Katalog

CUMHURİYET/10 Kral Michel yeniden vatandaş • BÜKREŞ (AA) — Romanya'mn eski Kralı Michel, Bakanlar Kurulu karanyla Romanya vatandaşlığını yeniden kazandı. Kültür Bakanı Andrei Plesu, bugün alınan kararın, eski kralın Romanya'ya gelmek için vize almasına gerek kalmadığı anlamına geldiğini belirtti. Eski kral, Danimarka diplomatik pasaportu ile Romanya'ya geldikten sonra beraberindekilerle birlikte 26 aralıkta ülkeden çıkanlmıştı. Pentagon'dan sözleşme feshi • WASHINGTON (AA) — ABD Savunma Bakanlıgı Pentagon, radarlar tarafından belirlenemediği ıçin 'görünmez uçak' olarak tanımlanan A-12'lerin yapımını üstlenen General Dynamics ve McDonnell- Douglas. firmalarıyla yaptığı sözleşmeyi, fîrmalann sözleşme hükümlerine uymadığı gerekçesiyle feshetti. Pentagon sözcüsü Pete Williams, düzenlediği basın toplanösında, iki fîrma ile 4.8 milyar dolar karşıbğında A-12'lerin ilk 8 prototipinin yapımı için 1988 yıhnda yapılan sözleşmenin şimdiki maliyetinin 7.5 milyar dolara yükseldiğmi bildirdi. Bulgaristan'da fiyatlar serbest • SOFYA (AA) — Bulgaristan hükümeti ve sendikalar, ülkedeki fiyatların 31 ocaktan itibaren serbest bırakılmasını kararlaştırdılar. Hükümet ile sendikalar arasında vurılan ve sosyal barışın korunmasına yönelik anlaşmada, sendikaların 1 temmuza kadar yapacaklan bütün grevlerden vazgeçmeleri,'hükümetin ise meydana gelen kayıpları ücret artışlan ile telafi etmesi öngörülüyor. Anlaşma/enerji, benzin, ulaşım, ekmek, yağ, et, süt, meyve ve şeker fiyatlannın dışında, bütün fiyatlann 31 ocaktan itibaren serbest bırakılmasını içeriyor. Irlandalılar yargılanıyor • PARİS (AA)— Yasadışn Irlanda Cumhuriyet Ordusu'na teslim edilmek üzere Libya'dan fuze, çeşitli otomatik silah, cephane yükleyen ve 1987 yılında Okyanus kıyılarında Fransız gümrükçülere yakalanan Irlandalı gemicilerin yargılanmalarına dün Paris'te başlandı. Fransız Mahkemesi, suçları sabit görüldüğü takdirde, silah sevkıyatmda rol alan beş kişilik gruptan 3 kaçakçıyı 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırabilecek. 20 adet karadan havaya Sam-7 füzesi, havan topu mermileri, roketatarlar, makineli tüfek, otomatik tabanca ve cephaneyi IRA'ya teslim etmeye hazırlanan küçük şilep süvarisi Adrian Hopkins, trlanda'nın başkenti Dublin'de yargılanacak. Bir numaralı kaçakçı • BOGOTA (AA) — Kolombiya'da bir numaralı uyuşturucu kaçakçtsı Medellin örgütünün lideri Pablo Escobar'ın 48 saat içinde teslim olabileceği , belirtildi. 1yi haber alan kaynaklar, Escobar'ın uyuşturucu kaçakçılannın ülkelerine iade edilmesine hükümetin karşı çıkması halinde teslim olacağını kaydetti. Escobar, Medellin Karteli'nin önemli üyesi sayılan Pabio Ochoa Vasquez'den sonra teslim olacak ikinci "uyuşturucu baronu" olarak kabul ediliyor. DIŞ HABERLER 9 OCAK 1991 Saddam yönetimi ve Arafat, Kuveyt'e karşı Kıbrıs konusunu gündeme getiriyorlar Irak'ın yeni kozu:KıbnsWashington'daki Irak Büyükelçisi Mashad'ın ABD'ye yönelttiği, "Türkiye'nin Kıbrıs'ı işgal etmesini siz engellemediniz" sözlerinden sonra FKÖ lideri Yaser Arafat da Kıbns Banş Harekâtı'nı anımsatarak "O zaman neden donanma yollanmadı" diye sordu. UFUKGÜLDtMtR WASHINGTON — Körfez krizi başladı- ğında Yunanlılar ve Rumlar, Kıbrıs Banş Ha- rekâtı ile Kuveyt'in işgali arasında paralellik kurmaya çahşmış, ama bu kolayca bertaraf edilmişti. Ancak son 48 saat içinde Iraklıiar ve Filistinliler de en üst duzeyde bu temayı işlemeye başladı. Körfez krizi ortaya çıktığında ABD, Kıb- ns ile Kuveyt arasında bağlantı kurulmasının ileride Amerika'nın "ahlaki degerlerinin ev- renselliği" konusunda kuşkular yaratacağı- nı hemen farkederek Ankara'da yoğun giri- şimler yapnuş, esneklik gösterilmesi için tel- kinlerde bulunmuştu. Oysa Türkiye'nin bek- lentileri, Körfez krizine Türkiye'nin izledigi "öncü" politikalar nedeniyle Washington'un Kıbrıs konusunda Ankara'nm fazla üzerine gitmeyeceği yolundaydı. Bu beklenti tama- men boş çıktı. ABD eskisinden de daha faz- la Kıbns konusuna asılmaya başladı. Bu ha- reketlenmeye yol açan Amerikan görüşu, "Biz Kuveyt ile Kıbns arasında paralellik ol- madıgını kabul ediyonız, ama dünyayı buna ikna etmekte artık zortanabiliriz, siz eğer bir jest yaparsanız, karşı tarafın elinden propa- ganda sflahlannı abnış oiursunuz" cümlesiyle özetleniyordu. ABD Başkanı'nın özel Kıbns koordinatö- rü BUyükelçi Nelson Ledsky ile Dışişleri Ba- kanlığj Güney Avrupa Masası Şefı David Ransom bu cümlede özetlenen görüşlerle An- kara'ya giderek bazı telkinlerde bulundular. Aradan bir sure gectikten sonra da ABD Bas- kanı Bush, Kıbrrs konusunda son yıllardaki en tartışmaya açık raponınu yayımladı. Bu raporun neredeyse yanya yakın bölümunde, Kıbns Rum Yönetimi lideri Yorgo Vasfliu- nun görüşleri aktanhp bu görüşlerin haklı- lığı vurgulanmak istenir gibi bir tutum alı- nıyordu. Ankara bu durumdan o kadar bu- naldı ki geçen günlerde Amerikalı gazeteci David Judson'a bir demeç veren Cumhurbaş- kanı Turgut özal dahi, kendi ifadesiyle "Kıb- ns ile iigili baskıdan" yakındı. Bu kez Irak ve Filistinliler, Amerika'nın "Türldye'ııİH Kıb- ns'ta yapüklannı görmezUkten gddigi" suç- lamasıyla ortaya çıktılar. Bu gelişme şu kronolojik sırayla yaşandı: Irak lideri Saddam Hüseyin, geçen hafta önemli başkentlerdeki Irak büyükelçilerini Bağdat'a çağırarak danışmalarda bulundu. Washington'daki Irak Büyükelçisi Mashad, bu toplantılardan döndükten sonra NBC Te- levizyonu'ndaki bir programda sıkıştınlınca Kıbrıs konusunu ortaya attı ve "BM kararı- na nymayan tsroil'i siz konıdunuz, Panama'yı siz işgal ettiniz, Türkiye'nin Kıbns'ı işgal et- mesini siz engellemediniz" dedi. Aradan 24 saat geçmeden FKÖ lideri Yaser Arafat da aynı bağlantıyı kurdu. önceki gün Bağdat'a Saddam Hüseyin ile görüşmeye giden Ara- fat, bu görüşmeden sonra Amerikan ABC TV'sine verdiği demecte Türkiye'nin Kıbns Banş Harekâtı'nı anımsatarak Amerika'ya, "O zaman neden donanmanızı yollamadı- nu?" diye sordu. Bunlardan anlaşüıyor ki Körfez krizi so- na erdiğinde Filistin sonınu ile birlikte Kıb- ns konusu da Amerika'nın sıkıştuılacağı dos- yalar arasında olacak. özellikle Rumlar, Kıb- ns konusunu BM'ye taşıyıp Amerika'dan Ku- veyt konusunda gösterdiğı duyarhlığı tekrar göstermesini en azından polıtik duzeyde is- teyebilir. Aynntıya inildığinde Kıbns konu- sunu diğerlerinden ayırmak çok kolay. Çün- kü Türkiye, askeri bir darbe ertesinde müda- hale etmeseydi, Kıbns bugün tıpkı Irak'ın Ku- veyt'i yaptığı gibi Yunanistan tarafından ü- hak edilmiş olacaktı. Ancak yüzeyde, ABD, Kuveyt için izledigi politikalarla çelişki için- de kalabilir. Bu yüzden, Washington, Kıbns konusuna karşı çok hassaslaşmış dunımda. Daha şimdiden VVashington'da "Biz Kıbns le Kuveyt'in aynmım kabul ederiz, anta sadcce bizim kabul etmemiz yetmez" turünden cum- leler duyulmaya başladı. öte yandan AA'nın haberine göre Filistin Devleti Ankara Temsildsi Fuad Yasin, Filis- tin Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın NBC Te- levizyonu'nda yayımlanan konuşmasındaki Kıbrıs sorununa ilişkin sözlerinin yanhş an- laşılmış olabileceğini söyledi. Yasin, "Fflistm* in, özellikle Kıbns konusuna bakışı itibariy- le, Sayın Arafat'ın böyle soder söylemesi miimkiın degildir" dedi. Fransa, GüvenlikKonseyi'nin bir kez daha toplanmasını istiyor. ABD ise karşı çıkıyor BM'de,Washmgton-Paris sürtüşmesiFransa başta olmak üzere Sovyetler, Arap Bloku ve Bağlantısızlar, Güvenlik Konseyi'nin 15 ocaktan önce bir kez daha toplanması için kulis faaliyetlerini sürdürüyorlar. ŞEBNEM ATtYAS NEW YORK — Birleşmiş Milletler'de, bu- gün Cenevre'de yapılacak olan ABD Dışiş- leri Bakanı James Baker ile Irak Dışişleri Ba- kanı Tank Aziz görüşmesinden bir sonuç çık- mayacağı kanısı yaygın. BM'de çoğunluk, Güvenlik Konseyi'nin, Irak'a Kuveyt'ten çe- kilmesi için tamdığı 15 ocak süresi dolma- dan önce bir toplantı daha yapmasından ya- na, ancak ABD, Güvenlik Konseyi'nin ye- niden toplanması ya da Genel Sekreter Pe- rez de Cuellar'ın son bir girişimde bulunması yönündeki çabalan 'soguk' karşılıyor. Fransa, Sovyetler Birliği başta olmak üzere Arap Blokuve Bağlantısızlar, Güvenlik Kon- seyi'nin bir kez daha toplanması yolunda BM kulisine girişimlerini sürdürüyorlar. Irak'ın Kuveyt'ten koşulsuz çekilmesini is- temesine rağmen Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand, Güvenlik Konseyi'nin 15 ocaktan önce bir daha toplanmasını öner- di. Bu öneri ABD'yi rahatsız etti. Baker ce- vap olarak, "GaveaMk Konseyi'nin yeniden toplanmaanın verimli bir sonuen olacagı ka- nısında degilim" dedi. ABD ve Ingiltere, Güvenlik Konseyi'nin bir kez daha toplanmasına kesin karşı çıktı- ğı için Genel Sekreter Perez de Cuellar'ın ye- ni ve 'son' bir girişimde bulunması önerili- yor. Cumartesi günü ABD Başkanı Bush ile görüşen Cuellar'ın bu konuda Bush'dan olumsuz cevap aldığı bildiriliyor. ABD'nin bütun itırazlanna rağmen Arap- tsrail çatışması ve Ortadoğu uluslararası ba- nş konferansı konusundaki gelişmeler şim- diye dek Birleşmiş Milletler'de Körfez krizi ile birlikte ilerledi. BM üyelerinin çoğunluğu Körfez krizi ile Arap-lsrail çatışmasının birbirinden 'aynlamayacagını' saVunuyor. Buna rağmen ABD, Körfez ile Ortadoğu sonınu arasında 'kesinlikle' bağlantı olma- dığı şeklindeki politikasuu sürdurmekte ıs- rar etti. tsraü'in kınanması ve uluslararası könferansa çağn yapan Güvenlik Konseyi karannı, Arap koalisyonundaki müttefıkle- rini zor duruma düşürmek pahasma veto et- mekle tehdit etti. Yalnız bıraktılar Bu konuda başta Fransa olmak üzere Or- tadoğu ile bağlan olan bütun ülkeler, ABD ve Ingiltere'yi yalnız bıraktılar. Çoğunluk, iki sorunun birbiriyle yakın ilgisi olduğun- da ısrar etti. Kasım ayında Güvenlik Konseyi savaş iz- ni karannı görüşurken, Fransa'nın Irak ile gizli pazarhklar içinde olduğu söylentisi çıkn. Bütün Batılı rehinelerin serbest bırakılmasın- dan önce Fransızlann serbest bırakılması bu söylentiyi güçlendirdi. Fransa, Körfez'e 9 bin asker, 14 savaş gemisi gönderdi. Ancak Fran- sızlar bu kuvvetleri ABD komutasma verme- \ HAREKETLt — Irak'a BM tarafından tanınan sürenin dolmasına birkaç gün kala büiiklerin de hareketliligi arttı. ABD'li askerier çevrede mayın temizleme barekânna giriştiler. (Reuter) Yerli veyabancı uzmanlar Körfez'de savaşın kesin olmadığı görüşündeler Halefoğlu: Küçükbir ıımut varANKARA (CumhBriyet Bfirosn) — Kör- fez krizinde banşçı çözum arayışlan sürerken yerli ve yabancı uzmanlarda James Baker- Tank Aziz göruşmesinden bir sonuç alınama- yacağı görüşü hâkim. Ancak uzmanlar bu- nun savaşın çıkacağı anlamına gelmediğini belirtiyorlar. Eski dışişleri bakanlanndan Va- hit Hakfoflu, BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın 15 ocağın mutlaka bir savaş tari- hi olmadığı yolundaki sözlerini ve Irak lide- ri Saddam Hüseyin'in gönışmelerde birtakım tavizler vermeye hazır olduğunu ima ettiğini anımsatarak "Küçük de olsa banş ümidine kapümak için sebep w " dedi. Öte yandan Londra'da bulunan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) Ortadoğu uz- manlanndan Don Kerr de Saddam Hüseyin1 in son dakikaya kadar uzlaşmaz tutumu sür- dureceğini, ancak karşısındaki uluslararası koalisyonun kararlılığı karşısında geri çekil- meye başlayacağmı sandığım söyledi. Eski Dışişleri Bakam Vahit Halefoğlu Cumhuriyet'e şu değerlendirmeyi yaptı: "Türkiye son derece kritik günler yasıyor. Baker-Aziz göruşmesinden sonuç aknıp alın- mayacagı kolay kolay tatamin edilebilecek bir şey degil. İki tarafın da beyanabnı görüyor- sunoz. Gayet sert Öbiir taraftan da bir ba- kıyorsunnz, Perez de Cuellar '15 ocak mut- laka savaş olacağını gösteren bir tarih de- ğildir' diyor. Her iki taraf da hem sertleşmiş dnrnmda hem de liçüncü kanallardan gelen • haberler bir uzlasıya vanlabileceğini gösteri- yor. Temeuimiz tabii bir savaş yıitmmian bu işin halledilmesi, ama temenniler ile gerçek- ler nereye kadar buluşabilir, o da ayn bir ko- nn. Bogünkü dunımda 'Savaş kesinkes ola- caktır', 'Olmayacaktır', 'Beş dakika sürecektir' demek çok zor. 'Aziz-Baker gö- rüşmesi yeni bir buluşmanın kapısını aça- caktır' diyebilmek de çok zor. Ama temen- nimiz budur. Kral Fahd, 'Irak, Kuveyt'ten çıksm. Ondan sonra mesele miHetlerarası ku- rulu$lara götürülebilir' diyor. Bütün bunlar birtakım kaprian, pencere- leri açık bırakıyor. Bütün bu hadiseleri göz önüne alınca, ne olabileceği haklunda kesin- kes bir şey söyleyebilmek çok zor. Baker di- yor ki 'Birçok müttefikimiz savaş istiyor.' inandıncı obnaktan uzak. Efer Saddam Hü- seyin'e bu mesaj verilemedi>se, Saddam Hu- seyin'in aklıgı bazı bilgikr kendisinde bu ka- nıyı yaratamamış demektir. Saddam Hüseyin'in 'Bize kötülüğü olan her ülkeye saldınnz' türünden açıklamalan var. Bütün bunlar taktiktir. Bütün bunlan söyleyecek ki pazarnk masasma oturduğu za- man kendi lehine alabikUginin ayamisini ko- parabOsin. Bu jşten de fazla yaıa «im«rf»n cı- kabüsin. Gerek Economist'in Foreign Re- Saddam tavize hazır Saddam'ın birtakım tavizler vermeye hazır olduğu, ancak kendi postunu kaptırmaktan korktuğu belirtiliyor. Postu kurtarabildigi takdirde bazı şeyleri kabul etmeye hazır olduğu yolunda mesaj lar var. Böyle beyanat olur mu? Ondan sonra Fran- sa ve Yugoslavya'yı kastederek 'Bazılan da öbürleri kadar hevesü değiller' diyor. Eğer ul- timatom vennek için bu toplantıyı kabul et- tilerse, o zaman buna lüzum var mıydı? Bir toplantı görüşme için olur. Öteki türlu mek- tup yazar, pekala gönderüierdi Bağdat'a. Hep şu nokta üzerinde duruluyon Amerikanlann, Batüılann ya da Saddam karşıtı koalisyonun kesin karariı oMugu bususunda güya Saddam Hüseyin'e kesin bir mesaj verilememiş. Ce- nevre'de bu mesaj verile<-'-'_.ııiş. Şimdi bu, port'unda gerekse International Herald Tri- bune'de gerekse bazı İngiliz kaynaklannda son zamanlarda benim taldp ettiğime gore bazı sızdırmalar oluyor. Buralarda da Sad- dam'ın özel görüşmderde artık eskisi kadar sert konusmadıgı, birtakım tavizler vermeye hazır oMuğu, ancak bu tavûieri verince kendi postunu kapürmaktan korktuğa bdirtüiyor. Postu kurtarabildigi takdirde birtakım şey- leri kabul etmeye hazır olduğu yolunda me- sajlar var. Bütün bunlan göz önüne alınca insan nfak da olsa bir banş ümidine kapüması için se- bepler bulunabiliyor." Don Kerr Merkezi Londra'da bulunan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) Or- tadoğu uzmanlanndan Don Kerr de son du- rumu değerlendirirken Saddam Hüseyin'in son dakikaya kadar uzlaşmaz tutumunu sür- dereceği, ancak "uluslararası koalisyon"un kararlılığı karşısında geri çekilmeye başlaya- cağı tahmininde bulundu. Don Kerr, kendi- sini Ankara'dan telefonla arayan Cumhuri- yet muhabirinin sonılannı şöyle yanıtladı: —Cenevre'de yapılacak Baker-Aziz görüş- meterinden ne bekliyorsunuz? İşaretler bu konnda fazla umutlu olunması için elverişli değil gözüküyor. KERR — Hakbsınız. tşaretler umut veri- ci değil. ABD'nin bu görüşmelerden bir şey beklediğini sanmıyorum. Oraya herhangi bir teklifte bulunmak için gitmi) JT. Görüşmenin ABD açısından daha çok, "Bakın karşı ta- raftan gelecek teklifleri dinlemeye hâlâ hazınra" mesajını vermesi için bir fırsat ol- duğunu samyorum. —O balde savaş ifyımhnaT mı görünüyor? KERR — Hayır. Böyle kesin bir kanaate varmak hatalı olur. Bence Saddam Hüseyin son dakikaya kadar uzlaşmaz katı tutumu- nu sürdürecektir. Fakat karşısında oluşan uluslararası koalisyonun zayıflamadığını gö- nmce, özellikle ABD'nin esneklığe'yönelme- yeceğini görünce o zaman Kuveyt'in tümun- den olmasa bile büyuk bölümünden çekilmek için hazırlıklara başlayacaktır. Bu şekilde, "Bakın BM Güvenlik Konseyi kararlan %t- regince geri çekilmeye başladım" mesajını vermeye çahşacaktır. yi reddettiler. Mitterrand'm "Fransa kesin- likle ceza veren bir savaşa kablmayacaktır. Biz dünya polisligi yapmıyonız. Sayın Bush'a derin saygım var, ancak onun gene- rallerinin emirierine uymak zorunda olan ikinci sınıf asker durumunda olmadıgım kanısındayun" sozleri, ABD'yi ve ABD'nin ortak kumanda güçleri altındaki diğer Batı- ulan kızdu-dı. Fransa'mn, Ortadoğu'da ken- di çıkan için 'iki tarafa da oynadığını" be- lintiler. Sovyetler Birliği, Fransa, Bağlantısızlar ve Araplar dışında, Cuellar'm çevresindeki Ge- nel Sekreterlik diplomatlannm da, Güven- lik Konseyi'nin 15 ocaktan önce bir kez da- ha toplanması görüşünü benimsedikleri iz- leniyor. Genel Sekreterlik dıplomatları "ka- osa dönüşecek bir Körfez savaşı ihtimalinden" dolayı endişeli. U.S.Nevvs Çevik Kuvvet Saddam'ı etkilemez Dış Haberler Servisi — ABD'de yayımla- nan US News and Worid Report dergisi, Türkiye'ye yollanan NATO Çevik Kuvvet fi- losunun "modası geçmiş" olduğunu belirte- rek, bu filonun Saddam'ı etkilemeyeceğini öne sürdü. Irak lideri Saddam Hüseyin, Kör- fez'deki sorunun özünde Filistin sorununun olduğunu söyledi. Amerikan haber dergisi US News and World Report, NATO Çevik Kuvveti çerçe- vesinde Turkiye'ye gönderümesine karar ve- rilen filonun "modası geçmiş" olduğunu be- lirterek bu filonun ve ABD'nin son girişim- lerinin Saddam Hüseyin'i etkilemeyeceğini öne sürdü. "Eger diplomasi sonuçsuz katar- sa" başlıklı değerlendırmesınde, bir savaş çıkması durumunda bunun çok hızlı ve çok kanlı olacağım yazan dergi, şu görüşlere yer verdi: "Bush'un banşa son bir şans tanıma ka- ran ya da Batı'un kararUığuıı göstennek için NATO'nun Türkiye'ye modası geçmiş uç filo uçak göndermesi, yalnızca müttefik yıgmagının, sofuk savaş biçimi bir Möften başka bir şey olmadığına Saddam'ı inaadı- rabilir." Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, Körfez'deki sorunun özünde Filistin sorunu- nun bulunduğunu ve hep öyle kalacağını söy- ledi. AA'nın bildirdiğine göre INA ajansın- dan yayımlanan açıklamasmda Saddam Hü- seyin, Arap ulusu ile emperyalist siyonist güçler arasındaki çatışmanın, Filistin ve Arapların onuru için sürdürülen bir savasım olduğunu söyledi. Aralannda Türkiye'nin de bulunduğu Is- lam Konferansı Örgütü (İKÖ), Irak'a bir çağnda bulunarak birliklerini vakit gecirme- den Kuveyt'ten çekmesini istedi. İKO'nun 9 temsilcisinin dün Cidde'deki toplantılarından sonra yapılan açıklamada, "IKÖ'ye üye ülkeler, Irak'a uluslararası ve tslami eşittik ilkelerine uygun davranması ve daha fazla vakit gecirmeden askerierini Kı- vejt'ten çekme cagn«anda buhnayorlar" de- nildi. öte yandan Suudi Arabistan'da bulunan tngüiz güçlerini ziyaret eden John Major, Körfez'de bulunan çokuluslu gücün, Irak'ı Kuveyt'teu çıkarmak amaayla girişilebilecek bir harekâtta, nükleer silahlar da dahil her tür silahı kullanabilecek yetenekte olduğunu söyledi. Irak helikopterleri Irak'a ait 6 helikopterin Suudi Arabistan'a kaçtığı yolundaki Amerikan kaynakh haber- ler, Bağdat'tan sonra Suudi yönetımince de yalanlandı. Irak Enformasyon Bakam Latif Casem. Amerikan kaynakh bu haberleri yalanlaya- rak iddialann "W ashington tarafından sür- dürulen yanlış bilgilendinne kampanyasnun bir parçası olduğunu" öne surmüştü. Daha sonra Suudi Arabistan'da bir açık- lama yaparak Irakh helikopterlerin ülkesine sığındığım yalanladı. Suudi Savunma Bakanı Prens Sultan Ibn Abdül Aziz, bu konudaki Amerikan açıklamalannın doğnılatılamadı- gını kaydetti. Kissinger'ın açıklaması ABD'nin eski dışişleri bakanlanndan Henry Kissinger, "Irak'U 15 ocaga kadar bazı kıpırdanmalar olablecegini" ve özeUikle Baker-Aziz göruşmesinden sonra Bağdat yö- netinünin iyice hareketlenerek Kuveyt'ten hiç olmazsa kısmen çekileceğini açıklayabilece- ğini bildirdi. Kissinger, CBS Televizyonu'na verdiği de- mecte, "Saddam Hüseyin, George Basta'u uyanlannı ciddiye aktatı takdirde, Amerikan kamuoyuna, sonınan savaşa gerek kalmaya- cak oranda azalnlacağı mesajı veren öneri- lerde bulunabilir " dedi.