26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 OCAK 1991 foöt KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7 Neyzen Tevfik ödülleri • Kirtür Servisi— Pendik Belediyesi'nin geleneksel Neyzen Tevfik Yergi ve Taşlama Yanşması'nın sonuçlan dün Gazeteciler Cemiyeti Lokali'nde düzenlenen bir toplantıyla açıklandı. Pendik Belediye Başkanı Burhan Köseoğlu, Pendik Belediyesi Kültür Birimi Müdürü Kenan Görgülü, Pendik Belediyesi Kültür Danışmam Ataol Behramoğlu ve yanşma jürisi kurulu başkanı Konur Ertop'un kaüldığı toplantıda Başkan Köseoğlu, îlhan Selçuk, Mehmed Kemal, Konur Ertop, Aydın Boysan, Ataol Behramoğlu ve AJpay Kabacalı'dan oluşan seçici kurulun, birincilik ödülünü ömer Nida'ya, ikincilik ödülünü lsmail Yıldınm'a, üçüncülük ödülünü de Dr. ömer Lütfü Şadoğlu'na verdigrni acıkladı. Aynca Abdullah Ibiş, Haüm Topçu ve Işıl Ergin'in mansiyona layık görüldüğü bildirildi. Başkan Köseoğlu aynca Pendik Belediyesi'nin eğitim-kültür politikası çerçevesüıde 2000 üyeli Esenyalı Belediye Kütüphanesi'nin yoğun ilgi gördüğüne ve Pendik Atatürk Kültür Evı'nin gerçek bir .kültflr evi lcimligi kazandığına dikkatçekti. ödül törcni, pazar günü saatl8.0Ö'de Pendik Atatürk Kültür Evi'nde duzenlenecek. SERGİ îi'nin resimleri • Kültür Servisi — Gönül Izgi'nin yağlıboya calışmalanndan oluşan sergisi şubat ayı başına dek Destek Reasürans Sanat Galerisi'nde sürüyor. tstanbul doğumlu sanatçı DGSA yüksek resim böiümü akşam kurslanna devam ettikten sonra beş yıl süre Ue Bedri Rahmi Eyuboğlu'dan özel dersler aldı ve atölyesinde calıştı. Yurtiçi ve dışında plastik sanatlarla ilgili incelemeler yapan Izgi şimdiye dek dört kişisel sergi açtı ve 1983-1991 yılları arasında 6 karma sergiye katıldı. SİNEMA Sinemacılar zamma karşı • İSTANBUL (ANKA) — Savaş nedeniyle birçok temel gıda maddesine ve bazı malzemelere zam yapıhrken sinema sahipleri, biletlere yapılan zammın seyirci sayısını daha da azaltacağı gerekçesiyle karşı çıktı. lstanbul'da sinema biletlerine yapılan yüzde 25'lik zammı eleştiren Sinema Işverenleri Sendikası Başkanı Ahmet Akçakaya, zamanlamanın yanlış olduğunu belirtirken, SESAM Genel Müdür Yardımcısı Nihat Yurttagül, zammın gerekli olmadığıru söyledi. Yurttagül, SESAM olarak böyle bir karar almadıklarını ifade ederek, "Körfez kriziyle televizyonun başına geçen seyirciyi, şimdi de biletlere yapılan zamla sinemadan kaçıracağız" dedi Film yapımcısı ve oyuncu Hayri Caner ise yapılan zamla * sinema seyircisinin kaybedileceğini öne sürdü ve "Amaç sinema izleyicisini kazanmak mı yoksa kaybetmek mi" seklinde konuştu. MÖZİK Müzikte Körfez krizi • Kültör Scrvisi— ABD'deki Saint-Louis Senfoni Orkestrası, Körfez savaşı yüzünden Avrupa turnesini iptal etti. Orkestra, 7-28 şubat tarihleri arasında 16 kenti kapsayan 3 haftalık bir Avrupa turnesine çıkacaktı. Orkestranın yöneticisi David J. Hyslop, havaalanlarındaki güvenlik önlemJerinden dolayı uçak kalkışlannın geciktiğini ve savaş ytızünden konser dinleyicilerinin sayısında büyük bir düşüş olduğunu belirterek iptal karannı bu yüzden aldıklannı söyledi. Daha önce de Martha Graham Dans Topluluğu, Paris'te sunacağı gösterilerden Körfez savaşı yüzünden yazgecmişti. YASAKLAMA 'Konstantiniyye' adına yasak • Kültür Servisi — tstanbul Valiliği 'Konstantiniyye Haberleri' adh gazetenin sahiplerine gönderdiği resmi bir yazıyla bu adın 'eski Bizans'ı hatu-iattığını ve bu yüzden kullanımının mümkün olamayacağını' bildirdi. Valilik, 'Konstantiniyye' adının Basın Kanunu'na muhalefet ettiğini ileri sürerek gazete yönetimi tarafından verilen beyannamenin valiliğe verilmemiş sayıldığını tebliğ etti. Gazetenin sahibi Cüneyt Ayral ise 'Konstantiniyye'nin iki yıldır tam 17 sayı yayımlanmış olduğunu belirterek şunları söyledi: 'Eski Bisans'ı hatırlattığını söylüyorlar. Yeni Bizans nerede, merak ediyoruz. Yerini göstersinler gazeteyi orada çıkarahm. Gazetede müteaddit defalar Konstantiniyye isminin Fatih Sultan Mehmet tarafından söylendiği belirtildi. Üstelik de vilayet, Konstantinopolis Ue Konstantiniyye arasındaki farkı bilemeyecek kadar cahil insanlann elindedir. Bizi yönetenler cahildirf' YaşarNabi Nayır'ın Varlık dergisi 1000. sayısına ulaştı Üarım asırlık yazın okıılııYaşar Nabi: Kaliteli okuyucu kıtlığı ve kalitesiz okuyucu bolluğu dünya durdukça duracak. Bize özgü bir dert değil bu. Bizim asıl derdimiz genellikle okur, yani aydın kıthğıdır. REFİK DURBAŞ "1950lerde Gaziantep'te her ayın belirli iki günü, belirli sa- atlerde Arif Güzel'e ugrardım. Onun bir masa büyuklugunde- ki kitabevine. Arif Güzel, dükkânı bana emanel edip postaneye gider, bi- raz sonra ellerinde kitap, dergi paketleriyle donerdi. Varlık der- gisini, Varlık Yayınlan'nın pa- ketlerini ben acardım hep. Yaşar Nabi, uzaklarda bir ço- cuğun dergisini. kitaplarını na- sıl bekJediğini bilmezdi. Beiki de bilirdi." Ülkü Tamer'in bu sözleri ba- na ilkgençliğimi anımsattı. 1960 yılında henüz şiir yazma- ya başlamış bir lise öğrencisiy- icen Bergama'nın kuş uçmaz kervan geçmez bir dağ köyünde Varlık dergisi ve birkaç kitabını görünce ben de aynı heyecan, aynı duyguyu yaşamıştım. Hâ- lâ unutamam. Yaşar Nabi Naytr. dergisiyle ve yayınlarıyla edebiyata dam- gasıru vuran adam diye nitelene- bilir kısaca. Cumhuriyet tarihi- mizde kendi kişiliğinde dergisi ve yayınlarını böylesine bütün- Ieştirebilen bir başka edebiyat adamının bulunabileceğini var- saymak sarunm imkânsız... Ya- ni Yaşar Nabi kişiliğinde bunu başarabilmiş tek adam... Varlık dergisi bugün 1000. sa- yısı ile okur önünde llk sayısı 15 Temmuz 1933 tarihinde çık- nuş. Yaşar Nabi daha sonra 1946'da Varlık Yayınevi'ni kur- muş, hem de Ankara'da o tarih- lerde sahibi olduğu bir evi sat- ma pahasına. Elimin altında şu anda Yaşar Nabi'nin "Yıllar Boyunca" adı altında çıkardığı kendi yazılanndan oluşan bir ki- tabı var. Kitabın iç kapağına ba- kıyorum. Varlık Yayınları sayı 678, mayıs 1959, fiyatı iki lira. Bugün 1000. sayısına ulaşan derginin yanında demek ki Var- lık Yayınlan da birkaç binin üze- rinde; 1959'da 678. kitabını çı- kardığına göre... Cumhuriyet'in onuncu yılın- da yayın hayatına başlayan Var- lık, gerek dergisi gerek daha sonra yayınlarıyla dergide yaz- masalar da gelen geçen kuşak- lan etkilemiş. Benim o dağ ba- şında Varhk Yayınlan'nı bul- mam başka türlü nasıl açıklana- bilir? Önümde Varhk dergisinin 1000. sayı özel eki duruyor. Var- lık'ta yazmış yazmamış kimi ya- zarlanmız düşüncelerini açıkla- mışlar. Varlık'ın 1000. sayı sevin- ci bu >f azarlann düşüncelerinden başka türlü anlatılabilir mi? Derginin kuruluşuna da katı- lan ve bugün o kuşaktan tek ya- şayan yazar olarak kalan Cevdet Kudref düşüncelerini şöyle açık- lıyor: "Varlık dışında kalıp da ken- dini kabul ettirmiş pek az sanal- çı vardır. (Neziha Meriç, Salâh Birsel, Cemal Süreya vb.) Cahit Tanyol: Milli Eğitim Bakanlığı'nın yapmış olduğu ya- yınlardan gerek nicelik ve gerek- se nitelik bakımından hiç de aşağı kalmayan Varlık Yayınla- n'nın arkasında ise Yaşar Nabi- nin özverisinden, direncinden başka bir şey yoktu. Vedal Günyol: Yaşar Nabi Yaşar Nabi (sağdan ikinci), 196O'lı yıllarda Orban Hanceriioghı, Sabahattin Kudret Ak adı, 57 yılına kavuşan dergisi ile cahüliğe, sanat ve düşünce düş- manlarının karşısına bir tekzip anıtı olarak çıkıyor, ardında bı- raktığı saygın anılann tüm gu- zelliğiyle. Tabsin Yücel: Varlık'ı bir *ya- zın okulu'na dönüştüren şey; Yaşar Nabi'nin beğenisi ve titiz- liği kadar yazarın, ozanın ve okurun bu beğeniye ve titizliğe verdiği önemdi de. Böylece genç ozanlar, genç oyküculer, genç denemecüer için Varlık'ta bir ya- pıt yayımlamak yazın dünyası- na katılmak anlamını taşıyordu!' Varlık dergisiyle ilgili düşün- celer böylece sürüp gidiyor. Bu- raya Sabahattin Kudret, Nedret Gürcan, Hüsamettin Bozok'un sözlerini almadım, ama üçünde de ortak nokta Varlık'la daha çocukluklannda karşılaşmalan. Örneğin Sabahattin Kudret Ak- sal, şunları söylüyor: "13 yaşın- daydım. Hemen söyleyeyim ki birkaç yıl ona uzaktan baktun, almak yürekliliğini göstereme- dim." Oysa aynı Sabahattin Kudret daha sonraki yıllarda Varlık dergisinde yazacak, ki- tapları Varlık Yayınları arasında çıkacaktır. Yaşar Nabi'nin edebiyata et- kisi yalnız dergiyle sımrlı değil. Bir ara çeviri ağırlıklı bir "Cep Dergisi" çıkararak çağdaş dün- ya edebiyatını ülkemize taşımak görevini de üstlenmiş. Yaşar Nabi'nin bir başka önemli yayınalığı Variık Yıllık- ları... Ölümüne kadar sürdürdü- ğü bu yıllıklarda Yaşar Nabi, düşün ve sanat dunyamızm en etkili kalemlerinden bir önceki yılın edebiyat ve sanat olayları- nı verdiği gibi dünyanın ve ülke- mizin geçirdiği siyasal ve top- lumsal olaylann geniş bir özeti- ni sunmayı da amaçlamış. ölü- münden sonra birkaç kez denen- mesine karşın ne yazık ki bu >ıl- hkların yayını sürdürülemedi. Yeniden onun yazdıklarına dpnmek istiyorum; kendi adıy- la yayımladığı "Yıllar Boyunca" kitabma. Yaşar Nabi bu kitabı- na 1947 ile 1957 yılları arasında Varlık dergisinde edebiyat konu- lanru işleyen yazıianm almış. Ki- tap bugün de okunduğunda edebiyatımızda kırk yıldır kimi konulann güncelliğini yitirme- den hâlâ devam ettiğini ve Yaşar Nabi'nin bu konulardaki söz go- turmez ileri görüşlülüğünü vur- guluyor. Şimdi de ona kulak verelim: "Brzde edebi eserlerin tirajı, lise mezunu aydınlanmızın sayı- sına göre yüz kızartacak kadar düşükse, buoda liselerimizde ir Güvemli'yle. (albik edilen şekliyl« edebiyat derslerinin buyiık ölçiide roiünü artık kabul elmeli, bu dersleria faydalı olmasını saglayamıyor- sak hiç değilse zaraıiannın onü- ne geçmek çarelerini aramalı- jız." (Varhk, sayı: 372-1951) "Kaliteli okuyucu kıtlıgı ve kalitesiz oku>ucu bolluğu dün- ya durdukça duracak. Bize öz- gü bir dert değil bu. Bizim asıl derdimiz genellikle okur, yani aydın kııhgıdır." (Varlık, sayı: 374-1951) Kırk yıl sonra bugün de aynı sorunları tartışmıyor muyuz? Varlık dergisinin 1000. sayısı- nın yayımlandığı bugünlerde Ya- şar Nabi'nin "Yıllar Boyunca" gibi kimi özgün düşüncelerini taşıyan kitaplarının da gün ışı- ğına çıkmasını beklemek onun anısına bir saygının gereği sayı- lamaz mı? îpek Aksüğür-Duben'in resim sergisiMaçka Sanat Galerisi'nde Kendini yanıtlayan kadın ı // Aksüğür-Duben'in farklı resimlerindeki yaklaşım farklılığı, bu sergide ortak bir paydada buluşuyor. NECMİ SÖNMEZ tpek Aksüğür-Duben'in son dönem çalışmaiarı Maçka Sanat Galerisi'nde sergileniyor. Bu ça- lışmaların en önemli özelliği, klasik Tıgür sorununu kendine temel aldıktan sonra bunu deği- şik evrelere çeken sanatçırıın ara- yışlarını sürdürdüğünü göster- mesi. Aksüğür-Duben'in birbi- rinden farklı resimlerinde göz- lemlenen tarz ve yaklaşım fark- ühğı bu sergide ortak bir payda- da buluşuyor. Ülkemizde 80'li yıllar boyun- ca hâkim olan dışavurumcu re- sim çizgisinde figür soyleminin değişik tarzlarda olmasına rağ- men birçok ortak özelliği vardı. Aksüğür-Duben'in bir önceki sergisi, sanatçının dışavurumcu olarak değerlendirilebilecek ça- Iışmalanndan oluşuyordu. O re- simlerde gözlenen düzey, sanat- çının ülkemizdeki "dışavurum- cu resim"in en ilginç noktasını irdelemesiydi. DolayısıyJa Aksüğür-Duben'in figürü, hem ülke gündemindeki figür soyle- minin içinde hem de bu çizginin dışına taşan özellikleri duyum- satıyordu. Şimdi figürü başlı ba- şına bir "gövde" olarak alan sa- natçı, değişik bir düzlemin etra- fında dönüyor. Hemen hemen her kişisel sergisinde "tarz evrimini" zorlayan Aksüğür- Duben'in son resimlerinde nasıl 23 ŞUBATA KADAR GÖRÜLEBİLİR— tpek Aksüğür-Duben'in Maçka Sanal Galerisi'ndeki re- sim sergisi 23 şubat gününe kadar açık kalacak. (Fotoğraf: tbrahim Giinel) bir çerçeve ile karşılaşıyoruz? Sanatçıyı değerlendirirken çi- zilmesi gereken smırlar arasın- da yer alan "figür resmi", bu resmin anlatımı ve eriştiği nok- ta bir dereceye kadar onu bağ- lıyor. Figürün yaşadığjmız za- man dilımi içinde "dönüşlürül- mesi" çok zor ve çok riskli bir girişim. Büyük resim geleneği- nin gölgesinde "yeni" olarak ne- ler yapılabilir? Figürlü bir söy- lemi seçen sanatçı, kendisini na- sıl ortaya koyacaktır? Bu ve bu- na benzer soruların ışığında Aksüğur-Duben'in işlerine yeni- den baktığımızda, onda her şey- den önce "kendini yanıliama'1 nın ön plana çıktığını görüyo- ruz. Bu "kendini yanıtlama" ol- gusu, sanatçının daha önceki yıllarda gerçekleştirdiği "Şerife Dizisi" resimlerinde de hâkim bir özellikti. Son dönem resim- leriyle ilk resimleri, yani Şerife^ leri arasında kurulabilecek en il- ginç diyalog, sanatçımn otobi- yografik izlerini sürmesi. Resmin kendisi içindeki artı ve eksi özelliklerinin bilinçli ola- rak kaydınlması, denge yerine dengesizliğin tercihi bugüne ka- dar eie alınmış bir yöntemdir. Hayır, Aksüğür-Duben'in bu yöntemden yola çıktığını söyle- mek istemiyorum. Figürünü bir "gövde" olarak algılarken ona her türlü yüklenimin dışında "kalıp" olma özelliğini tanıyor sanatçı. Son çalışmalarında sürekli olarak tekrarlanan bir kadın fi- gürü ile karşılaşıyoruz. Değişik boyutlarda tekrarlanan bu kadın figür kalıbı, serginin "lletmoti- ve"i olarak değerlendirilebilir. Bunun yani sıra dekoratif değer- lerinde de geometrik yaklaşım- larında da "kalıplarla" birlikte ele alındığını fark ediyoruz. Aksüğür-Duben'in bir kanşım peşinde olmadığını gösterir de- İiller de tuval yüzeyinde izlene- biliyor. Kalıplann diğer resimsel elemanlarla kurduğu "uyumsuz- luk" sergideki kimi resimleri "anlatımcılık çizgisi" dışında ol- dukça farklı bir aktarımın eşi- ğine getiriyor. Bu aktarımın "kendini >-anıtlama" olgusu ile olan diyaloğu sanatçının önü- müzdeki sergilerinde daha da ön plana çıkabilir. Venedik'te Kelt sergisi • Kültür Servisi — Venedik'teki Grassi Sarayı'nda mart ayı içinde Keltlere yöneh'k bir sergi açılacak. Sergi Avnıpa'daki 200 müzeden getirilen silah, kabartma ve ziynet eşyasından oluşuyor. Kelt toplumunun kültürü hakkında bilgi vermeyi amaçlayan sergi kapsamında 2500 obje yer alıyor. Haklannda çok az bilgi edinilmiş olan Keltlerin 10 VI. yüzyıldan itibaren İrlanda'dan Anadolu'ya, Rusya'dan Portekiz'e dek geniş bir alanda iz bıraktıkları biliniyor. Şan resitali • Kültör Servisi — lstanbul Devlet Opera ve Balesi ile ortak hazırlanan bir konser etkinliği bugün saat 20.00'de Harbiye Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda yer alacak. Ayhan Baran'ın sahneye koyduğu iki intermezzodan oluşan programda orkestrayı Serdar Yalçın yönetiyor. "Orkestra Şefi" adlı intermezzo Cimarosa'nın, "Hanım Olan Hizmetçi" ise Pergolesi'nin imzasını taşıyor. Landaırnun konferanşı • Kültür Servisi — Prof. Dr. Jacob M. Landau Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü'nde 11 şubat pazartesi günü saat 18.30'da bir konferans verecek. Landau 'nun Ingilizce sunacağı konferansta, II. Abdülhamit döneminden günümüze kadar Fas ile Hindistan arasındaki coğrafi bölgelerde göruien ve tüm dünya Müslümaniannın siyasi birliğini sağlama amacını taşıyan ideolojilerin tarihçesi sunulacak. Gravtir sergisi • İSTANBUL (tÜHA) — İstanbul Üniversitesi Öğrenci Kültür Merkezi'nde taş baskılı ve metal baskılı gravürler sergileniyor. 1. Uluslararası Ozgün Resim ve Baskı Sergisi çerçevesinde Hollanda'ü, , Sovyet, Abnan sanatçılann ' eserlerinin yani sıra, Kadri r Özdağ, Ergün İnan, lsmail Türeman'ın yüz eseri bulunuyor. Sergide aynca öğrencilere, metal baskılı ve taş baskılı resim teknikleri konusunda uygulamalı dersler veriliyor. Sergi, 31 ocağa kadar açık kalacak. UGUN • Süpürgene bin, uç Semra Somersan'ın konuşmacı olarak katılacağı "Saçını ailene süpürge etme, süpürgene bin, uç" başhkü, "Tarihte Cadılar" konulu söyleşi saat 14.00'te Kadın Kültür Evi'nde izlenebilir. • Aksal imzalıyor Sabahattin Kudret Aksal saat 15.30'da Bostancı Hatay Lokantası'nda kitaplarını imzalayacak. • Koçylğit'le söyleşi Hülya Koçyiğit saat 13.00'teki "Derman" fılminin gösteriminin ardından 15.00'te Atatürk Kitaplığı'nda bir söyleşiye katılacak. tLAN SİMAV KONKORDATO KOMtSERLtĞİ'NDEN Simav ilçesi tzmir Caddesi No: 33'teki adresınde Efem Konfeksi- yon magazasının sahibi Mehmet Efe vekili avukat Ahmel Alemdar'- ın konkordato isteği Simav lcra Tetkik Mercii Hâkimüğı'nin 1990/81-103 sayı ve 12.12.1990 taphli karan ile kabul olunmuş ve 2 ayük konkordato süresi verilmiştir. Aynı kararla konkordato komiseriiği tarafıma tevdi edilmistir. fştnı Uamn yayımlanması tarihinden itibaren, Mehmet Efe'den ala- caklı olaniann 20 gün içinde belge asıllannı da ibraz etmek şartıylâ Simav hükOmet binası arkasmdaki adreste bulunan komiserliğımize müracaatla alacaklannı kaydettirmelerini, müddeti içinde alacağını kaydeturmış olan alacaklıların 25.2.1991 günü saat 14.00'U Simav lcra Tetkik Mercii Mahkemesi'nın duruşma salonunda, teklif edilen konkordato projesinin müzakeresi için yapıJacak toplantıda haar bu- lunmalan veya kendilerini vekil ile temsil ettirmelerini, kaydım yap- ürmamış olan alacaklılann bilançoda gösterilmiş olmadıkça yasa gerefi toplantıya alınmayacaklan, isteyen alacaklılann toplantı gü- nünden evvelki 10 gün içinde dosyayı tetkik edebilecekleri ilan olu- nur. 25.12.1990 Konkordato Koraiseri Av. Mehmet Erdimen Miraaurt Adresi: Hukümet Binası Arkası Kat: 2, Simav/KÜTAH- YA Tel: 9-2381-1935 Basm: 45323 ANKARA ASLİYE 23. HUKUK MAHKEMESt'NDEN tLAN Dosya No: 1988/398 Davalı: Zübeyir özdemir Dıvaa Fadime Ozdemir vekili Av. Talat Goçmen tarafından da- vab Zübeyir özdemir aleyhine acılan boşanma davasmuı yapılan yar- gılamasında, Dtvacı vekili tarafından aleyhinize gcçimsizlikten dolayı açılan da- v«yı davacı vekihnin 15.1.1991 tarihli dilekçesinde davah ZObeyr öz- demir'in Bali Nüfus Müdürlüjü'ndeki evlilik kaydı devam ederken davacı Ue yapılan 2. evlilik kaydınm muteber olmayaca^ından dava- run ıslahına karar verilerek davacı Ue olan evlilik kaydınjn iptali da- vasının ı&lah yolu ile kabulüne, bu hususun davaiının adresi tespit ediiemediğinden bir dahaki duruşma günü olan 27.2.1991 günü saat 10.45'te bizzat hazır olmanız veya kendinizi bir vekille temsil ettir- meniz, ettirmediğiniz Ukdirde HLfMK'nun 213. ve 377. maddeleri aeregınce yokhığunuzda tahkikat yapUarak karar verilecegi Uıtariı ola- rmk tcbüg yerine kaim olmak Ozere ilan otunur. 22.1.1991 Basm: 18351 tLAN ANKARA İKİNCİ İCRA TETKİK MERCİİ HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1990/522 Ankara'da Taşkın Sok. 1/A Yenimahalle/Ankara adresinde "Genç Kundura" adı altında ayakkabı satı; ışi ile iştigaJ eden Satı Genç ve- kifleri Av. H. Ali Bulut ve Ramazan Akbaş'ın hâkimliğimize verdiği 25.12.1990 tarihli dilekçeleri Ue konkordato mühJeti talep etmiş ol- malda, borçlu vekilinin bu talebi kabul edüerek Ankara 2. lcra Hâ- kimliği'niıı 21.1.1991 tarih ve 1990/522-1991/1 sayüı Uamı üe borçluya 21.1.1991 tarihinden itibaren İki Ayhk Konkordato Mühleti Veril- mis, konkordato komiserlik gOrevi de Ankara 2. tcra Hâkimliği'n- den Gürsel Güvence'ye tevdi edihnistir. Işbu Uanın gazetede neşir tarihinden itibaren, her alacaklımn 20 gün içerisinde belge asülannın fotokopUerini de eklemek suretiyle ko- miserliğe müracaatları ve alacaklüann alacaklannı kayıt ettinneleri- ni, toplantıya tekaddüm eden 10 gttnlük süre içerisinde alacaklılann dosyayı tetkik edebileceklerini, hilafma hareket eden alacaklüann ala- caklılar toplantısına kabul edümeyeceklerini, alacakhlar toplantısı- nın 8.3.1991 günü saat 17.30'da Ankara İkinci lcra Tetkik Mercii Hâkimliği duruşma salonunda yapılacağı ilan olunur. 21.1.991 Gürsel GÜVENCE Konkordato Komiseri Ankara 2. lcra Hâkimliği tLAN T.C. KAYSERİ 3. SULH HUKUK MAHKEMESt 1989/660 1990/950 Davacı Mehmet Ertürk vekili Av. Nevzat Türkten tarafından da- valılar Ali Mavili, Nuri Kaya ve Hasan Çelik ve 15 arkadaşı aleyhine mahkememize açılan izaleyi juy'u davasının yapılan yargılaması so- nunda: Davalılar Ali Mavili, Nuri Kaya ve Hasan Çelik'e dava düekçesi de tebliğ edilememiş, ilanen tebligat yapümış, verilen kararda ise Kay- seri Kavakyazası mevkii 122 pafta, 854 ada, 264 parsei sayılı 23733 m2I lik taşınmaan açık artırma suretiyle satılarak onaklığm gideril- mesine karar verilmiş oldugundan, adresleri bilinemeyen davalılar Ali Mavili, Nuri Kaya ve Hasan Çelik'e gazetede ilan tarihinden itiba- ren 8 gün içerisinde temyiz edilmediği ukdirde bu sahıslar bakkıcda kesinlesmiş sayılacağından karar yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 13.11.1990 tLAN REYHANLI SULH HUKUK HÂKİMLtĞt'NDEN Dosya No: 1990/205 Davacı Maliye Hazinesi vekili Av. AbdOlkadir Güllü tarafından davalılar Adil Akbay ve 6 arkadaşı aleyhine mahkememize açılan kira akdinin feshi davasımn yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara karan gereğince; Dava konusu Reyhanlı ilçesi Kötübüyük Köyu'nde mülkiyeti Ha- zıne'ye ait tasınmazda kiracı olarak bulunan Mehmet Lami Akbay'- ın adresine tebligat yapılanıadığı ve zabıta aracılığı ile de adresi tespit ediiemediğinden adj geçen davaiının duruşma gününün ilanen tebli- gat yapılmasına karar verilmiş oldugundan yukarda adı geçen dava- iının 1.3.1991 günü saat 9.00'da yapılacak duruşmada hazır bulunması veya kendini bir vekille terasii ettirmesi aksi takdirde yokluğunda yar- gılama yapılarak karar verilecegi hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 28348 DUYURU GAZİANTEP T.C. İŞ MAHKEMESt HÂKtMLtĞİ'NDEN 1989/536/760 SSK Genel Müdürlügü veküi tarafından Nejat Vural Demirok vs. aleyhine açılan 5.000.000 TL.'lik tazminat davasında: Mahkememizin 27.12.1990 gün 1989/536/760 sayıh karan Ue da- vanın aynen kabulüne karar verilmiştir. Tüm aramalara rağmen bu- lunamayan davalıJardan Nejat Vural Demirok'a karar tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen duyurulur. Basın: 45340 T.C. KÜTÂHYA 1. SULH CEZA MAHKEMESt 1990/399 1990/401 Karar Tehlikeli vasıta kullanmak suçundan sanık Osman özdemir hak- kında T.C.K.'nun 565/1, 119, 627/4, T.C.K. 72. maddeleri gereğin- ce neticeten 180.000 lira hafif para cezası Ue tecziyesine karar verilmiş olup, yapılan tüm aramalara rağmen sanık bulunamadığından 7201 sayılt tebligat kanununun ilgili maddeleri uyarınca i; bu karar ila- nından 15 gün sonra kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. 10.1.1991 Basm: 18140 MARDİN tCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN İLANEN TEBLİGAT Dosya No: 1990/2 İzaleyi Şuyu Mardin ili Savurkapı mahallesi Ada 666, Parsei 3, Ciit: 9, Sahife 1794'te Mehmet kızı Nesime lpekçi, Tevfik Hadi km Hasine, Sevinc, Tevfik Hadi oğlu Abdulvahap, Gültekin ve Abdülkadir Mungan, Fer- han oğlu Mehmet Bozkuş adına tapuda kayıtlı gayrimenkulun satıs suretiyle ortaklığın giderilmesine iüşkin Mardin Sulh Hukuk Mah- kemesi'nin 6.12.1989 tarih ve 185/305 sayüı karan üzerine mudurlu- ğumüzce satıs hazırüklanna başlanmış, bilirkişi marifetiyle gayrimen- kulun tamamına 7.310.100 TL kıymet takdir edilmistir. Kıymet takdiri ortaklardan İstanbul-Kadıköy Acıbadem Yıldızbak- kal Şemi Efendi Sokak No: 22/9'da ikamet eden Tevfik Hadi çocuk- ları Abdulvahap, Abdülkadir, Hasine, Sevinç ve Gültekin Mungan adına tebliğ çıkarılmış, tebliğ mazbatalan adı geçenlerin adreslerin- de bulunmadıkları gibi yeni adreslerinin de bilinmediği bildirildiğin- den kıymet takdirinin ilanen yapılmasına karar verilmiştir. lş bu Uanın gazetede yayımlanmasından 15 gün sonra kıymet tak- dirinin kendilerine tebliğ edUmis sayılacağından, tebliğ tarihinden itı- baren 7 gun içinde bu husustaki varsa ıtirazlannı merciine yapmala- n, aksi takdirde kıyraet takdirinin kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. Basın: 18031 tLAN ANKARA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN 1990/167 Esas Davacı Ankara Bü>-ükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından davalı Halil Şimşek aleyhine açılan tesciî davasının yapılan duruj- ması soounda: Davalı Halil Şiraşek'in adresi mechul kaldığından mahkeme ktra- nnın ilanen tebliğine karar verilmiştir. HÜKÜM: 1-Davalıya ait Yenimahelle ilçesi, Ergazi köyünde bulunan 83 par- selde kayıtlı taşınmazın 2942 sayılı yasanın 17. maddesi gereğince da- valı idare adına tapuya tesciline, 2-100.000.— TL avukathk ücreti Ue 151.700TL mahkeme masra- fının davahdan alınarak davacıya odenmesine, dair yargıtay yolu açık olmak üzere verilen kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde tem- yiz edilmediği takdirde hükmün kesinleşeceği karar tebtiği yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 17.1.1991 Basın: 18352
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle