Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/4 HABERLER 28 OCAK 1991
Komıkman:
Hazineve 238
milyar
• ANKARA (AA) —
Devlct Bakanı Ercüment
Konukman, Devlet
Denetleme Kurulu'nun
Hazine'ye 238 milyar lira
gelir sağladığım bildirdi.
Konukman, SHP Izmir
Milletvekili Ahmet Ersin'in
yazıh soru önergesine
verdiği cevapta, Devlet
Denetleme Kurulu'nun
kurulduğu 1981 yılından bu
yana Başbakanlığa 73 adet
inceteme ve denetleme
raporu gönderdiğini,
kesinleşnuş bilgiiere göre
Hazine'ye sağlanan gelir
miktannın 238 milyar 806
milyon 964 bin 520 lirayı
bulduğunu belirtti.
Demirel'e
eleştiri
• ANKARA (UBA) —
Sosyaldemokrat Halkçt
Parti (SHP) Tunceli
Milletvekili Kamer Genç,
Doğru Yol Partisi'nin.
"savasa karşı" tutumundaki
değişikliği eleşürerek
"Demirerin temel kuralının
'dûn dündür bugün
bugündür' olduğu artık
iyice anlaşıldı" dedi. Kamer
Genç, DYP'nin savaşa karşı
SHP ile aynı doğrultuda bir
politika izlerken son anda,
"Cumhurbaşkanı özal'ın
görüşleri çerçevesinde milli
birlik beraberlikten söz
etmeye başladığını" söyledi.
'Ateşkes'
çagrısı
• ANKARA (ANKA) —
Çeşitli sendika ve dernek
yöneticilerinin bir araya
«elmesiyle oluşturulan
'Turkiye Banş Oirişimi",
Körfez'de dcrhal ateşkes
Üan edilmesini isteyerek
Türkiye'de bulunan yabancı
askeri üslerin Türkiye'den
çıkanlması için sürekli çaba
gösterilmesi çağrısında
bulundu. Aralannda
Mahmut Dikerdem,
Teoman Alptürk, Münir
Ceylan, Enis Coşkun,
Mustafa Ekmekçi, Ali
Gitmez, Nevzat Helvacı,
AJpaslan Işıklı, Reha Isvan,
Reşat Kadayıfçılar, Ercan
Karakaş, Yakup Kepenek,
Leziz Onaran, Selim Ölçer,
İlhan Tekeli ve Melih
Yılmaz'ın bulunduğu
Türkiye Banş Girişimi'nin
açıklamasında,
"Ulusumuzun güvenliğini
sağlayacak yerde bir savaş
nedeni koumuna gelen
yabancı askeri üslerin ve
tesislerin ülkemizden
çıkarılmasını
gerçekleştirmek üzere,
toplumumuzun tüm
banssever kesimlerini
sürekli çaba harcamaya
çağınyoruz" denildi.
GüzePin
raporu
• ANKARA (UBA) —
ANAP Genei Başkan
adaylanndan Hasan Celal
Güzel, Körfez krizinden en
çok etkilenen Güneydoğu
illerine yaptığı gezi ile ilgili
olarak hükümete bir rapor
sunacağını söyledi.
Türkiye'de gelen ve gelecek
olan yardımlann acilen
krizden zarar gören halka
intikal ettirilmesini isteyen
Güzel, "Zarann neresinden
dönülse kârdır. Üslerden
Irak'a yapılan saldınlar
derhal durdurulmalıdır"
dedi.
Temenni ile
banş olmaz
• DENtZLI (Curahuriyet)
— SHP eski Genel
Sekreteri Deniz Baykal,
Körfez savaşının güncel
siyasi sorun durumuna
getirilmesinin yanlış
olduğunu savunarak "Barışı
temenni etmekle sağlamak
ayrı şeylerdir, siyasetçinin
görevi barışı sağlamaktır.
'Savaşa hayır' demekle bu
sağlanmaz" dedi. Baykal,
bazı SHP milletvekillerinin
TRT'ye yaptıklan "baskın-
ziyaret" konusunda da
"Partide beni rahatsız eden
yanlışlıklar ve hatalar
oluyor. Bunları kamuoyun
önünde tartışmak partimiz
açısından zararlı olur"
değerlendirmesini yaptı.
Kürtçeyesınırlı serbestlik "geç kalmış bir karar" olarak değerlendirildi
Hükümetin kararı şirîiî görünmek
2932 sayılı yasanın yürürlükten
kaldırılmasını Cindoruk, "Geç kalmış
bir karar" olarak değerlendirirken
Işıklar, "Kürtlerin sempati ve desteğini
kazanmaya yönelik" buldu. İsmail
Beşikçi ise yasanın kaldırılmasıyla 83
öncesi duruma dönüleceğini, 83'ten
önce de Türkiye'de Kürt ve Kürtçe
sorunu olduğuna dikkat çekti.
İç Politika Servisi — Bakan-
lar Kurulu'nun "anadit yasagı
getiren" 2932 sayıü yasanın kal-
dırılmasına ilişkin kararına tep-
kiler sürüyor. HEP Genel Baş-
kanı Fehmi Işıklar, kararı,
"Stratejik önemi büyiik Kürt
halkının sempati ve desteğini
kazanmak için alınmış bir
karar" olarak değerlendirirken
DYP Genel Başkan Yardımcısı
Hüsamettin Cindoruk, "Geç
kaimış bir karar" dedi. SP Ge-
nel Başkanı Ferit tlsever, "Kürt
reformculuğu parlatılmak
isteniyor" yorumunu yaparken,
ANAP Şırnak Milletvekili Nu-
rettin Vılmaz, "Düzenleme sa-
dece dilin konuşulması boyu-
tunda olursa kara mizab olur"
diye konuştu. 2932 sayılı yasa-
nın iptaline ilişkin görüşlerini al-
dığımız kişiler ve soyledikleri
şunlar:
Hüsamettin Cindoruk (DYP
Genel Başkan Yardımcısı) —
Geç kalmış bir karar. Biz bunu
senelerdir söylüyoruz. Öyle ya-
sa olmaz. Devletin resmi dili
olur, ama anadili olmaz. însan-
lann anadili olur. Türkiye'de de
birçok insanın anadili Kürtçe-
dir. Zaten konuşulan bir dil ya-
saklanamaz.
Fehmi Işıklar (HEP Genel
Başkanı): Kürtçeyi serbest bıra-
kan karar MGK'da uzun uzun
tartışıldıktan sonra alınmış. Bu
savaşta Kürt halkının stratejik
önemi büyiik. Bu nedenle bu
halkın sempati ve desteğini ka-
zanmak için bu karar alınmış
olabileceği gibi tümüyte insani
nedenlerJe de alınmış olabilir.
Eğer halkm destek ve sempati-
sini kazanmak için bu karar
alınmışsa, bundan beklenen ya-
rann sağlannıası, bu koşullarda
mümkün değildir. bir kanundu. Çağdışıydı. Faşist
Ferit tlsever (SP Genel Baş-
v e l r k c ı b i r
havayı içeren görü-
kanı): Amaç, grevierin enelen-
n ü m
içerisindeydi. Politik neden
mesiyie haifcn antisavaş potan-
n e
olursa ols ın, geç olmakla
siyelini söndürmek ve Kürtlere birlikte bir yasak kaldınlmıştır.
Irak'la ilgili projeleri geregı bir Kürt dilinin, Kürt kültürü ve
Kürt kimliğinin gelişmesini ensavaş rüşveti sunmaktır. îkti-
dar, ABD'nin savaşı kesin ka-
zanacağı hesabıyla Kuzey Irak'-
taki heveslerini açığa vuruyor.
lktidarın hedefî savaş sonrası
yeni coğrafyada Irak'taki nüfu-
sunu ve etkinliğini arttırmaktır.
Bu hedef Türkiye'de kültürel
özerklik, Irak'ta federal Türk-
Kürt cumhuriyeti önerileriyle de
somutlaşıyor. Kürtçe üzerinde-
ki yasağın kaldınlması ABD çı-
karlan doğrultusundaki böyle
bir planın parçasıdır. Kararda
Kürt reformculuğunun da par-
latılmak istendiği açıktır.
Nuretön Yılmaz (ANAPŞır-
nak Milletvekili): Çağm ayıbı
gelleyen böyle bir yasağın orta-
dan kalkması hoş bir olaydır.
Ancak mühim olan bu yasak
değil. önemli olan 141 ve 142.
maddelerin kaldırılmasıdır.
Eğer bunlar kaldınlmaz, düzen-
leme sadece dilin konuşulması
boyutunda olursa, kara mizah
olur. Doğulu milletvekilleri ola-
rak yakında bir toplantı yapa-
rak durumu değerlendirecek,
yapılacak düzenlemelerin hangi
açıhmlan sağlaması gerektiği
konusunda ilgililere görüşümü-
zü ileteceğiz.
Fna( Alalay (SHP Diyarbakır
Milletvekili): Yasağın kaldırıl-
5 milyonluk söz yüzüğü takıldı
Özallara
'Zeynep gelin'
MERİH AK
İZMtR — Alışılmışın
ötesinde bir hareket vardj
Efes Oteli'nde
Cumhurbaşkanı Türgut özal
"maaile" otelin kral dairesine
yerleşiyordu. Güvenlik
görevlileri öteye beriye
koşuşturuyor, gazetecilerle
âdeta köşe kapmaca
oynuyorlardı...
—Hayır, hayır, resim çekmek
yok. TRT, lütfen siz de
çekmeyin...
Cumhurbaşkanı'nın bu ani
ziyareti, "hayırlı bir iş" için
gerçekJeşiyordu. özallar,
Izmir'in tanmmış ailelerinden
işadamı Aipaslan
Beşikçioglu'nun Bilkent
Üniversitesi mezunu, 22
yaşındaki kızı Zejnep'i,
küçük oğulları Efe"ye istemeye
gelmişlerdi. Efe, heyecanlı
görünuyor, Semra Ozal'ın
nedense yüzu gülmüyordu...
Günlerden cumartesi olması
nedeniyle caddeler oldukça
kalabahktı. Saat 21.00
sıralannda özallar otekfen
aynlıyor ve Karşıyaka'ya
doğru süratle yol alıyorlardı.
Güvenlik önlemleri, araç
gürültüleri sükûneti bozuyor,
apartman sakinlerinin
balkonlara, pencerelere
çıkmasına neden oluyordu.
Beşikçioglu'nun
Karşıyakadaki konutuna
gelindiğinde, polislerle
gazeteciler arasındaki amansız
mücadele daha da boyut
kazaruyordu.
—Çekiiin ulan, o makineyi
şimdi alır elinden...
Başta Cumhurbaşkanı Turgut
Özal olduğu halde, eşi Semra
Hanım, çocukları Ahmet,
Zeynep ve en arkada Efe,
Beşikçioglu'nun evine
giriyorlar...
Zeynep Beşikcioğlu ile Efe
Özal, Bilkent'te okurken
taruşmışlardı. Zeynep,
üniversitenin lngiliz Edebiyatı
daJından mezun olmuştu.
Arkadashkiarı ise 1990
yazında Çeşme'de aşka
dönüşmüştü. özalların,
Beşikçioğlu ailesine ziyareti
bu noktaya dayanıyor ve
Zeynep" ile Efe"nin "evlilige Ok
fldım" sayılan "söz kesme"
töreni yapılıyordu.
özallar dünürlerinin evinde
yaklaşık 2.S saat kadar
misafir oluyorlar. Söz
kesiliyor, Efe, Zeynep'in iki
yanağından öpüyor. Bu arada
Zeynep'e 5 milyon lira
değerinde bir yüzük takılıyor.
Karşılıkb mutluluk
dîlekleriyle Özallar, gece
yansı Beşikçioglo'nun evinden
aynlıyor.
Zeynep'in annesi Nermin
Beşikçioğlu oldukça mutlu.
Cumhurbaşkanı Özal'ın,
kızını bizzat babası Aipaslan
Bey'den istediğini söyluyor ve
"Kızıroa, çok zarif, yaşuıa
uygun bir söz >üzüğü takıldı.
Çok mutluyuz, AHah
tamamına erdirsin" diyor...
ZEYNEP HEYECANLIYDI — Efe Özal'la onceki akşam söz kesilen Zeynep, babaii Aipaslan
Beşikçioğlu ile evlerinin önünde konuklannı bekledi. (Fotograf: AA)
AJVAP Kongresi'nde Kürtçe selam
ANAP Diyarbakır Merkez İlçe Kongresi'nde
söz alan bölge milletvekili Nurettin Dilek, gönül
rahatlığıyla Kürtçe konuşabileceklerini
belirterek "Artık 'tu çavvâyı lo' (nasılsınız)
diyebileceğiz" dedi.
yız. Muhalefet neden halka sa-
vaş aleyhtan milingler japtın-
yor? Bazı mioraklar halkı ka-
nunları ihlal ettirmeye
çalışıyor" diye konuştu. Arap
halklanyla ve Irak halkıyla biı
sorun olmadığını anlatan Içiş-
leri Bakanı Aksu, "Daha fazla
Müslüman kanı dökülmeden
Saddam'ın bu gaftan, bu zu-
liimden vazgeçraesini istiyoruz.
Irak yönetimi Türkiye'ye iltica-
lan önlemek amacıyla aleyhi-
mizde propaganda yapıyor" de-
di.
Halk Eğitim Merkezi'nde ya-
DtYARBAKIR/MALATYA
(Cumhuriyet) — ANAP Diyar-
bakır kongresinde söz alan Mil-
letvekili Nurettin Dilek. "Gö-
nül rahatlığı içinde Kürtçe
konuşabileceklerini" belirterek
"Artık 'Tu çawâyı lo?' (Nasılsı-
nız) diyebitecef iz" dedi.
ANAP Diyarbakır merkez il-
çe kongresine katılan İçişleri
Bakanı Abdiilkadir Aksu, böl-
gede alınan önlemlerin savun-
ma amacına yönelik olduğunu
ve kendilerinin de savaş isteme-
diklerini belirterek "Kim savaş
istiyor ki? Biz de savaşa karşı-
pılan ve ANAP Grup Başkan
Vekili ve Aksaray Milletvekili
Raşit Daldal'ın divan başkan-
lığını yürüttüğü kongrede söz
alan Diyarbakır Milletvekili
Nurettin Dilek, Kürtçe konuş-
ma yasağırun kaldınlması ko-
nusuna değindi. Yasağın kendi
hükümetleri döneminde çö-
zümlendiğine dikkat çeken Di-
lek, "Türkiye'nin önünde cid-
den bir kangren vardı. Bu da
Türkçe dışında bir dilin konu-
şulması yasağıydı. Biz arOk gö-
nül rabatlığı içerisinde 'Tu ça-
vvâyı lo?' (Nasılsınız) diyebiliriz.
Çünkü'biz bu sorunu da orta-
dan kaldırdık" dedi. Tek listeyle
gidiJen seçimkrde ilçe başkan-
lığına Abdurrahman Dal seçil-
di.
ANAP Malatya il kongresi-
ne katılan Milletvekili Yusuf
Bozkurt Özal da Irak'ın kurdu-
ğu askeri gücün savunma ama-
cına yönelik olmadığını öne sü-
ren bir konuşma yaptı. Irak'ın
dünyanın 4. büyük ordusunu
kurdu|una dikkat çeken Boz-
kurt Ozal şunlan söyledi:
"Savunma için çok büyük bir
askeri gücü var. Yaptıgı iş or-
tada. Kuveyt'ten sonra belki
Arabistan'a girecekti. Arkasın-
dan da belki bize gelecekti. Za-
ten 'baraj yapıyorsunuz, suyu-
muzu kesiyorsunuz' diye mesele
etmişti. Deniliyor ki 'Müslü-
man MusJumanla savasmaz.1
' İş
böyle değil. Yavuz Selim ve Fa-
tib Sultan Mehmet kimlerle sa-
vaşO? Müslumanlık kisvesi al-
tında saklanıp kendi menfaat-
lerini düşünenier var. Bu kadar
insan öldürmüş, ondan sonra
da çıkmış bir namaz kıldıgı fil-
mi çektiriyor. Bu şimdi istismar
degil mi? Kimyasal silah atıp
kendiratandaşlannıoldürüyor.
Bunların dinle imanla bir ilgisi
yok."
Saddam Hüsevin'in neyin pe-
şinde olduğunu bildiklerini
söyleyen ANAP Malatya Mil-
letvekili Yusuf Bozkurt Özal,
muhalefetle olan ilişkilere de
değinerek "Ftizeler keyif için
aluımadı. İstediğimiz muhaie-
fetin aklını Daşına almasıdır.
DYP dönüş yapmaya başladı.
Öbür taraf (SHP) de dönerse
birlik beraberlik içinde oluruz"
diye konuştu.
ANAP Malatya Milletvekili
Talai Zengin'in de katıldığı
kongrede tek listeyle yapılan se-
çim sonucu il başkanlığına Rı-
za Sinanoğlu seçildi.
ması ilk aşamada olumlu bir
adımdır. Ancak daha önemlisi
Adalet Bakanlığı'nın bu konu-
da yapacağı düzenlemedir.
Medya alanında, devletin Kürt
kimliğine yakîa^ımında, eğitim-
de ne gibi yeni gelişmelerin sağ-
lanacağıdır. Ancak bu konuda
pragmatik yaklaşımlar yerine il-
kesel yaklaşımlara yönelinmeli-
dir.
ismail Beşikçi (Sosyolog-
Yazar): Getirilen değişiklik bir
önlem niteliğini taşımamakta-
dır. Kürt sorununun çözümün-
de bir tedbir de olmaz. Ortado-
ce de Kürtler ve Kürtçe, Türki-
ye'de baskı altında idi.
Tahsin Yiicel. Bence bu, bir
durumun saptanması. Yani ger-
çekte zaten konuşuluyordu. Ya- '
pay bir yasaktı. Elbette bunun
birtakım sonuçlan da olacaktır.
örneğin Arıadolu'daki üniversi-
telerden birinde yapılan bilün-
sel bir toplantıda "bir Kürt et-
nisi olmadıgı" savunuldu. Ar-
tık en azından bu türlü, yanlış
ve gereksiz saptamalara gidil-
meyecek. Bu, olumlu bir adun-
dır denilebilir. Şunu da söyle-
mek gerekir ki birçok Ulkede de-
ğu'da birleşik, bağımsız, de- ğişik etniler var, ama tek bir res-
mokratik bir Kürdistan'ın olu- mi dil, eğitim-öğretim dili var.
şumunu engellemek için alınan
bir önlem olarak değerlendiril-
melidir. 1983'te getirilen bu ya-
saklamanın 1991'deOrtadoğu'-
daki gelişen durum gözetilerek
kaldunlması, durumu 1983 ön-
Elbette öğretim dili Türkçe ola-
caktır.
Sevgi ÖzeJ (Dil Derneği Ge-
nel Yazmam): Her ülkenin res-
mi bir eğitim dili var. Ama her
insan asıl konuştuğu dili, evin-
cesine çevirmiştir. 1983'tenön- de öğreniyor.
Kürtçe
rnağdurları
Bakanlar Kurulu'nun Kürtçe'nin
konuşulmasına esneklik getirilmesine ilişkin
kararı, Kürtçe konuştuğu veya konuşulmasını
savunduğu için hakkında soruşturma ve dava
açılanları gündeme getirdi.
ANKARA (ANKA)— Ba- lanmadı.
kanlar Kurulu'nun Kürtçe kul-
lanımına esneklik getiren bir ya-
sa hazırlanmasına ilişkin kara-
rı, Kürtçe konuştuğu veya Kürt-
çe konuşulmasını savunduğu söyleyen sanatçı Bedri Ayseli,
için hakkında soruşturma ve da- gözaluna aündı ve hakkında da-
va açılan, gozakına alınan ve va açıldı. "Hoy Nare" isimli ka-
set yapan sanatçı Rahmi Sattuk,
kasetindeki "Desmal" ve "Gu-
la zer" isimli şarkılar nedeniyle
soruşturmaya uğratıldı.
İnsan Haklan Demeği'nin ge-
nel kurulunda Kürtçe konuşma
yapan Vedat Aydın, bu konuş-
mayı Türkçeye çeviren avukat
SHP Genel Başkanı Erdal
tnönü ile tçişleri Bakanı Abdiil-
kadir Aksu'nun katıldıkları ba-
toplantılarda Kürtçe türkü
hapis cezasına çarptırılan çok
sayıda kişinin durumunu yeni-
den gündeme getirdi.
Kürtçe savunma
özgürlük Yolu davasından
yargılanan eski Diyarbakır Be-
lediye Başkanı Mehdi Zana ile
PKK-Siirt-Batman davasmda
yargılanan İsmail Sezgin, Kâzım
Ahmet Zeki Okçuoğlu ile bu ko-
nuşmayı desteklediği gerekçesiy-
Ateş, Medeni Güngör ve Hıfzıl- le avukat Mustafa Özer hakkın-
lah Korkut. anadilleri olduğu da 5-10 yıl ağır hapis cezası is-
gerekçesiyle Kürtçe savunma temiyle dava açıldj.
yapmak istediler. Bu istem üze- Mustafa Özer kısa sürede ser-
rine bu kişiler hakkında 8-15 yıl best bırakılırken Vfedat Aydm ile
ağir hapis cezası istemiyle dava Ahmet Zeki Okçuoğlu yaklaşık
açıldı. Mehdi Zana bu davada 2 ay tutuklu kaldıktan sonra be-
da "cezalandınlarak'' gıyabında raat ettiler.
yargılandı. Sanıklar daha sonra 6. sayısında Kürtçe bir şür ya>-
bu davalardan beraat ettiler. An- yımlayan Deng dergisi de topla-
cak PKK davasında Kürtçe sa- tıldı. Fazıl Acar, yeni doğan kı-
vunma yapmak istediği için Ha- a n
a Türkçe "Dağljara" anlamı-
lil Çelikaslan 9 yıl 8 ay hapis ce- na gelen "Jiyen" ismini koymak
zasına çarptınldı. isteyince Beytüşşebap Asliye
Soruşturma
Kürtçe konuşulması tartışma-
Hukuk Mahkemesi'nde isim ip-
tali istemiyle dava açıldı. Mah-
kemeaın, istemi reddeden kara-
lannın yoğunlaştığı geçen yıl n Yargıtay'ca da onandı.
içinde birçok milletvekili, Kürt- Bitüs'in Burcukaya köyü ima-
çenin konuşulmasını savunan mı Abdullah Denizhan, Türkçe
açıklamalarda bulundular. Bu bilmeyen köylülere "Hacer üJes-
açıklamalan nedeniyle Ankara ved"i Kürtçeye çevirerek vaaz ve-
DGM Savcıhğı aralarında rince gözaltına alındı ve hakkın-
ANAP'h TBMM Başkanvekili da Ahlat Aslive Ceza Mahkeme-
Halim Aras ile ANAP Mardin si'nde dava açıldı. İmam Deniz-
Milletvekili Nurettin Yılmaz'ın han'ın davası beraatle so-
da bulunduğu 19 miiletvekili
hakkında soruşturma açtı. So-
ruşturma sonunda SHP millet-
vekilleri Fikri Sağlar, Tevfik Ko-
çak, Fuat Alalav. Cumhur Kes-
kin, Kamer Genç ve Mehmet
nuçlandı.
SHP'nin Diyarbakır mitin-
unçe konuşma yapan 61
Sabiha Şener de tu-
tuklandı. Sabiha Şener daha
sonra 1 yıl hapis cezasına çarp-
tınldı.
26 mart yerel seçimleri önce-
Kahraman, HEP milletvekilleri
Cüneyt Canver, Fehmi Işıklar,
Adnan Ekmen, Mehmet Ali
Eren, İbrahim Akso\, Salih Sü- si yürütülen propaganda faali-
mer, Ahmet Türk, Kenan Sön- yetleri sırasında Kürtçe konuş-
mez, İsmail Hakkı Önal, Arif tuklan gerekçesiyle de çok sayı-
Sa| ve Mahmut Alınak, ANAP da kişi hakkında dava açıldı ve
milletvekili Nurettin Yılmaz'ın bu kişiler gözaltına alındı. (jm-
yargılanabilmeleri için dokunul- raniye'den sosyalist aday olarak
mazhklannın kaldınlması iste- seçimlere katılan Yılmaz Ekşi-
miyle TBMM Başkanlığı'na nin propaganda toplantısında
izleyicilere Kürtçe "Merhaba
Jıwera" diyerek selamladığı için
20 yaşındaki Sibel Taş gözalü-r
na alındı ve ardından da tutuk-
landı. 10 yıl hapis istemiyle yar-
başvunı yapıldı.
Aynca Kürtçe televizyon yayı-
nı yapılmasım isteyen SHP mil-
letvekilleri Fua» Atala>. Cumbur
Keskin ve İstemihan Talay hak-
kında da DGM savcılığınca so- gılanan Sibel Tkş uzun süren bir
ruşturma açıldı. MiJletvekilleri tutukluluğun
ile ilgili davalar henüz tamam- etti.
ardından beraat
GÜNEYDOĞU'DAN NOTLAR
ANAP Kürtlerin "hatırını" sordu
CELAL BAŞLANGIÇ
Bugüne kadar SHP'nin 2932 sayılı "ana dil yasagı getiren" yasanın
kaldınlması için verdiği yasa önerisini, HEP'in bu konudaki
girişimlerini "bölücülük" diye niteleyip komisyonlarda reddeden
ANAP iktidarı şimdi Türkiye'deki Kürt kökenlilere soruyordu:
"Tuçawâyılo?"
mıyor. Ekrana gelen bir iki kişi de ANAP'ın
yerel örgütlerinde yönetici konumunda olan-
lar ve gorevleri gereği "savaşa ılık bakanlar."
TRT'nin gizleme çabasma karşm özellikle
Körfez'de sıcak savaşın başiaması, bölgeye as-
keri yığınağın yoğunlaşması, halk arasında
gözle göriilür bir tedirginliğin gittikçe boyut-
lanmasına yol açıyordu. îşte böyle bir gergin-
likte iktidar "Kürtçe üzerindeki yasağın kalk-
ması"na yönelik bir adım attı.
Diyarbakır'da dün ANAP'ın merkez ilçe
kongresi vardı. Konuşmacılardan biri olan
kentin milletvekili Nurettin Dilek ANAP'lı
delegelere, yeni yasal düzenlemeye uygun ses-
lendi:
— Bizler gönül rahatlığıyla 'tu çavvâyı lo"
(nasılsınız) diyebileceğiz. Çünkü bu sorunu bi-
zim hükümetimiz oıtadan kaldırdı.
Dinleyiciler arasında hiçbir etki yapmadı bu
soz. Çünkü insanlar zaten kendi aralannda,
evlerinde, kahvelerde, alışveri^lerde ana dil-
lerini kullanıyorlardı. 12 Eylül sonrası resmi
dairelerin duvarlarındaki "valandaş Türkçe
DtYARBAKIR — TRT'nin kamerası ça-
lışıyor, mikrofonu sesalıyor. Konu, bölgede
yaşanan "savaş göçü." ANAP Milletvekiii
Nurettin Yılmaz. Cizre'de TV'ye halkın ne-
den goçtüğunü anlatıyor:
— Birinci neden 'kimyasal silah korkusu'-
dur. Göçün ikinci nedeni de halk arasında çok
yaygın olan maalesef tabanda tutan, halk ara-
sında anlatılan bir dedikodudur. Maya tutan
bu dedikoduya göre bölgede Saddam'a yöne-
len silahların, vöre halkına da dönecegidir.
Benim için acıdır, yüzde yüz yalan olduğu ke-
sin bir dedikodunun maya tutması, halkın
kendi silahlı kuvvetleriyle ilgili böyle yaJanlara
inanmasıdır.
Yaklaşık beş gün önce görüntülü olarak
kaydedilen bu demeç TRT'nin "makas"ına
takılıyor. TRT, Irak sınırına yakın yerleşim
birimlerinde yurttaşlarla röportaj yapıyor.
Hemen herkes savaşa karşı. Bölge halkına yö-
nelik, savaşa ilişkin görüşlerini aniatıyorlar.
Ancak bunlar da TRT'nin "makas"ını aşa-
konuş" gibi "komutlar"a da artık pek öyle
rastlanmıyordu. "Siyasi içerikli oîmaması
koşuluyla" Kürtçe kaset dinliyor, Diyarba-
ku-'daki lüks otellerin restorarJarmda davullu
zoımalı Kürtçe şarkılarla yemek yenebiü'yor-
du. Bu konudaki sıkıntı iş yazıya dökülünce
derneklerin genel kurullannda mikrofona
yansıyınca çıkıyordu. Hatta zaman zaraan
böyle bir sıkıntının çıkmadığını ANAP'lı Yıl-
maz dün şöyle örnekledi:
— Geçenlerde Mardin Valiliği'nin önünde
yüzlerce kişiye virmi dakika kadar Kürtçe ko-
nuştum. Zaten ana dili yasaklayan yasa ölü
olan bir yasaydı.
Yılmaz'a göre dil üzerindeki yasağın kal-
dırılması "geç olmakla biriikte Kürt halkına
sıcak bir selam"dı. Önemli olan yasağın ya-
zılı ve sözlü iletişim araçlannda Künlerin kim-
liklerine yönelik etkinliklerde kalkmasıydı.
Bunun için deen önemii engel 141 ve 142'ydi.
Yılmaz "Özal'ın kafasında ileriye dönük ola-
rak kültiırel haklara, sözlü ve yazılı basına bu
konuda daba fazla özgürlükler getiren pro-
jeler olduğunu" soylüyordu.
lyi de böyle bir "açüım" neden Türkiye'-
de "savaş krizi" yaşanırken, bolge halkı gö-
çerken, Irak'ın parçalanması durumunda o
ulkede yaşayan Türklere ve Kürtlere yönelik
senaryolar üretilirken gündeme gelmişti?
"Olaganüstü hallerde olağanüstü şeyler
düşünülür" diyordu Yılmaz. "Savaş dönemi,
bir narp havası var. Türkiye'nin sınır bölge-
sinde yasayanlann yüzde doksan dokuzu
Kürt. Hem Türkiye'deki Kürt kökenlilere
hem de Irak'taki Kürtlere bir nevi sıcak se-
lamdır."
SHP Diyarbakır Milletvekili Fuat AtaJay,
savaşm başlamasıyla birükte yaklaşık on gün-
dür iktidar kaynaklı bir spekülasyon yapıldı-
ğı, Kürt kimliğine, Kürt kültürüne yönelik
bir paketin hazırlandığı yolunda haberler al-
dıkjarını anlatıyor. SHP'ye yansıyanlara go-
re Özal yakın çevresine "bölgede etkinligimizi
arttırmak için bize handikap olacak her şey-
den kaçınmak gerekir" mesajını veriyordu.
"Körfez savaşı" surerken Irak'taki Kürtlerin
sempatisini kazanmak da geleceğe dönük pro-
jehsiyonlarda Türkiye'nin gereksinim duydu-
ğu bir unsurdu. SHP'li AtaJay bu konuda ön-
celikle "Adalet Bakanlığı'nın yapacağı düzen-
lemenin çerçevesi"nin önemli olduğunu an-
latırken "pragmatik yaklaşımlar yerine ilke-
sel yaklasım"lann gereğini vurguladı.
İnsan Haklan Demeği'nin Genel Kurulu'-
nda Kürtçe konuşmayı desteklediği için DGM
tarafından gözaluna alınan ve daha sonra yar-
gılananlardan, HEP Diyarbakır İl Başkanı
Mustafa Özer'e gore "ana dil üzerindeki >a-
sağın göstermelik olarak kaldınlması"nda ik-
tidann üç amacı vardı. Birincisi AGİK'e im-
za atmış bir ülke olarak savaş sonrası "Av- '
rupa pazarı"na çıktığında yukümlülüklerini »
yerine getirmiş bir Türkiye görüntüsü vermek. •
İkincisi Türkiye içinde "durumu kurtarmak." '
Üçüncüsü de Türkiye dışındaki, öncelikle de '
Irak'taki Kürtlere "daha çok şey vaat edebfl- i
mek." *
Bugüne kadar SHP'nin 2932 sayılı "ana dfl
yasagı getiren" yasanın kaldırılması için ver-
diği yasa önerisinin HEP'in bu konudaki gi-
rişimlerini "bölücülük" diye niteleyip komis- .
yonlarda reddeden ANAP iktidarı şimdit
Türkiye'deki Kürt kökenlilere soruyordu: )
"Tu çawâyı lo?" /
Yasağın kaldınlması, uygulamada zaten iş- i
lemeyen bir "yazılı ayıp"ın giderilmesiydi. t
Yöre insanmın günlük yaşamında hiçbir de- i
ğişiklik yapmayacak elbette bu uygulama. •
Ancak konuyla yakından ilgilenenler yapıla- •
cak yasal duzenlemeyle "kimlik ve kültürel •
geiişme önündeki engellerin aşılıp aşıimayaca-
ğını" merak ediyorlar. Bugüne dek ana dil
üzerindeki yasağın kaldınlmasına engel olan
ANAP iktidarının "savaş krizi" döneminde
böyle bir değişimi gündeme getirmesi de pek •
içten bulunmuyor yörede. Herkesin merak et- •
tigini, Körfez savaşı sırasında "tu ça»âyılo"
di>e soran ANAP'ın savaş sonrası yöre hal-
kından "Ez başım tu sağbi" (iyiyim, sen sa-
ğol) yanıtını alıp almayacağı.