Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 KASIM 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/11
NATO dorugUy Türkiye açısından geieceğeyönelik birçoksoruyu yanıtsız bıraktı
Ankara, Avrupadan kaygılıRoma'da, NATO'nun genel çerçevesinde
kalmak şartıyla da olsa, Avrupa'nın özel
güvenlik kimliğine yönelebileceğinin kabul
edilmesi, Ankara tarafından not edilmiş
bulunuyor. Türkiye'nin Avrupa'dan dışlanması
yolundaki kaygılar bu nedenle güçleniyor.
melinde yine üye ülkelerin "gü-
venügi ve toprak bütünlüğü"-
nün korunması ilkesinin yatma-
sını olumlu karşılayan Ankara,
"Atlantik bagı"nın, yani ABD
ile işbirliği boyutunun, "ItaçımJ-
mazbgının" teyit edilmiş olma-
sını da "ferahlatıcı bir gelişme"
olarak değerlendiriyor.
öte yandan NATO'nun genel
çerçevesinde kalmak şartıyla da
SEMtH İDİZ
ANKARA — Roma'da geçen
hafta. yapılan NATO doruğu,
Türkiye'nin ittifak içindeki rolü-
ne yönelik orta vadeli endişele-
rini giderirken bu rol konusun-
da geieceğe dönilk yeni sorula-
n da beraberinde getirdi. Soğuk
savaş sonrasmda ittifak için
oluşturulan "yeni doktrin"in te-
V&SHINGTON
olsa Avrupa'nın "özd bir güven-
lik kimliğine" yönelebileceğinin
kabul edilmesi ise Ankara tara-
fından "not edilmiş bulunuyor."
Batı Avrupa Birliği'ne (BAB)
üyelik yolları halen tıkalı olan
Türkiye'nin "Avrupa'dan
dwl»nm«M" tartışmalarına böy-
lece yeni bir boyutun eklenip ek-
lenmeyeceği merak ediliyor.
Dışişleri çevreleri, Avrupa'nın
savunma kimliğinin bu şekilde
geliştirilmesiyle NATO içinde
yeni gruplaşmalara yol açılabi-
İeceğine işaret ediyorlar. Başka
bir ifadeyle Avrupa'nın NATO
içinde ayn bir imtiyazlı bir blok
olarak ortaya çıkması, BAB üye-
si olamayan Türkiye'nin ise esas
olarak ABD ile askeri işbirliği-
ne yönelen bir üye konumuna
düşmesi olasıhğından söz edi-
yorlar. Oysa Türkiye'nin her
yönden Avrupa ile entegrasyon
arzulayan bir ülke olduğuna işa-
ret ediyorlar.
Roma'da 7-8 kasım tarihlerin-
de gerçekleştirilen ve Türkiye-
nin Başbakan Yılmaz tarafından
temsil edildiği doruktan Anka-
ra için çıkan en önemli gelişme-
lerden biri "ortak Avrapa
ordnsu" fikrinin ABD Başkanı
George Bush'un da zaman za-
man sert çıkışlanyla şimdilik' ar-
ka plana itilmiş olması. Fransa
ve Almanya tarafından geçen ay
ortaya atılan bu fikre başından
beri "soğuk" bakan Ankara,
bunu "NATO'yu zayıflatmakla
kalmayacak, aynı zamanda
Türkjye'nin Batı savunma agın-
dan dışlanmasuıa yol açacak bir
siireci başlatacak bir öneri" ola-
rak da görmüştü. Hollanda ve
tngiltere de buna NATO'yu za-
yıflatacak bir öneri olarak bak-
mışlardı.
Roma'da bu konuda vanlan
ve NATO içinde olmak şartıyla
Avrupa'nın "ayn bir güvenlik
kimliğinin olabileceginin, batta
bunun ittifakı güçlendirecek bir
olguya dönüştürulebüeceginin"
kabul edilmesi ise bu tartışma-
da "orta yol formülü" olarak
görülüyor. Konunun bu şekilde
esnek tutulması ise Türkiye'-
nin NATG içindeki rolüne iliş-
kin geieceğe dönük kaygüan gi-
dermeye yetmiyor.
Diplomatik kaynaklar, Roma
doruğunun NATO'nun geleceği
konusunda nihai kararlara van-
labılecek bir platform olmadığı-
nı bildiriyorlar. Bunu "soguk sa-
vaş sonrası dengderin henüz or-
taya çıkmamış olmasına" bağlı-
yorlar. Bu nedenle Roma zirve-
si sonunda yayımlanan ortak
deklarasyonda "Avrupa'nın as-
keri Idmttgi" gibi konularda "es-
nek ytklaşımlar" benimsendiği-
ni, ittifakın geleceğine yönelik
esas tartışmaların henüz başla-
madığını belirterek şu görüşle-
re yer veriyorlar:
"Herkesin aslında kendi sa-
vunma arayışına yöneldiği son
deıece degişken bir dönemde Ue-
riye dönük bağlayıcı esaslann
saptanması güçkşiyor. Doktrin-
lcr ise getişmelere göre oiusturu-
luyor. Bu çercevede yeni gercek-
ler ıştgında nükleer güçlerde
yüzde 80 indirim, hızlı mukabe-
le gücü, NATO'nun siyasi rolii-
nün ön plana çıkanlması gibi
somut adımlar var. Ancak gö-
rüntünün net olarak ortaya çık-
ması için gerek Sovyetler Birli-
ği'nde, gerekse Balkanlar'daki
durumun daha açıklıga kavus-
ması gereldyor."
Koalisyoıı,
Kıbrıs'ı nasıl
etkfleyecek?
UFUK GÜLDEMİR
WASHINGTON — DYP-
SHP koalisyonu olasılığının
güçlenmesi, ABD kamuoyunun
olmasa da yönetimin bazı kade-
melerinde gözlerin Türkiye'ye
dönmesine yol açtı. Bu çevre
içinde koalisyon hazırlıklarını
belki de en yakından izleyen
ABD Başkanı'nın özel Kıbrıs
Koordinatörü Ndson Ledsky.
Geçen dönemde Kıbns dosya-
sında hızlı bir süreç yaşandı.
Ancak iş tam dörtlü zirveye gel-
diğinde Turkiye'de seçim döne-
mine girildi. Ardmdan da bir
DYP-SHP koalisyonu olasıhğı
güçlendi. Ledsky'nin kafasında-
ki soru şu:
"Bir DYBSHP koalisyonu-
ann Kıbns açısındaa getirebile-
cekleri ne olabilir?"
Bu soruya yanıt vermeden ön-
ce DYP-SHP koalisyonu olası-
lığının genel olarak nasıl karşı-
landıgına bakıldığında, yöneti-
min bu konuda görüş açıklar-
ken azami dikkat sarfettiği,
olumlu veya olumsuz bir şey
söylememek için çaba harcadı-
ğı gözden kaçmıyor. Genel ha-
bakıldığında, VVashington'da,
"DYP-SHP işbaşına geliyor,
Kıbns'ta çözüm yatü" gibi bir
düşünce şimdilik görülmemek-
le birlikte, yeni hükümetin Kıb-
ns sorununun çözümünde yeni
bir yöntem izleyebileceği olgusu
da genel olarak kabulleniliyor.
Bir yetkili, "Yeni hükümetin
Kıbns'ta çözüm Okesmden sapa-
cagını saamıyoram, ama dört-
lü zirve olur mu, olmaz mı o ko-
nuda bir şey söylemek güç" di-
yor. Bir başkası, "Iç dünya de-
ğisse bile dış dünyanın gerçek-
leri sürüyor" diyerek Türkiye*-
de işbaşına kim gelirse gelsin
"kapısının çalınacağının" işare-
tini veriyor.
Demirel-lnönü hükümetinin,
Kıbns konusunda özal döne-
minden farklı olacağından kuş-
ku duyulmuyor. Gerçi özal da
Kıbns konusunda bir ödün ver-
miş değil, ama ettiği ılımlı laf-
ların ABD'yi cesaretlendirdiği
bir gerçek. Şimdi KKTC üderi
Rauf Denktaş'a daha çok sahip
çıküan bir dönemin başlayaca-'
ğı anlaşılıyor. Ancak bunun
Washington üzerinde nasıl bir
etki yapacağı da soru işaretleri-
Washington'da "DYP-SHP işbaşına geliyor,
Kıbns'ta çözüm yattı" türünden bir yaklaşım
gözlenmiyor. Ancak Demirel-înönü
hükümetinin Kıbrıs konusunda Özal
döneminden farklı olacağından kuşku
duyulmuyor.
valan "Türldye, şu veya bu par-
tinin iktidara geimesiyle temel
poMtikatanm degiştirecek bir iil-
ke olmaktan çıkü" cümlesiyle
özetlenebilir. Bu yüzden de
DYP-SHP koalisyonu kuruluyor
diye bir tedirginlik içinde olma-
dıklannı söylemek mümkün.
ABD her iki lideri de tanıyor.
Başkan George Bush'un son
Türkiye ziyaretinde her ikisiyle
de sıcak bir görüşme'yapıldı.
Hde Sükyman DemireTin Bush
ile konuşmaya başlarken her iki-
sinin de aynı yıl siyasete atıldık-
lannı vurgulayarâk aralannda
ortak bir özelMk olduğunun al-
tını çizmiş olması ilginç bulun-
du. Erdal tnönü de Türk-
Amerikan stratejik işbirliğini
yadsır hiçbir laf etmediği gibi
aksine bu işbirliğinin devamına
verdiği önemi vurguladı. Bir
DYP-SHP koaüsyonundan kay-
gj duymamalannda bu görüş-
melerde edindikleri Lzlenimler
önemli rol oynuyor. Ancak bu,
DYP-SHP koalisyonunun "kut-
sal bir ittifak oimag«cagmı
n
her-
kes gibi onlann da görmesini
engellemiyor.
Bu konuya Kıbns açısından
ne açık. özal döneminde Denk-
taş'a fazla sahip cıkılmaması bir
Denktaş-Baker gönişmesi doğu-
rabildi. Acaba şimdi Türkiye'nin
daha sahip çıktığa Denktaş'a bu
kez Amerika hırçm davranma-
ya başlar mı? Bu soruya şimdi-
den yanıt verilemiyor.
ABD ve Avrupa'nın Kıbns
stratejisi şu ana kadar Türk ta-
rafının ödün vennesi ilkesi üze-
rine kunılu idi. Rumlar "ûynA
eşitlik" gibi soyut kavramlar
üzerinde dahi alicenap olmaya
yanaşmazken, Turklerin toprak
gibi somut bir konuda hem de
büyük oranlara varan ölçüde
ödün vennesi isteniyordu. DYP-
SHP koalisyonu, Washington'a
bu beklentinin yerine getirileceği
yönünde umut vermiyor.
Kıbrıs Koordinatörü Ledsky,
ay sonunda bölgeye geliyor
Atina-Ankara-Lefkoşa üçgenin-
de görüşmeler yapacak. Türki-
ye'nin özal yönetimi altında da-
hi yeterince esnek davranmadı-
ğını düşünen Amerikan yöneti-
mi, Ledsky'nin turunda, bir
DYP-SHP koalisyonunun özaU
dan daha esnek olmasmın güç-
lüğünü gözleriyle görecek.
hüznüÇocuklar bir ülkenin
geleceğidir, umududur.
Büyükler de aslında
yaşadıklan dünyayı
onlardan ödünç almıştır.
Ancak ister doğal ister
siyasi ne zaman bir felaket
yaşansa olan bitenin
günahım herkesten çok
onlar çeker. Çocuklann bu
yaşadıklan felaketlerin çok
fazla farkında olmadığı
söylenebüir. Doğrudur. Yine
de bunlar çocuk
hafızalarında derin izler
bırakır. Afganistan 13 yıldır
bir iç savaş yaşıyor ordu
ile mücahitler arasmda.
Şimdi taraflar ABD ile
SSCB'nin girişimiyle
pazarhk masasına
oturuyorlar. Belki bu savaş
gerçekten bitecek. Ama
bedelini geieceğe ödeterek.
Yumuşama havası Kabil'in
caddelerine yansımış.
Dilenen annesinin önünde
asfaltı yatak etmiş küçük
çocuk ise kimbilir ne
düşünüyor. (Fotograf:AP)
ANKARA
Şeyh
Cabir'in
Yurtdışındaki casusların yüzde 50'si işten çıkanlacak
KGB'de ajan temizliğiNew York Times gazetesinin haberine göre KGB şefi
Vadim Bakatin, yurtiçindekilerle birlikte sayıları 500 bini
bulan KGB çalışanımn yüzde 90'ınm çıkanlacağını söyledi.
Bakatin, "Büyük bir kesintiye gitmemiz gerekiyor"
A
~
Ai
dedi.
Dış Haberler Senisi — KGB ajanlan
son günlerde kara kara düşünüyorlar. Bir
döneme damgasını vuran ünlü casusluk ör-
gütü, casuslanmn büyük bir çoğunluğunu
kapının önüne koymaya hazırlanıyor.
New York Times'ın haberine göre SSCB
Devlet Başkanı Mihail S. Gorbaçov'a karşı
ağustos ayında muhafazakârlarca düzen-
lenen darbenin çöküşünden sonra ülkeyi
etkisi altma alan çalkanudan en fazla KGB
etkileniyor.
Darbe sırasındaki tutumu nedeniyle
Gorbaçov'un "gazabına" uğrayan ve üst
düzey yönetiminin tamamı değiştirilen
KGB, şündilerde çok hızlı bir bicimde ye-
niden yapılamyor. Orgütün yeniden yapı-
lanmasında en büyük yükü, KGB adına
yıllardır casusluk yapanlann çekeceği be-
lirtiliyor.
KGB şeG Vad'm Bakatin, "Casusluk fa-
aliyetkrimizde çok kısa süre içinde büyük
bir kesintiye gitmemiz gerekiyor" derken
yurtdışında görev yapan casuslann sayısm-
da yüzde 50'lik bir indirime gidileceğini
söylüyor. Bakatin, ağustos darbesinden
sonra oluşturulan ve başına Gorbaçov'un
damşmanlanndan Yevgeni Primakov'un
getirildiği Dış Casusluk Bölümü'ne bağh
olarak çalışan personelin SSCB içinde ve
dısındaki gelişmelerden sonra faaliyetleri-
nin a7altılma.«iinın gerekli olduğunu vur-
guluyor.
Bakatin'e göre KGB'nin yurtdışında ve
yurtiçinde çalışan personelinin sayısı 500
bini buluyor. Bakatin, yurtdışındaki casus-
larda yapılacak yüzde 50 indirimle birlik-
te içte de personel azaltılması yoluna gi-
dileceğini ve KGB'de çalışacakların sayı-
sının 40 binde dondurulacağını kay-
dediyor. KGB patronunun verdiği bilgi-
lere göre şu ana kadar 20 bin KGB görev-
lisi, Rusya Federasyonu'nun oluşturduğu
güvenlik ve istihbarat örgütüne gecmiş du-
rumdalar. Bakatin, geçmişini kirli olarak
nitelendirdiği KGB'yi "güvenH" bir duru-
ma getirmek istediğini belirtiyor.
Bu arada Bakatin, KGB arşivlerinde
yaptığı incelemeler sonucunda örgütün
John Kennedy'nin öldürühnesine ve Papa
suikastına kanştığına ilişkin bir kanıta
rastlamadığını kaydetti.
ziyareti
Kuveyt Emiri Şeyh
Cabir El Ahmet El
Sabah, dün
Ankara'ya geldi.
Türkiye-Kuveyt
görüşmelerinde,
ekonomik ve ticari
üişkilerin geliştirilmesi
ele ahnacak.
ANKARA (Cnmhuriyet Bü-
rosu) — Kuveyt Emiri Şeyh Ca-
bir El Ahmet El Sabah, ülkesi-
nin Irak işgalinden kurtubnasıiı-
da yardımcı olan ülkelere
"şükranlarını" bildirmek ama-
cıyla gerçekleştirdiği turlardan
ikincisini başlatmak üzere dün
Ankara'ya geldi.
Bu ziyaret Ankara tarafından
bir "test" olarak ni'elendirilme-
sine karşın, yetkili çevreler,
Cumhurbaşkanı Turgut özal ile
Kuveyt Emiri başkanlığında bu-
%ün yapılacak resmı görüşme-
lerde, "somut konnlann" da ele
alınacagını belirttiler.
Kuveyt Emiri'ne refakat eden
yetkililer araanda Maliye Baka-
nı Nasır Abdullah El Rodan,
Ticaret ve Sanayi Bakanı Ab-
duUah Hasan El Jarallah, Eko-
nomik Kalkmma tçin Kuveyt
Fonu Başkanı Raddes Misari H
Homaidi gibi üst düzeyli yetki-
lilerin bulunması ise ziyaretin
bir "iş boyutu oldnğunu" doğ-
rular bir nitelik taşıyor.
Üzerinde "Savaş esirlerimizi
nnutmaym" yazıh Boeing 747
tipi özel ucağı ile dün saat
15.00'te Ankara Esenboğa Ha-
vaalanı'na inen Şeyh Cabir El
Ahmet El Sabah, burada Cum-
hurbaşkanı özal tarafından as-
keri törenle karşılandı. Kuveyt
Emiri'nin, babalan Irakta esir
tutulduğu bildirilen 15 çocuğu
da beraberinde getirmesi dikkat
çekti. Bir Kuveyüi yetkUi, ko-
nuyla ilgili olarak, "Acılanmı-
zın daha sona ermedigini böy-
lece düoyaya bir kez daha hatır-
latmak istiyonız" dedı.
Esenboğa'daki törenin ardm-
dan ziyareti sırasında kalacağı
Camlı Köşk'e hareket eden Ku-
veyt Emiri, burada öğleden son-
ra ilk önce kendisine bir neza-
ket ziyaretinde bulunan Başba-
kan Mesut Yılmaz'ı kabul etti.
Yılmaz'tn ardından DYP Genel
Başkanı Süleyman Demirel'i ka-
bul eden Kuveyt Emiri, daha
sonra Çankaya Köşkü'nde
özal'ı ziyaret etti.
Bugün Mürted'e gidip F-16
fabrikasını gezecek olan Şeyh
Cabir El Ahmet B Sabah, öğ-
leden sonra saat 15.00'te Çan-
kaya Köşkü'nde yapılacak he-
yetlerarası görüşmelere Cum-
hurbaşkanı özal ile birlikte baş-
kanlık edecek.
ARCEUK'İN BÜYÜK FIRSAT
KAMPANYASI SÜRÜYOR...
YERİNİ HAZIRLAYAN EKSİĞİNİ TAMAMUYOR!
Ya siz? Fırsatı değerlendiriyor musunuzFTekrar hatırlatıyoruz; şimdi tüm
Arçelik ürünieri bütün Arçelik Yetkili Sotıcılarındo inanılmaz taksitlerle!
Ortodoks Ruslann ruhani lideri ABD'de
Rus patriği atakta
H a y d i A r ç e l i k Ş i m d i !
Koşullar cazip.
Seçenekler çeşit, çeş/f.
Fiyatlar sabit
Ödemeler taksit taksit!
ARCMUK
ŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK — Rus Orto-
doks Kilisesi Patriği II. Aleksy,
Sovyet cumhuriyetlerine ekono-
mik yardım sağlamak amacıyla
yaptığı ABD turunu dün BM
Genel Sekreteri Perez de Cuel-
lar'ı ziyaret ederek sürdürdü.
Patrik Aleksy ABD'de Doğu
Ortodoksluğunun yeni dünya
koşullan ile uyum sağlayıp sağ-
lamayacağını beürleyecek iki
önemli kişiden bir olarak nite-
lendiriliyor. Aynı derecede
önemli olduğu belirtilen ikinci
kişi ise Patrik Vartholomeos.
ABD'de eski dünyanın ve gele-
neğin temsilcileri olarak bilinen
Ortodokslann, şimdi Doğu ile
Batı'nın yaklaşmasıyla birlikte
Hınstiyanlığa yeni bir güç sağ-
lamaları bekleniyor.
Patrik Aleksy'nin ziyareti sı-
rasında ABD gazetelerinde yer
alan çeşitli haberlerde Orto-
doskluğun iki önemli merkezi
Moskova ve tstanbul ele ahndı.
Moskova'da kilisenin Sovyet
baskı rejiminin yıküması ile bir-
likte insan haklanna tümüyle
kavuştuğuna dikkat çeken ha-
berlerde, Türkiye'de "ruhani ön-
derliginden başka hiçbir niteli-
gi olmayan" ekümenik patrikli-
ğin, özgürlükier açısından halen
Sovyetler'in gerisinde kaldığı
vurgulandı. The New York Ti-
mes gazetesinde yer alan bir ha-
berde şu görüşlere yer verildi:
"Bugün Patrikhane İstanbul-
da son derece küçük bir binada
işlevioi sürdürüyor ve Türk mil-
leyetçiligi, Ortodoks nüfusun gi-
derek azalması, ateşli Müslü-
manlık nedeniyle gelecegi meç-
hul. Ulasiararası yasalar gere-
ğince ancak Türk vatandaşlan
patrik olabüiyor, Türk resmi da-
irderinİB patriği reddetme hak-
kı mevcnt. Ortodokslar Tftrk
makamlannın Patrik Vartholo-
meos'u reddedeceklerinden
korktular, ancak bu korkulann
yersiz oldugu kanıtlandı. Bnna
karşın Türkiye halen Patrikha-
ne'yi yabancılann da kaülabfle-
cekleri fakülte egitimi yapmak-
tan alıkoyuyor, faaliyeüerini
yaygınlaştırmasını engelliyor."
Istanbul'daki koşullar nede-
niyle Patrikliğin Isviçre ya da
benzeri bir taıafsız çevreye taşın-
ması gündemde. Bazı kiliseler
bu fikri destekler görünüyor,
bazı kiliseler halen kuşkulu. öte
yandan küçük bir grup bin yıl-
dan fazla bir süredir toplanma-
yan "Uk Ortodoks kiliseleri ekü-
menik konseyi" için çahşmala-
nnı sürdürüyor. Ortodokslara
göre bu toplantı Roma Katolik-
lerinin İkinci Vatikan Konseyi
kadar önemli bir toplantı ola-
cak.
71 ABD üssü
kapatıbyor
• WASHINGTON (AA)
— ABD'nin, Avrupa'daki
askeri tesislerinden 7Finin
daha, 1995 yılma kadar
kapatılmasına ya da
faaliyetlerinin
sımrlandınlmasına karar
verildi. ABD Savunma
Bakanlığı tarafından dün
yayımlanan bildiride, 1990
yılı ocak ayında başlatüan
indirim programı
çerçevesinde, Avrupa'daki
71 tesisin 1995 yüına kadar
kapatılacığı ya da askeri
aktivıtelerinin azaltılacağı
kaydedildi. Bu yeni kararla
birükte, ABD'nin, Avrupa
ve diğer ülkelerde yeni
düzenlemelere gittiği askeri
merkezlerin, yurtdışındaki
askeri merkezlerinin
yaklaşık yüzde 24'ünü
oluşturduğu belirtildi.
Etiyopya'da
çatışma: 50 ölü
• ADtS ABABA (AA) —
Etiyopya'nın doğusundaki
Dire Davva'da hafta
sonunda meydana gelen
kabile çatışmalannda 50
kişi öldü. Çatışmalann,
Amharas ve Oromos
kabileleri arasında,
Amharas kabilesinin
bölgesel konferansı
sırasında 2 gun önce
başladıgı bildirildi.
Amharas kabilesi,
Etiyopya'nın ikinci büyük
kenti olan Dire Dawa'da
Oromoslann çogunlukta
oluşunu reddediyor.
Demokrasi
ödüUeri
• ANKARA (UBA) —
Türk Demokrasi Vakfı
Başkanı ve Turizm Bakanı
Bülent Akarcalı, 1991 yüı
Uluslararası Demokrasi
Ödülü'nün bu yıl, Rusya
Federasyonu Başkanı Boris
Yeltsin, Çekoslovakya
Meclis Başkanı Dubçek ve
Gümülcine Milletveküi
Sadık Ahmet'e verileceğini
açıkladı.
Bülent Akarcalı, bu yıl
Türk halkının kardeşlik
mesajı olarak Azerbaycan'a
bir demokrasi anıtı
annağan edeceklerini
belirtirken, bunun yapunı
için de ilk bağışı Başbakan
Mesut Yılmaz'ın yaptıgını
bildirdi. Akarcalı, Yeltsin,
Dubçek ve Sadık Ahmet'in
önümüzdeki aylar içinde
"gümüş bir seçim sandı-
ğı"ndan oluşan ödüllerini
aJmak için Türkiye'ye
ğeleceklerini kaydetti.
•
Iran gemi için
belge verdi
• LEFKOŞA (AA) —
Iran'ın, geçici olarak
içindeki silahlara elkonulan
ve seferden menedilen
Kıbns Rum kesimi
bandıralı geminin taşıdığı
silahlann, kendisine ait
olduğunu iddia ettiği bazı
belgeleri, Türk yetkililere
verdiği bildirildi. Reuter'in,
tran haber ajansı lRNA'ya
dayanarak verdiği haberde,
Iran'ın Ankara Büyükelçisi
Muhammed Rıza
Bagheri'nin, belgeleri,
Dışişleri Bakanı Vekili
Vehbi Dinçerler'e ilettiğini
soylediği duyuruldu. İRNA,
tstanbul'daki yetkililerin,
Iran Konsolosluğu
görevlilerine, Iran'ın
gemideki yükün kendisine
ait olduğunu resmi olarak
açıklaması ve belgelemesi
halinde, geminin
salıverileceğinj
söylediklerini de iddia etti.
Almanya'da
çifte tabiyet
• BONN (AA) —
Almanya tçişleri Bakanı
Wolfgang Schauble, federal
hükümetin eski yabancılar
danışmanı Lisolette
Funcke'yi eleştirerek "Çifte
vatandaşlığa karşıyız" dedi.
Bonn'daki Yabancı
Gazeteciler Cemiyeti
yemeğinde yaptığı
İconuşmada Schauble
"Benirn bulunduğum
şehirde bin kadar Türk var.
Bu Turklerin çocuklan,
benim cocukianm ile aynı
okula gidiyorlar. Herhangi
bir anlaşmazhklan yok"
dedi.
Gorbaçov'un
açıklaması
• MOSKOVA (AA) —
SSCB Başkanı Mihail
Gorbaçov, Rusya'dan
bağımsızüklarını ilan eden
Çeçen halkıyia ilgili
sorunun, güç kullanarak
değil, siyasi yollardan
çözülmesinden yana
olduğunu söyledi.
Gorbaçov, önceki gün
düzenlediği hasın
toplantısında, Rusya
Parlamentosu'nun, Devlet
Başkanı Boris Yeltsin'in
Çeçen-lnguş özerk
cumhuriyetinde olağanüstü
hal ilan eden kararnamesini
onaylamayarak, doğru
yönde bir adım attığını
belirtti.