22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 EKİM 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7 MOMTBEAL FİLM FESTİVALİ Kavur'un fîlmine büyük ödül • MONTREAL (AA) — Kanada'da bu yıl 2O.'si yafian, "Montreal Uluslararası Yeni Sinema ve Video Festivali"nde buyuk ödülü bir Türk fdmi kazandı. Cner Kavur'un yönettiği "Gizli Yüz", 4.400 dolar değerincki büyük ödüle değer görüldü. Festivalde Fransız yönanen Olivier Assayas "Paris Awakeaing", Sovyet yönetmeler Lidya Bobrova ile Aleksandr Sokhurov, "Oh, My Gese" ve "Second Circle" adlı filmleriyle mansiyona değeı görüldüler. En iyi belfeesel fîlm ödülünu Francis Fbi Coppola'nın ünlü "Apocalypse Now" fliminin çekiı çalışmalannı konu alan "Hearts Of Darkness" adlı filmle Felix Bahr ve George Hickenlooper alırken, n iyi kısa film ödülü de Kanadalı Marv Nehland'ın 17 dakikalık çalışması "Pink Komkommer" ve tngilüVera Neubavver'in konuşmasız filmi "Don't Be Afraid" arasında paylaştınldı. Festivalde, en iyi video film ödülü ise llalyan yönetmen Leonard Celi'nin Jtalyan-Yuoslav ortak yapunı "Sul Treno Belgrado-lstanbul" adl' çalışmasma verildi. Kavur'un fümi "Gizli Yüz" 'ransa'da yapılan Akdeniz fîlm şenliğinde de iki ödül ka*nmıştı. SERGİ Rauf Denktaş'ın fotoğraları • Kültiir Servisi — Kuzey Kıbns Türk Curiıuriyeti Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın fotoğraf *rgisi 1 kasım cuma gunü Vakıflar Bankası Taksim Sana'Galerisi'nde açılacak. Sergi, 13 gün sureyle açık kalaca- "Bir kamerayı tutmak ve fotoğraf çekmek ber>n için dinlendirici ve zindelik vericı bir deneyin' diyor Denktaş. Geçen yıl Lefkoşa'nın Türk keuninde tarihi bir Türk konağı, Derviş Paşa Konağı'nda ftoğraflannı sergileyen Rauf Denktaş, fotoğraf koleSiyonu konusunda şunları soylüyor: "Bu kuçfc koleksiyonda, Lefkoşa'nın yaşmı üzerlerine tarihler .lenmiş eski kapılar şeklinde gösteren resimler, portreler, ıanzaralar ve çiçekler bulunmaktadır. Eski yapılar hayranım." MÜZİK ~~~~~ Superband Tirkiye'de • Kültiir Servisi — Parlfrnent Superband Caz Orkestrası, ünlü blues usılan B.B.King ve Dianne Reeves eşliğinde konserler vermc üzere yarın akşam fstanbul'a geliyor. Şu sıralarda çıkKları dunya turnesi çerçevesinde Ingiltere'de konserlerini ürdüren topluluk, 1 kasım cuma günü lstanbul Cemal Rjit Rey Konser Salonu'nda iki konser verecek. Biletlersatışa çıktıktan kısa bir süre sonra tükenen Parliam«t Superband konserleri, 3 kasım pazar günü Ankara Cuıhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu'nda telarlanacak. RB-King geçen yıl da Gene Harris yönetimiıieki Parliament Superband ile Türkiye'ye gelmişti. EDEBİYAT 'Scarlett' 5 nilyon sattı • Kültür Servisi — largaret Mitchell'm "Rüzgâr Gibi Geçti" adlı ünlü rortnının devamı olarak yaalan "Scarlett", yayımlanının ilk ayında 5 milyon satışa ulaştı. Alexandra Rıley'ın yazdığı "Scarlett", eleştirmenlerden ço'olumsuz tepkiler almasma karşın şu sıralar 40 ülkede bdseller listelerinin doruğunda. Kitabın ABD ve Kaada'da ilk 10 gün içinde 1 milyon sattığı açıklandı. "Sarlett", ABD'de günde 35 bin-50 bin arasında satıyor. TİYATRO 'Ben Anaiolu' Singapur yolcusu • Kültiir Servisi- Güngör Dılmen'in tek kişilik "Ben Anadolu" oyunırm kez Singapur'da Ingilizce olarak sergilenecek. Oyûu yeni bir yonımla yazarın kendisi yönetiyor, oyunc genç yetenek Nergis An, Boğaziçi Üniversitesi Çevmenlik Bolümü son sınıf öğrencisi. "Ben Anadolu", Singsur Büyükelçisi girişimleriyle Singapur Üniversitesi Sinapur Ulusal Müzesi Goethe Enstitüsü salonlarında iker kez oynanacak. Yurda dönüşlerinde, genç sanatçı Nfgis An oyunu Türkçe ve lngilizce olarak oynamaya devaı edecek. es ÇeUuğinizt îiişkin 'Kpnıdarda Seçiminize Saygı 'Duyar • • • ÖDÜL! ĞRETECEĞİMİZ İNGİUZCEDİR. . 2. tvre Programlarımız ıçuı kayülar devam ediyor ANTİK İNGİLİZCE DİL KURSLARI stanbcJCad Kımızışetooy Sok No10 BAKIRKÖY T«4: 572 18 44 - 572 18 60 > GrfEL İNGLIZCE > ö i AMAÇLAR İÇİN İNGİLİZCE (Tıp-Tıcan-Teknık vb) > UJSLARARASI GEÇERLİLİKTEKİ PT-CFC-TOEFL ve CPE sınavlarına hazıdama > JVERSİTE ADAYLARINI İNGİLİZCE BÖLÜMIERİNE hZIRLAUA > CTAOKULve ÜSE ÖĞRENCLERİNE İNGLİZCE ROGRAMLAR T.CM.E.B. ÖZEL DILKUR İLERİ YABANCI DİL KURSLARI . yını kutlarken aramıza katılan Soner Tolungüç ouruna verilecek kokteyle tüm dostlanmız davetlidirler. 30 Ekim 1991 Saat: 18.00 Lamartin Cad. 26/2 Taksim BİR CAZ FESTtVALtNDEN GERİDE KALANLAR — Cazseverler Akbank Caz Festivalinde dünyanın gelmiş geçmiş en büyük davulcnlanndan biri sayüan M H Roach'u (solda) dinlenıe olanağı bıddular. Fransa'dan gelen Türk vokalist Senem Diyici (ortada) senliğin açılış konserini verdi. Trompetçi Ahmed Abdul- lah (sağda) ise The Solomonic adlı grubuyla şenliğe şenlik katan müzisyenlerden biriydi. (Fotograflan tBRAHİM GÜNEL) Akbank Uluslararası CazFestivali'negidemeyenlernelerkaçırdılar? Takvimde beş renklî günSADETTİN DAVRAN Giyinilecek, kuşanılacak, evden çıkı- lacak, üşünecek, terlenecek, yer kavga- sı edilecek... Ne kadar guzel kitaplan- nız, ne kadar guzel plaklarınız, ne ka- dar güzel resimleriniz, ne kadar guzel heykelleriniz, ne kadar güzel ev video- larınız olursa olsun... Başka turlü ol- maz. Evden çıkılmadan hiçbir sanat bü- tün boyutlanyla kavranamaz. Geçen hafta yapılan Akbank 1. Ulus- lararası Caz Festivali'ne gidemeyenler neler kaçırdılar? tlk gece ben de gidemedim. Galiba açüış konserini veren Senem Diyici'den bir "zılgıt" kaçırdım. Uzun yıllardır Fransa'da çalışan Diyici, zayıf dinleyi- ci kitlesine saruyorum alınmış. Oysa ilk gece banka protokolüne aynldığından Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nu dol- duran dinleyid çoğunluğundan coşku- lu tezahürat beklemesi yersiz. Fransa'- da da başka ulkelerde de böyle bir ge- ceden benzeri cılızlıkla tepki alması do- ğal. Resmi tepki o kadar olur. Senem Diyici ertesi akşamdan başla- yarak kendi isteğiyle ve para ckleyerek gelen dinleyici tepkisini gördu mü bilmi- yorum, görmediyse yazık. Max Roach, Ahmed Abdtıllah ve The Solomonic, Airto Moreira-Flora Purim, Art Ensemble of Chicago toplulukları- mn ikişer kez verdikleri konserlerde sa- lonu merdivenlerine kadar dolduranlar, hem kendileri mutlu oldular hem de ça- lanlan mutlu ettiler. Sırası gelmişken ba- zen gereksiz bir aceleyle solo bitmeden ya da parca bitmeden alkışlamak dışın- da dünyanın en sıcak ve saygılı, hatta bazen aşırı saygılı dinleyicüerden biri Türkiye'de. Diyici, sanıyorum programın azizliği- ne lcurban gitti. Caz müzisyenlerinin ge- leneksel kalender meşrepliğinden günun birinde mutlaka nasipleneceğini umdu- ğum Diyici'nin şenliğe çağrılması ne ka- dar isabetli idiyse konsermin açılışa rast- latılması da bana göre o derece yanlış- tı. Ama bunlann hiçbiri gerçekten iyi bir şarkıcı ve özgün bir muzikal tavrın sa- başka hiçbir şenlikte kolay kolay dinle- me olanağı bulunamayacak toplulukla- ra da yer vermesi bakımmdan ilginçti. Max Roach gerek bu müzığin simge- lerinden biri oluşu, gerek büyük davul- cular zincirinin son halkalarından olu- şu bakımmdan şenliğin en çok ilgi gö- ren müzisyeni oldu. Brezilyab çift Airto Moreira ve Flora Purim ise şenliğin ortasına bomba gibi düştüler. Geleneksel davullann üstunde- ki Airto, aradan geçen bunca yıla kar- şdık olağanustu enerjik, tempolu ve ya- Büyük davulcular zincirinin son halkalarından Max Roach, şenliğin en çok ilgi gören müzisyeni oldu. Brezilyalı çift Airto Moreira ve Flora Purim, şenliğin ortasına bomba gibi düştü. Kapanışı yapan Art Ensemble of Chicago, salonu dolduranlan günümüz müziğinin tam ortasına indirdi. hibi olan Diyici'nin yurtdışındaki başa- nlanyla övünmemize engel olmamalı. Tersine artık yurtdışında bu çapta işler yapan sanatçılarımıza resmi destek için bazı resmi kararlar alınmah. Akbank 1. Uluslararası taz Festiva- li'ne katılan diğer muzisyenlerin hepsi ABD'den geliyordu. Şenliğe Max Ro- ach, Airto Moreıra-Flora Purim, Art Ensemble of Chicago gibi her biri ken- di sayfasında satırbaşı oluşturan müzis- yenler ve topluluklar katıldı. Şenlik öte yandan Ahmed Abdullah ve Solomonic gibi daha az tanınmış olmakla birlikte ISÂNATKULISÎ ratıcı stiliyle sanırım herkesi kendisine hayran bıraktı. Seyrek, ama büyük bir incelikle kullandığı vurmalı çalgılarla ve vokaliyle ise Cemal Reşit Rey'den yağ- mur ormanlanna sarmaşıktan köprüler kurdu. Birkaç Portekizce sözcük dışm- da izleyici ile hiç konuşmasa da aynı za- manda usta bir mimci olan Airto ile "yakından tanışmayan" sanırım kalma- dı. Airto'nun ve topluluğun sözcüsü, eşi ünlu şarkıcı Flora Purim'di. Son dere- ce alçakgönüllu, başta kendisiyle ve se- siyle barışık, kırk yıllık kapı komşusu edasıyla bol bol konuştu. Her ikisi de us- talıkları ve müzisyenlikleri yam sıra iç- tenlikleriyle de geceyi aydınlattılar. Uzun uzun caldılar. Airto Moriera ve Flora Purim konser- lerinde Istanbullular bir başka unlü us- ta olan Marcos Silva ile de tanıştılar. Topluluk guncel tınısını büyük ölçüde tuşlular ustası Silva'ya dayandınyordu. Şenliğin kapanışım yapan Art En- semble of Chicago ise Cemal Reşit Rey'i dolduranlan "hiçbir yerin ortasından" aldı, Kaf Dağı'ndan aşırıp 52. Cadde'- de indirdi. Yine 52. Cadde'den aldı, yi- ne Kaf Dağı uzerinden bu kez gunümüz müziğinin tam ortasına indirdi. Yol boyunca ikram hiç kesilmedi. Lester Bowie'nin önderhğinde kısa sa- yılacak konserlerine dünyanın müziğini, dünyanın çalgısını sığdırdılar. Zaman zaman fantezd sınırlarını zorlayan En- semble, sürprizlerle dolu muziğiyle ilk kez geldiği İstanbul'da kafalan olduk- ça kanştırdı. Bilinen, hemen herkesin kullandığı müzikal malzemeyi gerek ele alışlan, ge- rek kullani| biçimleri, gerek kullanış yer- leriyle daha once de yazdığım gibi surü- den ayrılan, ama her seferinde kurda ya- kalanmadan geri dönen Ensemble çok alkış aldı. Bu her yönden çok, çok ça- kıllı yolda çeyrek yüzyılı dolduran En- semble'ın 25 yıldır akıntıya verdiği bur- nu keskinliğmden hiç yitirmiyor. tstanbul'un sanat takvimine beş renkli gun ekleyen Akbank'ı kutlar, şenliğe uzun ömurler dilerim. Muhalefet başsayfada 1. Akbank Uluslararası Caz Festiva- li'nin unlü konuklarından Max Roach, 24 ekim perşembe günü gazetemizin baş- sayfasındaydı. Ama işin ilginç yam, caz müziğinin "ezeli muhalefet liderlerinden" Max Roach'un caz yaza- nmız Sadettin Davran'ın sorulanm ya- nıtladığı başsayfada, son seçimlerden sonra muhalefette kalan iki üder, Mesut Yılmaz ile Erdal Inönü'nün fotoğraf ve söyleşilerinin de yer almasıydı. Sadettin Davran, konserden sonra Cumhuriyet 1 in başsayfasmı ünlü davulcu Max Ro- ach'a gösterdi ve bu ilginçliği anlattı. Max Roach sordu: "Bizim konser onun için mi bu kadar kalabahktı?." Güney Afrika'da 'Son Tangtf "Son lmparator"la Oscar "kralı" olan Bernardo Bertolucci'nin zamanında bu- yük tartışmalar yaratan "Paris'te Son Tango" adh fihni, çevrilişinden tam on dokuz yıl sonra Güney Afrika Cumhu- riyeti'nin Johannesburg kentinde göste- rilmeye başladı. Ama son dönemde önemli yumuşama eğilimleri gösteren Güney Afrikalı beyaz yöneticilerin yine de sansur aİışkanhklanndan annama- dıkları anlaşıhyor. Çünkü başrollerini Öpûşmede çifte standart Marlon Brando'yla Maria Schneider'in paylaştıklan "Son Tango"nun 21 yaşın altmdakiler tarafından izlenmesi Devlet Sansur Kurulu'nca yasaklandı. Ne var ki, 1972'de çekilen "Paris'te Son Tango"nun o zaman da Avrupa'da "mustehcenlik" tartışmalanna yol açtığını, Türkiye'de de fena halde makaslanarak gösterildiğini unutmayalım. Belki daha da ilginç bir anımsatma yapmakta yarar var: "Paris1 te Son Tango"nun açık saçık seks sah- neleri içerdiği gerekçesiyle Bertolucci'nin Italya'daki seçimlerde oy kullanması 10 yıl yasaklanmıştı!.. Anton Çehov'un "Vanya Dayı"sı ge- çen hafta düzenlenen galayla basına ve davetlilere sunuldu. Tiyatro dünyasmdan Güh-iz Sururi ile Haldun Dormen, şair Hilmi Yavuz, sinemadan Şener Şen, ya- zar Duygu Asena da gala gecesinin ko- nuklan arasındaydı. Oyun sona erdiğin- de butun oyuncular seyircıyı selamlamak uzere sahnede toplandı. Kâmuran Uslu- er, Cihan Ünal. Ismet Ay, Cüneyt Türel, Nurseli tdiz, Tilbe Batum, Tanju Tüncel, Uğur Kıvılcun, Iskender Bağcılar, gala- dan alınlanmn akıyla çıkmamn rautlu- luğunu yaşıyorlardı. "Vanya Dayı"mn Sovyet yönetmeni Leonid Heifetz de az sonra koşar adım sahneye geldi. Bütün oyunculan yanaklanndan öptükten son- ra seyirciye dönup, "Aslında Rusya'da üç kez öpüşülür. Ama şimdi çok kalabalı- ğız. Onun için herkesi, ancak iki kez öpebildim" dedi. Ardmdan da Şehir Ti- yatrolan Genel Sanat Yönetmeni Gen- cay Gurün'ü davet etti sahneye. Sıra Gü- rün'le opüşmeye gelmişti. O da ne? Hei- fetz, Gencay Güriin'ü Rus usulüne uy- gun üç kez öpmesin mi! Seyircilerden bi- ri, "Öpûşmede çifte standart!" demek- ten kendini alamadı. Piyanist Gülay Uğurata'nın gündemdeki devlet sanatçılığı unvanına ilişkin görüşü: Bııgün verilseydi kabul etmezdim Devlet sanatçısı Gülay Uğnrata Devlet sanatçısı ödülünün evrensellik kıştası kalktıysa başka şekle bürünmüş demektir. Bugün verilseydi kabul etmezdim. EVİN İLYASOĞLU İstanbul Devlet Senfoni Or- kestrası'mn Genel Müzik Direk- törü AJexander Schwinck, geçen hafta kendi ülkesinin müzik ata- lanndan Brahms ve Schumann- ın yapıtlannı yönetti. İDSO'nun 70'li yıllardan beri çalmadığı Schumann'ın 2 numaralı senfo- nisine özenle aynlan dört beş provanın yanı sıra tek provayla orta^ çıkan Brahms'ın piyano konçertosunda, şef-solist ve top- luluk arasında bir tempo tedir- ginliği yaşandı. özellikle ilk bölümde başke- mana Yusuf Güler Aksöz ve pi- yanist Ayşegül Sanca daha tem- polu bir yorum getirirken, şef Schwinck tempoyu oldukça çekti. Bu konseri kacıranlar veya ye- niden dinlemek isteyenler, Üstün Dnrael'in Radyo-3'te (6 Kasım Çarsamba 20.30) sunacağı Bir Konser programında dinleyebi- lirler. Şef Schwinck ya hiç çalınma- mış ya da uzun zamandır ele alınmamış senfonileri orkestra dağarcığına kazandırmak için büyük bir çaba gösteriyor. Bu kez Mahler'in 2 numaralı senfo- nisini hazırlamakta. Soprano, alto, koro ve orkestrayı içeren geniş kadrolu 85 dakikalık bir senfoni. Beriioz'un veya Verdii nin "Requiem"ine benzer, nere- deyse dramatik etkinliği olan bir yapıt. 8-9 kasım tarihlerindeki konser için bu hafta ve gelecek hafta boyunca provalar yapıla- cak. 1-2 kasım provaları da hal- ka açık (Saat U:00'de). Aslında provayı dinlemek; o ısıyı, o so- İuğu paylaşmak bir başka tat ve- rir dinleyiciye. Bir müziksever kuşağı için ul- kemizde keman-piyano ikilisin- den söz etmek, Suna Kan-Güla\ Uğurata'yı anlatır. Bugüne ka- dar sayısını unuttuklan resital- ler vermişler. Çin'den Kenya'ya, Habeşistan'dan Amerika'ya ka- dar birlikte çalmışlar. 1966'dan bu yana beraberliklerini sürdü- ren bu iki devlet sanatçımıza he- men gündemdeki "devlet sanatçılığı" olayını soruyoruz. Suna Kan "herhalde yönetmeli- ğin degiştiğini" söyluyor. "Bugüne kadar bir kıstas var- dı: Yurt dısında sesimizi duyur- muş olması gerekiyordu sanat- çının. Evrensel nitelikleri olma- sı gözetiliyordu. Bu kez yelpaze çok geniş (utulmuş. Seçilenler kendi mesleklerinde çok iyi ola- bilirier çok iyi bir folklor sanat- çısı memleket için çok önemli- dir. Ama bu ödülün amacı Türkiye'nin evrensel sanattaki sesinin jankısı ise uyrauyor. Ba- tı'da yok devlet sanatçılığı. An- cak Rusya. Bulgarislan gibi Do- ğu ülkelerinin değeri. Bence 'halk sanatçısı' da olmalı ve ye- rel sanatçılar ödullendirilmeli. Bugün halkın tbrahim Tatlıses'i Suna Kan'dan daha çok tanıdı- gını hiç kimse inkâr edemez." Gülay Uğurata da aynı duy- gulan paylaşıyor: "Bir devletin sanatçılanna kol kanat germesi çok güzel. Ama odiılün evren- sellik kıstası kalktıysa başka bir şekle burundü demek. Ben de zamanında istisnai kişilerin ya- nında yer alarak bu ödule değer bulunduğum için gunır duyuyo- rum. Bugün verilseydi kabul et- mezdim." Onca resital vermiş, pek çok yapıtı dağarcığına almış bu sa- natçüanmızm ne yazık ki bugü- ne dek plaklan yapılmadı. "Bu iş için sponsor gerek" diyor Su- na Kan. "Oysa elimizde hazır \t bir gün gerçekleşir diye hayali- ni kurduğumuz tüm Beethoven sonatlan var, keman-piyano için yazılmış." Bu arada dağarcıklanm sü- rekli renklendiren sanatçılar, çok eskiden calıp uzun süredir ele almadıklan yapıtları da bu- lup çıkartarak onlara bugünün gözüyle bakıyorlar. Cemal Re- şit Rey Salonu'ndakı resitallerin- de çaldıklan Stravinsky'nın "Duokonçertanfını yirmi yıldır çalmıyorlarmış. Oldukça yir- minci yüzyıl ağırlıkh bir prog- ram seçmişler. Honegger'in 1. Sonatı, Françaix'in sonatı, Stra- vinsky'nin yapıtı ve Bülent Arel'in "Keman-Piyano için Müziği".. Arel bu müziği Kan- Uğurata ikilisi için yazmış. Ge- çen yıl kaybettiğimiz bestecimi- zin bu yapıtı sanatçılar için özel bir yer taşıyor. Bir konuşmamızda Suna Ha- nım'a sormuştuk. "Yinninci yüzyıldan kalan müzik ne olacak" diye. "Bence kalan mü- zik insanın kalbinin içindeki müzik olacak" demişti. "Daha insana donuk olan eserler... En modem eserde bile bir yiirek an- yorum çalarken." Andre Fontaine Konferansı • Kültür Servisi — 1885 yüından bu yana 'Le Monde* gazetesinin sahibi ve sorumlu müdürü olan Andre Fontaine, 30 ekimde saat 19.00'da, lstanbul Fransız Kültür Merkezi'nde bir konferans verecek. İki süper güç, ABD ve Rusya'yı konu alan konferans "Biri Diğerisiz; Yeni Uluslararası Duzen" adını taşıyor. Söz konusu konferans, 31 ekim perşembe günü Izmir Fransız Kültür Merkezi'nde yapılacak. Resim yanşması • ANKARA (AA) — Uluslararası Havacılık Federasyonu'nun (FAI) düzenlediği resim yanşmasında ilk üç sıraya giren öğrencilere ödülleri verildi. FAI'nin düzenlediği "Bugunün Ikarus'u ve Gökyüzünün Modern Kâşifleri" konulu resim yanşmasında, Upk Gazi Mustafa Kemal llkokulu öğrencisi Ezgi Yıldız 5-8 yaş grubunda dünya birincisi, Babkesir Sırn Yırcalı Anadolu Lisesi öğrencisi Turgay Uçun 13-16 yaş grubunda dünya ikincisi, Antalya Lisesi ilkokul kısmı öğrencisi Müge Bağçacı 9-12 yaş grubunda dünya uçuncusü oldu. Babaoğlu'nun eİMTiları • Költök Servisi — Alparslan Babaoğlu'nun ebru sergisi 30 ekim çarsamba günü Topkapı Sarayı Müzesi Sergi Salonu'nda açılacak. Sergi, 11 kasuna dek izlenebilecek. 1957 yıhnda Ankara'da doğan Alparslan Babaoğlu, ilk ve orta öğrenimini Ankara ve Erzurum'da, yüksek öğrenimini Manchester'da tamamladı. Babaoğlu, halen özel sektörde elektronik yüksek mühendisi olarak. çalışmakta. Ej*kan Özdilek seı^isi • Kültttr Servisi — Erkan Özdilek sergisi 2 kasımda Ayasofya Muzesi'nde açılıyor. Sergi 15 kasıma kadar gezilebilecek. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Faküllesi'nde öğretim üyesi olan sanatçı, aynı fakulteden Ergin Inan Atölyesi'ni bitirdi. Salzburg Yaz Akademisi'nde Otto Werner'in öğrencisi oldu. Uve Bremen ve Vedova ile çahştı. Nisan 1990'da BM'de "Devinim Noktası" adlı sergisini gerçekleştiren özdilek, Ayasofya Müzesi Sergi Salonlan'nda iki ayn teknikte ama aynı kavramdaki yapıtlannı sergileyecek. Gravür ve taşbaskı işleriyle de tanı.ıan sanatçı, bu çalışmalanmn altyapısım oluşturan el yapması kâğıtlar da uretiyor. Keskin sergisi • Kültür Servisi — Osmanh Bankası Caddebostan Şubesi, sezonu Şeref Keskin Resim Sergisi ile açtı. 8 kasıma dek gezilebilecek olan sergide 18 resmi sergilenen sanatçı, 1981 yıhnda DGSA Yüksek Resim Bölümü Devrim Erbil Atölyesi'nden mezun oldu. Aynca Zekai Ormancı Halı Uygulama Atölyesi'nde de çalışan Şeref Keskin, Almanya'da bazı müze ve galerilerde sanatsal araşürmalarda bulundu ve bir süre resim öğretmenliği yaptı. Folklor gösterisi • YALOVA (Cnmhuriyet) — Kuzey Kafkas Kültür ve Folklor Derneği'nin davetlisi olarak Yalova'ya gelen SSCB Kuzey Kafkas Algıdey Halk Danslan Topluluğu bir gösteri sunacak. Gösteri, 30 ekim çarsamba günü saat 20.00'de Yalova Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleşecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle