Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Satubr. Cumhunyet Matbaacılık ve Gazetealık Turk Anonim
Şırketi adına Berin Nadi • Murahhas Üye Emine l'şaklıgil
O Genel Yayın Müdüru. Hasan Omsl, Yazı Işlerı Müdurü: Okaj
Gönensin # Haber Merkezı MüdUnl: Yalçın Bayer, Sa\fa
Duzenı Yönetmem-, Ali Acar • Temsılaier. ANKARA: Ahmet
Tan, İZMİR: Hikmet Çetinkaya, ADANA: Ç«Ön Yigenoglu
lç Polmka Cttal B»şl»ngıç. tstanbul Haberterv Şemy Kalkın, Ekonomr Meral Tareer. Dış Haberler
E/gun B«la. U-Sendıia. Şuknn Ktttnci, Kültüı CeUl Uster, ESıtım GetKt) Şa>bu, Yurl Haberlerı
Necdtt Dogan, Spor Danışmanı Abdulkadır Vuceiman, Dıa Yazılar Kcran Çalışkau. Araştırma.
Şahın Mpa>, Duzeltme Abdallak YUKI t Koordınaıûr Ahmet Konıteu % Malı lşler Erol Erkut
9 Muhasebe Balenl Ycaet 9 Bütçe-Planlama Se»jl Osnnııbeşeoghı ft Reklam Ayş« Torua # tdare-
Hostjın Gortr * Işktme. Önder ÇtHk # Bılgı-İştan NaU tnal • Personel. Sergı Bosuncıofclu
S-avm Kunılu Başkan tlhan
Selçuk. Oklay Akbal,
\»lçın B»>«r, Hasan Cemal.
Hikmet Çetinkaya. Ok>)
Gonensin, Ugur Mufncn,
Alı Sirmen. Aomet Tan
Basan \e Yayan. Cumhuriyet Malbaacılık « Gazetecılık TA.Ş. Türkocajb Cad
39/41 CağaSoglu 34JÎ4 İsı PK 246 - tstanbul Tel 512 05 05 (20 hat), Telot:
22246, Fax (1) 526 60 72 % Burolar Ankan: Zıya Gûkalp Blv lnküap S. No:
19, 4, Tel 133 11 4141, Telex 42344, Far (4) 133 05 65 # İmir H. Zıya Blv
1352 S. 2/3 Tel 13 12 30, Telex. 52359, Fan: (51) 19 53 60 • Aduuu lnönu Cad
119 S No 1 Kat 1, Tel. 19 37 52 (4 hat), Telec. 62155, Fax- (71) 19 25 78
TAKVİM: 29 EKtM 1991 tmsak: 4.58 Güneş: 6.23 öğle: 11.53 Ikindi: 14.44 Akşam: 17.12 Yatsı: 18.32
Ycjar Zeyyat Selimoğlu, biryıl öncepiyasaya çıkan Ararrmdaydı O Gün' kitabında, Halki Palas'ın 'ağzındm' konuşmuştu:
Küçtik bir alevbeni yok edebiürYagın korkulan içinde geçiyor günlerim, tüm
üıtalarım çıradır artık, gevrek ve kurumuş
tahtalanm, tahta kaplamalanm...
"liyük şehre Avrupa'dan bir oyuncu mu, bir şarkıcı
mı bir çalgıcı mı gelmiş, ilk yazlık gösterisini gelip şu
benim bahçemde gözler önüne sererdi dostum!
Ge2İeri, alkışlar, çığlıklar gidip karşıki Papaz Dağı'na
çaoar, oradan yine bana yansırdı. İki güvercin kanadı
gib çırpman o eller, o beyaz, o dayanılmaz güzellikteki
:11er hâlâ gözlerimin önündedir. Kapımdan içeri
dırrunı atarken şimdi yüzün buruşuyor. Hakhsın.
feskin lizol kokusunun bir otel girişinde işi ne? Bu
gjrişte, ama bu girişte eski gün çok başkaydı iki
gözum! Burada savrulan, buradan yaz gecesine
savrulan, hafif parfüm kokularıydı eskiden. İki
keıarlarından tutularak kaldırılan upuzun eteklerin o
kvrak süzüluşu, o soluk kesen yürüyüşler ve soluk
kesn parfüm kokuları... Tokuşan kadehlerin ardındaki
ışüh gözler. Her harekette bir ipek hışırtısı. Şimdi yok
parfüm, ipek yok, o etekler yok artık, o eller yok!
Şmdi lizol, evet lizol, şimdi mikrop korkulan, şimdi
yıp-anmışhk, şimdi düşmüşlük. Yangın korkulan içinde
ge;iyor günlerim, tüm tahtalarım çıradır artık, gevrek
^e kurumuş tahtalanm, tahta kaplamalanm, tahta
balkonlanm, tahta çatım. Bütun bu saydıklanm küçuk
bir kibrit alevinin işaretine bakıyor, küçük bir alev beni
yok edebilir. Geceleri beni uyku tutmaması,
bindandır... tçime oturmuş bir yangm korkusu, geri
kalmış ömrümün ince sancısıdır dostum; hani yanarak
ölen yaşlılar vardır, yangın alevinden kaçamamış
düşkünler..:'
Adalann en eski ve en gorketnli binalarından olan Hatki (Heybeli) Palas'ın
1857-1862 jılları arasında inşa edildiği tahmin ediliyor. Otel, eski adıyla Merye-
mana Yolu, yeni adıyla Refahşebitleri Caddesi'nde (tsmet tnönu Cad.) bulunu-
yordu. Halki Palas, donemin en önemli, Balkanlar'ın en buyuk ticaret okulu olan
ve 1845-1918 yıllan arasında etkinlik gösteren Elen Ticaret Okulu'na yakın bir yerde
okuldaki oğrencileri ziyarete gelen velilerin konaklaması amacıyla inşa edilmişti.
Daha sonra Net Holding bunyesinde Net Konaklama Yatınmları San. ve Tic ta-
rafından kayyımlıktan kiralannuş ve 1988 yılında 6 milyar liraya onanlmıştı. Me-
rit International tarafından işletilmeye başlanan Halki Palas'ın restorasyonu sıra-
sında mimari öğeler, elden geldiğince aslına sadık kalınarak çağdaş turizmin bek-
lentilerine yanıt verecek konfora ulaştınlmıştı. Halki Palas'a onanm sırasında, es-
kiden servis merdiveni olan kulenin hemen yanına dıştan metal yangın merdiveni
inşa edilmişti. Bahçedeki havuz tesisata baglanarak yangında bu suyun kullanıl-
ması tasarlanmıştı. Ancak elektrikler kesildiğinden bu tesisat kuUanılamadı.
Yazar Orhan Pamuk'a göre tarihi otelyeni hayata alışamamış, yeni kültüre ayak uydummamıştı
Iri yarı9
öksüz Halki'ye sahip çıkamadık
Orhan Pamuk: "Çöken bir zengin ailenin iri yarı
ve geri zekâlı çocuğu gibiydi. Heybeli'deki tek
büyük ahşap yapıydı. Bu bakımdan adanın
simgesi gibiydi. Bir dönem Heybeli'deki eski
zenginler çekip gidince, yeni zenginler adaya yüz
vermez olunca öksüz kalmıştı!'
Kültür Senisi — Heybelia-
da'daki tarihi Halki Palas Ote-
li'nin tümüyle yanarak yok ol-
ması, uzun yülardıı bu adada
ûturan iki yazanmızı da Ozün-
tüye boğdu. Heybeliada'da Hal-
ki Palas Oteli'nin sırasında bir
evi bulunan roman ve öykü ya-
zan Zeyyat Selimoglu ve ailece
uzun suredir Heybeliada'da ya-
şayan romancı Orhan Pamuk,
Halki Palas'ın yanmasıyla ilgi-
li duygulannı dile getirdüer, bu
tarihi yapıyı kendilerince nasıl
yorumladıklannı anlattılar.
Tarihi yapırun yanmasına çok
üzüldüğunu belirten Zeyyat Se-
Umoglu, Halki Palas'uı Heybe-
liada'nın gözbebeği sayılması
gereken bir yapı olduğunu vur-
gulayarak şunlan söyledi:
"Birkaç yıl önce çok eski ve
harap bir duramdaydı. Ben bep
o zamanlar korkardım bir yan-
gın çıkacak, mabvoUcak, gide-
cek diye. Fakat işe bakın ki res-
tore edildi, yenilendi, bütün es-
ki çizgflerini koruyarak yeniden
ortaya kondu ve bu dunımday-
ken yandı. Her katayla, ber oda-
syla yeniden dofdnğu sırada öU
dü. Restore edildikten sonra bir
gece yemek yemiştim orada.
'Heybeliada'da mıyım, degil
miyim' diye sonnuştum kendi
kendime. Çok güzeldi. Bir ni-
yada gibi. Heybeliada'da çok
balumb otel bulmak zor çiınkü.
Halki Palas'ın yandıgını duyun-
ca önce şoke oldnm. Bazı tanı-
dıklanm gözlerinin doldugunu
söylediler. Adanın simgesi olan
bir yapıydı. Üsteük çok eski
günlere dayanan bir yasamı var-
dt. Dk zamanlan çok şenlikliy-
di. Sonra harap oldu. Sonra yi-
ne canlandığı sırada yandı, bu
korknnç bir çelişki. Bu tip tari-
hi yapüan koruyamamak çok
•cı."
Orhan Pamuk ise "Halki Pa-
las yülardır ne zaman yanacak
diye bekkdigim bir yerdi" diye-
rek şunlan anlattı:
"Çöken bir zengin ailenin iri
yarı ve geri zekftlı bir çocugu gi-
biydi. Buyukada'ya göre daha
bir küçuk burjuva adası olan
Heybeli'deki tek büyük ahşap
yapıydı. Bu bakımdan adaiun
simgesi gibiydi. Bir dönem Hey-
beli'deki eski zenginler çekip gi-
dince ve yeni zenginler de ada-
ya yüz vermez olunca oksüz kal-
mıştı. İri yarı, öksüz batta biraz
çirkin bir ahşap bina. Ama dog-
duktan hemen sonra Heybelia-
da'ya goturulen, demek ki bu
yapıyı kırk yıldır tanıyan ben,
bu haliyle onu severdim.
Bir aralar bu öksüz yapının
odalan tek tek kiraya verUirdi.
O zamanlar içinde aygaz tüple-
ri, ocaklar olan bu döküntü ah-
şap yapının bir gun içindekiler-
le birlikte yanacağını düşunür-
düm. Tıpkı yeni kültüre ayak
uyduramamış öksüz kalmış di-
ger ahşap yapılar gibi. Birileri,
kendi kimliğimizi anlamak için
geniş kultüre donup bakmamız
gerektiğini anlamış birileri, son
yıllarda bu iri, hantal, öksüz ço-
cuga iyi niyederie sefkat göster-
di. Ama üzerine giydirilmeye
çalışılan elbiseler, hazır elbise-
lerdi. Yeni hay atına ahşamadan
öldü.
Böyle durumlarda insan öf-
kelenir, birilerini suçlamak ister.
Ama açıkçası, suçlu, bütun kul-
türümüzdür, bütün hayatunız-
dır. Hortumlan yanan, suyu tü-
kenen itfaiyeye ya da yarduna
bir turlu yedşmeyenlere öfkekn-
mek şimdi boşuna. Nemize ge-
rek bizim şömine yakmak diye-
ceğim, bu da boşuna... Geçmi-
şe bakarak mutluluk arayan biri
degilim ben. Ama bu yangınla
kendi çevremden bir şey eksilip
yok olduğu için kederlendim.
Hani bir zamanlar soylerlerdi,
hâla soylüyoriar, 'bizde sivil
toplum yok' diye. Hayat tarzı-
mızda, orguüenişunizde, kültü-
rümuzde öyle bir eksiklik var ki
böyle bir yapıya sahip çıkmak-
tan aciziz.
Kendi kendilerini zor ayakta
tutabUen yazarlann, çizerlerin
degü; iyi örgüüenmiş başka güç-
lerin bu tür öksüz çocuklan sa-
biplenebildigi bir ülkede yaşa-
mak isterdim."
Ab Bilgiservisleriri1 ayda 1 mifyon kişiaradı
Telefon, reldamcıların
hizıııetiııe giriyor
TAYFUN GÖNÜLLÜ
Telekomünikasyon alarunda-
ki korkunç üerleme her geçen
gün insanlann hizmetine yeni
uygulamalan sunuyor. "Alo
BUgi" sistemi de oldukça ileri
bir teknolojinin ürünil.
Alo Bilgi, Türkiye'de kısa sü-
re önce uygulamaya kondu.
Şimdilik magazin servisleri ağır-
hkta. 900-900-711 'i çevirdiginiz-
de Cenk Koray fıkra anlatıyor.
900-900-91 l'i ararsanız futbol
yarışmasına katılıyorsunuz.
Burçlar hakkında bilgi almak is-
terseniz 900-900-101 ile
900-900-112 arasındaki numara-
deki telefonu insanlar aramaya
başlayacaklar. Birtakım sorulan
yanıtlayacakJar. Bir soruyu bil-
dikierinde bir diğer soruya ge-
çilecek.
özerdem iddialannı da şöyle
açıkhyor:
"Yeni bir ürün satmak iste-
yenler, bizim sistemimizi kulla-
narak korkunç bir muşteri po-
tansiyelini araştırmaya sahip
olacaklar. Bu çok yakın zaman-
da bir devrim yaratacak. İnsan-
lar bnna benüz nyanabilmiş de-
giller. Bu olayımız reklam teo-
risine de yeni bir boyut kazan-
dınyor. Bunu iki ay sonra kul-
lanmaya başlayınca ortahk bir-
Burç, doktor,
eğlence gibi
servislerin
bilgileri
kasetlere
doldurulduktan'
sonra santralda
bulunan
bilgisayara
yükleniyor.
Örneğin
900-900-91 l'i
ararsanız futbol yarışmasına katılıyorsunuz.
900-900-501'den sağhk konusunda bilgi verüiyor.
Iar hizmetinizde. 900-900-501
ise sağlık konusunda arayanla-
n aydınlatıyor.
Alo Bilgi Telekomünikasyon
A.Ş.'nin G«nel Müdürü Oguz
Özerdem, yaptıklan işle ilgili,
'Magazin obylar bir yaıda,
dddi otaylar bir yanda " diyor.
" Henûz birçok kişi olayın cid-
di yönune uyanabürniş değil. Pi-
yasa araştırmalannda oldukça
iddialarımız olacak" diyor
özerdcm.
örneğin Mintaks Uanlanmn
altına Alo Bilgi ile işbirliği ya-
parak yanşma olduğu için ilan-
bbrine girecek. Birtakım insan-
lar rekabet şansım yitirecekler.
Bazı piyasa araştirma şirketleri
ya bizimle işbirUgi yapmak iste-
yccek ya da kızacaklar. Ama
sonuçta muhteşem bir olay ge-
lişmiş olacak."
Alo Bilgi, bu sistemi kurmak
için PTT ile bir ortakhk imza-
ladı. Bu anlaşmaya göre şirket,
PTT'nin Ataköy'deki milletle-
rarası santrahna, Ingiltere'den
getirttiği teknik cihazlarını yer-
leştirdi. Burç, doktor, sevgi, eğ-
lence gibi servislerin bilgileri ka-
setlere doldurulduktan sonra
santralda bulunan bilgisayara
yükleniyor. Gazetelerde her ser-
vis için ilan edilen numaralar
çevrildiğinde, ömeğin Cenk Ko-
ray kendi sesinden her gün bir
fıkra anlatıyor. Veya sağhk se'r-
visinden temel bilgileri ahyorsu-
nuz. Ayru anda aynı telefondan
200 kişi yararlanabiliyor. Nu-
maralar Türkiye'nin neresinden
ararursa aransm aynı ücreti ya-
zıyor. 30 saniyesi 2 bin 34 lira.
Servisler "insanlann elini
yakmasın" diye 2, 3 ve 5'er da-
kikalara programlanmış durum-
da. Faturalar Genel Müdür
özeTdem'e göre "çügınhk" bo-
yutunda değil. Ancak tepkiler
de geliyormuş. Şirketin belirle-
melerine göre "Alo Bilgi" ser-
vislerini bir ayda yaklaşık bir
milyon kişi aramış. Telefon
edenlerin çoğu Eğlence Servisi'-
ni aramış. Şirket önümüzdeki
günlerde yeni bir uygulama ile
kültürel alanlarda da faaliyet
gösterecek. örneğin bir tiyatro,
bir bale veya bir konser progra-
mı için telefon ile bilgisayar ağı-
na girilip yer ayırtılabilecek.
Şu anda kuzey Avrupa ûlke-
lerinde yaygın olan, henüz Al-
manya, Italya gibi ıilkelerde bu-
lunmayan bu sistem sık sık "ka-
muoyu sonıştunnası" da yapı-
yor. Kamuoyu araştırması ya-
pan ekibin insanlara ulaştığını,
"Alo Bilgi" sisteminde ise tam
tersi olduğunu söyleyen özer-
dem, "Bizim sistemde bir şey
ilan ediyoruz, insanlar gönüllü
olarak bizi anyoriar. Bn şekil-
de bir yere ulaşılabilir, ama bu-
nun medyası çok önemli. Örne-
ğin ben seçimle ilgili bir kamu-
oyu araştırması yapıyorsam
yaptıgım medya çok önemli.
örneğin bunn sizin gazetenizk
yapamam çünkü okur profili
belli. Buna ilişkin araştınnalar
yaptık. sonuçlan da bir gazete-
de yayımlandı. Çok ters bir so-
nuç çıktı, seçimlerden sonra
görecefiz" şeklinde konuşuyor.
TUTUŞAN PARÇALAREN PARKEYE DÜŞTÜĞU SANILIYOR
Yangına baca mı yol açtı?tstanbul Haber Servisi— HeybeUada'run 151
yılhk oteli Halki Palas'ın önceki gece bir kı-
vılcımla tamamen yanmasının ardından baş-
latüan soruşturma sürdürülüyor. Yangm gecesi
otelde görevli 6 personel Büyükada Adliyesı-
ne sevk edildi.
îstanbul ltfaiye Müdürlüğü, "Biz geçen yıl
iki ayn raporia uyanp binaya duman dedek-
torieri ve sprinkler sistem (otomatik sondur-
me) konmasını söylemiştik" derken bınarun şu
anki sahıbı Net Holding yetkılileri, "Bu rapor
sonrası alınabilecek tüm onemler alındı. An-
cak ahşap olan binanın statik y^pısı sprinkler
sistemi kaldırmazdı" dedi.
Îstanbul ve çevresinde son yıllarda restore
edilen tarihi eserler arasında ön sıralarda yer
alan Halki Palas'ın tamamen kül olmasında-
ki büinmezh'k itfaiye yetkiüleri ve Net Holding
arasında tartışmaya yol açtı. Bu arada yangın
gecesi binada görevli 6 personel Heybeliada ka-
rakolu tarafından Büyükada Adliyesi'ne sevk
ediJdi.
Îstanbul Buyükşehir Belediyesi ttfaiye Mü-
dürü Abdurrahman Kıhç 2 Nisan 1990 tarihin-
de Halki Palas'a verilen raporda "Bacanın bi-
na baglantısında ahşap malzeme kullanılmış
olabilecegi anlaşıimış ve baglantısında çatlak-
lann olduğu görülmüşttir. Bacanın bugünkn
durumu ile kullandması yangın açısından
sakmcalıdır" denıldığıni belırtırken Net Hol-
ding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk,
"Bizim yangının çıkışı ile ilgili iki tahminimiz
var. Olay gecesi şömine yakılmış ve sonradan
söndüriilmüş. \ukanda tutuşan parçalar par-
keiere dtisüp yangm cıkmış olabttir. Ya da etek-
trik kontağı, ancak bu zayıf bir ihtimal" şek-
linde konuştu. Ancak 29 Haziran 1990 tarihin-
de itfaiyece verilen ikinci raporda, "Sprinkler
sistem ve duman dedektörü" gerekliliği vur-
gulanmış. Tibuk, binanın statik yapısının bu-
nu kaldırmayacağuu vurguluyor. Bu arada yan-
gm çıktığı andan itibaren itfaiyenin yetersiz ol-
duğundan yakınan Besim Tibuk, "Adadaki bi-
nalar ahşap, 3 araç var ve personel yetersiz.
Yardım isteniyor. tstanbul'dan yardım getire-
cek çıkarma gemisinin kaptanı bulunamıyor.
Bina enkaza dondukten sonra Deniz Nakliyat-
tan 'Telli Tabya' adında bir romorkörie perso-
nel ve araç gereç geliyor. 20 milyano uzerinde
zarar var. Yangın sigortası bunu karşdamaz.
Bu eseri ashna uygun olarak tekrar inşa
edecegiz" dedi.
ŞEFFAF GtJNLER GELİYOR— Modacüar her za-
manki gibi erkenden atağa kalktdar. Bugünün sogu-
ğunu bir tarafa bırakıp 1992'nin sıcak günlerine ha-
zırlanıyoriar. Modacı Sonia Rykiel'in 1992 Ukbahar-
yaz hazır giyim koleksiyonu önceki gun Paris'te mo-
daseverieresunuldu. Koleksiyonungözde takımışef-
faf bluz üzerine giy ilen kekik renkli şort ile tayyör ce-
ketti. (Fotoğraf: AP)
RANSA
Seks manyağı,
basına dadandıMİNE G.SAULNIER
PARİS — Fransız başkentin-
deki gazete kulisleri, geçen haf-
tadan bu yana kimine itici, ki-
mine ise pek çekici gelen korku
ürpertileriyle sarsıhyor. Le Pa-
risien gazetesi, haberi, cuma
gunkU sayısında birinci sayfası-
nın yansını işgal eden bir man-
şetle duyunnuştu: "tld seks
manyağı, Paris'te, kadın gaze-
tecilerin sırayla ırzına geçiyor."
Söz konusu basın organınm ileri
sürdüğüne göre haziran aymdan
bu yana Paris'in eski Babıâlisi
olarak bilinen bir mahallede
(Faubourg Saint Honore dolay-
ları) on kadının vahşice ırzına
geçilmisti. Kurbanlann tanımla-
masına göre iki kişi olan failler
aynı kişilerdi ve yakalanamıyor-
lardı. Yakışıkh ve gençtüer. Bı-
çak taşıyorlardı ve ırzına geçe-
cekleri hanımlan kendi evlerin-
de kıstrnyor, şiddet ve vahşet
kullanarak emeUerine ulaştıktan
sonra banka karu, nakit para
gibi ufak tefek şeyler alarak ka-
yıplara kanşıyorlardı. Yine Le
Parisien gazetesine göre polis,
yaptığı anket sonucu ırzına ge-
çücn on kadının hepsinin Louv-
re Sokağı 33 numaradaki "Ga-
zeted Egitim ve Geüşim Merke-
zi"nde (CFPJ) öğrenim ya da
kurs gördüklerini belirlemişti.
Le Parisien'ın haberi, Gaze-
tecilik Eğitim Merkezi CFPJ'de
bomba gibi patladı. Merkezin
yöneticisi Daniel Junqna, "Bu
tam deli fıkrası. Bizim elimizde
yas gruplan, dns ve adres beUr-
tea Usteler yok. Zaten polis de
böyle bir araştirma yapmadı"
diyor. Suçluları yakalamaya ça-
lışan suç masası şefinin söyle-
dikleri de Le Parisien'ın görus-
lerinden farkh. Polis, ırzına ge-
çilen on kadından yalnızca üçü-
nün gazeteci olduğunu, aranan
(ve henüz bulunamayan) suçlu-
ların nedense hep aynı bölgede
etkinlik' gösterdikleri ve bu
bölgede de hâlâ çok sayıda ba-
sın orgaru bulunduğu için kaba-
ğın gazeteci hammlann başına
patlamasının matematik bir
rastlanü olduğunu ileri sürüyor.
Ancak... Olayı büyük bir il-
giyle izleyen Paris basını redak-
siyonlarında, ırzma geçilen on
hanımın adlan bir su- değil. Ve
geçen hafta gazeteler arası ya-
püan bilgi ahşverişinde pek çok
kişi, ırzına geçilen hanımlan ta-
nıyan pek çok kişi ile ilişki kur-
du. En inanümaz iddialann or-
taya atıldığı bu heyecanlı dedi-
kodu değiş tokuşunda, birden-
bire söyle bir tablo ortaya çık-
tı: Irzına geçilen on hanımdan
üçü gazeteci idi ve polis de bu-
nu kabul ediyordu. Ama geriye
kalan yedi hanım da basına
dostluk, ahbaphk ya da profes-
yonel nedenlerle, ama bir yerin-
den mutlaka bulaşmış kişilerdi.
TPAOve
TÜPRAffa ceza
• BATMAN
(Camhuriyet)— Batman
Belediyesi, atık sulan ile
yıllardır kenti kirleten
TPAO Ue TÜPRAŞ'a 100
milyon lira ceza kesti. Daha
önce TPAO ve TÜPRAŞ'ı
kirlilik konusunda uyaran
Batman Belediyesi,
Diyarbakır Iş
Mahkemesi'nde açtığı
davayı kazandı. Belediye
olarak mahkeme karan
doğrultusunda 100 milyon
lirahk ceza yazdıklannı
belirten Başkan Ataullah
Hamidi, "Kentin ortasmdan
geçen Iluh deresine her
türlü petrol atığı
bıraküıyor. Baca gazlan da
olduğu gibi kentin havasını
bozuyor" dedL TPAO ve
TÜPRAŞ yetkihTeri ise
kendi kuruluşlan
bunyesinde atık su tesisleri
kurulacağım, raflneriye de
fUtre ukılacağım bildirerek,
Batman'daki tesisler için
toplam 12 milyar lira
harcama yapılacağuu
söylediler.
47 kaçak bina
• ANTALYA (Cumhuriyet)
— Geyikbayın ve Çağlarca
köylerinin içinde bulunduğu
kanyon, Koruma Kurulu
tarafından doğal SİT alanı
ilan edildi. Antalya'yı
kuşbakışı gören ve ormanla
kaplı olan kanyon içine son
yıllarda birçok bina
yapılmasından sonra
koruma altına ahnması
"geç kahnmış karar" olarak
nitelenirken halen bulunan
kaçak binalann yıkıhp
yıkümayacağı beürsizliğini
koruyor. Geyikbayın ve
Çağlarca köyleri
yakınlannda Hazine
arazileri içinde toplam 47
binanın kaçak olduğu
belirtiliyor.
Amatör
telsizcilik
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Amatör
Telsizcilik Yönetmeliği'nde
değişiklik yapan metin dün
Resmı Gazete"de
yayımlanarak yürurlüğe
girdi. Yeni yönetmeliğe göre
amatör telsizcilik sınav
sistemi değiştirildi. Amatör
telsizcilik yapabilmek için
yazılı sınavda alınması
gereken 85 puan, 75'e
düşurüldü. Eski
yönetmeliğe göre amatör
telsizcilik belgesi
alabilenlerde aranan, "en az
ortaokul mezunu" olma
zorunluluğu, "en az ilkokul
mezunu olduğunu
belgelemek" diye
değiştirildi. Böylece ilkokul
mezunlan da amatör
telsizcilik yapabilecek.
Yönetmeükte yapılan bir
başka düzenlemeyle de,
Türk vatandaşlanna
Avrupa'da da telsiz
kullanma olanağı tanındı.
Oğretbn yılının
üçte biri tatil
• ANKARA (ANKA)—
Milli Eğitim Bakanhğı 263
günlük 1991-1992 öğretim
yüının yansuun tatil olduğu
yolundaki iddialan
yalanlayarak bu öğretim
yıhnda öğrencüerin hafta
sonu ve dinsel—ulusal
bayramlarda 91 gün tatil
yapacaklanru bildirdi. MEB
Taüm ve Terbiye Kurulu
yetkililerinin açıklamalanna
göre öğretim yih başında
belirlenen ve okullara
gönderilen "örgün ve yaygın
eğitim kurumlannın
1991-1992 öğretim yüı
çahşma takvimi"nde
öğretim yüı 263 gün olarak
hesaplandı. öğretim yıhmn
içinde 74 gün haftasonu
tatili olarak yer ahyor. İlk
ve orta dereceli okullarda
25 ocak-9 şubat arasında
ise yarıyıl tatili yapüacak.
ESKİDEN..
BU6ÜN..
DEMOKRATİK ÇOĞUNLUK !...