18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 OCAK 1991 DIŞ HABERLER CUMHURtYET/lî 5 milyon gaz maskesi • MOSKOVA (AA) — SSCB'nin Rusya Cumhuriyeti, Körfez bunalımında çıkacak olası bir savaşta Irak'ın kimyasal silah kullanmasından endişe eden S. Arabistan'a gaz maskesi ihraç etti. Moskova'da yayımlanan "Kommersant" (lşadamı) adlı derginin son sayısında yer alan habere göre Russky Dom adlı bir şirket, Rusya hükümetinin onayryla Suudi Arabistan'a 70 milyon dolar karşıhğında 5 milyon gaz maskesi sattı. SSCB'deki maliyeti 5 ruble 60 kapik (resmi kurdan 9 ABD Dolan) olan gaz maskelerini tanesi 14 dolardan satan şirketin elde edeceği S0 milyon dolar kârın yüzde yetmişini, gıda ve tüketim malı ithalinde kullanması gerekiyor. Şirketle Rusya hükümeti arasmdaki anlaşma uyannca, ithal edilen gıda ve tüketim mallanmn satışından sağlanacak kânn yüzde 70/i Rusya hükümetine devredilecek. Türkmen, UNRWA genelvekili • NEVV YORK (Cumhuriyet) — BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, eski Dışişleri Bakaıu llter Türkmen'in dün BM Mülteci Yardım ve Bayındırhk örgütü (UNRWA) genelvekilliğine atandığını açıkladı. UNRWA, Uza yakındoğudaki Füistinli mültecilerle yardım ve bayındırhk örgütü merkezi Viyana'da bulunuyor. 1988'den beri Paris büyükelçiliğini yürüten tlter Türkmen 1980-1983 yülannda Dışişleri Bakanlığj'nda bulundu. 1927 doğumlu olan llter Türkmen 1985-1988 arasında BM'nin New York Türkiye daimi temsilciliğini yaptı. Türkmen aynı görevi 1975-1978 yıllan arasında da sürdürmuştü. llter Türkmen 1980 yılında 1979-1980 yılında BM Genel Sekreteri'nin özel temsildsi olarak Tayland hükümetine insani konularda yardımcı olma görevini yaptı. Arnavutluk'a Çevre Partisi • Viyana (AA) — Arnavutluk yönetimi, Çevre Partisi'nin kurulmasına onay verdi. tkinci bağımsız parti olacak Çevre Partisi'nin kuruluş çalışmalarının 2 ay içerisinde tamamlanmasımn bekJendiği bildirüiyor. Partiyi kurmak isteyenler ile Adalet Bakanı Enver Halili'nin bugün bir araya geldiklefi ve bakanhğın Çevre Partisi'ne yeşil ışık yaktığı öğrenildi. Arnavutluk yönetiminin geçen aralık ayında bağunsız partilere izin vermesi üzerine 12 arahkta Demokratik Parti kurulmuştu. Demokratik Parti, zamana gereksinim duydukları gerekçesi ile gelecek ay yapılması planlanan serbest parlamento seçimlerinin mayıs ayına ertelenmesini önermis, komünist yönetim ise bu istemi reddetmişti. Peru'ya yeni dışişleri bakanı • LİMA (AA)— Peru'da, Dışişleri Bakanı Luis Marchand Stens'in görevinden istifa etmesi ttzerine bu makama Amiral Paal Sanchez'in atandığı billirildi. Resmi kaynaklardan edinilen bilgide, bu atamanın, Devlet Başkam Alberto Fujimori larafından gerçekleştırilen hükümet bimyesindeki bir dizi de£şiklik çerçevesinde yasıldığı kaydedildi. Paul Sanchez daha önce kabinede Bahkçılık Bakanı olırak görev yapıyordu. Soğuksavaş sonrasının ilk büyük askerisatışı ABD'ye Sovyet reaktörtiTopaz adlı nükleer reaktör, uzay araçlan için güç kaynağı olarak kullanılmasının yanı sıra askeri amaçlarla da kullanılabiliyor. Dış Haberler Servisi — watt elekuik üretebilen ABD'nin "Uzayda güç kayna- Topaz-2'nin 10 milyon dolara satüacagı bildirüiyor. Uzayda beş yıl çalışabUecek kapasitedeki Topaz-2'nin, Mars'a insanlı uzay aracı gön- ğı olarak kuOanıhnak uzere ge- Uştirilmiş Sovyet yapunı bir nükker reaktör" satın alacağı büdirildi. AA'mn habenne göre satışın gerçekleşürümesı ıçm ıkı ülke b ü e c e g i d e beürtüiyor. arasında hazırlanan anlaşmanın son aşamasına geldiği kaydedil- N ü k l e e r di. The New York Times'a adı- nın açıklanmaması koşuluyla demeç verçn bir hükümet yetki- lisi, "Asd amacın reaktörü azayda kuUanmaktaa çok Sov- yet teknolojisinin incetenmesi otduguna" söyledi. Yetkili, reaktörün Albuquer- que bölgesine kurulacağmı ve burada Amerikalı bilim adam- lannca inceleneceğini bildirdi. Nükleer reaktörün satışı ile soğuk savaşın bitiminden bu ya- na süper güçler arasında askeri nitelik taşıyan en büyük satış yapümış oluyor. Topaz-2 adlı reaktörün Sov- yet casus uydulannda güç kay- nağı olarak kullanılan reaktör- lerin daha gelişmiş bir modeli olduğu kaydedildi. 1 ton agırlıgındaki, 6-10 bin Ote yandan New York muha- birimiz Şebacm Atiyas'ın bildir- digine göre Nükleer Silahlann Yayılmasının önlenmesi Anlaş- ması'nın 1995'te yenilenmesine yöneük bir ön çalışma olarak ni- telendirilen nükleer testlerle il- gili konferans önceki gün 70 ül- kenin katılımıyla Birleşmiş Mil- letler'de başladı. Iki hafta süre- cek olan konferansta bağlantı- sız ülkeler, nükleer silahlann Üçüncü Oünya ülkelerinde ya- yılmasını önlemek isteyen Batı- lılara nükleer testlerin tümüyle yakalanması yönünde bir mesaj iletmeye çahşıyorlar. Bağlantısızlar, Üçüncü Dün- ya ülkelerine nükleer silah geliş- tinne yasağı getirüirken Was- hington'un yeraltı nükleer dene- mderini surdünnesinin "adfl bir yakbşım obnayacagnu" belirti- yorlar. 1955'te yenilenecek olan Nükleer Silahlann Yayılması- nın Önlenmesi Anlaşması'nın göre süper güçler silahsızlanma önlemlerini geliştirme yönünde taahbüt verirken nükleer silahı bulunmayan ülkeler de bu tür silahları kesinlikle geliştirmeme taahhütü altında bulunuyorlar. Mçksika, Peru, Sri Lanka, Venezuela ve Yugoslavya'mn talebi üzerine toplanan konfe- rans, 1%3'te yapılan atmosfer- de, uzayda ve denizde nükleer testlerin yasaklanması antlaş- masırun genişletilerek yeraltı testlerini de kapsamasım amaç- lıyor. 1963 antlaşmasının üç ga- rantör ülkesi Sovyetler Birliği, ABD ve Ingiltere. Fransa ise nükleer bir güç olmasına karşın, anlaşmaya imza koymamıştı. Türkiye, nükleer testlerin tü- müyle yasaklanması ilkesini sa- vunmasuıa rağmen, konferansla ilgili olarak Batılılara daha ya- lun bir tutum içinde bulunuyor. Bağlantısızlarla ilkece nükleer testlerin yasaklanması konusun- da hemfikir olmasına rağmen Türkiye, diğer nükleer silahsız- lanma görüşmelerinden bağım- sız olarak böyle bir konferansın bir sonuca ulaşmayacağı görti- şünü savunuyor. GORBAÇOV — ABD'ye nükleer teknoloji satarak soguk sava- şın kurallannı tümüyle sildi. (Fotofraf: Renter) HAÎTI Darbe sonrasında karmaşa Dış Haberler Servtei — So- mali'de silahh gerilla birlikleri ile Devlet Başkanı Siad Barrei ye bağlı birlikler arasındaki ça- tışmalann yoğunlaşması üzeri- ne başkent Mogadişu'dan ya- bancılann boşaltılması işlemi durduruldu. Komşu Kenya'mn başkentin- den yayın yapan gerilla birlikle- rinin râdyosu tarafuıdan yapılan bir duyuruda, muhalefetin baş- kentin yüzde 90*1111 kontrolü al- tına aldığı, "faşist rejimin yıkıl- masuun an meseJesi" olduğu büdirildi. Hâlâ devlet başkanı- na bağlı güçlerin kontrolünde bulunan Somali Radyosu ise Si- ad Barre'nin Italyanlann ya da Mısırlılann araahğıyla derhal banş görüşmeleri yapılması ça|- nsım yayımladı. Mogadişu'daki Amerikan ve Fransız Büyükelçiliği mensupla- nnın da aralannda bulunduğu yüzlerce yabancı, önceki gün Somali'den tahliye edilirken Devlet Başkam Siad Barre'nin nerede bulunduğuna ilişkin ola- rak kesin bir bilginin bulunma- dığı belirtildi. öte yandan BM Genel Sekre- teri Perez de Cuellar, Somali'de- ki durumun giderek kötüleşme- sinden endişe duyduğunu söyle- di. SöMALt ~ Çatişmalar sürüyor Dış Haberler Servisi— önce- ki gün Karayib ülkesi Haiti'de art arda yaşanan iki darbe son- rası çıkan olaylarda en az 40 ki- şi öldü. Reuter, sokaklarda devrik diktatör Dunüier'nin sağ kolu Rogar Lafontant'ın ordu tara- fından karşı darbe ile devrilme- sini gösterilerle kutlandığını, çı- kan olaylarda ölenlerin Tonton Makut üyeleri sanılanlarla Aris- tide yanblan olduğu ve silah ile sopa darbeleri ile öldürüldükle- rini bildirdi. Önceki sabah isti- fa ettiğini duyuran geçici Dev- let Başkanı Ertha Pascml Trou- illot'nun tekrar görevini devral- dıgı, ancak bu arada arahkta ya- pılan ve ülke tarihinde ilk ola- rak gerçekleştirilen serbest se- çimleri kazanan Rahip Jeaa Bertrand Arisdde'nin görevi, saptandığı gibi 7 şubatta değil derhal devraiması gerektiği tar- tışılıyor. Iktidan ele geçinne gi- rişimi başansız olan Lafontant- m halk mahkemesinde yargıla- mp yargılanmayacağı da diğer bir tartışma konusu. AA'mn haberine göre ABD yönetimi ve BM Genel Sekrete- ri Perez de Cnellar'ın, Haiti'de- ki darbe girişimlerinin başansız- lıkla sonuçlanmasmdan mem- nuniyet duyduklan büdirildi. BM Genel Sekreteri'nin söz- cüsü François Giuliani, Haiti'- de düzenin sağlanması için se- çim sonuçlanna saygı gösteril- mesi gerektiğini kaydetti. ABD yönetiminin de, Haiti si- lahlı kuvvetierinin, devrik dik- tatör Duvalier döneminin Içis- leri Bakanı Roger Lafontant li- derliğindeki darbe girişimini bastırmasından memnuniyet duyduğu belirtildi. DAHAFAZLABiranız Löv/enbrau şimdi yeni, 50 cl kutuda. POLİTİKADA SORUNLAR ERGUNBALa 'in Kaderini Filistin Belirieyebilir ABD Dışişleri Bakanı James Baker ile Iraklı meslektaşı Tank Aziz arasında bugün Cenevre'de yapılacak gorüşmenin sonuc- lan tüm dünyada merakla bekleniyor. Görüşmeden bir sonuç alınamazsa, barış umutlan tümüyle ortadan kalkacak mı? Bize kaltrsa, 15 ocağa kadar Körfez krizi konusunda kesin bir tahminde buiunmaktan kaçınmalı. Baker-Aziz görüşmesinden bir sonuç alınamasa bile 15 ocağa kadar Başkan Bush ya da Saddam Hüseyin tarafından yapılacak bir açıklama tabloyu bir anda değıştirebilir. Yanıiıyor olabiliriz. Ama sanırız, önümüzdeki günlerde Körfez krizinin yazgısının saptanmasında belirleyici rolü Filistin oyna- yacaktır. Filistin sorunu, Saddam'ın elindeki en güçlü kozudur. Kuveyt'in Irak'ın bir parçası olduğu, Irak'ın denize açılamadığı, Kuveyt'in Rumelia böigesinde Irak'ın petroüerinı çaldığı yolun- da Saddam tarafından öne sürülen savlar hukuksal ve tarihi ni- telikte olup kitleleri pek etkilemez. Bunlar uluslararası platform- larda ya da yargı organları önünde tartışılacak konulardır. Ama Kuveyt'in işgalıni, Filistin'in işgaline bağlayıp "iki soru- nu birden masaya getirelim" dediniz mi, kumazlık edip kendi işgal eyieminıze bir kulp bulmuş olmanıza karşın kitleleri ve ka- muoyunu etkilersinız. Nitekım Saddam'ın bu konuda bazılanrnn ıddia ettığı kadar olmasa bile küçümsenemeyecek ölçüde ba- şarı kazandığını belirtmek gerekiyor. Filistin sorunu Başkan Bush'un ise en zayıf yanını oluşturu- yor. ABD, yıllardır işgal altındaki topraklarda yaşayan Arapların çektiğı acıyı görmezlıkten gelirken Kuveyt'in işgalı konusunda kıyameti köpartarak 400 bin askeri Körfez'e yığdı. Başkan Bush, her ne kadar iki sorun arasında bağlantı olmadığını öne sürse de bu çelişki kimsenın gözünden kaçmamaktadır. Filistin konusunun Başkan Bush'un en zayrf yanı olmasının bir nedeni daha var: Filistin konusunda ABD ile Avrupah ortak- ları arasında da görüş ayrılığı bulunuyor. ABD, Filistin sorunu- nu herhangi bir şekilde, Kuveyt konusuna bağlamanın kesintik- le aleyhinde. Filistin için uluslararası konferans görüşüne de bu aşamada sıcak bakmıyor. Oysa Avrupa, Ortadoğu bunalımı için uluslararası konferans görûşûnü destekiiyor Daha da ötede, Sad- dam'ın Kuveyt'ten çekilmesine karşılık, Irak liderine Ortadoğu konusunda bir uluslararası konferans toplanacağına ilişkin söz vermekte sakınca görmüyor. Bu planı ilk şekillendiren Fransa Cumhurbaşkanı François Mrrterrand. Mitterrand'ın geçen ytl eylül ayında ortaya attığı plana göre "Irak Kuveyt'ten çekıldikten son- ra bölgedekı diğer sorunlar uluslararası bir konferansta ele alı- nabilir" Plana göre Bagdat Kuveyt'ten çskileceğlni açikladıktan sonra, Irak karşıtı irtifak da saldırmayacağına ilişkin taahhütte bulunmaiıdır. Ancak Saddam'ın talebi ile Mitterrand'ın önerisi arasında fark var. Saddam, Kuveyt'ten çekitmeden önce uluslararası konferan- sın toplanmasını ve konferansta Kuveyt ile Filistin sorunlarının aynı zamanda görüşülmesıni istiyor. AT'nin önemli ölçüde. Mit- terrand'ın önerısıne dayanarak şekillendirdiği plana göre ise önce Irak, Kuveyt'ten çekilmelidir. Konferans ancak bundan sonra top- lanabilir. Ya Saddam Avrupa'nın görüşünü kabul ederse? Irak lideri, söz gelişi 14 ocakta televızyona çıkıp "Kuveyt'ten çekılmeyi kabul ediyorum. Ama ABD, buna karşılık Filistin konusunda uluslara- rası konferans toplanacağına ilişkin bana somut güvence versin" dese, ne olacak? Başkan Bush, "Ben hiçbir koşul kabul etmem; hiçbir güven- ce de vermem" deyip savaşa gidebilir mi? Böyle bir şeye kalkışırsa,rttifaKbölünür. Tüm Araplan karşısı- na alacağı gibi Avrupah müttefikleri de kendisinden uzaklaşır. Beyaz Saray, Saddam'ın son anda böyle çtkış yapması olası- lığını düşünmez mi? Bız düşündüğümüze göre kuşkusuz Amerikan yönetimi de düşünür. Son anda Saddam tarafından köşeye sıkıştırılmaktan kurtul- manın ve inisiyatifi elde tutmanın caresi ne? Filistin silahını Beyaz Saray'ın daha önce kullanması. Yani Baş- kan Bush'un Arap-lsrail anlaşmazlığı konusunda yeni bir barış girişimi başlatmayı düşündüğünü açıklaması. Bu açıkJamayı ken- disi yapmak zorunda da değil. Söz gelişi BM Güvenlik Konseyi aracıhğı ile yaptırabilır. Saddam bu önerıyı kabul edip Kuveyt- ten çekilirse yine "Arapların kahramanı" olur, ama hiç olmazsa "erkeklik" de Bush'ta kalmış olur. Saddam çekilmemekie inat ederse (ki bız sanmıyoruz) günah Bush'tan gitmiş olur. Tekrar ediyoruz. Yanıiıyor olabiliriz. Fakat bize cyle geliyor ki 15 ocağa kadar önümüzde kalan bırkaç günde Filistin sorunu Körfez'in kaderini belirlemede baş rolü oynayabilecektir. IsRAİL Dört Filistiııli sınırdışı edildi Israil Ordusu, aralık ayında üç Israilli işçinin bıçaklanarak öldürülmesi olayını üstlenen Hamas yöneticisi dört Filistinliyi sınır dışı etti. Dış Haberler Servisi — lsra- il, dun işgal altındaki Gazze Şe- ridi'nde oturan dört Filistinli- yi sınır dışı etti. Reuter'in ha- berine göre Fadü Halit Zabit, Emid Halid El Ehuai, Yusuf Abdül el Iidawi ve Mustafa Ahmed d Kuaib, isimli Filistin- liler, zorla lsrail'in oluşturdu- ğu güvenlik bölgesindeki bir geçitten Lübnan'a gönderildi- ler. Bu arada Ebu Nidal'in li- derliğindeki Filistin Devrim Konseyi El Fetih, Belçika'da hapis yatan Nasır Said'in bıra- kılinası karşılığında üç yıldan fazla bir süredir rehin tuttuğu dört Belçikahyı serbest bırak- tıklannı açıkladı. Israil ordusu yetkilileri, dün yaptıklan açıklamada, yasadı- şı Hamas örgütü üyesi dört ki- şiyi sımr dışı ettiklerini bildir- di. tşgal altındaki topraklarda lntifada'mn 1987 aralığında başlamasından bu yana sınır dışı edilen Filistinlilerin sayısı 62'ye yükselmiş oldu. Ordu açıklamasında "Ha- mas eylcmcisi olan ve Gazze Şeridi'nde oturan dört kişi Labnan'a gönderilmiştir. Bu Idşiler 15 Aralık 1990 tarihin- de Hamas yönetiminde bulun- mak ve şiddet olaylanna karış- mak suçlanndan ülkeyiterket- meleri yolunda uyarı almışlardı" denildi. Sınır dışı edilen dört Filistin- liye, 14 Aralık 1990 tarihinde üç tsrailli işçinin bıçaklanarak öldürülmesi üzerine ülkeyi terk etmeleri yolunda uyan yapıl- mıştı. Israil tarafından yasadı- şı ilan edUen ve öldurme olayı- nı üstlenen Hamas, Islami Di- reniş Hareketi olarak da arulı- yor. Filistinliler, uyan sonrasmda lsrail Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuş, mahkemenin Filis- tinlüere karşı bir harekete giri- şilmesini reddetmesi üzerine önceki gün Anayasa Mahke- mesi'ne yaptıklan başvuruyu geri çekmişlerdi. Mahkeme ilk kez Ordu'nun aldığı sımr dışı etme karanru uygulamadı. Israü'in sımr dışı etme karan BM tarafından kınanmış, ABD de bu hareketin işgal altındaki topraklarda yaşayan insanlann haklannı koruyan Cenevre an- laşmasına aykın olduğunu ile- ri sürmüştü. Belçikahiar serbest Fetih Devrim Konseyi sözü- sü Veiid Halit, üç yıldan fazla bir süreden beri rehin tutulan dört Belçikalının serbest bıra- kıldığını açıkladı. Halit, "Bd- çika Bökümetittedört Bdcika- lının Nasır Saidttedeğiş toknş edihnesi için yapılan görüşme- ler otaınla sonuçlaııdı. Sornn 48 saat içinde çözülmüş ola- cak" dedi. Halit, rehinelerin önceki gece "dost" bir ülkeye götürüldüklerini de kaydetti. Rehinelerin Libya'da oldukla- n sanüıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle