Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 KASIM 1991 HABERLER CUMHURÎYET/3
'Zor
dönemde
gazete
yönetmek'
FIEJ'in (Uluslararası
Gazete Editörleri
Federasyonu)
düzenlediği "Zor
Dönemlerde Gazete
Yönetme ve Geleceğe
Hazırlama" başlıklı
sempozyum bugün
başlıyor.
Haber Merkezi — Uluslara-
rası Gazete Editörleri Federas-
yonu'nun (FIEJ) 'yönetim ve
pazariama' toplantıları çerçe-
vesinde 'Zor Döoetnlerde Gaze-
te Yönetme' sompozyumu bu-
gün lstanbul'da Bosphoros
Otel'de (Swissotel) başlıyor.
Avnıpa ülkeleri, ABD ve Ja-
ponya'dan çok sayıda gazete
editörünün katılacağı sempoz-
yumda oturumlar, 'Okuyucu
sayısı ve tiraj nasü artürdır?',
'Resesyona karşı nasd önlem
aiımr?', 'Yeni zamanlar, yeni
ttrünJer, yeni para' gibi konu
başhklan taşıyor. Sempoz-
yumdan önce bir konuşma ya-
pan FIEJ Genel Sekreteri
K.Prescott Low, "Dünyada
basuun içinde bulunduğu zor
dnnımun Turkiye'ye ağır etki-
leri olmadı. Tiırkiye'de dina-
mik ve canlı bir basın oldoğn-
nu biliyoruz" dedi.
"Zor Dönemlerde Gazete Yö-
netme ve Geleceğe Ha/ırtama"
sempozyumu nedeniyle, dün
düzenlenen basın toplantısm-
da konuşan, FIEJ Genel Sek-
reteri K.Prescott Low, sem-
pozyumda işletme ve pazar-
iama konusu üzerinde dura-
caklannı belirtti. Low, "Özel-
Hlde, ekonomik olarak zor du-
rnmda olan bir gazete isletme-
si nasü olmalı, mevcut kay-
naklann değerlendirilmesi fle
yeoi iiıünler dde edilerek zor
dunımtar nasıl atlatılabiür,
konnlan isJenecek. Vani döne-
min altında ezilmektense, na-
sıl kafa tutulor, buna çözüm
balnnmaya çalışılacak" dedi.
Sempozyumda, gazetelere
gelecekleri konusunda yol gös-
tenneye, çözüm önermeye ça-
hşacaklarını kaydeden Low,
AA'ya göre şöyle dedi:
"Tarbşuacak konulan, dört
başlık altında toplayabiliriz.
Gerileme Ue karşı karşıya ge-
lindiğinde gösterilecek tepki,
reklam gelirlerinde ani ve
önemli düşuş görüldüğü za-
maıı ne yapdabikcegi, dağıtun
ve okuyucu artürmak için ne
gibi önlemler alınacağı ve ye-
ni bir dönem yeni ürün ve ye-
ni gdirler."
Genel Direktör Timothy
Balding de 1948 yılında kunı-
lan FIEJ'in, 5 kıtadan 58 ül-
keden üyesi olduğunu söyledi.
Balding, iki gun sürecek Sem-
pozyuma, 27 değişik ülke-
den 200'e yakın gazete yöne-
ticisinin katüacağını ifade et-
ti.
Sempözyuma, Türkiye'den
Cumhuriyet gazetesi murah-
has üyesi Emine Uşaklıgil ile
Sabah gazetesinden Irmak
Tnlbentçi katüacak.
Pegasus
ödülü
Karasu'nun
Költür Servisi — Mobil'in
düzenlediği 1991 Pegasus Ede-
biyat ödulu'nu Bilge Karasu-
nun 1984 yılında lletişim Ya-
yınlan arasında çıkan romanı
"Gece" aldı. Seçici Kunılu'nu
Hnlki Aktunç, Neda Aytür,
Talat Sait Halman, Doğan
HEdan, Selim tleri, Ahmet
Oktay ve Tahsin Yücel'in oluş-
turduğu Pegasus Edebiyat
ödülü, Karasu'ya "Tiirk ro-
manında son on yıllık getişi-
min en ileri çizgilerinden biri-
ni, özü, düi ve kurgusuyla tem-
sil ettigi" gerekçesiyle verildı.
7500 Amerikan Dolan kar-
şılığı Türk Lirası olan ödülü
kazanan "Gece", ABD'deki
Pegasus Edebiyat Komitesi'nce
Ingilizceye çevrilecek ve Loui-
siana State University Press
Institution tarafmdan yayım-
lanacak. Kitap, ilk aşamada 5
bin adet basılacak, telif hakkı
ise yazann kendisinde kalacak.
Mobil'in 1980 yılında baş-
lattı Pegasus Edebiyat ödülü,
bugüne dek sekiz ülkede veril-
di: Mısır, Danimarka, Fildişi
Sahili, Hollanda, Yeni Zelan-
da, Endonezya, Norveç ve Çin.
"lngflizce konuşnlmayan ya da
edeM arünleriender olarak İn-
giizceye cevrilen iilkelerin ede-
biyat dallanndaki seckin eser-
lerini Amerikan okuruna ta-
nıtmak ve böylece değişik iil-
kderin kiiltiirierinin Amerikan
kamnoyunca tanınmasını
«ğiamak" amacıyla verilen
ödül için Türkiye, dokuzuncu
Qlke oldu.
Pegasus Edebiyat ödulü-
nün bu yü Türkiye'de verilmesi
romancılar arasında tartışma-
lara yol açmıştı. ödülün şart-
lannın açıklandjğı tarihlerde
romancılar ödül beklentisi
içinde olduklan için juride gö-
rev almayı kabul etmedikleri-
ni belirtirken kimileri de Kör-
fez savaşının doğada yaptığı
yıkımı öne sürerek böyle bir
odüle kesinlikle karşı oldukla-
rını söylemişlerdi.
Şehit tisteğmene büyük törenPKK teröristlerince şehit edilen İsmail Aksu,
Erzurum'da toprağa verildi. Yaklaşık 4 bin
kişinin katıldığı cenaze töreninde "Sabnmız
taşıyor", "Birlik olalım" sloganları atıldı.
Şehit Üsteğmen İsmail Aksu için yapılan törende 4 bine yakın insan mezarlığa kadar yüriidü.
MUSTAFA GÜLTEKİN
ERZURUM — Diyarbakır'-
ın Lice ilçesinde PKK terörist-
leri tarafından kurulan pusuda
şehit olan topçu üsteğmen İsma-
il Aksu doğum yeri olan Erzu-
rum'da askeri törenle toprağa
verildi. 'Sabnmız taşıyor', 'Bir-
lik olalım' şeklindeki pankart-
lann asıldığı cenaze töreninde
tekbir sesleri getirildi. Çeşitli sağ
gruplann gövde gösterisine dö-
nüşen cenaze töreninde yaklaşık
4 bin kişi mezarlığa kadar yüru-
yerek slogan attı.
11 kasım pazartesi günü Di-
yarbakır'ın Lice ilçesinde PKK
militanlannın kurduğu pusuda
şehit olan topçu üsteğmen İsma-
il Aksu, doğum yeri olan Erzu-
rum'da askeri törenle toprağa
verildi. öğle namazmı müteakip
Lala Paşa Camisi'nde düzenle-
nen törende konuşan Tuğgene-
ral Hasan Murat, Istiklal Sava-
şı'nda Türk milletinin, bölün-
mez bütünlüğünun yüce öykü-
sü olduğunu belirterek "Gere-
kirse yeni bir tstiklal Savaşı yap-
maya hazır oldagnmuz
bilinmeUdir " dedi. Üsteğmen'-
in kanının yerde kalmayacağını
ifade eden Tuğgeneral Murat,
hiçbir gücun Türkiye'yi böleme-
yeceğini belirterek "Üsteğme-
nim sen rthat uyn" dedi. Yapı-
lan konuşmalardan sonra üsteğ-
menin cenazesi ahnarak top ara-
basına bindirildi. Burada çok
çok sayıda vatandaş 'Kahrolsun
PKK', 'Şebitler Ölmez' diye slo-
gan attılar. Top arabasına ko-
nulan şehit üsteğmenin naaşı bir
süre araba üzerinde göturüldük-
ten sonra cenazeye katılanlar ta-
butu ellerinde taşımak istediler.
Bunun üzerine tekbir sesleri ile
top arabasından indirilen cena-
ze, yine tekbir sesleri ve 'PKK
intikam', "orduya nzanan eller
kınlsın-, Kahroisun PKK',
'Vatan bölünemez', 'Tek yol
lslam' şeklindeki sloganlar ara-
sında taşınmaya başlanıldı. Es-
ki hükumet konağı önune gelin-
diğinde kalabalık bir grup tara-
fmdan Bizim Ocak dergisi yazıh
'Sabnmız taşıyor', 'PKK, akıt-
ngı kanda boğulaçak', Bölücü-
ler kahroisun', 'Ölenler künia
evladı', Şehıtler ölmez', Bu
snskunlnk niye' şeklinde yazıh
pankartlar açıldı. Polisin açüan
pankartlara müdahale etmediği
gözlendi. Acılan pankartlardan
sonra vatandaşlara ÜlkücU
Gençlik imzası taşıyan ve 'Yü-
ce Turk miUeti' diye başlayan
bir bildiri dagıtıldı. Bildiride,
"Vataumızın böliicülük yapıla-
rak parçalanmak istenmesi kar-
şısında sessiz kalamayız. Arük
mfllet olarak tepki göstermenin
ramawa gelmiştir. Gelin bı kah-
pe düşmanlar karşısuda birlik
olahm" denildi. Daha sonra ce-
naze arabasına bindirilen üsteg-
menin cenazesi Erzurum Asri
Mezarlık'ta toprağa verildi.
Törene RP Erzurum Millet-
vekili Lütfü Esengiin ve Şinasi
Yavnz ile Erzurum Valisi Gök-
han Aydıner, 9. Kolordu Ko-
mutanı Korgeneral Görkan Pa-
ker ve yüksek rütbeli subaylar
ile şehit üstegmenin yakınlan ve
silah arkadaşlan katıldı.
Sürt'te bir köy muhtarı teröristlerce öldürüldü, Kızütepe'debir bekçi ile aynı aileden 6 kişipatlayan bombaylayaralandı
Bitlis ve Şırnak'ta çatişma:3PKK'lı öltiSiirt'in Köprübaşı köyüne gelen teröristler, "misafir" olduklannı
belirterek muhtarı evinden çıkarttıktan sonra kurşunladılar. Bölgedeki
operasyonlarını sürdüren güvenlikgüçleriyle (eröristler arasında Bitlis ve
Şırnak'ta çıkan 3 ayrı çatışmada 3 PKK'h ölü olarak ele geçirildi.
ralandı. dilerini konuk etmek üzere köy
Siirt merkez ilçeye bağlı Kop- misafirhanesine götürmekte
rübaşı köyü muhtarı Bayram olan muhtar Bayram Tanık'ı,
Tanık, evine "misafir" diye ge- evinin 20 metre ilerisinde silah-
len iki terörist tarafmdan vurul- la tarayarak öldürdüler. Siirt Zi-
du. önceki gün saat 19.30'da raat Odası Başkanı Nihat Ta-
köye gelip muhtann kapısını nık'm kardeîi olan muhtar Bay-
caldığı belirtilen teröristler, ken- ram Tamk'ı öldüren teröristler,
Kars'ta bir terörist güvenlik kuvvetlerine teslim oldu. Bir teröristin ise
parçalanmış cesedi bulundu. Bölücü örgüte yataklık yaptıkları belirlenen
9 kişi de gözaltına alındı. Kars Vali Vekili lsmet Bahadırlar,
operasyonlann sürdüğünü belirtti.
ADANA (Cumhuriyet Gttney
tUeri Bürosu) — Sürt'te bir köy
muhtan teröristlerce, Şırnak ve
Bitlis'te de üç terörist güvenlik
kuvvetlerince öldürüldü. Kml-
tepe'de de atılan bombanın in-
füakı sırasuıda bir emniyet bek-
çisi ile aynı aileden 6 kişi ya-
köyün dışında kendilerini bek-
leyen arkadaşlanyla kaçarak iz-
lerini kaybettirdiler.
Bitlis'in Humuz köyü yalan-
larmda güvenlik kuvvetleri ile
teröristler arasında çıkan çatış-
mada ise ilk belirlemelere göre
1 terörist öldürüldü. Köyün Du-
han mevkiinde MTA'nın maden
arama nedeniyle açtığı tünelde
teröristlerin banndığmı haber
alan güvenlik güçleri, önceki
gün saat 05.00 sıralannda böl-
geyi çember içine aldı. Güven-
lik kuvvetlerinin "teslim oi"
çağnsına teröristler ateşle kar-
şıük verince çatişma çıktı ve ilk
belirlemeleYe göre bir terörist
ölü ele geçirildi.
Olağanüstu Hal Bölge Valili-
ği'nden yapılan açıklamaya gö-
re Şımak'ın Silopi ilçesi Ha-
mamboğazı sınır karakolu ya-
kınlannda yaklaşmakta olan bir
Turhan Dilligil, 71 yıllık ömrünün 50yılını özgür bir basın için mahkeme kapılarında geçirdi
\amm yüzyıUık basın savaşçısıDilligil Adalet
gazetesini çıkarırken
hakkımda açılan dava
sayısını inanın ki
bilmiyorum. Dava
konusunda Çetin Altan
ile yarışırdık. Ben
birinciydim, o ikinci.
Bugün de bir meslek
seçmek zorunda kalsam
yine gazeteciliği seçerdim.
Çünkü biz gazeteciler
diğer vatandaşlardan
daha özgûrüz.
TURAN Y1LMAZ
Onu en çok, bir ranzamn
üzerinde ayağı zincire vunümuş
bir şekilde otururken gösteren
fotoğrafından tanıyorsunuz.
Belki yüzü süinmiş olabilir ha-
fızalannızdan. Hatırlamayabi-
Ursiniz arna ayak bileğinde sı-
ntan zincir, elindeki kitap mut-
laka bir şeyleri anımsatır...
Sonra, yıüar öncesine dönun.
1969 yıünı anımsayın. lnönü-
Bayar banşmasını. Işte o olaym
kahramanı bugünkü konuğu-
muz. 71 yılbk ömrünün 50 yı-
hnı gazetecilikte gecinniş bir in-
san; Turhan DUligU.
Renkli bir insan Dilligil. Ga-
zeteci, yazar, tiyatrocu, paraşüt-
çü, tayyareci, politikaa... Dil-
ligil'in bu 'meslek mozayigi'
kendi deyişiyle 'özgttrlük' tut-
kusundan. Ama en çok gazete-
ci a Neden mi? Nedeni kendin-
ce çok basit; "Allah'a şfikür biz
gazeteciler, diğer vatandaşlar-
dan daha özgttrüz."
1962-86 yülan arasında, ara-
hksız 25 yıl süreyle yargılanan
Adalet gazetesinin de sahipliği-
ni yapan Dilligil, 13 kasım çar-
şamba günü gazetecilikte 50.
yılını kutladı. Dilligil ile dile
kolay 50 yılı konuştuk:
— 50 yıl. Gerçekten dile ko-
lay Saym Dilligil. Bu dile kolay
süre içinde Tiirk basını sizce
nasıl bir gidişat gösterdi?
DtLLtGtL — Türk basını
bu süre içinde gerçekten çok
büyük aşama kaydetmiştir. Bu
aşama hem olumlu, hem olum-
suz netice vermiştir. Ben çağ at-
lama lafını kabul etmiyonım.
Türkiye çağ falan atlamamıştu,
ama basında bizim ilk mesleğe
başladığunız dönemdeki ilkel
tekniklerimizin yerini şimdi uy-
dulardan da yararlamlan bilgi-
sayar gazeteciliği alrruştır. Bu,
olumlu yönü.
Belki olumsuz yönünü soyle-
yince siz alınacaksımz. Bu tek-
nolojik gelişmeye paralel, nite-
lik ve nicelik yönünden gelişme
olmadı. Ben şimdi genç gazete-
ci arkadaşlanmızm yazılannı
okuyunca üzülüyonım. Türk-
çeye hâkimiyet yüzdeye vum-
lursa çok düşük. Bir de bugün
ne duydularsa onu yazıyorlar.
Olayın gecmişi araştırılmıyor.
Ama şunu da söyleyeyim, istis-
nalar kaideyi bozmaz.
— Sizin döneminizde nasıl-
dı?
DtLLtGtL — Bizde usta çı-
rak geleneği vardı. Biz, mesle-
ği öğretenleri usta olarak kabul
etmişizdir. Tabii boynuz kula-
ğı geçer, ama ne kadar gecerse
geçsin, kendisi meslekte her za-
man usta olarak saygı görürdü.
Bizim zamammızda da haberi-
mizin altına ya da üstüne im-
zarraz atılırdı. Ama bu imzanın
atılması bizim için bir asamay-
%/
ADALET PEŞİNDE — Turhan Dilligil 25 yıl boyunca aralıksız çıkardığı Adalet gazetesinin ya>ınına maddi imkânsıdıklar
nedeniyle son verirken ardında hak ve adalet uğruna verilmiş şerefli bir kavga bırakıyordu. (Fotoğraf: RIZA EZER)
PORTRE TURHAN DİLLİGİL
Gazeteci ve politikaaTurhan Dilligil, 1920 yıbnda
Kafkasya'da doğdu. 1940-46 yılları
arasında radyo oyunlan yazdı.
1946-50 yılları arasında tzmir Şehir
Tiyatrosu'nda aktör olarak çalıştı. 4
yıl Tiyatro adlı bir dergi çıkardı.
Profesyonel gazeteciliğe 1952 yılında
Ekspres'te başladı. 1953'ten sonra
Ankara'da, Istiklal, Türkiye tktisat
ve Zafer gazetelerinde çalıştı. DP'nin
yayın organı Zafer'in yaym müdürü
iken, 27 Mayıs 1960'ta tutuklanarak
Y^ssıada'ya gönderildi. 180 gün
tutuklu kaldı. Tahliye olduktan sonra
Ankara'daki Kudret gazetesınde
genel yayın yönetmenliği yaptı. Bu
arada da Zafer'in yeniden yayımını
sağladı. Yine bu dönem Son Havadis
gazetesini çıkardı. Daha sonra satın
aldığı bu gazetenin adını Adalet diye
değiştirdi ve 1986'ya kadar 25 yıl
süreyle yayımlanmasını sağladı.
1965-69 yasama döneminde,
milletvekiü oldu. Evli, 3 çocuk babası.
dı. Çok önemliydi.
— Sizin döneminizde de ga-
zeteciler arası münasebetler bo-
günkii gibi s»cak mıydı?
DtLLİGtL — O dönemde
arkadaşlanmız arasında birbir-
lerine hücum olurdu. Hatta ay-
nı gazetede, karşılıklı sayfalar-
da bu yaşanırdı. Ama şimdi,
çok ağır itharalarda, hücumlar-
da bulunuyor. Biz de çok ağır
şeyler yazardık, ama böyle de-
ğüdi.
— Sizin deyisinizle bugüniin
hâl-i pürmelâli' ne âlemdedir?
DtLLtGtL — Bu ülkenin in-
sanlan 1950 yılmda sayıldığın-
da yaklaşık 21 milyon kadardı.
10 yıl sonra nüfus 28 milyon ol-
du. 1970'te 36 milyon, 1980'de
45 milyon. Şimdi 55 milyonu
aştığımız anlaşıldı. Bunun ya-
nında okur-yazar oranı da yüz-
de 35-40'lardan yaklaşık yüzde
90"a dayandı.
Hem nüfusumuz artıyor hem
de okur-yazar vatandaş oranı-
mız yükseliyor. Kuşkusuz sevi-
nilecek ve ö^ünülecekbir geliş-
me. lyi güzel de ya gazete oku-
yan vatandaş sayısı? Günümuz-
de toplam tiraj 3 milyon dola-
ymda. Günumüzde yüz okur-
yazardan sadece altısı ya da ye-
disi gazete satın alabiliyorsa or-
tada çok ciddi bir kültür soru-
nu var demektir.
— Neden bu kadar az gaze-
te oknnuyor?
DtLLtGtL — Basın serma-
yedarlan teknik araç ithaline
verdikleri önemi gazeteyi oku-
tacak olan insan unsurundan
esirgemişlerdir. Böylece ucuz ve
yeteneksiz kadrolar şişmiş, ama
kalite gerilemiştir. Gazetelerin
yazı işleri kadrolarında çalışan-
lann sayısıyla değil, çalışanla-
nn sadece okul diplomalarıyla
da değil, yalnız ve ancak egitim
düzeyi yüksek, yetenekli, gör-
gülü, tükenmeyen bir bilgi öz-
lemi duyan, sorumluluğun bi-
lincine erişmiş gazetecUerin var-
lığı ile değer kazanır.
Bu ileri teknolojiyi uygula-
yan basırumızın neden geriledi-
ğinin cevabını ararken insan
unsuru sorunlar listesinin ba-
şında yazılmalıdır.
— Gecmişe bakınca, basın-
dald nitelik o kadar mı felaket?
DtLLİGtL — Eskiden çıkan
gazetelerden bir Aksam'ı, bir
Vatan'ı ya da bir başkasını alın,
önünüze koyun. Tek tek haber-
leri inceleyin. Mesela bir polis
haberini alm. Bir cinayeti. Geç-
mişte işlenen bir cinayetin faili
bulunmuş olsun. O gazetelerde
görev yapan gazeteci gidip olayı
her yönüyle inceler. Polisten
dosyasını bile çıkanp derinle-
mesine araştırır. Şimdi ise san-
ki olay şimdi olmuş gibi, yakm-
lanndan, çevreden duyduklan,
öğrendikleri ile haberini yazı-
yor. Günumüzde biraz tembel-
lik başlıyor, ondan da biraz ka-
lite kaybediyor.
— Biraz daldan dala atlıvo-
rnz galiba. Ama sansür konu-
suna da arada değineUm ister-
seniz.
DtLLtGtL — Bugün, basın-
dan sansürün kaldınldığı gün,
Basın Bayranu olarak kutlanı-
yor. Basın hiç sansürsüz olma-
dı ki. Böyle bir şey olamaz ki,
basmda her dönem sansür var-
dı, bugün daniskası var.
— Söz davalardan açılınca,
bn alandaki rekorlannızdan
söz etsek diyonım.
DtLLİGtL — Adalet'teki ça-
hşmalanm sırasında hakkımda
açılan dava adedini inanın bil-
miyorum. 1965-69 döneminde
milletvekiliydim. Çetin Altan
da milletvekiliydi. Biz Türkiyei
de hakkında en çok dava açı-
lan iki rekortmendik. Ama ben
birinciydim. Çetin ikinciydi.
Ben son defa ondan biraz da-
ha fazla hapiste kaldım. Ben
811 gün yattım.
— Bu kadar keyifli günler
geçirirken efendim, politika ne-
reden icap etti?
DtLLtGtL — Mücadelemin
konusu siyasi haklarla ilgiliydi.
1965 dönemi geldi. Baktım ki
çok sayıda dava arka arkaya
açılıyor. Milletvekilliği ile ha-
pishane arasında bir tercih yap-
mam gerekiyordu. Tabii ki hap-
se girmemek için milletvekilli-
ğini tercih ettim. Milletvekili se-
çildikten sonra bir af çıkü, geç-
miş dava ve mahkûmlyetleri-
min hepsi düştü. Rahatlamış-
tım.
Fakat herhalde ben rahat
durmadım. Bir 'dava'ydı takip
ettiğim. Arka arkaya 4 yıl sü-
resince hakkımda rekor seviye-
de dava açıldı.
— 25 yıl süreyle çıkardığmız
Adalet'i neden kapatmışünu?
DtLLtGİL — Adalet gazete-
' sinin yayınım durduracağunızı
kimse tahmin etmezdi. Ben de
hem istemez hem de beklemez-
dim. Ama öyle bir noktaya gel-
dim ki var olmak ya da yok ol-
mak arasında karar vermek zo-
nmdaydım. Var olmak müm-
kündü. Yok olma kararı daha
zordu. Ama ben zoru tercih et-
tim. Çünkü var olmak için kişi
haysiyetinden, gazetecilik ahla-
kından ve Adalet gazetesinin
bugüne kadar kazandığı şeref-
li çrzgiden taviz vermem gere-
kiyordu.
— Sizce gazeteci-politikacı
Uişkileri nasd bir görünüm ser-
giliyor?
DİLLİGİL — Bir cumhur-
başkanı basın mensuplan ile bir
araya gelir, onlarla sohbet eder.
Bu tabii güzel bir şey ama edep
dışı konuşamaz, kızdığı kişiler
hakkında, makamına yakışma-
yacak şekilde elfaz-ı galizede
(kötü kelimeler) bulunamaz.
Hatta orada bulunmayan basın
mensuplannı suçluyor. Tabii
bütün bunlar basına da ağır
darbe vuruyor.
— Yeniden genç olsamz, çi-
çeği burnnnda meslek adayı ol-
yine gazeteciliği secer
miydiniz?
DtLLtGtL — Bir kere ben
yaratıhş itibarıyla memuriyet-
te bulunamıyorum. Bir emir al-
tma giremiyonım. Gençliğimde
önce sanatçı olmak istedim,
sonra tayyareci olmak istedim.
Sonra da gazeteci. Bütün bun-
lar insana bagımsızhk sağlayan
rheslekler. Bana sorarsamz, ga-
zetecilik en üstün meslek. Ama
diyeceksiniz neden politikacı
oldun, hapse girmemek için ol-
dum. Yani şimdi de bir meslek
seçecek durumda genç olsam
yine gazeteciliği seçerdim. Çün-
ku Allaha şükur diğer vatan-
daşlardan çok daha özgürüz.
— Biraz da tiyatroculuğu-
nnzdan söz etseniz. Unntama-
dığınu amlar vardır mutlaka.
DtLLtGtL — Herkesın ha-
yatında unutamadığı hatıralar
vardır. Benim gibi hayatı çok
renkli gecen insanlann da elbet-
te pek çok hatırası olacaktır.
Tiyatro hayatım deyince, bütun
vucudumu bir titreme kaplar.
Izmir Şehir Tiyatrosu'nda ken-
dimi çok yetenekli bir aktör sa-
nır, gucümun ötesinde heveslere
kapıhrdım. 1947 yılında Ham-
let temsil ediliyordu. Hamlet
rolünü ağabeyim Avni Dilligil
oynuyordu.
Beni de kendine dublör yap-
mıştı. Bütün provalan takip
edip rolü de ezberlemiştim.
Temsilleri kulisten seyrediyor,
baa sahneleri ben daha iyi oy-
nanm diye düşünüyordum. Bir
akşam ağabeyim hastalandı ve
Hamlet rolünü benim oyna-
mam gerekti.
Nasıl hazırlandım, makyajı-
mı nasıl yaptım, sıram geldigin-
de sahneyie nasıl girdim ve ne-
ler söyledim; bugün hâlâ hatır-
lamıyorum. Hayalimde canla-
nan tek sahne; Ofelya'nın me-
zanna atladım mı, düştüm mü
bilemiyorum. Fakat sahnede
çukurda, bacaklarımın üzerin-
de duramayacak kadar titredi-
ğim ve mezarcı rolünü oynayan
merhum Salih Tozan'm "Aman
yıkılayım deme, az kaldı,
dayan" diye fısıldadığı andır.
Sanırım, tiyatronun hafife alı-
namayacak kadar zor ve yete-
nek isteyen bir sanat olduğuna
o gece inandım.
— Herhalde unutamadığınız
en önemii andarınızdan biri de
lnönü ile Bayar'ı banşürmanız-
dır?
DtLLtGtL — Tabü 14 Ma-
yıs 1969 gününü unutmama
imkân yok. Hayatımın en mut-
lu olaylanndan birini o gün ya-
şadım. Saat 15.00'te Mecüs'te-
ki genel kurulda lsmet lnönü
tarihi bir konuşma yapmış,
DP'lilerin siyasi haklanmn ta-
nınması için anayasa değişikli-
ği teklifine beyaz oy verilmesi-
ni istemişti.
Aynı gün saat 20.00'de ara-
bamla Çankaya'daki Pembe
Köşk'ün bahcesine girdiğim an-
da duyduğum heyecam tarif et-
mem mümkün değildir. Çok
kalabalık bir basuı topluluğu-
nun .önünde tsmet tnönii bizi
bekfiyordu. Benim arabamdan
inen Bayar ile Inönü'nün, 19
yıllık dargınlığı sona erdiren
kucaklaşmalan görülmeye de-
ğerdi. Bu olaydaki rolümde
parlamenterliğim mi, yoksa ga-
zeteciliğim mi ağır basmıştı,
tanışılabilir...
teröriste "testtm ol" çügrısında
bulunuldu. Teröristin ateşle
karşılık vermesı üzerine silahlı
çatişma çıktı. Çatışmada terö-
rist ölü olaraK silahıyla birlikte
ele geçirildi.
Bitlis'in Merkez Deliktaş kö-
yü yakınlarında da güvenlik
kuvvetleriyle çatışmaya giren bir
terörist, ölü ele geçirildi.
Bu arada Diyarbakır'ın Lice
ilçesi kırsal kesiminde sürdürü-
len operasyonlrx sn-asında terö-
ristlere ait olduğu belirlenen bir
sığınak ortaya çıkanldı.
Sığınakta 25 çuval şeker, 9
çuval un, 9 çuval makarna, 20
kilo çay ve bazı gıda maddeleri
ile örgütsel dokümanlar elde
edildi.
Bölgede operasyonlann sür-
dürüldüğü büdirildi.
Mardin'in Kızıltepe ilçesinde
de önceki gün saat 22.00 sırala-
nnda Tepebaşı ve Cumhuriyet
mahallelerinde belirli iki nokta-
ya teröristlerce bomba atıldı.
Tepebaşı'ndaki patlamada em-
niyet bekçisi Hıdır Bedir ile ay-
nı aileden Meryem ve Münevver
Ceyhuı, Ferha, Guler ve Emin
Berman yaralandılar. Cumhuri-
yet Mahallesi'nde Ramazan As-
lan'ın evine fırlatılan bombada
ise ölen ya da yaralanan olma-
dı, ancak park halindeki 06 AN
191 plakalı minibüs hasiü
gordü. -(
Kars'ta operasyon
Kars'ta, bir terörist güvenlik
kuvvetlerine teslim oldu, bir te-
röristin parçalanmış cesedi bu-
lundu, bölücü örgüte yardım-
yataklık yaptıklan belirlenen 9
kişi de gözaltına alındı.
Kars Vali Vekili lsmet Baha-
dırlar, teslim olan teröristin ver-
diği bilgüer ışığmda, Kars'm Di-
gor, Kağızman, Tuzluca, Selim,
Sankamış, Göle ve Ardahan il-
çeleri ile Erzurum'un Şenkaya
ilçesinin kırsal alanlannda ko-
ordineli operasyonlara gidildiği-
ni belirtti. AA ya göre Vali Ve-
kili Bahadırlar, teslim olan te-
röristin, Sankamış'ın Soğanh
Dağı mevkiinde gösterdiği alan-
da yapılan aramalarda, güven-
lik kuvvetlerine pusu kurmak is-
terken RPG-7 roketatar mermi-
sinin elinde pat!aması sonucu
yanarak ölen bir eşkıyamn ka-
yahklar arasında parçalanmış
cesedinin bulunduğunu kaydet-
ti. Bahadırlar, arsal kesimde
yapılan arama ve raramalarda
ise eşkıyaya ait sığınak ve depo-
lann ele geçirilerek imha edildi-
ğini söyledi.
Vali vekili, aynı teröristin ver-
diği bilgüer doğrultusunda, bö-
lücü örgüte yardım-yataklık
yaptıklan belirlenen 9 kişinin
yakalanarak gözaltına alındığı-
nı kaydetti.
Kars'm Kağızman ilçesi Kö-
mürlü köyünde, güvenlik kuv-
vetlerince surdünilen operas-
yonlarda silah ve mermi ele ge-
çirildi.
Bir ihbarı değerlendiren gü-
venlik kuvvetleri, Kağızman il-
çesi Kömürlu köyüne operasyon
yaptılaı. Faruk Yaiçın adlı ki-
şinin evinde yapılan aramalar-
da, yurda kaçak olarak sokul-
duğu belirlenen iki adet uzun
namlulu otomatik silah ile bu si-
lahlara ait çok sayıda mermi bu-
lundu. Faruk Yalçın'ın tutuk-
landığı olayla ilgili soruşturma-
ya başlandı.
Öte yandan yasadışı bölücü
örgüt üyesi olduklan ve bu ör-'
güte eleman kazandınnak için ,
Iç Anadolu Bölgesi'nde faali-
yetlerde bulunduklan gerekçe-
siyle yakalanan ve aralannda
örgütun bölge sorumlusu oldu-
ğu bildirilen Remzi Dursnn'un
da bulunduğu 25 samk hakkm- ;
da dava açıldı. Sanıklar hakkm- *
da TCK'mn 168 ve 169. madde- ;
leri uyannca 3 yıldan 20 yıla ka- '
dar ağır hapis cezası isteniyor.
AA'mn haberine göre Ankara
Devlet Güvenlik Mahkemesi "
savcılanndan Kemal Ayhan ta- ;
rafından hazırlanan iddianame-
de, samklann Türkiye toprak-
larının bir kısmı üzerinde yasa- '.
dışı Kürdistan devletini kurmak ;
maksadıyla yasadışı PKK örgü- ;
tü adına Ankara'da ve çevre il- j
lerde faaliyet gösterdikleri ve ör- !
güte eleman kazandırmaya ca-
hştıklan belirtildi.