18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/4 HABERLER 28 OCAK 1991 Komıkman: Hazineve 238 milyar • ANKARA (AA) — Devlct Bakanı Ercüment Konukman, Devlet Denetleme Kurulu'nun Hazine'ye 238 milyar lira gelir sağladığım bildirdi. Konukman, SHP Izmir Milletvekili Ahmet Ersin'in yazıh soru önergesine verdiği cevapta, Devlet Denetleme Kurulu'nun kurulduğu 1981 yılından bu yana Başbakanlığa 73 adet inceteme ve denetleme raporu gönderdiğini, kesinleşnuş bilgiiere göre Hazine'ye sağlanan gelir miktannın 238 milyar 806 milyon 964 bin 520 lirayı bulduğunu belirtti. Demirel'e eleştiri • ANKARA (UBA) — Sosyaldemokrat Halkçt Parti (SHP) Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Doğru Yol Partisi'nin. "savasa karşı" tutumundaki değişikliği eleşürerek "Demirerin temel kuralının 'dûn dündür bugün bugündür' olduğu artık iyice anlaşıldı" dedi. Kamer Genç, DYP'nin savaşa karşı SHP ile aynı doğrultuda bir politika izlerken son anda, "Cumhurbaşkanı özal'ın görüşleri çerçevesinde milli birlik beraberlikten söz etmeye başladığını" söyledi. 'Ateşkes' çagrısı • ANKARA (ANKA) — Çeşitli sendika ve dernek yöneticilerinin bir araya «elmesiyle oluşturulan 'Turkiye Banş Oirişimi", Körfez'de dcrhal ateşkes Üan edilmesini isteyerek Türkiye'de bulunan yabancı askeri üslerin Türkiye'den çıkanlması için sürekli çaba gösterilmesi çağrısında bulundu. Aralannda Mahmut Dikerdem, Teoman Alptürk, Münir Ceylan, Enis Coşkun, Mustafa Ekmekçi, Ali Gitmez, Nevzat Helvacı, AJpaslan Işıklı, Reha Isvan, Reşat Kadayıfçılar, Ercan Karakaş, Yakup Kepenek, Leziz Onaran, Selim Ölçer, İlhan Tekeli ve Melih Yılmaz'ın bulunduğu Türkiye Banş Girişimi'nin açıklamasında, "Ulusumuzun güvenliğini sağlayacak yerde bir savaş nedeni koumuna gelen yabancı askeri üslerin ve tesislerin ülkemizden çıkarılmasını gerçekleştirmek üzere, toplumumuzun tüm banssever kesimlerini sürekli çaba harcamaya çağınyoruz" denildi. GüzePin raporu • ANKARA (UBA) — ANAP Genei Başkan adaylanndan Hasan Celal Güzel, Körfez krizinden en çok etkilenen Güneydoğu illerine yaptığı gezi ile ilgili olarak hükümete bir rapor sunacağını söyledi. Türkiye'de gelen ve gelecek olan yardımlann acilen krizden zarar gören halka intikal ettirilmesini isteyen Güzel, "Zarann neresinden dönülse kârdır. Üslerden Irak'a yapılan saldınlar derhal durdurulmalıdır" dedi. Temenni ile banş olmaz • DENtZLI (Curahuriyet) — SHP eski Genel Sekreteri Deniz Baykal, Körfez savaşının güncel siyasi sorun durumuna getirilmesinin yanlış olduğunu savunarak "Barışı temenni etmekle sağlamak ayrı şeylerdir, siyasetçinin görevi barışı sağlamaktır. 'Savaşa hayır' demekle bu sağlanmaz" dedi. Baykal, bazı SHP milletvekillerinin TRT'ye yaptıklan "baskın- ziyaret" konusunda da "Partide beni rahatsız eden yanlışlıklar ve hatalar oluyor. Bunları kamuoyun önünde tartışmak partimiz açısından zararlı olur" değerlendirmesini yaptı. Kürtçeyesınırlı serbestlik "geç kalmış bir karar" olarak değerlendirildi Hükümetin kararı şirîiî görünmek 2932 sayılı yasanın yürürlükten kaldırılmasını Cindoruk, "Geç kalmış bir karar" olarak değerlendirirken Işıklar, "Kürtlerin sempati ve desteğini kazanmaya yönelik" buldu. İsmail Beşikçi ise yasanın kaldırılmasıyla 83 öncesi duruma dönüleceğini, 83'ten önce de Türkiye'de Kürt ve Kürtçe sorunu olduğuna dikkat çekti. İç Politika Servisi — Bakan- lar Kurulu'nun "anadit yasagı getiren" 2932 sayıü yasanın kal- dırılmasına ilişkin kararına tep- kiler sürüyor. HEP Genel Baş- kanı Fehmi Işıklar, kararı, "Stratejik önemi büyiik Kürt halkının sempati ve desteğini kazanmak için alınmış bir karar" olarak değerlendirirken DYP Genel Başkan Yardımcısı Hüsamettin Cindoruk, "Geç kaimış bir karar" dedi. SP Ge- nel Başkanı Ferit tlsever, "Kürt reformculuğu parlatılmak isteniyor" yorumunu yaparken, ANAP Şırnak Milletvekili Nu- rettin Vılmaz, "Düzenleme sa- dece dilin konuşulması boyu- tunda olursa kara mizab olur" diye konuştu. 2932 sayılı yasa- nın iptaline ilişkin görüşlerini al- dığımız kişiler ve soyledikleri şunlar: Hüsamettin Cindoruk (DYP Genel Başkan Yardımcısı) — Geç kalmış bir karar. Biz bunu senelerdir söylüyoruz. Öyle ya- sa olmaz. Devletin resmi dili olur, ama anadili olmaz. însan- lann anadili olur. Türkiye'de de birçok insanın anadili Kürtçe- dir. Zaten konuşulan bir dil ya- saklanamaz. Fehmi Işıklar (HEP Genel Başkanı): Kürtçeyi serbest bıra- kan karar MGK'da uzun uzun tartışıldıktan sonra alınmış. Bu savaşta Kürt halkının stratejik önemi büyiik. Bu nedenle bu halkın sempati ve desteğini ka- zanmak için bu karar alınmış olabileceği gibi tümüyte insani nedenlerJe de alınmış olabilir. Eğer halkm destek ve sempati- sini kazanmak için bu karar alınmışsa, bundan beklenen ya- rann sağlannıası, bu koşullarda mümkün değildir. bir kanundu. Çağdışıydı. Faşist Ferit tlsever (SP Genel Baş- v e l r k c ı b i r havayı içeren görü- kanı): Amaç, grevierin enelen- n ü m içerisindeydi. Politik neden mesiyie haifcn antisavaş potan- n e olursa ols ın, geç olmakla siyelini söndürmek ve Kürtlere birlikte bir yasak kaldınlmıştır. Irak'la ilgili projeleri geregı bir Kürt dilinin, Kürt kültürü ve Kürt kimliğinin gelişmesini ensavaş rüşveti sunmaktır. îkti- dar, ABD'nin savaşı kesin ka- zanacağı hesabıyla Kuzey Irak'- taki heveslerini açığa vuruyor. lktidarın hedefî savaş sonrası yeni coğrafyada Irak'taki nüfu- sunu ve etkinliğini arttırmaktır. Bu hedef Türkiye'de kültürel özerklik, Irak'ta federal Türk- Kürt cumhuriyeti önerileriyle de somutlaşıyor. Kürtçe üzerinde- ki yasağın kaldınlması ABD çı- karlan doğrultusundaki böyle bir planın parçasıdır. Kararda Kürt reformculuğunun da par- latılmak istendiği açıktır. Nuretön Yılmaz (ANAPŞır- nak Milletvekili): Çağm ayıbı gelleyen böyle bir yasağın orta- dan kalkması hoş bir olaydır. Ancak mühim olan bu yasak değil. önemli olan 141 ve 142. maddelerin kaldırılmasıdır. Eğer bunlar kaldınlmaz, düzen- leme sadece dilin konuşulması boyutunda olursa, kara mizah olur. Doğulu milletvekilleri ola- rak yakında bir toplantı yapa- rak durumu değerlendirecek, yapılacak düzenlemelerin hangi açıhmlan sağlaması gerektiği konusunda ilgililere görüşümü- zü ileteceğiz. Fna( Alalay (SHP Diyarbakır Milletvekili): Yasağın kaldırıl- 5 milyonluk söz yüzüğü takıldı Özallara 'Zeynep gelin' MERİH AK İZMtR — Alışılmışın ötesinde bir hareket vardj Efes Oteli'nde Cumhurbaşkanı Türgut özal "maaile" otelin kral dairesine yerleşiyordu. Güvenlik görevlileri öteye beriye koşuşturuyor, gazetecilerle âdeta köşe kapmaca oynuyorlardı... —Hayır, hayır, resim çekmek yok. TRT, lütfen siz de çekmeyin... Cumhurbaşkanı'nın bu ani ziyareti, "hayırlı bir iş" için gerçekJeşiyordu. özallar, Izmir'in tanmmış ailelerinden işadamı Aipaslan Beşikçioglu'nun Bilkent Üniversitesi mezunu, 22 yaşındaki kızı Zejnep'i, küçük oğulları Efe"ye istemeye gelmişlerdi. Efe, heyecanlı görünuyor, Semra Ozal'ın nedense yüzu gülmüyordu... Günlerden cumartesi olması nedeniyle caddeler oldukça kalabahktı. Saat 21.00 sıralannda özallar otekfen aynlıyor ve Karşıyaka'ya doğru süratle yol alıyorlardı. Güvenlik önlemleri, araç gürültüleri sükûneti bozuyor, apartman sakinlerinin balkonlara, pencerelere çıkmasına neden oluyordu. Beşikçioglu'nun Karşıyakadaki konutuna gelindiğinde, polislerle gazeteciler arasındaki amansız mücadele daha da boyut kazaruyordu. —Çekiiin ulan, o makineyi şimdi alır elinden... Başta Cumhurbaşkanı Turgut Özal olduğu halde, eşi Semra Hanım, çocukları Ahmet, Zeynep ve en arkada Efe, Beşikçioglu'nun evine giriyorlar... Zeynep Beşikcioğlu ile Efe Özal, Bilkent'te okurken taruşmışlardı. Zeynep, üniversitenin lngiliz Edebiyatı daJından mezun olmuştu. Arkadashkiarı ise 1990 yazında Çeşme'de aşka dönüşmüştü. özalların, Beşikçioğlu ailesine ziyareti bu noktaya dayanıyor ve Zeynep" ile Efe"nin "evlilige Ok fldım" sayılan "söz kesme" töreni yapılıyordu. özallar dünürlerinin evinde yaklaşık 2.S saat kadar misafir oluyorlar. Söz kesiliyor, Efe, Zeynep'in iki yanağından öpüyor. Bu arada Zeynep'e 5 milyon lira değerinde bir yüzük takılıyor. Karşılıkb mutluluk dîlekleriyle Özallar, gece yansı Beşikçioglo'nun evinden aynlıyor. Zeynep'in annesi Nermin Beşikçioğlu oldukça mutlu. Cumhurbaşkanı Özal'ın, kızını bizzat babası Aipaslan Bey'den istediğini söyluyor ve "Kızıroa, çok zarif, yaşuıa uygun bir söz >üzüğü takıldı. Çok mutluyuz, AHah tamamına erdirsin" diyor... ZEYNEP HEYECANLIYDI — Efe Özal'la onceki akşam söz kesilen Zeynep, babaii Aipaslan Beşikçioğlu ile evlerinin önünde konuklannı bekledi. (Fotograf: AA) AJVAP Kongresi'nde Kürtçe selam ANAP Diyarbakır Merkez İlçe Kongresi'nde söz alan bölge milletvekili Nurettin Dilek, gönül rahatlığıyla Kürtçe konuşabileceklerini belirterek "Artık 'tu çavvâyı lo' (nasılsınız) diyebileceğiz" dedi. yız. Muhalefet neden halka sa- vaş aleyhtan milingler japtın- yor? Bazı mioraklar halkı ka- nunları ihlal ettirmeye çalışıyor" diye konuştu. Arap halklanyla ve Irak halkıyla biı sorun olmadığını anlatan Içiş- leri Bakanı Aksu, "Daha fazla Müslüman kanı dökülmeden Saddam'ın bu gaftan, bu zu- liimden vazgeçraesini istiyoruz. Irak yönetimi Türkiye'ye iltica- lan önlemek amacıyla aleyhi- mizde propaganda yapıyor" de- di. Halk Eğitim Merkezi'nde ya- DtYARBAKIR/MALATYA (Cumhuriyet) — ANAP Diyar- bakır kongresinde söz alan Mil- letvekili Nurettin Dilek. "Gö- nül rahatlığı içinde Kürtçe konuşabileceklerini" belirterek "Artık 'Tu çawâyı lo?' (Nasılsı- nız) diyebitecef iz" dedi. ANAP Diyarbakır merkez il- çe kongresine katılan İçişleri Bakanı Abdiilkadir Aksu, böl- gede alınan önlemlerin savun- ma amacına yönelik olduğunu ve kendilerinin de savaş isteme- diklerini belirterek "Kim savaş istiyor ki? Biz de savaşa karşı- pılan ve ANAP Grup Başkan Vekili ve Aksaray Milletvekili Raşit Daldal'ın divan başkan- lığını yürüttüğü kongrede söz alan Diyarbakır Milletvekili Nurettin Dilek, Kürtçe konuş- ma yasağırun kaldınlması ko- nusuna değindi. Yasağın kendi hükümetleri döneminde çö- zümlendiğine dikkat çeken Di- lek, "Türkiye'nin önünde cid- den bir kangren vardı. Bu da Türkçe dışında bir dilin konu- şulması yasağıydı. Biz arOk gö- nül rabatlığı içerisinde 'Tu ça- vvâyı lo?' (Nasılsınız) diyebiliriz. Çünkü'biz bu sorunu da orta- dan kaldırdık" dedi. Tek listeyle gidiJen seçimkrde ilçe başkan- lığına Abdurrahman Dal seçil- di. ANAP Malatya il kongresi- ne katılan Milletvekili Yusuf Bozkurt Özal da Irak'ın kurdu- ğu askeri gücün savunma ama- cına yönelik olmadığını öne sü- ren bir konuşma yaptı. Irak'ın dünyanın 4. büyük ordusunu kurdu|una dikkat çeken Boz- kurt Ozal şunlan söyledi: "Savunma için çok büyük bir askeri gücü var. Yaptıgı iş or- tada. Kuveyt'ten sonra belki Arabistan'a girecekti. Arkasın- dan da belki bize gelecekti. Za- ten 'baraj yapıyorsunuz, suyu- muzu kesiyorsunuz' diye mesele etmişti. Deniliyor ki 'Müslü- man MusJumanla savasmaz.1 ' İş böyle değil. Yavuz Selim ve Fa- tib Sultan Mehmet kimlerle sa- vaşO? Müslumanlık kisvesi al- tında saklanıp kendi menfaat- lerini düşünenier var. Bu kadar insan öldürmüş, ondan sonra da çıkmış bir namaz kıldıgı fil- mi çektiriyor. Bu şimdi istismar degil mi? Kimyasal silah atıp kendiratandaşlannıoldürüyor. Bunların dinle imanla bir ilgisi yok." Saddam Hüsevin'in neyin pe- şinde olduğunu bildiklerini söyleyen ANAP Malatya Mil- letvekili Yusuf Bozkurt Özal, muhalefetle olan ilişkilere de değinerek "Ftizeler keyif için aluımadı. İstediğimiz muhaie- fetin aklını Daşına almasıdır. DYP dönüş yapmaya başladı. Öbür taraf (SHP) de dönerse birlik beraberlik içinde oluruz" diye konuştu. ANAP Malatya Milletvekili Talai Zengin'in de katıldığı kongrede tek listeyle yapılan se- çim sonucu il başkanlığına Rı- za Sinanoğlu seçildi. ması ilk aşamada olumlu bir adımdır. Ancak daha önemlisi Adalet Bakanlığı'nın bu konu- da yapacağı düzenlemedir. Medya alanında, devletin Kürt kimliğine yakîa^ımında, eğitim- de ne gibi yeni gelişmelerin sağ- lanacağıdır. Ancak bu konuda pragmatik yaklaşımlar yerine il- kesel yaklaşımlara yönelinmeli- dir. ismail Beşikçi (Sosyolog- Yazar): Getirilen değişiklik bir önlem niteliğini taşımamakta- dır. Kürt sorununun çözümün- de bir tedbir de olmaz. Ortado- ce de Kürtler ve Kürtçe, Türki- ye'de baskı altında idi. Tahsin Yiicel. Bence bu, bir durumun saptanması. Yani ger- çekte zaten konuşuluyordu. Ya- ' pay bir yasaktı. Elbette bunun birtakım sonuçlan da olacaktır. örneğin Arıadolu'daki üniversi- telerden birinde yapılan bilün- sel bir toplantıda "bir Kürt et- nisi olmadıgı" savunuldu. Ar- tık en azından bu türlü, yanlış ve gereksiz saptamalara gidil- meyecek. Bu, olumlu bir adun- dır denilebilir. Şunu da söyle- mek gerekir ki birçok Ulkede de- ğu'da birleşik, bağımsız, de- ğişik etniler var, ama tek bir res- mokratik bir Kürdistan'ın olu- mi dil, eğitim-öğretim dili var. şumunu engellemek için alınan bir önlem olarak değerlendiril- melidir. 1983'te getirilen bu ya- saklamanın 1991'deOrtadoğu'- daki gelişen durum gözetilerek kaldunlması, durumu 1983 ön- Elbette öğretim dili Türkçe ola- caktır. Sevgi ÖzeJ (Dil Derneği Ge- nel Yazmam): Her ülkenin res- mi bir eğitim dili var. Ama her insan asıl konuştuğu dili, evin- cesine çevirmiştir. 1983'tenön- de öğreniyor. Kürtçe rnağdurları Bakanlar Kurulu'nun Kürtçe'nin konuşulmasına esneklik getirilmesine ilişkin kararı, Kürtçe konuştuğu veya konuşulmasını savunduğu için hakkında soruşturma ve dava açılanları gündeme getirdi. ANKARA (ANKA)— Ba- lanmadı. kanlar Kurulu'nun Kürtçe kul- lanımına esneklik getiren bir ya- sa hazırlanmasına ilişkin kara- rı, Kürtçe konuştuğu veya Kürt- çe konuşulmasını savunduğu söyleyen sanatçı Bedri Ayseli, için hakkında soruşturma ve da- gözaluna aündı ve hakkında da- va açılan, gozakına alınan ve va açıldı. "Hoy Nare" isimli ka- set yapan sanatçı Rahmi Sattuk, kasetindeki "Desmal" ve "Gu- la zer" isimli şarkılar nedeniyle soruşturmaya uğratıldı. İnsan Haklan Demeği'nin ge- nel kurulunda Kürtçe konuşma yapan Vedat Aydın, bu konuş- mayı Türkçeye çeviren avukat SHP Genel Başkanı Erdal tnönü ile tçişleri Bakanı Abdiil- kadir Aksu'nun katıldıkları ba- toplantılarda Kürtçe türkü hapis cezasına çarptırılan çok sayıda kişinin durumunu yeni- den gündeme getirdi. Kürtçe savunma özgürlük Yolu davasından yargılanan eski Diyarbakır Be- lediye Başkanı Mehdi Zana ile PKK-Siirt-Batman davasmda yargılanan İsmail Sezgin, Kâzım Ahmet Zeki Okçuoğlu ile bu ko- nuşmayı desteklediği gerekçesiy- Ateş, Medeni Güngör ve Hıfzıl- le avukat Mustafa Özer hakkın- lah Korkut. anadilleri olduğu da 5-10 yıl ağır hapis cezası is- gerekçesiyle Kürtçe savunma temiyle dava açıldj. yapmak istediler. Bu istem üze- Mustafa Özer kısa sürede ser- rine bu kişiler hakkında 8-15 yıl best bırakılırken Vfedat Aydm ile ağir hapis cezası istemiyle dava Ahmet Zeki Okçuoğlu yaklaşık açıldı. Mehdi Zana bu davada 2 ay tutuklu kaldıktan sonra be- da "cezalandınlarak'' gıyabında raat ettiler. yargılandı. Sanıklar daha sonra 6. sayısında Kürtçe bir şür ya>- bu davalardan beraat ettiler. An- yımlayan Deng dergisi de topla- cak PKK davasında Kürtçe sa- tıldı. Fazıl Acar, yeni doğan kı- vunma yapmak istediği için Ha- a n a Türkçe "Dağljara" anlamı- lil Çelikaslan 9 yıl 8 ay hapis ce- na gelen "Jiyen" ismini koymak zasına çarptınldı. isteyince Beytüşşebap Asliye Soruşturma Kürtçe konuşulması tartışma- Hukuk Mahkemesi'nde isim ip- tali istemiyle dava açıldı. Mah- kemeaın, istemi reddeden kara- lannın yoğunlaştığı geçen yıl n Yargıtay'ca da onandı. içinde birçok milletvekili, Kürt- Bitüs'in Burcukaya köyü ima- çenin konuşulmasını savunan mı Abdullah Denizhan, Türkçe açıklamalarda bulundular. Bu bilmeyen köylülere "Hacer üJes- açıklamalan nedeniyle Ankara ved"i Kürtçeye çevirerek vaaz ve- DGM Savcıhğı aralarında rince gözaltına alındı ve hakkın- ANAP'h TBMM Başkanvekili da Ahlat Aslive Ceza Mahkeme- Halim Aras ile ANAP Mardin si'nde dava açıldı. İmam Deniz- Milletvekili Nurettin Yılmaz'ın han'ın davası beraatle so- da bulunduğu 19 miiletvekili hakkında soruşturma açtı. So- ruşturma sonunda SHP millet- vekilleri Fikri Sağlar, Tevfik Ko- çak, Fuat Alalav. Cumhur Kes- kin, Kamer Genç ve Mehmet nuçlandı. SHP'nin Diyarbakır mitin- unçe konuşma yapan 61 Sabiha Şener de tu- tuklandı. Sabiha Şener daha sonra 1 yıl hapis cezasına çarp- tınldı. 26 mart yerel seçimleri önce- Kahraman, HEP milletvekilleri Cüneyt Canver, Fehmi Işıklar, Adnan Ekmen, Mehmet Ali Eren, İbrahim Akso\, Salih Sü- si yürütülen propaganda faali- mer, Ahmet Türk, Kenan Sön- yetleri sırasında Kürtçe konuş- mez, İsmail Hakkı Önal, Arif tuklan gerekçesiyle de çok sayı- Sa| ve Mahmut Alınak, ANAP da kişi hakkında dava açıldı ve milletvekili Nurettin Yılmaz'ın bu kişiler gözaltına alındı. (jm- yargılanabilmeleri için dokunul- raniye'den sosyalist aday olarak mazhklannın kaldınlması iste- seçimlere katılan Yılmaz Ekşi- miyle TBMM Başkanlığı'na nin propaganda toplantısında izleyicilere Kürtçe "Merhaba Jıwera" diyerek selamladığı için 20 yaşındaki Sibel Taş gözalü-r na alındı ve ardından da tutuk- landı. 10 yıl hapis istemiyle yar- başvunı yapıldı. Aynca Kürtçe televizyon yayı- nı yapılmasım isteyen SHP mil- letvekilleri Fua» Atala>. Cumbur Keskin ve İstemihan Talay hak- kında da DGM savcılığınca so- gılanan Sibel Tkş uzun süren bir ruşturma açıldı. MiJletvekilleri tutukluluğun ile ilgili davalar henüz tamam- etti. ardından beraat GÜNEYDOĞU'DAN NOTLAR ANAP Kürtlerin "hatırını" sordu CELAL BAŞLANGIÇ Bugüne kadar SHP'nin 2932 sayılı "ana dil yasagı getiren" yasanın kaldınlması için verdiği yasa önerisini, HEP'in bu konudaki girişimlerini "bölücülük" diye niteleyip komisyonlarda reddeden ANAP iktidarı şimdi Türkiye'deki Kürt kökenlilere soruyordu: "Tuçawâyılo?" mıyor. Ekrana gelen bir iki kişi de ANAP'ın yerel örgütlerinde yönetici konumunda olan- lar ve gorevleri gereği "savaşa ılık bakanlar." TRT'nin gizleme çabasma karşm özellikle Körfez'de sıcak savaşın başiaması, bölgeye as- keri yığınağın yoğunlaşması, halk arasında gözle göriilür bir tedirginliğin gittikçe boyut- lanmasına yol açıyordu. îşte böyle bir gergin- likte iktidar "Kürtçe üzerindeki yasağın kalk- ması"na yönelik bir adım attı. Diyarbakır'da dün ANAP'ın merkez ilçe kongresi vardı. Konuşmacılardan biri olan kentin milletvekili Nurettin Dilek ANAP'lı delegelere, yeni yasal düzenlemeye uygun ses- lendi: — Bizler gönül rahatlığıyla 'tu çavvâyı lo" (nasılsınız) diyebileceğiz. Çünkü bu sorunu bi- zim hükümetimiz oıtadan kaldırdı. Dinleyiciler arasında hiçbir etki yapmadı bu soz. Çünkü insanlar zaten kendi aralannda, evlerinde, kahvelerde, alışveri^lerde ana dil- lerini kullanıyorlardı. 12 Eylül sonrası resmi dairelerin duvarlarındaki "valandaş Türkçe DtYARBAKIR — TRT'nin kamerası ça- lışıyor, mikrofonu sesalıyor. Konu, bölgede yaşanan "savaş göçü." ANAP Milletvekiii Nurettin Yılmaz. Cizre'de TV'ye halkın ne- den goçtüğunü anlatıyor: — Birinci neden 'kimyasal silah korkusu'- dur. Göçün ikinci nedeni de halk arasında çok yaygın olan maalesef tabanda tutan, halk ara- sında anlatılan bir dedikodudur. Maya tutan bu dedikoduya göre bölgede Saddam'a yöne- len silahların, vöre halkına da dönecegidir. Benim için acıdır, yüzde yüz yalan olduğu ke- sin bir dedikodunun maya tutması, halkın kendi silahlı kuvvetleriyle ilgili böyle yaJanlara inanmasıdır. Yaklaşık beş gün önce görüntülü olarak kaydedilen bu demeç TRT'nin "makas"ına takılıyor. TRT, Irak sınırına yakın yerleşim birimlerinde yurttaşlarla röportaj yapıyor. Hemen herkes savaşa karşı. Bölge halkına yö- nelik, savaşa ilişkin görüşlerini aniatıyorlar. Ancak bunlar da TRT'nin "makas"ını aşa- konuş" gibi "komutlar"a da artık pek öyle rastlanmıyordu. "Siyasi içerikli oîmaması koşuluyla" Kürtçe kaset dinliyor, Diyarba- ku-'daki lüks otellerin restorarJarmda davullu zoımalı Kürtçe şarkılarla yemek yenebiü'yor- du. Bu konudaki sıkıntı iş yazıya dökülünce derneklerin genel kurullannda mikrofona yansıyınca çıkıyordu. Hatta zaman zaraan böyle bir sıkıntının çıkmadığını ANAP'lı Yıl- maz dün şöyle örnekledi: — Geçenlerde Mardin Valiliği'nin önünde yüzlerce kişiye virmi dakika kadar Kürtçe ko- nuştum. Zaten ana dili yasaklayan yasa ölü olan bir yasaydı. Yılmaz'a göre dil üzerindeki yasağın kal- dırılması "geç olmakla biriikte Kürt halkına sıcak bir selam"dı. Önemli olan yasağın ya- zılı ve sözlü iletişim araçlannda Künlerin kim- liklerine yönelik etkinliklerde kalkmasıydı. Bunun için deen önemii engel 141 ve 142'ydi. Yılmaz "Özal'ın kafasında ileriye dönük ola- rak kültiırel haklara, sözlü ve yazılı basına bu konuda daba fazla özgürlükler getiren pro- jeler olduğunu" soylüyordu. lyi de böyle bir "açüım" neden Türkiye'- de "savaş krizi" yaşanırken, bolge halkı gö- çerken, Irak'ın parçalanması durumunda o ulkede yaşayan Türklere ve Kürtlere yönelik senaryolar üretilirken gündeme gelmişti? "Olaganüstü hallerde olağanüstü şeyler düşünülür" diyordu Yılmaz. "Savaş dönemi, bir narp havası var. Türkiye'nin sınır bölge- sinde yasayanlann yüzde doksan dokuzu Kürt. Hem Türkiye'deki Kürt kökenlilere hem de Irak'taki Kürtlere bir nevi sıcak se- lamdır." SHP Diyarbakır Milletvekili Fuat AtaJay, savaşm başlamasıyla birükte yaklaşık on gün- dür iktidar kaynaklı bir spekülasyon yapıldı- ğı, Kürt kimliğine, Kürt kültürüne yönelik bir paketin hazırlandığı yolunda haberler al- dıkjarını anlatıyor. SHP'ye yansıyanlara go- re Özal yakın çevresine "bölgede etkinligimizi arttırmak için bize handikap olacak her şey- den kaçınmak gerekir" mesajını veriyordu. "Körfez savaşı" surerken Irak'taki Kürtlerin sempatisini kazanmak da geleceğe dönük pro- jehsiyonlarda Türkiye'nin gereksinim duydu- ğu bir unsurdu. SHP'li AtaJay bu konuda ön- celikle "Adalet Bakanlığı'nın yapacağı düzen- lemenin çerçevesi"nin önemli olduğunu an- latırken "pragmatik yaklaşımlar yerine ilke- sel yaklasım"lann gereğini vurguladı. İnsan Haklan Demeği'nin Genel Kurulu'- nda Kürtçe konuşmayı desteklediği için DGM tarafından gözaluna alınan ve daha sonra yar- gılananlardan, HEP Diyarbakır İl Başkanı Mustafa Özer'e gore "ana dil üzerindeki >a- sağın göstermelik olarak kaldınlması"nda ik- tidann üç amacı vardı. Birincisi AGİK'e im- za atmış bir ülke olarak savaş sonrası "Av- ' rupa pazarı"na çıktığında yukümlülüklerini » yerine getirmiş bir Türkiye görüntüsü vermek. • İkincisi Türkiye içinde "durumu kurtarmak." ' Üçüncüsü de Türkiye dışındaki, öncelikle de ' Irak'taki Kürtlere "daha çok şey vaat edebfl- i mek." * Bugüne kadar SHP'nin 2932 sayılı "ana dfl yasagı getiren" yasanın kaldırılması için ver- diği yasa önerisinin HEP'in bu konudaki gi- rişimlerini "bölücülük" diye niteleyip komis- . yonlarda reddeden ANAP iktidarı şimdit Türkiye'deki Kürt kökenlilere soruyordu: ) "Tu çawâyı lo?" / Yasağın kaldınlması, uygulamada zaten iş- i lemeyen bir "yazılı ayıp"ın giderilmesiydi. t Yöre insanmın günlük yaşamında hiçbir de- i ğişiklik yapmayacak elbette bu uygulama. • Ancak konuyla yakından ilgilenenler yapıla- • cak yasal duzenlemeyle "kimlik ve kültürel • geiişme önündeki engellerin aşılıp aşıimayaca- ğını" merak ediyorlar. Bugüne dek ana dil üzerindeki yasağın kaldınlmasına engel olan ANAP iktidarının "savaş krizi" döneminde böyle bir değişimi gündeme getirmesi de pek • içten bulunmuyor yörede. Herkesin merak et- • tigini, Körfez savaşı sırasında "tu ça»âyılo" di>e soran ANAP'ın savaş sonrası yöre hal- kından "Ez başım tu sağbi" (iyiyim, sen sa- ğol) yanıtını alıp almayacağı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle