18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 KASIM 1991 HABERLER CUMHURÎYET/3 'Zor dönemde gazete yönetmek' FIEJ'in (Uluslararası Gazete Editörleri Federasyonu) düzenlediği "Zor Dönemlerde Gazete Yönetme ve Geleceğe Hazırlama" başlıklı sempozyum bugün başlıyor. Haber Merkezi — Uluslara- rası Gazete Editörleri Federas- yonu'nun (FIEJ) 'yönetim ve pazariama' toplantıları çerçe- vesinde 'Zor Döoetnlerde Gaze- te Yönetme' sompozyumu bu- gün lstanbul'da Bosphoros Otel'de (Swissotel) başlıyor. Avnıpa ülkeleri, ABD ve Ja- ponya'dan çok sayıda gazete editörünün katılacağı sempoz- yumda oturumlar, 'Okuyucu sayısı ve tiraj nasü artürdır?', 'Resesyona karşı nasd önlem aiımr?', 'Yeni zamanlar, yeni ttrünJer, yeni para' gibi konu başhklan taşıyor. Sempoz- yumdan önce bir konuşma ya- pan FIEJ Genel Sekreteri K.Prescott Low, "Dünyada basuun içinde bulunduğu zor dnnımun Turkiye'ye ağır etki- leri olmadı. Tiırkiye'de dina- mik ve canlı bir basın oldoğn- nu biliyoruz" dedi. "Zor Dönemlerde Gazete Yö- netme ve Geleceğe Ha/ırtama" sempozyumu nedeniyle, dün düzenlenen basın toplantısm- da konuşan, FIEJ Genel Sek- reteri K.Prescott Low, sem- pozyumda işletme ve pazar- iama konusu üzerinde dura- caklannı belirtti. Low, "Özel- Hlde, ekonomik olarak zor du- rnmda olan bir gazete isletme- si nasü olmalı, mevcut kay- naklann değerlendirilmesi fle yeoi iiıünler dde edilerek zor dunımtar nasıl atlatılabiür, konnlan isJenecek. Vani döne- min altında ezilmektense, na- sıl kafa tutulor, buna çözüm balnnmaya çalışılacak" dedi. Sempozyumda, gazetelere gelecekleri konusunda yol gös- tenneye, çözüm önermeye ça- hşacaklarını kaydeden Low, AA'ya göre şöyle dedi: "Tarbşuacak konulan, dört başlık altında toplayabiliriz. Gerileme Ue karşı karşıya ge- lindiğinde gösterilecek tepki, reklam gelirlerinde ani ve önemli düşuş görüldüğü za- maıı ne yapdabikcegi, dağıtun ve okuyucu artürmak için ne gibi önlemler alınacağı ve ye- ni bir dönem yeni ürün ve ye- ni gdirler." Genel Direktör Timothy Balding de 1948 yılında kunı- lan FIEJ'in, 5 kıtadan 58 ül- keden üyesi olduğunu söyledi. Balding, iki gun sürecek Sem- pozyuma, 27 değişik ülke- den 200'e yakın gazete yöne- ticisinin katüacağını ifade et- ti. Sempözyuma, Türkiye'den Cumhuriyet gazetesi murah- has üyesi Emine Uşaklıgil ile Sabah gazetesinden Irmak Tnlbentçi katüacak. Pegasus ödülü Karasu'nun Költür Servisi — Mobil'in düzenlediği 1991 Pegasus Ede- biyat ödulu'nu Bilge Karasu- nun 1984 yılında lletişim Ya- yınlan arasında çıkan romanı "Gece" aldı. Seçici Kunılu'nu Hnlki Aktunç, Neda Aytür, Talat Sait Halman, Doğan HEdan, Selim tleri, Ahmet Oktay ve Tahsin Yücel'in oluş- turduğu Pegasus Edebiyat ödülü, Karasu'ya "Tiirk ro- manında son on yıllık getişi- min en ileri çizgilerinden biri- ni, özü, düi ve kurgusuyla tem- sil ettigi" gerekçesiyle verildı. 7500 Amerikan Dolan kar- şılığı Türk Lirası olan ödülü kazanan "Gece", ABD'deki Pegasus Edebiyat Komitesi'nce Ingilizceye çevrilecek ve Loui- siana State University Press Institution tarafmdan yayım- lanacak. Kitap, ilk aşamada 5 bin adet basılacak, telif hakkı ise yazann kendisinde kalacak. Mobil'in 1980 yılında baş- lattı Pegasus Edebiyat ödülü, bugüne dek sekiz ülkede veril- di: Mısır, Danimarka, Fildişi Sahili, Hollanda, Yeni Zelan- da, Endonezya, Norveç ve Çin. "lngflizce konuşnlmayan ya da edeM arünleriender olarak İn- giizceye cevrilen iilkelerin ede- biyat dallanndaki seckin eser- lerini Amerikan okuruna ta- nıtmak ve böylece değişik iil- kderin kiiltiirierinin Amerikan kamnoyunca tanınmasını «ğiamak" amacıyla verilen ödül için Türkiye, dokuzuncu Qlke oldu. Pegasus Edebiyat ödulü- nün bu yü Türkiye'de verilmesi romancılar arasında tartışma- lara yol açmıştı. ödülün şart- lannın açıklandjğı tarihlerde romancılar ödül beklentisi içinde olduklan için juride gö- rev almayı kabul etmedikleri- ni belirtirken kimileri de Kör- fez savaşının doğada yaptığı yıkımı öne sürerek böyle bir odüle kesinlikle karşı oldukla- rını söylemişlerdi. Şehit tisteğmene büyük törenPKK teröristlerince şehit edilen İsmail Aksu, Erzurum'da toprağa verildi. Yaklaşık 4 bin kişinin katıldığı cenaze töreninde "Sabnmız taşıyor", "Birlik olalım" sloganları atıldı. Şehit Üsteğmen İsmail Aksu için yapılan törende 4 bine yakın insan mezarlığa kadar yüriidü. MUSTAFA GÜLTEKİN ERZURUM — Diyarbakır'- ın Lice ilçesinde PKK terörist- leri tarafından kurulan pusuda şehit olan topçu üsteğmen İsma- il Aksu doğum yeri olan Erzu- rum'da askeri törenle toprağa verildi. 'Sabnmız taşıyor', 'Bir- lik olalım' şeklindeki pankart- lann asıldığı cenaze töreninde tekbir sesleri getirildi. Çeşitli sağ gruplann gövde gösterisine dö- nüşen cenaze töreninde yaklaşık 4 bin kişi mezarlığa kadar yüru- yerek slogan attı. 11 kasım pazartesi günü Di- yarbakır'ın Lice ilçesinde PKK militanlannın kurduğu pusuda şehit olan topçu üsteğmen İsma- il Aksu, doğum yeri olan Erzu- rum'da askeri törenle toprağa verildi. öğle namazmı müteakip Lala Paşa Camisi'nde düzenle- nen törende konuşan Tuğgene- ral Hasan Murat, Istiklal Sava- şı'nda Türk milletinin, bölün- mez bütünlüğünun yüce öykü- sü olduğunu belirterek "Gere- kirse yeni bir tstiklal Savaşı yap- maya hazır oldagnmuz bilinmeUdir " dedi. Üsteğmen'- in kanının yerde kalmayacağını ifade eden Tuğgeneral Murat, hiçbir gücun Türkiye'yi böleme- yeceğini belirterek "Üsteğme- nim sen rthat uyn" dedi. Yapı- lan konuşmalardan sonra üsteğ- menin cenazesi ahnarak top ara- basına bindirildi. Burada çok çok sayıda vatandaş 'Kahrolsun PKK', 'Şebitler Ölmez' diye slo- gan attılar. Top arabasına ko- nulan şehit üsteğmenin naaşı bir süre araba üzerinde göturüldük- ten sonra cenazeye katılanlar ta- butu ellerinde taşımak istediler. Bunun üzerine tekbir sesleri ile top arabasından indirilen cena- ze, yine tekbir sesleri ve 'PKK intikam', "orduya nzanan eller kınlsın-, Kahroisun PKK', 'Vatan bölünemez', 'Tek yol lslam' şeklindeki sloganlar ara- sında taşınmaya başlanıldı. Es- ki hükumet konağı önune gelin- diğinde kalabalık bir grup tara- fmdan Bizim Ocak dergisi yazıh 'Sabnmız taşıyor', 'PKK, akıt- ngı kanda boğulaçak', Bölücü- ler kahroisun', 'Ölenler künia evladı', Şehıtler ölmez', Bu snskunlnk niye' şeklinde yazıh pankartlar açıldı. Polisin açüan pankartlara müdahale etmediği gözlendi. Acılan pankartlardan sonra vatandaşlara ÜlkücU Gençlik imzası taşıyan ve 'Yü- ce Turk miUeti' diye başlayan bir bildiri dagıtıldı. Bildiride, "Vataumızın böliicülük yapıla- rak parçalanmak istenmesi kar- şısında sessiz kalamayız. Arük mfllet olarak tepki göstermenin ramawa gelmiştir. Gelin bı kah- pe düşmanlar karşısuda birlik olahm" denildi. Daha sonra ce- naze arabasına bindirilen üsteg- menin cenazesi Erzurum Asri Mezarlık'ta toprağa verildi. Törene RP Erzurum Millet- vekili Lütfü Esengiin ve Şinasi Yavnz ile Erzurum Valisi Gök- han Aydıner, 9. Kolordu Ko- mutanı Korgeneral Görkan Pa- ker ve yüksek rütbeli subaylar ile şehit üstegmenin yakınlan ve silah arkadaşlan katıldı. Sürt'te bir köy muhtarı teröristlerce öldürüldü, Kızütepe'debir bekçi ile aynı aileden 6 kişipatlayan bombaylayaralandı Bitlis ve Şırnak'ta çatişma:3PKK'lı öltiSiirt'in Köprübaşı köyüne gelen teröristler, "misafir" olduklannı belirterek muhtarı evinden çıkarttıktan sonra kurşunladılar. Bölgedeki operasyonlarını sürdüren güvenlikgüçleriyle (eröristler arasında Bitlis ve Şırnak'ta çıkan 3 ayrı çatışmada 3 PKK'h ölü olarak ele geçirildi. ralandı. dilerini konuk etmek üzere köy Siirt merkez ilçeye bağlı Kop- misafirhanesine götürmekte rübaşı köyü muhtarı Bayram olan muhtar Bayram Tanık'ı, Tanık, evine "misafir" diye ge- evinin 20 metre ilerisinde silah- len iki terörist tarafmdan vurul- la tarayarak öldürdüler. Siirt Zi- du. önceki gün saat 19.30'da raat Odası Başkanı Nihat Ta- köye gelip muhtann kapısını nık'm kardeîi olan muhtar Bay- caldığı belirtilen teröristler, ken- ram Tamk'ı öldüren teröristler, Kars'ta bir terörist güvenlik kuvvetlerine teslim oldu. Bir teröristin ise parçalanmış cesedi bulundu. Bölücü örgüte yataklık yaptıkları belirlenen 9 kişi de gözaltına alındı. Kars Vali Vekili lsmet Bahadırlar, operasyonlann sürdüğünü belirtti. ADANA (Cumhuriyet Gttney tUeri Bürosu) — Sürt'te bir köy muhtan teröristlerce, Şırnak ve Bitlis'te de üç terörist güvenlik kuvvetlerince öldürüldü. Kml- tepe'de de atılan bombanın in- füakı sırasuıda bir emniyet bek- çisi ile aynı aileden 6 kişi ya- köyün dışında kendilerini bek- leyen arkadaşlanyla kaçarak iz- lerini kaybettirdiler. Bitlis'in Humuz köyü yalan- larmda güvenlik kuvvetleri ile teröristler arasında çıkan çatış- mada ise ilk belirlemelere göre 1 terörist öldürüldü. Köyün Du- han mevkiinde MTA'nın maden arama nedeniyle açtığı tünelde teröristlerin banndığmı haber alan güvenlik güçleri, önceki gün saat 05.00 sıralannda böl- geyi çember içine aldı. Güven- lik kuvvetlerinin "teslim oi" çağnsına teröristler ateşle kar- şıük verince çatişma çıktı ve ilk belirlemeleYe göre bir terörist ölü ele geçirildi. Olağanüstu Hal Bölge Valili- ği'nden yapılan açıklamaya gö- re Şımak'ın Silopi ilçesi Ha- mamboğazı sınır karakolu ya- kınlannda yaklaşmakta olan bir Turhan Dilligil, 71 yıllık ömrünün 50yılını özgür bir basın için mahkeme kapılarında geçirdi \amm yüzyıUık basın savaşçısıDilligil Adalet gazetesini çıkarırken hakkımda açılan dava sayısını inanın ki bilmiyorum. Dava konusunda Çetin Altan ile yarışırdık. Ben birinciydim, o ikinci. Bugün de bir meslek seçmek zorunda kalsam yine gazeteciliği seçerdim. Çünkü biz gazeteciler diğer vatandaşlardan daha özgûrüz. TURAN Y1LMAZ Onu en çok, bir ranzamn üzerinde ayağı zincire vunümuş bir şekilde otururken gösteren fotoğrafından tanıyorsunuz. Belki yüzü süinmiş olabilir ha- fızalannızdan. Hatırlamayabi- Ursiniz arna ayak bileğinde sı- ntan zincir, elindeki kitap mut- laka bir şeyleri anımsatır... Sonra, yıüar öncesine dönun. 1969 yıünı anımsayın. lnönü- Bayar banşmasını. Işte o olaym kahramanı bugünkü konuğu- muz. 71 yılbk ömrünün 50 yı- hnı gazetecilikte gecinniş bir in- san; Turhan DUligU. Renkli bir insan Dilligil. Ga- zeteci, yazar, tiyatrocu, paraşüt- çü, tayyareci, politikaa... Dil- ligil'in bu 'meslek mozayigi' kendi deyişiyle 'özgttrlük' tut- kusundan. Ama en çok gazete- ci a Neden mi? Nedeni kendin- ce çok basit; "Allah'a şfikür biz gazeteciler, diğer vatandaşlar- dan daha özgttrüz." 1962-86 yülan arasında, ara- hksız 25 yıl süreyle yargılanan Adalet gazetesinin de sahipliği- ni yapan Dilligil, 13 kasım çar- şamba günü gazetecilikte 50. yılını kutladı. Dilligil ile dile kolay 50 yılı konuştuk: — 50 yıl. Gerçekten dile ko- lay Saym Dilligil. Bu dile kolay süre içinde Tiirk basını sizce nasıl bir gidişat gösterdi? DtLLtGtL — Türk basını bu süre içinde gerçekten çok büyük aşama kaydetmiştir. Bu aşama hem olumlu, hem olum- suz netice vermiştir. Ben çağ at- lama lafını kabul etmiyonım. Türkiye çağ falan atlamamıştu, ama basında bizim ilk mesleğe başladığunız dönemdeki ilkel tekniklerimizin yerini şimdi uy- dulardan da yararlamlan bilgi- sayar gazeteciliği alrruştır. Bu, olumlu yönü. Belki olumsuz yönünü soyle- yince siz alınacaksımz. Bu tek- nolojik gelişmeye paralel, nite- lik ve nicelik yönünden gelişme olmadı. Ben şimdi genç gazete- ci arkadaşlanmızm yazılannı okuyunca üzülüyonım. Türk- çeye hâkimiyet yüzdeye vum- lursa çok düşük. Bir de bugün ne duydularsa onu yazıyorlar. Olayın gecmişi araştırılmıyor. Ama şunu da söyleyeyim, istis- nalar kaideyi bozmaz. — Sizin döneminizde nasıl- dı? DtLLtGtL — Bizde usta çı- rak geleneği vardı. Biz, mesle- ği öğretenleri usta olarak kabul etmişizdir. Tabii boynuz kula- ğı geçer, ama ne kadar gecerse geçsin, kendisi meslekte her za- man usta olarak saygı görürdü. Bizim zamammızda da haberi- mizin altına ya da üstüne im- zarraz atılırdı. Ama bu imzanın atılması bizim için bir asamay- %/ ADALET PEŞİNDE — Turhan Dilligil 25 yıl boyunca aralıksız çıkardığı Adalet gazetesinin ya>ınına maddi imkânsıdıklar nedeniyle son verirken ardında hak ve adalet uğruna verilmiş şerefli bir kavga bırakıyordu. (Fotoğraf: RIZA EZER) PORTRE TURHAN DİLLİGİL Gazeteci ve politikaaTurhan Dilligil, 1920 yıbnda Kafkasya'da doğdu. 1940-46 yılları arasında radyo oyunlan yazdı. 1946-50 yılları arasında tzmir Şehir Tiyatrosu'nda aktör olarak çalıştı. 4 yıl Tiyatro adlı bir dergi çıkardı. Profesyonel gazeteciliğe 1952 yılında Ekspres'te başladı. 1953'ten sonra Ankara'da, Istiklal, Türkiye tktisat ve Zafer gazetelerinde çalıştı. DP'nin yayın organı Zafer'in yaym müdürü iken, 27 Mayıs 1960'ta tutuklanarak Y^ssıada'ya gönderildi. 180 gün tutuklu kaldı. Tahliye olduktan sonra Ankara'daki Kudret gazetesınde genel yayın yönetmenliği yaptı. Bu arada da Zafer'in yeniden yayımını sağladı. Yine bu dönem Son Havadis gazetesini çıkardı. Daha sonra satın aldığı bu gazetenin adını Adalet diye değiştirdi ve 1986'ya kadar 25 yıl süreyle yayımlanmasını sağladı. 1965-69 yasama döneminde, milletvekiü oldu. Evli, 3 çocuk babası. dı. Çok önemliydi. — Sizin döneminizde de ga- zeteciler arası münasebetler bo- günkii gibi s»cak mıydı? DtLLİGtL — O dönemde arkadaşlanmız arasında birbir- lerine hücum olurdu. Hatta ay- nı gazetede, karşılıklı sayfalar- da bu yaşanırdı. Ama şimdi, çok ağır itharalarda, hücumlar- da bulunuyor. Biz de çok ağır şeyler yazardık, ama böyle de- ğüdi. — Sizin deyisinizle bugüniin hâl-i pürmelâli' ne âlemdedir? DtLLtGtL — Bu ülkenin in- sanlan 1950 yılmda sayıldığın- da yaklaşık 21 milyon kadardı. 10 yıl sonra nüfus 28 milyon ol- du. 1970'te 36 milyon, 1980'de 45 milyon. Şimdi 55 milyonu aştığımız anlaşıldı. Bunun ya- nında okur-yazar oranı da yüz- de 35-40'lardan yaklaşık yüzde 90"a dayandı. Hem nüfusumuz artıyor hem de okur-yazar vatandaş oranı- mız yükseliyor. Kuşkusuz sevi- nilecek ve ö^ünülecekbir geliş- me. lyi güzel de ya gazete oku- yan vatandaş sayısı? Günümuz- de toplam tiraj 3 milyon dola- ymda. Günumüzde yüz okur- yazardan sadece altısı ya da ye- disi gazete satın alabiliyorsa or- tada çok ciddi bir kültür soru- nu var demektir. — Neden bu kadar az gaze- te oknnuyor? DtLLtGtL — Basın serma- yedarlan teknik araç ithaline verdikleri önemi gazeteyi oku- tacak olan insan unsurundan esirgemişlerdir. Böylece ucuz ve yeteneksiz kadrolar şişmiş, ama kalite gerilemiştir. Gazetelerin yazı işleri kadrolarında çalışan- lann sayısıyla değil, çalışanla- nn sadece okul diplomalarıyla da değil, yalnız ve ancak egitim düzeyi yüksek, yetenekli, gör- gülü, tükenmeyen bir bilgi öz- lemi duyan, sorumluluğun bi- lincine erişmiş gazetecUerin var- lığı ile değer kazanır. Bu ileri teknolojiyi uygula- yan basırumızın neden geriledi- ğinin cevabını ararken insan unsuru sorunlar listesinin ba- şında yazılmalıdır. — Gecmişe bakınca, basın- dald nitelik o kadar mı felaket? DtLLİGtL — Eskiden çıkan gazetelerden bir Aksam'ı, bir Vatan'ı ya da bir başkasını alın, önünüze koyun. Tek tek haber- leri inceleyin. Mesela bir polis haberini alm. Bir cinayeti. Geç- mişte işlenen bir cinayetin faili bulunmuş olsun. O gazetelerde görev yapan gazeteci gidip olayı her yönüyle inceler. Polisten dosyasını bile çıkanp derinle- mesine araştırır. Şimdi ise san- ki olay şimdi olmuş gibi, yakm- lanndan, çevreden duyduklan, öğrendikleri ile haberini yazı- yor. Günumüzde biraz tembel- lik başlıyor, ondan da biraz ka- lite kaybediyor. — Biraz daldan dala atlıvo- rnz galiba. Ama sansür konu- suna da arada değineUm ister- seniz. DtLLtGtL — Bugün, basın- dan sansürün kaldınldığı gün, Basın Bayranu olarak kutlanı- yor. Basın hiç sansürsüz olma- dı ki. Böyle bir şey olamaz ki, basmda her dönem sansür var- dı, bugün daniskası var. — Söz davalardan açılınca, bn alandaki rekorlannızdan söz etsek diyonım. DtLLİGtL — Adalet'teki ça- hşmalanm sırasında hakkımda açılan dava adedini inanın bil- miyorum. 1965-69 döneminde milletvekiliydim. Çetin Altan da milletvekiliydi. Biz Türkiyei de hakkında en çok dava açı- lan iki rekortmendik. Ama ben birinciydim. Çetin ikinciydi. Ben son defa ondan biraz da- ha fazla hapiste kaldım. Ben 811 gün yattım. — Bu kadar keyifli günler geçirirken efendim, politika ne- reden icap etti? DtLLtGtL — Mücadelemin konusu siyasi haklarla ilgiliydi. 1965 dönemi geldi. Baktım ki çok sayıda dava arka arkaya açılıyor. Milletvekilliği ile ha- pishane arasında bir tercih yap- mam gerekiyordu. Tabii ki hap- se girmemek için milletvekilli- ğini tercih ettim. Milletvekili se- çildikten sonra bir af çıkü, geç- miş dava ve mahkûmlyetleri- min hepsi düştü. Rahatlamış- tım. Fakat herhalde ben rahat durmadım. Bir 'dava'ydı takip ettiğim. Arka arkaya 4 yıl sü- resince hakkımda rekor seviye- de dava açıldı. — 25 yıl süreyle çıkardığmız Adalet'i neden kapatmışünu? DtLLtGİL — Adalet gazete- ' sinin yayınım durduracağunızı kimse tahmin etmezdi. Ben de hem istemez hem de beklemez- dim. Ama öyle bir noktaya gel- dim ki var olmak ya da yok ol- mak arasında karar vermek zo- nmdaydım. Var olmak müm- kündü. Yok olma kararı daha zordu. Ama ben zoru tercih et- tim. Çünkü var olmak için kişi haysiyetinden, gazetecilik ahla- kından ve Adalet gazetesinin bugüne kadar kazandığı şeref- li çrzgiden taviz vermem gere- kiyordu. — Sizce gazeteci-politikacı Uişkileri nasd bir görünüm ser- giliyor? DİLLİGİL — Bir cumhur- başkanı basın mensuplan ile bir araya gelir, onlarla sohbet eder. Bu tabii güzel bir şey ama edep dışı konuşamaz, kızdığı kişiler hakkında, makamına yakışma- yacak şekilde elfaz-ı galizede (kötü kelimeler) bulunamaz. Hatta orada bulunmayan basın mensuplannı suçluyor. Tabii bütün bunlar basına da ağır darbe vuruyor. — Yeniden genç olsamz, çi- çeği burnnnda meslek adayı ol- yine gazeteciliği secer miydiniz? DtLLtGtL — Bir kere ben yaratıhş itibarıyla memuriyet- te bulunamıyorum. Bir emir al- tma giremiyonım. Gençliğimde önce sanatçı olmak istedim, sonra tayyareci olmak istedim. Sonra da gazeteci. Bütün bun- lar insana bagımsızhk sağlayan rheslekler. Bana sorarsamz, ga- zetecilik en üstün meslek. Ama diyeceksiniz neden politikacı oldun, hapse girmemek için ol- dum. Yani şimdi de bir meslek seçecek durumda genç olsam yine gazeteciliği seçerdim. Çün- ku Allaha şükur diğer vatan- daşlardan çok daha özgürüz. — Biraz da tiyatroculuğu- nnzdan söz etseniz. Unntama- dığınu amlar vardır mutlaka. DtLLtGtL — Herkesın ha- yatında unutamadığı hatıralar vardır. Benim gibi hayatı çok renkli gecen insanlann da elbet- te pek çok hatırası olacaktır. Tiyatro hayatım deyince, bütun vucudumu bir titreme kaplar. Izmir Şehir Tiyatrosu'nda ken- dimi çok yetenekli bir aktör sa- nır, gucümun ötesinde heveslere kapıhrdım. 1947 yılında Ham- let temsil ediliyordu. Hamlet rolünü ağabeyim Avni Dilligil oynuyordu. Beni de kendine dublör yap- mıştı. Bütün provalan takip edip rolü de ezberlemiştim. Temsilleri kulisten seyrediyor, baa sahneleri ben daha iyi oy- nanm diye düşünüyordum. Bir akşam ağabeyim hastalandı ve Hamlet rolünü benim oyna- mam gerekti. Nasıl hazırlandım, makyajı- mı nasıl yaptım, sıram geldigin- de sahneyie nasıl girdim ve ne- ler söyledim; bugün hâlâ hatır- lamıyorum. Hayalimde canla- nan tek sahne; Ofelya'nın me- zanna atladım mı, düştüm mü bilemiyorum. Fakat sahnede çukurda, bacaklarımın üzerin- de duramayacak kadar titredi- ğim ve mezarcı rolünü oynayan merhum Salih Tozan'm "Aman yıkılayım deme, az kaldı, dayan" diye fısıldadığı andır. Sanırım, tiyatronun hafife alı- namayacak kadar zor ve yete- nek isteyen bir sanat olduğuna o gece inandım. — Herhalde unutamadığınız en önemii andarınızdan biri de lnönü ile Bayar'ı banşürmanız- dır? DtLLtGtL — Tabü 14 Ma- yıs 1969 gününü unutmama imkân yok. Hayatımın en mut- lu olaylanndan birini o gün ya- şadım. Saat 15.00'te Mecüs'te- ki genel kurulda lsmet lnönü tarihi bir konuşma yapmış, DP'lilerin siyasi haklanmn ta- nınması için anayasa değişikli- ği teklifine beyaz oy verilmesi- ni istemişti. Aynı gün saat 20.00'de ara- bamla Çankaya'daki Pembe Köşk'ün bahcesine girdiğim an- da duyduğum heyecam tarif et- mem mümkün değildir. Çok kalabalık bir basuı topluluğu- nun .önünde tsmet tnönii bizi bekfiyordu. Benim arabamdan inen Bayar ile Inönü'nün, 19 yıllık dargınlığı sona erdiren kucaklaşmalan görülmeye de- ğerdi. Bu olaydaki rolümde parlamenterliğim mi, yoksa ga- zeteciliğim mi ağır basmıştı, tanışılabilir... teröriste "testtm ol" çügrısında bulunuldu. Teröristin ateşle karşılık vermesı üzerine silahlı çatişma çıktı. Çatışmada terö- rist ölü olaraK silahıyla birlikte ele geçirildi. Bitlis'in Merkez Deliktaş kö- yü yakınlarında da güvenlik kuvvetleriyle çatışmaya giren bir terörist, ölü ele geçirildi. Bu arada Diyarbakır'ın Lice ilçesi kırsal kesiminde sürdürü- len operasyonlrx sn-asında terö- ristlere ait olduğu belirlenen bir sığınak ortaya çıkanldı. Sığınakta 25 çuval şeker, 9 çuval un, 9 çuval makarna, 20 kilo çay ve bazı gıda maddeleri ile örgütsel dokümanlar elde edildi. Bölgede operasyonlann sür- dürüldüğü büdirildi. Mardin'in Kızıltepe ilçesinde de önceki gün saat 22.00 sırala- nnda Tepebaşı ve Cumhuriyet mahallelerinde belirli iki nokta- ya teröristlerce bomba atıldı. Tepebaşı'ndaki patlamada em- niyet bekçisi Hıdır Bedir ile ay- nı aileden Meryem ve Münevver Ceyhuı, Ferha, Guler ve Emin Berman yaralandılar. Cumhuri- yet Mahallesi'nde Ramazan As- lan'ın evine fırlatılan bombada ise ölen ya da yaralanan olma- dı, ancak park halindeki 06 AN 191 plakalı minibüs hasiü gordü. -( Kars'ta operasyon Kars'ta, bir terörist güvenlik kuvvetlerine teslim oldu, bir te- röristin parçalanmış cesedi bu- lundu, bölücü örgüte yardım- yataklık yaptıklan belirlenen 9 kişi de gözaltına alındı. Kars Vali Vekili lsmet Baha- dırlar, teslim olan teröristin ver- diği bilgüer ışığmda, Kars'm Di- gor, Kağızman, Tuzluca, Selim, Sankamış, Göle ve Ardahan il- çeleri ile Erzurum'un Şenkaya ilçesinin kırsal alanlannda ko- ordineli operasyonlara gidildiği- ni belirtti. AA ya göre Vali Ve- kili Bahadırlar, teslim olan te- röristin, Sankamış'ın Soğanh Dağı mevkiinde gösterdiği alan- da yapılan aramalarda, güven- lik kuvvetlerine pusu kurmak is- terken RPG-7 roketatar mermi- sinin elinde pat!aması sonucu yanarak ölen bir eşkıyamn ka- yahklar arasında parçalanmış cesedinin bulunduğunu kaydet- ti. Bahadırlar, arsal kesimde yapılan arama ve raramalarda ise eşkıyaya ait sığınak ve depo- lann ele geçirilerek imha edildi- ğini söyledi. Vali vekili, aynı teröristin ver- diği bilgüer doğrultusunda, bö- lücü örgüte yardım-yataklık yaptıklan belirlenen 9 kişinin yakalanarak gözaltına alındığı- nı kaydetti. Kars'm Kağızman ilçesi Kö- mürlü köyünde, güvenlik kuv- vetlerince surdünilen operas- yonlarda silah ve mermi ele ge- çirildi. Bir ihbarı değerlendiren gü- venlik kuvvetleri, Kağızman il- çesi Kömürlu köyüne operasyon yaptılaı. Faruk Yaiçın adlı ki- şinin evinde yapılan aramalar- da, yurda kaçak olarak sokul- duğu belirlenen iki adet uzun namlulu otomatik silah ile bu si- lahlara ait çok sayıda mermi bu- lundu. Faruk Yalçın'ın tutuk- landığı olayla ilgili soruşturma- ya başlandı. Öte yandan yasadışı bölücü örgüt üyesi olduklan ve bu ör-' güte eleman kazandınnak için , Iç Anadolu Bölgesi'nde faali- yetlerde bulunduklan gerekçe- siyle yakalanan ve aralannda örgütun bölge sorumlusu oldu- ğu bildirilen Remzi Dursnn'un da bulunduğu 25 samk hakkm- ; da dava açıldı. Sanıklar hakkm- * da TCK'mn 168 ve 169. madde- ; leri uyannca 3 yıldan 20 yıla ka- ' dar ağır hapis cezası isteniyor. AA'mn haberine göre Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi " savcılanndan Kemal Ayhan ta- ; rafından hazırlanan iddianame- de, samklann Türkiye toprak- larının bir kısmı üzerinde yasa- '. dışı Kürdistan devletini kurmak ; maksadıyla yasadışı PKK örgü- ; tü adına Ankara'da ve çevre il- j lerde faaliyet gösterdikleri ve ör- ! güte eleman kazandırmaya ca- hştıklan belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle