Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 9 OCAK 1991
>nu
*Savaşa Hayır'
mitinginde
• lç Politika Scrvisi —
SHP, Pendik Meydanı'nda
13 ocak pazar günü 'savaşa
hayır' mitingi düzenliyor.
Mitinge SHP Genel
Başkanı Erdal Inönü de
katılacak. SHP Istanbul tl
BaşkanlığYndan yapılan
açıklamaya göre miting
hazırlıklannı, il başkanı
Ercan Karakaş
başkanlığında oluşturulan
bir komite yürütüyor. Bu
arada Istanbul İI Başkanı
Karakaş, sendikalara,
mcslek örgütlerine, sivil
toplum örgütlerine, sanatçı
ve yazarlara birer mektup
gönderdi. Karakaş,
mektubunda, Türkiye'nin
özal ve ANAP'ın sorumsuz
politikalan sonucu adıra
adım savaşa itildiği
görüşüne yer verdi.
Gözaltmdaki
avukatlar
• ANKARA (AA) —
Sosyalist Parti, Hâkimler ve
Savcılar Yuksek Kunılu'na
başvurarak DGM önûnde
basın toplantısı düzenleyen
avukatlar için gözaltı emri
veren Ankara DGM
Başsavcısı Nusret
Dcrairal'ın görevden
alınmasını ve hakkında
soruşturma açılmasını
istedi. Sosyalist Parti Genel
Sekreteri Yalçın Büyükdağh
tarafından Hâkimler ve
Savcılar Yuksek Kurulu'na
yapılan başvuruda, Ankara
DGM Başsavcısı Nusret
Demiral'm, avukatlann
gözaltına alınması olayı ile
görevini kötüye kullandığı
iddia edildi.
Qzpk, Sofya'ya
• ANKARA (AA) —
Ankara Barosu âaşkanı
özdemir özok ve dört
yönetim kurulu üyesinden
oluşan bir heyet bugün
Sofya'ya gidecek. Sofya
Barosu Başkanı Anton
Antonov'un resmi davetlisi
olarak Bulgaristan'a gidecek
olan heyet, Bulgaristan
Adalet Bakanı, Yuksek
Mahkeme Başsavcısı,
Avukatlar Merkez Konseyi
Başkanı ile görüşmeler
yapacak. Görüşmeler
sonunda Soyfa Barosu ile
Ankara Barosu arasında
karşılıklı işbirliği ve
daruşma amaçlı bir
protokol imzalanacak.
Bombaatar
ttifek
• ANKARA (AA) —
Çantasında bomba atar
tüfekle yakalanan Ülgen
Cezayirlioğlu'nun tutuksuz
olarak yargılanmasına karar
verildi. Savcıhkça ifadesi
alındıktan sonra Ateşli
Silahlar Yasası'na muhalefet
ettiği gerekçesiyle
tutuklanması istemiyle 7.
Asliye Ceza Mahkemesi'ne
çıkantan Cezayirlioğlu,
tutuksuz olarak
yargılanmak üzere serbest
bırakıldı. F-16 uçak
fabrikasında mühendis
olarak çalışan
Cezayirlioğlu, şüphe üzerine
yapılan aramada,
çantasında bomba atar
tüfek bulunduğu için
gözaltına ahnmıştı.
Tören
ertelendi
• ANKARA (AA) —
Ankara'da yeni alınan
belediye otobüslerinin sefere
çıkanlması nedeniyle
düzenlenecek tören
madencilerin eylemi
nedeniyle ertelendi. AA
muhabirinin yetkililerden
edindiği bilgiye göre
Macaristan'dan bu yıl
alınacak 260 köriiklü
otobüsten 25'i geçen yılın
son günlerinde Ankara'ya
getirildi. Yeni otobüslerin
çalışmaya başlaması
nedeniyle dün Demetevler
Lalegül Meydanı'nda bir
tören düzenlenmesi
kararlaştırıldı. Belediye
yetkilileri, madencilerin
eylem tarihine denk gelmesi
nedeniyle törenin
önümüzdeki günlerde
beürlenecek bir tarihe
ertelendiğini bildirdiler.
Fulya caminin altındaki düğün salonunu Milletvekili SarıgüVün babası işletiyor
Camide düğün salonuŞişli Belediyesi'nden
alınan arazi üzerine inşa
edilen caminin altına
haremlik-selamhk
bölümleri olan düğün
sarayı yapılmış. Eğlence,
orkestra olmayan salonda
hocalar tarafından Kuran
okunuyor. SHP
Milletvekili Mustafa
Sarıgül'ün babası Hakkı
Sangül, salonu 500-600
bin liraya kiraladıklarım
söylüyor.
ESAT PALA
Gayrettepe Emniyet Müdür-
lüğü bınasına giderken yolda ye-
şil harflerle "tsiami Düğnn
Sarayı" yazılı ışıklı bir tabela
dikkatleri çekiyor.
"tslami Düğün Sarayı" bir
buçuk yıl kadar önce yaptınlan
Fulya Camii'nın altında yer alı-
yor. Düğıin, erkek ve kadınlann
ayrı kapılardan gjrerek ayrı sa-
lonlarda toplanmasıyla yapılı-
yor. Erkek ve kadınlar, duğün
sırasında birbirlerini görmüyor-
lar.
Koyu renkli ve üzerin-
de"erkek" yaalı kapıdan içeri-
ye girdiğinizde, çevrenin tetniz-
üği dikkati çekiyor. Burada, öte-
ki salonlarda olduğu gibi pist
veya orkestra yok. Yaklaşık 300
kişinin sığabildiği erkekler bö-
lümünde bir kürsü, üzerinde
Kuranı Kerim, gülsuyu şişesi ve
bir mikrofon var. Kürsünün ar-
kasındaki duvarda ise "Allah"
ve "Muhammed" yazılı Arapça
iki büyük tabela bulunuyor.
"Camiye ait diıgıin sak>nu"nun
temiz tutulması ve "Düğün sü-
künetinin bozulmaması için ço-
cuklanoızı susturun" önerileri-
nin yazıldığı küçük levhalar her
yere asılmış.
.Cami ve düğün sarayımn çev-
resini "davetsiz" konuklara karşı
bir kişi gözetim altında tutuyor.
Düğün sahibi olarak salon sa-
hipleriyle gönişmeye gittiğimiz-
de, adım vermeyen, ancak cami-
den sorumlu olduğunu belirten
kişi, bize salonu gezdirirken, so-
rulanmızı da şöyle yanıüadı:
— Bir arkadasımız burayı
önerdi, o yuzden bııraya geldik?
— Burası İslama uygun bir
düğün salonudur. Burada öyle
eğlence falan olmaz.
,..— Kaca tutabiMriz, pahab de-
fttdir inşallab?
. — Merak etmeyin, 500-600
bin liraya tutarsınız. Burada
pasta, limonata veya kuru pilav
veriliyor. Biz ıstiyoruz ki Müs-
lüman kardeşlerimiz gelsinler,
toplansınlar, bir arada olsunlar.
X
tSLAMİ DÜĞÜN SARAYI — Kadın ve erkeklerin ayn kapıdan girdiği ve ayrı bölgelerde oturduğu düğün salonunda, muzik ve
eğlence yerine Kuran okunuyor. (Fotoğraf: Erdogan Köseoğlu)
Burada sadece tsiami düğün
olur. Imamlar vardır, vaazlar
okunur. öyle gürültü, eğlence
olmaz.
— KimJerie gönişmemiz ge-
rekiyor?
— lsmail Bey var. Haa Isma-
il Keskin, veya Hakkı Sarıgül,
onlardan biriyle görüşmeniz la-
zım.
Fulya Camii ve altındaki dü-
ğün sarayı, Fulya Camii Yaptır-
ma Derneği tarafından bir bu-
çuk yıl önce yaptınlmış. Müte-
ahhit Ismail Keskin ve Şişli'den
Istanbul Milletvekili SHP'li
Mustafa Sangül'ün babası olan
Hakkı Sangül, derneğin yöne-
tim kurulu üyelerinden.
Şişli Belediyesi'nden cami ala-
nıyla birlikte geniş yer ahnmış.
Caminin çevresinde yer alan bir
oto tamir atölyösi ve bir yemek
fabrikasınm kiralan Fulya Ca-
mi Yaptırma Derneği'ne ödeni-
yor.
Islami kurallara göre işleyen
düğün sarayımn yöneticilerin-
den Hakkı Sangül, telefonla
yaptığımız görüşmede, sorulan-
mıza şu yanıtları verdi:
— Fulya'daki dûgıin salonu-
nuzu Idnüamak istiyonız?
HAKKI SARIGÜL — Cami-
ninkini mi?
— Evet, nasıl kiralamamız
gerekiyor
HAKKI SARIGÜL — Bir
dakika o zaman bakayım, siz
hangi günü istiyorsunuz ki? 15
gün sonra müsait olur. Ben ar-
kadaşımın numarasını vereyim,
(Ismail Keskin) onu arayın.
— Hakkı Bey, fiyat nasıl aca-
ba?
HAKKI SARIGÜL — Ya, si-
ze uygun bir şey yapanz. Biz öy-
le şey değiliz. Vereceğiniz para-
ya biz peki deriz. Siz memnun
kalırsıruz yani. Parası bir şey de-
«ü.
— Hocayı kendimiz getirsek
olur mu?
HAKKI SARIGÜL — Varsa
hocanız siz tutun. Hiç danlma-
yız. Isterseniz biz de temin ede-
biliriz. Sizden 500 bin lira alınz.
Yann arkadaşla görüşeceksiniz.
Hakkı babayla ben böyle anlaş-
tım diyeceksin. Siz diğer malze-
meleri, hocasmı mocasını temin
edeceksiniz oldu mu paşam.
Islami Duğün Sarayı'mn he-
men yanında Çiftnal Yemek
Fabrikası'nda çalışan bir işçi
özellikle sonbaharda düğün sa-
lonuna büyuk ilgi olduğunu be-
lirterek şunları söyledi:
"Cami ilk yapıldığında altın-
da dükkânlar vardı. Sonra hep-
sini çıkardüar ve düğun salonu-
na çevirdiler. Sakalhlar, kara
çarşaflılar ve molla tipli kişiler
geliyor. Zaten başkalarının gel-
mesi mümkun değil. Sadece va-
azlar verilip Kuran okunuyor,
eğlence vok. Kadın ve erkekler
ayn salonlarda oturuyorlar."
Istanbul Müftü Yardımc.sı
Mehmct Çiçek ise, Fulya Carai-
i'nin mulk olarak kendilerine
geçmediğini belirterek, cami al-
tında düğün salonuna izin veril-
meyeceğini söyledi.
Mehmet Çiçek, "Cami yeni
yapılnuş ve kadro verilmiş. Dü-
ğün salonu dernek yöneticileri
larafından idare ediliyormuş.
Derneğe mudahalemiz söz ko-
nusu değil. Burası Demekler
Kanunu'na tabi. İlçe müftülflk-
ten öğrendiğünize gore, burada
içki bulundurulmuyornıuş, ca-
minin abenk ve sidabını bozucu
hernangi bir şey bulunmadıgı
için nıhsatı alıyor. Ruhsatı be-
lediyeden alıyor" dedi.
Istanbul Müftü Yardımcısı
Mehmet Çiçek, Islami Düğün
Salonu için ruhsaûn belediyeden
alındığını belirtirken, Şişli Bele-
diyesı Başkan Yardımcısı Erhan
Alptekin, salonun ruhsatının
bulunmadığını söyledi.
Cami altındaki düğün salo-
nuyla ilgili sorumuz üzerine ye-
rinde ınceleme yapmak için bir
ekip gönderen ve "hiç haberirniz
yok diyen Alptekin, daha son-
ra şu bilgiyi verdi: "Jncelettirdik.
Dikkatimizi çekmemiş. Hiçbir
ruhsat başvurusu >ok. Gerekli
cezayı keserek kapatacağız. Ar-
kadaşlar kapatmak için hemen
oraya gidiyorlar."
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİMKAYA
BAKANLAR, TOPLANTIDA 32. GUN PROGRAMINI IZLEDI
Özal.,Akbulut'u sevindirdiBaşbakan, Özal'ın kendisini öven sözlerine
koltuğunda geriye doğru yaslanarak,
"Teveccüh gösteriyorlar" dedi. Özal'ın sözleri
ve Akbulut'un yanıtı bakanlarca alkışlandı.
ANKARA (Curahuriyet Bü-
rosu) — Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın 32. Gün programında
kendini oven sozJer söylemesi,
Başbakan Yıldırım Akbulut'u
sevindirdi. Akbulut, Bakanlar
Kurulu toplantısında izlenen
program sırasında Özal'ın ken-
disiyle ilgili sözlerine 'Teveccüh
gösteriyorlar" karşılığını verdi.
Bakanlar, Özal'ın sözleriyle Ak-
bulut'un yanıtını alkışladılar.
Başbakan Akbulut, saat 19r
OO'da başlaması gereken önceki
akşamki toplantıya 45 dakika
geç girdi. Bakanlar Kurulu'nda
önce televizyondan haberleri iz-
leyen Akbulut ve bakanlar da-
ha sonra hep birlikte yemek
yediler.
Yemek sonrasında bir süre
SHP Genel Başkanı Erdal İnö-
nü ile toplantı oncesinde yaptı-
ğı goruşmeyi bakanlara aktaran
Akbulut'a, bazı bakanlar Inö-
nü'nün neden sınırlendığ-m sor-
dular. Akbulut, İnönü'nün ga-
zeteciler odadan çıktıktan son-
ra "sakin" olduğunu anlattı.
32. Gün programı başlar baş-
lamaz yeniden televizyon ızleme-
ye başlavan bakanlar, Cumhur-
başkanı Özal'ın verdiğı bazı ya-
nıtları alkışlarla karşıladılar
Mehmet Ali Birand'ın soruları-
nın bir bölumünü "taraflı" bu-
lan bazı bakanlar, kendi arala-
rında "sola >akm bir yazar" de-
ğerlendirmesini yaptılar. Özal
L
ın Başbakan Akbulut için "tşi
iyi götüriiyor, bütçe konuşması
da iyiydi" demesi, bakanlarca
alkışlarla karşılandı. Bu sırada
tüm bakanlann kendisine yöne-
lik bakışlarını gören Akbulut'-
un koltuğunda geriye doğru yas-
landıktan sonra "Sayın Cum-
hurbaşkanımız teveccüh gösteri-
yor, sağolsun" dediği oğrenildi.
Bunun üzerine bakanlann bu
sözleri de alkışladıklan, Devlet
Bakanı Kemal Akkaya ile Çalış-
ma ve Sosyal Guvenlik Bakanı
İmren Aykut'un, "Hayır efen-
dim, gerçekten iyi götiıniyorsu-
nuz" dedikleri öğrenildi.
Özal'ın "Tarafsız değilim"
sözleri üzerine bazı bakanlardan
"Doğru dogru" sesleri yukseldi.
Bazı bakanlar da "Baküı yiae de
doğnıyu, gerçeği söylüyor" dı-
yerek Cumhurbaşkanı'nın sözle-
rini desteklediler.
32. Gun'den sonra Starl'den
işçilerle yapılan soyleşiler izlen-
di.
Korfez krizine ilişkin geüşme-
lerin konuşulması sırasında Ak-
bulut, Türkiye'ye saldırı olmadı-
ğı sürece savaşa girilmeyeceği
yolundaki sozlerini yineledi.
Akbulut, "Çevik Kuwet"in mo-
dern donanunlı otmadığı haber-
lerini de "Bunlar hep
uydurmadır" diye eleştirdi. Ak-
bulut, "NATO Türk SUahlı Kuv-
vetleri'nin talebini kabul etmiş
ve 42 uçak ile personelini gön-
dermiştir. Önemli olan NATO-
nun bayrak göstennesidir" şek-
linde konuştu.
Akbulut, daha sonra bazı ba-
kanlann Bakanlar Kurulu top-
lantılarında alınan kararlardan
haberleri olmadığı yolundaki
açıklamalarda bulunduklannı
anımsatarak "Ne demek habe-
rim yok. Burada her şeyi konuş-
muyor muyuz? Sonra çıkıp ne-
den böyle soylendiğini anla-
mıyorum" uyansında bulundu.
Toplantıya katılamayan bakan-
lann alınan kararlarda bilgileri
olamayabileceğini de kaydeden
Akbulut, "Bunlar son derece
.vanlıştır. Boş yere Bakanlar Ku-
rulumuz hakkında yanlış intiba-
lar yansıülıyor" dedi.
Ozal'dan
komutanlara
ziyaret
e s k i
letvekili ılhan Açıkalın'ın
cenazesinde buluştular. TBMM Başkanı Kaya Erdem ile SHP Ge-
nel Başkanı Erdal İnönü, koyu bir sohbete dalarken, Başbakan
Yıldırım Akbulut ile DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel bir-
birlerine soğuk davrandılar. Kapatılan CHP'nin milletvekillerin-
den olan Açıkalın için dün TBMM'de düzenlenen törene ailesi,
yakınlan ve parlamenlerler katıldı. Erdem, Akbulut, İnönü ve
Demirel tören sonunda Meclis'in kapısına kadar yapılan kısa \u-
ruyüş sonunda yan yana aelebildiler. Birbirlerivle tokalaştıktan
sonra yan yana yürurken fnonü ve Erdem'in sohbet ettikleri göz-
lendi. Akbulut ve Demirel'in hiç konuşmamalan dikkati çekti.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Cumhurbaşkanı Tur-
gut Özal, yeni görevlerine baş-
lamalarından öturu Genelkur-
may Başkanı Orgeneral Doğan
Güreş ile Kara Kuvvetleri Ko-
mutanı Orgeneral Muhittin Fi-
sunoğlu'na dun ayrı ayrı neza-
ket ziyaretinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Özal ilk önce
saat 11 .OO'de Genelkurmay Baş-
kanı Orgeneral Güres'i ziyaret
etti. Cumhurbaşkanı Özal, Ge-
nelkurmay'a gelişinde, Genel-
kurmay Başkanı Orgeneral Gü-
reş, Genelkurmay 2. Başkanı
Orgeneral Mehmet Önder ve
Genel Sekreter Tuğgeneral Hur-
şit Tolon tarafından, askeri tö-
renle karşılandı.
Cumhurbaşkanı Özal, saat
11.45'te de Kara Kuvvetleri Ko-
mutanı Orgeneral Fisunoğlu'nu
ziyaret etti. Genelkurmay Baş-
kanı Güreş ile aynı araçla Kara
Kuvvetleri Komutanlığı'na ge-
len Cumhurbaşkanı Özal'ı, Or-
general Fisunoğlu, Kurmay Baş-
kanvekıli Korgeneral Muzaffer
Önder ve Genel Sekreter Kur-
may Albay Necdet Özel, askeri
torenle karşıladılar. Cumhur-
başkanı Özal'ın bu ziyaretlerin-
de Cumhurbaşkanlığı Genel
Sekreteri Yamak da bulundu.
Işçiler 'Zorba5
Değildir...
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Zonguldak maden işçileri-
nin durumlannı değerlendirırken alışılagelmış, bıçemle ko-
nuşuyor:
— Zorbalıkla hak alma talepleri var...
Bir de Silahlı Kuvvetlerle karşılaştırma yapıyor Özal. Su-
bay, astsubay maaşları, yatınmlarla işçi ücretleri arasında-
ki ayrırtıı anlatıyor.
Çok tehlikeli bir yaklaşımda bulunuyor. Üstelik bilerek ya-
pıyor. Ordu-işçi ayrımı demokrasilerde olmaz...
Ya nerede olur?
Latin Amerıka ülkelerı Kolombiya, Guatemala, El Salva-
dor, Peru'da; Güney Afrika'da, Asya ülkelerinde. Bu ülke-
lerde. kimı cunta liderlerı çıkar, konuşur:
— İşçiler askerden fazla maaş istiyor...
El Salvador'da Kooperatif Ulusal Federasyonu'nun iki
üyesi askerterce öldurüldü 1989 yılında. 2 Mart 1989'da sen-
dika liderı Miguel Argel Laro, vücudunda ışkence ızleri ve
kurşunlanmış olarak ölü bulundu. Kendisi 23 şubatta tutuk-
lanmıştı. 19 mart - 5 nısanda ölüm mangaları 150 kişiyi öl-
dürdüler. 12-21 Temmuz 1989'da asker ve polis işçilere ateş
açtı. Pek çok işçi yaralandı ve tutuklandı. 31 Ekim 1989'da
Fenastros Sendikası'na atılan bombayla 9 sendikacı öldü...
Dün sabah SHP lideri Erdal İnönü'den Cumhurbaşkanı
Özal'ın ordu işçi karşılaştırmasını değerlendirmesini ıstedik.
İnönü, "evet televizyondan ızledım" deyip şu yanıtı verdi:
— Böyle karşılaştırmalar yapılmaz. Böyle sözler kamuo-
yunu karıştırmak ınsanları bırbırıne düşürmekten başka so-
nuç vermez. Sayın Cumhurbaşkanı'nın maaşı yıllık 31 mil-
yar. Bunu asgarı ücretten hesap ederseniz 10 bin kişi edi-
yor. 10 bin kişinin üretimıyle, cumhurbaşkanının üretimi bir
mi? Böyle karşılaştırma hiç yapılır mı?
İnönü, Özal'ın sozlerını değerlendirirken, "askeri rejim yo-
luyla getirdikleri haksızlığı, halka kabul ettirmenin yolunu
arıyorlar" görüşünü yineliyor. Ayrıca ANAP'ın ara dönem-
de başlayan yönetiminin bugünkü sosyal sorunları yarattı-
ğını vurguluyor.
Şöyle devam ediyor:
— Sayın Özal'ın sözleri huzura katkı yapmadığı gibi cum-
hurbaşkanlığı maka-
Latin Amerika ülkeleh
Kolombiya,
Guatemala, El
Salvador, Peru'da;
Güney Afrika'da, Asya
ülkelerinde. Bu
ülkelerde, kimi cunta
liderleri çıkar,
konuşur:
— İşçiler askerden
fazla maaş istiyor...
mını da tahrıp edi-
yor...
SHP lideri, Zon-
guldak'tan yola çı-
kan maden ışçıleri-
nın soğukkanlıiıkları-
nı korumalannı, sağ-
duyuyla hareket et-
melerıni istiyor. Sen-
dika Başkanı Semsi
Denizer'in de uzlaş-
ma noktasına gelin-
mişse görevini yap-
ması gerektiğini
söylüyor.
Anlatıyor İnönü:
— Elimde Cum-
huriyet var gazete-
niz. Fotoğraflarda göz gözü görmeyen bir ınsan seli. Yani
bu milletvekıllerinin orada bulunması nedeniyle olmaz. Bu
insanlar yılların getirdığı birikım karşısında yollara düşmüş-
ler, "hakkımızı istiyoruz" diye ortaya çıkmışlar. Bu gelir da-
ğılımının bozukluğunu gösteriyor...
İnönü, "uzlaşma herkesin yararınadır" diyor. Bunun de-
mokrasi gereğı olduğunu belirtip ekliyor:
— Biz gelır dağılımında düzeltmeyı ıhtilalle yapmayaca-
ğız. Toplumsal hareketlerle, uzlaşmalaria yapacağız, seçim-
le yapacağız. İşte bu da onun bir parçası, insanların yılla-
rın birikimi ile ellerındeki deneyimı kullanmaları lazım. Ya-
ni 100 yıl önce işçi hareketlerı kanla bıtıyorsa bugün de öy-
le brtirmeye gerek yok.
Yeniden başa dönüyoruz. Özal'ın METAŞ işçileriyi© Ro-
nuşurken anlattıklannın "hangi amaca dönük" olduğunu so-
ruyoruz İnönü'ye.
İnönü şu yanıtı veriyor:
— Yani bu sözlere karşı şu denebilir: Peki işçileri bu ka-
dar az ücretle çalışır hale getırdığiniz zaman niye bu sözle-'
ri söylemediniz? O zaman yaptığınız insanları köle gibi ça-
lıştırmaktı. Onların parasını alıp başkaiarına verdiniz. SÖy-
lenecek şey, işi düzeltmek, haksızlığı ortadan kaldırmak.
Ordu-işçi aynmı yapmamak. Bunlar tehlikeli oyunlardır.
İnönü ile görüştüğümüz saatlerde Genel Maden-İş Sen-
dikası Başkanı Şemsi Denizer Mengen'de işçilerle konuşu-
yordu. Denizer, eyleme üç gün ara verildığıni açıklıyordu.
Daha sonra Denizer, Ankara'da İmren Aykut'la bir araya.
gelıyordu.
İnünü ise işçi hareketinın getirdiği dileğe yanıt verme yo-.
lunun uygaıiıktan geçeceğini söylüyor ve bir anısını aktarı-
yordu:
— Sayın Özal 26 Mart 1989 seçimlerinden iki-üç ay ön-
ce televizyonda "vallahi billahi vermem, verirsem enflas-
yon olur" diyordu. Seçimi görünce bunun tam tersini yap-
tı. Enflasyon da o yüzden değil, başka nedenden arttı, ayn
hikâye...
Evet Zonguldak maden işçileri üç gün dinlenecekler. Eğer
hükümet inat etmez, Özal, işçileri yine "zorbalıkla" suçla-
mazsa, ışçinın dileğı yerine gelecek...
Bekliyoruz...
P A R T İ L E B D E N
ANAPlı AralUan tepki
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Eski Sanayi ve
Ticaret Bakanı, ANAP Elazığ Milletvekili Cahit Aral,
ANAP grubunda genel göruşme açılmasına ilişkin
önergenin sadece ANAP Istanbul Milletvekili Bülent
Akarcalı'mn imzasıyla geri aünmasına tepki gösterdi.
Aral, Türkiye*de siyasi tansiyonun yukselmesi, Necip
Tonımtay'm Genelkurmay Başkanbğı'ndan istifası ve
Körfez krizine ilişkin genel gorüşme önergesinin ortak
imzayla verildiğini anımsatarak ortak imzalar yerine tek
kişinin imzasıyla ve kendisine haber verihneden geri
alınmasının yanlış olduğunu söyledi. Aral, bu düşunceyle
dün ANAP Grup Başkanlığrna başvurarak "genel
göruşme talebinin içinde bulunduğumuz ortamda
yapılması yanlış anlamalara fırsat vereceğinden
göruşmelerin ertelenmesıni" istedi.
TV'den naklen yayımlansın
• ANKARA (AA) — SHP Istanbul
Milletvekili Mustafa Sarıgül, TBMM Genel
ı Kurulu çalışmalarının, televizyonun belirli
) bir kanahndan naklen yayımlanması
konusunda bir yasa önerisi hazırlandı.
Sarıgül, SHP Grup Yönetim Kurulu'na
sunduğu yasa onensinde, TBMM ihtisas
komisyonlan ile ilgili calışmalann da Meclis lçtüzüğü'ne
uygun olarak özetler halinde yayımlanmasını önerdi.
Mustafa Sarıgül, yasa önerisinin gerekçesinde, TBMM
çalışmalarının kamoyuna "hiçbir sansüre" uğramadan
aktarılmasının, demokrasiye bağlılığın artmasını ve
Meclis'e duyulan guvenin güçlenmesini sağlayacağını
kaydetti.
Teıiik Komisyonu
ANKARA (AA) — SHP Gaziantep Milletveküi Abdülkadir
Ateş, kamuoyunda "Terlik Komisyonu" olarak bilinen
Meclis Araştırma Komisyonu'nun "gerçekler su yüzüne
çıkana dek çalışmak zorunda olduğunu" bildirdi. Komisyon
uyeleri Abdülkadır Ateş ve Neccar Türkcan, ANAP'lı
Başkan Sadan Tuzcu tarafından hazırlanan Terlik
Komisyonu'nun çalışmalannı tamamlamasına ilişkin
raporuna muhalefet şerhi koydular. Ateş ve Turkcan, karşı
oy yazısında, komisyonun çahşmaları sırasında uygulanan
ihracat rejiminın aksayan ve istismara açık birçok yönünün
ortaya çıktığını belirttiler.