmanın büyümesi, bUtçedeki faiz ödeme- lerini artırdığı için özellikle son yıllarda devlet bütçesi, "maaş ve borç ödeme" büt- çesi niteliğine dönüştü. Yatınm harcama- lannın butçe içindeki payı da giderek kü- çuldü. örneğin, 1987 yilında bütçenin yüz- de 21.9"u yatınma ayrılmışken, bu oran 1990'da yüzde 14.4'e, bu yü da yüzde 11.4'e indi. Bu yıl 29.4 trilyon lira olacağı hesapla- nan konsolide bütçe açığı, hibeler dikkate alındığında 37.4 trilyon lirayı buluyor. İlk sınav AGİK toplantısı LJatı'yagöre DYP-SHP hükümetinin en önemli vaadiinsan hakları alanmda. 24-25 ocak tarihlerinde Prag'dayapılacak AGİK İnsan Hakları Toplantısı bu açıdan büyük önem taşıyor. Batılı diplomatlar Demirel hukümetine 'siyasal ve sosyal liberalizme' kapılannı açacakreform hükümetiolarakbakıyorlar. SEMİH İDİZ Iş dünyası nasıl bakıyor? Ekonomive doğru teşhisEkonomi Senrtsi — DYP-SHP koalis- yonu ile kurulan yeni hükümeti "umut verid" olarak nitelendiren iş dünyası, hü- kümet protokolünde belirlenen ekonomik politikalara "tam destek" verdi. İş dün- yasının temsücileri, vaatlerin hemen ger- çekleştirihnesini beklemediklerini kaydede- rek uygulanması zorunlu hale gelen acı re- çeteli çözümlere toplumun tum kesimleri- nin göğüs germesi gerektiğini savundular. tş dünyası kurulan yeni hükümeti şöyle değerlendirdi: • Bülent Eczacıbaşı (TÜStAD Yönetim Kurulu Başkanı) — Yeni hükümet konu- sunda çok iyimseriz ve çok olumlu değerlendi- riyoruz. Hükümet protokolü son derece geçerli ve tutarh. Eko- nomik yaklaşımlar da doğru teşhisler içeri- yor. Şimdi hükümet programınm aynntılarını ve uygulamala- ra yönelik aynntılann belli olmasını bek- liyoruz. Iki parti de bakanlan üzerine dü- secek görevleri yerine getirecek kişilerden seçtiler. Kendilerine başanlar dih'yoruz. • Feyyaz Berker (TÜStAD Y üksek tsti- şare Konseyi üyesi) — Yeni kabineyi bilhassa ele aldığı konular açı- sından olumlu karşıh- yorum. Demokratik- İeşme olayında tüm partilerin hemfikir ol- duğu yeni ruh ve atı- hmla, anayasa ve diğer kurumlarda yapılacak değişikliklerin ortaya koyacağı değişim de son derece olumlu. Ekonomik ve sosyal konulann çözümü- nü ise daha uzun vadede bir mesele ola- rak görüyorum. Kısa vadede ekonomik so- runlann çözülmesini beklemiyonjm. Eko- nomide özelleştirmenin bir nihai hedef ol- mamasım dih'yorum. Refik Baydur ANKARA — DYP lideri Süleyman De- mirel başkanlığmdaki koalisyon hüküme- tiyle Türk dış politikasında yeni bir "sayfa" açılıyor. Kimi diplomatik çevrelerce "res- torasyon dönemi" olarak tanımlanan bu yeni aşamada, Türk dış politikasında ge- leneksel yaklaşımlara dönüş bekleniyor. Yeni hükümete yakın çevreler Türkiye 1 yi çevreleyen "ateş çemberine" ve bunun "ülke içinde yansımalanna" dikkat çeke- rek ANAP hukumeti sırasında zaman za- man görülen "maceraperestiige" bundan böyle yer verihneyeceğini bildiriyorlar. Söz konusu çevreler, DYP-SHP koalis- yon protokolünde yer alan ifadeleri kulla- narak "Diğer devletlerle uluslararası daya- nışma içinde, ülkemizin çıkarlannı ön planda tutan, kişilikli, tutarlı ve bilinçli bir dış politika izlemek ana bedeftir" diyor- lar. Aynı çevrelere göre yeni dönemde be- nimsenecek temel yaklaşım, "Hızlı değişen uluslararası ortamın gereklerinin Türk dış politikasının geleneksel zemininden hare- ketk yerine getirilmesi" seklinde olacak. Bakanlar koltuklanna oturduANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Bakanlıklarda devir teslim törenleri bol vaatü geçerken taraflar birbirlerine iyi di- lek ve başan temennisinde bulundular. Adnan Kahveci'den görevi devralan Ma- liye ve Gumrük Bakanı Sümer Oral, Türkiye'nin maliye ve ekonomi alanında bir şeyler katetmek zorunda olduğunu be- linerek, "Avnıpalılann çok sık kullandı- ğı, benim de çok sevdiğim bir söz var. Ta- samıfun tasamıf edilmesi.' Böyle zor bir işi hep birlikte başaracağız" dedi. Maliye ve Gümruk Bakanlığına atanan Sümer Oral saat 09.15'te görevi eski ba- kan Adnan Kahveci'den devraldı. Yeni ve eski bakan, bakanlığın ust duzey yöneti- cileri ile bir araya geldiler ve Bakan Oral, bakanhk bürokratlanyla tamştı. Kültür Bakanı Fikri Sağlarda dün gö- revi eski bakan Gökhan Maraş'tan dev- raldı. Operadaki tarihi Kültur Bakanlığı binasına gelen bakan Sağlar, doğrudan ikinci kattaki bakanhk makamanı çıktı. Makam odasının kapısında eski bakan Gökhan Maraş tarafından karşüanan Sağlar, daha sonra içeriye geçerek bir süre sohbet etti. Çevre Bakanı Doğancan Akyürek de eski bakan Ali Talip Özdemir'den göre- vini devralırken yeni turizm sezonunda çok yoğun bir çevre kampanyasını baş- latacağinı açıkladı. Eski bakan özdemir- le yaklaşık 1 saat görüşen Akyurek daha sonra Çevre BakanlığYnın protokol ba- kımından en sonda yer almasına rağmen önem bakımından en ön sıralarda oldu- ğunu söyledi. Koalisyon hükümetinin yeni Tarım ve Köyişleri Bakanı Necmettin Cevheri ile Orman Bakanı Vef a Tanır ve Bayındırlık ve Iskân Bakanı Onur Kumbaracıbaşı da yeni görevlerine başladılar. Eski Bakan D- ker Tuncay'dan görevi devralan Cevheri, 45 dakika süren görüşmeden sonra eski bakanı kapıya kadar geçirdi. Orman Bakanlığı'na atanan Vefa Ta- nır, görevini Mustafa Kalemli'den saat 09.00'da devraldı. Kalemli, yeni bakana görevinde başanlar diledi. Bayındırlık ve Iskân Bakanı Onur Kumbaracıbaşı da gö- revini Hüsamettin Örüç'ten saat 10.00'da teslim aldı. Eski bakan Orüç, bakanhk yetkilileri ile kısa bir görüşme yaptıktan sonra Bakan Onur Kumbaracıbaşı'nı ba- kanhk kapısmda karşıladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Er- sin Faral>-alı da yeni görevini eski bakan Muzaffer Ancı'dan teslim aldı. Faralya- lı, devir teslim töreninde 28 yıllık sana- yici olduğunu vurgulayarak şöyle konuş- tu: "Büyük bir kunıluş olan Enerji ve Ta- bii Kaynaklar Bakanlığı hizmet üretimi .enerji üretimi ve diğer sektörlerdeki faa- liyetleriyle sadece iş âlemi ve sanayiciye degil, vatandaşın her ferdine hizmet gö- türen bir bakanlıktır. Bu görevi en iyi bi- çimde yerine getirmeye çalışacağız." Spordan sorumlu Devlet Bakanı Meh- met Ali Yılmaz da bu görevi eski bakan tlhan Aküzüm'den de\ralırken "Beni iz- Başbakan Demirel, Yılmaz'dan; tnönü, Pakdemirli'den, Toptan da Ak>ol'dan boşalan bakanhk koltuğuna oturdu. leyin, icraatımı görün" seklinde konuş- tu. Içişleri Bakanı İsmet Sezgin, eski ba- kan Sabahattin Çakmakoğlu'ndan göre- vi devralırken hukuk üstünlüğü ve ana- yasaya dayalı bir devletin kurulması için bakanlığının görev bilinci içinde olacağmı belirtti. Koalisyon hükümetinin yeni Sa- nayi ve Ticaret Bakanı Tahir Köse de bu görevi eski bakan Rüştu Kâzım Yücelen- den devraldı. Tahir Köse burada yaptığı konuşmada, devletin devamımn esas ol- duğunu, hiçbir zaman eski arkadaşlan- nı kotülemeden daha iyisini yapmaya ça- lışacaklannı belirtti MiUi Eğitim Bakan- lığı'na atanan Köksal Toptan, devir tes- lim töreni sırasında eski bakan Akyol 1 un özellikle ölçme değerlendirme siste- minde yaptıklan değişiklikleri emanet et- tiği belirtmesi üzerine, "Eğitim ögretim alanında büyük atılımlar yapacağız. Bu- rada particiUk olmaz. Yapılacak iş parti- cilik heveslerine engel olmaktır. GÖrev- de kalacağım süre içinde ilke olarak ele alacağımız ne blzim partirün ne de koa- lisyon partisinin fikir ve fdsefesi olacak- tır. Önümüzde duran ve uyulması gere- ken Türkiye Cumhuriyeti'ni var eden ana- yasanın 1 ila 10. maddesi arasında sıra- lanan hükumler, milli egitimin temel kanunudur" seklinde konuştu. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin de görevini Safa Giray'dan devraldı. Hikmet Çetin, Türk- iye'nin dış politikasında temel konular- da devamlılık bulunduğunu belirterek "Amaç Türkiye'nin çıkarlannı korn- maktır" dedi. (TtSK Genel Başkanı) T E R Ö R — Ben bu tarz koalis- —ı^^— yona olumlu bakıyo- rum. Seçmen şartlan bu şekilde gördüğüne göre darboğazın bu şe- kilde aşüması gereki- Sırra kadem basan katiller bulunacak mı? yor. SHP-DYP koalis- TURAN YILMAZ yonunu olumlu bulu- — . . _,. _ . r~~ : ~ ~ — yoruz Demirel ve Inö- ANKARA — Hukümetin önündekı te- nü'nün anlayışh tu- m e l sorunlar arasında, son günlerde hızla tumlan umut veriyor. Partilerin seçimön- tırmanan cezaevi eylemleri Güneydoğu cesi vaatlerinin tümünü tahakkuk ettirme- B ö l «e s ı n d e n »»şlayıp büyük kentlere sıç- leri zor rayan terör olaylan ile henuz aydınlatıla- Biz de bir lasmının gerçekleştirilmesine m a v a n f a i l i meçhul cinayeüer öncelik ta- yardımcı oluruz. Yeni hükümetten beklen- s ı v o r tilerimiz, yatınmı hızlandırıp istihdamın, Cezaevlerinde yaygm açhk grevleri ile teknik eğitim düzeyini hızlandırmak sure- hızla tırmanan sorun, 2 yılı aşkın bir süre tiyle verimliligin arttınlması ve işletmeler boş tutulan, hücre sistemi içeren Eskişehir ayakta tutularak işçinin çalışma teminatı- özel Tip Cezaevi'ne tutuklu ve hükümlü nın sağlamlaştınlması. nakli ile başladı. Bu ay başında, Ankara • Kamil Kabakçı (Türkiye Esnaf ve Sa- Merkez Kapah Cezaevi'ndeki firar olayı- natkftrlar Koafederasyonu Başkanı) — nın ardından alınan bu sevk kararı, önce TESK koalisyon programının çok çeşitli Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'ndeki 38 konulan içermesine rağmen, toplumumu- tutukluya uygulandı. Ardından, diğer ce- zun büyük bir bölümünü temsil eden es- zaevlerindeki 200'ü aşkın siyasi hükümlü naf ve sanatkirlar için radikaJ ve somut ve tutuklu kısa sürede Eskişehir'e nakledil- kararlar içermediğini, esnaf ve sanatkâr- di. lann nasıl güçlendirileceğinin açıklıkla be- Bu uygulama, önce cezaevlerinde, ardın- lirtilmediğini cnüşahade etmektedir. dan da tutuklu ve hükümlü ailelerinin ka- ülımıyla dışanda yaygın açhk grevlerine yol açtı. Halen cezaevlerindeki 529 tutuklu ve hükümlü ile yine bu sayıya yakın aile aç- hk grevinde bulunuyor. Eskişehir'e nakil sı- rasına yaşanan dayak olayı, ardından iki haftayı aşan açhk grevinin yol açtığı ciddi sağhk sorunlan da yeni hukümetin önün- de çözüm bekliyor. Güneydoğu sorunu Güneydoğu'da son 6 yüdır hızla tırma- nan terör olaylan da yeni hukümetin önün- deki en önemli sorunların başında yer alı- yor. Bu terör olaylan, yüzlerce görevli ve yurttaşın ölümü ile sonuçlandı. Bölgede- ki terör olaylan özellikle son aylarda farklı bir boyut kazandı. Bölgeye gelen yabancı turistler kaçırıkrken tren bombalama, baş- ta hükümet konaklan olmak üzere resmi kurumlara yönelik saldınlar hız kazandı. Aynca sayıları 200-300 kişi olarak belirle- nen terörist gruplar, sınır karakollanna da baskınlar düzenleyerek çok sayıda güven- ük görevüsinin ölümüne yol açtı. Terör olaylan son ıkı yıl içinde büyük kentlere de sıçradı. Bu olaylarda aralann- da bilim adamlan, gazeteciler, emekli ve görev başında olan generaller ile güvenlik görevhleri, suikastlara kurban gittiler. Sa- >ılan 50'ye ulaşan bu suikastlardan büyük bölümü de halen çözülemedi Bu faili meç- hul cinayet dosyaları da yeni hukümetin önünde ağırhklı sorunlardan olacak. Yeni hukümetin gündeminde aynca 12 Eylül yönetimi ve ANAP hükümeti dö- nemlerinde çıkanlan yasalann demokratik- leştirilmesi konusu da bulunuyor. Başta öğretmenlere sendika kurma hak- kmın tanınması olmak üzere, öncelikle el- den geçirileceği belirtilen yasalar arasında şunlar yer alıyor. "Dernekler ve Meslek Kuruluşlan Yasa- lan, tş ve Sendika Yasalan, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası, Siyasi PartUer Yasası, Sıkıyönetim, Olağanüstü Hal ve Bölge Valiüği yasa ve kararnameleri, ceza- evleri tüzük ve genelgeleri." Yine bu dönemde Türk yasalarının Türkiye'nin altına imza koyarak ulusal yasa kimliği kazandırdığı uluslararası insan hak- ları ve hukuk metinlerine uyumunun sağ- lanması da hukümetin üzerinde duracağı öncelikli konular arasında yer alacak. Yeni hukümetin, önümüzdeki günlerde yasama çalışmaları süresince bu konu da ağırhklı olarak gündeme gelecek. Bu çerçevede Türkiye*ye yönelik insan haklan ihlalleri savlannın başında gelen iş- kence konusunda da kısa sdrede somut adımlar atıhnası bekleniyor. Yeni huküme- tin, öncelikle avukatlann gözaltındaki mü- vekküleri ile görüşebilmelerine olanak sağ- layacağı, ardından da yapılacak düzenle- melerle sorguya avukatın da katılabilme- sine olanak tamyacağı belirtiliyor. Yeni hükümet aynca Türkiye'de tartış- ma gündeminden düşmeyen DGM'lere de el atacak. Bu "geleneksel zeminde" Türkiye'nin üyesi olduğu uluslararası örgütler ve imza- ladığı belgelerden gelen yükümlülükleri de bulunduğunu kaydeden söz konusu çevre- ler, yeni hukümetin amacının bu yüküm- lülükleri "yapay" bir şekilde değil, "ger- çek anlamda" >«rine getirmek olacağını da söylüyorlar. Gerek yurtiçinde gerek yurt- dışında yeni hukümetin "kredibilitesiıtn" bu bağlamdaki kararlıhğı ile ölçüleceğiııi bildiklerini kaydediyorlar. Nitekim, Batıh diplomatlar arasında ya- pılan "sondajlar" da yeni hukümetin in- san haklan ve Güneydoğu konulanna yak- laşımı ile ilgili soruların zihinlerde ilk sı- ralarda yer aldığını ortaya çıkanyor. Söz konusu diplomatlar tarafından üze- rinde en çok durulan konunun Süleyman Demirerin seçim kampanyası sırasında sık sık dile getirdiği ve daha sonra koalisyon protokolünde de yer alan "AGİK ilkderi- ne bağlüık" konusu olması dikkat çekiyor. Boylece Demirel hükümetinin başta in- san haklan olmak üzere Batı tarafından da yakından izlenen "toplumsal ve sosyal refaha" dönük birçok diğer alanda da ciddi yükümlülükler üstlendiği belirtiliyor. Prag'da 24-25 Ocak 1992 tarihlerinde ya- pılacak olan AGİK tnsan Haklan Toplan- tısı'mn ise bu açıdan yeni hükümet için önemli bir 'ilk sınav" oluşturması bekle- niyor. Batılı diplomatlar arasında yapıian bu sondajlar aynı zamanda yeni hükümete yö- nelik genel yaklaşımın ve beklentilerin olumlu olduğunu da sergiliyor. Başka bir ifadeyle seçimlerden hemen sonra Was- hington ve Londra gibi Batı'nın etkin baş- kentlerinde "DYP-ANAP koalisyonu" yö- nunde oluşan tercihin son haftalarda yeri- ni çok farkh değerlendirmelere bıraktığı gözleniyor. Örneğin Demirel hukümetine, ekonomik liberalizm yönünde adım atan ANAP ik- tidarmın bunarağmengetiremediği "siya- sal ve sosyal liberalizme" kapüan aralaya- cak bir "reform" hükümeti olarak bakıl- ması dikkat çekiyor. Süleyman Demirel'in gerek seçimlerden sonra gerekse koalisyon pazarlığı sırasında takındığı "uriaşjcı" ve "yapıcı" tutumlara işaret edilerek Batı'da son dönemde kendisi hakkında oluşmaya başlayan olumlu beklentilerde bunlann önemli payı olduğu kaydediliyor. Hikmet Çetin faktörii Bütün bunlararağmenDemirel hüküme- tinin uluslararası konjonktür açısından çok ağır bir gündemi devraldığı da göz ardı edilmiyor. Dışişleri Bakanlığı'na getirilen ve bu gündemi üstlenecek olan SHP'nin önde gelen isimlerinden Hikmet Çetin, bu nedenle şu anda diplomatik çevrelerin baş- hca merak konusunu oluşturuyor. Çetin, son yıllarda Ankara'da görev yapan birçok diplomat için aslında yabancı oknayan ve "yumuşak kişiMği" ile bilinen bir şahsiyet. Buna karşın "tarihi gelişmelerin yaşandı- ğı bir dönemde" Çetin'in Dışişleri Bakanı olarak performansımn nasıl olacağı soru- su da şu anda ön planda yer ahyor. öte yandan Çetin'in ataması Dışişleri Bakanlığı içinde genelde olumlu karşılan- dı. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yar- dımcılığı yaptığı gunlerinden Çetin'le tema- sı olan dışişleri kadrolannın bu atamadan memnun oldukları gözleniyor. Bunun "Hikmet Çetin-Mümtaz Soysal tercihi" ko- nusunda bir "yorum" olmadığını da vur- gulayan bir yetkili, bu konuda espriyle ka- nşık bir şekilde şunlan söyledi: "Bakanhk olarak uzun zamandan beri ilk kez her ikisâ de tercihe şavan adaylaria karşı karşıya kaidık. Artık Mümtaz Hoca mı yoksa Sayın Çetin mi olması gerekirdi bu daha çok buradaki insanlann kişisel tutkulanyla Ugiliydi. Yoksa Sayın Soysal veya Sayın Çetin'in yetenekleri ile degil." Türkiye'nin içine girdiği seçim dönemi ve bunu izleyen hükümet kurma çahşma- lan sırasında adeta "unutulan" dış politika- mn önümüzdeki günlerde yeniden kamu- oyunun gündeminde önemli bir konuma yükselmesi bekleniyor. Bunun başlıca ne- deni, içeride arka plana itilmiş olmasma karşın dış politikanın aslında çok drama- tik değişimlerin olduğu bir dönemden geç- mesi. Bu nedenle Kafkasya, Balkanlar ve Irak'taki gelişmeler Ankara'mn öncelikli il- gi alanlanm oluşturuyor. Aynı çerçevede son dönemde duraksayan Kıbns sorunu- na çözüm arayışının önümüzdeki günler- de olmasa bile önümüzdeki haftalarda ye- niden canlanması bekleniyor. Arahkta Hollanda'mn Maatsrich kentin- de yapılacak olan AT zirvesinden önce Av- rupa'da ekonomik, siyasi ve hatta askeri entegrasyondan artan bir şekilde söz edil- mesi ise nihai hedefi Avrupa ile entegras- yon olan Ankara'mn Batı'ya ve Batılı kri- terlere dönük dinamik yaklaşım benimse- mesini gerektirecek. Bu çerçevede örneğin insan haklan alanında atılacak önemli adımlann içeride olduğu kadar dışanda da olumlu yansımalan olması bekleniyor. Yeni hukümetin "Güneydoğu sorunu" konu- sunda izleyeceği tutumun da Batı açısın- dan belirleyici olacağı bizzat Batılıdiplo- matlarca ifade ediliyor. Yeni hukümetin ko- alisyon protokolünde olduğu gibi Türkiye 1 nin üniter yapısını vurgulaması, buna kar- şın Güneydoğu sorununu "AGİK" ve "tn- san Haklan" bağlamında çözmekisteme- sinin ise Batıh diplomatlar arasında "olum- lu bir yaklaşım" olarak değerlendirildiği gözleniyor. Batılı diplomatlar aynı zaman- da terorizme karşı yürütülen savaşın karar- lılıkla sürdürülmesinin istenmesinin "anlaşılır" olduğunu beürtiyorlar. Nitekim Ingiltere'nin IRA, Ispanya'nm da ETA ko- nusunda aynı şeyi yaptıklanna işaret edi- yorlar. Ancak burada da temel koşulun in- san haklarına saygı olduğunu vurgulu- yorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle