Katalog

26 OCAK 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Sağlar: Ozal, Silopi'ye gitsin • ANKARA (ANKA)— SHP Içel Milletvekili Fikri Sağiar, Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın üJkeyi adım adım savaşa sürüklediğini ileri sürerek "özal erkekse hanımıyla birlikte savaşı Çankaya'dan değjl, Silopi'den izlesin" dedi. Savaşm çıkraasından sonra Adana, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Diyarbakır U ve ilçeierini gezen Fikri SagJar bölgede alınan önlemleri sadece yetkilileriîi bildiğini, kamuoyuna önlemlerle ilgili herhangi bir bilginin verilmediğini söyledi. Fikri Sağlar, ülkenin ehliyetsiz kişilerce yönetildiğini de ileri sürerek "Bu iilkenin adım adım savaşa sürüklenmesi, bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür" diye konuştu. NATO'yu inandırmak • ANKARA (UBA)— Sanayi ve Ticaret eski bakanı Cahit Arai, "Eğer Irak bize füze atarsa, bizim tıpkı Israil gibi davranmamız gerekir" dedi. Türkiye'nin Irak'tan gelecek ilk 3 füzeye hiçbir tepki göstermemesi gerektiğini öne süren Cahit Aral, "Çünkü NATO'da da bizim böyle bir hareketi davet ettiğimiz izlenimi var. Ama füze saidınsına kadar Turkiye, Irak'a bir karşılık verrnezse o zaman NATD'da bizim üsleri bir saldırı maksadıyla vermediğimiz kanaati doğar, iilkede de milli birlik oluşur" diye konuştu. Üçüncü füzeden sonra da Türkiye'nin sadece hava gücüyle Irak'a cevap vermesi gerektiğini savunan Aral, Türkiye'nin kesinlikle bir kara harekâtına girmemesi gerektiğini söyledi. Saddam'ı Batı yarattı • EDÎRNE (Cumhuriyet)— Eski Dışişieri bakanlarından Vahit Halefoğlu, "Saddam'ı yaratan Bati'nın kendisidir. Şimdi ise mücadele ediyorlar. Iran-Irak savaşında Saddam'a silahian Batı sattı" dedi. Trakya Üniversitesi'nin düzenlediği "Ortadoğu'nun Dünya Ülkeleri Için Önemi ve Türkiye'nin Jeopolitik- Jeostratejik Konumu" konulu sempozyumda konuşan Halefoğlu, Körfez savasmdaki son gelişmeieri değerlendirirken şunlan söyledi: "Son günlerde ateşkes için öneri ve teşebbüsler vardır. Sorunun çözümü için Saddam'a tarihinin ve talihinin en büyük imkânlan sunuldu. Ancak Saddam, bunlardan yararlanamayan bir liderdir. BugUn dahi önünde şans vardır." Musa Anter yargılandı • tstanbu) Haber Servisi — Yazar Musa Anter'in, Tfeşil Dünya dergisinde yayımlanan bir yazısında, "bölücü propaganda yaptığı" savıyla yargüanmasına devam edildi. Istanbul 1 Nolu DGM'deki duruşmaya derginin sahibi ve yaaişleri müdürü Aydm Ayas ile yazar Musa Anter katıldı. DGM savcılığınca hazırlanan iddianamede, derginin toplantılan Nisan 1990 tarihli 4. sayısında yer alan Musa Anter imzalı yazıda milli duyguları zayıflatıcı bölücü progapanda yapıldığı ileri sürüldü. SHP'de toplanfa • tç Politika Servisi — SHP Istanbul İl örgütü'nün 'savaşa hayır' etkinlikleri kapsaırunda bugün saat 11.00'de Istanbul milletvekilleri, il yönetim kurulu üyeleri, il kadın, işçi, gençlik komisyonu üyeleri ve partililer Sıraselviler'deki il merkezi binasında toplanacaklar. Buradan yürıiyerek Taksim Meydanı'na gelecek olan partililer, Atatürk Anıtı'na, iizerinde 'Yurtta Sulh Dünyada Sulh' yazılı çelenk bırakacaklar. SHP lideriInönü, ülkenin bir şirketgibi yönetildiğinisöyledi 'Ozal,milli birliğe engeP Özal'm Türkiye'yi savaşa sürükleyen bir politikayı kamuoyuna kabul ettirmek için ugraş verdiğini vurgulayan SHP Genel Başkanı Inönü, "Türkiye'nin fsrail'le aynı safta yer alması Arap ülkelerinin düşmanlığına yol açar" dedi. ANKARA (Cumhnriyet Bürosu) — SHP Genel Başkanı Erdal İnönn,, "Milli birligin önUndeki en büyük engetin Cumhur- başkanı Özal oldugunu" söyledi. Inönü, Özal'ın, TRT, basm ve halkın ardından muha- lefet milletvekillerine de baskı yapüğını öne sürdü. Türkiye'nin savaşa girmesi için hazır- ük yapıldığmı ifade eden SHP lideri Jnö- nü, hükümetin, ABD'nin bu yöndeki ıs- ranna karşı koyamayacağını belirtti. Inönü, "Türkiye'nin Israil ile aynı saf- ta yer alması Arap ülkelerinin dıişman- lıga yol açar" dedi. SHP lideri Erdal Inönü, dün partisi- nin TBMM grubunda, daha sonra da gazetelerin yönetici ve yazarları ile ge- nel merkezde yaptığı toplantıda, Körfez savaşuıda Türkiye'nin konumuna ilişkin göriişlerini acıkladı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın j'Jctidar-muhalefet ilişkilerini gerginkştir- 'mek, Türkiye'yi savaşa sürükleyen bir politikayı kamuoyuna kabul ettirmek için yoğun bir uğraş verdiğini belirten Inönü, "Özal, dış politikayı iç poiitikaya esir ediyor" dedi. İHÖDÜ, partisinin TBMM gnıbunda- ki konuşmasmda da özal'ın "milli bir- ligin önündeki en büyük engel olduğunu" söyledi. Inönö, bu konuda şöyle dedi: "Sayın Özal, politikasını gercekkştir- mek için TRT'ye, basına, vatandaşlara, mubalefei milletvekillerine baskı yapı- yor. Güvenlik güçlerini mubaiefet mil- letvekillerine karşı harekete geçirmeye çağınyor. Yani yann biz bir miting yap- ügunız zaman, güvenlik güçleri miUet- vekillerimize karşı harekete mi gececek? Mitinglerimizi engelleyecekler mi? Ben, güvenlik güçJerinin Özal'ın b& sözJeri- nio saçma olduğunu anlayacaklannı ıımuyornm." Ülkenin bir şirket gibi yönetildiğini, bu nedenle Özal'ın "kimsenin" karış- masını istemediğini savunan SHP lideri tnönü, daha sonra şöyle konuştu: "Sayın Özal'ın kafasnda Türkiye'nin bu meseleden nasıl çıkacagma ilişkin bir plan yok. Ülkeyi savaşa sokacaklannı görüyorum. ABD, 'Biz çok sıkıştık, haydi siz de girin' derse, girecekler. Ha- yv demek ellerinde degii." ABD'nin Ortadoğu'ya demokrasi ve istikrar getirmek iddiasında, özal'ın da ABD yanında bu rolü oynamak istedi- ğini kaydeden Inönü, "ABD, Latin Amerika'da istikrar ve demokrasi sağ- layabildi mi? Böyle şey olmaz. ABD, Snudi Arabistan, tsrail, Mısır ve Turki- ye bir ittifak kuracak. Diğer bütün iil- keler, bu ittifalun karştsıoda yer alacak. Türkiye'nin fsrail ile aynı safta yer al- ması Araplann düşmanlığına neden olur. Sonra biz bu grubu neden tutuyo- ruz? S. Arabistan 'da demokrasi var mı? Mısır'daki demokrasi bizden daha mı iyi?" diye konuştu. Inönü, Cumhurbaşkanı özal'ın böy- le bir politikayı "Kazananlann yanında göriinüp ANAP'a bir secim daha kazan- dınnak amacıyla güttüğünü" kaydetti. Irak Dışişieri Bakanı Tank A/iz'in gön- derdiği mesajın özal tarafından, "Bn- na muhalefetin tııtnmu neden oldu" bi- çimindeki yorumuna anlam veremediği- ni belirten Inönü, "Bunu herhangi bir siyasetçi soylese 'Sen bunu nasıl söyler- sin, ispat et' diye üzerine gideriz. Ama bunu soyleyen tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı" dedi. Inönü, bugün gideceği Adana'da ve diğer illerde dü- zenleyecekleri toplantılarda 'Savaşa hayır" demeyi sürdüreceklerini kaydetti. ANAP çoğunluğunun Özal'a karşı koyamadığıuı, muhalefetin savaşı iste- meyen haiktan başka sığınacak gücü oi- madığım anlatan Inönü, "Başbakanı bulunduğu kanaldan çıkartmak için vinç lazım"diye konuştu. SHP lideri, özal'ın milli birlikle kendi söylediklerine uyul- masını kastettiğini belirterek "Ama özai'ın söyledikieri bizi savaşa sokacak şeyler. Irak'ın bize füze atmamasını sağ- layacak şey, halkın savaş istememesidir" dedi. BüyükşehirBelediyeBaşkanıSözen, ŞişliBelediyeBaşkanı Girik'iMYK'ya şikâyeî etti SHPHe Sözen-Girik soruıraNurettin Sözen, "parti ve yerel yönetimkrle ilgili sorunları basın aracılığıyla kamuoyu önünde tartıştıklan" savıyla Şişli Belediye Başkanı Fatma Girik ve İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Muharrem Sançiçek hakkında MYK ve îstanbul II Yönetim Kurulu'na başvurdu. Üsküdar tlçe Yönetim Kurulu da "şrup kararına uymadığı" savıyla Üsküdar Belediye Başkanı Niyazi Yurtseven'i yönetime şikâyet etti. YALÇIN ÇAKIR İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, "Par- ti ve yerel yönetimler aleyhin- de" açıklamalar yaptıklan sa- vıyla Şişli Belediye Başkanı Fat- ma Girik ile İl Yönetim Kurulu Üyesi Muharrem Sançiçek'in Merkez ve II Disiplin KuruIIa- n'na sevki istemiyle MYK ve İs- tanbul İl Yönetim Kurulu'na başvurdu. üsküdar Uce Yöne- tim Kunılu da "gnıp karanna uymadığı" savıyla Üsküdar Be- lediye Başkanı Niyazi Yurtse- ven'in disiplin kuruluna sevki için ü yönetim kuruluna başvur- du. Yurtseven için İl Yönetim Kurulu'nun "Arastınna Komis- yonn" kurduğu öğrenilirken parti yöneticileri Sözen'in baş- vurularırun işleme girmesi dunı- munda Girik ve Sançiçek'in "parti suçu" işledikleri savıyla ve "ihraçlan" istemiyle disiplin kuruliarına sevk edıJebıiecekle- rini belirttiler. Sözen dilekçele- rine gazetelerde çıkan haber ku- pürlerini eklediğini belirterek "Parti içi sorunlan kamuoyu önünde (artışanlan genel mer- kez yöoetiminin degerlendinne- sine sunuyorum. fhraç karan MDK'ja kalmış bir degeriendir- medir" dedi. SHP İstanbul İl Yönetim Ku- rulu'nun ilk kez biri belediye başkanı toplam 4 yerel yöneti- ciyi partiden ihraç etmesinden sonra bu kez Büyükşehir Bele- diye Başkanı Nurettin Sözen'in Şişli Belediye Başkanı Fatma Girik ve bir il yöneticisi hakkın- da MYK ve istanbul il yöneti- mine başvurması örgüt ve yerel yönetimlerde "şok" etkisi ya- rattı. fl yönetimi başvurular ko- nusunda, "Disiplinle ilgili iş- lemlerde kamuoyuna açıklama yapılması doğru değil" açıkla- masını yaptı. Edinilen bilgilere göre Sö- zen'in başvurulanna gazeteler- de çıkan iki ayn haber neden ol- du. Fatma Girik'in bir süre ön- ce bir günlük gazetede Sözen'Ie birlikte Anakent Belediyesi ile parti içi sorunlan yeren açıkla- malannın yayımlandığı belirtil- di. İl Yönetim Kurulu ve İşçi Komisyonu üyesi Mubarrem Sançiçek'in de İl Danışma Ku- rultayı'nda İGDAŞ'dan çıkartı- lan işçiler nedeniyle Sözen'i eleş- tirdiği, daha sonra bu konuda bir yerel gazeteye açıklamalar- da bulunduğu öğrenildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Sözen, bu haberler üzerine ha- rekete geçerek SHP Genel Mer- kezi ile İstanbul İl Yönetim Ku- rulu'na dün birer yazı gönder- di. Yazılara ek olarak da gaze- MffletvekÜlerinden leri Taaa Titiz ve Dogancan Akyürek, 3 ayük maaş farklaruu yardım kurnnüarına bagışladılar. Partinin btanbul il merkezin- de düzenlenen genel başkan Bedrettin Dalao'ın da katıidıgı tö- rende, Tınaz Titiz, Beceri Kazandırma Vakfı'na 4 milyon, Hay>'anseverier Dernegi'ne 2 ^ milyon lira, Dogancan Akyürek de Vardunsevenler Dernegi Oe Beceri Kazandırma Vak/ı'na 3 mil- yon 328 btoer Hralık çeklerini verdiler. Bedrettin Dalan, bu sıra- da TBMM'yi dolduran 439 millervekilinden yalnu iki kişinin maaş artışının 'kıyak' kısmına karşı çıkarak aleyhte oy kallandıklarım belirtti. "Farkımız bu.~ önce milleti düsüneceksin, sonra kendini" dedi. Muhalefetin de iktidarla vicdani, yasal olmayan maaş artı- şı söz konusu olduğunda, bir tek eksiksiz tüm kadro birlikte ol- dnklannı kaydeden Dalan, iktidanyla muhalefetiyle halkından kopuk bir parlamenterler grubu bulundugunu öne sürdü. telerde yayımlanan Girik ve Sa- nçiçek'in acıklamalannı ekledi. Tüzük gereği Girik hakkında fs- tanbul il yönetiminin işlem ya- pacağı ancak Sözen'in aynı ya- zıdan bir tane de MYK'da ince- lenmesi için genel merkeze gön- derdiği öğrenildi. Kendisiyle görüştüğümüz Sö- zen, konunun basına sızdırüma- sına, "Parti içi konulann kamu- oyu önünde tartısılmasının doğ- ru olmayacagı gerekçesiyle" karşı çıktığını belirterek "Bu konulan basın aracılıjKvla tar- bşmam, tartışanlan da kuıarun. Basında beledi>eyle ve parti içi konularla ilgili tartışanlan genel merkeze yönetim kurulunun de- ğerlendirmesine sunuyorum. h ve genel merkeze gönderdigim dilekçelere basında çıkan haber- lerin kupürlerini ekledim. İhraç karan MDK'ya kalmış bir de- ğerlendinnedir" dedi. Hakkında Sözen tarafından MYK'ya yazı yazüan Sançiçek, kendisinin İl Yönetim Kurulu'- nun yanı sıra İşçi Komisyonu üyesi olduğunu kaydederek "Ben bir günlük gazetede çıkan haberde Sözen'in tl Danışma Kurultayf nda alınan karariara uymadığını söyledim. Ayrtca İGDAŞ'dan çıkartılan işçilerle ilgili olarak da MESS gibi dav- ranılıyor dedim. Ama Sayın Sö- zen "i değil uygulamayı kastet- miştim ' dedi. Partililer MYK ve tl Yönetim Kurulu'nun baş- vurulan işleme koyması duru- munda oluşturuiacak "araştır- ma komisyonlan"mn inceleme- si sonrası Girik ve Sançiçek'in disiplin kurullanna sevki halin- de "parti suçu"nun gündeme geleceğini, bunun da "ihraç" karan getirebilecegıni belirttilef. Üsküdar'da da İlçe Yönetim Kurulu Üsküdar Belediye Baş- kanı Niyazi Yurtseven'i II Disip- lin Kurulu'na sevki istemiyle İl Yönetim Kurulu'na verdi. Edi- nilen bilgilere göre Üsküdan Esatpaşa Mahallesi'nde Kültür Sitesi yapılması planlanan bele- diyeye ait arazi üzerine kaçak cami yapıldı. SHP Meclis Gru- bu, "Caminin yapımına karşı çıkan ve yıkılmasun isteyen" bir karar aldı. Ancak bu karar uy- gulamaya konmadı. İlçe yöne- tim kurulu da bunun üzerine Yurtseven hakkında "gnıp ka- rarına uymamak" savıyla il merkezine başvurdu. îl merke- zi bu başvuru üzerine bir "araş- tırma komisyonu" oluşturdu. TRT'den yanıt lıakkı istîyor SHP, TRT olayını soruşturmak için bir "hukuk komisyonu" oluşturdu. Pazartesi günü TRT Genel Müdürlüğü ile mahkemeye başvuracaklarını bildiren parti yöneticileri, görüşmenin video bandının tamarnını basın, siyasi partiler ve örgüte gönderdiler. tç Politika Servisi — SHP Ecevit'e de gönderildiğini kayde- den Günay şöyle konuştu: "ANAP oluşturmaya çalıştığı kamuoyu kampanyasında Ece- vit'i de kullanmaya calıştı. Oy- sa ziyaretin TRT'de gösterilme- yen asıl bölümünde SHP temsil- cileri TRT ile iJgili olarak Sayın Ecevit'in de katılabileceği son derece önemli yakınmaları dile gerJrdüer. Bu arada Sayın Ece- vit'in başbakanlık yaptığı dö- nemde CHP'nin TRT ile ilgili uygulamalanndan da övgüyle söz ettiler. Kaldı ki bugünkü SHP yöneticileri Sayın diğini belirten Gunay, isteyen va- tandaşların da genel merkezden bantları temin edebileceklerini söyledi. Bu arada dün SHP gnıp toplantısında Giresun Milletve- in her zaman ısraria ileri sürdü- kili Mustafa Çakır ile İstanbul ğü TRTden kendisinin ve bütün Milletvekili Mustafa Timisi TRT nıilletvekillerinin TRT'ye yapük- lan ziyaretle ilgili çeşitli tepkiler sürerken SHP yöneticileri gö- rüşme sırasında kaydedilen an- cak TRTden bir kısmı yayınla- nan görüntu bandının tamamı- nın basına, siyasi partilere ve SHP örgütüne gönderdiler- İste- yen vatandaşlann video bandı- nı SHP genel merkezinden ala- bileceklerini belirten parti yöne- ticileri bir "hukuk komisyonu" kurduklannı ve pazartesi günü TRT Genel Müdürlüğü'ne, "ya- nıt hakkı", mahkemeye de taz- minat ve ceza davalan için baş- vuracaklarını bildirdiler. SHP Genel Sekreter Yardım- cısı Ertuğrul Günay, TRTnin zi- yaret sırasında yapılan video çe- kimini özet bir montajla halka sunduğunu acıkladı. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in tepki- sini eleştiren Günay, "ANAP kendisini destekleyen demeçlerin arfcasına Ecevit'inkini de ekledi" dedi. Bandın bir kopyasının siyasal göruşlerin adaletle yan- sıtılmadığı yoiundaki istemine de katıhyorlar. Ve bu yolda Se- çim Vasası ile TRT Yasası'nın düzeftilmesi gerektiğini savunu- yorlar." TRT'nin tamamını yayınla- madığı görüşme kaydırun video kasetlerinin basın, siyasi parti- eyleminin tartışılmasını istediler. Ancak bu istem kabul edilmedi. SHP'nin TRT'den şprumlu göl- ge bakanı Tayfur Ün pazartesi günü TRT Genel Müdürlüğü'ne yanıt hakkı için başvuracakları- nı söyledi. Ün, kendisinin de araiarında bulunduğu bir "bu- kuk komisyonu" oluşturulduğu- ler ve parti örgütüne gönderil- nu ve konuyla ilgili araştırmala- BAŞSAĞLJĞI Maliye ve Gümriik Bakaniığı Gelirler Kontrolörleri Eğitim Gnıp Başkanı Değerli lnsan H. AEIAN ORBAY'ı kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içerisindeyiz. Ailesine, meslektaşlarına ve tüm dostlarına başsağlığı dileriz. GELİRLER KONTROLÖRLERİ EĞİTİM GRUBU Cenazesi 26 Ocak 1991 Cumanesi günü Ankara Hacıbayram Carnii'nde kıbnacak öğle namazından sonra Karşıyaka Mezarlıgı'n6a toprağa verilecektir. rın tüm yönüyle sürdürüldüğü- nü söyledi. Tepkiler SHP milletvekilierinin TRT eylemiyle ilgili tepkiler sürüyor. SP Genel Sekreteri Yalçuı Bü- yükdağlı SHP milletvekilierinin TRT'ye gösterdikleri tepkiyi her yerde göstermelerini istedi. Cumhurbaşkanı Turgut Özai'm "Rus nıleti" oynadığını öne sü- ren Büyükdağl), "tabanca mer- mi dolu" dedi. SBP Genel Baş- kanı Sadun Aren de TRT'nin yanlı yayınlanna karşı tepki gös- termenin demokratik bir davra- nış olduğunu söyledi. ÇGD Ge- nel Başkanı Mustafa Ekmekçi, eylemin bir basın kuruluşuna değil, savaş yanlısı bir politik merkeze yöneldiğine dikkat çe- kerek, "TRT savaş yanlısı ikti- dann beyin yıkama aracı haline getirildi. Tek yanlı yansıtma TRT'nin basm kuruluşu olmak- tan çıkanldığının yeterli kanıtı- dır. Bugünkü TRT yönetimi derhai görevi bırakmalıdır" de- di. MÇP Genel Başkan Yardım- cısı Sevket Vahnici ise TRT'nin "manevi zorbalık", SHP'nin ise bu manevi zorbalığa karşı "fi- aki zorbalık" uyguladığmı söy- ledi. CÜHEYTARCAYÛREK TUIYOR MGK-Bakanlar Kurulu ve ArifOlan... ANKARA — Dünkü Milli Güvenlik Kurulu'nu Bakanlar Ku- rulu toplantısının izleyeceği haberleri yayılınca, kimi çevre- ler çeşitli olasılıklaria varsayımlar öne sürmeye başladılar. MGK'nın Körfez savasında son durumu askersel ve siya- sal yönleriyfe değerlendirmeye aldığı klasik bir açıklama ola- cak. Bu nedenle dünkü toplantıların bu yönüne fazla eği- len yoktu. Kurulda değerlendirmeye alınan bilgiler, herha^ de "bizim istihbarat kaynaklarından" gelen bilgilerden olu- şuyordu. Çünkü "müttefiklerimizden" özellikle "büyük müttefikimiz" ABD'den yeterince bilgi akışı olmadığını Milli Savunma Bakanımız önceki gün Sabah'taki demecinde açık seçik söylemişti. Bakana göre ABD'den "yeterli görmediğimiz" ölçülerde, açık deyişiyle kırık dökük bilgiler alıyorduk. Öyleyse, yerli is- tihbarat kaynaklarından toparlananlarla, fal açar gibi gele- ceği önceden gören TD'nün önsezileriyle yakın geleceği- mizi saptıyorduk! Bir iki gündür ya bu hafta sonunda veya gelecek hafta için- de olağanüstü hal ilân edileceğine ilişkin haberler yaygtndı. Olağanüstü hal konusuna geçen çarşamba Demirel'le Alptemoçin arasındaki görüşmede bir nebze değinildi. Dı- şişieri Bakanı, "Bugün için bir karar yok, ama olağanüstü nalle ilgili hazırlıklar' yapılıyor" demişti. Böylece en azın- dan hükümetin olağanüstü hali gündemine aldığı, ancak za- manının geçen çarşamba henüz bilinmediği anlaşılıyordu. TD'nün kafasındaki siyasetleri daha önceden bilmek ola- naksız olduğuna göre olağanüstü hal son dakikada orta- ya çıkabilirdi. Hükü- mete düşen görevleri TÖ'nün üstlendiğini bilmeyen kalmış mıy- dı?sonbirömek:ön- dedikten iki gün sonra ceki gün basını söy- rı Lrrriauana Aını leşmek amacıyla ça- Çlnmayacagjnl ğıran TÖ, yine daya- SÖyfeyen TO, 3 S » t S S Cenevre'de Tank Aziz- Baker buluşmasından Oysa bu görev, tü- SOnra SâVaŞM ÇOk •nüü'betim- Qerıfer( ^e kaldığını gölî- "Bu- beyan buyurmamış lunduğu kanaldan çı- mlx/cj,? Ambarnrn/la karabilmek için vinç " " / o / - HmDargoyia gereken" Akbulut'un Irak'm dize geİ6C6yİnİ 9 ö S n d e n " miiiet- Bush'tan kamuoyuna vekiiierine Körfez kri- kadar herkese ilân zine değinirken TO1 _ * . — _ - „ ; _ ^,;.,-/;o nün "Böyle şanslar in- etmemiŞ m\yQ\ f sanların ayağına zor gelir. Bunu da ancak 'büyük yöneticiler' kullanmayı başarabilir" dediği bildiri- liyordu. Kendinden olanlara "önerilerinden pek çoğunu Bush'un kabul ettiğini" anlatan TÖ'nün "büyük yönetici" derken ki- mi tarif ettiği açıkça ortaya çıkıyor. Zaten kimi anlatmaya çalıştığını, hadi TÖ'nün lisamyia söy- leyelim; "Arif olan understand!" TÖ'nün Bush'u yönlendirdiğini "belirli çevrelerin" yaydı- tı, kimilerinin de buna inandjğı bir liderle yemek yerken ABD üyükelçisi Abramovvitz'e aktarılmış. Abramovvitz'in kahka- haları yemeğe bir süre ara verdirmiş! Krizin başlamasından bu yana ne söylemiş, ne onş^igv} müşşe hepsinin "doğru çıktığına" gelince: TÖ, son altı aydır bir söylediğini ertesi gün yalanladı ya da tersine fikirler öne sürdü. Bu konuda o kadar çok örnek var ki birkaçmı ele alan Demirel dün bize "Bu zat, tam bir prizma. Bir olayın her yüzünü söyler. Sonra biri gerçekle- şince söylediğim doğru çıktı, diyerek münür" diyordu. Savaş çıkacak dedikten iki gün sonra çıkmayacağım söy- leyen TO, Cenevre'de Tank Aziz-Baker buluşmasından sonra savaşın çok gerilerde kaldığını beyan buyurmamış mıydı? Ambargoyla Irak'ın dize geleceğini Bush'tan kamuoyuna ka- dar herkese ilân etmemiş miydi? "Böyle başa böyle tıraş" özdeyişini halkımız için kullan- maya insanın dili varmıyor. HASAN CELAL GÜZEL Üslerin kullanımı hemen dıırdurulsıın ANAP Gaziantep Milletvekili H.Celal Güzel, savaştan ne sonuç alınırsa alınsın Türkiye'nin dünya ile ilişkilerinde çok büyük tahribatlar meydana geleceğini öne sürdü. mayı düşünmez. Bugüne ka- dar halkı Musluman olan ül- kelerle savaşa girmemişiz. Bi- rinci Dünya Savaşı'nda da sır- tımızdan vurulmuşuz. Ancak biçbir zaman Hıristiyan- Yahudi beraberh'ği için halkı Müslüman ülkelere karşı sava- şa girmemişiz. Bu, utanç vesi- kası olarak onümüze hep uza- tılacaktır. Türkiye'den kalkan uçaklann Musul ve Kerkük dabil olmak üzere yaptığı bombardımanlarda Türk . uçaklan olmasa dahi bizim so- rumluluğumuzu taşır. Orada atılan her bombada bizim kal- kan parmaklarımızm etkisi vardır. Ben bu parmagı kaldır- madım. Ancak savaştan dö- nülmesi için hâlâ vakit var. Turkiye dönülmez bir nokta- da değildir." Hasan Celal Güzel, 22 ocak gecesi saat 21.00 sularında ya- şanan "kırmızı alarm paniği" sırasında da Adana'da bulun- duğunu belirterek gözlemleri- ni şöyle anlattı: "Ben o sırada tncî Otel'dey- dim. Siren sesleri çalmaya baş- ladığında sığmağa indim. Ge- nel olarak yeterli onlem alın- raadığını gozledim. Mazallab bir saldın olsa büyük sorunlar çıkabilirdi. Sıgınaklann yeter- siz, az ve halkın bilgilenmesi- nin ise neredeyse yok denecek kadar oldugunu gördüm." ADA.NA / GAZİANTEP (Cumhuriyet Güney llleri Bürosu) — ANAP Gazi- antep Milletve- kili Hasan Cdal Güzel, Türki- ye'nin, Körfez savaşından en az zararla çıkabilmesi için üslerin kullanımını bir an önce dur- durması gerektiğini söyledi. Hükümete savaş yetkisi ve- rimıesine olumsuz oy kullanan ANAP'lı tek milletvekili olan Hasan Celal Güzel Gazian- tep'te düzenlediği basın top- lantısında, "Türkiye'nin fiilen bir savaşın içine girdiğini, bu savaştan ne sonuç alınırsa alın- sın Türkiye'nin dünya ile iliş- kilerinde çok büyük tahribal meydana geleceğini" anlattı. Bir gazetecinin. "Türkiye 1 nin savaştan en az zararla çı- kabilmesi için neler yapılmalı- dır" yoiundaki sorusunu yanıt- layan Güzel şöyle konuştu: "Ortadoğu'daki büyük bir devlet olarak hami pozisyo- nunda ortaya çıkmak, ateşkes cağnsında bulunmak, banş re- çeteleri bulmak ve üslerin kul- landınlmasını bir an önce dur- durmak gerekmektedir. Böyle- ce daha şimdiden başlayan Türkiye aleyhindeki hissiyata mani olursunuz. Kimse de si- zin turizm gelirierinizi, ithalat- kotalannızı amrlamaya kaik- PRIVATE ENGLISH LESSONS -NATIVE AMERICAN -YOUR HOME OR MINE -CONVERSATION/GRAMMER -GROUP OR INDFAaDUAL Deyna Smith 321 79 89