Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 OCAK 1991 EKONOMÎ CUMHURÎYET/B
Btiyümehızı
• ANKARA (AA) —
Devlet İstatistik Enstitüsü
(DtE), 1990 yılı temmuz,
agustos ve eylül aylarını
içeren üçüncü üç aylık
dönemde büyüme hızını
yüzde 9.9 olarak açıkladı.
Geçici hesaplamalara göre
üçüncü üç aylık dönem için
Türkiye'nin 1990 yılı gayri
safî milli hasılası da cari
fîyatlarla 118 trilyon 638
milyar 364 milyon lira
olarak hesaplandı. Aralık
ayından itibaren üçer aylık
milli gelir hesaplamalanna
geçen DİE, daha önce
büyüme hızını 1990 yıü ilk
üç ayı için yüzde 15.5,
ikinci üç ayı için de yüzde
14.3 olarak açıklamıştı.
Bahkçılara
uydıı destegi
• ANKARA (AA) —
DPT, Tarım Ornıan ve
Köyişleri Bakanlığı ile Orta
Do|u Teknik
Üniversitesi'nin ortaklaşa
gerçekleştirdiği bir proje
sonucu, bu yılbaşından
itibaren Karadenizli
balıkçılara, balıklann yoğun
olarak bulunduğu yerler,
uydudan aJınan fotoğraflar
aracılığıyla bildirilmeye
başiandı. Uyduların,
Karadeniz uzerinden
geçerken gönderdiği
sinyaJler, alıcı aracılığıyla
kaydedilerek harita üzerine
balıkların yoğun olarak
bulunduğu yerler
işaretleniyor. Daha sonra
bu haritalar, Tarım
Bakanlığı Konıma Kontrol
Genel Müdürlüğü'nce
faksla Karadeniz'deki
bahkçı kooperatiflerine ve
derneklerine gönderiliyor.
Yapılan hizmet karşılığı
balıkçılardan bir ücret
alınmıyor.
Haıtusi yerine
ithal uskumru
• TRABZON (AA) —
Hamsinin çok küçük
olması ve tüketici
tarafından tercih
edilmemesi üzerine,
Norveç'ten ithal edilen
uskumrular tekrar piyasaya
sürüldü. 500-600 gram
gelen uskumrunun tanesi
3-4 bin liradan satılıyor.
Yetkililer, şoklanraış bu
balıkların buzJuktan
çıkarıldıktan sonra 24 saat
içinde ttfketilmesi
gerektiğvoi belirterek aksi
takdirde insan sağlığı için
zararlı hale
dönüşebileceğini söylediler.
İş güçlüğü
zammı
• ANKARA (ANKA) —
Maliye ve Gümrük
•Bakanlığı, iş güçlüğü
zammı ödenecek personelin
bu zamma esas puanının
yüksek okul mezunu
olanlar için 500, diğerleri
için ise 450'den az
olmayacağını açıkladı.
Resmi Gazete'nin önceki
günkü sayısında yayımlanan
tebliğe göre birden fazla iş
güçlüğü zammı aJanlann
ilave nitelikteki puanları ise
bu asgari sırur
hesaplamasında dikkate
alınmadan ayrıca ödenecek.
Başmühendis olarak görev
yapanların iş güçlüğü
zammı hesaplanırken söz
konusu 450 puan 500'e
ylikseltilecek ve ayrıca buna
250 puan daha eklenecek.
Trakyabirlik'te
işten çıkartna
• TEKİRDAĞ
(Cumhuriyet) — Kısa adı
TVakyabirlik olan Trakya
Yağlı Tohumlar Tarım Satış
Kooperatifleri Birliği, 1
Şubat 1991 tarihinden
geçerli olmak üzere 120
geçici işçinin görevine son
verecek. Ticaret Bakanı
Şükrü Yürür imzasıyla
Trakyabirlik Genel
Müdürlüğü'ne gönderilen
yazıda, Trakyabirlik
bünyesinde geçici olarak
çalışmakta olan 120 işçinin
iş akitlerüıin ay başından
itibaren feshedümesi
istendi. Tasarruf amacıyla
i$ten çıkanlması istenen
işçiler, Yağlı Tohumlar
Tfcnm Satış Kooperatifleri
Birliği'nin Çorlu
Şerefli'deki entegre tesisleri
ile bu kuruluşa bağlı
kooperatiflerde asgari
Ücretle çahşıyorlar.
MIGA garaııtisi
• ANKARA (UBA) —
Çok Tarafh Yatınm Garanti
Ajansı (MIGA) garantisinin
onaylanmasına ilişkin ana
ilkeler belirlendi. Türkiye'ye
yabancı sermaye akışmın
teşvik edilmesi amacıyla
taraf olunan MIGA
garantilerinin
onaylanmasına ilişkin
Bakaniar Kurulu kararı
Resmi Gazete'nin dünkü
sayısında yayımlanarak
füriirlüğe girdi.
Kamyonlar sessiz, beklîyorTürkiye'nin her yanına İstanbul'dan mal gönderen İstanbul
Nakliyat Ambarları Sitesi'nde sokaklarda in cin top
oynuyor. Savaş öncesi 550-600 kamyonun çıkış yaptığı
ambarlardan bugün 120-140 kamyon çıkış yapıyor.
Anadolu'dan mal getiren kamyonların şoförleri, dönüş için
iki günde mal bulurken, şimdi bir hafta bekleyip
dönemeyenler var. tşsizlik artınca fiyatlar gitgide düşüyor.
Savaş bahanesiyle ödemeler aksatılıyor.
ESER AIÎLLA
Türkiye'nin nakliyat merkezi, tarihi-
nin belki de en acıklı günlerini yaşıyor.
Savaş nedeniyle Istanbul-Anadolu ara-
sında mal alım satımlannm azalması
nakliyecilere zor günler yaşatıyor. 220
amban çansı altında toplayan İstanbul
Nakliyat Ambarları Sitesi'nde son 10
günde sevkıyatın yüzde 70 azaldığı söy-
leniyor.
İstanbul'dan her türlü maljn Türki-
ye'ye giriş çıkışının yapıldığı ambarlar
sitesinde dizi dizi boş kamyonlar yükle-
necek mal beklerken, 'nortnal' günler-
de kalabalıktan geçilmeyen sokaklarda
in cin top oynuyor. Ambar sahipleri,
"Savaş öncesi buradan günde 550-600
kamyon çıkış yaparken bugıinlerde
120-140 kamyon çıkıyor" diye yakını-
yorlar. Kamyon şoförleri ise "Eskiden
2 günde ınemlekete ddnüş yaparken şim-
dilerde 10 gün beklemek zonında
kalıyornz" diyorlar. Bu arada bir türlü
ödenemeyen paralar, ijsizlikten dolayı
düşen fiyatlar ve dönen çeklerin nakli-
yatçıları "terieltiği" söyleniyor.
Adana ve Mersin bölgelerinde sevkı-
yat yapan Boynueğriler Umumi Nakli-
yat'ın sahibi Kâzım Ocak, son 10-15
gündür Doğu'ya nakliyatın tamamen
durduğunu belirtiyor. Adana'ya eskiden
ayda 100 kamyon çıkış yaparken son bir
ayda 40 kamyonun çıkış yaptığını söy-
leyen Ocak, "Sadece Dogu'ya defil,
Trakya'ya bile sevkıyat durdu. MiUet te-
dirgin. Alacagı malın ne oiacagını bil-
miyor. Biz de AJIaha şiikür deyip otu-
rnyornz" diyor. Bu ortamın ne kadar
süreceğini kestiremediklerini belirten
Ocak, "Bizim günlük masrafımız 1.5-2
milyoo flra civannda. Şu anda günde ka-
samıza giren para 1 milyon. Yani yak-
laşık 1 milyonlnk zararla çalışıyoruz.
Türa kamyonlar yatıyor. Ne kadar da-
yanabiliriz bilmiyonız" diyor.
Ege Bölgesi ve Ankara'ya sevkıyat ya-
pan Şen Izmir Nakliyat'ın Genel MüdU-
rü Teoraan Gerz de işsizliğin yanında
ödemelerde yaşanan güçluklerden yakı-
nıyor. Arahk-ocak aylannın ölü sezon
olduğunu belirten Gerz, geçen yılın ay-
m dönemine göre bu sezon sevkıyatta
yüzde 50'lik bir düşüş olduğunu söylü-
yor. Izmir ve Ankara'da savaş paniği ol-
mamasına karşın tahsilatta zorluklarla
karşılaştıklannı vurgulayan Teoraan
Gerz, "Biz normalde nakil parayla ça-
lışınz. Ancak son 15 gün içinde vadeii
alımlara gidümeye başlandı. Müsteriler
savası bir aniamda koz olarak kullanı-
yorlar. 'Savaş var, satış yapamadım' de-
yip para ödemiyorlar" diye yakınıyor.
Van ve Diyarbakır'a çalışan Van-
Diyarbakır Nakliyat'tan Fahrettin Ak-
taş da aynı dertkrden mustarip. Son
günlerde yaşadıktan sıkıntıları, "Öde-
melerde zorluk var. Müsteriler ödeme-
leri kesti. tş olmadığından nakliye fîyat-
lan düştü. Haftada 15 kamyon yola çı-
karken bu rakam 3-4 e kadar geriledi"
diye özetliyor. 15 tonluk bir kamyonun
Van'a normalde 2.5 milyon liraya gitti-
ğini belirten Aktaş, bugünlerde fiyatm
2 milyona düştüğüne dikkat çekiyor.
Aydın ve Muğla'ya çalışan Gürcan
Nakliyat'ın kâtibi Nihat Efe de geçen
hafta içinde yasadığı bir olayı anlaüyor.
"NazilU'den bir müsteri tslanbul'daki
toptancıyla 5 tonluk kilim malzemesi
için onceden anlaşmış. Ancak sava$tan
sonra fiyat konusunda aralannda purüz
TürKiye'nin nakliyat merkezi İstanbul Naklijal Ambarları Sitesi, tarihinin en acıklı
günlerini yaşıyor. Son 10 günde sevkıyat yüzde 70 azalmış.
çıkınca Nazilli'deki al«cı 5 tondan vaz-
geçip bir ton almaya karar verdi. Bu ta-
bii bizi de etkiliyor. Çünkü biz tonaj
uzerinden para alıyonız."
Boş kamyonlar yüklenecek mal bek-
lerken kamyon şoförleri de kahvehane-
lerde zaman geçirerek bir an önce sıra-
larının gdmesini bekliyorlar. Görüştü-
ğümüz kamyon şoförlerinin hepsi "Sa-
vaş bizi mahvetti" diye feryat ediyor.
Memleketlerinden mal getirip İstanbul'-
dan yine memleketlerine mal götüren
kamyon şoförleri, götürecek mal olma-
dığından 1 haftadır Istanbul'da "hap-
solduklanm" anlaııyorlar. Günduzleri
hava soğuk olduğundan kahvehaneler-
de sıralarının gelmesini bekliyor, gece-
leri de otele gidecek paralan olmadığın-
dan kamyonda uyuyorlar. Gaziantep'-
ten gelen bir grup şoför şunlan söylü-
yor:
"Geçen pazartesi günii Antep'ten geJ-
dik. Ancak buradan Antep'e götürecek
mal olmadığından I haftadır bekliyoruz.
Her şoförün İstanbul'da çalıştığı belirii
ambariar vardır. Biz de gelir gelmez an-
laşmalı ambarlanmıza gidip sıraya gire-
riz. Savaştan önce en gec iki üç günde
sıra gelirken şimdi 1 hafta oldu hâlâ sı-
ra gelmedi. Ve daha sıranın gelmesine
de birkaç gün olduğu söyleniyor. tlk kez
fstanbul'da bu kadar uzun kaldık."
Savaşın başlangıcından bu yana şo-
förlerin özellikle Mardin, Cizre, Silopi,
Şırnak gibi bölgelere gitmek istemediği
vurgulanıyor. Buralara tüccann da mal
göndermek istemedigini söyleyen şoför-
ler, "Araba çok, iş yok. Bu nedenle fi-
yatlar sürekli düşüyor. Örneğin 2-3 ay
önce 15 tonluk bir kamyon 700 bin li-
raya tzmir'e giderken, geçen hafta bir
şoför arkadaş 400 bin liraya raa oldu"
diyorlar.
Topkapı'daki Nakliyat Ambarları Si-
tesi, mal sevkıyatında İstanbul'un Tür-
kiye'ye açılan kapısı niteiiğinde. fstan-
bul'a giren ve cıkan hemen hemen her
türlü mal buradan geçiyor. Türkiye'nin
73 ilinden îstanbul'a yiyecek, halı, ki-
lim gibi mallar önce ambarlara geliyor,
sonra alıcıya teslim ediliyor. A-TII şekil-
de tstanbul'dan da beyaz eşya, mobil-
ya, çeşitli hammaddeler, yiyecek, mut-
fak eşyası, hırdavat, demir-çelik vs am-
barlardan çıkış yapıyor ve Türkiye'nin
dört bir yanına dağıhyor.
Ödemelerde6
uyanık9
olıııa devri
thracatçıların yurtdışı müşterilerinden, üretİci firmaların
yurtiçindeki bayüerden doğan alacaklarıru garanti altına
alan ve alacağın bir kısmıru peşin olarak ödeyen
'factoring' firmaları 'savaş'ı bazı ek önlemlerle karşıladı.
TAYFUN DEVECİOĞLU
Factoring sektörü de savaş seferber-
liğinde. Geçen yılın sonlanndan itibaren
yurtiçi (domestik) islemlere de ağırlık ve-
ren factoringciler, vadeii ödemelerdeki
olası aksaklıklara karşı önlem alıyorlar.
1987 yıündan 1990 yıhrun ortalarma
kadar sadece ithalat ve ihracat işlemle-
rinden doğan vadeii alacaklara ödeme
garantisi sağlayan factoring sektörü, ge-
çen yılın ortalarından itibaren yurtiçi iş-
lemlerde de factoring uygulamasma baş-
lamıştı. Yuniçi factoring işlemlerine ol-
dukça 'ihrjyatir bir başiangıç yapan sek-
tör, ilk elde köklü firmalann Türkiye ça-
pındaki bayilik teşkilatından doğan ala-
caklarını garanti etme yoluna gitmiş ve
şimdiye dek herhangi bir sorunla karşı-
laşılmamıştı. Yurtiçi işlemlerde, üretici
fîrmamn bayilerinden doğan alacaklan
factoring şirketlerince garanti altına alı-
nıyor ve garanti edilen alacağın bir bö-
lümü üretici firmaya peşinen ödeniyor-
du.
Factoring sektöründe faaliyet göste-
ren Factofinans ve Aktif Finans'ın yö-
ncdcileri, savaş tedirginliği nedeniyle pi-
yasa dengesinin bozulmasına rağmen
ödemelerde şimdiye dek hiçbir aksaklık
olmadığını belirtiyorlar. Aktif Finans
Genel Müdurü Femıh Tanay yurtiçi iş-
lemlerin şimdilik aksaksız yürüdüğünü
belirterek şöyle konuşuyor: "Ödemeler
kesintisiz devam ediyor. Ancak bu du-
rum. ileride de her jeyin iyi gideceği an-
lamına gelmez. Savaşın yaratacagı ak-
sakiıkları onlemek için ilk olarak peşin
ödeme oranlarımızı aşagı çektik. Daha
önce garanti ettiğimiz alacağın yüzde
70'ini peşin oderken, şimdi yüzde 60'ını
öduyoruz. Çalışbğımız şirketteıie sürekli
temas haiinde>iz. Ayrıca kredi komite-
miz de daha dikkatli çalışıyor. Gelen ta-
lepleri iyice inceledikten sonra karanmı-
zı veri>oruz."
Yurtdışı factoring işiemierinde de her-
hangi bir aksaklığın olmadığını belirten
Tanay, factoringin ülke riskini kapsa-
madığını vurgulayarak "Biz yerti firma-
lann yabancı firmalara olan borçlanna
kefil oluyoruz ve ödeme garantisi veri-
yonız. Ancak yükümluluğümiiz ülke ris-
kini kapsamıyor. Örneğin Tiirkive'den
dışanya para transferinin yasaklandığı
bir durumda bizim de yapabileceğimiz
bir şey yok" diyor.
Factofinans Genel Mudiir Yardımcı-
sı Rengin Ekmekçioğlu ise ödeme konu-
sundaki olası sorunlara karşı, borçlanan
şahıs ya da firmalardan senet yerine çek
talep ettiklerini belirtiyor. Ekmekçioğ-
lu, hukuksaJ olarak çekin senete göre da-
ha sağlam olduğunu, cezai müeyyideler
nedeniyle çeki tercih ettiklerini söylüyor.
Özellikle İstanbul'dan Anadolu'ya ya-
pılan satışlann azaldığını belirten Ek-
mekçioğlu, " ö d a piyasas» dışında saöş-
lar çok ağır gidiyor. Dnrguniuk faclo-
ringi de etkiiedi" diyor.
Rengin Ekmekçioğlu, yurtiçi facto-
ring başladığından bu yana müşteri ko-
nusunda oldukça 'seçici' davrandıkla-
nndan henüz probiemli bir ödemeyle
karşıiaşmadıklannı, ancak savaş ortamı-
nın her sektörü etkilediğini belirtiyor.
Piyasa mekanizmasını oldukça yakından
taicip ettiklerini söyleyen Ekmekçioğlu,
"Savaş nedeniyle beili sektörlerden uzak
durmamu mûmkun değil. Aksi halde gı-
da dışında (üm sektörlerden çekilmemiz
gereldrdi. Müşteri konusunda oldukça
titiz davranı>oruz" diyor ve ekliyor:
"Şirkel olarak bir tedirginük duymuyo-
ruz, ama 'uyanık' davranıyoruz."
Savaşın kısa surede bitmesini umut et-
tiğini söyleyen Rengin Ekmekçioğlu, fac-
toring sektöründe savas sonrasında da
bazj problemlerin yaşanabileceğini belir-
tiyor. Batıh gelişmiş ülke ekonomilerin-
de yaşanan resesyona (durgunluk) dik-
kat çeken Ekmekçioğlu, ekonomik dur-
gunluktan en çok hazır giyim sektörü-
nün etkileneceğini belirterek"Facloring
işlemlerinde hazır giyim ihracatçılannın
payı oldukça fazla. Batıda tüketiminin
azalma eğilimi gostermesi bu sektörü et-
kileyebilir. Hazır giyim ihracatının du-
rakiaması bizi de olumsuz etkiler" divor.
Asil Nadir bugün yargıç önünde
tddianameyi haarlayan "Ağır Dolandırıcıhk
Bürosu", Asil Nadir'e 14'ü "hırsızlık", 4'ü
"sahtekârlık" olmak üzere 18 suç isnat etti. Asil
Nadir'e yönelrjlen suçlamalar 25 milyon sterlin
tutarında bir toplam oluşturuyor. Nadir'den
kişisel borçları nedeniyle de 4 borsa simsarlık
şirketi 55 milyon sterlin talep ediyor.
EDİP EMtL ÖYMEN
LONDRA — PoUy Peck Yö-
netim Kurulu Başkanı Asii Na-
dir, bugün yeniden yargıç önü-
ne çıkıyor. Asil Nadir, şirket pa-
rasını yasadışı biçimde kullan-
mak ve muhasebe kayıtlarında
tahrifat yapmakla suçlanarak
16 Arahk 1990 gunü Türkiye'-
den İngiltere'ye dönüşünde tu-
tuklanmış, daha sonra kefalet-
le serbest bırakılmıştı.
İddianameyi hazırlayan 'Ağır
DoIandıncıLk Bürosu', Asil Na-
OZEL BORA
SURUCU KURSU
ELLI ÜÇÜNCÜ
DÖNEM KAYITLARI
Hafta içi 23 ocak
Hafta sonu 26 ocak
Akşam 29 ocakta
başlayacaktır.
Dershane Üsküdar:
310 14 78
Pıstlerimiz
Koryatağı 362 47 33
Tarabya 162 08 18
dir'e 14'ü 'hırsızlık', 4'ü
'sahtekârlık' olmak üzere 18 suç
isnat etti. Asil Nadir'e yönelti-
len suçlamalar 25 milyon ster-
lin tutarında bir toplam oluştu-
ruyor. Bugünkü oturumun kısa
sürmesi ve Asil Nadir'in kefa-
let koşullarının hafifletilmesi'
için avukatlannın mahkemeye
yapmalan beklenen başvurunun
incelenmek üzere oturumun er-
telenmesi bekleniyor. Asil Na-
dir, İngiltere adalet tarihinde
görülmedik bir miktar olan 3,5
milyon sterlin kefaletle serbest
bırakılmış, her gün semt kara-
koluna giderek 'isnatı vücut
etmesi' istenmiş, pasaportuna el
konmuş, seyahat Özgürlüğıi, ba-
sına demeç vermesi kısıtlanmış-
tı.
Dava ağır cezaya
giderse...
Asil Nadir hakkındaki iddia-
laruı ağırhğı nedeniyle, bugün
çıkacağı sulh ceza mahkemesi-
nin, ileriki bir aşamada yetkisiz-
lik karan vererek davayı ağır ce-
za mahkemesine aktarması bek-
leniyor. Davarun ağır cezada en
erken 1992'de ele alınabîieceği
tahmin ediliyor.
Asil Nadir'in kefiJJerinden
Kıbrıslı işadamı Ramazan Gü-
ney'in kurduğu "Tiirk Hukuk
Dayanışma Vakfı", Londra'da
Türklerin yaşadıklan semtlerde
dağıttığı bildirilerle, bugün
mahkeme önünde 'sessiz ve
ağırbaşlı' gösteri yapılması
çağrısında bulundu. Bildiride,
"Kahraman Kıbns Türkü'ne
uygulanan ekonomik ve siyasi
ambargo ile doğrudan mücadele
eden ve başarısıyln KKTC'ye
biiyük destek sağ!ayan Asil Na-
dir'e adi bir suçlu muamelesi ya-
panlan, sanki davası görülmüş
ve snçlulugu kamtlanmış gibi
davrananlan ve bu davranışla
Asil Nadir'in şahsında Kıbns
Türk halkına reva görülen in-
sanlık dışı muamcleyi protesto
etmek üzere 28 ocak sabah saat
09.00'da mahkeme binası civa-
nnda toplanmanızı, bu arada
sessiz ve ağırbaşlı olmanızı ve
tahriklere kapılmamanızı rica
edijoruz" dendi. Bildiride, Asil
Nadir'e 'para yardımı' yapmak
isteyenler için bir de banka he-
sap numarası veriliyor.
Dün yayımlanan bazı gazete-
lerde ise Asil Nadir hakkında
'Agır Dolandıncılık Bürosu"nun
yenı bazı deliller ele gecirdiği ve
kendisine 50 milyon sterlin tu-
tarında yeni suçlamalar yönel-
tilmesinin beklendiği kaydedil-
di. 'Observer' gazetesi, Polly
Peck'e ait olup 'kaybolan' pa-
ramn 200 değil, 228 milyon ster-
lin olduğunu hesaplarken para-
nın Kuzey Kıbns ya da Türki-
ye'de izine rastlanmadığını
yazıyor.
Kişisel borylar
Asil Nadir hakkında kişisel
borçlan nedeniyle hakkında açı-
lan davaya da geçen hafta de-
vam edilmiş ve duruşma şubat
sonuna ertelenmişti. 4 ayn bor-
sa simsarlık firması Asil Nadir'-
den yaklaşık 55 milyon sterlin
talep ediyorlar.
EKONOMT NOTLARI
OSMANÜLAGAY .
Türkiye Savaştan Çok
Kârlı ıtıı Çıkacak?
En karmaşık sorunlara bile tek boyutfu yaklaşmak ve ba-
sit açıklamalarta, basit cozümlerle tatmin olmak, belli düze-
ye gelmiş insanlarımızda bile görülen bir eğilim. Sayın Özal
bu eğiJimi çok iyi kullanıyor ve ilk bakışta doğru gibi görü-
nen açıklamalarla ya da çözüm önerileriyle çoğu kimseyi ik-
na edebiliyor.
Örneğin Sayın Özal'ın ortaya attığı ve birçok kimsenin de
kabul eder göründüğü bir görûş şu: "Saddam'la savaş göze
alınmasaydı bu adam Türkiye'nin başına büyük belalar aça-
bilecekti. Bu nedenle Türkiye'nin krizin başından beri izle-
diği politika doğrudur."
6u görüşü doğru bulanların çoğu şu soruyu sorrnuyor her
nedense: Türkiye böyle davranmasaydı ABD, Saddam'a sa-
vaş açmak noktasına zaten gelmeyecek miydi? Acaba Türki-
ye, Birleşmiş Milletler kararlarına uyarken diğer yandan ken-
disini "cengâverce" öne atmadan, Irak'ın komşusu olduğu-
nu ileri sürerek daha ılımlı bir politika izlese, ABD Saddam'a
savaş açmaktan vaz mı geçecekti?
Herhalde vazgeçmeyecekti ve kendi durumu gerektirdiğj
için Saddam'a savaş açacaktı. ABD'nin Körfez sorununu ne-
den savaş yoluyla çözmeyi tercih ettiği sanıyorum zaman için-
de daha iyi anlaşılacaklır. Bir yandan dünyanın tek süper gü-
cü konumuna gelmek isterken diğer yandan dünyanın eko-
nomik lideriığını sürdürme yeteneğini kavbetmekte olan va
bu nedenfe büytK moral bozukluğu içinde bulunan ABf^
nin böyle bir sava^'a gücünü kanıtlaması gerekiyordu. Do-
layisıyla biz kendirnızi "cengâverce" ortalara atıp baştan ka-
ra işin içine girmeseydik bu, ABD'nin karannı sanırım pek
etkilemeyecekti ve biz istediğimiz sonucu, yani Saddam tert-
likesine karşı savaş açrfması sonucunu, işin içine boyiesina
bulaşmadan da elde edebilecektik.
Ancak Sayın Özal bu seçeneği sevmedi ve kimseve da-
mşmadan bildiğini okumaya başladı. Sayın Özal bu olayı
Türkiye içindeki sıkıntılannı aşmak ve kendi deyiştyle "bir
koyup yirmi almak" için bulunmaz bir fırsal olarak değerlen-
dirdi. Türkiye'nin bu olayda ABD'nin önde gelen bir müttefi-
ki olarak aktif rol almasının, krizin çözümteniş aşamasında
Türkiye'ye çok şey kazandırabileceği görüşünden yola çıka-
rak işi bugünkü noktaya getirdi.
Bu düşunce ve davranış tarzı da kimilerince hemen kabul
gördü. Buna göre Türkiye bu krizden en kârlı çıkan ülke ola-
cak, barış masasına oturup aslan payını kapacak, Ortado-
ğu'nun yeniden biçimlenmesinde ve kalkınmasında başrolü
oynayacak, bu arada Avrupa Topluluğu'nun kapısı da TürkH
ye'ye ardına kadar açılacaktı. Bütün bunlar olurken TürkiyB
1
-
nin yeniden "emperyal" iddialan olabileceğini söyleyenler da
vardı. •
Bu gibi iyimser beklentiler, aralannda çelişen öğeter olupk
olmadığına bile bakılmadan bazı çevrelerde kabul gördü, ga-j
zetelere manşet oldu.
Acaba bu beklentilerin gerçekleşme şansı nedir? Bu bek-
lentilerin kısmen ya da hep birlikte gerçekleşmesi mümkürr
müdür? Sanırım bu soruları sormak gerekiyor.
Bu sorulara cevap ararken önce birkaç noktayı hatırlatmak-
ta yarar var.
Birincisi, Avıupa'nın ABD ile olan ilişkisine artık yeni bir
gözlükle bakmak gerekiyor. Soğuk savaş sonrasında kuru-
lacak "yeni dünya düzeni"nde Avrupa'nın kendisine daha
özerk bir yeni rol aradığı ve ABD'nin dümen suyunda görürv
mekten çok hoşlanmadığı sanırım bırgerçek. Birleşmiş Mil-
letler kararlanna göre yürütülen Körfez harekâtı sırasında bite
bazı önde gelen Avrupa ülkelerinin farklılıklarını gösterme ça-
balan eksik olmadı. Bu durumda ABD'nin tamamen dümen
suyuna girmiş bir Türkiye'nin Avrupa'ya daha sempatik gö-
rüneceğini htç sanmıyorum.
Ikincısi, ABD'nin desteğiyfe Ortadoğu'da yeni rollere talip
olan, hele heie yeni "emperyal" hevesler peşinde kosan bir'
Türkiye'nin Avrupalılara hiç de sevimli geleceğini düşünemi-
yorum. Körfez krizinde oynanan ve heves edilen rollerin Tür-
kiye'ye Avrupa pasaportu sağlayacağı yolundaki iddialar o^
sa olsa yan cahil bir yabancı ajans muhabirinin yakıştırması
olabilir gibi geliyor bana.
Üçüncüsü, ABD'nin kriz boyunca takındığı tavır ve "Çöl
Fırtınası" harekâtına sağladığı destekler nedeniyle Türkiye'ye
Ortadoğu'da çok önemli roller vereceği varsayımına da bi-
raz kuşkuyla bakmak gerekiyor. Görüşferi Bush yönetimine
yakın olan Henry Kissinger'ın Nevvsvveek dergisinin son sa-
yısında yer alan ve "Savaş Sonrası Gündemi" başlığını taşı-
yan uzun değerlendirme yazısında Türkiye hiç mi hiç hesa-
ba katılrnıyor. İsrail'in, "ılımlı Arap yönetimleri"nin, İran, Su-
riye ve Ürdün'ün Ortadoğu'da savaş sonrası düzenin kurul-
masında oynayabilecekleri roller tartışılıyor, ama Türkiye'nin
adı bile geçmiyor.
Dördüncüsü, ABD'nin Türkiye'ye ödül olarak çok büyûk
ekonomik destekler sağlayacağı ve kriz nedeniyle uğradıği
zararlan fazlasryla telafi edeceği iddiasının gerçekleşmesi de
kolay değil. Hele savaş bitip ABD'nin kendi ekonomik sorun-
lan ve çeşitli lobilerin etkisi altındaki Kongre'nin tavn devre-
ye girince bunun daha da zor olacağını düşünüyorum.
Beşincisi, savaş nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, bu sava-
şın Arap halklannın Amerika'ya sempatisini arttıracağını kim-
se beklemiyor. Arap ülkelerinde daha demokratik yönetim-
lerin kurulması halinde Kissinger'ın "ılımlı" dediği ABD yanlısı
yönetimlerin tutunma şansı da herhalde azalacak. Bu du-
rumda tamamen ABD'nin dümen suyunda giden bir Türki-
ye'ye de herhalde çok sıcak bakılmayacak Arap âleminde
ve Türkiye'nin bölgede önemli rol oynaması da kolay olma-
yacak. Bölgede ikinci bir İsrail'e ise kimsenin ihtiyacı yok sa-
nırım.
Bunlar, konunun uzmanı olmayan birisi olarak benim aklı-
ma takılan sorular. Bazıları belki de gereksiz kuşkulardan kay-
naklanıyor, ama benim burada vurgulamak istedigim şey, so-
ru sormanın önemi. Her söyleneni hemen kabul ya da red-
dedeceğimize önce sorgulasak daha iyi olmaz mı acaba?
OÖVİZ KURLARI
OSvmn
Cinsı
1 A8D Dolar
1 6 Alrmn Markı
1 Avusturya Şılını
1 Belçıka Frangı
1 Franstz Frsngı
1 manöa flonn
1 isvecKnnu
1 Isvıçre frangı
100 Italyan L 'Stı
1 Japon yenı
1 Sterlin
1 S Anbetan Rıya;ı
OÖVE
AJış
2998 99
2014.50
286.44
97 91
593 W
1788 31
539.10
2384 31
268 06
22 69
5875 03
799 84
Oovu
Satış
3ÛO5 0C
2018.54
287 01
9811
58423
179189
54018
2389 09
268 60
22 73
5886 80
80144
Elektı)
AJıs
2995 99
2012.49
28615
96 25
592 45
1786 52
533 71
238193
263 50
22 46
5869 15
77984
Efettrf
Sate
3014 02
2024.60
287 87
98.40
596 01
1797 27
54180
2396.26
269.41
22.80
5904.46
803.84
a OCAK 1991
ÇtfUUOİ
11.4886 «nun Msta
S 5.0569 Fr.Fraogı
S 1.6770 Hot Flonn.
$ 1.2578 tsv Ffsngı
S 1118.76 Itü. Lıre*
S 132.20 Japoo Yem
S 37495 SArabftyal
tıasaot
GORULMLIŞTUR
llhan Sdçuk
6. bası 5.000 lıra (»CDV içinde)
Çağdaf Yayınlart Turkocağı
Cad 39-41 Cagaloilu-İstanbul
Ödeneli gdndrrilmez.
Türkiye'de ilk kez videotekst ile...
BORSADAN NAKLEN YAYIN
\ c r i t c l
Bilgi İl«ti$im A.Ş.
Sumbül Sok NQ 15,1 Levent-fslanbul Tel: 180 39 29 -180 20 59 (3 hat) Faks: 179 87 82
Ankara Temsılcilığı Tel (9-4) 127 75 03/04 Izmır "femsılcılığı Tel: (9-51) 6312 80
Borsacılar... Borsayla ilgilenen tüm kışiler ve kuruluşlar!
Türkiye'nin bilgi bankası veriîel, yepyeni bir dönem başlatıyor:
TeleBorsa... Borsadan naklen yayın.
Verftel/TeleBorsa ile İMKB'de hangi hisse senedinin kaça alınıp
satıldığını, hangi hissenin ne kadar işlem görerek hangi fiyattan
kapandığını anında, naklen öğrenebilırsiniz.
Veritel hizmetlerine ve TeleBorsa'ya abone olmak için lütfen
Müşîeri İlışkileri Bölümü'nü arayın.
Veritel/TeteBorsahangihizmetleri sunuyot?
IMKB'den "realbme"yayın * MerkezBankası dövizkurlan »Petrolvedeğeriıemtia
fiyat/an • tnterbankbılgılen • Saatbaşı Kapalıçarşt ve dünya dovız/alfın fiyatlan
* IMKB'dekişrketlenn btlanço ve rasyolan • Yaüanc/pıyasalarda tıyat ve endeksfer
* Po'ifövünuzdekı tvsse senelleringunlukdeğışımieregöre anında hesaplamaprogramt
VERİTEL SUNUYOR