19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 KASIM 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/11 NATO dorugUy Türkiye açısından geieceğeyönelik birçoksoruyu yanıtsız bıraktı Ankara, Avrupadan kaygılıRoma'da, NATO'nun genel çerçevesinde kalmak şartıyla da olsa, Avrupa'nın özel güvenlik kimliğine yönelebileceğinin kabul edilmesi, Ankara tarafından not edilmiş bulunuyor. Türkiye'nin Avrupa'dan dışlanması yolundaki kaygılar bu nedenle güçleniyor. melinde yine üye ülkelerin "gü- venügi ve toprak bütünlüğü"- nün korunması ilkesinin yatma- sını olumlu karşılayan Ankara, "Atlantik bagı"nın, yani ABD ile işbirliği boyutunun, "ItaçımJ- mazbgının" teyit edilmiş olma- sını da "ferahlatıcı bir gelişme" olarak değerlendiriyor. öte yandan NATO'nun genel çerçevesinde kalmak şartıyla da SEMtH İDİZ ANKARA — Roma'da geçen hafta. yapılan NATO doruğu, Türkiye'nin ittifak içindeki rolü- ne yönelik orta vadeli endişele- rini giderirken bu rol konusun- da geieceğe dönilk yeni sorula- n da beraberinde getirdi. Soğuk savaş sonrasmda ittifak için oluşturulan "yeni doktrin"in te- V&SHINGTON olsa Avrupa'nın "özd bir güven- lik kimliğine" yönelebileceğinin kabul edilmesi ise Ankara tara- fından "not edilmiş bulunuyor." Batı Avrupa Birliği'ne (BAB) üyelik yolları halen tıkalı olan Türkiye'nin "Avrupa'dan dwl»nm«M" tartışmalarına böy- lece yeni bir boyutun eklenip ek- lenmeyeceği merak ediliyor. Dışişleri çevreleri, Avrupa'nın savunma kimliğinin bu şekilde geliştirilmesiyle NATO içinde yeni gruplaşmalara yol açılabi- İeceğine işaret ediyorlar. Başka bir ifadeyle Avrupa'nın NATO içinde ayn bir imtiyazlı bir blok olarak ortaya çıkması, BAB üye- si olamayan Türkiye'nin ise esas olarak ABD ile askeri işbirliği- ne yönelen bir üye konumuna düşmesi olasıhğından söz edi- yorlar. Oysa Türkiye'nin her yönden Avrupa ile entegrasyon arzulayan bir ülke olduğuna işa- ret ediyorlar. Roma'da 7-8 kasım tarihlerin- de gerçekleştirilen ve Türkiye- nin Başbakan Yılmaz tarafından temsil edildiği doruktan Anka- ra için çıkan en önemli gelişme- lerden biri "ortak Avrapa ordnsu" fikrinin ABD Başkanı George Bush'un da zaman za- man sert çıkışlanyla şimdilik' ar- ka plana itilmiş olması. Fransa ve Almanya tarafından geçen ay ortaya atılan bu fikre başından beri "soğuk" bakan Ankara, bunu "NATO'yu zayıflatmakla kalmayacak, aynı zamanda Türkjye'nin Batı savunma agın- dan dışlanmasuıa yol açacak bir siireci başlatacak bir öneri" ola- rak da görmüştü. Hollanda ve tngiltere de buna NATO'yu za- yıflatacak bir öneri olarak bak- mışlardı. Roma'da bu konuda vanlan ve NATO içinde olmak şartıyla Avrupa'nın "ayn bir güvenlik kimliğinin olabileceginin, batta bunun ittifakı güçlendirecek bir olguya dönüştürulebüeceginin" kabul edilmesi ise bu tartışma- da "orta yol formülü" olarak görülüyor. Konunun bu şekilde esnek tutulması ise Türkiye'- nin NATG içindeki rolüne iliş- kin geieceğe dönük kaygüan gi- dermeye yetmiyor. Diplomatik kaynaklar, Roma doruğunun NATO'nun geleceği konusunda nihai kararlara van- labılecek bir platform olmadığı- nı bildiriyorlar. Bunu "soguk sa- vaş sonrası dengderin henüz or- taya çıkmamış olmasına" bağlı- yorlar. Bu nedenle Roma zirve- si sonunda yayımlanan ortak deklarasyonda "Avrupa'nın as- keri Idmttgi" gibi konularda "es- nek ytklaşımlar" benimsendiği- ni, ittifakın geleceğine yönelik esas tartışmaların henüz başla- madığını belirterek şu görüşle- re yer veriyorlar: "Herkesin aslında kendi sa- vunma arayışına yöneldiği son deıece degişken bir dönemde Ue- riye dönük bağlayıcı esaslann saptanması güçkşiyor. Doktrin- lcr ise getişmelere göre oiusturu- luyor. Bu çercevede yeni gercek- ler ıştgında nükleer güçlerde yüzde 80 indirim, hızlı mukabe- le gücü, NATO'nun siyasi rolii- nün ön plana çıkanlması gibi somut adımlar var. Ancak gö- rüntünün net olarak ortaya çık- ması için gerek Sovyetler Birli- ği'nde, gerekse Balkanlar'daki durumun daha açıklıga kavus- ması gereldyor." Koalisyoıı, Kıbrıs'ı nasıl etkfleyecek? UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON — DYP- SHP koalisyonu olasılığının güçlenmesi, ABD kamuoyunun olmasa da yönetimin bazı kade- melerinde gözlerin Türkiye'ye dönmesine yol açtı. Bu çevre içinde koalisyon hazırlıklarını belki de en yakından izleyen ABD Başkanı'nın özel Kıbrıs Koordinatörü Ndson Ledsky. Geçen dönemde Kıbns dosya- sında hızlı bir süreç yaşandı. Ancak iş tam dörtlü zirveye gel- diğinde Turkiye'de seçim döne- mine girildi. Ardmdan da bir DYP-SHP koalisyonu olasıhğı güçlendi. Ledsky'nin kafasında- ki soru şu: "Bir DYBSHP koalisyonu- ann Kıbns açısındaa getirebile- cekleri ne olabilir?" Bu soruya yanıt vermeden ön- ce DYP-SHP koalisyonu olası- lığının genel olarak nasıl karşı- landıgına bakıldığında, yöneti- min bu konuda görüş açıklar- ken azami dikkat sarfettiği, olumlu veya olumsuz bir şey söylememek için çaba harcadı- ğı gözden kaçmıyor. Genel ha- bakıldığında, VVashington'da, "DYP-SHP işbaşına geliyor, Kıbns'ta çözüm yatü" gibi bir düşünce şimdilik görülmemek- le birlikte, yeni hükümetin Kıb- ns sorununun çözümünde yeni bir yöntem izleyebileceği olgusu da genel olarak kabulleniliyor. Bir yetkili, "Yeni hükümetin Kıbns'ta çözüm Okesmden sapa- cagını saamıyoram, ama dört- lü zirve olur mu, olmaz mı o ko- nuda bir şey söylemek güç" di- yor. Bir başkası, "Iç dünya de- ğisse bile dış dünyanın gerçek- leri sürüyor" diyerek Türkiye*- de işbaşına kim gelirse gelsin "kapısının çalınacağının" işare- tini veriyor. Demirel-lnönü hükümetinin, Kıbns konusunda özal döne- minden farklı olacağından kuş- ku duyulmuyor. Gerçi özal da Kıbns konusunda bir ödün ver- miş değil, ama ettiği ılımlı laf- ların ABD'yi cesaretlendirdiği bir gerçek. Şimdi KKTC üderi Rauf Denktaş'a daha çok sahip çıküan bir dönemin başlayaca-' ğı anlaşılıyor. Ancak bunun Washington üzerinde nasıl bir etki yapacağı da soru işaretleri- Washington'da "DYP-SHP işbaşına geliyor, Kıbns'ta çözüm yattı" türünden bir yaklaşım gözlenmiyor. Ancak Demirel-înönü hükümetinin Kıbrıs konusunda Özal döneminden farklı olacağından kuşku duyulmuyor. valan "Türldye, şu veya bu par- tinin iktidara geimesiyle temel poMtikatanm degiştirecek bir iil- ke olmaktan çıkü" cümlesiyle özetlenebilir. Bu yüzden de DYP-SHP koalisyonu kuruluyor diye bir tedirginlik içinde olma- dıklannı söylemek mümkün. ABD her iki lideri de tanıyor. Başkan George Bush'un son Türkiye ziyaretinde her ikisiyle de sıcak bir görüşme'yapıldı. Hde Sükyman DemireTin Bush ile konuşmaya başlarken her iki- sinin de aynı yıl siyasete atıldık- lannı vurgulayarâk aralannda ortak bir özelMk olduğunun al- tını çizmiş olması ilginç bulun- du. Erdal tnönü de Türk- Amerikan stratejik işbirliğini yadsır hiçbir laf etmediği gibi aksine bu işbirliğinin devamına verdiği önemi vurguladı. Bir DYP-SHP koaüsyonundan kay- gj duymamalannda bu görüş- melerde edindikleri Lzlenimler önemli rol oynuyor. Ancak bu, DYP-SHP koalisyonunun "kut- sal bir ittifak oimag«cagmı n her- kes gibi onlann da görmesini engellemiyor. Bu konuya Kıbns açısından ne açık. özal döneminde Denk- taş'a fazla sahip cıkılmaması bir Denktaş-Baker gönişmesi doğu- rabildi. Acaba şimdi Türkiye'nin daha sahip çıktığa Denktaş'a bu kez Amerika hırçm davranma- ya başlar mı? Bu soruya şimdi- den yanıt verilemiyor. ABD ve Avrupa'nın Kıbns stratejisi şu ana kadar Türk ta- rafının ödün vennesi ilkesi üze- rine kunılu idi. Rumlar "ûynA eşitlik" gibi soyut kavramlar üzerinde dahi alicenap olmaya yanaşmazken, Turklerin toprak gibi somut bir konuda hem de büyük oranlara varan ölçüde ödün vennesi isteniyordu. DYP- SHP koalisyonu, Washington'a bu beklentinin yerine getirileceği yönünde umut vermiyor. Kıbrıs Koordinatörü Ledsky, ay sonunda bölgeye geliyor Atina-Ankara-Lefkoşa üçgenin- de görüşmeler yapacak. Türki- ye'nin özal yönetimi altında da- hi yeterince esnek davranmadı- ğını düşünen Amerikan yöneti- mi, Ledsky'nin turunda, bir DYP-SHP koalisyonunun özaU dan daha esnek olmasmın güç- lüğünü gözleriyle görecek. hüznüÇocuklar bir ülkenin geleceğidir, umududur. Büyükler de aslında yaşadıklan dünyayı onlardan ödünç almıştır. Ancak ister doğal ister siyasi ne zaman bir felaket yaşansa olan bitenin günahım herkesten çok onlar çeker. Çocuklann bu yaşadıklan felaketlerin çok fazla farkında olmadığı söylenebüir. Doğrudur. Yine de bunlar çocuk hafızalarında derin izler bırakır. Afganistan 13 yıldır bir iç savaş yaşıyor ordu ile mücahitler arasmda. Şimdi taraflar ABD ile SSCB'nin girişimiyle pazarhk masasına oturuyorlar. Belki bu savaş gerçekten bitecek. Ama bedelini geieceğe ödeterek. Yumuşama havası Kabil'in caddelerine yansımış. Dilenen annesinin önünde asfaltı yatak etmiş küçük çocuk ise kimbilir ne düşünüyor. (Fotograf:AP) ANKARA Şeyh Cabir'in Yurtdışındaki casusların yüzde 50'si işten çıkanlacak KGB'de ajan temizliğiNew York Times gazetesinin haberine göre KGB şefi Vadim Bakatin, yurtiçindekilerle birlikte sayıları 500 bini bulan KGB çalışanımn yüzde 90'ınm çıkanlacağını söyledi. Bakatin, "Büyük bir kesintiye gitmemiz gerekiyor" A ~ Ai dedi. Dış Haberler Senisi — KGB ajanlan son günlerde kara kara düşünüyorlar. Bir döneme damgasını vuran ünlü casusluk ör- gütü, casuslanmn büyük bir çoğunluğunu kapının önüne koymaya hazırlanıyor. New York Times'ın haberine göre SSCB Devlet Başkanı Mihail S. Gorbaçov'a karşı ağustos ayında muhafazakârlarca düzen- lenen darbenin çöküşünden sonra ülkeyi etkisi altma alan çalkanudan en fazla KGB etkileniyor. Darbe sırasındaki tutumu nedeniyle Gorbaçov'un "gazabına" uğrayan ve üst düzey yönetiminin tamamı değiştirilen KGB, şündilerde çok hızlı bir bicimde ye- niden yapılamyor. Orgütün yeniden yapı- lanmasında en büyük yükü, KGB adına yıllardır casusluk yapanlann çekeceği be- lirtiliyor. KGB şeG Vad'm Bakatin, "Casusluk fa- aliyetkrimizde çok kısa süre içinde büyük bir kesintiye gitmemiz gerekiyor" derken yurtdışında görev yapan casuslann sayısm- da yüzde 50'lik bir indirime gidileceğini söylüyor. Bakatin, ağustos darbesinden sonra oluşturulan ve başına Gorbaçov'un damşmanlanndan Yevgeni Primakov'un getirildiği Dış Casusluk Bölümü'ne bağh olarak çalışan personelin SSCB içinde ve dısındaki gelişmelerden sonra faaliyetleri- nin a7altılma.«iinın gerekli olduğunu vur- guluyor. Bakatin'e göre KGB'nin yurtdışında ve yurtiçinde çalışan personelinin sayısı 500 bini buluyor. Bakatin, yurtdışındaki casus- larda yapılacak yüzde 50 indirimle birlik- te içte de personel azaltılması yoluna gi- dileceğini ve KGB'de çalışacakların sayı- sının 40 binde dondurulacağını kay- dediyor. KGB patronunun verdiği bilgi- lere göre şu ana kadar 20 bin KGB görev- lisi, Rusya Federasyonu'nun oluşturduğu güvenlik ve istihbarat örgütüne gecmiş du- rumdalar. Bakatin, geçmişini kirli olarak nitelendirdiği KGB'yi "güvenH" bir duru- ma getirmek istediğini belirtiyor. Bu arada Bakatin, KGB arşivlerinde yaptığı incelemeler sonucunda örgütün John Kennedy'nin öldürühnesine ve Papa suikastına kanştığına ilişkin bir kanıta rastlamadığını kaydetti. ziyareti Kuveyt Emiri Şeyh Cabir El Ahmet El Sabah, dün Ankara'ya geldi. Türkiye-Kuveyt görüşmelerinde, ekonomik ve ticari üişkilerin geliştirilmesi ele ahnacak. ANKARA (Cnmhuriyet Bü- rosu) — Kuveyt Emiri Şeyh Ca- bir El Ahmet El Sabah, ülkesi- nin Irak işgalinden kurtubnasıiı- da yardımcı olan ülkelere "şükranlarını" bildirmek ama- cıyla gerçekleştirdiği turlardan ikincisini başlatmak üzere dün Ankara'ya geldi. Bu ziyaret Ankara tarafından bir "test" olarak ni'elendirilme- sine karşın, yetkili çevreler, Cumhurbaşkanı Turgut özal ile Kuveyt Emiri başkanlığında bu- %ün yapılacak resmı görüşme- lerde, "somut konnlann" da ele alınacagını belirttiler. Kuveyt Emiri'ne refakat eden yetkililer araanda Maliye Baka- nı Nasır Abdullah El Rodan, Ticaret ve Sanayi Bakanı Ab- duUah Hasan El Jarallah, Eko- nomik Kalkmma tçin Kuveyt Fonu Başkanı Raddes Misari H Homaidi gibi üst düzeyli yetki- lilerin bulunması ise ziyaretin bir "iş boyutu oldnğunu" doğ- rular bir nitelik taşıyor. Üzerinde "Savaş esirlerimizi nnutmaym" yazıh Boeing 747 tipi özel ucağı ile dün saat 15.00'te Ankara Esenboğa Ha- vaalanı'na inen Şeyh Cabir El Ahmet El Sabah, burada Cum- hurbaşkanı özal tarafından as- keri törenle karşılandı. Kuveyt Emiri'nin, babalan Irakta esir tutulduğu bildirilen 15 çocuğu da beraberinde getirmesi dikkat çekti. Bir Kuveyüi yetkUi, ko- nuyla ilgili olarak, "Acılanmı- zın daha sona ermedigini böy- lece düoyaya bir kez daha hatır- latmak istiyonız" dedı. Esenboğa'daki törenin ardm- dan ziyareti sırasında kalacağı Camlı Köşk'e hareket eden Ku- veyt Emiri, burada öğleden son- ra ilk önce kendisine bir neza- ket ziyaretinde bulunan Başba- kan Mesut Yılmaz'ı kabul etti. Yılmaz'tn ardından DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'i ka- bul eden Kuveyt Emiri, daha sonra Çankaya Köşkü'nde özal'ı ziyaret etti. Bugün Mürted'e gidip F-16 fabrikasını gezecek olan Şeyh Cabir El Ahmet B Sabah, öğ- leden sonra saat 15.00'te Çan- kaya Köşkü'nde yapılacak he- yetlerarası görüşmelere Cum- hurbaşkanı özal ile birlikte baş- kanlık edecek. ARCEUK'İN BÜYÜK FIRSAT KAMPANYASI SÜRÜYOR... YERİNİ HAZIRLAYAN EKSİĞİNİ TAMAMUYOR! Ya siz? Fırsatı değerlendiriyor musunuzFTekrar hatırlatıyoruz; şimdi tüm Arçelik ürünieri bütün Arçelik Yetkili Sotıcılarındo inanılmaz taksitlerle! Ortodoks Ruslann ruhani lideri ABD'de Rus patriği atakta H a y d i A r ç e l i k Ş i m d i ! Koşullar cazip. Seçenekler çeşit, çeş/f. Fiyatlar sabit Ödemeler taksit taksit! ARCMUK ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK — Rus Orto- doks Kilisesi Patriği II. Aleksy, Sovyet cumhuriyetlerine ekono- mik yardım sağlamak amacıyla yaptığı ABD turunu dün BM Genel Sekreteri Perez de Cuel- lar'ı ziyaret ederek sürdürdü. Patrik Aleksy ABD'de Doğu Ortodoksluğunun yeni dünya koşullan ile uyum sağlayıp sağ- lamayacağını beürleyecek iki önemli kişiden bir olarak nite- lendiriliyor. Aynı derecede önemli olduğu belirtilen ikinci kişi ise Patrik Vartholomeos. ABD'de eski dünyanın ve gele- neğin temsilcileri olarak bilinen Ortodokslann, şimdi Doğu ile Batı'nın yaklaşmasıyla birlikte Hınstiyanlığa yeni bir güç sağ- lamaları bekleniyor. Patrik Aleksy'nin ziyareti sı- rasında ABD gazetelerinde yer alan çeşitli haberlerde Orto- doskluğun iki önemli merkezi Moskova ve tstanbul ele ahndı. Moskova'da kilisenin Sovyet baskı rejiminin yıküması ile bir- likte insan haklanna tümüyle kavuştuğuna dikkat çeken ha- berlerde, Türkiye'de "ruhani ön- derliginden başka hiçbir niteli- gi olmayan" ekümenik patrikli- ğin, özgürlükier açısından halen Sovyetler'in gerisinde kaldığı vurgulandı. The New York Ti- mes gazetesinde yer alan bir ha- berde şu görüşlere yer verildi: "Bugün Patrikhane İstanbul- da son derece küçük bir binada işlevioi sürdürüyor ve Türk mil- leyetçiligi, Ortodoks nüfusun gi- derek azalması, ateşli Müslü- manlık nedeniyle gelecegi meç- hul. Ulasiararası yasalar gere- ğince ancak Türk vatandaşlan patrik olabüiyor, Türk resmi da- irderinİB patriği reddetme hak- kı mevcnt. Ortodokslar Tftrk makamlannın Patrik Vartholo- meos'u reddedeceklerinden korktular, ancak bu korkulann yersiz oldugu kanıtlandı. Bnna karşın Türkiye halen Patrikha- ne'yi yabancılann da kaülabfle- cekleri fakülte egitimi yapmak- tan alıkoyuyor, faaliyeüerini yaygınlaştırmasını engelliyor." Istanbul'daki koşullar nede- niyle Patrikliğin Isviçre ya da benzeri bir taıafsız çevreye taşın- ması gündemde. Bazı kiliseler bu fikri destekler görünüyor, bazı kiliseler halen kuşkulu. öte yandan küçük bir grup bin yıl- dan fazla bir süredir toplanma- yan "Uk Ortodoks kiliseleri ekü- menik konseyi" için çahşmala- nnı sürdürüyor. Ortodokslara göre bu toplantı Roma Katolik- lerinin İkinci Vatikan Konseyi kadar önemli bir toplantı ola- cak. 71 ABD üssü kapatıbyor • WASHINGTON (AA) — ABD'nin, Avrupa'daki askeri tesislerinden 7Finin daha, 1995 yılma kadar kapatılmasına ya da faaliyetlerinin sımrlandınlmasına karar verildi. ABD Savunma Bakanlığı tarafından dün yayımlanan bildiride, 1990 yılı ocak ayında başlatüan indirim programı çerçevesinde, Avrupa'daki 71 tesisin 1995 yüına kadar kapatılacığı ya da askeri aktivıtelerinin azaltılacağı kaydedildi. Bu yeni kararla birükte, ABD'nin, Avrupa ve diğer ülkelerde yeni düzenlemelere gittiği askeri merkezlerin, yurtdışındaki askeri merkezlerinin yaklaşık yüzde 24'ünü oluşturduğu belirtildi. Etiyopya'da çatışma: 50 ölü • ADtS ABABA (AA) — Etiyopya'nın doğusundaki Dire Davva'da hafta sonunda meydana gelen kabile çatışmalannda 50 kişi öldü. Çatışmalann, Amharas ve Oromos kabileleri arasında, Amharas kabilesinin bölgesel konferansı sırasında 2 gun önce başladıgı bildirildi. Amharas kabilesi, Etiyopya'nın ikinci büyük kenti olan Dire Dawa'da Oromoslann çogunlukta oluşunu reddediyor. Demokrasi ödüUeri • ANKARA (UBA) — Türk Demokrasi Vakfı Başkanı ve Turizm Bakanı Bülent Akarcalı, 1991 yüı Uluslararası Demokrasi Ödülü'nün bu yıl, Rusya Federasyonu Başkanı Boris Yeltsin, Çekoslovakya Meclis Başkanı Dubçek ve Gümülcine Milletveküi Sadık Ahmet'e verileceğini açıkladı. Bülent Akarcalı, bu yıl Türk halkının kardeşlik mesajı olarak Azerbaycan'a bir demokrasi anıtı annağan edeceklerini belirtirken, bunun yapunı için de ilk bağışı Başbakan Mesut Yılmaz'ın yaptıgını bildirdi. Akarcalı, Yeltsin, Dubçek ve Sadık Ahmet'in önümüzdeki aylar içinde "gümüş bir seçim sandı- ğı"ndan oluşan ödüllerini aJmak için Türkiye'ye ğeleceklerini kaydetti. • Iran gemi için belge verdi • LEFKOŞA (AA) — Iran'ın, geçici olarak içindeki silahlara elkonulan ve seferden menedilen Kıbns Rum kesimi bandıralı geminin taşıdığı silahlann, kendisine ait olduğunu iddia ettiği bazı belgeleri, Türk yetkililere verdiği bildirildi. Reuter'in, tran haber ajansı lRNA'ya dayanarak verdiği haberde, Iran'ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Rıza Bagheri'nin, belgeleri, Dışişleri Bakanı Vekili Vehbi Dinçerler'e ilettiğini soylediği duyuruldu. İRNA, tstanbul'daki yetkililerin, Iran Konsolosluğu görevlilerine, Iran'ın gemideki yükün kendisine ait olduğunu resmi olarak açıklaması ve belgelemesi halinde, geminin salıverileceğinj söylediklerini de iddia etti. Almanya'da çifte tabiyet • BONN (AA) — Almanya tçişleri Bakanı Wolfgang Schauble, federal hükümetin eski yabancılar danışmanı Lisolette Funcke'yi eleştirerek "Çifte vatandaşlığa karşıyız" dedi. Bonn'daki Yabancı Gazeteciler Cemiyeti yemeğinde yaptığı İconuşmada Schauble "Benirn bulunduğum şehirde bin kadar Türk var. Bu Turklerin çocuklan, benim cocukianm ile aynı okula gidiyorlar. Herhangi bir anlaşmazhklan yok" dedi. Gorbaçov'un açıklaması • MOSKOVA (AA) — SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov, Rusya'dan bağımsızüklarını ilan eden Çeçen halkıyia ilgili sorunun, güç kullanarak değil, siyasi yollardan çözülmesinden yana olduğunu söyledi. Gorbaçov, önceki gün düzenlediği hasın toplantısında, Rusya Parlamentosu'nun, Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in Çeçen-lnguş özerk cumhuriyetinde olağanüstü hal ilan eden kararnamesini onaylamayarak, doğru yönde bir adım attığını belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle