22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OÜMHURİYET/8 DIŞ HABERLER 29 EKİM 1991 Enver Hoca'ya eleştiri • TtRAN (AA) — Arnavutluk'un en büyük siyası gücü konumundaki Sosyalût Parti'nin (eski tşçi Partisi) lideri Fatoş Nano, "Enver Hoca'nın Stalinist politikası, bir diktatör otoritesi ile ülkede serbest düşünceyi ezmiştir" dedi. Nano, Tiran'da yaptıgı konuşmada, Enver Hoca'nın bu tutumunun, ülkeyi uluslararası alanda yalnızlığa ittiğini belirtti. Nano, Sosyalist Parti'nin, eski lşçi Partisi ve Enver Hoca'nın hatalanndan uzak kalması gerektiğini de belirterek şöyle konuştu: "Partimiz, Enver Hoca'nın adıyla özdeşleşmiş olan hatalı geçmişten uzak durmaJıdır. Haziran ayında yapılan kongremiz, diğer komünist partilerden tamamen değişik, sağlam sosyalist-demokratik yöntemli bir partinin kunıknası ile sonuçlanmışür. Bu kongre, aynı zamanda, tşçi Partisi'nin de sonu olmuştur!' MOSSAD'a Sovyet tankı • HAMBURG (AA) — Federal Almanya'nın Hamburg lünanındaki bir gemide liman polisi tarafmdan 14 konteyner dolusu Sovyet yapısı askeri malzeme bulundu. Maizemenin Alman istihbarat birimleri tarafından Israil'e gönderilmek üzere gemiye yüklendiği bildirildi. Israil İstihbarat Teşkilatı MOSSAD üe Alman istihbaratçılar arasmda bir işbirliğinin söz konusu olduğu, Almanların, eski Doğu Almanya'nın malı olan bu Sovyet yapısı silahlan 'incelenmek üzere' Israil'e göndermekte oldukları öğrenild. Gemide bulunan panzer tankların, 'Israil'i tehdit eden silahlardan' olduğu için, MOSSAD'ın bu incelemeyi yapacağı ifade edildi. Denktaş'tan Gorbi'ye uyan • LEFKOŞA (AA) — KKTC Cumhurbaşkaıu Rauf Denktaş, Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbacov'un, Moskova'yı ziyaret eden Rum yönetimi lideri Yorgo VasUiu'yu, ABD'nin yaptığı gibi şımartıp Kıbns'a göndermesini beklemediklerini söyledi. Denktaş, dün verdiği demecte, Vasiliu'nun, •Moskova'ya sadece Rum toplumunun lideri olarak gitmesine diyecek bir şeyleri olmadığını bildirdi. KKTC Cumhurbaşkam, Sovyet yetkililerinin, Vasiliu'ya, "Eğer Kıbns'ın tümünü temsil ediyorsan, neden bu ziyaretinde sana tek bir Türk bile kaülmadı" diye sonnalarını beklediğini kaydetti. Belçika'da ırkçılık • BRÜKSEL (AA) — Belçika'da kasım ayında yapılacak erken genel seçimler yaklaşırken, yabancı düşmanlan saldınlannı arttırdılar. Liege kentinde hafta sonu gurbetçilerin sorunlannı tartışmak amacıyla düzenlenen bir toplantıyı basan aşın sağcı grup, konuşmalan dinleyen yabancı gençlere saldırdı. Macaristan ve NATO • BRÜKSEL (AA) — Macaristan Başbakanı Joszef Antall, ülkesinin NATO ile daha yakın ilişkiye girmek istediğini ve NATO'nun Doğu Avrupa ülkelerinin sınırlanna saldınlara karşı koyması gerektiğini bildirdi. Antall, dün Brüksel'de NATO dışişleri bakanları ve diğer NATO yetkililerine hitaben yaptığı konuşmada, Doğu Avrupa ülkelerinin sınırlanna karşı girişilecek ihlaller konusunda, "Böylesi ihlaller söz konusu olduğunda NATO bunu önlemeyi kendi görevi olarak algılamalıdır" dedi. Barış Konfemnsı yann topkmyor. Başkan Bush'la Sovyet lideri Gorbaçov bugün Madrid'ie bir araya gelecekler Arafat Kudüs'ten vazgeçmiyorFKÖ lideri, Doğu Kudüs konusundaki taleplerinden asla vazgeçmeyeceklerini söyledi. Mihail Gorbaçov yarın başlayacak Barış Konferansı için "Ortadoğu sorununa bir çözüm bulunurken tsrail de dahil olmak üzere bölgedeki tüm devletler ve halkların eşit hak ve güvencelere sahip olmaları sağlanmalıdır" dedi. Dış Haberier Servisi — Ispanya'nın baş- kenti Madrid'de yann başlayacak olan Or- tadoğu Barış Konferansı ile Ugili hazırlıklar tamamlanırken, konferansa katılacak taraf- lann delegasyonlan ile basın mensuplan Madrid'e gelmeye başladılar. Başkan Bush- la Sovyet lideri bugün konferans öncesinde tspanya'nın başkentinde buluşarak Sovyet- ler'e ekonomik yardım ve silahsızlanma ko- nulannı görüşecekler. lki liderin ele alacak- lan konular arasında Kıbns sorununun da bulunduğu büdiriliyor. Gorbaçov, Ortadoğu 1 da tüm devletlerin ve halklann eşit haklara sahip olmalan gerektiğini söyledi. FKÖ lideri Yaser Arafat ise Doğu Kudüs konusundaki taleplerinden vazgeçmeyeceklerini yineledi. Konferansın açılışında bulunmak üzere bu- gün Madrid'e gelecek olan ABD Başkanı Ge- YüNANlSTAN orge Bosh ile SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov, SSCB'deki darbe girişiminden sonra Uk kez buluşacaklar. Mihail Gorbaçov, Ortadoğu sorununa bir çözüm bulunurken tsrail de dahil olmak üze- re bölgedeki tüm devletlerle halklann eşit haklara ve güvenliğe sahip olmasının sağlan- ması gerektiğini söyledi. AA'run haberine gö- re Gorbaçov, EJ Şark El Avsat dergisine ver- diği ve TASS tarafmdan metni yayımlanan demecinde, ABD ve SSCB'nin ortak çaba- lanyla düzenlenen Ortadoğu Barış Konferan- sı'nın gerçekleşecek olmasını önemli bir adım olarak niteledi. Ancak bu toplantının olumlu sonuçlar do- ğuracağı konusunda güvence veremeyeceği- ni belirten Gorbaçov, bununla birlikte kon- feransın olumlu bir oı%am oluşturacağını ve bölge ülkeleri arasındaki "psikolojik engellerin" kalkrhasına katkıda bulunacağı- nı söyledi. Gorbaçov, Filistin sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulunması gerektiğini de bildirdi. Gorbaçov, dergiye verdiği demeçte, "eski Sovyetler Birtiği'nin artık varolmadıgını ka- bnl etmeye hazır oidugunn" belirterek, ağus- tosta darbe girişiminde bulunan grubun da bu gerçeği anlamadığını söyledi. Arafat'ın demeci FKÖ lideri Yaser Arafat, Doğu Kudüs ko- nusundaki taleplerinden asla vazgeçmeyecek- lerini söyledi. Arafat, Fransa'da yayımlanan Le Figaro gazetesinde dün çıkan demecinde, "ABD da- hil herkes, tsrail'in 1967'de işgal ettiği top- raklar arasında Kudüs'ün de bulundugunu ve boşalülması gerektiğini kabul ediyor. Kudüs, Filistin'in başkentidir" dedi. FKÖ lideri, Kudüs'ün Yahudileri de ilgilen- dirdiğini kabul ettiklerini belirterek "Kudüs- ün ortasına yeni bir Beriin duvan inşa etmek istemiyonız" diye konuştu. İsrail'in terörist örgüt olarak itelediği FKÖ ile göriişmeyi reddetmesi üzene Mad- rid'de yann yapılacak Ortadoğu Baış Kon- feransı'na kaülamayan Arafat, "HerTlistinh FKÖ'ye aittir, bu nedenle görüşmefcfc FKÖ temsil edilecektir" dedi. FKÖ'nün sıradan bir örgüt olmadığm vur- gulayan Arafat, "FKÖ, Fılistin'uı kimjgidir. Madrid'deki görüşmetere FKÖ*nün kafcuna- ması, aynı zamanda da FKÖ'den konfrtns- ta alınacak karartarla Ugili garanti isteonesi tehaftır" diye konuştu. Su sonınu ve Türkiye Mısır'da yayımlanan yarı resmi El Ahran gazetesi, Ortadoğu Banş Konferansı sürecü- de ele alınacak olan su konusunun, sadeo tsrail ve Araplar arasında bir sorun olmadı- ğını, Türkiye'nin de bu anlaşmazbğa taraf ol- nehri sulannın değerlendirilmesi için büyük duğunu yazdı. projeler başlatmış bulunan Suriye ve Irak 1 Gazetede yayımlanan El Ahram Stratejik uı, Türkiye'nin başlattığı GAP projesine de- Aj^aştırmalar Enstitüsü'nün bir raporunda, su in bir kaygı ile baktıklan kaydedildi. krizinin Araplar üe Israil arasınriaki en önem- li anlaşmazhk noktalanndan birini oluştur- duğu belirtildi. Su konusundaki anlaşmazlığın, bu soru- na taraf olan ülkeler arasındaki ilişkileri be- lirleyen bir faktör olacağı kaydedilen rapor- da şöyle denildi: "Su konusnndaki •nbşmariık sadece Arap ülkeleri ile lsrail arasında anıriı kalmamak- ta, Türkiye gibi Isnül ile işbirliji Ufaât oian bölge ülkekrini de sorannn tanflvuMİaa Mri yapmakUıdır. tsrail'in de yer alacagı bölge- sd işbirtiği projderine yönelik girisimler de bo cercevede görülmelidir." Körfez Stratejik Araştırmalar Merkezi ta- rafmdan yayımlanan raporda Dicle, Fırat, Nil ve Ürdün nehirleri konusunda gelecekte ciddi anlaşmazlıklar doğabileceği belirtildi. Raporda, Körfez savaşı öncesinde Fırat Mitsotakis zorlanıvorBaşbakan Konstantin Mitsotakis'in ABD Başkanı Bush'a yazdığı mektubun basına sızdınlması ile başlayan kriz büyüyor. STELYO BERBERAKİS ATtNA — Yunanistan Cum- hurbaşkanı Konstantin Kara- manlis'in "Ynnanistan'ın bü- yük bir ekonomik, siyasi ve sos- yal krizin eşiğinde bulundugu- nn, demokratik Ukelerin işlerli- gioi yitirdigini, devletin ise felç gecirdiginj" belirtmesi hükümet çevrelerinde "şok" etkisi yarat- tı. Yunanistan'ın 2. Dünya Sa- vaşı'nda ttalyan ordulanna kar- şı gösterdiği direnişin (Ohi Gü- nü) 51. yıl dönümünde Kara- manlis, Selanik'te düzenlenen resmi törenlere katıldı ve orada ordu evinde bir konuşma yap- ü. Bu konuşmanın Devlet Baka- m Miltiades Evert'in istifa etti- ği günün ertesine denk düşmesi hükümeti daha da zor durum- da bıraktı. Cumhurbaşkanı Karamanlis, gerek hükümet içindeki "çekişmeleri" gerekse muhale- fet partilerinin dış politika ko- nulannı siyasete alet etmelerini kınayan bu konuşmasında ülke- nin tüm siyasi ileri gelenlerinin yanı sıra işçi ve işverenlerin tu- tumlannı da eleştirdi. "Özellik- lc dış politika konularnı siyase- te alet edenler, kontrol edeme- <1igimi7 güçlerin etkisi altında kalmakta ve rakiplerimize yeni koztar vennektedüier" şeklinde konuşan Karamanlis, siyaset ya- panların bazı komplekslerden lcurtulmalan gerektiğine de dik- kati çekti. Yunanistan'ın çok yönlü bir krizin eşiğine geldiğini belirten Karamanlis, siyasetçilere ve hal- ka "nyuşnklugo oırmkıp dünya- daki gelişmelere ayak •ydurma- lan için" çağnda bulundu. Ül- kenin gecirdiği ekonomik krizin ülke savunmasını, ulkenin gele- ceğini ve yaşam düzeyini tehli- kelere sürüklediğini ve bundan zengin fakir, sağcı solcu herke- sin sorumlu olacağını vurgula- yan Karamanlis, daha sonra ül- kenin dış siyasetine değindi. Ko- nuşmasımn bu bölümünde da- ha çok Balkanlar'daki gelişme- lere ağırhk veren Karamanlis, Üsküp Cumhuriyeti'mn Yuna- nistan'a yönelik siyasetini eleş- tirdi. Karamanlis, "Kendiliğin- den var olan ve etnik açıdan be- lirsiz Üsküp, Makedon>-a soru- nunu nasıl yarattıysa şimdi de kendi çıkan için gömmesi gere- kiyor. Aksi halde açılacak olası bir maceradan yine kendisi za- rar görecektir" ifadesini kullan- dı. Kıbns konusunda ise "Bu sorun Türkiye'nin keyfi ve luş- kırtmacı siyaseti nedeniyle en kritik asamasına ginniştir" şek- linde konuştu. Yunanistan'da Devlet Baka- nı Miltiades Evert'in istifa etme- si hükümet çevrelerinde büyük yankılar uyandınrken muhale- fet partileri Karamanlis'in bu konuşmasını da fırsat bilerek genel seçimlere gidilmesini talep etmeye başladılar. . Evert, Dışişleri Bakanı Ando- nis Samaras ile arasında çıkan ihtilaftan sonra ve Başbakan Konstantin Mitsotakis'in "tav- siyesi" üzerine görevinden isti- fa etmişti. Bu iki bakan arasın- da çıkan ihtilafa, Mitsotakis ile ABD Başkanı George Bush'un gizli tutulan karşıhklı mektup- laşmalan neden oldu. Mitsota- kis, bu mektuplann "imzasız" olması itibanyla "Non Papers" niteliğinde, yani bağJayıcı olma- dıklannı öne sürüyor. Mitsota- kis, Bush'a ilettiği her iki mek- tubunda Paris görüşmesinde Türkiye Başbakanı Mesot Yü- maz'ın Kıbns sonınu ile Ugili tu- tumundan şikâyetçi ounuş; Kıb- ns sorununun çözümü için ABD'nin daha çok faaliyet gös- termesini talep etmişti. , özel- l i k l e F i l i s t i n s o r u n u u z e r i n d e ğ yor. FilistİBİilerin, "bizim topraklanmız" dedigi yerler şu an İsrail'in kontrolıi altında. Batı Şeria ve Gazze gibi Filistinlilerin çoğunlukta olduğu bölgeler parmaklıklarta. (el orgulerle İsrail tarafından tecrit edilmiş durumda. İsrail askeıierinin surekli gozetim altında tuttuğu Filistin yerleşim bölgelerinde şu an hız kesen intifada ile birlikte bir umut da jeşermiş durumda. 'Filis- tin Devleti' >azılı küçük pano da bu umudu simgeli\or. Madrid'de toplanacak Ortadoğu Banş Konferansı, Filistinlilerin bu umutlannın artmasına neden olacak mı? (Fotoğraf: LIBFRATION) Dışişleri Bakanı Gimy'ın Kıbns mekiubuna gösterilen tepki hoşnutsuzluk yarattı Ankarada BM rahatsızhgıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Dışişleri Bakanı Safa Giray'ın Kıbns konusunda BM Genel Sekreteri Pereı de Cuel- lar'a gönderdiği 18 ekim tarihli mektuba BM çevrelerinde duyu- lan tepkinin basın kanalıyla Türk tarafında yansıtılması An- kara'da büyük bir hoşnutsuzlr-k yarattı. BM çevrelerinin Giray'ın mektubu konusundaki görüşle- rini dile getirirlerken, "cügınca" gibi ifadelere yer verm^leri ise "nezaketsizlik" diye nitelendiri- lerek duyulan hoşnutsuzluğu daha da arttırdı. Hatırlanacağı gibi Giray, söz konusu mektubunda, BM Genel Sekreteri'nin son Kıbns raporu ve Güvenlik Konseyi'nin Kıbns konusunda kabul ettiği 716 sa- yüı karara ilişkin görüşlerini dile getirmişti. Ankara'daki çevreler, genel seçimlerden sonra Türki- ye"de yeni bir hükümetin kurul- ması asamasına gelindiğine işaret ederek, bu hükümetin kendi Kıbns politikasını belirleyeceğini hatırlattılar. BM'den yansıyan görüşlerin boyle bir döneme rastlamasınm "dikkat çekici" olduğunu kay- dederek, "Hiç kimse yeni kuru- lacak hükümetin Kıbns politi- kasını ipotek altına alamaz" di- ye kocuştular. Yetkililer, BM çevrelerinde, "Kıbns Türk hal- kına baskı yoluyla bir çözüm kabul ettirme gibi bir düşünce- nin bulunması halinde ise" bu- nun başarısız kalacağı gibi "BM'nin tüm ilkelerine aykın »olacağını" vurguladılar. "BM çevreleri gerçekten çözümün sağlmanmasuıa yardımcı olmak istiyorlarsa o zaman çok daha tarafsız olmalan gerekiyor" di- ye konuştular. Yetkililer, BM Güvenlik Kon- seyi'nin 716 sayüı karannda Kıb- ns konusunda kasım ayına yö- nelik bazı beklentilerin yer aldı- ğına işaret edilmesi üzerine de şunlan söylediler: "Şu anda Türk tarafının tak- vimi daha önemli. Bir kere Kıb- ns Turk halkı son gelişmeleri degerlendiriyor. Tabii bu arada Türkiye'de bükümeün kunüma- sı gerekiyor. Ardından Türkiye ile KKTC arasında geleceğe yö- nelik ortak istişarderin yapüma- sı gerekecek. Mevcut olan ortak politikanıo nasıl getiştirilebilece- gi degerlendirikcek." Bu takvimden" önce BM Genel Sekreteri'nin Kıbns özel temsilcilerini Ankara'ya ve Lef- koşa'ya göndermesinin yararla- n konusunda "kuşku" ifade eden yetkililer, buna karşm Türk tarafınm "kaü ve sert" bir yak- laşım içinde bulunmadığını ve "kimseye kapısuu kapamaj-aca- ğını" belirttiler. Fransctda EcSth Cresson'un sosyaüst azpılık hükümeti zprda Paris'e köylü-memıır kösteğiKöylüler ve memurlar, hükümetin uyguladığı ekonomi politikasına karşı son günlerde eyleme geçtiler. Köylüler, ithal edilen yiyecekleri taşıyan kamyonları polis gibi durdurup boşaltıyorlar. Memurlar ise grevlerle hükümeti köşeye sıkıştınyorlar. MtNE G.SAULNIER PARİS — Fransız halkı 1789 devri- minden bu yana kolayca sokağa dökül- mek alışkanhğmdan bir şey yitirmedi. Fakat yaklaşık bir aydır grev ve göste- rilerle sarsılan ülkede sosyal bir rahat- sızlığın uç noktaya ulaştığını bütün uz- manlar kabul ediyor. Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın bütün desteğine karşın parlamentoda komünistlerin des- teğiyle ayakta duran sosyalist azınlık hü- kümeti ve Başbakan Edith Cresson zor günler geçinnekte. Ülkedeki iki toplum katmanı, söz ko- nusu hükümetin ekonomi politikasını yülardır eleştiriyor ve sorunlarına çare bulunmasım istiyorlardı. Kısa bir süre- dir isteklerini ifadeyle yetinmeyerek ey- leme gecmiş bulunuyorlar. Hem de ol- dukça sert ve tavizsiz bir biçimde. Hoş- nutsuzlar kervanının başını ceken bu iki topluluk, köylüler ve memurlar. Köylüler gecen ay sempatik bir göv- de gösterisiyle Paris'te başlattıklan ve halkın büyük desteğini gören eylemlerini artık taşrada hükümet binalannı yık- mak, yakmak ve yabancı maJ getiren kamyonlan boşaltmak biçiminde sürdü- rüyorlar. Kazara tanm bölgelerine uğ- ramak cesaretini gösteren hükümet gö- revUleri ve bakanlar ise şiddetli bir yu- murta yağmuru ile karşılanmaktalar. Köylülerin ekonomik sıkıntüan, hü- kümet dahil kimse için sır değil. Fakat yavaş yavaş yok olmaktaki bu iş alanı- nın başına gelenler Fransa'nın ulusal hü- kümetinden çok uymak zorunda oldu- ğu AT politikası ve kararlan yüzünden. Tanm sektöründe çalışan toplum kesi- minin son beş yıldır kazancı AT sübvan- siyonlanna rağmen °?t 11 oranında azal- mış bulunuyor. Bunun nedeni özeUikle diğer Avrupa ülkelerinden ithal edilen tanm ürünlen karşısında rekabet edeme- meleri sonucu pazann büyük bir bölü- münü yitinniş olmalan. Oysa Fransız ta- nm ürunleri, Avnıpa'nın en kaliteü olanlan sayıhyor. özenle beslenen bir ineğin maliyeti eski Doğu Bloku ülkele- ri, ömeğin Macaristan'dan ithal edilen ve düşük kaliteli, hatta bazen hafifçe radyoaktif, bazen de kokmak üzere olan etlerden elbette daha yüksek. Fakat Ffansa, AT kararlan gereği bu ülkeler- den ithalat yapmam, diyemiyor. Fran- sız köylülerinin polis gibi durdurup bo- şalttığı kimi ithalat ve diğer yiyecek TIR'lannın mallannda yapılan anaüz- lerden, bu ürünlerin gerçekten iyi denet- lenmediği ve yukanda belirtilen kaüte- sizlikte olduklan keşfedildi. Bu dunım, diğer süt, salata, sebze ve meyvelerde de geçerli olunca Fransız köylüsü öfkeden kopürüyor ve halk da kendilerini destek- lemekte. François Mitterrand önceki gün açıkladığı bir dizi ek sübvansiyon- la kırsal bölgelerin kızgınlığım yatıştır- maya çahşıyor. Çünkü AT'nin İcararla- n haricinde hareket etmek mümkün de- |ü. Memurlara gelince hemen bütün ke- simlerde ücretlerin azlığından yakını- lıyor. Bundan iki yıl önce toplumun di- ğer çalışan katmanlanna oranla harca- dıklan enerji ve özveri karşılığında "ko- mik" ücretler alan devlet hastanelerine bağlı doktor ve hemşireler hoşnutsuzluk- larmı yine gösterilerle belli etmişlerdi. Hemşireler kendilerine yapılan yeni dü- zenleme vaatkri tutulmayuıca bu yıl bir- çok hastanın canına maJ olan grev ey- lemlerine başladılar. Aralıklı olarak sü- ren işi bırakmalar sırasında bir hafta sü- reyle meydanlarda kunılan çadırlarda yattüar, polisle çatıştılar. Sosyalist hü- kümetin hemşire sendikalanyla zaman zaman kesilen pazarbğı halen sürüyor. Bunlann yanı sıra toplu taşımacılık sektöründe de yine devletle memurlan arasında anlaşmazlık var. Fransa'daki hava, Paris'te ise ÖzeUikle tren, metro ve otobüs trafiği, şimdilik uyan mesajı taşıyan bir günlük grevlerle zaman za- man kesintiye uğruyor. Gecen hafta per- şembe günü lşçi Gücu (Force Ouvriere) adım taşıyan sendikalar konfederasyo- nu, tüm ülkede ve toplu taşımacılık ala- nında genel grev ilan etti. Komünist iş- çi sendikalan CGT'nin "mevzi" deste- ğine sahip çağnya genel ölçüde uyulma- makla birlikte gtlnde 2.5 milyon insanın bir yerden bir yere ve toplu taşıma araç- lanyla gittiği Paris'te zor bir yirmi dört saat yaşandı. Hükümet, henüz bu alanda da bir an- laşma sağlayamamış durumda. Diğer sektörlerin de özeUikle Ucret artışlanna yönelik isteklerini sokaklara dökülerek ifade etmelerine çeyrek var. DlŞBASÎN FINANCIALTIMES Madrid'de ne olacak Madrid Konferanı'na katılacak taraflann 40 yilık acı tecrübeleri var. Mge dışından kirrte, konferansta hızlı çözümer ya da kolay tavizfer beklememeli. Ancak tsrail ve Arap görüşmeciler şunun da farkma vannalı Son birkaç yılda siyasal hava değişti ve Madrid Konferansf nı destekleyen ABD ve Sovyetler, taraflann kalıcı ve adil bir çözüm için ellerinden geleni yapmalanm bekleyecek. Ortadoğu'nun kronik istikrarsızhğının, bölgenin çok uzaklannda dahi nasıl bir tehdit yarattığına tanık olundu. Bu nedenle Madrid'de başlangıç noktası, BM 242 ve 338 sayılı kararlan olmab. Bunlar 1967 ve 1973 savaşlarından sonra kabul edilmişti. tşg?l altındaki topraklara karşıhk banş öngörüyordu. Sina Yarunadası'nı Mısır'a 1979 * anlaşması uyannca geri vererek tsrail, "yapabileceğinin azamisini yaptığmı" iddia edemez. Bu anlaşma, tsrail ile Araplar arasında bir anlaşmaya vanlabileceğine delil olarak gösterilmeli. Nitekim banş on yıldır konmmaktadır. Şimdi, Hafız Esad ve Kral Hüseyin de tıpkı Enver Sedat gibi yapabilecek mi? Buna bakmak gerek. FKÖ her ne kadar konferansta resmen yoksa da BM iki karan uyannca bir anlaşmaya varmaya razı olduğunu gösteriyor. Eğer durum buysa, ileriye doğru büyük bir adım atılabilir. 0 zaman ABD, AT ve Sovyetler Birliği'nin görevi, İsrail'in vermeyi kabul edeceği topraklara karşıhk Isnil'in kaygüannı gidtrmek olacaktır. Ancak hiçbir anlaşma, Filiainlilerin kendi kaderlerini saptama haklan kabul edilmeden surekli kılınamaz. Bütün bu sorunlar aşılmaz gibi görünüyorsa da bunlann cözülebileceğine inananlann sayısı her gün artıyor. (28EUn) DIEJ1ZEIT Kavgacı horozlar Amerikan Dışişleri Bakanı James Baker, Kuveyt'in kurtuluşundan beri sekiz kere Ortadoğu'ya gitti ve sonunda kavgacı horozlan Madrid'de aym masaya oturmaya ikna etti. Ama işin asıl zor kısmı bundan sonra başhyor. Bu kadar büyük bir şansın böylesine kötümserlikle ele alındığı görülmemiştir. Yanm yüzyılhk Arap-lsrail savaşlanndan, bunca nefret ve katliamdan sonra Ortadoğu'da taraflar ilk kez aynı masaya otunıp banş üzerine konuşacaklar. Ama barışa ulaşabilecekler mi? Baker'ın marifeti, nihai hedefi bulanık bırakıp süreci başlatmaktan ibaretti. Bütün tartışma noktalan, örneğin Golan tepeleri, İsrail'in yerleşim politikası, Kudüs sorunu, silahlanma ve su sorunu bir tarafa itildi. Banş yolunun ne kadar süreceği ve nereye varacağı henüz bilinmiyor. Büyük bir tsrail'e ya da Filistin devletine, bir uzlaşmaya veya savaş meydamna gltürebilir. Belki Amerikılılar Sovyetler ve Avrupa'yla ittifak içinde :endilerinin hoşuna gidecec bir çözüme zorlayabilirler. Soğuk savaşın sona emesiyle tsrail'in stratejk önemi azalmıştır. Surre silahlannı alıp sırtını dayaLği Moskova'yı kaj>etmiş. Ürdün ekonomi iflasın eşiğine gelmiş, K ö Saddam'ı destekeyerek politik ofsayta dşmüştür. Ortadoğu'da tarflar banşmak için dejl, güçsüzlüklerinin arkına vardıklan için msa başına oturuyor. Ancak iışardan dayatılan bir çöztn, bir "Pax Americana kalıcı olmayacaktır. Geçi Arap krallannı Washiqton'a yaklaştırabilir, aıa birbirine asla. Bi"Pax Orientalis"in isoölgenin kendi içinde yamlması gerekir. Doğu Arupa'da esen değişim rüzjrlan Ortadoğu'ya anck ılık bir meltem götürdü/ (28 Ekim) İLAN T.C. ANTALYA ASLİYE 1. HUKUK MAHKEM^İ Sayı: 1989/1206 Davacı Antalya Valiliği ll özel Idare Müdürlüp veküiıv. Deniz Ocal tarafından davalılar Dilber Bayoğlu ve arkadaşlan hahnda açı- lan tescil davasının mahkememizde yapılan yargılamasıiB verilen ara karan gereğince; Davalılardan Dilber Bayoğlu, Hacer Demir, Fethiye Satuış, Afet Alkan, Semih Lütfi Simay, Ahmet Aslan, Elif Kirişçi'ye tdigat ya- pılamadjğından adına ilanen tebligat yapılmasına karar verüiş olup; duruşmanın bırakıldığı 18.2.1992 gün ve 10.05 saatinde ibe etmek istedığiniz vesikalarla birlikte mahkemeye gelmeniz veya \«il gön- dermeniz, aksi takdirde gıyap karan tebliğ edilmeyerek duışmaya gıyabıruzda devam edileceği HUMK'nın 509 ve 510. madderi gere- ğince davetiye yerine kaim olunmak üzere ilan olunur. 28.1991 Basın: 49922 Nufus cuzdanı ve öğretmen kartımı kaybettım, hukümsuzdur. EMİNE MESRVRE TÖRE Ebliyetimi kaybeım. Hukümsuzdü: MURATALTĞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle