Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 OCAK 1991 CUMHURİYET/17
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN
Ueviet Meteoroloıı Işlen Genel
Mûdûriüğû'nden alınan bıtgrye gö-
re; yurdun batı kesımlen parçalı
bulutlu, ıç ve doğu kesımlen sa-
bar Saaöennde sıslı dığer yerler
az bulutlu ve açık geçecek HA-
\A SICAKLIĞI Onemlı btr değrşık-
lık olmayacak RUZGÂR Kuzeyve
batı yönlerden hafıf, ara sıra orta
kuvvette esecek DENIZLERIMIZ-
DE Marmara Kuzey Ege ve Ka-
radenız'de gûndoğusu ve poyraz,
dığer denızlenmızde kıble ve ke-
şıslemeden 3 ıla 5, yer yer 6 kuv-
vetınde, saatte 10 ıla 21. yer yer
27 denız milı huzta esecek. Denız
mutedıl datgalı olacak. göruş uzaklığı 10 km dolayında
olacak Van gölünde hava Az bulutlu geçecek Rüzgâr
kuzey ve batı yönlerden hafif ara ara orta kuvvette ese-
cek Göi kûçûk dalgaJı, görüş uzaklığı 10 km dolayında
bulunacak
Adana
Adapaan
Adyaman
Myon
Ajn
Ankara
Antakya
Analya
Artvm
Aydm
Baktesr
Bıleak
8mg6l
Bıtts
Balu
Bursa
Çanaıdale
Çorum
Denrt
A 11° 2° Dıyamalar
B 8° f Edırne
A 4° -8° Erzmcan
A 0° 12°Eıamjfli
S -W-31°EslQşehır
S «• 7° Saoantep
2° °û
A
B
S
S
S
A
A 12° 4° âresun B
A 13° 1° Gûmüşlane B
A 11° 0°lsparta A
8 8° 6 Istanbul B
B 7°-6° lantr A
S -8° 19°Kâfs
S -4° U°K2Sfemonu B
f MPKayserı
B 8° -4° KııUaıei
B 9° 1°Konya
B 3°-S°KûtaHya
A 7°-2° MaiHya
6° 6° Marasa
8° 5° K Maraş
2° t2°Mersm
•6° 29°Mui)ta
2° W>Muş
7° 5° Nıdde
W> 4°0rdu
0°-8°(te
0° 12°Samsun
2° ICrSÎrt
9 fSmoç
10° 1° Snas
7° 23°-fekrtaO
1°-S° labzon
-1° 12°lmceü
0°
0° 12°Vtagal
3° -5° ZonguUak
A 9° 3°
A 6° 4°
A 13° 3°
A 7° 2°
S 12° 25°
si'ff
B 9° 4»
B 8° 4°
B 9° 4"
A 6°-4°
B 8° 5°
S -2» -9°
B 10° 2°
B 9° 3°
S 2° 12°
A 5°-6°
S 2» 13°
S -2°-13»
B 7» 3°
aç* yaOmurtu ^ f e ssi /?karlı A-açık B-buluUu &fluneşi K-kark S-SBh Y-yajnnrtJ
BULMACA
SOLDAN SAĞA: 1 2 3
1/ Bir işi yılmadan
sonuna dejHn götu-
ren. 2/ öldürucü
hastahk salgını...
Kulak ıltihabı. 3/
Bir şey üzerindeki
gerekli bılgi... Hel-
yum elementinin
simgesi. 4/ Derebey-
lık Japonyası'nda
savaşçı. 5/ Eskiden
harman ürünlerin-
den onda bir oranın-
da alınan vergi...
Ağaç kutüklerinden
yapılma, lsviçre'ye
özgu dağ evı. 6/ Hasta... Zehir. 7/
tki tarla arasında sınır... Üstü top-
rakla örtulü saman yığını. 8/ llaç...
Çekirdekli pamuk. 9/ Etli, yuvarlak-
ça ve şişkin olan sap kısmı yenen la-
hana çeşıdı... Parola.
YUKARIDAN AŞAGlYA:
1/ Turnagagası da denilen, yaprak-
ları guzel kokulu bir bitki. 2/ Ulus-
lararası Çalışma OrgutU'nün simge-
si... Yakası kurklu ve kolsuz kaput.
3/ Resim yapan sanatçı... Fas'ın plaka işareti. 4/ Derinlere ka-
dar işleyen dolama. 5/ Kemiklerin yuvarlak ucu... Yapraklan
salata gibı yenen kokulu bir bitki. 6/ Butün olanaklar gözö-
nunde tutularak kara, hava ve deniz birliklerinin yerleştirilme-
si biçımi.. Rüya. 7/ Bir gıda maddesi... Gözleme. 8/ Sofrada
kullanılan sahan altlığı... Lityumun simgesi. 9/ Su bulunma-
yan yerde su niyetiyle toprak, kum gibi şeylerle abdest alma.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Metre sistemi
28 OCAK 1931
Kullanılacak ölçttler için
metro sisteminin kabulüne
dair olan lâyihaya göre,
alelûmum mukavele ve
akitlerle fatura, tıcaret
defterleri, ilân ve sair ticari
evrak ve vesikalarda bu
ölçülerden maadasırun
kullanılması memnudur. Bu
gibi akit ve vesikalardaki
miktarlar, metro sistemi
ölçülere göre yazılmış
olmadıkça muteber değildir.
Bu maddenin hükmü, sayı
ile alınıp satılanlara şamil değildir.
Bu kanundaki ölçü kelimesi, tartıyı da ifade eder.
Her nevi ölçüler, bu kanun ahkârnı dairesinde ayarlanmış
olacaktır. Bu mecburiyet, sınaî müesseselerde imalât
miktarlarını tesbit hususunda kullanılan ölçü ve tartılara
demiryolu yük vagonlanna ve işçi gündeliklerini tesbit
için kullanılan nakliye vasıtalarına dahi şamildir.
Turkiye'de, metro sistemi ölçülere göre tanzim edilmemiş
ölçülerin yapılması ve ayarlanmamış ölçülerin satılması
memnudur.
Akıcı maddelerin tartılmasında litre kullamlacaktır.
Ölçuler, ilk defa, senelik ve anî olmak uzere üç türlü
muayeneye tabidir.
Bu kanunun tatbiki için merkezde tktisat Vekâletine
merbut (ölçüler umum müdurluğü) teşkil edilecektir.
Turkiye hukumetı, beynelmılel ölçuler burosuna ıştirak
edecektir.
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Santa Maria
28 OCAK 1961
Portekizlı ıhtilâlcılerin ele geçirdikleri Santa Maria lüks
yolcu gemisini takip etmekte olan Amerikan filosuna
mensup destroyerler dün gece gemi ile irtibat temin
ederek kaptan Galvao'dan yolculan en yakın bir limana
çıkarmasını ikınci defa talep etmişlerdir.
Porto Rico'daki Amerikan deniz üssu Kumandanlığı,
Santa Marıa'nm mesajı aldığından emin olduklarını,
fakat cevap verilmediğini açıklamıştır.
Daha sonra tekrar gemi ile yapılan bir telslz
muhaberesinde yolcuların Brezilya'da Luzia limanına
çıkanlmasını, limanda bir Amerikan muhribinin gemiyi
bekliyeceğı bildirilmişse de buna da henüz bir cevap
alınamamıştır.
Kaptan Galvao dun New York'taki National
Broadcasting Şirketine gönderdiği bir mesajda Amerikan
makamları ile gemide göruşmeğe hazır olduğunu ifade
etmiştir.
Diğer taraftan Amerikan atom denizaltısı da dün gece
Santa Maria ile temas temin etmiştir.
Geminm hâlen Angola'ya doğru olan rotasında bir
değişiklik tesbit edilmemiştir. Angola Genel Valisi bir
acıklamasında Lizbondan talimat bekledığıni, fakat daha
önce her türlü tertibatı aldığım söylemiştir. Buna
mukabil Caracastaki Galvao taraftarlan Angola ve diğer
Afrika mustemlekelerinin kendilerini
destekliyeceklerinden emin bulunduklannı belirtmişlerdir.
Bu çevreler pek yakmda sürgilndeki Portekiz
hükümetinin tanınmasuıı beklemektedirler.
Son dakikada alınan bir habere göre, gemide bulunan 42
Amerikalıdan alınan bir mesajda, gemideki yiyecek ve
suyun tükenmekte olduğuna işaret edilmiştir.
Baa Amerikan çevreleri Santa Mana'mn hâlâ geri
dönerek bir Güney Amerika limanına gitmesini ihtimal
dahilinde görmektedirler. Brezilyadan alınan bir haberde
ıse yeni Brezılya Cumhurbaşkamnın, Galvao istediği
takdirde memleketine sığınmasına müsaade edeceğini
bildirmiştir. Ancak bunun için de yenı seçilen
Cumhurbaşkammn iktidarı devir almasını beklemek icap
etmektedir.
GEÇEN YIL BUGÜN CumhurİYet
Romanya'da hesaplaşma
28 OCAK 1990
Romanya'da kanlı halk ayaklanması sırasında kurşuna
dizilerek öldürulen diktatör Nikolay Çavuşesku
döneminin 4 tist duzey yöneticisinin davasına dün Bukreş
Askeri Akademisi'nde başlandı.
Romanya KP'sinm 3 numarah adamı ve Çavuşesku
çiftınin en yakın danışmanlarından Emil Bobu, eski
İçişleri Bakanı Tudor Pastelnıcu, Pohtburo uyesı Ion
Dinca ve Devlet Konseyi Başkan Yardımcısı Manea
Manescu, "katliama kanşmak suçu" ile mahkeme önüne
çıktılar ve "katliama karıştıklannı" itiraf ettiler.
DÜNYA'DA BUGÜN
m
Bsnkna
Basel
Belgrad
Bertaı
Borm
Bnjksd
Amstefllam B 2°
Amman — —
Atıa B 10»
S 7°
B 3°
B 2°
B 1°
B <°
S 3°
S -1°
B 14°
B 0»
B 10°
K -6°
Kopenhag K 2°
ttün B 1°
Letoşa B 12°
Londra
Madnd
MıUno
Momreal
Moskm
Cenevre
Ceayv-
Odde
Dubaı
Franktut
Gme
Hebnta
B 3°
Y e°
s 8°
Y 5°
B 5°
B 1°
K -4°
B 2°
S 1°
Y 10°
B f
B 3
Vfcım» Y 12°
Viyana 8 2°
Wasl»ngton
Zurtı S 2°
Oslo
Pans
Prag
Rjyad
Roma
Sofya
$
ARTIŞMA
Kafka^nın'Y uvası'
Kafka diğer yapıtlarında olduğu gibi bunda da karamsar ve
bugün geldiğimiz noktaya bakarak bu büyük yazarın
karamsarhğına kapılmamak elde değil.
Savaşla birlikte kitle iletişim araçlannın
bütün bütün tutsağı olduk, özellikle de te-
levizyonun.
Dikkatimiz güncellikte yoğunlaştınlarak
her şey bize basitleştirılmiş biçimiyle sunu-
luyor, her sorunun yanıtı "bulunuveriyor",
yamtları soruya dönüşturmemize fırsat ta-
nınmıyor.
Hızîa tekbiçimliliğe yönlendiriliyoruz, ya-
şama karşı duyarsızlaştırıhyoruz.
Kuşatmanın altında duygu ve duşuncele-
rimiz karmaşıklaşıyor, ama benliğimızin
sarsılmasındansa, kendimizi aynı bıçımde
içinde yeniden oluşturmayı yeğliyoruz, tıp-
kı bundan yuzyıl önce yaşamış olan Kaf-
ka'mn, "Yuv«" adlı öyküsünde olduğu gi-
bi.
Kafka okurlannın hosgörusüne sığmarak
kimi alıntılar yapacağım bu öykü, sanırım
bize hiç de yabancı gelmeyecek:
"Ynvamı yapıp bitirdim... azıklanmı >ı-
gıyonım... o andaki gereksinmemi karşıla-
yıp artakalanını istif ediyorum... Azıklan-
mın tumunu bir arada gormediniz de elde
bulunanı şoyle bir bakışta kestıremediniz mi
ozguveniniz sarsıntıya ugruyor... Boylesine
kocaman ve sessiz azık yıgınını gormek beni
baştan çıkanyor. Buna karşı çeşitli yollar-
dan kendimi koruma\u çalışıyorum... Hem
beni tehdit eden duşmanlar yalnız dışanda
degil, toprağın içinde de var... Çıkar gelir-
ler işte, hemen altınızda pençelerinin kendi
yurtlan olan topragı o\dugunu duyarsuuz
ve daha o anda işiniz bitmiş demektir. Kendi
evimdejim sözu yerinde değildir. Bu bakım-
dan, onlann evindeyim demeniz daha dog-
rudur.
Yuvanun girişini -bu kez dışarıdan- gun-
ler ve gecelerce gözetliyorum.. Artık nerdey-
se öyle ki sanki ben kendim duşmamm, yu-
vadan başanyla içeri girebilmek için uygun
bir fırsat koUuyorum... Yu\am gerçekte -
gerçekte işte pek sıkışık zamanlarda görül-
mujor, tehlikieli zamanlarda bile gerçegi go-
rebilmek için çaba harcamak gerekiyor-
epey bir guvenlik saglıyor bana; ancak hiç
de >eterince degil bu guvenlik; çunku tasa
ve kaygıiar yuvada asla sona eriyor mu?
Yukandaki dönyadan yuvama indim ve
hemen etkisini üzerinde hissediyonım yn-
vamın... Et kumelerinden birazını ayınp ge-
ride bırakıyor, uzerierinden, aralanndan ıkı-
na sıkına geçiyonım... O bol et yığınlannın
ortasında oylesine sıkışıp kalnuşun ki... Ha-
ni pekala kendi azıklanmın içinde bogulup
gidebUirim.. Eti yalayıp azar azar tadıyo-
rum, bu arada duşunceîerim uzakta yol rut-
muş yaklaşan havvana kayıyor... Bir >olcu-
luğa mı çıktı, yoksa kendi yuvasını kurtar-
maya mı ealışıyor?.. Birbirimizi gordugu-
muz. gormek degil yakmda sezdigimiz an,
ikimizin de aklı başından gidecek, istersek
gırtlagımıza kadar tok olalun, kendimizi ye-
ni bir açüğa kaptınp, birimiz oburumuzden
ne daha once ne de daha sonra birbirimi-
ze karşılıklı pençelerimizi ve dişlerimizi gös-
terecegiz. Ye her vakitki gibi şimdi de yer-
den göğe haklı olacagız; çunku isterse yol-
culukta olsun, kim yabancı bir yuvayı gö-
nır de gezisine ve geleceğine ilişkin planla-
nnı degiştirmez? Ama belki havvan kendi
yuvasında toprağı eşip ovmaktadır, o zaman
bir anlaşmayı duşumde bile yaşatamam.
Hatta isterse yuvası benimle bir komşulu-
gu luddıracak-. bir hayvan olsun, benim yu-
vam kaldvmaz böyle bir komşuluğu."
Kafka dığer yapıtlarında olduğu gibı
bunda da karamsar ve bugun geldiğimiz
noktaya bakarak bu buyuk yazann karam-
sarhğına kapılmamak elde değil. Ama
Avusturyalı yazar ve düşünür Ernst Fiscber,
"Koşullan aşıldığında, Kafkaizm geçecek.
Kafka ise kalacak" dıyor.
Zaten "tarihsel bir anı, insanın surekü ko-
numu olarak" dondurabılir miyız?
TÜLİN TINAZ TANKUT
tstanbul
Tlkokul= Üniversite9
tlzorîne
1955 yıhndan itibaren hemşirelik üniversite düzeyinde
başlamış olup, lise+1 yıllık eğitime paralel olarak devam
etmektedir.
Sayın Tuncay Hızlıoğlu'nun 10 Ocak 1991
tarihlı Cumhuriyet gazetesinin, "TarOşma"
sutunlarındaki (hakkını savunmak üzere
yazdığı) "tlkokul=-Üniversite" başhklı ya-
zısını uzulerek okudum.
Eğitımli ve külıürlü insanlar olarak ge-
rek yeterince okumaktan, gerekse iletışım
araçlanm ızlemekten maalesef yoksunuz.
Üniversıtede aldığımız bılgı bınkimının ye-
terli olduğunu sanıp yenilemeye çalışmayız.
Oysa yaptığırruz kuçıik bir kıyaslamada bile
bu eksiğımiz hemen ortaya çıkar.
Sayın Hızlıoğlu'nun, "îlkokul = Üniversi-
te" kıyaslaması yaptığı paragrafı aynen alı-
yorum. "Biz elektrik muhendislerinin yet-
kileri ilkokul mezunu fen adamlanna veril-
diğine göre doktorun yetkilerini hemşireye,
eczacının yetkilerini baharatçıya, avukatın
yetkilerini arzuhalciye, kaymakamın yetki-
lerini de muhtara verebiliriz."
Yazdıklanna bakılırsa hemşireyi ilkokul
mezunu diğer insanlarla aynı kategonde de-
ğerlendirmiş. Oysa 1955 yıhndan itibaren
hemşirelik üniversite duzeyuıde başlamış
olup lıse +1 yıllık eğitime paralel olarak de-
vam etmektedir. Halen doktorun olmadığı
ucra köşelerde ebe, hemşire, ebe-hemşire
olarak hem kendi görevini hem de dokto-
run gorevmi butun gucuyle surdürmektedir.
Bugun Turkiye'de dort yılhk eğıtun ve-
ren beş yuksekokul ve lise+1 yıl duzeymde
eğitim veren onlarca Sağlık Meslek Iisesi
bulunmaktadır. Bu eğitimi alan hemşire
hastane ve dığer sağlık kurumlarında gere-
ğinde 24 saat hızmet vermektedir. Bu hiz-
meti bellı bir eğıtım ve staj döneminden
sonra edindiği bilgi birikimiyle vermektedir.
Hemşirelik çırakhktan ustalığa geçış yapan
disiplin değildir.
Fakülte mezunu olan ya da olmayan her
insan meslek dısiplinlerinin eğıtimlerini, iş-
levlerinı araştırma yapmadan kıyaslamaya
kalkarsa meslekler hak ettikleri değerleri
bulamaz ve "îlkokul = Üniversite" tartışma-
sı da sürer gıder.
Eğer insanlar kendi meslek disiplinleri-
ne gösterdıklen duyarlılığı diğerlerine de ay-
nı ölçude gösterebılirse ilokul mezunu da
üniversite mezunu da kendi yenni bilir.
Bizler de bunun tartışmasını yapmak ye-
rıne kendi alanlarımızda araştırma, incele-
me yapmak fırsatı buluruz.
PAKİZE Y. DAĞITAN
Yuksek Hemşire/İzmir
Ekonomide l nutıılan IJbya Rîskî
Körfez krizinden sonra Türkiye ile Libya arasında başlayan
soğukluk Libya liderinin tavır almasından da kaynaklanan
ileri seviyeye ulaşmıştır.
Hatırlardadır, Başbakanhk dönemınde
Sayın Ozal, Türk musteşebbislennın dışa
açılmasını, bu arada ozellıkle ınşaat sektö-
ru için Libya'nın buyuk onemi olduğunu
vurgulamakta idi. Sektoru teşvik için bir se-
n kararlar da alınmıştı
Devlet guvencesi alan muteşebbısler Lıo
ya'da azımsanmayacak ışler almışlar ve bu-
yuk rısk ustlenmişlerdir. 1980'li yılların ba-
şında Libya'ya giren bazı maceracı firma-
lar zaman içinde ve arkalannda tortu bıra-
karak temizlenmişler ve 1985 başından iti-
baren, ciddı ve işbitirici firmrlar Libya'ya
yerleşmişlerdir.
Şu anda, Libya'da irili ufakü elliye yakın
fırma bulunmakta, bunlann buyuk kısmı
önemli projeier yuklenmis. durumdadır. Ça-
lışan ışçi sayısı da 25.000 kadardır. Turk
muteşebbisleri şimdiye kadar 9 milyar do-
larlık ış bıtırerek ekonomiye buyuk katkı-
da bulunmuşlar ve halen yurutulen ış mık-
tarı da 3.5 milyar dolar civanndadır
işte bu aşamada, özellikle 24 Eylul 1990
tarihinden itibaren TC Merkez Bankası'n-
daki Libya-Turkiye petrol hesabınm kapa-
tılmasından sonra Libya Türk müteahhit-
lerıne hak edişlerını odememeye başlamış
ve Libya merkez hazinesinde ödeme bekle-
yen kesın hak edış tutarı 250 milyon dola-
ra yukselmiş ve mahallı idarelerde de tutu-
lan uretilmış iş miktarı da 350 milyon do-
lara bağlı olmuştur. Muteşebbislerin makine
parkı ve bankalar rıski 700 milyon dolar,
Türk Eximbank riski ise 62 milyon dolar-
dır.
Körfez krizinden sonra Türkiye ile Lib-
ya arasında başlayan soğukluk Libya lide-
rinin tavır almasından da kaynaklanan ile-
n seviyeye ulaşmıştır.
Turk muteşebbislerin bu durumda umıt-
lerı tamamen zayıflayarak ekonomık çö-
küntü içine girmeleri ka^mlmaz bulunmak-
tadır. En buyuk hasar çihşan 25.000 işçide
kendıni gdsterecektir. Zıra iç ve dış para ola-
rak muteahhit alacaklannı odemeyen Lib-
ya kendi mevzuatı içinde vergi ve sıgorta pn-
minın ödenmemesi halınde işçıleruı çıkışı-
na musaade etmeyeceğı gibi ışverenlerin de
işçı haklarını ödemeleri mumkun olmaya-
caktır. Irak ve Kuveyi'te ış yapan muteşeb-
bisler ıçın Geüştirme ve Destekleme Fonu'n-
dan yapılacak yardımlar ıçın alınan 90/1103
sayılı Bakanlar Kurulu Karan'nın geciktı-
rilmeden Lıb>a ıçın de genışletılmesı gerek-
lidir. öte yandan Turk muteşebbislerden
şahsen memnun olduğunu birçok kez açık-
layan Libya liderinin, siyasi çıkışlanndan,
muteşebbisleri ayut ederek ödeme emrini
vereceğını ve işlere işlerlik kazandıracağmı
da umit ediyoruz. Bunu temin için de Turk
hükumeti ve bilhassa Sayın Özal'm bazı gi-
rişünlerde bulunması gereğine inanmakta-
yız. Aksi halde şundi gözardı edılen bu me-
sele buyük baş ağnsı olacaktır.
Av. HAMtT TURGUT
Ankara
Bilgisayarla veya Yabancı dille DAKTILO veya MUHASEBE bilenlere
İŞSİZLİK YOK!..
G e r ç e k t e n İ^SİZSEVİZ GELİN KANITLAYAUM !..
Sahasında DÜNYA ŞAMPİY OÎ\U olan
AMPİVON
oğrenebileceğiniz EN KIS4 SÜRELERDE;
MEVZL4TIN IZIN VERDIĞ1 E> UCUZ UCRETLERLE;
Hiçbir bağlayıcı odeme zorunluğu olmaksızın BONOSL'Z + TA4HHUTSUZ
veya O\C E ÖĞRErV; SO\RA ÖDE usulüyle
ya da ÖNCE ÖĞREN; SONRA ÇALIŞ;
daha sonra da ÜCRETİ TAKSİTLE ÖDE
AİLENE YÜK OLMA, KENDİ KAZANCINLA ÖĞREN
»eçenekleri + her türlü ödeme kolaylıkları \e
Oğreiip IŞE YERLEŞTIRME GARANTISIYLE SIZLERI BEKLIYOR.
DİKKAT: Merkez telefonlarınuz değişti.Yeni numaralanmız:
Merkez Beyazıt. Nİıthat Paşa Cad. 14/1 Tel
Kadıkoy Altıyol, Kuşdılı Caddesı, 6/8 Tel
Beşıktaş Çırağan. Asarıye Cad 7/2-3 Tel
Şışh Abıdeı Hürrıyet C Hasat Solc 15 Tel
Bakırkoy . Htisrevıye S 18/4 (Mıgros sırası) Tel
Dtkkat Bu S »dresten başkı ŞAMPtYON adıyla calışan Mçbır Dafciıio Sekreter ve Bılgısayv kursu şubemız de^ıtdif
517 92 57 - 517 92 58
338 08 42 - 336 1 1 50
158 24 97 - 158 24 98
130 9O 37 - 175 43 14
571 31 31 - 561 29 O6
90 model
Lux Doğan
85 model
Doğan
satılıktır.
572 96 06
DÜŞÜNÜYORUM
ÖYLEYSE
VURUN
İlhan Selçuk
20. bası •• 000 hra (KDV ıçmd«)
Çağdaş Yayınlan Turkocağı
Lad 39-41 Cağaloğlu-Istanbul
Odemeli gOBderilmez.
GİDERAYAK
YAŞARKEN
VedatGünvol
6.000 hra (KDV içinde)
Çağdaf Yayınları Turkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Odemeli gonderilmez.
SAYILI
GÜNLER
Muzaffer Buyrukçu
5 000 Ura (KDV ıçındc)
POLtTİKA VE OTESİ
MEHMED KEMAL ^_
Siyaset Tuzakları...
Sıvas'ın Zarası'nda askerken İkınci Buyuk savaş bıtelı bır-
kac yıl olmuştu Savaş yılları yeniden gelecek mıydi? Sarv
mıyorum Pekı. bizım yaptığımız neydi? Askerler bıkjıklerini
yıtırmesınler, her gun talım vardı.
Zara'dakı surgun alayının başındakı komutan bir kurmay
albaydı. Nızamettın Albay... Bellı kı ıstıhbarat subayı . Süı1
-
gün alayındakı her turlü akımın denetımı onun etındeydı. Şirrv
dı MIT dıyorlar, o zaman MAH denırdı gızli haber alma örgüV
tune, Nızamettın Albay oradan gelmıştı. :
Savaş, buyük bir hanta önunde kocaman btr coğrafyadâ
geçerdı Şımdı, televizyon ekranlannda bir oyuncak gibı gö-
rünüyor
Gırmemıştık, ama büyük savaşı görmüş, içinde yaşamış-
tık. Nedense ekmek onemlıydı Savaş dendı mı akla ılkin ek-
mek karnesı gelırdı Ekmekle savaş bırbırını eşıtlerdı Sava-
şın belırtılennı gorenler hemen çuval çuval un alıyorlardı Hal-
kımızın ozellıgıydı, savaş kıtlık demekti. Kıtlıktan kurtulmak"
için de stok yapılmalıydı Yaptılar.
Yonetıcıler dıyorlar kı, "Stok yapmayın, her şeyımiz var..."
Ama halkımız dınlemıyor.
Günumüzun genclerıne savaş bir televızyon oyunu gibı ge-
lıyor Şaır Celal V^ırdar torunu Azra ile soyleşırken, zamanın
geçışı ıçın ıhtıyarlıyoruz demıyor da, Zaman duşman gibı
ılerhyor' dıyor. Duşman gibı ılerleyen zaman şaıre kımbılır na-
sıl koyuyordur. Yetmış yaşındakı şaır yedı yaşındakı torunuy-
la dertleşıyor. Zaman zalımdır
Şaır Celal Vardar eskiden savaş şıirlerı yazmaz, dostluk,
banş üstunde dururdu. Gözlerı karartan savaştır Artık kışla-
lar dolup boşalmıyor, goklerde bombardıman uçaklarının bin-
lercesı bir kalkıp bir ınıyor
Her savaşın şıırı yazılmıştır. Bu savaşın da şıirı yazılacak-
tır. Savaş şnrlerının en dramatık olanlan Yemen ıcın yazılmıştır.
Osmanlı'da Bağdat şıirlerı vardır Oysa Bağdat'ı bıraktığımız-
da bir Osmanlı vılayetı ıdı Osmanlı vılayetınden çıkan bir dev-
let şımdı dunya ile oynuyor. Bağdat'ın içinde bir Genç Os-
man vardı, şımdı bir Saddam Huseyınl.
1940'lann şıırlerıne bakıldığında savaş ve barışla doludur.
Bir savaşın ıçmde olan şaırler neyı yazacaklardı? Elbette sa-
vaşı yazacaklardı O yılların hangı şıır krtabını açsanız, han-
gı antolo]isını karıştırsanız savaşla karşılaşırsınız Benım 'Bi-
rıncı Kılometre'de bir haylı savaş şiırı vardır.
Varşova'nın varoşlarında dövüşen ınsanları anlatırken bir
'Polonyalı Hemşire' vardır. Hıc unutmam, yapılan şıır gunle-
rınde bana hep Polonyalı Hemşıre'yi okuturiardı. Oktay RH
fat'ın Marco Meydanı'ndakı guvercını unutulur mu?
4
1.
San Marco meydanında
Dost olduğum guvercın /
Bir Alman mısıllemesinde
Kurşuna dızılmedıyse eğer
Venedık'e gıder
Ben kuşumu bulurum
Ben kuşumu bılırım
Milyon guvercın içinde
Savaş vahşettır Uygar ınsan savaşı htçbır zaman ıstemez.
Aslında uygarlığın ozunde savaş yoktur Savaş ısteyenlere bir
bakın, hep dıslarındakı bırının çıkanna savaş çığırtkanı olmuş-.
lardır. Barışı sevenlerın elınde guvercmler olur. Barış kuşla-
rını, barış alanlarından havaya salarlar. Oktay Rıfat'ın San
Marco alanından havaya saldığı bu guvercındır. Alanlardan
hep birlikte barış guvercınlerını saldığımızda gokler ak ka-
natlarla dolacaktır Hiç kımse de banşın ardında savaşı bu-'
lamayacaktır. -t
Son günlerın gozde şaırı Metın Altıok der ki-
"Soluk soluğa ter içinde bir fırarı tarıh var
Kurtulmuş siyaset tuzaklarından."
ÇAUŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
"Aylık bağlandı,
ikramiye ödenmedi'
SORlJ: Bir kamu kunılusunda 1961 yılında göreve başla-
dım. 1988 yılı agustos ayında isere'sengorevime son
verildi. İşten ayrüırken toplu iş sozleşmesi geregi bana
kıdem ve ihbar tazminatı odendi. 47 yaşını doldur-
duğum ağustos 1990da TC Emekli Sandığı'na emek-
lilik için baş\uruda bulundum.
Yıl sonunda bana aylık bağlandı. İkramiye oden-
medi.
Nedenini oğrenmek için yaptığım başvunıya, kı-
dem tazminatı ile birlikte emekli ikramiyesinin de
odendiği yanıü verildi. Çaujtığım kurumdaki ilgili-
lerle yaptığım goruşmelerde, emekli ikramiyesinin kı-
dem tazminatının içerisinde odendiği soylendi.
1) Kıdem tazminatını ikiye ayınp bir bolumıi kı-
dem tazminatı, bir bolumu ise emekli ikramiyesi şek-
linde odenebilir mi?
2) TC Emekli Sandığı'ndan tum hizmet siırem otan
26 yd karşdığı emekli ikramiyemi isteyebilir miyim?
E.E.
YANIT: 2829 sayılı Sosyal Guvenlik Kurumlarına Tabi Olarak
Geçen Hizmetlerin Bırleştirilmesi Hakkında Yasa ile Yasanın
Uygulama Esaslanyla ilgili yonetmelikte, çeşitli sosyal güven- •
lik kurumlarında geçen hizmet surelerinjn birleştirilmesi sonu-
cu, emekli aylığının hangı kurumca bağlanacağı, emekli
ikramiyesi ile kıdem tazminatının hangı kurumca ödenecegi ve,.
nasıl hesaplanacağı belirlenmiştir.
Çeşitli sosyal guvenhk kurumlannda geçen ve bırleştinlen'
hizmet sureleri uzerinden ayhğı bağlayacak sosyal guvenhk ku-
rumunun saptanmasında, emeklilik tarihinden geriye doğru '
prim veya kesenek odenerek geçen son yedi fiili hizmet
(360x7 = 2520 gun) suresi esas alınır.
Emekli ayhğı, son yedi yıllık fiili hizmet süresinin yansm-
dan çoğunun geçtiği kîırumca bağlanır. Hizmet sureleri eşit ise
prim ya da kesenek odenen son kurum bu ayhğı bağlar.
Emekli ikramiyesimn hangı kurumca ödenecegi ise 9.12.1983
gunlu Resmi Gazete'de yayunlanan 2829 sayılı yasanın uygula-"
ma esaslanyla ügıh yonetmeüğin 8. maddesine göre saptanmak- .
tadır.
Son kez TC Emekli Sandığı'na bağh gorevlerden emekliye
ayrılanlara ve birleştırilen hizmet sureleri uzerinden emekli ayhğı
da sandıkça bağlananlara, "sigorta primı veya emeklilik kese-
neği ödemek suretiyle geçen surelerin toplamı uzennden" emekli '
ikramiyesi ödenır.
Ancak sıgortalı geçen surelerin ikramiye odenmesinde göz ,
önune ahnabılmesı için bu surelerin TC Emekli Sandığı'na bağlı
daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçmiş olması gerekmektedir. •
Bu şekilde sigortalı geçen hizmetler nedeniyle ılgıhlere daha ön-
ce herhangi bir kıdem tazminatı ya da emeklilik ikramiyesi
odenmış sure varsa, emeklilik ikramiyesinin hesabında tazmi- ,
nat ya da ikramiye odenmış bu sure goz onune alınmaz.
Birleştırilen hizmet sureleri uzerinden "son 7 yıllık surenin •
yansından fazlasının TC Emekli Sandığı'nca geçmiş olması ne- '
denıyle bu kurumca aylık bağlanmış olsa dahı, son defa TC
Emekli Sandığı'na tabi görevlerden emekliye ayrılmayanlara
emeklilik ıkramıyesı ödenmez. Bu gıbılerin ayrıldıklan görev
ıtibarıyla kıdarn tazminatı alma hakları varsa bu haklan sak- •
hdırr '
Emekli aylığınız Emekli Sandığı'nca bağlanmış olsa bile son
görevınızın Iş Yasası kapsamında geçmesı, tum hizmet sureniz
uzerinden kıdem tazminatı ödenmesinl gerektirir. Sv.n gore\i
Emekli Sandığı kapsamında geçmeyenlere, Emekli Sandığfnın <
ikramıye odeme yukumluluğu yoktur.