22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Satubr. Cumhunyet Matbaacılık ve Gazetealık Turk Anonim Şırketi adına Berin Nadi • Murahhas Üye Emine l'şaklıgil O Genel Yayın Müdüru. Hasan Omsl, Yazı Işlerı Müdurü: Okaj Gönensin # Haber Merkezı MüdUnl: Yalçın Bayer, Sa\fa Duzenı Yönetmem-, Ali Acar • Temsılaier. ANKARA: Ahmet Tan, İZMİR: Hikmet Çetinkaya, ADANA: Ç«Ön Yigenoglu lç Polmka Cttal B»şl»ngıç. tstanbul Haberterv Şemy Kalkın, Ekonomr Meral Tareer. Dış Haberler E/gun B«la. U-Sendıia. Şuknn Ktttnci, Kültüı CeUl Uster, ESıtım GetKt) Şa>bu, Yurl Haberlerı Necdtt Dogan, Spor Danışmanı Abdulkadır Vuceiman, Dıa Yazılar Kcran Çalışkau. Araştırma. Şahın Mpa>, Duzeltme Abdallak YUKI t Koordınaıûr Ahmet Konıteu % Malı lşler Erol Erkut 9 Muhasebe Balenl Ycaet 9 Bütçe-Planlama Se»jl Osnnııbeşeoghı ft Reklam Ayş« Torua # tdare- Hostjın Gortr * Işktme. Önder ÇtHk # Bılgı-İştan NaU tnal • Personel. Sergı Bosuncıofclu S-avm Kunılu Başkan tlhan Selçuk. Oklay Akbal, \»lçın B»>«r, Hasan Cemal. Hikmet Çetinkaya. Ok>) Gonensin, Ugur Mufncn, Alı Sirmen. Aomet Tan Basan \e Yayan. Cumhuriyet Malbaacılık « Gazetecılık TA.Ş. Türkocajb Cad 39/41 CağaSoglu 34JÎ4 İsı PK 246 - tstanbul Tel 512 05 05 (20 hat), Telot: 22246, Fax (1) 526 60 72 % Burolar Ankan: Zıya Gûkalp Blv lnküap S. No: 19, 4, Tel 133 11 4141, Telex 42344, Far (4) 133 05 65 # İmir H. Zıya Blv 1352 S. 2/3 Tel 13 12 30, Telex. 52359, Fan: (51) 19 53 60 • Aduuu lnönu Cad 119 S No 1 Kat 1, Tel. 19 37 52 (4 hat), Telec. 62155, Fax- (71) 19 25 78 TAKVİM: 29 EKtM 1991 tmsak: 4.58 Güneş: 6.23 öğle: 11.53 Ikindi: 14.44 Akşam: 17.12 Yatsı: 18.32 Ycjar Zeyyat Selimoğlu, biryıl öncepiyasaya çıkan Ararrmdaydı O Gün' kitabında, Halki Palas'ın 'ağzındm' konuşmuştu: Küçtik bir alevbeni yok edebiürYagın korkulan içinde geçiyor günlerim, tüm üıtalarım çıradır artık, gevrek ve kurumuş tahtalanm, tahta kaplamalanm... "liyük şehre Avrupa'dan bir oyuncu mu, bir şarkıcı mı bir çalgıcı mı gelmiş, ilk yazlık gösterisini gelip şu benim bahçemde gözler önüne sererdi dostum! Ge2İeri, alkışlar, çığlıklar gidip karşıki Papaz Dağı'na çaoar, oradan yine bana yansırdı. İki güvercin kanadı gib çırpman o eller, o beyaz, o dayanılmaz güzellikteki :11er hâlâ gözlerimin önündedir. Kapımdan içeri dırrunı atarken şimdi yüzün buruşuyor. Hakhsın. feskin lizol kokusunun bir otel girişinde işi ne? Bu gjrişte, ama bu girişte eski gün çok başkaydı iki gözum! Burada savrulan, buradan yaz gecesine savrulan, hafif parfüm kokularıydı eskiden. İki keıarlarından tutularak kaldırılan upuzun eteklerin o kvrak süzüluşu, o soluk kesen yürüyüşler ve soluk kesn parfüm kokuları... Tokuşan kadehlerin ardındaki ışüh gözler. Her harekette bir ipek hışırtısı. Şimdi yok parfüm, ipek yok, o etekler yok artık, o eller yok! Şmdi lizol, evet lizol, şimdi mikrop korkulan, şimdi yıp-anmışhk, şimdi düşmüşlük. Yangın korkulan içinde ge;iyor günlerim, tüm tahtalarım çıradır artık, gevrek ^e kurumuş tahtalanm, tahta kaplamalanm, tahta balkonlanm, tahta çatım. Bütun bu saydıklanm küçuk bir kibrit alevinin işaretine bakıyor, küçük bir alev beni yok edebilir. Geceleri beni uyku tutmaması, bindandır... tçime oturmuş bir yangm korkusu, geri kalmış ömrümün ince sancısıdır dostum; hani yanarak ölen yaşlılar vardır, yangın alevinden kaçamamış düşkünler..:' Adalann en eski ve en gorketnli binalarından olan Hatki (Heybeli) Palas'ın 1857-1862 jılları arasında inşa edildiği tahmin ediliyor. Otel, eski adıyla Merye- mana Yolu, yeni adıyla Refahşebitleri Caddesi'nde (tsmet tnönu Cad.) bulunu- yordu. Halki Palas, donemin en önemli, Balkanlar'ın en buyuk ticaret okulu olan ve 1845-1918 yıllan arasında etkinlik gösteren Elen Ticaret Okulu'na yakın bir yerde okuldaki oğrencileri ziyarete gelen velilerin konaklaması amacıyla inşa edilmişti. Daha sonra Net Holding bunyesinde Net Konaklama Yatınmları San. ve Tic ta- rafından kayyımlıktan kiralannuş ve 1988 yılında 6 milyar liraya onanlmıştı. Me- rit International tarafından işletilmeye başlanan Halki Palas'ın restorasyonu sıra- sında mimari öğeler, elden geldiğince aslına sadık kalınarak çağdaş turizmin bek- lentilerine yanıt verecek konfora ulaştınlmıştı. Halki Palas'a onanm sırasında, es- kiden servis merdiveni olan kulenin hemen yanına dıştan metal yangın merdiveni inşa edilmişti. Bahçedeki havuz tesisata baglanarak yangında bu suyun kullanıl- ması tasarlanmıştı. Ancak elektrikler kesildiğinden bu tesisat kuUanılamadı. Yazar Orhan Pamuk'a göre tarihi otelyeni hayata alışamamış, yeni kültüre ayak uydummamıştı Iri yarı9 öksüz Halki'ye sahip çıkamadık Orhan Pamuk: "Çöken bir zengin ailenin iri yarı ve geri zekâlı çocuğu gibiydi. Heybeli'deki tek büyük ahşap yapıydı. Bu bakımdan adanın simgesi gibiydi. Bir dönem Heybeli'deki eski zenginler çekip gidince, yeni zenginler adaya yüz vermez olunca öksüz kalmıştı!' Kültür Senisi — Heybelia- da'daki tarihi Halki Palas Ote- li'nin tümüyle yanarak yok ol- ması, uzun yülardıı bu adada ûturan iki yazanmızı da Ozün- tüye boğdu. Heybeliada'da Hal- ki Palas Oteli'nin sırasında bir evi bulunan roman ve öykü ya- zan Zeyyat Selimoglu ve ailece uzun suredir Heybeliada'da ya- şayan romancı Orhan Pamuk, Halki Palas'ın yanmasıyla ilgi- li duygulannı dile getirdüer, bu tarihi yapıyı kendilerince nasıl yorumladıklannı anlattılar. Tarihi yapırun yanmasına çok üzüldüğunu belirten Zeyyat Se- Umoglu, Halki Palas'uı Heybe- liada'nın gözbebeği sayılması gereken bir yapı olduğunu vur- gulayarak şunlan söyledi: "Birkaç yıl önce çok eski ve harap bir duramdaydı. Ben bep o zamanlar korkardım bir yan- gın çıkacak, mabvoUcak, gide- cek diye. Fakat işe bakın ki res- tore edildi, yenilendi, bütün es- ki çizgflerini koruyarak yeniden ortaya kondu ve bu dunımday- ken yandı. Her katayla, ber oda- syla yeniden dofdnğu sırada öU dü. Restore edildikten sonra bir gece yemek yemiştim orada. 'Heybeliada'da mıyım, degil miyim' diye sonnuştum kendi kendime. Çok güzeldi. Bir ni- yada gibi. Heybeliada'da çok balumb otel bulmak zor çiınkü. Halki Palas'ın yandıgını duyun- ca önce şoke oldnm. Bazı tanı- dıklanm gözlerinin doldugunu söylediler. Adanın simgesi olan bir yapıydı. Üsteük çok eski günlere dayanan bir yasamı var- dt. Dk zamanlan çok şenlikliy- di. Sonra harap oldu. Sonra yi- ne canlandığı sırada yandı, bu korknnç bir çelişki. Bu tip tari- hi yapüan koruyamamak çok •cı." Orhan Pamuk ise "Halki Pa- las yülardır ne zaman yanacak diye bekkdigim bir yerdi" diye- rek şunlan anlattı: "Çöken bir zengin ailenin iri yarı ve geri zekftlı bir çocugu gi- biydi. Buyukada'ya göre daha bir küçuk burjuva adası olan Heybeli'deki tek büyük ahşap yapıydı. Bu bakımdan adaiun simgesi gibiydi. Bir dönem Hey- beli'deki eski zenginler çekip gi- dince ve yeni zenginler de ada- ya yüz vermez olunca oksüz kal- mıştı. İri yarı, öksüz batta biraz çirkin bir ahşap bina. Ama dog- duktan hemen sonra Heybelia- da'ya goturulen, demek ki bu yapıyı kırk yıldır tanıyan ben, bu haliyle onu severdim. Bir aralar bu öksüz yapının odalan tek tek kiraya verUirdi. O zamanlar içinde aygaz tüple- ri, ocaklar olan bu döküntü ah- şap yapının bir gun içindekiler- le birlikte yanacağını düşunür- düm. Tıpkı yeni kültüre ayak uyduramamış öksüz kalmış di- ger ahşap yapılar gibi. Birileri, kendi kimliğimizi anlamak için geniş kultüre donup bakmamız gerektiğini anlamış birileri, son yıllarda bu iri, hantal, öksüz ço- cuga iyi niyederie sefkat göster- di. Ama üzerine giydirilmeye çalışılan elbiseler, hazır elbise- lerdi. Yeni hay atına ahşamadan öldü. Böyle durumlarda insan öf- kelenir, birilerini suçlamak ister. Ama açıkçası, suçlu, bütun kul- türümüzdür, bütün hayatunız- dır. Hortumlan yanan, suyu tü- kenen itfaiyeye ya da yarduna bir turlu yedşmeyenlere öfkekn- mek şimdi boşuna. Nemize ge- rek bizim şömine yakmak diye- ceğim, bu da boşuna... Geçmi- şe bakarak mutluluk arayan biri degilim ben. Ama bu yangınla kendi çevremden bir şey eksilip yok olduğu için kederlendim. Hani bir zamanlar soylerlerdi, hâla soylüyoriar, 'bizde sivil toplum yok' diye. Hayat tarzı- mızda, orguüenişunizde, kültü- rümuzde öyle bir eksiklik var ki böyle bir yapıya sahip çıkmak- tan aciziz. Kendi kendilerini zor ayakta tutabUen yazarlann, çizerlerin degü; iyi örgüüenmiş başka güç- lerin bu tür öksüz çocuklan sa- biplenebildigi bir ülkede yaşa- mak isterdim." Ab Bilgiservisleriri1 ayda 1 mifyon kişiaradı Telefon, reldamcıların hizıııetiııe giriyor TAYFUN GÖNÜLLÜ Telekomünikasyon alarunda- ki korkunç üerleme her geçen gün insanlann hizmetine yeni uygulamalan sunuyor. "Alo BUgi" sistemi de oldukça ileri bir teknolojinin ürünil. Alo Bilgi, Türkiye'de kısa sü- re önce uygulamaya kondu. Şimdilik magazin servisleri ağır- hkta. 900-900-711 'i çevirdiginiz- de Cenk Koray fıkra anlatıyor. 900-900-91 l'i ararsanız futbol yarışmasına katılıyorsunuz. Burçlar hakkında bilgi almak is- terseniz 900-900-101 ile 900-900-112 arasındaki numara- deki telefonu insanlar aramaya başlayacaklar. Birtakım sorulan yanıtlayacakJar. Bir soruyu bil- dikierinde bir diğer soruya ge- çilecek. özerdem iddialannı da şöyle açıkhyor: "Yeni bir ürün satmak iste- yenler, bizim sistemimizi kulla- narak korkunç bir muşteri po- tansiyelini araştırmaya sahip olacaklar. Bu çok yakın zaman- da bir devrim yaratacak. İnsan- lar bnna benüz nyanabilmiş de- giller. Bu olayımız reklam teo- risine de yeni bir boyut kazan- dınyor. Bunu iki ay sonra kul- lanmaya başlayınca ortahk bir- Burç, doktor, eğlence gibi servislerin bilgileri kasetlere doldurulduktan' sonra santralda bulunan bilgisayara yükleniyor. Örneğin 900-900-91 l'i ararsanız futbol yarışmasına katılıyorsunuz. 900-900-501'den sağhk konusunda bilgi verüiyor. Iar hizmetinizde. 900-900-501 ise sağlık konusunda arayanla- n aydınlatıyor. Alo Bilgi Telekomünikasyon A.Ş.'nin G«nel Müdürü Oguz Özerdem, yaptıklan işle ilgili, 'Magazin obylar bir yaıda, dddi otaylar bir yanda " diyor. " Henûz birçok kişi olayın cid- di yönune uyanabürniş değil. Pi- yasa araştırmalannda oldukça iddialarımız olacak" diyor özerdcm. örneğin Mintaks Uanlanmn altına Alo Bilgi ile işbirliği ya- parak yanşma olduğu için ilan- bbrine girecek. Birtakım insan- lar rekabet şansım yitirecekler. Bazı piyasa araştirma şirketleri ya bizimle işbirUgi yapmak iste- yccek ya da kızacaklar. Ama sonuçta muhteşem bir olay ge- lişmiş olacak." Alo Bilgi, bu sistemi kurmak için PTT ile bir ortakhk imza- ladı. Bu anlaşmaya göre şirket, PTT'nin Ataköy'deki milletle- rarası santrahna, Ingiltere'den getirttiği teknik cihazlarını yer- leştirdi. Burç, doktor, sevgi, eğ- lence gibi servislerin bilgileri ka- setlere doldurulduktan sonra santralda bulunan bilgisayara yükleniyor. Gazetelerde her ser- vis için ilan edilen numaralar çevrildiğinde, ömeğin Cenk Ko- ray kendi sesinden her gün bir fıkra anlatıyor. Veya sağhk se'r- visinden temel bilgileri ahyorsu- nuz. Ayru anda aynı telefondan 200 kişi yararlanabiliyor. Nu- maralar Türkiye'nin neresinden ararursa aransm aynı ücreti ya- zıyor. 30 saniyesi 2 bin 34 lira. Servisler "insanlann elini yakmasın" diye 2, 3 ve 5'er da- kikalara programlanmış durum- da. Faturalar Genel Müdür özeTdem'e göre "çügınhk" bo- yutunda değil. Ancak tepkiler de geliyormuş. Şirketin belirle- melerine göre "Alo Bilgi" ser- vislerini bir ayda yaklaşık bir milyon kişi aramış. Telefon edenlerin çoğu Eğlence Servisi'- ni aramış. Şirket önümüzdeki günlerde yeni bir uygulama ile kültürel alanlarda da faaliyet gösterecek. örneğin bir tiyatro, bir bale veya bir konser progra- mı için telefon ile bilgisayar ağı- na girilip yer ayırtılabilecek. Şu anda kuzey Avrupa ûlke- lerinde yaygın olan, henüz Al- manya, Italya gibi ıilkelerde bu- lunmayan bu sistem sık sık "ka- muoyu sonıştunnası" da yapı- yor. Kamuoyu araştırması ya- pan ekibin insanlara ulaştığını, "Alo Bilgi" sisteminde ise tam tersi olduğunu söyleyen özer- dem, "Bizim sistemde bir şey ilan ediyoruz, insanlar gönüllü olarak bizi anyoriar. Bn şekil- de bir yere ulaşılabilir, ama bu- nun medyası çok önemli. Örne- ğin ben seçimle ilgili bir kamu- oyu araştırması yapıyorsam yaptıgım medya çok önemli. örneğin bunn sizin gazetenizk yapamam çünkü okur profili belli. Buna ilişkin araştınnalar yaptık. sonuçlan da bir gazete- de yayımlandı. Çok ters bir so- nuç çıktı, seçimlerden sonra görecefiz" şeklinde konuşuyor. TUTUŞAN PARÇALAREN PARKEYE DÜŞTÜĞU SANILIYOR Yangına baca mı yol açtı?tstanbul Haber Servisi— HeybeUada'run 151 yılhk oteli Halki Palas'ın önceki gece bir kı- vılcımla tamamen yanmasının ardından baş- latüan soruşturma sürdürülüyor. Yangm gecesi otelde görevli 6 personel Büyükada Adliyesı- ne sevk edildi. îstanbul ltfaiye Müdürlüğü, "Biz geçen yıl iki ayn raporia uyanp binaya duman dedek- torieri ve sprinkler sistem (otomatik sondur- me) konmasını söylemiştik" derken bınarun şu anki sahıbı Net Holding yetkılileri, "Bu rapor sonrası alınabilecek tüm onemler alındı. An- cak ahşap olan binanın statik y^pısı sprinkler sistemi kaldırmazdı" dedi. Îstanbul ve çevresinde son yıllarda restore edilen tarihi eserler arasında ön sıralarda yer alan Halki Palas'ın tamamen kül olmasında- ki büinmezh'k itfaiye yetkiüleri ve Net Holding arasında tartışmaya yol açtı. Bu arada yangın gecesi binada görevli 6 personel Heybeliada ka- rakolu tarafından Büyükada Adliyesi'ne sevk ediJdi. Îstanbul Buyükşehir Belediyesi ttfaiye Mü- dürü Abdurrahman Kıhç 2 Nisan 1990 tarihin- de Halki Palas'a verilen raporda "Bacanın bi- na baglantısında ahşap malzeme kullanılmış olabilecegi anlaşıimış ve baglantısında çatlak- lann olduğu görülmüşttir. Bacanın bugünkn durumu ile kullandması yangın açısından sakmcalıdır" denıldığıni belırtırken Net Hol- ding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk, "Bizim yangının çıkışı ile ilgili iki tahminimiz var. Olay gecesi şömine yakılmış ve sonradan söndüriilmüş. \ukanda tutuşan parçalar par- keiere dtisüp yangm cıkmış olabttir. Ya da etek- trik kontağı, ancak bu zayıf bir ihtimal" şek- linde konuştu. Ancak 29 Haziran 1990 tarihin- de itfaiyece verilen ikinci raporda, "Sprinkler sistem ve duman dedektörü" gerekliliği vur- gulanmış. Tibuk, binanın statik yapısının bu- nu kaldırmayacağuu vurguluyor. Bu arada yan- gm çıktığı andan itibaren itfaiyenin yetersiz ol- duğundan yakınan Besim Tibuk, "Adadaki bi- nalar ahşap, 3 araç var ve personel yetersiz. Yardım isteniyor. tstanbul'dan yardım getire- cek çıkarma gemisinin kaptanı bulunamıyor. Bina enkaza dondukten sonra Deniz Nakliyat- tan 'Telli Tabya' adında bir romorkörie perso- nel ve araç gereç geliyor. 20 milyano uzerinde zarar var. Yangın sigortası bunu karşdamaz. Bu eseri ashna uygun olarak tekrar inşa edecegiz" dedi. ŞEFFAF GtJNLER GELİYOR— Modacüar her za- manki gibi erkenden atağa kalktdar. Bugünün sogu- ğunu bir tarafa bırakıp 1992'nin sıcak günlerine ha- zırlanıyoriar. Modacı Sonia Rykiel'in 1992 Ukbahar- yaz hazır giyim koleksiyonu önceki gun Paris'te mo- daseverieresunuldu. Koleksiyonungözde takımışef- faf bluz üzerine giy ilen kekik renkli şort ile tayyör ce- ketti. (Fotoğraf: AP) RANSA Seks manyağı, basına dadandıMİNE G.SAULNIER PARİS — Fransız başkentin- deki gazete kulisleri, geçen haf- tadan bu yana kimine itici, ki- mine ise pek çekici gelen korku ürpertileriyle sarsıhyor. Le Pa- risien gazetesi, haberi, cuma gunkU sayısında birinci sayfası- nın yansını işgal eden bir man- şetle duyunnuştu: "tld seks manyağı, Paris'te, kadın gaze- tecilerin sırayla ırzına geçiyor." Söz konusu basın organınm ileri sürdüğüne göre haziran aymdan bu yana Paris'in eski Babıâlisi olarak bilinen bir mahallede (Faubourg Saint Honore dolay- ları) on kadının vahşice ırzına geçilmisti. Kurbanlann tanımla- masına göre iki kişi olan failler aynı kişilerdi ve yakalanamıyor- lardı. Yakışıkh ve gençtüer. Bı- çak taşıyorlardı ve ırzına geçe- cekleri hanımlan kendi evlerin- de kıstrnyor, şiddet ve vahşet kullanarak emeUerine ulaştıktan sonra banka karu, nakit para gibi ufak tefek şeyler alarak ka- yıplara kanşıyorlardı. Yine Le Parisien gazetesine göre polis, yaptığı anket sonucu ırzına ge- çücn on kadının hepsinin Louv- re Sokağı 33 numaradaki "Ga- zeted Egitim ve Geüşim Merke- zi"nde (CFPJ) öğrenim ya da kurs gördüklerini belirlemişti. Le Parisien'ın haberi, Gaze- tecilik Eğitim Merkezi CFPJ'de bomba gibi patladı. Merkezin yöneticisi Daniel Junqna, "Bu tam deli fıkrası. Bizim elimizde yas gruplan, dns ve adres beUr- tea Usteler yok. Zaten polis de böyle bir araştirma yapmadı" diyor. Suçluları yakalamaya ça- lışan suç masası şefinin söyle- dikleri de Le Parisien'ın görus- lerinden farkh. Polis, ırzına ge- çilen on kadından yalnızca üçü- nün gazeteci olduğunu, aranan (ve henüz bulunamayan) suçlu- ların nedense hep aynı bölgede etkinlik' gösterdikleri ve bu bölgede de hâlâ çok sayıda ba- sın orgaru bulunduğu için kaba- ğın gazeteci hammlann başına patlamasının matematik bir rastlanü olduğunu ileri sürüyor. Ancak... Olayı büyük bir il- giyle izleyen Paris basını redak- siyonlarında, ırzma geçilen on hanımın adlan bir su- değil. Ve geçen hafta gazeteler arası ya- püan bilgi ahşverişinde pek çok kişi, ırzına geçilen hanımlan ta- nıyan pek çok kişi ile ilişki kur- du. En inanümaz iddialann or- taya atıldığı bu heyecanlı dedi- kodu değiş tokuşunda, birden- bire söyle bir tablo ortaya çık- tı: Irzına geçilen on hanımdan üçü gazeteci idi ve polis de bu- nu kabul ediyordu. Ama geriye kalan yedi hanım da basına dostluk, ahbaphk ya da profes- yonel nedenlerle, ama bir yerin- den mutlaka bulaşmış kişilerdi. TPAOve TÜPRAffa ceza • BATMAN (Camhuriyet)— Batman Belediyesi, atık sulan ile yıllardır kenti kirleten TPAO Ue TÜPRAŞ'a 100 milyon lira ceza kesti. Daha önce TPAO ve TÜPRAŞ'ı kirlilik konusunda uyaran Batman Belediyesi, Diyarbakır Iş Mahkemesi'nde açtığı davayı kazandı. Belediye olarak mahkeme karan doğrultusunda 100 milyon lirahk ceza yazdıklannı belirten Başkan Ataullah Hamidi, "Kentin ortasmdan geçen Iluh deresine her türlü petrol atığı bıraküıyor. Baca gazlan da olduğu gibi kentin havasını bozuyor" dedL TPAO ve TÜPRAŞ yetkihTeri ise kendi kuruluşlan bunyesinde atık su tesisleri kurulacağım, raflneriye de fUtre ukılacağım bildirerek, Batman'daki tesisler için toplam 12 milyar lira harcama yapılacağuu söylediler. 47 kaçak bina • ANTALYA (Cumhuriyet) — Geyikbayın ve Çağlarca köylerinin içinde bulunduğu kanyon, Koruma Kurulu tarafından doğal SİT alanı ilan edildi. Antalya'yı kuşbakışı gören ve ormanla kaplı olan kanyon içine son yıllarda birçok bina yapılmasından sonra koruma altına ahnması "geç kahnmış karar" olarak nitelenirken halen bulunan kaçak binalann yıkıhp yıkümayacağı beürsizliğini koruyor. Geyikbayın ve Çağlarca köyleri yakınlannda Hazine arazileri içinde toplam 47 binanın kaçak olduğu belirtiliyor. Amatör telsizcilik • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Amatör Telsizcilik Yönetmeliği'nde değişiklik yapan metin dün Resmı Gazete"de yayımlanarak yürurlüğe girdi. Yeni yönetmeliğe göre amatör telsizcilik sınav sistemi değiştirildi. Amatör telsizcilik yapabilmek için yazılı sınavda alınması gereken 85 puan, 75'e düşurüldü. Eski yönetmeliğe göre amatör telsizcilik belgesi alabilenlerde aranan, "en az ortaokul mezunu" olma zorunluluğu, "en az ilkokul mezunu olduğunu belgelemek" diye değiştirildi. Böylece ilkokul mezunlan da amatör telsizcilik yapabilecek. Yönetmeükte yapılan bir başka düzenlemeyle de, Türk vatandaşlanna Avrupa'da da telsiz kullanma olanağı tanındı. Oğretbn yılının üçte biri tatil • ANKARA (ANKA)— Milli Eğitim Bakanhğı 263 günlük 1991-1992 öğretim yüının yansuun tatil olduğu yolundaki iddialan yalanlayarak bu öğretim yıhnda öğrencüerin hafta sonu ve dinsel—ulusal bayramlarda 91 gün tatil yapacaklanru bildirdi. MEB Taüm ve Terbiye Kurulu yetkililerinin açıklamalanna göre öğretim yih başında belirlenen ve okullara gönderilen "örgün ve yaygın eğitim kurumlannın 1991-1992 öğretim yüı çahşma takvimi"nde öğretim yüı 263 gün olarak hesaplandı. öğretim yıhmn içinde 74 gün haftasonu tatili olarak yer ahyor. İlk ve orta dereceli okullarda 25 ocak-9 şubat arasında ise yarıyıl tatili yapüacak. ESKİDEN.. BU6ÜN.. DEMOKRATİK ÇOĞUNLUK !...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle