Katalog

CUMHURİYET/16 HABERLERİN DEVAMI 26 OCAK 1991 Yaıılış alarm paniği dün de Marditrdeydi UFUKTEKİN UĞUR SANER RAMAZAN ŞANIVAR YUSUF TOPRAK ERGUN AKSOY ADANA / BATMAN / MARDlN — Savaşın getirdiği gerilim sürerken, "kırmızı alann"lar dün de Mardin kent merkezi Ue İncirlik Hava Üs- sü'nde çaldı. Mardin kent merkezinde "yanlışlıkJa" verildiği bildirilen kırmızı alarm, yurttaşlar arasın- da paniğe yol açü. Dün 13.0O'te saldırı anlanuna gelen kırmızı alarm verilmesi üzerine sokak ve caddelerdeki yurttaşlar, sığı- nağa benzer yerlere ve evlerine kaçtılar. Bir anda cadde ve so- kaklar boşaldı. Yaklaşık beş da- kika süren kırmızı alarmın ar- dından beyaz alarm verilmesiy- le insanlar yeniden sığındıklan yerlerden çıkmaya başladılar. Mardin'deki yaşam, ancak bir saat sonra normale döndü. Diyarbakır'daki Müttefik Ba- sın Bilgi Merkezi Başkanı Kur- may Albay Halil Kalaycı, Mar- din'deki kırmızı alarmı doğru- layarak "Entegre hava savunma sisteminde Türkiye'ye yönelen izlerin göriilmesi üzerine Mar- din'de kınnızı alarm verilnıiştir. Ancak beş dakika sonra izler yön degiştirerek başka yöne dogru gitti. Bunun Üzerine kır- mızı alarm beyaza dönüştü- riildü" diye konuştu. Batman NATO'ya ait Batman Hava- alanı'nda alınan önlemlerin faz- lalığı dikkati çekti. Ankara'dan Batman'a sivü savunma teçhiza- tı kapsamında 3500 kadar gaz maskesi gönderildiği bildirildi. Kentteki gaz maskesi sayısı ön- cekilerle birlikte 38OO'e çıkarken olası bir tehlike anında verilecek alarmın kentin her yanından du- yulabilmesi için siren sayısı da 2'den 4'e çıkartıldı. Batman Si- vil Savunma MUdürü Izzettin Seçkin, gaz maskesi sayısının önümüzdeki günlerde daha da arttınlacağım söyledi. Bu arada, tçişleri Bakanı Ab- dülkadir Aksu'nun "Terör eylemlerine" ilişkin uyansı üze- rine, Tüpraş Batman rafineri- sinde nöbetler ikişer kişi olarak tutulmaya, giriş-cıkışlar da elek- tronik aygıtlarla kontrol edilme- ye başlandı. Dört gün önce gelen ABD'li özel kurtarma ekibinin kente ın- mesi ve halkla ilişki kunnası da yasaklandı. Havaalanından bir yetkili, ABD'li personelin yiye- cek ve içecek gereksiniminin ABD'den gelen nakliye uçakla- n tarafından karşılandığıru bil- dirdi. İncirlik'te alarm Irak'tan Scud füzelerinin ateşlendiği yolundaki istihbarat üzerine İncirlik Hava Üssü'nde dün saat 18.00 sıralannda "kır- mızı alarm" verildi. Üste alarm durumunun 15 dakika kadar devam ettiği, füzelerin İsraü'e gönderildiğinin anlaşılması üze- rine normale donulduğü bildiril- di. Incirlik Üssü'nden kalkan ABD uçaklarının Irak'a yönelik hava harekâtı dün de sürdü. ABD uçakları, önceki gece 21.30'da ve dün sabah saat 06.15'te başlayarak iki kez Irak yönüne doğru havalandılar. Çok sayıda uçağın havalandığı harekâtta, savaş uçaklanna ön- cekilerde oiduğu gibi erken uya- n uçağı AVVACS'lar ile yakıt ik- mal uçakları eşlik ettiler. İncirlik Üssü'nden dün kalkış yapan bir uçağın aşın duman çı- karması sonucu geri döndüğü, büyük bir kargo uçağının da alana iniş yaptığı dikkati çekti. Adana'da 22 ocak gecesi ve- rilen yanlış alarm sırasında ba- zı sığınakların kapalı olması ve kapasitelerinin yetersiz oluşu nedeniyle yeni önlemler ahnma- ya başlandı. Sivil savunma ve polis yetkililerinin ortak çabala- nyla kentin değişik yerlerinde- ki büyük işyerleri ve apartman- lann altında sığınak olmaya uy- gun yerler saptandı. GREVLERİN ERTELENMESİNE TEPKİLER 'Savaş fırsatçılığı' BASKENTTEN AHMET TAN (Baştarafı I. Sayfada) miş ve Özafa rağmen bu yetki- yi Meclis'e göturmuştü. Çankaya Köşkü'ne yakın çev- relerde ve ANAP siyasal kulis- lerinde Akubulnt'un "gktişanndan" Özal'm hiç mem- nun olmadığı ve Akbulut'u "muhalefetio çok etkisinde kalmakla" suçladığı konu- şuluyor. Akbulnt'un parti içinde güç- knmesi ve kongreyi kazanarak ikinci kez genel başkan olması halinde, kendisine karşı direne- bileceğinden kuşkulanan Özal- iH şu önkmleri uyguladığı görii- löyon 1- Tek tek tttm mületvekilleri Ue dof rudan görüşmeler yapı- yor. 2- ANAP gnıp toplanülannın yapüdığı günlerde Meclis'e gelip mUletvekilleri ile görüşüyor. 3- Akbulut'un parti merkez yönetiminde yapacagı degişik- liklere engel oluyor. 4- Akbulut'un kabinede yap- mayı düşündüğü değişiklikleri erteleyerek eldbini güçlendirme- sini onluyor. 5- MiUetvekillerine, Akbulut ile ilgili hoşnutsuzluğunu anla- Orken, Başbakan'ın özellikle Genelkurmay çevrelerinin etki- sinde kaldığını ima ediyor. 6- Daha önce parti içinde "aforoz ettiği" Aksaçtüar Gru- bu'na ve ani istifası nedeniyle çok kızgın oldugu bilinen Me- sut Yılmaz'a sıcak davranışlar sergiliyor. Ozal bu "koruyucu önlemlerin" dozanu, Akbulut- aB hikümet etme etkinligine ve parti içindeki çizgisinin seyrine göre daha da arttırabilecek. Tek adamlığa hukuk çengeli... Özal'm, Akbulut'la ügili kay- gılan, Başbakan'ı temelde "ka- fa dengi" bulmamasından kay- naklanıyor. Özal, ANAP içinde en vefa- h, en güvenilir oldugu için Baş- bakan olmasını destekledigi Ak- bulut'un, zaman zaman "hukuk saplanüsı" içine düştüğü inan- cında. Buna, Akbulut'un devlet or- ganlannı çalıştırma egiliminin de eklenmesi ile Özal'm Türki- ye'ji tek adam olarak yönetme- si sekteye ugrayabilecek. ANAP kuhslerinde, Özal'm "başkanhk sistemi"ndeld ısran- nın arkasında, kendisini bem ANAP genel başkanlanna, hem de muhalefete karşı saglama al- ma niyetinin yarögı konuşuln- yor. Özal'daki Akbulut kaygısuun arkasında bir başka neden da- ha oldugu belirtiliyor. Bu ise, ANAP Genel Başkan- hgına yeniden seçikrek güçiene- cek olan Başbakan Akbulut'un, Meclis Başkanı Kaya Erdem ile giiçbirligine girerek, Özal'ın "tek adam" yönetimini engelle- yebilecegi ve onu anayasa çizgi- sine çekmeye zorlaması... Öte yandan Başbakan Akbu- lut'un da Cumhurbaşkanı Özal'la ilgili kaygılan var. Bu kaygılar özellikle Körfez krizinin patlak vermesi ve savaşa dönüş- mesinden sonra artarak süriıyor. Başbakan bu kaygılannı, yal- nızca parti içindeki çok yakın arkadaşlan ile paylaşıyor. Cum- hurbaşkanı'nın tutumunu yeren bir görüntii sergttemekten özen- le kaçınıyor. BeUrttiğimiz gibi Özal Ue Ak- bulut arasında giderek belirgin- leşen fark, "üslup"lar üzerinde odaklaşıyor. Özal'daki "Her şeyi ben bili- rim. Her şey benim denetimim altında olmalı. Her şeye ben ka- rar veririm" anlayışının aksine Akbulut, her şeyin, "olabildigi ölçiide" hukuka uygunlugunda ısrar ediyor. Bu konudaki ısra- nndan da vazgeçmiyor. Bunda "hukuk okumuşluguoun" ve "miitevazı siyasal felsefesi"nin payı büvük. Oysa, Özal "mühendis"ligi nedeniyle hesa- bına uyuyorsa, hukuksallıgına fazla aldırmadan olanaklan so- nuna kadar zorluyor. Bu uğurda "risk" almaktan hiç çekinmiyor. Ey temlerine, ka- rarlanna oldugu gibi konuşma- lanna da açıklamalanna da "si- yasal erdenT'den çok "maddi çıkarlar" egemen oluyor. Özal'ın para hesabı... Örnegin Özal, Körfez savaşın- da Türkiye'nin taraf olmasına yol açan gerekçeyi "bir koyup, on-on beş almak" ve "Amerikan doları ile askeri malzeme sağlamak" diye açıklıyor. Akbulut, bu yaklaşım tarzı- nın çok sakıncalı oldugu inan- cında. Bu göriişlerin vatandaş- ları oldugu gibi, miittefikleri de çok olumsuz etkileyecegini par- tideki yakın bildigj arkadaşlan- na anlalıyor. Akbulut'a göre, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'nın agzından tncirlik'in Amerikalılara kullan- dınlması karşılığında maddi çı- kar beklediğini ifade etmesi, sa- vaş bittiginde "Kaç milyar zara- nnız var. Alın şu parayı, çekilin masadan" denilmesi tehlikesini taşıyor. Aynca Akbulut, belirrildigine göre, "Kriz başladıgından beri şu kadar dolar geldi" tiiriiaden açıklamalann vurttaşlarda, "bu işe para için bulaşıidıgı düşiin- cesi yaratacagı" görüşünde. Özal'm Akbulut'la ilgili gö- rüşleri kendisine baglı milletve- killeri aracılıgıyla basına sızdı- rılırken, Akbulut'un ve çevresi- nin benzeri bir davranışa yanaş- madıkları izleniyor. Bunda, ba- sının Akbulut'la ilgili hoş olma- yan yayınlarının payı var. Akbulut'taki Özal kaygısının aynntılarını ögrenmek iizere Başbakanlıga başvurduk. Benzeri bir başvurumuz, Cumhurbaşkanlığı katında da var. Çankaya'dan bu konuda bir miijde beklerken, dün geç vakit, sözcü Kaya Toperi'nin bir faks notu geldi. Sözcü diyordn ki: "Cumhurbaşkanı Özal, Baş- bakan Akbulut'u çekimser ka- lıp atak davranmadığı için eleş- tirmiyor. Bu konudaki habeıier hayal mahsuliidür." "Mahsuller" eger hayali ise, Cumhurbaşkanı iki haftadır ANAP grubunda niye kulis ya- pıyûr? Özal'ın son günlerde milletve- killerine söyledikleri, beş ay on- ce basına söyledikleri gibi bir ki- tapçık yapılıp dağıtılamaz mı! Özal ile Akbulut arasında kaygılar karşıüklı. Bunu iuidnin üsliipbmnı gcz- leyen ve kulisleri izleyen herkes büiyor... KAMUOYUNA • Halktan gizlenerek, sonu belirsiz, haksız bir savaşa sürükleniyoruz; 1 Buna karşılık halkın korunması için yeterli önlemler alınmıyor; ne yeterli sığınak, ne gaz maskesi, ne de koruyucu giysi var; Herkes biliyor ki, bu savaşta kullanılması olası kimyasal-nükleer silahlardan bunlar ol- maksızın korunmak mümkün değildir. Bu koşullarda sağlık çalışanlarının apar topar, plansız programsız bir biçimde, doğuya gönderilmesi halkın sağlık sorunlarına yanıt vermeye yönelik bir önlem olmayıp sadece görüntüyü kurtarma telaşıdır. Bütün bunlara hayır demek, ülkemizin hiçbir çıkarının olmadığı bu savaşa girilmemesi için yetkilileri uyarmak amacıyla düzenlediğimiz, BARIŞA ÇAĞRI YÜRÜYÜŞÜMÛZE izin verilmemiştir. Barışçı çoğunluğun sesi yükseliyor, ülkemizin kadehni çoğunluk belirleyecek. Meslektaşlarımızı aydınlatmak ve kamuoyuna bilgi vermek için 27.01.1991 Pazar günü, saat 11.00'de İstanbul Tabip Odası'nda Basın Toplantısı düzenlenecektir. Herkes çağrılıdır.' Kamuoyuna duyumlur. İSTANBUL TABİP ODASI YÖNETİM KURULU İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI'NDAN 1- Eminönü-Yenicamı önü yerattı geçidi 10 no.lu dükkân aylık 4.000.000.- TL muhammen bedelle 1 yıl müddetle kiraya verılecektir. Geçıcı Temınatı: 1.440.000.- TL. İhaleye Iştirak Teminatı: 16.000 000.- TL. 2- Beykoz Çubuklu, Paşabahçe yolunda bulunan WC, aylık 150.000.- TL. muhammen bedelte 1 yıl mûd- detle kiraya verilecektir. Geçıcı Temınatı: 54 000- TL. İhaleye iştirak Teminatı: 600 000.- TL. 3- Bakırköy Kartattepe Lımonçiçeği Sokak, 57 pafta, 159 Ada, 7 parsel sayılı zemin kat bağımsız bölüm 2 nolu dükkan aylık 1.000.000.- TL. muhammen bedelle 1 yıl müddetle kiraya verilecektir. Geçici Teminatı: 360.000.- TL. İhaleye İştirak Teminatı: 6.000.000- TL. 4- Fatih Nevbahar mahallesi - özbek Süleyman Sokakta bulunan 2 no.lu dükkân aylık 1.200 000- TL. muhammen bedelle 1 yıl müddetle kiraya verilecektir. Geçici Temınatı: 432 000.- TL. İhaleye İştirak Teminatı: 4.800.000- TL.'dır 5- Bakırköy Kartattepe Lımon Çiçeğı Sokak, 57 pafta, 159 Ada, 7 parsel sayılı zemın kat bağımsız bölüm depotu 1 no.lu dükkânın aylık 1.500.000.- TL. muhammen bedelle 1 yıl müddetle kiraya verilecektir. Geçici Temınatı: 540 000.- TL. ihaleye İştirak Teminatı: 6.000.000.- TL. Şartnamelerı Emlak Müdürtüğü'nden görülebtlir. Yukarıda yazılı Işler 7 Şubat 1991 günü saat 11.00'de istanbul Büyük Şehır Beledıye Encümeni'nde 2886/45'ınci mad. göre açık arrtırma usulü ile şartnameleri veçhile ayrı ayn ihale olacaktır. İhaleiere katılmak ısteyenlerın ıhale tarıhınden 1 gün önce Beledıye'ye müracaat etmelerı gerekmekte olup, şartnamelerınde yazılı belgelerie bırlıkte yukarıda yazılı gün ve saatte İstanbul Büyükşehir Belediye Encü- meni'nde hazır bulunmalan gerekmektedir. ilan olunur. 23.1.1991'de nüfus cüzdanı, PTT kimlik kartı, Tasarruf Teşvik Fonu kartı, 1; Bankası cüzdanı, Bank 24 kartı, öğretmen Evi giriş kartımı kaybettim, hakumsüzdur. NURANÇINAR ESRA ile CAN evlendi. Kadıköy Evlendirme Dairesi 25 Ocak 1991 Alman Filolojisi mezunundan yetişkinlere ALMANCA ders verilir. 136 08 86 ANKARA (Cumhariyet Bü- rosu) — Bakanlar Kurulu'nun tüm işkollarındaki grevleri 1 ay süreyle ertelemesi, tepkilere yol açtı. SHP Gene! Başkanı Erdal tnönii, hükümetin karannı "sa- vaş fırsatçılığı" olarak niteledi. Genel Maden-lş Sendikası Ge- nel Başkanı Şemsi Denizer, hü- kümetin "işçi ücretlerinin piya- sasuı düşürmeye yahştıgını" sa- vunarak "tktidar anti demokra- tik bir uygulamaya girmiştir" diye konuştu. Türk-lş Genel Eğitim Sekreteri MusUfa Ba- şoghı, hükümetin aldığı karann iptali için Danıştay'a başvuru- lacağını söyledi. Bakanlar Kurulu'nun ertele- me karannın grevde bulunan yaklaşık 105 bin işçiyi etkiledi- ği bildirildi. AA'nın haberine" göre halen TTK ve MTA işyer- lerinde Genel Maden-tş Sendi- kası'na üye 48 bin, SEKA'da Selülöz-İş Sendikası'na üye 10 bin 200, MESS'e bağlı toplam 114 işyerinde de bağımsız Çelik- tş ve Otomobil-tş ile Hak-lş'e bağlı Özdemir-îş sendikalanna üye 41 bin 169 işçi bulunuyor. Türk Metal Sendikası ile MESS'e bagü 230 işyerinde ça- lışan 85 bin işçi adına dün top- lu iş sözleşmesi imzalanarak grev sona erdirilmişti. Karara tepkiler SHP Genel Başkanı Inönü, Bakanlar Kurulu'nca grevlerin bir ay süreyle ertelenmesi konu- sunda, "Hükümet, işçilerin hakkını vererek grevleri çözme yerine, savaş fırsatçılığı yaparak erteleme yoluna gitmiştir" dedi. tnönü, Adana'da, gazetecilerin konuyla ilgili haberleri kendisi- ne iletmeleri üzerine yaptığı açıklamada, aylardır, başta Zonguldak maden işçileri olmak üzere yüz binlerce işçinin hak- kını alamadığı için grevde bu- lunduğunu belirterek şöyle ko- nuştu: "Hükümet, resmen sa- vaş ortamını istismar ederek, iş- çinin hakkını venneyerek erte- leme yoluna gitmiştir. Oysa, bu- nun yerine hükümeiten bekle- nen, işçinin hakkını vererek top- hısozkşmeleri yapmak ve bu işi C A F E DANCING HiDstde Alkent Tepecik Yotu - Etıler Tei. 157 78 22/4 Hat ESER NOYAN • ENGIN NOYAN' AJLAN BUYUKBURÇ • MELTEM PARL>\K NISO KASTON • VE SÜRPRİZ SANATÇI .0) Salı (ima Cumartesı JAZZ'N BLUES HAYKO TAVERNA COUNTRY MUSIC UNFORGETTABLES NOYAN & NOYAN SİES RESTAUR,VNT ÜSTL'. Xispctiye Cati 17 1 Levent 169 l'ööl - 154 10 51 BAR PRIVATE VEFAT VE TEŞEKKUR 23.1.1991 günü vefat eden çok sevgili büyüğümüz VESİLE ÖZEN'in cenazesine çelenk gönderen istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Prof. Dr. NURETTİN SÖZEN Beyoğlu Belediye Başkanı Sn. HÜSEYİN ASLAN Kağıthane Belediye Başkanı Sn. MAHMUT ÖZDEMİR Kağıthane Belediye Başkan Yardımcısı ALİ ERDOĞAN ve İSMAİL AKIN SHP istanbul il Örgütü SHP Beyoğlu ilçe Başkanlığı SHP Kağıthane İlçe Başkanlığı Beyoğlu Belediyesi Zabıta Müdürlüğü Kağıthane Belediye Personeli Aktrans A.Ş. Personeli PFA Sigorta A.Ş. Çelik Ticaret sahibi Sn. ZEKİ ÇELİK'e ve cenazeye katılarak acımızı paylaşanlara tçten teşekkürlerimizi sunarız ÖZEN AİLESİ sona erdinnektir. Savaş fırsat- çılığı yapmak, bugün grevde olan ve sayılan yüz bini aşan iş- çileri yoksulluga, açlığa mah- kûm etmektir." SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin de grevleri erteleme kara- nnı "savaş çığırtkanlığı yapan iktidann, emeğin hakkını istis- mar etmek için başvurduğu bir oyun" olarak değerlendirdi. Genel Maden-tş Sendikası Genel Başkanı Şemsi Denizer de hükümetin karannı sert bir dil- le eleştirerek "tktidar antide- mokratik bir uygulamaya girmiştir" dedi. Grevin ertelen- mesiyle, işçilerin haklarının "baskıyla" gasp edildiğini savu- nan Denizer, "Hükümet, işçi ücretlerinin piyasasını düşür- mek istiyor" diye konuştu. De- nizer şöyle devam etti: "İşçi düşmanlıgı tavırlannı devam ettiriyorlar. Ne bir milli güvenUk gerekçesi ne de bir sağ- lık gerekçesi var. Ücret piyasa- sını düşürmek için birtakım oyunlar oynayacaksınız, işçiler de buna akt olacaklar. Bu olay. düşündükleri gibi olmaz. Yöne- tim kurulu Ue yann (bugün) toplanıp durumu degerlendire- cegiz. Grevi erteleyenler, işçiyi nasıl çalışüracaklanm da duşun- müşlerdir herhalde." Türk-lş Genel Eğitim Sekre- teri Mustafa Başoğlu, Bakanlar Kurulu karannın, yasanın tanı- dığı bir hakkın kötüye kullanıl- ması olduğunu söyledi. Grevle- rin ertelenmesini gerektirecek "genel sağlık ve milli güvenliği tehdit edici" bir durum bulun- madığını da kaydeden Başoğlu, yasal prosedıire başvurarak hü- kümetin karanna Danıştay'da itiraz edileceğini söyledi. Başoğ- lu, "Bakanlar Kurulu, grev er- teterken, grevlerin uzun süre de- vam ettiği için işçilerin magdu- riyetine sebep olduğunu ileri sii- röyor. tşçilerin mağduriyetini gidermek için hakkını verirsiniz, bu magduriyeti giderirseniz" di- ye konuştu. SEKA'da grev sürdürmekte olan Selülöz-lş'in Genel Başka- nı Fikri Karakadılar da Bakan- lar Kurulu'nun karannı görüş- mek üzere sendlka yönetim ku- rulunu dün akşam toplantıya çağırdı. Karakadılar, "İşçinin hakkı verilse de toplumsal ba- nş sağlansa ne olurdu?" dedi. Çinkur ve Emniyet tamirhane-, lerinde grevi olan Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa Öz- bek ise Bakanlar Kurulu'nun gerekçesinin yerinde olmadığı- nı bildirdi. Baydur, "Normal tasarruf" Türkiye İşveren Sendikalan Konfederasyonu (TİSK) Genel Başkanı Refik Baydur, grevle- rin ertelenmesinin, hükümetin "normal bir tasarrufu" olduğu- nu savundu. Baydur, "DUegim, grevlerin ertelenmesinden fay- dalanarak sözleşme göriişmele- ri devam eden ve çabşmakta olan işçiye, onun zaranna bir iş- lem yapılmamasıdır. Toplu iş sözleşmelerini işçilerimizi incit- meden bitirme yolları arayacagız" diye konuştu. Grevlerin ertelenmesine yöne- lik diğer tepkiler de şöyle: Metin Tnrker (MESS işyerle- rinde grevde olan Bağımsız Çelik-tş Genel Başkanı): "Erte- lemeyi gerektirecek bir konn yok. Yasal bir karar değil. Ül- kede hem savaş yok diyorlar, bem grevleri erteliyorlar." Hasan Hüseyin Kayabaşı (Türkiye Maden-lş Genel Baş- kanı): "Savaş halini bahane ederek grevleri erteiemenin an- lamı yok. Amaçlan işçi hakla- nnı gasp etmekse tepkimiz da- ha büyük olur. Hiç kimse Kör- fez olayının arkasına sığınma- sın. İşçi baklannı gasp etmeye yeltenenlere karşı büyük müca- delelere girişiriz." Celal Ozdoğan (MESS işyer- lerinde grevde olan Bağımsız Otomobil-lş Genel Başkanı): "Grevlerin ertelenerek işçilerin işbaşı yaptınlması, çok özledi- ğimiz iş banşını önemli ölçüde zedeleyecek, sıkıntılar çıkacak. Bunun sebebi de sendikalar ve işçiler olamayacak. Savaş baha- ne edilerek grevlerin ertelenmesi gerçekten korkunç bir olay." Grevler 1 ay ertelendî (Baştarafı 1. Sayfada) mesi için Meclis'ten bir kez da- ha *yetki' isteyeceğini ifade etti. Yazar istenecek bu yetkilerin en az 10 aylık geçerlilik süresine sa- hip olmasının duşünüldiıjüııü de kaydettı.' Yetki isteminin çerçevesi konusunda Yazar, "Kamu ku- rum ve kunıluşiannda çahşan personelin mali, sosyal ve küitü- rel haklannm iyileştirilmesi, ka- mu kurum ve kurnluşlanmn teş- kilatlandınlması ve bu teşkilat- lann yeniden düzenlenmesi" şeklinde açıklama yaptı. Yazar, bu hakkın "ivedi, zonınlu ve acil" durumlarda kullanılacağı- m belirtti. Bunun hiç bir KIT kuruluşunun kapatılması şeklin- de yorumlanamayaeağını anla- tan Yazar, Zonguldak grevi ne- deniyle Türkiye Taş Kömüriı tş- letmeleri Zonguldak Tesisleri- nin bu yasayla kapatılılıp kapa- tılmayacağını soran bir gazete- ciye, "Kesinükle alakası yok, buna nereden çıkanyorsunuz, bu iyileştirmeye yönelik bir karar" yanıtmı verdi. Mehmet Yazar, toplantı sıra- sında Irak Dışişleri Bakanı Ta- nk Aziz'in Dışişleri Bakanı Ah- met Kurtcebe Alptemoçin'e yaz- dığı mektupla ilgili bilgi ahşve- rişinde bulunulduğunu da söyledi. Tank Aziz'e yanıt verileceği- ni belirten Yazar, Alptemoçin- in bu yanıtın çerçevesi konusun- da Bakanlar Kurulu'na bilgi ver- diğini de sözlerine ekledi. Yazar, Bakanlar Kurulu toplantısı sıra- sında Batman, Tatvan ve diğer illerde İslamcı örgütlerin giriş- tikleri, "savaş karşıtı eylemler ve çıkan olaylar konusunun" Ba- kanlar Kurulu'nda ele alınmadı- ğını açıkladı. Mehmet Yazar, Bakanlar Ku- rulu toplantısından sonra gaze- tecilerin yönelttiği sorulara şu yanıtlan verdi: — Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz'e cevabi bir mektup hazır- Iandığını söylediniz. Yazar — Mektubun çerçe- vesini... — Mektup gönderilecek mi? Yazar — Gönderilecek. Mek- tuba cevaben gönderilecek. Her- halde yann (bugün) sayın Dışiş- leri Bakanı bu mektubu cevaben hazırlayacaklar. — Türkçenin kullanımını dü- zenleyen kanunla ilgili açıkla- mamz, Kürtçe konuşmanın ser- best bırakılması doğrultusunda bir hazırlığı mı iceriyor? Yazar — Şimdi, şöyle ifade edeyim ben. Biliyorsunuz, bura- da bakm 2932 sayıü 1983'te çı- karılan yasada bazı uygulama- ya, fiili duruma, şu andaki ya- sanın fiili duruma uymayan ve tatbiki de mümkün olmayan, tatbikatı mümkün olmayan ge- reksiz kısıtlamalar vardır. Uygu- lanan şu andaki fiili durumun, böyle bir kısıtlamayla, yasal bir düzenlemeyle uygulama dışında bir şekle bağlanması gibi bir du- rum var ki, bunun getireceği şey yoktur. O yüzden, o tip, gerçekçi olmayan, şu andaki uygulama- ya ters düşen ve esasen tatbik edilmeyen hükümler gözden ge- çirilecek ve bu konuda Adalet Bakanımız çahşma yapacak. Biz prensip olarak konuştuk. — Yasanın ikinci mad- Yazar — Şu anda detaylara inmek istemiyorum ama şöyle söyleyeyim. Orda vatandaşlan- mız günlük hayatında, evinde konuşuyorsa, tarlasında, bahçe- sinde konuşuyor zaten. Tarlasın- da, bahçesinde, yolda şarkı söy- lüyorsa zaten söylüyor. Bunlan kısıtlamamn bir manası yok. Sa- dece Kürt olarak da almayın, belki bir başka yerde de bir baş- ka vatandaşımız da bir başka şarkı söylüyordur. Tarlada... — Güneydogu'ya yeni bir ba- kış açısı mı söz konusu Yazar — Evet tabii. Genel bir bakış açısı. Gerekçi bir bakış açısı. Kanunun 33. maddesi Bakanlar Kurulu'nun dün al- dığı "grevlerin 1 ay süreyle ertelenmesi" kararı Toplu tş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Ka- nunu'nun 33. maddesine dayan- dınlıyor. tlgili kanunun "Grev ve Lo- kavtın Ertelenmesi" ara başlığı- m taşıyan 33. maddesinde şöyle deniliyor: "Karar verilmiş veya başlan- mış olan kanuni bir grev veya lo- kavt genel saglığı veya milli gü- venliği bozucu nitelikte ise Ba- kanlar Kurulu bn uyuşmazlıkta grev ve lokavb bir kararname Ue altmış gün süre ile erteleyebilir. Erteleme süresi, kararnamenin yayımı tarihinden işlemeye baş- lar." Aynı maddede Bakanlar Ku- rulu'nun bu karan aleyhine Da- nıştay'da iptal davası açılarak "yürütmeyi durdurma" karan verilmesinin istenebileceği öngö- rülüyor. Olağanüstü hal ilan edi- len bölgelerde grev ve lokavt er- telenmesi kararlanna ilişkin da- valarda yürütmenin durdurul- ması istenemiyor. Kanunun 34. maddesinde ise şöyle deniliyor: "Erteleme kararnamesinin yütürlüğe girmesi üzerine Çahş- ma Bakanı bizzat ve resmi ara- bulucu listesinden seçeceği bir arabulucu yardımı ile uyuşmaz- lıgın çözümii için erteleme süre- since her türiü gayreti gösterir. Erteleme süresi içinde taraf- lar aralannda anlaşarak uyuş- mazlıgı özel hakeme intikal et-, tirebHir. Erteleme süresinin sona erdi- ği taribte taraflar anlaşamamış veya uyuşmazlığı özel hakeme de intikal ettirmemişlerse, Çalış- ma Bakanı uyuşmazhğın çözü- mü için Yuksek Hakem Kuru- lu'na başvurur." Uzmanlar, 33. maddenin "grev ve lokavtın ertelenmesi"' başhğı altında düzenlenmesine karşın, burada bir erteiemenin söz konusu olmadığına, çünkü 60 günlük erteleme süresi so- nunda sendikaya greve devam etme olanağı tanınmadığina işa,- ret ediyorlar.