Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 EKİM 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7
MOMTBEAL FİLM FESTİVALİ
Kavur'un fîlmine büyük ödül
• MONTREAL (AA) — Kanada'da bu yıl 2O.'si yafian,
"Montreal Uluslararası Yeni Sinema ve Video
Festivali"nde buyuk ödülü bir Türk fdmi kazandı. Cner
Kavur'un yönettiği "Gizli Yüz", 4.400 dolar değerincki
büyük ödüle değer görüldü. Festivalde Fransız yönanen
Olivier Assayas "Paris Awakeaing", Sovyet yönetmeler
Lidya Bobrova ile Aleksandr Sokhurov, "Oh, My Gese"
ve "Second Circle" adlı filmleriyle mansiyona değeı
görüldüler. En iyi belfeesel fîlm ödülünu Francis Fbi
Coppola'nın ünlü "Apocalypse Now" fliminin çekiı
çalışmalannı konu alan "Hearts Of Darkness" adlı
filmle Felix Bahr ve George Hickenlooper alırken, n iyi
kısa film ödülü de Kanadalı Marv Nehland'ın 17
dakikalık çalışması "Pink Komkommer" ve tngilüVera
Neubavver'in konuşmasız filmi "Don't Be Afraid"
arasında paylaştınldı. Festivalde, en iyi video film ödülü
ise llalyan yönetmen Leonard Celi'nin Jtalyan-Yuoslav
ortak yapunı "Sul Treno Belgrado-lstanbul" adl'
çalışmasma verildi. Kavur'un fümi "Gizli Yüz" 'ransa'da
yapılan Akdeniz fîlm şenliğinde de iki ödül ka*nmıştı.
SERGİ
Rauf Denktaş'ın fotoğraları
• Kültiir Servisi — Kuzey Kıbns Türk Curiıuriyeti
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın fotoğraf *rgisi 1 kasım
cuma gunü Vakıflar Bankası Taksim Sana'Galerisi'nde
açılacak. Sergi, 13 gün sureyle açık kalaca- "Bir
kamerayı tutmak ve fotoğraf çekmek ber>n için
dinlendirici ve zindelik vericı bir deneyin' diyor
Denktaş. Geçen yıl Lefkoşa'nın Türk keuninde tarihi bir
Türk konağı, Derviş Paşa Konağı'nda ftoğraflannı
sergileyen Rauf Denktaş, fotoğraf koleSiyonu
konusunda şunları soylüyor: "Bu kuçfc koleksiyonda,
Lefkoşa'nın yaşmı üzerlerine tarihler .lenmiş eski kapılar
şeklinde gösteren resimler, portreler, ıanzaralar ve
çiçekler bulunmaktadır. Eski yapılar hayranım."
MÜZİK ~~~~~
Superband Tirkiye'de
• Kültiir Servisi — Parlfrnent Superband Caz
Orkestrası, ünlü blues usılan B.B.King ve Dianne Reeves
eşliğinde konserler vermc üzere yarın akşam fstanbul'a
geliyor. Şu sıralarda çıkKları dunya turnesi çerçevesinde
Ingiltere'de konserlerini ürdüren topluluk, 1 kasım cuma
günü lstanbul Cemal Rjit Rey Konser Salonu'nda iki
konser verecek. Biletlersatışa çıktıktan kısa bir süre
sonra tükenen Parliam«t Superband konserleri, 3 kasım
pazar günü Ankara Cuıhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası
Konser Salonu'nda telarlanacak. RB-King geçen yıl da
Gene Harris yönetimiıieki Parliament Superband ile
Türkiye'ye gelmişti.
EDEBİYAT
'Scarlett' 5 nilyon sattı
• Kültür Servisi — largaret Mitchell'm "Rüzgâr Gibi
Geçti" adlı ünlü rortnının devamı olarak yaalan
"Scarlett", yayımlanının ilk ayında 5 milyon satışa
ulaştı. Alexandra Rıley'ın yazdığı "Scarlett",
eleştirmenlerden ço'olumsuz tepkiler almasma karşın şu
sıralar 40 ülkede bdseller listelerinin doruğunda.
Kitabın ABD ve Kaada'da ilk 10 gün içinde 1 milyon
sattığı açıklandı. "Sarlett", ABD'de günde 35 bin-50 bin
arasında satıyor.
TİYATRO
'Ben Anaiolu' Singapur yolcusu
• Kültiir Servisi- Güngör Dılmen'in tek kişilik "Ben
Anadolu" oyunırm kez Singapur'da Ingilizce olarak
sergilenecek. Oyûu yeni bir yonımla yazarın kendisi
yönetiyor, oyunc genç yetenek Nergis An, Boğaziçi
Üniversitesi Çevmenlik Bolümü son sınıf öğrencisi. "Ben
Anadolu", Singsur Büyükelçisi girişimleriyle Singapur
Üniversitesi Sinapur Ulusal Müzesi Goethe Enstitüsü
salonlarında iker kez oynanacak. Yurda dönüşlerinde,
genç sanatçı Nfgis An oyunu Türkçe ve lngilizce olarak
oynamaya devaı edecek.
es
ÇeUuğinizt îiişkin 'Kpnıdarda
Seçiminize Saygı 'Duyar • • •
ÖDÜL!
ĞRETECEĞİMİZ İNGİUZCEDİR. .
2. tvre Programlarımız ıçuı kayülar devam ediyor
ANTİK İNGİLİZCE DİL KURSLARI
stanbcJCad Kımızışetooy Sok No10 BAKIRKÖY
T«4: 572 18 44 - 572 18 60
> GrfEL İNGLIZCE
> ö i AMAÇLAR İÇİN İNGİLİZCE (Tıp-Tıcan-Teknık vb)
> UJSLARARASI GEÇERLİLİKTEKİ
PT-CFC-TOEFL ve CPE sınavlarına hazıdama
> JVERSİTE ADAYLARINI İNGİLİZCE BÖLÜMIERİNE
hZIRLAUA
> CTAOKULve ÜSE ÖĞRENCLERİNE İNGLİZCE
ROGRAMLAR
T.CM.E.B.
ÖZEL
DILKUR
İLERİ YABANCI DİL KURSLARI
. yını kutlarken aramıza katılan Soner Tolungüç
ouruna verilecek kokteyle tüm dostlanmız
davetlidirler.
30 Ekim 1991 Saat: 18.00
Lamartin Cad. 26/2 Taksim
BİR CAZ FESTtVALtNDEN GERİDE KALANLAR — Cazseverler Akbank Caz Festivalinde dünyanın gelmiş geçmiş en büyük davulcnlanndan biri sayüan
M H Roach'u (solda) dinlenıe olanağı bıddular. Fransa'dan gelen Türk vokalist Senem Diyici (ortada) senliğin açılış konserini verdi. Trompetçi Ahmed Abdul-
lah (sağda) ise The Solomonic adlı grubuyla şenliğe şenlik katan müzisyenlerden biriydi. (Fotograflan tBRAHİM GÜNEL)
Akbank Uluslararası CazFestivali'negidemeyenlernelerkaçırdılar?
Takvimde beş renklî günSADETTİN DAVRAN
Giyinilecek, kuşanılacak, evden çıkı-
lacak, üşünecek, terlenecek, yer kavga-
sı edilecek... Ne kadar guzel kitaplan-
nız, ne kadar guzel plaklarınız, ne ka-
dar güzel resimleriniz, ne kadar guzel
heykelleriniz, ne kadar güzel ev video-
larınız olursa olsun... Başka turlü ol-
maz. Evden çıkılmadan hiçbir sanat bü-
tün boyutlanyla kavranamaz.
Geçen hafta yapılan Akbank 1. Ulus-
lararası Caz Festivali'ne gidemeyenler
neler kaçırdılar?
tlk gece ben de gidemedim. Galiba
açüış konserini veren Senem Diyici'den
bir "zılgıt" kaçırdım. Uzun yıllardır
Fransa'da çalışan Diyici, zayıf dinleyi-
ci kitlesine saruyorum alınmış. Oysa ilk
gece banka protokolüne aynldığından
Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nu dol-
duran dinleyid çoğunluğundan coşku-
lu tezahürat beklemesi yersiz. Fransa'-
da da başka ulkelerde de böyle bir ge-
ceden benzeri cılızlıkla tepki alması do-
ğal. Resmi tepki o kadar olur.
Senem Diyici ertesi akşamdan başla-
yarak kendi isteğiyle ve para ckleyerek
gelen dinleyici tepkisini gördu mü bilmi-
yorum, görmediyse yazık.
Max Roach, Ahmed Abdtıllah ve The
Solomonic, Airto Moreira-Flora Purim,
Art Ensemble of Chicago toplulukları-
mn ikişer kez verdikleri konserlerde sa-
lonu merdivenlerine kadar dolduranlar,
hem kendileri mutlu oldular hem de ça-
lanlan mutlu ettiler. Sırası gelmişken ba-
zen gereksiz bir aceleyle solo bitmeden
ya da parca bitmeden alkışlamak dışın-
da dünyanın en sıcak ve saygılı, hatta
bazen aşırı saygılı dinleyicüerden biri
Türkiye'de.
Diyici, sanıyorum programın azizliği-
ne lcurban gitti. Caz müzisyenlerinin ge-
leneksel kalender meşrepliğinden günun
birinde mutlaka nasipleneceğini umdu-
ğum Diyici'nin şenliğe çağrılması ne ka-
dar isabetli idiyse konsermin açılışa rast-
latılması da bana göre o derece yanlış-
tı. Ama bunlann hiçbiri gerçekten iyi bir
şarkıcı ve özgün bir muzikal tavrın sa-
başka hiçbir şenlikte kolay kolay dinle-
me olanağı bulunamayacak toplulukla-
ra da yer vermesi bakımmdan ilginçti.
Max Roach gerek bu müzığin simge-
lerinden biri oluşu, gerek büyük davul-
cular zincirinin son halkalarından olu-
şu bakımmdan şenliğin en çok ilgi gö-
ren müzisyeni oldu.
Brezilyab çift Airto Moreira ve Flora
Purim ise şenliğin ortasına bomba gibi
düştüler. Geleneksel davullann üstunde-
ki Airto, aradan geçen bunca yıla kar-
şdık olağanustu enerjik, tempolu ve ya-
Büyük davulcular zincirinin son halkalarından Max
Roach, şenliğin en çok ilgi gören müzisyeni oldu.
Brezilyalı çift Airto Moreira ve Flora Purim,
şenliğin ortasına bomba gibi düştü. Kapanışı yapan
Art Ensemble of Chicago, salonu dolduranlan
günümüz müziğinin tam ortasına indirdi.
hibi olan Diyici'nin yurtdışındaki başa-
nlanyla övünmemize engel olmamalı.
Tersine artık yurtdışında bu çapta işler
yapan sanatçılarımıza resmi destek için
bazı resmi kararlar alınmah.
Akbank 1. Uluslararası taz Festiva-
li'ne katılan diğer muzisyenlerin hepsi
ABD'den geliyordu. Şenliğe Max Ro-
ach, Airto Moreıra-Flora Purim, Art
Ensemble of Chicago gibi her biri ken-
di sayfasında satırbaşı oluşturan müzis-
yenler ve topluluklar katıldı. Şenlik öte
yandan Ahmed Abdullah ve Solomonic
gibi daha az tanınmış olmakla birlikte
ISÂNATKULISÎ
ratıcı stiliyle sanırım herkesi kendisine
hayran bıraktı. Seyrek, ama büyük bir
incelikle kullandığı vurmalı çalgılarla ve
vokaliyle ise Cemal Reşit Rey'den yağ-
mur ormanlanna sarmaşıktan köprüler
kurdu. Birkaç Portekizce sözcük dışm-
da izleyici ile hiç konuşmasa da aynı za-
manda usta bir mimci olan Airto ile
"yakından tanışmayan" sanırım kalma-
dı.
Airto'nun ve topluluğun sözcüsü, eşi
ünlu şarkıcı Flora Purim'di. Son dere-
ce alçakgönüllu, başta kendisiyle ve se-
siyle barışık, kırk yıllık kapı komşusu
edasıyla bol bol konuştu. Her ikisi de us-
talıkları ve müzisyenlikleri yam sıra iç-
tenlikleriyle de geceyi aydınlattılar.
Uzun uzun caldılar.
Airto Moriera ve Flora Purim konser-
lerinde Istanbullular bir başka unlü us-
ta olan Marcos Silva ile de tanıştılar.
Topluluk guncel tınısını büyük ölçüde
tuşlular ustası Silva'ya dayandınyordu.
Şenliğin kapanışım yapan Art En-
semble of Chicago ise Cemal Reşit Rey'i
dolduranlan "hiçbir yerin ortasından"
aldı, Kaf Dağı'ndan aşırıp 52. Cadde'-
de indirdi. Yine 52. Cadde'den aldı, yi-
ne Kaf Dağı uzerinden bu kez gunümüz
müziğinin tam ortasına indirdi.
Yol boyunca ikram hiç kesilmedi.
Lester Bowie'nin önderhğinde kısa sa-
yılacak konserlerine dünyanın müziğini,
dünyanın çalgısını sığdırdılar. Zaman
zaman fantezd sınırlarını zorlayan En-
semble, sürprizlerle dolu muziğiyle ilk
kez geldiği İstanbul'da kafalan olduk-
ça kanştırdı.
Bilinen, hemen herkesin kullandığı
müzikal malzemeyi gerek ele alışlan, ge-
rek kullani| biçimleri, gerek kullanış yer-
leriyle daha once de yazdığım gibi surü-
den ayrılan, ama her seferinde kurda ya-
kalanmadan geri dönen Ensemble çok
alkış aldı. Bu her yönden çok, çok ça-
kıllı yolda çeyrek yüzyılı dolduran En-
semble'ın 25 yıldır akıntıya verdiği bur-
nu keskinliğmden hiç yitirmiyor.
tstanbul'un sanat takvimine beş renkli
gun ekleyen Akbank'ı kutlar, şenliğe
uzun ömurler dilerim.
Muhalefet başsayfada
1. Akbank Uluslararası Caz Festiva-
li'nin unlü konuklarından Max Roach,
24 ekim perşembe günü gazetemizin baş-
sayfasındaydı. Ama işin ilginç yam, caz
müziğinin "ezeli muhalefet
liderlerinden" Max Roach'un caz yaza-
nmız Sadettin Davran'ın sorulanm ya-
nıtladığı başsayfada, son seçimlerden
sonra muhalefette kalan iki üder, Mesut
Yılmaz ile Erdal Inönü'nün fotoğraf ve
söyleşilerinin de yer almasıydı. Sadettin
Davran, konserden sonra Cumhuriyet
1
in başsayfasmı ünlü davulcu Max Ro-
ach'a gösterdi ve bu ilginçliği anlattı.
Max Roach sordu: "Bizim konser onun
için mi bu kadar kalabahktı?."
Güney Afrika'da
'Son Tangtf
"Son lmparator"la Oscar "kralı" olan
Bernardo Bertolucci'nin zamanında bu-
yük tartışmalar yaratan "Paris'te Son
Tango" adh fihni, çevrilişinden tam on
dokuz yıl sonra Güney Afrika Cumhu-
riyeti'nin Johannesburg kentinde göste-
rilmeye başladı. Ama son dönemde
önemli yumuşama eğilimleri gösteren
Güney Afrikalı beyaz yöneticilerin yine
de sansur aİışkanhklanndan annama-
dıkları anlaşıhyor. Çünkü başrollerini
Öpûşmede
çifte standart
Marlon Brando'yla Maria Schneider'in
paylaştıklan "Son Tango"nun 21 yaşın
altmdakiler tarafından izlenmesi Devlet
Sansur Kurulu'nca yasaklandı. Ne var ki,
1972'de çekilen "Paris'te Son Tango"nun
o zaman da Avrupa'da "mustehcenlik"
tartışmalanna yol açtığını, Türkiye'de de
fena halde makaslanarak gösterildiğini
unutmayalım. Belki daha da ilginç bir
anımsatma yapmakta yarar var: "Paris1
te Son Tango"nun açık saçık seks sah-
neleri içerdiği gerekçesiyle Bertolucci'nin
Italya'daki seçimlerde oy kullanması 10
yıl yasaklanmıştı!..
Anton Çehov'un "Vanya Dayı"sı ge-
çen hafta düzenlenen galayla basına ve
davetlilere sunuldu. Tiyatro dünyasmdan
Güh-iz Sururi ile Haldun Dormen, şair
Hilmi Yavuz, sinemadan Şener Şen, ya-
zar Duygu Asena da gala gecesinin ko-
nuklan arasındaydı. Oyun sona erdiğin-
de butun oyuncular seyircıyı selamlamak
uzere sahnede toplandı. Kâmuran Uslu-
er, Cihan Ünal. Ismet Ay, Cüneyt Türel,
Nurseli tdiz, Tilbe Batum, Tanju Tüncel,
Uğur Kıvılcun, Iskender Bağcılar, gala-
dan alınlanmn akıyla çıkmamn rautlu-
luğunu yaşıyorlardı. "Vanya Dayı"mn
Sovyet yönetmeni Leonid Heifetz de az
sonra koşar adım sahneye geldi. Bütün
oyunculan yanaklanndan öptükten son-
ra seyirciye dönup, "Aslında Rusya'da üç
kez öpüşülür. Ama şimdi çok kalabalı-
ğız. Onun için herkesi, ancak iki kez
öpebildim" dedi. Ardmdan da Şehir Ti-
yatrolan Genel Sanat Yönetmeni Gen-
cay Gurün'ü davet etti sahneye. Sıra Gü-
rün'le opüşmeye gelmişti. O da ne? Hei-
fetz, Gencay Güriin'ü Rus usulüne uy-
gun üç kez öpmesin mi! Seyircilerden bi-
ri, "Öpûşmede çifte standart!" demek-
ten kendini alamadı.
Piyanist Gülay Uğurata'nın gündemdeki devlet sanatçılığı unvanına ilişkin görüşü:
Bııgün verilseydi kabul etmezdim
Devlet sanatçısı Gülay Uğnrata
Devlet sanatçısı ödülünün evrensellik kıştası
kalktıysa başka şekle bürünmüş demektir.
Bugün verilseydi kabul etmezdim.
EVİN İLYASOĞLU
İstanbul Devlet Senfoni Or-
kestrası'mn Genel Müzik Direk-
törü AJexander Schwinck, geçen
hafta kendi ülkesinin müzik ata-
lanndan Brahms ve Schumann-
ın yapıtlannı yönetti. İDSO'nun
70'li yıllardan beri çalmadığı
Schumann'ın 2 numaralı senfo-
nisine özenle aynlan dört beş
provanın yanı sıra tek provayla
orta^ çıkan Brahms'ın piyano
konçertosunda, şef-solist ve top-
luluk arasında bir tempo tedir-
ginliği yaşandı.
özellikle ilk bölümde başke-
mana Yusuf Güler Aksöz ve pi-
yanist Ayşegül Sanca daha tem-
polu bir yorum getirirken, şef
Schwinck tempoyu oldukça
çekti.
Bu konseri kacıranlar veya ye-
niden dinlemek isteyenler, Üstün
Dnrael'in Radyo-3'te (6 Kasım
Çarsamba 20.30) sunacağı Bir
Konser programında dinleyebi-
lirler.
Şef Schwinck ya hiç çalınma-
mış ya da uzun zamandır ele
alınmamış senfonileri orkestra
dağarcığına kazandırmak için
büyük bir çaba gösteriyor. Bu
kez Mahler'in 2 numaralı senfo-
nisini hazırlamakta. Soprano,
alto, koro ve orkestrayı içeren
geniş kadrolu 85 dakikalık bir
senfoni. Beriioz'un veya Verdii
nin "Requiem"ine benzer, nere-
deyse dramatik etkinliği olan bir
yapıt. 8-9 kasım tarihlerindeki
konser için bu hafta ve gelecek
hafta boyunca provalar yapıla-
cak. 1-2 kasım provaları da hal-
ka açık (Saat U:00'de). Aslında
provayı dinlemek; o ısıyı, o so-
İuğu paylaşmak bir başka tat ve-
rir dinleyiciye.
Bir müziksever kuşağı için ul-
kemizde keman-piyano ikilisin-
den söz etmek, Suna Kan-Güla\
Uğurata'yı anlatır. Bugüne ka-
dar sayısını unuttuklan resital-
ler vermişler. Çin'den Kenya'ya,
Habeşistan'dan Amerika'ya ka-
dar birlikte çalmışlar. 1966'dan
bu yana beraberliklerini sürdü-
ren bu iki devlet sanatçımıza he-
men gündemdeki "devlet
sanatçılığı" olayını soruyoruz.
Suna Kan "herhalde yönetmeli-
ğin degiştiğini" söyluyor.
"Bugüne kadar bir kıstas var-
dı: Yurt dısında sesimizi duyur-
muş olması gerekiyordu sanat-
çının. Evrensel nitelikleri olma-
sı gözetiliyordu. Bu kez yelpaze
çok geniş (utulmuş. Seçilenler
kendi mesleklerinde çok iyi ola-
bilirier çok iyi bir folklor sanat-
çısı memleket için çok önemli-
dir. Ama bu ödülün amacı
Türkiye'nin evrensel sanattaki
sesinin jankısı ise uyrauyor. Ba-
tı'da yok devlet sanatçılığı. An-
cak Rusya. Bulgarislan gibi Do-
ğu ülkelerinin değeri. Bence
'halk sanatçısı' da olmalı ve ye-
rel sanatçılar ödullendirilmeli.
Bugün halkın tbrahim Tatlıses'i
Suna Kan'dan daha çok tanıdı-
gını hiç kimse inkâr edemez."
Gülay Uğurata da aynı duy-
gulan paylaşıyor: "Bir devletin
sanatçılanna kol kanat germesi
çok güzel. Ama odiılün evren-
sellik kıstası kalktıysa başka bir
şekle burundü demek. Ben de
zamanında istisnai kişilerin ya-
nında yer alarak bu ödule değer
bulunduğum için gunır duyuyo-
rum. Bugün verilseydi kabul et-
mezdim."
Onca resital vermiş, pek çok
yapıtı dağarcığına almış bu sa-
natçüanmızm ne yazık ki bugü-
ne dek plaklan yapılmadı. "Bu
iş için sponsor gerek" diyor Su-
na Kan. "Oysa elimizde hazır \t
bir gün gerçekleşir diye hayali-
ni kurduğumuz tüm Beethoven
sonatlan var, keman-piyano için
yazılmış."
Bu arada dağarcıklanm sü-
rekli renklendiren sanatçılar,
çok eskiden calıp uzun süredir
ele almadıklan yapıtları da bu-
lup çıkartarak onlara bugünün
gözüyle bakıyorlar. Cemal Re-
şit Rey Salonu'ndakı resitallerin-
de çaldıklan Stravinsky'nın
"Duokonçertanfını yirmi yıldır
çalmıyorlarmış. Oldukça yir-
minci yüzyıl ağırlıkh bir prog-
ram seçmişler. Honegger'in 1.
Sonatı, Françaix'in sonatı, Stra-
vinsky'nin yapıtı ve Bülent
Arel'in "Keman-Piyano için
Müziği".. Arel bu müziği Kan-
Uğurata ikilisi için yazmış. Ge-
çen yıl kaybettiğimiz bestecimi-
zin bu yapıtı sanatçılar için özel
bir yer taşıyor.
Bir konuşmamızda Suna Ha-
nım'a sormuştuk. "Yinninci
yüzyıldan kalan müzik ne
olacak" diye. "Bence kalan mü-
zik insanın kalbinin içindeki
müzik olacak" demişti. "Daha
insana donuk olan eserler... En
modem eserde bile bir yiirek an-
yorum çalarken."
Andre Fontaine
Konferansı
• Kültür Servisi — 1885
yüından bu yana 'Le
Monde* gazetesinin sahibi
ve sorumlu müdürü olan
Andre Fontaine, 30 ekimde
saat 19.00'da, lstanbul
Fransız Kültür Merkezi'nde
bir konferans verecek. İki
süper güç, ABD ve Rusya'yı
konu alan konferans "Biri
Diğerisiz; Yeni Uluslararası
Duzen" adını taşıyor. Söz
konusu konferans, 31 ekim
perşembe günü Izmir
Fransız Kültür Merkezi'nde
yapılacak.
Resim
yanşması
• ANKARA (AA) —
Uluslararası Havacılık
Federasyonu'nun (FAI)
düzenlediği resim
yanşmasında ilk üç sıraya
giren öğrencilere ödülleri
verildi. FAI'nin düzenlediği
"Bugunün Ikarus'u ve
Gökyüzünün Modern
Kâşifleri" konulu resim
yanşmasında, Upk Gazi
Mustafa Kemal llkokulu
öğrencisi Ezgi Yıldız 5-8 yaş
grubunda dünya birincisi,
Babkesir Sırn Yırcalı
Anadolu Lisesi öğrencisi
Turgay Uçun 13-16 yaş
grubunda dünya ikincisi,
Antalya Lisesi ilkokul kısmı
öğrencisi Müge Bağçacı
9-12 yaş grubunda dünya
uçuncusü oldu.
Babaoğlu'nun
eİMTiları
• Költök Servisi —
Alparslan Babaoğlu'nun
ebru sergisi 30 ekim
çarsamba günü Topkapı
Sarayı Müzesi Sergi
Salonu'nda açılacak.
Sergi, 11 kasuna dek
izlenebilecek. 1957
yıhnda Ankara'da doğan
Alparslan Babaoğlu, ilk
ve orta öğrenimini
Ankara ve Erzurum'da,
yüksek öğrenimini
Manchester'da
tamamladı. Babaoğlu,
halen özel sektörde
elektronik yüksek
mühendisi olarak.
çalışmakta.
Ej*kan Özdilek
seı^isi
• Kültttr Servisi — Erkan
Özdilek sergisi 2 kasımda
Ayasofya Muzesi'nde
açılıyor. Sergi 15 kasıma
kadar gezilebilecek.
Marmara Üniversitesi Güzel
Sanatlar Faküllesi'nde
öğretim üyesi olan sanatçı,
aynı fakulteden Ergin Inan
Atölyesi'ni bitirdi. Salzburg
Yaz Akademisi'nde Otto
Werner'in öğrencisi oldu.
Uve Bremen ve Vedova ile
çahştı. Nisan 1990'da
BM'de "Devinim Noktası"
adlı sergisini gerçekleştiren
özdilek, Ayasofya Müzesi
Sergi Salonlan'nda iki ayn
teknikte ama aynı
kavramdaki yapıtlannı
sergileyecek. Gravür ve
taşbaskı işleriyle de tanı.ıan
sanatçı, bu çalışmalanmn
altyapısım oluşturan el
yapması kâğıtlar da
uretiyor.
Keskin sergisi
• Kültür Servisi —
Osmanh Bankası
Caddebostan Şubesi,
sezonu Şeref Keskin Resim
Sergisi ile açtı. 8 kasıma
dek gezilebilecek olan
sergide 18 resmi sergilenen
sanatçı, 1981 yıhnda DGSA
Yüksek Resim Bölümü
Devrim Erbil Atölyesi'nden
mezun oldu. Aynca Zekai
Ormancı Halı Uygulama
Atölyesi'nde de çalışan
Şeref Keskin, Almanya'da
bazı müze ve galerilerde
sanatsal araşürmalarda
bulundu ve bir süre resim
öğretmenliği yaptı.
Folklor gösterisi
• YALOVA (Cnmhuriyet)
— Kuzey Kafkas Kültür ve
Folklor Derneği'nin
davetlisi olarak Yalova'ya
gelen SSCB Kuzey Kafkas
Algıdey Halk Danslan
Topluluğu bir gösteri
sunacak. Gösteri, 30 ekim
çarsamba günü saat
20.00'de Yalova Kapalı Spor
Salonu'nda gerçekleşecek.