Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 29 EKİM 1991
SEÇIM 91TN ARDINDAN SHP
Sosyal demokrasi kaybetmedi
YALÇINÇAKIR
SHP üyelerinden Prof. Dr.
Aaf Savaş Akat, seçimlerde alı-
naa sonucun "sosyal demokra-
aân yenilgfci olamayacağım"
beirterek "Bu, Kemalizmin
nuğlobiyetidir' dedi. Akat,
SKP-HEP ittifakıyla ilgiii ola-
rak da "uaiter devleti savuna-
caksm sonnı da gidip uniter dev-
lek en karşrt siyasi hareketle, ya-
Bİ HEPIe işbirtiği yapacaksın.
Bn. hıtarsızukür" diye konuştu.
Dcç. Dr. Seyfettin Gıirsel de so-
nuclann "hezimet" olduğu gö-
rüşünü savunarak "Bundan bi-
rinri derecede GeneJ Başkan Er-
dal Inönii ve partiyi son 6 yıldır
yöıetenler sorumludur" dedi.
İçinde bulunulan durumdan çı-
kış yolunun "yeııi bir lider" ol-
dugunu öne süren Gürsel, parti
yöneticilerinin dünya ve Türki-
ye'deki değişimi görmek isteme-
diklerini de savlayarak "Arkaik
dertetçi program iizerine sosyal
piyısa şalını örterek vaziyeti ida-
re edebileceğimizi zannettik"
şeklinde konuştu.
DSP'de Bül«nt Ecevit'in eko-
nomi kurmaylan iken aynlan ve
SHP'ye geçen Prof. Dr. Asaf
Savaş Akat ile Doç. Dr. Seyfet-
tin Gürsel, SHP'nin 20 Ekim se-
çimlerinde aldığı sonuçlan de-
ğerlendırdüer. Akat, seçim so-
nuçlannı çök önceden öngör-
düklerini ve bu sonucun çıkma-
ması için partinin neler yapaca-
ğını yazdığını ve pani yoneticile-
rine de anlattığım söyledi.
SHP'nin ideolojik değişimi ve
örgütsel yenilenmeyi gerçekleş-
tirmesi durumunda alacağı so-
nuçlann çok daha iyi olacağını
belirten Akat, "Burada kaybe-
den, sosyal demokrasi degildir.
Tkm tersine SHP, sosyal demok-
ratlaşamadığı için, geçmişin hu-
rafelerinde taküıp kaldığı için.
bn ideoloji, örgiit anlayışı ve
kadroiar partiye damgasını vur-
dugu için değişen, yenilenen
Türk toplumunun gerisinde tu-
tucu bir parti olarak kaldığı için
bu bezimete uğramıştır. O ne-
denle buna sosyal demokrasinin
hezimeti denemez. Bu, Kemaliz-
min maglubiyetidir" diye konuş-
tu.
SHP'nin yerel yönetimler po-
litikasını da eleştiren ve sosyal
demokrat idareciliğin becerile-
mediğini savlayan Akat şöyle
konuştu:
kendi içlerindeki kişisel post
kavgalanna taraf olmaması ge-
rekmektedir. Bu horoz dövüşü-
ne dönüşmiiş, kör dövüşüne dö-
nüşmiiş olay artık bitmelidir.
Partide bir tutucu kanat var, bir
de reformcu kanat var."
SHP-HEP işbirliğinde
SHP'nin "tutarsıziık" gösterdi-
ğini kaydeden Akat, "Hem uni-
ter devleti savunacaksın, hem de
gidip uniter devlete en karşıt si-
yasi hareketle, yani HEPIe işbir-
liği yapacaksın. Bu, tutarsızlık-
ür ve SHP bu tutarsuüktan kay-
Ad vermeden Genel Başkan
Erdal tnönii Ue eski Genel Sek-
reter Deniz Baykal'ı da eleştiren
Akat konuşmasını şöyle sürdür-
dü:
"Tutucu keslmin 'Sen başba-
kan yardımcısı olacaksın, ben
başbakan yardımcısı olacağım'
kavgası bizi Ugüendirmiyor. Ön-
celikle tüzük kurultayı ve ideo-
lojik sorunlara yönelik program
kurultayı yapılmalıdır. 1978-79
fiyaskosunu analiz edemedigi
için, özeleştirisini yapamadığı
için, belediyelerdeki 1989-91 fi-
şöyle noktaladı:
"Yoksa sonınlan hayali ne-
denlere alfedip -yok DSP, yok
Gorbaçov, yok Hindistan'daki
deprem gibi- statükoyu koruma-
yı ve korunan statükoda kendi
makamuıı veya riitbesini sttrdttr-
meye çalışmak Türkiye'nin genç
sosyal demokrat bareketine en
biiyük kötiiliiğii yapmaktır."
Seyfettin Gürsel de Akat'ın
açıklamalanna biiyük ölçüde
katılmanın yanı sıra SHP yöne-
timinin, CHP sermayesinden yi-
yerek seçimleri kazanabilecegi
Akat Mağlup olan
Sözen ve Çakmur'un
kişiliğinde bu sosyal
demokrasi öncesi
anlayışın yerel
idarelerdeki
yönetimidir. Bu
yönetim
beceriksizliktir,
reformcu kanadın
atılım yapmasına
olanak tanımalıdır.
Gürsel Sosyal piyasa
kavramıru ne kadar
çok tekrarlarsak
ekonomide o kadar çok
çağdaş sosyal
demokrat olacağımızı
zannettik. Arkaik
devletçi programın
iizerine sosyal piyasa
şalını örterek vaziyeti
idare edebileceğimizi
sandık.
"Mağlup olan, Sözen ve Çak-
mur'un kişiliğinde bu sosyal de-
mokrasi öncesi anlayışın yerel
idarelerde yönetimidir. Bu yöne-
tim beceriksizliktir, bu yönetim
çağdışılıktır. Bu belediyelerdeki
insanlar köliı insanlar degildir.
Sorun şahsi, kişisel degildir. Bu-
rada bir anlayış mağlup olmak-
tadır. Ashnda bu seçimler par-
tideki tutucu kanadın zayıfla-
masma, dolayısıyla reformcu
kanadın yeni bir atılım yapma-
sına olanak vermelidir. Dina-
mik, çağdaş, sosyal demokrasi-
nin evrensel ilkelerini savunan
reformcu kanadın, tntuculann
betti. Eğer baştan beri uniter
devlete karşı çıkan bir yapı içe-
risinde olmasaydı tutariı olurdu.
HEP olayı, Starl ya da Mega-10
olayına benziyor. Politikanın
doğnı va da yanltş olmasından
öte içsel tutarhlıgının olması
gerekir" dedi.
SHP yönetiminin Kürt soru-
nuna yaklaşımında da ciddi ha-
talar olduğunu savlayan Prof.
Dr. Asaf Savaş Akat, "Parti yö-
netiminin Kurt sorununa yakla-
şımında batatar yapddı. Seçmen
de bunu anladı. Bunun tutarsız-
iık oldugunu anladı" diye ko-
nuştu.
vaskosunu yaşamış ve nasıl ki
1978-79 fiyaskosu 79 ara seçim-
lerinde büyük hezimete doniış-
müşse, 89-91 yerel iktidar fiyas-
kosu da 91'de fiyaskoya dönüş-
müştür. Bir partinin gelişmesi-
nin. ilerlemesinin tek yolu, kendi
kendini analize edebilmesi ve
kendi deneyimlerinden ders çı-
kartarak kendi kendisini aşabil-
mesidir."
"Reformculuk, geçmişte ve
bugün yapılan hataların üstune
cesaretle gitmek ve onların tek-
rar etmesine izin venneyecek ya-
pısal dönüşümleri gerçekleştir-
mektir" diyen Akat, sözlerini
gafleti içine düştüğünü söyledi.
Gürsel, parti üst düzey kadrola-
rının dünyanın ve Türkiye'nin
değiştiğini görmek istemedikle-
rini de kaydederek şöyle konuş-
tu:
"Daha dogrusu geçmişe dö-
nük olduklan için değişimi go-
remediler. Toplumun beklentile-
rine, üikenin öncelikli sorunla-
nna tatmin edici çozümler getir-
mek için hiçbir ciddi çaba gös-
terilmedi. Sosyal piyasa kavra-
mını ne kadar çok tekrarlarsak
ekonomide o kadar çok çağdaş
sosyal demokrat olacağımızı
zannettik. Piyasa sisteminin tüm
ekonomik oigıı ve kurumlara,
devletçiliğe göre çok farklı açı-
dan bakmak gerektiğini de kav-
rayamadık. Dolayısıyla arkaik
devletçi programm iizerine sos-
yal piyasa şalını örterek vaziye-
ti idare edebileceğimizi zannet-
tik."
Mesut Yılmaz ve ekibi saye-
sinde ANAP'm laik seçmen nez-
dinde endişe verici olmaktan
çıktığını, DYP'nin de eski
CHP'li seçmene ve yeni kuşak-
lara, laiklik ve demokrasi açısın-
dan seslenebildiğinin göriileme-
diğini savlayan Gürsel, "HEP ile
SHP birleşti mi ittifak mı yap-
ü, yoksa HEP tarafından kulla-
nıldı mı? Seçmen anlayamadı.
Güneydoğu ile Ugili strateji ek-
sikliği bütün çıplaklığıyla orta-
ya çıktı" dedi. Gürsel, SHP'ye
yeni bir lider gerekli oldugunu,
önseçimin, ilkesel doğruluğuna
karşuı partinin üye yapısınjn de-
jenere olması nedeniyle seçmen
nezdinde itibar görecek adayla-
n çoğunlukla pkaramadığım da
bildirerek sözlerini şöyle tamam-
ladı:
"Üye yapısının düzeltilmesi
için radikal bir tüzük reformu
savunan bizlerin sesi, başkanlık
yarışlannın gurultusü içinde
kayboldu gitti. Belediyelerdeki
sonınlar, DSP'nin varlığı ve
kampanyası gibi temeldeki yapı-
sal bozuklugun ve sosyal de-
mokrasi eksikliğinin sonucnn-
dan başka bir şey degildir. He-
zimetten, birinci derecede genel
başkan ve partiyi son 6 yıldır yö-
netenler sorumludur. Baykal ve
ekibinin de bu hezimette payı
vardır. Çünkü son kunıltaya ka-
dar partinin sosyal demokrasi
yönünde yenilenmesi için hiçbir
çaba göstermemişler, salt parti
için iktidan ön plana çıkarmış-
lardır. Çıkış yolu yeni bir prog-
ram, yeni bir liderdir."
İşim çok zof diyen DYP lideriDemirelyine söz verdv
Enflasyon 500 günde tek rakam
ANAP hükümetinin büyük meselelerde karar
vermesinin yarüış oldugunu belirten DYP lideri,
bazı ihaleleri ve alım-satımlan yapmaması için
hükümeti uyardıklarını söyledi ve "Eğer kuşku
getiren bir şey varsa iptal ederiz" dedi.
ANKARA
(Cumhuriyet Bü-
rosu) — DYP Ge-
nel Başkanı Süley-
man Demirel, enf-
lasyonu 500 günde tek rakama
indinne sözü verdi. Koalisyon
hükümetinin terör, enflasyon ve
kalkınmayı hedef alacak bir
"görev hükümeti" olacağını
vurgulayan Demirel, hakkının
yendiğine inanan kişilerln hak-
larının takipçisi olacaklarını
söyledi. "Jurnal furyasına" da
karşı oldugunu bildiren DYP li-
deri, istifa eden ANAP hükü-
metinin TEK'in bazı bölgelere
elektrik dağıtunı işini şirketlere
ihale etmesini eleştirdi. Demirel,
ANAP hükümetini büyük iha-
le ve alımlar yapmaması için
uyararak kuşku duyulan işlem-
lerin iptal edileceğini kaydetti.
Demirel, "Benim işim zor" de-
di.
Demirel dün Ankara'da dü-
zenfcdiği basın toplantısında ye-
ni kurulacak hükümetin görev
hükümeti olacağım vurgulaya-
rak "Üikenin bölünmez bütün-
lüğünü koruma, can ve mal em-
niyetini sağlama, ülkede paha-
lılığı ortadan kaldırma, kalkın-
mayı yeniden rayına oturtma,
eğitime yeniden şekil verme, iş-
sizliğe çare bulma gibi herkesi
alakadar eden hedeflerin üzeri-
ne eğilmiş bir görev bükümeti
olacaktır" diye konuştu. Yöne-
timde istifa etmiş bir hük ümet
oldugunu anımsatan Demirel,
ANAP yönetimini büyiik ihale
ve alımlar yapmaması yönünde
şöyle uyardı:
"Bu hükümetin yetkileri var,
ama soramluluğu da var. Bu
hükümetin devletin rutin işleri-
ni yünitmesi tabii. Ama büyük
meselelere karar vermesi yanlış-
ür. Mescfaı millervekilliği için is-
tifa etmiş memurlann görevle-
rine dönmesi olayı hiç durma-
dan yapılmalıdır. Ama seçile-
memiş milletvekillerini yangın-
dan mal kaçırır gibi birtakım
yerlere doldurmanın manası
yoktur. TEK'in elektrik dağıtı-
mının yer yer özel şirketier ma-
rifetiyle yapümasına karar ver-
miş hükümet. Ama hangi şirket
tarafından yapılacağı önemli.
Bunu 25 ekimde karara bağla-
yıp da birtakım şirketlere bu gö-
revleri verirseniz bunun altında
peşkeş aranır. Bunu yapmayın.
Beş bölgenin elektrik dağıümı
OZAL1N BAYRAM MESAJI
'20 Ekim bir
dönemi kapattı9
ANKARA (Cnmhuriyet Bü-
rosu) — Cumhurbaşkanı Tur-
gut Özal, 29 Ekim Cumhuriyet
Bayramı konuşmasında, "20
Ekim seçimlerinin bir dönemi
kapatarak başka bir dönemi
açbguu" belirtti. Özal, "bu ye-
ni dönemde cumhurbaşkanı
olarak görev ve yetkileri dahi-
linde hizmete devam edeceği-
ni" vurgularken "Şimdi başla-
yan dönem koalisyon dönemi-
dir. Eski koalisyon devirlerin-
deki hatalanmızdan ders alır-
sak bu devrede de hızlı kalkın-
ma yolunda başanlı olabiliriz"
görüşünu açıkladı.
Özal, bayram nedeniyle yap-
tığı radyo-televizyon konuşma-
sma cumhuriyetin kuruluşun-
dan dört yıl sonra doğduğunu
anımsatarak başladı. "Genç
cumhuriyetimizin tarihinde
cumhuriyet döneminde doğan
ilk cumhurbaşkanıyun" diyen
özal, cıunhuriyetin ilk yıllann-
da Türkiye'nin "fakir bir
ülke" oldugunu, 1970'li yülar-
da da yokluklar ve pahalılığın
en önemli gündem maddesi ol-
dugunu söyledi. Türkiye'nin
1980'li yıllarda büyük değişik-
likJere sahne oldugunu, ilerle-
diğini vurgulayan Özal, "Bu-
gün ber vatandaşıma şu suali
sorabilirim: Bugün evinizde,
köyünüzde, kentinizde sahip
oldoklannızı 10 sene eyveli Ue
mukayese edebilir misiniz?"
dedi.
"Türkiye'nin güçlenmesin-
den rahatsızlık duyanlann kö-
rnklediği terör olaylannın va-
tandaşlarda burukluk, kaygı ve
nefret uyandırdığım" kayde-
den Özal, bu konuda şunlan
söyledi:
"Terorizmle hiç kimse hiçbir
amaca ulaşamaz. Bunu herkes
iyi bilmelidir. Şehit verebUiriz,
kayıp verebUiriz. Ama hiç kim-
senin endişesi olmasın, hiç kim-
se de yanlış bir zehaba kapıl-
masın. Türkiye, her türlü tero-
rizmin hakkından gelecek gü-
ce sahiptir.
Güneydoğu'daki terorizm
dışındaki problemler devletin
ve milletin ortak sonınudur.
Bunların çözümn demokrasi
icindedir. Mesdelerimizi miDet-
çe açıkça tartışarak, hoşgörii,
anlayış, adalet ve şefkatle çö-
zebileceğimize inanıyorum.
Türk milleti bölünmez bir bü-
tündiır. Bu güzel ulkemiz do-
ğusuyla, batısıyla, güneyiyle,
kuzeyiyle 2000'li yıllara birlik
ve beraberlik içinde, kardeşçe,
bir arada girmek arzu ve kara-
nndadır. Milletimizin ve devle-
timizin kararh tutumu karşısın-
da hiçbir menfur gücün banna-
mayacağını, dost düşman her-
kesin açıkça bilmesi gerekir."
Cumhurbaşkanı, 20 Ekim
seçimlerinde halkın gösterdiği
olgunluk ve sükûnetin takdire
şayan oldugunu" kaydederek
"20 Ekim seçimleri her demok-
ratik ülkede olduğu gibi Türki-
yemizde de bir dönemi kapatıp
bir başka dönem açmışür" de-
di. Özal, yeni döneme ilişkin
görüşlerini şöyle dile getirdi:
"Geçen dönemin 6 yılı aşkın
bir süresinde, başbakan olarak
hizmet etmekle gurur duydn-
gum milletimizin layık olduğu
refaha kavuşmasma, ülkemizin
hızla kalkmmasına ve özlemi-
ni çektiğimiz transformasyo-
nun gerçeMeştirilmesine bütün
gücümle gayret sarfettim. Bu
yeni dönemde de Türkiye
Cumhuriyeti'nin cumhurbaş-
kanı olarak görev ve yetkim
dahilinde aynı şevkle hizmete
devam etmekten gurur duyaca-
ğım.
Şimdi başlayan dönem. ko-
alisyon dönemidir. Milletimiz
böyle arzu etmiştir ve hepimiz
milletimizin bu tercihine saygı
göstermeliyiz. Türkiye'de daha
evvelki koalisyonlar devrinin
tecrübelerinden yararlanmak
zorundayız. Bu tecrübelerin ve
eskinin hatıralannın ışığında
Türkiyemiz bu yeni devrede
başarılı olma şansına sahiptir.
Çünkü bugün eskiye göre da-
ha iyi yetişmiş genç insanları-
mız, sağlam bir altyapımız ve
artmış bir dış itibarımız mev-
cuttur. Dünyaya açıldık. Dış
dünya ile çok iyi ilişkiler kur-
duk."
DYP Genel Başkanı Suleyman Demirel dunku basın toplantısında çeşitli konulara değindi ve ga-
zetecilerin sorularını cevaplandırdı. Demirel kendisine çiçek getiren çocuğa bahşiş verdi. (AA)
işi 25 ekimde karara bağlanmış.
Yanlıştır. 11 bölgenin elektrik
dağıtımı işinin hangi özel şirket
tarafından yapılacağının kara-
ra bağlanmaanın arifesinde bu-
lunnlduğu kulağımjza geldi.
Yanlıştır. Ağır iddialar vardır.
Bu şekildeki ihaleleri, alım sa-
tımlan yapmayın dedik. Eğer
yaparlarsa bunlann üzerindeki
iddialan tahkik eder ve eğer
kuşku gerektiren bir şey varsa
iptal ederiz."
DYP'nin hakkının yendiğine
inanan herkesin hakkmı araya-
cağını da belirten Demirel, "De-
virler değişince hemen jurnal
başlar. O onu bu bunu kötüler.
tmzasız mektuplar olur. Herke-
si şikâyete davet ediyor değilim,
ama hakkının yendiğine inanan
kişiler varsa kişisel haklann, ka-
mu baklaruun takipçisiyiz" diye
konuştu.
Demirel, Yılmaz'm "Türki-
\e'nin Çankaya sorunu olmadı-
ğı" biçimindeki sözlerini kendi-
sine de söylemesini istedi. Demi-
rel o zaman halka, "Ey ahali,
Türkiye'de halkın yüzde 76'sı-
nın reddettiği bir Çankaya ola-
yı var. Ama bu arkadaşımız.
'böyle bir olay yok' diyor. Bu
da var diyor" diyeceğini belir-
terek bundan çıkacak sonuca
göre hareket edeceğini söyledi.
Demirel, "Netice Çankaya so-
rununu çözüyorsa mesele yok.
Ondan sonra hükümet sorunu
başlar. Ama netice sorunu çöz-
muyorsa yine balka dönüp 'Bu
Meclis'in işidir. Ama bu Mec-
lis, bu sorunu çözecek durum-
da degildir' diyeceğiz. O zaman
biz, iddialanmızı, düşünceleri-
mizi askıya alırız. Ama her ha-
lükârda bunaJımsızlık vaat edi-
yonız ülkeye" dedi.
POÜTİKA GÜNLÜĞÜ
100 'ü aşkın müşavir DemireVi bekliyor
Giderayak 116 atamaFARUK BİLDİRİCİ
ANKARA — Mesnt Yılmaz hükümeti-
nin son günlerde 116 atama gerçekleştirmesi
ve eski Devlet Bakanı Kemal Akkaya'yı bir
bankanın genel müdürlüğune atamaya ha-
zırlanması, DYP Genel Başkanı Suleyman
Demirel'i kızdırdı. Demirel'in, "yangmdan
mal kaçınr gibi yapılan atamalann iptal
edilebilecegi" şeklindeki açıklamasından
sonra Yılmaz hükümeti, atamalan durdur-
du. Aralannda Başbakanlık ve DPT müst-
şarlanile bazı genel mUdUrlüklerin bulun-
duğu boş makamlara atamalar Demirel hü-
kümetini bekliyor.
Seçim öncesinde DPT Müsteşarlığı'ndan
istifa eden Ali Tigrel ile THY'den istifa
eden Cem Kozlu'nun yerine henüz bir ata-
ma yapılmadı. Seçimlerde aday olan 58 bü-
rokrattan bir bölümü, seçifcmemesine kar-
şın eski görevlerine dönemediği için yerle-
ri boş kaldı. Seçimler nedeniyle boşalan
önemli yerler şunlar:
"Başbakanlık Müsteşarlığı, Karayollan
Genel MUdürlnğü, Ulaştırma Bakanlığı
Müsteşarlığı ve Yardımcılığı, Sağlık Bakan-
lığı Müsteşar Yardımcılığı, Manisa Valili-
ği, Sağlık Eğitim Genel Müdiiıiüğü, Fisko-
birlik Genel Müdürlüğü, Kredi ve Yurtiar
Kunımu Genel Müdürlüğü, Çalışma ve
Sosyal Güvenük Bakanlığı Müsteşarlığı,
Bağ-Kur Genel Müdürlüğü, Gençlik ve
Spor Genel Müdürlüğü, İş ve tşçi Bulma
, Kunımu Genel Müdürlüğü."
Bu müsteşarhklar ile genel müdürlükler
boş olarak yeni hükümeti beklerken seçim
sonrasında her gün Resmi Gazete'de ata-
ma kararları yayımlandı. Bu arada Yıl-
maz'm Samsun'da seçim kaybeden eski
Devlet Bakanı ve Ziraat Bankası Genel Mü-
dürü Kemal Akkaya'yı bir bankanın genel
müdürlüğune atamaya çalıştığı haberini
alan Demirel, sinirlenerek hükümeti atama-
lar konusunda uyardı. Demirel'in uyansm-
dan sonra Yılmaz hükümeti, Resmi Gaze-
te'de atama karan yayımlamaya son ver-
di. Seçim sonrasında Yılmaz hükümetinin
gerçekleştirdiği ve aralannda büyukelçi
atamalarının da bulunduğu 116 atamadan
önemlileri şöyle sıralanıyor:
Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı'-
na Dr. Güler Bezirci, Tedavi Hizmetleri Ge-
nel Müdürlugü'ne Dr. Tevfik A. Akmcıoğ-
lu, Türkiye Taş Kömürü Kurumu Genel
Müdürlüğü Yönetim Kurulu üyeliğine Fu-
at Üçüncü, Yükseköğretim Genel Müdür-
lüğü'ne Aydoğan Ataünal, Yurtdışı Eğiti-
mi ve Dış İlişkiler Genel Müdürlugü'ne Ül-
kü BUgen, Kütüphaneler Genel Müdürlu-
gü'ne Kazım Ceylan, Turizm Bakanlığı
Müsteşar Yardımcılığı'na Nedim Öztürk,
Orman Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlı-
ğı'na Şuayip Balta, Orman ve Köy llişki-
leri Genel Müdürlugü'ne Mevd Kabal, Ça-
lışma Bakanlığı Müşavirliği'ne İsmet Ço-
moğlu, Gaziantep îl Sanayi ve Ticaret Mü-
dürlüğü'ne Mehmet Karaoglan, Turizm
Bakanlığı Müşavirliği'ne S. Tuna Hnş, Rize
tl Turizm Müdürlugü'ne Atflla Karahasa-
noğlu, Emlak Konut AŞ Genel Müdürlü-
ğü'ne Erdal Karadoğan, Etibank Yönetim
Kurulu üyeliklerine Namık Kemal Atalan
ve Ragıp Kuğu, TMO Genel Müdürlüğü'-
ne Nevzat Arseven, Sanayi Bakanlığı Tef-
tiş Kurulu Başkanlığı'na Naci Sulkalar,
Çevre Bakanlığı Müşavirliği'ne Mustafa
Bozdemir, Tapu Kadastro Genel Müdür-
lüğü'ne Yüksel Akın, Orman Genel Mü-
dürlüğü'ne Mehmet Yılmaz, Orman Genel
Müdür Yardımcılığı'na Ömer Coşkun, Mil-
li Eğitim Bakanlığı Müşavirliği'ne Rama-
zan Hakan, MKE Yönetim Kurulu üyeli-
ğine Kudret Cengiz, TEK Yönetim Kurulu
üyeliğine Sabit Gerçek, TEK Genel Müdür
Yardımcılığı ve Yönetim Kurulu üyeliğine
Ercüment Türktan."
HİKMET ÇETINKAYA
Yanılgıyı Saptamadan
Çözüm Bulunmaz...
Tartışma yok, çözüm önerisi yok!
Ya ne var SHP'de? Karşılıklı suçlamalar...
Bir milletvekili adayı tercihle birinci sıraya gelmiş, ama
SHP çevre barajını geçemediği için Medis'e giremiyor. Onun
için de il ve ilçe örgütlerini suçluyor...
— Bu kişilerle hiçbir yere varamayız. Partimiz bu yüzden
barajı geçemedi...
Yeni Sol ekibinden bu sözü söyleyen SHP'li. Suçlu olan-
lar da son kurultayda genel merkezi destekleyen yönetici-
ler...
Bir başka milletvekili adayı aynı suçlamayı yapıyor:
— Tek sorumlu il ve ilçe başkanlarıdır. 2500 oy daha ol-
saydı barajı geçiyorduk...
11 ve ilçe örgütleri Yeni Sol ekibinden. Milletvekili adayı ise
genel merkez yanlısı...
SHP bu karşılıklı suçlamalarla nereye varacaktır söyier mi-
siniz?
12 Eylül'ün siyasal yapılanmasına, Türkiye'deki siyaset ku-
rumlanna nedense SHP'liler bir başka gözle baktılar bugü-
ne dek. Ülkemizde, politikanın tıkanıklığına, onun getirdiği
ekonomik düzene, iç ve dıştaki siyasal çözüm önerilerine,
temel ekonomik önlemlere kulak asmadılar. Çözümü kendi
içlerinde "sen-ben" kavgasıyla geçiştirip, bir SHP-DSP bir-
likteliğini sağlayamadılar.
Oysa sosyal demokrat olmanın birinci koşulu vardı:
— Biz bireyci değil, toplumsal olmak zorundayız...
Hayır, hiçbir zaman böyle düşünmediler...
Ne mi yaptılar?
— Lider değişsin, ekip değişsin, program degişsin, biz
gelelim...
Türkiye'nin büyüyen çtğ gibi sorunlan karşısında hem SHP
hem de DSP, bireyciliğin ötesinde bir sevgi birlikteliği kura-
madılar. Oysa sosyal demokratlann özveride bulunmalan iş-
sizlikten eşitsizliğe, enflasyondan demokrasıye dek her so-
runu çözmek için birbiıieriyle kucaklaşmaları gerekiyordu.
Yapamazdılar, ya- • •
g Yine hesap-
di
Ş
B?riS
9
i
ü
g
n
ârk
9
d
e
!:
ğeri geiecek. Yenüeş-
me, çağdaşlaşma ye-
rine moda olan libe-
sosyai de-
Stenecek. Kadro hazır,
fırsat bu fırsat değer-
lazım
edilerek gerçekleştiri-
onseçımlerınde buyuk
kentlerde mezhepçilik
ve bölgecilik egemen
adaylarını önseçimde
seçtiremeyen aşiretler,
20 EkİIV SeCİmlehnde
oylannı bir sağ partiye
vermişlerdir. Bunların
IÇinde SHP UyeleH Ve
delegelerin de olduğu
leştirme", yani "Yeni
Sol" adıyla bir model
ortaya çıkacak. Hazııiıklar önceden tamamlandı. Starl dev-
reye girdi, komtt verildi:
— Tnönü gitsin, Baykal gelsin!
Kendi içinde sevgiyi içine sindirememiş bir siyasal parti,
politikaya sevgiyi nasıl taşır aklımız almıyor. Kendi içinde sev-
gisizliği simge haline getirenler, toplumu, dogayı nasıl se-
ver bilemiyoruz. Oysa politika sanatı, sevgiye dayanır. Çün-
kü politikacının malzemesi insandır.
SHP'de Yeni Sol ekibi baştan beri şunlan söylüyor.. c,^
— Bugün Türkiye'de yeni bir değişim rüzgârı esmektedir,
Kadroların yenilenmesi gerekiyor. Yenileşmenin hep birlik-
te yolunu açacağız...
Güzel sözlerdir bunlar. Değişimi, çağdaşlaşmayı kim is-
temez?
SHP'de asıl sorun nedir, örgütlenme eksikliğinden doğan
sakıncalar giderilecek midir? İşte, bu konuda bugüne dek
hiçbir çalışma yaptlmamıştır. Bize kalırsa hiç yapılmayacaktır.
Birbirlerini yemekten bunu yapmaya zamanları da yoktur.
İsterseniz, büyük kentlerin il ve ilçe örgütlerine bir bakın.
Genel merkez yanlısı olsun, Yeni Sol ekibinden olsun bir-
birlerine benzer. Bir ilçe yönetiminde belediye işçileri, öteki
ilçe yönetiminde de yine belediye işçileri çoğunluktadır. Yö-
netim birimlerinde ilkokul mezunları ve işsizler ağırlıktadır
SHP'de milletvekili önseçimlerinde büyük kentlerde mez-
hepçilik ve bölgecilik egemen olmuştur Kendi adaylarını ön-
seçimde seçtiremeyen aşiretler, 20 Ekim seçimlerinde oy-
lannı bir sağ partiye vermişlerdir. Bunlann içinde SHP üye-
leri ve delegelerin de olduğu gerçektir. SHP Genel Sekre-
ter Yardımcısı Ertuğrul Günay'ın bu konudaki saptaması dog-
rudur.
Tüm bu sorunlar kurultayla, İnönû'nün gidip, Baykal'ın gel-
mesiyle mi çözümlenecektir?
İşte asıl yanılgı buradadır. 12 Eylül'ün politikaya getirdiği
tıkanıklığı SHP'de kimse görmek istememektedır.
ASLtYE HUKUK HÂKİMLtĞİ'NDEN
NİZİP
Dosya No: 1991/134
Davacı Bedriye Kalkan tarafından davalı Fatma özpolat aleyhine
raahkeraemızde ikame edilen Şevki ve Fatma'dan olma 6.6.1985 D.'lu
Emine, 1.1.1987 D.'lu Şavkı Özpolat'ın velayetinin nezi davasımn
yapılan açık duruşması sırasında davalı Fatma Özpolat adına duruş-
ma gününü bildirir davetiyenin bila tebliğ iade edildiğı ve zabıta ka-
nalı ile de yapılan araştırmada davalının adresi meçhul olduğundan
adına dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiştir.
Adı geçen davalı Hasan kızı Fatma özpolat'ın duruşmanın atılı
bulunduğu 7.11.1991 günü saat 10'daraahkememizdehazır bulun-
ması veya kendisini vekille temsil ettirmesi dava dilekçesi yerine ka-
im olmak uzere ilanen tebliğ olunur. 14.10.1991
Basm: 49947
ILAN
DEVREKÂNİ KADASTRO MAHKEMESİ
990/106 Es.
Davacı Cihat Bayramoğlu tarafından davalılar Cemile Kılıçoğlu
ve arkadajlan aleyhine açılan tespite itiraz davasımn yapılan duruş-
ması sırasında verilen karar gereğince:
Adresleri tespit edilemediğinden adlanna davetiye tebliğ edileme-
yen davalılar Cemile Kılıçoğlu, Hüsniye Kılıçoğlu, Muzaffer Kılıçoğlu,
Kazım Kılıçoğlu, Muzaffer Kılıçoğlu, Sabri Kılıçoğlu, Hüsnü Demir,
Hasan Kılıçoğlu, Sabiha Kılıçoğlu, Ahmet Karagöz, Sabire Kılıçoğ-
lu adlanna ilanen tebligat yapümasına karar verildiğinden.
D.Örcünler köyü budutlan dahilinde davahlar adına kayıth 1262,
1268, 1312, 1313, 1314, 856 ve 872 parseUere davacı itiraz ettiğinden
yukanda isimleri yazılı bulunan davaklann davaya karşı diyecekleri
olup olmadığının mahkememizin 990/106 esas sayüı dava dosyasına
bildinneleri adı geçenlere tebligat yerine geçerli olmak uzere ilanen
tebliğ olunur.
Basın: 49957
BESNİ KADASTRO MAHKEMESİ
1991/91
Mahkememizde görülmekte olan 1990/91 esas sayüı dosyada da-
vacüar Ayşe Dutlu ve arkadaşlan vekili Av. Şemseddin özdoğan ta-
rafından davalılar Ali Dursun ve arkadaşlan aleyhine açtıklan
ortaklığın giderilmesi davasımn yapılan yargılaması sırasmda, dava-
lılardan Ali Dursun ve Ismail Dursun'un belirtilen son ikametgâhla-
n olan Burunçayır köyttnde olmadıklan yapılan araşturoada
anlaşıldığından 7201 sayılı yasamn 28 veraütteakipmaddesi uyann-
ca ilanen tebligat yapılmaiina karar verilmiş olmakla;
Davalüardan Ali Dursun ve Ismail Dursun'un duruşmanın bıra-
küdığı 18.11.1991 tarihinde saat 8.50'de Besni Sulh Hukuk Mahke-
mesi duruşma salonunda hazır olmalan veya kendilerini bir vekil Ue
temsil etmeleri gerektiği, aksi takdirde HUMK'nın 377 ve 213. mad-
deleri uyannca yokluklannda yargüamaya devam edüecegi ve hükttm
verüeceği hususu dava dilekçesinin tebliği yerine kaim olmak üzere
ilanen lebliğ olunur.
Basın: 49951